Search

ÖZET Yüksek Lisans Tezi AİLESİYLE BİRLİKTE YAŞAYAN VE ÇOCUK YUVASINDA KALAN ÇOCUKLARIN GÖRSEL ALGILAMA DAVRANIŞI İLE OKUL OLGUNLUĞU ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Gülden ÖZDEMİR KILIÇ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Çocuk Gelişimi ve Eğitimi) Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Neriman ARAL Araştırma, ailesiyle birlikte yaşayan ve çocuk yuvasında kalan çocukların görsel algılama davranışı ile okul olgunlukları arasındaki ilişkiyi incelemek ve anne babası ile birlikte yaşayan ve çocuk yuvasında kalan çocuklarda bazı değişkenlerin okul olgunluğu ve görsel algılamada farklılık yaratıp yaratmadığım belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma Ankara, Konya ve Eskişehir' deki Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı çocuk yuvalarında kalan ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilköğretim okullarının anasınıfına devam eden ve ailesi ile birlikte yaşayan 60-72 aylar arasındaki toplam 130 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada çocukların kendileri ve ailelerine ilişkin özellikleri saptamak için `Genel Bilgi Formu`, çocukların okul olgunluğunu belirlemek amacı ile `Metropolitan Okul Olgunluk Testi` ve çocukların görsel algılama davranışını belirlemek için de `Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi` kullanılmışta. Ailesi ile beraber yaşayan ve çocuk yuvasında kalan çocukların okul olgunluğu ve görsel algılama alt boyutlarına ait puanlar arasında anlamlı farklılıklar olduğu belirlenmiştir (P0.05). Bu sonuçlar ışığında anne-babalara, öğretmenlere ve çeşitli kuruluşlara bazı öneriler getirilmiştir. 2004, 174 sayfa ANAHTAR KELİMELER: Okul olgunluğu, okumaya hazırlık, okula hazırlık, algı, görsel algı. ABSTRACT Master Thesis A STUDY OF THE RELOTIONSHIP BETWEEN SCHOOL READINESS AND VISUAL PERCEPTION BEHAVIOR OF THE CHILDREN LIVING WITH FAMILIES AND ATTENDING ORPHANAGES Gülden ÖZDEMİR KILIÇ Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Home Economics (Child Development and Education) Supervisor: Prof. Dr. Neriman ARAL The study has been carried out with the aim of determining whether some variables in children living with their parents created differences or not in school maturity and in visual perception in children residing in nurseries as well as examining the correlation between visual perception and school maturity in children living with their parents and residing in nurseries. The study was conducted on a total of 130 children whose ages range from 60to 72 months attending to nurseries of the primary education schools affiliated with the Ministry of National Education living with their families and residing in nurseries affiliated with Social Services for the Society of Protecting the children in the provinces of Ankara, Konya and Eskişehir. In the context of the study, General Information Form` was employed to determine the features with respect to the children themselves; `Metropolitan School Readiness Test` was employed to determine the school maturity of the children and `Frosting Developmental Visual Perception Test` was employed to determine the behaviors of visual perception of the children. It has been determined that there are significant differences between the points for the school maturity of children living with their families and residing in nurseries and the points for the sub-dimensions of visual perception (p

ÖZET Yüksek Lisans Tezi İLKÖĞRETİM DÖRT VE BEŞİNCİ SINIFA DEVAM EDEN, ANNE-BABASI İLE YAŞAYAN VE BABA YOKSUNU OLAN ÇOCUKLARIN KAYGI DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ Funda ÖZDAL Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Çocuk Gelişimi) Anabilim Dalı Danışman : Prof. Dr. Neriman ARAL Araştırmada anne-babası ile yaşayan ve baba yoksunu olan çocukların kaygı düzeylerini belirlemek ve bazı değişkenlerin kaygı düzeyi üzerinde farklılık yaratıp yaratmadığını incelemek amaçlanmıştır. Araştırmaya ait, orta ve üst sosyoekonomik düzeydeki ilköğretim okullarının dördüncü ve beşinci sınıflarına devam eden çocuklar dahil edilmiştir. Her sosyoekonomik düzeyden baba yoksunu olan 50, anne-babasıyla yaşayan 50 çocuk araştırmaya dahil edilerek örneklem 300 çocuktan oluşmuştur. Araştırmaya dahil edilen çocuklara `Genel Bilgi Formu` ile `Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri` uygulanmıştır. Yapılan analiz sonucunda, baba yoksunu olan çocukların sosyoekonomik düzey, yaş, cinsiyet, kardeş sayısı, doğum şuası, anne ve babanın öğrenim düzeyi gibi değişkenler açısından durumluk ve sürekli kaygılan anne-babasıyla yaşayan çocuklannkinden yüksek olduğu saptanmıştır. Aynca yaşm durumluk kaygı puan ortalamaları üzerinde; doğum sırasının, annenin ve babanın öğrenim düzeyinin durumluk ve sürekli kaygı puan ortalamaları üzerinde; kardeş sayısının, baba yoksunluğunun nedeninin sürekli kaygı puan ortalamaları üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığa neden olduğu araştırmanın önemli bulguları arasındadır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda anne-babalara çocuklarının yaşayacağı kaygı halini iyi gözlemlemeleri ve doğru şekilde müdahale etmeye çalışmaları, çocuklarına destek olmaları, onlara sakin ve güvenli bir ortam sunmaları, yaşına göre gerekli sorumlulukları vererek yeteneklerinin ve öz^venlerinin gelişmesini sağlamaları önerilmiştir. 2003, 144 sayfa. Anahtar Kelimeler : Çocuk, Baba, Baba ve Çocuk, Baba Yoksunluğu, Kaygı. ABSTRACT Ph.D. Thesis A STUDY ON ANXIETY LEVELS OF CHILDREN ATTENDING PRIMARY SCHOOL FOURTH AND FtFTH GRADE, LIVING WITH MOTHER AND FATHER AND HAVING FATHERLESS Funda ÖZDAL Ankara University Institute of Science Home Economy (Child Development) Department Supervisor : Prof. Dr. Neriman ARAL In the research it is aimed to determine the anxiety scale of children who live with their mother and father and who have fatherless and to analyse certain variable factors whether they differentiate anxiety scale or not The research include children from low, medium and upper socio-economic classes and children who are attending primary school fourth and fifth grade. Sampling consists of 300 children from each socio-economic level, 50 children having fatherless and 50 children living with their mother and father. `General Information Form` and `Stait-Trait Anxiety Inventory` were applied to all children who are included in the research. As a result of the research it is determined that fatherless children's stait-trait anxieties level is higher than children who live with mother and father in terms of the variable factors like socio-economic class, age, sex, number of siblings, delivery order annd educational level of parents. Furthermore, among the important findings of this research there are significant results as statistical data: age causes a significant difference on stait anxiety point averages; delivery order and educational level of parents cause a significant difference on stait and trait point averages; number of siblings causes a significant different on fatherless reason's trait anxiety point averages. From the obtained results parents are proposed to observe well the anxiety condition which their children will undergo and try to interfere in with a right method, to support them, to provide them a secure bacground and to delegate them a necessary responsibility considering their ages in order to improve their talents and self reliance. 2003, 144 pages. Key Words : Child, Father, Father and Child, Absence of the Father, Anxiety. 144

