147 results on '"ÖZTÜRK, Bahadır"'
Search Results
2. Dusp26 phosphatase regulates mitochondrial respiration and oxidative stress and protects neuronal cell death
- Author
-
Eroglu, Binnur, Jin, Xiongjie, Deane, Sadiki, Öztürk, Bahadır, Ross, Owen A., Moskophidis, Demetrius, and Mivechi, Nahid F.
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
3. Investigation of the protective effect of selenium supplementation on renal function in cisplatin-administered rats.
- Author
-
Altunkaya, Melek, Abuşoğlu, Gülsüm, and Öztürk, Bahadır
- Subjects
CISPLATIN ,LABORATORY rats ,LIPOCALIN-2 ,GALECTINS ,SELENIUM - Abstract
Copyright of Cukurova Medical Journal / Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi Dergisi is the property of Cukurova University, Faculty of Medicine and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
4. Investigation of new biomarkers that can be used for the diagnosis of asymptomatic diabetic peripheral artery disease (PAD): Serum netrin-1 levels can be a potential biomarker for the diagnosis of PAD.
- Author
-
KOR, Ahmet, ALTINOK, Ali, AKYÜREK, Fikret, KOR, Tahire Betül, ÇÖLKESEN, Fatih, BALDANE, Süleyman, İPEKÇİ, Süleyman Hilmi, ÖZTÜRK, Bahadır, ÜNLÜ, Ali, MARAKOĞLU, Kamile, and KEBAPCILAR, Levent
- Subjects
PERIPHERAL vascular diseases ,CEREBROVASCULAR disease ,CARDIOVASCULAR diseases ,MEDIAN (Mathematics) ,BIOMARKERS ,TYPE 2 diabetes ,OXIDATIVE stress - Abstract
Diabetic peripheral arterial disease (PAD) is strongly associated with cardiovascular and cerebrovascular diseases, contributing to a high risk of mortality and morbidity. Diagnostic tests that can predict the development of diabetic PAD in the asymptomatic period are inadequate, and new potential biomarkers are needed. This study was conducted to investigate the diagnostic values of serum netrin-1, endothelin-1, oxidative stress parameters, and L-arginine/methylarginine derivatives for diabetic asymptomatic PAD. Three hundred and eighty-six type-2 diabetes mellitus patients who were clinically asymptomatic for PAD were screened for PAD by ankle-brachial index (ABI) measurement. At the same time, forty patients with PAD were included in the study group, and forty-one patients without PAD were included in the control group. Ready-to-use commercial kits were used to measure serum netrin-1, endothelin-1, and oxidative stress markers. Serum netrin-1 median values were found to be significantly higher in the group with diabetic PAD than in the group without (OR [CI 95%]: 1.434 [1.136-1.964], p: 0.036). While a significant positive correlation relationship was detected between total oxidative status and netrin-1 and LDL, a negative significant correlation relationship was detected between ADMA and eGFR. No significant difference was detected between the groups regarding serum endothelin-1, oxidative stress parameters, and L-arginine/methylarginine derivatives. As a result, this study showed that serum netrin-1 levels are high in asymptomatic diabetic PAD patients and can be a possible biomarker in the detection of asymptomatic PAD. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
5. ANADOLU’DAN DÜĞÜMLÜ HAV KULLANILMIŞ BİR GRUP ÇÖZGÜ YÜZLÜ DOKUMA
- Author
-
ÖZTÜRK, Bahadır, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
6. İlave Şekerlerle Beslenen Ratlarda Artmış Serum Kinürenin/Triptofan Oranı
- Author
-
Öztürk, Bahadır, Onmaz, Duygu Eryavuz, Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Temel Tıp Bilimleri Bölümü, Öztürk, Bahadır, and Onmaz, Duygu Eryavuz
- Subjects
HFCS ,inflammation ,Tryptophan ,sucrose ,kinürenin ,iltihap ,Triptofan ,kynurenine ,sakkaroz - Abstract
Aim: The consumption of added sugars containing fructose has increased dramatically. Various studies have revealed that added sugar consumption may be involved in the pathogenesis of cardiovascular, metabolic, and neurocognitive disorders by triggering subclinical inflammation. The imbalance in the kynurenine pathway metabolites may be associated with inflammation and oxidative stress. This study aims to investigate the effect of high-fructose corn syrup-55 (HFCS-55), invert sugar and sucrose intervention on the kynurenine pathway metabolite levels (tryptophan, kynurenine, 3-hydroxykynurenine, 3-hydroxyanthranilic acid, quinolinic acid, and kynurenic acid) in Wistar rats. Material and Methods: Twenty-four Wistar male rats (8-12 weeks old, weighing 300-350 g) were included in the study. After one week of conditioning, the animals were randomly divided into four groups: chow diet and tap water (control, n = 6), chow diet and tap water including 10% HFCS-55 (55% sucrose, 45% glucose), chow diet and tap water including 10% sucrose, chow diet and tap water including 10% invert sugar (33% sucrose, 66% glucose and fructose). At the end of the 3-month experimental period, serum kynurenine metabolites levels were measured by tandem mass spectrometry. Results: Serum kynurenine levels and kynurenine/tryptophan ratio were significantly higher (p, Amaç: Fruktoz içeren ilave şekerlerin tüketimi önemli ölçüde artmıştır. Çeşitli çalışmalar, ilave şeker tüketiminin subklinik inflamasyonu tetikleyerek kardiyovasküler, metabolik ve nörobilişsel bozuklukların patogenezinde rol oynayabileceğini ortaya koymuştur. Kinürenin yolağı metabolitlerindeki dengesizlik, inflamasyon ve oksidatif stres ile ilişkili olabilir. Bu çalışmanın amacı, Wistar ratlarda yüksek fruktozlu mısır şurubu-55 (YFMŞ-55), invert şeker ve sukroz müdahalesinin kinurenin yolağı metabolit seviyeleri (triptofan, kinürenin, 3-hidroksikinürenin, 3-hidroksiantranilik asit, quinolinik asit ve kinürenik asit) üzerindeki etkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Yirmi dört Wistar erkek rat (8-12 haftalık, 300-350 g ağırlığında) çalışmaya dahil edildi. Bir haftalık koşullandırmadan sonra, hayvanlar rastgele dört gruba ayrıldı: normal besin ve musluk suyu (kontrol, n = 6), normal besin ve %10 HFCS-55 (%55 sakaroz, %45 glikoz) içeren musluk suyu, normal besin ve %10 sakaroz içeren musluk suyu, normal besin ve %10 invert şeker içeren musluk suyu (%33 sakaroz, %66 glikoz ve fruktoz). 3 aylık deney süresinin sonunda, tandem kütle spektrometrisi ile serum kinurenin seviyeleri ölçüldü. Bulgular: Kontrol grubuna göre HFCS, sakkaroz ve invert şeker ile beslenen ratlarda serum kinurenin düzeyleri ve kinurenin/triptofan oranı anlamlı olarak daha yüksek (p
- Published
- 2022
7. Anadolu’dan Düğümlü Hav kullanılmış Bir Grup Çözgü Yüzlü Dokuma
- Author
-
Öztürk, Bahadır
- Abstract
Anadolu’ya gelen göçebe Türk topluluklarının ana geçim kaynağı hayvancılık olmuştur. Bu topluluklar bu hayvanların ticaretini yapmış, etinden, sütünden, derisinden yararlanmış, yününü, kılını ya iplik haline getirip basit el aletleri ve tezgahlar ile onlardan kumaş, halı, düz dokumalar üretmiş veya lifleri direkt keçeleştirip tekstil yüzeyler, formlar oluşturmuşlardır. Tüm bu tekstiller ile ev veya barınak olarak kullandıkları çadırlarını yaptıkları gibi; bu çadırların içinde ve dışında kullanılan birçok eşyayı da eldeki malzemeyle, ihtiyaca, kullanım alanına, geleneksel bilgi ve estetik beğeniye göre, bu tekstil üretim tekniklerinin bir veya birkaçının birlikte kullanılması ile meydana getirmişlerdir. Tekstil tarihinde önce kumaş ve kilim gibi düz dokumaların daha sonra ise halı gibi düğümlü, havlı dokumaların geliştiği düşünülmektedir. Bazı tekstil uzmanları, uzun havlı, post görünümüne sahip, seyrek düğüm sıralı tülü gibi dokumaları ise düz dokumalardan halı gibi sık düğümlü ve yoğun desene sahip havlı dokumaların arasında geçiş olarak görmektedir. Halı, tülü ve türevleri genellikle bir bütün olarak tezgâhta dokunup çıkmaktadır. Bununla birlikte Orta Anadolu’da, dar enli yer tezgahında çözgü yüzlü üretilen dokumaya, üretim sırasında Türk düğümü ile tiftik tutamı, yün veya pamuk iplik, çeşitli kumaşlardan kesilen şeritler bağlanması ile oluşturulan tülü benzeri tekstiller bulunmaktadır. Bu dokumalar genellikle üç ayrı parça olarak dokunup sonradan birleştirilmektedir ve havlar sayesinde canlı, renkli bir görünüme sahiptir. Çırpı kilim, sibelek, at çulu gibi adlarla anılan bu tekstiller genellikle perde, örtü veya yaygı olarak kullanılmaktadır. Anadolu insanının pratik üretimi olan düğümlü hava sahip çözgü yüzlü geleneksel tekstil örneklerine yayınlarda çok rastlanmamaktadır. Bu makalede, bu tip örneklerden oluşan, özel bir koleksiyonda bir araya getirilmiş sekiz adet dokumanın tanıtılması amaçlanmıştır. 
