97 results on '"Özdemir, Adil"'
Search Results
2. Conclusion
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
3. Religious Orders
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
4. The Funeral Prayer and Burial
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
5. The Call to Prayer
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
6. Fasting and the Breaking of the Fast Holiday
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
7. Expressions of Faith and Identity
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
8. Religious Functionaries
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
9. Almsgiving and the Animal Offering
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
10. Mosques and Architecture
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
11. The Sacrament of Prayer
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
12. Cleanliness and Purity
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
13. Introduction
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
14. A Brief Faith History of Islam
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
15. The Present Juncture in the Spiritual Journey of Muslims in Turkey
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
16. The Pilgrimage
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
17. Notes on Methods
- Author
-
Özdemir, Adil, Frank, Kenneth, Özdemir, Adil, and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
18. Structural Controls of High-Temperature and Deep Geothermal Systems Associated with Detachment Fault
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil, primary, PALABIYIK, Yildiray, additional, and ARABACI, Fahri, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
19. Hasanoğlan (Ankara) petrol sisteminin organik hidrojeokimyasal kanıtları
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil
- Subjects
i̇yot ,iodine ,Mühendislik ,organic hydrogeochemistry ,tph (toplam petrol hidrokarbonları) ,Hasanoğlan,Karakaya karmaşığı,Petrol ve doğalgaz potansiyeli,TPH (Toplam Petrol Hidrokarbonları),Organik hidrojeokimya,İyot ,karakaya complex ,tph (total petroleum hydrocarbons) ,Hasanoğlan,Karakaya complex,Oil and gas potential,TPH (Total Petroleum Hydrocarbons),Organic hydrogeochemistry,Iodine ,organik hidrojeokimya ,Engineering ,oil and gas potential ,hasanoğlan ,lcsh:TA1-2040 ,petrol ve doğalgaz potansiyeli ,lcsh:Engineering (General). Civil engineering (General) ,karakaya karmaşığı - Abstract
Bumakale, Hasanoğlan (Ankara) bölgesinin organik hidrojeokimyasal, iyot jeolojisive tektonik özellikleri incelenerek bölgenin petrol ve doğalgaz potansiyelinin değerlendirilmesineyönelik bir çalışmadır. Çalışma, üç aşamada yürütülmüştür. Birinci aşamada,bölgenin stratigrafik ve tektonik ilişkilerini konu alan öncel çalışmalarincelenmiştir. Böylece, organik hidrojeokimyasal ve jeofizik değerlendirmeleriçin gerekli olan veriler derlenmiştir. İkinci aşamada, manyetik ve bölgeselgravite haritaları hazırlanarak çalışma alanındaki tektonik yapılarınözellikleri incelenmiş ve olası petrol kapanı belirlenmiştir. Son aşamada ise,elde edilen tüm veriler birlikte yorumlanarak Hasanoğlan bölgesinin petrol vedoğalgaz potansiyeli değerlendirilmiştir. Bölgedeki su kaynaklarından alınan sunumunelerinde yapılan TPH (Toplam Petrol Hidrokarbonları) analizlerinde,n-alkan hidrokarbonlar tespit edilmiştir. Su numunelerindeki n-alkanlarıntamamı, ham petrol (petrojenik) hidrokarbonlarıdır. Olgun petrolhidrokarbonları içeren ve iyotça zengin suların varlığı nedeniyle, bölge yüksekpetrol ve doğalgaz potansiyeline sahiptir., Thisarticle is a study to evaluate the oil and gas potential of the region byinvestigating the organic hydrogeochemical, iodine geology and tectoniccharacteristics of Hasanoğlan (Ankara) region. The study was conducted in threesteps. In the first step, preliminary studies on the stratigraphic and tectonicrelations of the region have been examined. Thus, the data required for organichydrogeochemical and geophysical evaluations are compiled. In the second step,aeromagnetic and regional gravity maps were prepared and the possible oil trapand characteristics of the tectonic structures in the study area weredetermined. In the last step, all data are evaluated and oil and gas potentialof Hasanoğlan region is interpreted. TPH (Total Petroleum Hydrocarbons)analysis results of water samples showed n-alkane hydrocarbons. All n-alkanesin water samples are crude oil (petrogenic) hydrocarbons. Due to the presenceof mature petroleum hydrocarbons and iodine-rich waters, the region has highoil and gas potential.
- Published
- 2019
20. BAKIR YATAKLARI İLE PETROL VE DOĞALGAZ BİRİKİMLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil
- Subjects
bakır yatağı,bakır cevherleşmesi,hidrokarbon,petrol,doğalgaz ,Mühendislik, Jeoloji ,Engineering, Geological - Abstract
Sedimanter havzalar, hem metalik maden yatakları hem de fosil enerji kaynakları için değerli depolanma alanları içermektedir. Hem petrol ve doğalgaz kaynak kayalarının hem de ham petrol ve ürünlerinin yüksek miktarda metal içeriğine sahip olduğu bilinmektedir. Öncel çalışmalarda, işletilebilir boyutta yatak oluşturabilmiş metalik maden yataklarının petrol ve doğalgaz birikimleri için sığ ve güvenilir bir belirteç olduğunu belirtmiş ve metalik maden yatakları ile hidrokarbon birikimleri arasındaki oluşum ve tektonik ilişkileri gösteren bir diyagram sunulmuştur. Ayrıca, güncel çalışmalarda, altın, kurşun ve çinko yatakları ile hidrokarbon birikimleri arasındaki ilişki gösterilmiş ve işletilebilir boyuttaki Au ve Pb-Zn yataklarının bulunduğu bölgelerin petrol ve doğalgaz aramak için iyi bir referans olarak kullanılabileceği belirtilmiştir. Bakır yatakları ile hidrokarbon birikimleri arasında yakın bir ilişki olduğu birçok çalışmada tespit edilmiştir. Bu çalışmada, bakır yatakları ile hidrokarbon birikimleri arasındaki ilişkinin literatürdeki çalışmalar esas alınarak incelenmesi amaçlanmıştır.
- Published
- 2021
21. Türkiye Kara Alanlarındaki Petrol ve Doğalgaz Kuyularında Kullanılan Sondaj Akışkanı Katkı Maddeleri ve Miktarları
- Author
-
GÜLLÜ, Ahmet, ÖZDEMİR, Adil, PALABIYIK, Yildiray, and YAŞAR, Ergül
- Subjects
Drilling fluid,Drilling mud,Drilling fluid additives,Oilwell drilling,Gaswell drilling ,Engineering ,Mühendislik ,Sondaj akışkanı,Sondaj çamuru,Sondaj akışkanı katkı maddeleri,Petrol sondajı,Doğalgaz sondajı - Abstract
Oil and gas extraction is a difficult and high-tech process. Oil and gas drilling wells are costly. Since the advanced technology used in oilwell drilling is difficult and costly, the drilling must be completed in the most appropriate conditions, in the shortest time, with cost-effective and the targeted depths and purposes. Control of drilling mud is one of the most important factors in achieving these desired goals in drilling operations. In this study, the reports of 470 oil and gas wells drilled in 1963 - 2021 in onshore Turkey were analyzed. Types and amounts of mud additives used in these wells were evaluated. Thus, before the use of drilling mud additives in drilling wells, which are risky and costly in the following years, it is aimed to contribute to effective drilling in the oil and gas sector for the economy of Turkey by evaluating the recommendations of this study., Petrol ve doğalgaz sondajlarında kullanılan ileri teknolojinin zor ve yüksek maliyetli olmasından dolayı sondajların hedeflenen derinlik ve amaç doğrultusunda en uygun koşullarda, en kısa sürede ve en düşük maliyet ile tamamlanması gerekir. Sondaj çalışmalarında istenilen derinlik ve amaca ulaşılabilmesi için en önemli unsurlardan birisi, sondaj çamuru kontrolüdür. Bu çalışmada, Türkiye kara alanlarında 1963 - 2021 yılları arasında kazılmış olan 470 adet petrol ve doğalgaz kuyusuna ait kuyu bitirme raporları incelenmiştir. Bu kuyularda kullanılan çamur katkı maddesi tipleri ve miktarları değerlendirilmiştir. Böylelikle, daha sonraki yıllarda riskli ve maliyetli olan sondaj kuyularında sondaj çamuru katkı maddeleri kullanımı öncesinde, bu çalışmanın önerilerinin değerlendirmeye alınarak ülke ekonomisi için petrol ve doğalgaz sektöründe etkin sondajların yapılmasına katkı sağlanması amaçlanmaktadır.
