Search

Araştırma güreş ve halter sporu ile uğraşan sporcuların sağlıklarını korumalarına yönelik edindikleri, kişisel hijyen alışkanlıkları ile öz bakım uygulamalarını ve çalışma ortamlarının temizliğine ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma tanımlayıcı ve kesitsel tipte olup, evrenini Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinde bulunan güreş ve halter spor dallarıyla uğraşan sporcular oluşturmuştur. Araştırmanın örneklem grubunu ise rastgele random örneklem yöntemiyle seçilen ve araştırmaya katılmayı kabul eden 149 güreşci ve 141 halterci olmak üzere toplam 290 sporcu oluşturmuştur. Veriler sporculardan yüz yüze anket yöntemiyle toplanmıştır. Anket kişisel bilgilere ait altı soru ile kişisel hijyen alışkanlıklarına ve özbakım uygulamalarına ait 18 soru olmak üzere toplam 24 sorudan oluşmaktadır. Anketin kapsam geçerliliği ve güvenirliği test edilmiştir. Cronbach’s güvenirlik katsayısı 0,69 bulunmuştur. Elde edilen veriler bilgisayar ortamında kodlandıktan sonra istatistik olarak frekans f , yüzde % , çapraz tablo Croostab , farklılıkları test etmek içinde ki-kare X2 işlemleri uygulanmıştır. İşlem sonucunda her soru için % dağılımları ve görüşler arası farklılıkları tespit için % 95 güven aralığında değerlendirilip P< 0,05 değeri anlamlı kabul edilmiştir. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, sporcuların genel olarak hijyen ve öz bakımlarına önem verdikleri, ancak bayan sporcular ile erkek sporcular arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farkın olduğu, bayan sporcuların erkeklere göre hijyen ve öz bakımlarına daha çok dikkat ettikleri tespit edilmiştir P, The aim of this research is to define the opinions of sportsmen, who are interested inwrestling and weight lifting, concerning the individual hygiene routine and self-care methods and thecleanness of the places in which they are practising.The type of the research is descriptive and cross-sectional and the population of theresearch is composed of sportsmen who are interested in wrestling and weight lifting in 7 regions ofTurkey. The sample group of the research is composed of 290 sportsmen 149 wrestler and 141 weightlifters who are selected with random sampling method and who accepted to take part in the research..The data of the research has been obtained by face-to-face questionnaire method. The questionnaireis composed of 24 questions 6 of which are to obtain individual information and 18 of which are toobtain information about their individual hygiene routine and self-care methods. The comprehensibilityand content validity of the questionnaire has been tested. The Cronbach’s reliability coefficient hasbeen found out as 0,69The data obtained were computerized and then put through statistic operation. As astatistical operation frequency f and percentage % , Cross table Croostab and in order to test thedifferences X-square X2 were applied. After the operation the percentage dispersion of each questionwas evaluated on 95 % confidence interval and the value P< 0,05 has been accepted as meaningful

Araştırma Türkiye’de Spor Bilimleri Derneği tarafından organize edilen Uluslararası Spor Bilimleri Kongrelerinde sunulan bildirilerin çalışılan konu alanı, araştırma türü, yazar sayısı ve kullanılan istatistik yöntem açısından değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma tarama modelinde bir araştırma olup, değerlendirmede içerik analizi yapılmıştır. Araştırmanın evreni, 1990-2014 yılları arasında yayınlanan Uluslararası Spor Bilimleri Kongre Kitaplarından, örneklemi ise ulaşılabilir ve değerlendirmeye uygun olan 2006, 2008, 2010, 2012 ve 2014 yıllarında yayınlanan kongre kitaplarında bulunan bildirilerden oluşmaktadır. Araştırmada toplam 1624 bildiri, çalışma konusu, araştırmanın türü, yazar sayısı, kullanılan istatistik yöntem bakımından tek tek incelenerek değerlendirilmiş ve geliştirilen forma kodlanarak istatistik işlem için uygun bilgisayar programına aktarılmıştır. İstatistik işlem olarak frekans-yüzde dağılımı, çapraz tablo ve ki-kare testi uygulanmıştır. Elde edilen her bir verinin dağılımlarına göre de yorumlar yapılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda; araştırma kapsamında değerlendirilen bildirilerde en fazla bildirinin 2006 ve 2014 yıllarında sunulduğu, en az bildirinin 2008 yılında sunulduğu, bu bildirilerin çoğunluğunun 3 ve üzeri yazarlı çalışma olduğu, tek yazarlı çalışmanın az sayıda yapıldığı, genel olarak nicel çalışma yapıldığı, nitel çalışmaya az yer verildiği, en fazla psiko-sosyal alan ve hareket antrenman alanlarında çalışma yapıldığı ve en az çalışmanın beden eğitimi ve spor öğretimi ile spor-sağlık alanında yapıldığı, bu çalışmalarda kullanılan istatistik yöntemlerden yüzde-frekans dağılımı ve t testinin daha çok kullanıldığı z testi ile friedman testinin az kullanıldığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak; Türkiye’de Spor Bilimleri Derneği tarafından yapılan Uluslararası Spor Bilimleri kongrelerinde sunulan bildirilerde spor bilimleri temel alanlarından sporda psiko-sosyal alan ve hareket antrenman bilimlerinde daha fazla çalışma yapıldığını, diğer alanlarda ise yeterli düzeyde araştırmanın yapılmadığını, çalışılan konularında daha çok nicel çalışma olduğunu, çalışmaların çok yazarlı üç ve üzeri çalışma olduğu, kullanılan istatistik yöntemlerde çok değişkenli testlerin ve ilişkileri incelemeye yönelik testlerin az kullanıldığını söyleyebiliriz., This research aims to analyze the papers presented at International Sport Sciences Congresses in Turkey organized by the Society of Sport Sciences, fields of study, research types, number of authors and statistical methods used. Since the papers were examined in terms of content, content analysis was made and scanning model was used for our research. Population consists of the Books of International Sport Sciences Congresses published between the years of 1990-2014. Data in the research were collected by scanning all of the congress’ books which are accessible, appropriate for analysis and published in the years of 2006, 2008, 2010, 2012 and 2014. Total 1624 papers were analyzed and evaluated one by one in terms of field of study, type of research, number of authors and statistical methods used and then were coded into the form developed, and transferred to the appropriate computer program for statistical operation. As a statistical operation, frequency-percentage, crosstab and chi-square test were applied. It was also commented according to the distribution of these data. It was found out that the highest number of papers subject to the research was presented in 2006 and 2014, the fewest number of papers was presented in 2008, the most of these papers were the studies of 3 and more authors, there were few studies of single authors, there were generally quantitative studies but few qualitative studies, studies on the fields of psychosocial and movement practice had the highest number, there were few studies in the field of physical training and sports education as well as sports-health, percentage-frequency distribution and t-test were mostly used and z-test and Friedman test were used less. It can be concluded that in the papers presented at the International Sport Sciences Congresses in Turkey organized by the Society of Sport Sciences there are more studies in the fields of psycho-social in sport and movement practice sciences among the basic fields of sport sciences however there are few studies on other fields, these are generally quantitative studies, most of these papers are the studies of many authors 3 and more , among the statistical methods used multivariate tests and tests for evaluation of the relations are used less

Spor ulusal ve uluslararası alanda birçok yarışma türü ile dünyada süreklilik arz eden organizasyonlar bütünü haline gelmiştir. Bu nedenle dünya üzerindeki tüm spor organizasyonları ve bu organizasyonu oluşturan klüpler, ligler, spor yarışmaları spor olgusunun kuralları etrafında bir araya gelmektedirler. Spor yönetiminin diğer birçok yönetim biliminin alanına girmesi ile hitap ettiği alan genişlemektedir. Spor yönetimini diğer yönetim bilimlerinden ayıran spor bilimine ait işlerin amaçların ve spora has olan ihtiyaç ve şartların farklı olmasıdır. Bu farklılık sporun amaçlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak yönetilmesini zorunlu hale getirmiştir. Bu sebeble spor yönetimi ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada Türk spor yönetiminde yönetime katılım ve çalışan tutumları Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü çalışanlarının görüşleri ele alınarak incelenmiştir.Çalışanların yönetime katılım algıları ile tutum düzeylerinin, yaş, cinsiyet, mezuniyet alanı, idari görev, mesleki statü, meslek tecrübesi, bağlı bulunulan il türüne göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterip göstermediği; çalışanların yönetime katılım düzeyleri ile tutumları arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını incelemektedir. Araştırma sonucuna göre çalışanların işe bağlılık, ekip çalışması, destekleyici iklim ve iletişim boyutlarındaki görüşlerine cinsiyet değişkenine göre bakıldığında anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır (P0,05). Mezuniyet alanı değişkeninde anlamlı farklılıklara rastlanmamıştır. İdari görev değişkenine göre bakıldığında sadece bürokratik iklim boyutunda anlamlı farklılığa rastlanmıştır (P0.05). No significant differences were found in the variable of graduation field. Considering the administrative task variable, only a significant difference was observed in the bureaucratic climate dimension (P

