147 results on '"Şimşek, Hüseyin"'
Search Results
102. Bir yenidoğanda megasistis mikrokolon intestinal hipoperistaltizm sendromu.
- Author
-
Eşsizoğlu, Perihan, Özlü, Ferda, Şimşek, Hüseyin, Yapıcıoğlu, Hacer, Satar, Mehmet, and Özden, Önder
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
103. Kuyruk Teorisinin İstanbul Boğazı Tanker Ve Gemi Geçişleri İle Haydarpaşa Konteyner Terminaline Uygulanması
- Author
-
Şimşek, Hüseyin, Güler, Nil, Deniz Ulaştırması ve Liman İşletmeciliği Mühendisliği, Maritime Transportation and Mangement Engineering, and Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
İstanbul Strait ,Denizcilik ,Marine ,Queueing Theory ,Kuyruk Teorisi ,Haydarpaşa Port ,Haydarpaşa Limanı ,İstanbul Boğazı - Abstract
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2004, Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2004, Bu çalışmada kuyruk teorisi incelenmiş ve deniz ulaşımı ve işletmeciliği alanıyla ilgili olarak iki uygulama yapılmıştır. İstanbul Boğazından tankerler ve diğer gemilerin geçişi tek servis kanallı model için örneklenmiştir. Ulaşılan sonuçlar ışığında İstanbul Boğazında yoğun bir tanker trafiği olduğu ve geçiş yapan tanker sayısının arttığı görülmüştür. Boğazlardan tanker geçişini düzenleyen mevcut tüzüğe göre boğazdan bir tanker geçiş yaparken bir başka tanker boğaza giremez. Boğazın tanker geçiş kapasitesini arttırmak için gerekli teknik altyapı çalışmalarının yapılıp aynı anda boğazda birden fazla tankerin güvenli geçiş yapabilmesinin sağlanması ve tüzüğün buna göre düzenlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Haydarpaşa Limanındaki konteyner gemisi trafiği ise çok servis kanallı model için örneklenmiş ve limanın kapasite kullanım oranının düşük olduğu görülmüştür., In this study, the queueing theory has been examined and two applications have been carried out concerning the marine transport and management. The passing of tanks and other ships through İstanbul Strait has been exemplified for the model of mono-service channel. In the light of the obtained results, it is observed that there is dense tank traffic in the strait and the number of tanks passing through the strait has increased. According to the present regulations concerning the tank passages through the straits, a tank is not allowed to enter the strait while another tank is passing through. It is inferred that after necessary technical equipment studies have been made, the passage of more than one tank at the same time should be provided and the present regulations should be organized according to this application. The container ship traffic in Haydarpaşa Port has been exemplified for the model of multi-service channel and it is found that the capacity usage of the port is low., Yüksek Lisans, M.Sc.
- Published
- 2004
104. Kelkit Çay ı Günlük Ekstrem Akı mları n ı n Frekans Analizi
- Author
-
YÜREKLİ, Kadri and ŞIMŞEK, Hüseyin
- Subjects
Fen ,Science ,frequency analysis,extreme flow,probability distribution,Kelkit stream ,frekans analizi,ekstrem akı m,olas ı l ı k dağı l ı m,Kelkit çay ı - Abstract
The main purpose of this study is to determine the best suitable probability distribution for the daily extreme flows of Kelkit stream. In this study, the daily flow values measured from 1938 to 1988 in the flow station numbered 1401 which is operated by General Directorate of Electric Power Research Survey and Development Administration EIE were used. The daily extreme flows among daily flows for each month and each year were selected. Since reserving water by Kı l ı çkaya dam built on Kelkit stream had been started after 1988, the daily flows, that came after this date were not taken into account for homogeneity. To determine a suitable probability distribution for daily extreme flows, normal, log normal, three parameter log normal, two parameter gamma, Pearson type III, log Pearson type III, extreme value type I, three parameter Weibull distributions were used. The selected maximum daily flows of each month were fitted better to, Pearson type III for the second, fifth and tenth months; log Pearson type III for the first, eleventh and twelveth months; log normal for the third, seventh and eighth months; three parameters log normal for the fourth and nineth months and extreme value type I for the sixth month. The minimum daily flows of each month were fitted better to, three parameter Weibull for the first, second, nineth and tenth months; three parameter log normal for the third, fourth and eleventh months; Pearson type III for the fifth and sixth months; extreme value type 1 for the seventh month; normal for the eighth month and log normal for the twelveth month. The daily extreme flows for each year were also fitted better to Pearson type III distribution., Bu çal ışman ı n amac ı , Kelkit çay ı n ı n günlük ekstrem ak ı mları için en uygun olas ı l ı k dağı l ı m biçimini saptamakt ı r. Çal ışmada, Elektrik İş leri Etüt idaresi Genel Müdürlü ğü Eİ E taraf ı ndan işletilen 1401 numaral ı ak ı m gözlem istasyonunda 1938-1988 y ı llar ı nda ölçülmü ş olan ak ı m miktarlar ı kullan ı lm ışt ı r. Günlük ekstrem ak ı m miktarlar ı her ay ve y ı l için günlük ak ı m miktarlar ı aras ı ndan seçilmiştir. Kelkit çay ı üzerine inşa edilen Kı l ı çkaya baraj ı 1988 y ı l ı ndan sonra su tutmaya başlad ığı ndan, bu y ı ldan sonraki ak ı mlar homojenlik için dikkate al ı nmam ışt ı r. Günlük ekstrem ak ı mlar için uygun bir olas ı l ı k dağı l ı mı belirlemek amac ı yla, normal, log normal, üç parametreli log normal, iki parametreli gama, Pearson tip ııı , log Pearson tip ııı , uç- ı ve Weibull ııı dağı l ı mları kullan ı lm ışt ı r. Her ay için seçilen günlük en büyük ak ı mlar, 2., 5. ve 10. aylar için Pearson tip ııı dağı l ı m ı na; 1., 11. ve 12 aylar için log Pearson tip ııı dağı l ı m ı na; 3., 7. ve 8. aylar için log normal da ğı l ı ma; 4. ve 9. aylar için üç parametreli log normal da ğı l ı ma; 6. ay için uç- ı dağı l ı m ı na en iyi uyumu sağ lam ışt ı r. Her ay için seçilen günlük en küçük ak ı mlar, 1., 2., 9. ve 10. aylar için Weibull n ı dağı l ı m ı na; 3., 4. ve 7. aylar için üç parametreli log normal da ğı l ı ma; 5. ve 6. aylar için Pearson ııı dağı l ı m ı na; 7. ay için uç- ı dağı l ı m ı na; 8. ay için normal dağı l ı ma ve 12. ay için log normal da ğı l ı ma en iyi uyumu sağlam ışt ı r. Her y ı l için seçilen günlük ekstrem ak ı mlar ise Pearson ııı dağı l ı m ı na en iyi uyumu sağ lamışt ı r.
- Published
- 2002
105. Tanzimat ve Mutlakiyet Dönemi çocuk dergilerinin eğitim açısından incelenmesi
- Author
-
Şimşek, Hüseyin, Akyüz, Yahya, and Eğitim Programları ve Öğretimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Child magazines ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Educational history ,Turkish Language and Literature ,Absolutism Period ,Magazines ,Tanzimat Period - Abstract
Tanzimat ve Mutlakıyet dönemlerinde yayınlanan çocuk dergilerinin eğitsel açıdan incelenmesi amaçlanmıştır. Betimsel analiz modeliyle yapılan araştırmamızda, altısı Tanzimat, onikisi Mutlakıyet dönemlerine ait olmak üzere toplam onsekiz çocuk dergisi incelenmiştir. Üç bölümden oluşan araştırmanın birinci, bölümü Tanzimat dönemi çocuk dergilerinin incelenmesini, ikinci bölümü ise Mutlakıyet dönemi çocuk dergilerinin incelenmesini kapsamaktadır. Üçüncü ve son bölümde sonuç ve öneriler yer almaktadır. Dergilerin incelenmesinde dört temel boyut belirlenmiştir, önce dergilerin genel tanıtımı yapılmış, ikinci olarak dergilerin eğitim, insan, çocukluk ve değer anlayışları incelenmiştir. Ayrıca dergilerde yer alan öğretim konuları analiz edilmiştir. Araştırma, Tanzimat ve Mutlakıyet dönemlerinde yayınlanan çocuk dergilerinde eğitimin hem düşünsel hem de uygulama boyutlarıyla geniş biçimde tartışıldığını göstermiştir. Eğitsel açıdan zengin bir içeriğe sahip olan çocuk dergilerinde, dönemin eğitim düşüncesini yansıtan görüşlerle birlikte, Türk eğitiminin modernleşmesinde etkili olan yenilikçi düşüncelere de yer verilmiştir. Kız çocuklarının eğitimi, eğitim sorunları, öğretim yöntemleri, geleneksel eğitime eleştiriler, bilim ve medeniyet anlayışı gibi konular dergilerin öne çıkardıkları konu başlıklarıdır. incelenen çocuk dergilerinde, Tanzimat ve Mutlakıyet dönemlerindeki çocukluk anlayışını yansıtan önemli bilgiler bulunmaktadır. The main purpose of this study was to investigate the children magazines, publicated in Tanzimat and Mutlakiyet periods, in terms of education. Through this describtive study totally 18 children magazines were examined (6 for Tanzimat and 12 for Mutlakiyet period). The study includes three main sections. While the first section composed the examining of children magazines of Tanzimat period, in the second section, the children magazines of Mutlakiyet period were investigated. The third and the last section of the study includes the results and offers. For the study of magazines four main dimensions were determined, in the first, the general intruductory of magazines were made. Secondly, the education, man, childhood, and the value understandings of magazines were studied. In addition, the instruction subjets which took place in these magazines were analyzed. The results showed that, the education which took place in the magazines publicated in Tanzimat and Mutlakiyet periods was discussed entirely in terms of understandings and practice. The children magazines which were rich in terms of education, also includes the thoughts of education understandings and the reformist thoughts of these periods which affected to the modernization of Turkish education. The education of girls, educational problems, instructional methots, critizm of traditional education, the science and the civilization understandings etc. were the most important subject titles that magazines put forward, in the analyzed magazines there were important knowladges that reflect the childhood understandings of Tanzimat and Mutlakiyet periods. 517
- Published
- 2002
106. Community policing
- Author
-
Şimşek, Hüseyin, Türkkahraman, Mimar, KKÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Social support ,Kamu Yönetimi ,Social life ,Public Administration ,Constitutional amendments ,Anayasaya aykırılık ,Anayasa ,Constitutional Court ,Anayasa değişiklikleri ,Constitution ,Anayasa Mahkemesi ,Unconstitutionality ,Yargısal denetim ,Police ,Judical rewiew - Abstract
ÖZET Modern toplumlarda sosyal düzenin sağlanması ve geliştirilmesinden sorumlu tutulan polis günümüzde geleneksel suça müdahale edici yaklaşımım terk ederek suç önlemeye yönelik faaliyetlere odaklanmaktadır. Nitekim polisliğin başarısı yakalanan suçlu ve suç olaylarının oranlarıyla değil halkla geliştirilen ilişkilerin niteliği, halka verilen güven derecesi ve suç önleme yükümlülüğüne halkın katılımının sağlanma oranıyla değerlendirilmektedir. 20.yy'ın son çeyreğinde uygulanmaya ve gelişmiş bazı ülkelerde kurumsallaşmaya başlayan Toplum Destekli Polislik sosyal düzenin korunması ve toplum güvenliğinde sürekliliğin sağlanması amacıyla, halka hizmetin önceliğini benimseyen, halkla iki yönlü iletişim kurabilen, polislik stratejilerinin halkın isteklerine göre belirlenmesi gerektiğini vurgulayan bir polislik felsefesidir. Buna göre polislik yalnızca suç sonrası faaliyetleri içermemektedir, zira suçun nedenlerinin belirlenmesi ve suç oluşmadan önce önleyicilik faaliyetlerinin yapılması toplum güvenliği için kaçınılmazdır. Ayrıca suç sosyal bir olgudur ve suçun önlenmesi toplumu oluşturan bütün kişi ve kurumların yükümlülüğündedir. Bu nedenle halkla iletişimini üst seviyede tutan ve güvenlik politikalarını halkın katılımıyla belirleyen polislik anlayışının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Toplum Destekli Polislik uyarınca toplumun polisliğe katılımının sağlanması, bu nedenle öncelikle polisin toplumu tanıması ve topluma sağlıklı bir şekilde tanıtımın yapılması, toplumun yürütülen polislik faaliyetleri konusunda bilgilendirilmesi, devriye hizmetlerinin verimlerinin arttırılması, toplum destekli polis birimlerinin kurum içinde konuşlandırılması, güvenlik hizmetlerinde kamu ve sivil kurumlar ve kişilerle işbirliğinin sağlanması, suç önlemeye yönelik polisliğin yapılabilmesi için sağlıklı istatistiki bilgilerin derlenerek toplumun suça yönelik analizinin yapılması ve suçla mücadelenin toplumsal katılımla gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde Toplum Destekli Polislik İçişleri Bakanlığı tarafından 2002 yılında yayınlanan bir genelgeyle Polis Teşkilatına duyurulmuştur. Aynı zamanda İçişleri Bakanlığı Strateji Merkezi bünyesinde kurulan Suç ve Suç Önleme Komisyonunun 'Suçla Mücadelede Toplumsal Katlimi' adlı projesinin uygulanması için çalışmalar başlatılmıştır. Toplum Destekli Polislik adlı çalışmamızın içeriğini yansıtan bu çalışmaların, ülkemizde güvenlik anlayışının değişimine ve gelişimine olumlu katkı sağlayacağı kaçınılmazdır. ABSTRACT The Police, being responsible of maintaining and improvement of social order in the modem society, is now focusing on activities towards avoiding crime in today's world rather than intervening to traditional crime. After all, the success of policing is not determined by the amount of arrestments and the ratio of crime incidences but by the quality of the relationships between the community, the degree of trust given to the community and the ratio of community participation to crime prevention. Community Policing, that began to be applied in the last quarter of the 20th century and institutionalized in some of the countries, is a policing philosophy which emphasises that the policing strategies need to be determined due to common desires, where community serving is the first priority and two-way communication between the community is essential, in order to preserve the social order and maintain continuity in the security of community. According to this, policing does only concern activities after crime, as determination of reasons for crime and taking necessary precautions before crime takes place is essential. Moreover, crime is a social notion and the prevention of crime is under the responsibility of all persons and institutions forming the community. Therefore, the policing philosophy, which gives a higher priority to communication with the community and determines its security policies according to community participation has to be spreaded. According to community policing, participation of the community to policing, recognization of the community by the police and a healthy presentation of policing to the community for this reason, acknowledgement of the community about policing activities, improvement of the efficiency of patrol activities, deployment of community police units in the department, maintenance of partnership between public and civil organizations, analysis of social crime concerns by compiling reliable statistical information in order to make policing against crime prevention possible and realization of crime prevention by community participation is essential. In our country, community policing has been announced to the Police Department by the Ministry of Internal Affairs with a circular in 2002. At the same time, work is in progress towards the application of the project named ` Community Participation in Crime Prevention` prepared by the `Crime and Crime Prevention Commission` settled in `Ministry of Internal Affairs, Strategy Centre`. It is evident that these studies reflecting the contents of our study named `Community Policing` shall provide a positive contribution to the changing and development of the security concept in our country. II 145
- Published
- 2002
107. Enhancing and Evaluating Prospective Teachers’ Technopedagogical Knowledge Integration Towards Science Subject
- Author
-
Hırça, Necati, primary and Şimşek, Hüseyin, additional
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
108. İlköğretim sistemimiz (1923-1950) üzerine yapı, amaç ve muhteva yönünden bir tahlil
- Author
-
Şimşek, Hüseyin, Tozlu, Necmettin, and Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Primary schools ,Eğitim ve Öğretim ,Education system ,Education and Training ,Primary education - Abstract
Dieses Studium anthalt die ersten drei Jahrzehnte der Türkischen Republik. Wir haben die Entwicklung des Grundschul-wesens in dieser Period im Himblick auf das Struktur, Ziel und den Inhalt ausführlich untersucht. İn diesem Studium haben wir festgestellt, dass das Grundschul-wesen der Türkischen Republik aus dera Osmanischen Reich stammt.Zu den Schulen die erste im 19 Jahrhundet gegründet wurden., gehören nicht die Grundschulen. Zum ersten Mai 1938 sprach man von dem Zwangssludium in den Grundschulen. Spater 1 876 Stand im Grundgesetz, dass das Grundschul-wesen eine Pflicht ist. Es gab sehr wenige Grundschulen im ganzen Land, als die Türkischen Republik gegründet wurde.Die Regierungen der Türkischen Republik versuchten einerseits das Grundschul- wesen zu verbieten, anderersats versuchten sie ein neues Erziehungssystem aufzubaun. Mit der Zeit haben sich auch die Erwartungen und die Ziele der Grundschulen verandert. Wharend die Religiösen Verpflichtungen in Osmanischen Reich das wichtigste Ziel der Grundschulen waren, hat dieses Ziel in Türkischen Republik seine Gültigskeit verloren.Das Ziel der Grundschulen ist dieser Zeit, die Schüler nach den Anschaungen und Umwalzungen von M.Kemal Atatük auszubilden.Zu diesem Ziel anpassend wurden neue Unterrichtsthemen gebraucht.Die wichtigste Besonderheit dieser neuen Programme ist, dass die Religionsunterichten von den Stoffverteilungsp İanen herausgezogen wurden. Die Erziehungssystem ist in dieser Zeit uberwiegend verweltliche Erziehungssystem. Unter diesem Programen ist der Stoffverteilungsp lan von 1948 zu den Kindern gerichtet Das Programm von 1948 tragt im Himblick auf die anderen Programme ein ersicherisches Ziel. 178
