8 results on '"Çiftci, Cafer"'
Search Results
2. Taşra kentinin panoraması: XVIII. yüzyılda Edirne kazası üzerine bir inceleme (1746-1747)
- Author
-
Özalp, Salih, Çiftçi, Cafer, Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı., Çiftci, Cafer, and Tarih Anabilim Dalı
- Subjects
Tarih ,Edirne ,History ,Konut ,City ,Toplum ,Mahalle ,Daily life ,Urban history ,18. century ,Housing ,Society ,Gündelik hayat ,Kent ,Neighbourhood - Abstract
Bu tez, Osmanlı Devleti'nin ikinci merkezi ve büyük bir taşra kentini oluşturan Edirne'yi, 1746-1747 yıllarında arasında klasikleşen şehir tarihi çalışmaları şablonunun aksine üç farklı başlık altında incelemektedir. Bu bağlamda birinci bölümde avârızhâne kayıtları üzerinden kentin nüfus yoğunluğu ve dağılımı üzerine analizler yapılmaya çalışılmıştır. Öncelikle kentin kısa bir tarihçesine, genel görünümüne ve yol sistemine değinildikten sonra kent; semtler bazında incelenmiştir. İkinci bölümde, Edirneli ev sahipleri ve evlere ışık tutulmuştur. İlk olarak Edirne'nin konut tipolojisi ortaya çıkarılmıştır. Satışa konu olan evlerin fiyatları ve fiyatları belirleyen etkenler belirlenmiştir. Daha sonra da Müslüman-gayrimüslim, askerî-reaya arasındaki yaşam benzerlikleri ve farklılıkları tespit edilmiştir.Üçüncü bölümde ise kentteki gündelik hayat ele alınmıştır. Bu doğrultuda ilk olarak gündelik hayatın alanı içerisine giren Edirne Mahkemesi, mahalleler, çarşı, pazar ve ticaret yerleri anlatılmaya çalışılmıştır. Daha sonra da kamusal alanda hayat başlığı altında Edirnelilerin gündelik yaşamlarından alacak-verecek, sulh, satış gibi olaylara; yaralama, ölüm, hırsızlık ve huzursuzluk gibi toplum düzenini bozan olgulara değinilmiştir. Son olarak da özel hayat kapsamında aile yapısı, boşanma, nafaka, kölelik, ihtidâlar ve gündelik hayatta kullanılan eşyalar ele alınmıştır. This thesis investigates Edirne, which was the second capital of the Ottoman State and was a great rural city, under three different categories as opposed to the classic pattern of urban history studies between 1746 and 1747. The first chapter of the thesis have tried to analyze in relation with the population density and distribution of the city based on the records of avârızhouses. First of all, overview and road system of the city was discussed and the city was reviewed on the basis of districts. Second chapter, house owners and houses in Edirne were reviewed. The typology of the houses in Edirne was revealed. The prices of the houses for sale and the factors that determine these prices were given. Subsequently, the similarities and differences between the lives of Muslims and non-Muslims and askerî and reaya were classified.Third deals with daily life of local people in the city. In this context, court of the Edirne, neighbourhoods, city bazaars, markets and business places have determined all a part of the daily life using Shariah court records. Afterwards, the elements such as buying and selling, settlement (sulh) and sales in the daily life of people living in Edirne as well as the incidents that adversely affect the social order such as injuries, deaths, thefts and unrest were tackled with the title of life in the public space. Finally, family structure, divorce, alimony, slavery, conversions and items used in daily life were examined. 158
- Published
- 2019
3. Suç cetvellerine göre Hudâvendigâr Vilayeti'nde suç ve suçlular (1912-1917)
- Author
-
Yildiz Tepret, Nagihan, Çiftci, Cafer, and Tarih Anabilim Dalı
- Subjects
Tarih ,History ,Local history ,Social history - Abstract
İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişi olan suç olgusu ve suçlu kavramı, XX. yüzyılın başlarında bir Osmanlı vilayeti olan Hudâvendigâr Vilayeti'nin gerçeklikleri olan savaş ortamı ve yaşanan göçlerin ve yönetimsel uygulamaların etkisiyle şekillenmiştir. Türkler, Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler başta olmak üzere çeşitli toplulukların birlikte yaşam sürdüğü bu ortamda, her toplumsal grup ekonomik ve sosyal açıdan farklı özelliklere sahip olmuş ve farklı roller üstlenmiştir.1912-1917 yılları arasında yaşanan Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı, II. Meşrutiyet yönetimini güvenlik ve asayişin sağlanması konusunda çeşitli uygulamalara yönlendirmiştir. Osmanlı yönetimi, suç ve suçlu istatistiğine önem vererek vaka ve failleri vukû'ât-ı cinâ'iye ve cerâim-i umûmiye cetvellerine kaydederek bölgesel suç durumlarını ve toplum yapısını takip edebilmiştir. Bu tez çalışmasında, suç istatistikleri açısından birincil kaynak olan vukû'ât-ı cinâ'iye ve cerâim-i umûmiye cetvelleri incelenerek, Hudâvendigâr Vilayeti'nde suç olgusu ve suçlu kavramları niteliksel ve niceliksel açıdan betimlenmeye çalışılmıştır. Crime phenomenon and criminal concept, as old as human history, are shaped by influence of the war environment, migration movements and administrative practices, which are the realities of the Hudâvendigâr Province, an Ottoman Province at the beginning of the XX. century. In this environment, where various communities lived together, Turks, Greeks, Armenians and Jews, each social group had different economic and social function and undertook different roles.The Balkan Wars and the World War I, which occurred between 1912-1917, compelled second constitutional administration to apply a variety of politics in order to ensure safety and security. The Ottoman Goverment gave importance to the crime and criminal statistic and registered the event and actors in a special records which named `vukû'ât-ı cinâ'iye` and `cerâim-i umûmiye`. This made possible for central government to see crime conditions and social structure.This thesis aimed to examine the registers of `vukû'ât-ı cinâ'iye` and `cerâim-i umûmiye` and tried to represent crime phenomenon and criminal concept both by qualitive and quantitive aspects in Hudâvendigar Province. 197
- Published
- 2019
4. Hudâvendigâr vilâyeti'nde tütüncülük ve reji idaresi
- Author
-
Üskül, Zümrüt, Çiftci, Cafer, and Tarih Anabilim Dalı
- Subjects
Tarih ,History - Abstract
Hudâvendigâr Vilâyeti Osmanlı toprakları içinde ziraat ve sanayi alanlarında ön plana çıkan tarımsal üretim çeşitliğine sahip bir sahadır. Tütün üretiminin yapıldığı bu bölge, zamanla elişerek tütün ve tütüncülükte önde gelen yerlerden biri haline gelmiştir. Tütün bitkisinin 19. yüzyılda üretim oranının vilâyet merkez, köy ve kasabalarında artması ile tütüncülük sektörü iktisadi olarak yerel halka kazanç getirmiştir. 1883 yılında kurulan Reji İdaresi'nin merkezi İstanbul'dur. Tütün üretim alanları içerisinde bulunan Hudâvendigar Vilâyeti'nde şirketin işleyişinin takip edilebilmesi adına memuriyetlikler tesis edilmiştir. Bu çalışmada tütün üretiminin vilâyet için önemi ile Reji Şirketi'nin Hudâvendigâr Vilâyeti'ndeki uygulamaları, 30 yıllık imtiyaz süresi dolana kadarki süreçte üretici, tüketici ve şirket bağlamı içerisinde değerlendirilmiştir. Reji ile ilgili birçok araştırma yapılmış olmasına rağmen, Hudâvendigâr Vilâyeti ile ilgili müstakil bir çalışma mevcut değildir. Hudâvendigâr Vilâyet Sâlnâmeleri ve Başkanlık Osmanlı Arşivi'nde bulunan belgeler ışığında tütün üretimi ve Reji İdaresi uygulamalarını yerel bazda değerlendirerek literatüre katkı sağlamak tezin temel amacını oluşturmaktadır.Anahtar Sözcükler : Bursa, Tarım, Tekel, Düyûn-ı Umûmiyye, Çiftçi. The Vilayet of Hudâvendigâr is an area with a variety of agricultural production that stands out in the fields of agriculture and industry within the Ottoman territories. This region, where tobacco production is made, has developed over time and has become one of the leading places in tobacco and tobacco business. With the increase in the production rate of tobacco plant in the province center, village and towns in the 19th century, the tobacco sector has brought economic benefits to the local people. Established in 1883, Regie Administration is headquartered in Istanbul. In