Yapılan bu çalışmada spor bilimleri bölümünde öğrenim gören üniversite öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları ve bilgi düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya 2017-2018 eğitim-öğretim yılı içerisinde Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ile Süleyman Demirel Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde öğrenim gören 282 birey katılmıştır. Bireylerin beslenme durumları ile beslenme alışkanlıklarını saptamak amacıyla `Besin Tüketim Sıklık Formu` uygulanmıştır. Spor bilimlerinde okuyan öğrencilerin beslenme bilgi düzeylerini belirlemek amacıyla `Beslenme Bilgi Düzeyi Formu` uygulanmıştır. Yeterli ve dengeli beslenme bölümünden oluşan 10 soruluk bilgi formu uygulanmış, elde edilen veriler doğru ve yanlış verilen cevaplar üzerinden değerlendirilmiştir. Elde edilen verilerin istatistiksel analiz sürecinde SPSS 21.0 programında frekans ve ki-kare analizlerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın sonunda öğrencilerin beslenme alışkanlıklarının genel itibariyle cinsiyet değişkenine göre anlamlı farklılık göstermediği tespit edilmiştir (p>0.05). Öğrencilerin çoğunluğunun sağlığa yararlı gıdaların yanında sağlık açısından zararlı besinleri de tükettikleri belirlenmiştir. Bunun yanında öğrencilerin ana öğünlerini genellikle evlerinde yedikleri, öğrencilerin çoğunluğunun daha önce beslenme eğitimi almadığı, öğrencilerin büyük bir bölümünün sağlıklı beslenme durumlarının orta seviyede olduğu tespit edilmiştir. Buna karşılık öğrencilerin beslenme bilgi düzeyi formundaki sorulara büyük oranda doğru yanıtlar verdikleri görülmüştür. Elde edilen bulgulara göre, spor bilimleri bölümü öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları üzerinde cinsiyetin önemli bir belirleyici olmadığı, öğrencilerin bilgi düzeyleri yüksek olmasına rağmen sağlıklı beslenme alışkanlıklarının düşük olduğu söylenebilir.Anahtar Kelimler: Beslenme, Spor, Sporda beslenme In this study, it was aimed to investigate the nutritional habits and knowledge levels of university students studying in sports sciences department. 282 individuals from Burdur Mehmet Akif Ersoy University and Süleyman Demirel University Faculty of Sport Sciences participated in the study in the 2017-2018 academic year. In order to determine the nutritional status and nutritional habits of individuals, `Food Consumption Frequency Form` was applied. Nutrition Information Level Form was applied to determine the nutritional knowledge level of the students studying in sports sciences. A 10-question questionnaire consisting of an adequate and balanced nutrition section was applied, and the data obtained were evaluated based on correct and incorrect answers. In the statistical analysis process, frequency and chi-square analyzes were used in SPSS 21.0 program. At the end of the study, it was found that the nutritional habits of the students did not show a significant difference according to the gender variable in general (p> 0.05). It was determined that the majority of the students consumed foods that were harmful to health as well as health-beneficial foods. In addition, it was found that the students generally ate their main meals at home, that the majority of the students had not received nutritional education before, and that the majority of the students had a moderate level of healthy nutrition. On the other hand, it was observed that the students answered the questions in the nutritional information level form to a great extent. According to the findings, it can be said that gender is not an important determinant on the eating habits of the students of sports sciences department and healthy eating habits are low although the students' knowledge level is high.Key Words: Nutrition, Nutrition in sports, Sports 91

Araştırmada ortaokul öğrencilerinin serbest zaman tercihlerinin bazı değişkenler açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma tarama modelinde bir araştırmadır. Tarama modeli geçmişte veya o anda var olan bir durumu var olduğu şekliyle tanımlamayı amaçlayan araştırma yaklaşımıdır. Araştırmanın evrenini, 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Denizli İli Çameli İlçesinde öğrenim gören ortaöğretim öğrencileri, örneklemini ise bu öğrencilerden tesadüfî yöntemle seçilmiş 204 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak spor bilimciler ve ölçme-değerlendirme uzmanlarının görüşleri alınarak araştırmacı tarafından geliştirilen anket kullanılmıştır. Anket katılımcıların serbest zaman tercihlerini belirlemek için açık ve kapalı uçlu sorular ile çoktan seçmeli sorulardan oluşmuştur. Anketler katılımcılarla birebir görüşülerek doldurtulmuştur. Bu şekilde 107 kadın, 97 erkek olmak üzere toplam 204 birey anketlere cevap vermiştir. Elde edilen veriler değerlendirilmek için uygun istatistik programa aktarılmıştır. İstatistik işlem olarak frekans-yüzde (%) dağılımı ve çapraz tablo (crosstab) kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, katılımcıların en çok tercih ettikleri etkinlikler; televizyon izleme, müzik dinleme, kitap okuma, en az tercih ettikleri etkinlikler; gazete-dergi okuma, sinema- tiyatroya gitme olarak tespit edilmiştir. Cinsiyet ve ikamet edilen yer değişkenlerine göre ise katılımcıların görüşlerinin çoğunlukla benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz. It is aimed to evaluate the free time preferences of secondary school students in terms of some variables in this study. Research is a research in the survey model. The survey model is a research approach that aims to define a situation that exists in the past or at the moment as it is. The population of the study consisted of the students who were studying in the of secondary education in the center of Çameli district of Denizli province in 2018-2019 academic year and the sample was composed of 204 students chosen by chance from these students. The questionnaire developed by the researcher was used by taking the opinions of sports scientists and measurement and evaluation experts as a data collection tool in the research. The questionnaire consisted of open and closed-ended questions and multiple choice questions to determine participants' free time preferences. The questionnaires were filled with one-to-one interviews with the participants. In this way, a total of 204 individuals, 107 women and 97 men, responded to the questionnaires. The data obtained were transferred to the appropriate statistics program for evaluation. Frequency (%) distribution and cross table (crosstab) were applied as statistical process. As a result of the research, the most preferred activities of the participants watching television, listening to music, reading books, least preferred activities; reading newspaper-magazine, going to cinema-theater were determined as. According to the variables of gender and place of residence, we can say that the views of the participants are mostly similar. 100

Bu araştırmanın amacı, amatör futbolcuların benlik saygıları ile örgütsel adalet algıları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın evrenini Türkiye Futbol Federasyonu'nun Amatör Liglerinde mücadele eden amatör futbolcular oluştururken; örneklem grubunu ise TFF'nin 2017-2018 sezonunda Burdur, İstanbul, Trabzon ve Rize illerindeki Bölgesel Amatör, Süper Amatör, 1.Amatör ve 2.Amatör Liglerinde mücadele eden 33 takımın seçkisiz yolla belirlenen 537 gönüllü amatör futbolcusu oluşturmaktadır. Araştırmada amatör futbolculara, araştırmacı tarafından hazırlanan `Demografik Bilgi Formu`, Stanley Coopersmith tarafından 1967 yılında geliştirilen, Turan ve Tufan (1987) tarafından Türkçeye uyarlaması yapılan `Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri` ve Niehoff ve Moorman (1993) tarafından geliştirilmiş ve Yıldırım (2002) tarafından Türkçe uyarlaması yapılan `Örgütsel Adalet Algısı Ölçeği` uygulanmıştır. Verilerin analizinde IBM SPSS 22.0 Lisanslı Paket Programı kullanılmış; tanımlayıcı istatistik (Frekans, Yüzdelik, Ortalama ve Standart Sapma), Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı Analizi tekniği, tek yönlü ve çok yönlü varyans analizi (f testi) (ANOVA - MANOVA) ve farklılıkların kaynağını belirlemek amacıyla Tukey Çoklu Karşılaştırma (HSD) testinden faydalanılmıştır.Araştırma sonucunda ulaşılan bulgulara göre; futbolcuların yaş değişkeni açısından benlik saygısı toplam puanlarında anlamlı farklılıklar olmakla birlikte; 25 yaş ve üzerindeki futbolcuların benlik saygısı ortalamaları, 21-24 yaş aralığındaki futbolcuların ortalamalarından anlamlı şekilde yüksek olduğu görülmüştür. Futbolcuların medeni durum değişkeni ile benlik saygısı toplam puanları arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiş; evli futbolcuların benlik saygısı ortalamalarının, bekar futbolcuların ortalamalarından anlamlı şekilde yüksek olduğu belirlenmiştir. Futbolcuların futbol oynama süresi değişkeni ile benlik saygısı toplam puanları arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiş; 9 yıl ve üzerinde futbol oynayan futbolcuların benlik saygısı ortalamaları, 7-8 yıl aralığındaki futbolcuların ortalamalarından anlamlı şekilde yüksek olduğu bulunmuştur. Futbolcuların futbol oynadıkları lig düzeyleri ile benlik saygısı toplam puanları arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Buna göre; Bölgesel Amatör Liglerde oynayan futbolcuların benlik saygısı ortalamaları, hem Süper Amatör hem de 1.Amatör ligde oynayan futbolcuların benlik saygısı ortalamalarından anlamlı bir şekilde yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca; futbolcuların doğum yeri değişkeni, eğitim durumu değişkeni ve futbol oynadıkları mevki değişkeni ile benlik saygısı toplam puanları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür.Futbolcuların örgütsel adalet ölçeğine göre yapılan MANOVA testi sonuçlarında, yaş değişkenine göre örgütsel adalet ölçeğinin bütününde anlamlı farklar belirlenmesine karşın; ölçeğin alt boyutlarının tek tek incelendiğinde herhangi anlamlı bir farklılık ortaya çıkmamıştır. Bu bulgulara göre yaş değişkeninin örgütsel adalet ölçeğinin alt boyutlarını anlamlı düzeyde yordamadığı görülmektedir. Futbolcuların futbol oynadıkları lig değişkenine göre örgütsel adalet ölçeğinin alt boyutlarında anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Bu bulgu ile alt boyut puanlarından oluşan doğrusal bileşenden elde edilecek puanların futbol oynadıkları liglere bağlı olarak farklılık gösterdiği saptanmıştır. Ölçeğin üç faktöre ilişkin ortalama ve standart sapma değerleri ile futbolcuların futbol oynadıkları lig değişkenine göre alt boyut bazında yapılan tek yönlü varyans analizi ANOVA sonuçlarında prosedür adaleti alt boyutunda anlamlı farklılık ortaya çıktığı görülmüştür. Yapılan ikinci derece fark Tukey testinde ise; 1.Amatör ligde oynayan futbolcuların prosedür adaleti alt boyutundan almış oldukları ortalamaların süper amatör ligde oynayan futbolcuların aldıkları ortalamalardan anlamlı derecede yüksek ortalamalara sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca amatör futbolcuların; doğum yerlerinin bulunduğu bölge, eğitim durumu, medeni durum, futbol oynama süreleri ve futbol oynadıkları mevki değişkenleri açısından örgütsel adalet ölçeği ve alt boyutları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Son olarak yapılan Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı analizine göre futbolcuların benlik saygıları ile yaş ve futbol oynama süresi değişkenleri arasında düşük düzeyde anlamlı ilişkilere rastlanmış; ancak katılımcıların yaşları ve futbol oynama süreleri açısından örgütsel adalet ölçeğinin alt boyutları arasında herhangi bir anlamlı ilişkiye rastlanmamıştır. Ayrıca katılımcıların benlik saygısı ortalama puanları ile örgütsel adalet algısı ölçeği ve alt boyutları arasında anlamlı yönde korelasyonel ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Başka bir ifade ile katılımcıların benlik saygısı ortalama puanları arttıkça örgütsel adaleti algılama düzeyleri arasında pozitif yönde artışlar meydana geldiği söylenebilir. Bu anlamlılıklar; futbolcuların benlik saygısı ortalama puanları arttıkça dağıtım adaleti alt boyutunda düşük düzeyde, prosedür adaleti ve etkileşim adaleti alt boyutlarında ise orta düzeyde ve pozitif yönde anlamlı artışlar meydana geldiği görülmektedir. The aim of this study is to examine the relationship between self-esteem and organizational justice perceptions of amateur football players. The population of the study consists of amateur football players struggling in Amateur Leagues of Turkey Football Federation. The sample of the study is consisted of 537 voluntary amateur football players randomly selected from 33 teams in the Regional Amateur, Super Amateur, 1. Amateur, and 2. Amateur Leagues in the provinces of Burdur, İstanbul, Trabzon and Rize in the period of 2017-2018. In the study, the `Demographic Information Form` prepared by the researcher, `Coopersmith Self Esteem Inventory` developed by Stanley Coopersmith in 1967 and adapted to Turkish by Turan and Tufan (1987) and `Organizational Justice Perception Scale` developed by Niehoff and Moorman (1993) and adapted to Turkish by Yıldırım (2002) were applied. The data obtained from the research were analyzed by using IBM SPSS 22.0 Licensed Package Program. Descriptive statistics (Frequency, Percentage, Average and Standard Deviation), Pearson Product Moment Correlation Coefficient Analysis technique, one-way and multivariate variance analysis (f test) (ANOVA - MANOVA) were used. Also, Tukey Multiple differences. Comparison (HSD) test was employed to determine the source of the.According to the findings of the research, there are significant differences in total scores of self-esteem in terms of age of football players and the average self-esteem of football players aged 25 years and older is significantly higher than that of football players in the 21-24 age range. Significant differences were found between the variable of marital status and self-esteem total scores of football players. Accordingly, the mean self-esteem scores of married footballers are significantly higher than those of single football players. Significant differences were determined between football players' duration of playing football and self-esteem total scores. Accordingly, the mean self-esteem scores of football players who have played football for 9 years and over were found to be significantly higher than those of footballers in the 7-8 year range. Significant differences were found between the league levels of football players and their total self-esteem scores. Accordingly, average self-esteem scores of the footballers who play in the Regional Amateur Leagues were found to be significantly higher than those of the footballers who play in the Super Amateur and 1.Amateur leagues. However, it was seen that there is no significant difference between the variables of place of birth, educational status and status as a football player and self-esteem total scores.According to the results of MANOVA test conducted on the scale of organizational justice, although there are significant differences in the total of organizational justice scale in terms of the variable of age, there is no significant difference in the sub-dimensions of the scale. According to these findings, it is seen that the variable of age does not significantly predict the sub-dimensions of the organizational justice scale. It was determined that there is a significant difference in the sub-dimensions of the organizational justice scale according to the league levels of football players. With this finding, it was found that the scores to be obtained from the linear component composed of the sub-dimension scores differ depending on the leagues in which they play football. According to the mean and standard deviation values of the three factors of the scale and the results of the one-way analysis of variance on the sub-dimension according to the variable of league, it was seen that there is a significant difference in the sub-dimension of procedure justice. In the Tukey test, it was determined that the scores which the football players who play in the 1. Amateur League obtained from the sub-dimension of procedure justice are significantly higher than those of the football players who play in the super amateur league. It was also concluded that there is no significant difference in the organizational justice scale and the sub-dimensions in terms of the location of the birth place, educational status, marital status, duration of football playing and football position.According to the Pearson Product Moment Correlation Coefficient analysis, a low level significant correlation was found between the self-esteem and the variables of age and football playing duration, however, no significant relationship was found between the subscales of the organizational justice scale in terms of age and football playing duration. In addition, it was determined that there is a significant correlation between self-esteem mean scores and organizational justice perception scale and sub-dimensions. In other words, as the self-esteem average scores of the participants increase, there is a positive increase in the levels of perception of organizational justice. Accordingly, it is seen that as football players' self-esteem mean scores increase, there is a low level positive increase in the sub-dimension of distribution justice and there are moderate and positive increases in the sub-dimensions of procedural justice and interaction justice. 105