- Published
- 2021
22. Efemçukuru Altın Yatağının Bulunduğu Seferihisar Yükselimi’nin (İzmir) Petrol ve Doğalgaz Potansiyelinin Suda Toplam Petrol Hidrokarbonları (TPH) Analizi ve Gravite-Manyetik Verilerle İncelenmesi
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil, primary, KARATAŞ, Atilla, additional, PALABIYIK, Yildiray, additional, and ŞAHİNOĞLU, Alperen, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
23. Reservoir-Targeted Oil and Gas Exploration in Metamorphic and Magmatic Rocks Of The Niğde Massif (Central Anatolia, Turkey)
- Author
-
Özdemir, Adil, Şahinoğlu, Alperen, Palabıyık, Yıldıray, and Atilla, Karataş
- Subjects
Basement Rock ,Hydrocarbon-Rich Water ,Granite ,Reservoir-Targeted Oil and Gas Exploration ,Metamorphic Rock - Abstract
Basement rock reservoirs are a special type of oil and/or gas reservoir, which has been usually neglected until recently as a target for exploration. In this study, it is aimed to investigate the hydrocarbon potential of Niğde Massif. The n-alkane hydrocarbons found in the water samples collected are the mature petroleum hydrocarbons, which are the geochemical evidence for a working petroleum system in the study area. The dom structures in which they are suitable to be entrapped and protected for hydrocarbons in a predominantly SW-NE orientation, where metamorphic rocks in which granite has been located in its center have formed, is the possible hydrocarbon reservoir in the study area. The geochemical exploration methodology used in this study may be a new method that can eliminate the discovery of hydrocarbons in the metamorphic massif and granitic rocks by chance.
- Published
- 2021
24. SUDA TOPLAM PETROL HİDROKARBONLARI (TPH) ANALİZİ İLE KIZILIRMAK GRABENİ’NİN (NEVŞEHİR) HİDROKARBON POTANSİYELİNİN ARAŞTIRILMASI
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil, PALABIYIK, Yildiray, KARATAŞ, Atilla, and ŞAHİNOĞLU, Alperen
- Subjects
Engineering ,Mühendislik ,Rezervuar hedefli petrol ve doğalgaz arama,Suda TPH analizi,Hidrokarbonca zengin sular,Yeraltısuyu hidrokarbon kirliliği,Tuz diyapiri - Abstract
Volkanosedimanter birimlerden oluşan Kızılırmak Grabeni’ninde kayatuzu oluşumları vardır ve önceki çalışmalarda bu tuz oluşumlarının diapirik bir yapıya sahip olduğu belirtilmiştir. Komşu havza olan Ayhan Havzası, bitümlü şeyl ve işletilen kömür yatakları içermektedir. Bu nedenle, Ayhan havzasındaki bu birimlerden hidrokarbon türümünün olabileceği düşüncesi ile çalışmada, Kızılırmak Grabeni’nin hidrokarbon potansiyelinin doğal su kaynaklarından alınan örnekler üzerinde Toplam Petrol Hidrokarbonları (TPH) analizleri yapılarak araştırılması amaçlanmıştır. Yapılan analizler sonucunda, su numunelerinin tamamında hidrokarbonlar tespit edilmiştir. Sularda tespit edilen hidrokarbonların kaynağının belirlenmesi için organik jeokimyasal yöntemler kullanılmıştır. Su numunelerinde belirlenen n-alkan hidrokarbonlar, baskın olarak bataklık-kömür tipi organik maddeden (Tip-III kerojen, gaz eğilimli) türemiş olgun petrol hidrokarbonlarıdır. Bu olgun hidrokarbonlarca zengin sular, gravite ve manyetik veriler ile çalışma alanında belirlenmiş olan olası tuz diyapiri ile ilişkili çalışan bir hidrokarbon sisteminin varlığını için kanıttır.
- Published
- 2020
25. Suda Toplam Petrol Hidrokarbonları (TPH) Analizi ile Bölgesel Gravite ve Havadan Manyetik Verileri Kullanılarak Rezervuar Hedefli Petrol ve Doğalgaz Arama: Beypazarı Neojen Havzası’ndan Bir Çalışma
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil, PALABIYIK, Yildiray, KARATAŞ, Atilla, and ŞAHİNOĞLU, Alperen
- Subjects
Yerbilimleri, Ortak Disiplinler ,rezervuar hedefli petrol ve doğalgaz arama,suda TPH analizi,hidrokarbonca zengin sular,bitümlü şeyl,kömür ,Geosciences, Multidisciplinary - Abstract
Beypazarı Neojen Havzası’nın Miyosen yaşlı birimleri, geniş alanlarda yüzlekler vermekte ve çok yaygın bir şekilde kömür ve petrollü şeyl oluşumları içermektedir. Öncel çalışmalarda, havzadaki bitümlü şeyllerin toplam organik karbon (TOC) değerlerinin, % 4-8 arasında yoğunlaştığı, algal organik maddenin (kerojen) egemen (Tip I ve II) belirlenmiştir. Bitümlü şeyllerin, % 83 piroliz edilebilir hidrokarbon oranına sahip ve yüksek sıcaklıklara maruz kalmaları durumunda büyük ölçekte petrol türetebilecek potansiyel kaynak kaya özelliğine sahip olduğu belirlenmiştir. Beypazarı Neojen Havzası’nın volkanosedimanter birimlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla, olgunlaşmamış kaynak kayaların havzanın özellikle kuzeydoğu bölümünde geniş yüzlekler sunan genç volkanikler tarafından olgunlaştırılarak petrol türümünün olabileceği düşüncesi ile çalışmada, havzanın petrol ve doğalgaz potansiyelinin havza kuzeydoğusunda bulunan su kaynaklarından alınan örnekler üzerinde Toplam Petrol Hidrokarbonları (TPH) analizleri yapılarak araştırılması amaçlanmıştır. Yapılan analizler sonucunda, su numunelerinin tamamında hidrokarbonlar tespit edilmiştir. Sularda tespit edilen hidrokarbonların kaynağının belirlenmesi için organik jeokimyasal yöntemler kullanılmıştır. Su numunelerinde belirlenen n-alkan hidrokarbonlar, baskın olarak bataklık-kömür tipi organik maddeden (Tip-III kerojen, gaz eğilimli) türemiş olgun petrol hidrokarbonlarıdır. Bu olgun petrol hidrokarbonları, inceleme alanında çalışan bir petrol sisteminin varlığı için bir kanıttır. Olgun hidrokarbonlarca zengin suların varlığı nedeniyle, gravite verileri ile çalışma alanında belirlenen fay-ilerleme kıvrımlarındaki yaklaşık 110 m derinliğindeki antiklinaller, muhtemel doğalgaz rezervuarlarıdır.
- Published
- 2020
26. RESERVOIR-TARGETED OIL and GAS EXPLORATION in METAMORPHIC and MAGMATIC ROCKS of the NİĞDE MASSIF (CENTRAL ANATOLIA, TURKEY)
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil, ŞAHİNOĞLU, Alperen, PALABIYIK, Yildiray, and KARATAŞ, Atilla
- Subjects
Engineering ,Basement rock,Metamorphic rock,Granite,Reservoir-targeted oil and gas exploration,Hydrocarbon-rich water ,Mühendislik - Abstract
Basement rock reservoirs are a special type of oil and/or gas reservoir, which has been usually neglected until recently as a target for exploration. In this study, it is aimed to investigate the hydrocarbon potential of Niğde Massif. The n-alkane hydrocarbons found in the water samples collected are the mature petroleum hydrocarbons, which are the geochemical evidence for a working petroleum system in the study area. The dom structures in which they are suitable to be entrapped and protected for hydrocarbons in a predominantly SW-NE orientation, where metamorphic rocks in which granite has been located in its center have formed, is the possible hydrocarbon reservoir in the study area. The geochemical exploration methodology used in this study may be a new method that can eliminate the discovery of hydrocarbons in the metamorphic massif and granitic rocks by chance.