ÖZET Doktora Tezi KRONİK HASTALIĞI OLAN VE OLMAYAN ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ PROBLEMLERİNİN İNCELENMESİ Ümit DENİZ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Çocuk Gelişimi) Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Neriman ARAL Bu çalışma, kronik hastalığı olan ve olmayan yedi- on yaş arasındaki çocukların davranış problemlerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya, Ankara il merkezinde bulunan Ankara ve Hacettepe Üniversitesi Hastanelerinin çocuk kliniklerinde tedavi gören yedi-on yaşlarındaki kronik hastalıkğı olan ve olmayan çocuklar dahil edilmiştir. Araştırmanın örneklemini, Ankara ve Hacettepe Üniversitesi hastanelerinin çocuk kliniklerine yatan kronik, akut hastalık tanısı alan ve polikliniklerine gelen toplam yüz elli çocuk oluşturmuştur. Araştırmada çocuk ve ailesi hakkındaki gerekli bilgileri toplayabilmek için araştırmacı tarafından geliştirilen 'Genel Bilgi Formu' ve çocukların davranış problemlerini belirleyebilmek amacıyla, Achenbach ve Edelbrok tarafından geliştirilen `Child Behavior Check List (CBCL)` in `Çocuk Davranışlarını Değerlendirme` bölümü annelere uygulanmıştır. Verilerin istatistiksel açıdan değerlendirilmesinde Çift Yönlü Varyans Analizi, Kruskal Wallis Varyans Analizi kullanılmıştır. Araştırmaya alman kronik hastalıklı çocukların davranış problemine ilişkin puan ortalamaları akut ve poliklinik hastası olan çocuklara göre daha yüksek olarak saptanmıştır ve yapılan varyans analizine göre de anlamlı fark belirlenmiştir (P

ÖZET Yüksek Lisans Tezi EPİLEPTİK OLAN VE OLMAYAN DÖRT-SEKİZ YAŞ ARASI ÇOCUKLARDA GÖRSEL ALGILAMA DAVRANIŞININ İNCELENMESİ Tülay KESKİN ÇALIK Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Çocuk Gelişimi) Anabilim Dalı Danışman : Prof.Dr. Neriman ARAL Araştırmada, epileptik olan ve olmayan çocukların görsel algılama davranışını belirlemek ve bazı değişkenlerin görsel algılamada fark yaratıp yaratmadığını incelemek amaçlanmıştır. Araştırmaya, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji polikliniğinde tedavi gören dört-sekiz yaş arasındaki epileptik çocuklar ile aynı fakültenin Çocuk Polikliniğine muayene için gelen aynı yaş grubundaki sağlıklı çocuklar dahil edilmiştir. Epilepsi nöbeti geçiren ve geçirmeyen çocuklar yaş, cinsiyet, zeka düzeyi açısından eşleştirilmeye çalışılmıştır. Anne babası ile birlikte yaşayan, epilepsi nöbeti dışında ikinci bir engeli olmayan, zeka bölümü 70'in üzerinde olan ve çocuk nöroloji polikliniğinde tedavi gören 64 (30 kız, 34 erkek) çocuk ile benzer koşullan sağlayan ve çocuk polikliniğine 1 Şubat 2001-30 Kasım 2001 tarihleri arasında muayene için gelen sağlıklı 71 (33 kız, 38 erkek) çocuk olmak üzere, toplam 135 çocuk örnekleme dahil edilmiştir. Araştırmaya dahil edilen çocuklara `Frostig Görsel Algılama Testi` `WISC-R Zeka Testi`, `Peabody Zeka Testi` ve `Genel Bilgi Formu` uygulanmıştır. Yapılan analiz sonucunda epilepsi nöbeti geçiren çocukların epilepsi nöbeti geçirmeyen çocuklara göre görsel algı düzeyinin daha düşük olduğu saptanmıştır. Epilepsi nöbeti geçiren ve geçirmeyen çocuklar eğitim düzeyine göre karşılaştırıldığında, eğitim alan çocukların görsel algısının daha iyi olduğu bulgular arasındadır. 2003, 84 sayfa ANAHTAR KELİMELER: Erken Çocukluk Dönemi, Epileptik çocuk, Öğrenme Güçlüğü, Görsel Algı. ABSTRACT Master Thesis A STUDY OF VISUAL PERCEPTION BEHAVIOR OF FOUR-EIGHT YEARS OLD EPILEPTIC AND NON-EPILEPTIC CHILDREN Tülay KESKİN ÇALIK Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Home Economics (Child Development) Supervisor: Prof. Dr. Neriman ARAL The study is aimed at determining the visual perception behavior in epileptic and non- epileptic children and finding whether some variables cause differences in visual perception or not. 4-to 8-year old epileptic children treated in Child Neurology Polyclinic of Samsun Ondokuz Mayıs University Faculty of Medicine and the healthy children who have come to the Child Polyclinic of the same faculty for examination were involved in the investigation. The children having experienced an epileptic attack and those who have not were attempted to be matched in terms of age, gender and intelligence level. A total of 135 children were included in the group, 64 (30 female, 34 male) of which were living with their parents, did not have any other disorders without epilepsy, have an intelligence quotient of more than 70 and were being treated in child neurology polyclinic, and 71 (33 female, 38 male) of which were healthy children, who provide the same conditions and came to the polyclinic for examination between Feb 1, 2001-Nov 30, 2001. `Frostig Visual Perception Test`, WISC-R Intelligence Test`,`Peabody Intelligence Test` and `General Information Form` were applied to the children involved in the investigation. As a result of an analysis carried out, children having experienced an epileptic attack were found to have a lower visual perception level than those who have not. When the epileptic and non-epileptic children are compared to each other in terms of level of education, educated children were found to have a better visual perception. 2003, 84 pages Key words: Early Childhood Period, Epileptic Child, Difficulty in Learning, Visual Perception. 84