Araştırma survey tarama modelinde bir araştırmadır. Tarama modeli geçmişte ya da o anda var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyen, tanımlamayı amaçlayan araştırma yaklaşımıdır. Araştırmada `Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü, Okul Öncesi Eğitimi Programlarında okutulan Beden Eğitimi ve Oyun Öğretimi dersinin amaçlarına ulaşma düzeylerinin öğrenciler açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakülteleri Okul Öncesi Eğitimi 3. ve 4. sınıflarında öğrenim gören öğrenciler, örneklemini ise bu öğrencilerden tesadüfî yöntemle seçilmiş 403 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada verilerin elde edilmesinde anket yöntemi kullanılmıştır. Anketin anlaşılabilirliği, kapsam geçerliği ve güvenirlilik sağlanmıştır. Anketin Cronbach's Alpha güvenirlik katsayısı 0,94 olarak bulunmuştur. Anketler katılımcılarla birebir görüşülerek doldurtulmuştur. Bu şekilde 360 kadın, 43 erkek olmak üzere toplam 403 birey anketlere cevap vermiştir. Elde edilen veriler değerlendirilmek için uygun istatistik programa aktarılmıştır. İstatistik işlem olarak frekans (%) dağılımı, çapraz tablo (crosstab) ve ki-kare X2 testleri uygulanmıştır. Araştırmanının sonuçlarına göre, Beden Eğitimi ve Oyun Öğretimi dersinin işlenişi ile kazanımlarına yönelik öğrencilerin görüşlerinin çoğunlukla olumlu olduğu ve bu dersin kazanımlarına yönelik öğrenci görüşlerinin cinsiyet değişkenine göre istatistiksel olarak 0,05 anlamlılık düzeyinde bir farklılık göstermediği görülmektedir (p>0,05). The research is a survey in the survey screening model. The screening model is a research approach that aims to define a situation that exists in the past or at the moment as it does. The aim of the study was to evaluate the levels of achievement of the objectives of the Physical Education and Play Teaching course taught in the Faculty of Education, Basic Education Department, and Pre-School Education. The population of the study consisted of 403 students selected from the 3rd and 4th grades of Preschool Education of Burdur Mehmet Akif Ersoy University, Pamukkale University, Selcuk University, in the spring term of 2016-2017 academic year. Survey method was used to obtain the data in the study. The comprehensibility, scope validity and reliability of the survey were provided. Cronbach's Alpha reliability coefficient was found to be 0.94. The questionnaires were filled with one-to-one interviews with the participants. In this way, a total of 403 individuals (360 females and 43 males) responded to the questionnaires. The data obtained were transferred to the appropriate statistics program for evaluation. Frequency (%) distribution, cross table (crosstab) and chi-square X2 tests were applied as statistical process. According to the results of the study, it was observed that the views of the students about the achievement of the Physical Education and Play Teaching course were mostly positive and the views of the students towards the achievements of this course did not show a statistically significant difference according to the gender variable (0,05) (p> 0,05). 82

Bu çalışmada spor tüketicilerinin ağızdan ağıza ve viral pazarlama algıları ile spormerkezlerine yönelik hizmet kalitesi algıları arasındaki ilişkiyi tespit etmekamaçlanmıştır. Spor merkezlerindeki algılanan hizmet kalitesinin spor tüketicilerinağızdan ağıza ve viral pazarlama algıları üzerindeki etkisinin bilinmesi çalışmanın birdiğer amacıdır.Çalışmada, karma yöntem yaklaşımlarından açımlayıcı sıralı desen kullanılmıştır.Çalışmanın nitel bölümünde, çalışma grubunu Burdur il merkezinde faaliyet gösterenkamuya bağlı ve özel spor merkezlerine katılım gösteren 18 spor tüketicisioluşturmaktadır. Çalışmanın nitel aşamasında örneklem grubunu belirleyebilmek içinamaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme tekniğinden yararlanılmıştır.Katılımcıların konu hakkındaki görüşlerinin alınması amacıyla nitel veri toplamayöntemlerinden, yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinden faydalanılmıştır. Nitelverilerin analiz edilmesi için içerik analizi yöntemi kullanılmıştır.Çalışmanın nicel bölümünde, çalışma grubunu Burdur il merkezinde kamu veya özelspor merkezlerine üyelikleri bulunan 720 kişi oluşturmaktadır. Çalışmada nicelverilere yönelik olarak şeçkisiz örnekleme yöntemlerinden basit şeçkisiz örneklemeyöntemi kullanılmıştır. Nicel araştırmada çalışma grubuna dâhil edilecek kişi sayısınınbelirlenmesi için örneklem büyüklüğünü belirleme tablosudan faydalanılmıştır. % 95güven aralığında uygun örneklem sayısı 333 bulunmuştur. Araştırmaya 720 kişikatılmıştır. Çalışmada nicel verilerin toplanması için Q sport14 ölçeği ile AğızdanAğıza ve Viral Pazarlama Algısı Ölçeği kullanılmıştır. Nicel verilerin analizinegeçmeden önce verilere normallik testi uygulanmıştır. Normal dağılım gösteren ikibağımsız değişken için parametrik testlerden t testi ve ikiden fazla bağımsız değişkeniçin ise tek yönlü varyans analizi Anova kullanılmıştır. Normal dağılım göstermeyenverilere ise parametrik olmayan testler uygulanmıştır. İki bağımsız değişkenin analiziiçin Man Whitney U testi kullanılmıştır. Ayrıca araştırmanın nicel evresinde,çalışmaya ilişkin oluşturulan modelin test edilmesi için yapısal eşitlik modellemesi(YEM) den faydalanılmıştır.Çalışmanın nitel bulgularından elde edilen sonuca göre; katılımcıların spormerkezlerine yönelik olumlu ve olumsuz hizmet kalitesi algıları ile ağızdan ağıza veviral pazarlama algılarına yönelik var olan temalar altında değerlendirmegerçekleştirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda, farklı katılımcı görüşleri eldeedilmiştir.Çalışmanın nicel boyutunda katılımcıların ağızdan ağıza ve viral pazarlama algılarınıncinsiyet, yaş, eğitim durumu, aylık gelir, spor aktivitelerine katılım amacı, sporaktivitesi ve yararlı bulunan mesajları başkalarına iletme gibi değişkenler arasındaanlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Spor merkezlerine yönelik hizmet kalitesialgılarında ise cinsiyet, yaş, medeni hal, eğitim durumu, aylık gelir, katılım gösterilenspor aktivitesi, spor aktivitelerine katılım sıklığı, spor merkezi türü, spor yapma süresive spor yapma amacı gibi değişkenler arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir.Ayrıca, katılımcıların spor merkezlerine yönelik hizmet kalitesi algısı ile ağızdan ağızave viral pazarlama algıları arasında ölçek geneli ve alt faktörlerinde poztif yönlü ortaderece bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. Çalışmada oluşturulan modelin testedilmesi ile birlikte oluşturulan modelin kabul edilebilir bir model olduğu sonucunaulaşılmıştır. Bu modelde, çalışan ve program alt faktörlerinin hizmet kalitesi üzerindepozitif bir etkiye sahip olduğu görülürken, kurum ile ilgili alt faktörün ise hizmetkalitesi üzerinde negatif bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. In this study, it was aimed to determine the relationship between word of mouth andviral marketing perceptions of sport consumers and their service quality perceptionsconcerning sport centers and also know the impact of perceived service quality insport centers on word of mouth and viral marketing perceptions of the consumers.The study was conducted using explanatory sequential design, which is among mixedmethod approaches. In the qualitative section of the study, the working groupconsisted of 18 sport consumers who participated in both public and private sportcenters in the city center of Burdur. In the qualitative stage of the study, criterionsampling technique which is among purposeful sampling methods was used fordetermining the sample group. In order to receive the participants' views on thesubject, a semi-structured interview form which is among qualitative data collectiontechniques was developed and the data collection process was implemented. Thequalitative data were analyzed using content analysis method.In the quantitative section of the study, the working group consisted of 720 individualswho were members to public and private sport centers in the city center of Burdur. Thestudy was carried out using simple random sampling method which is among randomsampling methods for the quantitative data. In the quantitative study, the number ofindividuals to be included in the working group was determined using a sample sizedetermination table. The appropriate sample number for the study which was in 95%confidence interval was found to be 333; however, 720 individuals participated in thestudy. In the study, the quantitative data were collected using Q sport14 scale andword of mouth and viral marketing perception scale. The quantitative data wereanalyzed using normalcy analysis aimed at data. T-test which is among parametric testtechniques was used for two normally distributed independent variables and one-wayanalysis of variance (ANOVA) for more than two independent variables. MannWhitney U test which is among non-parametric test techniques was used for notnormally distributed data to analyze two independent variables. Additionally, in thequantitative stage of the study, structural equation modeling (SEM) was used fortesting the model that was formed in relation to the study.As a result of the qualitative findings of the study; positive and negative servicequality perceptions and word of mouth and viral marketing perceptions of the participants concerning sport centers were assessed under available themes anddifferent participant views were obtained.In the quantitative dimension of the study, on the other hand, it was determined thatthere were significant differences between the word of mouth and viral marketingperceptions of the participants and variables such as gender, age, educationalbackground, monthly income, purpose of participating in sport activities andconveying sport activities and useful messages to others. Service quality perceptionsconcerning sport centers were also assessed in terms of gender, age, marital status,educational background, monthly income, sport activity participated, frequency ofparticipating in sport activities, type of sport center, duration and purpose of doingsports and some significant differences were determined between the variables.Besides, it was determined that there was a positively moderate relationship betweenthe word of mouth and viral marketing perceptions of the participants and their servicequality perceptions concerning sport centers in the entire scale and in the sub-factors.The model which was developed by testing the model developed in the study is anacceptable model. It was concluded that employee and plan (program) had a positiveimpact on service quality, whereas the sub-factor related to institution had a negativeimpact on service quality. 231