- Published
- 2020
27. RESERVOIR-TARGETED OIL AND GAS EXPLORATION IN THE KARABURUN PENINSULA (WESTERN TURKEY)
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil, KARATAŞ, Atilla, PALABIYIK, Yildiray, and ŞAHİNOĞLU, Alperen
- Subjects
Engineering, Multidisciplinary ,Mühendislik, Ortak Disiplinler ,reservoir-targeted oil and gas exploration,TPH in water analysis,hydrocarbon-rich water,mercury deposit,mercury mineralization - Abstract
In recent studies, it has been determined to exist mature petroleum hydrocarbons in the Karakaya complex units which broadly spread over Northern Turkey and some of the Upper Paleozoic and Triassic sediments in the Karaburun Peninsula have shown similarity with the sandstones of the Karakaya complex. Besides, there are mercury deposits that were operated in the Karaburun Peninsula in the past and it was indicated in the preliminary studies that the surface and subsurface waters in the regions where mercury deposits are located contain high concentrations of mercury. It was also stated in the literature that formation waters of natural gas fields contain high concentrations of mercury as well. For these reasons, in this study, it is aimed to investigate the oil and gas potential of the Karaburun Peninsula by conducting Total Petroleum Hydrocarbons (TPH) analysis on the samples taken from the water resources. As a result of the analyses conducted, the hydrocarbons have been detected in all the water samples. The organic geochemical methods have been used to determine the source of hydrocarbons detected in the water resources. The detected n-alkane hydrocarbons are the mature petroleum hydrocarbons and the presence of these hydrocarbons is evidence for the existence of a working petroleum system in the study area. The main structure in the maximum depth of 220 m determined in the study area has a very high potential to become an oil and/or gas reservoir according to gravity and magnetic data and because of the presence of waters containing mature petroleum hydrocarbons.
- Published
- 2020
28. Türkiye’nin Paleozoyik - Miyosen Jeolojik Zaman Aralığındaki Petrol ve Doğalgaz Kaynak Kaya Varlığının Paleocoğrafik ve Paleotektonik Veriler Işığında Kapsamlı Bir Değerlendirmesi
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil and PALABIYIK, Yildiray
- Subjects
source rock,paleogeography,paleotectonics,oil and gas potential of Turkey,oil and gas exploration,geology of Turkey,geology evolution of Turkey ,Engineering ,Mühendislik ,kaynak kaya,paleocoğrafya,paleotektonik,Türkiye’nin petrol ve doğalgaz potansiyeli,Türkiye’nin jeolojik evrimi,petrol ve doğalgaz arama - Abstract
Alpine Mobile Belt (Tethyan Region) is a huge oil and gas belt in which Turkey is located. Type-II kerogen-containing high-yield source rocks formed prosperous oil and gas reserves in the Tethyan Region, a marine route between the Gondwana and the northern continental groups (Boreal) during the Silurian-Holocene period. The source rock deposition in the region was continuously being supported by the successive opening and closing of Paleotethys and Neotethys. Turkey contains foreland and intermontane basins, and thrust-fold belts (traps) which are originally connected with the Tethyan tectonics. According to the paleogeographic and the paleotectonic data in this study, there are widespread carbonate rocks (source and reservoir rocks) and evaporites (seals) as well as clastic rocks (source rocks) in Turkey. The presented paleogeographic and paleotectonic data and their interpretations show that Turkey has prosperous petroleum source rocks that were formed in the Paleozoic-Miocene interval. Ordovician-Silurian, Devonian-Carboniferous, Permian-Triassic, Jurassic-Cretaceous, Paleocene, and Oligocene-Miocene are the important geological periods in terms of source rock occurrence., Türkiye’nin içerisinde bulunduğu Alpin Mobil Kuşağı (Tetis Bölgesi), büyük bir petrol ve doğalgaz kuşağıdır. Tip-II kerojen içeren yüksek verimli kaynak kayalar, Gondwana ile kuzey kıta grupları (Boreal) arasında Siluriyen-Holosen döneminde bir deniz yolu olan Tetis Bölgesi’nde zengin petrol ve doğalgaz rezervlerini oluşturmuştur. Bölgedeki kaynak kaya depolanması, Paleotetis ve Neotetis’in art arda açılması ve kapanması ile sürekli olarak desteklenmiştir. Türkiye, Tetis tektoniği ile kökensel olarak bağlantılı kıtaönü (foreland) ve iç havzalar ile bindirme ve kıvrım kuşakları (kapanlar) içermektedir. Bu çalışmadaki paleocoğrafik ve paleotektonik verilere göre, Türkiye’de kırıntılı kayalara (kaynak kayalar) ilave olarak geniş yayılımlı karbonat kayalar (kaynak ve rezervuar kaya) ve evaporitler (keçeler) bulunmaktadır. Sunulan paleocoğrafik ve paleotektonik veriler ve yorumları, Türkiye’nin Paleozoyik-Miyosen aralığında oluşmuş zengin bir petrol kaynak kaya varlığına sahip olduğunu göstermektedir. Ordovisiyen-Siluriyen, Devoniyen-Karbonifer, Permiyen-Triyas, Jura-Kretase, Paleosen ve Oligosen-Miyosen kaynak kaya oluşumu açısından önemli jeolojik dönemlerdir.
- Published
- 2020
29. Organic Geochemical Evidence of the Working Petroleum System in Beypazarı Neogene Basin and Potential Traps (Northwest Central Anatolia, Turkey)
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil, PALABIYIK, Yildiray, KARATAŞ, Atilla, and ŞAHİNOĞLU, Alperen
- Subjects
Beypazarı Neogene basin,reservoir-targeted petroleum exploration,TPH in water analysis,hydrocarbon-rich water,oil shale and coal ,Yerbilimleri, Ortak Disiplinler ,Geosciences, Multidisciplinary - Abstract
The Miocene units of the Beypazarı Neogene Basin extensively outcrop and prevalently include oil shale and coal. In the previous studies, it has been determined that the total organic carbon (TOC) values of bituminous shales in the basin are concentrated between 4-8% and algal organic matter (Type I-II kerogen) are dominant. It has also been determined that the bituminous shales have pyrolyzable hydrocarbon content of 83% and a potential source rock feature that can produce oil in a large quantity if exposed to high temperatures. Beypazarı Neogene Basin consists of volcano-sedimentary units. Therefore, as a result of the idea that the immature source rocks can be matured by young volcanic that exhibit widespread outcrops, it has been aimed to investigate the oil and gas potential especially in the northeastern part of the basin by TPH (Total Petroleum Hydrocarbons) analysis performed on the samples taken from the natural cold water resources located in the related part of the basin. As a consequence of the analyses conducted, hydrocarbons have been detected in all the water samples. The organic geochemical methods have been used to determine the source of hydrocarbons detected in the water resources. The detected n-alkane hydrocarbons are the mature petroleum hydrocarbons derived from peat/coal type organic matter (Type III kerogen, gas-prone). The presence of these mature petroleum hydrocarbons is regarded as evidence for the existence of a working petroleum system in the study area. Due to the presence of waters containing mature petroleum hydrocarbons, the anticlines in the depth of approximately 110 m in fault-propagation folds identified in the investigation area by gravity and magnetic data have a very high potential to become gas reservoirs.
- Published
- 2020
30. Uludağ Masifi’nin (Bursa) Petrol ve Doğalgaz Potansiyelinin Yeni Bir Jeokimyasal Yöntemle Değerlendirilmesi
- Author
-
PALABIYIK, Yildiray, ÖZDEMİR, Adil, ŞAHİNOĞLU, Alperen, and KARATAŞ, Atilla
- Subjects
Uludağ Masifi ,Engineering ,Hidrokarbon potansiyeli ,Uludağ Masifi,Metamorfik kaya,Granit,Suda TPH analizi,Hidrokarbon potansiyeli ,Mühendislik ,Suda TPH analizi ,Metamorfik kaya ,Granit - Abstract
DergiPark: 799856 tujes Yakın tarihli çalışmalarda, Türkiye kuzeyinde genellikle metamorfik ve granitik kayaçların çevre birimi olan Karakaya karmaşığı birimlerinde olgun petrol hidrokarbonlarının varlığı tespit edilmiştir. Bu nedenle çalışmada, Karakaya birimleri tarafından çevrelenen Uludağ Masifinin petrol ve doğalgaz potansiyelinin masif ve çevresindeki doğal su kaynaklarından alınan örnekler üzerinde Toplam Petrol Hidrokarbonları (TPH) analizleri yapılarak araştırılması amaçlanmıştır. Yapılan analizler sonucunda, su numunelerinin tamamında hidrokarbonlar tespit edilmiştir. Sularda tespit edilen hidrokarbonların kaynağının belirlenmesi için organik jeokimyasal yöntemler kullanılmıştır. Belirlenen n-alkan hidrokarbonlar, olgun petrol hidrokarbonlarıdır. Bu olgun petrol hidrokarbonlarının varlığı, çalışma alanındaki petrol sistemi için bir kanıttır. Bölgede geniş yayılım sunan Karakaya karmaşığı birimlerine ait kaynak kayalardan türeyen hidrokarbonlar, granitin yerleşimi sırasında yükselen Uludağ Masifi birimlerine göç etmiş ve kırıklı-çatlaklı zonlarda birikmiş olmalıdır.
