Search

TEZ12821 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2020. Kaynakça (s. 63-65) var. XVII, 79 s. :_res. (bzs. rnk.), tablo ;_29 cm. Bu çalışma, Aşağı Seyhan Ovasında bulunan açık kanal ve kanalet sistemlerinin mevcut durumlarını, suyun ve sulamanın önemini ve kapalı sulamanın bölgeye sağlayacağı faydaları belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda Karataş ve Yüreğir ilçelerine bağlı 35 köyde 75 üretici ile yüz yüze anket çalışması yapılarak veriler toplanmıştır. En fazla buğday, mısır, pamuk ve soya yetiştiren üreticilerin ortalama parsel sayısı 2,52’dir. Üreticiler ortalama 24,81 yıldır tarımsal faaliyetle uğraşmakta ve %81,3’ü işletmesinde kayıt tutmaktadır.Üreticilerin en büyük sorunu istediği anda suya ulaşabilme durumudur. Bu çalışmada, üreticilerin %21,3’ü şu anki ücretin iki katını ödeyerek ihtiyaç duydukları suya anında ulaşmak istemektedirler. Üreticilerin sadece 14,7’si sulama ile ilgili herhangi bir eğitime katılmıştır ve hepsi de faydalı bulmuştur. Ortalama eğitim süresi 1,5 gündür. Sulama eğitimine katılım ile eğitim seviyesi arasında ilişki olduğu belirlenmiştir. Genellikle üniversite mezunu olan üreticilerin bu tür eğitimlere daha çok katıldığı belirlenmiştir.Sulama Birliğine üye olan ve çalışmaya katılan üreticilerin %60,0’ı sulama suyunun yeterli olduğunu ve %85,3’ü su temininde açık kanalet sistemini kullandıklarını belirtmişlerdir. Bu üreticilerin %72,1’i açık kanalet sisteminin kapalı sulama sistemine dönüşmesini çok istediklerini vurgulamışlar ve bu konuda orta düzeyde bilgilerinin olduğunu beyan etmişlerdir. This study was carried out to determine; the current state of open canal and flume systems, the importance of water and irrigation, and the benefits of closed irrigation to the region in the Lower Seyhan Plain. In this context, data was collected through a face-to-face survey to with 75 producers in 35 villages of Karataş and Yüreğir districts. The average number of parcels of the producers is 2.52 and wheat, corn, cotton and soy are the most grown products. Producers have been engaged in agricultural activities for an average of 24.81 years; also 81.3% of them keep records in their enterprises.Major problem of the producers is to reach water whenever thet needed. In this study, 21,3% of producers are willing to pay twice more current price to reach water when they needed. Only 14.7 of the producers attended at least one training on irrigation and all found it useful. The average training period is 1.5 days. It was determined that there is a positive relationship between participation in irrigation education and their education level. It has been determined that the producers, who are generally university graduates, participate in such trainings more. 60.0% of the producers who are members of the Irrigation Union and participated in the study stated that irrigation water is sufficient and 85.3% of them use the open flume system for water supply. 72,1% of these producers want the change the irrigation system from open to closed. Also, they mentioned that they have a knowled about this system in middle level. Bu Çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje no: FYL-2018-9932.

TEZ12049 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2019. Kaynakça (s. 81-83) var. XVII, 93 s. :_res. (bzs. rnk.), tablo ;_29 cm. Bu çalışmada, Adana ilinin Yüreğir ilçesinde tarım sektöründe çalışan zirai girdi temin eden bireylerin e-ticaret ve tarımda e-ticaret hakkındaki düşünceleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Zirai girdi temin eden 100 kişi ile yüz yüze görüşülerek anket yapılmıştır. Çalışmaya katılan bireylerin çoğunluğu (%.98) eticaret yapmamaktadır ve bunun temel nedeni olarak güvensizlik olduğu belirlenmiştir. Genel olarak üniversite mezunu bireyler internetten alışverişe sıcak bakmaktadır. Tarımda e-ticaret yapılmaması hakkındaki çekinceler; sahte mal riski, bazı ürünlerin reçetesiz satılamaması, güvenilir bir sitenin olmamasıdır. Ne var ki, yaşadıkları bu güvensizlik ve belirtilen nedenlere henüz çözüm bulunamamıştır. Türkiye de tarım sektöründe; üreticiler, tüketiciler, aracılar ve perakendeciler arasında doğrudan bağlantı kurulmasını sağlayacak olan e-ticaret uygulamalarının gelişmesi, tarım sektöründe köklü değişimlere neden olacaktır. Bu nedenle teknolojinin hızla geliştiği 21. yüzyılda, toplumun e-ticaret konusunda bilgilendirilmesi gerekmektedir. In this study, it is aimed to make a research on whether they are doing ecommerce and agricultural e-commerce for the artisans working in agriculture sector in Yüreğir district of Adana province. In this context, 100 people (business owner or employee) were interviewed through face-to-face questionnaires about the main sources of information in e-commerce and e-commerce in agriculture. The main finding of the research is that individuals experience distrust about ecommerce and e-commerce in agriculture. In general, university graduates are eager to shop online. However, there are many reservations about e-commerce in agriculture (the risk of counterfeit goods, the failure to sell some products over the counter, the lack of a reliable site, etc.). However, these mistrust and the reasons mentioned have not been solved yet. Turkey in the agricultural sector; The development of e-commerce applications, which will provide a direct connection between producers, consumers, intermediaries and retailers, will lead to radical changes in the agricultural sector. Therefore, in the 21st century, when technology is developing rapidly, society needs to be informed about e-commerce.

