Search

© 2020, Iranian Institute of Research and Development in Chemical Industries. All rights reserved.Software evaluation and selection have begun to be addressed as a topic title along with the fact that microcomputers and then personal computers have become widespread and have been used in the operations of businesses. In this study, it was focused on the selection of software for identifying the physical effect distances of the explosion, fire and toxic emission, which is an important need for industrial institutions containing, using or storing hazardous chemicals. The evaluation and selection of software for the Hazard Analysis and Consequence Modeling (HACM) of potential accidents was studied at first. In means of methodology, questionnaires consisting of original questions were applied to the experts. The results obtained from questionnaires according to the Likert scale, were converted into Analytical Hierarchy Process (AHP) suggestion matrices. In this way the inconsistency problem in the pairwise comparison matrices were eliminated. As a result, evaluation and selection were made among the HACM softwares.

Technological developments aim to make our lives easier and to improve our quality of life. The hospitals in which the Health Services are provided, need to adapt to the developing technologies to provide better services as they have a direct impact on the quality of life of the people. The aim of this study is to propose a model for the use of the Internet of Things (IoT), the effect of which has been demonstrated on the health sector, in the improvement of the health services provided in hospitals by using Quality Function Deployment management in order to follow a systematic way. Customer needs are determined by expert team consultancy with a scale prepared with the help of Servqual scale, technical requirements are presented that can be suggested within the scope of the Internet of Things and the Quality Function Deployment method is applied. When the Quality House emerging in the study is analyzed, it is seen that the technical requirements with the highest technical importance are: “Establishing a warning system for health units with Wireless Body Sensors”, “Health counseling over the Internet and mobile applications” and “Increasing the number of wireless access points”., Teknolojik gelişmeler yaşam kalitemizi arttırmak ve hayatımızı kolaylaştırmak amacı taşımaktadır. Sağlık Hizmetleri’nin sunulduğu hastanelerin daha iyi hizmetler sunması ve insanların yaşam kalitesine doğrudan etki etmesi sebebi ile gelişen teknolojilere adapte olması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı sistematik bir yol izlenebilmesi için Kalite Fonksiyonu Göçerimi yönetimi kullanılarak, sağlık sektörüne etkisi ortaya konulan Nesnelerin İnterneti (IoT)’nin hastanelerde sunulan sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesinde kullanılabilmesi için bir model önerisi sunmaktır. Müşteri ihtiyaçları Servqual ölçeği yardımı ile hazırlanan bir ölçek ile uzman ekip danışmanlığı tarafından belirlenmiş, bu ihtiyaçlara Nesnelerin İnterneti kapsamında önerilebilecek teknik gereksinimler sunulmuş ve Kalite Fonksiyonu Göçerimi yöntemi uygulanmıştır. Çalışmada ortaya çıkan Kalite Evi incelendiğinde sırasıyla en yüksek teknik önem derecesine sahip teknik gereksinimlerin ;“Kablosuz Vücut Algılayıcıları ile sağlık birimlerine uyarı sistemi oluşturulması”, “İnternet ve mobil uygulamalar üzerinden sağlık danışmanlığı” ve “Kablosuz erişim noktası sayısının arttırılması” olduğu görülmektedir.

Gelişmekte olan bilgi ve iletişim teknolojileri günlük yaşamımızda vazgeçemediğimiz araçlar haline dönüşmektedir. Bilgi sistem arayüzleriyle son kullanıcı karşısına çıkan uygulamalar, mümkün olduğunca fazlaca veriyi yakalamak ve saklamaktadırlar. Müşteri beklentilerini karşılayarak muhtemel kayıpları önlemek iyi bir strateji iken bu teknolojileri kullananlar, kişi ve kurumlardan elde ettikleri bilgilerin güvenliği konusunda da sorumludurlar. Müşteri ilişkilerinin yoğun olduğu bankacılık sektöründe bahsedilen kullanıcılara dahildir. Bilgilerin etkin bir şekilde korunabilmesi için “Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi” kurulması ve kullanılması, akılcı bir yaklaşım olacaktır. Günümüzde bilgi güvenliği kadar önemli bir diğer konu da iş sürekliliği olduğu düşülmektedir. Bankalar gerçekleştirdikleri işlemlerin önemi sebebiyle, iş sürekliliğinin sağlanması gereken kurumlar arasında önde gelirler. Bankaların yaşayacağı iş kesintileri hem bankalara hem müşterilere hem de ülkemize büyük zararlara yol açmaktadır. Bilgi güvenliği yönetiminde de olduğu gibi etkin bir “İş Sürekliliği Yönetim Sistemine” sahip olmayan bankalar hem yasal (kanuni) hem de itibari olarak büyük zararlara uğramaktadır. COVID19 pandemi nedeniyle yaşadığımız zorunlu ve hızla dijital dönüşüm sürecinde, bahsedilen konu başlıklarının önemi göz ardı edilmemelidir. Bu çalışmada ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Standardı ve ISO 22301 Toplumsal Güvenlik ve İş Sürekliliği Yönetim Sistemi Standardının bankacılık sektöründe uygulanması ve sonuçları tartışılmıştır. Sonuçta bankaların “Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi” ve “İş Sürekliliği Yönetim Sistem”lerini kurarken dikkate alabilecekleri hususlar sunulmuştur.

