746 results on '"Ottoman architecture"'
Search Results
702. Incredible Ottoman Projects.
- Author
-
Gaber, Tammy
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Published
- 2014
703. Sacred Spaces: Turkish Mosques & Tombs.
- Author
-
Stephen Allan Patrick
- Subjects
- *
OTTOMAN architecture , *NONFICTION - Published
- 2014
704. ANCIENT JERUSALEM AQUEDUCT DISCOVERED DURING SEWER WORK.
- Author
-
J. T. A.
- Subjects
AQUEDUCTS ,OTTOMAN architecture ,BUILDINGS - Abstract
The article discusses on excavation of an aqueduct, which brought water to Jerusalem more than 2,000 years ago, and had Terra Cotta pipe installed during the Ottoman period, and now the Israel Antiquities Authority is taking steps to prevent any damage to it.
- Published
- 2015
705. Alexandrie une architecture ottomane.
- Author
-
Lafi, Nora
- Subjects
- *
OTTOMAN architecture , *NONFICTION - Abstract
A review of the book "Alexandrie une architecture ottomane," edited by Milena Annaloro and Guirémi Lange, is presented.
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
706. Empire, Architecture, and the City: French-Ottoman Encounters, 1830–1914By Zeynep Çelik.
- Author
-
Miller, Ruth A.
- Subjects
- *
OTTOMAN architecture , *NONFICTION - Abstract
The article reviews the book "Empire, Architecture, and the City: French-Ottoman Encounters, 1830-1914," by Zeynep Çelik.
- Published
- 2010
- Full Text
- View/download PDF
707. Istanbul Baroque.
- Author
-
Schulz, Bernhard
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Published
- 2020
708. Ottoman Baroque: the Architectural Refashioning of Eighteenth-Century Istanbul.
- Author
-
BAILEY, GAUVIN ALEXANDER
- Subjects
OTTOMAN architecture ,BAROQUE architecture ,NONFICTION - Published
- 2019
709. Turkey's Diyanet center in US to send out peace message.
- Subjects
MOSQUE design & construction ,OTTOMAN architecture ,SWIMMING pools - Abstract
The article reports that Mehmet Gormez, head of religious affairs in Turkey, stated that the Diyanet Center of America will be an art, cultural and research centre with distinct language and philosophy. Topics discussed include launch of the centre by Recep Tayyip Erdogan, president of Turkey on April 2, 2016; it features classic Ottoman architecture with swimming pools, a multi-purpose hall and an indoor sports complex; and centre was made by muslims architect from across the world.
- Published
- 2016
710. Architecture and the Late Ottoman Historical Imaginary: Reconfiguring the Architectural Past in a Modernizing Empire.
- Author
-
Kezer, Zeynep
- Subjects
OTTOMAN architecture ,OTTOMAN Empire ,NONFICTION - Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
711. Ottoman baroque: the architectural refashioning of eighteenth-century Istanbul.
- Author
-
Miller, R. A.
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Published
- 2019
712. Istanbul's Yıldız Palace 'allocated' for Turkish president.
- Subjects
OTTOMAN architecture - Abstract
The article reports that Yildiz Palace, a historic Ottoman palace located in Beşiktaş district of Istanbul, Turkey has been allocated for use by Turkish President Recep Tayyip Erdoğan and section of the palace was recently renovated and allocated for president use.
- Published
- 2015
713. SERVIA AND THE "SERVIAN QUESTION.".
- Author
-
F. H.
- Subjects
SERVIA Site (Greece) ,OTTOMAN architecture ,OTTOMAN Empire ,NATIONAL character - Abstract
The article focuses on Servia, an isolated province of the Ottoman empire and is considered as the youngest member of the European family. It mentions that the Servian territory extends a hundred from east to west with a peasantry drawing a high prize in the chance of existence. The national character of Servia is compared to that of the Scotch Highlander that shows little ability for trade and slow in agricultural pursuits.
- Published
- 1846
714. The women who built the Ottoman world: female patronage and the architectural legacy of Giilnu; Sultan.
- Author
-
Miller, R. A.
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Published
- 2018
715. A Couple Retires to Ottoman Luxury.
- Author
-
Anderson, Brooke
- Subjects
- *
RETIREMENT , *OTTOMAN architecture , *LUXURIES , *HOUSE buying - Published
- 2014
716. The Discreet Charm of Istanbul.
- Author
-
Anderson, Brooke
- Subjects
- *
ARCHITECTURAL design , *HISTORIC buildings , *BEDROOMS , *LIBRARIES , *BASEMENTS , *OTTOMAN architecture , *EUROPEAN architecture - Published
- 2014
717. Architecture and Hagiography in the Ottom an Empire:The Politics of Bektashi Shrines in the Classical Age.
- Author
-
ANDERSEN, ANGELA
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
718. Changes seen in the physiognomy of İstanbul during westernization in the 19th century with an emphasis on its architecture: a close look at the Galata-Beyoğlu district
- Author
-
Kirbaş, Gülsen, Kuran, Aptullah, and Diğer
- Subjects
Art History ,Architecture ,Sanat Tarihi ,Ottoman State ,Ottoman architecture ,Istanbul - Abstract
ÖZET Bu çalışmanın anacı, 19 ! uncu yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun başkenti olan İstanbul'da Batılılaşmanın etkisiyle ortaya çıkan genel fiziksel değişimi, özellikle de mimarinin değişimini incelemektir. İkinci bolünde. Batıyla ilişkilerin ve ' Batılılaşmanın mimariye yansıması ele alınmıştır. Bu ilişkilerin artmaya başladığı III. Selim döneminden başlayarak, 19 : uncu yüzyılın sonuna dek, Osmanlı mimarisinin Batılılaşma etkisiyle geçirdiği değişim, örneklerle incelenmiştir. Batılılaşmada Tanzimat kararlarının etkileri gözden geçirilmiş, bunların sonucunda meydana gelen örgütsel değişikliklere değinilmiştir» Batılı biçimlerin mimariye girmesinde doğrudan etkisi olan yabancı mimarların etkinliklerine de yer.verilmiştir, üçüncü bölümde İstanbul'un kent ölçeğinde geçirdiği mekân sal değişiklikler ele alınmıştır. Bunun için, önce bu değişiklikleri hazırlayan ekonomik, siyasi, sosyal nedenler incelenmiş, kent yönetiminde meydana gelen değişiklikler ve ilk belediye örgütünün kuruluşu ele. alınmıştır. Daha sonra kent planlaması yolunda atılan ilk adımlar incelenmiştir.VIII Tezimizin dördüncü bölümünde, Batılılaşmanın her alanda en iyi görüldüğü kesim olan Galata-Bey oğlu bölgesi özel inceleme alanı olarak ele alındı. Kuruluşundan beri bir ticaret bölgesi olan bu bölgenin incelenmesine buradaki ilk Yerleşmeler den başlandı. Bölgenin 19 'uncu yüzyıla kadarki tarihi gelişi mi gözden geçirildikten sonra.»' bu yüzyıldaki sosyal ve mimari gelişimi, Osmanlı İmparatorluğu' nun bu dönemde içinde bulunduğu sosyo-ekonomik ve siyasi ilişkiler çerçevesinde incelendi. Daha sonra bu bölgede Batılılaşma etkisindeki mimari gelişim ele alındı ve 19 'uncu. yüzyıl Avrupa'sında moda olan üslûpların sergilendiği beş ayrı bina örnek olarak alınarak, fonksiyon ve üslûp açısından incelendi. ABSTRACT The a ira of this thesis is to stud? the overall changes in the physical environment with emphasis on the change of architec ture in Istanbul in the 19th century, influenced by westerni zation. The. second section reveals the manifestation of the relations ?grith the west and Westernization on architecture-, The changes in the Ottoman architecture under the influence of Westerni zation are studied,, fros the time of Sultan Selim III when the relations with the west started to intensify until the end of the 19th century. 'The effects of the Tanzirsst decrees on Wes ternization are studied and the changes at the organizational (institutional) level, brought about by then: are shovn, The effects of European architects on the implementation of fo reign forms and styles., and their works are also mentioned in this section. The third section deals with physical changes at urban level. First, the economic, social and political developments which led to these changes are discussed, and then the changes in urban administration and the establishment of the first mu nicipality 'are looked at. The first steps towards city-plan-VI ning are also studied in this section. The fourth section concentrates on a specific city-section. Galata-Beyoğlu district is studied as an example of Wester nization in every aspect of life. The historical development of this district j which has been a trade center since the be ginning of its history is reviewed since the first settlement here until the 19th century. Then its social and architectu ral development in the 19th century is studied in the frame work of the socio-economic and political situation of the Ottoman Empire then. The- last part of the fourth section deals with the^architec- tural development in Galata-Beyoğlu in more detail. Five buildings are given as examples of their type, and the Western styles they exhibit are examined. 202
