813 results on '"ÖZTÜRK, YUSUF"'
Search Results
202. Isofuranodiene: A neuritogenic compound isolated from wild celery (Smyrnium olusatrum L., Apiaceae)
- Author
-
Mustafa, Ahmed M., primary, Maggi, Filippo, additional, Papa, Fabrizio, additional, Kaya, Elif, additional, Dikmen, Miris, additional, and Öztürk, Yusuf, additional
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
203. Evaluation of cytotoxic effects of quercetin on A549, HeLa, HT-29, MCF-7 and NIH3T3 cell cultures: a comparative study with paclitaxel
- Author
-
Korkmaz, S., Öztürk, Yusuf, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, and Öztürk, Yusuf
- Abstract
WOS: 000208663600480, …
- Published
- 2004
204. A computer database for the in vivo dosage in experimental animals (ACD-IDEA)
- Author
-
Öztürk, Y., Güneş, A., Babanlı, A., Abdallah, Qasem M.A., Topbaş-Can, O. D., Bektaş, N., Aydın, S., Öztürk, Yusuf, Güneş, Ali, Babanlı, Ahmad, Bektaş, Nurcan, Aydın, Süleyman, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, Öztürk, Yusuf, Bektaş, Nurcan, and Aydın, Süleyman
- Abstract
WOS: 000208663600677, …
- Published
- 2004
205. Antiproliferatwe and Antitumor Effects of Aspirin on A549 Non-Small Lung Cancer Cells
- Author
-
Korkmaz, Seval, Öztürk, Yusuf, Anadolu Üniversitesi, Bitki, İlaç ve Bilimsel Araştırmalar Merkezi, and Öztürk, Yusuf
- Abstract
WOS: 000205415300267, …
- Published
- 2004
206. Lexical bunlde use of Turkish and native English writers : a corpus-based study
- Author
-
Öztürk, Yusuf, [tarih], Durmuşoğlu Köse, Gül, and Eğitim Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
İngiliz dili -- Yazılı İngilizce ,İngiliz dili -- Söylem çözümlemesi - Abstract
Tez (doktora) - Anadolu Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yabancı Diller Eğitimi Anabilim Dalı, Kayıt no: 907212, Son yıllarda İngilizce akademik dünyada küresel bir dil haline gelmiştir. Öğrenciler ve akademisyenlerden de bu küresel dilde yazılı ürünler ortaya koymaları beklenmektedir. Ancak, bu durum anadili İngilizce olamayan öğrenci ve akademisyenler içinbaskı oluşturmaktadır. Bunun nedeni ise bu bireylerin çalışmalarını tamamlayabilmesi ve yayınlayabilmeleri için anadili İngilizce olanlara benzer bir dil yetisine sahip olmaları ve sözcükler ya da sözcük grupları gibi akademik söylemin ayırt edici bazı özelliklerine hakim olmaları gerekmektedir. Bu anlamda, birçok çalışma, çoğunlukla ‘sözcük öbekleri’ olarak adlandırılan, bu tip sözcük kombinasyonlarınıı incelemiştir. Diğer yandan (on the other hand) ya da sonuç olarak (as a result of) gibi üç ya da daha fazla sözcükten oluşan İngilizcedeki sözcük öbekleri son derece yaygın ve akademik söylemin şekillenmesinde önemlidir. Ayrıca, akademik metinlerde kullanılan sözcük öbekleri disiplinler arasında farklılıklar gösterdiğinden belirli bir akademik disiplinde yaygın olan sözcük öbeklerinin doğru ve etkili kullanımı yazarlar için önem taşır ve bu öbeklerin yokluğu metnin akıcı ve doğal görünmemesine neden olur. Güncel çalışmalar (örn. Adel & Erman, 2012; Chen & Baker, 2010) İngilizceyi yabancı dil olarak konuşan yazarların daha az sayıda farklı tür sözcük öbekleri kullandıklarını göstermektedir. Ayrıca, bu yazarların metinlerinde, anadili İngilizce olanların tersine, çok sınırlı sayıda sözcük öbeğinin aşırı kullanıldığı da belirtilmektedir. Ancak, İngilizceyi yabancı dil olarak konuşan akademik yazarlardan, disiplinlerinde yaygın olan sözcük öbeklerini etkili ve anadili İngilizce olanlara benzer biçimde kullanmaları beklenmektedir. Bu bağlamda, belli bir disiplinde sık kullanılan sözcük öbeklerini belirleyen ve İngilizceyi yabancı dil olarak konuşan yazarların metinlerini anadili İngilizce olan yazarların metinleri ile sözcük öbeği kullanımı açısından karşılaştırıp ne ölçüde benzerlikler ya da farklılıklar olduğunu inceleyen çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu çalışmanın temel amacı, belirli bir akademik disiplinde anadili Türkçe ve İngilizce olan lisansüstü öğrenciler ile anadili İngilizce olan akademisyenlerin İngilizce akademik metinlerindeki sözcük öbeği kullanımını incelemektir.
- Published
- 2014
207. Lexical bundle use of Turkish and native English writers: A corpus-based study
- Author
-
Öztürk, Yusuf, Durmuşoğlu Köse, Gül, and İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Lexical bundles ,Academicians ,Academic writing ,English ,Eğitim ve Öğretim ,Word usage ,Education and Training ,English Linguistics and Literature ,Linguistics ,Dilbilim ,Students ,İngiliz Dili ve Edebiyatı - Abstract
Son yıllarda İngilizce akademik dünyada da küresel bir dil haline gelmiştir. Öğrenciler ve akademisyenlerden de bu küresel dilde yazılı ürünler ortaya koymaları beklenmektedir. Ancak, bu durum anadili İngilizce olamayan öğrenci ve akademisyenler için baskı oluşturmaktadır. Bunun nedeni ise bu bireylerin çalışmalarını tamamlayabilmesi ve yayınlayabilmeleri için anadili İngilizce olanlara benzer bir dil yetisine sahip olmaları ve sözcükler ya da sözcük grupları gibi akademik söylemin ayırt edici bazı özelliklerine hakim olmaları gerekmektedir. Bu anlamda, birçok çalışma, çoğunlukla 'sözcük öbekleri' olarak adlandırılan, bu tip sözcük kombinasyonlarınıı incelemiştir. Diğer yandan (on the other hand) ya da sonuç olarak (as a result of) gibi üç ya da daha fazla sözcükten oluşan İngilizcedeki sözcük öbekleri son derece yaygın ve akademik söylemin şekillenmesinde önemlidir. Ayrıca, akademik metinlerde kullanılan sözcük öbekleri disiplinler arasında farklılıklar gösterdiğinden belirli bir akademik disiplinde yaygın olan sözcük öbeklerinin doğru ve etkili kullanımı yazarlar için önem taşır ve bu öbeklerin yokluğu metnin akıcı ve doğal görünmemesine neden olur.Güncel çalışmalar (örn. Adel & Erman, 2012; Chen & Baker, 2010) İngilizceyi yabancı dil olarak konuşan yazarların daha az sayıda farklı tür sözcük öbekleri kullandıklarını göstermektedir. Ayrıca, bu yazarların metinlerinde, anadili İngilizce olanların tersine, çok sınırlı sayıda sözcük öbeğinin aşırı kullanıldığı da belirtilmektedir. Ancak, İngilizceyi yabancı dil olarak konuşan akademik yazarlardan, disiplinlerinde yaygın olan sözcük öbeklerini etkili ve anadili İngilizce olanlara benzer biçimde kullanmaları beklenmektedir. Bu bağlamda, belli bir disiplinde sık kullanılan sözcük öbeklerini belirleyen ve İngilizceyi yabancı dil olarak konuşan yazarların metinlerini anadili İngilizce olan yazarların metinleri ile sözcük öbeği kullanımı açısından karşılaştırıp ne ölçüde benzerlikler ya da farklılıklar olduğunu inceleyen çalışmalara ihtiyaç vardır.Bu çalışmanın temel amacı, belirli bir akademik disiplinde anadili Türkçe ve İngilizce olan lisansüstü öğrenciler ile anadili İngilizce olan akademisyenlerin İngilizce akademik metinlerindeki sözcük öbeği kullanımını incelemektir. Bu amaç doğrultusunda, yabancı dil öğretimi alanındaki anadili Türkçe ve İngilizce olan lisansüstü öğrencilerce yazılmış yüksek lisans ve doktora tezleriyle yine anadili İngilizce olan akademisyenlerin araştırma makalelerini içeren ve 150 metinden oluşan bir derlem oluşturulmuştur. Araştırma derleminde her bir milyon kelimede 25 kez tekrarlanan ve en az 5 farklı metinde kullanılan dört sözcüklü ifadeler bu çalışmada sözcük öbeklerinin belirlenmesinde kullanılmış ana ölçütlerdir. Bu ölçütler doğrultusunda araştırma derleminde sözcük öbeklerini tespit edebilmek için WordSmith Tools 6 yazılımı kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, Türk lisansüstü öğrencilerin anadili İngilizce olan öğrenciler ve akademisyenlere göre çok daha fazla tip sözcük öbeği kullandıklarını göstermiştir. Ancak, öbeklerin sıklığı düşünüldüğünde Türk öğrencilerin metinlerin çok daha aşırı bir tekrar olduğu görülmüştür. Diğer yandan, öbek listelerinin istatistiksel analizi Türk öğrencilerin ve anadili İngilizce olan öğrenciler ile akademisyenlerin farklı sözcük öbekleri kullandıklarını göstermiştir. Son olarak, öbeklerin yapısal ve işlevsel olarak analizinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark çıkmamıştır.Anahtar Kelimeler: Sözcük öbekleri, İngilizce akademik söylem, anadili Türkçe ve İngilizce olan öğrenciler, anadili İngilizce olan akademisyenler In recent decades, English has