TEZ12072 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2019. Kaynakça (s. 57-62) var. XV, 70 s. :_res. (bzs. rnk.), tablo ;_29 cm. Mersin ilinde dağ köylerinde yapılan çalışmada basit tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilen 99 kişi ile yüz yüze görüşme yapılmıştır. Bireylerin %64,6’ünü erkekler oluşturmakta ve %35,4’ü ilkokul mezunudur. Ortalama hane halkı genişliği 2,38 ve ortalama yaş 50,32’dir.Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve arıcılık faaliyetleri dağ köylerinde yaşayan bireylerin temel geçim kaynağı iken aynı zamanda orman ürünlerinden faydalandıkları da tespit edilmiştir. Orman ürünleri daha çok kantaron, kekik, kuşburnu, mantar, böğürtlen, keçiboynuzu, andız gibi tıbbi aromatik bitki grubundan oluşmaktadır. Ağır işgücü gerektiren odun, kereste ve reçine gibi işlerde erkekler daha yoğun çalışırken kantaron, böğürtlen, kuşburnu gibi ürünler daha çok kadın nüfus tarafından toplanmaktadır. Bireylerin, orman ve orman ürünlerine bakış açıları cinsiyete, yaşa ve eğitim düzeyine göre değişmemektedir. Bunun nedeni yaşamlarını idame ettirebilmek için ormana ve ürünlerine ihtiyaç duymaktadırlar. Genel olarak değerlendirildiğinde, dağ köylerinde yaşayan nüfusun orman ve orman ürünlerine dayalı bir yaşam sürdürmekte oldukları belirlenmiştir. Bu bağlamda bölgede orman alanların korunması hem bölge halkı hem de çevresel tahribat açısından oldukça önemlidir. Bireysel bilinçlendirmenin yanı sıra orman ve ürünlerinin kullanılması ve korunması konusunda ilgili bakanlıklar tarafından destek sağlanmalıdır. In the study, which is conducted in mountain villages of Mersin province, 99 people selected by simple random sampling method. The data were collected by face to face interviewed. 64,6% of the individuals are male and 35,4% are primary school graduates. The average household width is 2,38 and the average age is 50,32. Ovine breeding and beekeeping activities are the main source of livelihood for individuals living in mountain villages, but also they are benefiting from forest products. As forest products, medicinal aromatic plants such as centaury, thyme, rosehip, mushrooms, blackberries, carob, and straw are used. Men work more intensively in jobs such as wood, timber and resin, which require heavy labor, while products such as centaurs, blackberries and rosehips are collected by women. Individuals' perceptions of forest and forest products do not change according to gender, age and education level. This is because they need the forest and its products to maintain their lives. In general, it is determined that the population living in the mountain villages live a life based on forest and forest products. In this context, protection of forest areas in the region is very important both for the prevention of environmental damage and for the people of the region. In addition to individual awareness, support should be provided by the relevant ministries on the use and protection of forests and products.

TEZ11932 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2019. Kaynakça (s. 45-48) var. x, 58 s. : tablo ; 29 cm. Bu çalışmada, Adana İline göç ederek gelip yerleşen kadınların bu süreci nasıl yaşadıkları ve bu süreçten nasıl etkilendikleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Basit tesadüfi örnekleme yöntemiyle göç eden bireylerin yoğun olarak oturduğu mahallelerden 115 kadınla görüşülmüştür Elde edilen bulgulara göre kadınların hemen hemen tamamı eş ve çocuklarıyla göç etmişlerdir. Kadınlar göç etme kararında bağımsız değillerdir. Göç etme nedenleri evlilik, iş bulma ve çocukların eğitimidir. Köydeki tarım topraklarının azlığı da diğer bir önemli nedendir. Kadınların göç etme kararında erkekler etkilidir. Göç ettikleri yerde mahalle seçiminde etkili olan faktörler önem sırası ile tanıdıkların olması, eşin istemesi ve ucuz olmasıdır. Kadınlar göç ettikleri yerlerde maddi destekten ziyade yüksek oranda manevi destek görmüşlerdir. Kadınlar, göç kararı alındıktan sonra heyecan, korku, sevinç, üzüntü, yani bütün duyguları yaşadıklarını belirtmişlerdir. Göç sırasında da en çok ekonomik ve psikolojik sorunlarla karşılaşmışlardır. Göç sonrasında ise kent yaşamına uyum, yabancılık, yalnızlık, pişmanlık ve işsizlik yaşanan en önemli sorunlardır. Yaşanan bu sorunlara rağmen kadınlar kentin imkanlarını bırakıp geri dönmek istememektedirler. In this study, it has been tried to reveal how the women who migrated to and settled in Adana and how they were affected by this process.115 women were interviewed by Simple Random Sampling method. According to the findings, almost all women migrated with their spouses and children. Women are not free in their decision to migrate. The reasons for emigration are marriage, employment and education of children. Another important reason is the lack of agricultural land in the village. Men are influential in women's decision to migrate. The factors that affect the neighborhood selection are: having acquaintances, spouse's will and neighborhood’s being cheap. Women have received high levels of moral support rather than financial support in the places they migrate. After the migration decision, women stated that they experienced all emotions such as excitement, fear, joy and sadness. After migration, adaptation to urban life, alienation, loneliness, regret and unemployment are the most important problems. Despite these problems, women do not want to leave the city's opportunities and return back.