- Published
- 1988
719. Nuruosmaniye complex
- Author
-
Özbayram, Gamze, Kuran, Aptullah, and Diğer
- Subjects
Art History ,Nuruosmaniye Complex ,Sanat Tarihi ,Ottoman architecture - Abstract
NURUOSMANİYE KÜLLİYESİ Bu tezin konusunu bir onsekizinci yüzyıl külliyesi oluşturmaktadır. Tarihi perspektif adı altındaki ilk bölümde, Osmanlı mimarlığının Nuruosmaniye Külliyesi'nin inşaatına kadar olan gelişimi sosyal ve tarihi bir çerçeve içinde incelenmiştir. Onsekizinci yüzyılın, temelde imparatorluk bünyesinde büyük çaplı bozulma 5 batı uygarlıklarının tanınması ve gelişmeye yönelik bir dizi önlemlerin alınması gibi pek çok tarihi olayın bir arada gerçekleştiği bir dönem olması sebebiyle öne mi büyüktür» Bu nedenle, tarihi koşulların geniş ölçüde sanat ve mimarlık eserlerine yansıması bu bölümde tartışılmıştır. İkinci bölümde, onsekizinci yüzyıl Osmanlı mimarisinin en büyük ve en güçlü örneklerinden biri olan Nuruosmaniye Külliyesi, yapısal, tanımsal ve tarihi olmak üzere üç farklı açıdan incelenmiştir. İlk aşama olan yapısal analiz bölümünde, biçim, yapı ve konumunu ifade etmek üzere, Külliye'nin şimdiki halini ve tahmini asıl durumunu gösteren 1/200- ölçekte, iki tür vaziyet planı rölöve çizimleri yapılmıştır. ikinci aşamayı oluşturan tanımsal analiz bölümünde, Nuruosmaniye Külliyesi 'nin genel özelliklerini kavramak amacıyla, tek yapı ya da yapı gruplarının arkitektonik özellikleri, dış kütleleri ve iç mekanları tanımlanmıştır. Bu bölümde ayrıca, 1953-1969 yılları arasında yapılan restorasyon çalışmalarının listesi verilmiştir. Üçüncü aşamayı meydana getiren tarihi analiz bölümün de, Nuruosmaniye Külliyesinin inşaat faaliyetleri ve Külliye'nin mimarına ilişkin yormlar incelenmiştir.Son olarak değerlendirme bölümünde bu analizlere da yanılarak Külliye'nin Osmanlı mimarisi açısından değerlendirmesi yapılmıştır. İç mekan, dış kütle ve dekorasyonda görülen yeniliklerin tanıtılması bu bölümde yer almaktadır. Çalışına özetle, geleneksel Osmanlı mimarisi içinde yeni kavramların ve batılı biçimlerin yorumlanmasının ilk büyük ifadesi ve onaltıncı yüzyıl sonlarında Osmanlı mimarisinin klasik geleneğinde görülen manyerist gelişimin bir devamı olarak Nuruosmaniye Külliyesi'nin önemini vurgulamayı amaçlamıştır. NURUOSMANİYE COMPLEX An eighteenth century building complex constitutes the subject of this thesis, As a first step a historical perspective is given in which the development of the Ottoman architecture until the construction of the Nuruosmaniye Complex is examined within the social and historical context. Since the eighteenth century is a very important era in which a number of historical events, basically the large scale degeneration of the Empire, the recognition of the Western Civilizations and measures which were taken towards progress occured at around the same time, the reflexions of these conditions on art and architecture are discussed particularly in this section. In the second part? the Nuruosmaniye Complex which is one of the greatest achievements of the eighteenth century Ottoman architecture is examined from three different aspects,, namely morphological, descriptive and historical analyses which are reflected in the structure of the study. Firstly,, in the morphological analysis section, two kinds of reconstruction drawings showing the assumed original and the present site plans in 1/200 scale are drawn in order to present the form and structure and also the location of the Nuruosmaniye Complex. Secondly, in the descriptive analysis section,, archi tectonic features of each building or group of units of the Complex are described and the external masses as well as the inner spaces are defined in order to appreciate the general characteristics of the Nuruosmaniye Complex. This section also comprises of the list of the restoration work which were done in between 1953-1969.VI 11 Thirdly., the building activities of the Nuruosmaniye Complex according to some documents and the attributions about the architect are examined in the historical analysis part. As the conclusion of the analyses, the signigficance of the Complex from the point of view of Ottoman architecture is evaluated. In this evaluation section the introduction of new concepts apparent in the internal spaces and in the external masses, and of novelties in the decoration of the Nuruosmaniye Complex are presented. The study therefore, aims at emphasising the importance of the Nuruosmaniye Complex as being the first greatest manifestation of the new concepts in the Ottoman art and of interpretation of the Western forms in the traditional structure of the Ottoman architecture as veil as being a continuation of the mannierist development of the classical tradition of the Ottoman architecture in the last decades of the sixteenth century. 140
- Published
- 1988
720. Erken Osmanlı mimarisinde cephe biçim düzenleri ve Bizans etkilerinin niteliği
- Author
-
Ersen, Ahmet, Kuban, Doğan, and Diğer
- Subjects
Architecture ,Ottoman architecture ,Mimarlık ,Byzantine architecture - Abstract
Osmanlı Devleti 'nin kuruluş dönemindeki ekonomik, politik ortam, insan kaynağı toplumu örgütleyen kurumlar, Bizans İmparatorluğumla ilişkiler ve Bithynia'dafci dönüşüm ortamı konusunda bir çok yorum yapılmıştır. Bu yorumlar uzun süre Osmanlı Mimarisinin Bizans'ın tslamlaşmış devamı olduğu, kendine özgü mimari üslubu olma dığı gibi artık yinelenmeyen batılı varsayımlar t/a da bunlara tepki olarak geliş miş duygusal antitezlere dayanmış ve bu yargılar bugün de etkileyici bir ölçüde sürdürülmektedirler. Konunun ve 14. yüzyıl Osmanlı Mimarisi 'nin kimliğinin somut verilere dayanan bir araştırmayla aydınlatılması gerekmektedir. Anadolu Selçuklu-Osmanlı Mimarileri 'nin varlığı veya 14. yüzyılda Bithynia'da&i dönüşüm ortamında biçimlenen yeni mimaride yerel verilerin etkilerinin görülebil mesi için Bizans-Anadolu Beylikleri-Osmanlı Mimarileri 'nln~plan-strüktür- iç me- kân-cephe biçim düzenleri bağlamı içinde incelenmesi zorunludur. Bu amaçla söz konusu mimarilerden Bizans-ve Osmanlı Mimarisinin tik Çağı'na ait planlar yapı elemanları -ve gruplanmaları- cephe biçim düzenlerinin oluşmasını izleyen anali- tik-tümevaran yöntemle ve yapıların kronolojik dizini içinde ele alınarak, görsel karşılaştırmalardan yararlanarak sunulmaktadır. Bu karşılaştırmaya Karaman Beyliği Mimarisi de Selçuklu Döneminin doğrudan devamı olarak katılmıştır. Osmanlı Devleti, kendinden önce Türkleşen Anadolu olgusunun yeni bir ortamda devamıdır. Fakat bu ortamdaki Bizans tortularını görmemezlikten gelmek olanaksızdır. Çağın Mimarisi oluşun sürecinde bir yandan geriden beslenirken bir yandan da değişen mekandaki daha önceden inşa edilmiş yapıların malzeme, yapım teknikleri ve cephe biçim dü zenlerinden etkilenmektedir. Islamlaşan toplumun gereksinimi olan cami, medrese, hamam, türbe gibi yapıları anılardaki plan şemalarıyla, kubbe örtüsünün birim özel liği taşımaya başladığı örtü sistemleriyle ve yerel malzeme ve yapım teknikleriyle inşa edildiklerini görüyoruz. Fütüvvet camileri olarak tanımladığımız yapıların ?ı Osmanlı Devleti 'nin kuruluş döneminde ortaya çıkmalarının nedenini yalnızca bu beyliğe özgü toprağa yerleşme ve dini inançları yayma yöntemlerinin gerektirdiği işlevlere bağlayabiliriz. Yalnızca plan şemalarının soyutlanmasıyla yapılacak bir karşılaştırma, mimariyi içinde yaşadığı ve biçimlendiği ortamdan koparacağı gibi, Bizans etkilerinin var lık derecelerini de gerçekçi olarak saptayamayacaktırt Ancak üçüncü boyutu, alt yapı-üstü yapı ilişkilerini, örtü sistemlerini, iç, mekân anlayışını birlikte ele alan cephe biçim düzenlerini ve mimari ayrıntıları irdeleyen yöntem söz konusu özellikleri ortaya koyabilecektir.