- Published
- 2020
31. Güney (Denizli) Civarında Jeotermal Enerji Arama: Derin Düşey Elektrik Sondaj (DES) Ölçümlerinin Jeofizik ve Jeolojik Yorumu
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil and PALABIYIK, Yildiray
- Subjects
Engineering ,geothermal exploration,resistivity,vertical electrical sounding (VES),geological interpretation,Western Anatolia ,Mühendislik ,jeotermal arama,rezistivite,düşey elektrik sondaj (DES),jeolojik yorum,Batı Anadolu - Abstract
The vertical electrical sounding (VES) method is one of the main geophysical methods used in solving geological problems. The main purpose for the application of the electrical resistivity method is to illuminate the geological structure by utilizing the electrical conductivity differences of the rocks in the horizontal or vertical directions. In this method, depths and thicknesses of formation layers in the subsurface are tried to be determined by using resistivity differences. In this study, it is aimed to explore geothermal energy around Güney (Denizli) by VES measurements. For this purpose, 15 resistivity measurements, measured for AB/2 = 1800 m theoretical depth, have been assessed by using EarthImager 1D software. 2D resistivity and stratigraphic cross-sections have been prepared and interpreted. In the study area, low-resistivity anomalies indicating the presence of geothermal activity controlled by tectonism have been determined and a 3D conceptual geothermal model has been designed., Düşey elektrik sondaj (DES) yöntemi, jeolojik sorunların çözümünde başvurulan başlıca jeofizik yöntemler arasında yer alır. Kayaçların yatay veya düşey yöndeki elektriksel iletkenlik farklarından yararlanılarak jeolojik yapının aydınlatılması, elektrik rezistivite (özdirenç) yönteminin uygulamasındaki temel amaçtır. Bu yöntemde, yeraltı tabakalarının derinlikleri ve kalınlıkları özdirenç farklılıklarından faydalanılarak belirlenmeye çalışılır. Bu çalışmada, Güney (Denizli) civarında DES ölçümleri ile jeotermal enerji aranması amaçlanmıştır. Bu amaçla, AB/2 = 1800 m kuramsal derinlik için ölçülen 15 adet özdirenç ölçümü, EarthImager 1D programı ile değerlendirilmiştir. 2B rezistivite ve stratigrafik enine kesitler hazırlanmış ve yorumlanmıştır. Çalışma alanında, tektonizma kontrollü olarak jeotermal faaliyet varlığını gösteren düşük rezisitivite anomalileri belirlenmiş ve 3B kavramsal jeotermal model tasarlanmıştır.
- Published
- 2019
32. Yüksek Sıcaklıklı ve Derin Jeotermal Sahaların Rezistivite Ölçümlerinin Jeolojik Yorumlama Yöntemleri: Batı Anadolu’dan Bir Çalışma
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil and PALABIYIK, Yıldıray
- Subjects
Engineering ,Mühendislik ,jeotermal arama,rezistivite,jeolojik yorum,yüksek sıcaklıklı jeotermal saha,Batı Anadolu,Gediz Grabeni ,geothermal exploration,resistivity,geological interpretation,high-temperature geothermal field,Western Anatolia,Gediz Graben - Abstract
The vertical electrical sounding (VES) method is one of the main geophysical methods used in solving geological problems. The main target for the application of the electrical resistivity method is to illuminate the geological structure by making use of the electrical conductivity differences of the rocks in the horizontal or vertical directions. In this method, depths and thicknesses of formation layers in the subsurface are attempted to be determined by utilizing resistivity differences. In this study, it is aimed to interpret the subsurface geology of a high-temperature and deep geothermal field in Western Anatolia by DES measurements. For this purpose, 206 resistivity measurements, measured for AB/2 = 2500 m theoretical depth, have been evaluated by using EarthImager 1D and RockWorks programs. 2D and 3D resistivity along with stratigraphic cross-sections have been prepared and interpreted. In the study area, low-resistivity anomalies indicating the presence of geothermal activity controlled by tectonism have been determined and a conceptual geothermal model has been designed., Düşey elektrik sondaj (DES) yöntemi, jeolojik sorunların çözümünde başvurulan başlıca jeofizik yöntemler arasında yer alır. Kayaçların yatay veya düşey yöndeki elektriksel iletkenlik farklarından yararlanılarak jeolojik yapının aydınlatılması, elektrik rezistivite (özdirenç) yönteminin uygulamasındaki temel amaçtır. Bu yöntemde, yeraltındaki tabakaların derinlikleri ve kalınlıkları özdirenç farklılıklarından faydalanılarak belirlenmeye çalışılır. Bu çalışmada, Batı Anadolu’daki yüksek sıcaklıklı ve derin bir jeotermal sahanın DES ölçümleri ile yeraltı jeolojisinin yorumlanması amaçlanmıştır. Bu amaçla, AB/2 = 2500 m kuramsal derinlik için ölçülen 206 adet özdirenç ölçümü, EarthImager 1D and RockWorks programları ile değerlendirilmiştir. 2D-3D rezistivite ve stratigrafik enine kesitler hazırlanmış ve yorumlanmıştır. Çalışma alanında, tektonizma kontrollü olarak jeotermal faaliyet varlığını gösteren düşük rezisitivite anomalileri belirlenmiş ve kavramsal jeotermal model kurgulanmıştır.
- Published
- 2019
33. Mamak (Ankara) Çalışan Petrol Sisteminin Jeokimyasal Kanıtı Olarak Olgun Hidrokarbonlarca Zengin Sular ve Bölgedeki Potansiyel Kapan Alanı
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil, primary
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
34. Büyük Menderes Grabeni (Batı Anadolu) Neojen Öncesi Petrol Sisteminin Organik Hidrojeokimyasal Kanıtları ve Potansiyel Kapanlar
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil
- Subjects
Engineering ,Mühendislik ,Buyuk Menderes Graben,oil and gas exploration,organic hydrogeochemistry,oil in water analysis (TPH),biomarker ,Büyük Menderes Grabeni,petrol ve doğalgaz arama,organik hidrojeokimya,suda petrol analizi (TPH),Biomarker - Abstract
This study is made to evaluate the oil and gas potential of the western part of Buyuk Menderes graben (Western Turkey) with organic hydrogeochemical studies and tectonic data. The study has conducted in three steps. In the first step, the stratigraphic and tectonic characteristics of the study area from the literature were examined. Later, the geological data which required for organic hydrogeochemical and geophysical evaluations has compiled. In the second step, aeromagnetic and gravity maps were prepared. Potential petroleum traps in the study area with this data has determined. Total Petroleum Hydrocarbons (TPH) analysis in water samples taken from the geothermal wells which near to the potential petroleum traps has performed. As a result of this analysis, it has been determined hydrocarbons in water samples. Organic geochemistry and biomarker characteristics have used to determine the source of hydrocarbons in the waters. All of the n-alkane hydrocarbons in water samples are maturing petroleum hydrocarbons. These maturing hydrocarbons are evidence of the petroleum system in the study area. Due to the presence of maturing petroleum hydrocarbons in the waters, the traps which identified in the study area have a high potential., Bu çalışma, Büyük Menderesgrabeninin (Batı Anadolu) batı kısmının organik hidrojeokimyasal çalışmalar vetektonik veriler ile petrol ve doğalgaz potansiyelinin değerlendirilmesi içinyapılmıştır.Çalışma,üç aşamada yürütülmüştür. Birinci aşamada, literatürden çalışma alanınınstratigrafik ve tektonik özellikleri incelenmiştir. Böylece, organikhidrojeokimyasalve jeofizik değerlendirmeler için gerekli olan jeolojik veriler derlenmiştir.İkinci aşamada, manyetik ve gravite haritaları hazırlanmıştır. Bu verilerindeğerlendirilmesi sonucunda, çalışma alanındaki potansiyel petrol kapanlarıbelirlenmiştir. Üçüncü aşamada ise, belirlenen kapanlara yakın jeotermalkuyulardan alınan su numunelerinde TPH(Toplam Petrol Hidrokarbonları) analizleri yapılmıştır. Buanalizler sonucunda, su numunelerin tamamında hidrokarbonlar tespit edilmiştir. Sulardaki tespit edilen hidrokarbonların kaynağınınbelirlenmesi için organik jeokimyasal ve biomarker karakteristiklerkullanılmıştır. Su numunelerindeki n-alkanhidrokarbonların tamamı, olgun petrol hidrokarbonlarıdır. Olgun petrol hidrokarbonları içeren suların varlığı nedeniyle, çalışmaalanında belirlenmiş olan kapanlaryüksekpetrol ve doğalgaz potansiyeline sahiptir.
