125 results on '"Bek, Nilgün"'
Search Results
102. Tabanlik kullaniminin plantar temas alanlari ve basinç dağilimina etkisi.
- Author
-
ÜNver, Banu and Bek, Nilgün
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
103. A functional splint design for trapeziometacarpal osteoarthritis: preliminary results.
- Author
-
Ayhan, Cigdem, Gür, Gözde, Bek, Nilgün, Üzümcügil, Akin, Kirdi, Nuray, and Uygur, Fatma
- Published
- 2012
104. Analysis of age and gender related differences in pressure pain threshold and pressure pain tolerance levels.
- Author
-
Bek, Nilgün, Uygur, Fatma, Bayar, Banu, and Armutlu, Kadriye
- Subjects
PAIN ,THRESHOLD (Perception) ,AGING - Abstract
The purpose of this study was to investigate age and gender differences in pressure pain threshold (PPTh) and pressure pain tolerance (PPTo). PPTh and PPTowere assessed be means of a pressure algometer in 40 young subjects (20 men, 20 women; mean age 26.22 ± 4.69 years) and 60 old subjects (30 men, 30 women; mean age 73.43±7.16 years) in four different points of the body. When the data from all four sites were added and averaged the older subjects showed a significantly higher value of PPTh and a lower value of PPTo. PPTh was lower in older females than in older males. There was the same tendency in the younger group although it did not reach statistical significance. PPTo was significantly higher in males, both in the older and younger groups. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2002
- Full Text
- View/download PDF
105. HEREDİTER SENSORYAL MOTOR NÖROPATİ (HSMN) TANILIÇOCUKLARDA FARKLI AYAK-AYAKBİLEĞİ ORTEZLERİNİN(AFO) ETKİLERİ
- Author
-
BEK, Nilgün
- Subjects
nöromuskuler hastalık,düşük ayak,ayak-ayakbileği ortezleri ,neuromuscular disease,drop-foot,foot and ankle orthoses - Abstract
Çalışmamızın amacı, farklı yürüyüş problemleri gelişen çocuklar için sıklıkla önerilen AFO ların, HSMN li çocuklarda yürüyüş üzerine olan etkilerini araştırmaktır. Bu amaca yönelik olarak, tanıları konmuş ve yürüyüş problemi ile başvuran, yaş ortalamaları 9,11± 2,09 yıl olan 9 çocuk incelenmiştir. Çocukların tümüne rijit AFO ve eklemli AFO yapılmış, çocuklardan her durum için, yürüyüşün zaman – mesafe özellikleri ve merdiven çıkma ve inme süreleri kaydedilmiştir. Alınan sonuçlara göre ortezsiz, rijit AFO ve eklemli AFO arasında ölçülen yürüme parametreleri açısından fark bulunamamış (p>0,05), ancak merdiven çıkma ve inme aktivitelerini rijit AFO nun zorlaştırdığı tespit edilmiştir (p>0,05). Sonuç olarak, yürüme ortezleri, ayak çevresi kaslarındaki kuvvet dengesizliği olan hastalar için yürüme pateninin korunmasında ve sekonder deformite oluşumunun önlenmesi konusunda kullanılmakla birlikte, yürümede kısıtladığı hareketler nedeniyle ortaya çıkardığı zorluklar da göz ardı edilmemelidir, In this study, it is aimed to investigate the effect of frequently suggested AFO’s on gait patterns of children with HSMN. Regarding this aim, nine children (mean age 9,11± 2,09 years) who are diagnosed as HSMN and have problems in walking were taken to the study. Rigid and hinged AFO were provided for all children and time- distance characteristics of gait, duration of climbing stairs with each AFO was recorded. Difference between without orthoses, with hinged and rigid orthoses was not statistically meaningful according to time-distance characteristics of gait (p0,05). As a result, it is thought that AFO’s should be recommended to maintain accurate gait pattern and to prevent secondary deformity development in patients with ankle –foot muscle imbalance. However, difficulties in gait pattern as result of limitation in joint movement because of AFO should be considered
106. PATELLOFEMORAL AĞRISI OLAN HASTALARDA AYAK KISALTMA EGZERSİZİNİN AYAK POSTÜR VE BİYOMEKANİSİ ÜZERİNE ETKİSİ.
- Author
-
KISACIK, Pınar, KARADUMAN, Ayşe, TUNAY, Volga BAYRAKÇI, and BEK, Nilgün
- Abstract
Copyright of Journal of Exercise Therapy & Rehabilitation is the property of Yavuz Yakut and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2017
107. Adölesan idiyopatik skolyozlu bireylerde eğri tipine göre baş–boyun pozisyonunun ve etkileyen faktörlerin incelenmesi
- Author
-
BÜTÜN, MERVE, Bek, Nilgün, Yağcı, Gözde, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, BEK, NİLGÜN, YAĞCI, GÖZDE, and Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
- Subjects
Servikal bölge ,Servikal Tekrar Yerleştirme Testi ,Adölesan idiyopatik skolyoz ,Eğri tipi ,Pozisyon hissi ,Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ,Physiotherapy and Rehabilitation - Abstract
Bu çalışma, adölesan idiyopatik skolyoz (AİS) teşhisi olan bireylerde eğri tipine göre baş- boyun pozisyonunu ve bunu etkileyebilecek yaş, eklem hareket açıklığı (EHA), nötral baş pozisyonu (NBP), aksiyal gövde rotasyonu (AGR), eğri şiddeti, radyolojik unsurlar, boyun ağrısı ve yaşam kalitesi gibi faktörleri incelemek amacıyla planlandı. Çalışmaya 10-16 yaş aralığında 94 birey dahil edildi. Bireylerin eğri tipleri Ponsetti tarafından oluşturulmuş sınıflandırmaya göre torasik, lumbal ve çift ana eğri olarak belirlendi. Bireylerin baş- boyun pozisyon hissini değerlendirmek için Revel tarafından tanımlanmış olan Servikal Tekrar Yerleştirme Testi (STYT) kullanıldı. Tüm bireyler demografik özellikler (yaş ve cinsiyet), EHA, NBP, AGR, skolyoz eğri şiddeti (Cobb açısı), radyolojik unsurlar (T1 eğimi, klavikula açısı, boyun eğimi ve başın kayma oranı), boyun ağrısı ve yaşam kalitesi bakımından değerlendirildi. Çalışmamızda eğri tipine göre belirlenen gruplar arasında AGR, skolyoz şiddeti (Cobb açısı), T1 eğimi ve klavikula açısı parametreleri açısından anlamlı fark bulunurken (p0,05). Baş- boyun pozisyon hissinin; NBP, başın kayma oranı ve ruh sağlığı parametreleriyle ilişkili olduğu bulundu (p0.05). Head- neck position sense was found to be associated with NHP, head shift and mental health parameters (p
- Published
- 2020
108. Comparison of the different conservative therapy interventions in plantar fasciitis
- Author
-
Yildiz, Şulenur, BEK, Nilgün, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Bek, Nilgün, and Diğer
- Subjects
Foot ,Physical therapy modalities ,ayak ,egzersiz ,Exercise therapy ,fizyoterapi ,Plantar fasciitis ,Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ,Physiotherapy and Rehabilitation ,plantar fasiit ,Conservative therapy ,Physical therapy - Abstract