- Published
- 1995
109. An infant with congenital midaortic syndrome.
- Author
-
Yıldızdaş, Hacer Yapıcıoğlu, Erdem, Sevcan, Demir, Fadli, Şimşek, Hüseyin, Özlü, Ferda, and Özbarlas, Nazan
- Subjects
GIANT cell arteritis ,MOYAMOYA disease ,NEUROFIBROMATOSIS - Abstract
Copyright of Cukurova Medical Journal / Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi Dergisi is the property of Cukurova University, Faculty of Medicine and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
110. METHODICAL PROBLEM IN THE RESEARCHES OF EDUCATIONAL HISTORY
- Author
-
ŞİMŞEK, Hüseyin, primary
- Published
- 2009
- Full Text
- View/download PDF
111. Okula Yabancılaşma Ölçeği.
- Author
-
ŞİMŞEK, Hüseyin, ABUZAR, Celil, YEGİN, İ. Hüseyin, ŞİMŞEK, Salih, and DEMİR, Ali
- Abstract
Copyright of Journal of Kirsehir Education Faculty is the property of Journal of Kirsehir Education Faculty and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2015
112. AİLENİN DÖNÜŞÜMÜ ve AİLE SORUMLULUĞU BAĞLAMINDA ETÜT MERKEZLERİNİ YENİDEN DÜŞÜNMEK.
- Author
-
ŞİMŞEK, Hüseyin and ŞİMŞEK, Salih
- Published
- 2015
113. Niğde-Misli Ovası'nda tarla sulama randımanı üzerine bir araştırma
- Author
-
Şimşek, Hüseyin, Kara, Mehmet, İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, and Enstitüler, Fen Bilimleri Enstitüsü, İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Soil ,Toprak sulama ,Ziraat ,Misli Ovası ,Soil irrigation ,Misli plain ,Sulama ,Agriculture ,Misli Plain ,Irrigation ,Toprak - Abstract
Bu araştırma, Niğde- Misli Ovası'nda mevcut uygulamalardaki tarla sulama randımanlarını (su uygulama randımanlarını) tesbit amacıyla 1986-1988 bitki yetişme mevsimlerinde yapılmıştır. Araştırmada sulama suyu miktarları savak ve sayaç ile ölçülmüştür.Toprak nemindeki değişmeler, kök bölgesinin değişik derinliklerinden alınan örneklerde gravimetrik olarak ta yin edilmiştir.Toprakların pF değerlerine karşılık gelen nem yüzdeleri poroz levhalı basınç aleti ve basınçlı membran aleti kullanılarak tayin edilmiş ve bu değerlerden gözenek dağılımı belirlenmiştir.Araştırma alanı toprakları genellikle kaba bünyeli, organik maddece fakir, faydalı su kapasiteleri düşük hidrolik iletkenleri ve infiltrasyon hızları yüksek topraklardır. Yörede yapılan patates tarımında uygulanan sulamalarda tarla sulama randımanları, ortalama değerler olarak, salma su lamada % 37,9; yağmurlama sulamada % 33,7 bulunmuştur. Çok düşük olan bu değerlerin, sulama aralığının kısa, sulama süresinin uzun tutulması sonucu ortaya çıkan su israfından kaynaklandığı tesbit edilmiştir., This research has been done to determine the field irri gation efficiencies ( water- application efficiencies) of con ventional applications in Nigde-Misli Plain between 1986-1988 growing seasons. The amount of irrigation water was measured by weir and water meter. Changes in soil moisture were deter mined gravimetrically in samples taken from different soil depths around root -zone. Moisture percents of the soil which are equal to pF values were measured by the pressure -plate and pressure -membrane apparatus and these values were used to de termine pore distribution. Soil characteristics of the re search area were; coarse in texture, poor in organic mater, high in hydraulic conductivity and infiltration rates, and low in available water capacities. Field irrigation efficiencies for the potatoes ' grown in the research area have been found as mean values of 37.9% with surface irrigation and 33.7% with sprinkler irrigation. The reason of such low values obtained was found to be the results of shortness in irrigation inter vals and length in the duration of irrigation by causing water losses.
- Published
- 1990
114. Hematolojik Hastalıklarda Göz Bulguları.
- Author
-
Cem ŞİMŞEK, Hüseyin, AKKOYUN, İmren, and YILMAZ, Gürsel
- Abstract
Hematolojik diseases is a common group of diseases which seen frequently in the population and that may negatively effect all tisues of the body. Ocular manifestation is often asymptomatic. Hematolojic diseases effect all the structures of the eye and in most cases the conjunctiva and retina are involved. Although the ophthalmological findings are the first presenting symptom of the disease sometimes ophthalmologic findings may be seen while oculer examination of the patients diagnosed with hematological disorders . The diagnosis can be difficult especially when the ocular manifestation represents the first symptoms. In this rewiev, eye changes that occured in hematologic diseases are systematicly eveluated. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2014
115. Osmanlı Devletinde Özel Okullar ve İlk Türk Özel Okulunun Tarihçesine Dair Yeni Bilgiler.
- Author
-
Şimşek, Hüseyin
- Published
- 2014
116. Öğretmen Adaylarının Fen Konularına Yönelik Tekno-Pedagojik Bilgi Bütünleştirmelerinin Geliştirilmesi ve Değerlendirilmesi†.
- Author
-
HIRÇA, Necati and Şimşek, Hüseyin
- Subjects
TEACHING aids ,MULTICHANNEL learning ,AUDIOVISUAL aids in education ,TEACHING guides ,TEACHING methods ,TEACHING models - Abstract
Copyright of Necatibey Faculty of Education Electronic Journal of Science & Mathematics Education is the property of Balikesir University, Necatibey Faculty of Education and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
117. University Students' Tendencies Toward and Reasons Behind Dropout.
- Author
-
ŞİMŞEK, Hüseyin
- Abstract
Copyright of Journal of Theoretical Educational Science / Kuramsal Eğitimbilim Dergisi is the property of Afyon Kocatepe University, Faculty of Education and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2013
118. Su ve Tuzluluk Stresinin Mürdümük'te (Lathyrus sativus L.) Bitki Büyüme, Gelişme, Verim ve Su Tüketimi Üzerine Etkilerinin Belirlenmesi.
- Author
-
SAFİ, Sevda, ŞİMŞEK, Hüseyin, and ÜNLÜKARA, Ali
- Subjects
- *
LATHYRUS sativus , *WATER consumption , *SOIL salinity , *HAY , *SALINE irrigation , *SEED industry - Abstract
This study has been carried out in a greenhouse to investigate effects of different water and salinity stress on the growth, development, yield, water consumption of grasspea (Lathyrus sativus L.) plant. The experiment consists of two parts, as irrigation regime and salinity. In the salinity part of the experiment, the grasspea were exposed to five different water salinity levels (T0 = 0,65; T1 = 2,0; T2 = 4,0; T3 = 6,0 ve T4 = 8,0 dS/m) Applications of 125%, 100%, 75% and 50% of depleted water from field capacity were S0, S1, S2 ve S3 irrigation regime treatments of the experiment, respectively. In the one half of 8 pot- treatments, the harvest carried out at flowering stage as a fresh hay while the harvest of another half of the treatments carried out at seed stage. Plant water depletions were monitored by weighing the pots. Each treatment of the experiment conducted completely randomized plot design with four replications. Excess water application (125 % treatment) decreased water use efficiency and hectoliter weight while it doesn't cause significant decreases both dry hay weight and seed yield. It is concluded that grasspea is neither tolerant against water deficit nor sensitive for hay production but it is more tolerant to drought for seed production. Saline irrigation water less than 2 dS/m positively contributed grasspea both seed and hay yield. It is determined that dry hay weight decreased at 8.24% after 3.06 dS/m threshold soil salinity and seed yield decreased at 10.3% after 2.78 threshold soil salinity. Plant water consumption is depressed with increasing soil salinity. Grasspea production for roughage in the area where has limited water sources is offered due to lower water use efficiency for seed production. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
119. The Level of Perception and Adoption of New Primary Education Program (1st-5th Classes).
- Author
-
ŞİMŞEK, Hüseyin and ADIGÜZEL, Abdullah
- Subjects
SCHOOL principals ,CURRICULUM ,SENSORY perception ,TEACHERS ,LEARNING - Abstract
Copyright of Inonu University Journal of the Faculty of Education (INUJFE) is the property of Inonu University Journal of the Faculty of Education and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2010
120. İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRENCİLERİNDE OKULA YABANCILAŞMANIN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ ŞANLIURFA İLİ ÖRNEĞİ
- Author
-
ŞİMŞEK, Hüseyin and KATITAŞ, Sevda
- Subjects
Alienation,Secondary School Students ,Yabancılaşma,İlköğretim Öğrencileri - Abstract
Bu araştırma, ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin okula yabancılaşma düzeylerini belirlemek ve yabancılaşmaya yol açan etkenleri ortaya koyabilmek amacıyla yapılmıştır. Betimsel tarama modelinde gerçekleştirilen araştırmanın verileri, 2011-2012 öğretim yılında Şanlıurfa ili Merkezi ile Şanlıurfa’ya bağlı Bozova, Siverek, Suruç, Birecik, Harran ve Viranşehir ilçelerinde bulunan ilköğretim okullarının ikinci kademesinde öğrenim görmekte olan 621 öğrenciden elde edilmiştir. Araştırma bulguları, öğrencilerin genel olarak düşük düzeyde okula yabancılaşma yaşadıklarını ortaya koymuştur. Araştırmada ayrıca, öğrencilerin en yüksek düzeyde güçsüzlük alt boyutunda, en düşük düzeyde kuralsızlık alt boyutunda yabancılaşma yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan, öğrencilerin okula yabancılaşma düzeylerinin cinsiyet, bir işte çalışma durumu, şiddet eğilimi, ailede konuşulan dil, ailenin ekonomik durumu, aile baskısı, idareci ve öğretmenlerden memnuniyet ve yakın arkadaşların okul başarı düzeyi değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gösterdiği bulunmuştur., This research has been conducted with the aim of determining the level of school alienation among secondary school students and stating the factors that affect school alienation. The data of this research, which was conducted with the descriptive scanning model, were obtained from 621 secondary school students studying at the secondary schools located in the centre of Şanlıurfa province as well as Bozova, Siverek, Suruç, Birecik, Harran and Viranşehir districts. Research findings suggest that students generally have a low level of alienation to school. On the other hand, it has been found out that students have the highest level of alienation on weakness sub-dimension while they have the lowest level of alienation on anomie sub-dimension. Besides, it has been discovered that school alienation levels of students indicate significant differences according to gender, working somewhere, violence tendency, the language spoken within family, economic condition of a family, family pressure, satisfaction with administrators and teachers, close friends’ success levels at school
121. BİR İMPARATORLUK REFLEKSİ OLARAK, 19. YÜZYILDA EĞİTSEL ETKİLEŞİM VE SONUÇLARI
- Author
-
ŞİMŞEK, Hüseyin
- Subjects
19. Century,educational interaction,modernization,Ottoman period ,19. Yüzyıl,eğitsel etkileşim,yenileşme Osmanlı dönemi - Abstract
Bu araştırma, 19. Yüzyılda Osmanlı döneminde eğitsel etkileşim ve sonuçlarına ilişkin somut örnekler sunmak amacıyla yapılmıştır. Dönemin özgün kaynakları ve döneme ilişkin ikincil kaynakların kullanımıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçları eğitsel etkileşiminin tarih boyunca devam ettiğini ortaya koymuştur. Araştırma sonuçları, Tarih boyunca benimsedikleri çeşitli dini inanışlar, içinde yaşadıkları geniş coğrafya ve kültürel çevre nedeniyle, Türklerin eğitimine dışarıdan bazı unsurların girmesine yol açtığını göstermiştir. Türklerin, fethettikleri ülkelerde hâkimiyet kurarken, mevcut kültür konusundaki anlayış ve hoşgörüsü bunda etkili olmuştur. Türklerin tarihsel yolculuğu, başlıca üç büyük medeniyet kavşağıyla kesişmiştir. Bu uygarlıklar, İslamiyet’i kabul etmeden önce Uzak Doğu Çin ve Hint Uygarlığı, İslamiyet’i kabullerinden sonra Ortadoğu Arap, Fars ve İslam Uygarlığı ve son olarak da 19. yüzyılda yakın ilişki kurdukları Batı Avrupa Uygarlığıdır. Bu üç büyük uygarlık belirli dönemlerde Türklerin eğitim konusundaki düşüncelerinin ve uygulamalarının değişmesinde etkili olmuştur., This research has been conducted with the aim of providing concrete examples related to educational interaction and its’ conclusions in 19. Century during the Ottoman Period. The original sources of the period and the results of the search using the secondary sources related to the period have revealed that educational interaction has continued throughout the history. Research results has indicated that some of the elements from the outside had diffused the Turkish education because of the adopted various religious beliefs, wide geography and cultural environment in which they had lived throughout the history. While the Turks were dominating over the conquered countries, their understanding and tolerance on the current culture had been influential. Historical journey of the Turks had intersected on three major great civilizations. These civilizations are the Far East China and India Civilization before accepting Islam; the Middle East Arabian, Persian and Islam Civilization after the acceptance of Islam; and finally Western Europe Civilization with which they established a close relationship in the 19th century. These three great civilizations had been effective in changing the Turks’ ideas on education and practices in certain periods
122. OKULA YABANCILAŞMA ÖLÇEĞİ
- Author
-
ŞİMŞEK, Hüseyin, ABUZAR, Celil, YEGİN, Hüseyin, ŞİMŞEK, Salih, and DEMİR, Ali
- Subjects
Okula yabancılaşma,lise öğrencileri,ölçek geliştirme,güçsüzlük,anlamsızlık,kuralsızlık,sosyal uzaklık ,School alienation,high school students,exploratory factor analysis,confirmatory factor analysis - Abstract
Bu çalışmanın amacı, lise öğrencilerinde okula yabancılaşma algısını belirleyecek bir ölçeğin geliştirilmesidir. Genel tarama modeli kullanılan araştırmanın çalışma grubu, Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır illerindeki genel ve meslek liselerinde öğrenim gören 850 öğrenciden oluşmaktadır. Ölçeğin hazırlanması sürecinde öncelikle ilgili literatür taranmış ve uzman görüşleri alınarak 40 maddeden oluşan bir havuz oluşturulmuştur. Belirlenen örneklem üzerinde uygulanan ölçek, geçerlilik analizleri sonucunda 20 maddeye düşürülmüştür. Açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi sonucunda, ölçeğin yapı geçerliğini destekler mahiyette faktör yapısının tutarlı olduğu ve öğrencilerin okula yabancılaşma düzeyini tek boyutlu olarak ölçtüğü belirlenmiştir. Ayrıca faktör puanlarının ve ölçek toplam puanının dağılımı incelendiğinde normal dağılımdan manidar şekilde farklı olduğu görülmüştür p, The purpose of this study is to develop a scale measuring students’ alienation feelings. The experimental group of this study conducted using general scanning model consists of 850 high school students who attend high schools in the districts of Şanlıurfa, Mardin and Diyarbakır. The scale, which was applied to the specified samples, was reduced to 20 items as a result of validity analyses. It was stated that as a result of exploratory and confirmatory factor analyses, factor structure supporting the structural validity of the scale was consistent and it measured students’ alienation level in one dimensional way. Furthermore, when the distribution of factor scores and total scale points were examined, it was found out to be meaningfully different from the normal distribution p
