Search

Bu çalışma Kars Kafkas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde öğrenim gören 3. ve 4. sınıf hemşirelik ve ebelik öğrencilerinin postpartum depresyon hakkında bilgilerini incelemek amacıyla analitik-kesitsel olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini 2019-2020 yılında Kars Kafkas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde öğrenim gören 3. ve 4. sınıf hemşirelik ve ebelik bölümünde bulunan toplam 457 öğrenci, örneklemini ise öğrenimine devam eden 20.11 -20.12.2019 tarihleri arasında okulda ulaşılabilen ve araştırmaya katılmayı kabul eden 290 gönüllü öğrenci oluşturmuştur. Araştırma verilerini toplarken kişisel bilgi formu ve 40 sorudan oluşan postpartum depresyon hakkında bilgi formu kullanılmıştır. Çalışma sonucunda veriler bağımsız gruplarda student t testi, Mann Whitney U analizi, Anova ve Kruskal Wallis analizleriyle değerlendirilmiştir. Veriler arasındaki ilişkilerin incelenmesinde ise Pearson ve Spearman korelasyon analizleri kullanılmıştır. Öğrencilerin yaş ortalaması 21.66±1.17 olup, %31'i erkek, %69'u kadındır. Öğrencilerin %79.3'ü hemşirelik bölümü öğrencisi, %20.7'si ebelik bölümü öğrencisi, %52.4'ü 3.sınıfa devam etmekte, %47.6'sı 4.sınıfa devam etmektedir. Öğrencilerin %82.1'inin postpartum depresyon ile ilgili geleneksel uygulamalar hakkında bilgisi olduğu, %37.8'i geleneksel uygulamaları doğru bulduğu belirtilmiştir. Araştırma da öğrencilerin postpartum depresyon bilgi düzeyi 4.70±2.39 olarak elde edilmiştir. Öğrencilerin postpartum depresyon ile ilgili bilgilere verdikleri cevaplara göre ortalama doğru sayısı 24.88±5.56, ortalama yanlış sayısı 7.84±3.74, ortalama bilmiyorum sayısı 7.30±4.69 olarak saptanmıştır. Sonuç olarak 3. ve 4. sınıf öğrencileri arasında postpartum depresyon bilgi düzeyi ortalamasında ve hemşirelik ve ebelik öğrencilerinin postpartum depresyon hakkında bilgi düzeylerinde farklılık olduğu belirlenmiştir. 3. sınıfların puan ortalamasının 4. sınıfların puan ortalamasına göre daha yüksek ve ebelik öğrencilerinin ise hemşirelik öğrencilerine göre puan ortalamasının daha yüsek olduğu saptanmıştır. Araştırmanın daha geniş örneklemli çalışmalarla yapılması ve postpartum depresyonun önemi hakkında bilgi düzeyi ve farkındalığı artırmak için broşür, pankart ve eğitim düzenlenmesi önerilmektedir This study has been prepared in analytical-sectional manner so as to investigate the knowledge of `postpartum depression` of 3rd and 4th class of nursing and midwiferystudents from the Kars Kafkas University Faculty of Health Sciences. The universe of this research has been comprised with the 457 students in total from 3rd and 4th class of nursing and midwiferyfrom the Kars Kafkas University Faculty of Health Sciences, and the sample has been formed with the students who are accessible and accepts to join the research voluntarily from 290 students who continue their education between the dates 20.11.2019 and 20.12.2019. While gathering research data, personal information form and additional information form which contains 40 questions about postpartum depression has been used. In the study evaluation, student t test in independent groups was evaluated by Mann Whitney U analysis, Anova and Kruskal Wallis analyzes.In analyzing the relationships between data, used Pearson and Spearman correlation analysis. The average age of students are 21.66±1.17 and %31 of total students are male and %69 of total are female. %79.3 of students are from the department of nursing, %20.7 of students from midwiferydepartment and %52.4 of total students are continue 3rd class of education and %47.6 are 4th. It has determined that %82.1 of students have knowledge regarding traditional applications of postpartum depression and %37.8 of them approve the traditional applications. It has found from the research that the information level concerning postpartum depression is 4.70±2.39. In accordance with the answers of students regarding postpartum depression, average number of correct answer is 24.88±5.56, average number of incorrect is 7.84±3.74 and average number of unanswered is 7.30±4.69. As a conclusion, it has found that there are differences about the average knowledge level of postpartum depression between 3rd and 4th class students and the level of knowledge between nursing and midwifery students.It was determined that the average of the 3rd grades was higher than the average of the 4th grades and the midwifery students were higher than the nursing students. In order to increase the level of knowledge and awareness about importance of postpartum depression leaflets, banners and training programmes are suggested as well as making this research in wider samples. 92