been the lingua franca of the academic and students and scholars are expected to produce written works in this global language. However, this creates a pressure on non-native students and scholars since they need to have a native- like proficiency to be able to fulfill their studies and publish their work, and moreover they need to be familiar with the distinguishing features of academic discourse such as words or multi-word combinations. In this sense, many studies have been conducted to identify such type of combinations, one of which is the recurring multi-word expressions, mostly referred to as lexical bundles. Being composed of three or more words, lexical bundles such as on the other hand and as a result of are extremely common and important in shaping academic discourse. Moreover, lexical bundles vary across different disciplines meaning that successful use of lexical bundles typical of a specific academic discipline is important for writers and the absence of such bundles may not sound fluent and native-like.Recent studies (e.g. Adel & Erman, 2012; Chen & Baker, 2010) have revealed that non-native writers produce not only fewer types of lexical bundles, but also less varied ones. Furthermore, they also overuse a restricted number of bundles in their writing. However, they should have a successful and native-like control over the lexical bundles which are commonly used in their discipline. In this regard, there is a need for studies identifying the frequent lexical bundles in a particular discipline and examining non-native writers' texts to see to what extent they approximate native writers in terms of lexical bundle use.The primary aim of this study was to investigate Turkish and native English postgraduate students' and native scholars' use of lexical bundles in a specific academic discipline, that is foreign language teaching, in terms of frequency, functions and structures of bundles. For this aim, a corpus of 150 texts was collected containing Turkish and native English students' MA and PhD theses along with native scholars' published research articles. Four-word combinations occurring 25 times per million words and appearing in at least 5 texts or more were identified as lexical bundles. WordSmith Tools 6 was used to retrieve the lexical bundles in the research corpus. The results revealed that Turkish postgraduate students used far more lexical bundles in their texts compared to both native students and scholars. However, there was a redundancy in Turkish students' texts when the token frequencies were examined, meaning that Turkish students overused most of the lexical bundles. On the other hand, statistical analysis of the bundle lists revealed that Turkish postgraduate students employed different bundles from their native peers and scholars. Finally, the structural and functional categories did not show any statistically significant differences.Keywords: Lexical bundles, English academic discourse, Turkish postgraduate students, native English postgraduate student, native scholars 109
- Published
- 2014
208. Düzlemsel metamalzemeler ve uygulamaları
- Author
-
Öztürk, Yusuf, Yılmaz, Asım Egemen, and Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Elektrik ve Elektronik Mühendisliği ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Engineering Sciences ,Physics and Physics Engineering ,Electrical and Electronics Engineering ,Mühendislik Bilimleri - Abstract
Bu tezde, elektromanyetik sinyalleri konrol edebilmek için yeni olanaklar sunan metamalzemelerin düzlemsel yapıdaki bir formuna karşılık gelen Dairesel-Balıkağı Metamalzemelerin (DB-MM) mikrodalga frekanslarda gerçeklenmesi sağlanmıştır. Tasarlanan yapıların benzetimleri gerçekleştirilerek karakterize edilmesi için parametre değişim analizleri, geri-kazanım yöntemi ile etkin ortam parametrelerinin hesaplanması, faz analizleri, geri-yayılım gözlemi ve eşdeğer devre modeli çalışmaları gerçekleştirilmiştir. İlave fiziksel araştırmalar yapılarak elektrik alan saçaklanmalarının LHM bölgesinde yok olduğu gözlemlenmiştir. Paralel biçimde yapılan bütün karakterizasyon işlemlerinde birbiriyle tutarlı sonuçlar elde edilerek LHM ve RHM bölgeler belirlenmiş ve DB-MM yapının çalışma karakteristiği ortaya konulmuştur. Teorik çalışmalardan sonra üretim evresine geçilerek DB-MM yapıların üretimi gerçekleştirilmiş ve gerekli deney düzeneği oluşturularak iletim hattı parametreleri ölçülmüştür. Hesaplamalar ve ölçüm sonuçlarının birbirleriyle örtüşmekte olduğu gözlenmiştir. İlave çalışma olarak DB-MM yapıların dispersiyon analizleri gerçekleştirilerek CRLH İletim Hattı Modellemesi serbest ortamda yapılmaktadır. Modelleme sonuçları ile eşdeğer devre elemanları parametreleri dispersif biçimde hesaplanarak benzetim ve deney sonuçlarıyla karşılaştırılmaktadır. Son olarak DB-MM yapılar kullanılarak Frekans Seçici Yüzey ve Çoklu Bant Soğurucu uygulamaları tasarlanmaktadır. In this study, Circular Fishnet Metamaterials (CF-MM) possesing new opportunities to control electromagnetic signals are realized as a planar metamaterial in microwave regime. Through numerical simulations of designed structures, we discuss the analysis for parameter changes, computation of effective medium parameters by using retrieval method, phase analysis, observations for backward propagation and equivalent circuit modelling to characterize the metamaterial. As a physical explanation, it is observed that fringing electric fields disappear in Left-Handed Materials (LHM) medium. All concurrent characterization steps produced the expected results for LHM and Right-Handed Materials (RHM) behavior in consistency to define CF-MM as a metamaterial structure. Following theoretical investigations, CF-MM sheets are manufactured, the experimental setup is prepared and the transmission parameters are measured, sequencely. The computations and measurement results are in good agreement. Additionally, CRLH (Composite Right-Left Hand) Transmission Line Modelling of CF-MMs are performed in free space to investigate dispersion analysis. Finally, we designed a Frequency Selective Surface and Multiband Absorber by using CF-MMs as potential application examples. 129
- Published
- 2014
209. Alüminyumca zengin anotlama çamurlarının geri dönüştürülmesi ve mullit esaslı seramiklerin geliştirilmesi
- Author
-
Öztürk, Yusuf, Yılmaz, Suat, Günay, Esin, and Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Metalurji Mühendisliği ,Seramik Mühendisliği ,Ceramic Engineering ,Metallurgical Engineering ,Engineering Sciences ,Mühendislik Bilimleri - Abstract
Alüminyum ekstrüzyon ürünlerinde kontrollü oksit tabakası üreterek korozyon ve aşınmaya karşı direncini artırmak ve kullanım ömrünü uzatmak için uygulanan Anotlama prosesi süresince, yüksek tonajlarda `anotlama çamuru` olarak adlandırılan alüminyumca zengin çamur üretilmektedir. Tehlikesiz atık olarak sınıflandırılmasına rağmen, yıllık üretim miktarının çok fazla olması nedeniyle anotlama çamuru bertaraf işlem maliyetlerinin düşürülmesi gerekmektedir. Çamurun bileşiminde ağ.%15-30 arası inorganik bileşiklerden oluşan katı madde bulunmaktadır. Katı maddenin ~ağ.