21 results on '"Çoban, Erkan"'
Search Results
2. The spectrum of diseases causing fever of unknown origin in Turkey: a multicenter study
- Author
-
Kucukardali, Yasar, Oncul, Oral, Cavuslu, Saban, Danaci, Mehmet, Calangu, Semra, Erdem, Hakan, Topcu, Ayse Willke, Adibelli, Zuhal, Akova, Murat, Karaali, Emel Azak, Ozel, Ahmet Melih, Bolaman, Zahit, Caka, Bulent, Cetin, Birsen, Coban, Erkan, Karabay, Oguz, Karakoc, Cagla, Karan, Mehmet Akif, Korkmaz, Selda, Sahin, Gulsen Ozkaya, Pahsa, Alaaddin, Sirmatel, Fatma, Solmazgul, Emrullah, Ozmen, Namik, Tokatli, Ilyas, Uzun, Cengiz, Yakupoglu, Gulsen, Besirbellioglu, Bulent Ahmet, and Gul, Hanefi Cem
- Published
- 2008
- Full Text
- View/download PDF
3. Hipertansif Retinopatisi Olan Hastalarda Seruloplazmin Düzeyleri
- Author
-
YILMAZ, Betül, primary, ÇOBAN, Erkan, additional, AVŞAR, Esin, additional, ÖZDEM, Sebahat, additional, and AKAR, Yusuf, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
4. A patient with hyper-IgD syndrome in Antalya, Turkey
- Author
-
Çoban, Erkan and Terzioğlu, Ender
- Published
- 2004
- Full Text
- View/download PDF
5. Comment on “Mean platelet volume and long-term cardiovascular outcomes in patients with stable coronary artery disease”
- Author
-
Coban, Erkan
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
6. Comment on “A study of association between platelet volume indices and ST elevation myocardial infarction”
- Author
-
Coban, Erkan
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
7. Minör kafa travmalarında anormal kranial bilgisayarlı tomografi saptamada yüksek risk faktörlerinin belirlenmesi
- Author
-
Çoban, Erkan, primary, Şimşek Şen, Gözd, additional, and Güneysel, Özlem, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
8. Polimer+ftalosiyanin ince filmlerin lineer optik ve foto iletkenlik özelliklerinin belirlenmesi
- Author
-
Çoban, Erkan, Karakuş, Yusuf, Fizik Anabilim Dalı, Yardımcı Doçent Doktor Yusuf Karakuş, and Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Anabilim Dalı, Fizik Bilim Dalı
- Subjects
Polymeric film ,Polimer ,Ftalosiyanin ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Phthalocyanines ,Thin films ,İnce film ,Kırma indeksi ,Physics and Physics Engineering - Abstract
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Anahtar Kelimeler; Polimer, ftalosiyanin, ince film, kırma indisiBu çalısmada polimer ve ftalosiyanin katkılı polimer ince filmler daldırma yöntemikullanılarak cam tasıyıcı üzerine kaplanmıstır. Bu islem için gerekli çözelti uygunmiktarlarda polikarbonat (bis-phenol-A BPAPC), diklorometan, ftalosiyaniniçermektedir. Filmlerin cam tasıyıcı üzerine kaplanmasında 84 mm/dak düsey hızladaldırma yöntemi kullanılmıstır. Tek katmalı degisik özelliklerde filmlerhazırlanmıstır.Filmlerin optik özelliklerinin belirlenmesinde UV spektrometresi kullanılmıstır. Tümfilmlerin sogurma, geçirme ve yansıtma verileri karsılastırılmıstır. Verilerkullanılarak filmlerin kalınlıkları ve kırma indisleri hesaplanmıstır.UV spektrometre ölçüm sonuçlarına göre geçirgenligin ortalama degeri %90?92 dir.Veriler UV bölgesinde ısıgın büyük oranda sogruldugunu göstermistir. Geçirgenlikkesim degeri tüm örnekler için yaklasık olarak 264 nm civarındadır. Key Words: polymer, phthalocyanine, thin film, refractive indexIn this study polymer thin films containing polymer and phthalocyanine are coveredover glass conveyor by dip-coating technique. The necessary solution for this processcontains polycarbonate (bis-phenol-A BPAPC), dichloromethane, phthalocyanine inappropriate amount. In the process of covering films on glass conveyor vertical speedsubmersion technique is used in 84 mm/min. One-layered films with differentcharacteristics are prepared.In defining the optical characteristics of films UV spectrometer is used. Absorption,transmission and reflection data of all films are compared. By using these data thethickness and refractive index of films are calculated.According to the results obtained from the UV spectrometer the medium oftransmission is 90 ? 92 %. The data show that light is greatly absorbed in UV area.The cutting transmission rate for all samples is about 264 nm.