- Published
- 2019
35. Karotlu Sondajlarda Delinebilirlik Analizi: Örnek Bir Çalışma
- Author
-
Özdemir, Adil, ÇAĞLAR, HAKAN, and IŞIK, NİHAT SİNAN
- Published
- 2018
36. SUDA TPH (TOPLAM PETROL HİDROKARBONLARI) ANALİZİNİN PETROL VE DOĞALGAZ ARAMA AMAÇLI KULLANIMI: TÜRKİYE’DEN ÖNEMLİ İLK SONUÇLAR
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil and Adil Özdemir Mühendislik
- Subjects
petrol ve doğalgaz arama,suda TPH analizi,suda petrol analizi,organik jeokimya,petrol hidrojeolojisi ,oil and gas exploration,TPH in water analysis,oil in water analysis,organic geochemistry,petroleum hydrogeology - Abstract
Surface waters and groundwaters associated with hydrocarbon accumulations or contaminated by hydrocarbons typically contain high amounts of hydrocarbons. TPH (Total Petroleum Hydrocarbons) value in water samples is an important parameter used to determine hydrocarbon contamination of surface waters and groundwaters. In this study, it is aimed to examine TPH analysis which describe the hydrocarbon content of waters in oil and gas exploration. For this purpose, the results of TPH analysis in water samples of Yüksekova (Hakkari), Ulukışla (Niğde) and Hasanoğlan (Ankara) regions are compared with the results of classical petroleum geochemistry analysis in the same regions. It has been found that the TPH values of all examined water samples are considerably higher than the recommended limit values for groundwaters. In addition, petrogenic (natural crude oil) mature n-alkane hydrocarbons have been determined in all three regional waters. As a result of the study, the sampling is very simple and the laboratory analysis have reached TPH in water analysis in reservoir-targeted with low cost, reliable and consistent results, which can be concluded in a very short time and the result that the basins containing oil and gas deposits can be determined. When used in together with other geological and geophysical exploration methods, it can also be used as a practical and effective tool to minimize the risk of hydrocarbon exploration and to discover new oil and gas deposits that are commercial production. In addition, all the petroleum geochemical analysis (gas chromatography, gas chromatography, mass spectroscopy, pyrolysis, etc.) on rock samples can also be applied successfully on hydrocarbon containing water samples., Hidrokarbon birikimleri ile ilişkide olanveya hidrokarbonlar tarafından kirletilmiş yüzey ve yeraltısuları tipik olarakyüksek miktarda hidrokarbon içerirler. Su numunelerinde TPH (Toplam PetrolHidrokarbonları) değeri, yüzey ve yeraltısularının hidrokarbon kirliliğinibelirlemek için kullanılan önemli bir parametredir. Bu çalışmada, sularınhidrokarbon içeriğini tanımlayan TPH (toplam petrol hidrokarbonları)analizlerinin, petrol ve doğalgaz aramacılığında kullanılabilirliğinin incelenmesiamaçlanmıştır. Bu amaçla, Yüksekova (Hakkari), Ulukışla (Niğde) ve Hasanoğlan(Ankara) bölgeleri yeraltısularında yapılan TPH analizlerine ait sonuçlar, aynıbölgedeki klasik petrol jeokimyası analiz sonuçları ile karşılaştırılmıştır.İncelenen su numunelerinin tamamının TPH değerlerinin yeraltısuları içinönerilen sınır değerden oldukça yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca, her üç bölgesularında da olgun doğal petrol kaynaklı n-alkan hidrokarbonları tespitedilmiştir. Çalışma sonucunda, numune alma işlemi oldukça basit,laboratuvar analizleri de çok kısa sürede sonuçlandırılan, düşükmaliyetli, güvenilir ve tutarlı sonuçları olan rezervuar hedefli sudaTPH (Toplam Petrol Hidrokarbonları) analizleri ile petrol ve doğalgazbirikimleri içeren havzaların belirlenebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Diğerjeolojik ve jeofizik yöntemler ile birlikte kullanılması durumunda da,hidrokarbon arama riskini en aza indirmek ve ticari üretim yapılabilir yenipetrol ve doğalgaz yataklarının keşfedilebilmesi için pratik ve etkili bir araçolarak kullanılabilecektir. Ayrıca, sonuçlarının kontrol edilebilir ve kolaytekrarlanabilir olması nedeniyle, arama risk ve maliyetlerini büyük ölçüdeazaltacağı düşünülmektedir.
- Published
- 2018
37. Visible Islam in Modern Turkey
- Author
-
Özdemir, Adil, primary and Frank, Kenneth, additional
- Published
- 2000
- Full Text
- View/download PDF
38. Türkiye’nin İyotça Zengin Suları ve Kara Alanlarının Petrol ve Doğalgaz Potansiyeli
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil
- Subjects
Engineering ,Türkiye’nin petrol ve doğalgaz potansiyeli,iyotça zengin sular,hidrojeokimya,yeraltısuyu kirliliği,petrol hidrojeolojisi,petrol arama ,Mühendislik ,Oil and gas potential of Turkey,iodine-rich water,petroleum hydrogeology,hydrogeochemistry,groundwater contamination - Abstract
In this study, to determine iodine-rich waters associated with potential oil and gas deposits of Turkey, a new “Oilfield Water Differentiation Plot” has been developed. With the help of this plot, it has determined that a large number of iodinerich water resources throughout the country. The reason for iodine enrichment in surface waters and groundwaters of Turkey are the hydrocarbons- and iodine-rich reservoir waters migrated from deep oil and gas deposits to surface and near-surface with the effect of geological events (tectonism, volcanism etc.). Most important evidence of this migration is that iodine-rich waters are also rich in mature petroleum hydrocarbons. Waters rich in both iodine and mature petroleum hydrocarbons are oilfield waters. Due to the presence of a large number of waters with quite high of iodine content, the oil and gas potential of Western and Central Anatolia regions have higher than the Southeast Anatolia and Thrace basins. Thus, contrary to opinions put forward in many studies, concentration in areas where especially found a large number of active faults in Western and Central Anatolia regions of iodine-rich waters which determined with this study shows that no affected negatively by young geodynamic events of oil and gas deposits formed in various geological periods. The other important result of this study is determined that to be more suitable the use of reservoir-targeted organic hydrogeochemistry methods instead of the source rock-targeted organic rock and gas geochemistry for future oil and gas exploration in active tectonic (dynamically “excited”, “unbalanced”) and geologically complex basins of Turkey. The determination of iodine contents and geochemical properties of petroleum hydrocarbons in the water resources with classical petroleum geochemistry analysis to be made in 5189 water resources in the 76 cities of Turkey given appendix of this study will provide the identification of real oil and gas potential in onshore Turkey and determination new exploration targets throughout the country., Bu çalışmada, Türkiye’nin potansiyel petrol ve doğalgaz yatakları ile ilişkili iyotça zengin sularını belirlemek için yeni bir “ Petrol ve Doğalgaz Sahası Suyu Ayırma Grafiği ” geliştirilmiştir. Bu grafik yardımıyla ülke genelinde çok sayıda iyotça zengin su kaynağı bulunduğu tespit edilmiştir. Türkiye’deki yüzey ve yeraltısularındaki iyot zenginleşmesinin sebebi, derinlerdeki petrol ve doğalgaz yataklarından jeolojik olaylar (tektonizma, volkanizma vb.) etkisiyle yüzeye ve yüzeye yakın bölümlere göç eden hidrokarbonlarca ve iyotça zengin rezervuar sularıdır. Bu göçün en önemli kanıtı, iyotça zengin suların aynı zamanda olgun petrol hidrokarbonlarınca da zengin olmalarıdır. Çünkü, hem iyotça hem de olgun petrol hidrokarbonlarınca zengin sular, petrol ve doğalgaz sahası sularıdır. Çalışmada, oldukça yüksek iyot içerikli çok sayıda su bulunması nedeniyle Batı ve Orta Anadolu bölgelerinin petrol ve doğalgaz potansiyelinin Güneydoğu Anadolu ve Trakya havzalarından daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla, birçok çalışmada öne sürülen görüşlerin aksine, bu çalışmada belirlenen iyotça zengin suların Batı ve Orta Anadolu bölgelerindeki özellikle çok sayıda diri fayın bulunduğu alanlarda yoğunlaşması, çeşitli jeolojik dönemlerde oluşmuş petrol ve doğalgaz yataklarının ülke genelinde genç jeodinamik olaylardan olumsuz etkilenmediğini göstermektedir. Bu çalışmanın diğer bir önemli sonucu da, aktif tektonik (dinamik olarak “hareketli”, “dengesiz”) ve jeolojik olarak karmaşık havzalar içeren Türkiye kara alanlarında yapılacak gelecek petrol ve doğalgaz aramaları için kaynak kaya hedefli organik kaya ve gaz jeokimyası yerine rezervuar hedefli organik hidrojeokimyasal yöntemlerin kullanılmasının daha uygun olduğunun belirlenmesidir. Çalışma ekinde verilen 76 ildeki 5189 adet su kaynağında, klasik petrol jeokimyası analizleri yapılarak bu su kaynaklarındaki iyot miktarlarının ve petrol hidrokarbonlarının jeokimyasal özelliklerinin tespit edilmesi, Türkiye kara alanlarının petrol ve doğalgaz potansiyelinin gerçek bir şekilde tanımlanmasını ve ülke genelinde yeni arama hedeflerinin belirlenmesini sağlayacaktır.