%90'ı böhmit (AlOOH), geri kalan kısmı ise tenardit (Na2SO4) ve barit (BaSO4)'tir. Yaklaşık ağ. %3 oranında sodyum içeren anotlama çamuruna yüksek sıcaklıkta mullit oluşumunu engellemesinden dolayı, yıkama, süzme ve kurutma kademelerinden oluşan sodyum giderme işlemi uygulanmış ve sodyum tamamen uzaklaşana kadar çevrim tekrarlanmıştır. Elde edilen sodyumsuz toz, 5°C/dk ısıtma hızı ile 1400°C'de 1 saat kalsine edilerek alfa alümina (α-Al2O3) fazına dönüştürülmüştür. Üretilen α-Al2O3 tozu, kaolen, diyatomit ve kil ile sırasıyla ağ. %15, 28 ve 15 oranlarında karıştırılarak kuru pres, slip döküm ve ekstrüzyon yöntemleri ile şekillendirilmiş ve 1450-1550°C aralıklarında 1, 3 ve 5 saat sürelerde sinterlenmişlerdir. Aynı çalışma, anotlama çamurunun yıkanması ve ısıl işlem uygulanması ile üretilen α-Al2O3 tozu yerine, Alcoa firmasından satın alınan A-16 kodlu ticari α-Al2O3 tozu kullanılarak (kaolen, diyatomit ve kil oranları sabit tutularak) tekrarlanmıştır. Anotlama çamuruna uygulanan önişlemler sonrası elde edilen α-Al2O3 tozu kullanılmasıyla, sinterleme sıcaklığına ve süresine bağlı olarak %12,35 ile %17,39 arasında %küçülme, yaklaşık %10 ağırlık kaybı, %63,9 ile %78,8 arasında göreceli yoğunluk, %0,72 ile %26,08 arasında porozite, 53,12 ile 84,42 MPa arasında mukavemet, 927 ile 2082,6 Å arasında kristalit boy değerlerine sabit, %100 mullit içeren seramik malzemelerin üretimi gerçekleştirilmiştir. Ticari Alcoa A-16 α-Al2O3 tozu kullanılarak üretilen mullit seramiklerin ise; %7,13 ile %8,18 arasında %küçülme, yaklaşık %8 ağırlık kaybı, %66,8 ile %70,3 arasında göreceli yoğunluk, %0,81 ile %6,36 arasında porozite, 72,18 ile 79,51 MPa arasında mukavemet, 1115,2 ile 1782,9 Å arasında kristalit boy değerlerine sahip olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, Alüminyum endüstrisi atıklarından olan anotlama çamurunun, uygun ön işlemlerden geçirilmesi ve kil, kaolen ve diyatomit gibi doğal mineraller katkılarıyla birlikte, seramik filtrelerden ateşleme parçalarına, yüksek sıcaklık fırınlarından jet motorlarına, hızlı pişirim fırınlarında kullanılan rulolardan, laboratuar malzemelerine, seramik fırınlarında kullanılan raflardan, buhar türbinlerine kadar oldukça geniş bir alanda kullanım alanı bulan mullit esaslı seramik malzemelerin üretilebileceği tespit edilmiştir. During the anodizing process, which is carried out to increase resistance against corrosion and abrasion and to lengthen physical life of aluminum extrusion products by producing controlled oxide layer, aluminum rich sludge names as `anodizing sludge` is produced at high tonnages. Despite that anodizing sludge is classified as nonhazardous waste, costs of disposal process should be lowered since its annual production amount is considerably high. The sludge contains solid matter that contains 15 to 30% inorganic compounds by weight. wt 90% of the solid matter is boehmite (AlOOH) and the remaining portion is thenardite (Na2SO4) and barite (BaSO4).Sodium removal procedure that includes leaching, filtering and drying steps was applied to anodizing sludge containing approximately wt 3% sodium as it prevents mullite formation at high temperatures. The cycle was repeated until sodium was completely removed. The sodium free powder obtained was transformed to alpha alumina (α-Al2O3) phase by calcining at 1400°C for 1 hour at a heating rate of 5°C/min. α-Al2O3 powder produced was mixed with kaoline, diatomite and clay at proportions 15%, 28% and 15%, respectively. Then, it was shaped by dry press, slip casting and extrusion, and sintered for 1, 3 and 5-hour periods between 1450°C and 1550°C. This procedure was repeated with commercial α-Al2O3 powder (Code A-16) purchased from Alcoa Company instead of α-Al2O3 powder produced by leaching and tempering anodizing sludge (kaoline, diatomite and clay proportions were kept constant). When α-Al2O3 powder obtained by pretreatment of anodizing sludge is utilized, production of ceramic material containing 100% mullite was achieved. The material obtained was 12.35 to 17.39% smaller with10% weight loss. Furthermore, relative density value was between 63.9% and 78.8% and porosity was between 0.72% and 26.08%. Strength value was between 53.12 and 84.42 MPa and crystallite height was between 927 and 2082.6 Å. Mullite ceramics produced using commercial Alcoa A-16 α-Al2O3 were observed to shrink 7.13 to 8.18% with a weight loss of 8%. Relative density was between 66.8 and 70.3%, porosity was between 0.81% and 6.36%, strength was between 72.18 and 79.51 MPa and crystallite height was between 1115,2 and1782,9 Å. In conclusion, it was found that if appropriately treated and mixed with natural mineral additives such as clay, kaoline and diatomite, anodizing sludge, one of the wastes of aluminum industry, can be utilized in the production of mullite-based ceramic materials, which are used in many areas such as ceramic filters, ignition elements, high-temperature furnaces, jet motors, rolls used in firing kilns, laboratory equipment, roof ceramic furnaces and steam turbines. 203
- Published
- 2014
210. Trafik eğitiminde üç boyutlu anaglif bir animasyon filminin geliştirilmesi ve değerlendirilmesi
- Author
-
Öztürk, Yusuf, Çakır, Hüseyin, and Bilgisayar Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Bilim ve Teknoloji ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Traffic ,Trafik ,Science and Technology - Abstract
Bu araştırma, İlköğretim Birinci Kademe 4. Sınıf Trafik Güvenliği dersine yönelik geliştirilen üç boyutlu anaglif animasyon filminin hazırlanma aşamalarını, bir eğitim materyali olarak uygulanma aşamalarını ve istatistiksel olarak değerlendirilen öğrenci, öğretmen ve öğretmen adaylarının görüşlerini içeren anket sonuçlarını kapsamaktadır. İlköğretim Trafik Güvenliği öğretim programının genel amacı, trafik kuralları konusunda duyarlı davranışlar sergileyecek bireylerin yetiştirilmesini sağlamaktır. Öğrencilerin algı seviyelerini yükseltmek, öğrenim için önemlidir. Bu çalışmada hazırlanan üç boyutlu anaglif animasyon filminin yapım aşamaları metodolojik biçimde anlatılmaktadır. Uygulaması Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda ve Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde gerçekleştirilen çalışmanın, ders içeriğine uygunluğu, trafik eğitimine katkıları ve öğrenci algısına etkisi, öğrenci, öğretmen ve öğretmen adaylarının görüşleri şeklinde değerlendirilmiştir. Ses, animasyon, görsel efekt, üç boyutluluk gibi özellikleri barındıran ve anaglif gözlükler yardımıyla izlenebilen animasyon filmi, öğrencilere benzersiz bir deneyim yaşatmakla beraber öğrenmeyi çabuk ve kalıcı hale getiren yardımcı bir eğitim materyali konumundadır. This research contains prepration steps of 3D anaglyph animation movie for grade 4 traffic safety class as an instructional material and also contains the results of the survey that has the opinions of the teachers, the candidate teachers and the students who are statistically evaluated. The general purpose of Primary Traffic Safety curriculum is to raise individuals who are sensitive enough to obey traffic rules. It is important to increase the student's level of perception for education.In this research, the preparation steps of the 3D animation film is explained methodologically.The research which has been performed in Gazi University Faculty of Education and in the schools which are bound to the curriculum of national education ministry is evaluated to show the compatibility with the course content,the contribution of traffic education, students' perceptions of the impact and the perspectives of the teachers and candidate teachers.The animation film which can only be watched with the benefit of 3D anaglyph glasses; consists of sound,animation,visual effects, three-dimensionality is an educational material which gives the stutends very unique experience and makes the learning quick and permanent. 74
- Published
- 2014
211. GÖRÜNTÜ İŞLEME-DIGITAL IMAGE PROCESSING
- Author
-
ERDEM AYTAN, Adalet, ÖZTÜRK, Yusuf, and ÖRGEV, Emin
- Abstract
ÖZETGörüntü işleme, genel olarak resimsel bilgilerin analizine yönelik bir yöntem olarak tanımlanabilir. Bu çalışmada, görüntü işleme ve görüntü işleme yöntemleri İle, sayısal görüntüler üzerinde doğrusal ve açısal ölçümlerin nasıl gerçekleştirildiği açıklanmıştır. Ayrıca sefalometrik bir radyogram çizimi üzerinde hem manuplatif olarak, hem de sayısallaştırılarak ekrana yansıtan görüntüsü üzerinde, bilgisayarda, doğrusal ve açısal ölçümier yapılmıştır. Ölçümlerin sayısall aş tın İm iş görüntüler üzerinde yapılması kolay ve hata oranı düşük olan bir yöntem olarak tanımlanabilir.Anahtar sözcükler: Görüntü işleme; bilgisayardaki sefalometrik analiz.ABSTRACTImage processing, in its general form, pertains to the alteration and analysis of pictorial information. In this study, fundamentals of image processing and linear and angular measurements on the digitized images were explaned. Linear and angular measurements have been made both on the traced radiographs. It was found that, linear and angular measurements on digitized images was an easy, accurate and reliable method with low error in measurements.Key words: Image processing, computerized cephalomet-ric analysis.