Bu araştırma, Orff öğretisi temelinde verilen müzik eğitiminin beş-altı yaş çocuklarının matematik becerilerine etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma beş yaş deney grubunda on iki, beş yaş kontrol grubunda on iki, altı yaş deney grubunda on iki, altı yaş kontrol grubunda on iki olmak üzere toplam kırk sekiz çocuk üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada çocuk ve ailesi hakkında bazı bilgileri içeren `Kişisel Bilgi Formu`, çocukların matematik becerilerini belirlemek için ön test ve son test olarak kullanılan TEMA-2 ve Orff Öğretisi temelinde hazırlanarak pilot çalışması yapılmış olan yirmi dört eğitim programı kullanılmıştır. Araştırmaya alman çocukların ön test, son test matematik yeteneği puan ortalamasının, ön test ve son test matematik yeteneği puan ortalaması arasındaki farkın deney ve kontrol gruplarına göre anlamlı olup olmadığını belirlemek amacıyla bağımsız gruplar `t` testi, yaş, cinsiyet, kardeş sayısı, anne-baba öğrenim durumuna göre anlamlı olup olmadığını belirlemek amacıyla çift yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Bağımsız gruplar `t` testi sonucunda, deney ve kontrol grubundaki çocukların her iki yaş grubunda da ön test matematik yeteneği puanlan arasındaki farkın anlamlı olmadığı, son test matematik yeteneği puanlan arasındaki farkın ve deney grubundaki çocukların ön test ve son test matematik yeteneği puanlan arasındaki farkın anlamlı olduğu bulunmuştur. Yapılan çift yönlü varyans analizi sonucunda ise deney ve kontrol grubundaki çocukların ön test, son test, ön test ve son test matematik yeteneği puan ortalaması farkının yaş, cinsiyet, kardeş sayısı, anne-baba öğrenim durumuna göre anlamlı bir fark oluşturmadığı belirlenmiştir. 2002, 135 sayfaANAHTAR KELİMELER: Orff Öğretisi, Müzik Eğitimi, Matematik Eğitimi, Okulöncesi Eğitim The main purpose of this study is to investigate the effect of music instruction based on Orff Method on mathematics abilities of five-six years old children. The study was designed according to two experimental and two control groups modeling. Each group consisted of twelve children. In the study, two instruments were used to collect data from participating children. `Personal Inventroy Form` was used to gather data about some of the personal characteristics of the subjects and their parents. TEMA-2 which was administred as pre-test and post-test was used to determine mathematics abilities of children. As the treatment of the study, twenty four educational programs which were prepared based on the Orff Method to teach music were taught to experimental groups. To analysis data, t test and analysis of variance statiscal techniques were used. To determine if there is a significant difference between pre-test and post-test scores and control and experimental groups' scores on mathematics abilities of children t test was applied. Analysis of variance technique was used to determine if there is a significant diffrences on the mathematics ability scores of children in terms of age, sex, number of sibling, parents educational levels. As result, it has been found that there is a signifant differences between post-test scores of all control and experimental groups, and between pre-test scores and post- test scores of experimental group. It has been found no difference between pre-test scores of control and experimental groups. Result of the analysis of variances indicated that no significant differences were found on mathematics ability scores of both control and experimental groups in terms of age, sex, number of sibling, and parents educational level variables.Key Words: Orff Method, Music Trainig, Mathematics Training, Preschool Education 150

ÖZET Yüksek Lisans Tezi ÇOCUK YUVASINDA KALANLARLA AİLESİYLE YAŞAYAN DOKUZ-ONBİR YAŞ GRUBUNDAKİ ÇOCUKLARIN SALDIRGANLIK EĞİLİMLERİNİN İNCELENMESİ ŞENİZ ERSOY Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Çocuk Gelişimi) Anabilim Dalı Danışman : Doç.Dr. Neriman ARAL Bu araştırma, çocuk yuvasında kalanlarla ailesiyle yaşayan dokuz-onbir yaş gruplarının saldırganlık eğilimi gösterme durumlarının belirlenmesi ve bazı değişkenlerin saldırganlık eğilimlerinde farklılık yaratıp yaratmadığının incelenmesiyle amacıyla yapılmıştır. Aynca araştırmada, iki grup arasındaki saldırganlık eğilimlerinde fark olup olmadığının belirlenmesi ve elde edilen sonuçlara göre düzenlemelerin yapılması da planlanmıştır. Araştırma, Ankara'da bulunan T.C. Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kunımu'na bağlı Keçiören Çocuk Yuvasında kalan dokuz-onbir yaş grubundaki çocukların tamamı ile karşılaştırma grubu olarak korunmaya muhtaç çocukların devam ettikleri ilkokullardan tesadüfi olarak seçilen aynı yaş ve sayıdaki çocuklar üzerinde yürütülmüştür. Araştırma sonucunda yuvada kalan ve ailesiyle yaşayan çocuklar arasında saldırganlık eğilimi alt boyut puan ortalamaları arasında önemli farklılıklar olduğu saptanmıştır (P

