15 results on '"ÖZBAKKALOĞLU, Beril"'
Search Results
2. Nurses’ knowledge regarding patients with intravenous catheters and phlebitis interventions
- Author
-
Karadeniz, Gülten, Kutlu, Necip, Tatlisumak, Ertuğrul, and Özbakkaloğlu, Beril
- Published
- 2003
- Full Text
- View/download PDF
3. Knowledge and Attitude of The Final Year Medical Students About Rational Antibiotic Useage
- Author
-
BÜKE, Çağrı, ŞAHİN, Hatice, Sivrel, Ayşe, ÇALIK, Şebnem Özkören, and ÖZBAKKALOĞLU, Beril
- Subjects
Rational use of antibiotics,antibiotics knowledge,intern,undergraduate medical education ,Akılcı antibiyotik kullanımı,Antibiyotik bilgisi,İntörn,Mezuniyet öncesi tıp eğitimi ,education - Abstract
BACKGROUND: Resistance to antimicrobial agents is an increasing problem worldwide. Irrational use of antibiotics is the major factor that causes antimicrobial resistance. The aim of this study was to evaluate the knowledge and behavior about rational antibiotic use of the final year medical students of Ege University (59 student) and Celal Bayar University (18 student) Medical Faculty. METHODS: A questionnaire comprising of 23 questions was given to a total of 77 students. The questions asked for determining the level of knowledge and behavior were prepared as multiple choice questions. RESULTS: The aim of antibiotic use for common cold was 33.8 %. Only 68.4 % of the students said that in order to start antibiotic treatment an infectious diseases necessitating antibiotherapy should exist. The rate of true responses to the questions about the mechanism of antibiotics, antibiotics needed to be adjusted for renal insufficiency and the aim of the antimicrobial combination therapy were 30 %. According to the number of true response of the students 61 % were not found sufficient in terms of rational antibiotic use. CONCLUSIONS: Different educational methods such as patient based learning and vertical integration between preclinical pharmacological lectures and clinical stage in terms of rational antibiotic use should be supported. Postgraduate education programmes also should regularly be carried out., GEREKÇE: Antibiyotiklere karşı direnç gelişiminde tüm dünyada hızlı bir artış görülmektedir. Bunun en önemli sebeplerinin başında da antibiyotiklerin akılcı olmayan kullanımları gelmektedir. Bu çalışmada Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencilerinin akılcı antibiyotik kullanımı konusundaki bilgi ve davranışları saptanmak istenmiştir. YÖNTEM: Toplam 23 sorudan oluşan anket 77 son sınıf öğrencisine (59’u Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden, 18’i Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinden) uygulanmıştır. BULGULAR: Öğrencilerin %33.8’inin antibiyotik kullanım amaçları içerisinde nezle ve grip gibi viral enfeksiyonlar olduğu saptanmıştır. Bir antibiyotiğe başlamak için öncelikle antibiyotik kullanmayı gerektirecek bir enfeksiyon hastalığının mevcut olması gerektiğini belirtenlerin oranı %68.4 olmuştur. Antibiyotiklerin etki mekanizmaları, böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gereken antibiyotikler ile kombine antibiyotik kullanım amaçları konusunda doğru yanıt oranları % 30 olarak saptanmıştır. Tıp Fakültesi son sınıf öğrencilerinin toplam 15 soruya verdikleri yanıtlara göre aldıkları puanlara bakıldığında % 61’inin başarılı olma sınırını aşamadıkları görülmüştür. SONUÇ: Tıp Fakültelerinde erken dönemlerde verilen temel antibiyotik ders bilgilerinin, ilerideki dönemlerde kullanılabilir hale dönüşümünün sağlanması için eğitim tekniği olarak olguya dayalı eğitimlerin yanı sıra mezuniyet sonrasında akılcı antibiyotik kullanımı seminerlerinin sürdürülmesinin yararlı olacağı sonucuna varılmıştır.