Araştırmada ortaöğretim 5, 6, 7 ve 8. sınıfta okutulan beden eğitimi ve spor dersinin kazanımlarının amaçlarına ulaşma düzeylerinin öğrenciler açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma tarama modelinde bir araştırmadır. Betimsel Tarama modeli geçmişte veya o anda var olan bir durumu var olduğu şekliyle tanımlamayı amaçlayan araştırma yaklaşımıdır. Araştırmanın evrenini, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Burdur İli il merkezinde ortaöğretim 8. sınıflarda öğrenim gören öğrenciler, örneklemini ise bu öğrencilerden tesadüfî yöntemle seçilmiş 415 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada verilerin elde edilmesinde anket yöntemi kullanılmıştır. Ölçeğin anlaşıla bilirliği, kapsam geçerliği ve güvenirlilik sağlanmıştır. Anketin Cronbach's Alpha güvenirlik katsayısı 0,97 olarak bulunmuştur. Anketler katılımcılarla birebir görüşülerek doldurtulmuştur. Bu şekilde 208 kadın, 207 erkek olmak üzere toplam 415 birey anketlere cevap vermiştir. Elde edilen veriler değerlendirilmek için uygun istatistik programa aktarılmıştır. İstatistik işlem olarak frekans (%) dağılımı, çapraz tablo (crosstab) ve ki-kare X2 testleri uygulanmıştır. Araştırmanının sonuçlarına göre, beden eğitimi ve spor dersinin kazanımlarının cinsiyet ve okulun bulunduğu yer değişkenlerine göre 0,05 anlamlılık düzeyinde olumlu yönde bazı farklılıklar görülmekle birlikte, genel olarak amacına ulaştığını söyleyebiliriz. The aim of this study is to evaluate the achievement levels of physical education and sports lessons taught in 5th, 6th, 7th and 8th grades in terms of students. Research is a research in the survey model. The screening model is a research approach that aims to define a situation that exists in the past or at the moment as it is. The population of the study consisted of the students who were studying in the 8th grade of secondary education in the city center of Burdur province in 2017-2018 academic year and the sample was composed of 415 students chosen by chance from these students. Survey method was used to obtain the data. The comprehensibility, scope validity and reliability of the survey were provided. Cronbach's Alpha reliability coefficient was found to be 0.97. The questionnaires were filled with one-to-one interviews with the participants. In this way, a total of 415 individuals, 208 women and 207 men, responded to the questionnaires. The data obtained were transferred to the appropriate statistics program for evaluation. Frequency (%) distribution, cross table (crosstab) and chi-square X2 tests were applied as statistical process. According to the results of the study, although there are some positive differences in the significance level of 0.05 according to gender and school place variables of physical education and sports course, we can say that it reached its aim in general. 161

Araştırmanın amacı, Beden Eğitimi ve Spor öğretmenlerinin iş doyum ve tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkiyi, nedenleri ve çözüm önerilerini belirleyerek farklı değişkenlere göre karşılaştırmak ve öneriler getirmektir.Nicel (survey-tarama modeli) ve nitel yaklaşımların bir arada kullanıldığı karma yaklaşım desenlerinden Açımlayıcı Sıralı Desen ile kurgulanan araştırmanın örneklemini, 2017-2018 öğretim yılı Denizli ilinin merkez ilçesindeki devlet ve özel okullarında görev yapmakta olan 259 Beden Eğitimi ve Spor öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmacı tarafından oluşturulan `Kişisel Bilgi formu` ve `Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu` kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verileri `Minnesota İş Doyum Ölçeği` ve `Maslach Tükenmişlik Ölçeği` ile toplanmıştır. Nitel bölümünü verileri ise nicel verilerin analizi sonucunda yüksek ve düşük iş doyum, tükenmişlik puanlarına sahip olan gönüllü 20 Beden Eğitimi ve Spor öğretmeni oluşturmuştur. Nicel verilerin analizinde SPSS 24 paket programı, nitel verilerin analizinde ise içerik analizi tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre Beden Eğitimi ve Spor öğretmenlerinin iş doyum düzeyleri yüksek, mesleki tükenmişliklerinin ise duygusal tükenme alt boyutunda ve duyarsızlaşma alt boyutunda düşük, kişisel başarı alt boyutunda ise yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır. Beden Eğitimi ve Spor öğretmenlerinin içsel doyum düzeyinin, dışsal doyum düzeyinden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Beden Eğitimi ve Spor öğretmenlerinin iş doyum düzeyleri cinsiyet değişkenine göre anlamlı farklılık gösterirken; çalışılan kurum (ortaokul-lise), okul kurum türü, medeni durum, toplam çalışma yılı, haftalık çalışma saati değişkenlerine göre anlamlı farklılık göstermemektedir. Beden Eğitimi ve Spor öğretmenlerinin tükenmişlik düzeylerinin cinsiyet değişkenine göre; kadınlarda duygusal tükenme alt boyutunda anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Ayrıca iş doyumu ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeyleri arasında düşük düzeyde, negatif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu; iş doyumu ile kişisel başarı düzeyi arasında ise düşük düzeyde, pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Bu bulgulara göre; duygusal tükenme ile duyarsızlaşma düzeyleri azaldıkça iş doyum düzeyi yükselecektir ve tükenmişlik alt boyutlarından kişisel başarı boyutu arttıkça duyarsızlaşma alt boyutunun azalacağı tespit edilmiştir. Çalışılan kurumun tükenmişlik alt boyutlarına etkisinin olmadığı saptanırken; okul kurum türüne (devlet- özel) bağlı olarak duygusal tükenme ve kişisel başarı alt boyutlarında anlamlı bir fark bulunmazken duyarsızlaşma alt boyutunda ise anlamlı bir fark belirlenmiştir. Medeni durumlarına bağlı olarak duygusal tükenme ve kişisel başarı alt boyutlarında anlamlı bir fark saptanmamış fakat duyarsızlaşma alt boyutunda anlamlı bir fark saptanmıştır. Beden Eğitimi ve Spor öğretmenlerinin duygusal tükenme alt boyutunda haftalık çalışma saatine göre anlamlı bir fark bulunurken; toplam çalışma yıllarına göre anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. Araştırmanın nitel bölümünde ise; Beden Eğitimi ve Spor öğretmenlerinin iş doyumlarını olumlu ve olumsuz etkileyen içsel ve dışsal faktörlere, tükenmişliği ve tükenmişliğin alt boyutlarını etkileyen kategorilere ulaşılmıştır. Nitel veri bulgularımız nicel bulgularımızı desteklediği gibi Beden Eğitimi ve Spor öğretmenlerinin iş doyumu ve tükenmişlik düzeyleri üzerine yaşadıkları problemlere daha geniş bir perspektiften bakış açısı sunmuş ve bu yönde de çözüm önerileri verilmiştir.Bu bağlamda Beden Eğitimi ve Spor öğretmenlerinin iş doyumu ve tükenmişliği arasında anlamlı ve ters yönlü ilişki olduğu saptanmıştır. Ayrıca iş doyum düzeyleri arttıkça tükenmişlik ve duygusal tükenme, duyarsızlaşma alt boyutlarının azaldığı; kişisel başarı düzeyinin arttığı sonucuna ulaşılmıştır. The aim of the study is to determine the relationship between the levels of job satisfaction and burnout of physical education and sports teachers, to determine the reasons and solution suggestions, and to make recommendations according to different variables.The sample of the research was designed with the Explanatory Sequential Pattern, which is a combination of quantitative ( survey method) and qualitative approaches. The survey was made in 2017-2018 academic year and among the 259 physical education and sports teachers working in state and private schools which are in the central districts and villages of the Ministry of National Education of Denizli. The quantitative data were collected by using the Demographic Information Form, the Minnesota Job Satisfaction Scale and the Maslach Burnout Inventory. In the qualitative part of the study, as a result of the analysis of quantitative data, 20 volunteers with high and low job satisfaction and burnout scores were included in the study group. ' Personal Information Form 'and 'Semi-Structured Interview Form' were used by the researcher.Statistical Package for the Social Sciences program (SPSS 24 ) was used to analyze the quantitative data. In the analysis of qualitative data, content analysis technique was used.According to the results of the research, it was observed that physical education and sports teachers' job satisfaction levels were high and their occupational burns were low in the emotional exhaustion sub-dimension, low in the sub-dimension of depersonalization and high in the sub-dimension of personal accomplishment. It was determined that the level of internal satisfaction of physical education and sports teachers was higher than the level of external satisfaction. While physical education and sports teachers' job satisfaction levels differed significantly according to gender variable; There is no significant difference between the institution (secondary school-high school), school institution type, marital status, Toplam working year, weekly working hour variables. According to the gender variable of burnout levels of physical education and sports teachers; There was a significant difference in the emotional exhaustion sub-dimension in women. In addition, there is a low level negative correlation between job satisfaction and emotional exhaustion and depersonalization levels; There was a low positive positive relationship between job satisfaction and personal achievement level. In the light of these findings, the level of job satisfaction will be increased as emotional exhaustion and depersonalization levels decrease, and the depersonalization sub-dimension decreases as the dimension of personal accomplishment increases. While the variable of the institution (middle school-high school) studied has no effect on the burnout sub-dimensions; There was no significant difference in the sub-dimensions of emotional exhaustion and personal accomplishment, depending on the school institution type (state-private) variable, but there was a significant difference in the desensitization sub-dimension. There was no significant difference in emotional exhaustion and personal accomplishment sub-dimensions due to marital status, but there was a significant difference in desensitization sub-dimension. While the Emotional Exhaustion sub-dimension of Physical Education and Sports Teachers showed a significant difference according to the weekly working hour variable; There is no significant difference between the Toplam working years variable. In the qualitative part of the research; physical education and sports teachers' job satisfaction that affect the positive and negative internal and external factors, burnout, and the sub-dimensions of burnout were reached. Our qualitative data findings supported our quantitative findings and offered a broader perspective to the problems experienced by physical education and sports teachers on job satisfaction and burnout levels and solutions were proposed in this direction.In the light of these data, it was found that there was a significant and inverse relationship between job satisfaction and burnout of Physical Education and Sports Teachers. While job satisfaction levels increased, burnout and emotional exhaustion and depersonalization subscales decreased but the level of personal success is increased. 202