Bu çalışmanın amacı, klinikte sık karşılaşılan ve ayak ağrılarıyla ilgili problemlerin büyük bir kısmını oluşturan plantar fasiitli olgularda, farklı konservatif tedaviler arasındaki farkları karşılaştırmak ve ölçülen parametreler açısından en etkin rehabilitasyon programını belirlemekti. Plantar fasiiti (PF) olan 20-65 yaş aralığındaki 47 bireye (ortalama yaş: 40,89 ± 12,45; 31 kadın, 16 erkek) ait 84 plantar fasiit tanılı ayak çalışmaya dahil edildi. Çalışma kapsamında randomize edilerek üç gruba ayrıldı. PF tanılı ayakların 28'i yoğun fizyoterapi grubu (YFG) kapsamında haftada 2 seans manuel uygulamalara ek olarak, germe ve kuvvetlendirme egzersizleri ile tabanlık uygulaması, 30'u ev programı grubu (EPG) kapsamında germe ve kuvvetlendirme egzersizleri ile tabanlık uygulaması ve 26'sı kontrol grubu (KG) kapsamında tabanlık uygulaması ile altı hafta boyunca takip edildi. Tedavi öncesi ve sonrası ağrı şiddeti, ayak bileği dorsifleksiyon eklem hareket açıklığı, ayak fonksiyonel seviyesi, fonksiyonel yürüyüş kapasitesi ve sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi parametreleri değerlendirildi. Gruplar arası farklılık için Tek Yönlü ANOVA Analizi testi kullanılırken, grupların kendi içlerinde tedavi önce ve sonrası karşılaştırılması için Bağımlı Gruplarda t testi kullanıldı. Ağrı şiddeti ve fonksiyonel ayak değerlendirmeleri tüm gruplarda, aktif normal eklem hareketi ve genel sağlık memnuniyeti YFG ve KG'de, pasif normal eklem hareketi YFG'de ve yaşam kalitesinin çevresel kısmı sadece KG'de tedavi öncesine göre iyileşme gösterirken (p0,05). Bu çalışma sonucunda toplumda bireyleri oldukça etkileyen ve sık görülen ayak problemlerinden biri olan plantar fasitte uygulanan bu üç tedavi yönteminin birbirileri üzerinde üstünlükleri görülmezken, kliniklerde kişiye ve ihtiyaçlarına özel tedavi programlarının oluşturulmasının önemi vurgulandı.Anahtar Kelimeler: Ayak, egzersiz, fizyoterapi, plantar fasiit. In the present study, it is aimed to compare the differences between different conservative treatments in patients with plantar fasciitis, which is a common cause of foot pain, and to determine the most effective rehabilitation program in terms of measured parameters. A total of 47 subjects (mean age: 40.89 ±12.45±; 31 females, 16 males) who were between 20-65 years of age with plantar fasciitis (PF) were included in the study. In the context of the study, 84 feet of the subjects with PF were allocated into three groups as intensive physiotherapy group (IPG - manual interventions, stretching and strengthening exercises, and insoles), home-based exercise program (HBEP - stretching and strengthening exercises, and insoles), and control group (CG – insoles) by using computer generated randomization program. Pain intensity, ankle dorsiflexion range of motion, foot functional level, functional walking capacity, and health-related quality of life were evaluated before and after treatment. One-way ANOVA Analysis test was used to determine the difference between the groups, and paired sample t test was used for intragroup analysis. Pain severity and functional foot evaluations showed improvements in all groups, active dorsiflexion range of joint motion and overall health satisfaction improved in IPG and CG (p0.05). As a result of this study, it was emphasized the importance of creating special treatment programs for the patients and their needs in the clinics.Key Words: Foot, exercise, physiotherapy, plantar fasciitis 108
- Published
- 2018
109. İnmeli Hastalarda Hedef Odaklı Eğitime Ek Olarak Uygulanan AFO’nun Alt Ekstremite Fonksiyonları, Denge, Ambulasyon ve Yaşam Kalitesi Üzerine Etkilerinin Araştırılması
- Author
-
Dinçer, Sezen, Bek, Nilgün, and Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
- Subjects
hedef odaklı eğitim ,ortez ,inme ,ambulasyon ,denge - Abstract
This study aims to evaluate the compared effects of plastic, static ankle – foot orthosis which is applied to stroke patients in addition to task oriented training on lower extremity functions, balance, ambulation and quality of life. It includes the individuals aged 18 and above, who had a stroke for the first time, has Brunnstorm lower extremity stage ≥3, whose functional ambulation classification is ≥2 and who have no additional physical and neurological complaints for at least 3 months after stroke. These individuals were randomly divided into three groups. The first group was given conventional physiotherapy training, the second group was given task oriented training and the third group was given plastic, static ankle-foot orthosis besides task oriented training. Patients in both groups were given exercise treatment an hour a day for five days a week for a month. Assessments were carried out twice before and after treatment. The assessment for lower extremity functions is Motricity Index, Fugl Meyer Lower Extremity Assessment. For balance; Berg Balance Scale, Timed Get up and Go Test and Functional Reach Test were applied. For ambulation; 6 Minute Walk Test, 10 Meter Walk Test, Weight Transfer Symmetry, Postural Symmetry Index and Rivermead Mobility Index were used. For the Quality of Life; Quality of Life Scale for Stroke and Stroke Impact Scale were used. For the difference between groups in data analysis, one-way analysis of variance was used in cases where parametric test conditions were met and Kruskal Wallis test was used in cases where conditions were not met. For the difference between two dependent means in dependent groups, significance test and Wilcoxon test were used. To find out the correlation between measured parameters, Spearman correlation coefficient was used. In the Conventional Physiotherapy Group, a statistically significant increase was observed in all parameters except 6-minute walking, postural symmetry and weight transfer symmetry evaluations after 4 weeks of treatment (p0.05). Besides, lower extremity functions, balance, ambulation and quality of life were found out to be as correlated parameters. As a result, even if plastic, static ankle-foot orthosis which is applied besides task oriented training has positive effects on lower extremity functions, balance, ambulation and life quality, these effects show similarities between treatment groups. Bu çalışma inmeli hastalarda hedef odaklı eğitime ek olarak uygulanan plastik, statik ayak bileği- ayak ortezinin alt ekstremite fonksiyonları, denge, ambulasyon ve yaşam kalitesi üzerine etkilerinin karşılaştırılmasını araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmaya 18 yaş ve üzeri, ilk defa inme geçirmiş, brunnstorm alt ekstremite evre ≥3, fonksiyonel ambulasyon sınıflaması ≥2 olan inme sonrası en az 3 ay geçmiş, ek herhangi bir fiziksel ve nörolojik problemi olmayan bireyler dahil edilmiştir. Bireyler rastgele randomizasyonla üç gruba ayrılmıştır. Birinci gruba konvansiyonel fizyoterapi eğitimi, ikinci gruba hedef odaklı eğitim, üçüncü gruba da hedef odaklı eğitime ek plastik, statik ayak bileği- ayak ortezi uygulanmıştır. Her iki gruptaki hastalara da 4 hafta boyunca, haftada 5 gün, günde 1 saat egzersiz tedavisi uygulanmıştır. Değerlendirmeler tedavi öncesi ve tedavi sonrası olmak üzere iki defa yapılmıştır. Değerlendirmeler; Alt ekstremite fonksiyonları için; Motrisite İndeksi, Fugl Meyer Alt Ekstremite Değerlendirmesi. Denge için; Berg Denge Skalası, Süreli Kalk Yürü Testi, Fonksiyonel Uzanma Testi. Ambulasyon için; 6 Dakika Yürüme Testi, 10 Metre Yürüme Testi, Ağırlık Aktarma Simetrisi ve Postural Simetri İndeksi ve Rivermead Mobilite İndeksi. Yaşam kalitesi için; İnmeye Özgü Yaşam Kalitesi Ölçeği, İnme Etki Skalasıdır. Verilerin analizinde parametrik test koşullarının sağlanması durumunda gruplar arası farklılık tek yönlü varyans analizi, sağlanamadığı durumlarda ise Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Bağımlı gruplarda bağımlı iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi ile Wilcoxon testi uygulanmıştır. Ölçülen parametreler arasındaki korelasyona bakmak için ise Spearman korelasyon katsayısı kullanılmıştır. 4 haftalık tedavi sonrasında konvansiyonel fizyoterapi grubunda, 6 dakika yürüme, postural simetri ve ağırlık aktarma simetrisi değerlendirmeleri hariç geri kalan bütün parametrelerde istatistiksel olarak anlamlı bir artış gözlenmiştir (p0,05) Ayrıca alt ekstremite fonksiyonları, denge, ambulasyon ve yaşam kalitesi birbiriyle korelasyon gösteren parametreler olarak gözükmektedir. Sonuç olarak, hedef odaklı eğitime ek olarak uygulanan plastik, statik ayak bileği- ayak ortezinin alt ekstremite fonksiyonları, denge, ambulasyon ve yaşam kalitesi üzerine olumlu etkileri varsa da bu etkiler tedavi grupları arasında benzerlik göstermektedir