- Published
- 2013
212. YÜZ ESTETİĞİNİN GÖRÜNTÜ İŞLEME YÖNTEMİ ARACILIĞI İLE İNCELENMESİ-ANALYSIS OF FACE AESTHETICS BY USING IMAGE PROCESSING
- Author
-
ERDEM AYTAN, Adalet, ÖZTÜRK, Yusuf, and BIÇAKÇI, Aydın
- Abstract
ÖZETDiş Hekimliği Fakültesi birinci sınıf öğrencileri arasından, yüz estetiği açısından güzel ve yakışıklı bulunan 10 kız ve 10 erkek seçilmiştir. Seçilen kişilerin cephe ve profil fotoğrafları alınmış, daha sonra bu fotoğrafların sayısallaştırıla-rak ekrana yansıtılan görüntüleri üzerinde bilgisayar aracılığı ile doğrusal (yatay ve dikey) ve açısal ölçümler gerçekleştirilmiştir. Her grup içinde belirlenen bir ölçüm diğer ölçümlere bölünerek oranlar elde edilmiş, kızlar ve erkekler arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak incelenmiştir. Sa-yısallaştınlmış görüntüler üzerinde yumuşak doku analizi kolay, güvenilir ve doğru ölçümler yapılabilen bir yöntem olarak bulunmuştur. Yüz estetiğinin matematiksel analizlerinin her iki cinsiyet için de geçerli olabilmesi için doğrusal ölçümler yerine, oranlar ve açısal ölçümler yeğlenmelidir.ABSTRACTTen male and ten female young edults exhibiting pleasing face were selected. Photographic records were taken from the front and profile of selected males and females. Later, linear (horizontal and vertical) and angular measurements have been made on digitized images. Ratios were obtained for each group of measurements, by dividing measurements into defined measurements. Possible differences between males and females means were tested statistically. It was found that soft tissue analysis on digitized images was an easy, accurate and reliable method, and the ratios or angular measurements should be preferred instead of the linear measurements in the mathematical analysis of the face aesthetics for both sexes.
- Published
- 2013
213. IPv4’DEN IPv6’YA GEÇİŞ İÇİN AHP MODELİ
- Author
-
AYDOĞAN, Emel, SOYLU, M. Yekta, GENCER, Cevriye, ÇETİN, Suna, SOYSAL, Murat, BEKTAŞ, Onur, YÜCE, Emre, ÖZTÜRK, Yusuf, GÖKIRMAK, Yavuz, and SAĞIROĞLU, Şeref
- Subjects
Pv4,IPv6,Çok Kriterli Karar Verme,Analitik Hiyerarşi Proses,Karar Destek Sistemi,Super Decisions - Abstract
Bu çalışmada, Ulusal IPv6 Protokolü Altyapı Tasarımı ve Geçiş Projesi kapsamında, IPv4’ten IPv6’ya geçişteen uygun geçiş stratejisine karar vermede, çok kriterli karar verme metotlarından Analitik Hiyerarşi Proses(AHP) yöntemi geçiş mekanizmasının kararlaştırılmasında kullanılmıştır. Bu çalışmanın bu alanda bir ilkçalışma olması, geçişe etki edecek olan parametrelerin belirlenmesi, kriter kümelerinin konuya özel olarak ilkkez belirlenmesi ve bu probleme uygulanması bu çalışmanın özgün yönleridir. Aynı zamanda, en iyi geçişstratejisinin belirlenmesi için gerekli anketler hazırlanıp uygulanmış; Super Decisions 1.6.0 paket programıkullanılarak uygun geçiş mekanizmalarına ait sonuçlar elde edilmiştir. Sunulan bu çalışmanın, ülke kurum vekuruluşlarının IPv6’ya geçişinde en uygun geçiş mekanizmasının belirlenmesinin, ülke kaynaklarının daha etkinkullanılmasına, konuyla ilgili geçiş süresini kısaltacağına, geçmek isteyen kurumlara bilimsel bir yaklaşımsunmasının ülke geçiş sürecine önemli katkılar sağlayacağı değerlendirilmektedir.
- Published
- 2013
214. Reactions of Some Grape Varieties to Downy Mildew (Plasmopara viticola (Berk. et Curt.)) in Eğirdir Conditions
- Author
-
GARGIN, Seçkin and ÖZTÜRK, Yusuf
- Subjects
Mildiyö,üzüm,çeşit,bağcılık ,Downymildew,grape,variety,viticulture - Abstract
Bu çalışma 2010 ve 2011 yıllarında Meyvecilik Araştırma İstasyon müdürlüğünde 2005 yılında tesis edilmiş bağ parselinde yürütülmüştür. Doğal bulaşıklık şartlarında 10 farklı yöresel ve popüler üzüm çeşidinin mildiyöye karşı reaksiyonu incelenmiştir. Yöresel çeşitlerden Pembe Gemre, Siyah Gemre, Senirkent Dimridi, Burdur Dimridi popüler çeşitlerden Trakya İlkeren, Sultani Çekirdeksiz, AlphonseLavalee, Ata Sarısı, Italia ve Red Globe çeşitleri değerlendirilmiştir. Tesadüf blokları deneme desenine göre sayımlar deneme bağları içinde seçilen sıralarda 12 omcadan oluşan alt parsellerde 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Her tekerrürde yaprak hastalık indeksi için 12 omca x 12 yaprak=144 yaprak değerlendirilmiş ve hastalık indeksini tespit etmek amacıyla yaprak sayımlarında 0-4 skalası kullanılmıştır. Tüm sayımlar ve değerlendirmeler 2010 ve 2011 yılları için ayrı ayrı yapılmıştır. Hastalık indeksinin hesaplanmasında “indeks formülü” kullanılmıştır. Verilerin yıllara göre istatistik analiz sonucunda iki yıllık sonuçların değerlendirilmesiyle Siyah Gemre, Trakya İlkeren en hassas, Red Globe, Burdur Dimridi, ise en dayanıklı çeşitler olarak belirlenmiştir., This study was conducted to determine tolerances of 10 different grape varieties tolerances to downy mildew (PlasmoporaViticola). It was done in 2010 and 2011 years at Eğirdir Fruit Research Station vineyard area which was planted in 2005 year. Ten different local and popular grape varieties were evaluated for downy mildew (Plasmoporaviticola) in natural inoculation conditions. Local varieties PembeGemre, SiyahGemre, SenirkentDimridi, BurdurDimridi and populer varieties Trakyaİlkeren, SultaniÇekirdeksiz, Alphonse Lavalee, Ata Sarısı, Italia, Red Globe were evaluated. Countings were made in 12 grapevines with replicates. In each replicate 12 grapevine X 12 leaf samples were evaluated for disease index. 0- 4 scale was used to determine “disease index”. “Index Formula” was used to evaluate disease index. All evaluations were done in 2010 and 2011 years. According to 2 years data statistically were analyzed and Red Globe, BurdurDimridi, varieties were evaluated the most tolerant and SiyahGemre, Trakyaİlkeren varieties were evaluated the least tolerant varieties
- Published
- 2013
215. NEO-KLASİK İKTİSATTA RASYONEL BEKLENTİLERİN FİYAT OLUŞUMUNA ETKİSİ.
- Author
-
ÖZTÜRK, Yusuf Kemal
- Abstract
Copyright of Electronic Turkish Studies is the property of Electronic Turkish Studies and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
216. DÜNYA İKTİSAT TARİHİNDE, DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ’NÜN YERİ VE ÖNEMİ.
- Author
-
ÖZTÜRK, Yusuf Kemal
- Abstract
Copyright of Electronic Turkish Studies is the property of Electronic Turkish Studies and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
217. Effects of Gentiana lutea ssp symphyandra on the central nervous system in mice
- Author
-
Öztürk, N, Başer, K. Hüsnü Can, Aydın, Süleyman, Öztürk, Yusuf, Çalış, I, Anadolu Üniversitesi, Bitki, İlaç ve Bilimsel Araştırmalar Merkezi, Başer, K. Hüsnü Can, Aydın, Süleyman, and Öztürk, Yusuf
- Subjects
Central Nervous System ,Tail Clip ,Gentiana Lutea Ssp Symphyandra ,Swimming Test ,Tail-Immersion ,Analgesic Activity - Abstract
WOS: 000179225800004, PubMed ID: 12410542, A methanolic extact of Gentiana lutea ssp. symphyandra roots has been investigated for its possible effects on the central nervous system of mice. At doses of 250 and 500 mg/kg (i.p.), the methanol extract of Gentiana roots caused a significant increase in the swimming endurance test and exhibited slight analgesic activity, but no lethality in mice suggesting some activity on the central nervous system. However, there was no indication of sedation or muscular fatigue at the doses employed. HPLC analysis showed that three secoiridoid compounds, gentiopicroside, swertiamarine and sweroside were present and may have been responsible for the CNS effects of the methanol extract of Gentiana lutea ssp. symphyandra roots. Copyright (C) 2002 John Wiley Sons, Ltd.