Evli Kadınların Süt Bankasına İlişkin Bilgi ve Görüşlerinin BelirlenmesiBu araştırmanın amacı kadınların anne sütü bankacılığı hakkında bilgi ve görüşlerini belirlemektir. Bu araştırma tanımlayıcı nitelikte olup araştırma evrenini Iğdır İli Tuzluca İlçesi'ndeki 4 ve 5 Nolu Aile Sağlığı Merkezine 25.10. 2017-10.04.2019 tarihleri arasında başvuran 15-49 yaş arası evli kadınlar oluşturmuştur. Araştırma 279 evli kadınla yürütülmüştür. Araştırma verilerinin toplanmasında anket formu kullanılmış, veri toplama araçları kadınlarla yüz yüze görüşülerek uygulanmıştır. Kadınların %24.7'sinin daha önce anne sütü bankacılığını duyduğunu, kadınların anne sütü bankacılığını bilme düzeyine bakıldığında, %68.8'i anneler tarafından bağışlanan sütlerin toplanıp pastörize edildikten sonra ihtiyaç sahiplerine dağıtımının yapıldığı kuruluş, %31.2'si ise annelerin kendi bebekleri için sağdıkları sütü daha sonra kullanmak için saklanıldığı yer olarak tanımlamıştır. Kadınların anne sütü bankacılığı hakkında bilgi düzeylerinde, %37.7'si anne sütü bankacılığını televizyondan, %31.9'u ise sağlık personelinden aldığını belirtmiştir. Kadınların %19.7'si ülkemizde süt bankası olduğunu bilmekte ve %59.2'si ise bilmediğini ifade etmiştir. Araştırmaya alınan kadınların %72.4'ü süt bankasına süt bağışlamayı düşündüğünü belirtmiştir. Kadınların %55.6'sı bebeğini emziremediği durumda süt bankasından yararlanmak istediğini, %50.2'si ise bebeğini emzirirken sütü yetersiz olursa süt bankasından yararlanmayı istemediğini ifade etmiştir. Kadınların süt bankasından yararlanmayı istememe nedenlerinin ise sırasıyla yabancı birinin sütü olması (%40.4), dini açıdan sakıncalı olması (%35.2) ve bebeğe hastalık bulaşabileceği (%24.4) düşüncelerine sahip olmaları görülmüştür. Kadınların %49.1'i bebeğini emziremediği durumlarda tanıdığı birinin anne sütünü alabileceğini belirtmiştir. Çalışmaya katılan grubun çoğunluğunun bilgi sahibi olmadığı, yeterli bilgilendirme yapılması ve süt bağışı konusu hakkındaki çekincelerinin giderilmesi halinde anne sütü bankalarına olumlu baktıkları görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Anne Sütü, Anne Sütü Bankası, Bağışçı Sütü, Ebe Stating İnformation And Opinions Of Married Women Relating To Milk BankThe aim of this research to specify women knowledge and opinions about Human Milk Bank. This research is descriptive and formed by married women between age 15-49, who consulted the Family Health Center Number 4 and 5 between dates 25.10.2017-10.04.2019 in Tuzluca IĞDIR. This research was carried out with 279 married women. Surveys form were used for collection of research data and data collection tools were carried out by talking face to face with women. When we have a looked at tha awareness of the women about the Human Milk Bank, we can see that %24.7 of the women heard about it already %68.8 of the mothers think that it is distributed to the people in need which is donated and gathered after pasteurized. And the other %31.2 of the mother think that the milk for their babies is stored for their next following usage. The women explain that %37.7 of them learn about Human Milk Bank from television and the other %31.9 is from health employee. %19.7 of the women know that there is a milk bank in our country but %59.1 of them state that beaware about it. %72.4 of the women in this survey think that they can donate for the Milk Bank. %55.6 of the women state that they want to use milk bank when they cannot breastfeed their babies. And also rest of the women (%50.2) express that if they are deficient in this situation they can't even use the Milk Bank. There are many reasons for the mothers to not using the milk from the Milk Bank first. It is seen that the reason why they don't want to use Milk Bank is being another women milk, inconvenient for the religious reasons and the risk of infectious disases. %49.1 of the mothers say that they can get the milk from other women when they cannot breastfeed their babies. In the light of this information, it is seen that, most of the women in this survey, have no information and these women can chance their negative opinions to the positive about the Milk Bank if they are informed trully and clearly.Key Words: Human Milk, Human Milk Bank, Donor Milk, Midwife 76