Konut alımı sadece ekonomik parametrelerle değerlendirilemeyecek kadar karmaşık bir konudur. Yaşam kalitesini ve toplumun sürdürülebilirliğini arttırmak için konutun çevresel ve sosyal sürdürülebilirliği de dikkate alınmalıdır. Bu çalışma, hane halkı refah düzeyini etkileyen ekonomik, çevresel ve sosyal kriterleri dikkate alarak farklı yerleşim yerlerinin alım gücünün sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesinde bir metodolojinin uygulanmasını ele almaktadır. Konusunda uzman kişilere yapılan anketlerden elde edilen verilere dayanarak Türkiye’de seçilen 5 alternatif il, Çok Kriterli Karar Verme Tekniklerinden (ÇKKV); düzeltilmiş AHP (Revised Analytic Hirarchy Process), TOPSİS (Technique for Order Preference by Similitarity to Ideal Solution), COPRAS (COmplex PRoportional ASsessment) ve ELECTRE ((ELemination and Choice Translating Reality English) uygulamaları ile kıyaslanmıştır., Housing affordability, a very sophisticated issue, cannot be limited to the economic parameters. Environmental and social sustainability of housing also deserves importance so as to enhance life standarts and maintain sustainability of societies. This study, therefore, focuses on the evaluation of the affordability of different settlements by taking economic, environmental and social criteria affecting the welfare of household level. Upon debates with area specialists selected 5 alternative cities in Turkey and also criteria to be applied in the evaluation process of these alternatives have been determined. Based on the data collated from surveys among Multiple Critea Decision Making methods, the following methods namely Revised AHP, TOPSIS, COPRAS and ELECTRE are utilised to make evaluation.

Konut satın alımı sadece ekonomik parametrelerle değerlendirilemeyecek kadar karmaşık bir konudur. Yaşam kalitesini ve toplumun sürdürülebilirliğini arttırmak için konutun çevresel ve sosyal sürdürülebilirliği de dikkate alınmalıdır. Bu çalışma, hanehalkı refah düzeyini etkileyen ekonomik, çevresel ve sosyal kriterleri dikkate alarak farklı yerleşim yerlerinin alım gücünün sürdürülebilirliğini çok kriterli karar verme yaklaşımlarıyla değerlendirmektedir. Konusunda uzman kişilere yapılan görüşmeler neticesinde alternatif il ve bu alternatiflerin değerlendirilmesinde kullanılacak olan kriterler belirlenmiştir. Anketlerden elde edilen verilerden ağırlıklar hesaplanmış ve sonrasında Çok Kriterli Karar Verme tekniklerinden Düzeltilmiş AHP, TOPSIS, COPRAS ve ELECTRE yöntemleri kullanılarak karşılaştırmalı değerlendirme yapılmıştır Housing affordability, a very sophisticated issue, cannot be limited to the economic parameters. Environmental and social sustainability of housing also deserves importance so as to enhance life standards and maintain sustainability of societies. This study, therefore, focuses on the evaluation of the affordability of different settlements using multiple criteria decision making methods by taking economic, environmental and social criteria affecting the welfare of household level. Upon debates with area specialists alternative cities and also criteria to be applied in the evaluation process of these alternatives have been determined. Based on the data collated from surveys among Multiple Criteria Decision Making methods, the following methods namely Revised AHP, TOPSIS, COPRAS and ELECTRE are utilised comparatively to make an evaluation.