- Published
- 2002
218. Effectiveness of triple-Pp positive parenting program on childhood attention deficit hyperactivity disorder: A case control study
- Author
-
Öztürk, Yusuf, Akay, Aynur, and Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Subjects
Psychiatry ,Parents ,Parents education ,Signs and symptoms ,Children ,Psikiyatri ,Attention deficit disorder with hyperactivity - Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanısı alan ve en az 2 ay ilaç tedavisi almış olan 7-12 yaş arası çocuklarda Üç P Olumlu Anne-Babalık Eğitim Programı'nın çocuklardaki DEHB belirtileri üzerine etkisini değerlendirmektir. Bu değerlendirmeye ek olarak DEHB olan ve en az 2 ay ilaç tedavisi alan 7-12 yaş arası çocuklarda, anne-babaların Üç P Olumlu Anne-Babalık Eğitim Programı almış olmalarının, çocukların işlevselliği, çocuklardaki DEHB hastalık şiddeti ve yine çocuklardaki davranışsal ve duygusal sorunlar üzerine etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.Yöntem: Çalışma randomize kontrollü olarak planlanmıştır. Araştırmanın olgu grubu 23 çocuk ve ebeveyninden, kontrol grubu ise 25 çocuk ve ebeveyninden oluşturulmuştur. Sosyo-demografik Veri Toplama Formu, Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam Boyu Versiyonu (ÇDŞG-ŞY), Çocuklar için Genel Değerlendirme Ölçeği (ÇGDÖ), Du Paul DEHB Değerlendirme Ölçeği, Klinik Global İzlenim Ölçeği- hastalık şiddeti (KGİÖ-HŞ) klinisyen tarafından değerlendirilmiştir. Güçler ve Güçlükler Anketi (GGA), Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutum Ölçeği (ÇYTÖ), Aile Değerlendirme Ölçeği (ADÖ), ailelere verilerek ailelerin doldurması sağlanmıştır. Olgu grubuna 8 hafta süren Triple P Olumlu Anne babalık Eğitim Programı uygulanmıştır. Veriler eğitim başlamadan önceki hafta ve eğitimden hemen sonraki hafta toplanmıştır. Veriler Mann Whitney-U testi, Willcoxon işaretli sıralar testi, ki-kare analizi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan olguların yaş ortalaması 10,25±1,39, katılanların 10 tanesi kız (%20,8), 38 tanesi erkek (%79,2), ebeveynlerin yaş ortalaması 39,69±6,00 olarak saptanmıştır, Triple P Olumlu Anne Babalık Eğitim Programının olgu grubu içinde program öncesi ve sonrası karşılaştırıldığında; ÇGDÖ puanlarında anlamlı artış ve KGİÖ-HŞ puanlarında anlamlı azalma; GGA alt ölçeklerinde; emosyon, davranış, hareketlilik, akran ilişkileri puanlarında anlamlı azalma; Du Paul DEHB dikkat eksikliği, hiperaktivite alt testlerinde ve toplam puanda istatistiksel olarak anlamlı azalma, bulunmuştur. ADÖ alt ölçeklerinden problem çözme, iletişim, aile içi roller, affektif duyarlılık, davranış kontrolü ve genel işlevsellik alt ölçek puanlarının istatistiksel olarak anlamlı azalma, ÇYTÖ alt ölçeklerinden ise aşırı anne-babalık tutumu, düşmanca ve reddedilme turumu ve otoriter tutum açısından istatistiksel olarak anlamlı azalma, demokratik tutumda ise istatistiksel olarak anlamlı artış saptanmıştır. Tartışma: Bulgularımız Triple P Olumlu Anne-Baba Eğitiminin DEHB belirtileri, anne baba tutumları ve aile işlevselliği üzerine olumlu etkileri olduğunu göstermektedir ancak daha geniş örneklemlerle desteklenmeye ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Triple P Olumlu Anne-Baba Eğitimi Programı, DEHB, çocuk, ebeveyn Purpose: The aim of this study is to evaluate the effectiveness of Triple P Positive Parenting Programme on childhood attention deficit hyperactivity disorders (ADHD) symptoms, functionality, severity of disease, behavioral and emotional problems of children who are between 7 and 12 years-old and have ADHD with used medication at least 2 months. An additional aim is to evaluate potential effects of Triple-P on attitudes of their mothers and family functioning of children diagnosed with attention deficit hyperactivity disorders. Method:The study is a randomized controlled design. The sample of the study consisted of 60 children, aged between 7-12 years, diagnosed with attention deficit hyperactivity disorder confirmed by K-SADS-PL. Following randomization into two equal groups, parents of the cases participated in Group Triple P Positive Parenting Programme for eight weeks where as the control group did not. The two groups were compared right before and after the implementation on rates of sociodemographic, emotional and behavioral variables. Sociodemographic data form, Dupaul ADHD Rating Scale, Strengths and Difficulties Questionnaire (SDQ), Children's Global Assessment Scale (CGAS) and Clinical Global Impression-Severity (CGI) are assessed by clinician. Data were collected by using Parenteral Attitude Research Instrument (PARI), Family Assessment Device (FAD) that filled out by parents. The study data were evaluated with Mann Whitney U, Willcoxon signed rank test, chi-square analysis. Findings: The average age of the cases participating in the study was 10.25±1,39, 10 of participants were female (%20,8), 38 of participants were male (%79,2), the average age of cases' parents was 39,69±6,00, When we compared the results before and after the implementation of Triple P Positive Parenting programme in the case group, it was found that statiscally significant increase in CGAS scores, statiscally significant decrease in CGI scores. statiscally significant decrease in peer relation, emotional, behavioral, hyperactiviy problem subscale scores of SDQ, statiscally significant decrease in attention deficit and hyperactivity subscale scores and total score of Du Paul Questionnare, statiscally significant decrease in problem solving, communication, roles in family, affective sensivity, behaviour controlling, generel functioning subscale scores in FAD, statiscally significant decrease over parenting attitude, hostility and rejecting attitude, authoritarian attitude subscale scores and statiscally significant increase in democratic attitude subscale score of PARIConclusions: Becoming Triple P Positive Parenting Programme prevalant in our country and researching the effects of Triple P Positive Parenting Programme on ADHD in the countries, where Triple P Positive Parenting Programme has already been implemented, are needed. Due to the results of our study we consider that Triple P Positive Parenting Programme can be useful in the treatment of children diagnosed with ADHD but further more studies about Triple P on children diagnosed with ADHD are needed.Keywords: Triple P Positive Parenting Programme, ADHD, children, parent 120
- Published
- 2013
219. Kinin receptors and their antagonists as novel therapeutic agents
- Author
-
Öztürk, Yusuf, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, and Öztürk, Yusuf
- Abstract
WOS: 000166807000005, PubMed ID: 11172705, Plasma kinins are a family of peptides which play an important role in a variety of pathophysiological conditions. As a consequence of the progress in the area of kinin receptors, specific kinin receptor antagonists will be available in near future in order to provide more selective therapeutic modalities for the treatment of diseases such as asthma, cardiovascular diseases, inflammation, pain, etc. Although the initial observation leading to dicovery of kinins has been performed in 1909, important progress on the development of specific kinin receptor antagonists has been made in last two decades. This review emphesizes the physiological functions of kinins along with their receptor subtypes and post-receptor events in the cellular signaling. In this article, the latest developments in the kinin receptor antagonists including nonpeptide ones have been reviewed.
- Published
- 2001
220. Hepatoprotective effect of Gentiana lutea ssp symphyandra roots in rats
- Author
-
Öztürk, Nilgün, Öztürk, Yusuf, Herekman-Demir, T., Başer, K. Hüsnü Can, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakognozi Anabilim Dalı, Öztürk, Nilgün, Öztürk, Yusuf, and Başer, K. Hüsnü Can
- Abstract
WOS: 000208316200609, …
- Published
- 2001
221. Effects of Gentiana lutea ssp symphyandra roots on the central nervous system of mice
