Search

Critical thinking is one of the most important features of academic life. The purpose of this study was to determine the relationship between the critical thinking level of academicians in sports sciences research area and their perceptions about the ethical climate of the organization. The total of 130 academicians (39 females & 91 males) working in the Sports Sciences Faculty in the Aegean Region participated in the study. In this study, California Critical Thinking Dispositions Inventory, Ethical Climate Scale (SES) and a questionnaire form were used to collect data. It was determined that academicians had moderate critical thinking level (M= 241.58; Sd = .16.31) and they slightly involved in the ethical climate of the university (M= 2.62; Sd = .46). It was found that there was a negative relationship between the critical thinking levels of academicians and ethical climate (r = -, 245), egoist climate (r = -, 299) and primitive climate (r = -, 289). It is important for academics to improve their critical thinking levels. However, the ethical climate to be created in the working environment for scientific production and efficiency plays an indispensable role., Eleştirel düşünce akademik yaşamın en önemli özelliklerinden birisidir. Bu çalışma, spor bilimleri alanındaki akademisyenlerin eleştirel düşünme düzeyleri ile örgütün etik iklimine ilişkin algıları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya Ege Bölgesi’nde bulunan Spor Bilimleri Fakültelerinde çalışan 130 akademisyen (39 kadın, 91 erkek) katılmıştır. Çalışmada, Kaliforniya Eleştirel Düşünme Eğilimleri Ölçeği (KEDEÖ), Etik İklim Ölçeği (EİÖ) ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Akademisyenlerin orta düzeyde eleştirel düşünme düzeyine (𝑋̅= 241,58; Ss=.16,31) sahip oldukları ve çalıştıkları üniversitenin etik iklimine biraz katıldıkları (𝑋̅= 2.62; Ss=.46) görülmüştür. Akademisyenlerin eleştirel düşünce düzeyleri ile etik iklim (r=-,245), egoist iklim (r=-,299) ve ilkelilik iklimi (r= -,289) arasında negatif yönde anlamlı ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Akademisyenlerin, eleştirel düşünme düzeylerini geliştirebilmesi önemlidir. Bununla beraber bilimsel üretim ve verimlilik için çalışma ortamında yaratılacak olan etik iklim vazgeçilmez bir rol oynar.

OBJECTIVES: In the recent years, it has been observed that the use of hookah, a tobacco product, has increased in children and young people in Turkey. This study was conducted to determine the prevalence of cigarette and hookah use in children and young people specific to age and gender and to define the factors relevant to the use of hookah. MATERIALS AND METHODS: The study was conducted with secondary/high school students between 11 and 17 years of age (Survey 1, n=4718) and with university students between 18 and 23 years of age (Survey 2, n=1588) as two groups, which made a total of 6306 students. The students were asked to fill in a questionnaire which consisted of questions about socio-demographic data and the use of tobacco and tobacco products. RESULTS: It was determined that the use of cigarette and hookah was high in males, and it increased as the age increased in both genders (p

Bu çalışmada spor yöneticiliği bölümünde okuyan öğrencilerin öz-farkındalık düzeylerini çeşitli değişkenler açısından tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma betimsel nitelikte tarama modelinde desenlenmiştir. Çalışma grubunu 2019-2020 eğitim öğretim yılında Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği Bölümünde öğrenim gören ve çalışmaya gönüllü olarak katılan 361 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri; araştırmacılar tarafından oluşturulan “Kişisel Bilgi Formu”, Condon (2011) tarafından geliştirilen, Esentaş ve ark., (2018) tarafından Türkçeye uyarlanan “Öz-Farkındalık Ölçeği (ÖFÖ)” ile toplanmıştır. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde betimsel istatistik testlerinin yanı sıra bağımsız gruplar t-testi, korelasyon analizi, tek yönlü varyans analizi ve post-hoc test tekniklerinden yararlanılmıştır. Analiz öncesi tüm veriler üzerinde Kolmogorov Smirnov testi ile normallik sınaması yapılmış, test sonucunda (z=1,107; p=0,17>0,05) verilerin normal dağılım gösterdiği belirlenmiştir. Sonuç olarak, öz-farkındalık beceri düzeyinin yükseltilmesi üniversite eğitiminin bir parçası olarak görülmesi ve spor yöneticiliği bölüm öğrencilerinin öncelikle birey olarak ve sonrasında birer yönetici adayı olarak bu eğitim etkinliklerin içinde olmaları önerilmektedir., In this study, it was aimed to determine the self-awareness levels of students studying in the department of sport management in terms of various variables. The study was designed in descriptive survey model. The study group consisted of 361 students who were studying in the Department of Sport Management, Faculty of Sport Sciences at Manisa Celal Bayar University and volunteered to participate in the study. The data of the study were collected through the “Personal Information Form" prepared by the researchers and the "Self - Awareness Scale" which was developed by Condon (2011) and adapted to Turkish by Esentaş et al. (2018). In addition, descriptive statistics tests, independent samples t-test, correlation analysis, one-way variance analysis and post-hoc test techniques were used for the statistical evaluation of the data. Before the analysis, all the data were tested for normality through the Kolmogorov-Smirnov test, and the data were determined to distribute normally in the test result (z = 1.107; p = 0.17> 0.05). As a result, it is recommended that improving the self-awareness skill level should be seen as a part of university education, and students of the department of sport management should be involved in these educational activities primarily as individuals and then as executive candidates.

Aim: In this survey it is aimed to analyse, interpret and to give proposals when necessary to the ideas of women and men participants of youth camps organised as spare time activity aged 13-15 and 16-17 about sea camp program and leader behaviours.Material and Methods: The participants that are in this research are 205 women and 347 men and totally 552 students who are in Çeşme Paşalimanı sea camp in three different terms. A personal data form and a questionairre form is prepared in order to establish the demographic features and profiles of participants of Free of Charge Sea Camp. The questionnairre involves yes-no questions, multiple choice and open-ended questions about the camp program and the camp leader. Once the survey was completed, all the personal data forms and questionairres has been checked to gain information, data has been coded to be comforable to code instruction. The obtained data using descriptive statistics methods, tables have been created, it is interpreted by looking at the percentage and frequency distribution.Results: The youth camps ,which are spare time activities, effects the participants in a positive way. The participants emphasized that when the camp finished they had good friendships, they gained self-confidence and they determined that they had positive transfers about team working and used these workings in their lifesytles. İn accordance age groups the cleaning problem is determined in high rate that is very interesting findings. Thus, the negative features of camp programs need to be healed. Conclusion: At the end of the survey It is concluded that while planning the activities women and men participation should be done equally and considering the age factor the activities which will meet the needs of all age groups should be involved in the program, and moreover increasing the number of the sea activities are advised., Amaç: serbest zaman etkinliği olarak uygulanan gençlik kamplarında yer alan öğrencilerin, cinsiyet ve farklı yaş (13-15 ve 16-17) gruplarına göre, kamp programına ilişkin görüşlerini analiz etmek, yorumlamak ve gerekli hallerde öneriler vermektir.MateryalveYöntem: Araştırmaya deniz kampında üç ayrı dönemde yer alan, 205 kız öğrenci ve 347 erkek öğrenci olmak üzere toplam 552 öğrenci katılmıştır. Katılımcıların demografik özelliklerini ve profilini belirlemek üzere bir kişisel bilgi formu ve kamp programını değerlendirmeye yönelik, evet-hayır, çoktan seçmeli ve açık uçlu sorulardan oluşan anket formu hazırlanmıştır. Anket uygulamasının ardından, veri elde etmek üzere kişisel bilgi formu ve anketlerin tümü araştırmacı tarafından kontrol edilmiş, veriler kod yönergesine uygun olarak kodlandırılmıştır. Kodlanan veriler tanımlayıcı istatistik kullanılarak, tablolar oluşturulmuş, yüzdelik oranlarına ve frekans dağılımlarına bakılarak yorumlanmıştır.Bulgular: Serbest zaman etkinliği olarak uygulanan gençlik kamplarında, kurulan arkadaşlıklar, özgüvenlerinin artması, planlı ve düzenli yaşamayı öğrenmeleri, sorumluluk sahibi olmaları ve takım çalışması hususunda yapabilmeleri ve bunları hayata uygulamada olumlu transferlerde bulunduklarını belirtmişlerdir. Yaş gruplarına göre temel ihtiyaçların giderilmesi hususunda “temizlik” sorununun yüksek oranda tespit edilmesi dikkat çekici bir bulgudur.Sonuçlar: Araştırmada etkinlikler planlanırken, kız-erkek kontenjan dağılımının eşitliğin sağlanması ve yaş faktörü de göz önüne alınarak, programda her yaş grubunun beklentilerini karşılayabilecek etkinliklerin bulundurulması ayrıca deniz etkinliklerinin sayısının artırılması önerilmiştir.

Theaim of the study was to examine the self-awareness levels of female studentsparticipating in international youth camp according to country, age andeducation variables. The study group of the study was composed of a total of 92female students who participated in the international youth camp organized bythe Ministry of Youth and Sports from Turkey and from various countries. Thedata of the study were collected by Self-Awareness scale. Descriptivestatistical techniques were used in the analysis of the data. Besides this,Mann Whitney-U and Kruskall Wallis-H tests were used for comparison ofintergroup data. The results were interpreted at p

Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) tarafından düzenlenen gençlik kampı uygulamalarının gençlik kampı liderlerine göre değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada, nitel araştırma tekniklerinden durum çalışması yöntemi kullanılmıştır. Örneklem seçiminde ise amaçlı örnekleme yönteminden “kolay ulaşılabilir durum örneklemesi” yöntemi tercih edilmiştir. Görüşme verileri yazıya geçirilerek düzenlenmiş, anlamlı veriler saptanarak temalar çıkartılmış, temalara bağlı olarak kodlar oluşturulmuş ve veriler organize edilerek araştırma sonuçları yazılmıştır. Liderler tarafından kampların gençlerin sosyalizasyon, kültürel etkileşim, grup aidiyeti ve iletişim gibi sosyal becerileri üzerinde etkili olduğu kadar özgüven ve öz farkındalık gibi kişisel gelişimlerine de katkı sağladığı belirtilmektedir. Elde edilen veriler sonucunda, GSB tarafından tüm yurt geneline uygulanan Gençlik kampı faaliyetlerinin gençlerin bireysel ve sosyal gelişimlerine etkili olduğu görüşü ortaya çıkmıştır. Gençlik Kampı Liderleri kamp süre içerisinde uygulanan programın etkinliğini olumlu olduğu kadar olumsuz yönlerinin olduğunu belirtmişlerdir. Katılımcılar “kamp lideri” eğitiminde bazı önemli konulara dikkat çekerek önerilerde bulunmuşlardır., It is aimed to assess the youth camp activities organized by the Ministry of Youth and Sports in view of the camp leaders. The case study method has been applied as one of the qualitative study techniques in the study. As the sampling method “easy accessable case sampling method” was used. The interviews were written up as narration, the themes were extracted after determining the meaningful data, the codes were obtained in accordance with the themes and the study results have been reached by organizing the research data. It has been indicated by the leaders that the camps have impact on the social skills of young people such as socialization, cultural interaction, group belongingness and communication as well as provided contributions to self-development such as selfconfidence and self-awareness. The leaders have indicated positive and negative opinions related to the activities and organizations in the programs of nature camp. In the light of the obtained data, the opinion stating that Youth Camp activities applied by the Ministry of Youth and Sport in nationwide have effects on individual and social developments of the youth. The participants made some recommendations for the "camp leader" training by stressing on some important issues.