- Published
- 2020
110. Ayak intrinsik kas kuvvetinin denge ve fonksiyonel performans ile ilişkisinin incelenmesi
- Author
-
Varol, Fatmagül, Bek, Nilgün, Çıtaker, Seyit, and Protez-Ortez-Biyomekanik Anabilim Dalı
- Subjects
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ,Physiotherapy and Rehabilitation - Abstract
Bu çalışmanın amacı ayak intrinsik kas kuvvetinin denge ve fonksiyonel performans ile ilişkisini incelemekti. Çalışmaya 18-36 yaş aralığında, yaş ortalaması 25,99 ± 4,4 yıl olan, 39 Kadın 41 Erkek olmak üzere toplam 80 sağlıklı genç birey alındı. Abduktor hallusis, fleksor hallusis brevis, fleksor digitorum brevis, fleksor digiti minimi kas kuvvetleri dijital hand-held dinamometre ile ölçüldü. Denge değerlendirmeleri Biodex-BioSway™ ile gerçekleştirildi. Bireylere; Postüral Stabilite Testi, Stabilite Limiti Testi ve Modifiye Sensori Organizasyon Testi (MSOT) uygulandı. Fonksiyonel performans değerlendirmeleri dikey sıçrama testi ve tek ayak öne sıçrama testi ile gerçekleştirildi. Elde edilen kas kuvveti verileri ile denge ve fonksiyonel performans verilerinin ilişkisine Pearson korelasyon analizi ile bakıldı. Dominant ayak fleksor hallusis brevis kas kuvveti ve dominant olmayan ayak fleksor digitorum brevis, fleksor digiti minimi kas kuvvetleri ile gözler kapalı-yumuşak zemin MSOT sonuçları arasında anlamlı korelasyon bulundu (sırasıyla, r: 0,240, r: 0,270 r: 0,262; p
- Published
- 2020
111. İzole gastrocnemius kas kısalığının alt ekstremite biyomekanisi, fonksiyon ve plantar basınç dağılımı parametreleri üzerine etkilerinin incelenmesi
- Author
-
Kubilay, Mustafa, Bek, Nilgün, and Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı
- Subjects
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ,Physiotherapy and Rehabilitation - Abstract
Bu çalışma, izole gastrocnemius kas kısalığı olan bireylerde, alt ekstremite biyomekanisi, fonksiyon ve plantar basınç dağılımı parametrelerinde oluşabilecek değişiklikleri araştırmak amacıyla yapıldı. Çalışmaya Silfverskiold yöntemi kullanılarak, izole gastrocnemius kas kısalığı olan 21 (yaş ortalaması 22,80±3,74 yıl) ve olmayan sağlıklı 23 (yaş ortalaması 22,04±3,56 yıl) birey dahil edildi. Bireylerin demografik bilgileri alındı. Her iki gruptaki bireylerin, alt ekstremite biyomekanik değerlendirmeleri için; ayak başparmak, subtalar, ayak bileği ve diz eklem hareket açıklığı açısal değerleri, diz eklemi valgite açısı ve Q açısı ölçümleri, diz fleksorleri ve kalça fleksorleri kas kısalık ölçümleri universal gonyometre ile yapıldı. Ağırlıklı öne adım alma testi ile ayak bileği fonksiyonel dorsi fleksiyon ölçümleri yapıldı. Sakral inklinasyon açısı ölçümleri inklinometre kullanılarak, lumbal bölge ekstansor kas kısalık ölçümleri ise Modifiye Schober Testi ile yapıldı. Statik ve dinamik plantar basınç ölçümleri pedobarografi cihazı kullanılarak yapıldı. Bireylerin ayak posturlarının değerlendirilmesinde Ayak Postur İndeksi (APİ), ayağa ilişkin fiziksel ve fonksiyonel durumlarının değerlendirilmesinde Amerikan Ortopedik Cerrahları Derneği Ayak bileği ve Arka Ayak Skalası (AOFAS), fiziksel aktivite alışkanlıklarının değerlendirilmesinde Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (IPAQ), alt ektremite fonksiyonellik düzeylerinin değerlendirilmesinde Alt Ektremite Fonksiyonellik Skalası (AEFS) kullanıldı. Çalışmanın sonunda kısalık olmayan bireylerle karşılaştırıldığında izole gastrocnemius kas kısalığı bulunan bireylerde, ayak bileği aktif ve pasif dorsi fleksiyonu hareketinin limitli olduğu (p
- Published
- 2020
112. Effects of plantar sensitivity and pressure distribution changes to balance and falling in elderly subjects
- Author
-
Ünver, Banu, Bek, Nilgün, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, TR52432, and Protez-Ortez-Biyomekanik Anabilim Dalı
- Subjects
Foot ,Equilibrium ,Plantar Duyu ,Yaşlı ,Sensation ,Pressure ,Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ,Denge ,Physiotherapy and Rehabilitation ,Gait ,Plantar Basınç ,Aged - Abstract
Ünver, B, Effects of Plantar Sensitivity and Pressure Distribution Changes to Balance and Falling in Elderly Subjects. Hacettepe University, Institute of Health Sciences, PhD. Thesis in Prostetics-Orthotics and Biomechanics, Ankara, 2017. The aim of this study was to compare the parameters of plantar sensitivity and plantar pressure in different regions of the foot, static postural sway, temporal and spatial characteristics of gait between young and elderly subjects; investigate the possible differences of these parameters and fear of falling in elders with and without falling story. Fourty older subjects consisting of 21 women and 19 men, aged between 65-88 years and 44 young subject consisting of 30 women and 14 men aged between 18-45 years were included in the study. Subjects were divided into two groups as with (n=14) and without falling story (n=26) according to the falling stories of the past one year. Plantar light touch-tactile sensitivity was evaluated by Semmes-Weinstein® monofilament and static two point discrimination was evaluated by aesthesiometer. Static and dynamic plantar pressures, static postural sway, temporal and spatial characteristics of gait were evaluated with the WinTrack® Pedobarograph. Fear of falling was assessed by Falls Efficacy Scale. The plantar light touch-tactile sensitivity and two-point discrimination of the elderly were significantly lower than those of the young on dominant and non-dominant side, in all 9 regions of the foot (p0.05); fear of falling was higher in elders with falling story compared to those without falling story (p=0.007). The results of our study revealed that plantar sensitivity was lower in all regions of the foot, alterations in static and dynamic plantar pressures and gait occur , static postural sway was higher in elderly compared to young, however, those parameters were similar between elders with and without falling story and fear of falling was higher in elders with falling story compared to those without falling story. İÇİNDEKİLER Sayfa ONAY SAYFASI iii YAYIMLAMA VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI iv ETİK BEYAN SAYFASI v TEŞEKKÜR vi ÖZET vii ABSTRACT viii İÇİNDEKİLER ix SİMGELER VE KISALTMALAR xi ŞEKİLLER DİZİNİ xii TABLOLAR DİZİNİ xiii 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER 4 2.1. Yaşlılık ve Yaşlanma 4 2.2.Epidemiyoloji 5 2.3. Sağlıklı Yaşlanma 5 2.4. Yaşla Ortaya Çıkan Değişiklikler 6 