Bu araştırmanın temel amacı Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Organizasyonlarına Katılan Sporcuların Mükemmeliyetçilik Algılarının yapılan spor branşı, yaş, cinsiyet, eğitim gördüğü yüksekokul ya da fakülte, haftalık antrenman saati, milli, profesyonel ya da amatör olarak spor yapmaları ve yapılan sporun takım ya da ferdi olmasına göre karşılaştırılmalı olarak incelenmesidir. Araştırma da betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2016-2017sezonunda Türkiye üniversite sporları federasyonu tarafından düzenlenen Basketbol, Voleybol, Futbol, Hentbol, Snowboard, Jimnastik, Kayak Alp disiplini, Speedminton, Tenis, Spor Tırmanışı branşlarında 337 sporcu oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, Frost (1990) tarafından geliştirilen `Frost Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği` ve araştırmacı tarafından geliştirilen `Kişisel Bilgi Formu` ile toplanmıştır. ÇBMÖ-F' nin cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0,90 olarak hesaplanmıştır. Verilerin analizi, SPSS programı ile yapılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde, frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma, t testi, MANOVA ve ANOVA kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre üniversiteli sporcuların mükemmeliyetçilik algılarının genel olarak olumlu olduğu görülmektedir. Üniversiteli sporcuların mükemmeliyetçilik algıları cinsiyete göre erkek sporcular lehine anlamlı farklılık göstermektedir. Ayrıca Beden Eğitimi ve Spor Bölümlerinde okuyan sporcularla diğer bölümlerde okuyan sporcular arasında genel ölçekte ve alt boyutlar arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. Bireysel spor yapan ferdi sporcuların takım sporu yapanlara oranla mükemmeliyetçilikleri alt boyutlar da değerlendirildiğinde ferdi sporcuların kişisel standartlar, alt boyutundaki puanları daha yüksektir. Sporcuların mükemmeliyetçilik algıları yapılan spor branşına göre karşılaştırıldığında da anlamlı farklılıklar görülmektedir. Basit hataların kaybetmeye, sakatlanmaya ve hayati tehlikelere sebep olduğu sporlarda mükemmeliyetçilik puanları çok daha yüksektir. Yaşa göre yapılan karşılaştırmalarda istatistiksel olarak mükemmeliyetçilik algılarında anlamlı bir fark bulunmamaktadır. Sporcuların amatör, profesyonel ve milli sporcu olmaları ile mükemmeliyetçilik algıları arasında da anlamlı farklılıklar bulunamamıştır, alt boyutlara da sadece kişisel standartlar boyutunda milli sporcular diğer sporculara oranla daha yüksek puanlara sahiptir. Ayrıca haftalık antrenman süresi de sporcuların mükemmeliyetçilik algılarında etkili olmamaktadır. The purpose of this research is to make a comparative analysis of the perception of perfectionism of the athletes that participate the organisations of Turkish University Sports Federation in terms of specific variables such as; sport branch,age,gender,faculty or college,weekly training hours and durations,being whether proffessional or amateur or national and a member of a team sport or individual athlete. In this research, descriptive survey model was used. The study group was consisted of 337 athletes that participated in the organisations of Turkish University Sports Federation within the season of 2016-2017 in branches of basketball, volleyball,football,handball,snowboard gymnastics, alpine skiing, speedminton,tennis and sports climbing. The research data was collected by Multi-dimensional Perfectionism Scale developed by Frost in 1990 and self- developed ' Personal Information Form'. Frost's scale's cranbach alpha reliability coefficient was calculated as 0.90. In data analysis SPSS program, frequency,percent,arithmetic average,standard deviation, t test, MANOVA and ANOVA were used.According to the research results, the perceptions of perfectionism of university student athletes were generally positive. Male athletes' perception of perfectionism differ from the female athletes. There were no significant differences between the student athletes of the Faculty of Physical Education and Sports and other faculty student athletes in terms of general scale and sub-interdimensional statistics. Individual athletes' personal standards sub-dimension scores were higher than team sports athletes. There were significant differences in athletes' perception of perfectionism according to their branches. The scores of perfectionism were much more higher in some branches that simple mistakes may end with loss, injury or even life- threatening situation. There were no significant differences statistically in terms of age, being a national athlete , professional or amateur. Only national athletes had high scores of sub-dimensions of personal standards. Additionally, the perception of perfectionism was not effected by the athletes' weekly training hours and duration. 126

Bu araştırmanın amacı, ortaokullarda beden eğitimi ve spor dersinde verilen değerlereğitiminin amaçlarına ulaşma düzeylerinin cinsiyet ve aktif spor yapma-yapmamadeğişkenine göre anlamlı farklılık olup olmadığının incelenmesidir.Araştırmanın problemini; `ortaokullarda beden eğitimi ve spor dersinde verilendeğerler eğitiminin amaçlarına ulaşma düzeyi nasıldır?` sorusu oluşturmaktadır. Altproblemlerini ise; `Beden eğitimi ve spor dersi ile değerlerin kazandırılmasındacinsiyete göre anlamlı bir farklılık var mıdır? ile `Beden eğitimi ve spor dersi iledeğerlerin kazandırılmasında aktif spor yapıp yapmama durumuna göre anlamlı birfarklılık var mıdır?` sorularından oluşmuştur. Bu araştırma, tarama modellerindenilişkisel tarama modelinde bir çalışmadır. Bu model ile yapılan araştırmalarda en çokbetimsel istatistik teknikleri kullanılmaktadır.Araştırmanın çalışma grubunu, 2018-2019 eğitim öğretim yılı güz döneminde Burdurilindeki ortaokullarda öğrenim gören 8. sınıf öğrencilerinden oluşan toplam 828öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma grubunun seçimi, kolay ulaşılabilir örneklemtekniğine göre belirlenmiştir. Araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından geliştirilen`Beden Eğitimi ve Spor Dersi Değerler Ölçeği (BESDD)` ile toplanmıştır. Bu ölçek4 kategoriden ve 17 maddeden oluşmaktadır. Verilerin analizi; bilgisayar programlarıile analiz edilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre sonuçlardan bazılarışöyledir: `Milli, Evrensel ve Kültürel Değerler` kazanımlarında; `Atatürk' ün sporave sporcuya verdiği önemi inceleyerek çıkarımlarda bulunurum` kazanımına yönelikcinsiyet değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.Yani cinsiyetler arası verilen cevaplarda görüş farklılığı yoktur. Bu verilere göre,katılımcıların bu kazanıma ulaşma oranının orta düzeyde olduğunu söylenebilir.`Bayram, kutlama ve törenlerde sorumluluk alırım` kazanımında katılımcılarıntoplamda orta düzeyde, cinsiyet değişkenine göre ise kadın katılımcıların erkeklereoranla daha fazla kazandıkları görülmektedir. `Diğer kültürlere ait halk danslarınıaraştırırım` kazanımına yönelik cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılıkbulunamamıştır. Bu değer kazanımına; aktif spor yapma ve yapmama değişkeniaçısından bakıldığında, karşılaştırmalı istatistik analizi sonucunda anlamlı birfarklılık bulunamamıştır. Bir başka değer olan, `Diğer kültürlere ait halk danslarınıuygularım` kazanımına yönelik toplamda verilen cevaplar cinsiyet değişkenine göreistatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Bu değer kazanımına verilencevapları aktif spor yapma ve yapmama değişkenine göre bakıldığında,karşılaştırmalı istatistik analizinde aktif spor yapanlar değişkenine göre anlamlıfarklılık bulunmuştur. The aim of this study is to investigate whether there is a significant difference inachievement of values education goals given in physical education and sports coursesin secondary schools according to variables of gender and doing active sports or not.The problem of this research is `What is the achievement level of values educationgoals given in physical education and sports course taught in secondary schools? `.Sub problems are as follows: Is there a significant difference in terms of genderabout acquiring values with physical education and sports course? and Is there asignificant difference in acquisition of values with physical education and sportscourse according to status of doing active sports or not? This study is a correlationalsurvey model which is one of the survey models. In this type of research, mostly,descriptive statistical techniques are used.The study group of research consists of 828 students who are 8th grade students insecondary schools in Burdur in the fall semester of 2018-2019 academic year. Theselection of study group was determined according to convenient samplingtechnique. The data of study were collected with Physical Education and SportsCourse Values Scale (BESDD) developed by the researcher. This scale consists of 4categories and 17 items. The data were analyzed with computer programs. Accordingto the findings of the research, some of the results are as follows: In the objectives of`National, Universal and Cultural Values` ; there was no statistically significantdifference according to gender variable about objective of `I make inferences byexamining importance Atatürk gives to sports and athletes`. In other words, there isno opinion difference in the answers in terms of genders. According to these data, itcan be said that the rate of achieving this objective is at medium level.In the objective of `I take responsibility in festivals, celebrations and ceremonies, itis seen that the participants have a medium level in total and the female participantsacquire more than males in terms of gender variable. No significant difference wasfound according to the gender variable for the objective of `I research folk dances ofother cultures `. When this value objective was examined in terms of doing activesports or not, no significant difference was found as a result of comparative statisticalanalysis. There was no statistically significant difference between answers given tothe other value, `I perform folk dances of other cultures` according to the gendervariable. A significant difference was found in comparative statistical analysis whenthe answers given to this value objective were examined according to the variable ofdoing active sports or not. 84