Sivas İlinde arıcılık faaliyetleri ile uğraşan işletmelerle yapılan bu çalışmada mevcut durum ortaya konulmuş ve öneriler sunulmuştur. Arıcılıkla uğraşan bireylerin yaş ortalaması 45,97 yıldır ve % 47,0'ı ilkokul mezunudur. Arıcılıkla ortalama deneyim süreleri 17,61 yıl olarak tespit edilmiştir. İşletmelerin % 84,0'ı gezginci arıcılık yaparken %16,0'ı sabit arıcılığı tercih etmektedirler. İşletmelerin %32,0'ı büyüklerinden ve % 31,0'ı bir başka arıcıdan bu faaliyet kolunu öğrendiği belirlenmiştir. Bir kovanı ortalama 2,58 yıl kullanmaktadırlar. İşletmelerin en önemli bilgi kaynağı diğer arıcılardır (% 57,0). Gezginci arıcıların %50,0'ı yılda iki defa göçerken %36,0'ı yılda üç defa gezginci olarak bu faaliyetini gerçekleştirmektedir. Arıcıların %73,0'ı bu faaliyet kolunun esas geçim kaynakları olduğunu ancak desteklemenin yetersiz (%82,0) kaldığını belirtmişlerdir. Uzun yıllar arıcılık yapanların kovan sayısının ve gezginci arıcılık yapanların bal veriminin daha fazla olduğu belirlenmiştir. Daha fazla bal üretebilmek ve pazarlayabilmek için üreticilerin örgütlenmesi, markalaşması ve ana arı işletme sayılarının artması gerekmektedir. This study was conducted in Sivas to define the current structure of beekeepers and suggestion to improve beekeeping activities. The average age of the beekeepers is 45.97 and 47.0% of them are primary school graduates. Average experience of beekeeping was determined as 17.61 years 84.0% of the enterprises do mobile beekeeping while 16.0% prefer stable beekeeping. It was determined that 32,0% of the enterprises learned this activity from their elders and 31,0% from another beekeeper. They use a hive on average for 2.58 years. The most important information source of the enterprises is the other beekeepers (57.0%). While 50.0% of mobile beekeepers migrate twice a year, 36.0% perform this activity three times a year as wanderers. 73,0% of the beekeepers stated that this activity was the main source of livelihood but they found state supports insufficient (82,0%). It was determined that the number of the hives of long term beekeepers; and the honey yield of mobile beekeepers were higher than others. In order to produce and market more honey, producers need to be organized, branded; and the number of queen bee enterprises should increase. 93

TEZ11553 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2019. Kaynakça (s. 55-56) var. xii, 67 s. : res. (bzs. rnk.), tablo ; 29 cm. Bu çalışma, ikinci ürün soya fasulyesi ekiminin yoğun olarak yapıldığı Adana ili Karataş ve Yüreğir ilçelerinde soya fasulyesinde zirai ilaç kullanım düzeylerini ve bilgi kaynaklarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda, ikinci ürün soya fasulyesi yetiştiriciliği yapan üreticilerin zirai ilaç kullanım düzeylerini ve bilgi kaynaklarını tespit edebilmek amacıyla yüz yüze anket yoluyla veriler toplanmıştır. Karataş ve Yüreğir ilçelerine bağlı 30 köyde 120 üretici ile anket çalışması yapılmıştır. İnceleme sonunda; üreticilerin eğitim seviyesi, ailedeki birey sayısı, kaç yıldan beri çiftçilik ve soya yetiştiriciliğiyle uğraştıkları, işletme büyüklüğü, kooperatif ve birlik üyeliği, ikinci ürün soya ekim alanı, arazi mülkiyet durumu, masraf kalemleri, ikinci ürün soya fasulyesinde tohum seçimi, soya fasulyesi ilaçlamasında dikkat edilen kriterler, zirai ilaç seçimleri, zirai ilaç seçimi yaparken kullandıkları bilgi kaynakları, zirai ilaç ve tohum temin yerleri ekim, gübreleme, ilaçlama, sulama ve hasat ile ilgili bilgi kaynakları, gelecekte soya yetiştiriciliğine devam etme gibi değişkenler belirlenmiştir. This study was Soybean is one of the oldest crop that had been cultivated and planted in the history of humanity. It is believed that homeland of soybean is East Asia probably China.Nowadays world’s soybean production has reached almost 170-180 million tons. USA has the largest share with 50 percent of the total production, Brazil, Argentina and China comes after USA.Soybean production used to be cultivated on Aegean and Mediterranean but on the last 20 years Cukurova region became the main production area for soybean after the start of secondary product Project of soybean.Soybean is an important raw material source in all around the World. It is used as a raw material of more than 200 industrial products such as Ink, paper, textile, glue, paint, oil, food, fuel, feed etc.Soyben is a product that has many uses for human beings and touches almost every point of our lives. İnvestigation of Pesticide Usage Level and source of information in Soybea Cultivation is vital for to protect farmers from unnecesary inputs costs and to provide healtier products to customers.The aim of this research is to determine the current structure of soybean producers in Adana province, to determine the levels of chemical input usage and to determine the sources of information that play a role in the spread of soybean production, both in the use of inputs.The main material of the research will be the data obtained from the surveys conducted by the soybean producers in Karatas and Yuregir districts where soybean cultivation is mostconcentrated in Adana province.