-VI- 14.yüzyıl Osmanlı Mimarisi 'nde genel bir pragmatizmden söz ederken, Bizans Mima risi 'nin etkilerini cephe biçim düzenlerinde sınırlı örneklerde doğrudan aktarma olarak fakat genelde yorumlanarak aktarma şeklinde görüyoruz. Yüzyılın ilk yarı sındaki doğrudan etkiler, ikinci yarısından sonra uyarlama ve özgün yaratma aşama larında giderek erimekte ve yüzyılın sonlarında imparatorluk mimarisine yönelmek tedir. Konunun tarihi fonunu anımsamak için bu bölümde batılı kaynakların Erken Osmanlı Mimarisi konusundaki yargıları kısaca incelenecektir. Yönetim, ekonomi, hukuk alan larındaki Bizans etkilerinin göreceli varlığı mimari söz konusu olduğunda önyargılı yaklaşımlara temel oluşturmaktadır. Bu nedenle Osmanlı Devleti 'nih kuruluşu aşama sında toplumu besleyen insan kaynağını, bu kaynağı örgütleyen kurumları, Ortodoks Kilisesi 'nin Hıristiyan nüfus üzerindeki etkisini yitirmesini, canlanan ekonomik ortamdaki dönüşümü genel çizgileriyle irdelemek gerekmektedir. t 14. yüzyılın çeşitli etkenlere açık ve karmaşık ortamında Osmanlılar 'm yüzyılın son larına doğru şehirleşme eylemine paralel olarak kendine özgü kişiliği olan ve Geç Devir Bizans mimarisinden çok farklı bir mimari üslubu ortaya koymaları sanat ala nındaki yaratıcılıklarını kanıtlamaktadır. Erken Dönem Mimarisi 'nin anılardaki plan şemalarını Bithytıia'nin yerel malzeme ve yapım teknikleriyle inşa ederken yapı cephelerinde aşamalı bir etki altına girdiği ni görüyoruz. Bu süreci 1300-1350 ve 1350-1400 arasında incelemek verileri kısıt layarak tarafsız gözlem için yararlı bir çerçeve oluşturmaktadır; yüzyılın ilk ya rısında doğrudan aktarma izlenimini veren yorumsuz ya da yorumlanmış fakat ana ya pısını koruyan biçim kalıplarının söz konusu yüzyılın ikinci yarısından sonra gi derek yerlerini daha öznel yorumlara veya tümüyle özgün biçim kalıplarına bıraktık larını, izleyebiliyoruz. Bir başka konu yeni toplumun kullandığı Bizans biçim kalıp larının ya da benzerlerinin, henüz oturuşmamış bir dönemde bir kaç Bizanslı ustanın kendi beğenilerine göre çalışmaları ile açıklanamayacak kadar karmaşık olduğudur. Türk Mimari Tarihini Orta Asya'dan Klasik Osmanlı Dönemine kadar hiç bir senteze girmemiş özgünlüğünü yalnızca değişmeyen bir süreklilik içinde kabul etmek tarihi yaşayan toplumlardan soyutlamak anlamına gelir, tarihin ve mimarinin zaman-mekân boyutları içinde incelenmesi, farklı uygarlıkların mirasçısı olduğumuzun belirtil mesi, konuya çağdaş ve doğru bir yorum getirilmesi önemli bir görevdir. Various interpretations have been forwarded about the genesis of the Ottoman Empire, its economical, political and cultural nature, human sources, its institutional organizations, its relations with the Byzantine Empire, but limited work has been done oh the process of transformations of the Anatolian Society and most of them were based on prejudices and superficial observations. On the other hand sentimental or reactionary theses have been inadequate to explain the complexity of the Ottoman State and society as well as its arts. In order to reach reasonable conclusions on the Architecture of the Early Ottoman Period, it is necessary to analyse the social, economical, political life of the fourteenth century Bithyni» The decline of Christianity in Asia Minor and the decay of the Byzantine religious-administrative institutions were the results of the Turkish expansion. The mechanism of colonization of the iVrfcs and the process of.Turkish sedentarization as well as the development of new settlements and existing cities are clues to understand the rise of the new society. The extend of any Byzantine Influence on both social or material domain should be seen through the genesis of the Ottoman Society. In architecture, developing design concepts should not be evaluated by the modern and rather polarized standards. As a matter of fact at that period aesthetic and symbolic values had not been established yet. Ottoman-Turkish Society was similar to the previous experiences of the Turks in Anatolia absorbed or assimilated the Byzantine social and cultural residues, containing invited Turks from the Eastern Anatolia to the west. Especially the conquests on Thrace increased migration to the Ottoman lands. The is'lamization of Bithynia had been executed gradually parallel to the development of the new settlements and the new state. New converts play certain role during the foundation of the Ottoman Empire but the framework was an already established Islamic system. Byzantine experiences continiued to be used were necessary for the continuity of the daily life of an ethnically and culturally mixed community. After the Ottoman conquest, the growth of the muslin-vm- institutions caused the decline öf the Orthodox Church which had an extensive bureaucraiical organization paralel to the State bureaucracy., ? ^ The church lost its control on Christian population. The growth of the islamic society plus the economical aids of a new social status served as catalysing motives for the islamization of the conquered people, in this process converts followed their old professions and served to introduce their traditional arts and techniques. In this study the basic work is to clarify the features of the Early Ottoman Architecture and prove its independent evolution before 1453, the extend of Byzantine influence on Early Ottoman buildings are analysed in the framework of a comparative study of Byzantine and Turkish building elements and design concepts. The chosen examples of the Byzantine architecture from the fifth to fourteenth century are collected for the purpose of this comparison. Adopted in our study building elements of both Byzantine and Early Ottoman architectures such as the walls with alternating stone and brick layers, windows, doors, columns and piers, arcades, drums and domes are compared in chronological order. Following theese, while facades as the expressions of plans and structures. Within these comparisons the continuity between Sel juk and Ottoman periods can always be asserted and the character of the new features developed in Bithynia during the fourteenth century is also connected with the local tradition. For the provement of the nature of transformations and the development of new forms, architecture in Karaman region is also taken as another set of comparison which shows the almost unchanged continuity between the Selj.uk and Karaman Period and the changes occured in the Ottoman domain. Examples of later Byzantine Architecture in Bithynia» Istanbul and its hinterland and in Greece are taken as a whole in order to obtain a larger group of comparative material, although regional stylistic differences are duely registered. Byzantine Architecture after tenth century became a `structural architecture` using square baldachin as an essential structural unit and while facade > patterns went through perceptible stylistic changes, the structural scheme remained the same. This helps us to recognise the chronological sequence of changes occured in individual building elements. Since plan schemes dictate to a certain extend, the designs of facades, and since cross in square has been the main scheme, facade designs of quincunx buildings are accordingly analysed and, basilically planned churches has also been added. 100
- Published
- 1986
721. The Ottoman architect: A study of ottoman architectural profession and practice
- Author
-
Kafescioğlu, Çiğdem, Kuran, Aptullah, and Diğer
- Subjects
Architecture ,Ottoman State ,Ottoman architecture ,Mimarlık - Abstract