123. Yapışık ikizler: Son iki yılda görülen üç vaka takdimi.
- Author
-
Özlü, Ferda, Hacıoğlu, Caner, Yıldızdaş, Hacer Yapıcıoğlu, Satar, Mehmet, Akçalı, Mustafa, Özden, Önder, Şimşek, Hüseyin, Narlı, Nejat, and Ağırgöl, Esra
- Abstract
Conjoint twins are rarely seen. Although the etiology is not clear yet, it is more common in girls. Environmental and genetic factors might play role in the etiology. Treatment and management can change according to the time of diagnosis, shared organs and expectance of the family. Here we present three conjoint twins followed at our clinic within in a two year period. Treatment management and ethical approach of conjoint twins are still under discussion. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2019
124. The iridocorneal angle and related anterior segment structures in pediatric anisohyperopic amblyopic eyes
- Author
-
Müjdat Karabulut, Sinem Karabulut, Hüseyin Cem Simsek, Aylin Karalezli, MÜ, Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü, Karabulut, Müjdat, Karabulut, Sinem, Şimşek, Hüseyin Cem, and Karalezli, Aylin
- Subjects
Axial length ,Anterior chamber depth ,Anterior chamber volume ,Iridocorneal angle ,General Medicine ,Amblyopia ,Anisohyperopia - Abstract
Objectives:We aimed at investigating the iridocorneal angle, anterior segment structural differences, and their relationship in pediatric anisohyperopic amblyopic eyes.Methods:This study was designed as an observational case-control study. We prospectively evaluated the pediatric patients who were newly diagnosed with hyperopic anisometropic amblyopia. Iridocorrneal angle in four sectors, axial length, and anterior segment structures were compared to emmetropic fellow and control eyes using Pentacam and IOLMaster 700 devices. The anisohyperopia and iridocorneal angle related factors were determined in hyperopic anisometropic amblyopic eyes.Results:Forty-three hyperopic anisometropic amblyopic eyes, 43 fellow eyes, and 44 control eyes were included. The mean axial length, anterior chamber volume, and anterior chamber depth were significantly reduced in the study eyes compared to the fellow (p Conclusion:Pentacam and IOLMaster 700 are suitable for non-contact imaging of iridocorneal angle and anterior segment structures in the pediatric age. These biometric differences and their relationship should be kept in mind whenever anterior or posterior segment surgery is planned for pediatric anisohyperopic amblyopic eyes.
- Published
- 2022
125. Comparison of different file systems used for the treatments of primary teeth in terms of the amount of apically extruded debris
- Author
-
Köseoğlu, Mürşide Seda, Şimşek, Hüseyin, and Pedodonti Anabilim Dalı
- Subjects
Diş Hekimliği ,Dentistry - Abstract
Amaç: Bu çalışma, süt dişlerinde dört farklı eğe sistemiyle kök kanallarının hazırlanması sırasında apikalden taşan debris miktarını karşılaştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Ayrıca farklı eğe sistemleri kullanılarak çalışma zamanı da karşılaştırılacaktır.Gereç ve Yöntem: Çekilmiş seksen süt birinci mandibular molar diş, farklı eğe sistemleri dikkate alınarak rastgele dört gruba ayrılmıştır (n = 20 diş). Tüm gruplarda (Grup 1:El Eğeleri, Grup 2:ProTaper Next, Grup 3:WaveOne Gold, Grup 4:TF Adaptive) üretici firmanın önerileri doğrultusunda şekillendirme yapılmış ve enstrümantasyon sırasında apikal olarak ekstrüze olan debrisler önceden tartılmış Eppendorf tüplerine toplanmıştır. Eppendorf tüpleri daha sonra 5 gün boyunca 70 °C'de bir inkübatörde bekletilmiştir. Kuru ekstrüze edilmiş debrislerin ağırlığı, her bir grup için Eppendorf tüplerinin enstrümantasyon öncesi ve enstrümantasyon sonrası ağırlıklarının çıkarılmasıyla belirlenmiştir. Veriler, Kruskal Wallis analizi ve Mann-Whitney U testiyle analiz edilmiştir. Çalışma sürelerinin kıyaslanmasında ise tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve Tukey'in post hoc testleri kullanılmıştır.Bulgular: Apikalden taşan debris miktarında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p
- Published
- 2020
126. İngilizce öğretiminde ters yüz sınıf modelinin etkililiğine yönelik deneysel bir çalışma
- Author
-
Kaman, Nilüfer, Şimşek, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Foreign language teaching ,Grammar ,Motivation ,English ,Flipped classroom ,Attitudes ,Eğitim ve Öğretim ,Student attitude ,Education and Training ,Foreign language education ,Pregraduate - Abstract
Bu çalışmanın amacı, ters yüz sınıf modelinin ön lisans öğrencilerinin İngilizce dersindeki dilbilgisi başarı, ders motivasyon ve derse karşı olan tutum düzeyleri üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışma, 2017-2018 eğitim öğretim yılı bahar döneminde, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Kaman Meslek Yüksekokulunda yapılmıştır. Bu çalışma nicel araştırma yöntemlerinden ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Ahi Evran Üniversitesi Kaman Meslek Yüksekokulunda Zorunlu Yabancı Dil-I dersini alan birinci sınıf öğrencilerinden 50 öğrenci oluşturmaktadır. Bu öğrencilerin 25'i deney grubunu, 25'si ise kontrol grubunu oluşturmuştur. 8 hafta süren çalışma boyunca, deney grubunda ters yüz sınıf modeli uygulanırken, kontrol grubunda geleneksel öğretim modeli uygulanarak ders işlenmiştir. Çalışmanın verileri İngilizce dilbilgisi başarı testi, ders motivasyon ölçeği ve İngilizce dersine yönelik tutum anketi ile elde edilmiştir. Verilerin analizinde bağımlı ve bağımsız gruplar t-testi yapılmıştır. Çalışma sonunda elde edilen veriler ışığında, deney grubundaki dilbilgisi başarı testi puanlarının kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmüştür. Deney grubunun ders motivasyon ölçeği puanlarının kontrol grubuna göre yüksek olduğu ve deney grubu lehine anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Motivasyon ölçeği alt boyutları incelendiğinde, uygunluk alt boyutunda deney grubu lehine anlamlı farklılık olduğu görülürken, dikkat, güven ve tatmin alt boyutlarında anlamlı farklılık olmadığı görülmüştür. Derse yönelik tutum anketi puanları incelendiğinde, deney grubu lehine anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır. The study aims to investigate the effect of flipped classroom on undergraduate students' achievement on English grammar, course motivation and attitude towards the EFL. The research was conducted at Kaman Vocational High School, Kırşehir Ahi Evran University. It is designed as a quasi-experimental study, one of the quantitative resarch methods, with pre-test, post-test controlled group. The sample of the study was composed of 50 students having compulsory Foreign Language-I Course on the first grade. The experimental group consists of 25 students while the control group consists of 25 students. The experimental group was lectured with flipped classroom model whereas the control group was lectured with traditional teaching method within 8 weeks. The data of the study was obtained from EFL grammar achievement test, course interest scale and attitude questionnaire towards EFL. T-test analysis with dependent and independent groups was used for data analysis. At the end of the study, in the light of the obtained data, EFL grammar achievement test scores of the students in the experimental group were found to be significantly higher than the sudents in the control group. It was found that the course interest scale scores of the students in experimental group were higher than the students of controlled group, and there was a significant difference between these two groups in favor of the experimental group. When course interest scale subdimensions were examined, significant differences were found between the two groups in favor of the experimental group in terms of relivance subdimenions. However, there was not a significant difference between the two groups in terms of attention, reliance and satisfaction subdimensions. When attitude questionnaire towards EFL scores, it was found that there was a significant difference between two groups in favor of the experimental group. 145
- Published
- 2020
127. Öğretmen eğitiminde standartlaşma ve eğitim fakültelerinin akreditasyon sürecine hazır olma durumu
- Author
-
Buyuran, Nursemin, Şimşek, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Readiness ,Teacher training ,Vocational education ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Teachers ,Education faculties ,Standardization ,Accreditation ,Education - Abstract
Bu araştırmada, öğretmen eğitiminde standartlaşma ve eğitim fakültelerinin akreditasyon sürecine hazır olma durumunu öğretim elemanları görüşlerine dayalı olarak incelenmiştir. Araştırma kapsamında konuya ilişkin kuramsal bilgilerin yanı sıra dört farklı üniversitenin (Erciyes Üniversitesi, Ömer Halis Demir Üniversitesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi) Eğitim Fakültesinde görev yapan 20 öğretim elemanı ile görüşme yapılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden `görüşme tekniği` ve `doküman analizi` kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, kolay ulaşılabilirlik ve güvenirliliği artırmak açısından amaçlı durum örneklemesi kullanılarak belirlenmiştir. Her biri 20-30 dakika süren görüşmelerde uzmanlara 15 sorudan oluşan yarı yapılandırılmış bir görüşme formu uygulanmıştır. Görüşme sonucunda elde edilen veriler, içerik analizi ile çözümlenerek, uzmanlar tarafından ifade edilen görüşler anlam bakımından sınıflandırılıp aynı anlama gelebilecek görüşler bir grup altında toplanarak sayısallaştırılmıştır. Bu çalışma gerek kullanılan yöntem ve gerekse çıkan sonuçlar bakımından, alanyazındaki benzer çalışmalardan farklılık göstermektedir. Çalışma kapsamında öğretmen eğitiminde standartlaşma kavramı ile eğitim fakültelerinin akreditasyonuna ilişkin kurumsal açıklamalar ile standartlaşma ve akreditasyon arasındaki ilişki açıklanarak, Eğitim Fakültelerinde görev yapan öğretim elemanlarının bu sürece hazır olma durumları ortaya çıkarılmıştır. Elde edilen sonuçlar, öğretmen eğitiminde belirli düzeyde standartlaşma olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Eğitim Fakültelerinde görev yapan öğretim elemanları, akreditasyonun eğitim fakülteleri açısında gerekli olduğuna ve akreditasyonun bir kalite göstergesi olduğuna inandıkları ortaya çıkmıştır. Öte yandan öğretim elemanları akreditasyon için altyapı bakımından bazı zorluk ve eksikliğin olduğuna değinmişlerdir. Elde edilen bir diğer sonuca göre öğretim elemanlarının akreditasyon çalışmalarına ilgi duydukları ve akreditasyonun nitelikli öğretmen yetiştirme açısından önemli olduğuna inandıkları ortaya çıkmıştır. In this study, standardization of teacher education and the state of readiness the faculties of educatıon for accreditation process are examined based on the views of instructors. In the scope of the research, in addition to the theoretical knowledge, 20 lecturers working in four different universities (Erciyes University, Ömer Halis Demir University, Kırşehir Ahi Evran University, Kırıkkale University) have been interviewed. In the study,`interview technique and document analysis` from qualitative research methods were used. The study group of the study was determined by using purposeful sampling in order to increase easy accessibility and reliability. In the interviews which lasted 20-30 minutes, a semi-structured interview form consisting of 15 questions was applied to the instructors. The data obtained as a result of the interview were analyzed by content analysis and the opinions expressed by the experts were classified in terms of meaning and digitized.This study differs from similar studies in the literature in terms of both the methods used and the results. Within the scope of the study, the concept of standardization in teacher education and the institutional explanations regarding the accreditation of the faculties of education and the relationship between standardization and accreditation were explained, and the status of the teaching staff working in the faculties of education was revealed. The results reveals that there must be a certain level of standardization in teacher education. The instructors of the faculties of education ensue that accreditation is necessary for faculties of education and accreditation is a quality indicator. On the other hand,the lecturers refered some difficulties and disabilities in terms of infrastructure for accreditation. According to another result, it was found out that the instructors are interested in accreditation studies and they believe that accreditation is important in terms of raising qualified teachers. 166
- Published
- 2019
128. Göçmen öğrenciler için okul uyum programı geliştirmeye yönelik bir taslak çalışması
- Author
-
Çöplü, Firat, Şimşek, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Refugees ,Sociology ,Adjustment ,Migrations ,Emigrants ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,School adjustment ,Sosyoloji ,Education ,Social adjustment - Abstract