Bu çalışma, Adana İlinde Büyükşehir Belediyesi tarafından satılan ekmekleri satın alan bireylerin özelliklerini ve memnuniyet düzeylerini tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda, 220 farklı satış noktasından seçilen 384 bireyle yüz yüze anket yapılmıştır. Çalışmaya katılan bireylerin %61,3'ü erkek, %39,7'si ilkokul mezunu, %76,4'ü evli, yaş ortalaması 44,4 ve ortalama aile genişiliği 4,93'dür. Gıda alımında anne %51,7 iken ekmek alımında %39,7'dir. Bireylerin %78,7'si ekmeklerini günlük olarak satın almakta, tüketilen ortalama ekmek miktarı 6,32 ve %55,8'i büyük parçalara bölünmüş şeklinde servis etmektedir. Tüketicilerin yaklaşık %60 belediye satış noktalarını yeterli, %73'ü ekmeklerin temiz ve %72'si taz-lezzetin iyi olduğunu belirtmiştir. Ancak %46'sı ekmeklerin yeteri kadar büyük olmadığını vurgulamıştır. Belediyeye ait satış noktalarını yeterli bulanlar sadece %60'lık bir kesimdir. Ekmekten yabancı madde çıkmadığını belirtenlerin oranı oldukça yüksektir (%90). Eğitim seviyesi yükseldikçe tüketilen ekmek miktarı azalırken, hane halkı genişledikçe artmaktadır This study is aimed to measure the characteristics and satisfaction levels of the individuals who buy breads sold by Metropolitan Municipality in Adana Province. Within this scope, a face-to-face survey was conducted with 384 individuals selected from 220 different sales points. 61.3% of the participating individuals were male, 39.7% were primary school graduates, 76.4% were married, the average age was 44.4 and the average family size was 4.93. In food intake, the mother's role was 51,7% while in the bread purchase was 39,7%. 78.7% of the individuals are buying bread daily, and 55.8% of them serves breads in large pieces, and the average amount of bread consumed is 6.32. Approximately 60% of the consumers stated that municipal sales points were adequate, 73% stated breads are clean and 72% stated tastes are good. However, 46% emphasized that breads are not big enough. Only 60% of the people find the municipal sales points are in sufficient number.The percentage of those who stated that no foreign matter came out from their breads is very high (%90). As the level of education decreases, the amount of bread consumed decreases; but with the expand in households, the amount increases. 62

Bu çalışmada, Türkiye'de, Ankara ili örneği olarak, tekstil ve hazırgiyim sanayinde çalışan kadınların sosyo ekonomik özellikleri, sosyal normlara karşı tutum ve davranışları ile işyeri problemleri üzerine etkili olan unsurların analizi yapılmıştır. Çalışmada kullanılan veriler çalışan kadınlardan anket yoluyla elde edilmiş olup, işyeri problemleri üzerine etkili faktörlerin analizinde Logit modellerden yararlanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, kadınların ortalama yaşı 37 yıl olup, ortalama hane genişliği 3,6 kişi'dir. Kadınların % 28,2'si ilkokul, % 27,1'i ortaokul ve % 38,8'i lise mezunudur. Çalışma hayatına yeni katılan kadınların eğitim düzeyinin yükselmekte olduğu ve daha çok lise mezunu ve üstü eğitim düzeyine sahip kadınların işgücü piyasasına katıldığı görülmektedir.İşyeri problemleri üzerine etkili unsurlar açısından, tekstil ve hazır giyim sektöründe çalışan kadınların eğitim düzeyi, kadın sağlığına yönelik eğitim ihtiyaçları, çocuklarının geleceğine yönelik eğitim beklentileri ve aile sorumluluklarına yönelik sorunlarının çözülmesi durumunda kadınların işyeri problemlerinde azalış görüleceği varsayılmaktadır. In this study; as a sample of Ankara provience in Turkey; an analysis has been done of socio-economic characteristics of women working in textile and ready-to-wear industry; attitudes and behaviors towards social norms; and elements affecting workplace problems. The data used in the study were obtained from the working women by questionnaire; and logit models were used in analyzing the factors affecting workplace problems.According to the results obtained, the average age of the women is 37 years and the average household size is 3.6 persons. 28,2% of the women are primary school, 27,1% are middle school and 38,8% are high school graduates.If some of the problems of women are resolved such as their family responsibilities; the level of education of whom working in textile and ready-wear sector; their training needs for women's health; and expectations for the future of their children; it is assumed that there will be a decrease in women's workplace problems. 152

TEZ10590 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2017. Kaynakça (s. 95-100) var. xvii, 101 s. : tablo ; 29 cm. Bu çalıGma, Hatay Gli ait Amik Ovasında (Antakya, Kırıkhan, Kumlu, Reyhanlı Glçeleri) mısır üreticilerinin damla sulama yöntemini benimsemesine etki eden faktörleri tespit etmek amacıyla yapılmıGtır. Bu kapsamda, damla sulama yöntemini kullanan ve kullanmayan mısır üreticilerleri ile yüzyüze anket yapılmıG ve veriler toplanmıGtır. Her iki grup için de eGit sayıdaki üretici olacak Gekilde toplamda 100 üreticiye anket uygulanmıGtır. Verilerin istatistiki analizinde sayısal değiGkenlerin normal dağılıma uyup uymadığı Kolmogorov-Smirnov testi ile analiz edilerek, bağımsız gruplar arasındaki farklılıklar parametrik durumlarda Independent Samples t-Test, parametrik olmayan durumlarda ise Mann Whitney U Testi ile incelenmiGtir. Elde edilen bulgular; üreticilerin eğitim seviyesi, ailedeki birey sayısı, sulama sistemi eğitimi, kayıt tutma, yıllık toplam gelir, gazete okuma, mısır verimi, mısır ekim alanı, mülk ve kira arazi, kredi kullanımı, yabancı ot ile mücadele, damla sulama bilgi düzeyi, tıkanma kaynağı, gelecek yıl mısır yetiGtirme ve damla sulama kullanma düGüncesi gibi değiGkenler ile sulama Gekli arasındaki farkın önemli olduğunu göstermiGtir. This study was carried out to determine the factors which has an affect on the adoption of irrigation method by maize producers in Amik Plain (Antakya, Kırıkhan, Kumlu, Reyhanlı counties) of Hatay Province. To reach this aim face to face interview was conducted to collect data from maize producers that use drip irrigation or not. From both group of farmers even numbers were selected and total 100 producers were interviewed. Kolmogorov-Smirnov test was used to see if the variables have normal distribution or not. To parametric variables Independent Samples t-Test and non-parametric variables Mann Whitney U Test were used to see the differences between groups. It is found out that education level, family size, education on irrigation system, keeping record, total annual income, reading newspaper, yield, planting area, own property and rent area, credit use, knowledge about drip irrigation, blockage source, continue to grown maize production and use drip irrigation has an important relation between irrigation systems.