Bu çalışmanın amacı Osmanlı döneminde bir meslek olarak mimarlığı ve mimari uygulama yöntemlerini araştırarak Osmanlı mimarını genel olarak vasıflandırmaktır. Mimarın içinde yer aldığı kurum ve buradaki konumu, yetişme şekli, mimari tasarım ve üretim süreci gibi faktörler kuşkusuz onun sanatsal üretiminde ve sonuçta Osmanlı mimarisinin gelişiminde etkili olmuştur. Devletin güçlü merkezi yapısı, Osmanlı hanedanının ve yüksek dlizeydeki memurların tüm mimari faaliyetinden, ve kentsel hayatın mimari ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili tüm faaliyetini denetlemekten sorumlu bir kurumun, Hassa Mimarlar Ocağının oluşmasına yol açmıştır. Bir baş mimarın yönetimi altında, genelde devşirme kökenli ve mesleki eğitimlerini ocak içinde, usta-çırak ilişkisi çerçevesinde edinen değişen sayılarda mimar imparatorluğun geniş çaplı mimari faaliyetini yürütmüştür, özellikle 16ncı yüzyılda ve 17nci yüzyılın ilkyarısında başmimar ocak içinde güçlü bir kişilik olarak öne çıkar; yönetimi döneminde ocağın tüm faaliyeti kendisine atfedilir. Başmimar öncelikle sarayın yönetici kadrosunun mimariden ve şehirden sorumlu elemanıdır, mimar olarak faaliyeti genelde ikinci plandadır. içinde yetiştiği ve çalıştığı kurum Osmanlı mimarının mesleğine yaklaşımını ve mesleki uygulamalarını şekillendiren faktörler arasındadır. Mimari uygulamada ilgi inşaat prosedürü üzerinde yoğunlaşır, inşaat öncesi mimari tasarım faaliyeti en aza indirgenmiştir. Mimari çizim giderek daha kabataslak hale gelen zemin planlarından ibarettir, kesit çizimleri ve modeller nadiren kullanılır. Kuralların, proporsiyon sistemlerinin uygulanması, detayların belirlenmesi inşaatı yürüten mimara bağlıdır. Böylece Osmanlı mimarı hiç bir zaman inşaat alanını terkedip yanlızca bir tasarımcı haline gelmemiş, ve hiç bir zaman mesleki faaliyetini kuramsallaştırma gereğini duymamıştır mesleğinin daha çok teknik yönü ile ilgili, bir uygulamacı olarak kalmıştır. ISinci yüzyılda sarayın batılılaşma sürecine koşut olarak değişen taleplerini hassa mimarları karşılayamamış, bu da mimarlar ocağının çözülmesine yol açmıştır. Architectural profession and practice under Ottoman patronage exhibits distinct properties. The extensive administrative centralization has given way to the formation of an imperial architectural institution responsible for ali architectural activities of the Ottoman dynasty and high officials, and for controlling ali urban activity directly ör indirectly related to arclıitecture. This was the Hassa Mimarlar Ocağı / the Corps of Court Architects taking shape in the earlier 16th century. Under the authorlty of a chief architect, a number of architects mostly with devşirme origins and raised within the corps throtıgh master-apprentice relationships, worked in the corps. The figüre of the chief architect in the 16th and earlier 17th centuries was a dominant öne, to whom ali the activity of the corps -which was vast in guantity and quality- coııld be attributed. He was in the first place öne of the administrative officials of the palace, and then an architect.The institution in which he worked in was among the factors that shaped the Ottoman architect's approach to his profession and the way he practiced it. Ottoman architectural practice is characterized by an emphasis on the construction procedtıre and concern with technical refinement, leaving the pre-construction architectural activity to a minimum. Design work was limited to -at times sketchy- drawings of groımd plans and occasional use of models; the rules, proportion system, details were left to be applied ör decided on by the architect in charge during the construction, Thus the Ottoman architect never left the bııilding site to become a designer only, and he never felt the need to theorize on his profession - he remained a practltioner. Westernization in the 18th centııry and the changing demands of the court which the traditionally raised court architects could no longer sufficlently answer, resulted in the dissolution of the corps. 123
- Published
- 1988
722. 15-16-17.Yüzyıl Osmanlı mimarisinde kalem işleri
- Author
-
Nemlioğlu, Candan, Yetkin, Şerare, and Diğer
- Subjects
Work of chisel ,Art History ,Sanat Tarihi ,Ottoman architecture ,Art history - Abstract
ÖZET Şimdiye değin yüzyıllar ve geçirdiği evreler içinde fazla.incelenmemiş olan 15., 16. ve 17. Yüzyıl Osmanlı Mimarisindeki Kalem İşleri bu tezde toplu olarak ele alınıp incelenmiştir. I. BÖLÜM : Bu bölümde kalem işlerinde kullanılan boyaların özelliklerinden bahsederken, tabii boyaların bu kokudaki önemi üzerinde durulmuştur. Yüzyıllar boyunca teknikte olduğu gibi kullanılan motif ve kompozisyonlarda da gelişmeler olmuştur. Bu gelişmeler kalem işi tezyinatında kullanılan motif ve kompozisyonlar başlığı.altında geniş bir şekil de tanıtılarak katalog bölümünde ele alınan eserlerin daha iyi anlaşılması sağlanmış oldu. Bu arada 15. Yüzyıla kadar kronolojik sıralamayla mimaride uygulanan kalem işi bezemelerin nasıl bir evre geçirdiği belirtilerek 15., 16. ve 17. Yüzyıl yapılarındaki örneklerde detaylı anlatımları verildi. I I. BÖLÜM : Katalog bölümünü içerir. Katalogda 80 camii, 24 türbe, 2 medrese, 1 tekke, 2 saray, 2 köşk, 4 konut mimarisi ile 7 konut mimarisine ait tavan göbeği tanıtılmıştır. Bu tanıtımlarda yapının kısaca mimari yapısı ve tarihçesi anlatıldıktan sonra süsleme bölümü 4 grupta ele alınarak açıklanmıştır. 1. Süslemenin yapıdaki yeri, 2. Malzeme ve teknik, 3. Motif ve kompozisyonlar, 4. Üslup. Mevcut eserler yerlerinde incelenerek tanıtılırken, sıvanarak ya da yağlı boya ile kapatılan veya yıkılan yapılardaki süslemeler kaynaklardan yararlanılarak anlatılmış tır. Örnekler sadece Anadolu'dan değil, Osmanlı İmparatorluğu'nun bulunduğu diğer kıtalardaki topraklarda bulunan yapılardan da verilmiştir. 37
- Published
- 1989
723. Makedonya'da Türk-İslam mimarisinde görülen duvar süslemelerinden örnekler
- Author
-
İbrahimi, Mehmet, Barışta, H. Örçün, and Diğer
- Subjects
Art History ,Wall decorations ,Ornamentations ,Sanat Tarihi ,Ottoman architecture ,Macedonian ,Turkish-Islamic architecture - Abstract
314
- Published
- 1989
724. Lüleburgaz Sokullu Mehmed Paşa külliyesi (2 cilt)
- Author
-
Özyurt, Şeniz, Yenişehirlioğlu, Filiz, and Diğer
- Subjects
Kırklareli-Lüleburgaz ,Art History ,Complexes ,Sanat Tarihi ,Ottoman architecture ,Sokullu Mehmet Pasha Complex - Abstract
ÖZET Trakya bölgesinde Kırklareli vilayetine bağlı bir ilçe merkezi olan Lüleburgaz, Edirne İstanbul karayolunun üzerinde yer alan işlek bir ticaret, sanayii ve tarım şehridir. Kuruluş tarihi İ.Ö.4000 yıllarına kadar inen şehir sırayla Trak, Hun, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarına sahne olmuştur. Bizans döneminde bir Piskoposluk merkezi iken 1357 yılında Sultan I. Murat (1362-89) tarafından Osmanlı topraklarına -. katılmıştır. Bergule, Arkadiyapolis, Birgoz, Burgaz ve Cumhuriyet döneminde bol miktarda üretimi yapı lan lüle taşından dolayı Lüleburgaz adını alan şehir esas gelişimini Türk döneminde gerçekleştirmiştir. XVT. yüzyılda devrin v ünlü sadrazamı Sokullu Mehmed Paşa tarafından Mimar Sinan'a inşa ettirilen külliye ile büyük ve önemli bir ^şehir ve konaklama merkezi hüvviyetini kazanmıştır. Cami, medrese, sıbyan mektebi, arasta, kervansaray, imaret, çifte hamam, köprü, tuvaletler ve nazireden oluşan yaklaşık 40.000 bin metrekarelik alanı içeren külliye düz bir alan üzerinde kurulmuştur. İmareti tamamen kervansarayının ise büyük bir kısmı günümüze ulaşmayan yapı topluluğunun diğer yapıları iyi durumdadır ve halen çeşitli işlevlere cevap vermektedir. Aslında külliye İstanbul'un Avrupa yakasından başla yan ve Edirne-Sofya-Belgrad üzerinden orta Avrupa içlerine kadar usanan sefer, haç, kervan ve ulak sistemi için kullanılan önemli bir yol güzergahının İstanbul Edirne arasındaki ana konaklama ve durak noktasında yer alır. Bu nedenledir ki Külliye çeşitli işlevlere aynı anda hizmet verecek yapıları içerecek şekilde planlanmıştır. Dini işleve hizmet veren cami, eğitim işlevli medrese ve sıbyan mektebi, sosyal amaçlı hamam ve imaret, ticaret yaşama yönelik çarşı ve kervansaray ile ulaşım dairesine cevap veren köprünün varlığı bu konuda bize bir fikir vermektedir.