Bu araştırmanın temel amacı göçmen öğrencilerin okul uyumlarına dikkat çekmek ve okul uyumlarını iyileştirmek amacıyla göçmen öğrencilere yönelik taslak bir okul uyum programı geliştirmedir. Araştırma, göçmen öğrencilere yönelik geliştirilen taslak okul uyum programının temel amaç ve değerlerini belirlemek amacıyla nitel desende oluşturulmuştur. Araştırmanın verileri 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Niğde ili merkez ilçesindeki ortaokullarda görev yapan on üç öğretmen, altı okul yöneticisi, on dört göçmen öğrenci ve Hatay, Niğde, Kırşehir illeri merkez ilçelerinde ikamet eden on bir veli ile gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmelerden elde edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen öğrenci, öğretmen, okul yöneticisi ve veli görüşme formları kullanılmıştır. Toplanan veriler içerik analiz yöntemi ile incelenmiş ve yorumlanmıştır.Araştırma sonucunda çalışma grubunda bulunan öğretmen ve okul yöneticilerinin göçmen öğrencilerin dil bilmeme, içe kapanıklık, çekingenlik, isteksizlik, argo kelime kullanımı, agresif davranışlar sergileme sorunları olduğunu, sosyal ilişkilerinde ilişki kuramama, akranları ile kavga etme, iletişim çatışmaları, topluma ait hissetmeme, dışlanma, uyum, kültürel farklılık sorunları yaşadıklarını; akademik hayatlarında okula devam, başarısızlık, akademik geçmiş farklılıkları, göçmen öğrencileri değerlendirmeye yönelik özgün bir sistem olmaması ve motivasyon sorunlarının olduğu; ailede ana dil kullanımı, parçalanmış aile yapısı, güvenlik endişeleri ve göçmenlik akıbetlerinin belirsizliği sorunlarının olduğu ayrıca çeşitli sosyo-ekonomik sorunlar olduğu; bu sorunların ekonomik yetersizlik, ebeveynlerin istihdamı, çocuk işçiliği sorunlarından kaynaklandığını ifade etmişlerdir. Çalışma grubunda bulunan öğretmen ve okul yöneticilerinin göçmen öğrencilerin ihtiyaçlarını bilmemeleri, kültürlerini bilmemeleri, onlara ekstra zaman ayıramamaları, sınıf yönetiminde zorlanmaları ve farklı öğretim yöntem ve teknikleri kullanamamalarının göçmen eğitiminde yetersizlik nedenleri olduğunu ifade ettikleri görülmüştür.Araştırmanın çalışma grubunda bulunan velilerin sosyo-ekonomik olarak eğitim araç-gereçlerini alamama, sosyal yardıma ulaşamama, okul servisi maliyetlerini karşılayamama, istihdam, barınma ile ilgili sorunlar yaşadıklarını; çocuklarının eğitim hayatlarında akademik geçmişlerinin farklı olması, dil bilmemeleri, başarısızlık, motivasyon eksikliği ile ilgili sorunlar yaşadıklarını; çocuklarının sosyal ilişkilerinde akranları ile çatışma yaşamaları ve onların ayrımcılığına maruz kaldıklarını; politik ve bürokratik olarak kimlik belgelerinin geç çıkması, her hafta göç idaresinde imza atmaları, şehir değiştirememe ve kendi mesleklerini yapamama gibi sorunlar yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Araştırmada çalışma grubunda bulunan göçmen öğrencilerin arkadaşlarının sözel ve fiziksel şiddetine, dışlayıcı ve ayrımcı tutumlarına maruz kaldıkları, arkadaşları ile iletişim çatışmaları yaşadıkları; derslerinde başarı sağlama konusunda sorunlar yaşadıkları, akademik tabanlarının farklı olmasından ve dilden kaynaklanan sorunlar yaşadıkları bulgularına ulaşılmıştır. The main purpose of this research is to develop a draft school adjustment program for migrant students in order to draw attention to the school adjustment of migrant students and to improve school compliance. The research was conducted in a qualitative design to determine the main goals and values of the school adjustment program for migrant students. The data of the study were obtained by using semi-structured interviews with thirteen teachers, six school administrators, fourteen migrant students and eleven parents residing in Hatay, Niğde, Kırşehir city centers during the 2017-2018 academic year. In the study, student interview form, teacher and school administrator interview form and parent interview form developed by the researcher were used as data collection tool. The collected data were analyzed and interpreted by the content analysis method. At the end of the study, it was found that the teachers and school administrators indicated that migrant students had difficulty in using language, introversion, shyness, unwillingness, use of slang words, exhibiting aggressive behaviors, not being able to establish social relationship, fighting with their peers, communication conflicts, not feeling to join society, ostracisation, they have problems of harmony, cultural difference; failure at attending the school in their academic life, academic history differences, lack of a original system related to migrant students to evaluate them and motivation problems; not speaking in their family life, fragmented family, security concerns and problems of uncertainty of migration fate; also stated that there are various socio-economic inadequacy, parental employment and child labor issues. In addition, it was observed that teachers and school administrators in the study group did not know the needs of migrant students, did not know their culture, could not allocate extra time to them, had difficulty in class management and could not use different teaching methods and techniques. The parents of the study group stated that they were not able to get educational tools, access to social assistance, have lack of paying school bus service, have employment and housing problems; they also stated that their children have problems with their academic backgrounds, not speaking language, failure in the lessons, lack of motivation in their educational lives; their children have conflictions and are exposed to discrimination in their social relations with their peers and late arrival and being prepared their identities lately as politically and bureaucratically, each week they sign in the administration of migration, they can not change the city and can not to do their own professions. The migrant students in the research group stated that they were exposed to verbal and physical violence, ostracising and discriminatory attitudes of their friends and that they had communication conflicts with their friends; that they have problems in providing success in their courses, they have different academic back ground and they experience language problems. 247
- Published
- 2019
129. An investigation on the cost of hydraulic structures in the classical irrigation schemes: A case study of the Sivas Ulaş karacalar irrigation
- Author
-
Karahan, Rukiye, Şimşek, Hüseyin, and Biyosistem Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
Bu çalışmada DSİ 19. Bölge Müdürlüğü, Sivas ili Ulaş Karacalar Barajı proje sahası sınırları içerisinde yer alan klasik sulama şebekesi kapsamında bulunan sanat yapıları incelenmiştir. Çalışmada DSİ'nin ön raporundan elde edilen her bir sanat yapısının metrajları kullanılmıştır. Metraj cetvelindeki malzeme miktarları, DSİ'nin Proje ve İnşaat Dairesi 2015 yılı birim fiyatlarıyla çarpılarak toplanması neticesinde keşif bedelleri bulunmuş ve her yapının maliyeti tespit edilmiştir. Bu işlem Microsoft Excel programı üzerinde gerçekleştirilmiştir. Sivas ili Ulaş Karacalar Sulaması 2015 yılı birim fiyatları ile 13 979 474.80 TL olarak hesaplanmıştır. Sanat yapıları ise toplamda 2 035 005.33 TL olarak hesaplanmıştır. Şebekenin toplam keşif bedeli, her bir sanat yapısının ayrı ayrı maliyetine oranlanmış ve bu oran % 14.56 olarak bulunmuştur. Sonuç kısmında yapılan çalışma tartışılarak gerekli görülen öneriler verilmiştir. In this study, 19 th Regional Directorate of DSI, researches have been carried out on the hydraulic structures within the scope of the classical irrigation schemes located within the scope of the project site of the Ulaş Karacalar Dam in Sivas province. In this study, the quantities of each of hydraulic structures obtained from the preliminary report of DSI was used. The amount of material found at the end of the quantity was multiplied by Project and Construction Department of DSI unit prices in 2015 and the results were collected and and the cost of each building was determined. This process was performed on the Microsoft Excel program. Sivas Province Ulaş Karacalar Irrigation is calculated as 13 979 474.80 TL with the unit prices in 2015. On the other hand, the hydraulic structures is calculated as 2 035 005.33 TL in total. The total estimated cost of the schemes, are proportioned to each of the separate cost hydraulic structures and was calculated as 14.56 %. In the conclusion part, the study is discussed and the necessary suggestions are given. 48
- Published
- 2019
130. Niksar Ovası'nda taban suyu seviyesi ve kalitesinin değişimi
- Author
-
Şahin, Danişmend Hüseyin, Şimşek, Hüseyin, and Biyosistem Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
Bu çalışma, Tokat-Niksar Ovası'nın sulanan alanlarında taban suyu derinliğinin ve su kalitesinin değişiminin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Niksar Ovasında 68 adet taban suyu gözlem kuyusu çalışır durumdadır. Devlet Su İşleri VII. Bölge Tokat Şube Müdürlüğü ve/veya Sulama Birlikleri tarafından 2003-2019 yılları arasında, aylık olarak taban suyu derinlikleri ve elektriksel iletkenlik değerleri ölçülmüştür. Ayrıca yörede bulunan 18 adet sondaj kuyusundan farklı dönemlerde elde edilen su kalite analiz sonuçları ve gözlem kuyularından elde edilen veriler, bilgisayar ortamında ArcGIS 10.3 programında işlenerek taban suyunun konum dağılımı, seviye değişimi ve kalite değişimlerine ilişkin haritalar oluşturulmuştur. Taban suyu izleme alanı 6 364 ha olarak belirlenmiştir. Yeraltı suyu seviyelerinde özellikle 2008 yılı içerisinde gözle görülür bir yükseliş gözlenmiştir. Akifer özelliği taşıyan derin kuyularda pH değerleri 6.70-8.50, elektriksel iletkenlik 510-1 118 micromhos/cm aralığında değişmiştir. Genel olarak, sulama suyu kalite sınıfı C2S1 olarak tespit edilmiştir. Taban suyu etütleri yapılan 68 adet gözlem kuyusunda pH değerleri 6.12-7.8, elektriksel iletkenlik ise 100-4 420 micromhos/cm aralığındadır. Aylık olarak izlenen taban suyu ölçümlerinin değerlendirilmesi sonucunda, taban suyu derinliğinin 0-1 m olduğu alan 924 ha (% 10); 1-1.5 m olduğu alan 2 980 ha (% 33); 1.5-2 m olduğu alan 969 ha (% 11), 2-3 m olduğu alan 719 ha (% 8); 3-4 m olduğu alan 2 836 ha (% 32); 4 m'den derin olduğu alan 487 ha (% 6)' dır. Sulama suyu ihtiyacının en çok olduğu ay Ağustos ayı olarak belirlenmiştir. Son 10 yıllık periyotta tarımsal sulama faaliyetlerinin arttığı, bitki deseninin çeşitlendiği gözlenmiştir. Sulama randımanında ise oransal bir artış gözlemlenmiştir. İzleme faaliyetlerinin sıklaştırılması, gözlem kuyuları ve sondaj kuyularının titizlikle korunması ve sayılarının artırılması tavsiye edilir. Taban suyu derinlik ve tuzluluk değerlerinin izlenmesine özenle devam edilmelidir.2019, 143 SAYFAANAHTAR KELİMELER: Niksar Ovası, Su tablası, Taban suyu, Gözlem kuyusu, Tuzluluk, Hidrojeoloji, Akifer This study is done with the purpose of determining the change in groundwater depth and the quality of water in irrigated areas of Tokat-Niksar Plain. Sixty eight groundwater monitoring wells in the Niksar Plain are in active status. Monthly groundwater depth and electrical conductivity values were measured during the years of 2003 through 2019 by the State Hydraulic Works VII. District Tokat Directorate and/or Irrigation Units. Maps, graphs and charts indicating distributional water table depth, phreatic fluctuation obtained and the change of groundwater quality were generated by processing water quality results of local 18 deep weels at different times, and data obtained from the observation wells in computer environment on ArcGIS 10.3 software. The groundwater observation areas is determined as 6 364 ha. An apparent increase in water table levels was observed especially in the year of 2008. It was observed that pH values are between 6.70-8.50, electrical conductivity values are between 510-1 118 micromhos/cm in aquifer deep wells. In general, irrigation water quality was determined as C2S1. In the studied of 68 observation wells, pH is between 6.12-7.8, electrical conductivity is between 100-4 420 micromhos/cm. As a result of the evaluation of groundwater measurements monitored monthly, the area where the groundwater depth is 0-1 m is 924 ha (10%); 1-1.5 m is 2 980 ha (33%); 1.5-2 m is 969 ha (11%), 2-3 m is 719 ha (8%); 3-4 m is 2 836 ha (32%) and deeper than 4 m is 487 ha (6%). The month in which the irrigation water demand is the highest was determined as the month of August. It has been observed that agricultural irrigation activities have been increased, crop pattern has been diversified in the last decade. In addition, a proportional increase in the irrigation efficiency has been observed in the last decade. Studiously protecting and augmenting observation wells and boreholes, increasing the number of them, and frequent monitoring activities are advised. The monitoring of the water table depths and salinity of the groundwater should be continued carefully. 2019, 143 PAGEKEYWORDS: Niksar Plain, Water table, Groundwater, Observation well, Salinity, Hydrogeology, Aquifer 157
- Published
- 2019
131. Çocuklarda farklı diş yaşı tespit yöntemlerinin güvenilirliğinin değerlendirilmesi
- Author
-
Tural, Mubin, Şimşek, Hüseyin, and Pedodonti Anabilim Dalı
- Subjects
Retrospective studies ,Age determination by teeth ,Diş Hekimliği ,Teeth ,Dentistry ,Children ,Age determination ,Turkish society - Abstract
Amaç: Bu retrospektif çalışmanın amacı Türk toplumunda Demirjian, Cameriere, Haavikko ve Willem's diş yaşı tespit yöntemlerini değerlendirmek, yöntemler arasındaki farklılıkları ortaya koymak ve gelecekteki çalışmalara yardımcı olmak amacıyla diş yaşını tespit etmek için en iyi yöntemi belirlemektir.Gereç ve Yöntem: Ordu Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi'nin Çocuk Dişhekimliği Bölümü'ne başvuran 6-13 yaş arasındaki benzer sosyoekonomik ve etnik kökene sahip uygun radyografileri olan 640 birey çalışmaya dahil edilmiştir. Demirjian, Haavikko, Cameriere ve Willem's yöntemleri ile panoramik radyografiler incelenerek diş yaşı tespiti yapıldı. Her bir yöntem iki araştırmacı tarafından değerlendirildi. İstatistiksel analizde Kruskal-Wallis, Dunn's çoklu karşılaştırma ve eşlendirilmiş t testi kullanılmıştır. Sonuçlar, anlamlılık p
- Published
- 2019
132. Sulama için infiltrasyon hızı ve denklemlerinin belirlenmesi
- Author
-
Beyhan, Yakup, Şimşek, Hüseyin, and Biyosistem Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
İnfiltrasyon hızının ve denklemlerinin belirlenmesi sulama ve drenaj çalışmalarında gerekli bir bilgidir. İnfiltrasyon oldukça basit görünür ama infiltrasyonun yer yer değişkenlik göstermesinden dolayı belli bir alan için bir infiltrasyon değeri ve denkleminin kesin olarak belirlenmesi söz konusu olamaz. Bu çalışmada killi bünyeye sahip Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezine ait arazide Kostiakov ve Philip eşitlik parametreleri ve infiltrasyon hızı belirlenmiştir. İnfiltrasyon hızını belirlemek için çift silindir infiltrometre yöntemi kullanılmıştır. Kostiakov'un eklemeli infiltrasyon denklemindeki K ve n sabiteleri bulunmuştur. K için değerler sırasıyla 2.48, 8.92, 14.74, 57.29 ve n için 0.74, 0.88, 0.70, 0.40 olarak elde edilmiştir. Philip eşitliğinin eklemeli su alma denklemine ait S (sorptivite katsayısı) değerleri ise 12.58, 125.79, 188.53, 331.68 olarak bulunmuştur. İnfiltrasyon değerleri yer yer farklılık göstermiştir. Yaklaşık olarak infiltrasyon hızları 18 mm/saat, 202 mm/saat, 74 mm/saat ve 20 mm/saat olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar literatürde killi toprak bünyesi için tanımlanan ortalama infiltrasyon hızından fazla çıkmıştır. Çalışma alanında projelenen bir sulama sisteminin tasarımında infiltrasyon hızı 18 mm/saat olarak alınabilir. Determining the infiltration rate and equations is necessary for irrigation and drainage studies. Although infiltration is counted as very simple, we cannot say that infiltration value and equation for a specific area is exact due to the fact that infiltration varies from place to place. In this study, Kostiakov and Philip equation parameters and infiltration rate was determined on the land that belongs to Tokat Gaziosmanpaşa University Agricultural Applications and Research Center that has a clayey form. In order to determine the infiltration rate double ring infiltrometer was used. The K and n constants in Kostiakov cumulative infiltration equation were found. The K value K was found as 2.48, 8.92, 14.74 and 57.29, respectively; and the n value was found as 0.74, 0.88, 0.70 and 0.40, respectively. The S (sorptivity coefficient) values of the Philip cumulative infiltration equation were found as 12.85, 125.79, 188.53 and 331.68. Infiltration values varied from place to place. Infiltration rates were approximately 18 mm/h, 202 mm/h, 74 mm/h and 20 mm/h. These result were higher than the average result defined for clayey soil in the literature. Infiltration rate in the designing of an irrigation system project in the study area can be used as 18 mm/h. 44
