IV ÖZET Burun tıkanıklığı, insanların yaşam kalitesini azaltan önemli bir sağlık problemidir. Burun tıkanıklığı şikayetine neden olan patolojilerden birisi dealt konka hipertrofileridir. Alt konka hipertrofilerine bağlı burun tıkanıklığının tedavisinde günümüze kadar pek çok medikal ve cerrahi tedavi yöntemleri uygulanmış, ancak hem hastayı, hem de hekimi tam anlamıyla tatmin eden bir metod bulunamamıştır. Uzun zamandan bu yana tıbbın çeşitli alanlarında kullanılan yüksek frekanslı radyo dalgalan (radyofrekans) ile doku ablasyonu yöntemi ilk kez Powell ve arkadaşları tarafından 1998 yılında konka volümü azaltılmasında kullanıldıktan sonra, bu konudaki araştırmalar fazlalaşmış ve oldukça başarılı sonuçlar alındığına dair yayınların sayısı giderek artmıştır. Biz de Radyofrekans Termal Ablasyon (RFTA) tekniğinin etkinliğini değerlendirmek için 30 hasta üzerinde bu çalışmayı yaptık. Çalışmamızda alt konka hipertrofîsine bağlı nazal obstrüksiyonu bulunan hastalarda preoperatif olarak, semptomlar sorgulandı ve skerlandı. Fizik muayene bulguları kaydedildi ve nazal obstrüksiyon, Visual Analogue Scala (VAS) ile skorlandı. Akustik rhinornetri ile nazal volüm ölçümleri kaydedildi. Nazal silier aktiviteyi ölçmek amacıyla, sakkarin geçiş zamanlan ölçüldü ve kaydedildi. Hastalar postoperatif dönemde 3. gün, 7. gün ve 60. günlerde kontrollere çağnldı. Kontrollerde semptomlar sorgulandı ve kaydedildi. 7. günde sakkarin testi, 60. günde de sakkarin geçiş zamam ve akustik rhinornetri ölçümleri tekrar yapılarak preoperatif değerlerle karşılaştınldı. Postoperatif 3. gün, 7. gün ve 60. günde ağrı semptomu da skorlandı.V Hastaların preoperatif semptomları ve fizik muayene bulguları postoperatif değerlerle karşılaştırıldığında, burun tıkanıklığı, nazal kaşıntı, kabuklanma, hapşırma, rhinolali, burun akıntısı, geniz akıntısı skorlarında postoperatif dönemde önemli düzeyde azalma oldu ( p < 0.05 ). Koku alamama skorunun postoperatif dönemde anlamlı derecede değişmediği ( p > 0.05), postoperatif ağrının analjezik kullanımına gerek kalmayacak oranda az olduğu görüldü (p < 0.05 ). Akustik rhinometriyle değerlendirilen nazal volüm değerlerinde cerrahi sonrasında artış olduğu gözlendi (p < 0.05). Nazal silier aktivitede preoperatif ve postoperatif 60. gün arasında önemli bir değişiklik olmadı (p > 0.05). Hastalarımızda postoperatif dönemde önemli bir kanama problemi olmadığını, birkaç hastada sızıntı şeklinde az miktarda kanama olduğunu gözlemledik. Hastalar postoperatif dönemde 2-3 saat sonra evlerine gönderildi. Hastalar bir gün sonra günlük aktivitelerine döndüler. Bu çalışmada, radyofrekans enerjisi ile konka volümü küçültülmesi işleminin güvenilir ve etkin bir prosedür olduğu sonucuna varıldı. Anahtar Kelimeler : Konka hipertrofısi, Radyofrekans, Akustik rhinometri, Sakkarin geçiş zamanı. CÜBAP, Proje No : T 225 VI SUMMARY Nasal obstruction, is a important health problem that reduces the quality of the life. One of the pathologies which caused complaining defined as a nasal obstruction is lower turbinate hypertrophy, too. Although lower turbinate hypertrophy was treated by many medical and surgical theraphy, however any satisfactory method hadn't been found for patient and doctor. The ablation method with high frequency radio waves ( radiofrequency ) have been useing on many medical diciplines for a long time, Powel et all. firstly applied radiofrequency to decrease turbinate volume in 1998, nowadays a lot of succesful researches and manuscrits begin to publish about this method. Therefore, we want to evaluate the efficicacy of Radiofrequency Thermal Ablation (RFTA) method in this study on 30 patients. In our study patient who had nasal obstruction caused by submucous of inferior turbinates hypertrophy were asked the nasal obstruction symptoms and scored before surgery. The physical examination was recorded and nasal obstruction scored by Visual Analogue Scala ( VAS ). Nasal volume measurement with acoustic rhinometry was recorded. Saccharin transit times was used to evaluate the activity of nasal cillierv. After surgery, all patients were called to department for control on 3 rd, 7 th and 60 th day. On controls symptoms were checked and scored. On 7 th day saccharin transit time, on 60 th day sacccharin transit time and acoustic rhinometry were applied again to compare preoperatif records. The pain symptom was scored on postoperative on 3 rd, 7 th and 60 th days.VII We compared preoperatif symptoms and physical examination findings with postoperative symptoms, nasal obstruction, nasal scratch, crusting, sneezing, rhinolaly, rhinorhea, postnasal drip scores have been decreased significant (p0.05), most of patients did not require any analgesic drug to reduce the pain (p0.05). There wasn't any problem assosiated with bleeding, a few patients complaint about leakage of bleeding. Patients were let to go home 2-3 hours after operation and they had returned to daily routine activity one day later. In this study, we decided that the reduction of turbinate volume with radiofrequency energy is a reliable and efficiancy method. Key Words : Turbinate hypertrophy, radiofrequency, acoustic rhinometry, saccharin transit time. CÜBAP, Proje No : T 225 85 more...