ÖZET Doktora Tezi ERKEN EĞİTİM PROGRAMINA DEVAM EDEN DOWN SENDROMLU BEBEKLERE VERİLEN MOTOR BECERİ EĞİTİMİNİN BÜYÜK KAS GELİŞİMLERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ Gönül KOBAL Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Çocuk Gelişimi) Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Neriman ARAL Jüri :Prof.Dr. Nergis GÜVEN Doç.Dr. Gelengül HAKTANIR Doç.Dr. Gülen BARAN Doç.Dr. Belma TUĞRUL Gelişimsel gerilik grubu içinde yer alan Down Sendromlu çocuklarda bilişsel, dil, büyük ve küçük kas, kişisel ve toplumsal gelişim alanlarında normal gelişim gösteren çocuklara göre değişen derecelerde gerilik mevcuttur. Tanı konur konmaz erken eğitim programlarına devam eden Down Sendromlu çocuklarda bu gerilik azaltılabilmektedir. Down Sendromunun doğası gereği diğer yetersizliklerin yanı sıra, kaslarda görülen hipotoni (kas gevşekliği), kas kuvveti azlığı ve eklem gevşekliği çocuğun motor gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Gelişim bir bütündür ve motor alandaki bu yetersizlik diğer alanları da olumsuz olarak etkilemektedir. Bu çalışma, erken eğitim programına katılan sıfır-üç yaş grubunda bulunan Down Sendromlu bebeklere verilen motor eğitimin/fizyoterapinin etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Erken eğitim programına katılan on Down Sendromlu bebeğe (deney grubu) motor destek/fizyoterapi verilmiş, erken eğitim grubuna devam eden ve birebir eşleştirme yöntemi ile belirlenen diğer on Down Sendromlu bebeğe (kontrol grubu) motor destek/fizyoterapi verilmemiştir. Her iki grupta bulunan bebekler cinsiyet, büyük kas. küçük kas, alıcı dil ve kişisel-toplumsal gelişim alanları ile anne yaşı ve eğitim düzeyi açısından eşleştirilmişlerdir. Deney grubunda bulunan bebekler dört ay süresince, erken eğitim programına ilave olarak, haftada bir saat fizyoterapi programına alınmıştır. Dört ayın sonunda her iki gruba son test uygulanmıştır. Gruplar kendi içlerinde Wilcoxon Eşleştirilmiş Örneklem Testi ile karşılaştırılmıştır. Yapılan analizler sonucunda büyük kas alanında deney ve kontrol grubunun ön ve son test sonuçları arasında farkın anlamlı olduğu (p

Bu çalışma, çocuk yuvalarında kalan ve ailesi ile birlikte yaşayan altı-yedi yaş grubundaki çocukların dil gelişimlerinin incelenmesi, bu çocukların dil gelişimîermin farklı olup olmadığının belirlenmesi ve dil gelişimlerinde bazı faktörlerin etkili olup olmadığının saptanması amacıyla planlanmıştır. Araştırma, Ankara ve İsparta il merkezlerinde bulunan çocuk yuvalarında kalan altı-yedi yaş grubunda olan 60 çocukla, alt sosyo-ekonomik düzeyde bulunan semtîerdeki ilkokullara devam eden ve ailesiyle birlikte yaşayan aynı yaş grubundan basit tesadüfi örneklem ile seçilen 60 çocuk olmak üzere toplam 120 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada, çocuk ve ailesi hakkındaki genel bilgileri elde edebilmek amacıyla `Kişisel Bilgi Formu`, çocukların konuşma yetenekleri ve kelime hazinelerinin zenginliğini ölçmek için `Limbosh ve Wolf un Lügatçe ve Dil Testi kullanılmıştır. Araştırmaya dahil edilen çocukların dil gelişimi düzeylerinde bazı değişkenlerin farklılık yaratıp yaratmadığı `Varyans Analizi` ile değerlendirilmiştir.Elde edilen verilerin analizi sonucunda; yuvada kalan ve ailesiyle birlikte yaşayan çocukların resimleri isimlendirmede yaşadığı yer ve yaşadığı yer*cinsiyet interaksiyonunun anlamlı bir farklılık oluşturmadığı (P>0.05), resimleri işlevlerine göre tanımlamada yaşadığı yer ve yaşadığı yer*cinsiyet interaksiyonunun önemli olduğu (P0.05). Yuvada kalan çocukların, başka yuvada kalıp-kalmama durumunun, yuvada kalma süreleri, yuvaya veriliş nedeninin, anne ve babasının hayatta olup olmamasının, anne babanın evine gidip gitmeme durumunun resimleri isimlendirme ve resimleri işlevlerine göre tanımlamada farklılık yaratmadığı görülmüştür (P>0.05). Anahtar Kelimeler : Dil gelişimi, çocuk gelişimi, korunmaya muhtaç çocuklar This study has been planned to research the language developments of childs aged 6-7 living in orphanages or living with their families; to determine whether their language developments differ or not; to determine whether any factors take a part in their language developments or not The research has been carried out on two groups. While the first group has been composed of 60 childs aged 6-7 living in orphanages in Ankara and İsparta the second group has been composed of 60 childs aged 6-7 living with their families and attending to primary schools in the districts having low social and economical level. Both groups have been formed by random sampling. In the research to get information about the childs and their families `Personal Information Form`, to measure the childs' speech abilities and their word capacity `Vocabulary and Language Test of Limbosh and Wolf', have been used. That some factors are creating any difference in the language development levels of childs being the subject of research has been evaluated by using `Variance Analysis`. IllIn the analysis obtained data, the results have been reached, are: while `living place` variable and the interaction of `living place` and `sex` variables do not form a meaningful difference on calling pictures of childs living in orphanages and with families (P>0.05), but they are important in defining the pictures according to their functions (P0.05). The variables having stayed in another orphanage, staying period in orphanage, `the reasons of staying in orphanage`, `parents living or dead`, `parents going home or not` do not create any difference calling the pictures and defining the pictures of childs living in orphanage (P>0.05).Key Words: Language development, child development, childs in need of protection. 92