- Published
- 2022
8. Serum oxidant and antioxidant status of patients with chronic tension-type headache: possible effects of medical treatment
- Author
-
Gökçe Çokal, Burcu, Aytaç, Bilal, Durak, Zahide Esra, Güneş, Hafize Nalan, Öztürk, Bahadır, Keskin Güler, Selda, Durak, İlker, and Yoldaş, Tahir Kurtuluş
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
9. El Dokuması Eski Halıların İşlenerek Yeniden Değerlendirilmesi Sektörü ve Sorunları
- Author
-
Aktürk, Dorukhan Fırat and Öztürk, Bahadır
- Abstract
Türkiye’de el halıcılığı, kültürel ve geleneksel üretimlerden birisidir. Cumhuriyetin ilanındansonra el halısı ve üretimi, ülkenin kalkınması için önemli bir ihtiyaç, istihdam ve ihracat kaynağıolarak görülmüş, II. Dünya Savaşından sonra iç ve dış piyasa için önemli miktarda üretimyapılmıştır. 1990’ların sonuna kadar ekonomi ve turizmin gelişmesiyle el halısı üretimininarttığı görülmektedir. Bu tarihten sonra makine halıcılığının gelişmesi, AB ile yapılan GümrükBirliği anlaşması, dünya ticaretinin küreselleşmesi ve Uzak Doğu ülkelerinin insan gücünühizmete açmasıyla gelişen ucuz fason üretim, Türkiye’de el halısı üretiminin sonunu getirmiştir.Bu süreçte el halısıyla uğraşanlar, evlerde âtıl durumda bulunan, renkleri ve deseni güncel evdekorasyonuna uymayan eski el halılarını toplayıp işleyerek yeniden yer yaygısı halı olaraksatma yolunu bulmuşlardır. Bu iş kolu ilk başta yıpranmış halıların havlarının kısaltılması, canlırenklerde boyanması, çeşitli şekillerde kesilip, kırkyama gibi birleştirilmesi ve patchwork halıolarak satılmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu halılar piyasadan oldukça yüksek talep görmüş,zamanla modaya uygun olarak farklı işlemler ve adlar geliştirilerek ilerlemiştir. GünümüzdeTürkiye’de el halısı ticareti ile ihracatının büyük bir bölümü bu tip halıların satılmasıyla oluşanticaretten oluşmaktadır. Bununla birlikte bu sektörün üretim aşamasında yapılan işlemlerdenkaynaklı çevresel, nitelikli el dokumalarının tahrip olmasından dolayı kültürel, ülkede eski halımiktarının azalmasından dolayı temin ve ihracat için ödeme sistemindeki engeller gibi sorunlarıbulunmaktadır.Bu bildiride, geleneksel Türk sanatları kapsamında güncel bir konu olarak, eski el dokumasıhalıların işlenerek yeniden değerlendirilmesi sektörü, halılara yapılan işlemler ve sektörüniçinde bulunduğu sorunlar ile sektör temsilcilerinin bu sorunlara karşı getirdiği önerilere yerverilmektedir. Çalışmada yer alan bilgilerin bir kısmı Dorukhan Fırat Aktürk’ün yüksek lisanstezinden alınmakla birlikte, onun haricinde sektör yayınlarından, haberlerden ve sektörtemsilcilerinden gelen bilgilerden yararlanılmıştır.
- Published
- 2021
10. El Dokuması Eski Halıların İşlenerek Yeniden Değerlendirilmesi Uygulamaları ve Sorunları
- Author
-
Öztürk, Bahadır and Aktürk, Dorukhan Fırat
- Abstract
Türkiye’de el halısı sektörü 1990’ların ortasından sonra ucuz uzak doğu halıları ile rekabetlekarşı karşıya kalmıştır. Malzeme ve üretim maliyetleri nedeniyle Türkiye’de el halısı üretimiyapmakta zorlanan bazı tüccar ve üreticiler, uzak doğudan el halısı ithal etme veya üretimleriniburalara kaydırma yollarına başvurmuş ve bu süreçte bir süre için ithalata dayalı ihracatgerçekleştirmişlerdir. Türkiye’de üretiminin zorlaşması ile el halıcılığı bitme noktasınagelmiştir. Bu sırada sektör, eski el dokuması halıları birtakım işlemlerden geçirip yenidensatarak bir çıkış yolu bulmuştur. Bu halılar dış piyasada oldukça talep görmüş ve kısa süredekendi modasını oluşturarak tasarım açısından makine halısı sektörünü bile etkilemiştir.Sektörün bu işe girişmesini ve büyümesini sağlayan ana neden, Türkiye’de 1950’lerden itibarenözellikle iç tüketim için yapılan yüksek miktardaki el halısı üretimleridir ve bu üretimlerdendolayı evlerde güncel dekorasyona uymayan, âtıl durumda bulunan milyonlarca metre kare halıbulunmasıdır. Bu halılar yeni halı üretiminden çok daha ucuza temin edilebilmekte veişlendikten sonra maliyetinin katlarca üstünde döviz cinsinden satılabilmektedir. Tüm bu ticariavantajlarının yanında sektörün birtakım çevresel, iş güvenliği, mali denetim, kültürel tahribatve benzeri sorunları bulunmaktadır.Bu bildiride, güncelliği devam eden eski el dokuması halıların işlenerek yenidendeğerlendirilmesi uygulamaları konusunda, geleneksel Türk sanatları açısından kapsamlı biryayın olmaması nedeniyle, sektörde patchwork ve vintage olarak adlandırılan halılara yapılanişlemler, halının temininden satışına kadarki aşamalarıyla anlatılmaktadır. Ayrıca bu işlemlerinhalılara verdiği zararlar ile işlemler sırasında gözlenen ve bu halıların ticaretindeki sorunlarüzerinde durulmuştur. Bildiri, Dorukhan Fırat Aktürk’ün “Halı Sektöründe Güncel Bir Akım:Eski El Dokuması Halıların İşlenerek Yeniden Değerlendirilmesi” başlıklı yüksek lisans tezikaynak alınarak hazırlanmıştır.