- Author
-
Öztürk, Nilgün, Öztürk, Yusuf, Aydın, Süleyman, Başer, K. Hüsnü Can, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakognozi Anabilim Dalı, Öztürk, Nilgün, Öztürk, Yusuf, Aydın, Süleyman, and Başer, K. Hüsnü Can
- Abstract
WOS: 000208316200834, …
- Published
- 2001
222. Hepatoprotective effect of St John's Wort
- Author
-
Herekman-Demir, T., Öztürk, Nilgün, Öztürk, Yusuf, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, Öztürk, Nilgün, and Öztürk, Yusuf
- Abstract
WOS: 000208316200610, …
- Published
- 2001
223. Pharmacological effects of tastromine
- Author
-
Arslan, Rana, Öztürk, Yusuf, Aydın, Süleyman, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, Arslan, Rana, Öztürk, Yusuf, and Aydın, Süleyman
- Abstract
WOS: 000208316200489, …
- Published
- 2001
224. Cytotoxic effects of cedrol and widdrol on FM3A breast cancer cells
- Author
-
Korkmaz, S., Tunalıer, Zeynep., Öztürk, Yusuf, Başer, K. Hüsnü Can, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, Öztürk, Yusuf, and Başer, K. Hüsnü Can
- Abstract
WOS: 000208316200869, …
- Published
- 2001
225. Possible mechanism of the analgesic effect of St John's Wort
- Author
-
Öztürk, Yusuf, Öztürk, Nilgün, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, Öztürk, Yusuf, and Öztürk, Nilgün
- Abstract
WOS: 000208316200808, …
- Published
- 2001
226. The effects of triazole derivatives in intracellular Ca2+ mobilisation in rat embryo fibroblast
- Author
-
Seller, Zerrin, Öztürk, Yusuf, Demirayak, Şeref, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı, Seller, Zerrin, Öztürk, Yusuf, and Demirayak, Şeref
- Abstract
WOS: 000208316200243, …
- Published
- 2001
227. Analgesic and antispasmodic activities of 2-(2-nitro)-1H-benzimidazol 5-carboxylic acid
- Author
-
Aydın, Süleyman, Arslan, Rana, Topbaş, O. D., Öztürk, Yusuf, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Eczacılık Temel Bilimleri Anabilim Dalı, Aydın, Süleyman, Arslan, Rana, and Öztürk, Yusuf
- Abstract
WOS: 000208316200825, …
- Published
- 2001
228. Wound-healing activity of St. John’s Wort (Hypericum perforatum L.) on chicken embryonic fibroblasts
- Author
-
Korkmaz, S., Öztürk, Yusuf, Öztürk, Nilgün, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, Öztürk, Yusuf, and Öztürk, Nilgün
- Abstract
WOS: 000208316200612, …
- Published
- 2001
229. Molecular Characterization of Some Wild Sour Cherry (Prunus cerasus L.) Types by Using RAPD Technique
- Author
-
AKSU, Mehmet, SARISU, Hasan Cumhur, KAYMAK, Suat, ÖZTÜRK, Yusuf, GÜR, İbrahim, and KOÇAL, Hakkı
- Subjects
Prunus cerasus L.,Anaç,RAPD,genetik benzerlik ,Prunus cerasus L.,rootstock,RAPD,genetic similarity - Abstract
Bu çalışmada kiraz ve vişne türlerinde anaç olarak kullanılmak üzere selekte edilen yabani vişneler RAPD (Random Amplified Polymorphic DNA) moleküler yöntemi ile tanımlanmıştır. Farklı bölgelerden selekte edilen 38 yabani vişne tipi 16 RAPD primeri kullanılarak araştırılmıştır. Kullanılan primerler 4 ile 16 arasında değişen bantlar vermiştir. Elde edilen veriler ile genetik benzerlikler hesaplanmış ve genetik benzerliklere dayalı dendrogram elde edilmiştir. Çalışmada kullanılan tipler arasında iki sinonim grup olduğu belirlenmiştir. En düşük genetik benzerlik Simav-1 ile diğer 37 tip (%89) arasında bulunmuştur. En yüksek genetik benzerlik %99 ile Yenişarbademli-6 ve Yenişarbademli-7, Sultandağı-7, Sultandağı-1 tiplerinden oluşan sinonim grup arasında tespit edilmiştir., In this research, it was identified with Wild Sour Cherry types which are used as rootstocks for sour cherry and sweet cherries by RAPD (Random Amplified Polymorphic DNA) molecular technique. Selected in different areas of the 38 wild cherry types were examined by using 16 primers of RAPD. The used primers ranged from four to seventeen bands. The data were analyzed to calculate genetic similarity values and was performed to generate a dendrogram. The types which were used in the study, two groups were determined to be synonyms. The lowest genetic similarity was evaluated between Simav-1 and 37 other types (%89). The highest genetic similarity was identified between Yenişarbademli-6 and Yenişarbademli-7, Sultandağı-7, Sultandağı-1 types (%99) of synonyms the group composed
- Published
- 2012
230. Isparta kiraz üretim alanlarında görülen önemli virüslerin serolojik ve moleküler yöntemlerle teşhisi ve kılıf protein gen dizilimlerinin belirlenmesi
- Author
-
Öztürk, Yusuf, Çevik, Bayram, and Bitki Koruma Anabilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Plant viruses ,Agriculture ,Plant protection - Abstract
Kiraz dünyada ve ülkemizde ekonomik önemi yıldan yıla artan bir meyve türüdür. Kirazda ekonomik kayıplara yol açan çok sayıda virüs hastalığı bulunmaktadır. Bu virüsler içerisinde Elma mozaik virüsü (Apple mosaic virus, ApMV), Prunus nekrotik halkalı leke virüsü (Prunus necrotic ring spot virus, PNRSV), Erik cüceleşme virüsü (Prune dwarf virus, PDV) Şarka virüsü ( Plum pox virus, PPV) ve Elma klorotik yaprak leke virüsü (Apple chlorotic leaf spot virus, ACLSV) ülkemizde ve dünyada sert çekirdekli meyvelerde en yaygın görülen virüslerdir. Bu çalışma da ülkemizin kiraz üretiminde önemli bir yere sahip olan Isparta ilinin 10 ilçesindeki 142 kiraz bahçesinde ApMV, PDV, PNRSV, CLRV, ACLSV ve PPV'nin varlığı double antibody sandwich ? enzyme linked immunosorbent assay (DAS-ELISA) ve ters traskripsiyon polymeraz zincir reaksiyon (Polymerase chain reaction (RT-PCR) yöntemleri ile araştırılmış, belirlenen bazı izolatların biyolojik ve moleküler karakterizasyonu yapılmıştır. Sert çekirdekli meyve ağaçlarında görülen bu 6 virüsün varlığını belirlemek amacıyla 521 kiraz yaprak örneği öncelikle DAS-ELISA yöntemiyle test edilmiştir. ELISA testi sonucunda 269'u PDV, 23'ü ACLSV, 7'si PNRSV, 36'sı PDV+ACLSV, 8'i PDV+PNRSV, 1'i PDV+ApMV, 3'ü ACLSV+PNRSV, 2'si PDV+PNRSV+ApMV olmak üzere toplamda 349 örnek virüslerle enfekteli bulunmuştur. PDV en sık görülen virüs olurken CLRV ve PPV hiç bir örnekte tespit edilememiştir. ELISA sonuçlarında şüpheli veya pozitif çıkan örneklerin bir kısmına bölgeleri ve virüsleri temsil edecek şekilde seçilerek total RNA izolasyonu yapılmıştır. RNA izolasyonundan sonra, PDV, PNRSV, ACLSV, kılıf protein (CP) genlerini içeren bölge RT-PCR yöntemiyle çoğaltılmıştır. 22 PDV, 5 PNRSV ve 7 ACLSV izolatından sırasıyla 862 bç, 616 bç ve 677 bç büyüklüğünde hedeflenen bölgeye spesifik DNA'lar çoğaltılmıştır. Ancak test edilen PPV, CLRV ve ApMV örneklerinin hiç birinde virüslere spesifik bant çoğaltılamamıştır. RT-PCR yöntemiyle çoğaltılan PDV, PNRSV ve ACLSV'ye ait bantlar saflaştırılarak doğrudan dizileme için kullanılmıştır. Dizileme sonucunda bu virüslere ait CP genlerinin nükleotid dizileri ve kodladıkları amino asit dizilimleri belirlenmiştir. Bu diziler karşılaştırılıp analiz edilerek Isparta ili'nin farklı ilçelerinden elde edilen PDV, PNRSV ve ACLSV izolatlarının birbirleriyle ve dünyanın farklı üretim bölgelerinden izolatlarla benzerlik oranları ve filogenetik ilişkileri ortaya konulmuştur. Buna göre PDV, PNRSV ve ACLSV Isparta izolatları sırasıyla %86-98 ile %82 -%99, %86-99 ile %89-100 ve %80-98 ile %88-%100 arasında değişen oranlarda kılıf protein genlerinin nükleotid ve amino asit diziliminde benzerlik olduğu bulunmuştur. Nükleotid dizilimine göre ACLSV Isparta izolatı en fazla benzerliği Yunanistan'dan kiraz izolatı ile gösterirken, PNRSV Isparta izolatları en çok benzerliği Çek Cumhuriyeti kiraz ve vişne, Polanya, ABD ve Şili'den kiraz izolatlarıyla, Türkiye'den ise şeftali izolatlarıyla göstermiştir. PDV Isparta izolatları ise en fazla benzerliği ABD ve İsrail'den kiraz ve İtalya'dan badem izolatları ile göstermiştir. Amino asit dizilimine göre ise ACLSV Isparta izolatı en çok benzerliği Yunanistan'dan kiraz izolatı ile gösterirken, PNRSV Isparta izolatı daha çok Tunus'tan şeftali ve Polanya'dan kiraz izolatıyla benzerlik göstermiştir. PDV Isparta