- Published
- 2018
39. Occurrence Mechanisms of Iodine-rich Surface Waters and Groundwaters and Their Relations with Oil and Gas Deposits
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil
- Subjects
Engineering ,İyot,iyotça zengin sular,yeraltısuyu kirliliği,petrol hidrojeolojisi,petrol arama ,Mühendislik ,Iodine,iodine-rich waters,groundwater contamination,petroleum hydrogeology,petroleum exploration,petroleum exploration - Abstract
Bu çalışmada, iyotça zengin yüzey ve yeraltı sularınınoluşum mekanizmaları ve iyotça zengin sular ile petrol sistemleri arasındakiilişki incelenmiştir. Bu amaçla, iyotça zengin yüzey ve yeraltı sularına aityayınlanmış hidrojeokimyasal verileri bulunan Batı Hazar (Azerbaycan), DoğuHazar (Türkmenistan), Sacramento (ABD), Po (İtalya) ve Joban - Hamadori(Japonya) petrollü havzaları seçilmiştir. Petrol ve doğalgaz yatakları içeren bu havzalarınyüzey ve yeraltı sularındaki iyot zenginleşmesinin sebebi, derinlerdeki petrolve doğalgaz yataklarından tektonik, volkanik ve diğer jeolojik olaylar etkisiile yüzeye ve yüzeye yakın bölümlere göç eden iyotça zenginrezervuar suları ve hidrokarbonlardır. İncelenen petrollü havzalardaki soğuk ve sıcak yüzey ve yeraltı sularındakiiyot, petrol ve doğalgaz sahası sularındaki iyot ile aynı kökenlidir ve organikmaddece zengin kayaçlardan türemiştir. Dolayısıyla,incelenen petrollü havzaların jeolojik ve hidrojeokimyasal verileri, iyotçazengin yüzey ve yeraltı suları (bu sular, aynı zamanda petrolhidrokarbonlarınca da zengindir) ile petrol sistemleri arasındaki yakınilişkiyi kanıtlamaktadır. Bu yakın ilişki, soğuk vesıcak yüzey ve yeraltı sularında yapılacak iyot analizleri ile petrol vedoğalgaz potansiyeli bilinmeyen bir havzanın potansiyelinin değerlendirilebileceğinigöstermektedir. Builişki, gelecek arama hedeflerinin belirlenmesi açısından da önemlidir., In this study, occurrencemechanisms of iodine-rich surface waters and groundwaters and the relationshipbetween iodine-rich waters and petroleum systems were investigated. For thispurpose, Western Caspian (Azerbaijan), Eastern Caspian (Turkmenistan),Sacramento (USA), Po (Italy) and Joban - Hamadori (Japan) petroliferous basinswith published hydrogeochemical data of iodine-rich surface waters andgroundwaters were selected. Iodine enrichment in the surface waters andgroundwaters of these basins, which contain oil and gas deposits, areiodine-rich reservoir waters and hydrocarbons that migrate from the deep oiland gas deposits to the surface and near the surface with the effect oftectonic, volcanic and other geological events. Iodine in the surface watersand groundwaters of investigated petroliferous basins are the same origin asiodine in oilfield waters and derived from organic-rich rocks. Therefore, thegeological and hydrogeochemical data of investigated basins prove the closerelationship between iodine-rich surfaces and groundwaters (these waters arealso rich by petroleum hydrocarbons) and petroleum systems. This closerelationship shows that the potential of a basin with an unknown potential foroil and gas can be evaluated by iodine analysis on the cold and hot surface watersand groundwaters. This relationship is also important in terms of determiningfuture exploration targets.
- Published
- 2018
40. Organic Hydrogeochemical Evidences of Hasanoğlan (Ankara) Petroleum System
- Author
-
Özdemir, Adil, primary
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
41. GÜNEYDOĞU ANADOLU HAVZASINDA PETROL İLE İYOT İLİŞKİSİ
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil, primary
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
42. Çukurca İlçesinin Yerleşime Uygunluk Açısından Değerlendirilmesi
- Author
-
YEŞİL, Burak, ATEŞ, Ali, and ÖZDEMİR, Adil
- Subjects
Bearing capacity ,Taşıma gücü ,Oturma analizi ,Çukurca,Settlement analysis,Standard penetration test,Bearing capacity,Conformity the residential ,Çukurca ,lcsh:T ,Mühendislik ,SPT ,Yerleşime Uygunluk ,Çukurca,SPT,Oturma analizi,Taşıma gücü,Yerleşime Uygunluk ,Conformity the residential ,lcsh:Technology ,Engineering ,Settlement analysis ,Standard penetration test ,lcsh:TA1-2040 ,lcsh:Q ,lcsh:Engineering (General). Civil engineering (General) ,lcsh:Science ,lcsh:Science (General) ,lcsh:Q1-390 - Abstract
Bu çalışmada, Çukurca ilçesinin yerleşimi için uygun, önlemli ve uygun olmayan alanların sınırlarının belirlenmesi amaç edinilmiştir. Bu amaca yönelik olarak, arazi çalışmaları kapsamında jeolojik birimlerin litolojik sınırları çizilmiş, tektonik hatlar belirlenmiş ve 1/2000 ölçekli mühendislik jeolojisi ve yerleşime uygunluk haritası yapılmıştır. Ayrıca, jeoteknik amaçlı sondajlardan elde edilen standart penetrasyon deney (SPT) verileri ile konsolidasyon oturması ve taşıma gücü hesapları, kaya ve zeminlerin fiziksel özelliklerinin araştırılması için kullanılmıştır. Diğer yandan, kütle hareketi (heyelan vb.) potansiyeli taşıyan ve yüksek topografik eğim değerine sahip olan alanlar (α≥ % 30) belirlenmiştir. Mühendislik jeolojisi ve jeoteknik incelemeler birlikte ele alınarak sonuçta “Çukurca İlçesi” ve çevresini oluşturan alan, yerleşime uygunluk açısından değerlendirilmiştir., In this study, suitable for the placement of Cukurca, aim at determining the appropriate precautionary and nonborder areas was obtained. For this purpose, drawn lithological unit within the land boundaries of geological studies, tectonic determined and 1/2000 scale engineering geology and settlement suitability map was made. In addition, geotechnical drilling obtained from experiments, the standard penetration (SPT) with data consolidation settlement and bearing capacity calculations have been used to investigate the physical properties of rock and soil. On the other hand, the mass movement (landslides, etc.), the areas with the highest potential and topographic slope value (α≥ 30%) were identified. Engineering geology and geotechnical studies taken together ultimately "Cukurca district" and areas that make up the environment are evaluated for compliance with the settlement. Not abuse from the study area of cohesive unit normally consolidated in SK-1 and SK-13 locations, while the SK-8 locations were found to be over-consolidated floors. The consolidation settlement of accounts is between 0,19 to 0,22 cm and was seen seating in the well below the allowable limit.