- Published
- 2021
11. Türkiye’de 2000 Sonrası El Halısı Üretimi ve Ticareti
- Author
-
ÖZTÜRK, Bahadır, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
12. Biochemical and hematological profiles of wistar rats at the selcuk university experimental medicine research and application center
- Author
-
Öztürk, Bahadır, primary, Çiftçi, İlhan, additional, Ecer, Büşra, additional, Gökyaprak, Salih Metin, additional, and Eryavuz Onmaz, Duygu, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
13. Embelin'in insan meme kanseri MCF-7 ve MDA MB-231 hücre proliferasyonu üzerindeki sitotoksik etkisinin tamoxifen ve docetaxel ile karşılaştırılması.
- Author
-
ABUŞOĞLU, Gülsüm, KOÇAK, Cengiz, KOÇAK, Fatma Emel, ÖZTÜRK, Bahadır, and VATANSEV, Hüsamettin
- Subjects
CANCER cell proliferation ,HORMONE receptors ,CELL cycle ,INHIBITION of cellular proliferation ,BREAST cancer ,BREAST ,MAMMOGRAMS - Abstract
Copyright of Turkish Bulletin of Hygiene & Experimental Biology / Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji is the property of Refik Saydam National Public Health Agency and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
14. 3 boyutlu yazıcı ile üretilen sandviç yapıların statik ve dinamik yük altında davranışlarının incelenmesi
- Author
-
Öztürk, Bahadır, Karagöz, Selçuk, BTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı, and Öztürk, Bahadır
- Subjects
Mechanical Engineering ,Makine Mühendisliği - Abstract
YÖK Tez No: 633280 Son zamanlarda, yüksek performanslı mühendislik uygulamaları için hafif sandviç yapıların tasarım ve üretiminde kafes çekirdek yapılarının sunduğu potansiyele ilgi artmaktadır. Sandviç yapılar günümüzde havacılık, deniz, otomobil, yel değirmeni ve inşaat endüstrisi sektörlerinde, özellikle yüksek eğilme sertliği, ısı yalıtımı ve yüksek enerji emme kabiliyetleri gibi mükemmel çok işlevli özellikleri nedeniyle yoğun olarak kullanılmaktadır. Sandviç yapıların birçok alanda kullanılıyor olması hafif, yüksek enerji absorpsiyonlu ve ağır hizmet tipi sandviç malzemelerin geliştirilmesi ve uygulanması için mükemmel bir fırsat sunmaktadır. Eklemeli İmalat yöntemi, imal edilmesi imkansız olan karmaşık geometrili çekirdeklerin üretimine olanak sağlamıştır. Sandviç yapıların eklemeli imalat yöntemi ile imal edilmesi, geleneksel yöntemler ile imal edilmiş altıgen bal peteği veya köpük çekirdekli geleneksel sandviç yapılara göre birçok önemli avantaj sağlamaktadır. Tez kapsamında 4 farklı Sandviç yapı modeli tasarlanmıştır. Sandviç yapılar Bal peteği, Girintili, Yıldız ve Üçgen olarak Solidworks programında tasarlanmıştır. Tasarlanan model boyutları Basma ve Çarpışma testleri için 40x40x20 mm, Üç nokta eğme testi için 130x20x20 mm boyutlarındadır. Hazırlanan modellerin dataları üç boyutlu yazıcıya aktarılmak üzere STL formatına dönüştürülmüştür. Modellerin datalarını 3 boyutlu yazıcıya aktarmak için ara program olan Cura yazılımı kullanılmıştır. Sandviç yapıların imalatı için Ultimaker 3 extended FDM tipi 3 boyutlu yazıcı kullanılmıştır. Sandviç yapılar Termoplastik poliüretan (Ultimaker TPU 95 A) malzemeden imal edilmiştir. Malzeme mekanik özelliklerini belirleyebilmek için çekme test numuneleri imal edilmiştir. 3 adet imal edilen çekme test numuneleri Shimadzu AG-X plus cihazında çekme testleri gerçekleştirilmiştir. Basma ve üç nokta eğme testleri için imal edilmiş modeller yine aynı cihazda testlere tabi tutulmuştur. Çarpışma testleri için sonlu elemanlar yöntemi kullanılmıştır. Sonlu elemanlar analizinin gerçekleştirilmesinde ise HyperWorks paket programında bulunan, HyperMesh, HyperCrash, HyperView, HyperGraph, ve RADIOSS yazılımlarından yararlanılmıştır. Modellere ait darbe enerjileri ve enerji emilim miktarları elde edilmiştir. Yapılan testler sonucunda elde edilen sonuçlar karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Basma, üç nokta eğme ve çarpışma test sonuçlarına göre en iyi statik ve dinamik özellikleri sergileyen model berlirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar neticesinde Girintili sandviç yapı modelinin en iyi mekanik özelllikler gösteren model olduğu ortaya konmuştur. Recently, there has been an increasing interest in the potential of lattice core structures in the design and manufacture of lightweight sandwich structures for high performance engineering applications. Sandwich structures are used extensively today in the aviation, marine, automobile, windmill and construction industry sectors due to their excellent multifunctional properties, especially high bending stiffness, thermal insulation and high energy absorption capabilities. The fact that sandwich structures are used in many areas provides an excellent opportunity for the development and application of lightweight, high energy absorption and heavy duty sandwich materials. Additive Manufacturing method has enabled the production of cores with complex geometries that are impossible to fabricate. The production of sandwich structures by the additive manufacturing method provides many important advantages over traditional sandwich structures made of hexagonal honeycomb or foam core produced with traditional methods. Within the scope of the thesis, 4 different Sandwich structure models are designed. Sandwich structures are designed in the Solidworks program as Honeycomb, Re-entrant, Star and Triangle. The designed model dimensions are 40x40x20 mm for Compression and Impact tests, 130x20x20 mm for Three-point bending test. The data of the prepared models were converted to STL format to be transferred to the three-dimensional printer. Cura software, which is an intermediate program, was used to transfer the data of the models to the 3D printer. Ultimaker 3 extended FDM type 3D printer was used to manufacture sandwich structures. Sandwich structures are made of Thermoplastic polyurethane (Ultimaker TPU 95 A) material. Tensile test samples were produced to determine the mechanical properties of the material. Tensile tests were carried out on Shimadzu AG-X plus device, which was produced in 3 pieces. Models manufactured for compression and three-point bending tests were also tested on the same device. Finite element method was used for impact tests. In the finite element analysis, HyperMesh, HyperCrash, HyperView, HyperGraph, and RADIOSS software that are included in the HyperWorks package program were used. İmpact energies and energy absorption amounts of the models were obtained. The results obtained as a result of the tests were examined comparatively. According to compression, three-point bending and impact test results, the model that exhibits the best static and dynamic properties has been identified. As a result of the obtained results, it has been revealed that the Re-entrant sandwich structure model is the model with the best mechanical properties.