izolatlarına en çok benzerlik gösterenler ise İtalya ve Polanya'dan vişne ve İtalya'dan badem izolatları olmuştur. Filogenetik analizler sonucunda ACLSV izolatlarının çoğrafik bölgelere ve konukçuya göre gruplandığı ve Isparta izolatların Avrupa izolatlarıyla gruplanarak Avrupa kaynaklı olabileçeğini gösterirken PNRSV ve PDV izolatlarının filogenetik analizleri coğrafik bölge ve konukçuya göre gruplanmadığını göstermiştir. Tespit edilen izolatların bazıları biyolojik karakterizasyonu amacıyla otsu ve odunsu test bitkilerine inokülasyonları yapılmıştır. Yapılan inokülasyon çalışmalarında PDV izolatları mekanik olarak inoküle edilen otsu bitkilerden Nicotiana occidentalis'de, PNRSV ve ACLSV izolatları ise aşılanarak inokülasyon yapılan odunsu Bing kiraz çeşidinde virüslere özgü belirtiler göstermişlerdir.Anahtar Kelimeler: Kiraz, PDV, PNRSV, ACLSV, CLRV, ApMV, PPV, kılıf protein geni, filogenetik analiz Sweet Cherry is an important fruit species with increasing economic value in Turkey and the world but a number of viruses cause diseases and economic losses in sweet cherry. Apple mosaic virus (ApMV), Prunus necrotic ring spot virus (PNRSV), Prune dwarf virus (PDV), Plum pox virus (PPV) and Apple chlorotic leaf spot virus (ACLSV) are the most commonly viruses in stone fruits in Turkey and the world. In this study the presence of ApMV, PDV, PNRSV, CLRV, ACLSV, PPV was determined in 142 sweet cherry orchard of 10 district of Isparta province by double antibody sandwich ? enzyme linked immunosorbent assay (DAS-ELISA) and reverse transcription polymerase chain reaction (RT-PCR) methods and biological and molecular characteristics of some of these isolates were determined. A total of 521 sweet cherry leaf samples were first tested for the presence these 6 viruses commonly found in stone fruits by DAS-ELISA method. ELISA test showed that 349 of 521 samples tested were infected with folowing virus(es); 269 with PDV, 23 with ACLSV, 7 with PNRSV, 36 with PPV+ACLSV, 8 with PDV+PNRSV, 1 with PDV+ApMV, 3 with ACLSV+PNRSV and 2 with PDV+PNRSV+ApMV. While PDV was the most wide spread virus, CLRV and PPV were not detected in any of samples tested. Some of the sample to represent different growing region and found to be infected or suspicious in ELISA were chosen selected and total RNA was isolated from these samples. After RNA isolation, the genomic region containing the coat protein (CP) regions of PDV, PNRSV, ACLSV were amplified by RT-PCR method. A spesific DNA fragment in the size of 862 bp, 616 bp and 677 bp were amplified from the targeted region containing the CP gene of 22 PDV, 5 PNRSV, 7 ACLSV isolates, respectively. However, no PPV, CLRV and ApMV specific DNA was amplified from the tested samples by RT-PCR method. PDV, PNRSV and ACLSV specific DNA fragments amplified by RT-PCR were purified and used for direct sequencing. The nucleotide and the deduced amino acid sequences of the region containing the CP gene of PDV, PNRSV and ACLSV were determined. These sequences PDV, PNRSV, ACLSV isolates from different production regions were compared with each other and other isolates from different stone fruit growing regions of the world and phylo-genetic relations among these isolates were also determined. Sequence comparisons of Isparta PDV, PNRSV and ACLSV, isolates showed %86-98 to, %82-%99, %86-99 to, %89-100 and %80-98 to %88-%100. Similarity among nucleotide and amino acid sequences of the CP genes respectively. Based on the nucleotid sequences while Isparta ACLSV isolate was most similar to sweet cherry isolate Greece, PNRSV Isparta isolates were most similar to sweet chery isolate from the Czech Republic from the United States, Poland and sweet cherry from Chile and was a peach isolate fromTurkey. The amino acid sequence of PDV Isparta isolates was more similar to sweet cherry isolates from the USA and Israel and almond isolates from Italy. The amino acid sequences of ACLSV Isparta isolates were most similar to Greece sweet cherry isolates. PNRSV Isparta isolates were evaluated similar to Tunusian peach isolates and sweet cherry isolates from Poland. Sour cherry isolates from Italy and Poland and almond isolate from Italy were most similar to PDV Isparta isolates. Based on the phylogenetic analyses, while ACLSV isolates were grouped geographically and host with europaean isolates; PNRSV and PDV Isparta isolates were not group based on the geogrophic location and host. Some of the selected isolates were inoculated to annual and perennial test plants for biological characterization. Inoculation studies showed that PDV isolates induced symptoms in Nicotiana occidentalis mechanically inoculated PNRSV, ACLSV isolates grafted inoculated on Bing sweet cherry variety and showed typically symptoms.Key Words: Sweet cherry, PDV, PNRSV, ACLSV, CLRV, ApMV, PPV, Coat protein gene, phylogenetic analysis 143
- Published
- 2012
231. Kentiçi Toplu Ulaşım, İstanbulda Toplu Ulaşım ve Müşteri Şikayetlerinin Değerlendirilmesi
- Author
-
Öztürk, Yusuf, Camkesen, Nilgün, and Kentsel Sistemler ve Ulaştırma Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Transportation ,Ulaşım - Abstract
Bu çalışmada; İstanbul'un kent içi toplu ulaşım konusuna yer verilmiştir. Çalışma içerisinde, İstanbul için toplu ulaşımda faaliyet gösteren kurumlara gelen müşteri şikâyetleri sayıları ve oranlar verilmiş ve değerlendirilmiş, toplu ulaşımı kullanan müşterilere anket yapılarak şikâyet etme alışkanlıklarının değerlendirilmeye çalışılmıştır. Değerlendirme sürecinde dikkate alınan kriterler; sürdürülebilir, yaşanabilir ulaşım, müşterilerinin memnuniyet oranları belirlenmiştir.Anahtar Kelimeler: Kentiçi Ulaşım, Müşteri Memnuniyet In this study, the issue of public transportation are included in the city of Istanbul. Working within the institutions operating in Istanbul in public transportation to and from the proportions given and evaluated the number of customer complaints, to complain about the habits questionnaire to customers using public transport has been evaluated. Criteria to be taken into consideration during the evaluation process, sustainable, livable transportation customers' satisfaction rates were determined.Keywords: Urban Transport, Customer satisfaction 148
- Published
- 2012
232. Kayseri İlinde 30 ve Üzeri Yaş Grubunda Hipertansiyon Prevalansı ve Etkileyen Faktörler
- Author
-
ÖZTÜRK, Ahmet, ÖZDEMİR, Murat, Öztürk, Yusuf, GÜNAY, Osman, ÇITIL, Rıza, GÜN, Iskender, and AYKUT, Mualla
- Published
- 2011
233. Osmanlıdan Genç Türkiyeye Kalkınma Stratejisinin Teorik Arka Planı: 1914-1918
- Author
-
Kemal ÖZTÜRK, Yusuf, primary
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
234. TÜRKİYE'DE BÖLGESEL KALKINMA ARACI OLARAK TURİZM YATIRIMLARININ FİNANSMANI: AMASYA ÖZELİNDE BİR İNCELEME
- Author
-
Kemal ÖZTÜRK, Yusuf, primary
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
235. SELÇUKLULAR DÖNEMİNDE KIRŞEHİR: İKTİSADİ, SİYASİ, SOSYAL YAPISI VE AHİLİĞİN İZLE
- Author
-
Kemal ÖZTÜRK, Yusuf, primary
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
236. Halk Sağlığı:Genel Bilgiler
- Author
-
ÖZTÜRK, Yusuf and GÜNAY, Osman
- Published
- 2010
237. Prevalence and factors affecting of hypertension in adults aged 30 years and over in Kayseri province
- Author
-
GÜN, İSKENDER, ÖZTÜRK, Yusuf, ÖZDEMİR, Murat, ÇITIL, RIZA, AYKUT, MUALLA, ÖZTÜRK, Ahmet, and GÜNAY, Osman
- Published
- 2010
238. Is Triple P Positive Parenting Program Effective on Anxious Children and Their Parents? 4th Month Follow up Results
- Author
-
Özyurt, Gonca, primary, Gencer, Özlem, additional, Öztürk, Yusuf, additional, and Özbek, Aylin, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
239. Comparison of antiproliferative and apoptotic effects of a novel proteasome inhibitor MLN2238 with bortezomib on K562 chronic myeloid leukemia cells
- Author
-
Engür, Selin, primary, Dikmen, Miriş, additional, and Öztürk, Yusuf, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