İş kazaları neticesinde oluşan gerek maddi gerekse manevi kayıplar, sanayide meydana gelenüretim artışına bağlı olarak gün geçtikçe artmaktadır. Bu durumu örneklendirmek gerekirseSosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayınlanan İstatistik Yıllıklarına göre 2016 yılında286.068 iş kazası olmuş, bu iş kazaları sonucunda 1.405 çalışan hayatını kaybetmiştir. Birsonraki yıl olan 2017 yılında ise toplam 359.653 kişi iş kazasına uğramış ve bu kazalarda1.633 çalışan hayatını kaybetmiştir. Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği kavramınınhayatımızdaki önemi her geçen gün katlanarak artmaktadır. Bu durumda yapılması gereken,geçmiş tecrübelerden yararlanarak gelecekte meydana gelebilecek durumları öngörmeyeçalışmak ve alınması gereken teknik tedbirleri doğru bir şekilde seçebilmektir. Fakat geçmiştecrübelerden yararlanması aşamasında çok büyük boyutlardaki veriler arasından doğru veişe yarar bilgileri tercih etmek her zaman mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla, kullanılanveriler arasından önemli bilgilerin çıkarılması için analiz edilmesi kritik önem arzetmektedir. 2016 ve 2017 yılları arasında gerçekleşen iş kazalarına ilişkin verilerkullanılarak, iş kazalarının sebeplerinin tespitine yönelik güncel bir bakış sunan buçalışmada, iş kazaları ciddi ve hafif kazalar olarak sınıflandırılarak sebepleri üzerinde çeşitlideğişkenler sorgulanmış ve veri madenciliği yöntemleri ile analiz edilmiştir. As a result of the work accidents, both the material and spiritual losses are increasing day byday with the impact of the increasing in the industrial production. To illustrate this situation,according to the Statistical Annuals published by the Social Security Institution, 286.068work accidents occurred in 2016 and 1.405 employees lost their lives in these workaccidents. In the next year, 359.653 work accidents occurred in 2017 and 1.633 employeeslost their lives in these work accidents. Therefore, the importance of the concept ofoccupational health and safety in our lives increases day by day. In this case, what should bedone is to try to predict the future situations by taking advantage of past experiences and tochoose the true technical measures to be taken. However, it is not always possible to choosethe true and useful information from very large data in the stage of benefiting from pastexperiences. Therefore, it is critical to analyze the data to extract important information fromthe big data. This paper presents a current overview of the causes of occupational accidentsusing data on occupational accidents which occurred in between 2016 and 2017. Theoccupational accidents which was classified as serious or light accidents were questionedand analyzed by the data mining methods.

Hava taşımacılığı talebindeki değişim ve hava ulaşımına olan talebin yıldan yıla büyük artışlar göstermesi, havalimanının artan talebi karşılamada zorlanması havalimanı sistemini daha da karmaşık hale getirmektedir. Bu nedenle; havalimanlarının yerleşimi, kapasitesi ve beklenen büyüme gibi konularının değerlendirilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu çalışmadaAnkara ilinde mevcut durumda sivil hava trafiğine hizmet veren Esenboğa Havalimanının yanı sıra ikinci bir havalimanı potansiyeli değerlendirilmektedir. Literatür taraması ve uzmanlarla yapılan görüşmeler sonrasında belirlenen kriterleruzman anketleri ileağırlıklandırılmıştır. Anketlerden elde edilen verilere dayanarak çok kriterli karar verme tekniklerinden (ÇKKV); AHP, TOPSIS, WSM ve ELECTRE yöntemleri kullanılarak değerlendirme yapılmış ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. ÇKKV yöntemi değerlendirmesiyle yıllık 24 milyon yolcu trafiğine ulaşılıncaya kadar Ankara ilinin hava ulaşım talebini tek havalimanı sistemi ile karşılayabildiği bu nedenle tüm kapasite artırıcı faaliyetlerin Esenboğa Havalimanı üzerinde yoğunlaştırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ankara ilinin hava ulaşım talebinin gelişim trendine göre ilerleyen dönemlerde yeniden değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Changes in increasing demand for air transport from year to year forced airports to meet the demand and makes airport system more complicated. Therefore; it becomes compulsory to assess the issues such as location and capacity of airports and expected growth. In this study, a second airport potential is evaluated in addition to Esenboğa Airport, which currently serves civil air traffic in Ankara. Following the literature review and interviews with experts, the criteria were weighted by expert questionnaires. Based on the data obtained from the questionnaires, the multi-criteria decision-making techniques (MCDM) such as AHP, TOPSIS, WSM and ELECTRE methods were evaluated and the results were compared. It was concluded that according to the MCDM method, 24 million passenger traffic per year, Ankara could meet the air transportation demand with the single airport system and therefore all capacity building activities should be concentrated on the Esenboğa Airport. It is thought that the study can be evaluated again in the following periods, according to the trend of air transportation demand for Ankara.