- Published
- 2019
133. Ücretli öğretmenlerin yaşadığı sorunlara ilişkin nitel bir araştırma
- Author
-
Gökşen, Oğuzhan, Şimşek, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Eğitim ve Öğretim ,Education and Training - Abstract
Ücretli öğretmenlik, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda ihtiyaç görülmesi halinde ek ders karşılığında istihdam edilen geçici öğretmenlerdir. Bu araştırma, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde geçici olarak istihdam edilen ücretli öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar ve bu sorunların eğitim-öğretim sürecine yansımalarının incelendiği nitel bir çalışmadır. Ücretli öğretmenlerin atama şartları, ücretleri, mesleki doyumları, mesleği terk etme eşikleri, ders içinde veya dışında yaşadıkları sorunlar bu araştırmanın konusunu oluşturmaktadır. Araştırmanın evrenini Şanlıurfa İli, Siverek İlçesinde görev yapan ücretli öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi ile seçilmiş 20 ücretli öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak araştırmacı tarafından hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme formu ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Her ücretli öğretmenle yaklaşık 20 dakikalık görüşmeler yapılmış ve görüşmeler kayıt altına alınmıştır. Kayıt altına alınan görüşmeler deşifre yöntemi ile elektronik ortama aktarılmıştır. Görüşmeler sonucunda alınan veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiş ve kodlama tekniği ile her bir soru için tema ve alt temalar oluşturulmuştur. Öğretmenlerden alınan veriler doğrultusunda, her bir alt tema ile ilgili ücretli öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar ve bu sorunların eğitim ortamına etkilerine dair örnekler verilerek çıkarımlar yapılmıştır.Araştırmanın sonucunda ücretli öğretmenlerin mesleki doyumlarının düşük olduğu, herhangi bir alternatif için mesleklerini bırakma eğiliminde oldukları belirlenmiştir. Ayrıca veli, öğrenci ve yönetici tutumlarının kadrolu öğretmenlere kıyasla farklı olduğu, ücretli öğretmenlerin öğretmen nitelikleri bakımından zayıf görüldüğü saptanmıştır. Ücretli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlere göre çok daha az ücret almalarının onları hem maddi hem de psikolojik olarak etkilediği belirlenmiştir. Ücretli öğretmenlerin ölçme ve değerlendirmede, sınıf yönetiminde ve alan bilgisi konusunda eksikliklerinin olduğu ve bu konuda yardıma ihtiyaçları olduğu belirlenmiştir.Anahtar Kelimeler: Geçici, İstihdam, Sorun, Ücretli öğretmen Paid teachers are temporary teachers who are employed in exchange for additional courses in schools affiliated to the Ministry of National Education. This qualitative research study examines the problems experienced by paid teachers who are temporarily employed within the Ministry of National Education and reflections of these problems on the educational process. The subject of this research are the conditions of appointment of paid teachers, their salaries, job satisfaction, the threshold to leave the profession, and the problems they faced in or out of class. The population of the study consist of paid teachers who work in the Siverek, Sanliurfa. Paid teachers who were selected with easily accessible sampling methods constituted sample of the study. Semi-structured interview form and personal information form prepared by the researcher were used as data collection tools in the study. Interviews with each paid teacher were made for 20 minutes and they were recorded. Interviews were transferred to electronic media by deciphering method. The data obtained from the interviews were analyzed by using content analysis method. Themes and sub-themes were created for each question by coding technique. In the direction of the data obtained from teachers, inferences were made by giving examples about the problems experienced by paid teachers related to each sub-theme and the effects of these problems on the educational environment.As a result of the research, it was determined that paid teachers have low job satisfaction and they tended quit their profession for any alternative. Besides, it was detected that the attitudes of parents, students and administrators were different than attitudes of permanent teachers and also paid teachers were seen to be weak in terms of teacher qualifications. It was determined that affected them both financially and psychologically due to paid teachers to receive far fewer wages than permanent teachers. It was determined that there were lack of knowledge of paid teachers in assessment and evaluation, field information, classroom management and they need help in these subjects.Keywords: Temporary, Employment, Problem, Paid teacher 109
- Published
- 2019
134. Pedagojik formasyon eğitimi alan öğretmen adaylarının türkiye yükseköğretim yeterlikleri çerçevesinde eğitim bilimleri ve öğretmen yetiştirme temel alan yeterlikleri algı düzeylerinin incelenmesi
- Author
-
Erol Pektaş, Fatma Betül, Şimşek, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Eğitim ve Öğretim ,Education and Training - Abstract
Bu çalışmada Kırıkkale ilinde bulunan Kırıkkale Üniversitesi ve Kırşehir ilinde bulunan Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinde Pedagojik Formasyon için öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarının Türkiye Yükseköğretim Yeterlikleri Çerçevesinde değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Kırıkkale ili Kırıkkale Üniversitesi ve Kırşehir ili Ahi Evran Üniversitesinde Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlamış öğrencilerinin yeterliklerinin cinsiyet, mezun olunan lise türü, liseden mezun olunan alan, öğrenim görülen program, öğrenim görülen programdan memnuniyet durumu ve akademik başarı değişkenleri açısından incelenmesi hedeflenmiştir. Araştırmanın çalışma evrenini Kırıkkale ilinde bulunan Kırıkkale Üniversitesinde ve Kırşehir ilinde bulunan Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinde Pedagojik Formasyon öğrenimi gören 294 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Bu araştırmada veri toplama aracı olarak YAĞMUR (2016) tarafından geliştirilen, Türkiye Yükseköğretim Yeterlikler Çerçevesi Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Temel Alanı Yeterlikleri Lisans düzeyi esas alınarak oluşturulan 'Öğretmen Adayları Yeterlik Ölçeği' ve 'Kişisel Bilgi Formu' uyarlanarak kullanılmıştır. Araştırmanın veri analizi SPSS 22.0 programı ile yapılmış ve toplanan veriler Mann Whitney U testi, T testi, Kruskall Waillis testi, Anova testi ve pearson korelasyon testi uygulanarak sınanmıştır.Yapılan araştırma sonucunda öğretmen yeterlikleri ile cinsiyet, mezun olunan lise türü, mezun olunan alan ve mezuniyet not ortalaması arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Öğretmen yeterlikleri ile öğrenim gördükleri programdan memnun olma arasında ise istatistiksel anlamlı bir farklılık bulunmuştur. In this study, it is aimed to evaluate teacher candidates who are educated to university training in the province of Kırıkkale University and Kırsehir Ahi Evran University in Turkey the Framework of Higher Education Sufficiencies. For this purpose, it is aimed to examine the qualifications of the students in terms of gender, type of high school graduated, high school graduation area, education program, satisfaction with education program and academic achievement variables who have completed the formation education in Kırıkkale University Kırıkkale University and Ahi Evran University in Kırşehir. The universe (population) of the study consists of 294 prospective teachers studying formation at Kırıkkale University in Kırıkkale and Ahi Evran University in Kırşehir.In this research, Turkey Higher Education Qualifications Framework Educational Sciences and Teacher Training Essential Qualification Bachelor level based on the generated 'Teachers Qualification Questionnaire' and 'Personal Information Form' adapted is used as a data collection tool developed by Gökhan Uğur YAĞMUR. The data analysis of the study was performed with SPSS 22.0 program and the data were tested by applying Mann Whitney U test, T test, Kruskall Waillis test, Anova test and correlation test.As a result of the research, no significant difference was found between teacher qualifications and gender, type of high school, graduation area and graduation average. A statistically significant difference was found between teacher qualifications and being satisfied with the program they studied. 101
- Published
- 2019
135. Sosyal ağların öğrenme-öğretme ortamında kullanımı ve öğretmenlerin mesleki gelişimindeki rolü
- Author
-
Evni, Engin, Şimşek, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Social media ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Teachers ,Professional development ,Learning environment ,Educational environment ,Social networks - Abstract
Bu çalışmada, sosyal ağların öğrenme - öğretme ortamında kullanılması ve öğretmenlerin mesleki gelişimindeki rolü araştırılmıştır. Öğretmenlerin mesleki olarak kendilerini yenilemeleri ve geliştirmeleri önemlidir. Mesleki gelişimin farklı uygulamaları bulunmaktadır. Günümüzde mesleki gelişim için informel ortamlar kullanılmakta, bilgi teknolojileri önemli fırsatlar sunmaktadır. Sosyal ağlar ise mesleki gelişim açısından kullanılabilecek elverişli ortamlardan biridir. Öğretmenler sosyal ağlar sayesinde bilgi, beceri ve yetkinliklerini artırma imkanına sahiptir. Araştırmada nicel ve nitel verilerin sıralı olarak toplanıp analiz edildiği karma yöntem (sıralı dönüşümsel tasarım) kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verileri, 2016/2017 eğitim-öğretim yılında Nevşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı resmi ortaokullarda görev yapan 258 branş öğretmeninden elde edilmiştir. Veri toplama aracı olarak iki farklı araç kullanılmıştır. Nicel verilerin toplanmasında için araştırmacı tarafından geliştirilen form kullanılmıştır. Nicel veri toplama aracında katılımcıların kişisel bilgilerinin yer aldığı bir bölüm ve araştırma problemi için toplanması istenen verilerin elde edilmesini sağlamak üzere hazırlanmış 3 faktör ve toplamda 24 maddeden oluşan bir ölçek kullanılmıştır. Nitel verilerin toplanması için araştırmacı tarafından geliştirilen ve 8 açık uçlu sorunun yer aldığı yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Ölçeğin geçerliği için öncelikle uzman görüşü alınmış ve daha sonra açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Elde edilen veriler frekans, yüzde değerleri, aritmetik ortalama, standart sapma, bağımsız örneklem t testi ve varyans analizi testi ile analiz edilmiştir.Araştırma kapsamında öğretmenlerin sosyal ağları kullanma konusunda aktif oldukları, sosyal ağ gruplarında paylaşılan verilere, içeriğe ulaşma, inceleme ve içeriğe katkıda bulunma eğiliminde oldukları görülmüştür. Öğretmenler, sosyal ağlarda kendi branşları ile ilgili öğretim yöntem ve tekniklerini kullanma, mesleki anlamda ise güncel konuları takip etme davranışı içerisinde oldukları görülmüştür. Görüşme yapılan öğretmenler sosyal ağların mesleki gelişimlerine katkı sağladığını belirtmektedirler. Ayrıca sosyal ağlar sayesinde kendileri de öğrenme-öğretme ortamına çeşitli aktarımlar yaptıklarını ifade etmişlerdir. Araştırma bulgularına dayanarak, öğretmenlerin sosyal ağ gruplarından olumlu yönde qetkilendikleri ve mesleki gelişimlerine katkı sağladığı ortaya çıkmıştır. In this study, the use of social networks in the learning - teaching environment and the role of teachers in professional development are investigated. It is important for teachers to innovate and improve themselves professionally. Professional development has different applications. Today, informal environments are used for professional development and information technology offers important opportunities. Social networks are one of the favorable environments that can be used for professional development. Teachers have the opportunity to increase their knowledge, skills and competencies through social networks.A mixed method (sequential transformative design) was used in which the quantitative and qualitative data were collected and analyzed sequentially. Quantitative data of the study were obtained from 258 branch teachers who worked in the official secondary schools affiliated to the Nevşehir Provincial Directorate of National Education in the academic year of 2016/2017. Two different tools were used as data collection tools. The form developed by the researcher was used to collect quantitative data. Through the quantitative data collection, a section consisting of personal information of the participants and a scale consisting of 3 factors and a total of 24 items were prepared to ensure that the collected data were collected for the research problem. A semi-structured interview form developed by the researcher and involving 8 open-ended questions was used for the collection of qualitative data. For the validity of the scale, first the expert opinion was taken and then the exploratory factor analysis was done. The obtained data were analyzed by frequency, percentage values, arithmetic mean, standard deviation, independent sample t test and variance analysis test.It was observed that teachers were active in using social networks and they were inclined to contribute to reaching content, analyzing and contributing contents to social networking groups. Teachers have been using social networking teaching methods and techniques in their own branches, and in the professional sense they are in the act of following current issues. Teachers interviewed indicate that they contribute to the professional development of social networks. They also expressed that they made various transfers to the learning-teaching environment through social networks. Based on research findings, it has been found out that teachers contribute positively to social networking groups and their professional development. 100
- Published
- 2018
136. Uygulamalar ve sorunlar bağlamında Türkiye'de sığınmacı çocukların eğitimi: Kırşehir ve Nevşehir örneği
- Author
-
Yiğit, Tuğba, Şimşek, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Refugees ,Eğitim ve Öğretim ,Education problems ,Education and Training ,Kırşehir ,Nevşehir ,Children ,Social problems ,Child education ,Education - Abstract