2.4.1. Kas - İskelet Sisteminde Görülen Değişiklikler 6 2.4.2. Kardiyovasküler Sistemde Görülen Değişiklikler 7 2.4.3. Pulmoner Sistemde Görülen Değişiklikler 8 2.4.4. Nörolojik Sistemde Görülen Değişiklikler 8 2.4.5. Duyusal Fonksiyonlarda Değişiklikler 9 2.4.6. Deride Görülen Değişiklikler 10 2.4.7. Kognitif Değişiklikler 10 2.4.8. Gastrointestinal Sistemde Görülen Değişiklikler 10 2.4.9. Metabolik ve Endokrin Sistemde Görülen Değişiklikler 11 2.4.10. İmmün Sistemde Görülen Değişiklikler 11 2.4.11. Diğer Değişiklikler 12 3. BİREYLER ve YÖNTEM 18 3.1. Bireyler 18 3.2. Yöntem 19 3.2.1. Değerlendirme 20 3.3. İstatistiksel Yöntemler 30 4. BULGULAR 31 4.1. Bireylerin Demografik Özellikleri ile İlgili Bulgular 31 4.2. Değerlendirme Parametrelerine İlişkin Bulgular 31 4.2.1. Plantar Duyu Değerlendirmelerine İlişkin Bulgular 31 4.2.2. Statik ve Dinamik Pedobarografik Ölçümlere İlişkin Bulgular 42 4.2.3. Postural Salınım Analizlerine İlişkin Bulgular 51 4.2.4. Yürüyüşün Zaman-Mesafe Karakteristiklerine İlişkin Bulgular 54 4.2.5. Düşme Korkusuna İlişkin Bulgular 56 5. TARTIŞMA 57 6. SONUÇ VE ÖNERİLER 68 7. KAYNAKLAR 69 8. EKLER EK-1. Tez Çalışması ile İlgili Etik Kurul Onayı EK-2. Değerlendirme Formları 9. ÖZGEÇMİŞ Ünver, B., Yaşlı Bireylerde Plantar Duyu ve Basınç Dağılımı Değişikliklerinin Denge ve Düşmeye Etkisi. Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Protez-Ortez ve Biyomekani Programı, Doktora Tezi, Ankara, 2017. Bu çalışma, genç ve yaşlı bireylerin ayağın farklı bölgelerindeki plantar duyu, plantar basınç, statik postural salınım ve yürüyüşün zaman ve mesafe karakteristiklerinden oluşan parametrelerini karşılaştırmak; bu parametrelerle düşme korkusunun düşme öyküsü olan ve olmayan yaşlı bireylerdeki olası farklılıklarını incelemek amacıyla yapıldı. Çalışmaya yaşları 65-88 arasında değişen 21 kadın, 19 erkek olmak üzere 40 yaşlı birey ve yaşları 18-45 arasında değişen 30 kadın 14 erkek olmak üzere 44 genç birey dahil edildi. Yaşlı bireyler son bir yıldaki düşme öykülerine göre düşme öyküsü olanlar (n=14) ve olmayanlar (n=26) olarak ikiye ayrıldı. Bireylerin plantar hafif dokunma - basınç duyuları Semmes-Weinstein® monofilament ile ve plantar iki nokta ayrımları aesthesiometer ile değerlendirildi. Statik ve dinamik plantar basınçlar, statik postural salınım ile yürüyüşün zaman ve mesafe karakteristikleri WinTrack® Pedobarografi cihazıyla değerlendirildi. Düşme korkusu değerlendirmesi Düşme Etkinlik Ölçeği ile yapıldı. Dominant ve dominant olmayan tarafta ayağın 9 bölgesinin tümünde yaşlı bireylerin plantar hafif dokunma - basınç ve iki nokta ayrımı duyularının gençlerinkine göre azalmış olduğu bulundu (p0,05); düşme korkusunun düşme öyküsü olanlarda olmayanlara göre yüksek olduğu bulundu (p=0,007). Çalışmamızın sonucu yaşlı bireylerin gençlere göre plantar duyularının ayağın tüm bölgelerinde azaldığını, statik ve dinamik plantar basınçları ve yürüyüşlerinde değişiklikler ortaya çıktığını, statik postural salınımlarının arttığını ancak düşme öyküsü olan ve olmayan yaşlılar arasında bu parametrelerin benzer olduğunu ortaya çıkarmış, düşme korkusunun düşme öyküsü olan yaşlılarda olmayanlara göre daha fazla olduğunu göstermiştir.
- Published
- 2017
113. Hemiparetik Serebral Palsi'li Çocuklarda Ayak-Ayak Bileği Karakteristiklerinin Denge ve Fonksiyon Üzerindeki Etkisi
- Author
-
Varol, Fatmagül, Bek, Nilgün, and Protez-Ortez-Biyomekanik Anabilim Dalı
- Subjects
Ankle joint ,Equilibrium ,Foot ,Cerebral palsy ,Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ,Physiotherapy and Rehabilitation ,Ankle ,Children - Abstract
Varol, F. Hemiparetik Serebral Palsi'li Çocuklarda Ayak-Ayak Bileği Karakteristiklerinin Denge ve Fonksiyon Üzerindeki Etkisi, Hacettepe Üniversitesi,Sağlık Bilimleri Enstitüsü Protez Ortez ve Biyomekani Programı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2015. Bu çalışma Hemiparetik SP'li çocuklarda ayak- ayak bileği karakteristiğinin denge ve fonksiyon üzerindeki etkisini araştırmak için yapıldı. Çalışmaya yaş ortalamaları 9,00±1,81 olan 12 sağlıklı çocuk ve yaş ortalamaları 8,58±1,93 olan kaba motor fonksiyon sınıflama sistemine göre seviye I-II olan 12 Hemiparetik SP'li olmak üzere toplam 24 çocuk dahil edildi. Tüm çocuklara, Ayak postür indeksi, naviküler düşme, naviküler yükseklik ölçümü ve ark yükseklik oranı hesaplaması gibi yöntemler uygulanarak ayak postürleri belirlendi. Ayrıca statik ve dinamik pedobarografik analiz yapıldı. Stabilometrik platformda postüral salınımlar kaydedildi. Pediatrik denge skalası, pediatrik uzanma testi ve süreli kalk yürü testi ve süreli merdiven çıkma-inme testi, 10m yürüme hızı gibi süreli performans testleri kullanılarak denge ve fonksiyonel performansları ölçüldü. Tüm bu parametrelerin gruplar arası farklılıkları ve elde edilen ayak postürü parametreleri ile denge ve fonksiyonel testler arasındaki ilişkiler incelendi. Hemiparetik SP'li çocuklardaki ayak postürü sağlıklı çocuklara kıyasla pronasyonda bulundu (p
- Published
- 2015
114. Tibialis Posterior Kas Yorgunluk Protokolünün Statik ve Dinamik Ayak Parametreleri Üzerine Etkisi
- Author
-
Caferoğlu Tunç, Azize Reda and Bek, Nilgün
- Subjects
Tibialis posterior - Abstract
The purpose of this study is to find out the changes in the measurable parameters the dynamic and static position of foot , caused by tibialis posterior muscle which is activated by the fatique protocol. Thirty healty patients were participated in this study. Socio-dermographic and descriptive characteristics of the participants were recorded. The changes on the dynamic and static position of foot were measured by pedobarography whereas the fatique level was measured by Borg Fatique Scale . In the statistical analysis carried out at the end of the study; through the fatique protocol applied on the dynamic parameters of right foot a significant increase in the maximum pressure measurement of mid foot was observed (p0.05) . Speed has no significant effect on the dynamic parameters of left foot without fatique protocol application (p>0.05). According to the results obtained at the end of this study, there was a correlation between the fatique of tibialis posterior and the static and dynamic parameters of foot. Bu çalışma, yorgunluk protokolünce aktive edilmiş tibialis posterior kasının, ayağın dinamik ve statik duruşta ölçülebilen parametreleri üzerinde açığa çıkarabileceği eğişiklikleri araştırmak amacıyla yapıldı. Çalışmaya 30 sağlıklı birey (yaş ortalaması: 24,88 ± 4,39 ) dahil edilmiştir. Bireylerin sosyo-demografik bilgileri alındı. Pedobarografi cihazıyla ayağın statik ve dinamik paremetlerindeki değişimleri incelendi. Borg Yorgunluk Skalası (BORG) ile yorgunluk düzeyi kaydedildi. Çalışmanın sonununda yapılan istatiksel analizde, sağ ayağın dinamik parametrelerinde, uygulanan yorgunluk protokolüyle orta ayak maksimum basınç ölçümlerinde belirgin anlamlı artışın olduğu (p0,05); yorgunluk protokolü uygulanmamış sol ayak dinamik parametrelerinde ise hızla birlikte anlamlı değişikliğin olmadığı bulundu (p>0,05). Sonuçlara göre tibialis posterior kasının yorgunluğunun ayak statik ve dinamik parametreleri üzerinde etkili olduğu belirlendi.