- Published
- 2014
43. Investigation of Liquefaction Potential of Soils of the Traffic Control Tower In Tuzla (Adana-Karataş) Region Using Standard Penetration Test Data (Southern Turkey)
- Author
-
ATEŞ, Ali and ÖZDEMİR, Adil
- Subjects
SPT,sıvılaşma riski,Adana-Karataş (Tuzla) ,Standard penetration test,Adana-Karataş(Tuzla),liquefaction risk - Abstract
Özet Bu çalışma, Tuzla (Adana-Karataş) ilçesinde inşası planlanan Trafik Gözetleme İstasyonu (TGİ) yerleşim alanı içerisindeki alüvyal zeminlerin olası bir deprem etkisinde sıvılaşma potansiyelinin, arazi (SPT) verileri kullanılarak belirlenmesini içermektedir. Bu amaçla, yapı oturma alanında yapılan 2 adet sondaj çalışmasına ait olan SPT verileri kullanılmıştır. Çalışma alanından yaklaşık 5 km güneyinde “Karatş Osmaniye Fay Zonunun” yer almaktadır. Bu fay zonunun yapı alanını etkileyebileceği ve en büyük ivmeyi yaratabileceği varsayılarak, araştırmaya esas alınmıştır. Toplam 110 km uzunluğundaki bu fay zonunun, olası bir depremde 1/2’nin kırılması tahmin edilerek, moment magnitüdü 7 ve normal atımlı faylar ve Türkiye için geliştirilen deprem atenuasyon eşitliği kullanılarak 0,3g büyüklüğünde yatay deprem ivmesi oluşabileceği hesaplanmış ve SPT verileri kullanılarak sıvılaşma analizleri yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, Trafik Gözetleme İstasyonu inşaatı yapılacak alanın yüksek dereceli sıvılaşma riski taşıdığı ortaya konulmuştur. AnahtarKelimeler: SPT, sıvılaşma riski, Adana-Karataş (Tuzla), This study includes the determination of the liquefaction potential developed for the residentail area covered by alluvial deposits using SPT (Standard Penetration Test) data under the effect of the probable earthquake effect in Tuzla (Adana-Karataş) District. For this reason, two borehole data were evaluated. Karataş Osmaniye Fault Zone was a length of 110 km in length and approximately passes through in a distance of 5 km in the west of the study area (Tuzla District). It was predicated to affect the region and create the biggest peak horizontal acceleration due to earthquake. In a probable earthquake effect, it was calculated an earthquake of moment magnitude as MW=7, considering that Karataş Osmaniye Fault Zone may be cracked 1/2 of the total length. Using attenuation relationships developed for Turkey a peak ground acceleration of 0.3 g was calculated for the study site. According to the these results, the liquefaction analysis was performed using the SPT data and two locations were determined as liquefiable. Keywords: Standard penetration test, Adana-Karataş (Tuzla), liquefaction risk
- Published
- 2016
44. THE HOT WATER OIL EXPULSION TECHNIQUE FOR GEOTHERMAL RESOURCES: A SUGGESTION FOR BATI RAMAN OILFIELD OF TURKEY.
- Author
-
Şahinoğlu, Alperen, Özdemir, Adil, and Dursun, Erdal
- Subjects
- *
PETROLEUM , *ENHANCED oil recovery , *OIL fields , *GEOTHERMAL resources , *SEASONAL temperature variations - Abstract
With the rapid development of Turkey's petroleum industry, oil production, the way of burning crude oil to produce steam, need to change. Heavy oil reservoir with thin layer or edge water is unsuitable for thermal recovery. Electric heating leads to considerable electrical consumption. Low injection water temperature decreases reservoir temperature and increased crude oil viscosity. The prolonged temperature difference break up reservoir pore throat cement and framework minerals. To improve high-capacity channel communication, we proposed geothermal oil recovery. Broad-sense abundant geothermal resources and existing injection water technique equipment are used. Deep-seated high temperature liquid (oil-gas-water mixture) draws geothermal warming flowing layer to transit heat upward, decreases viscidity and increases fluidity. Reservoir temperature offers different geothermal fountain. Practicability of the process is analysed. Statistical analyses and reservoir temperature variation analysis of Batı Raman Oilfield, Turkish Petroleum, was made. Flow-chart concept for geothermal oil recovery has been designed to suggest drilling multi-branch well in heavy oil reservoir. While drilling an injection-well, at the same position of geothermal fountain well, using free-pressure pump to inject hot liquid directly to aimed oil layer, made oil recovery in surrounding wells. We proposed that geothermal oil recovery forerunner test should be first conducted in favourable blocks. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
45. PROSPECTIVE AREAS FOR PETROLEUM EXPLORATION AND OIL & GAS POTENTIAL OF THE ONSHORE HATAY (SOUTHERN TURKEY).
- Author
-
Özdemir, Adil and Şahinoğlu, Alperen
- Subjects
- *
PETROLEUM prospecting , *STRUCTURAL geology , *HYDROCARBONS , *ORGANIC compounds , *PROSPECTING - Abstract
This paper presents and supports a speculative hypothesis, the essence of which follows. When continental margins in zones of convergence are buried beneath thrust sheets, fluids expelled from the margin sediments travel into the foreland basin and the continental interior. These tectonic fluids have key roles in phenomena such as faulting, magma generation, migration of hydrocarbons, transport of minerals and metamorphism. The thrust sheet, crudely speaking, acts like a great squeegee, driving fluids ahead of it and producing widespread geologic consequences. Onshore Hatay, although it is young, meets the essential requirements of hydrocarbon exploration by having potential source, reservoir and seal rocks, and due to its high sedimentation rate, depth of burial and maturation conditions appear to be suitable for hydrocarbon generation. Hydrocarbon generation in this basin is controlled by the Pliocene deposits and by eastward over thrusting of the Misis Belt occurred in the same period. As a consequence of these events, potential generation areas are expected in the western portions of the study area. Hydrocarbons (mostly oil) generated in the west, would tend to migrate eastwards, towards the high areas. Structures favorable for the accumulation of oil are found in onshore Hatay. Oil seeps in geologic formations of various horizons are also found here. The thickness of the deposits and the facies are favorable, too. Differentiation in the quality of oil is believed to have resulted from processes encountered during a long history of "continuous migration"; contributions from other probable source rocks may have been negligible in the sense that they have no overall effect on the known distribution of oil in space. It is recommended that the three zones defined under the heading of "prospective areas" should be tested wherever the structural and stratigraphic conditions are positive. As a result of this modelling, two prospective zones are demonstrated. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
46. SUDA TPH (TOPLAM PETROL HİDROKARBONLARI) ANALİZİNİN PETROL VE DOĞALGAZ ARAMA AMAÇLI KULLANIMI: TÜRKİYE'DEN İLK ÖNEMLİ SONUÇLAR.