ÖZET Yüksek Lisans Tezi ORTAOKUL BİRİNCİ SINIFA DEVAM EDEN İŞ EĞİTİMİ ALAN VE ALMAYAN ÇOCUKLARIN YARATICILIKLARININ İNCELENMESİ Berrin KARSLI (TUNA) Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Çocuk Gelişimi) Anabilhn Dalı Danışman : Doç. Dr. Neriman ARAL Jüri : Doç. Dr. Gelengül HAKTANIR Jüri : Doç. Dr. Fulya TEMEL Bu araştırma, iş eğitimi alan ve almayan çocukların yaratıcılıklarının saptanması ye cinsiyet, kardeş sayısı, doğum sırası, anne-baba öğrenim durumunun çocukların yaratıcılık düzeyleri üzerinde farklılık yaratıp yaratmadığının belirlenmesi amacıyla planlanmıştır. Araştırma, Ankara îi merkezinde bulunan Çankaya Lisesi ve Ayrancı Lisesinin orta birinci sınıfına devam eden 80 çocuk ile Ulviye Fenmen ve Mecidiye İlköğretim okullarının altıncı sınıfına devam eden 80 çocuk olmak üzere toplam 160 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada, çocuklar ve aileleri hakkındaki genel bilgileri elde edebilmek amacıyla `Kişisel Bilgi Formu` ile çocukların yaratıcılık düzeylerini belirleyebilmek amacıyla `Torrance Yaratıcı Düşünme Testi Sözel Kısım A Formu` kullanılmıştır. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde varyans analizi testlerinin yanısıra, farklılığın hangi değişkenden kaynaklandığını saptayabilmek için Duncan Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; iş eğitimi almanın yaratıcılığın akıcılık, esneklik ve orjinallik boyuttan üzerinde anlamlı (P0.05). İş eğitimi almanın yaratıcılığın akıcılık (P0.05). Doğum sırası değişkeninin çocukların yaratıcılığın akıcılık boyutu üzerinde anlamlı bir farklılığa neden olduğu bulunurken (P0.05). Araştırmada çocukların anne öğrenim durumu ve iş eğitimi almalarının yaratıcılığın esneklik boyutu üzerinde önemli bir farklılığa neden olduğu (P.05).Araştırmada elde edilen bir diğer sonuç ta; baba öğrenim durumu değişkeninin yaratıcılığın akıcılık (P0.05). Attending the job training course was significantly effective (PO.01) on the fluency and flexibility (P0.05) on all of the dimensions of creativity. The birth order was significantly effective (P0.05). Occupation of mother caused significant difference (P0.05) on all dimensions of creativity. mResearch findings also indicated that occupation of father caused significant difference on the fluency (P

ÖZET Yüksek Lisans Tezi İLKOKUL DÖRT ve BEŞİNCİ SINIFA DEVAM EDEN İŞİTME, GÖRME ve ORTOPEDİK ENGELLİ ÇOCUKLARİN BENLİK KAVRAMLARININ İNCELENMESİ Naziker ŞENER Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Çocuk Gelişimi) Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Neriman ARAL Jüri: Prof.Dr. Nergis GÜVEN Doç.Dr. Fatma ALİSİNANOĞLU Bu araştırmada ilkokul dört ve beşinci sınıfa devam eden işitme, görme ve ortopedik engelli çocukların benlik kavramlarının bazı değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya 27'si işitme engelli, 40' ı görme engelli, 27'si ortopedik engelli çocuk olmak üzere toplam 94 çocuk dahil edilmiştir. Araştırmada çocuklar hakkındaki bazı bilgileri elde etmek için `Genel Bilgi Formu` benlik kavramlarını belirlemek için `Piers-Harris Çocuklar İçin Benlik Kavramı Ölçeği` kullanılmıştır. Engelli çocukların Türkçe ve Matematik başarı notunda engel türünün etkili olup olmadığı `Khi-Kare Analizi` ile, çocukların benlik kavramlarını algılamalarının, engel durumuna ve çeşitli değişkenlere göre farklı olup olmadığı `Varyans analizi` ile test edilmiştir. Sonuçta araştırmaya dahil edilen çocukların benlik kavramı puan ortalamaları üzerinde yaşın, kardeş sayısının, doğum sırasının, ana-baba yaşının, ana-baba eğitim durumunun, anne ve kardeşin bir engele sahip olmasının, okul türünün, engelin oluş zamanının, engelle ilgili tıbbi müdehale görüp görmemenin, eğitime başlama yaşının, çocuğun eğitimi ile ilgilenen kişinin, engelin derecesinin önemli bir farklılık yaratmadığı saptanmıştır (P>0.05). Görme engelli grupta baba engel durumunun, cinsiyetin ve matematik başarı notunun benlik kavramındaetkili olduğu (P0.05) belirlenmiştir. Bu bulgular ışığında, aileye ve çocuğa, rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin verilmesi, akademik başarıyı artırıcı eğitim süreçleri ve ortamlarının düzenlenmesi, halen çalışmakta olan öğretmenlerin hizmetiçi eğitim çalışmalarına katılmaları gerektiği önerilmiştir. 1999, 80 sayfa ANAHTAR KELİMELER: İşitme engelliler, görme engelliler, ortopedik engelliler, benlik kavramı. ABSTRACT Master Thesis A STUDY ON THE SELF-CONSEPT OF THE HEARING, VISUAL IMPAIRMENTS AND PHYSICALLY HANDICAPPED CHILDREN ATTENDING FOURTH AND FIFTH IN ELEMENTARY SCHOOL Naziker ŞENER Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Home Economics (Child Development) Supervisor : Assoc. Prof. Dr. Neriman ARAL Jurry : Prof.Dr. Nergis GÜVEN Assoc. Prof.Dr. Fatma ALİSİNANO?LU This research aimed at investigating the ego conception of acoustically, visually and orthopedically handicapped children who are at fourth and fifth grades of a primary school. The research included 94 children, including 27 acoustically handicapped, 40 visually handicapped and 27 orthopedically handicapped children and employed the `General Information Form` to obtain certain information on the children and the `Piers-Harris Ego Conception Test for Children` to determine their ego conception. Also, the `Khi-Square Analysis` was employed to determine whether the type of handicap influences the handicapped children's achievement marks in Turkish and Mathematics and the `Variance Analysis` was employed to determine whether the children's perception of their ego conception differed as to the status of handicap and miscellaneous other variables. Consequently, it has been found out that age, number of brothers/sisters, order of birth, age of parents, educational status of parents, handicap status of mother or brother/sister, type of school, occurrence time of handicap, medical treatment status of handicap, starting age of education, person who takes care of the training of the child and the degree of handicap do not cause a significant 111difference on the children's ego conception score averages (P>0.05). It has also been found out that handicap status of father, sex and mathematical achievement marks influence the ego conception in the visually handicapped group (P0.01). and that types of handicap of acoustically, visually and orthopedically handicapped children do not statistically impact upon their ego conception (P>0.05). Under the light of these findings, it is suggested that the family and the child should be provided with guidance and psychological counseling, that training processes and milieus improving academic performance should be developed and that currently working teachers should participate in inservice training activities. 1999, 80 pages KEY WORDS : The acoustically handicapped, the visually handicapped, orthopedically handicapped, ego conception. IV 80