- Published
- 2014
115. Tibialis Posterior Tendon Transferi Uygulanmış Hastalarda Geç Dönem Fizyoterapi Uygulamalarının Sonuçları
- Author
-
Özkan, Safiye, Bek, Nilgün, and Protez-Ortez-Biyomekanik Anabilim Dalı
- Subjects
Tendons ,Quality of life ,Tendon transfer ,Foot ,Foot Drop, Tendon Transfer Surgery, Tibialis Posterior Tendon, Physiotherapy Rehabilitation, Functio Düşük Ayak, Tendon Transfer Cerrahisi, Tibialis Posterior Tendonu, Fizyoterapi Rehabilitasyon, Fonks ,Foot diseases ,Nerve crush ,Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ,Surgery ,Physiotherapy and Rehabilitation ,Physical therapy - Abstract
Özkan, S., Tibialis Posterior Tendon Transferi Uygulanmış Olan Düşük Ayak Hastalarında Geç Dönem Fizyoterapi Uygulamalarının Sonuçları. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Protez Ortez ve Biomekanik Programı, Doktora Tezi, Ankara, 2014. Bu çalışma periferik sinir yaralanması sonrasında, gelişmiş düşük ayak hastalarında uygulanan tibialis posterior tendon transferlerinde, geç dönemde meydana gelen biomekanik sorunlar ve bu sorunların tedavisi için uygulanan, geç dönem fizyoterapinin etkinliğini belirlemek amacı ile planlandı. Çalışmaya İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalın'da opere edilip tendon transferi yapılmış olan düşük ayak hastalarından 6 ay ve üzeri süreyi doldurmuş olan hastalar dahil edildi. Hastalarla ilgili hikaye, demografik bilgi ve komplikasyonlar kayıt edilerek, ağrı ve ağrıya bağlı fonksiyonel durum Ayak Fonksiyon İndeksi ile, kas kuvveti, ve ayak bileği eklem hareket açıklığı, ayak postürü (naviküler yükseklik, metatarsal genişlik, subtalar açı, birinci metatarsofalangeal eklem açısı ölçümleri ile), bilateral ve ağırlıklı/ağırlıksız durumlar için, ölçülerek kaydedildi. Cerrahi sonrası başarı ve fonksiyonel geri dönüş için Stanmore Sistem Sorgulaması kullanıldı. Olguların ayağa bağlı yürüme parametreleri, statik ve dinamik olarak pedobarografik analiz ile elde edildi. Ayrıca hastalarda duyu değerlendirmesi, eklem pozisyon hissi, denge ve yaşam kalitesi değerlendirildi. Olgulara genel olarak, ısı modaliteleri, nöromuskuler elektrik stimulasyonu, egzersiz, bantlama ve ortezlemeyi içeren, ancak hastaların spesifik gereksinimleri gözetilerek planlanıp uygulanacak olan fizyoterapi programı verildi. Tedaviler, 6 hafta süreyle haftada 3 gün olmak üzere uygulandı. Tüm hastalara tedavi öncesi yapılan değerlendirmeler, 4. ve 6. haftalarda ve 3 ayda geç dönemde tedavi etkisini değerlendirmek amacı ile tekrarlandı. Çalışma süremiz içerisinde, VAS ve AFİ' de, ağrı ve aktivite limitasyonunun 4. haftadan itibaren azalmaya başladığı ve giderek düzelmeye devam ettiği belirlendi. Tedavinin 6. haftasından itibaren hastaların sosyal olarak daha aktif olduğu ve izolasyonlarının azalarak, çalışma sonunda yapılan değerlendirmelerde de giderek iyileştiği, 12. haftada maksimuma ulaştığı görülmüştür (p
- Published
- 2014
116. Investigation of the effects of different external supports on pedobarographic parameters of the foot
- Author
-
Karahan Ünver , Banu, Bek, Nilgün, and Protez-Ortez-Biyomekanik Anabilim Dalı
- Subjects
Ankle joint ,Foot ,Exercise therapy ,Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ,Orthotic devices ,Physiotherapy and Rehabilitation ,Rearfoot pronation ,Ankle ,Bandages ,Gait - Abstract
Bu çalışma, arka ayağın aşırı pronasyonunu önlemek için yapılan esnek bantlama, esnek olmayan bantlama ve tabanlık uygulamalarının ayak taban basınçlarına etkilerinin incelenmesi ve karşılaştırılması amacıyla yapıldı. Çalışmaya 19-45 yaş arası, arka ayakta aşırı pronasyon tanısı konulan, 21 kadın 6 erkek olmak üzere 27 birey dahil edildi. Bireylerin demografik bilgileri kaydedilerek, eksternal destek uygulamaları öncesinde Kısa Form McGill Anketi, Navikülar Düşme Testi, subtalar eklem açıklığı ölçümü, kas kuvveti ve kısalık ölçümü, Ayak Postür İndeksi ve Ayak Fonksiyon İndeksi uygulandı. Bireylere sıraları rastgele seçilen tabanlık, esnek bantlama ve esnek olmayan bantlama uygulamaları yapıldı, her birey çıplak olarak ve her bir uygulama ile olmak üzere dört farklı biçimde statik ve dinamik pedobarografik değerlendirmeye alındı. Statik pozisyonda, ayak tabanındaki pik basınçlarda, diğer uygulamalara göre tabanlık uygulamasıyla anlamlı azalma (p0,05) bulundu. Yapılan dinamik ölçümlerde, toplam temas alanları, sağ ve sol orta ayağın temas yüzeyi yüzdeleri ve impuls yüzdelerinin tabanlıkla anlamlı olarak arttığı (p0,05). Çalışmanın sonucu, arka ayağın aşırı pronasyonunu önlemek için kullanılan farklı eksternal desteklerden tabanlık uygulamasının, ayak taban basınç dağılımlarını düzeltmek ve temas yüzeyini arttırarak belli bölgelerde aşırı yüklenmeyi önlemek için daha etkili olduğunu göstermektedir. The purpose of this study was to investigate and compare the effects of elastic tape, non-elastic tape and insole which are used to prevent excessive rearfoot pronation on plantar pressures. 21 women and 6 men, total 27 subjects with an age range of 19-45 years, who were diagnosed as having excessive rearfoot pronation were included in this study. Demographic data of subjects were recorded and Short Form McGill Questionnaire, Navicular Drop Test, subtalar joint range of motion measurement, muscle strength and shortness measurement, Foot Posture Index and Foot Function Index were performed before external support applications. Subjects were applicated elastic tape, non- elastic tape and insole; their static and dynamic plantar pressures were assessed in four different formats, barefoot and with those applications, with computerized pedobarographic technique. On static position, there were statistically significant decreases at peak pressures with insole, according to other conditions (p0,05). On dynamic position, there were statistically significant increases at total contact area, contact area and impuls percents of midfoot (p0,05). The result of this study indicates that insole, one of the external supports which are used to prevent excessive rearfoot pronation, is more effective to distribute plantar pressures and prevent excessive loading of specific areas by increasing contact area. 90
- Published
- 2014
117. Profesyonel futbolcularda ayağın biyomekanik özelliklerinin fonksiyon ve performansa etkisi
- Author
-
Erol Çelik, Seher, Bek, Nilgün, and Protez-Ortez-Biyomekanik Anabilim Dalı
- Subjects
Foot ,Performance ,Functions ,Physical Medicine and Rehabilitation ,Football ,Biomechanics ,Football players ,Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon - Abstract