- Published
- 2015
4. The seropositivity of celiac disease in children with true non-responsiveness to hepatitis B vaccine
- Author
-
Yılmaz Çiftdoğan, Dilek, Pala, Tümer, Şanlıdağ, Tamer, Ürk, Vildan, Arısoy, Ayşe, Çavuşoğlu, Fikret, Özbakkaloğlu, Beril, Eser, Erhan, Kasırga, Erhun, Maltepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, and Arısoy, Ayşe
- Subjects
Hepatit B virüsü ,Enzim bağlı immünosorbent tayini ,Celiac Disease ,Çölyak hastalığı ,Seropozitivite ,Hepatitis B Vaccines ,Hepatit B aşıları ,Child ,Çocuk - Abstract
Günümüzde Hepatit B virüs enfeksiyonuna bağlı mortaliteyi, kronik karaciğer hastalığını ve beraberinde görülen komplikasyonları önlemek için HBV aşıları rutin olarak kullanılmaktadır. Aşıya yanıtsızlık yaş, cinsiyet, kronik hastalıklar ve HLA haplotipleri ile ilişkilidir. Genetik zemin üzerinde ortaya çıkan otoimmün bir hastalık olan çölyak hastalığında (ÇH) HBV aşısına yanıtsızlık daha sık görülmektedir. Bu çalışmada rekombinan HBV aşısına gerçek yanıtsız çocuklarda AGA ve AEA antikorlar yoluyla ÇH seropozitivitesinin araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Bu çalışmada doğumdan sonra standart doz ve miktarda HBV aşılaması yapılmış yaşları 8-24 ay arasında olan 153 çocuktan, aşıya gerçek yanıtsız 13 çocuk (5 kız, 8 erkek) saptandı. Bu çocuklarda çölyak hastalığı için ELISA yöntemi ile antigliadin IgA, antigliadin IgG ve antiendomisyal IgA antikor düzeyleri belirlendi. Bulgular: HBV aşısına tam yanıtsız ortalama yaşları 14.0 ± 2.67 ay olan 13 çocuğun antigliadin ve antiendomisyal antikor sonuçları değerlendirildiğinde, iki çocukta antigliadin IgA pozitifliği saptanırken üç çocukta antigliadin IgG pozitif, bir çocukta hem antigliadin IgA hem de antigliadin IgG pozitif, bir çocukta antigliadin IgA ve antiendomisyal antikor ve bir çocukta da sadece antiendomisyal antikor pozitif olarak belirlendi . Sonuç: Çocukluk çağında HBV aşısına gerçek yanıtsız çocuklarda ÇH’a yönelik öncelikle tarama testleri yapılarak hastanın değerlendirilmesi ve serolojik pozitiflik saptananlarda histopatolojik inceleme ile kesin ÇH tanısı konulmasının gerekli olduğu düşünülmüştür., Universal hepatitis B virus (HBV) vaccination has been carried out in most countires to prevent mortality, chronic liver disease and complications of hepatitis B virus infections during last decade. Unresponsiveness to HBV vaccine is related with age, sex, chronic diseases and HLA haplotypes. Unresponsiveness to HBV vaccine is seen more often in the celiac disease. It’s reported that HLA types which are related with HBV vaccine unresponsiveness like HLA-DRB1 are also related with celiac disease. The aim of this study was to determine the cases of celiac disease in children unresponsive to HBV vaccine. Material and Method: In this study 153 children at the age of 8 to 24 months whose HBV vaccines were done at a standard dosage were included. 13 of the children (5 girls, 8 boys) were true non-responders to vaccine. Antigliadin IgA, antigliadin IgG and antiendomysial IgA antibody levels were detected by ELISA method for celiac disease in true non-responders children. Results: When antigliadin and antiemdomisial antibody results of 13 children at the age of 14.0 ± 2.67 months were evaluated; two children were antigliadin IgA positive, three children were positive for antigliadin IgG, one children was positive for both antigliadin IgA and IgG, one children for antigliadin IgA and antiendomisial antibody and one children for only antiendomisial antibody. Conclusion: It’s concluded that screening tests might be used in children who are true non-responders to HBV vaccine. If the serology is positive, histopathological investigation must be done to diagnose celiac disease.