Bu çalışma, ülkemizde bulunan sığınmacı çocuklara yönelik eğitim uygulamalarını ve sorunlarını tespit etmek, konuya ilişkin beklenti ve çözüm önerilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim modelinde gerçekleştirilen araştırmanın verileri, 2014-2015 eğitim öğretim yılında Kırşehir ve Nevşehir illeri merkez ilçelerindeki ortaokullarda öğrenim gören 27 sığınmacı öğrenci ile bu okullarda görev yapan 28 öğretmen ve 9 okul yöneticisiyle yapılan görüşmelerden elde edilmiştir. Araştırma verileri; öğretmen, öğrenci ve okul yöneticilerine yönelik olarak hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formları yoluyla elde edilmiştir. Bu kapsamda, araştırmacı tarafından geliştirilen; Uygulamalar ve Sorunlar Bağlamında Türkiye'de Sığınmacı Çocukların Eğitimi Öğretmen Görüşme Formu, Uygulamalar ve Sorunlar Bağlamında Türkiye'de Sığınmacı Çocukların Eğitimi Öğrenci Görüşme Formu, Uygulamalar ve Sorunlar Bağlamında Türkiye'de Sığınmacı Çocukların Eğitimi Okul Yöneticileri Görüşme Formu kullanılmıştır. Toplanan veriler betimsel analiz yoluyla incelenmiş ve yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda; ülkemizde kayıtlı olarak bulunan okul çağındaki sığınmacı çocukların eğitim hakkından yararlandığı ancak eğitim sürecinde önemli sorunlar yaşadığı belirlenmiştir. Bu kapsamda dil, ırk ve inanç farklılığına bağlı gruplaşma, kültürel uyum, okula erişim, aile ilgisizliği, motivasyon eksikliği, derse ilgisizlik, ülkeden ayrı olma ve Türkçe bilmemekten dolayı başarısız olma en belirgin sorunlardır. Öte yandan sığınmacılara yönelik öğretmen eğitimindeki yetersizlikler, bir eğitim politikasının ve programının olmayışı en önemli sorunlar olarak belirlenmiştir. The present study has been carried out in order to determine expectations and suggestions related with topic for refugee children in our country. Research data that was carried out in phenomenology model from qualitative research methods were obtained from 28 teachers and 9 school administrators with 27 refugee students in these schools studying in secondary schools in 2014-2015 academic year in Kırşehir and Nevşehir province. The research data were acquired via semi-structured interview forms prepared for teachers, students and school administrators. Within this framework, Teacher Interview Form on the Education of Refugee Children in Turkey in the Context of Applications and Issues, Student Interview Form on the Education of Refugee Children in Turkey in the Context of Applications and Issues, School Administrators İnterview Form on the Education of Refugee Children in Turkey in the Context of Applications and Issues were developed by researcher. The collected data were examined and interpreted via descriptive analysis. Following the research; it was determined that the school age refugee children recorded in our country benefit from the right of education but that there are important issues in the education process. In this context, language, race and religious groupings depending on the differences, cultural adjustment, access to schools, families' disinterest, lack of motivation, lack of interest to lessons, being away from home and lack of Turkish language are the most obvious issues of failure. Deficiencies in teacher training for refugees, on the other hand, the absence of a training policy and programs have been identified as the most important issues. 189
- Published
- 2015
137. İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinde okula yabancılaşma ve okulu bırakma eğilimi: Şanlıurfa ili örneği
- Author
-
Katitaş, Sevda, Şimşek, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Drop out of school ,Şanlıurfa ,Alienation ,Şanlıurfa-Bozova ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,School life ,Primary education students ,Primary education - Abstract
Bu araştırma, ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin okula yabancılaşma ve bunun sonucunda ortaya çıkan okulu bırakma eğilimlerinin hangi düzeyde olduğunu belirlemek ve gerek yabancılaşma gerekse okulu bırakmaya yol açan etkenleri ortaya koyabilmek amacıyla yapılmıştır. Betimsel tarama modelinde gerçekleştirilen araştırmanın nicel verileri, 2011-2012 öğretim yılında Şanlıurfa İl Merkezi ile Bozova, Siverek, Suruç, Birecik, Harran ve Viranşehir ilçelerinde bulunan ilköğretim okullarının ikinci kademesinde öğrenim görmekte olan 621 öğrenciden elde edilmiştir. Araştırmanın nitel verileri ise Şanlıurfa ili merkezinde yaşayan ve ilköğretimi tamamlamadan okulu terk etmiş 20 öğrenci ile yapılan görüşmelerden elde edilmiştir.Araştırma verileri nicel ve nitel yöntemlere uygun olarak hazırlanan form ve ölçek yoluyla elde edilmiştir. Bu kapsamda öğrencilerin kişisel özelliklerini ve okulu bırakma eğilimine etki eden değişkenleri belirlemek üzere araştırmacı tarafından hazırlanan Kişisel Bilgi Formu ve okula yabancılaşma düzeylerini belirlemek üzere araştırmacı tarafından geliştirilen Okula Yabancılaşma Ölçeği (OYÖ) kullanılmıştır. Ayrıca araştırmanın nitel verileri için yarı yapılandırılşmış Görüşme Formu kullanılmıştır. Nicel veriler, SPSS 17.0 programıyla bilgisayar ortamında analiz edilmiştir. Nicel verilerin analizinde, frekans ve yüzde dağılımı, aritmetik ortalama ve standart sapma, t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve çapraz tablolama (Crosstabs) metodları kullanılmıştır. Görüşme yoluyla elde edilen nitel veriler ise betimsel analiz yoluyla incelenmiş ve yorumlanmıştır.Araştırma bulguları, öğrencilerin genel olarak okula düşük düzeyde yabancılaşma yaşadıklarını ortaya koymuştur. Araştırmada ayrıca, öğrencilerin en yüksek düzeyde güçsüzlük alt boyutunda, en düşük düzeyde kuralsızlık alt boyutunda yabancılaşma yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte, genel olarak ilköğretim ikinci kademedeki öğrencilerin % 14,7' sinin herhangi bir sebeple okulu bırakma eğiliminde oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan, öğrencilerin okula yabancılaşma düzeylerinin ve okulu bırakma eğilimlerinin cinsiyet, bir işte çalışma durumu, akademik başarı, şiddet eğilimi, okulda kavgaya karışma, ailede konuşulan dil, ailenin ekonomik durumu, aile ilişki düzeyi, aile baskısı, okulların bulunduğu ilçe, idareci ve öğretmenlerden memnuniyet, idareci ve öğretmenlerden haksız yere dayak yeme, yakın arkadaşların okul başarı düzeyi değişkenlerine ve yakın arkadaşların okulu bırakma eğilimlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gösterdiği bulunmuştur.Anahtar Kelimeler: Okula yabancılaşma, Okulu bırakma, İlköğretim Okulu, İlköğretim Öğrencileri This research has been conducted with the aim of determining the levels of school alienation among secondary school students together with the rates of dropout tendency seen as a result of alienation. In addition, it aims at stating the factors that affect both school alienation and school dropout. The quantitative data of this research, which was conducted with the descriptive scanning model, were obtained from 621 secondary school students studying at the secondary schools located in the centre of Şanlıurfa province as well as Bozova, Siverek, Suruç, Birecik, Harran and Viranşehir districts. On the other hand, the qualitative data of this research were obtained through the interviews with 20 students who dropped out of school before graduating from secondary school.Research data were obtained through a form and a scale which were designed in accordance with the quantitative and qualitative methods. Within this context, Personal Information Form, which was prepared by the researcher in order to determine the personal data of students as well as the variables affecting school dropout and School Alienation Scale (SAS) were used in order to find out their levels of school alienation. Moreover, for the qualitative data of this research semi-structured Interview Form was used. The Quantitative data were analyzed through SPSS 17, 0 program in computer environment. In the analysis of quantitative data, frequency and percentage distribution, arithmetic mean and standard deviation, t-test, one-way variance analysis (ANOVA) and Crosstabs methods were used. The Qualitative data which were obtained from interviews were examined and interpreted through the descriptive analysis method.Research findings suggest that students generally have a low level of alienation to school. On the other hand, it has been found out that students have the highest level of alienation on weakness sub-dimension while they have the lowest level of alienation on anomie sub-dimension. Moreover, it has been found that generally 14, 7 % of secondary school students have the tendency to drop out of school for any reason. Besides, it has been discovered that school alienation levels and dropout tendencies of students indicate significant differences according to gender, working somewhere, academic achievement, violence tendency, getting involved in fights at school, the language spoken within family, economic condition of a family, relationship level within family, family pressure, district of schools, satisfaction with administrators and teachers, taking a beating from administrators and teachers unjustly, close friends? success levels at school together with the dropout tendency of close friends.Key Words: School alienation, School dropout, Secondary School, Secondary School Students 167
- Published
- 2012
138. Su ve tuzluluk stresinin mürdümük'te(Lathyrus sativus L.)bitki büyüme, gelişme, verim ve su tüketimi üzerine etkilerinin belirlenmesi
- Author
-
Safi, Sevda, Şimşek, Hüseyin, Ünlükara, Ali, and Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı
- Subjects
Salinity ,Ziraat ,Agriculture - Abstract
Bu çalışma farklı su ve tuzluluk stresinin mürdümük (Lathyrus sativus L.) bitkisinin büyüme, gelişme, verim, su tüketimi ve toprak tuzluluğuna olan etkilerini araştırmak amacıyla, serada oluşturulan lizimetrelerde yürütülmüştür. Araştırmada beş farklı sulama suyu tuzluluğu (To= 0,65 dS m-1, T1= 2 dS m-1, T2= 4 dS m-1, T3= 6 dS m-1 ve T4= 8 dS m-1) ve dört farklı sulama rejimi (So= % 125, S1= % 100, S2= % 75 ve S3= % 50) konuları tesadüf parsellerinde faktöriyel düzende dört tekerrür olacak şekilde ele alınmıştır.Araştırma sonuçlarına göre; sulama suyu miktarının azalması ile verimde azalmalar meydana gelmiştir. Su tüketimindeki düşüşe karşılık verim kaybındaki düşüş daha az olmuştur. Bu sebeple mürdümük bitkisinin, kuru ot verimi bakımından su eksikliğine karşı dayanıklı bir bitki olduğu ortaya çıkmaktadır.Sulama suyu tuzluluğunun artması ile birlikte topraktaki tuzluluk artmış, buna bağlı olarak toprak ozmotik potansiyeli yükselmiş ve bitkilerin su alımı azalmıştır. Sonuç olarak da bitkilerin su tüketim değerleri düşmüştür. Sulama suyu tuzluluğu ve toprak tuzluluğu karşılıklı incelendiğinde, toprak tuzluluğunun, uygulanan sulama suyu tuzluluğuna paralel olarak arttığı gözlenmiştir.Tuzluluğa bağlı olarak oluşan verim ve bitki su tüketimi arasındaki ilişkiye bakıldığında yeşil ot hasadına kadar olan süreçte doğrunun eğimi veya ky= 0,78 ve tohum hasadı sonrasında ise ky= 0,79 bulunmuştur. Bu sonuçlara göre mürdümük, kuraklığa ve tuzluluktan kaynaklanan su kısıtına karşı toleranslı bir yem bitkisidir.Sulama rejimi açısından ise, bitki su tüketimi % 30 azalana kadar ot verimi açısından herhangi bir kayıp meydana gelmemiştir. Buna karşın nispi su tüketim oranı 0,30 değerini aştığında bitki verimi dik bir eğimle düşüş göstermiştir. Nispi bitki su tüketimi azalma oranı 0,30-0,50 arasında bitki verimi yaklaşık % 70 azalma göstermiştir. This study has been carried out on the lizimeters in the greenhouse to investigate the effects of different water and salinity stress on the growth, development, yield, water consumption, soil salinity grasspea (Lathyrus sativus L.) plant. In this study, five different water salinity levels (0,65, 2, 4, 6 and 8 dS m-1) and four different irrigation regimes (125%, 100%, 75% and 50%) were subjected in the randomized factorial design by each four replicates.According to the results of the study, reduction in the yield was occured by decreasing of amount of irrigation water. The decline of yield loss was less compared to the decline in water consumption. As a result of this, the grasspea plant was emerged as a plant resistant to a lack of water in terms of dry forage yield.The soil salinity was increased as increases of irrigation water salinity. Consequently, the osmotic potential of soil increased and the water intake of plants decreased. In addition, the water consumption values of plants had reduced. It was observed that the soil salinity increased in paralel by the salinity of irrigation water when irrigation water salinity and soil salinity were examined mutually.When the relationship between the yield and plant water consumption due to the salinity were considered, the slope of the line until to the process of green herbage harvest or Ky=0,78 and this slope after seed harvest as 0,79 were found.According to these results, the grasspea was a forage plant toleranted against the water constraint due to the salinity and drought.Any loss in terms of forage yield was not emerged until the reduction up to 30% in plant water consumption when irrigation regime was considered. On the other hand, the plant yield showed a step downward slope when the water consumption exceed 0,30 value. The plant yield reduced by approximately 70% when the relative reduction rate of plant water consumption was between 0,30-0,50. 68
- Published
- 2012
139. Damla sulama ile sulanan bazı yarı bodur elma ağaçlarında gölgelenen alan yüzdesinin belirlenmesi
- Author
-
Petekkaya, İnci, Şimşek, Hüseyin, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı, Petekkaya, İnci, and Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı
- Subjects
gölge içi gölgeleme oranı ,Ziraat ,gölgelenen alan ,Agriculture ,Gölgelenen alan oranı - Abstract
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Bahçesi'nde yürütülen bu çalışmada Starkspur Golden Delicious, Starkrimson Delicious, Kaşel, Golden Delicious ve Starking Delicious yarı bodur elma ağaçlarının gölgeleme karakteristikleri belirlenmiştir. Brüt gölge alanlarının belirlenmesinde arazide toprak yüzeyine düşen gölge alanları 20 cm'lik bölümlere ayrılarak ölçülmüş ve her bölümdeki gölge alanı yamuk alanı yöntemine göre hesaplanmıştır. Gölge içi gölgeleme oranı dijital bir fotoğraf makinesi yardımıyla belirlenmiş olup diğer gölgeleme karakteristikleri hesapla bulunmuştur. Farklı çeşitlerin gölgeleme karakteristikleri, çeşitler arasında değişim gösterdiği gibi aynı çeşitte bitki gelişme dönemi boyunca da değişim gözlenmiştir. Gölgeleme değerleri çeşitler arasında genel olarak büyükten küçüğe doğru şu sırayla olmuştur: Kaşel, Starking Delicios, Golden Delicious, Starkrimson Delicious ve Starkspur Golden Delicious. Gölgeleme oranının değişim göstermesi bitki su tüketiminde ve uygulanacak sulama suyu miktarının belirlenmesinde farklılıklara neden olacaktır. Elma ağaçlarının gölgeleme karakteristikleri, bitki su tüketimi miktarının belirlenmesinde ve sulama yönetiminde gerekli olmaktadır. This study was carried out in the Horticulture Research Station of Agricultural Faculty of Gaziosmanpaşa University in Turkey. In this study, the shading characteristics of semi-dwarf apple trees of Starcspur Golden, Starcrimson Delicious, Kaşel, Golden Delicious, Starcing Delicios were determined. To determine the gross shade area, the shade areas falling on the soil surface were divided into the sections with lenght of 20 cm. The areas in each section were calculated according to the method of trapezoidal area. The shading ratios of intra-shade were measured by digital camera. Other shading characteristics were determined by calculation. The shading characteristics varied among the varieties as well as during plant development stages.As a general, the varieties according to the observed shading values with descending order are Kaşel, Starcing Delicios, Golden Delicious, Starcrimson Delicious and Starcspur Golden Delicious. The variation of shade ratio in this manner will lead to differences among plant water consumption and amount of irrigation water to apply. Therefore, the shading characteristics of apple trees are needed to determine the amount of water consumption as well as for irrigation management. 57