240. Evaluation of neuritogenic activity of cultivated, wild and commercial roots of Gentiana lutea L.
- Author
-
Mustafa, Ahmed M., primary, Caprioli, Giovanni, additional, Dikmen, Miris, additional, Kaya, Elif, additional, Maggi, Filippo, additional, Sagratini, Gianni, additional, Vittori, Sauro, additional, and Öztürk, Yusuf, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
241. Effects of long-term agomelatine treatment on the cognitive performance and hippocampal plasticity of adult rats
- Author
-
Demir Özkay, Ümide, primary, Söztutar, Erdem, additional, Can, Özgür Devrim, additional, Üçel, Umut Irfan, additional, Öztürk, Yusuf, additional, and Ulupinar, Emel, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
242. GÖLBAŞI (ANKARA) YERLEŞİM ALANINI KİLLERİNİN ŞİŞME VE KİREÇ İLE İYİLEŞTİRİLME POTANSİYELLERİNİN BELİRLENMESİ
- Author
-
ÖZTÜRK, Yusuf Ziya, primary, ÜNSAL, Nail, additional, and AKBAŞ, Sami Oğuzhan, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
243. Antihyperalgesic and antiallodynic effects of mianserin on diabetic neuropathic pain: A study on mechanism of action
- Author
-
Üçel, Umut İrfan, primary, Can, Özgür Devrim, additional, Demir Özkay, Ümide, additional, and Öztürk, Yusuf, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
244. A comparative investigation on the anti-inflammatory action of carvacrol
- Author
-
ÇAKMAK, Ayça, Öztürk, Yusuf, and Aydın, Süleyman
- Published
- 2010
245. Kayseri İl Merkezinde Bir Sağlık Ocağına Başvuran Diyabetik Hastalarda Metabolik Kontrol Durumu ve Eşlik Eden Faktörler
- Author
-
GÜNAY, Osman, ÖZTÜRK, Yusuf, and ÇITIL, Rıza
- Published
- 2010
246. Analgesic activity of Nepeta italica L
- Author
-
Aydın, Süleyman, Demir, T, Öztürk, Yusuf, Başer, K. Hüsnü Can, Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, Aydın, Süleyman, Öztürk, Yusuf, and Başer, K. Hüsnü Can
- Subjects
Nepeta Italica ,1,8-Cineole ,Nepeta Viscida ,Opioid ,Analgesia ,Labiatae ,Essential Oil - Abstract
WOS: 000078797300005, PubMed ID: 10189945, A screening study was performed on/by essential oils of Nepeta viscida Boiss and Nepeta italica L. using tail-flick and tail immersion (52.5 degrees C) methods, N. italica samples were collected from three different localities of Turkey. Surprisingly, only one of the essential oils showed significant activity, which was blocked by naloxone, indicating the involvement of opioid receptors, This was seen only with the mechanical but not the thermal algesic stimulus, suggesting a specific activity on opioid receptors, excluding mu receptors. The same, active essential oil also exhibited a non-competitive inhibition of acetylcholine contractions of isolated rat ileum but it was inactive on the isolated rat aorta. Furthermore, a correlation between the analgesic activity and the amount of 1,8-cineole was noticed
- Published
- 1999
247. Diyabetik hastalarda tıbbi ve sosyal faktörlerin yaşam kalitesine etkisi
- Author
-
GÜNAY, Osman, ELMALI, Ferhan, ÇITIL, RIZA, and ÖZTÜRK, Yusuf
- Published
- 2009
248. Kayseri Melikgazi Eğitim ve Araştırma Bölgesi’nde 0-5 Yaş Grubu Çocuklarda Malnütrisyon Durumu
- Author
-
ÇİÇEK, Betül, ÖZTÜRK, Ahmet, GÜNAY, Osman, ŞAHİN, Habibe, GÜN, İSKENDER, YILMAZ, Müge, ÖZDEMİR, Murat, ÖZTÜRK, Yusuf, HOROZ, Duygu, İNANÇ, NERİMAN, and AYKUT, MUALLA
- Published
- 2009
249. YAŞLANAN DÜNYANIN HASTALIĞI: ALZHEİMER HASTALIĞI
- Author
-
Demir Özkay, Ümide, Öztürk, Yusuf, and Can, Özgür
- Subjects
Alzheimer hastalýðý, klinik belirti, risk faktörleri, fizyopatoloji, tedavi ,Alzheimer hastalýðý,klinik belirti,risk faktörleri,fizyopatoloji,tedavi - Abstract
Alzheimer hastalığı (AH); bilişsel işlevlerde ve günlük yaşam etkinliklerini sürdürme becerilerinde azalma, davranışsal değişimler ve psikiyatrik belirtiler ile karakterize, progresif nörodejeneratif bir hastalıktır. Hastaların yaşam kalitelerinin büyük ölçüde azalmasına ve sonunda ölümlerine neden olan AH'nın prevelansı giderek artmaktadır. Bu derlemede; hem Türkiye hem de dünya için önemli bir sağlık sorunu haline gelen AH'a ait risk faktörleri, bu hastalığın tanısı, klinik belirtileri, fizyopatolojisi ve tedavisi özetlenmiş ve son yıllarda bu hastalıkla ilgili olarak yapılan yeni ilaç geliştirme araştırmalarına yer verilmiştir.Anahtar Kelimeler: Alzheimer hastalığı, klinik belirti, risk faktörleri, fizyopatoloji, tedavi
- Published
- 2009
250. Bir Sağlık Ocağı Bölgesindeki 15-49 Yaş Evli Kadınlara Verilen Sağlık Eğitiminin Anemi Prevalans ve İnsidansma Etkisi
- Author
-
Kişioğlu, Ahmet, Aykut, Mualla, and Öztürk, Yusuf
- Abstract
SüleymanDemirel Üniversitesi TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ: 2000 Mart; 7(1) Bir Sağlık Ocağı Bölgesindeki 15-49 Yaş Evli Kadınlara Verilen Sağlık Eğitiminin Anemi Prevalans ve İnsidansma EtkisiAhmet Nesimi Kişioğlu, Mualla Aykut, Yusuf Öztürk ÖzetAraştırma, bir müdahale araştırması olup Kayseri ili bir sağlık ocağı Bölgesinde 15-49 yaş grubunda 300 evli kadın araştırma kapsamına alınarak yapılmıştır. Araştırmaya alınan kadınlar, araştırma ve kontrol grubu olmak üzere iki gruba ayrılmıştır.Araştırma kapsamına alınan tüm kadınlara araştırmanın amacına uygun anket formu uygulanmış, daha sonra sağlık ocağı laboratuvarında kadınların hemoglobin, hematokrit ölçümleri, periferik yayma işlemleri, fizik muayeneleri yapılmıştır.Kontrol grubundaki kadınlara, normalde sağlık ocağına başvuranlara yapılan işlemler uygulanmış,(anemik olanlara reçete yazılmış ve tavsiyelerde bulunulmuştur) araştırma grubundakilere ise mevcut prosedür uygulandığı gibi ayrıca demir eksikliği anemisiyle ilgili bilgiler içeren eğitim rehberleri ve ikişer ay arayla iki kez demir eksikliği anemisine yönelik eğitim verilmiştir. Eğitimden sonra kadınlar 6 ay kendi haline bırakılmıştır. Daha sonra hem araştırma grubu hem de kontrol grubundaki kadınlara yemden anket uygulanmış, fizik muayene ve laboratuar tetkikleri yapılmıştır. Elde edilen veriler bilgisayarda değerlendirilmiştir.Yapılan eğitim sonucunda, araştırma grubundaki kadınların anemiye ilişkin olarak;-Anemiyi doğru tanımlama, Gaitasında parazit gördüğünde doktora gitmesi gerektiğini bilme, İki doğum arasındaki sürenin 2 yıldan fazla olması gerektiğini bilme, Kansızlığa neden olan faktörlerden beslenme yetersizliği, parazitler, kanama, sık ve çok sayıda doğum yapmayı bilme-Kan yapımında önemli olan yiyeceklerden; et ve sakadatları, yumurtayı, kurubaklagilleri, yeşil sebze ve meyveleri, pekmez ve kurutulmuş meyveyi bilme, oranlarında artış olmuştur. Yine araştırma grubunda yemek öğün sayılarında artış, demirce zengin yiyeceklerden; yumurta, kurubaklagiller, pekmez ve kurutulmuş meyveleri hergün tüketenlerin oranlarında artışlar saptanmıştır. Ayrıca bu grupta kadınların sağlık ocağına başvuru ortalamaları da belirgin artış göstermiştirEğitim sonrası dönemde, araştırma grubunda anemi prevalansı eğitim öncesi döneme göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde azalmış olup, % 62. 9 dan % 50. 8'e düşmüştür. Kontrol grubunda ise anemi tanısı konanlara verilen tedaviye bağlı olarak anemi prevalansı % 56. 4'den % 49. 6'ya düşmüştür, ancak aralarındaki fark istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Kansızlık, Kadın, Eğitim, Prevalans, İnsidans Abstract The aim of this study is find out the effectiveness of health education about anemia which is a major health problem in population, especially 15-49 aged women.This study is an intervention study and it is carried out in Latif Baş kal Health Center which is situated in urban area of Kayseri. 300 married women was randomly selected in the 15-49 age group. These women divided into two groups randomly, one of the group is research and the other is control.In order to determine the knowledge attitude and behaviour of the women, the questionnaire was given both of the groups and after that hemoglobin and hematocnt was determined and physical examination was done in Health Center.The routine procedure was done in control groups, the prescription was given to the anemic women and advise then about anemia. In a research group same procedure was applied and also a booklet about anemia was given and individual group health education about anemia was given two times 2 months period. • ' •After educated the women in the research group, there was a controlled follow-up period of six months. At the end of this period the second questionnaire was given to women in both of the groups to determine the changes about knowledge, attitude and behaviour of anemia that had taken place. The physical examination and labaratuvary tests were done again. The collected data were evaluated by computer.After the education the women's knowledge about following items was increased in the research group.-The corrrect definition of anemia.-To know the necessity to admit a doctor when parasitic is seen in gaita.-To know the minimum birth space is more than 2 years-To know the cause of anemia such as insufficient nutrition, bleeding, parasitics, frequent and more childbirths.-Choosing the"1 good quality of foods to prevent anemia such as meet,offal, eggs, dried lequminasae, pekmez(boiled and consantrated grape juice), vegetables and fruits and dried fruits.The women in the research group started to eat regularly 3 limes a day, consumption of too much tea was decreased and the consumption of foods contains iron was increased. The mean number of admitting to health centre is also increased in the research group.After the education, the prevalance of anemia was decreased significantly from 62. 9 % to 50. 8 %. In the control group after the anemia treatment the anemia prevalance was decreased from 56. 4% to 49. 6 %, but this decrease is not statistically important. Key Word: Anemia, Women, Education, İncidannce, Prevalance
- Published
- 2009
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.