- Published
- 2007
5. Erlerde HBSAG pozitifliği
- Author
-
Yegane Tosun, Selma, Özbakkaloğlu, Beril, Şahin, Ahmet, and Afyon Kocatepe Üniversitesi
- Subjects
HBsAg ,Asker ,virus diseases ,HBV Aşılaması ,Erler ,digestive system diseases - Abstract
Genç erişkin yaş grubu olan askerlerde HBsAg pozitifliğinin araştırılması. Manisadaki askeri birliklerde eğitim gören erlerden kan örnekleri alınarak solid faz dot-EIA metoduyla HBsAg pozitifliği araştırılmıştır. Toplam 2400 erden 149’unda (% 6.2) HBsAg pozitifliği saptanmıştır. Hepatit B aşıları 15 yıldan fazla bir süredir var olmasına rağmen halen bir çok ülkede infant aşılaması dışında adolesan ve genç erişkinlerin aşılanması yapılmamaktadır ve HBV enfeksiyonu bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Türkiye’nin değişik illerinden gelen genç erişkinlerden oluşan bir grup olduğu için ülkemizdeki HBsAg taşıyıcılık oranını yansıttığını düşündüğümüz bu sonuçlar ülkemizde HBV enfeksiyonunun bir sorun olmaya devam ettiğini ve genç erişkinlerin bu konuda eğitiminin ve hastalığa duyarlı olguların aşılanmalarının gerekli olduğunu göstermektedir. investigate the HBsAg positivity in soldiers.Sera were taken from soldiers and HBsAg positivity was investigated by using solid-phase dot EIA method. We found the HBsAg positivity rate to be 6.2 % ( 149 / 2400) Despite the availability of vaccines for more than 15 years, hepatitis B virus (HBV) infection continues to be an important public health problem and the HBV vaccination of adolescents and young adults are generally neglected in many countries. These results reflect our country HBsAg positivity state because of all of soldiers have been come to Manisa from different cities from Turkey. HBV infection is an important health care problem in our region and our country; therefore for preventing of HBV infection, education and immunization of sensitive young individuals is necessary.
- Published
- 2001
6. Roles of Phospholipase, Esterase and Slime Activities of Candida albicans Strains in Infection-Colonisation Differentiation
- Author
-
PEKİNTÜRK, Nilüfer, primary, DEĞERLİ, Kenan, additional, ÖZKÜTÜK, Nuri, additional, ECEMİŞ, Talat, additional, KURUTEPE, Semra, additional, and ÖZBAKKALOĞLU, Beril, additional
- Published
- 2012
- Full Text
- View/download PDF
7. Trends in antimicrobial resistant staphylococci in an university hospital over a 6-year period
- Author
-
Tünger, Özlem, primary, Özbakkaloğlu, Beril, additional, and Aksoy, Hale, additional
- Published
- 2001
- Full Text
- View/download PDF
8. Kronik Hepatit B hastalarında prekor/kor mutantlarının sıklığı.
- Author
-
AKÇALI, Sinem, ŞANLIDAĞ, Tamer, BİÇMEN, Can, ÖZBAKKALOĞLU, Beril, and AKDUMAN ALAŞEHİR, Elçin
- Subjects
HEPATITIS B ,VIRAL hepatitis ,HEPATITIS B virus ,HEPATITIS viruses ,DNA - Abstract
Copyright of Journal of Dr. Behcet Uz Children's Hospital is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
9. Candida albicans Suşlarının Fosfolipaz, Esteraz ve Slime Aktivitelerinin Enfeksiyon-Kolonizasyon Ayrımındaki Rolleri.
- Author
-
Pekintürk, Nilüfer, Değerli, Kenan, Özkütük, Nuri, Ecemiş, Talat, Kurutepe, Semra, and Özbakkaloğlu, Beril
- Published
- 2012
- Full Text
- View/download PDF
10. Second-Line Drug Susceptibilities of Multidrug-Resistant Mycobacterium tuberculosis Isolates in Aegean Region - Turkey.
- Author
-
Özkütük, Nuri, Sürücüoğlu, Süheyla, Gazı, Hörü, Coşkun, Meral, Özkütük, Aydan, and Özbakkaloğlu, Beril
- Subjects
MULTIDRUG resistance ,MYCOBACTERIUM tuberculosis ,DRUG resistance in microorganisms ,MYCOBACTERIAL diseases - Abstract
Copyright of Turkish Journal of Medical Sciences is the property of Scientific and Technical Research Council of Turkey and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2008
11. Mycobacterium tuberculosis İzolatlarınm Amoksisilin-Klavulanik Aside Karşı Duyarlılıklarının E-Test Yöntemiyle Araştırılması.