Bu çalışmanın amacı, bir Üniversitede görev yapan öğretim elemanlarının, cinsiyet temel alınarak sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının ve yaşam kalitesinin durumunun ortaya çıkarılması ve değişkenlerin alt boyutları arasındaki ilişkinin tespit edilmesidir. Araştırmanın evrenini, araştırmanın yapıldığı Üniversitede görev yapan toplam 1585 öğretim elemanı, örneklemini ise evrenden anketleri doldurmayı kabul eden gönüllü 277 (119 kadın, 158 erkek) öğretim elemanı oluşturmaktadır. Öğretim elemanlarının sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını belirlemek için Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği II, yaşam kalitelerini belirlemek için SF-36 (Kısa Form-36, Yaşam Kalitesini Değerlendirme Anketi) kullanılmıştır. Veriler SPSS 18.0 programı ile analiz edilmiştir. Tüm testler için anlamlılık düzeyi (p, The aim of this study is to determine the relationship between sub-dimensions of healthy lifestyle and to reveal this based on instructor’s gender at Manisa Celal Bayar University. Population of the study is comprised of 1585 instructors and sample of the study is comprised 277 (119 female, 158 male) volunteer instructors who accept to fill out questionnaire at Manisa Celal Bayar University. Healthy Lifestyle Behaviors Scale II was used in order to specify instructors’ healthy lifestyle behaviors and SF-36 (Short Form-36, Questionnaire of Life Quality Assessment) was used in order to specify Life Qualities of instructors. Data obtained from the questionnaires was analyzed with SPSS 18.0. The significance level for all tests was (p

Kız öğrencilerin “Doğa kampı” hakkındaki düşüncelerini metaforlar aracılığıyla nasıl kavramsallaştırdıklarını ortaya koymaktır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2014 yılı Gençlik ve Spor Bakanlığı(GSB) tarafından düzenlenen doğa kamplarına (Osmaniye-Aslantaş) katılan16-17 yaş aralığında 30 kız öğrenci oluşturmuştur. Bu çalışmada sosyal olguları bağlı oldukları çerçeve içerisinde araştırmayı ve anlamayı ön plana alan, nitel araştırma yöntemi, olgu bilim yaklaşımı ile desenlemiştir. Araştırmaya katılan öğrenciler kolay ulaşılabilir örneklem yöntemiyle seçilmiştir. Sorulara verilen yanıtların kapsamını ve derinliğini etkileyen önemli bir yöntem olması açısından araştırmada veri toplama aracı olarak nitel araştırma yöntemlerinden odak grup çalışması tercih edilmiştir. Odak grup görüşmesi yapılan ortam araştırmacı tarafından belirlenmiş ve kendilerini rahat hissettikleri toplantı alanında görüşmeler gerçekleşmiştir. “Doğa Kampı” kavramı ile ilgili metaforik algılarına ilişkin bulgulara göre; Katılımcılar görüşleri 6 kavramsal temadan oluşmuştur. Bunlar; yaşayarak öğrenme, kültürleşme, takım çalışması, sorumluluk, liderlik ve özgüven’ dir. Bu temalara ait kodlar, film, lunapark, karınca yuvası, karpuz, beyaz renk, yıldızlar, gökkuşağı, insan, ağaç kökü, fidan, bisiklet sürme, karınca, kalp, uzay, kertenkele, ateş, çocuk, tırtıl metaforları olarak belirtmişlerdir. Kız öğrenciler için, Doğa kampı kavramının oldukça zengin ve somutlaşmış bir metafor algısı olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda, bu uygulamaların kız öğrenciler üzerinde kültürel, sosyal ve psikolojik yönde olumlu katkılar sağladığı sonucuna da ulaşılmıştır. Benzer çalışmaların bu yaş grubu erkek öğrenciler için de yapılması ve farklı kamp uygulamaları açısından değerlendirilmesi önerilmektedir., The aim of this study is to show how female students conceptualize their thoughts about the concept of "outdoor camp" with the use of metaphors. The study group of the research is composed of 30 female students at the age of 16-17 (from Osmaniye-Aslantaş) participated in the Outdoor camps organized by the Ministry of Youth and Sport in 2014. This study is designed with phonemonolgy approach as of qualitative method which identifies social phenomena through how they are perceived by the actors in a situation. Participants of the research are chosen with easy access sampling method. Focus group interview was used as one of the qualitative research techniques since it effects the scope and depth of the answers given to the interview questions. The interview location was determined by the researcher at a place where students feel relax. According to the findings related to the “Outdoor Camp” concept ; the participants’ perceptions consisted of 6 conceptual themes. These are; learning by doing, acculturation, team work, responsibility, leadership and self confidence. The codes in regards to these themes are; film, lunapark, ant nest, watermelon, white colour, stars, rainbow, human, stump, sapling, cycling, ant, heart, the space, lizard, fire, child and caterpillar. It is determined that the Outdoor camp concept has a rich and concrete methaporic meaning for the female students. With the results obtained from the study it is concluded that these applications contribute positively as for the social, cultural and psychological aspects on female students. It is reccomended that similar studies could be realized on the male students at the same age group in different camp environments

O limpik Eğitim ilk olarak 1970’li yıllarda “Spor eğitimi ve Olimpiyat Oyunları” ile ilgili yapılan araştırmalar sonucu karşımıza çıkmıştır. Olimpik Hareketin yaratıcısı Coubertin tarafından sürekli bir gelişim içine giren Olimpik Eğitim çalışmaları dünya genelinde destek görmüştür. Olimpik Eğitim programlarının geliştirilmesindeki amaç; Olimpik idealler doğrultusunda insanlığın dayanışma duygusu, hoşgörü ve fairplay’ e dayalı karşılıklı saygıyı geliştirme, farklı kültürlere saygı duyma, çevreyi koruma ile insanın kişiliğinin zenginleştirilmesi gibi değerlerin kazandırılmasıdır. Bu nedenle, Türkiye’de yapılan uzun dönemli Olimpik Eğitim programlarında dünya standartlarında gelişimine devam etmesi sağlanmalıdır. Araştırmanın desenini betimsel tarama modeli oluşturmuştur. Çalışmada; Yunanistan ve Çin gibi, son iki Yaz Olimpiyat Oyunları’nı organize eden ülkeler ile Belçika, Almanya, Japonya ve Yugoslavya gibi spor eğitiminde gelişmiş ülkelerin uzun dönemli Olimpik Eğitim programları incelenmiştir. Ayrıca dünyadaki diğer (Rusya, Kanada, Kore, vb.) ülkelerde uzun dönemli Olimpik Eğitim programları için, genel olarak yapılan çalışmalara değinilmiştir. Bunun sonucunda, Türkiye’deki Olimpik Eğitim programlarının etkin bir şekilde uygulanmasına yönelik öneriler getirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca araştırmada, ülkelerin uzun dönemli olimpik eğitim programlarının ve çeşitli yaş gruplarına yönelik kullanılan farklı materyal ve projelerin incelenmesi de amaçlanmıştır. Elde edilen araştırma sonucunda: İncelenen ülkelerin uzun dönemli Olimpik Eğitim programlarının uygulamalarında birbirleri arasında benzer yöntemler kullanmakla beraber ülkelerin çeşitli yaş gruplarına yönelik farklı materyaller geliştirdikleri ortaya konmuştur. Ayrıca, geliştirdikleri Olimpik Eğitim konulu proje çalışmaları ile varolan eğitim programlarında sürekli bir gelişim sağlandığı saptanmıştır. Bununla beraber, uzun dönemli Olimpik Eğitim programlarının oluşturulmasında ve uygulanmasında materyal çeşitliliğinin arttırılması ve yeni projelerin üretilmesinin etkili olduğu görülmektedir. Bir başka dikkat çekici bulgu ise, Olimpiyat Oyunlarına ev sahibi olmayı hak eden ülkelerde, bu tür çalışmaların, yatırımların ve projelerin uygulamalarının önemsenmesidir

In many countries tennis has become a sports branch that has forged its own cultural structure. Being one of the branches that continue its popularity and tradition in the world, tennis has been undergoing an effort to reach the masses in Turkey since the 1900’s. The purpose of this study is to analyze the current condition of tennis in Izmir due to this city’s geographical and climatic conditions. tennis is expected to be a sport widely played. In this research 7 club managers, 7 coaches and 4 parents were interviewed. The case study method in qualitative research techniques was used and the data was gathered in accordance with the “interview method." As a result of the data analysis, four main themes and related sub-themes were acquired. These were; “Participants' views on the state of tennis in İzmir”, “Participants' views on the activities of SFA”, “Participants' views about the support given by the Turkish Tennis Federation (TTF) to tennis in the province of İzmir” and “Participants' views about the development and promotion of tennis in İzmir”. As a result, it has been determined that the number of active athletes was less than the number of athletes registered with the TTF. Although Izmir supports tennis through significant international organizations and is suitable for tennis regarding its physical and cultural infrastructure and climate conditions, it has been observed that besides elite athlete training, tennis as a recreational sport has not yet reached its full potential. In order to promote tennis in Izmir, TTF, local administrations and the private sector should provide financial support, tennis training should begin at an early age, and cooperation with educational institutions should be made to create a sports culture. Tenis, dünyanın birçok ülkesinde kendi kültür yapısını oluşturan bir spor branşı olmuştur. Dünyada popülaritesini ve geleneğini sürdüren branşlardan birisi olan tenis, 1900’lü yıllardan itibaren Türkiye’de de kitlelere ulaşma çabası içerisindedir. Bu araştırmada amaç, Türkiye’nin özellikle coğrafi ve iklim şartları yönünden tenis sporunun yaygın olması beklenilen İzmir ilinde, tenis sporunun var olan mevcut durumunun incelenmesidir. Araştırmada 7 kulüp yöneticileri, 7 antrenörler ve 4 sporcu velisiyle görüşülmüştür. Bu araştırmada, nitel araştırma tekniklerinden durum çalışması kullanılmıştır. Veriler görüşme yöntemi kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizi sonucunda dört tema ve bunlara bağlı alt temaya ulaşılmıştır. Bunlar; “Katılımcıların İzmir'de tenis sporunun durumuna ilişkin görüşleri”, “Katılımcıların HİS faaliyetleri hakkındaki görüşleri”, “Katılımcıların TTF'nin İzmir ilinde tenise verdiği destek hakkındaki görüşleri”, “Katılımcıların İzmir'de tenis sporunun gelişmesi ve yaygınlaştırılmasına ilişkin görüşleri” şeklindedir. Sonuç olarak; aktif sporcu sayılarının ile TTF’ye kayıtlı sporcu sayılarından daha az olduğu tespit edilmiştir. İzmir önemli uluslar arası organizasyonlar ve iklim özellikleri bakımından fiziksel ve kültürel anlamda tenise destek verdiği ancak elit sporcu eğitiminin yanı sıra bir eğlence aktivitesi olarak tenis yeterli yüzdeye ulaşmamıştır ve İzmir'de tenis tanıtımı için; TTF, yerel yönetimler ve özel sektörden maddi destek sağlamalı, tenisin gelişimi için erken yaşlarda başlamalı ve spor kültürü oluşturmak için eğitim kurumları ile işbirliği yapılmalıdır.

The purpose of this study is to investigate the consumer-based brand equity on soccer teams and propose a model for the consumer-based brand equity on soccer teams. Participants, are 850 (626 male, 224 female) fans of Beşiktaş JK, Fenerbahçe SK, Galatasaray SK teams In the results of the study, fit criterias of the proposed model were found as RMSEA= 0.029, SRMR= 0.049, x2 / df = 1.69, CFI=0.97, GFI= 0.92 AGFI=0.90, NNFI= 0.96. In addition, it found that product-related attributes has a positive affect on brand trust (0.71) and brand satisfaction (0.49); non-productrelated attributes has a positive affect on benefits (0.18) and brand trust (0.14); benefits (0.63), brand satisfaction (0.17) and brand trust (0.37) have seperately positive affects on attitudinal loyalty; attitudinal loyalty (0.87) has a positive affect on behaivoral loyalty. It found that the level of fan’s trust (4.24) and satisfaction (4.33) is greater than fan’s attitudinal (4.21) and behaivoral loyalty (3.86). This result show that the researchs, which cover marketing activities based-on behaivoral loyalty of BJK, FB and GS soccer teams, are important. In the results of this study, found that consumer-based brand equity (CBBE) of GS is greater than CBBE of BJK and FB and the level of CBBE between BJK and FB is statistically undifferent, Bu araştırmanın amacı, futbol takımlarında tüketici temelli marka değerini incelemek ve futbol takımlarında tüketici temelli marka değerine yönelik bir model önerisinde bulunmaktır. Araştırmada elde edilen veriler, 850 (626 erkek, 224 kadın) Beşiktaş JK, Fenerbahçe SK, Galatasaray SK taraftarından toplanmıştır.Araştırma sonucunda, önerilen modelin uyum değerleri, RMSEA= 0.029, SRMR= 0.049, x2 / sd = 1.69, CFI=0.97, GFI= 0.92 AGFI=0.90, NNFI= 0.96 şeklinde tespit edilmiştir. Ayrıca ürünle ilgili özelliklerin, marka güveni (0.71) ve marka tatmini (0.49) üzerinde olumlu yönde etkiye sahip olduğu; ürünle ilgili olmayan özelliklerin, faydalar (0.18) ve marka güveni (0.14) üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu; faydalar (0.63), marka tatmini (0.17) ve marka güveninin (0.37), tutumsal sadakat üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu; tutumsal sadakatin (0.87), davranışsal sadakat üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu bulunmuştur. BJK, FB ve GS futbol takımları- nın taraftarlarının güven (4.24) ve tatmin (4.33) düzeyleri tutumsal (4.21) ve davranışsal (3.86) sadakat düzeylerinden daha yüksek bulunmuştur. Bu durumun; BJK, FB ve GS futbol takımlarının davranışsal sadakat boyutuna yönelik pazarlama çabalarını kapsayan araştırmaların önemini vurguladığı görülmektedir. Araştırma sonucunda, GS futbol takımının Tüketici Temelli Marka Değeri (TTMD)’nin hem BJK hem de FB futbol takımlarının TTMD’sinden daha yüksek olduğu; BJK ve FB futbol takımlarının TTMD’si arasında farklılık olmadığı bulunmuştur.