As the methods of data collection and analysis evolve, they are developed in ways that can transform this data into intended results. For this purpose, it is necessary to draw a road map of the work to be done with planning and to reach the aimed result. In this study, a plan was made for the selected web site and the results were gathered within this plan and a result that can give an idea about the changes needed to reach the goals by using the appropriate models together. Editor: H. Kemal İlter, Ankara Yıldırım Beyazıt University, Turkey Received: August 19, 2018, Accepted: October 18, 2018, Published: November 10, 2018 Copyright: © 2018 IMISC Şayan Çetinyokuş. This is an open-access article distributed under the terms of the Creative Commons Attribution License, which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original author and source are credited.

The web has to grow,interpret and analyze with each passing day.This has led to the emergence of the field of web usage mining. The methods, developed in this area, are trying to pre-process and analyze the server log files. Instead of this method, this study proposes Google Analytics integrated model for obtain data and develops an application that accelerates this process. The comparative results of the methods are included in the study. Editor: H. Kemal İlter, Ankara Yıldırım Beyazıt University, Turkey Received: August 19, 2018, Accepted: October 18, 2018, Published: November 10, 2018 Copyright: © 2018 IMISC Şayan, Çetinyokuş. This is an open-access article distributed under the terms of the Creative Commons Attribution License, which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original author and source are credited.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte üretilen veri miktarı ve verinin barındırdığı bilginin değeri devamlı artmaktadır. Bu artış beraberinde verinin analiz edilebileceği veri ambarı mimarisini oluşturmayı zorunlu kılmıştır. Standard bir veri ambarı mimarisinde, veri belirli aralıklarda operasyonel sistemlerden çıkartılıp, dönüşüme tabi tutulur, temizlenir ve veri ambarına yüklenir. Ancak gün geçtikçe, güncel veri ambarına olan ihtiyaç artmış ve bu konuyla ilgili bir sürü araştırma yapılmıştır. Bu çalışma kapsamında veri ambarı konsepti hakkında bilgi verilmiş, veri ambarını oluşturan katmanlar tanımlanmış ve veri aktarımının öneminden bahsedilmiştir. Literatür araştırması kısmında, güncel veri ambarı mimarisinin hedeflendiği çalışmalar filtrelenmiş ve veri aktarımı için 2 farklı temel yöntemin kullanıldığı tespit edilmiştir. ETL (Çek Dönüştür Yükle) / ELT (Çek Yükle Dönüştür) yöntemlerinin detaylı tanımlamaları yapılmıştır. Yapılmış olan uygulamada, bu iki yöntemin belirli bir senaryoya göre veri aktarım süreleri test edilmiş ve sonuçlarının değerlendirilmesi yapılmıştır. Çıkan sonuçlara göre Çek Yükle Dönüştür yönteminin Çek Dönüştür Yükle yöntemine göre daha hızlı olduğu tespit edilmiş, güncel veri ambarı mimarisi oluşumunda önemli bir role sahip olabileceğine değinilmiştir. Along with the development of technology, the amount of data produced and the value of the information it contains are continuously increasing. With this increase, the data warehouse architecture, in which the data can be analyzed, has begun to be formed. In a typical data warehouse architecture, data is periodically extracted from operational systems, transformed, cleaned, and loaded into the data warehouse. However, as time went on, the need for up-to-date data warehouses increased, and a lot of researches have been done on this subject. In this study, information about data warehouse concept is given, layers forming data warehouse are defined and the importance of data transfer is mentioned. In the literature survey, the studies targeted by the current data warehouse architecture have been filtered and it has been found that 2 different basic methods are used for data transfer. Detailed descriptions of the ETL (Extract Transform Load) / ELT (Extract Load Transform) methods have been made. In the application, the data transfer times of these two different methods are tested with respect to a specific scenario and the results are evaluated. According to the results, it has been determined that the Extract Transform Load method is faster than the Extract Load Transform method, and it is mentioned that Extract Load Transform might have a more important role within the current data warehouse architecture.