- Author
-
Şanlıdağ, Tamer, Akçalı, Sinem, Özkütük, Nuri, and Özbakkaloğlu, Beril
- Published
- 2000
12. Kuşçularda ve non-bakteriyel pnömonililerde chlamydia grup antikorlarının araştırılması
- Author
-
Özbakkaloğlu, Beril and Diğer
- Subjects
Chlamydophila psittaci ,Chlamydia infections ,Clinical Microbiology and Infectious Diseases ,Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları ,Pneumonia - Abstract
ÖZET Psittacosis, Chlamydia psittaci'nin yol açtığı birincil olarak kuşların hastalığı olup, insanlara solunum yolu ile bula şır. Çalışmada, psittacosis yönünden risk altında olan kişi lerin serumlarında ve kontrol grubundaki kişilerin serumlarında Mikro-Kompleman -Birleşmesi yöntemi ile psittacosis grup antikor ları araştırılmıştır. 1:16 ve üzeri antikor titresi psittacosis lehine yorumlanıp, hastalar tetrasiklin + sülf onamid kombinasyonu ile sağaltıma alınmıştır. Bulgular yerli ve yabancı kaynaklar gözden geçirilerek tartışılmıştır. Kuşlarla ilişkili, non-bakteriyel pnömoni tanısı almış 70 olgunun 2 (>a2,9) sinde Chlamydia grup antikorları 1:1280 ve 1 1:320 titrelerde olumlu bulunmuştur. Sağlıklı görünen kuşçularda 3 kişide (%6), sırası ile 1:160, 1:80, 1:20 titrelerinde psittacosis grup antikorları saptanmıştır. Kontrol grubundaki kişilerde olumluluk saptanamamıştır. - 22 -Sonuçlar, istatistiksel olarak değerlendirildiğinde} 1- Kuşçularda saptanan %6 olumluluk, 2- Kuşlarla ilişkili, non~bakt eriye 1 pııömoni'li olgular da saptanan %2,9 olumluluk ile gerçekten, psittacosis 'in bir meslek hastalığı olarak bölgemizde varlığını desteklemektedir. - 23 27
- Published
- 1985
13. İdrar örneklerinden izole edilen bakteriler ve antimikrobiyal duyarlılıkları
- Author
-
Sezgin, Cenk, Özbakkaloğlu, Beril, and Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Mikrobiyoloji ,Microbiology - Abstract
IV ÖZET İdrar yolu infeksiyonları; hemen her yaştaki kadın ve erkek için sık rastlanılan bakteriyel infeksiyonlar olup, toplum için önemli bir sorun oluşturmaktadırlar, idrar yolu infeksiyonları, sık görülmelerinin yanı sıra; antimikrobiyal tedavi gerektirmeleri yönünden de önemlidirler. İdeal tedavinin ilk koşulu; infeksiyon etkeninin doğru olarak tanımlanması ve antimikrobiyal duyarlılığının belirlenmesidir. Bu araştırmada; 1.1.1997 - 8.11.2001 tarihleri arasında; Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde, çeşitli poliklinik ve kliniklerden Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Bakteriyoloji Laboratuvarına gönderilen idrar örneklerinden izole edilen bakteriler ve bu etkenlerin antimikrobiyal duyarlılıklarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu yıllar içerisinde idrar örnekleri incelenen hasta grubunun; 4901 (%77,4) tanesinin kadın, 1434 (%22,6) tanesinin erkek ve yaş ortalamasının '43,8 ±16,1' olduğu saptanmıştır. İncelenen örneklerin; 3850 (%60,8) tanesinde üreme gözlenmez iken, 1256 (%19,8) tanesi kontaminasyon olarak değerlendirilmiş, 1229 (%19,4) tanesinde de etken tespit edilmiştir. Kültürde üreme gözlenen 1229 örnek içerisinde; hem yatan hastalardan hem de poliklinik hastalarından etken olarak en sık Escherichia coli (%64,4) izole edilmiştir. Bunu sırasıyla; Klebsiella pneumoniae (%5,6), koagülaz negatif stafilokoklar (%3,5), Staphylococcus aureus (%3,1) ve Proteus mirabilis (%2,8) izlemektedir. Escherichia coli için en duyarlı antimikrobikler sırasıyla; imipenem (%99,3), amikasin (%98,1), sefepim (%97,1), seftizoksim (%96,8), netilmisin (%96,7) olurken, en dirençli olanlar ise, ampisilin (%54,7), trimetoprim-sulfametoksazol (%41,3), sefalotin (%37,7), mezlosilin (%36,5) ve piperasilin (%30,3) olarak saptanmıştır. Yatan hastalardan izole edilen Escherichia coli izolatları için en duyarlı antimikrobikler sırasıyla, amikasin (%100,0), sefepim (%100,0), imipenem (%98,6), seftazidim (%97,6), meropenem (%97,0) olurken, en dirençli olanlar ise, ampisilin (%63,1), sefalotin (%51,4), trimetoprim-sulfametoksazol(%50,0), mezlosilin (%34,5) ve amoksisilin-klavulanik asit (%34,3) olarak saptanmıştır. Escherichia coli için, direnç saptanan antimikrobiklerde yıllar içinde belirgin anlamlı bir artma eğilimi saptanamamıştır. Sonuç olarak; nozokomiyal infeksiyonlar başta olmak üzere, idrar yolu infeksiyonlarında etken olan bakterilerin ve direnç özelliklerinin bilinerek sonuçların klinisyenlere bildirilmesinin, uygun ampirik tedavinin düzenlenmesi açısından önemli olacağı düşünülmüştür. Anahtar Kelimeler: İdrar yolu infeksiyonu, Tanı, Etken, Antimikrobiyal duyarlılık, Escherichia coli VI SUMMARY Urinary tract infections; as frequent bacterial infections of man and woman kind at almost every ages, posesses an important problem for the society. Urinary tract infections are also important for their antimicrobial therapy requirement. Description of the infective agent and antimicrobial sensitivity are at the first step of the ideal therapy. In this research, we aimed to investigate the antimicrobial sensitivity of the microorganisms isolated in the urine samples of the patients attending to the several polyclinics and clinics of Celal Bayar University Medical Faculty Hospital between 01.01.1997 and 11.08.2001 at Microbiolgy and Clinical Microbiolgy Laboratory. For these years, through the 6335 patients; 4901 (77,4%) were female, 1434 (22,6%) were male and the average age was '43,8 ± 16,1'. There was no microbial occupation at 3850 (60,8%) of the urine samples, 1256 (19,8%) samples were determined as contamination and at the 1229 (19,4%) of the urine samples a microbial agent was found. At the 1229 of the urine samples, which a microbial agent was found by the culture; Escherichia coli was the most frequent agent isolated from the urine samples of the patients from both policlinics and clinics. The other agents isolated from the urine samples were Klebsiella pneumoniae (5,6%), coagulase negative staphylococci (3,5%), Staphylococcus aureus (3,1%) and Proteus mirabilis (2,8%). The most sensitive antimicrobial agents for Escherichia coli, respectively; imipenem (99,3%), amikacin (98,1%), cefepime (97,1%), ceftizoxime (96,8%), netilmicin (96,7%); the most resistant ones, ampicillin (54,7%), trimethoprim- sulfamethoxazole (41,3%), cephalothin (37,7%), mezlocillin (36,5%) and piperacillin (30,3%). The most sensitive antimicrobial agents for Escherichia coli isolated from the urine samples of the patients from clinics were; amikacin (100,0%), cefepime (100,0%), imipenem (98,6%), ceftazidime (97,6%), meropenem (97,0%); the most resistant ones, ampicillin (63,1%), cephalothinvu (51,4%), trimethoprim-sulfamethoxazole (50,0%), mezlocillin (34,5%), amoxicillin-clavulanic acid (34,3%). In these years, no significant increase tendency in the resistance of Escherichia coli was detected against antimicrobial agents for which Escherichia coli was found to be resistant. As a conclusion, to know microorganisms causing especially nosocomial infections and urinary tract infections and their resistance specialities while giving the results of the microbial investigation to the clinician is determined to be important for clinician to set the amprical therapy. Key Words: Urinary tract infection, Diagnosis, Agent, Antimicrobial sensitivity, Escherichia coli 1283
- Published
- 2002
14. İnsan diploid hücresi kuduz aşısı (HDCV) ile ikinci kuşak hücre kültürü kuduz aşılarının etkinliklerinin karşılaştırılması
- Author
-
Özkütük, Nuri, Özbakkaloğlu, Beril, and Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Mikrobiyoloji ,Microbiology - Abstract