TEZ11839 Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2016. Kaynakça (s. 67-75) var. x, 106 s. : tablo ; 29 cm. Türkiye; zengin florası, bal arısı çeşitliliği ve Dünya’da ikinci sırada olduğu koloni varlığıyla yüksek arıcılık potansiyeline sahiptir. Bal ve diğer arı ürünlerinde verim, Dünya ortalamalarının altındadır. Bu çalışmada, Türkiye’nin çölleşme riski yüksek TR52 bölgesinde (Karaman ve Konya illerinde) arıcılık işletmelerinin faaliyetleri tarımsal yayım açısından incelenmiştir. Bölgedeki 1112 arıcılık işletmesinden 318’i ile ve yayım faaliyetinde bulunan 18 kurum/kuruluş ile anket gerçekleştirilmiştir. Arıcıların ortalama yaşı 51,26’dır ve %76’sı gezginci, %24’ü de sabit arıcılık yapmaktadır. İşletmelerde işgücünün %49’unu 50 yaş üstü bireyler ve %32 sini kadın bireyler oluşturmaktadır. İşletmelerin %64’ü ikinci bir iş veya ek gelir olarak arıcılık yapmaktadır. Arıcılık işletmelerinde en fazla üretilen ürün baldır. Balı sırasıyla polen ve balmumu izlemektedir. Arıcıların yaşadıkları problemlerin dereceleri ile uygulamalarını içeren 36 ifade için faktör analizi uygulanmıştır. Arıcıların yenilikçi uygulamaları öğrenme kaynakları Çok Boyutlu Ölçekleme Analizi ile değerlendirilmiştir. Analiz sonucunda elde edilen farklılık matrisine göre, stress değeri 0,00248 ve R değeri ise 0,99 olarak bulunduğundan arı yetiştiriciliğinde bilgi kaynaklarının boyutlandırılmasının mükemmel bir uyuma sahip olduğu görülmüştür. Bu çerçevede değerlendirildiğinde diğer arıcıların, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl/İlçe Müdürlüklerinin ve televizyonun arıcılık konusunda yenilikleri öğrenmede yeterli olduğu, diğer bilgi kaynaklarının ise daha etkin kullanılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Turkey has a high potential on beekeeping with its rich flora; diversity of honey bee colonies; and the presence of colonies that rank second in the world. The yield of honey and other bee products is below the world average. In this study, extension aspects and activities of beekeeping enterprises are studied on Turkey's high risk of desertification TR52 (Karaman and Konya provinces) Region. Survey was conducted with 318 of the beekeeping business in 1112, and with 18 institutions / organizations engaged in extension activities. The average age of beekeepers is 51.26 and 76% of them are the stroller while the other 24% are fixed. On companies; 49% of labor is over 50 years and 32% of labor are female individuals. 64%of enterprises do beekeeping as a second job or for extra income. Most manufactured product in the beekeeping business is honey. Honey is followed by pollen and beeswax in order. Factor analysis were performed to reduce 36 expressions containing the degree of the problems faced by beekeepers and their applications. Beekeepers’ information sources of innovative applications were evaluated by the Multidimensional Scaling. According to difference matrix obtained from analyses results, stress value was found as 0.00248, and R as 0.99. This shows that dimensioning of the sources of information in bee farming has perfect balance. When considered in this context, it has emerged that other beekeepers, Directorates of Provincial Food Agriculture and Livestock, and television suffice to learn innovation; and the other sources of information should be used more effectively.