The aim of this study was to expose the effects of 23rd Universiade Summer Games for spreading out the Olympic Education using the qualitative research method and case study and fenomenelogy models. In this study University Games which comes from one of the biggest sport organizations after the Olympic Games is taken as a case study. To reach this aim, opinions of the 4 Physical Education and Sports University’s administrator -12 interviewers- that give the support to the 23rd University Summer Games in İzmir are taken with the techniques of the interview method. It is applied to their thoughts, experiences and profits after the end of this organization and also is wanted to learn how these administrators transfer the Olympic education “that must be adopt as a life philosophy” to the future’s sports managers, physical education teachers and the trainers. The results of the questions turned into codes with the qualitative research method using descriptive and content analysis models. With these main themes, some other related themes have found. These codes showed us; Participators express that understanding of Olympism had part in Universiade 2005, with the factors like education level, culture comprehension. Furthermore it is seemed that International organizations have an important positive contribution for increasing sports culture. And creating this culture it is came out that Olympic education programme could help for this aim. Although Olympic Education Programme has been known by the developed countries, the studies for becoming widespread are needed to take part in all parts of Turkish education system. One of other important result of the codes is the programme must support with our National Education Ministry and the other Institutions., Bu araştırmada amaç; nitel araştırma yöntemi ile ve örnek olay ve fenomenoloji araştırma desenleri kullanılarak Üniversite Yaz Oyunları’nın olimpik eğitimin yaygınlaştırılmasında ne düzeyde etkili olduğunu ortaya çıkarmaktır. Amaca ulaşabilmek için araştırmada uluslararası spor organizasyonları içerisinde Olimpiyat Oyunlarının ardından en büyük spor organizasyonlarından biri olan Üniversite Oyunları örnek olay olarak alınmıştır. Çalışmada, amaçlı örnekleme yöntemi kullanılarak 23. Üniversite Yaz Oyunları’nın İzmir’ de yapılmasının ardından oyunlara destek veren 4 üniversitenin Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu yönetim kadrosundaki 12 kişi ile görüşme yöntemi tekniği uygulanarak düşünceleri alınmıştır. Yöneticilerin; organizasyon sonrasında yaşanan deneyimlerin, düşüncelerin düzeyi ve olimpik eğitim hakkında geleceğin spor yöneticilerine, beden eğitimi öğretmenlerine ve antrenörlerine nasıl aktardığı konusundaki bilgilerine başvurulmuştur. Görüşmelerin betimsel ve içerik analiz yöntemi kullanılarak yapılan analizi sonucunda; katılımcılara yöneltilen sorular ile elde edilen verileri kodlamalar haline dönüştürülmüş ve bu kodlamalar neticesinde ana temalar ve bunlara ait alt temalar oluşmuştur. Katılımcılar Olimpizm anlayışının eğitim düzeyi, kültür anlayışı gibi faktörlere bağlı olarak Universiade 2005, İzmir’de rol aldığını ifade etmişlerdir. Ayrıca Uluslararası organizasyonların spor kültürünü arttırmada önemli bir katkı sağladığını ve bu kültürün yaratılmasında da Olimpik Eğitimin yararlı olabilecek bir program olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Olimpik Eğitim Programının Dünyada özellikle gelişmiş ülkeler tarafından uygulanmasına rağmen, ülkemizde bu program ile ilgili çalışmaların çok yeni ve az sayıda olması nedeniyle, ilgili birimlerin kurulması önerilmektedir. Bu programların başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere ilgili kuruluşlarca da desteklenmesi gerektiği de ortaya çıkan diğer sonuçlar arasında yer almıştır.

"Olympic education" is first coined as a new phrase in sports education and Olympic research literature in 1970s. Right after the creator of the Olympic Movement; Coubertin, Olympic education studies has been supported and has a continuous development in the world. The aim of improving Olympic education programs is to bring in values like; Olympic ideals in the sense of human solidarity, based on tolerance and fair-play to develop mutual respect, to respect different cultures and protection of environment and human personality to the rich. The aim of this study is to obtain information about the philosophy of Olympic Education’s varying and developing meaning. To reach this aim the questionnaire form filled up by 65 Country’s participants in the 46th International Young Partcipants Session in 2006. After getting the results although the olympic education needs a collective endeavour, in the world and also in Turkey it is difficult to tell it has an enough collaboration. These programmes must be done in all the grades of the education system., Olimpik Eğitim ilk olarak 1970’li yıllarda “Spor eğitimi ve Olimpiyatlar” ile ilgili yapılan araştırmalar sonucu karşımıza çıkmıştır. Bu yıldan itibaren Olimpik Hareketin yaratıcısı Coubertin tarafından sürekli bir gelişim içine giren Olimpik eğitim çalışmaları dünya genelinde destek görmüştür. Olimpik eğitim programlarının geliştirilmesindeki amaç; Olimpik idealler doğrultusunda insanlığın dayanışma duygusu, hoşgörü ve fair-play’ a dayalı karşılıklı saygıyı geliştirme, farklı kültürlere saygı duyma, çevreyi koruma ile insanın kişiliğinin zenginleştirilmesi gibi değerlerin kazandırmasıdır. Bu araştırmanın amacı; Olimpik Eğitim Programlarının (OEP) Dünyadaki değişen ve gelişen anlamına dair genel bir durum saptaması ve değerlendirmesi yapılmasıdır. Bu sonuca erişebilmek için Yunanistan’ın Olympia şehrinde bulunan IOA’de gerçekleştirilen “46. Uluslararası Genç Katılımcılar Oturumu”ndaki Katılımcılardan 65 ülkeden toplam 87 katılımcıya araştırmacılar tarafından hazırlanmış bir anket formunun doldurulması istenmiştir. Elde edilen veriler sonucunda Olimpik eğitimin her ne kadar kollektif bir çaba gerektirdiği ön plana çıksa da, dünyada ülkemizde olduğu gibi bu eğitimle ilgilenecek kurumlar arasında yeterli işbirliğinin olduğunu söylemek zordur. Bu çalışmalar eğitim kurumlarının bütün kademelerinin işbirliğiyle yapılmalıdır.

Bu araştırmanın amacı, Türkiye'de tüm düzeylerde hakemlere karşı yapılan karşılaştıkları saldırıları belirlemekti. Araştırmaya %19.5'i (n=90) bayan %80.5'i (n=371) erkek toplam 461 basketbol hakemi katılmıştır. Hakemlerin %41'i fiziksel veya sözlü olarak saldırıya uğradıklarını belirtmişlerdir. Yapılan saldırıların %31.4'ü sözlü, %2.6'sı fiziksel ve %7.3'ü sözlü ve fiziksel olarak tespit edilmiştir. Hakemlere saldırıda bulunanlar arasında %54.4'lük yüzde ile oyuncular ve antrenörler ilk sırada gelmektedir. Yapılan saldırıların nedeni olarak ilk sırada %58 ile kaybetme hırsı ve üzüntüsü gelmektedir. Hakemlere yapılan saldırıların yaklaşık %81'i (%81.3) oyun sırasında yapılmaktadır. Saldıran kişilerin %54'ü saldırı sonucunda herhangi bir ceza almıştır., The purpose of this study was to determine the rate and extent of assaults against sport officials at all levels. A total of 461 basketball referees participated in this survey and 19.5% (n= 90) of the participants were female and 80.5% (n= 371) were male. Forty one percent of referees reported being assaulted physically or verbally. In terms of the types of assaults, 31.4% were verbal, 2.6% were physical and 7.3% were both verbal-physical. Players and coaches together were the highest group who assaulted referees (54.4% of all assaults). “Losing ambition and getting upset” was the most common reason for assault (58.0%). Approximately, 81 percent (81.3%) of the assaults occurred during the game. Fifty-four an percent of the assailants received no punishment.

Bu tezde amaç, Orta Doğu Teknik Üniversitesi bayan öğrencilerinin, öğretmenlerinin ve personelinin fiziksel rekreatif aktivitelere katılım oranını etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. FPRS anketinin geçerliliğini ve güvenilirliğini bulmak için ODTÜ. de, yaz okulunda bulunan öğrenci, akademik ve personelden 122 bayan seçilmiştir. Bu çalışmada on tane engelleyici faktör incelenmiştir. Bunlar zaman, para, tesisler, aile, bilinçli olma, ilgi, karar verme, vücud görünümü, beceri ve sosyal uygunsuzluktur. Pilot çalışmanın sonucunda anketin güvenilirliği ve geçerliliği saptanmıştır. Gerçek çalışmada ise bunlara ek olarak, fiziksel etkinliklere katılım oranını etkileyen diğer faktörlerden; yaş, medeni hal, gelir düzeyi, eğitim seviyesi ve aktiviteye yönelimleride dikkate alınmıştır. Bu çalışmanın sonucunda farklı statülerdeki bayanlar ve engelleyici faktörler arasında birçok ilişki görülmüştür, özellikle personel olarak seçilen denekler en çok etkilenen grup olmuştur. Bu engelleyici faktörlerden en az etkilenen grubu da öğrenciler oluşturmaktadır. Eğitim ve gelir düzeyinde tüm bayanlar için önemli bir husus olarak görülmüştür.Anahtar kelimeler: Fiziksel Etkinlikler, Kadın, Etkileyen Faktörler. The purpose of this study was to investigate factors that affect women's participation in physical recreation among specific groups of university women at METU. The pilot study was conducted on 122 university women to find the reliability and validity of the FPR scale. 151 female university students, staff and faculty were stratified and systematically selected at random. In this study, ten barriers for women were identified, including: time, money, facilities, family concerns, unawarenes, lack of interest, decision making, body image, skill and social inappropriateness. In addition to those, factors of age, marital status, income level, educational level, activity trend were compared to understand their influence on the range of women's participation in physical recreation. A relationship wasfound between women with identified status and barriers to physical recreation for female staff. Educational level and income level were influential for all three groups, but marital status showed to be influential only for staff and faculty.Keywords: Physical Recreation, Barriers, Women 104

Araştırmanın Temelleri: Kadının eğitim ve öğrenim görme hakkı, istediği kişi ile evlenebilme, eşit yargılanabilme, seçme ve seçilme hakkı gibi çok temel insan hakları bile birçok ülkede kadınların verdikleri mücadelelerden bazılarıdır.Eğitim, spor, politika, sosyal haklar, sağlık gibi evrensel özellikleri olan alanlarda dahi kadınlara karşı ayrımcılık yapılmaktadır. İşte bu nedenle sporu yöneten ve yönlendiren kurumlara burada önemli misyonlar düşmektedir. Din, dil, kültür, ırk, etnik köken, politik görüş, yaş, cinsiyet, fiziksel ve hatta zihinsel farklılıkları görmezden gelerek, dünya barışı, arkadaşlığı, insani bütünlüğü ve mükemmelliği savunan Olimpik Hareket, kadınların spora katılımını desteklemekte ve uygun ortamlar yaratmaktadır. Bu destek, ulusal düzeyde Ulusal Olimpiyat Komitesi, bazı sivil toplum kuruluşları ve kadın birlikleri ile verilirken, uluslararası düzeyde, en üst seviyede yetkili kuruluşların UNESCO, BM, IOC, IPC, vb. çalışmaları ile devam etmektedir. Araştırmanın Amacı: Bu çalışmada da amaç, Olimpik Hareketin kadın katılımındaki gelişimini tarihsel bir süreçte değerlendirerek, ulusal ve uluslararası düzeydeki çalışmalara ve uygulamalara geniş çaplı bir bakış açısı oluşturmaktır. Veri Kaynakları: Çalışma kuramsal bir değerlendirme çalışmasıdır. Çalışmanın oluşturulmasından uluslararası literatürden yararlanılmıştır.Ana Tartışma ve Sonuçlar: Olimpik Hareket, sporda kadının her yönde araştırmacı, lider, yönetici, antrenör, profesyonel sporcu, katılımcı, gazeteci, seyirci ve ya girişimci gelişimi için oldukça önemli felsefi düşünceleri ve evrensel değerleri taşımaktadır. Böylece kadınların bu konudaki farkındalıklarının artması ve sınırlarını genişletmeleri beklenmektedir. Diğer alanlarda olduğu gibi, spor alanında da kadın katılımını desteklenmesi için “Olimpik Hareket ve Kadın” konulu çalışmaların ulusal ve uluslararası stratejilerin geliştirilmesi ve uygulanması önerilmektedir, Bases of the Research: Some of the fundamental rights such as right to get education, right to vote, right to get elected, right to choose life partner are some of the fights women have encounter in everyday life in some countries. Women were discriminated against, even some universial issues like education, sports, politics, social rights, health sectors. That is why the governing and referring bodies of sport have important mission. Regadless of religion, culture, race, ethnic origin, political opinion age, gender, physical and mental differences, olimpic movement supports the world peace, friendship, integrity, excellence and creates an appropriate environment for women participation in sports. This support is provided by National Olimpic Committee and by some civil society organizations and womens’ associations at the national level and top level autorities UNESCO, UN, IOC, IPC etc continue their studies at international level. Purpose of the Research: The goal of this study to create broad perspective in national and international studies and their applications by evaluating womens’ development womens’ participation in Olimpic Movement in a historical process. Data Sources: This is a theoretical study. International literature is used for this study. Main Discussion and Results: Olimpic Movement contains important philosophical ideas and universal values in every aspect of women development researchers, leaders, coaches, professional athletes, participants, journalist, fan sor entrepreneurs . Therefore it was expected that Womens’ awarness should increase and also should broaden their horizons. Just like other fields in sports as well it is foreseen that; to support Womens’ participation, studies in “Women” and “Olimpic Movement” is to develop national and international strategies and their applications.