Bilgi teknolojileri kullanarak rekabet avantajı sağlanmak istenmesi ve bilginin gün geçtikçe değer kazanması, şirketleri verilerini en uygun şekilde analiz ederek bilgiye dönüştürmeye yöneltmiştir. Bu durum günümüzde önemini artırmaya devam eden İş Zekası (Business Intelligence-BI) ürünlerinin organizasyonlardaki yerini genişletmiştir. İş zekası, bir işletmenin ticari ve ekonomik durumunu daha iyi anlayabilmesi için gerekli olan teknikler, uygulamalar ve çalışmalardaki deneyimi kapsamaktadır. Çeşitli zaman dilimlerinde alınan kararlar, işletmelerin rakiplerine oranla daha başarılı ve bu başarıyı sürdürebilir olmalarında önemli bir etken olmuştur. İş zekası ürünlerinin mutlak katkısının yanı sıra; işletmelerin yapısına ve faaliyetlerine uygun ürünlere karar verilip satın alınması organizasyonun çalışmalarını ve ilerleyen süreci olumlu yönde derinden etkilemektedir. Pazarda mevcut iş zekası yazılımlarından, kurum için daha uygun olanın belirlenmesi, başarıda süreklilik için büyük önem arz etmektedir. İş zekası yazılımı seçimi öncesinde işletmeye uygun farklı yazılımları tanımak ve incelemek de oldukça önemlidir. Bu sebeple de seçim sürecine destek olmak amacıyla farklı alternatiflerin özelliklerinin kıyaslanabileceği verilere ihtiyaç vardır. Bu hizmeti sağlamak amacıyla, iş zekası alanında uzman ve bağımsız danışmanlık firmaları veri toplayarak periyodik raporlar yayınlamaktadırlar. İş zekası araştırması (BI SURVEY) anket değerlendirme raporları, bu alanda seçim sürecini etkileyen, güvenilir ve en geniş yelpazeye sahip raporlardır. Alternatif ve kriter sayısının fazla olduğu bir karar verme problemi olarak karşımıza çıkan bu süreçte, BI SURVEY 7 raporu yazılım grupları özet verileri CRITIC ve TOPSIS yöntemleri kullanılarak değerlendirilmiştir.

Lots of evaluations in work life are made under uncertain conditions and conventional databases that do not have effective records; users could not always have the information they need. Moreover, usage of crisp value criteria in queries makes impossible to have the records that very close to provide query criteria. Because of these reasons, in the receiving information from a database, creation of queries that increase significant results and define as possible as same information for all users is gaining importance. In this study, solution of the identification problem of communication (base) stations operating out of residential areas which already installed in our country is aimed. Usage of fuzzy queries in classical databases method taken into consideration to improve a method to solve the stated problem for examined enterprise in this context. By using fuzzy queries in related database with an interface in the frame of identified rules and assumptions, the reporting and evaluation of the results are proved.

Ülke ekonomisini ayakta tutan işletmelerin verimliliğinde, yetişmiş personel istihdamı ve yönetimi önemli bir yer tutmaktadır. İşletmelerin verimliliği, çalışan personelin verimliliğini artırmakla mümkün olur. Personel verimliliği, uygun işe, uygun personelin seçimi ile artırılabilir. İlgili personelin işe atanmasında; demografik özelliklerin yanısıra, kişinin işle ilgili tecrübesi, ofis makinaları kullanım bilgisi, bilgisayar yazılımı kullanım bilgisi vb. özellikler önemli kriterlerdir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de bu verileri barındıran İnsan Kaynakları Bilgi Sistemleri(İKBS) yaygın halde kullanılmaktadır. Bu sistemler Veri tabanı yönetim sistemlerini kullanmaktadırlar. Veri tabanı yönetim sistemleri ile standart, doğru ve güncel veri sağlanabilmektedir. Bu sistem üzerinde çalışan İKBS’ nin kullanımıyla da bilgiye kolay ve hızlı erişilecektir. Bu çalışmada; işletmelerin etkinliğini ve verimliliğini artırmak amacıyla, personelin özellikleri dikkate alınarak, İşe uygun Personelin seçimini yapan bir Uzman Sistem(US) geliştirilmiştir. Önerilen sistem yapay zekâ tekniklerini kullanarak mevcut İşe uygun Personel seçimini yapmaktadır.