the Vilayet of Hudâvendigâr, which is located within the tobacco production areas, civil servants offices were established in order to monitor the operation of the company. In this study, the importance of tobacco production for the province and the practices of Reji Company in the Vilayet of Hudâvendigâr were evaluated within the context of producers, consumers and companies during the period until the concession period of 30 years. Although a lot of research has been done on the Regie, there is no independent study on the Hudâvendigâr Province. The main purpose of the thesis is to evaluate the local production of tobacco production and the practices of the Regie in the light of the documents in the Sâlnâmes of Hudâvendigâr Vilâyet and the Ottoman Archives.Keywords: Duhân, Bursa, Agriculture, Tekel, Duyûn-ı Umûmiyye, Farmer. 139
- Published
- 2019
5. 19. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin Doğu Karadeniz limanlarındaki ticari faaliyetler
- Author
-
Aydin, Yunus Emre, Çiftçi, Cafer, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı., Çiftci, Cafer, and Tarih Ana Bilim Dalı
- Subjects
Tarih ,Ports ,Doğu Karadeniz ,İskele ,History ,Giresun ,Eastern Black Sea region ,Piers ,Ottoman State ,Ticaret ,Port ,Rize ,Eastern black sea ,Trade ,Pier ,Liman ,Trabzon ,Merchandising ,Ottoman Period - Abstract
Türkiye'nin Doğu Karadeniz sahası, coğrafi koşulların etkisiyle birçok liman ve iskeleye sahiptir. Bu bölge 1461'de Fatih Sultan Mehmed'in Trabzon'u fethiyle beraber Osmanlı idaresine girmiştir. Bu tarihten sonra Karadeniz bir Türk Gölü haline getirilmiş ve bölgede ticarete uzun bir süre sadece Türk gemileriyle yapılabilmiştir. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasına kadar süren bu dönem, bu tarihte Rusya'nın Karadeniz'de ticaret izni almasıyla bozulmaya başlamıştır. Ruslardan sonra Avusturya, İngiltere ve Fransa da kendi gemileriyle Karadeniz'de ticaret izni almıştır. Dönemin büyük Avrupa devletlerini takiben İspanya, Hollanda, İsveç vb. devletler de Karadeniz'de ticaret yapmak için ahitname almayı başarmışlardır. Bu tarihten sonra bölge limanlarında büyük bir ticari hareketlilik başlamıştır. Özellikle 1829 Edirne Antlaşmasından sonra Karadeniz'in bütün devletlerin ticaret gemilerine kayıtsız şartsız açılmasıyla bu ticaret daha da artmış bölgede Trabzon, Giresun ve Rize gibi büyük limanların yanında iskele diyebileceğimiz Tirebolu, Akçaabat, Sürmene ve Hopa gibi yerlerde de bir ticaret hacmi oluşmuştur. Doğu Karadeniz liman ticaretindeki en önemli noktalardan biri de bu bölge İran'ın dış dünyaya açılan kapısı konumundaydı. İran mallar Trabzon limanı üzerinden ihraç ediliyor ayrıca İran'a gidecek birçok ithal mal da Trabzon limanına geliyordu. Bu çalışma, 19. yüzyılda özellikle 1830 tarihinden sonra bu bölgedeki liman ve iskelelerdeki ticari faaliyetleri açıklamaya çalışan bir incelemedir. Eastern Black Sea region has many ports and piers thanks to geographical conditions. This region became a part of Ottoman Empire with conquest of Trabzon by Fatih Sultan Mehmed in 1461. After the conquest, Black Sea became a `Turkish Lake` and merchandising was carried out only by Turkish ships for a long time. This perioad lasted until the Treaty of Kucuk Kaynarca in 1774, when Russia got permission for merchandising in Black Sea. Following Russia; Austria, England and France got their permission for merchandising in Black Sea. After the big European countries, other states like Spain, Netherland and Sweeden managed to get their treaty for this region. With all these happening, the merchandisingin region went intense levels. Especially after the Edirne Treaty in 1829, Black Sea was opened to the ships off all countries and merchandising increased substantially not only in big ports ot Trabzon, Giresun, Rize but also in piers of Tirebolu, Akçaabat, Sürmene and Hopa. One of the most vital point of Eastern Black sea region is that was the key point of Iran opening to outer world. Export and import of Iran were carried through Trabzon. This study is an analysis that focuses on the commercial activities in ports and piers of this region in 19th century especialy after 1830. 192