Kadınların Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumlarının BelirlenmesiBu çalışma, Kadınların Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumlarının Belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, Kars ili Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi hastanesi jinekoloji polikliniğine bir yılda başvuran 11142 kadın oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini ise 30.11.2017-30.01.2018 tarihleri arasında polikliniğe başvuran, 15-49 yaş aralığında olan 350 kadın oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak, sosyo demografik özellikler anket formu ve `Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği` kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler, SPSS for Windows 17 paket programı ile analiz edilmiştir. Verilerin analizinde sayılar, yüzdelikler, en az ve en çok değerler ile ortalama ve standart sapmaların yanı sıra; Varyans Analizi, Bağımsız gruplarda t testi, korelasyon analizleri kullanılmıştır. Araştırmada kadınlar eşitlikçi cinsiyet rolünden ortalama 29.77±6.96 (8-40), kadın cinsiyet rolünden 22.85±5.29 (9-36), evlilikte cinsiyet rolünden 27.38±6.51(11-40), geleneksel cinsiyet rolünden 23.09±6.68 (9-39), erkek cinsiyet rolünden 20.05±5.81(6-30) ve toplumsal cinsiyet rolü toplamından ise 123.15±20.97 (62-172) puan almışlardır. Kadınların toplumsal cinsiyet toplam puanı ve alt boyutlarına ilişkin eşitlikçi, geleneksel cinsiyet rolü alt boyutunda geleneksel tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Kadınların toplumsal cinsiyet toplam puanı ile eğitim durumu, çalışma durumu, anne ve baba eğitimi, gelir düzeyi, eş öğrenim durumu, evlenme şekli, cinsiyet eşitliği hakkında eğitim alma ve cinsiyet ayrımcılığına maruz kalma durumuna göre toplumsal cinsiyet toplam puan ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p

Amaç: Bu araştırma, Ağrı ilinde yaşayan fiziksel engellilerde ikincil sağlık problemleri ve sıklığını belirlemek amacıyla yapılmıştır.Materyal ve Metot: Bu araştırmada, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Özel Eğitim Merkezleri ve Rehabilitasyon Merkezlerinden Mayıs 2016 - Eylül 2016 tarihleri arasında, tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapıldı. Araştırmanın evrenini, 2347 engelli birey oluşturmakta olup, örnekleme alınacak fiziksel engelli bireyler daha önceden, Seekins ve ark. (1990) tarafından yapılan çalışma referans alınarak alfa=0.05, güç=0.80 ve hata %5 koşulunda Power Analysis and Sample Size (PASS) programı kullanılarak, 538 kişiye uygulandı. Verilerin istatistiksel analizi, bilgisayarda, Statistical Package For Social Sciences (SPSS) 17.0 paket programı kullanılarak yapıldı. Verilerin frekans (f) ve yüzde (%) dağılımları bulunarak belirli değişkenlere göre (yaş ve cinsiyet gibi) anlamlı farklılık gösterip göstermediği, sayısal dağılımların olanak verdiği durumlarda; Ki- Kare tekniği uygulanarak, p < 0.05 düzeyi anlamlı olarak kabul edildi.Bulgular: Araştırmada, fiziksel engelli bireylerin ikincil sağlık problemleri, 0-20 yaş grubunda; %76,4'ü hareket güçlüğü, %60,1'i yorgunluk, %39'9 sürekli ilaç tüketimi, %37,6'ı fiziksel güç yetersizliği, %30,9'u kaslarda kasılma, ve %16,9'u kas ile eklemlerde meydana gelen ağrıların sıklıkla yaşandığı, 21 ve üzeri yaş grubunda; %62,5'ü hareket güçlüğü, %55,4'ü yorgunluk, %32,1'i sürekli ilaç tüketimi, %51,8'i fiziksel güç yetersizliği, %39,3'ü kaslarda kasılma, ve %33'9'u kas ile eklemlerde meydana gelen ağrıların sıklıkla yaşandığı, farklı yaş gruplarına göre belirlenmiştir.Sonuç: Fiziksel engellilerde ikincil sağlık problemlerinin araştırılmasıyla elde edilen bulguların incelenmesi sonucunda fiziksel engellilerin en fazla yaşadıkları ikincil sağlık sorunlarının başında hareket güçlüğü, sürekli yorgunluk, fiziksel güç problemi, hareketi zorlaştıracak kasılmalar, kişinin diz, dirsek, omuz gibi eklemlerde ve kaslarda ağrılar yaşadığı görüldü. Fiziksel engellilerin ikincil sağlık sorunlarının çözümlerine yönelik düzenleyici, önleyici ve koruyucu sağlığın geliştirilmesi için sağlık eğitimi programlarının uygulanması oluşabilecek sorunları azaltabileceği, sonuçta ortaya çıkan maliyetleri çok yüksek olan ikincil sağlık sorunlarının önlenebileceği düşünülmektedir.Anahtar Kelimeler: Fiziksel Engelli, İkincil Sağlık Sorunları, Yaş. Aim:This research was conducted to determine secondary health problems and their frequency on physically disabled people throughout Ağrı city. Materials and Methods: Within the scope of Ağrı city, planned and performed descriptively and cross-sectionally to determine the frequency of secondary health problems encountered in physically handicapped individuals between May 2016 and September 2016 at special education centers and rehabilitation centers