Bilgisayar teknolojilerindeki gelişmeler, üretilen bilgi miktarlarında ve veri tabanı sistemlerinin hacminde artış meydana getirmiştir. Veri tabanlarında saklı tutulan, yararlı olma potansiyeline sahip verilerin keşfedilerek anlamlı örüntülerin ortaya çıkarılması, veri madenciliği kavramıyla ifade edilmektedir. Karar ağaçları, sınıflandırma ve tahmin için sıkça kullanılan veri madenciliği yaklaşımlarından biridir. Bu çalışmada, bilgisayar ve internet güvenliği üzerine anket düzenlenmiş olup, karar ağaçları kullanılarak farklı demografik özellikteki kişiler için çıkarım yapılması hedeflenmiştir., Developments in computer technologies caused increase in amount of information generated and volume of database systems. By discovering data kept stored in databases as ones having beneficial use potential and creation of meaningful patterns is expressed with the concept of data mining. Decision trees are one of the data mining approaches widely used for classification and forecasting. In this study, a survey was taken on computer and internet security and it was aimed to make an inference for people have different demographic characteristics by using decision trees.

Managers spend the most of their times to making decisions. Making correct and consistent decision, depend on producing required information. This is possible by constructing the information systems. Decision support systems (DSS) is an Information system and provide the support to the decision makers for especially decisions with high degree of uncertainity by using analytical model(s). In this study, A DSS producing the alternative situations for a financial adviser or financial technicians is developed., Yöneticiler, zamanlarının büyük bir çoğunluğunu karar almak için harcamaktadırlar. Doğru ve tutarlı kararların alınabilmesi, o kararların alınabilmesi için gerekli olan bilgilerin üretilmesi ihtiyacını doğurur. Bu da bilgi sistemlerinin tasarlanmasıyla mümkündür. Karar destek sistemleri (KDS) bir bilgi sistemi olup, özellikle belirsizlik seviyesi yüksek olan kararlar için analitik model(ler) kullanarak karar vericiye destek sağlayan sistemler olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, bir finansal danışmanın yada teknik analistin, portföy analizi yapabilmesi için alacağıpozisyonlarla ilgili alternatif durumları üreten bir KDS geliştirilmiştir.

Günümüz veri tabanlarında büyük hacimli veriler yönetilebilmektedir. Bu kadar büyük boyuttaki verilerinpratikte bilgisayar desteği olmadan kavranabilmesi imkansızdır. Bu problemin üstesinden gelebilmek için detaylı veritabanlarında, özetleme, bütünleştirme ve analiz için; Online Analitik İşleme (OnLine Analytical Processing, OLAP) kullanılmaktadır. OLAP araçları Veri Küpü(VK) yapısını kullanarak, esnek raporlama ve hızlı sorgulama yapabilmektedir. Mevcut OLAP araçlarının yetenekleriyle basit ihtiyaçlar karşılanabilmekte ancak pratikteki büyük veri setlerinde OLAP araçlarıyla ihtiyaçların karşılanması neredeyse imkansız olmaktadır. Çetinyokuş ve ark. (2006), getirdikleri yeni OLAP mimarisi, VK lerinin bütünleşik kullanımına izin vermekte ve hali hazırda kullanılan OLAP araçlarının yeteneklerinin çok ötesine geçirebilmektedir. Bu çalışmada önerilen yeni mimarinin önemli bir ayağı gerçekleştirilmiştir. Ele alınan satış küpü uyarlamasında oluşturulan veri küplerindeki verilerin kullanılarak bir modele aktarılması, modelden elde edilen sonuçlarında yeniden bir VK ne kaydedilmesi başarılmıştır. Bu uygulama OLAP araçlarının etkinliğinin bir Karar Desteği sağlayarak artırılması bakımından anlamlıdır.

Yüksek başarıyı hedefleyen tüm kurumlarda temel üretim faktörü insan olup, insan faktöründen etkin olarakfaydalanabilmenin temel ölçütlerinden birisi de performans değerlendirmedir. Performans değerlendirmeişletmelerde, özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde, işletme yöneticilerinin kişisel görüşlerine göresübjektif olarak yapılmaktadır. Evrensel olarak kabul görmüş yöntemler kullanılmadan, bilimsel ölçütlere göreyapılmayan performans değerlendirme çalışmaları ile amaçlanan hedeflere ulaşılamaz. Bu çalışmada birişletmede performans değerlendirme amacıyla kullanılabilecek bir karar destek sistemi (KDS) geliştirilmiştir.Geliştirilen KDS ile işletmede performans değerlendirme süreci bilimsel bir temele oturtulmuş ve elde edilensonuçların işletme tarafından farklı amaçlarla kullanılması sağlanmıştır.