ÖZETErol Çelik, S. Profesyonel Futbolcularda Ayağın Biyomekanik Özelliklerinin Fonksiyon ve Performansa Etkisi, Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Protez-Ortez-Biyomekanik Programı Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2012. Bu çalışma, profesyonel erkek futbolcularda ayak biyomekaniğinin, fonksiyon ve performans üzerine etkilerini araştırmak için yapılmıştır. Çalışmaya yaşları 18 ile 30 yıl arasında değişen 30 profesyonel erkek futbolcu ve 30 sağlıklı sedanter erkek olmak üzere 60 kişi katılmıştır. Dahil edilme kriterlerine uygun kişilerin katılım için onayları alınarak demografik bilgileri kaydedildikten sonra, ayak biyomekanik özellikleri (subtalar eklem açısı (SA), naviküler düşme miktarı (ND), ön ayak abduksiyon açısı (ÖAAbd), metatarsal genişlik (MG)), ayak fonksiyonu (AFİ), performans ölçümü (sekiz şeklinde koşu (SK), üçlü sıçrama testi (ÜST), dikey sıçrama testi (DST)) ve yürüme değerlendirmesini (yürüme hızı (YH), kadans) içeren ölçümler yapılmıştır. Grup içinde ve gruplar arasında yapılan karşılaştırılma sonuçlarına göre futbolcular ile kontrol grubu olguları arasında başlangıç parametreleri açısında fark olmamasına karşın, kontrol grubunda ayak biyomekanik özellikleri, performans testleri ve ağrıyla ilişkili fonksiyon değerlendirmeleri arasında bir korelasyon bulunmamıştır (p>0.05). Futbolcularda ayak biyomekanik özelliklerinden STA'nın SK, ÜST, YH, kadans ve AFİ ile, ND'nin DST, AFİD, AFİAL ve AFİT ile, ÖAAbd'nin SK, ÜST, YH, kadans ve AFİ arasında ilişki bulunurken (p0.05). SK ile AFİA ve AFİT arasında pozitif bir ilişki elde edilmiştir (p0.05). But in group of soccer players it was found that there is meaningful correlation between the STA scores and 8RT, THT, WS, cadence and FFI scores, between the ND scores and VT, FFI-disability, FFI-activity limitation and FFI-total scores and between FFAbd and 8RT, THT, WS, cadence and FFI scores (p0.05). Also there is positive correlation between 8RT and FFI-pain score and FFI-total score (p
- Published
- 2012
118. Lateral epikondilitin konservatif tedavisinde farklı bantlama yöntemlerinin karşılaştırılması
- Author
-
Dincer, Sezen, Bek, Nilgün, and Protez-Ortez-Biyomekanik Anabilim Dalı
- Subjects
Elbow joint ,Tennis elbow ,Physical Medicine and Rehabilitation ,Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ,Bandages ,Physical therapy - Abstract
Lateral epikondilitin konservatif tedavisinde farklı bantlama yöntemlerinin karşılaştırılması. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Protez Ortez Biyomekani Programı Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2011. Çalışmamızın amacı lateral epikondilit hastalarında yoğun konvansiyonel fizik tedaviye ek olarak uygulanan kinezyo bantlamanın ve atletik bantlamanın, ağrı, kas kuvveti, kavrama kuvveti, çimdikleyici kuvvet ve fonksiyonel duruma etkisini araştırmaktır. Çalışmaya yaşları 18 ile 60 yaş arasında değişen 50 hasta dahil edildi. Hastalar 25'er kişilik 2 gruba ayrıldı. Her iki gruba da yoğun konvansiyonel fizik tedavi uygulamaları; coldpack, TENS, transvers derin friksiyon masajı uygulanmış ve ev egzersiz programı önerildi. Farklı olarak bir gruba kinezyo bantlama, diğer gruba atletik bantlama uygulandı. Hastaların hepsine tedavi öncesinde ve tedavi sonrasında görsel analog skalası (GAS), izokinetik ölçüm, jamar ve pinchmetre ile değerlendirme yapılıp, DASH anketi ve Verhaar değerlendirme skalası uygulandı. Gruplar arası farklılıklar için Mann Whitney U, bağımsız gruplar için t testi kullanıldı. Atletik bantlama ve kinezyo bantlama grupları arasında tedavi sonrasında ağrı skalaları açısından fark olmadığı gözlendi. (p>0.05). 60 ? /sn ve 120 ? /sn'lik hızlarda fleksiyonda ve ekstansiyonda kaydedilen izokinetik değerlerde, istatistiksel olarak fark çıkmadı (p>0.05). Maksimum kavrama kuvvetinde anlamlı bir fark olmadığı (p>0.05), ancak çimdikleme kuvvetinde atletik bant lehine anlamlı fark olduğu saptandı (p0.05). Bu çalışmada konservatif tedaviye ek olarak uygulanan iki bantlama yönteminde de tedavi öncesinde ve sonrasında istatistiksel olarak fark bulundu (p0.05). Atletik bantlamada çimdikleme kuvveti kinezyo bantlamaya göre daha iyi bulundu. Çalışma, lateral epikondilit hastalarında uygulanacak bu tedavi yöntemlerinin birbirine alternatif oluşturabileceğini göstermektedir.Anahtar kelimeler: Lateral epikondilit, fizyoterapi, atletik bant, kinezyo bant. Comparison of different taping methods in conservative treatment of lateral epicondylitis. Hacettepe Univesity Enstitute of Health Sciences, Prosthetic Orthotics Biomechanics, Master Thesis, Ankara 2011. The purpose of our study was to compare the affects of pain, muscle strength, grip strength pinch strength and functional status of kinesio tape and athletic tape applied additionally to intensive convensionel physiotherapy and exercise in lateral epicondylitis. 50 patients ranging between age of 18 to 60 years were included the study. Patients divided into 2 groups of 25 subjects. Intensive conventional physical therapy practices; coldpack, TENS, transfers deep friction massage was applied to boths groups of and home exercise program advised. Before treatment and after treatment, all the patients? GAS, isokinetic measurement, with Jamar and pinchmetre were reviewed, the DASH questionnaire and Verhaar rating scale were applied. For differences between groups, Mann-Whitney U and for independent groups t tests were used. No difference was observed between the groups of athletic taping and kinesio taping after treatment in terms of pain scales. At the speed of 60 ? /sec. and 120 ? /sec. no difference was seen statistically in the isokinetic values recorded. However there was no significant difference in maksimum grip strength (p>0.05), there was significant difference in pincing strength (p0.05). In this study, statistically significant difference before and after treatment was found in both of the two taping methods used in addition to conservative treatment (p0.05). Pinching strength in the athletic taping was found beter than kinesio taping. This study shows that treatment methods which will be applied to the patients of lateral epicondylitis may form alternative choices for each other.Key words: Lateral epicondylitis, physiotherapy, athletic tape, kinesio tape. 84
- Published
- 2011
119. Bağımsız yürüyemeyen serebral palsili çocuklarda oturma adaptasyonlarının postüral kontrol ve üst ekstremite fonksiyonelliğine etkisi
- Author
-
Temel, Dilek, Bek, Nilgün, and Protez-Ortez-Biyomekanik Anabilim Dalı
- Subjects
Posture ,Physical Medicine and Rehabilitation ,Cerebral palsy ,Settlemet ,Ortopedi ve Travmatoloji ,Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ,Orthopedics and Traumatology - Abstract