Araştırma betimsel tarama modelinde olup amacı, okul spor yarışmalarına aktif olarak katılan ve katılmayan bireylerin öfke düzeylerini değerlendirerek, aktif spora katılımın öfke düzeyleri üzerinde etkisinin olup olmadığını ortaya koymaktır. Araştırmanın evrenini 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında Antalya il merkezi, merkez ilçelerinden ulaşılabilirlik ve ilçelerini temsil ettiği düşünülen 5 ortaokul, örneklem grubu ise bu ortaokullarda öğrenim gören 500 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada verilere Smith Furlong ve Bates (2000) tarafından geliştirilen Çok Boyutlu Okul Öfke Ölçeği ile ulaşılmıştır. Ölçeğin cronboach alfa güvenirlilik katsayısı bu çalışma için 0.83 olarak hesaplanmıştır. Bu değerde araştırmacılara göre oldukça yüksek bir değerdir. Ölçek örneklem grubuna tesadüfi yöntemle konu hakkında bilgi verilerek doldurtulmuştur. Ölçeğe toplam 500 katılımcı cevap vermiştir. Katılımcılardan 198'i erkek, 302 kişi ise kadındır. Elde edilen veriler değerlendirmek üzere bilgisayar ortamına aktarılarak uygun istatistiki programla analizleri yapılmıştır. İstatistik işlemi olarak crosstabs, chi-square ve frekans (%) teknikleri kullanılmıştır. Farklılıkların tespiti için 0,05 güven aralığı kabul edilmiştir. Her bir soru önermesine verilen cevap dağılımlarına da göre de yorumlar yapılmıştır. Elde edilen veriler soncunda okul spor yarışmalarına katılan bireylerin öfke düzeylerinin, okul spor yarışmalarına katılmayan bireylere oranla daha olumlu etkilenip, öfke düzeylerinin daha düşük olduğu söylenebilir. The research is in a descriptive screening model and aims to determine whether there are any effects of active spore participation on the level of anger by evaluating the anger levels of individuals who actively participate in and non participate in school sports competitions. In the 2017-2018 academic year, the province of Antalya is the provincial center of the research, 5 middle schools which are thought to represent the accessibility and the districts of the central provinces, and the sample group consists of 500 students studying in these middle schools. The data were obtained by the Multidimensional School Anger Scale developed by Smith Furlong and Bates (2000). The cronboach alpha reliability coefficient of the scale was 0.83 for this study. This value is quite high according to the researchers. Scale sample group was filled with information about the subject by random method. A total of 500 respondents answered the questionnaire. 198 participants were male and 302 were females. In order to evaluate the obtained data, they were transferred to the computer environment and the appropriate statistics were analyzed by programming. Crosstabs, chi-square and frequency (%) techniques were used for statistical analysis. A confidence interval of 0.05 was considered for the determination of the differences. Comments are also made according to the distribution of answers given to each question. It can be said that the anger levels of the individuals participating in the school sport competitions are affected more positively and the levels of anger are lower than the ones not participating in the school sport competitions. 103

Yapılan bu araştırmada Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüklerinde çalışan bireylerinörgütsel bağlılık ve iş doyumlarının araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmaya Burdur,Isparta, Denizli, İzmir, Afyon, Uşak, Antalya, Nevşehir ve Balıkesir illerinde bulunanGençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüklerinde görev yapmakta olan toplam 301 çalışankatılmıştır. Araştırmaya katılan çalışanların iş tatmin düzeylerinin tespit edilmesinde''Minnesota İş Doyum Ölçeği'', örgütsel bağlılığın tespit edilmesinde `Örgütsel BağlılıkÖlçeği` kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin istatistiksel analizlerinde SPSS 22.0veri analiz programında Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis H testi ve SpearmanKorelasyon analizi kullanılmıştır.Araştırmanın sonunda çalışanların iş tatmin düzeylerinin yaş, cinsiyet, yaşanılan yerleşimyeri, eğitim düzeyi ve aile gelir düzeyi değişkenlerine göre anlamlı farklılık göstermediğitespit edilmiştir (p>0.05). Buna karşılık çalışanların iş tatmin düzeylerinin görev yaptıkları ildeğişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir (p0.05). Buna karşılık çalışanların iş tatmin düzeyleriningörev yaptıkları il değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği sonucunaulaşılmıştır (p 0.05). On the other hand, itwas determined that the job satisfaction levels of the employees showed astatistically significant difference according to the province where they worked (p 0.05). On the other hand, itwas found that the level of job satisfaction of the employees showed a statisticallysignificant difference according to the province where they worked (p

Araştırma Türkiye'de Spor Bilimleri Derneği tarafından organize edilen Uluslararası Spor Bilimleri Kongrelerinde sunulan bildirilerin çalışılan konu alanı, araştırma türü, yazar sayısı ve kullanılan istatistik yöntem açısından değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma tarama modelinde bir araştırma olup, değerlendirmede içerik analizi yapılmıştır.Araştırmanın evreni, 2006-2014 yılları arasında yayınlanan Uluslararası Spor Bilimleri Kongre Kitaplarından, örneklemi ise ulaşılabilir ve değerlendirmeye uygun olan 2006, 2008, 2010, 2012 ve 2014 yıllarında yayınlanan kongre kitaplarında bulunan bildirilerden oluşmaktadır. Araştırmada toplam 1624 bildiri, çalışma konusu, araştırmanın türü, yazar sayısı, kullanılan istatistik yöntem bakımından tek tek incelenerek değerlendirilmiş ve geliştirilen forma kodlanarak istatistik işlem için uygun bilgisayar programına aktarılmıştır.İstatistiksel işlem olarak frekans-yüzde dağılımı, çapraz tablo ve ki-kare testi uygulanmıştır. Elde edilen her bir verinin dağılımlarına göre de yorumlar yapılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda; araştırma kapsamında değerlendirilen bildirilerde en fazla bildirinin 2006 ve 2014 yıllarında sunulduğu, en az bildirinin 2008 yılında sunulduğu, bu bildirilerin çoğunluğunun 3 ve üzeri yazarlı çalışma olduğu, tek yazarlı çalışmanın az sayıda yapıldığı, genel olarak nicel çalışma yapıldığı, nitel çalışmaya az yer verildiği, en fazla psiko-sosyal alan ve hareket antrenman alanlarında çalışma yapıldığı ve en az çalışmanın beden eğitimi ve spor öğretimi ile spor-sağlık alanında yapıldığı, bu çalışmalarda kullanılan istatistik yöntemlerden yüzde-frekans dağılımı ve t testinin daha çok kullanıldığı z testi ile friedman testinin az kullanıldığı tespit edilmiştir.Sonuç olarak; Türkiye'de Spor Bilimleri Derneği tarafından yapılan Uluslararası Spor Bilimleri Kongrelerinde sunulan bildirilerde spor bilimleri temel alanlarından sporda psiko-sosyal alan ve hareket antrenman bilimlerinde daha fazla çalışma yapıldığını, diğer alanlarda ise yeterli düzeyde araştırmanın yapılmadığını, çalışılan konularında daha çok nicel çalışma olduğunu, çalışmaların çok yazarlı (üç ve üzeri) çalışma olduğu, kullanılan istatistik yöntemlerde çok değişkenli testlerin ve ilişkileri incelemeye yönelik testlerin az kullanıldığını söyleyebiliriz. Anahtar Kelime: Spor Bilimi, Uluslararası Kongre, İstatistik Yöntem This research aims to analyze the papers presented International Sport Sciences Congresses in Turkey organized by the Society of Sport Sciences, fields of study, research types, number of authors and statistical methods used. Since the papers were examined in terms of content, content analysis was made and scanning model was used for our research.Population consists of the Books of International Sport Sciences Congresses published between the years of 2006-2014. Data in the research were collected by scanning all of the congress' books which are accessible, appropriate for analysis and published in the years of 2006, 2008, 2010, 2012 and 2014. Total 1624 papers were analyzed and evaluated by one by in terms of field of study, type of research, number of author and statistical method used and then were coded into the form developed, and transferred to the appropriate computer program for statistical operation.As a statistical operation, frequency-percentage, crosstab and chi-square test were applied. It was also commented according to the distribution of these data. It was found out that the highest number of papers subject to the research was presented in 2006 and 2014, the fewest number of papers was presented in 2008, the most of these papers were the studies of 3 and more authors, there were few studies of single authors, there were generally quantitative studies but few qualitative studies, studies on the fields of psycho-social and movement practice had the highest number, there were few studies in the field of physical training and sports education as well as sports-health, percentage-frequency distribution and t-test were mostly used and z-test and friedman test were used less.It can be concluded that in the papers presented at the International Sport Sciences Congresses in Turkey organized by the Society of Sport Sciences there are more studies in the fields of psycho-social in sport and movement practice sciences among the basic fields of sport sciences however there are few studies on other fields, these are generally quantitative studies, the most of these papers are the studies of many authors (3 and more), among the statistical methods used multivariate tests and tests for evaluation of the relations are used less.Key Words: Sport Sciences, International Congress, Statistical Method 64

Bu çalışmanın amacı; Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlükleri bünyesinde hizmet veren Burdur, Isparta, Antalya ve Denizli illerini kapsayan gençlik merkezlerinde yapılan faaliyetlere katılan bireylerin memnuniyet düzeylerini cinsiyet ve yaş gruplarına göre araştırmaktır. Araştırmanın evreni, Antalya, Denizli, Isparta ve Burdur Gençlik Merkezlerine kayıtlı üyeler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise, Burdur'dan 10.720 üyeden 351 üye, Isparta'dan 14.337 üyeden 300 üye, Antalya'dan 13.332 üyeden 349 üye, Denizli'den 12.834 üyeden 350 üye olmak üzere toplam 1350 üyeden oluşmaktadır (GSB, 2015).Elde edilen verilerin analizi için SPSS 22.0 paket programından yararlanıldı. Frekans-yüzde dağılımı, çapraz tablo ve ki-kare testi uygulandı. Elde edilen veriler sonucunda, araştırma problemi ve alt problemlerde cinsiyet ve yaş değişkenine göre anlamlı farklılıklar bulunmuştur (p