- Published
- 2020
15. Effects of seismic activity on groundwater level and geothermal systems in İzmir, Western Anatolia, Turkey: the case study from October 30, 2020 Samos Earthquake
- Author
-
UZELLİ, Taygun, primary, BİLGİÇ, Esra, additional, ÖZTÜRK, Bahadır, additional, BABA, Alper, additional, SÖZBİLİR, Hasan, additional, and TATAR, Orhan, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
16. The Role of Irisin, Copper and Zinc Levels on Insulin Resistance in Polycystic Ovary Syndrome
- Author
-
Bayraktar, Mustafa, primary, Gürbüz, Ali Sami, additional, and Öztürk, Bahadır, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
17. CUMHURİYET TÜRKİYE’Sİ HALICILIĞI- II: 1980-2000 YILLARI ARASI
- Author
-
ÖZTÜRK, Bahadır
- Subjects
Sanat ,Türkiye,Cumhuriyet Dönemi,El Halıcılığı,Makine Halıcılığı,Halı İhracatı ,Turkey,Republic Period,Handwoven Carpet Manufacture,Machine Made Carpet Manufacture,Carpet Export ,Art - Abstract
In the first decades of the republic, majority of the population were living in the countryside and the economy was mostly based on hand crafts, manual works and on agriculture-animal husbandry. Economical development programmes, initiated by the governments of the era were mostly based on the modernisation of agriculture and the establishment of a national industry. In doing so, the government didn’t neglect traditional hand crafts such as carpet manufacture which were a great source of exporting income during the pre-republican times. Beginning from the first years of the republic, the governments were busy establishing many commissions, departments and hiring specialists in order to regulate the carpet weaving sector. The governmats were also tryşng to develop this important manufacuring culture in order to create employment and economical development in the rural areas of the country. So, beginning from 1923 till 1980, the Turkish carpet weaving production continued on it’s historical journey, being affected by many economical changes, crises, developments in world’s economy and globalisation.From 1980 to 2000, there were again many developments that seriously affected carpet weaving manufacture. The most important among those was the establishment of industrial machine made carpet production. A lot of investment were being made inthis area at the time. This new industry did indeed had it’s negative effect on the traditional carpet weaving. Another development was the the transferring of traditional carpet manufacture from the neighbouring war torn countries into Turkey. But probably the most drastic among all those is the the integration process of Turkey into the European Union in 1995. During this process, becouse of the undersigned agreements, Turkey was unable to blockade the import of hand woven carpets from other countries.This paper mainly concentrates on the important developments witnessed in the Turkish hand woven carpet manufacturing industry between the years of 1980 and 2000. A lot of reserach has ofcourse been carried out on Turkish carpets both national and international levels, but the most reliable information on carpet weaving till 2000, can be found in the five year plans that were prepared by the government departments and commission reports. This paper is mainly based the information in the five year plans and commission reports prepared by the government sources on the hand woven and machine made carpet production. Hovever, it also takes into account some important socio-cultural changes, local and national economic developments which had their effects on Turkish carpet production during this 20 year period., Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında nüfusun büyük çoğunluğu kırsal alanda yaşamaktaydı ve ekonomi insan gücüyle yapılan işlere, tarım ve hayvancılığa dayalıydı. Bu yıllarda yapılan ekonomi çalışmaları tarımın modernleştirilmesi, milli sanayinin teşvik edilmesi ve kurulması gibi adımları önceliğe alırken, Cumhuriyet öncesinden önemli bir üretim ve ihraç mamulü olan halı ve halıcılık ise göz ardı edilmemiştir. Cumhuriyetin en başından beri hükümetlerin, kurulan birtakım komisyonlar, kurumlar ve uzmanlar aracılığıyla halıcılık sektörünü izlediği, ekonominin hedefleri doğrultusunda aldığı kararlarla daha fazla ihracat, üretim, gelir, istihdam ve sanayileşme yolunda ona şekil vermeye çalıştığı görülmektedir. Böylece ülke halıcılığı, 1923 yılından 1980 yılına, yerel ve küresel, ekonomik, siyasi, teknolojik, iyi veya kötü yönlü gelişmelere maruz kalarak, bunlara tepkiler verip değişimler göstererek gelmiştir. 1980-2000 yılları arasında ise yine benzer etkilerle ve kontrol mekanizmaları ile halıcılıkta birtakım gelişmeler gözlenmektedir. Bunlardan en önemlisi makine halıcılığı alanında yapılan yatırıma bağlı üretim artışı ve bunun el halıcılığına ve ülke ekonomisine olan etkileridir. Bir diğeri Dünya’da halı üreten bazı önemli ülkelerde meydana gelen siyasi gelişmeler ve savaşlar nedeniyle üretimin Türkiye dahil başka ülkelere kaymasıdır. En önemli durum ise, 2000 sonrası Türk el halıcılığını kökten etkileyecek olan, 1995’te Türkiye’nin Avrupa Birliği ile entegrasyon sürecinde imzaladığı anlaşmalar sonrası el halısı ithalatına engel koyamaması sorunsalının başlamasıdır. Bu çalışma, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1980-2000 yılları arasındaki halıcılık tarihinde görülen önemli gelişmelere odaklanmaktadır. Türkiye’de halıcılığa dair yerel çaplı ve tarihi birçok araştırma yapılmış olmasına rağmen, ekonomiyi etkilediği için, 2000’lere kadar en kapsamlı ve güvenilir olarak genel çerçeveyi çizen veriler, devletin uzmanlara hazırlattığı beş yıllık kalkınma planlarında ve komisyon raporlarında yer almaktadır. Bu çalışma 1970’lerin sonu, 2000’lerin başı arasında devletin hazırlattığı kalkınma planları ve raporlarında yer verilen el halısı ve makine halısı üretimine dair bilgileri temel almaktadır. Bunlarla birlikte bu yirmi yıllık süreçte dikkati çeken, Türk halıcılığını etkileyen, bazı yerel, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelere de yer verilmektedir.
- Published
- 2021
18. Increased Serum Kynurenine/Tryptophan Ratio in Rats Fed Added Sugar.
- Author
-
Öztürk, Bahadır and Onmaz, Duygu Eryavuz
- Abstract
Aim: The consumption of added sugars containing fructose has increased dramatically. Various studies have revealed that added sugar consumption may be involved in the pathogenesis of cardiovascular, metabolic, and neurocognitive disorders by triggering subclinical inflammation. The imbalance in the kynurenine pathway metabolites may be associated with inflammation and oxidative stress. This study aims to investigate the effect of high-fructose corn syrup-55 (HFCS-55), invert sugar and sucrose intervention on the kynurenine pathway metabolite levels (tryptophan, kynurenine, 3-hydroxykynurenine, 3-hydroxyanthranilic acid, quinolinic acid, and kynurenic acid) in Wistar rats. Material and Methods: Twenty-four Wistar male rats (8-12 weeks old, weighing 300-350 g) were included in the study. After one week of conditioning, the animals were randomly divided into four groups: chow diet and tap water (control, n = 6), chow diet and tap water including 10% HFCS-55 (55% sucrose, 45% glucose), chow diet and tap water including 10% sucrose, chow diet and tap water including 10% invert sugar (33% sucrose, 66% glucose and fructose). At the end of the 3-month experimental period, serum kynurenine metabolites levels were measured by tandem mass spectrometry. Results: Serum kynurenine levels and kynurenine/tryptophan ratio were significantly higher (p<0.05) and serum kynurenic acid levels were significantly lower (p<0.05) in rats fed with HFCS, sucrose and invert sugar compared to the control group. Conclusion: Our findings suggest that consumption of added sugar may lead to an imbalance in the kynurenine pathway metabolites. The altered kynurenine metabolism may trigger inflammation and oxidative damage, and may predispose to chronic diseases. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
19. Levels of Selenium, Zinc, Copper, and Cardiac Troponin I in Serum of Patients with Acute Coronary Syndrome
- Author
-
Bayır, Ayşegül, Kara, Hasan, Kıyıcı, Aysel, Öztürk, Bahadır, and Akyürek, Fikret
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
20. CUMHURİYET TÜRKİYE Sİ HALICILIĞI- II: 1980-2000 YILLARI ARASI
- Author
-
ÖZTÜRK, Bahadır, primary
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
21. Biomimetic surfaces prepared by soft lithography and vapour deposition for hydrophobic and antibacterial performance.