Bağımsız yürüyemeyen spastik ve diskinetik serebral palsili (SP) çocuklarda klinik çalışma ortamında adaptif olarak geliştirilmiş oturma ortezi ile pelvisi ve alt ekstremiteleri optimum düzgün pozisyonda destekleyerek oturma pozisyonunda postüral düzgünlük ve üst ekstremite hareketlerinde kısa dönemde açığa çıkan değişiklikleri araştırmak amacıyla planlanan çalışmamıza 20 olgu dahil olmuştur. Bu çalışmada Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Protez, Ortez ve Biomekani ünitesi tarafından yapılan gövde pozisyonlayıcı polietilen ortez kullanılmıştır. Ayrıca fabrikasyon olarak üretilen standart oturma düzeneği ve normal sırt destekli oturma pozisyonunda çocuklar ayrı ayrı değerlendirilerek yapılmıştır. İlk değerlendirme kontrol ölçümü olarak tasarlanmış, sırt destekli bir sandalye üzerinde serbest oturma pozisyonunda yapılmıştır. İkinci değerlendirme, hastadan ölçü alınarak üretilmiş gövde pozisyonlayıcı polietilen ortez kullanılarak yapılmıştır. Üçüncü değerlendirme ise fabrikasyon olarak imal edilmiş standart bir oturma sisteminde yapılmıştır. Çalışmaya; uzman bir hekim tarafından SP tanısı konmuş, 3-6 yaş arasında, Kaba Motor Fonksiyon Sınıflandırma Sistemine göre 3, 4 ya da 5. seviyede bulunan, mental olarak basit komutları alabilen olgular dahil edilmiştir. Çalışmaya bağımsız yürüyebilen SP' li vakalar, son 6 ay içinde botulinium toksin ya da intratekal baklofen uygulaması yapılmış olan ve herhangi bir pelvis, omurga ya da üst ekstremite cerrahilerinden birini geçirmiş olan vakalar dahil edilmemiştir. Postüral kontrol ve üst ekstremite fonksiyenelliğini değerlendirmek amacıyla olgulara Oturmada Postüral Kontrol Ölçümü (OPKÖ) ve Oturma Değerlendirme Skalası (ODS) uygulanmıştır. Aynı vakalar üzerinde üç ayrı ölçüm yapılarak elde edilen OPKÖ ve ODS verileri üç ölçüm arasında karşılaştırılmıştır. Üç ayrı ölçüm ile elde edilen OPKÖ ve ODS verileri varyans analizi yapılarak birbiri ile karşılaştırılmış istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p0.05) seviye 4 ve tüm çocukların verilerinde fark bulunmuştur (p0.05) seviye 4 ve tüm çocukların verilerinde fark bulunmuştur (p0.05). According to SAS test statistically meaningful results were evident (p0.05). In conclusion limited postural control, functional potential and weak sitting balance can be treated with appropriate sitting position. During the Cerebral Palsy Rehabilitation, the use of adaptive sitting assemblies has a positive effect on head and body control and extreme functionality. Alongside of Physiotherapy treatments with the purposes of improvements ondeliberate control, use of adaptive sitting assemblies reinforce the optimum independenceduring the daily life activities of children with Cerebral Palsy.Keywords: Postural Control, Upper Extremity, Function 91
- Published
- 2010
120. Serebral palsili hastalarda farklı ayak pozisyonlarının alt ekstremite eklemlerine etkisi
- Author
-
Aydoğmuş, İbrahim, Bek, Nilgün, and Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı
- Subjects
Ortopedi ve Travmatoloji ,Orthopedics and Traumatology - Abstract
Bu çalışma, ayak tabanına farklı yönlerden yerleştirilen 5? eğimli kama uygulamasının, statik pozisyonda alt ekstremite kinetik zincirine yaptığı anlık etkileri araştırmak amacıyla planlanmıştır. Çalışmaya spastisite şiddetleri Modifiye Ashworth Skalasına göre maksimum 3 değerinde olan, Gross Motor Function Classification System'e (GMFCS) göre motor seviyeleri I ile III arasında olan, yaşları 10,60 ± 4,27 yıl arasında değişen 20 spastik diplejik olgu dâhil edilmiştir. Olguların her iki yandan ve arkadan, kamasız, valgus, varus, dorsi fleksör ve plantar fleksör kamalı olmak üzere 5 pozisyonda görüntüleri kaydedilerek, alt ekstremite eklemlerinin aldığı pozisyonlar ölçülmüştür. Kamalı ve kamasız tüm durumlarda eklemlerin aldığı tüm pozisyonlar ve her durum için her iki bacak arasındaki farklar incelenmiştir. Kamasız olarak lateralden yapılan ölçümlerde iki ekstremite karşılaştırıldığında ayak bileği eklemleri ve kalça eklemleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur (p
- Published
- 2009
121. Okul çağı çocuklarında kas-iskelet sistemi özellikleri ile ayak biyomekanik yapısı arasındaki ilişkinin araştırılması
- Author
-
Aras, Ünal, Bek, Nilgün, and Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı
- Subjects
Child development disorders ,Physical Medicine and Rehabilitation ,Foot deformities ,Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ,Foot mark ,Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ,Child Health and Diseases - Abstract
Bu çalışma, okul çağı çocuklarında kas-iskelet sistemi özellikleri ile ayak biyomekanik yapısı arasındaki ilişkinin araştırılması amacıyla yapılmıştır. Çalışma (yaşları 6-14 yıl arasında değişen), 163 kız ve 174 erkek olmak üzere 337 çocuk üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya, ebeveyni tarafından çalışmaya dahil edilme onayı alarak gönüllü iştirak edebilen olguların demografik özellikleri kaydedildikten sonra, ağrı şiddeti (VAS), kas kuvveti (manuel kas testi), kas kısalığı, postür analizi, laksite değerlendirilmesi (BHJMİ), ayak yapısı (APİ, ND, SA, MG) ayak izi yöntemi (CSİ, SAİ, AA) ve fiziksel aktivite düzeyini (EREDOZDA) kapsayan değerlendirmeler yapılmış ve olgular 3 gruba ayrılmışlardır. Değerlendirme sonuçları hem grup içi hem de gruplar arasında karşılaştırlmışlardır. I. Grupta 110 olgu (6-8 yaş aralığı), II. Grupta 90 olgu (9-11 yaş aralığı) ve III. Grup 132 olgu (12-14 yaş aralığı) mevcuttu. Sonuçlara göre; ağrı şikayetinde bulunan olguların büyük çoğunluğu II. Grupta yer alırken, I. Grup'taki olguların VAS değerleri daha büyüktür. Ortalama SA ve ND değerleri I. Grupta daha büyüktür. HV deformitesine I. gruptaki daha sıklıkla rastlanmıştır ve kız olgularda erkeklere göre daha fazla gözlemlenmiştir. En büyük MG değerleri III. Gruptaki olgularda elde edilmiştir. Tüm olgularda MG ve SA değerleri, sağ ve sol tarafta, ağırlık aktarımlı ve ağırlık aktarılmadığı pozisyonlarda gruplar arası karşılaştırıldığında istatistiksel açıdan anlamlı farka sahiptirler (p0.05). SAİ değerleri I. Gruptaki olgularda istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p0.05). Yaş ile MG, SA ve sol ND arasında anlamlı korelasyon elde edilmiştir (p0.05). BKİ ile sağ ve sol APİ, MG, CSİ, AA, sol SAİ ve sol HV açılarının değerleri karşılaştırıldığında istatistiksel açıdan anlamlı ilişkiye rastlanmıştır (p0.05). BHJMİ ile sağ ve sol AA, APİ, ND ve sol SAİ değerleri istatistiksel açıdan anlamlı ilişki olduğu gözlemlenmiştir (p0.05), fiziksel aktivite sıklığı ile ND değerlerinde istatistiksel açıdan pozitif yönde anlamlı ilişki gözlemlenmiştir (p0.05). In Group I, SAI scores were significantly different from Groups II and III (p0.05). A meaningful correlation was found between age and MG, SA and left ND (p0.05). When BMI and bilateral FPI, MG, CSI, AA, left SAI, left HV were compared, a significant difference was found (p0.05). A meaningful correlation was observed between the BHJMI and bilateral AA, FPI, ND, left SAI (p