Bu araştırmanın amacı; genç bireylerde fiziksel aktivite düzeyi ile bazı motorik özellikler arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmaya Burdur ilindeki liselerde öğrenim görmekte olan 31 erkek öğrenci katılmıştır. Araştırmaya katılan bireylerin fiziksel aktivite düzeylerinin belirlenmesinde Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (Kısa Form) kullanılmıştır. Katılımcıların bazı motor beceri düzeylerini belirlemek için ise esneklik, sırt kuvveti, bacak kuvveti ve sürat testleri kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde SPSS 15.0 programında One Way Anova, Pearson Korelasyon analizi ve tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda katılımcıların fiziksel aktivite düzeylerinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Fiziksel aktivite düzeyine göre katılımcıların motor performansları değerlendirildiği zaman, fiziksel aktivite düzeyinin artmasının esneklik performansını olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Buna karşılık katılımcıların sırt kuvveti, bacak kuvveti ve sürat performanslarının fiziksel aktivite düzeylerine göre anlamlı farklılık göstermediği bulunmuştur. Sonuç olarak, erkek lise öğrencilerinde fiziksel aktivite düzeyinin yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Genç erkeklerde fiziksel aktivite düzeyi ile motor performans arasında genel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Anahtar kelimeler: Fiziksel aktivite, motorik özellikler, sedanter bireyler. The purpose of this study is to examine the relationship between adolescent individuals' physical activity levels and motoric aspect. 31 male students who take education in Burdur City participated in study. International Physical Activity Questionnaire was used in identification of physical activity levels of participants. Flexibility, dorsal strength, leg strength and speed tests was used to identify some motoric aspect of participants. One Way Anova, Pearson Correlation analysis and descriptive statistics in SPSS 15.0 for Widows Package Program was used in analysis of data obtained. In the end of results, it was established that participants physical activity levels are high. When participant's motoric performances are evaluated as physical activity levels, it was established that increment of physical activity level increases flexibility performance. Notwithstanding, it was found that participant's dorsal strength, leg strength and speed performances does not differentiated as physical activity levels. As a result, it was come through that physical activity levels are high in male high school students. It was established that there is no significant relationship between physical activity level and motor performance generally.Keywords: Motoric aspects, physical activity, sedentary individual. 73

Bu araştırmanın amacı; lise öğrencilerinin beden eğitimi ve spor dersine yönelik tutumlarını cinsiyet, sınıf, okul türü değişkenlerine göre incelemektir.Araştırmamızın evrenini Burdur il merkezi ve seçilmiş ilçelerinden(Ağlasun, Çavdır, Karamanlı, Gölhisar) lise kurumları, örneklem grubunu ise 2014-2015 eğitim-öğretim yılında bu okullarda 9.10.11 ve 12.sınıflarda okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmada veriler teorik çerçeve yazılı kaynaklardan, alandaki veriler ise anket yöntemiyle elde edilmiştir. Anket olarak Güllü (2007) geliştirmiş olduğu `Ortaöğretim Öğrencileri için Beden Eğitimi Dersi Tutum` ölçeği kullanılmıştır.Anketler örneklem gurubuna tesadüfi örneklem yöntemiyle birebir görüşülerek 9.10.11.12 sınıflarda öğrenim gören toplam 1000 öğrenciye uygulanmıştır. Elde edilen anketler bir bir kontrol edilerek hatalı doldurulanlar değerlendirmeye alınmamıştır. Bu şekliyle toplam 950 anket değerlendirmeye alınmıştır. Anketleri dolduranların 522' si Kadın, 428'i Erkektir.Elde edinilen anketler istatistik işlem için uygun istatistik programa kodlanarak istatistik işleme hazır hale getirilmiştir. İstatistik işlem olarak (f)frekans, (%)yüzde, crosstabss, değişkenler arası farklılıkların tespiti içinde (X2) ki kare işlemi uygulanmıştır. Anlamlılık düzeyi için 0,05 manidarlık düzeyi kabul edilerek yorumlar yapılmıştır.Elde edilen veriler sonucunda; çoğunlukla katılımcıların beden eğitimi ve spor dersine karşı tutumlarının olumlu olduğu, değişkenler arası görüşte ise, değişkenlerden cinsiyet değişkeninde erkeklerin kadınlara göre, sınıf değişkeninde 10 ve 11 sınıfların 9 ve 12. sınıflara göre, okul türü değişkeninde ise spor lisesi ve sosyal bilimler lisesi, güzel sanatlar ve meslek liselerine oranla daha olumlu tutum sergiledikleri tespit edilmiştir.Sonuç olarak; çoğunlukla katılımcıların beden eğitimi ve spor dersine ilişkin olumlu tutum sergilediklerini söylenebiliriz.Anahtar Sözcükler: Lise, Öğrenci, Beden Eğitimi ve Spor, Tutum The aim of the research is to investigate the attitudes of the high scool students towards Physical education and sports lesson in terms of gender, grade and, type of the school variables.The population of the reasearch consists of city centre of Burdur and high schools from the chosen towns (Ağlasun, Çavdır, Karamanlı,Gölhisar ) and the sample group is the students attending in the 9th,10th,11th,12th grades in the 2014-2015 educational year. The data in the study was gathered from written sources of the theorretical framework and the data in the field was obtained by questionnaire.As a questionnere , ` The Students' Attitudes of The Physical Education for Secondary School ` scale developed by Güllü(2007) is used in the survey.The questionarre is conducted to sample group - the totally 1000 students attending 9th,10th,11th,12th grades by random method using one on one interview. The resulting questionnaires was controlled one by one and faulty filled ones were excluded from the assessment. A total of 950 questionnaires have been evaluated with this shape. In the questionnaires , 522 of them were female and 428 of the were male.By coding the obtained questionnnaires to an suitable statictical programme , they were made avaliable for the statistical process. As statistical process, frequency (f), percentage (%), crosstabss, for the detection of the differences between the variables chi-square ( X2) were applied. By accepting 0.05 for significance level ,it was commented on like this. The data show that; the attitudes of the participants towards physical education and sports lessons are mostly positive. As for among the variables, in terms of gender variable, male ones have more positive , according to class variable 10 and 11 grades have more positive compared to 9, 12 grades and at last in regard to the variable of school type, sports high school and social sciences high school have more positve attittudes compared to the fine arts school and vocational school . As a result, we can say that the participants often have a positive attitude towards the physical education and sports classes.Keys Words: High school, Student, Physical Education And Sport ,Attitude 168

Bu araştırma; beden eğitimi ve oyunun hafif düzey zihinsel engelli bireylerin sosyal beceri kazanımları üzerine etkisinin olup olmadığını araştırmak ve engelli bireylerin sosyal becerileri kazandırmada yeni bir bakış açısı getirmek amacıyla yapılmıştır.Araştırmanın örneklemi evreni temsil edecek bir şekilde Burdur Eğitim Uygulama Okulu ve İş Merkezi'nde eğitim gören öğrenciler olup, örneklem grubu için Eğitim Uygulama Okulunda eğitim ve öğretim gören hafif düzey zihinsel engelli öğrencilerden tesadüfî örneklem yöntemiyle 15 öğrenci seçilmiştir.Gruba 14 haftalık bir uygulama programı gerçekleştirilmiştir. Uygulama grup ve bireysel oyunlar şeklinde yapılmıştır. Oyunlar materyalli ve materyalsiz şeklinde uygulanmış olup uygulama haftada 1 gün 4'er saat toplamda 14 hafta yapılmıştır. Araştırma verileri uygulama alanında gözlem yöntemiyle elde edilmiştir. Uygulamalar eğitim öncesi ve eğitim sonrası şeklinde yapılmış olup gözlem formları uygulama ortamında uygulanmıştır. Elde edilen eğitim öncesi ve eğitim sonrası verilere istatistiksel işlem olarak frekans (%), çapraz tablo, Crosstab, eğitim öncesi ve sonrası elde edilen verilerin farklılıklarını test etmek için Independent Samples T test işlemi yapılmıştır. Eğitim öncesi ve eğitim sonrası, ön test ve son test farklılıkların yorumlanmasında 0,05 güven aralığı kabul edilerek yorumlar yapılmıştır.Araştırmamızın bulgularına göre beden eğitimi ve oyun uygulamalarının hafif düzey zihinsel engelli bireylerin sosyalleşmeleri üzerinde etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu uygulamalar kendini değerli hissetme, hoşgörülü olma, rekabet duygusu, takım çalışması, grup üyeliği, özgüven gibi birçok kişisel alanda etkilidir. Elde edilen bu sonuç, beden eğitimi ve oyun uygulamalarının tüm toplum üyeleri üzerinde olumlu etkilerde bulunmasının hafif düzey zihinsel engelliler açısından da geçerli olduğu şeklinde yorumlanabilir. Bu çerçevede beden eğitimi ve oyun uygulamalarının hafif düzey zihinsel engellilerin yaşamlarında daha etkin kullanımı, onların sosyalleşmesinde ve topluma uyum sağlamasında önemli bir etmen olduğunu göstermektedir. This research was conducted to understand whether physical education and games have effects on the acquisition of social skills of individuals with mild intellectual disabilities and to bring a new perspective on the acquisition of social skills for individuals with disabilities.The sample universe of the research were the students at Burdur Education Practice School and Work Center and for the sample group, 15 students at the Education Practice School with mild intellectual disabilities were selected using the random sampling technique. A 14-week implementation program was conducted with the group. This was done through group and individual games. Games were carried out with and without materials, and implementation was carried out as four-hour sessions each day of the week over 14 weeks. Research data were obtained through the observation technique in the implementation area. Implementations were done before and after education and observation forms were used in the implementation environment. Regarding statistical procedures, frequency (%), cross table, and Crosstabs were applied to before and after education data and the independent sample t- test process was conducted to test the differences between the before and after education data. For the interpretation of the pre-test and final-test differences before and after education, a 0.05 confidence interval was accepted and interpretations were made accordingly. Based on findings of our research, we can argue that physical education and game implementations are effective in the socialization of individuals with mild intellectual disabilities. These implementations are effective in many personal areas such as feeling worthy, being tolerant, providing a feeling of competition, working as a team, adherence to the group, and having self-confidence. This outcome can be interpreted as such that the fact that physical education and game implementations have positive effects on all members of society is also valid for individuals with mild intellectual disabilities. In this context, the more effective use of physical education and game implementations in the lives of individuals with mild intellectual disabilities would be greatly influential in their socialization and adoption to society. 84