ÖZET Yüksek Lisans Tezi GÖÇMEN OLAN VE OLMAYAN AİLELERİN ON-ONİKİ YAŞ GRUBUNDAKİ ÇOCUKLARININ ANNE-BABA TUTUMLARI VE DEPRESYON DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ Nedret VATANSEVER Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi Ana Bilim Dalı (Çocuk Gelişimi) Danışman: Doç. Dr. Neriman ARAL Jüri : Doç. Dr. Neriman ARAL Doç. Dr. Belma ATİK TUĞRUL Doç. Dr. Gülen BARAN Bu araştırma göçmen olan ve olmayan ailelerden gelen on-oniki yaş grubundaki çocuk ların anne-baba tutumlarının ve depresyon düzeylerinin bazı değişkenlere göre belir lenmesi, göçmen olup olmama durumuna göre anne-baba tutumlarının ve depresyon düzeylerinin karşılaştırılması, anne-baba tutumlarının depresyon düzeylerine etkisinin bulunması amacıyla yapılmıştır. Çalışma Ankara il merkezine bağlı Pursaklar beldesin deki okullara devam eden göçmen olan ve olmayan ailelerden gelen on-oniki yaş gru bundaki 210 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada çocuklar ve aileleri hakkın daki bilgileri belirlemek üzere araştırmacı tarafından geliştirilen `Kişisel Bilgi Formu`, çocukların depresyon düzeylerini ölçmek için `Çocuklar İçin Depresyon Ölçeği`, ço cukların algıladıkları şekliyle anne-baba tutumlarını saptamak için `Anne-Baba Tutum Ölçeği` kullanılmıştır. Anne-baba tutum algısını ve depresyon düzeyine etkisi olabilece ği düşünülen bağımsız değişkenlerin etkileri ve göçmen olup olmama ile interaksiyonları Genel Linear Modeline ait varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Yapılan varyans ana lizi sonucunda; ortalamalar arasındaki farklılığın önemli bulunması halinde, farklılığıhangi grubun yarattığını saptayabilmek için Duncan Testi uygulanmıştır. Çocukların depresyon puanları ile algılanan anne-baba tutumları arasındaki ilişkiyi tespit etmek a- macıyla Korelasyon Katsayıları Önemlilik Testi kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda göçmen olup olmamanın cinsiyetin, yaşın, kardeş sayısının, doğum sırasının, anne-baba öğrenim düzeyinin, genel moral durumunun, gelecek hak kındaki düşüncelerinin, ailede sözü geçen kişinin, anne-babanın birbirlerine karşı dav ranış biçimlerinin çocukların algıladıkları anne-baba tutumlarında önemli bir farklılık yaratmadığı (P>0.05) saptanmıştır. Göçmen olan ve olmayan ailelerden gelen çocukların depresyon düzeyleri arasında önemli bir farklılığın olduğu, göçmen olmayan ailelerden gelen çocukların göçmen olan ailelerden gelenlere oranla depresyon düzeylerinin daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Cinsiyetin, doğum sırasının, genel moral durumunun, gelecek hakkındaki düşüncelerinin, ailede sözü geçen kişinin çocukların depresyon dü zeylerinde önemli bir farklılık yarattığı (P0.05). It has been found out that there is a great difference between the depression level of the children of immigrant and non-immigrant families and the depression level of the children of non-immigrant families have a higher depression than the children of immigrant families. And it has been detected that the variables of sex, birth rank, general mood, expects for the future and head of the person has a great difference on this depression level of the children (P

ÖZET Yüksek Lisans Tezi SOKAKTA ÇALIŞAN VE ÇALIŞMAYAN ÇOCUKLARIN AİLE BİREYLERİNİ VE AİLE İLİŞKİLERİNİ ALGILAMA BİÇİMLERİNİN İNCELENMESİ Sündüs SAĞIR Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Çocuk Gelişimi) Anabilim Dalı Danışman : Doç. Dr. Neriman ARAL Jüri :Prof. Dr. Esra ÖMEROĞLU-TURAN Doç Dr. Neriman ARAL Doç. Dr. Gelengül HAKTANIR Bu araştırma, sokakta çalışan ve çalışmayan çocukların aile bireylerini ve aile ilişkilerini algılama biçimlerinin belirlenmesi ve karşılaştırılması amacıyla planlanmıştır. Araştırma, Ankara sokaklarında çalışan 90 çocukla, alt sosyo-ekonomik düzeye sahip bölgelerdeki okullardan seçilen 90 çocuk olmak üzere toplam 180 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada çocuk ve ailesi hakkında genel bilgileri elde edebilmek için `Kişisel Bilgi Formu`, çocukların aile bireylerini ve aile ilişkilerini algılama biçimleri ile ilgili bilgileri elde edebilmek için de `Aile Tutumları Testi` kullanılmıştır. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde `Khi-Kare` testi kullanılmıştır. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda; çocukların sokakta çalışıp çalışmamalarının annenin koruyuculuğu ve çocuğun anneye bağımlılığını algılamaları ile ilgili resimde çocuğun yaptığı kötü şeyler neticesinde ceza alması ve buna rağmen anne-babaya karşı sevgisiniolumlu olarak algılamalarında (P