Tenis, dünyanın birçok ülkesinde kendi kültür yapısını oluşturan bir spor branşı olmuştur. Dünyada popülaritesini ve geleneğini sürdüren branşlardan birisi olan tenis, 1900’lü yıllardan itibaren Türkiye’de de kitlelere ulaşma çabası içerisindedir. Bu araştırmada amaç, Türkiye’nin özellikle coğrafi ve iklim şartları yönünden tenis sporunun yaygın olması beklenilen İzmir ilinde, tenis sporunun var olan mevcut durumunun incelenmesidir. Araştırmada 7 kulüp yöneticileri, 7 antrenörler ve 4 sporcu velisiyle görüşülmüştür. Bu araştırmada, nitel araştırma tekniklerinden durum çalışması kullanılmıştır. Veriler görüşme yöntemi kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizi sonucunda dört tema ve bunlara bağlı alt temaya ulaşılmıştır. Bunlar; “Katılımcıların İzmir'de tenis sporunun durumuna ilişkin görüşleri”, “Katılımcıların HİS faaliyetleri hakkındaki görüşleri”, “Katılımcıların TTF'nin İzmir ilinde tenise verdiği destek hakkındaki görüşleri”, “Katılımcıların İzmir'de tenis sporunun gelişmesi ve yaygınlaştırılmasına ilişkin görüşleri” şeklindedir. Sonuç olarak; aktif sporcu sayılarının ile TTF’ye kayıtlı sporcu sayılarından daha az olduğu tespit edilmiştir. İzmir önemli uluslar arası organizasyonlar ve iklim özellikleri bakımından fiziksel ve kültürel anlamda tenise destek verdiği ancak elit sporcu eğitiminin yanı sıra bir eğlence aktivitesi olarak tenis yeterli yüzdeye ulaşmamıştır. Ve İzmir'de tenis tanıtımı için; TTF, yerel yönetimler ve özel sektörden maddi destek sağlamalı, tenisin gelişimi için erken yaşlarda başlamalı ve spor kültürü oluşturmak için eğitim kurumları ile işbirliği yapılmalıdır., In many countries tennis has become a sports branch that has forged its own cultural structure. Being one of the branches that continue its popularity and tradition in the world, tennis has been undergoing an effort to reach the masses in Turkey since the 1900’s. The purpose of this study is to analyze the current condition of tennis in Izmir due to this city’s geographical and climatic conditions. tennis is expected to be a sport widely played. In this research 7 club managers, 7 coaches and 4 parents were interviewed. The case study method in qualitative research techniques was used and the data was gathered in accordance with the “interview method." As a result of the data analysis, four main themes and related sub-themes were acquired. These were; “Participants' views on the state of tennis in İzmir”, “Participants' views on the activities of SFA”, “Participants' views about the support given by the Turkish Tennis Federation TTF to tennis in the province of İzmir” and “Participants' views about the development and promotion of tennis in İzmir”. As a result, it has been determined that the number of active athletes was less than the number of athletes registered with the TTF. Although Izmir supports tennis through significant international organizations and is suitable for tennis regarding its physical and cultural infrastructure and climate conditions, it has been observed that besides elite athlete training, tennis as a recreational sport has not yet reached its full potential. In order to promote tennis in Izmir, TTF, local administrations and the private sector should provide financial support, tennis training should begin at an early age, and cooperation with educational institutions should be made to create a sports culture

Bu araştırmanın amacı 2000'li yıllar ve sonrası Türkiye'de spor alanında farklı statülerde yer alan kadınların ve erkeklerin görüşlerinde Sporda Kadın Algısı'nın incelenmesidir. Araştırmada, nitel araştırma desenlerinden olgubilim ve durum çalışması modeli kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak görüşme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada kişisel bilgi formu ve yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Katılımcılar spor alanlarında farklı statülere sahip bireyler içerisinden amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilmiş 20 gönüllü kişiden oluşmaktadır. Ses kayıt yöntemiyle toplanan verilerin çözümlenmesi için betimsel analiz yönteminden yararlanılmıştır. Elde edilen veriler üç uzman araştırmacı aracılığıyla birbirinden bağımsız kodlamalar ortaya çıkarılmıştır. Bağımsız bir şekilde ortaya çıkarılan kodlamalar karşılaştırılarak benzer olan kodlar bir araya getirilmiş ve sonrasında sorulara ilişkin temalar çıkarılmıştır. Katılımcıların kadın algısına yönelik görüşleri doğrultusunda elde edilen kodlar kültürel durumlar teması çerçevesinde; katılımcıların spordaki kadın algısına yönelik cevapları doğrultusunda elde edilen kodlar ise kültürel durumlar, kadınların kişisel kazanımları ve kadına özgü durumlar teması çerçevesinde şekillenmiştir. Araştırma sonucuna göre; Türk toplumunda 21. yüzyılda kadın algısı bölgeden bölgeye değişiklik göstermekte, 2.sınıf vatandaş olarak görülmekte ve farklı durumlarda eşitsizliğe maruz kalmaktadır. Spor ortamında kadın ve erkek arasında sadece biyolojik farklılıklar olduğunu, kadın ve erkeğin her anlamda eşit olduğunu vurgulanmıştır. Ülkede spor bilimciler ve sporcu sayılarının, spor yöneticisi, hakem ve diğer statülerdeki kadınlara oranla sayısal olarak daha yüksek olduğu; yine de tüm statülerde kadın sayısının yetersiz olduğu ve desteklenmeleri gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak, araştırma sonuçları sporun her alanında kadınların önemini vurgulamış ve kadınların varlığının spor ortamındaki tüm olumsuzlukları aşabileceği algısı tespit edilmiştir. The aim of study is to investigate women perception in sports with views of women and men involved in different sports status in Turkey in 2000s and later.Phenomenology and case study methods of qualitative research were used. To collect data, interview method was used. A personal-information form was used with semi-structured interview forms. Study population consists of 20 volunteers chosen with purposive-sampling method. Collecting data via a voice-recorder, descriptive analysis method was utilized. Data revealed independent codes through three experts. Similar codes brought together and themes about questions were revealed. With participants' view, codes took shape in cultural situations frame. According to answers, the obtained codes took shape in cultural situations, personal acquisitions of women and situations peculiar to women themes.In the 21st century, women perception in Turkey differ among regions, also they are seen as a second-class citizen and are exposed to inequality in different situations. It was emphasized women and men have only biological differences in sports and women and men are equals in every sense. It was determined the number of sport scientists and athletes in the country is higher when compared to the women who are sports-managers, referees and in other status. It was decided the number of women in these status is insufficient and they need to be supported. Consequently, results emphasized the importance of women in every field of sports and existence of women can overcome all the problems in the field of sports. 139

Araştırmada Van ilinin Edremit ilçesindeki Edremit Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde (EMTAL) öğrenim gören, kız öğrencilerde Olimpik Değerler Eğitim Programı (ODEP) uygulamalarının `Saygı` ve `Arkadaşlık` algısı üzerindeki Etkisinin saptanması amaçlanmıştır.Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji (olgu bilimi) yaklaşımı kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları, 2018-2019 Eğitim Öğretim yılı, EMTAL 9. Sınıf öğrenciler olup 1 kişi fiziksel engelli 1 kişide kaynaştırma eğitiminde, toplamda 71 kız öğrenci oluşturmuştur. ODEP uygulamaları, 2018-2019 Eğitim Öğretim yılında Beden Eğitimi ve Spor Dersleri, Okul İçi Ders Dışı Etkinlikler ve Okul Dışı Etkinlik kapsamında planlanarak yapılmıştır. Araştırma, gözlem ve odak gurup görüşmesinden yararlanılmıştır. Okul müdürü, müdür yardımcısı, rehber öğretmeni ve beden eğitimi öğretmeni gözlemci olmuştur. Katılımcılardan veri toplamak için uygulamaların içinde aktif yer alan bir (1) engelli toplamda 11 kişi ile odak grup görüşmesi yapılmıştır. Katılımcılardan ses kaydı ile görüşleri alınmış ve düz yazı haline getirilmiştir. Görüşmelerin çözümlenmesi ve kodlanması alanında uzman 3 kişi tarafından yapılmıştır. Güvenlik hesaplaması sonucunda kodlayıcılar arasındaki uyum r=0.76 bulunmuştur. Araştırma bulgularında, katılımcıların ODEP uygulamaları ile birlikte saygı ve arkadaşlık değerleri yanında mutluluk, özgüven, farkına varma, başarı, tanışma, katılım, istek ve örnek olma alt temalarına ulaşılmıştır. Öğrenci deneyimi temelli bu program ile birlikte hem sporcu sayısı ve spor branşlarında çeşitlilikte artış gözlenmiştir.Sonuç olarak, katılımcıların saygı ve arkadaşlık değerlerine yönelik kazanımların kapsamı genişlediği, ders ve sporu gündelik yaşamlarına adapte ettikleri, disiplin problemlerinin hiç kalmadığı tespit edilmiştir. Katılımcı öğrenciler okulu sahiplenmiş, yeni spor branşların katılmış ve okullarını hem bölgesel hem de ulusal müsabakalarda temsil ederek başarılar kazanmışlardır. ODEP uygulamalarının beden eğitimi ve spor ders müfredatına ve ders dışı etkinliklerde kullanılması ve yaygınlaştırılması önerilmektedir. In the study, it was aimed to determine the effect of Olympic Values Education Program (OVEP) applications in female students studying at Edremit Vocational and Technical Anatolian High School in the district of Edremit, Van on `Respect` and `Friendship` perception. In the study, phenomenology approach which is one of the qualitative research methods was used. The participants of the study consists of 71 female 9th grade EMTAL students one of which is physically disabled and one of which belongs to inclusive education in the 2018-2019 school year. OVEP applications were carried out by planning for Physical Education and Sports lessons, within school extracurricular activities and extra-scholastic activities. The study used observation and focus group interviews. The principal, the assistant principal, the school counselor and the physical education teacher served as observers. To gather information from the participants, a focus group interview was carried out with 11 individuals one of which is a disabled student participating actively in the applications. The opinions of the participants were received by voice records and the records were written down. The analysis and coding of the interview were carried out by three field experts. As a result of reliability measurement, the unity between coders were found as r=0.76. The findings of the study revealed respect and friendship values of participants in OVEP applications along with happiness, self-confidence, realization, success, meeting, participation, demand and exemplifying themes. With this program which is student experience based, an increase in both the number of athletes and the variety of sports branches.Consequently, it was determined that the extent of acquisitions related to respect and friendship values expanded, that the students adapted lessons and sports in their daily lives, and that no discipline problems remained. The participants embraced the school, joined new sports branches and succeeded in both regional and national competitions by representing the school. It is suggested that OVEP applications be included in PE lessons and extracurricular activities and popularized. 151

Bu araştırma spor bilimleri alanındaki akademisyenlerin eleştirel düşünme düzeyleri ile örgütün etik iklimine ilişkin algıları arasında ilişkinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.Araştırma modeli olarak nedensel-karşılaştırma ve bağıntısal yöntemden yararlanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; Kişisel Bilgi Formu, Kaliforniya Eleştirel Düşünme Eğilimleri Ölçeği (KEDEÖ) kısaltılmış Türkçe versiyonu ve Etik İklim Ölçeği (EİÖ) kullanılmıştır. Araştırmaya Ege Bölgesi'nde bulunan Spor Bilimleri Fakültelerindeki %30'u kadın, %70 erkek olmak üzere toplam 130 akademisyen katılmıştır.Araştırma bulgularına göre; akademisyenlerin Kaliforniya Eleştirel Düşünme Eğilimleri Ölçeğinden aldıkları toplam puan ortalamasına göre orta düzeyde eleştirel düşünme eğilimine sahip oldukları belirlenmiştir. Akademisyenlerin eleştirel düşünme düzeyleri alt boyutlar açısından incelendiğinde ise; doğruyu arama, açık fikirlilik, sistematiklik, kendine güven alt boyutlarında orta düzeyde; analitiklik ve meraklılık alt boyutlarında ise; yüksek düzeyde eleştirel düşünme eğilimine sahip oldukları belirlenmiştir. Araştırmaya katılan akademisyenlerin eleştirel düşünme düzeyleri ile yaş, cinsiyet, medeni durum, hizmet süresi değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Ancak akademisyenlerin eleştirel düşünme düzeyleri ile unvan değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Araştırmaya katılan akademisyenlerin etik iklim ölçeği ve alt boyutlarının değerlendirilmesi sonucunda; bağlı oldukları üniversitelerin etik iklimine biraz katıldıkları ve etik iklim algılarının orta düzeyde olduğu görülmüştür. Ayrıca yaş, cinsiyet, medeni durum, unvan ve hizmet süresi değişkeleri ile etik iklim ölçeği ve alt boyutlarına ait elde edilen puanlar incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır. Ancak egoist iklim alt boyutunda, ünvan değişkenine göre gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p>0,05).Son olarak; araştırmaya katılan akademisyenlerin eleştirel düşünme düzeyleri ile örgütsel etik iklim algıları arasındaki ilişki incelendiğinde negatif yönde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Yani eleştirel düşünme düzeyleri artıkça örgütsel etik iklim algı düzeyleri düşmekte, etik iklim algı düzeyleri artıkça eleştirel düşünme düzeyleri düşmektedir. This research is done to determine relation between the level of critical thinking and ethical climate of academicians who are studying in sports area.In the study, as a research model, causal-comperative and relational analysis were used. Personal Information Form, California Critical Thinking Dispositions Scale Turkish version of abbreviated (KEDEÖ) and Ethic Climate Scale were used as data collection instrument. In research; %30 female and %70 male, totally 130 academicians participated who work in Aegean Zone Sports Science Faculties.According to research findings; it's determined that academicians have medium critical thinking level based on average The California Critical Thinking Disposition Inventory total score. When academicians critical thinking levels were analyzed according to sub-groups; it's determined that critical thinking level is medium for truth-seeking, open-mindedness, systematicity and self-confidence sub-groups but for analyticity and inquisitiveness sub-groups; critical thinking level is determined as high. There is no statistical meaningful difference finding between critical thinking level and personal information such as sex, marital status, service period of academicals. However there is a statistical meaningful difference finding between critical thinking level and title of academicians. As a result of academians' ethical climate scale and sub-groups evaluation; it was seen that academicians participate in their own university ethical climate and sensation of ethical climate is in medium level. In addtion to this; there is no statistical meaningful difference finding, when ethical climate scale and sub-groups scores were examined as age, sex, martial status and title. However statiscal meaningful difference was found in egoist sub-group according to title factor (p>0,05).In conclusion, when the relation is analyzed between crtical thinking level and organisational ethical climate sensation of academicians; it is seen that there is a meningful relation in a negative way. That means if the critical thinking level increases, organisational ethical climate perceptions decreases; if the organisational ethical climate perceptions increases, the critical thinking level decreases. 111