IV ÖZET İNSAN DİPLOİD HÜCRESİ KUDUZ AŞISI (HDCV) İLE İKİNCİ KUŞAK HÜCRE KÜLTÜRÜ KUDUZ AŞILARININ ETKİNLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Dr. Nuri ÖZKÜTÜK. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Manisa, TÜRKİYE Kuduz tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de güncelliğini ve önemini korumaktadır. Ülkemizde, temas sonrası profilakside, maliyeti oldukça yüksek olan doku kültürü aşılan, özellikle de insan diploid hücre kökenli aşı (HDCV) kullanılmakta ve bu durum önemli bir ekonomik kayba neden olmaktadır. Bu çalışmada Türkiye'de kullanılmakta olan hücre kültürü aşılarından insan diploid hücresi kuduz aşısı (HDCV). pürifiye civciv embriyon hücre kültürü aşısı (PCEC) ve pürifiye vero hücre kuduz aşısı (PVRV), etkinlik ve maliyet açılarından karşılaştırılarak ülkemiz şartları için avantajlı olan kuduz aşısının saptanması amaçlanmıştır. İzmir Konak Kuduz Tedavi Merkezi'de değişik kuduz aşılarıyla (HDCV, PCEC, PVRV) profılaksiye başlanan olgulardan ilk doz aşıdan sonraki 30'uncu, 90'ıncı günlerde ve 1 yıl sonra alınan serum örneklerinde kuduz nötralizan antikor düzeyi geliştirdiğimiz Aşı Antijenli ELISA yöntemi ile saptanmıştır. Elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde HDCV, PCEC ve PVRV ile sırasıyla %99.1, %100 ve %97.8 oranında koruyucu düzeyde antikor (0.5 lU/ml) geliştiği ve aşılar arasında immunojenite açısından fark olmadığı görülmüştür. Sonuç olarak PVRV ve PCEC aşılarının HDCV aşısı kadar effektif olduğuna karar verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kuduz, HDCV, PCEC, PVRV, aşı, karşılaştırma, etkinlik, nötralizan antikor. SUMMARY THE COMPARISON OF THE EFFECTIVENESSES OF HUMAN DIPLOID CELLS RABIES VACCINE (HDCV) AND BY SECOND GENERATION CELL CULTURE RABIES VACCINES Nuri Özkütük, M. D. Department of Microbiology and Clinical Microbiology of the Medical School of Celal Bayar University, Manisa, Turkey. Rabies is continuing to maintain its actuality and its importance in our country as well as in the entire world. In our country, for the post contact prophylaxis, the rather costly vaccines, by tissue culture, especially vaccines by human diploid cell origin (HDCV), are being used, and this results an important economic loss. The aim of this work has been to determine the rabies vaccine most advantageous, for our country by comparing the rabies vaccine by human diploid cells (HDCV), the purified chicken embrion cell culture vaccine (PCEC) and the purified vera cell rabies vaccine (PVRV), among tissue culture vaccines in use in Turkey, with respect of the effectiveness and the cost. The neutralizing antibody levels have been evaluated by the `ELISA with Vaccine Antigen` method developed by us, in serum specimens obtained, in the 30 th, 90 th days and in one year after the first inoculations, from the cases who applied to the Rabies Treatment Center of Konak in Izmir where prophylaxis started which various rabies vaccines (HDCV, PCEC, PVRV). When the results are evaluated, it was seen that with HDCV, PCEC and PVRV protective antibody ( 0.5 lU/ml) levels of 99%, 100% and 97.8% were developed respectively and there was no difference among the vaccines with respect to immunogenicity As a result it is decided that the vaccines PVRV and PCEC are as effective as HDCV Kev Words: Rabies, HDCV, PCEV, PVRV, vaccine, comparison, effectiveness, neutralizing antibody. 93
- Published
- 2002
15. Candida albicans suşlarının candida dubliniensis identifikasyonu açısından yeniden değerlendirilmesi
- Author
-
Çetinkaya, Zafer, Özbakkaloğlu, Beril, and Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Mikrobiyoloji ,Microbiology - Abstract