ÖZET Yüksek Lisans Tezi BALIKESİR ÜNİVERSİTESİNE DEVAM EBEN ÖĞRENCİLERİN ALKOL VE SİGARA KULLANIMLARI VE BUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ Tarkan Murat ÇAKIOĞLU Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Çocuk Gelişimi) Ana bilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Neriman ARAL 1998, Sayfa: 90 Jüri: Doç Dr Neriman ARAL Prof. Dr. Mine MANGIR Doç. Dr. Fulya TEMEL Bu araştırma, Balıkesir Üniversitesi öğrencilerinin alkol ve sigara kullanımlarının saptanması ve yaş, cinsiyet, kardeş sayısı, doğum sırası, anne- baba eğitim durumu, aile özellikleri, aile ve arkadaş ilişkileri gibi değişkenlerin öğrencilerin alkol ve sigara kullanımları üzerindeki etkilerinin incelenmesi amacıyla planlanmıştır. Araştırma, Mühendislik, Fen-Edebiyat, ve Eğitim Fakültelerinde öğrenim gören 202' si kız ve 323' ü erkek olmak üzere toplam 525 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada, gencin kendi ve ailesi hakkındaki bilgilerle alkol ve sigara kulanım durumlarına ait sorulan içeren `Anket Formu` kullanılmış, elde edilen veriler `Khi-kare* ve `G Önemlilik Testi` yöntemleriyle değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin %33,90'ının alkol, %46,86'sının sigara kullandığı saptanmıştır. Araştırmaya dahil edilen kızların %24.75'inin,erkeklerin %39.63'iı»»- alkol kullandığı saptanırken kızların %39.11'nin erkeklerin %51.70'iaia sigara kullandığı belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda, öğrencilerin alkol kullanımlarında, aile özelliklerinin, aile ve arkadaş ilişkilerinin, yaş, cinsiyet ve doğum sırasının etkili olduğu belirlenmiştir (P

Bu araştırma farklı sosyoekonomik düzeylerdeki kız meslek liselerine ve genel liselere devam eden kız öğrencilerin mesleki ilgilerinin belirlenmesi, devam ettikleri okul türü ile belirlenen ilgi alanlarının karşılaştırılması, ilgi alanlarında bazı değişkenlerin etkili olup olmadığının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışma, Ankara il merkezindeki düşük, orta ve yüksek sosyoekonomik düzeydeki semtlerde bulunan kız meslek liselerine ve genel liselere devam eden kız öğrenciler üzerinde yürütülmüştür. Araştırma kapsamına alman okullar tesadüfi örneklem metoduyla belirlenerek, araştırmaya genel liselerden üç, kız meslekliselerinden üç lise olmak üzere altı lise dahil edilmiştir. Araştırma her okuldan 50 kız öğrenci olmak üzere 300 kız öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada ergenlerin ilgi alanlarım saptamak amacıyla `Kuder İlgi Alanları Tercihi Envanteri Form CH` ile ergen ve ailesine ilişkin bilgilerin edinilmesi amacıyla, araştırmacı tarafından geliştirilen `Kişisel Bilgi Formu` kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler `G Önemlilik Testi` ile kontrol edilmiştir. Deneklerin saptanan ilgi alanlarında, sosyoekonomik düzeyin, okul türünün, doğum sırasının, anne-baba meslek türünün, anne-baba eğitim düzeyinin etkili olduğu bulunmuştur. Anahtar kelimeler: İlgiler, mesleki ilgi, mesleki eğitim. This study was carried out to determine the occupational interests of the girls attending general high schools and girls vocational high schools also to find out the effects of some variables on occupational areas by comparring the school attended and occupationinterests. This research was conducted on girls attending general high school (GHS) and girls vocational high school (GVHS), at low, middle and high socioeconomic levels in Ankara. Three general high schools and three girls' vocational high schools were included in the research. 50 students was participated from each school and reseach was conducted on totally 300 students.In order to determine the interest areas, `Kuder Preference Record Vocational Form CH` and for personal and familial informations `Personal Information Form` were used. The result of this study were tested by `G Significancy Test`. Findings of this study impled that socio-economic levels, school type, birth order, mother's and father's occupation and their educational levels had impact on the interest areas of girls. Key Words: Interests, Vocational Interests, Vocational Education. 143

Bu araştırma anasınıfına devam eden çocukların anne ve babalarının çocuk oyun ve oyuncaktan hakkındaki görüşlerini incelemek ve sosyo-ekonomik düzeye göre farklılık yaratıp yaratmadığını saptamak amacıyla düzenlenmiştir. Her sosyo- ekonomik düzeyi temsilen 100 öğrenci olmak üzere toplam 300 öğrencinin anne ve babası araştırmaya katılmıştır. Anne ve babalara `Anne-babaların çocuk oyun ve oyuncakları hakkındaki düşünceleri anketi` uygulanmıştır. Elde edilen veriler Khi- Kare yöntemi ile analiz edilmiştir. Değerlendirmeler sonucunda, anne babalara göre çocuğun gelişiminde oyunun rolünün önemli olduğu, anne ve babaların çoğunun çocuklarıyla oyun oynadıkları, çocuklarının yalnız yada arkadaşlarıyla oynaması için gerekli ortamı sağladıkları, çocuklarının oyun oynarken cinsiyet ayrımı yaptıkları, çocukları oyun oynarken ondan herhangi bir şey isteyerek çocuğun oyununu bazen yarım bırakmasını istedikleri, annelerin babalara oranlaII daha fazla çocuklarının oyunlarım kestikleri, çocuklarının oyunda ürettiklerine ilgi gösterdikleri, annelerin ilgilenmelerinin babalara göre biraz daha fazla olduğu, çocukların ilk oyuncakları ile yedi-oniki ay arasında karşılaştıkları saptanmıştır. Bütün sayılan bu özelliklerin sosyo-ekonomik düzeye bağımlı olduğu da bulunmuştur. Ayrıca anne babalara göre oyuncağın en önemli görevinin çocuğun gelişiminde rol oynayan önemli bir araç olduğu, oyuncak seçiminin genelde birlikte ve çocuğun isteğine göre yapıldığı, anne ve babaların çoğunluğunun, kızları tabanca, oğulları bebek almak istediklerinde, çocuklarından başka bir oyuncak seçmelerini istedikleri ve bunların sosyo-ekonomik düzeye bağımlı olarak değiştiği belirlenmiştir. ANAHTAR KELİMELER: Oyun, oyuncaklar, okulöncesi, anne-babaların görüşleri This study was carried out to consider the views of parents whose children were attending pre-school classes about child games and toys and determine if this created any differences or not, according to their socio-economic levels. Each socio economic level was represented by 100 students and there were a total of 300 students' parents participating in the study. The parents were given the questionnaire on `parents' views on child games and toys`. The data obtained Mere analysed by using the Chi-Square Method. This evaluation resulted in the fact that parents support the view that games are important in child development and the fact that the majority of parents play games together with their children and provide a suitable atmosphere for their children to play alone or with their friends, that their children discriminate between sexes while playing games, that children who are playing are sometimes interrupted by their parents to ask them for something, that mothers interrupt their game more frequently than fathers and show interest in what their children are producing in their games, with even greater consideration than fathers do, and that children meet their first toys during agesIV of seven to twelve months. It was also found that all these aspects depended on the socio-economic level. What was determined in addition was the fact that parents are of the opinion that toys are an important means of development for children and toys are generally chosen together and depending on the child's desire; and, when their daughters have asked for a toy gun and boys for a toy baby, most of the parents are reported to have a tendency to ask them to choose a different one. All these were determined to be changing according to the socio-economic level. Key Words: Play, toys, kindergarden, preschool age, parents' views 160