TEZ11399 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2015. Kaynakça (s. 55-61) var. x, 71 s. : tablo ; 29 cm. Bu çalışmada, Adana ilinde sulamanın ve gübrelemenin yoğun olduğu Karataş ve Yumurtalık ilçelerinde üreticilerin organik gübre kullanım düzeyinin ölçülmesi için 96 rasgele seçilmiş üreticilerle yüz yüze görüşülerek elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Bitkisel üretim yapan üreticilerin çoğunluğu (%62,5) organik gübre kullanmaktadır. Üreticilerin %18,8’i ise piyasada satılan organik gübreye güvenmediği için kullanmadıklarını belirtmişlerdir. Gübreleme yapılmadan önce toprak analizi yaptıran üreticiler sadece %25 oranındadır ve bu oran oldukça düşüktür. Üreticilerin büyük kısmı gerek duymadığı ve ücretli olduğu için toprak analizi yaptırmamaktadır. Organik gübre kullanan üreticilerin tamamı tavuk tüyünden elde edilen organik gübreyi kullanmayı ve verimliliği arttırması karşılığında %5 ile %10 daha fazla ödemeye razı olduklarını belirtmişlerdir. Üreticilerin en önemli bilgi kaynakları komşu ve akrabalardır. Üreticelere, tarımsal eğitim ve yayım faaliyetleri ile organik gübrenin ve toprak analizinin faydaları hakkında üreticilere daha fazla bilgilendirilme yapılması gerekmektedir. In this study, we have randomly selected 96 producers to measure the level of use of organic fertilizer by farmres in Karataş and Yumurtalık district of Adana, which is known that intesively irrigated and fertilized. The interviews were conducted face to face and the obtained data was analyzed. The majority of farmers (62,5%) which is engaged in agricultural production are using organic fertilizers. Also, 18,8% of farmers stated that they did not use organic fertilizer because they did not trust it. Producers who had soil analysis prior to fertilization is only 25% and this rate is rather low values. The majority of producers are not have soil analysis because of not need and have to pay fees. All of producers using the organic manure agreed to use the fertilizers derived from chicken feathers and to pay between 5-10% more than normal fee in response to improve productivity. Farmers’ main information source was friends and relatives. It is need to more informed of producers about to soil analysis and benefits using of organic fertilizers with agricultural extension and education activities.

TEZ10879 Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2015. Kaynakça (s. 177-188) var. xvi, 257 s. : tablo ; 29 cm. Bu çalışmada, Çukurova Bölgesi’nde gıda sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin pazarlama iletişimi araçlarını hangi düzeyde kullandıkları ve pazarlama iletişimi araçları kullanımı ile işletme performansı arasında ilişki olup olmadığı ve tüketicilerin gıda ürünlerini satın alırken pazarlama iletişimi araçlarından etkilenme düzeylerinin çeşitli yönleriyle incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, Adana ve Mersin illerinde süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri ile meyve suyu sektöründe faaliyet gösteren 92 işletme ve örnekleme ile belirlenen Adana ili kentsel kesimde yaşayan 400 hane ile anket çalışması yapılmıştır. İşletmelerle yapılan anket çalışması sonucunda; işletmelerin büyük oranda pazarlama iletişimi kavramından haberdar olmadığı ve pazarlama iletişimi programlarını uygulamadıklarını belirtmelerine rağmen; satışları artırmak, stokları azaltmak gibi nedenlerle pazarlama iletişimi araçlarını kullandıkları belirlenmiştir. İşletmeler tarafından en fazla kullanılan araçlar kişisel satış, doğrudan satış, satış promosyonları ve reklamdır. Ayrıca, yapılan analizler sonucunda işletmelerin pazarlama iletişimi araçları kullanımı ile marka ve pazar performansı arasında ilişki olduğu belirlenmiştir. Tüketicilerle yapılan anket çalışması sonucunda; tüketicilerin gıda ürünlerini satın alırken ve kullandıkları markayı değiştirme konusunda pazarlama iletişimi araçlarının etkili olduğu tespit edilmiştir. Tüketiciler ağırlıklı olarak market içerisinde karar verdikleri ürünleri satın almaktadır. Karar vermedeki en büyük unsurlar da reklam ve promosyonlar ile ürünün içeriğinin doğallığı olmaktadır. Ayrıca farklı cinsiyet, yaş, eğitim ve gelir düzeyine sahip tüketicilerin farklı gıda ürünlerini satın alırken pazarlama iletişimi araçlarına karşı tutumları arasında farklılıklar olduğu belirlenmiştir. In this study, it is aimed to examine which level marketing communicating tools the businesses operating in the food industry in Çukurova Region use and whether there is a relationship between business performance and the usage of marketing communication tools and the level consumers are affected by the marketing communication tools. For this purpose a survey was conducted with 92 enterprises in Adana and Mersin which operate in milk and dairy products, meat and meat products, fruit juice industry and 400 households living in Adana provinces determined by sampling. As a result of the survey with enterprises; it was determined that they used the marketing communication tools to increase sales, reduce inventory and so on, even though they aren’t mostly aware of the concept of marketing communications and they indicate that they don’t practice marketing communication programs. The mostly used tools by the enterprises are personal sales, direct marketing, sales promotions and advertisement. Also, as a result of the analysis, a correlation is determined between the enterprises’ usage of marketing communication tools and brand and market performance. As a result of the survey with consumers, it is determined that the sales promotions are the most effective marketing communication tool when buying food products and changing the brand they use. When the consumers mainly buy food products they buy products which they decide in the market. In this case, advertisement, promotion and how natural the content of the product is the most important factors. Also it was determined that while buying different food products, consumers which have different gender, age, education and income levels, have different attitudes to marketing communication tools.