Bu araştırmanın amacı ortaöğretim öğrencilerinin stres ve saldırganlık düzeylerini bazı değişkenlere göre incelemektir. Araştırmaya Burdur il merkezindeki farklı ortaöğretim kurumlarında öğrenci olan toplam 365 öğrenci katılmıştır. Öğrencilerin stres düzeylerinin belirlenmesinde Odabaşı (2006) tarafından geliştirilen ''Çalışma yaşamında stres'' ölçeği kullanılmıştır. Öğrencilerin saldırganlık düzeylerinin belirlenmesinde Buss ve Perry (1992) tarafından geliştirilen ''Saldırganlık ölçeği'' kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin istatistiksel analizlerinde SPSS 22.0 programı kullanılmıştır.Araştırmanın sonunda öğrencilerin saldırganlık düzeylerinin yaş, cinsiyet, sınıf düzeyi, spora katılım biçimi, ilgilendikleri spor türü, öğrenim gördükleri okul türü, anne ve baba eğitim durumları ile ailenin ekonomik gelir düzeyine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir (p0.05). Araştırmaya katılan ortaöğretim öğrencilerinin stres düzeylerinin yaş, cinsiyet, sınıf düzeyi, ilgilendikleri spor türü, öğrenim gördükleri okul türü, anne ve baba eğitim durumları ile ailenin ekonomik gelir düzeyine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir (p0.05).Sonuç olarak ortaöğretim öğrencilerinde spora katılımın ve bazı demografik özelliklerin stres ve saldırganlık oluşumu üzerinde etkili olduğu söylenebilir.Anahtar kelimeler: Ortaöğretim öğrencileri, spor, stres, saldırganlık The purpose of this study is to examine stress and aggression levels of high school students in terms of some variables. Totally 365 students, taking education at different education institution in Burdur city center, participated to study. `Stress at Working Life` scale developed by Odabaşı (2006) was used to identify students' stress levels. `Aggression Scale` developed by Buss and Perry (1992) was used to identify students' aggression levels. SPSS 22.0 for Windows program was used in statistical analysis of data obtained from research.In the end of research, it was established that students' aggression level is represented significant difference as their age, gender, class level, participation type of sport, interested sport type, school types, father and mother education situation and family income levels (p0,05). It was established that students' stress level is represented significant difference as their age, gender, class level, interested sport type, school types, father and mother education situation and family income levels (p0,05).As a result, it may be said that participation to sport and some demographic variations in high school students have affects on stress and aggression level.Keywords: High school students, sport, stress, aggression 87

Bu çalışma ile ?2011 Erzurum Üniversiteler Arası Kış Oyunlarının? ?sosyal, ekonomik, sportif ve turizm tanıtım? açısından toplumsal algısının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini, Erzurum ili il merkezi. Örneklem grubu ise burada yaşayan bireylerden oluşmaktadır. Araştırmada teorik çerçeve yazılı kaynaklardan, çalışma alanındaki veriler ise anket uygulaması ile elde edilmiştir. Araştırmanın amacına uygun olarak, anket çalışmasında 6 kişisel bilgi sorusu, 21?de 2011 Erzurum Üniversiteler Arası Kış Oyunlarının toplumsal algısına yönelik soru sorulmuştur. Araştırmada anketler çalışma evrenini temsil edecek şekilde her semtten tesadüfü örneklem yöntemiyle birebir görüşülerek anket hakkında bilgi verildikten sonra 1339?u erkek, 809?u bayan olmak üzere 2148 kişiye uygulanmıştır. Elde edilen veriler hazırlanan kod yönergelerine göre bilgi formuna işlenmiş ve bilgisayarda değerlendirmeye hazır duruma getirilmiştir. İstatistiksel işlem olarak frekans (f), yüzde (%) ve Ki-Kare (X2) teknikleri kullanılmıştır. Cinsiyet, eğitim durumu ve meslek değişkenlerine göre verilen cevaplar arası farkın yorumlanmasında 0,05 güven aralığı kabul edilerek yorumlar yapılmıştır.Elde edilen verilerde; toplumun kış sporlarına ilgisinin arttığı, çocukların ve gençlerin kış sporlarına yönlenmeye başladığı, insanların serbest zamanlarını kış sporlarıyla geçirmeye başladığı, oyunlar için yapılan tesislerin tam kapasite kullanıldığı, kış sporları ekonomisinde artış olduğu, oyunlar sırasında ve sonrasında önceki yıllara göre gelir artışı olduğu, yeni iş sahalarının ortaya çıktığı, istihdamın arttığı, kış oyunları sayesinde farklı insanlarla tanışıldığı, gelen yerli ve yabancı turist ve sporcuların Erzurum?un tarihi ve kültürü hakkında bilgi elde ettikleri, Erzurum?u dünyaya tanıttığı, turist sayısında artış olduğu yöre turizmine ve kış sporları turizmine katkısı olduğu tespit edilmiştir.Sonuç olarak; Erzurum?da yaşayanların 2011 Erzurum Üniversiteler Arası Kış Oyunlarının ekonomik, sportif, sosyal, turizm ve tesis ve alt yapı yönünden katkı sağladığı algısında olduklarını söyleyebiliriz.Anahtar kelimeler: 2011 Unıversıade, Kış Oyunları, Organizasyon, Toplumsal Algı The aim of this study is to identify and examine the host residents? perceptions towards the contribution of the Erzurum 2011 Winter Universiade to the city from the point of social, economic development, sports and tourism. In this research, population is the city centre and sample is the residents in Erzurum. The theoretical framework was obtained from written sources and the data were from conducting a survey. In accordance with the aim of the research, 6 personal information questions and 21 questions on the social perception towards the 2011 Erzurum Universiade were asked in the survey. The study survey was conducted with 1339 men and 809 women, after making one to one contact in each districts by random sampling and informing about the survey. The tests of Frequency (f), Percentage (%) and CHI-SQUARE (X²) were used as statistical process. Confidence interval of 0,05 was adopted in discussing the difference among the answers given according to the variables of gender, educational level and employment status. According to the data, the survey study revealed that community especially children and teenagers were becoming more interested in winter sports and they started to spend their spare time on winter sports. In addition, it was observed that new facilities built for the games were used in full capacity, winter sports economy was increased, income growth was gained during and after the games compared to previous years, employment was increased by job creation. In the sense of culture and tourism, by the help of this game, different people met together, domestic and foreign sportsmen and tourists made inquiries about the culture and history of Erzurum, and they put Erzurum on the map, the number of tourists were increased, and these made a significant contribution to the local and winter sports tourism.As a result, we can conclude that local Erzurum residents hold very positive perceptions towards the contribution of Erzurum Winter Universiade, in terms of economy, sports, social, tourism, facilities and infrastructure.Key words: 2011 Universiade, Winter Sports, Organization, Social Perception 121

Değişen teknoloji ile birlikte öğrencilerin gelişiminde ve ihtiyaçlarında farklılıkların ortaya çıkması, beden eğitimi ve sporun giderek önemini yitirmesine neden olmuştur. Devlet ve özel ilköğretim okullarında görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin meslekte karşılaştıkları sorunların tespitine yönelik yapılacak olan çalışmalarla beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin mevcut sorunlarının ortaya konması programı hazırlayanlara katkı sağlayacağı için önemlidir.Bundan dolayı araştırmada Antalya ilindeki Devlet ve özel ilköğretim okullarında görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin mesleki sorunlarının araştırılıp tespit edilmesi amaçlanmıştır.Araştırmada veriler, yazılı kaynaklardan ve anket formu yöntemiyle elde edilmiştir. Elde edilen verilerin bilgisayar ortamında istatistiği tutulmuştur. Yapılan istatistikte, frekans (f) ve yüzde (%), çapraz tablo (crosstab), değişkenler arası ilişkileri test etmek içinde Ki-Kare (X2) işlemleri uygulanmıştır.Anket çalışmasına Antalya ilinde devlet ve özel ilköğretim okullarında görev yapan 209 beden eğitimi ve spor öğretmeni katılmıştır. Uygulanan anket, demografik özellikler ile beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin mesleki sorunlarını kapsayan 27 adet sorudan oluşmaktadır. Anketteki sorular; cinsiyet, okul türü ve kıdem değişkenine göre değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme neticesinde, beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin en fazla karşılaştıkları mesleki sorunlar; ?beden eğitimi ve spor dersinin SBS'yi (Seviye Belirleme Sınavını) olumsuz etkileyebileceği düşüncesinin veli ve öğrencilerde oluşması, 1.2. ve 3. sınıflardaki beden eğitimi derslerine branş öğretmenlerinin girmemesi, öğrenci velilerinin beden eğitimi ve sporun insan gelişimi üzerindeki olumlu etkilerinin farkına varamaması, ?spor salonu ve sahalarının olmaması ya da yetersiz olması şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu sorunlar okul türü değişkenine göre, devlet ve özel ilköğretim okullarında anlamlı bir farklılık göstermektedir (P

Müsabakalar öncesi ve antreman programlarında germe egzersizleri sıklıkla kullanılmaktadır. Germe egzersizlerinin en çok etkilediği yapı, kas ve tabi ki kasta bulunan kas iğciği ve golgi tendon organıdır. Bu yapılar aynı zamanda kastaki temel propriyoseptörlerdir. Bu çalışmada, bizim amacımız farklı germe tekniklerinin kısa ve uzun dönemde, propriyosepsiyona olan etkisini araştırmaktı. Çalışmamızdaki katılımcıların yaş ortalaması 22.06±1.21 yıl, boy ortalaması 177.06±6,32 cm ve kilo ise 73.65±7.88 kg'dır. Katılımcıları rastgele olmak üzere propriyoseptif nöromusküler fasilitasyon (PNF) grubu (n=8), statik germe grubu (n=8), dinamik germe grubu (n=8) ve kontrol grubu (n=8) olmak üzere 4 gruba ayırdık. Tüm gruplara pasif ekstiremite reposizyon testi (PRT), aktif ekstiremite reposizyon testi (ART) ve gözler kapalı tek bacakta durma testleri(TBDT) dominant alt ekstiremiteye uygulandı. Kısa ve uzun dönemde (4 hafta/haftada 5gün/günde 2 kez ve 90'ar sn) germe egzersizleri yaptırılarak testler tekrar edildi. Bütün testler ve uygulamalar aynı fizyoterapist tarafından yapıldı. Sonuçlar uygun istatistiksel yöntemlere göre değerlendirildi. Akut olarak, PNF grubunda, PRT ve TBDT sonuçları ve statik germe grubunda TBDT istatiksel açıdan olumlu yönde anlamlıydı (p0.05). Kronik olarak PNF grubunun PRT değerleri, dinamik germe ve kontrol gruplarına göre anlamlıydı (p0.05). Chronically, PRT values of PNF group were meaningful (P