İi Ayrıca yapıların kontun ve düzenlenişine göz atacak olursak külliyede ana yapının cami olmadığı, ticari işlevli kervansaray ve çarşının ön planda tutulduğunu söyleye biliriz. Külliyenin camisi kubbeli tek mekanlı plan şemasının bir çeşitlemesini yansıtır. Kuzeyindeki son cemaat yeri kuzeybatısındaki tek şerefeli minaresi ve güney yönündeki naziresi dikkat çekmektedir. Caminin kuzeyinde yer alan şadırvanlı revaklı avlu, medrese odaları tarafından II şeklinde çevrelenmekte dolayısıyla avlu iki farklı yapı tarafından ortak kullanılmaktadır. Caminin güneyinde külliyenin çevre duvarı içinde yer alan sıbyan mektebi yüksek bir alt zemin üzerinde yer alan kubbeli küçük bir mekandır. Cami ve medresenin ortak kullandığı avlunun kuzey cephesinde eksende açılan bir kapı ile çarşı bölümüne geçilir. Çarşı medresenin kuzey kanadına bitişik olup doğu-batı doğrultusunda uzanan bir yolun iki yanma inşa edilen dükkanlardan oluşmaktadır. Külliyede çarşının kuzeyi kervansaraya ayrılmıştır. Kervansaraya giriş çarşıdan bir kapı ile sağlanmakta ve bu kapı, avludan çarşıya açılan diğer kapı ile aynı eksende yer almaktadır. Böylece kapıların açıldığı kısımda çarşı içinde bir vurgulama ve bağlayıcılık söz konusu olmakta ve bu bölüm dua kubbesi adını almaktadır. Kervansarayın doğusunda bulunduğu kabul edilen imaretten. İ3e geriye hiçbir iz kalmamıştır. Menderesin doğusunda bulunan ve etrafı dükkanlarla çevrili çifte hamam türünün güzel bir örneğidir. Külliyenin uzağında şehrin eski Edirne yolu çıkışında Lüleburgaz deresi üzerinde yer alan köprü bugün hala çevresine hizmet vermektedir. Sonuç olarak Lüleburgaz Sokullu Mehmed Paşa Külliyesi birçok açıdan özellik taşımaktadır. Konumu açısından dün olduğu gibi bugün de önemli bir yol güzargahı üzerinde inşa edilmesi, devrin baş mimarının imzasını taşıması önemli bir sadrazam tarafından yaptırılmış olması, yapı sayısının fazlalığı ve çeşitliliği dikkat çeken hususlardır». Bu nite-ÖZET Trakya bölgesinde Kırklareli vilayetine bağlı bir ilçe merkezi olan Lüleburgaz, Edirne İstanbul karayolunun üzerinde yer alan işlek bir ticaret, sanayii ve tarım şehridir. Kuruluş tarihi İ.Ö.4000 yıllarına kadar inen şehir sırayla Trak, Hun, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarına sahne olmuştur. Bizans döneminde bir Piskoposluk merkezi iken 1357 yılında Sultan I. Murat (1362-89) tarafından Osmanlı topraklarına -. katılmıştır. Bergule, Arkadiyapolis, Birgoz, Burgaz ve Cumhuriyet döneminde bol miktarda üretimi yapı lan lüle taşından dolayı Lüleburgaz adını alan şehir esas gelişimini Türk döneminde gerçekleştirmiştir. XVT. yüzyılda devrin v ünlü sadrazamı Sokullu Mehmed Paşa tarafından Mimar Sinan'a inşa ettirilen külliye ile büyük ve önemli bir ^şehir ve konaklama merkezi hüvviyetini kazanmıştır. Cami, medrese, sıbyan mektebi, arasta, kervansaray, imaret, çifte hamam, köprü, tuvaletler ve nazireden oluşan yaklaşık 40.000 bin metrekarelik alanı içeren külliye düz bir alan üzerinde kurulmuştur. İmareti tamamen kervansarayının ise büyük bir kısmı günümüze ulaşmayan yapı topluluğunun diğer yapıları iyi durumdadır ve halen çeşitli işlevlere cevap vermektedir. Aslında külliye İstanbul'un Avrupa yakasından başla yan ve Edirne-Sofya-Belgrad üzerinden orta Avrupa içlerine kadar usanan sefer, haç, kervan ve ulak sistemi için kullanılan önemli bir yol güzergahının İstanbul Edirne arasındaki ana konaklama ve durak noktasında yer alır. Bu nedenledir ki Külliye çeşitli işlevlere aynı anda hizmet verecek yapıları içerecek şekilde planlanmıştır. Dini işleve hizmet veren cami, eğitim işlevli medrese ve sıbyan mektebi, sosyal amaçlı hamam ve imaret, ticaret yaşama yönelik çarşı ve kervansaray ile ulaşım dairesine cevap veren köprünün varlığı bu konuda bize bir fikir vermektedir. İi Ayrıca yapıların kontun ve düzenlenişine göz atacak olursak külliyede ana yapının cami olmadığı, ticari işlevli kervansaray ve çarşının ön planda tutulduğunu söyleye biliriz. Külliyenin camisi kubbeli tek mekanlı plan şemasının bir çeşitlemesini yansıtır. Kuzeyindeki son cemaat yeri kuzeybatısındaki tek şerefeli minaresi ve güney yönündeki naziresi dikkat çekmektedir. Caminin kuzeyinde yer alan şadırvanlı revaklı avlu, medrese odaları tarafından II şeklinde çevrelenmekte dolayısıyla avlu iki farklı yapı tarafından ortak kullanılmaktadır. Caminin güneyinde külliyenin çevre duvarı içinde yer alan sıbyan mektebi yüksek bir alt zemin üzerinde yer alan kubbeli küçük bir mekandır. Cami ve medresenin ortak kullandığı avlunun kuzey cephesinde eksende açılan bir kapı ile çarşı bölümüne geçilir. Çarşı medresenin kuzey kanadına bitişik olup doğu-batı doğrultusunda uzanan bir yolun iki yanma inşa edilen dükkanlardan oluşmaktadır. Külliyede çarşının kuzeyi kervansaraya ayrılmıştır. Kervansaraya giriş çarşıdan bir kapı ile sağlanmakta ve bu kapı, avludan çarşıya açılan diğer kapı ile aynı eksende yer almaktadır. Böylece kapıların açıldığı kısımda çarşı içinde bir vurgulama ve bağlayıcılık söz konusu olmakta ve bu bölüm dua kubbesi adını almaktadır. Kervansarayın doğusunda bulunduğu kabul edilen imaretten. İ3e geriye hiçbir iz kalmamıştır. Menderesin doğusunda bulunan ve etrafı dükkanlarla çevrili çifte hamam türünün güzel bir örneğidir. Külliyenin uzağında şehrin eski Edirne yolu çıkışında Lüleburgaz deresi üzerinde yer alan köprü bugün hala çevresine hizmet vermektedir. Sonuç olarak Lüleburgaz Sokullu Mehmed Paşa Külliyesi birçok açıdan özellik taşımaktadır. Konumu açısından dün olduğu gibi bugün de önemli bir yol güzargahı üzerinde inşa edilmesi, devrin baş mimarının imzasını taşıması önemli bir sadrazam tarafından yaptırılmış olması, yapı sayısının fazlalığı ve çeşitliliği dikkat çeken hususlardır». Bu nite-ÖZET Trakya bölgesinde Kırklareli vilayetine bağlı bir ilçe merkezi olan Lüleburgaz, Edirne İstanbul karayolunun üzerinde yer alan işlek bir ticaret, sanayii ve tarım şehridir. Kuruluş tarihi İ.Ö.4000 yıllarına kadar inen şehir sırayla Trak, Hun, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarına sahne olmuştur. Bizans döneminde bir Piskoposluk merkezi iken 1357 yılında Sultan I. Murat (1362-89) tarafından Osmanlı topraklarına -. katılmıştır. Bergule, Arkadiyapolis, Birgoz, Burgaz ve Cumhuriyet döneminde bol miktarda üretimi yapı lan lüle taşından dolayı Lüleburgaz adını alan şehir esas gelişimini Türk döneminde gerçekleştirmiştir. XVT. yüzyılda devrin v ünlü sadrazamı Sokullu Mehmed Paşa tarafından Mimar Sinan'a inşa ettirilen külliye ile büyük ve önemli bir ^şehir ve konaklama merkezi hüvviyetini kazanmıştır. Cami, medrese, sıbyan mektebi, arasta, kervansaray, imaret, çifte hamam, köprü, tuvaletler ve nazireden oluşan yaklaşık 40.000 bin metrekarelik alanı içeren külliye düz bir alan üzerinde kurulmuştur. İmareti tamamen kervansarayının ise büyük bir kısmı günümüze ulaşmayan yapı topluluğunun diğer yapıları iyi durumdadır ve halen çeşitli işlevlere cevap vermektedir. Aslında külliye İstanbul'un Avrupa yakasından başla yan ve Edirne-Sofya-Belgrad üzerinden orta Avrupa içlerine kadar usanan sefer, haç, kervan ve ulak sistemi için kullanılan önemli bir yol güzergahının İstanbul Edirne arasındaki ana konaklama ve durak noktasında yer alır. Bu nedenledir ki Külliye çeşitli işlevlere aynı anda hizmet verecek yapıları içerecek şekilde planlanmıştır. Dini işleve hizmet veren cami, eğitim işlevli medrese ve sıbyan mektebi, sosyal amaçlı hamam ve imaret, ticaret yaşama yönelik çarşı ve kervansaray ile ulaşım dairesine cevap veren köprünün varlığı bu konuda bize bir fikir vermektedir. 151
- Published
- 1989
725. İstanbul'da Osmanlı mimarisi üzerine bir kaynak. Hadikat-ül Cevami (sadeleştirilmiş metin çevirisi)
- Author
-
Yavaş, Doğan, Sönmez, Mehmet Zeki, and Diğer
- Subjects
Hadikat-ül Cevami ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Ottoman architecture ,Turkish Language and Literature ,Istanbul ,Art history - Abstract
301
- Published
- 1988
726. Batı tesirine kadar Osmanlı mimarisinde estetik kriterler
- Author
-
Baydar, Leyla, Karamağaralı, Haluk, and Diğer
- Subjects
Architecture ,Aesthetics ,Ottoman architecture ,Mimarlık ,Shaping methods - Abstract