TEZ10685 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2014. Kaynakça (s. 109-114) var. xii, 115 s. : res. (bzs. rnk.), tablo ; 29 cm. Bu çalışmada, Adana ilinde yaşayan insanlarla süt tüketiminde risk iletişimi hakkında bir araştırma yapılması hedeflenmiştir. Bu bağlamda, süt tüketiminde temel bilgi kaynakları hakkında 384 rastgele seçilmiş bireyle yüzyüze anket yoluyla görüşülmüştür. Temel bulgu, süt tüketimindeki riskler hakkında doktorlar ve bilimadamları tarafından verilen bilgilere, insanların büyük çoğunluğu güvenmektedir. Sağlık konularında kadınlar, erkeklerden daha fazla medyayı kullanmaktadır. Ne var ki, katılımcıların %18’i satın aldıkları süt ile ilgili bir problem yaşadıklarında herhangi bir yere şikayet etmemektedir. Dahası, süt ile ilgili problemler hakkında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nı bilgilendirmek için “Alo 174”ü katılımcıların yalnızca %6’sı aramaktadır. Tüketilen süt miktarı ile çocuk sayısı arasında herhangi bir ilişki bulunamamıştır. Katılımcıların yalnızca %9’u sütü çocukları için bir gıda ürünü olarak tüketmektedir; genel olarak yoğurt ve ayran gibi aileye yönelik ürünler için kullanılmaktadır. Kitle iletişim araçları, gıda güvenliği hakkında bilgilendirme yaparken dikkatli olmalıdır. Bunlar, kullanıcıların güveninin kazanmak için gıda güvenliği hakkında gerçek, yansız ve zamanında bilgiler sağlamalıdır. İlerleyen yıllardaki çalışmalar, risk iletişimi konusunu da içermelidir. In this study, it is aimed to carry out research into people living in Adana province about risk communication in milk consumption. For this reason, 384 randomly selected people were interviewed face to face basis using questionnaire about their main information sources at milk consumption. Major findings were, majority of people trust information about risks in milk consumption when provided from doctors and scientist. Women has been using media more than men about health issues. Unfortunately, 18 % of participants did not complaint anywhere when they had problems about their purchased milk. Only 6% of them made call “ALO 174” to inform the Ministry of Food, Agriculture and Livestock about problems with milk. There was no relation between amount of milk consumed with number of children. Only 9% of them comsumed milk as a food product for children, they mainly consumed as a family product such as yogurt and ayran. Mass media should be careful when providing information about food safety. Mass media should provide true, unbiased and timely information about food safety to earn users trust. Future researchs should be conducted about risk communication.

Bu araştırma, çokkültürlülüğün, tarımın ve kırsallaşmanın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki en bilinen merkezlerinden biri olan Hatay İli?nin, Antakya İlçesi?ne bağlı ve etnik olarak farklılık gösteren Alahan (Türk, Sünni, Yörük) ve Zülüflühan (Arap, Alevi, Nusayri) köylerinde yaşayan evli kırsal kadını; (i) içinde yaşadığı hane halkı, (ii) özel alanda (ev içi ücretsiz işgücü olarak) zaman kullanımı, (iii) kamusal alanda istihdamı ve sosyal güvenlik durumu, (iv) sosyokültürel ve hukuki durumu ve (v) evli kadına ait roller, davranışlar ve tutumlar bakımından karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla Alahan köyünden 71, Zülüflühan köyünden 70 evli kadın ile yüz yüze derinlemesine görüşme yapılarak katılarak gözlem, anket, alan araştırması ve köy monografisi gibi niteliksel ve niceliksel araştırma yöntemleri beraber kullanılmıştır. Alan çalışması 2010-2013 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Çalışma, feminist ekonomi literatürünün sunduğu bakış açısıyla kadın çalışmaları disiplini ile tarım ekonomisini harmanlamayı ve bunu yaparken etnisitenin kadına özel ve kamusal alanda sunduğu gerçekleri saptamayı amaçlayan bir kurgu ile gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma aynı zamanda her iki köyün kent merkezine (Antakya merkez ilçe) olan göreli yakınlığının ve Mustafa Kemal Üniversitesi yerleşkesinin her iki köyün toprakları üzerinde kurulmuş olmasının getirmiş olduğu bir başka gerçeğe: sosyal değişime de dikkat çekmek istemektedir. Araştırmanın `kırsal kadın? gerçeğine bu kadar çok yönlü olarak yaklaşmasının nedenleri, sosyo- ekonomik sorunların ve oluşturulması gereken cinsiyete duyarlı sosyal politikaların tek yönlü olarak ele alınamayacağı gerçeğidir. Araştırma sonuçlarının bilimsel alanyazına kattıklarını şu şekilde özetlemek mümkündür:Alahan ve Zülüflühan köylerindeki kadın: eğitim olanaklarından mahrum bırakılmıştır; ev içinde ücretsiz emek olarak ve kendini `ev hanımı? olarak tanımlayarak bir yaşantı sürdürmektedir; kendisine etnisitenin, `çok çocuk yap? gizli emrini vermesinden ötürü, erken evlenmek zorunda kalan, eğitimden mahrum bırakılan ve sonuçta, kaçınılmaz bir gerçek olarak kamusal alanda istihdam edilemeyendir; özel alanda (ev içi/hane içi) üreten ama karşılığını düzenli olarak herhangi bir ücret/maaş ile alamayan ve sosyal güvencesi olmayan bir konumdadır; feminist ekonominin reddettiği ama kapitalizmin arzuladığı üzere, doğuran, karşılığını yalnızca ataerki ile pazarlık yaparak alan, üreten ama kazanamayan bir durumdadır; katma değer yaratmak isteyen ve daha çok eğitilmek isteyen ama tüm bunları, üzerine kültürün ve toplumun kurduğu baskı ve yüklediği sorumluluktan dolayı gerçekleştiremeyen bir gerçeği yaşamaktadır; kamusal alandaki varlığını televizyon izleyerek hissetmektedir; sosyal politikaların ve yasa koyucuların aslında gerçeklerine vakıf olmayı erteledikleri varlığı görünmez kılınan bireydir ve vatandaştır; Mustafa Kemal Üniversitesi ana yerleşkesinin oluşturduğu nüfus hareketliliğinin baskısı altında bölgeye getirdiği olumlu/olumsuz durumlardan doğrudan etkilenendir. In this study, it is aimed to carry out research into married rural women living in two ethnically different villages, the Alahan village [Majority citizens are Turkish speaking Sunni Muslims, partly-nomadic and pastoral also known as The Yörüks] and the Zülüflühan village [Majority citizens are The Arabic speaking (mother tongue) Alawites mostly known as the Nusayris in the Middle East] of Antakya district of Hatay province which is one of the well-known centers of multiculturalism, of being mostly agricultural and rural based within Turkish Republic. The following is the topics of this comparative research project related to the women living in these two villages, the Alahan village and the Zülüflühan village: (i) household information in which the women live, (ii) the villager/the rural women?s time-use activities in private sphere (as unpaid labour force within the house), (iii) present status of employment and social security of the village/rural women, (iv) current socio-cultural and legal status of the village/rural women, and, (v) the village/rural women?s roles, attitudes, beliefs, opinions and contentions in terms of their own life both inside and outside the house. For the reason mentioned above, 71 (seventy-one) selected married women from the village Alahan and 70 (seventy) selected married women from the village Zülüflühan were interviewed face-to-face basis using survey and questionnaire methods. Other field work research methods used in this study are the participant observation and in-depth interview. Qualitative and quantitative methods were also employed and exploited together in this study which took place in terms of field work, between the year 2010 and 2012. This study were realized following the two main paths; one of the paths is that to look at whole issue from feminist economics literature standpoint combining women?s studies disciplines with agricultural economics; on top of this first path, the other path is that to try to reveal the realities how ethnicity affects the rural/village women in terms private and public sphere. The villages are comparatively close to the town center of Antakya. Mustafa Kemal University has been established and situated nearby the villages and on the soil of villages. That is why other target which this study wants to reach is to draw attention to the social change within the villages. The study is looking at reality of `rural women? from multidisciplinary standpoint. This study certainly and strongly believes in and advocates that socio economic problems and gender sensitive social policies should/must be considered and analyzed from the interdisciplinary/multidisciplinary vantage point.The research results of this study contributing to scientific literature can be summed up as follows:Women living in both the Alahan village and the Zülüflühan village: ?Have been neglected to get education,?Are leading to a life as unpaid home-based labourers and, are describing themselves as ?housewives/houseladies/homemakers?,?Are made to get married during their adolescent era when since the ethnicity issues the order of `do have more children? secretly and, are neglected to get education, all in all cannot be employed in the public sphere inevitably, ?Are the producers in their private sphere (in their home/household) however, are not paid in wages and, are not under any social security scheme,?Are entitled to be reproductive biologically in return, are making a bargain with patriarchal system and, are being reproductive economically but cannot earn any money. This is what as feminist economics rejects but capitalist systems accepts,?Are producing added value, are in need of getting a decent and lifelong education, however, are in deep difficulties to realize their ambition since the immense responsibilities and pressures put by culture, religion and social strafications,?Feel their presence in the public sphere only by watching TV. They are under an illusion,?Are the citizens who are made invisible by state social policies and state lawmakers,?Are hugely affected by the demographic mobility brought by the foundation of the campus of Mustafa Kemal University both in positive and negative ways. 254