- Author
-
Gürsoy, Mehmet, Testici, Hilal, Çıtak, Emre, Kaya, Murat, Türk Daği, Hatice, Öztürk, Bahadır, and Karaman, Mustafa
- Subjects
SOFT lithography ,CHEMICAL vapor deposition ,ESCHERICHIA coli ,ELECTRON beam lithography ,BIOMIMETIC materials ,HYDROPHOBIC surfaces ,ROUGH surfaces - Abstract
This study demonstrates the synthesis of a bioinspired surface exhibiting hydrophobic and antibacterial functionalities using a two-stage synthesis approach which involves soft lithography and initiated chemical vapour deposition (iCVD). Sandpapers, which are inexpensive and available with desired grit size, were used as the moulds in soft lithography to transfer the rough surface patterns to the PDMS replica surfaces. The antibacterial surface modification of the PDMS replicas was done through vapour-phase deposition of thin poly(diethylaminoethyl methacrylate-vinylbenzyl chloride) (P(DEAEMA-VBC)) films by iCVD method from the corresponding monomers. FTIR analysis of the as-deposited films showed a high retention of the chemical functionalities. The hydrophobicity and antibacterial performances of the flat and rough surfaces were examined as a function of surface roughness. The antibacterial activities were tested against gram-negative E. coli and gram-positive S. aureus. It was found that obtained replicas achieved up to a 7-log reduction in bacterial population and showed high hydrophobicity. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
22. ÖZEL BİR KOLEKSİYONDA BULUNAN KIRŞEHİR VE MUCUR HALILARI
- Author
-
Öztürk, Bahadır and Karavar, Gonca
- Published
- 2018
23. Biomimetic surfaces prepared by soft lithography and vapour deposition for hydrophobic and antibacterial performance
- Author
-
Gürsoy, Mehmet, primary, Testici, Hilal, additional, Çıtak, Emre, additional, Kaya, Murat, additional, Türk Daği, Hatice, additional, Öztürk, Bahadır, additional, and Karaman, Mustafa, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
24. CUMHURİYET TÜRKİYE Sİ HALICILIĞI- I: 1923-1980 YILLARI ARASI
- Author
-
ÖZTÜRK, Bahadır, primary
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
25. Body height estimation based on magnetic resonance imaging measurements of the second cervical vertebra in the Turkish population.
- Author
-
Kayahan Ulu, Esra Meltem, Öztürk, Bahadır, Atalay, Köksal, Akren Özkazanç, Mine, and Terzi, Özlem
- Subjects
- *
MAGNETIC resonance imaging , *STATURE , *CERVICAL vertebrae , *MULTIPLE regression analysis , *VERTEBRAE , *BONE measurement - Abstract
The aim of this study was to assess the correlation between body height and magnetic resonance imaging (MRI) measurements of the C2 (second cervical) vertebra in a Turkish population. This study included five different MRI measurements of C2 vertebrae in 320 individuals. Single and multiple regression analyses were made for stature estimations. There were statistically significant differences between males and females for the stature and the five C2 measurements. The highest correlation was observed for the DA (the length from the top of the dens to the anteroinferior point of the vertebral body) measurement in all cases (all patients, r = 0.692; males, r = 0.640; females, r = 0.480), and the lowest correlation was observed for the AP (the length from the anteroinferior point of the vertebral body to the posteroinferior point of the vertebral body) measurement in all cases (all patients, r = 0.421; males, r = 0.066; females, r = 0.193). The SEE (standard error of estimation) was large. The results of this study suggest that C2 vertebrae measurements may be useful for the estimation of the stature of Turkish individuals, particularly in cases when long bones measurements are not possible. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
26. CDDO-Me'nin Meme Kanseri Hücrelerindeki Etkilerinin Tamoxifen ve Docetaxel ile Karşılaştırılması.
- Author
-
ABUŞOĞLU, Gülsüm, KOÇAK, Cengiz, KOÇAK, Fatma Emel, ÖZTÜRK, Bahadır, and VATANSEV, Hüsamettin
- Abstract
Copyright of SDU Journal of Health Science Institute / SDÜ Saglik Bilimleri Enstitüsü Dergisi is the property of Suleyman Demirel University, Health Sciences Institute and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
27. Vapor deposition of quaternary ammonium methacrylate polymers with high antimicrobial activity: Synthetic route, toxicity assessment, and durability analysis
- Author
-
Çıtak, Emre, primary, Testici, Hilal, additional, Gürsoy, Mehmet, additional, Sevgili, Emine, additional, Dağı, Hatice Türk, additional, Öztürk, Bahadır, additional, and Karaman, Mustafa, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
28. Body height estimation based on magnetic resonance imaging measurements of the second cervical vertebra in the Turkish population
- Author
-
Kayahan Ulu, Esra Meltem, primary, Öztürk, Bahadır, additional, Atalay, Köksal, additional, Akren Özkazanç, Mine, additional, and Terzi, Özlem, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
29. Investigation of Some 3H-Quinazolin-4-One Derivatives in Vitro Antimicrobial Effect and Cytotoxicity on Human Gingival Fibroblasts.
- Author
-
Demirel, Ural Ufuk, Yilmaz, Aydan, Türkdağı, Hatice, Öztürk, Bahadır, and Arslan, Uğur
- Subjects
GINGIVA ,FIBROBLASTS ,ANTIBIOTICS ,GENTAMICIN ,AMPICILLIN - Abstract
The aim of this study is to synthesize and investigate antimicrobial and cytotoxic activity of 3 H-quinazolinone (1), and its derivatives, which are 3-(4-hydroxyphenyl)-3,4-dihydroquinazolin-4-one(2),3-(3-hydroxyphenyl)-3,4-dihydroquinazolin-4-one(3), 3-(pyridin-3-ylmethy)-3,4-dihydroquinazolin-4-one(4) and derivatives of 2-methyl-3H-quinazolinone, which are 2-methyl-3-phenyl-3,4-dihydroquinazolin-4-one(6), 2-methyl-3(4-hydroxyphenyl)-3,4- dihydroquinazolin-4-one(7),2-methyl-3(4-nitrophenyl)-3,4-dihydroquinazolin-4-one(8), compounds. Compounds 2 and 3 were synthesized newly. All compounds were characterized via infrared,
1 H-NMR,13 C-NMR, elemental and mass spectral analysis. The compounds were screened for their antimicrobial activity in vitro against E. faecalis ATCC 29212, P. aeruginosa ATCC 27853, S. aureus ATCC 29213, E. Coli ATCC 25922 bacteria and compared with commercial antibiotics (Ampicillin and Gentamicin). The determination of the antimicrobial activity was done by using the broth microdilution methods. The antimicrobial test results indicated that the compounds (1, 4, 6, and 8) have MIC values against P. aeruginosa ATCC 27853 lower than ampicillin. But clear cytotoxic effects on proliferation of the gingival fibroblasts applications were observed in 1, 4, 6, and 8 when compared to the control group. [ABSTRACT FROM AUTHOR]- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
30. Ratio of serum levels of ages to soluble form of RAGE is a predictor of metabolic syndrome
- Author
-
Berberoğlu, Hatice Tuğçe, Kaya, Turgut, Hacışevki, Aysun, Kıraç, Cem Onur, Öztürk, Bahadır, and Baba, Burcu
- Published
- 2019
31. Evaluation of serum neutrophil gelatinase-associated lipocalin (NGAL), asymmetric dimethylarginine (ADMA) and symmetric dimethylarginine (SDMA) levels, and their relations with disease type and activity in inflammatory bowel diseases.