ÖZET Leyla Baydar Doktora Tezi T.C. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Eylül 1986 Klasik Osmanlı mimarlığının estetik kriterlerini saptayabilmek için, önce estetiğin konularını belirtmek ve sonra da estetik değerlendirmenin nasıl yapılabilece ği sorusunu cevaplandırmak gerekmektedir. Estetik, felsefeden bağımsız bir disiplin haline geldiği XVIII. yüzyıldan günümüze araştırma alanlarını değiştirmiş ve genişletmiştir. Önceleri `güzel` kavramı nı açıklamaya çalışan estetik, bugün sanatın bilimi hali ne gelmiştir. Günümüz estetiğinin belli başlı konusu; sanatın etkinliği, sanat-toplum ilişkileridir. Dolayısı ile yaratıcılık, biçim-öz ilişkisi, algılama olgusu este tiğin inceleme alanı içine girmiştir. Sanat yapıtının amacı bir düşünceyi (öz) sanatsal bir dille aktarmaktır. Öz, biçim aracılığı ile aktarılır. Öz-biçim ilişkisi sanatın başta gelen bir sorunudur. Bi çim kendi için var olursa `sanat için sanat` yapılmış olur. öz önde görülür, biçim yeterli olmazsa, yapıt sanat sal değerini yitirir. -III-Sanat yapıtının tam anlamı ile var olması için, anlaşılabilir, kavranabilir olması gerekir. Sanat yapıtı, mesajı veren yani sanatçı ile, mesajı alan yani özne arasındaki bağı kurar. Algılama olgusu sezgisel, zihinsel, öznel, kültürel yönleri olan karmaşık bir olgudur. Ancak öznenin durumuna bağlı olduğu kadar biçimin de durumuna bağlıdır. Bir toplum yada toplum kesiminin belli bir zaman dilimi içinde benimsediği sanat anlayışı ortak özellikleri olan biçimleri ve bunlar da estetik kriterleri oluşturur. Ancak estetik kriter dural değildir, çeşitli etkenler al¬ tında. değişir.. Ayrıca her sanat dalının estetik kriterleri kendi özgüllüklerine bağımlıdır. Her sanat dalı için geçerli tek bir estetik kriter saptamak olası değildir. Mimarlığı diğer sanatlardan ayıran belli başlı iki nedenden biri, mimarlık ürününün belli bir kullanım gereğini yerine getirmesi amacı ile yapılması; ikinci nedeni ise, mimarlık ürününün var olabilmesi için gereken tekniğin mühendislik disiplinine girmesidir. Buna karşın mimar¬ lığın hiç bir dönemde estetik endişelerden soyutlanarak ele alınmadığı da bir gerçektir. Tasarımcı soyut olan düşünceyi (özü) biçimle somutlaştırır. Özne ise biçimi algılayarak özü kavramak, anlamak durumundadır. Ne var ki, mimarlık ürünü bir kerede algılanamaz, özne, içten ve dıştan parçalar halinde algıladıklarını, zihinde bütünleştirerek yapı hakkında bir -IV-imge oluşturmak zorundadır. Çeşitli bakış noktalarından algılanan biçim parçalarının biribiri ile uyumlu olması yada olmaması, o biçimi yöneten düzenin yalın yada karmaşık olması algılama olgusunun gerçekleşme oranında rol oynar. Mimarlıkta estetik kriterler mimarlığın özgüllüğün den kaynaklanır. Taşıyıcı sistemi olmayan mimarlık yapı tı yoktur. Strüktürün biçimi etkileyişi farklı görüşlerle ele alınabilir ve her görüş yeni bir kriter oluşturur. Mimarlık ürününün belli bir işlevi olması biçimlen meyi etkiler. Hem işlev kavramının kapsamı, hem işlevin biçimlenmedeki rolünün farklı yorumlanması farklı kriterlerin geçerliliğine neden olabilir. Mimarlığın dili diyebileceğimiz geometrinin kullanılışı, mimarlık öğelerinin bütün içinde ve biribirlerine göre aldıkları yer, boyutlandırılmaları farklı anlam taşıyan biçimleri oluşturur. Biçimin düzenli yada rastlantı sal olması, simetrik yada asimetrik olması, dengeli olma sı yada olmaması, biçime farklı anlamlar yükler. Bu nedenlede biçimin düzeni için verilen kararlar estetik kriterlere girer. Mimarlık öğelerinin anlatımına plastik sanatların katılması yada katılmaması ve katılma şekli de çağlar boyu farklı estetik kriterlerle değerlendirilmiştir. Genelde mimarlık için belirlenen estetik kriterler Osmanlı klasik mimarlığı kamu yapılarına uygulandığındabelli saptamalar yapılabilir. Osmanlı mimarlığında strüktür öğeleri temel görevlerinin yanı sıra estetik amaçla da kullanılırlar. Taşıyıcı sistemin parçalarının strüktürel ilişkisinden görsel etkide yararlanılır. Ancak belli bir strüktür öğesinin kullanılış şekli kurallarla kısıtlanmamıştır. Yük dağılımına ters düşmemek koşulu ile farklı düzlemeler denenmiş¬ tir. Osmanlı mimarlığı bir kitle ve mekân mimarlığıdır, îki boyutlu öğeler (yapı yüzü gibi) estetik ektide ikincildir. Osmanlı mimarlığı elemanter geometriye bağlıdır. Her alanda denge temel ilkelerinden biridir. Osmanlı mimarlığında simgesel değerler biçimlendir¬ meyi etkiler. Örtü içte ve dışta bir anlatım aracı ve estetik öğedir. Bezeme yapıda yer alır, mimarlık anlatımına katılır.. Ancak ne iç mekânda ne kitlede yapının geometrisini etkilemez. Bezeme mimarlığa bağımlıdır. Malzeme de anlatım araçlarından biridir. Sonuç olarak görülür ki, Osmanlı mimarlığı kamu yapılarında belli biçim tekrarları ve geometrik düzenleri ile bir `kamu yapısı imgesi` oluşturur. Kamu yapıları içinde de camiye özel bir yer verdiğini rahat algılana¬ bilen bir biçim dili ile aktarır. Geometrik düzeni karar- -VI-lılık, denge ve güven duygularını uyarır. Biçimlendirme ilkeleri, geometriyi kullanışı, işlev yorumu açısından bakılacak olursa Osmanlı klasik dönem mimarlığının estetik kriterleri çağımıza yabancı değildir. Bu nedenle evrensel ve özgün bir mimarlık üretmekte yol gösterici olabilir.-VII- Zusammenf as sung Leylâ Baydar ph. D. T.C. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü September 1986 Um die Asthetichen Kriterien der Osmanischer Architektur fest zu stellen, soil man erstens die Thâmen der Asthetik begrenzen und zweitens die Frage beantworten: II Wie kann man Asthetische Kriterien fest stellen? II Asthetik, die bis zum XVIII. Jahrhundert als eine neben Disipline von der Philosophie betraçhtet wurde, hat sich ab dem XVIII. Jahrhundert als eine unabhengige Wissenchaft entwickelt. Der Wirkungskreis der Kunst, die Beziehung der Kunst mit der Gesellschaf f t, die Kreativitât, des Problem der Bindung von Form und Inhalt, die Wahrnehmung If sind die Grundzüge der Asthetik. Die Kunst Anschaung einer Gesellschaf ft entwickelt II Asthetiche Kriterien, die für eine Epoche gângig bleiben. Doch Asthetiche Kriterien sind nicht stabil. Sie ândern sich unter bestimmte Faktoren. Jedes Kunst Zweig hat seine eigene Kriterien, die durch seine Eigenschaf ten bestimmt werden. Zwei Eigenschaf ten der Architektur trent sie von den anderen Küns ten. Erstens? entsteht ein Gebâude unbedingt -VIII-als ein Nutzgegenstand, sie hat einen Zweck (function), Zweitens ; ist sie abhângig von der Technik, also einem anderen Fach. Aber diese zwei eigenschaf ten Verhinderten die Architektur nicht, sich immer mit den Problemen der 11 Asthetik zu beschâf tigen. II Die Asthetichen Kriterien der Architektur entstehen von seinen Eigenschaf ten. - Ein Gebâude hat eine Function. Doch die Wirkung der Function auf die Form Kann verschieden interpretiert werden. - Die. Struktur eines Gebâudes kann auch auf die Form in verschiedener Weise wirken. - Die Geometrie der Form kann eine einfache Elementare Geometrie sein, oder eine Complexe zusammen stellung. - Die Grössen verhâltnisse der Teilen zu einander und Zum Ganzen können in sehr verschiedener weise komponiet werden. Die folgen verschiedener interpretationen sind If verschiedene Asthetiche Kriterien. II Nach der Feststellung Architektonich Asthetische Kriterien im algemeinen ist es möglich dieşe kriterien an die Osmanische Architectur an zu passen. - Die Struktur Elemente in der Osmanische Architektur II haben Strukturelle und Asthetiche Functionen. Sie -IX- 186
- Published
- 1986
727. Characteristics of the XVI. century Turkish-Ottoman architecture
- Author
-
Öztürk, M.Tayfur, Kortan, Enis, and Diğer
- Subjects
Architecture ,Ottoman architecture ,Mimarlık ,Turkish architecture - Abstract
ÖZET TÜRK MİMARÎSİNİN KARAKTERİSTİKLERİ ÖZTÜRK, M.Tayfur Yüksek Lisans Tezi, Mimarlık Bölümü Tez Yöneticisi: Prof. Enis KORTAN Şubat 1987, İSO Sahife Bu çalışmanın amacı, Türk mimarisinin karakteristik özelliklerinin neler olduğunun tesbiti ile bunlardan günümüz mimarlığında kullanılabilecek değerler elde edilebilinece- ğinin araştırılmasıdır. Türk Mimarisi tarih boyunca farklı coğrafi bölgelerde, değişik üsluplar geliştirmiştir. Bu sebeple önce, bu çalış maya esas olan Türk mimarisi kavramının tanımı ve sınırları belirlenmiş; 16. yüzyıl Türk mimarisinin önemi incelenmiştir. Bu dönemin gösterdiği özellikler maddeler halinde belirle nerek bunların nasıl ortaya çıktıkları, hangi fikrî temel lere dayandıkları, başka ülkelerin mimar ileriyle ve Türkiye'de farklı zamanlarda gelişen akımlarla mukayese edilerek araştırılmaya çalışılmıştır. Çalışma, örnek olması bakımından bir cami projesi ile bitirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Mimarisi, Türk Mimarisi. -iv- ABSTRACT CHARACTERISTICS OF XVI. CENTURY TURKISH- OTTOMAN ARCHITECTURE ÖZTÜRK, M.Tayfur M. A. In Architecture Supervisor: Prof. Enis KORTAN June, 1987, İ3Q pages The purpose of this study is the research on the determination of what the characteristics of Turkish architecture are and how to make use of these in present architecture. Turkish architecture has developed different styles in different geographical regions all through the history. For this reason, firstly the term and outline of the Turkish architecture is defined and importance of the XVI. century Turkish architecture is examined. The research attempted, is to be made by listing the characteristics that this period had shown in items, their coming out, to which ideas they are based on and by comparing the development of currents of different periods in Turkey with those of the other nations architecture. The study is concluded with a mosque design as being the case study. Key Words: Ottoman Architecture, Turkish Architecture. -iii- 130