- Published
- 2007
9. Sürekli ayaktan periton diyaliz peritonitli hastalarda intraperitoneal immunglobulin kullanımının tedavideki etkinliği
- Author
-
Çoban, Erkan, Ersoy, Fevzi, and İç Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Nefroloji ,Nephrology - Abstract
59
- Published
- 1997
10. The Importance of Platelet Indexes in Discriminating between β-Thalassemia Trait and Iron Deficiency Anemia
- Author
-
Timurağaoğlu, Ayşen, primary, Çoban, Erkan, additional, and Erbasan, Funda, additional
- Published
- 2004
- Full Text
- View/download PDF
11. Iron Deficiency Anemia in the Elderly: Prevalence and Endoscopic Evaluation of the Gastrointestinal Tract in Outpatients
- Author
-
Çoban, Erkan, primary, Timuragaoglu, Ayşen, additional, and Meriç, Mehmet, additional
- Published
- 2003
- Full Text
- View/download PDF
12. Levels of Ceruloplasmin in Patients with Hypertensive Retinopathy
- Author
-
YILMAZ, Betül, ÇOBAN, Erkan, AVŞAR, Esin, ÖZDEM, Sebahat, and AKAR, Yusuf
- Subjects
Hypertension,Hypertensive Retinopathy,Oxidative Stress,Ceruloplasmin ,Hipertansiyon,Hipertansif Retinopati,Oksidatif Stres,Seruloplazmin - Abstract
Objective: Hypertensive retinopathy HR is the most common eye complication of hypertension. The pathological mechanisms of HR development are not fully established. In addition to high blood pressure, other pathological mechanisms such as oxidative stress may also be responsible. Previous studies have shown that elevated serum ceruloplasmin levels are indicative of oxidative stress. Therefore, this study was designed to answer the following questions; i Do ceruloplasmin levels change in HR?; ii Is there any relation between the degree of HR and ceruloplasmin levels?Material and Methods: This study included 90 hypertensive patients with HR. The hypertensive patients were divided into two groups according to the Keith-Wagener-Barker classification. Group 1 comprised 45 patients with grade I HR, and Group 2 comprised 45 patients with grade II HR. We selected 45 healthy subjects matched for age, sex, and body mass index for the control group. The serum ceruloplasmin level was measured in the study groups.Results: The level of ceruloplasmin in Group 2 was significantly higher than in group 1 32.6±4.88 vs. 29.54±3.05, p, Amaç: Hipertansif retinopati HR hipertansiyonun en sık görülen göz komplikasyonudur. Hipertansif retinopati gelişiminin patolojik mekanizmaları henüz tam olarak belirlenememiştir. Kan basıncı yüksekliğine ilave olarak oksidatif stres gibi diğer patolojik mekanizmalar da sorumlu olabilir. Daha önceden yapılan çalışmalar artmış serum seruloplazmin düzeylerinin oksidatif stresin bir göstergesi olduğunu göstermiştir. Bundan dolayı, bu çalışma şu sorulara cevap bulmak amacıyla yapıldı; i HR’de seruloplazmin düzeyi değişir mi? ii HR evresi ile seruloplazmin düzeyleri arasında bir ilişki var mıdır?Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya HR’si olan 90 hipertansiyon hastası alındı. Hipertansif hastalar Keith- Wagener-Barker sınıflandırmasına göre iki gruba ayrıldı. Grup 1 evre 1 HR’si olan 45 hastadan, Grup 2 evre 2 HR’si olan 45 hastadan oluşturuldu. Kontrol grubu olarak, yaş, cinsiyet ve vücut kitle indeksi açısından benzer 45 sağlıklı kişi alındı. Çalışma gruplarında serum seruloplazmin düzeyi ölçüldü.Bulgular: Grup 2’deki seruloplazmin düzeyi Grup 1’dekinden 32,06±4,88 karşı 29,54±3,05, p