- Published
- 2012
140. İlköğretim II. kademe öğrencilerinin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumları ile akademik başarıları arasındaki ilişki(Şanlıurfa ili örneği)
- Author
-
Demir, Ali, Şimşek, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Social studies course ,Attitudes ,Eğitim ve Öğretim ,Student attitude ,Education and Training ,Primary education students ,Academic achievement ,Primary education schools - Abstract
Bu araştırmanın amacı ilköğretim II. kademe öğrencilerinin Sosyal Bilgiler dersine ilişkin tutumları ile akademik başarıları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma ile ayrıca, öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine ilişkin tutumlarının ?okulun bulunduğu bölgenin sosyo-ekonomik düzeyi?, öğrencilerin ?cinsiyeti?, ?sınıf düzeyleri?, ?annenin eğitim durumu?, babanın eğitim durumu?, ailenin?gelir düzeyi?, ?Sosyal Bilgiler dersine giren öğretmenin cinsiyeti?, ?özel dershane veya öğretmenden Sosyal Bilgiler dersi alma durumu?, ?Sosyal Bilgiler dersinde kullanılan materyal? gibi değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir.Betimsel-tarama modeliyle gerçekleştirilen araştırmada üç ayrı bilgi formu kullanılmıştır. Bunlardan ilki öğrencilerin kişisel niteliklerine ilişkin bilgileri içeren ve 10 sorudan oluşan ?Kişisel Bilgi Formu? dur. İkinci form öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine ilişkin tutumlarını tespit etmek amacıyla, Şahin ve diğerleri (2000) tarafından geliştirilen `Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği'nden yararlanarak oluşturulan ?Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin Tutum Ölçeği?dir. Üçüncü olarak da öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersindeki akademik başarılarını belirlemek amacıyla I. Dönem Sosyal Bilgiler dersindeki karne notunu yoklayan form kullanılmıştır.Araştırmanın çalışma evrenini 2008-2009 öğretim yılı Şanlıurfa Merkez ilçedeki 63 ilköğretim okulunun 6. ve 7. sınıflarında öğrenim görmekte olan 24.530 öğrenci oluşturmaktadır. Evrenin geniş olması ve tüm evrene ulaşım güçlüğü dikkate alınarak, örneklem alma yoluna gidilmiştir. Araştırmanın örneklemi belirlenirken, ilköğretim okulları bulundukları çevrenin sosyo-ekonomik düzeyi dikkate alınarak alt sosyo-ekonomik çevreden 6, orta sosyo-ekonomik çevreden 3 ve üst sosyo-ekonomik çevreden 4 okul olmak üzere toplam 13 okul örneklem olarak seçilmiştir. Örneklem seçilen okullardaki şube seçimi, random yöntemine göre yapılmış, 6. ve 7. sınıflarda belirlenen birer şubede 25 öğrenciye anket uygulanmıştır. Bu yöntemle belirlenen örneklem grubuna dâhil olan öğrenci sayısı toplam 542 olup, bunların 288'i 6. sınıf, 254'ü 7. sınıf öğrencisidir.Araştırma verilerinin istatistiksel analizinde, aritmetik ortalama, standart sapma, frekans ve yüzde hesapları yanında t- testi, tek boyutlu varyans analizi, Scheffe ve Dunnett C testleri ve basit korelasyon analizi tekniği kullanılmıştır.Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, ilköğretim II. Kademe öğrencilerinin Sosyal Bilgiler dersine ilişkin tutumlarının genel olarak ?oldukça katılıyorum? düzeyinde olduğunu göstermiştir.Öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine ilişkin tutumlarının; okulun bulunduğu bölgenin sosyo-ekonomik düzeyine, öğrencilerin cinsiyetine, babanın eğitim düzeyine, Sosyal Bilgiler dersine giren öğretmenin cinsiyetine ve Sosyal Bilgiler dersinde kullanılan materyal durumuna göre anlamlı farklılık göstermediği saptanmıştır.Buna karşın öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine ilişkin tutumlarının, sınıf düzeyi, annenin eğitim düzeyi, ailenin aylık geliri ve özel dershane veya öğretmenden Sosyal bilgiler ile ilgili ders alma değişkenlerine göre anlamlı farklılıklar olduğu gözlenmiştir. Bu bulgulara göre 6. sınıf öğrencileri 7. sınıf öğrencilerine; annesinin eğitim seviyesi düşük olanlar yüksek olanlara; aylık geliri 1000 TL'nin altında olanlar, aylık geliri 1501 TL ve üstü olanlara; özel dershane veya öğretmenden Sosyal bilgiler ile ilgili ders almayan öğrenciler ders alan öğrencilere göre daha yüksek ve olumlu tutuma sahiptirler.Araştırmada ayrıca öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine ilişkin tutumları ile akademik başarıları arasında düşük düzeyde, pozitif ve anlamlı bir ilişkinin olduğu bulunmuştur.Anahtar Kelimeler: İlköğretim öğrencileri, Sosyal Bilgiler, tutum, akademik başarı, The aim of this research is to analyze the relation between the attitudes of the Students from the Second level primary school education towards Social Sciences and their academic success. Also with this study it is researched that if in accordance to variants such as ?the social ? economic level of the school location?, the students ?gender?, ?the class levels?, ?mothers educational background?, ?fathers educational background?, family?s ?level of income?, ?The gender of the Social Sciences Teacher who is giving lessons?, ?The situation about taking private Social Sciences lessons from Private Training centers or Teachers? any differences are appearing or not about the Students attitude towards Social Sciences.Three different information forms were used in this research which was performed with the descriptive ? scanning model. The first of those forms is the so called ?Personal Information Form? which consists from ten questions covering personal characteristic information. The second one that was prepared according to the ?Social Sciences Attitude Scale? that was developed by Sahin and Others in the year of 2000 is the ?The Attitude Scale Regarding Social Sciences Lessons?. And the third form that was used for estimating the student?s academic success in Social sciences was the form that is examining the students I. Term Social Sciences School Report grades.The working space of this research is established from total 24.530 6th and 7th class students from 63 primary schools located in Merkez Province, City of Sanliurfa, within the I. Term of 2008 ? 2009 Academic Year. The sample point was taken consideringly the hardly accession to the whole space points and the large space. For establishing the sample point the school location?s social ? economic level was beard, and according to this, be about 6 schools from the low social ? economic level, 3 schools from average social ? economic level and 4 schools form high social ? economic level, total 13 schools were chosen as Sample Point. The election of branches in those sample point schools was done according to the random method and the survey was applied to 25 students of one of determined branch of 6th and 7th classes.The total number of students determined by this method is as the sample group is 542, from which 288 are 6th class and 254 are 7th class students.In the statistic analyzes of this study data, beside arithmetic average, standard deviation, frequency and percentage estimations, the t?test, one dimensional variation analyze, Scheffe ve Dunnett C Tests and simple correlation analyze techniques were used.As result obtained by this study it is found out that the general attitude level regarding Social Sciences lesson of the second level primary school education is as ?strongly agree?.It is also found out that according to the social ? economic level of the school location, the genders of the students, father?s educational background, the gender of the Social Sciences Teacher who is giving lessons and the materials used for the Social Sciences lessons are not referring to any differences in the students? attitude regarding Social Sciences lessons.But nonetheless it is shown that in accordance to the variant as the class level, mothers? educational background, family?s monthly income and taking private Social Sciences lessons from Private Training centers or Teachers that there are meaningful differences shown in students? attitude regarding Social Sciences lessons. Regarding this findings the attitudes of 6th and 7th students whose mother?s educational background is lower and with the monthly income below 1.000 TL in comparison of the one?s with the income of 1.501 TL and higher; and the students who do not take Social Sciences private lessons from private teachers or Private Training courses in comparison to the one who do are showing higher and more positive attitudes.It is also found out that there is a very low, positive and meaningful relation between the Students attitude regarding Social Sciences and their academic success.Key words: Primary School Educating Students, Social Sciences, attitude, academic success. 122
- Published
- 2010
141. İlköğretim okulu müdürlerinin dönüşümcü liderlik stilleri ile bu okullarda görevli öğretmenlerin örgütsel bağlılığı arasındaki ilişki (Ş.urfa ili örneği)
- Author
-
Zeren, Halit, Şimşek, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Eğitim ve Öğretim ,Education and Training - Abstract
Bu arastırmanın amacı ilkögretim okulu yöneticilerinin dönüsümcü liderliközellikleri ile ögretmenlerin okullarına baglılıkları arasındaki iliskiyi tespitetmektir. Arastırma betimsel-tarama modelinde bir arastırmadır. Arastırmadamüdürlerinin dönüsümcü liderlik özelliklerini tespit etmek amacıyla ?ÇokFaktörlü Liderlik Anketi?, ögretmenlerin örgütsel baglılıklarını ölçmek için de?Örgütsel Baglılık Ölçegi? kullanılmıstır.Arastırmanın evrenini Sanlıurfa ili merkezdeki 60 ilkögretim okulundagörev yapan 1252 ögretmen olusturmustur. Arastırmada tesadüfi örneklemeyoluna gidilmis, 700 ögretmene anket uygulanmıs, 600 ögretmenden kullanılabiliranket geri dönmüstür. Buna göre geri dönüsüm oranı % 85'tir. Arastırmadaverilerin istatistiksel analizinde, aritmetik ortalama, standart sapma, frekans veyüzde hesapları, t- testi, bir boyutlu varyans analizi, Scheffe ve Dunnett C testleriile çoklu regresyon analizi teknigi kullanılmıstır.Arastırma sonunda ögretmenler okullarındaki müdürlerinin, dönüsümcüliderlik özelliklerine sahip olmada tüm boyutlarda ?çogunlukla? düzeyinde katılımgöstermislerdir. Ögretmenlerin bu konudaki algıları cinsiyet, mezun olunanögretmen okulu, ögrenim düzeyi ve bulundugu okuldaki çalısma süresine göreanlamlı sekilde farklılık göstermemistir.Arastırmaya katılan ögretmenler, örgütsel baglılıgın uyum boyutundakiifadelere ?az katılıyorum? düzeyinde bir katılım gösterirken, ögretmenlerinörgütsel baglılıkları cinsiyet, mezun olunan ögretmen okulu, ögrenim düzeyi vebulundugu okuldaki çalısma süresi bakımından anlamlı farklılık göstermemistir.Örgütsel baglılıgın özdeslesme boyutunda ögretmenler ?çok katılıyorum?düzeyinde katılım göstermislerdir. Ögretmenlerin cinsiyet degiskenine iliskingörüslerinde anlamlı bir farklılık oldugu görülmüstür. Buna göre kadınögretmenler bu boyutta erkek meslektaslarına oranla okullarına daha yüksekdüzeyde baglılık göstermektedir. Mezun olunan ögretmen okulu degiskenine görede ögretmenler arasında anlamlı farklılık bulunmustur. Buna göre bu boyuttadiger fakülte mezunları hem egitim fakültesi hem de fen edebiyat fakültesimezunlarından daha çok okullarına baglılık duymaktadır.Örgütsel Baglılıgın içsellestirme boyutundaki ifadelere de ögretmenler ?çokkatılıyorum? düzeyinde katılım göstermislerdir. Ögretmenlerin cinsiyetdegiskenine iliskin görüslerinde anlamlı bir farklılık oldugu görülmüstür. Bunagöre kadın ögretmenler bu boyutta erkek meslektaslarına oranla okullarına dahayüksek düzeyde baglılık göstermektedir. Mezun olunan ögretmen okuludegiskenine göre de ögretmenler arasında anlamlı farklılık bulunmustur. Bunagöre bu boyutta diger fakülte mezunları hem egitim fakültesi hem de fen edebiyatfakültesi mezunlarından daha çok okullarına baglılık duymaktadır.