- Author
-
KORKMAZ, Hüseyin, ASIL, Mehmet, TEMEL, Tuncer, ÖZTÜRK, Bahadır, and KEBAPÇILAR, Levent
- Subjects
INFLAMMATORY bowel diseases ,LIPOCALIN-2 ,ASYMMETRIC dimethylarginine ,CROHN'S disease ,HIGH performance liquid chromatography ,ULCERATIVE colitis - Abstract
Background/aim: Inflammatory bowel disease (IBD) mainly encompass two entities called ulcerative colitis (UC) and Crohn's disease (CD), both of which are chronic, progressive and, inflammatory conditions of the gastrointestinal tract. Various indicators and noninvasive markers have been sought and used in IBD patients to help assessing disease activity and treatment effectiveness although none of them are proven to yield definite results in full correlation with the clinical, endoscopic, and histopathological examinations. The aim of the current study was to investigate the relationship of serum neutrophil gelatinase-associated lipocalin (NGAL), asymmetric dimethylarginine (ADMA), and symmetric dimethylarginine (SDMA) levels with disease type and activity and to assess their potential use in establishing diagnosis and activity status of IBD, namely UC and CD. Materials and methods: A total of 111 IBD patients with determined active and inactive disease periods and 70 matched controls were recruited. Serum NGAL levels of the patients and the control group were measured using commercially available ELISA kits. ADMA and SMDA levels were measured by high performance liquid chromatography. Results: The IBD group had significantly higher serum levels of NGAL (p = 0.001), ADMA (p = 0.0001), and SDMA (p = 0.0001) in comparison to the control group. Likewise, serum NGAL, ADMA, and SDMA levels were significantly higher in the active IBD group compared to the inactive IBD group (p = 0.0001). Active UC and active CD patients similarly had significantly higher levels of serum NGAL, ADMA, and SDMA than the respective levels in inactive UK and inactive CD patients (p = 0.0001). Conclusion: Serum NGAL, ADMA and SMDA levels are increased in patients with IBD, and serum NGAL, ADMA and SMDA concentrations are significantly higher in active IBD patients than inactive IBD patients. Our results suggest these biomarkers may serve in estimating IBD activity and severity. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
32. Investigation of Some 3H-Quinazolin-4-One Derivatives in Vitro Antimicrobial Effect and Cytotoxicity on Human Gingival Fibroblasts
- Author
-
Demirel, Ural Ufuk, primary, Yilmaz, Aydan, additional, Türkdağı, Hatice, additional, Öztürk, Bahadır, additional, and Arslan, Uğur, additional
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
33. 20.YÜZYILA AİT BİR GRUP YUNTDAĞ HALISI
- Author
-
KARAVAR, Gonca, primary and ÖZTÜRK, Bahadır, additional
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
34. Gestasyonel diabetes mellitus tanısında bir biyobelirteç olarak serum prokalsitonin düzeyi
- Author
-
Baldane, Süleyman, İPEKCİ, Süleyman Hilmi, KEBAPCILAR, Ayşegül, ABUŞOĞLU, Sedat, ÖZTÜRK, Bahadır, ÜNLÜ, Ali, ÇELİK, Çetin, and KEBAPCILAR, Levent
- Subjects
Gestational diabetes mellitus,procalcitonin ,Health Care Sciences and Services ,Gestasyonel diabetes mellitus,prokalsitonin,inflamasyon ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri - Abstract
Purpose: The aim of this study was set as to compare procalcitonin levels of gestational diabetes mellitus patients and healthy pregnant individuals and evaluate link between serum procalcitonin concentration and metabolic parameters of gestational diabetes mellitus. Materials and Methods: 142 pregnant individual who consulted to Endocrinology Division were taken to the study. According to the oral glucose tolerance test results, 57 were diagnosed gestational diabetes mellitus, and 85 healthy pregnant were included in the control group. For the serum analysis, samples were obtained after overnight fasting and between 7:00 AM and 8:00 AM.Results: In the gestational diabetes mellitus group serum procalcitonin levels was found significantly higher than control group. A positive correlation was found between serum procalcitonin levels and fasting glucose and oral glucose tolerance test 60. minute glucose levels. Conclusion: Our results shown that levels of serum procalcitonin in gestational diabetic mellitus were significantly higher than healthy pregnancies for the first time. This result supports the knowledge that chronic low-grade inflammation plays an important role in the pathogenesis of gestational diabetes mellitus. Procalcitonin level may be considered as a new biomarker for chronic low-grade inflammation in patients with gestational diabetes mellitus, Amaç: Bu çalışmanın amacı gestasyonel diabetes mellitus hastalarında ve sağlıklı gebelerde serum prokalsitonin düzeylerini karşılaştırmak ve prokalsitonin düzeyinin diğer metabolik parametreler ile ilişkisini değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Endokrinoloji Bilim Dalı polikliniğine başvuran 142 gebe çalışmaya dahil edildi. Oral glukoz tolerans testi sonuçlarına göre 57 gebeye gestasyonel diabet mellitus tanısı konuldu. 85 sağlıklı gebe ise kontrol grubuna dahil edildi. Serum analizi için tüm kan örnekleri bir gecelik açlık sonrası oral glukoz tolerans testi başlangıcında sabah 7:00 ve 8:00 saatleri arasında alındı.Bulgular: Gestasyonel diabet mellitus grubunda serum prokalsitonin düzeyleri kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Serum prokalsitonin düzeyi ile açlık glukozu ve oral glukoz tolerans testi 60. dakika glukoz düzeyleri arasında anlamlı pozitif korelasyon bulundu.Sonuç: Bu çalışmada gestasyonel diabet mellitus’lu gebelerde serum prokalsitonin düzeylerinin sağlıklı gebelere göre anlamlı olarak yüksek olduğu ilk kez gösterilmiştir. Bu sonuç kronik düşük-dereceli inflamasyonun gestasyonel diabet mellitus patogenezinde önemli role sahip olduğu bilgisini desteklemektedir. Prokalsitonin düzeyi gestasyonel diabet mellitus hastalarında kronik düşük-dereceli inflamasyonun yeni bir biyobelirteci olarak düşünülebilir.
- Published
- 2017
35. Dipeptidyl peptidase-4 and adenosine deaminase enzyme levels in polycystic ovary syndrome
- Author
-
Öztürk, Bahadır, primary, Gürbüz, Ali Sami, additional, Durak, Zahide Esra, additional, and Öztürk, Hasan Serdar, additional
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
36. Gestasyonel diabetes mellitus tanısında bir biyobelirteç olarak serum prokalsitonin düzeyi
- Author
-
Baldane, Süleyman, primary, İpekci, Süleyman Hilmi, additional, Kebapcılar, Ayşegül, additional, Abuşoğlu, Sedat, additional, Öztürk, Bahadır, additional, Ünlü, Ali, additional, Çelik, Çetin, additional, and Kebapcılar, Levent, additional
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
37. ÖZEL BİR KOLEKSİYONDA BULUNAN YATAK HALILARI
- Author
-
ÖZTÜRK, Bahadır, primary
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
38. The effects of melatonin and colchicine on ischemia–reperfusion injury in experimental rat testicular torsion model
- Author
-
Sekmenli, Tamer, primary, Gunduz, Metin, additional, Öztürk, Bahadır, additional, Karabağlı, Pınar, additional, Ciftci, Ilhan, additional, Tekin, Gülsüm, additional, and Yılmaz, Mustafa, additional