13. Kemoterapiye bağlı periferik nöropati gelişiminde insülin direncinin rolü
- Author
-
Karsli, Feray, Çoban, Erkan, and İç Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Oncology ,Onkoloji - Abstract
Amaç: Periferik nöropati kemoterapinin sık görülen bir komplikasyonlarından biridir. Hastalarda yaşam kalitesini bozan ve tedaviyi zorlaştıran önemli bir faktördür. Yüksek kan şekeri veya insülin direncinin periferik nöropatinin gelişmesine yol açan mekanizmalarda önemli bir faktör olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada kemoterapiye bağlı periferik nöropati gelişiminde insülin direncinin rolünü belirlemek amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışmamız 18-65 yaş aralığındaki Tıbbi Onkoloji Polikliniğine başvuran meme, kolon, akciğer ve over kanseri tanısı konan, tedavi öncesi nöropatisi ve insülin direnci olmayan olmayan 73 hastada yapıldı. Poliklinik hastalarına çalışmamız hakkında bilgi verildi ve katılmayı kabul eden hastalar çalışmaya dahil edildiler. Çalışma süresince hastaların Onkoloji Polikliniğindeki takip ve tedavileri ile ilgili değişiklik yapılmadı. Periferik nöropatiye neden olan bel-boyun fıtığı ya da cerrahisi geçirmiş olan, travma ve zona öyküsü olan, daha önceden kemoterapi ve radyoterapi tedavisi almış olan, kronik böbrek hastalığı, vitamin B12 eksikliği diabetes mellitus, kronik alkolizm ve insülin direncini etkileyebilecek ilaç kullanımını olan hastalar çalışmaya dahil edilmediler. İnsülin direnci, HOMA-IR testi ile hesaplandı. Periferik nöropati değerlendirilmesi için LANSS (Leeds Assessment of Neuropathic Symtoms and Signs) skalası ve CTCAE (Common Terminology Criteria for Adverse Events) değerlendirmesi kullanıldı. Bulgular: Laboratuvar ölçümlerin, giriş değerine göre 3.ay, 6.ay ve 1.yıldaki değişiklikleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. (p > 0.05). 1 yıl sonunda LANSS skoruna göre 73 hastadan 58 sinde periferik nöropati geliştiği saptandı (%79). Periferik nöropati gelişen hasta grubunda LANSS skoru ile HOMA-IR düzeyleri arasında anlamlı pozitif korelasyon saptandı (r=0,349, p=0.07)Sonuç: Çalışmamızda hastalarımızın 1. yıl sonunda HOMA değerleri ile LANSS skorları arasında pozitif korelasyon saptanması, insülin direnci ile periferik nöropati arasında bir ilişki olduğunu ve kemoterapiye bağlı periferik nöropati gelişiminde insülin direncinin rolü olabileceğini düşündürmüştür. Anahtar Kelimeler: Periferik nöropati, BKİ, insülin direnci, kemoterapi Purpose: Peripheral neuropathy is one of the most common complications of chemotherapy. High blood sugar or insulin resistance is thought to be an important factor in the mechanisms leading to the development of peripheral neuropathy.Method: In this study, we aimed to investigate if insulin resistance has an impact on the progression of chemotherapy induced peripheral