- Published
- 1987
728. Selimiye Camii iç ve dış mimari süslemeleri
- Author
-
Dinçeli, İbrahim, Pilevneli, Mustafa, Diğer, and Resim Anasanat dalı
- Subjects
TÜRK ,Art History ,Architectural decorations ,Selimiye Mosque ,SÜSLEMELER ,CAMİLER ,Sanat Tarihi ,Ottoman architecture - Abstract
76
- Published
- 1989
729. The Restoration project of the Darüşşifa of Yıldırım Bayezid in Bursa
- Author
-
Alataş, S.Nezih, Asatekin, Gül, and Diğer
- Subjects
Madrasahs ,Bursa ,Restoration ,Architecture ,Ottoman architecture ,Yıldırım Bayezid Darüşşifa ,Mimarlık - Abstract
Bu çalışma, Osmanlı anıtsal yapı mimarisinin ender örneklerinden biri olan Yıldırım Darüşşif ası m kapsamaktadır. Tezin birinci bölümünde, çalışmanın amacı ve Bursa'nın önemi anlatılmaktadır. ikinci bölümde, çalışmanın hangi yöntemlerle gerçekleştirildiği anlatılmıştır. Üçüncü bölüm, seçilen yapının tanımlanmasıdı r. Bu bölüm yazılı ve fotoğraflı dökümleri kapsamaktadır. Dördüncü bölümde, Anadolu Medreselerinin gelişimi ve Yıldırım Bayezid Darüşşifasımn tarihi araştırması veri lmiştir. vBeşinci bölüm Karşılaştırmalı çalışmadır. Bu başlık altında, altıncı bölüm olan Restitüsyona temel olacak bilgiler ve sonuçlar toplanmıştır. Tezin yedinci bölümü Restorasyon aşamasıdır. Bu bölümde yeni fonksiyon ve işletim modeli önerisi geliştirilmiş, Restorasyon ilkeleri saptanmıştır. Son olarak da Restorasyon projesi hazırlanmıştır. Anahtar Sözcükler : Yıldırım Bayezid Darüşşifası, Osmanlı Mimarlığı, Medrese, Restorasyon. This study is concentrated on the Darüşşifa of Yıldırım Bayezid which is a unique example of Ottoman monumental building architecture. In the first phase of the thesis, the aim of the study and the importance of Bursa are given. In the second phase, the methods used during the study are expressed. The third phase is the description of the selected building, consisting of the verbal and photographic documentation. IllIn the fourth phase Historical Resesarch of the Anatolian Madrasahs and the Darüşşifa of Yıldırım Beyazid is given. The fifth phase is the Comparative study. The informations gathered under this heading and the results of these are used in the sixth phase which is the Restitution stage. The seventh phase is the Restoration stage. In this phase functioning and organization model proposal is given and Restoration criterion are stated. And finally the Restoration project of the building is prepared.Key words: Darüşşifa of Yıldırım Bayezid, Ottoman Architecture, Madrasah, Restoration. 188
- Published
- 1988
730. Semiotics of the Ottoman bridge : between its origins and Ivo Andrić
- Author
-
Piotr Mirocha
- Subjects
spatial semiotics ,Yugoslavia ,Ottoman architecture ,Ivo Andrić ,Western Balkans ,orientalism - Abstract
One of the persisting motives in the Southeastern European cultures is a bridge. This metaphor occurs since at least 19th century, when it became used in political projects aiming to unite Southern Slavs (e.g. J. J. Strossmayer). In most of the cases, it symbolizes bridging the gap between the West and the East. However, it was the Ottoman stone bridges that were filled with a plethora of metaphorical meanings, mostly thanks to the Yugoslavian novelist Ivo Andrić. Stone bridges, a part of the Ottoman heritage in the Balkan, started to be perceived as symbols of humanist values and durability of edifices among the contingency of human existence.
731. A Cultural Heritage in Kesan: Old Bath
- Author
-
Karademir, Murat, Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, and Karademir, Murat
- Subjects
Keşan,Bath,Water Structures,Ottoman Architecture ,Keşan,Hamam,Su Yapıları,Osmanlı Mimarisi ,Hamam ,Ottoman Architecture ,Su Yapıları ,Osmanlı Mimarisi ,Keşan ,Water Structures ,Bath - Abstract
1361 yılında Sultan I. Murad tarafından fethedilen Edirne, İstanbul’un fethine kadar Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmıştır. Başkent olduktan sonra kentin imarına önem verilmiş ve kentte pek çok eser inşa edilmiştir. Bünyesinde barındırdığı şaheserlerle Osmanlı Devleti tarihindeki yerini alan Edirne ve yöresi, anıtsal mimarisi ile dikkat çeken bir yerleşim yeri olmuştur. Bu mimarinin içinde su yapıları ayrı bir yer tutmaktadır. Türklerin temizliğe verdiği önem ve İslam dini hükümleri çerçevesinde kent merkezinde ve çevresinde pek çok su yapısı inşa edilmiştir. Bu yapılar içinde hamamlar kent tarihi ve kent dokusunun gelişmesinde bizlere önemli bilgiler vermektedir.Edirne kentinin güneyinde ve aynı zamanda Çanakkale Boğazı güzergâhında yer alan Keşan, günümüze ulaşan iki önemli hamam yapısıyla dikkat çeker. Bu hamamlardan her ikisi de bugün ilçe merkezindedir. Hamamlardan daha büyük boyutlu olan ve asıl konumuzu oluşturan Eski Hamam, daha önce yazılı belgelerle yayınlanmamış olup ilk kez bu çalışma ile bilim dünyasına tanıtılacaktır.Bu çalışmada Edirne’nin Keşan ilçesinde bulunan ve daha önce arşiv belgelerinde de adına rastlamadığımız bir hamam yapısını malzeme, plan, mimari ve süsleme özellikleri açısından değerlendirerek Türk hamam mimarisi içindeki yerini belirlemeye çalışacağız. Ayrıca yapının tarihlendirilmesine üzerine kısa bir değerlendirme yapılacaktır., Edirne, which was conquered by Sultan Murad I in 1361, served as the capital of the Ottoman Empire until the conquest of Istanbul. After being a capital city, it was given a priority to the city reconstruction and many structures were built in the city. Edirne and its region, which takes its place in the history of the Ottoman Empire with the masterpieces it contains, is a remarkable settlement with its monumental architecture. Water structures have a special place in this architecture. Many water structures were built in and around the city center within the framework of religious principles of Islam and taking account the importance given to cleaning by the Turks. Within these buildings, the baths give us important information in the development of the city's history and urban texture. We learn from the written documents that numerous bath structures were built in the around the city center during the Ottoman Empire, especially in the capital years. However, with the capital being Istanbul, the city did not lose its importance, so many baths were built in various parts of the city by important statesmen and wealthy people, especially the Sultans. Among these baths, public baths attract attention. An important part of these structures, which were built by considering the current structure and necessity of the city, is still standing. The baths built are important not only in the city center but also in rural settlements close to the city. Kesan, which is the biggest district of Edirne today, is at the top of these settlements. Keşan, which is located in the south of Edirne and on the route of the Dardanelles the Hellespont , attracts attention with its two important bath structures that survived to the present day. Both of these baths are in the county center today. The Old Bath, which is larger in size than the other Turkish baths and constitutes our main topic, has not been published in written documents before and will be introduced to the scientific world with this study for the first time. The Old Bath, which is known by the local people for its different names since its bani and construction date is unknown, has the feature of being the largest bath structure of the district. The building, which is understood to be built with a simpler understanding than the buildings in the center in terms of its design and decoration features, takes its place in the Ottoman bath architecture with its domed design, building materials and sections. In this study, we will evaluate a Turkish bath architecture in Keşan County of Edirne, which we have not seen in wrtitten documents before, in terms of materials, plan, architecture and decoration features and we will try to determine its place in Turkish Bath architecture. In addition, a short evaluation will be made on the dating of the structure