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
39. Dipeptidyl peptidase-4 and adenosine deaminase enzyme levels in polycystic ovary syndrome.
- Author
-
Öztürk, Bahadır, Gürbüz, Ali Sami, Durak, Zahide Esra, and Öztürk, Hasan Serdar
- Subjects
- *
CLOMIPHENE , *ADENOSINE deaminase , *POLYCYSTIC ovary syndrome , *ANOVULATION , *OVARIAN reserve , *ENZYMES , *INSULIN resistance - Abstract
Polycystic ovary syndrome (PCOS) is one of the most common endocrinopathies in reproductive age women and insulin resistance (IR) and hyperinsulinism play a critical role in the pathogenesis. Glucagon-like peptide-1 (GLP-1), promotes insulin secretion, inhibits glucagon secretion. GLP-1 is degraded by dipeptidyl peptidase-4 (DPP-4). DPP-4, also interacts with adenosine deaminase (ADA). Therefore, IR may have a significant connection with ADA activity. The aim of this study is to compare levels of DPP-4 and ADA enzymes in PCOS and infertile patients. Forty-four patients with PCOS and 44 infertile patients with normal ovarian reserve were enrolled in the study. Serum ADA, DPP-4, AMH, glucose and insulin levels were measured. HOMA-IR method was used to assess insulin sensitivity. ADA, DPP-4, AMH, HOMA-IR (p < .05) and insulin levels (p < .01) were found to be increased in PCOS patients. Considering all study participants AMH levels were found to be positively correlated with ADA (r: 0.734) and DPP-4 (r: 0.449) levels. Also ADA levels were found to be positively correlated with DPP-4 (r: 0.472), insulin (r: 0.216) and HOMA-IR (r: 0.223). Our findings about the elevation of DPP-4 levels in patients with PCOS suggest that the use of DPP-4 inhibitors may be beneficial in treatment of these patients. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
40. Asymmetric dimethylarginine levels in Behçet’s disease
- Author
-
Öztürk, Bahadır, Vatansev, Hüsamettin, Taner, Alpaslan, Yılmaz, Sema, Dağlı, Mehmet, Ünlü, Ali, and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
Biyokimya ve Moleküler Biyoloji - Abstract
Amaç: Behçet Hastalığı (BH), etiyolojisi tam olarak anlaşılmamış, kronik, inflamatuvar multisistemik bir vaskülittir. Nitrik Oksit (NO), endotel hücrelerinde Nitrik Oksit Sentaz (NOS) enzimi tarafından sentezlenen, vasküler sistem için önemi olan bir moleküldür. Asimetrik dimetilarjinin (ADMA) NOS'ın endojen inhibitörüdür. Bu çalışmada BH'larında ADMA düzeyleri ve ataklarla ilgisinin araştırılması amaçlandı.Metod: 34 Behçet hastası ve 34 sağlıklı kontrol çalışmaya dâhil edildi. Serum ADMA, arjinin ve sitrülin düzeyleri HPLC yöntemi ile saptandı. ESR ve CRP düzeyleri rutin yöntemlerle analiz edildi.Bulgular: Literatür bilgilerine ters olarak Behçet hastalarında ADMA düzeyleri kontrol grubuna göre düşük bulundu. Bunun aksine Arjinin ve Sitrülin düzeyleri Behçet hastalarında anlamlı derecede yüksek bulundu. Hasta grubunda Arjinin/ADMA oranları yüksek bulundu. ADMA ve CRP düzeyleri arasında ters bir korelasyon vardı. Arjinin değerleri de sitrülin ve CRP düzeyleri ile koreleydi. Sonuç: BH da genç yaşta atakların sayısının fazla olmasının sebeblerinden birisi düşük ADMA düzeyleri olabilir. Bizim çalışmamız hasta grubundaki düşük ADMA düzeylerine, yaşlanma ile BH alevlenmelerini ve NO aracılıklı inflamasyonu azaltması nedeniyle muhtemel önleyici bir rol yüklemektedir, Objective: Behçet's disease (BD) is a chronic, inflammatory, multisystem vasculitis and the etiology is not yet fully understood. Nitric Oxide (NO) is an important molecule for the vascular system which synthesised by the Nitric Oxide Synthase (NOS) enzyme. Asymmetric dimethylarginine (ADMA) is an endogenous inhibitor of NOS. Therefore, we aimed to investigate levels of the ADMA and its relation with exacerbations in BD patients.Methods: The subjects enrolled in this study were recruited from 34 patients with BD and 34 healthy controls. Serum levels of ADMA, arginine and citrulline were measured by HPLC with fluorescence detection. The ESR and CRP levels analyzed by routinely used methods.Results: In contrast to information in the literature, ADMA levels were found to be decreased in BD patients when compared to control. Inversely, Arginine and Citrulline levels were significantly increased in BD patients. Increased Arginine/ADMA ratios were found in the patient group. There was an inverse relation between ADMA and CRP levels. Arginine values were also correlated CRP and Citrulline levels.Conclusion: One of the reasons of high number of BD attacks in young age may be low levels of ADMA. Our study suggests that the reduced levels of ADMA in patients group may impose a possible preventive role to ADMA through decrease of NO-mediated inflammation and exacerbations of BD with aging
- Published
- 2014
41. Tezgâhtan Saraya: Osmanlı Saray Halıları
- Author
-
ÖZTÜRK, Bahadır, primary
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
42. Effect of Static Magnetic Field on Oxidant/Antioxidant Parameters in Cancerous and Noncancerous Human Gastric Tissues
- Author
-
Öztürk, Bahadır, primary, Durak, Zahide Esra, additional, Büber, Süleyman, additional, and Kocaoğlu, Ender Hilmi, additional
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
43. Asymmetric dimethylarginine and arginine levels in DEDE patients with rheumatoid arthritis
- Author
-
Vatansev, Hüsamettin, Öztürk, Bahadır, Yılmaz, Sema, Sivrikaya, Abdullah, Dağlı, Mehmet, Kıyıcı, Aysel, Ünlü, Ali, and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
Biyokimya ve Moleküler Biyoloji - Abstract
Amaç: Romatoid artrit (RA) ataklar ile seyreden kronik inflamatuar bir hastalıktır ve sıklıkla erken ateroskleroz gelişimi ile birliktedir. RA hastalarında erken ateroskleroz gelişimini hızlandıracak birçok faktör bulunmaktadır. Yüksek serum asimetrik dimetil arjinin (ADMA) düzeyleri endotel bütünlüğünü ve fonksiyonunu bozarak ateroskleroz gelişimini hızlandıran bağımsız bir faktör olarak kabul edilmektedir. Çalışmamızda RA hastalarında ADMA, arjinin ve sitrülin düzeylerini, hastalık aktivasyonundaki olası rolü içinde aktivite parametreleri ile ilişkisini araştırmayı amaçladık. Yöntemler: RA tanısı almış ve romatoloji kliniğinin takibinde olan 92 RA hastası ve bilinen herhangi bir hastalığı olmayan 34 sağlıklı kontrol çalışmaya dâhil edildi. Serum ADMA, arjinin ve sitrülin düzeyleri pre-kolon derivatizasyon-HPLC yöntemi ile saptandı. Rutin takip parametreleri olarak kullanılan eritrosit sedimantasyon hızı ve CRP değerleri hasta dosyasından alındı. Bulgular: ADMA düzeyleri RA hasta grubunda anlamlı derecede artarken, arjinin düzeylerinde azalma saptandı. Sitrülin seviyelerinde anlamlı bir değişikliğe rastlanmadı. Arjinin ve sitrülin arasında anlamlı zayıf bir korelasyon saptanırken, ADMA, arjinin ve sitrülin ile CRP, sedimantasyon hızı, hastalık şiddeti ve süresi arasında önemli bir ilişki saptanmadı. Sonuç: Bulgularımızda yüksek ADMA düzeylerinin azalan arjinin düzeyleri ile birlikte olmasının romatoid artritte artan arjinin-ADMA dönüşümünün bir göstergesi olabileceği yanında, bu hastalarda artan prematür ateroskleroz gelişiminde de rol oynayabileceğini göstermektedir. Yüksek ADMA düzeylerinin NO bağımlı vazodilatasyonu engellemesi nedeni ile prematür ateroskleroz gelişiminde, ADMA'nın rolünün inflamasyondan bağımsız olabileceğini düşündürmektedir, Objective: Rheumatoid arthritis (RA) is a chronic inflammatory disease and it is associated with premature atherosclerosis development. RA patients have multiple factors to develop premature atherosclerosis. Enhanced asymmetric dimethylarginine (ADMA) is considered as a risk factor for the development of atherosclerosis by inducing endothelial dysfunction. The aim of this study was to investigate the role of asymmetric dimethylarginine, arginine and citrulline levels in patients with RA and their relation to the disease activity parameters for possible role on the disease activity. Methods: 92 patients with RA and 34 healthy controls were included the study. Patients and control blood samples collected for ADMA, arginine and citrulline levels. ADMA, arginine and citrulline levels were measured by pre-column derivatization fluorescence HPLC method. CRP and ESR levels examined on the same day were taken from the patient records. Results: While ADMA levels significantly increased, arginine levels decreased in the patient group. There was no difference in citrulline levels between both groups. Only citrulline and arginine showed a weak positive correlation. ADMA, arginine, and citrulline levels showed no correlation with either biochemical parameters such as CRP or ESR, or disease activity or disease severity. Conclusion: Our study has shown that an increase in ADMA levels with the decrease in arginine levels suggests an increase in arginine turnover to ADMA. Increased ADMA levels can be used for an increased risk for premature development of atherosclerosis in patients with RA. Since high ADMA levels prevent the NO-dependent vasodilatation, a possible role of ADMA in development of premature atherosclerosis may be independent from inflammation