neuropathy. The study has been conducted with 73 patients aged between 18-65, who came to oncology outpatient department. They were diagnosed with breast, colon, lung, and ovary cancer and did not have neuropathy before the treatment. The patients, who had spinal or cervical disc herniation or surgery to remove them, a history with chemotherapy, radiotherapy, chronic kidney disease, vitamin B12 deficiency, diabetes mellitus diagnosis, and those who consume alcohol were not included in the study. Insulin resistance; calculated with HOMA-IR (Homeostatic Model Assessment for Insulin Resistance) test. For peripheral neuropathy evaluation, LANSS (Leeds Assessment of Neuropathic Symptoms and Signs) scale and CTCAE (Common Terminology Criteria for Adverse Events) were used. Results: When compared to data from the first stage of the treatment, there was no statistically significant difference between the results of laboratory assessments that had been done in the third and sixth month and in the first year of the treatment (p>0.05). There was a significant positive correlation between peripheral neuropathy, patient evaluations, LANSS score and HOMA-IR levels (r = 0.349, p = 0.07)Conclusion: In our study, positive correlation between HOMA values and LANSS scores at the end of the first year of our patients suggested that there was a relationship between insulin resistance and peripheral neuropathy and that insulin resistance may play a role in the development of peripheral neuropathy due to chemotherapy.Keywords: peripheral neuropathy, BMI, insulin resistance, chemotherapy. 72
- Published
- 2020
14. Venlafaxine for treatment of chemotherapy-induced neuropathic pain.
- Author
-
Özdogan, Mustafa, Samur, Mustafa, Bozcuk, Hakan Š, Aydin, Hülya, Çoban, Erkan, and Savaš, Burhan
- Subjects
- *
VENLAFAXINE , *NEUROTRANSMITTER uptake inhibitors , *DRUG therapy , *NEUROPATHY , *DRUG side effects - Abstract
Peripheral neuropathy (PN) is a common toxicity of frequently used chemotherapy agents. Pain in these patients may sometimes be a difficult problem to manage. To palliate symptoms we administered venlafaxine in our patients suffering from chemotherapy induced peripheral neuropathy. 12 patients with cancer, 10 of whom had unremitting painful chemotherapy-induced peripheral neuropathy and 2 had been suffering from severe paresthesia, numbness, walking difficulty without pain, used 75 mg venlafaxine extended release capsules for 8 weeks. Symptoms and adverse effects were evaluated before and after treatment. Median VAS score declined to 0 at the 8th week from its baseline median value of 45. This decline in pain severity was significant (P≤0.001). Other symptoms did not improve. As a side effect, drowsiness increased from 0% of cases reported baseline to 75% at the 8th week (P=0.041). Two patients gave up due to the toxicity. Venlafaxine seems to effectively improve chemotherapy induced neuropathic pain with moderate manageable toxicity. This observation warrants further study for comparison with other antidepressants. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2004