- Published
- 2016
6. 19.yüzyılda Kalas (Galati) İskelesi
- Author
-
Süt, Hadis, Çiftçi, Cafer, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı., Çiftci, Cafer, and Tarih Ana Bilim Dalı
- Subjects
Tarih ,Ottomans ,İskele ,River ,History ,Piers ,Kalas ,Danube River ,Romania ,Tuna ,Galati ,Galatia ,Rivers ,Modern Times ,Ottoman ,Harbour ,Nehir ,Osmanlı ,Danube ,19. century - Abstract
Kalas (Galati) Osmanlı arşiv belgelerinde kasaba olarak geçmektedir. Romanya'da, aşağı Tuna nehri sahilinin sol tarafında, Bükreş'in kuzeydoğusunda yer alır. Kasaba Seret (Siretu) nehrinin Tuna'ya döküldüğü yerde bulunur. Aynı isimle bir limanı vardır. 19. yüzyılda kalas'ın idari yapısı dönemin idarecileri tarafından hazırlanan nizamnamelerle şekillenmiştir. Kalas'ın idaresinde etkili olan kurum şehbenderhanelerdi. Kalas; Avrupa komisyonunun Tuna Nehri üzerinde oluşturduğu idarenin merkeziydi. Kalas 19. yüzyılın son çeyreğinde yaşanan kolera salgınında ciddi kayıplar vermiştir. Boğdan'a bağlı bir kaza olan Kalas, Eflak ve Boğdan'ın, Tuna civarındaki üretim bölgelerinin hububatını ihraç eden en önemli iskeledir. Kalas'ın, Tuna'nın Karadenize dökülen ağzında yer alan Sünne limanıyla büyük çapta bir ticareti vardı. Avusturya ve İngiltere'nin Kalas'ın ticaretinde önemli bir hakimiyeti görülmektedir. Özellikle Avusturya gemi taşımacılığında söz sahibiydi. Kalas 19.yüzyıl azınlık isyanlarından etkilenmiş, Rumlar ve Ermenilerin çalışmalarına sahne olmuştur. Rusya'nın Kalas'taki bu hareketlenmelere destek vererek hakimiyet kurmaya çalıştığı görülmektedir. Rusya'nın Kırım savaşı ve 1877-1878 Osmanlı Rus savaşları öncesi Kalas'taki çalışmaları hakimiyet kurma çabasının sonuçlarıydı.Bu çalışmada Tuna Nehri üzerinde bulunan Kalas iskelesinin 19.yüzyılda sahip olduğu idari ve ticari konumu açıklanmaya çalışılmıştır.Anahtar Sözcükler Osmanlı İskele Nehir Kalas Tuna Galati has been mentioned as a town in Otoman archives.It is located at the left side of down the river Danube and in northeast of Bucharest in Romania. The town is located in where river Siret flows into river Danube. It has a harbour with the same name. In the 19th century, administrative structure was organized with regulations prepared by administrators. The organizations which have a impact on the administration of Galati were the embassies.Galati was the center of the administration that European Comission assembled on river Danube. Galati, had serious losses because of cholera epidemic in the last quarter of the 19th century. Galati as a town connected to Moldavia, was the most important port of Wallachia and Moldavia which had exported cereals of the production regions around river Tuna. Galati used to have a large amount of trade with harbour Sulina in where river Danube flows into Black Sea. It is obviously seen that Austria and England had an important dominance on the trade of Galati. Especially Austria used to have influence on shipping.Galati was affected by the minority riots in the 19th century, and had witness to activities of Greeks and Armenians. It is seen that Russia had tried to provide a domination supporting these activities in Galati. The attempts of Russia in Galati before Crimea war and 1877-1878 Ottoman - Russian wars, were the results of effort of establishing dominance.In this study, it is intended to explain the administrative and commercial situation of harbour Galati located on the river Danube in the 19th century.Keyword Ottoman Harbour River Galati Danube 108
- Published
- 2015
7. Tarihsel süreci ve işleyişi çerçevesinde Bursa Hamidiye Gurebâ Hastanesi
- Author
-
Karaaslan, Yusuf Ziya, Çiftci, Cafer, Tarih Ana Bilim Dalı, Çiftçi, Cafer, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı.