Türkiye'de engelli sporlarının gelişimi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin (TMPK) kurulmasıyla ivme kazanmış, uluslararası arenada her geçen gün daha fazla yer almaya başlamıştır. Bu araştırmanın amacı; TMPK'nin sorumlulukları,görevlerini,ve fonksiyonları ele alarak incelemek ve Engelli Spor Federasyonları ile ilişkileri yoluyla engelli sporlarına yaklaşımını tespit etmektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ve görüşme yöntemi kullanılmıştır. Görüşme yöntemi türlerinden yarı yapılandırılmış görüşme formu tercih edilmiştir. Bu araştırmanın görüşme verilerini Araştırma da amaçlı örneklem yoluyla seçilen TMPK ve engelli spor federasyonları yöneticileri oluşturmaktadır.Araştırma özellikle engelli sporlarına yaklaşımınna odaklandığından bir durum çalışmasıdır.Veriler TMPK ve komitenin paydaşları olan engelli spor federasyonlarında çeşitli kademelerde görev yapan toplamda 11 yönetici, antrenör ve IPC üyesi ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır.Araştırma da görüşmecilerden elde edilen veriler betimsel ve sistematik analiz yöntemi ile içerik analizi yöntemi kullanılarak yorumlanıp 3 kişi tarafından kodlanmıştır.Benzer kodlar bir araya getirilerek temalar oluşturulmuştur. Araştırmada TMPK'nin engelli sporlara katkısı ile ilgili bulunan kodlarda Engelli Spor Federasyonlarına, engelli sporlarına, engelli sporculara ve Spor Genel Müdürlüğü'ne değinilmiştir. Paralimpik branşlara katılamama sebebi ile ilgili yasa ve yapılanma, kotalar ve fonksiyonel engel dış sebepler olarak tespit edilmiştir. Katılımcılar, engelli federasyonları, bütçe, alt yapı, sporcu yetiştirme, spor kültürünün gelişimi ile ilgili olumsuz görüşlerini bildirmişlerdir. Araştırma sonucunda, TMPK'nin işleyişi ile yaşadığı sorunlara rağmen, Türkiye'de engelli sporuna, engelli sporcuya ve engelli spor federasyonlarına önemli katkıları olduğu tespit edilmiştir.Kanuni yapılanma gereği yürütme işinin engelli spor federasyonlarında olduğu ve ilişkilerde sorunlar yaşandığı sonucuna ulaşılmıştır.Anahtar kelimeler: Türkiye Milli Paralimpik Komite, engelli sporları, engelli sporcular, engeli spor federasyonları The development of disabled sports in Turkey has gained momentum with the establishment of the Turkish National Paralympic Committe (TMPK), our name in the international arena has begun to take place more and more each passing day. The purpose of this research is to examine Turkish National Paralympic Committe's responsibilities, structure, tasks and functions. It is also to determine the committe's approach to disabled sports through its relations with Turkish Sports Federation for Disabled.In the research, qualitative research methods such as document analysis and interview method were used. Semi-structured interview method was preferred as interview type. Interview data of this study consists of managers of TMPK and federations for disabled sports selected through purposeful sampling. Research focuses on approach to disabled sports, and thus it is a case study. Face to face interviews were performed with 11 managers, coaches and members of the International Paralympic Committee active in various levels in Turkish National Paralympic Committee and sports federations for disabled as stakeolder of the committee. The data obtained from the interviewers were interpreted by using descriptive and systematic analysis method and content analysis method, and coded by 3 people. Themes were created by bringing similar codes together. Research addresses contribution of TMPK to disabled sports and also Sports Federations for Disabled, disabled sports, disabled athletes and General Directorate of Sports. Relative legislations and structure, quotes and functional obstacle were detected as external reasons for not attending the paralympic branches. Participants stated their negative opinions about federations for disabled, budget, groundwork, athlete training and development of sports culture. As a result of the research, despite the difficulties Turkish National Paralympics Committee experiences in its functions, it was determined that Turkish National Paralympics Committee has significant contributions to disabled sports, disabled atheletes and sports federations for disabled in Turkey. It is concluded that the executive function belongs to sports federations for disabled and there are some problems in relations among the mentioned bodies.Key words: Turkish National Paralympic Committee, disabled sports, disabled athletes, disabled sport federations. 139

Bu çalışmanın amacı Türkiye'nin 2005-2017 yılları arasında ev sahibi olduğu uluslararası organizasyonlarda kullanılan tenis kortlarının sürdürülebilir çevre açısından incelenmesidir. 'Spor ve rekreasyon tesislerinin çevreye etkisi' alt boyutu temel alınarak uluslararası tenis turnuvalarının düzenlendiği tamamen yeni olarak inşa edilen tenis kortlarının sürdürülebilirliği tespit edilmiştir. Bu kortların bir kısmı büyük uluslararası spor organizasyonları için inşa edilirken bir kısmı ise topluma hizmet için inşa edilip sonrasında uluslararası spor organizasyonlarına ev sahipliği yapmıştır. Böylece her iki amaca da hizmet eden tesislerdeki kortların durum tespiti yapılmıştır.Bu araştırmada nitel araştırma yöntemi tercih edilmiş olup, 2005-2017 yılları arasında inşa edilip önemli uluslararası tenis turnuvalarına ev sahipliği yapmış olan 7 farklı şehirden 7 farklı tenis kortları araştırma konusu olmuştur. Araştırmacı, tesislerin inşa edilme zamanlarını ve bu kortların ev sahipliği yaptığı organizasyonlar zamanına ait dokümanları incelemiş ve incelenen yıllardaki turnuvaların düzenlenmesinden Türkiye Tenis Federasyonu'nun (TTF) sorumlu kişilerinden, Gençlik Spor Bakanlığı (GSB) Açık Tesisler Şube Müdürlüğü'nden, incelenen kortlardan sorumlu kişiler ve kortlarda çalışan antrenörlerden toplanan doküman ve veriler toplamıştır. Uluslararası tenis turnuvalarının düzenlendiği kortların sürdürülebilir çevre ilişkisi nitel araştırma yöntemi tekniklerinden biri olan döküman incelenmesi çalışmasıyla değerlendirilmiştir. Sonucunda; bazı kortların organizasyonlardan sonra sürdürülebilir çevreye uzunca bir süre uygun olmadığı, tesisin tamamının veya bazı bölgelerinin uzun zaman atıl ve bakımsız bırakılmış olarak spor ve rekreasyon alanlarının çevreye olumsuz etkisi olurken daha sonra aktif olarak kullanılmaya başlandığı bilgilerine ulaşılmıştır. Bazılarının ise atıl durumda olan arazilerin değerlendirilip üzerinde sürdürülebilir çevreye uygun ve son derece aktif bir şekilde kullanılıp topluma kazandırılmıştır. Tenis sporunu hobi veya performans olarak yapan herkese sürdürülebilir fayda sağlayarak sporda sürdürülebilir çevrenin spor ve rekreasyon etkisinin olumlu yönde işleyişte olduğu sonucuna ulaşılmıştır. The purpose of this study is to analyze the sustainability environment of tennis courts which were built to host mega sports events or important international tennis tournamets, starting with 2005 Universiade Izmir, and the conditions of the courts after hosting important international tennis tournaments. The tennis courts were examined in terms of sustainable facility heritage by looking at the iractive use after the organizations that were constructed and organized in accordance with the influence of sports and regreation areas on sustainable environment.In this study, qualitative research method was prefered and seven different tennis courts in seven different cities which were built between 2005-2017 and those tennis courts that hosted important international tennis events were subjected for this research. Researcher investigated the building time of those courts and documents of the organizations while hosting them, and the collected documents and outputs by the responsible person for organized international tournaments of Turkish Tennis Federation (TTF), Branch Office of Open Facilities regarding Ministry of Youthand Sports, responsible person and coach in those tennis courts in the years examined. The relation between the courts that hosted international tennis tournaments and sustainability environment were evaluated via document analysis which is one of the qualitative research echniques. As a result, some of these courts were found not to be acceptable for sustainability environment for couple of years. Fully or some part of the facilites were inactive and neglected regarding influence of sports and regreation areas, and furthermore, some of them were built on inactive land that is acceptable for sustainability enviroment on influence of sports and regreation areas which were tremendously used in an active way and therefore these courts provide sustainability benefit to people and the tennis players. 120

daha sonra doldurulacaktır daha sonra doldurulacaktır 138

Bu çalışmanın amacı; spor alanında özel yetenek sınavına giren adayların sosyal destek algılarının stresle başa çıkma tarzlarına etkisinin incelenmesidir. Çalışmanın araştırma grubunu 2016-2017 eğitim öğretim yılında Adnan Menderes Üniversitesi'nde düzenlenen BESYO özel yetenek sınavına giren adaylar oluşturmaktadır. Araştırmaya 542 kişinin gönüllü katılımı sağlanmıştır. Araştırmanın veri toplama araçlarını Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği ve araştırmacı tarafından hazırlanmış olan Kişisel Bilgi Formu oluşturmaktadır. Verilerin analizinde; t testi, varyans analizi, korelasyon analizi ve çoklu regresyon analizinden faydalanılmıştır. Araştırmanın istatistiksel bulguları, SPSS 23TM paket proğramı aracılığıyla elde edilmiştir.Araştırma sonucunda cinsiyet ve yaşın stresle başa çıkma ve algılanan sosyal destek üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yarattığı bulgusuna ulaşılmıştır. Spor branşı ve lisansa sahip olma durumunun stresle başa çıkma ve algılanan sosyal destek üzerinde anlamlı bir farklılık yaratmadığı ortaya çıkmıştır. Sosyal destek algısının stresle başa çıkma tarzlarına etkisinin analizi sonucunda, arkadaştan algılanan sosyal desteğin, kendine güvenli yaklaşım iyimser yaklaşım ve sosyal destek arama yaklaşımlarını pozitif yönde etkilediği, boyun eğici yaklaşımı ise negatif yönde etki ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Aileden algılanan sosyal desteğin sosyal destek arama ve boyun eğici yaklaşımı pozitif yönde etkilediği, özel kişiden algılanan sosyal desteğin iyimser yaklaşım üzerine pozitif yönde etki ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Algılanan Sosyal Destek, Stresle Başa Çıkma, Spor Alanında Özel Yetenek Sınavları The aim of the study is to investigate of social support perceptions' the way of coping with stress affection on the participants who took special talent exam on sport. The researching group of this study consists of the participants who took BESYO special talent exam which held in Adnan Menderes University during 2016 – 2017 education period. 542 volunteer participants are provided in to this investigation.The way of collecting data of this research consists of Multidimensional Social Supporting Scale, The Ways of Coping with Stress Scale, and Personal Information Form which prepared by researcher. During analysing of the datas, taken advantage from t test, variance analysis, corelation analysis, and multi regression analysis. The statistical findings of the research are obtained by SPSS 23TM package programme. At the result of the research, statistical significant difference have found on perceived social support and coping with stress in terms of sex and age. But, the branch of sport and having a licence status have no significant difference on so-called situations. At the result of the analysis, social support perception's affection on coping with stress, self-confidental and optimistic approach, and seeking social support approaches affected positively of social support which perceived from friend, but it affected submissive approach negatively on the determination of the styles of coping with stress affection. The perceived social support from the family affected submissive approach and seeking social support positively, and the perceived social support from private person affected positively on optimistic approach. Key Words: Perceived Social Support, Coping Stress, School Of Physical Education Special Talent Exam 184