15. Is the third-line chemotherapy feasible for non-small cell lung cancer? A retrospective study.
- Author
-
Özdogan, Mustafa, Samur, Mustafa, Bozcuk, Hakan, Çoban, Erkan, Artaç, Mehmet, and Savas, Burhan
- Subjects
- *
LUNG cancer , *DRUG therapy , *CANCER patients , *PHARMACOLOGY , *THERAPEUTICS , *DRUGS - Abstract
The purpose of this study was to determine the activity of third-line chemotherapy for non small lung cancer (NSCLC). This retrospective study included patients who had failed after a second-line chemotherapy. A total of 16 patients treated with third line chemotherapy were evaluated. Only one patient had a partial response (6.2%), with an additional 4 patients (24.8%) with disease stabilisation. The median time to progression was 46 days and the median overall survival time was 132 days after the onset of third-line therapy. The overall survival (OAS) after the third-line chemotherapy was linked with the presence of objective response achieved by the first-line treatment (p=0.009). Likewise, the progression free survival (PFS) was related with the presence of clinical benefit (complete + partial response + stable disease) after the first-line chemotherapy (p=0.044). However, other factors evaluated as potential predictors of PFS, or OAS were not found to be of significance. As a conclusion; highly selected patients, who have objective response to the first-line therapy may be offered a third-line chemotherapy regimen, provided that they have a good performance status. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2004
16. Hipertansif retinopatisi olan hastalarda seruloplazmin düzeyleri
- Author
-
Yilmaz, Betül, Çoban, Erkan, and İç Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Nefroloji ,Nephrology ,Oxidative stress ,Hypertension ,Ceruloplasmin ,Retinal diseases ,Retina - Abstract
Daha önceden yapılan çalışmalar artmış serum seruloplazmin düzeylerinin oksidatif stresin bir göstergesi olduğunu göstermiştir. Hipertansiyon, kardiyovasküler risk ve sistemik hedef organ hasarı ile ilişkilidir Hipertansif retinopati (HR) hipertansiyonun en sık görülen göz komplikasyonudur. HR'nin patofizyolojik mekanizmaları henüz tam olarak belirlenememiştir. Kan basıncı yüksekliği retinopatinin patogenezini tek başına tamamen açıklayamaz, oksidatif stres gibi diğer patofizyolojik mekanizmalar da ilgili olabilir.Bundan dolayı, bu çalışma şu sorulara cevap bulmak amacıyla yapıldı;(i) HR'de seruloplazmin düzeyi değişir mi ?(ii) HR evresi ile seruloplazmin düzeyleri arasında bir ilişki var mıdır?Bu çalışmaya HR'si olan 90 hipertansiyon hastası alındı. Hipertansif hastalar Keith- Wagener sınıflandırmasına göre iki gruba ayrıldı. Grup 1 evre 1 HR'si olan 45 hastadan, Grup 2 evre 2 HR'si olan 45 hastadan oluşturuldu. Kontrol grubu olarak, yaş, cinsiyet ve vücut kitle indeksi açısından benzer 45 sağlıklı kişi alındı. Grup 2'deki seruloplazmin düzeyi Grup 1'dekinden (32,06±4,88 karşı 29,54±3,05, p˂0,005) ve kontrol grubundan (32,06±4,88 karşı 27,31±2,61, p
- Published
- 2018
17. Yaşlı hastalarımızda depresyon sıklığı ve bunu etkileyen faktörler
- Author
-
Uzun, Nihan Neval, Çoban, Erkan, and İç Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Geriatrics ,Depression ,Scales ,Geriatri ,Aged - Abstract