- Published
- 2009
122. Comparison of two different orthoses used in the treatment of lateral epicondylitis.
- Author
-
Sarı M, Öztürk D, and Bek N
- Abstract
Background: Lateral epicondylitis (LE) is one of the most common causes of lateral elbow pain, and orthoses are often used in its conservative treatment. However, the number of studies examining the effectiveness of the orthoses used and their differences compared to each other is limited., Objective: To determine the effects of 2 orthoses types, wrist orthosis (WO) and counterforce brace (CB), commonly used in the treatment of lateral epicondylitis on muscle activation, grip strength, hand function, and satisfaction level in healthy individuals., Study Design: Quasi-experimental study., Methods: Thirty-seven healthy individuals were recruited. Muscle activation was evaluated by surface electromyography, and maximum grip strength was evaluated with a handheld dynamometer. Hand function and satisfaction level were evaluated with Jebsen Taylor Hand Function Test and Orthotics and Prosthetics Users Survey, respectively. All evaluations were conducted for each individual in 3 conditions (no orthosis, WO, and CB)., Results: Extensor carpi radialis (ECR) muscle activation was greater when using CB compared with that when without orthosis (p = 0.036). There was no significant difference in extensor digitorum communis (EDC) muscle activation and maximum grip strength among the conditions (p > 0.05). Hand function was worse when using the WO compared with the other conditions (p < 0.001). In terms of orthosis satisfaction, individuals were found to be significantly more satisfied with the use of CB (p = 0.001)., Conclusions: In our study highlight the use of CB in terms of EDC muscle activity, grip strength, hand function, and satisfaction, while the use of WO is prominent in terms of keeping extensor carpi radialis muscle activity low, which has been shown to be important for LE. To obtain definitive results on the effectiveness of different orthoses in the treatment of LE, more research is needed to compare the muscular activation in the extensor carpi radialis brevis (ECRB) and EDC muscles with objective methods., (Copyright © 2024 International Society for Prosthetics and Orthotics.)
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
123. Validity and reliability of the Turkish version of the Self-reported Foot and Ankle Score in patients with foot or ankle pain.
- Author
-
Yazıcı G, Yazıcı MV, Bayraktar D, Varol F, Güçlü Gündüz A, and Bek N
- Subjects
- Adolescent, Adult, Female, Humans, Male, Reproducibility of Results, Self Report, Surveys and Questionnaires, Translations, Turkey, Ankle, Arthralgia diagnosis, Foot, Musculoskeletal Pain diagnosis
- Abstract
Objective: The aim of this study was to translate the Self-Reported Foot and Ankle Score (SEFAS) into Turkish and to determine the validity and reliability of the translated version in patients with foot or ankle pain., Methods: A total of 98 patients (65 females, 33 males, mean age=39 years, age range 18-65 years) who presented with foot or ankle pain for at least one week were included in the study. SEFAS was translated into Turkish (SEFAS-T) and then back-translated into English by two bilingual translators to ensure the accuracy of translation. To determine the validity of the translated version, SEFAS-T, The Foot and Ankle Outcome Score (FAOS), and the Short Form 36 (SF-36) were administered at the first assessment on the same day. SEFAS-T was repeated five days later (Spearman's rho). Intra-class correlation coefficients (ICCs) were used for assessment of the test re-test reliability, while the Cronbach's alpha coefficient was used to assess the internal consistency of the questionnaire Results: SEFAS-T showed good test-retest reliability (ICC: 0.887). Item 4 showed poor item-total correlation and inter-item correlations. When item 4 was excluded, the Cronbach's alpha value was found as 0.906. SEFAS-T total scores showed correlation with all the FAOS sub-scores (p<0.001) and all the SF-36 components (p≤0.001) except mental health (rho: 0.149, p: 0.143). The highest correlation was found between SEFAS-T Total Score and the Sports and Recreations subscale of FAOS (rho: 0.796, p<0.001)., Conclusion: SEFAS-T seems to be valid and reliable as a measure for foot or ankle pain in Turkish patients., Level of Evidence: Level II, Diagnostic study.
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
124. Development of Multidimensional Nil Hallux Valgus Scale: a reliability and validity study.
- Author
-
Bek N, Coşkun G, Kınıklı Gİ, and Karahan S
- Subjects
- Adolescent, Adult, Aged, Female, Humans, Male, Middle Aged, Orthopedics, Reproducibility of Results, Severity of Illness Index, Societies, Medical, Turkey, Young Adult, Hallux Valgus diagnostic imaging, Radiography methods
- Abstract
Objective: The aim of this study was to develop a disease-specific multidimensional hallux valgus (HV) scale, as well as to establish the validity and reliability thereof., Methods: The 14-item Multidimensional Nil Hallux Valgus Scale was developed. The scale has a score range of 0-60, with higher score indicating increased HV symptoms, complaints, and functional disorder. Among the patients referred to our clinic with HV diagnosis based on anterior-posterior non-weight-bearing radiography of the affected foot, 129 feet of 66 patients (63 bilateral, 3 unilateral) were included in the study. In clinical evaluations of these HV patients, American Orthopaedic Foot and Ankle Society Hallux Metatarsophalangeal Interphalangeal Joints Scale (AOFAS-MTF-IF), Manchester Scale, and Short Form 36 Health Survey (SF-36) were used to test the validity and reliability of the new scale., Results: From factor analyses, it was observed that the items clustered in 5 factors, which explained 73.2% of the variance. Floor and ceiling effects were observed to be within normal limits (floor effect: 3.1%; ceiling effect: 0.8%). The Cronbach's alpha level related with the overall internal consistency of the scale was estimated as 83.3%, and the Cronbach's alpha for the subheadings of the scale varied between 33.9% and 74.2%. High correlation was observed regarding test-retest reliability of the scale., Conclusion: This newly developed scale allows for the holistic evaluation of HV including the condition-specific parameters and is a valid and reliable scale that can be conveniently used by health care professionals.
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
125. Validity and reliability of the Turkish version of the Manchester-Oxford Foot Questionnaire for hallux valgus deformity evaluation.
- Author
-
Talu B, Bayramlar K, Bek N, and Yakut Y
- Subjects
- Adult, Female, Humans, Interpersonal Relations, Language, Middle Aged, Quality of Life, Reproducibility of Results, Turkey, Walking, Disability Evaluation, Foot physiopathology, Hallux Valgus physiopathology, Pain, Psychometrics methods, Surveys and Questionnaires standards
- Abstract
Objective: The aim of this study was to evaluate the reliability and validity of the Turkish version of the Manchester-Oxford Foot Questionnaire (MOXFQ) in patients affected by hallux valgus in order to assess the accuracy of this cross-cultural adaption., Methods: Thirty female volunteers aged between 18 and 55 years were included in the study. Subjects with hallux valgus were asked to complete the MOXFQ and the Short-Form 36 Health Survey (SF-36). After receiving permission from the author, the MOXFQ was translated into Turkish twice and then back translated to English, after which its compatibility was evaluated. The Turkish version of the MOXFO was applied twice, 1-3 days apart, to the study subjects. Internal consistency and test-retest reliability were assessed using Cronbach's alpha and intraclass correlation coefficient (ICC), respectively. Construct validity was assessed with the use of Spearman's rank correlation coefficient, using a priori hypothesized correlations with SF-36 domains., Results: Subjects achieved similar scores at the first and second administration of the questionnaire (<0.001). The internal consistency reliability was acceptable for all MOXFQ domains (pain, walking/standing, social interaction), with Cronbach's alpha coefficients ranging from 0.775 to 0.779. The assessment of test-retest reliability revealed satisfactory values, with ICCs ranging from 0.91 to 0.96. Construct validity was supported by the presence of all the hypothesized correlations, with SF-36 within its physical parameters., Conclusion: The Turkish version of the MOXFQ is a valid and reliable tool for evaluating foot pain and functional status in patients affected by hallux valgus.
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.