ÖzetAmaç: Bu çalışmanın amacı: Türkiye'deki spor federasyonlarında görev alan üst ve orta seviyedeki spor yöneticilerinin başarı ihtiyacı güdüsü (BİG) ve yöneticilerin gelişimlerine yönelik verilen zorlu görevlerin (YG), yönetsel yetkinlik (YY) düzeylerini ortaya çıkarmaktı.Gereç ve Yöntem: Çalışmanın gerçekleştirilmesinde Türkiye'deki Spor Federasyonlarının merkez teşkilatlarında başkan, başkan yardımcısı, yönetim kurulu üyesi, bağlı ve yan kurullarda görev alan farklı mevkilerdeki (üst ve orta) spor yöneticilerinden veri toplanmıştır. Veri toplama aşamasında web tabanlı online form ve anketlerin araştırmacı tarafından yüz yüze doldurtulması yöntemleri kullanılmıştır. Spor yöneticilerinin yönetici yetkinliklerini belirlemek için kullanılan ölçek Ko ve ark. (2011) yetkinlik algısı çalışmasından uyarlanmıştır (21). Ko ve ark. (2011)'nın yetkinlik algısı ölçme aracı 11 alt ölçekten (Yönetim Teknikleri, Sporla İlgili Teoriler ve Temeller, Servis Sağlama ve Geliştirme, Yabancı Dil ve Öğrenme Yeteneği, Liderlik, Finans, Ekonomi ve Analitik Yetenekler, İletişim, Politik/Siyasi Farkındalık, Muhasebe ve Risk Yönetimi, Bilgi Yönetimi ve Teknolojileri, Yönetim Teorileri ve Bilgi Yönetimi) ve toplamda 70 maddeden meydana gelen ve cevap seçeneğinde 7'li Likert derecelendirme seçeneği kullanılan bir ölçektir. Yöneticilere verilen gelişimlerine yönelik zorlu görevlerle ilgili verilerin toplanmasında McCauley (1994)'un `Developmental Challenge Profile` ölçeğinde istifade edilmiştir. Bu ölçek toplamda 50 maddeden ve 10 alt ölçeğinden istifade edilmiştir. Araştırmanın amacı doğrultusunda 10 alt ölçekten 5 tanesi; örgüte yeni yön verme, alışılmadık sorumluluklar, zor şartlarda karar verme, kültürler arası çalışabilme alt ölçekleri kullanılmıştır. Bu alt boyutlar 25 maddeden meydana getirilen 7'li Likert cevaplama seçeneği kullanılan bir ölçekle belirlenmiştir. Bir diğer ölçme aracı olarak yöneticilerin Başarı İhtiyacı Güdülerini belirlemede Heckert ve ark. (1999) 'nın başarı ihtiyacı alt ölçeği 5 maddeden ve 5'li Likert derecelendirme seçeneği ile meydana gelmektedir.Bulgular: Ölçme aracının güvenirliği SPSS 22.00 programıyla, geçerliği ise LISREL 8.15 programı ile gerçekleştirilmiştir. Yapılan doğrulayıcı faktör analizi, güvenirlik ve geçerlik analizleri sonucunda yönetsel yetkinlik (YY) ölçeği 5 alt boyut 31 madde, yöneticilerin gelişimlerine yönelik verilen zorlu görevler (YG) ölçeği 5 alt boyut 16 madde ve başarı ihtiyacı güdüsü (BİG) alt ölçeği ise 5 maddeden meydana gelmiştir.Analizler sonucunda, yöneticilerin gelişimlerine yönelik zorlu görevlerin alt boyutları olan alışılmadık sorumluluklar (negatif yönlü), yönetim alanın genişliği ve kültürlerarası çalışabilme başarı ihtiyacı güdüsü aracılığı ile spor yöneticilerinin yönetsel yetkinleri üzerinde anlamlı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir.Sonuç: Bu araştırmada spor yöneticilerinin yönetsel yetkinlikleri ile ilgili güvenilir ve geçerli bir model sunulmuştur. Bu modele göre, spor yöneticilerin alışılmadık sorumluluklar karşısında başarı ihtiyacı güdülerinin olumsuz etkilendiği söylenebilir. Bununla birlikte yönetim alanının genişliği ve kültürlerarası çalışabilme olanaklarının arttırılması, spor yöneticilerinin yönetsel yetkinlik düzeylerinin artmasında etkili olduğu tespit edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Spor yönetimi, yönetsel yetkinlik, zorlu görevler, başarı ihtiyacı. SUMMARYThe aim of this study is to investigate the effects of the needs for achievement and managerial developmental assignments of sports administratorson on their development of managerial competencies.The data was collected from the president, vice president, members of management working at the central organization of the Turkish Sport Federation and sport directors who are in charge of dependent and subsidiary organisations (middle and upper level managers) –middle and upper leveled provincial directors and district directors. At the data collection stage, web based on line form and the filling of the questionnaire by the researcher face to face methods were used. The data were collected from 189 sport managers by the use of questionnaire. The scale used to assess sport directors' managerial competencies was adapted from Ko and her colleques (2011). The scale formed from 11 and included 70 items with 7 point Likert type rating scale options. To assess managerial developments of sport administrators `Development Challenge Profile` of McCauley (1994) has been used. The scale is formed from 50 questions and 10 subscales. Five subscales of the scale including, developing new directions, unfamiliar responsibilities, deciding high stakes environment, job overload and working across cultures have been used. The scale is formed from 25 items and used seven point Likert type rating options. Heckert and his colleques' (1999) the needs for achievement scale for the identification of the sport directors' needs was used that includes five items with 5 point Likert type rating scale options.Findings: In the analysis, SPSS Version 22.00 and LISREL Version 8.15 were used to assess reliability and validity of the scales. Confirmatory factor analysis revealed that Managerial Competencies consists of five dimensions with 31 items and Managerial Developmental Assignments formed of 5 dimensions with 16 items. The needs for achievement construct made up by 5 items.The analysis further indicate that the subscales of the managerial developmental assignments which are unfamiliar responsibilities (negatively), job overload and working across cultures were influencial on the managerial competencies of sport managers through needs for achievement.Conclusion: The study findings revealed that the suggested model was valid and reliable in explaining the effects on sport managers' competencies. The model can be interpreted as the following: when sport managers face unfamiliar responsibilities, their needs for achievement was negatively influenced. Sport managers' development assignments of job overload and working across cultures have positive impact on their needs for achievement. Keywords: Sport management, Needs for Achievement, Managerial Developmental Assignments, Managerial Competencies. 146

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN SERBEST ZAMAN ETKİNLİKLERİNE AKTİF KATILIMLARI YOLUYLA SOSYAL UYUMLARININ ANALİZİ: CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİBu çalışmanın amacı, Celal Bayar Üniversitesi'nde öğrenim görmekte olan uluslararası öğrencilerin serbest zaman etkinliklerine aktif katılımlarının, sosyal uyumlarına etkilerinin incelenmesidir. Uluslararası öğrencilerin serbest zaman etkinliklerine katılımlarına ilişkin kazanımları, üniversitede sunulan etkinliklerde elde ettikleri deneyimleri ve algıları tespit edilerek incelenmiştir.Bu araştırmada, katılımcıların bakış açılarını, ilgi, istek ve görüşlerini ortaya koymaya fırsat vermesi nedeniyle nitel araştırma yöntemi tercih edilmiştir. Bu araştırmanın katılımcılarını, CBÜ'de öğrenim gören ve 2014-2015 dönemi içerisinde üniversitede düzenlenen serbest zaman etkinliklerine aktif katılım gösteren 10 farklı ülkeden 23 uluslararası öğrenci oluşturmuştur. Araştırmacı, serbest zaman etkinliklerini CBÜ Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu akademisyenleri ve öğrencileri ile ortak bir program çerçevesinde düzenlemiş olup; CBÜ Rektörlük Uluslararası İlişkiler Ofisi ve Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu akademisyenleri ve öğrencilerinin uluslararası öğrenciler için üniversitede düzenlenledikleri serbest zaman etkinliklerine gözlemci olarak katılım göstermiş ve etkinlikler sonrasında da öğrenciler ile birebir görüşmeler yapmıştır. Uluslararası öğrencilerin serbest zaman etkinliklerine ait katılım deneyimleri ve algıları nitel araştırma yöntemi ile ele alınarak, kültürleşme teorisi çerçevesinde değerlendirilmiştir. 2014-2015 dönemi içerisinde serbest zaman etkinliklerine aktif katılım gösteren uluslararası öğrenciler üzerinde bir durum (örnek olay) çalışması yapılmıştır. Bu araştırmanın araştırma desenini ise; bütüncül tek durum deseni oluşturmuştur. Elde edilen veriler, bilgisayar ortamında düz yazı haline getirilmiştir. Daha sonra veriler, `Nvivo 11 Pro for Windows` programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Ayrıca alanında uzman 2 kişi tarafından da kodlanan verilerin birbirleriyle örtüşen temaları gruplandırılmıştır. Görüş birliği ve ayrılığı tespit edilen kodlar, Cohen kappa formülüne yerleştirilerek hesaplanmıştır. Kodlayıcılar arasındaki uyum hesaplaması, r= 0.80n bulunmuştur. Bunun sonucunda hesaplanan değerler ile puanlayıcılar arasında iyi düzeyde bir uyum olduğu gözlemlenmiştir.Kişisel bilgi formlarından elde edilen bilgilerin analizi sonucunda öğrencilerin demografik özelliklerine ilişkin bulgular oluşturulmuş ve bu analizler grafikler ile sunulmuştur. Serbest zaman etkinliklerine katılan uluslararası öğrencilerin aktif katılımları ve bu katılımların `sosyal uyumları`na sağladığı katkılar, `Serbest zaman etkinlik kazanımları` teması altında; öğrencilerin üniversiteden `istekler ve beklentilerine` ilişkin görüşleri ise `İstekler ve beklentiler` ana teması altında sunulmuştur.Sonuçlar bölümünde, uluslararası öğrencilerin serbest zaman etkinliklerine katılımlarından elde ettikleri kazanımlara ilişkin görüşleri, üç (3) alt tema ve buna bağlı olarak ortaya çıkan on (10) kod ile sunulmuştur. Bu alt temalar, `Sosyo-kültürel kazanımlar`, `Psikolojik kazanımlar` ve `Fizyolojik kazanımlar` olarak ortaya çıkmıştır. `Sosyo-kültürel` kazanımlar boyutunun altında `sosyal uyum` temasını içeren `kültürleşme` (çokkültürlülük), `sosyalleşme`, `aidiyet duygusu`, `akademik başarı` ve `grup olma`; `Psikolojik kazanımlar` boyutunda `psikolojik destek`, `heyecan`, `mutluluk` ve `kişisel gelişim` ve `Fizyolojik kazanımlar` boyutunda ise `fiziksel zindelik` kodlarına ulaşılmıştır. Serbest zaman etkinlikleri ile ilgili beklentiler ve istekler boyutunda ise `farklı etkinlikler`, `kararlara katılım`, `ortak etkinlikler`, `tanıtım`, `sürdürülebilirlik`, `sosyal aktiviteler` ve `yayın desteği` konularına ilişkin temalar incelenmiş ve sunulmuştur. Sonuç olarak, serbest zaman etkinliklerine aktif katılımın, uluslararası öğrencilerin sosyal uyumlarına olumlu katkılar sağladığı ve yanı sıra psikolojik ve fizyolojik durumlarına da katkı sağladığı sonucu ortaya çıkmıştır. Ayrıca uluslararası öğrencilerin serbest zaman etkinliklerine ilişkin, üniversiteden de istekler ve beklentilerinin olduğu belirlenmiştir. Serbest zaman etkinliklerinin, öğrencilerin istekler ve beklentileri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak üniversite bünyesinde çeşitlendirilmesi, bu konuda çalışan rekreasyon uzmanlarının desteği ile güçlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması önerilmektedir.Anahtar Kelimeler: Uluslararası öğrenciler, sosyal uyum, serbest zaman etkinlikleri, rekreasyon, kültürleşme ANALYZING THE SOCIAL ADAPTATION OF INTERNATIONAL STUDENTS THROUGH ACTIVE PARTICIPATION IN LEISURE ACTIVITES: AN EXAMPLE OF CELAL BAYAR UNIVERSITYThe purpose of this study is to analyze the impacts of active leisure participation on social adjustment of international students: an example of Celal Bayar Univeristy. Leisure benefits of international students are conceptualized by determining participants' conceptions and experiences of active participation in leisure time activities held within the university. The qualitative research method is used in this study since it enables the researcher to reflect the participants' conceptions, point of views, experiences end expectations with respect to the study. The participants of this study is composed of 23 full time international students coming from 10 different countries to make a degree study at CBU and who participated actively in leisure time activities in 2014-2015 education period. The leisure activities have been organized in cooperation with the academicians and students of the School of Physical Education and Sport with the rectorate international office at CBU. The researcher has participated in these activities for monitoring and has made interviews with the international students at the end of each activity. The results and data of the interviews with students are conceptualized with the `acculturation theory`, single subject case study method is used for data collection and convenience sampling is used as exampling methodObtained data were changed into prose in computer environment. Then, data were analysed through `Nvivo 11 Pro for Windows` programme. Also, themes of encoded data, matching with each other, were grouped by 2 professionalists. Codes, in which agreement and difference of opinion, are calculated according to Cohenkappa formula. Coherence among encoders are found K= 0.80 as result of reliability calculation. Thus, calculated values show that there is coherence among raters at good level.After the analysis of the data obtained from the personal information forms, demographic findings about the participants have been reached and presented in graphics. The leisure benefits of the students who actively participated in the leisure time activities have been presented under the `social adjustment` theme and participants' point of views are presented under the theme `expectations and demands`. In the results section the benefits of leisure participation have been presented under the 3 main thhemes `socio-cultural benefits`, `psychologic benefits` and `physiologic benefits` with (10) codes, these codes are as follows; under socio-cultural theme there are 5 different codes `acculturaation (multiculturalism)`, `socialization`, `sense of belonging`, `academic success` ve `friendship network`; under benefits theme there are 4 codes `psychologic support`, `excitement`, `happiness`, `personal development` and under physiologic benefits theme there is `physical well-being ` code. Under expectation and demand theme there are `diverse activities`, `participation in decision making processes`, `joint activities`, `promotion`, `sustainibility`, `social activities`, and `publication support` codes. As a result, it has been understood that leisure time activities have impact not only for social adjustment of the international students but it also have impact on physchological and phsiological benefits when they actively participated in those activities. And besides those benefits, the study results show that the international students have demands and expectations from the university in respect to leisure time activities. It can be suggested that the universities should go on organizing various leisure time activities for international students together by taking their needs into account, by involving them into the decison making process and by getting help of recreation and/or sport professionals help for the sustainability and empowerment of the activities. Key words: International students, social adjustment, leisure time activities, recreation, acculturation 140