VI ÖZET Candida albicans suşlarının Candida dubliniensis identifikasyonu açısından yeniden değerlendirilmesi Kandida türleri sağlıklı bireylerin deri ve mukozalarında normal flora elemanı olarak bulunurlar. Bu mikroorganizmalar bazı hazırlayıcı etkenlerin varlığında infeksiyon etkeni olabilirler. Son 20 yıldır kandidaların neden olduğu infeksiyon insidansında artış saptanmaktadır. Kandida infeksiyonlarında en sık izole edilen tür Candida albicans' Ur. ilk olarak 1995' te Dublin' de Candida albicans' a fenotipik olarak çok benzeyen Candida dubliniensis susu tanımlanmıştır. Bu suş özellikle immun sistemi düşük (AIDS, diabetes mellitus vb.) hastalarda infeksiyon etkeni olarak gittikçe artan oranlarda saptanmaktadır. Candida dubliniensis' in flukonazol'a karşı hızla in vitro direnç geliştirmesi tedavide sorunlara yol açmaktadır. Bu çalışmanın amacı 1999-2000 tarihlerinde Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Klinik Mikoloji laboratuvarına gönderilen klinik örneklerden infeksiyon etkeni olarak tanımlanan Candida albicans suşları arasında Candida dubliniensis susunun olup olmadığını araştırmak ve tür belirlenmesinde CHROM Agar Candida besiyerinin güvenirliliğini saptamaktır. Çalışmamızda Candida albicans olarak izole ettiğimiz 140 susun retrospektif olarak değerlendirilmesi; API 20 CAUX, CHROM Agar Candida, Metil Blue-Sabouraud Dextroz Agar, Pirinçunu-Tween80 Agar, 42 QC ve 45 2C de Sabouraud Dextroz Agar besiyerlerinde üreme durumlarına göre yapılmıştır.140 adet susun ikisi (%1.43) Candida dubliniensis, 138' i (%98.57) Candida albicans olarak tanımlanmıştır. Sonuç olarak Candida albicans ve Candida dubliniensis' in tür ayrımında CHROM Agar Candida ve 45 9C Sabouraud Dextroz Agar yöntemlerinin birlikte kullanılmasının tanı özgüllüğü, maliyet ucuzluğu ve uygulama kolaylıklarından dolayı rutin tanıda kullanılmasının uygun olacağı kanısına varılmıştır. Anahtar kelimeler: Candida albicans, Candida dubliniensis, CHROM Agar Candida, identifikasyon. VII SUMMARY Reevaluation of Candida albicans strains for the identification of Candida dubliniensis Candida species belong to the skin and mucosa floura of the healthy people. These microorganisms can cause infection under certain conditions. In the last two decades, there has been an increase in the incidence of the infections caused by Candida species. Candida albicans is the mostly isolated Candida species. The de-novo identification of Candida dubliniensis strain, which is phenotypically very close to Candida albicans was found in 1995. This strain is a growing cause of infection especially in immunocompromised patients (AIDS, diabetes mellitus ect.). Candida dubliniensis' showing quick in vitro resistance against flucanazole is causing problems in hte therapy. In this study, it is aimed to find out whether there is Candida dubliniensis strain in the clinical preperations from Celal Bayar University Faculty of Medicine Hospital Clinical Micology Laboratories identified as Candida albicans strains and to determine the reliabilty of the CHROM Agar Candida medium for identification of the species. In our study, the evaluation of 140 isolated strains of Candida albicans was performed retrospectively according to their reproductions API 20 CAUX, CHROM Agar Candida, Methyl-Blue Sabouraud Dextrose Agar, Rice Flour- Tween 80 Agar and Sabouraud Dextrose Agar at 42 SC and 45 SC. 2 (1.43%) of 140 strains were identified as Candida dubliniensis while 138(98. 57%) were identified as Candida albicans. It is concluted that combined use of CHROM Agar Candida and Sabouraud Dextrose Agar at 45 9C in the diferentiation of Candida albicans and Candida dubliniensis strains is convenient in the routine diagnosis for its specificity, cost-effectiveness and simplicity. Key words: Candida albicans, Candida dubliniensis, CHROM Agar Candida, Identification. 55
- Published
- 2001
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.