- Author
-
ÖZDEMİR, Adil
- Abstract
Copyright of SDU Journal of Engineering Sciences & Design / Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi is the property of Journal of Engineering Sciences & Design and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
47. Investigation of Liquefaction Potential of Soils of TheTraffic Control Tower in Kaytazdere Region (WesternTurkey) Usıng Standard Penetration Test
- Author
-
ATEŞ, Ali and ÖZDEMİR, Adil
- Subjects
Standard penetration test,İzmit-Kaytazdere,liquefaction risk ,SPT,Sıvılaşma riski,İzmit-Kaytazdere - Abstract
Bu çalışma, Kaytazdere (İzmit) ilçesinde inşası planlanan Trafik Gözetleme İstasyonu (TGİ) yerleşim alanı içerisindeki alüvyal zeminlerin olası bir deprem etkisinde sıvılaşma potansiyelinin, arazi (SPT) verileri kullanılarak belirlenmesini içermektedir. Bu amaçla, yapı oturma alanında yapılan 2 adet sondaj çalışmasına ait olan SPT verileri kullanılmıştır. Çalışma alanından yaklaşık 30 km güneyinde “Kuzey Anadolu Fay Zonunun kuzey kolu” yer almaktadır. Bu fay zonunun yapı alanını etkileyebileceği ve en büyük ivmeyi yaratabileceği varsayılarak, araştırmaya esas alınmıştır. Toplam 105 km uzunluğundaki bu fay zonunun, olası bir depremde 1/3’nün kırılması tahmin edilerek, moment magnitüdü 6.9 ve Türkiye’de bulunan faylar için geliştirilen deprem atenasyon eşitliği kullanılarak 0,48g büyüklüğünde yatay deprem ivmesi oluşabileceği hesaplanmış ve SPT verileri kullanılarak sıvılaşma analizleri yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, Trafik Gözetleme İstasyonu inşaatı yapılacak alnının yüksek dereceli sıvılaşma riski taşıdığı ortaya konulmuştur., This study includes the determination of the liquefaction potential developed for the residentail area covered by alluvial deposits using SPT (Standard Penetration Test) data under the effect of the probable earthquake effect in Kaytazdere (Izmit) District. For this reason, two data were evaluated. North Anatolian Fault Zone was a length of 105 km in length and approximately passes through in a distance of 30 km in the South of study area (Kaytazdere District). It was predicated to affect the region and create the biggest peak horizontal accelaration due to earthquake. In a probable earthquake effect, it was calculated an earthquake of moment magnitude as MW=6.9, considering that North Anatolian Fault Zone may be cracked 1/3 of the total length. Using attenuation relationships developed for Turkey a peak ground acceleration of 0.48g was calculated for the study site. According to the these results, the liquefaction analysis was performed using the SPT data and two locations were determined as liquefiable
- Published
- 2012
48. Investigation of liquefaction potential of soils of the traffic control tower in Kucukkuyu Region (Western Turkey) using Standard Penetration Test
- Author
-
Ateş, Ali and Özdemir, Adil
- Subjects
Küçükkuyu ,Liquefaction risk ,Standard penetrasyon deneyi ,Standard penetration test ,Çanakkale ,Sıvılaşma riski - Abstract
url: http://sutod.selcuk.edu.tr/sutod/article/view/93, Bu çalışma, Küçükkuyu (Çanakkale) ilçesinde 1370+1372 nolu parseller’de inşası planlanan Trafik Gözetleme İstasyonu (TGİ) yerleşim alanı içerisindeki alüvyal zeminlerin olası bir deprem etkisinde sıvılaşma potansiyelinin, arazi (SPT) verileri kullanılarak belirlenmesini içermektedir. Bu amaçla, yapı oturma alanında yapılan 2 adet sondaj çalışmasına ait olan SPT verileri kullanılmıştır. İlçenin yaklaşık 72 km kuzey-doğusunda “Yenice Gönen Fay Zonu” yer almaktadır. Bu fay zonunun yapı alanını etkileyebileceği ve en büyük ivmeyi yaratabileceği varsayılarak, araştırmaya esas alınmıştır. Toplam 160 km uzunluğundaki bu fay zonunun, olası bir depremde 1/2’sinin kırılması tahmin edilerek, moment magnitüdü 7,5 ve Türkiye’deki faylar için geliştirilen deprem atenasyon eşitliği kullanılarak 0,25g büyüklüğünde yatay deprem ivmesi oluşabileceği hesaplanmış ve SPT verileri kullanılarak sıvılaşma analizleri yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, Trafik Gözetleme İstasyonu inşaatı yapılacak alnının yüksek dereceli sıvılaşma riski taşıdığı ortaya konulmuştur.
- Published
- 2011
49. Çambaşı regülatörü ve HES tünel güzergahındaki kayaların bazı mühendislik özellikleri ile delinebilirlikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Author
-
Özdemir, Adil, Işık, Nihat Sinan, and Diğer
- Subjects
Jeoloji Mühendisliği ,Geological Engineering ,Mining Engineering and Mining ,Drilling ,İnşaat Mühendisliği ,Maden Mühendisliği ve Madencilik ,Civil Engineering - Abstract
Delinebilirlik; bir matkabın kayaç içinde belirli bir zamanda kayacı delerek ilerlemesidir. Bir diğer ifade ile kaya kütlesinde delik delme kolaylığıdır. Delme hızı ise kayaç içerisinde, m/dk, cm/dk veya mm/dk olarak ölçülür. Delinebilirlik ile delme hızı aynı kavram olarak tanımlanabilir. Delinebilirlik kolay ya da zor olarak delme hızı ise hızlı ya da yavaş olarak ifade edilir. Delinebilirliğe etki eden birçok parametre vardır. Bunlar makine ve ekipmana bağlı parametreler (sondaj makinasının tipi, dönme hızı, baskı kuvveti, matkap tipi v.b.), delme işlemine bağlı parametreler (delme yöntemi, makinanın çalışma performansı ve bakımı, sondörün deneyimi v.b.) ile jeolojik parametreler (kaya tipi, kayaların mekanik özellikleri, süreksizlikler, mineral bileşimi)'dir. Makine, ekipman ve delme işlemine bağlı parametreler kontrol edilebilir parametreler olup, jeolojik özelliklere bağlı parametreler ise kontrol edilemeyen parametrelerdir.Kaya delinebilirliğinde kontrol edilemeyen parametrelerin belirlenmesi (jeolojik ve mühendislik özelliklerinin), sondaj çalışmasında kullanılacak delme yöntemi, matkap türü, matkap dönme hızı, matkap üzerine uygulanacak yük miktarı, delme dizisi niteliği, pompa türü, dolaşım sıvısı/hava hızı ve hacmi, personel vb. gibi kontrol edilebilen parametrelerin en iyi şekilde seçilebilmesine (tasarım aşamasında) imkan vermektedir. Ayrıca, elde edilen veriler maliyet tahmininde ve sondaj çalışma sürelerinin planlanmasında kullanılabilecektir.Bu tez çalışmasında, tünel araştırma amaçlı 4 karotlu sondajda, sondaj çalışma parametreleri olan baskı, devir ile birlikte delinen kayanın tek eksenli basınç dayanımı özelliklerinin arazi ve laboratuvar çalışmalarından elde edilen veriler esas alınarak ilerleme hızı üzerindeki etkisi incelenmiştir.Sonuç olarak, bazı kaya özellikleri ile ilerleme hızları arasındaki ilişkiler analiz edilerek delinen kaya türleri için en uygun baskı, devir ve ilerleme hızları bulunmuştur. Drillability may be defined as the penetration rate of the bit within the formation (as m/min, cm/min or mm/min). The number of factors that affect penetration rate are numerous. During determination of drillability, the values that are measured for different formations should be comparable with each other; the penetration rate should be measured by using the same equipment and under similar conditions. The drilling process is a complex phenomenon that is affected by several factors. Bit type and bit diameter, bit rotation, torque and circulation fluid are the parameters that are controllable. On the other hand such uncontrollable parameters including the physical and mechanical properties of the rock, geological conditions and abrasive mineral proportion are also effective during drillability of rocks.The determination of uncontrollable properties during rock drillability (rock properties), makes it possible to select the controllable parameters such as the drilling method that shall be used during drilling, bit type, bid rotation, bit load, drill string properties, pump type, drilling fluid/air velocity and volume, personnel optimally during their project preparation stage. The prediction of drilling rates may be used for the calculation of financial portraits and the planning of the duration of drilling work.In this thesis, penetration rate was studied by considering the effects of both operational drill parameters, e.g. thrust, thrust and strength properties of drilled rocks, e.g. uniaxial compressive strength in 4 core drilling which was drilled for tunnel geotechnical investigation. Based on the data derived from the field and laboratory studies, the relationships between the above mentioned parameters were investigated to obtain optimum penetration rates for drilled rocks.Finally, optimum thrust, rotation and penetration rates were established for drilled rocks by analysing the relationships between penetration rates and some rock properties. 265
- Published
- 2011
50. BackMatter.
- Author
-
Özdemir, Adil and Frank, Kenneth
- Published
- 2000
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.