Yaşlılarda depresyon belirtilerinin görülme sıklığı yüksektir. Bu durum gerek risk faktörleri, gerekse sonuçları açısından önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışma Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Geriatri Polikliniği'ne başvuran yaşlılarda depresyon belirtilerinin yaygınlığı ve etkileyen faktörler ile ilişkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.Araştırmaya 100 gönüllü katılımcı dahil edilmiştir. Araştırma kapsamına alınan yaşlıların % 65'i kadın, %35'i erkek olup,ortalama; yaşları 73.15±6.77 (min:63-max: 94) dir. Yaşlıların % 55'i evli, % 26.0'sı okul bitirmemiştir, % 25'inin gelir durumu yetersizdir. Geriatrik Depresyon Ölçeği kesme noktasına göre, depresyon belirtileri görülenlerin oranı % 39'dur.Depresyon belirtileri görülme sıklığı; uğraş durumu, gelir durumu, barınma şartları, ruhsal rahatsızlıkların varlığı ve sigara kullanımı ile (p0.05).Sonuç olarak; Geriatri Polikliniğimize başvuran yaşlılarda depresyon belirtilerinin görülme sıklığı yüksektir. Multidisipliner yaklaşımla, yaşlılarda depresyon ile ilişkili risk faktörleri de değerlendirilerek, bu gruba yönelik koruyucu, tedavi ve rehabilite edici hizmetler düzenlenmelidir.Anahtar kelimeler: geriatri, depresyon, geriatrik depresyon, yesavage ölçeği The prevalence of depression symptoms in the old is high. This condition is an important public health problem in terms of both risk factors and its results. This study was carried out in order to determine the relationships betweeen the prevalence and affecting factors of depression symptoms in the old in Akdeniz University Faculty of Medicine, Geriatric Policlinic.100 volunteer patient included in ths study. 65 % of the old included in the scope of the study are female and 35 % of them are male; their average age is .15±6.77 (min:63-max: 94). 55 % of the old are married, 26.0% do not have any graduate from a school, and 25% have insufficent incame. According to GDS cutting point, the rate of the prevalence of depression symptoms is 39%.The prevalence of depression symptoms is high in avocation status, incame status, shelter status, psychiatric disorder and smoking status (p0.05).Consequently; the prevalence of depression symptoms in the old in admitted to our Geriatric Policlinic is high. With multidisciplinar approach, protective treatment and rehabilitation services should be organized by evaluating the risk factors related to depression in the old.Key Words: geriatrics, depression, geriatric depression, yesavage scale 61
- Published
- 2018
18. Kanser tanısı alan geriatrik hastalarda, barthel temel günlük yaşam aktivite skalası'nın değerlendirilmesi
- Author
-
Tekeli, Ayşe, Çoban, Erkan, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, İç Hastalıkları, Erkan Çoban, and Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
Oncology ,Geriatrics ,Neoplasms ,Performance ,Activities of daily living ,Scales ,Cancer patients ,Geriatrik değerlendirme, Barthel indeksi, performans durumu ,Onkoloji ,Aged ,Physical performance - Abstract
ÖZETAmaç: Kanser yaşla birlikte sıklığı artan bir hastalık grubudur. Geriatrik onkoloji hastaları özel bir gruptur ve kapsamlı geriatrik değerlendirme yapılarak durumları hakkında karar verilir. Bu çalışmada, geriatrik onkoloji hastaları için, Barthel yaşam kalitesi ölçeğinin yaygın kullanılan hayat kalite ölçeği ve performans skalaları ile olan ilişkisi araştırıldı. Yöntem: Araştırma; Haziran 2016-Şubat 2017 tarihleri arasında, yeni kanser tanısı alan, 65 yaş ve üstü 100 hastanın katılımıyla gerçekleşmiştir. Veriler, hasta bilgi formu, ECOG ve Karnofsky performans skalaları, EORTC QLQ-C30 ve Barthel yaşam aktivite skalaları kullanılarak elde edilmiştir. Değerlendirme kemoterapi başlamadan ve ikinci kür öncesinde yapılmıştır. Bulgular: Yüz hastanın ortalama yaşı 71.14±5.72 yıldır. Hastaların % 40'ı kadın, % 60'ı erkektir. Tanı dağılımları; en fazla % 36 oranında gastro-intestinal kanserler, % 20 oranında akciğer kanseridir. Hastaların % 61'inin evre 4 olduğu, % 75'inin kombine kemoterapi aldığı belirlenmiştir. Hastaların kemoterapi sonrası Karnofsky puan ortalamaları ve EORTC-QLQ-C30 yaşam kalitesi semptom skorları anlamlı olarak düşmüştür (p