Amaç:Celal Bayar Üniversitesinde görev yapan öğretim elemanlarının, cinsiyet ve statüsü temel alınarak sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının ve yaşam kalitesinin durumunun ortaya çıkarılması ve alt boyutları arasındaki ilişkinin tespit edilmesi amaçlanmaktadır.Gereç ve Yöntem: Araştırmanın evrenini, Manisa Celal Bayar Üniversitesinde görev yapan toplam 1585 öğretim elemanı, örneklemini ise evrenden anketleri doldurmayı kabul eden gönüllü 277 (119 kadın, 158 erkek) öğretim elemanı oluşturmaktadır. Öğretim elemanlarının sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını belirlemek için Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği II, yaşam kalitelerini belirlemek için SF-36 (Short Form-36, Yaşam Kalitesini Değerlendirme Anketi) kullanılmıştır. Veriler SPSS 18.0 (Statistical Package for the Social Sciences 18.0) programı ile analiz edilmiştir. Tüm testler için anlamlılık düzeyi (p

Amaç: Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) tarafından düzenlenen gençlik kampı uygulamalarına katılan kız öğrencilerde öz-farkındalık ve liderlik becerilerinin gelişimindeki rolünü saptamayı amaçlamaktadır.Gereç ve Yöntem: Çalışmada sosyal olguları bağlı oldukları çerçeve içerisinde araştırmayı ve anlamayı ön plana alan bir yaklaşım nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden gözlem, odak grup görüşmeleri ve doküman analizinden (kamp günlüğü) yararlanılmıştır. Bu araştırmanın katılımcılarını; gençlik kampı uygulamasına katılan ve 16-17 yaş grubunda yer alan otuz (30) kız öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmacı gözlemci olarak Osmaniye Aslantaş kampına katılmıştır. Gençlik kampı liderleri tarafından da kamp süresince gözlem yapılmıştır. Elde edilen veriler, bilgisayar ortamında düz yazı haline getirilmiştir. Daha sonra veriler, `Nvivo 10 for Windows` programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Ayrıca alanında uzman 2 kişi tarafından da kodlanan verilerin birbirleriyle örtüşen temaları gruplandırılmıştır. Görüş birliği ve görüş ayrılığı tespit edilen kodlar Cohen kappa formülüne yerleştirilerek hesaplanmıştır. Kodlayıcılar arasındaki uyum olarak güvenirlik hesaplaması sonucunda r= 0.80 bulunmuştur. Bu nedenle hesaplanan değerler, puanlayıcılar arasında iyi düzeyde uyum olduğunu göstermektedir.Bulgular: Demografik özelliklere ilişkin bilgilere ulaşılmıştır. Ayrıca çeşitleme yönteminin (gözlem, odak grup görüşmeleri ve doküman analizinden günlük) analizinde elde edilen veriler `Öz-farkındalık ve liderlik becerileri` ana teması altında sunulmuştur. Sonuçlar: Demografik sonuçlara ilişkin sonuçlar verilmiştir. Çeşitleme yöntemi ile elde edilen verilerin analizi sonucunda; her birinde ortak var olan on (10) çekirdek temaya ulaşılmıştır. Bu temalar; önyargı, iletişim, arkadaşlıklar, kültürlenme, takım çalışması, sorumluluk, özgüven, farkındalık, gönüllülük ve rol model almadır. Bununla beraber gözlem ve odak grup görüşmesi sonucunda `düzenli olma, kişisel gelişim ve zaman yönetimi` ortak teması, odak grup görüşmesi ve kamp günlükleri sonucunda `doğa sevgisi ve empati` ortak teması, gözlem ve kamp günlükleri sonucunda ise `adaptasyon` ortak teması olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak; gençlik kampı uygulamalarının, kız öğrencilerde öz-farkındalık ve liderlik becerilerinin gelişimine, `ortaya çıkan çekirdek temalar` doğrultusunda olumlu yönde katkı sağladığı tespit edilmiştir. Purpose: This study aims to determine the role of youth camp practices, organised by the Ministry of Youth and Sports, in development of self-awareness and leadership skills in female students participating in these practices.Methodology: Qualitative research methods and an approach, taking research and understanding of social facts forefront within the framework they depend on, are used in this study. Phenomenology pattern is used among qualitative research designs. Observation, focus group discussion and document analysis (camp diary) are used among qualitative research methods. Participants of this study consist of thirty (30) female students in 16-17 age group, participating in youth camp practice. Researcher participated in Aslantaş camp in Osmaniye as observer. Observations were made by leaders of youth camps during camp period. Obtained data were changed into prose in computer environment. Then, data were analysed through `Nvivo 10 for Windows` programme. Also, themes of encoded data, matching with each other, were grouped by 2 professionalists. Codes, in which agreement and difference of opinion, are calculated according to Cohenkappa formula. Coherence among encoders are found r= 0.80 as result of reliability calculation. Thus, calculated values show that there is coherence among raters at good level.Findings: Information regarding demographic characteristics are obtained. Also, data obtained by analysis of diversification method (observation, focus group discussion, document analysis (diary)) are presented under the main theme of `Self-awareness and leadership skills`.Conclusion: Results regarding demographic results are given. As a result of analysis of obtained data by diversification method, common ten(10) kernel themes are obtained. These themes are prejudice, communication, friendships, acculturation, team work, responsibility, self sonfidence, consciousness, volunteering and taking role model. Nonetheless, as a result of observation and focus group discussion, `regularity, personal development and time management` common theme and as a result of focus group discussion and camp diaries, `love of nature and emphaty` common theme and as a result of observation and camp diaries `adaptation` common theme are determined. Finally, it is determined that youth camp practices positively contribute into development of self-awareness and leadership skills in female students according to `obtained kernel themes`. 147

Bu araştırmada amaç; serbest zaman etkinliği olarak uygulanan gençlik kampında yer alan kadın ve erkek katılımcıların, 13-15 ve 16-17 yaş gruplarına göre, deniz kamp programı ve lider davranışlarına ilişkin görüşleri analiz etmek, yorumlamak ve gerekli hallerde öneriler vermektir.Araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniğinden yararlanılmıştır. GSB bünyesinde düzenlenen Ücretsiz Deniz Kampına katılan katılımcıların demografik özelliklerini ve profilini belirlemek üzere bir kişisel bilgi formu ve bir anket formu hazırlanmıştır. Anket formunda; kamp programı ve gençlik kampı lideri ile ilgili evet-hayır seçenekli, çoktan seçmeli ve açık uçlu sorulardan oluşmaktadır. Araştırma ile ilgili uygulama tamamlandıktan sonra veri elde etmek üzere kişisel bilgi formu ve anketlerin tümü araştırmacı tarafından kontrol edilmiş, veriler kod yönergesine uygun olarak kodlandırılmıştır. Kodlanan veriler tanımlayıcı istatistik kullanılarak, tablolar oluşturmak, yüzdelik oranlarına ve frekans dağılımlarına bakılarak yorumlanmıştır.Serbest zaman etkinliği olarak uygulanan gençlik kamplarının, katılımcılar üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Kamp sonrasında katılımcıların kamplarda kurulan arkadaşlıklar, özgüvenlerinin artması, planlı ve düzenli yaşamayı öğrenmeleri, sorumluluk sahibi olmaları ve takım çalışması hususunda kendilerine olumlu transferlerde bulunduklarını belirtmişlerdir. Kadın ve erkek katılımcılarda, yaş gruplarına göre temel ihtiyaçların giderilmesi hususunda ?temizlik? sorununun yüksek oranda olması dikkat çekicibir bulgudur. Bu nedenle kamp programındaki olumsuz faktörlerin iyileştirilmesi gerekmektedir. Kadın ve erkek katılımcılar, gençlik kampı lideriyle ilgili genel olarak olumlu görüşler dile getirmiş ve etkinliklerde liderin önemli bir etken olduğunu vurgulamışlardır. Araştırmada etkinlikler planlanırken, kadın-erkek kontenjan dağılımının eşitliğin sağlanması ve yaş faktörü de göz önüne alınarak, programda her yaş grubunun beklentilerini karşılayabilecek etkinliklerin bulundurulması ayrıca deniz etkinliklerinin sayısının artırılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.Elde edilen veriler doğrultusunda; Türkiye'de Gençlik Kamplarının mevcut durumu, yaygınlaştırılması, kamp programlarının içeriği, gençlik kampı liderleriyle ilgili araştırmacılara ve kurumlara yönelik önerilerde bulunulmuştur. In this survey it is aimed to analyse, interpret and to give proposals when necessary to the ideas of women and men participants of youth camps organised as leisure time activity aged 13-15 and 16-17 about sea camp program and leader behaviours.Questionairre technique is used as a data collecting medium. A personal data form and a questionairre form is prepared in order to establish the demographic features and profiles of participants of Free of Charge Sea Camp set by Ministry of Youth and Sports. The questionnairre involves yes-no questions, multiple choice and open-ended questions about the camp program and the camp leader. Once the survey was completed, all the personal data forms and questionairres has been checked to gain information, data has been coded to be comforable to code instruction. The coded data has been interpreted by using explanatory statistics, tables and by looking at the percentiles and frequency distributions.The youth camps ,which are leisure time activities, effects the participants in a positive way. The participants emphasized that when the camp finished they had good friendships, they gained self-confidence, they learned to have a planned and coordinate lifestyles, they had responsibilites and they had positive transfers about group work. It is noteworthy that women and men participants, according to their age groups, had clean-up problem. Thus, the negative features of camp programs need to be healed. The women and men participants generally had positive ideas about camp leaders and they put an emphasis on the importance of the camp leader during the activities. At the end of the survey It is concluded that while planning the activities women and men participation shoul be done equally and considering the age factor the activities which will meet the needs of all age groups should be involved in the program, and moreover the number of the sea activities should be increased.Proposals have been given ,according to the data collected, to the researchers and institutions about the current conditions of youth camps , the contect of the camp programs in Turkey. It is also adviced to expand the number of the youth camps. 195

Bu araştırmanın amacı, futbol takımlarında tüketici temelli marka değerinin boyutlarını incelemek, değerlendirmek ve futbol takımlarında tüketici temelli marka değerine yönelik bir model önerisinde bulunmaktır.Araştırmada elde edilen veriler, yaşları 17-42 arasında değişen 850 (626 erkek, 224 kadın) BJK, FB ve GS taraftarından toplanmıştır. Araştırmada kullanılan ölçekler, taraftarların demografik özelliklerini ve tüketici temelli marka değeri ile ilgili duygu ve düşüncelerini kapsamaktadır. Verilerin analizinde, Açıklayıcı Faktör Analizi, t-testi, Anova ve tanımlayıcı istatistikler için SPSS, Doğrulayıcı Faktör Analizi ve Yol Analizi için LISREL 8.51 programı, kullanılmıştır. Araştırma modelinin doğrulanmasında Yapısal Eşitlik Modellemesi(YEM) kullanılmıştır.Araştırma sonucunda, cinsiyet, düzenli spor yapma, bahis oynama, yayıncı kuruluşa üye olma ve stadyumda maça gitme gibi demografik değişkenler arasında spor takımlarının marka değeri algısı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. BJK, FB ve GS arasında marka çağrışımları boyutunun teknik direktör, yıldız oyuncu, yönetim, kulüp tarihi ve stadyum alt boyutlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Fubol takımlarında tüketici temelli marka değerine yönelik olarak ürünle ilgili özellikler, ürünle ilgili olmayan özellikler, faydalar, marka güveni, marka tatmini, tutumsal sadakat, davranışsal sadakatten oluşan geçerli bir model önerisi sunulmuştur. The purpose of this study is to investigate and evaluate the customer-based brand equity on soccer teams and propose a model for the customer-based brand equity on football (soccer) teams.Participants are 850(626 male, 224 female) fans of BJK, FB, GS teams and their ages are between 17 and 42. Measures which are used in the research aim to gather data regarding respondents demographics and thoughts and feelings about customer-based brand equity. SPSS was used for Exploratory Factor Analysis, t test, Anova and descriptive statistics and LISREL 8.51 program was used for Confirmatory Factor Analysis and Patch Analysis. In order to establish the model, Structural Equation Modeling (SEM) was used.The perception of technical director, star player, management, club history and stadium is statistically different between football (soccer) teams. In addition, customer-based brand equity perception of fans is statistically different with regards to gender, practicing regular exercises, placing bet, being member of the match broadcaster and watching the game in stadium. The research offers a valid model for football teams, which made of product-related attributes, non- product-related attributes, benefits, brand trust, brand satisfaction attitudinal loyalty and behaivoral loyalty. 200