under Ağrı City National Education Directorate.Total study population consists of 2347 disabled individuals who were sampled by usingpreviously research of Seekins et al. (1990). Based on given studyalpha accepted as = 0.05, power accepted as = 0.80 and 5% error condition determined. Power Analysis and Sample Size (PASS) program was used to designate the sample of the research group and total 538 people were selected. Statistical Package for Social Sciences (SPSS) 17.0 package program was used to analyse statistics of data. Frequency (f) and percent (%) distributions were found and examined whether they have differences accordingcertain variables (such as age and gender) or not. Chi-square technique applied and p

Grip, ani başlayan yüksek ateş, eklem ve kas ağrısı, kuru ve kesik öksürük, baş ve boğaz ağrısı, halsizlik, burun akıntısı ve rinit ile karakterize olan, asırlardır yüksek mortalite ve morbiditeye yol açan ve günümüzde ölümlere yol açarak gündeme damgasını vuran viral bir hastalıktır. Gripten korunmada aşılama önemli yer tutmakta ve bu aşılama ile %60-85 oranında korunma sağlanabilmektedir. Grip açısından her yaş riskli olmasına rağmen, özellikle 6 ay-18 yaş bireyler grip için yüksek risk taşımaktadır. Çalışmamız ilköğretim öğrencilerinin gribe yönelik bilgileri ve öğrencilerin grip aşısı yaptırma durumlarını etkileyen faktörlerin incelenmesi amacıyla, 3 devlet ve 3 özel okulda 6-7-8. sınıfta okuyan 670 tane öğrenciye yapılmıştır. Veriler anket formu uygulanılarak sağlanmıştır. Veriler yüzdelik oran, ki kare ve ortalamalar 'ortalama±standart sapma' şeklinde sunulmuştur. Çocukların grip hastalığını bilme düzeylerine bakıldığında, %23.7'si grip etkenini viral olarak tanımlamış, %65.5'i gribin bulaşıcı olduğunu, %35.5'i ise gribin kişiden kişiye temas, solunum yolu, enfekte malzeme ile bulaştığını belirtmiştir. Çocukların %39'u gribin belirtilerini, ateş, eklem ve kas ağrısı, kuru ve kesik öksürük, halsizlik, öncüllerinin hepsi olarak ifade etmiştir. Çocukların %44.9'u gripten korunmak için dengeli beslenme ve düzenli uykunun etkin olduğunu, %61'i ise grip olduğunda doktora başvurduğunu belirtmiştir. Çocukların grip aşısına dair bilgi düzeylerinde ise, %48.6'sı grip aşısını duyduğunu, %61.9'u ise grip aşısını ebeveyninden duyduğunu ifade etmiştir. Çocukların, %71.3'ü grip aşısının gerekli olduğunu ifade etmiş ve bu çocukların %82.8'i grip aşısı yaptırmıştır. Grip aşısının gerekli olduğu düşüncesi ile grip aşısı olma durumu arasındaki ilişki anlamlıdır.Veriler doğrultusunda öğrencilerin gribin etkeni, gripten korunma ve bulaşma yollarını, grip aşısını yeterli düzeyde bilmedikleri düşünülmektedir, çocuk ve ebeveynlerin bilgilendirilmesi gerektiği söylenebilir. Flu is characterized with sudden fever, joint and muscle pain , dry and short coughs, headache and throat sore, fatigue, runny nose and rhinitis. It is a viral illness which has got high mortality and morbidity for ages and also it is still spectacular by causing deaths in our age. In flu protection, vaccination is vital , by vaccination there can be 60-85% protection. Every age is in risk group but especially 6months - 18 year old band is in high risk. Our research has been done to investigate the secondary school students' information level about flu and the factors which affect their vaccination status and has been done at 3 government and 3 private schools over 6,7 and 8th graders totally 670 students. Datas have been collected via questionery forms. Datas have been showed as percentage, qi square and standart deviation. When we check the level of flu awareness among children; %23,7 describe the flu as Viral, %65,5 as infectious. %35,5 of the children state that flu spreads by touching eachother, respiration and by using infected items. %39 of the children stated the symptoms of flu as fever, joint and muscle pain , dry and short coughs, headache and throat sore and fatigue. %44,9 stated the importance of balanced diet and regular sleep for flu protection. %61 stated that they go to doctor when they get flu. %48,6 stated that they have heard about flu vaccine, 61,9 stated they have heard it from their parents. %71,3 of the children stated the necessity of flu vaccine and %82,8 of those children have had their flu vaccine. The relation between the necessity of the vaccine and being done is meaningful..In the light of the datas collected ,it has been thought that the students do not completely know the agent of flu , protection ways, vaccination and infection ways. İt can be said that parents and children should be informed. 68