- Published
- 2017
19. Hipertansif retinopatisi olan hastalarda von willebrand faktör düzeyleri
- Author
-
Karaca, Mustafa, Çoban, Erkan, and İç Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Nefroloji ,Complications ,Nephrology ,Hypertension ,Endothelium ,Vascular diseases ,Retina ,Retinal diseases ,Von willebrand factor - Abstract
Von Willebrand Faktör (vWf) endotel disfonksiyonunun bir belirtecidir. Hipertansif retinopati (HR)?nin patofizyolojik mekanizmaları henüz tam olarak belirlenememiştir. Kan basıncı yüksekliği retinopatinin patogenezini tek başına tamamen açıklayamaz, ED gibi diğer patofizyolojik mekanizmalar da sebepler arasında bulunabilir. Bundan dolayı, bu çalışma şu sorulara cevap vermek amacıyla yapıldı;(i) HR?de vWf düzeyi değişir mi ? (ii) HR evresi ile vWf düzeyleri arasında bir ilişki var mıdır? Bu çalışmaya HR?si olan 80 hipertansiyon hastası alındı. Hipertansif hastalar Keith- Wagener sınıflandırmasına göre iki gruba ayrıldı. Grup 1: Evre 1 HR?si olan 40 hastadan, grup 2 evre 2 HR?si olan 40 hastadan oluşturuldu. Kontrol grubu olarak, vücut kitle indeksi, yaş grubu ve cinsiyet açısından benzer 40 sağlıklı kişi alındı. Grup 2?deki vWf düzeyi Grup 1?dekinden (117.26±24.47 karşı 104.14±20.57, p=0,017) ve kontrol grubundan (117.26±24.47 karşı 89,0±18.64, p
- Published
- 2013
20. Ailevi akdeniz ateşi hastalarında trombosit aktivasyonu
- Author
-
Adanir, Haydar, Çoban, Erkan, and İç Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Rheumatology ,Hematoloji ,Familial mediterranean fever ,Hematology ,Romatoloji - Abstract
Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA) sebebi bilinmeyen, otozomal resesif geçiş gösteren, tekrarlayıcı, inflamatuvar bir hastalıktır. Hastalık akut ataklar halinde seyreder ve ateş, peritonit, plevrit, artrit ve bazen eritematöz deri lezyonları ile karakterizedir. Son dönemde yapılan bazı çalışmalarda AAA'da artmış ateroskleroz lehine bulgular elde edilmiştir. Günümüzde aterosklerozun okside LDL, hipertansiyon, sigara, diyabetes mellitus, obezite gibi genetik, metabolik ve çevresel hasarlara yanıt olarak gelişen kronik inflamatuvar bir hastalık olduğu kabul edilmekte ve koroner aterosklerozun doğuracağı klinik sonuçlar açısından lümen daralmasının derecesinden ziyade inflamasyonun şiddetinin daha önemli olduğu ileri sürülmektedir. AAA'lı hastalarda atak sırasındaki inflamatuvar sürecin atak dışı dönemde de subklinik olarak devam ettiği bildirilmiştir. Bu hastalarda artmış ateroskleroz riski ön planda bu low-grade inflamasyona ve endotel disfonksiyonuna bağlanmıştır. Öte yandan artmış trombosit aktivasyonunun ateroskleroz gelişiminde önemli bir rol oynadığı da bilinmektedir. OTH invivo trombosit aktivasyonunu gösterebilecek ve kolaylıkla ölçülebilecek potansiyel bir belirteçtir. Bu sebeblerden dolayı bu çalışmada AAA hastalarında, aterosklerozun patogenezinde olası trombosit aktivasyonunun varlığını, pratik, kolay ve ucuz bir yöntem olan OTH ile değerlendirmeyi amaçladık.Polikliniğimize gelen AAA hastalarından bilinen aterosklerotik olay öyküsü ve atreoskleroz risk faktörü olmayan 35 hasta çalışmaya alındı. Yaş, cinsiyet ve VKİ benzer 35 sağlıklı kişi de kontrol grubu olarak belirlendi. AAA grubundaki ortalama OTH düzeyi sağlıklı kontrol grubundaki OTH düzeyine göre anlamlı olarak yüksekti (8.64 ± 0.98 fl / 7.80 ± 0.53 fl; p=0.001). Trombosit sayısı açısından ise iki grup arasında anlamlı bir farklılık yoktu (p>0.05).Bu sonuç AAA'lı hastalarda trombosit aktivasyonunun artmış olabileceğini telkin etmektedir. AAA'lı hastalarda