- Published
- 2013
44. Pregnancy-associated plasma protein A and procalcitonin as markers of myocardial injury in patients with acute coronary syndrome
- Author
-
BAYIR, Ayşegül, primary, KARA, Hasan, additional, KIYICI, Aysel, additional, ÖZTÜRK, Bahadır, additional, SİVRİKAYA, Abdullah, additional, and AKYÜREK, Fikret, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
45. Effects of aqueous extract from Silybum marianum on adenosine deaminase activity in cancerous and noncancerous human gastric and colon tissues
- Author
-
Öztürk, Bahadır, primary, Kocaoglu, EnderHilmi, additional, and Durak, ZahideEsra, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
46. The role of IGF and IGFBP in distinguishing malign-nonmalign pleural effusion
- Author
-
Gederet, Yavuz T., Öztürk, Bahadır, Karagözoğlu, Emrah, Gök, Mehmet, Tiftik, A. Muhtar, and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
Genel ve Dahili Tıp - Abstract
Amaç: IGF’ler, Büyüme Hormonunun (GH) periferik etkilerine aracılık eden polipeptidlerdir. IGF’lerin, hücre büyümesi ve proliferasyonunda önemli etkileri vardır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda IGF’lerin malign proliferasyonda da rolleri olduğu ortaya çıkmıştır. Çalışmamızda IGF ve bağlayıcı proteinlerin akciğer kanseri ve nonspesifik plöritiste seviyeleri ve malignite ile ilişkisi araştırıldı. Yöntem: Bu çalışmaya değişik nedenli plevral efüzyonu bulunan toplam 40 hasta alındı. Hastalar, konulan tanılara göre akciğer kanseri ve nonspesifik plörezi şeklinde iki gruba ayrıldı. Her bir grupta 20 hasta vardı. Bu hastalardan alınan serum ve plevral sıvı örneklerinde IGF I-II, IGFBP I-II analizleri yapıldı. Bulgular: Serumda IGFBP-I ve IGFBP-II, malign grupta anlamlı olmasa da yüksek iken, plevral sıvıda IGFBP-I düşük, IGFBP-II ise yüksek bulundu. Serum IGF-II ve plevral sıvı IGF-II seviyesi malign grupta anlamlı şekilde yüksek bulundu. Plevral sıvı IGF-I seviyesi malign grupta anlamlı şekilde yüksek bulundu. Sonuç: IGF’lerin etkilerine aracılık eden bağlayıcı proteinlerin malignitede yükseldiğini, plevral sıvı değerleri açısından da farklılık gösterdiğini tespit ettik. Malignitede özellikle etkili olan IGF-II ise plevral sıvıda, serumdan daha belirgin olarak yükselmektedir., Objective: IGF’s are polypeptides those mediates peripheral effects of GH. IGF’s have important roles in cell proliferation and growth. Also recent studies show IGF’s have important roles in malign proliferation. In this study it was aimed to investigate IGF’s and binding protein’s levels in lung carcinoma and nonspecific pleuritis. Methods: Patients which have pleural effusion, caused by different effects, were taken to this study. Patients were divided into two groups by their diagnosis; 20 were lung cancer, 20 were nonspecific pleuritis. Pleural fluids and seras were taken from patients to determine IGF-I-II and IGFBP I-II levels. Results: In malignancy patients, sera’s IGFBP-I and II levels were increased although it was not significant and pleural fluid’s IGFBP-I levels were significantly decreased and IGFBP-II levels were significantly increased. Sera’s and pleural fluid’s IGF-II levels significantly increased than the other group. The malignancy patient’s pleural fluid’s IGF-I levels were found significantly increased. Conclusion: Binding proteins that mediate the effects of IGF were increased in patients with malignancy. Binding proteins showed differences in pleural fluid of the patients. IGF-II that has important effects on malignancy showed significant increase in pleural fluid than sera.
- Published
- 2004
47. Static magnetic field inhibits 5′ nucleotidase activity in cancerous and non-cancerous human gastric tissues
- Author
-
Durak, Zahide Esra, primary, Büber, Süleyman, additional, Kocaoğlu, Ender Hilmi, additional, and Öztürk, Bahadır, additional
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
48. Static Magnetic Field Inhibits Adenosine Deaminase Activity in Cancerous and Noncancerous Human Gastric Tissues
- Author
-
Durak, Zahide Esra, primary, Kocaoğlu, Ender Hilmi, additional, and Öztürk, Bahadır, additional
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
49. Static magnetic field inhibits 5′ nucleotidase activity in cancerous and non-cancerous human gastric tissues.
- Author
-
Durak, Zahide Esra, Büber, Süleyman, Kocaoğlu, Ender Hilmi, and Öztürk, Bahadır
- Subjects
NUCLEOTIDASES ,STOMACH cancer ,TISSUES ,MAGNETIC fields ,XANTHINE oxidase ,ANTINEOPLASTIC agents ,CANCER - Abstract
The aim of the present study is to investigate possible effects of static magnetic field (SMF) on 5′ nucleotidase (5′NT-CD73) and xanthine oxidase (XO) activities in cancerous and non-cancerous human gastric tissues in order to contribute to the elucidation of the anticancer activity of SMF. Cancerous and non-cancerous human gastric tissues removed from patients by surgical operations were used in the studies. SMF was created using two static magnets. Before and after treatment with SMF, 5′NT and XO activities in the tissue samples were measured. 5′NT activity was found to be lowered, but no significant change was observed in XO activity in the gastric tissues treated with the SMF. Our results suggest that SMF inhibits 5′NT enzyme in gastric tissues significantly. It is supposed that in addition to other proposed mechanisms, inhibition of purine catabolic activity due to inhibition of some key enzymes in the DNA turn-over like 5′NT might also play part in the anticancer activity of SMF. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
50. Asymmetric dimethylarginine and arginine levels in patients with rheumatoid arthritis.
- Author
-
Vatansev, Hüsamettin, Öztürk, Bahadır, Yılmaz, Sema, Sivrikaya, Abdullah, Dağlı, Mehmet, Kıyıcı, Aysel, and Ünlü, Ali
- Subjects
- *
PHYSIOLOGICAL effects of arginine , *RHEUMATOID arthritis , *ATHEROSCLEROSIS treatment , *CITRULLINE in the body , *INFLAMMATION , *PATIENTS - Abstract
Objective: Rheumatoid arthritis (RA) is a chronic inflammatory disease and it is associated with premature atherosclerosis development. RA patients have multiple factors to develop premature atherosclerosis. Enhanced asymmetric dimethylarginine (ADMA) is considered as a risk factor for the development of atherosclerosis by inducing endothelial dysfunction. The aim of this study was to investigate the role of asymmetric dimethylarginine, arginine and citrulline levels in patients with RA and their relation to the disease activity parameters for possible role on the disease activity. Methods: 92 patients with RA and 34 healthy controls were included the study. Patients and control blood samples collected for ADMA, arginine and citrulline levels. ADMA, arginine and citrulline levels were measured by pre-column derivatization fluorescence HPLC method. CRP and ESR levels examined on the same day were taken from the patient records. Results: While ADMA levels significantly increased, arginine levels decreased in the patient group. There was no difference in citrulline levels between both groups. Only citrulline and arginine showed a weak positive correlation. ADMA, arginine, and citrulline levels showed no correlation with either biochemical parameters such as CRP or ESR, or disease activity or disease severity. Conclusion: Our study has shown that an increase in ADMA levels with the decrease in arginine levels suggests an increase in arginine turnover to ADMA. Increased ADMA levels can be used for an increased risk for premature development of atherosclerosis in patients with RA. Since high ADMA levels prevent the NO-dependent vasodilatation, a possible role of ADMA in development of premature atherosclerosis may be independent from inflammation. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.