Bu araştırma, Cassidy (1988) Kukla Görüşme Formu'nun beş-altı yaş çocuklarına uyarlanması ve özsaygı düzeylerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma; alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeyde bulunan ilköğretim okullarının anasınıflarına devam eden 150 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada çocuk ve ailesi hakkında bazı bilgileri içeren `Kişisel Bilgi Formu` ve çocukların özsaygı düzeylerini belirlemek için `Cassidy (1988) Kukla Görüşme Formu`, uyarlanarak kullanılmıştır. Deneklerin özsaygı düzeylerinde sosyo-ekonomik düzey, cinsiyet, yaş ve bazı demografik özelliklerin etkisini saptayabilmek için varyans analizi yapılmıştır. Yapılan varyans analizi sonucunda; ailede ilk çocuk olmanın çocukların özsaygı düzeyleri üzerinde anlamlı bir farklılık yarattığı saptanırken, sosyo-ekonomik düzey, cinsiyet, yaş, kardeş sayısı, anne ve babanın yaşı, anne ve babanın eğitim durumu, annenin çalışıp çalışmama durumu, babanın mesleği, çocukların bakımını üstlenen kişilerin önemli bir farklılık oluşturmadığı belirlenmiştir.ANAHTAR KELİMELER: Cassidy (1988) Kukla Görüşme Formu, Özsaygı The purpose of this study is adaptation of Cassidy (1988) puppet interview form to five and six years old child and investigation of their self esteem level. The study was carried out on 150 five and six years old child from low, middle and high socio-economical level attending to primary school. In the study `Personal Inventory Form` that includes some information about 'the subjects and their parents and Cassidy (1988) Puppet Interview Form were used. Variance Analysis was used to estimate the effects of socio economic level, sex, age and some demographic properties on subjects self-esteem level. Variances Analyses showed that: Only the first child effected self-esteem of the subjects. It was also found that; the effect of socio-economic level, sex, age, number of sibling, parents' age, parents' education level, whether mother work or not, father's job, on subjects' self-esteem were statistically not significant.KEY WORDS: Cassidy (1988) Puppet Interview Form, Self-Esteem. 104

Eğitilebilir zihinsel engelli çocukların (12-18 yaş) boy, ağırlık, beden yağ oranı, kuvvet, koordinasyon ve esneklik gibi motor özelliklerini ve beden algılarını incelemek, normal gelişim gösteren yaşıtları ile karşılaştırma yaparak aradaki farklılıkları ortaya koymak ve bu bilgileri özel beden eğitimi programcılarının yararına sunabilmek amacıyla planlanan bu araştırma 156 EZE ve 157 NGG öğrenci olmak üzere toplam 313 çocuk üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak `Project Unique Test` ile Hastad ve Lacy'nin (1989) önerdikleri testlerden yararlanılarak oluşturulan `Fiziksel veMotor Yeterlilik Testi` ve araştırmacı tarafından geliştirilen `Genel Bilgi Formu` kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, EZE kız ve erkek öğrencilerin NGG akranlarına göre boy uzunluklarının daha kısa, beden ağırlıklarının daha düşük olduğu, DUA, mekik, mekik koşusu, esneklik, kavrama kuvveti ve beden algısı yönünden de önemli derecede yetersiz oldukları saptanmıştır. NGG öğrencilerin fiziksel ve motor özelliklerinde görülen cinsiyet farklılığı EZE öğrencilerde gözlenememiştir. NGG kız ve erkeklerde yaşla bir çok parametre arasında ilişki bulunurken EZE öğrencilerde yaşla sadece boy özelliğinin ilişkili olduğu belirlenmiştir. This study that has been planned with the purpose to determine the differences between educable mentally retarded (EMR) children and their normally developed peers by studying their heights, weights, triceps and subscapular skinfolds, strengths, coordinations and flexibility and to present the results to programmers studying the adapted physical education has been carried out on totally 313 (156 EMR children and 157 children with normal development). As the means of getting data ` Project Unique Test` and `Physical and Motor Proficiency Test` which has been suggested by Hastad and Lacy (1989) also `General Information Form` that has been developed by the researcher have been used.According to the results of the study it has been determined that the body height of EMR girls and boys is shorter, the body weigth is less and EMR children are significantly insufficient in the aspects of standing long jump, situps, shuttle run, flexibility, graps strength compared to their peers with normal development. Sex differences that have been observed on normally developed children couldn't be observed on EMR children. While there are relations between the age and a lot of parameters of normally developed children there is a relation only between the body height and the age on EMR children. Key words: Educable mentally retarded children, adapted physical education and sport, physical and motor fitness, body image, motor proficiency IV 153