saptadığımız artmış trombosit aktivasyonu, bu hastalarda bildirilen artmış ateroskleroz riskinde rol oynayan bir faktör olabilir. Bu konuda daha geniş hasta serilerinde diğer platelet aktivasyonunu gösteren testlerin de değerlendirildiği çalışmalara ihtiyaç vardır. Familial Mediterranean Fever (FMF) is an otosomal resesive, recurrent, inflammatory disease with unknown cause. The disease courses with acute episodes and it's characterized with fever, peritonitis, pleuritis, arthritis and sometimes erythematous skin lesions. There are current studies mentioning increased incidence of atherosclerosis at FMF. Recently, atherosclerosis is presumed to be a chronic inflammatory disease developing as a reaction to genetical, metabolical and environmental threats such as oxidized LDL, hypertension, cigarette, diabetes mellitus and obesity, and it's suggested that severity of inflammation is more important than degree of lumen narrowing, for clinical results of coronary atherosclerosis. It's been reported that apart from episodes, inflammatory process continues subclinically between the episodes at patients with FMF. Increased risk of atherosclerosis for these patients has been primarily related to this low-grade inflammation and endothel dysfunction. Besides, increased platelet activation is known to have an important role at atherosclerosis development. MPV (mean platelet volume) is a potential indicator which may demonstrate in vivo platelet activation, and it may be measured easily. For these reasons, we aimed to evaluate the existence of possible platelet activation at pathogenesis of atherosclerosis at FMF patients with MPV which is a convenient, easy and cheap method. Out of patients who have applied to our policlinics, 35 FMF patients with no foreknown atherosclerotic event and atherosclerosis risk factor and as control group, 35 healthy subjects who are adjusted to these patients for age, sex and BMI (body mass index) have been enrolled to the study. Mean MPV level at FMF group was significantly higher than MPV level at healthy subjects' group (8.64 ± 0.98 fl / 7.80 ± 0.53 fl; p=0.001). There was no significant difference between groups for platelet counts (p>0.05).These findings show that platelet activation may be increased in FMF patients. Increased platelet activation we observed at FMF patients may play a role at increased atherosclerosis risk reported for these patients. Beside MPV, it will be appropriate to evaluate other indicators of platelet activation in large case series. 50
- Published
- 2008
21. İzole bozulmuş açlık glukozu olan bireylerde endotel disfonksiyonu
- Author
-
Bostan, Feyzi, Çoban, Erkan, and İç Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Kardiyoloji ,Cardiology - Abstract
BAG toplumda sık görülen bir glukoz metabolizma bozukluğudur veprediabetik safha olarak değerlendirilir. BAG'nun kardiyovasküler hastalıklar içinbağımsız bir risk faktörü olup olmadığı açık değildir. Çünkü BAG sıklıklametabolik sendromda görülen diğer kardiyovasküler risk faktörleriyle birliktebulunur. Bilgilerimize göre İngilizce literatürde BAG olan bireylerde endoteldisfonksiyonunun bir göstergesi olan vWf seviyeleri ile ilgili yapılmış bir çalışmayoktur. Bu çalışmadaki amacımız, izole BAG olan bir grupta, kardiyovaskülerhastalıklarla yakından ilişkili olan vWf düzeylerini sağlıklı bireylerden oluşankontrol grubuyla karşılaştırmaktı. Çalışmaya yaş, cinsiyet ve VKI benzer 48 BAGolan bireyle 48 sağlıklı birey alındı. vWf düzeyleri BAG'u olan grupta, kontrolgrubuna göre anlamlı olarak yüksekti (%111.08±52.78, % 74.08±48.47, p
- Published
- 2007
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.