Örgütsel Baglılıgın Örgütsel baglılık boyutlarının dönüsümcü liderlikboyutlarından kestirilmesine iliskin olarak, uyuma dayalı örgütsel baglılıgınkestirilmesine iliskin çoklu regresyon analizinde, dönüsümcü liderliginideallestirilmis etki ve bireysellestirilmis ilgi boyutları ile örgütsel baglılıgınuyum boyutu arasında negatif ve istatistiksel olarak anlamlı bir iliski tespitedilmistir. Özdeslesmeye dayalı örgütsel baglılıgın kestirilmesine iliskin çokluregresyon analizinde, dönüsümcü liderligin deallestirilmis Etki ve entelektüeluyarım boyutları ile örgütsel baglılıgın özdeslesme boyutu arasında pozitif vedüsük düzeyde bir iliski oldugu saptanmıstır. çsellestirmeye dayalı örgütselbaglılıgın kestirilmesine iliskin çoklu regresyon analizinde dönüsümcü liderliginideallestirilmis etki ve entelektüel uyarım boyutları ile örgütsel baglılıgıniçsellestirme boyutu arasında pozitif ve düsük düzeyde bir iliskinin oldugugörülmektedir. lkögretim okullarında görev yapan ögretmenlerinin, görevyaptıkları okullardaki müdürlerini dönüsümcü liderlik stiline yönelik tutumları ilebunların örgüte genel baglılıkları arasında pozitif ve orta düzeyde bir iliskibulunmustur. The purpose of this study is to investigate the relationship betweentransformational leadership characteristics of elemetary school principals and theorganizational commitments of these school teachers. This study is a describtivesurveytype model. ?The Multi Factoriel Leadership Questionnarie? was used tocollect data about the transformational leadership characteristics of the principalsand the ?Organizational Commitment Scale? was used to determine theorganizational commitment levels of teachers.The population of the reserach comprises 60 elemantary schools and 1252teachers who are working in the centre of Sanlıurfa. Data were provided from thesample of 600 teachers randomly selected from among 700 teachers working inthese schools. Thus, 85 percent of useble questionnaires were returned in thestudy. The statistical analysis of the data gathered by this research was done on acomputer environment using the SPSS program. In the analysis of the datafrequency and percentage distribution, average and standard deviation, t test, oneway Anova technique, Scheffe and Dunnet C tests and Regression Analysis wereutilized.According to the results teachers thought that the principals ?mostly? havetransformational leadership characteristics in all dimensions. In addition, theperceptions of teachers were not differentiated according to their genders,graduation schools, education levels and job tenures.Teachers were found to slightly agree with the items in the ?compliance?dimension of organizational commitment. Moreover, the opinions of teachers inthis dimension were not differentiated on the base of their genders, graduationschools, education levels and job tenures.Teachers were found to highly agree with the items in ?identification?dimension of organizational commitment. The perceptions of teachers in thisdimension were only differentiated according to their genders and graduationschools. In this context, female teachers are more likely to identify with theirschools than their male counterparts. Moreover in this dimension those who are2graduated from other faculties tend to commit to their schools more than thosewho are graduated from education faculties and faculties of art and science.Teachers were found to highly agree with the items in ?internalization?dimension of organizational commitment. The perceptions of teachers in thisdimension were only differentiated according to their genders and graduationschools. In this context, male teachers are more likely to identify with theirschools than their female counterparts. Moreover in this dimension those who aregraduated from other faculties tend to commit to their schools more than thosewho are graduated from education faculties and faculties of art and science.Results also showed that a positive relationship was found between?compliance? based of organizational commitment and ?idealized effect? and?individualized consideration? dimansions of transformational leadership.Identification based of organizational commitment positively associated with?idealized effect? and ?intellectual stimulation? dimensions of transformationalleadership. Commitment based on internalization was positevely correlated with?idealized effect? and ?intellectual stimulation? dimensions of transformationalleadership. Research results to this point also revealed that the generalmeasurement of organizational commitment was positively related with alldimensions of transformational leadership. 152
- Published
- 2007
142. Tokat şartlarında damla sulamada toprakta nem dağılımı ve damlatıcı aralıklarının belirlenmesi
- Author
-
Gül, Selçuk, Şimşek, Hüseyin, and Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama alanında meyve bahçesinde yürütülen buçalışmada nominal damlatıcı debisinin 2 L/h ve 4 L/h, sulama süresinin 2h, 4h, ve 8h işletmebasıncının 1 atm ve 1,5 atm olduğu ve meyve yetiştiriciliğinin yapıldığı alanda, tekil damlatıcıaltında oluşan ıslatma çapları ve ıslak hacimdeki nem dağılımları ölçülmüştür. Nominal damlatıcıdebisi 2 L/h için arazide yapılan ölçümler sonucu 1 ve 1,5 atm işletme basıncında debilersırasıyla 2,02 ve 2,34 L/h, 4 L/h için ise 4,10 ve 4,85 L/h olarak belirlenmiştir. Damlatıcı ıslatmaçapı ile damlatıcı debisi ve çalışma süresi arasıdan doğrusal bir ilişki belirlenmiş, damlatıcıdebisinin ve çalışma süresinin artmasıyla ıslatma çapı da artmıştır. Islatma çapı içerisinde topraknemi damlatıcı merkezinden ıslatma çeperine doğru düşüş göstermiştir. Islatma hacmi içerisindeistenilen nem düzeyine 2 L/h debili damlatıcıların 1,5 atm işletme basıncında 8 saat süreyle, 4 L/hdebili damlatıcıların 1 ve 1,5 atm işletme basıncında 4 ve 8 saat süreyle çalıştırılması sonucuulaşılmıştır. Yüksek toprak nem koşullarında 4 l/h debili damlatıcıların her iki işletme basıncındada 4 saat, düşük toprak nem koşullarında ise 8 saat çalıştırılması uygun görülmektedir. Damlatıcıaralıkları ise 2 L/h debili damlatıcı için 53-67 cm arasında, 4 L/h debili damlatıcı için 67-84 cmarasında belirlenmiştir2006, 48 sayfaANAHTAR KELİMELER : Damla sulama, nem dağılımı, ıslak hacim, damlatıcı aralığıiABSTRACT This study was carried out in the orchard experimental field of Agricultural FacultyGaziosmanpaşa University. The nominal dripper discharges of 2 and 4 L/h ; irrigation durationsof 2; 4; and 8h and operational pressures of 1-1,5 atm were used to determine the wettingdiameters and moisture distribution within wet volume under single dripper. Based on fieldexperiments, observed dripper discharges were as 2,02 and 2,34 L/h for 2L/h nominal dischargeunder 1 and 1,5 atm operational pressures, respectively and 4,10 and 4,85 L/h for 4 L/h nominaldischarge. A linear relationship was observed between dripper wetting diameter and both ofdripper discharge and operation duration. The wetting diameter has increased with increasingdripper discharge and operation duration. Soil moisture along wetting diameter decreased fromthe center of dripper to wetting boundaries. Desired moisture levels under wetting volume werereached by 8 hours operation of 2 L/h drippers under 1,5 atm operational pressure and by 4 and 8hours operation of 4 L/h drippers under 1 and 1,5 atm operational pressures, respectively. It wasconcluded that 4 L/h drippers should be operated for 4 hours under both operational pressuresunder high moisture conditions and for 8 hours under low moisture conditions. Dripper distanceswere betweeen 53-67 and 67-84 cm for discharges of 2 and 4 L/h, respectively.2006, 48 pagesKEY WORDS: Drip irrigation, moisture distribution, wet volume, wetting diameter.İiÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR 55
- Published
- 2006
143. Hüseyin Şimşek açılış konuşması
- Author
-
Maltepe Üniversitesi, Rektörlük and Şimşek, Hüseyin
- Abstract
Kurucu Hüseyin Şimşek'in açılış konuşması
- Published
- 2002
144. Antalya İli Kale (Demre) İlçesi yeraltı sulama suyu kalitesi üzerine bir araştırma
- Author
-
Dişli, Yusuf, Şimşek, Hüseyin, and Diğer
- Subjects
Ground waters ,Ziraat ,Water quality ,Agriculture ,Irrigation water ,Antalya-Demre - Abstract
ÖZET Yüksek Lisans Tea ANTALYA İLİ KALE (DEMRE) İLÇESİ YERALTI SULAMA SUYU KALİTESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ^ Yusuf DİŞLİ Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilİm Dalı 1997, 56 Sayfa Jüri.: Prof. Dr. Mehmet KARA Doç. Dr..Nizamettin ÇİFTÇİ; Doç. Dr.Hüseyra ŞİMŞEK (DANIŞMAN) Bu çalışma Antalya ili Kale ilçesi yeraltı sulama sularının sulamaya uygunluğunun belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla yörenin farklı yerlerinden periyodik olarak sulama suyu örnekleri alınmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, yörenin yeraltı sulama sularının elektriksel İletkenliği 500 micromhos/cm ile 4403 micromhos/cm arasında değişmektedir. Genel olarak yörenin yeraltı sulama sulan sulamaya uygun değildir. Bu suların sulamada kullanılabilmesi için sulama alanlarının drenajı mutlaka sağlanmalı ve İyi bir toprak yönetimi uygulanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Sulama suyu kalitesi, Su kalitesi sınıfları, Tuzluluk ABSTRACT Masters Thesis A RESEARCH ON THE GROUNDWATER QUALITY OF ANTALYA- KALE (DEMRE) YusufDİŞLİ Selçuk University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Agricultural Structures and Irrigation Supervisor : Assoc. Prof. Hüseyin ŞİMŞEK 1997,Page:56 Jury : Prof. Dr. Mehmet KARA Assoc. Prof. Dr. Nizamettin ÇİFTÇİ Assoc. Prof. Dr. Hüseyin ŞİMŞEK This study was carried out to determine suitability of groundwater of Antalya- Kale (Demre) for irrigation. For this purpose, the water samples were taken from different parts of the study area periodically. According to the result, the electrical conductivities of samples varried between 500 and 4403 micromos/cm. Most samples are classified as third and fourth class. In general, the ground irrigation water of study area is not suitable for irrigation. To use this type of water for irrigation, drainage systems and good soil management are needed. Key Words : Irrigation water quality, Irrigation water quality classes, Salinity. 56
- Published
- 1997
145. Konya-Çumra Fethiye köyü arazilerinde toplulaştırmanın tarımsal altyapı hizmetlerine etkisi
- Author
-
Akkaya, Salih, Şimşek, Hüseyin, and Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Konya-Çumra-Fethiye ,Land consolidation ,Agriculture - Abstract
öz Yüksek Lisans Tezi KONYA - ÇUMRA - FETHİYE KÖYÜ ARAZİLERİNDE TOPLULAŞTIRMANIN TARIMSAL ALTYAPI HİZMETLERİNE ETKİSİ Salih AKKAYA Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Danışman : Yrd.Doç. Dr. Hüseyin ŞİMŞEK 1996, Sayfa : 62 Jüri : Prof. Dr.Mehmet KARA Doç. Dr. Nizamettin ÇİFTÇİ Yrd.Doç. Dr. Hüseyin ŞİMŞEK Bu araştırmada, Konya - Çumra - Fethiye Köyü'nde uygulanan arazi toplulaştırma projesinin, tarımsal altyapı hizmetlerine etkisi incelenmiştir. Toplulaştırma yapılan alanda, toplulaştırmadan önce ve sonraki durum karşılaştırılarak, toplulaştırmanın alan kayıpları, parsel sayısı ve şekli, sulama şebekeleri, sanat yapılan, drenaj şebekeleri, ulaşım durumu, tesviye çalışmaları ve sulama oranına etkileri incelenmiştir. Toplulaştırma ile parsel sayısında % 40 azalma tesbit edilmiş, çokgen ve şekilsiz parsel sayısı % 62'den % 19'a düşmüş, sulama şebekesinin kapladığı alanda % 22'lik azalma sağlanmış, yol ağından faydalanan parsel sayısı % 52.9'dan % 100'e, sulama oranı da % 43.38 'den % 98.36'ya yükselmiştir. Anahtar Kelimeler : Arazi parçalanması, arazi dağılımı, arazi toplulaştırması, şekilsiz parsel, sulama oranı. ABSTRACT Masters Thesis THE EFFECT OF THE LAND CONSOLIDATION ON THE AGRICULTURAL SUBSTRUCTURE SERVICES IN THE LAND OF KONYA ? ÇUMRA - FETHİYE Salih AKKAYA Selçuk University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Agricultural Structures and Irrigation Supervisor : Assist.Prof.Dr.Hüseyin ŞİMŞEK 1996, Page : 62 Jury : ProfDr Mehmet KARA Assoc.Prof.Dr.Nizamettin ÇİFTÇİ Assist. Prof.Dr. Hüseyin ŞİMŞEK In this research was inwestigated, the effect of land consolidation aplications to agricultural substructure studying in the land of Konya - Çumra - Fethiye. In the area of land consolidation applied, was comparatived previous and subsequent situation from land consolidation was investigated to lost of area, number of plot and shape, irrigation networks, farm irrigation structures, drainage network, transportation conditions, leveling work and irrigation rate. In the result of land consolidation the number of plos was reduced 40 %, the number of polygon and shapeless plot was reduced from 62 % to 19 %. In the covered area of irrigation networks was provided 22 % reducing. The number of plot using road network was increased from 52.9 % to 100 % and irrigation rate was raised from 43.38 % to 98.36 %. Key words : Land piece, land untidy, land consolidation, shapeless plot, irrigation rate. n 72
- Published
- 1996
146. Konya-Altınekin İlçesi sulama kooparatiflerinde sulama işletmeciliğinin problemleri ve çözüm yolları üzerine bir araştırma
- Author
-
Yilmaz, Nazim, Şimşek, Hüseyin, and Diğer
- Subjects
Ziraat ,Agricultural buildings ,Agricultural cooperatives ,Agriculture ,Irrigation ,Konya-Altıntekin - Abstract
öz Yüksek Lisans Tezi KONYA ALTINEKİN ÎLÇESÎ SULAMA KOOPERATİFLERİNDE SULAMA İŞLETMECİLİĞİNİN PROBLEMLERİ VE ÇÖZÜM YOLLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Nazım YILMAZ Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Danışman : Yrd. Doç. Dr. Hüseyin ŞİMŞEK 1994, Sayfa : 53 Jüri : Prof. Dr. Mehmet KARA Doç. Dr. Zeki ERÖZEL Yrd. Doç. Dr. Hüseyin ŞİMŞEK Bu araştırmanın amacı; Konya- Altmekin ilçesinde bulunan sulama kooperatif lerinin işletilmesinde meydana gelen problemleri tesbit etmek ve bunlara çözüm yollan getirmektir. Araştırma bölgede bulunan 10 sulama işletmesinde yapılmıştır. Araştırma sonucunda sulama işletmelerinde; yönetim, işletme ve bakım, iş or ganizasyonu, eğitim ve yayım, kurumsal ve ekonomik problemler tesbit edilmiştir. Bu problemlerin giderilmesine yönelik bazı çözüm yollan önerilmiştir. ANAHTAR KELİMELER Sulama kooperatifleri, ana sözleşme, developman, arazi parçalılığı, toplulaştırma, fizibilite. ABSTRACT Masters Thesis A RESEARCH ON THE PROBLEMS AND THEIR SOLUTIONS AT THE IRRIGATION COOPERATIVES IN KONYA-ALTINEKlN TOWN Nazım YILMAZ Selçuk University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Agricultural Buildings and Irrigation Supervisor : Assist. Prof. Hüseyin ŞİMŞEK 1994, Page : 53 Jury : Prof. Dr. Mehmet KARA AssocProf. Zeki ERÖZEL Assist. Prof. Hüseyin ŞİMŞEK The aim of this research is to determine the problems faced at the working of the irrigations cooperatives in Konya- Altinekin Town and to produce the solutions to these problems. The research was done at 10 irrigation workings. As a result of the research, the problems of management, working and maintenance, organization, education and extension and institutional and economical problems were found at the irrigation workings. The some solution ways were suggested for solving this problems. KEY WORDS : Irrigation cooperatives, main contract, development, patched land, land consolidation, feasibilty. 53
- Published
- 1994
147. Premature Infants have no Higher Risk of Atopy and Respiratory Functions Compared to Control at 4-6 Years of Age.
- Author
-
Satar M, Güven T, Şimşek H, and Ufuk Altıntaş D
- Subjects
- Infant, Child, Infant, Newborn, Humans, Child, Preschool, Retrospective Studies, Caffeine, Aminophylline, Immunoglobulin E, Infant, Premature, Bronchopulmonary Dysplasia diagnosis, Bronchopulmonary Dysplasia therapy
- Abstract
Aims: This study aimed to evaluate the respiratory functions and atopy conditions of preterm infants treated with aminophylline or caffeine for apnea in NICU in early childhood., Materials and Methods: This is a retrospective cohort study. In this study, 27 patients aged 4 to 6 years hospitalized in NICU for prematurity and 26 healthy children were included. The subjects were evaluated for fx5, phadiatope, total IgE levels, skin tests, and respiratory function tests., Results: There was no statistically significant difference among groups in terms of fx5, phadiatope, total IgE levels, and skin test results. Moreover, no statistically significant difference was found among the groups in terms of FVC, FEV
1 , FEV1 / FVC, PEF, MEF75 , MEF50 , MEF25 , and MEF25-75 values in respiratory function tests. Preterm neonates with bronchopulmonary dysplasia (BPD) had higher FEV1 values compared to ones without BPD (p=0.02)., Conclusion: Preterm infants treated with aminophylline or caffeine did not have a higher risk of atopy and had similar respiratory function tests compared to healthy infants at 4-6 years old. However, FEV1 values were higher in infants with BPD. These results suggested that respiratory functions could be affected in the long-term follow-up of premature infants with BPD., (Copyright© Bentham Science Publishers; For any queries, please email at epub@benthamscience.net.)- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.