732. Le patronage architectural à Istanbul Convergences et divergences de pratiques chez les hommes et les femmes de l'élite (XVIe -XVIIe siècles)
- Author
-
Juliette Dumas, Aix-Marseille Université - Faculté des Arts, Lettres, Langues et Sciences Humaines (AMU ALLSH), Aix Marseille Université (AMU), Institut de Recherches et d'Etudes sur les Mondes Arabes et Musulmans (IREMAM), Sciences Po Aix - Institut d'études politiques d'Aix-en-Provence (IEP Aix-en-Provence)-Aix Marseille Université (AMU)-Centre National de la Recherche Scientifique (CNRS), l'Institut Français d'Etudes Anatoliennes (IFEA), Ministère de l'Europe et des Affaires étrangères (MEAE)-Centre National de la Recherche Scientifique (CNRS), Juliette Dumas, Sabine Frommel, Institut de Recherches et d'Etudes sur le Monde Arabe et Musulman (IREMAM), Aix Marseille Université (AMU)-Sciences Po Aix - Institut d'études politiques d'Aix-en-Provence (IEP Aix-en-Provence)-Centre National de la Recherche Scientifique (CNRS), and Dumas, Juliette
- Subjects
women and gender ,[SHS.HIST] Humanities and Social Sciences/History ,[SHS.ART] Humanities and Social Sciences/Art and art history ,Ottoman architecture ,Ottoman Empire ,Ottoman princesses ,Women history ,[SHS.ART]Humanities and Social Sciences/Art and art history ,[SHS.GENRE] Humanities and Social Sciences/Gender studies ,[SHS.HIST]Humanities and Social Sciences/History ,[SHS.GENRE]Humanities and Social Sciences/Gender studies ,ComputingMilieux_MISCELLANEOUS - Abstract
International audience
733. A New Perspective on Bulgarian-Turkish Architectural Interactions: Understanding Fichev's Work Within The Context of Late Ottoman Baroque
- Author
-
Alper Metin
- Subjects
ottoman architecture ,Bulgaria ,Balkans ,church architecture ,19th-century art
734. Europa in Palästina. Die Architekten des zionistischen Projekts (1902–1923).
- Author
-
Lafi, Nora
- Subjects
- *
OTTOMAN architecture , *ARCHITECTURE , *NONFICTION - Abstract
The article reviews the book "Europa in Palästina. Die Architekten des zionistischen Projekts (1902–1923)," by Ita Heinze-Greenberg.
- Published
- 2012
- Full Text
- View/download PDF
735. The City's Pleasures: Istanbul in the Eighteenth Century/Ottoman Women Builders: The Architectural Patronage of Hadice Turhan Sultan.
- Author
-
SHAW, WENDY M. K.
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Abstract
The article reviews the books "The City's Pleasures: Istanbul in the Eighteenth Century," by Shirine Hamadeh, and "Ottoman Women Builders: The Architectural Patronage of Hadice Turhan Sultan," by Lucienne Thys-Şenocak.
- Published
- 2010
- Full Text
- View/download PDF
736. Ottoman Women Builders: The Architectural Patronage of Hadice Turhan Sultan.
- Author
-
MICHAILIDIS, MELANIE
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Abstract
This article reviews the book "Ottoman Women Builders: The Architectural Patronage of Hadice Turhan Sultan" by Lucienne Thys-Senocak.
- Published
- 2008
- Full Text
- View/download PDF
737. Black box.
- Author
-
Olcayto, Rory
- Subjects
RELIGIOUS architecture ,OTTOMAN architecture ,MOSQUE design & construction ,BAPTIST church buildings ,CHURCH building design & construction - Abstract
The author discusses topics related to religious architecture. The author discusses 16th-century Ottoman architect Mimar Sinan, who designed many mosques in Istanbul, Turkey and was lauded by architect Frank Lloyd Wright, and describes Sinan's biography. The author also reviews the architectural design of the Lyndhurst Baptist Church designed by the Design Engine firm to be built in New Forest, Hampshire, England.
- Published
- 2012
738. Building a reputation for the grand master of Ottoman architecture.
- Author
-
Mooney, Carolyn
- Subjects
- *
OTTOMAN architecture - Abstract
Discusses the work of 16th-century Turkish architect Sinan ibn Abdulmennan, who is considered to be the man who perfected Ottoman classical-style architecture. The book `Sinan: The Grand Old Master of Ottoman Architecture,' by Dr. Aptullah Kuran, an architectural historian at the University of the Bosphoros; The work of Sinan in Istanbul; Kuran's comments on the work of Sinan; Profile of Kuran.
- Published
- 1997
739. PAMA exhibiting in 3 locations.
- Subjects
SOFAS ,CHAIRS ,STOOLS (Furniture) ,OTTOMAN architecture ,VIGNETTES ,FURNITURE exhibitions ,EXHIBITIONS - Abstract
The article reports that furniture and chair manufacturer P.A.M.A. Furniture is exhibiting its products in three locations in High Point, North Carolina. It notes that it will show new pieces such as a sofa group and two Berègre chairs at its 2000 square foot showroom on the third floor of Market Square. It states that it will display discontinued and discounted pieces such as barstools, chairs, and ottomans. It cites that the venue at Best Western will present a vignette of new pieces.
- Published
- 2009
740. Sinan, the Grand Old Master of Ottoman Architecture.
- Author
-
Denny, Walter B.
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Abstract
This article reviews the book "Sinan, The Grand Old Master of Ottoman Architecture" by Aptullah Kuran.
- Published
- 1990
- Full Text
- View/download PDF
741. Grand Designs.
- Subjects
- *
OTTOMAN architecture , *NONFICTION - Published
- 2014
742. Stari Most sadness.
- Subjects
- *
BRIDGE failures , *OTTOMAN architecture , *ISLAMIC architecture , *CROATS , *ETHNOLOGY - Abstract
The article offers a report on the Stari Most, the sixteenth-century Ottoman bridge at Mostar, Bosnia-Herzegovina. Built by a pupil of Sinan, the bridge was on the United Nations world cultural heritage list and was widely considered as one of the finest remaining in the whole area of the old Ottoman empire. According to the report, the bridge collapsed after being shelled repeatedly by the Croats in 1993.
- Published
- 1993
743. Ottoman architecture.
- Author
-
McCormick, T. J.
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Abstract
A review of the book "Ottoman Architecture," written by Dogan Kuban and translated by Adair Mill is presented.
- Published
- 2011
- Full Text
- View/download PDF
744. SINAN: Ottoman Architecture and its Values Today.
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Abstract
The article reviews the book "Sinan: Ottoman Architecture and Its Values Today," by Godfrey Goodwin.
- Published
- 1993
745. A HISTORY OF OTTOMAN ARCHITECTURE.
- Subjects
OTTOMAN architecture ,NONFICTION - Abstract
The article reviews the book “A History of Ottoman Architecture,” by Godfrey Goodwin.
- Published
- 1992
746. Islamic Architecture.
- Author
-
Dewey, Joseph, PhD
- Subjects
Dome of the Rock (Mosque : Jerusalem) ,Madrasahs ,Mosques ,Islamic architecture ,Ottoman architecture - Abstract
Islamic architecture is a broad umbrella term used by both art historians and scholars of the history of engineering and technology to refer to buildings erected to celebrate and spread Islam over a period of more than a dozen centuries. Beginning in the region of contemporary Saudi Arabia in the mid-seventh century, Islamic architecture followed the military conquests of Muslim armies, eventually finding expression in a far range of geographical areas. For that reason, codifying Islamic architecture is a particular challenge as Islamic public buildings always drew on elements of native architecture, resulting in a fusion of elements from Romanesque, Byzantine, Persian, Indian, Chinese, African, and European Renaissance architectures. Further, individual rulers in far-flung districts sought to impress their own signature on the architecture they built to sustain their own empires.
- Published
- 2022
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.