- Subjects
Tarih ,Poors ,History ,Bursa ,Bursa Hamidiye Gureba Hospital ,II. Abdülhamid ,Historical development ,Halk sağlığı ,Ottoman State ,Sağlık ,Abdülhamid II ,Community health care ,Ahmed Vefik Pasha ,Hospitals ,Health services ,Gurebâ ,Ahmed Vefik Paşa ,Hospital ,Health ,Modern Times ,Hastane ,Modernleşme ,Ottoman Period ,Modernization - Abstract
Osmanlı Devleti 19. yüzyılda, özellikle 3 Kasım 1839 tarihinde ilan edilen Gülhane Hatt-ı Hümayûnu (Tanzimat Fermanı) sonrasında önemli bir değişim sürecine girmiştir. Bu dönemde sağlık alanında da modernleşmeye gidilmiş, bu kapsamda çeşitli hastaneler inşa edilmiştir. Bu yıllarda `Gurebâ` ismiyle anılan hastaneler yapılmış, bunları Sultan II. Abdülhamid döneminde inşa edilen ve adına `Hamidiye Hastaneleri` denilen hastaneler izlemiştir. Bursa Hamidiye Gurebâ Hastanesi, yenileşme çabalarının neredeyse her alana yansıdığı bir dönemde Bursa kentinin modernize edilmesi ve şehir ahalisine daha iyi sağlık hizmeti sunulması amacıyla kurulmuştur. Bu çalışma Osmanlı Devleti'nin son döneminde sağlık alanında gerçekleştirilen reformlar bağlamında bu devletin 19. yüzyıldaki sağlık teşkilatlanması ile bu süreçte kurulan Bursa Hamidiye Gurebâ Hastanesi'nin tarihsel gelişimi ve yapılanması üzerine bir incelemedir.Anahtar Sözcükler: Modernleşme, sağlık, II. Abdülhamid, hastane, halk sağlığı, gurebâ, Ahmed Vefik Paşa, Bursa. In the 19th century, the Ottoman Empire had been through an important process of transformation, particularly after Gülhane Hatt-ı Hümayûnu (the Imperial Edict of Gülhane) which was announced in November 3rd, 1839. In this period, the field of health has also been put through reformation, and numerous new hospitals were built within this context. In this years, the hospitals were names as `Gurebâ` established and these were followed by new hospitals named as `Hamidiye Hospitals` during the reign of Abhdulhamid II. Bursa Hamidiye Gurebâ Hospital was established at a date when modernization efforts made an effect on almost every field, and aimed at modernization of the city of Bursa and delivering better health services to the city dwellers. This study is a research on health organization in 19th century of Ottoman Empire as part of reforms which were made in the field of health in the last period of the State and historical process and organization of Bursa Hamidiye Gurebâ Hospital founded in that period.Keywords: Modernization, health, Abdülhamid II, hospital, community health care, poors, Ahmed Vefik Pasha, Bursa. 142
- Published
- 2015
8. Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu ve idaresi
- Author
-
Odabaşi, Necmi, Çiftçi, Cafer, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı., Çiftci, Cafer, and Tarih Ana Bilim Dalı
- Subjects
Tarih ,History ,Ciftlikât-ı Hümâyûn of the mihalic ,Tarım ,Bursa ,Ottoman State ,Agriculture ,Emlâk-ı hümâyûn ,Real estate ,Sultan’s treasury ,Animal husbandry ,Hazine-i hassa ,Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu ,Emlâk-ı şâhâne ,Ottoman ,Osmanlı ,Çiftlikat-ı hümayunlar ,Hayvancılık ,Sultan’s estate - Abstract
Osmanlı Devleti'nde `çiftlikât-ı hümâyûn` tabiri, 19. yüzyılda havass-ı hümâyûnların Maliye Nezâreti'ne devredilmesi sonrası padişahların elinde kalan topraklar için kullanılmıştır. Çiftlikât-ı hümâyûnların kuruluş tarihi net olarak bilinmemekle beraber Tanzimat Dönemi'nde ortaya çıktığı belirtilebilir. Hazine-i Hassa Nezâreti'ne bağlı bulunan Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu, ilk dönemlerden itibaren padişahın mülkü sayılan Emlâk-i Kadime arasında gösterilmektedir. II. Meşrutiyet Dönemi'nde sonradan Hazine-i Hassa'ya dâhil edilen Emlâk-i Müdevvere olarak tabir edilen emlâk ve topraklar Maliye Hazinesi'ne devredilmiştir. Emlâk-i Kadime olarak tabir edilen Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu ise genel müdürlüğe dönüşen Hazine-i Hassa'ya bağlı kalan birkaç mülk içinde yer almıştır.Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu, önceki dönemlerden itibaren Osmanlı sarayının et ve süt ürünleri ihtiyacının karşılanmasında önemli bir görev üstlenmiştir. 19. yüzyılda ise Osmanlı Devleti'nde hayvancılığın ıslahı noktasında önemli bir merkez olarak kullanılmıştır. Özellikle merinos yetiştiriciliği, at ve sığır yetiştiriciliği noktasında önemli bir misyon üstlenmiştir. Ve bu özelliği, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte kurulan Karacabey Harası'nın ve günümüzde TİGEM'e bağlı Karacabey Tarım İşletmesi'nin kurulmasında ve hayvancılık alanında önemli girişimlerde bulunulmasına zemin hazırlamıştır. Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu hayvancılık alanında ıslah çalışmalarının yanısıra muhacirlerin iskânı, çiftliğe ait toprakların tarıma açılması ve tarım faaliyetlerinin geliştirilmesi noktasında da önemli görevler üstlenmiştir. Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu, Osmanlı Devleti'nin 19. yüzyılda kurumsallaşma çalışmalarının anlaşılmasında, Osmanlı toprak sisteminde meydana gelen değişimlere ve padişahlık makamına ait gelir kalemlerinin anlaşılmasına önemli katkılar sağlayan bir kurumdur. Ayrıca Osmanlı'da memur ve işçilere verilen ücretler, bunlara sağlanan imkânların anlaşılmasına da yardımcı olmaktadır.Anahtar Sözcükler: Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu, Osmanlı, tarım, hayvancılık, emlâk-ı hümâyûn, emlâk-ı şâhâne, hazine-i hassa, Bursa. We see that in the Ottoman Empire, the term `çiftlikât-i hümâyûn (Imperial Farms)` was used for the lands which Sultan's had after the `havass-i hümayun` handed over to the Ministry of Finance in the 19th century. Although the founding date of çiftlikât-i hümâyûn (imperial farms) is not known, it is guessed that çiftlikât-i hümâyûn is emerged during the Tanzimat Period. Çiftlikât-i Hümâyûn of the Mihaliç which was a property of the Ministry of Imparial Treasury had been seen from the earlist times as a protery of Sultan's. Estates and lands which were included in the Imperial Treasury and called as real estates (emlâk-i müdevvere) were handed over to the Finance Treasury. Çiftlikât-i Hümâyûn of the Mihaliç, which is referred as ancient estates, became a property of Imperial Treasury which was turned to a head office later. Çiftlikât-i Hümâyûn of the Mihaliç played important roles from previous periods, meeting Ottoman Palace's the needs of meat and dairy products. During the 19th century, it was used as an important center for improvement of livestock breeding. It undertook a mission especially in merino, horse and cattle breeding. At this feature paved the way for founding of Karacabey Hara, Karacabey Management which was affiliated with TİGEM and enterprises in livestock breeding. Beside livestock breeding played important roles on the fields of settlements of emigrants, reclamation of lands for farming and improvement on agricultural activities. It contributed to get information about Ottoman Empire's Institutionalization process in 19th century and changings in the Ottoman Land System. Furthermore, it gives a lot of information about salaries of workers and facilities which were given them.Keywords: Çiftlikât-ı Hümâyûn of the Mihalic, Ottoman, agriculture, animal husbandry, sultan's estate, sultan's treasury, Bursa. 391
- Published
- 2014
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.