Bu arastırmada amaç; nitel arastırma yöntemi ile uluslararası spororganizasyonlarının olimpik egitimin yaygınlastırılmasında ne düzeyde etkili oldugunuortaya çıkarmaktır. Bu nedenle arastırmada uluslararası spor organizasyonları içerisindeOlimpiyat Oyunlarının ardından en büyük spor organizasyonlarından biri olanÜniversite Oyunları örnek olay olarak alınmıstır.Çalısmada amaca ulasabilmek için 23. Üniversite Yaz Oyunları'nın zmir' deyapılmasının ardından oyunlara birebir destek veren 4 üniversitenin Beden Egitimi veSpor Yüksekokulu Bölümü yönetim kadrosundaki 12 kisinin görüsme yöntemi teknigiuygulanarak düsünceleri alınmıstır. (1 Katılımcı arastırmamızda yer almak istemedigiiçin kapsam dısarısında bırakılmıstır). Bu görüsler dogrultusunda; organizasyonsonrasında yasanan deneyimlerin, düsüncelerin ne düzeyde farklılastıgı ve olimpikegitim hakkında gelecegin spor yöneticilerine, beden egitimi ögretmenlerine veantrenörlerine nasıl aktardıgı konusundaki bilgilerine basvurulmustur.Görüsmeler sonucunda Katılımcıların 7 adet görüsme ve 10 adet yorum sorularıile elde edilen verileri nitel arastırma teknikleri ile kodlamalar haline dönüstürülmüs vebu kodlamalar neticesinde ?28 ana tema? ve bunlara ait alt temalar olusmustur. Burada,Katılımcılar Olimpizm anlayısının egitim düzeyi, kültür anlayısı gibi faktörlere baglıolarak Universiade 2005, zmir'de rol aldıgını ifade etmislerdir. Ayrıca Uluslararasıorganizasyonların spor kültürünü arttırmada önemli bir katkı sagladıgını ve bu kültürünyaratılmasında da Olimpik Egitimin yararlı olabilecek bir program oldugu sonucuortaya çıkmıstır. Olimpik Egitim Programının Dünyada özellikle gelismis ülkelertarafından uygulanmasına ragmen, ülkemizde bu program ile ilgili çalısmaların çok yenive yetersiz olması nedeniyle, ilgili birimlerin kurulması ve egitim sistemimizin tümasamalarında yer alması gerekmektedir. Bu programların basta Milli Egitim Bakanlıgıolmak üzere diger ilgili kuruluslarca da desteklenmesi gerektigi de ortaya çıkansonuçlar arasında yer almıstır.Anahtar Kelimeler: Olimpik Egitim, Uluslararası Spor Organizasyonları, Universiade,Spor yöneticisi. The aim of this study was to expose the effects of international sportorganizations for spreading out the olympic education using the qualitative researchmethod. In this study University Games which comes from one of the biggest sportorganizations after the Olympic Games is taken as a case study.To reach this aim opinions of the 4 Physical Education and Sports University?sadministrator -12 interviewers- that give the direct support to the 23rd UniverstiySummer Games in zmir are taken with the techniques of the interview method. It isapplied to their thoughts, experiences and profits after the end of this organization andalso is wanted to learn how these administrators transfer the olympic education ?thatmust be adopt as a life philosophy? to the future?s sports managers, physical educationteachers and the trainers .The results of the 7 interview and 10 comment questions turned into codes withthe qualitative research method and 28 main themes, some other related themes havefound. These codes showed us; Participators express that understanding of Olympismhad part in Universiade 2005, zmir with the factors like education level, culturecomprehension. Furthermore it is seemed that International organizations have animportant positive contribution for increasing sports culture. And creating this culture itis came out that olympic education programme could help for this aim. AlthoughOlympic Education Programme has been known by the developed countries, the studiesfor becoming widespread is needed to take part in all parts of Turkish education system.One of other important result of the codes is the programme must support with ourNational Education Ministry and the other Institutions.Key Words: Olympic Education, International Sports Organizations, Universiade,Sport Administrator. 147

121

Bu araştırmanın amacı, rüzgâr sörfü tüketicilerinin profilini belirlemek ve sörfokullarının rüzgâr sörfü tüketicilerinin tercihlerinde ne düzeyde önemli olduğunu analizederek yorumlamak ve gerekli durumlarda önerileri yapmaktır.Yerli ve yabancı birçok rüzgâr sörfü tüketicisini bünyesine çektiği ve gün geçtikçeönem kazandığı düşünülen Alaçatı, son yıllarda (Avrupa ve Dünya Şampiyonası gibi)büyük rüzgâr sörfü organizasyonlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Turizmin sürekliliğiaçısından, ziyaretçi memnuniyetinin ancak tüketicilerin iyi anlaşılabilmesi ve doğruhizmetin verilmesiyle mümkün olacağı düşünülmektedirAraştırmada geniş bir literatür taraması, uzman görüşleri ve bir anket uygulamasıyapılmıştır. Çalışmaya 75'i yabancı, 282'si yerli toplam 357 rüzgâr sörfü tüketicisikatılmıştır. 49 sorunun yer aldığı anket formunda rüzgâr sörfü tüketicilerine,demografik özellikleri, seyahatleri ile ilgili tercihleri, sörf yaptıkları yerin seçimi ileilgili tercihleri, güvenlik ve okulların önemi gibi konuları içeren sorular sorulmuştur. Buveriler tüketicilerin, rüzgâr sörfü yapabilirlik düzeylerine göre gruplandırılarak, yüzdeve frekans değerlerine bakılmıştır.Sonuç olarak rüzgâr sörfü tüketicilerinin profili tespit edilerek yorumlar yapılmışve gerekli öneriler sunulmuştur. Rüzgâr sörfü tüketicileri bakımından sörf okullarınınönemi ortaya konmuş, ayrıca sörf okullarında çalışan eğitmenlerin çoğunun uluslar arasıya da ulusal düzeyde sertifika sahibi olmadığı önemli bir eksiklik olarak tespitedilmiştir.Anahtar Kelimeler: Spor turizmi, Rüzgâr sörfü, Tüketici Profili, Alaçatı, SörfOkulları. The purpose of this study is to determine the profile of wind-surf consumer andanalyze the importance level of their choises for wind-surf schools by makinginterpretations and giving advise.Alaçatı is thougth to be more important day by day for domestic and internationawind-surf consumers, in the recent years the most biggest wind-surf organizations likeEuropean and World Championships were hosted. It is thought that if the consumers areunderstood clearly and if correct services are given the visitors pleasure will help thecontinuity of tourism.In this study a wide litterature reading was made, specialist advices were taenand a survey was applied. 357 (75 international and 282domestic) wind-surf consumerwere involved in this study. 49 questions were in this survey which asked wind-surfconsumers their demographical properties choices of their visits, choices of the place forwind-surfing, safety and the impotance of surf schools.The data was considered by grouping wind-surf consumers ability levels andanalyses were made by percentage and frequency proportions. As a result wind-surfconsumers profile was indicated, comments were made and the needed advices werepresented. The wind-surf schools importance were found from the sight of wind-surfconsumers. Also most of the instructers working in the wind-surf schools were foundnot to have national or inernational certificates, which is a very important deficiency.Key Words: Sports Tourism, Windsurfing, Consumers profile, Alaçatı, WindsurfSchools 134

158

ÖZET BASKETBOL HAKEMLERİNİN GENEL PROFİLİ VE SALDIRGAN DAVRANIŞLARLA KARŞILAŞMA DURUMU EKMEKÇİ, Rıdvan Yüksek Lisans, Spor Yönetimi Ana Bilim Dalı, Tez Danışmanı: Yrd.Doç.Dr. Selhan ÖZBEY ALKURT Ocak 2004, 124 sayfa Bu araştırmanın amacı, Türkiye'de basketbol hakemlerinin tüm düzeylerde (FIBA, ULEB, A klasmanı, B klasmanı, C klasmanı, Federasyon Hakemi, İl Hakemi, Aday Hakem) genel niteliklerini, karşılaştıkları ve gösterdikleri saldırgan davranışlarla ilgili mevcut durumu ortaya koyarak analiz etmek, gerekli hallerde önerilerde bulunmaktır. Türkiye Basketbol Federasyonuna bağlı toplam 1 193 hakeme anket yollanmış ve 461 anket geri dönmüştür. Araştırma geri dönen 461 anket üzerinde yapılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, anket tekniğinden yararlanılmıştır. Demografik özelliklerin tanımlanması için 10 soru ve saldırganlık durumlarım belirlemek için 15 sorudan oluşturulan toplam 25 soruluk bir anket uygulanmıştır. Analize hazır hale getirilen bilgiler, araştırmanın amacına uygun olarak yüzde, frekans ve aritmetik ortalama istatistiksel yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. IllAraştırmada elde edilen bulgulara göre; Araştırmaya katılan basketbol hakemlerinin 90'ı (%19.5) bayan, 371'i (%80.5) erkek hakemler oluşturmaktadır. 22-26 yaş arası gurup %51.6'lık oran ile en büyük paya sahiptir. Araştırmaya katılan basketbol hakemlerinin %48.1'ini il hakemleri oluşturmaktadır. Hakemlerin eğitim düzeylerine bakıldığında %66.9'unun üniversite mezunu olduğu görülmektedir. Meslek grupları arasında öğretmenler %15.2 ile ilk sırada yer almaktadır. Hakemlerin %5 5.1' ini öğrenciler oluşturmaktadır. Hakemlerin %3 1.2' i 751 milyon - 1 milyar arasında gelir düzeyine sahiptir. Hakemlerin %85.5'i İngilizce'yi en az orta derecede konuşmaktadır. Hakemlerin %66.1'i 1-3 yıllık hakemlik tecrübesine sahiptir. Hakemlerin %45'i ayda 6+ maç yönetmektedir. Hakemlerin %51.3'ü haftada 1-2 gün ve %40.6'sı günde 30- 40 dk. antrenman yapmaktadır. Hakemlerin eğitim aldıkları konular incelendiğinde, %39.7'lik değer ile spor psikolojisi ilk sırada bulunmaktadır. Hakemler en önemli konu olarak spor psikolojisini görmekteler. Hakemlere yapılan saldın durumuna baktığımızda, hakemlerin %4 1.3 'ünün saldırıya uğradığım görmekteyiz. Yapılan saldırıların %31.4'ü sözlü, %2.6'sı fiziksel ve %7.3'ü sözlü ve fiziksel olarak tespit edilmiştir. Hakemlere saldırıda bulunanlar arasında %54.4'lük yüzde ile oyuncular ve antrenörler ilk sırada gelmektedir. Yapılan saldırıların nedeni olarak ilk sırada %58.0 ile `kaybetme hırsı ve üzüntüsü` gelmektedir. Hakemlere yapılan saldırıların %81.3'ü `oyun sırasında` yapılmaktadır. Saldıran kişilerin %53.8'i saldırı sonucunda herhangi bir ceza almıştır. Hakemlerin en fazla saldırıya uğradığı il %4.3'lük yüzde ile Ankara'dır. Anahtar kelimeler: Basketbol Hakemi, Saldın, Saldırganlık IV SUMMARY GENERAL PROFILE OF BASKETBALL REFEREES AND TO COME UP AGAINST ASSAULT SITUATION EKMEKÇİ, Ridvan Post-graduate, Main Branch of Sport Management Thesis Consultant: Asist.Prof.Dr. Selhan OZBEY ALKURT January 2004, 124 pages The purpose of this study was; findout the demografic qualiies of the basketball referees at all lavels (inc. FIBA, ULEB, Level A, B, C, Federation, Local and Candidate) and analyse the agression situation they face, also the agression they create themselves. Also, to develop ideas to prevent agression situation another purpose of this study. Total 1193 surveys was sent and 461 surveys was returned. The research has been carried out on 461 basketball referees who answered their own survey. The research was made use of survey technique to gather the necessary data. The survey formed on 25 questions. 15 questions to define aggressiveness situation and 10 questions to identify the demografic qualities. The information, which was ready to be tested, was analyzed using percentage, frequency, crosstabs and arithmetic mean statistical methots.According to the research findings: The basketball referees who contributed to the research, 90 (19.5%) were female, 371 (80.5%) were male. The group of 22-26 year-old-people had the highest persentage of 51.6%. 48.1% of the basketball referees were local referees. Considering referees education levels, it was seen that 67.1% was university graduates. As professional status, teachers professionship had taken first place by 15.2%. 55.1% of referees were students. 31.2% referees were earning in term of monthly income between 75 1 million- 1 billion. 8 5. 8% of referees were English speaker at the level of intermediate. 66.1% of referees have had 1-3 year(s) officiating experience. 45% referees were officiating more then 6 matches per month. 51.3% of referees were 1-2 day(s) weekly and 40.6% of referees were 30-40min. doing training (work out). Among the subject of their seminars, sport physicology was taken fırt place by 39.7%. When we look to assault on refereees situation, it was seen that 41.3% of referees had been assaulted. According to the distrubition of the type of assaults 31.4%o were verbal, 2.6%» were physical and 7.3% were verbal-physical. Players and coachs together were highest group who assaulted referees, by 54.4%. The reson of assault with highest ration `loosig ambition and get upset` by 58.0%. 81.3% of assault were accured `during the game`. 54% of assaultant recived no punnishment. Most of assault accured in Ankara by 4.3% percentage. Keywords: Basketball referee, Assault, Agressiveness n 135