TEZ8814 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2012. Kaynakça (s. 113-116) var. xiii, 138 s. : res. ; 29 cm. This study was prepared in order to show general problems of free agriculture consultants and their performance in accordance with guideline. It is based on common aspects of free agriculture consultants that take responsibility for this consultant service and agricultural extension from related institutions or personnel. Also this study refers the aims of agricultural extension and consultant service and how efficiently works system's itself. All data were obtained over face to face surveys that were prepared differently for each group. Each group was categorized as 50 free agriculture consultants, 50 agricultural pesticide distributor, 50 farmers that receive consultant service and 50 farmers that do not receive consultant service in Adana province. According to results of studies, it was analyzed as socio-demographic characteristics of free agriculture consultants and agricultural pesticide distributers also their aspects to STD system and Agricultural consultants. And it was presented their ideas related to this issue. Free agricultural consultancu services contributed significantly to agriculture in our country after implementation. Bu çalışma, tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetinin amaçlarını, sistemin ne derece uygun olarak işlediğini, tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetini vermekle yetkilendirilmiş olan kişi ve kurumlardan bu hizmeti vermekle yükümlü olan ve sorumluluk alan serbest tarım danışmanlarının paydaş fikirlerden yola çıkarak, yönetmeliğe uygun olarak ne derece tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetini yerine getirdiklerini ve serbest tarım danışmanlarının genel sorunlarını ortaya koymak adına hazırlanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler Adana ili içerisinde hizmet veren ve 50 serbest tarım danışmanı, 50 ilaç bayi sorumlusu, 50 danışmanlık hizmeti alan çiftçi ve danışmanlık hizmeti almayan 50 çiftçiye, her grup için ayrı olarak hazırlanmış anketlerin yüz yüze yapılması ile elde edilmiştir. Araştırma sonucuna göre, üreticilerin, zirai ilaç bayi sorumlularının ve serbest tarım danışmanlarının sosyo-demografik özellikleri, tarım danışmanları ve STD sistemine bakış açıları incelenmiştir. Tarım danışmanları ve STD hizmeti hakkındaki düşünceleri ortaya konulmuştur. Serbest Tarım Danışmanlığı hizmeti ülkemizde uygulanmaya başlandıktan sonra ülke tarımına önemli katkı sağlamıştır. Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: ZF2011YL24.

TEZ8291 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2011. Kaynakça (s. 61-66) var. xiii, 67 s. : rnk. res., rnk. hrt., çizelge ; 29 cm. Klonal apple growing is one of the main agricultural activity for farmers in Çumra, Konya. A survey was conducted in Çumra province with 42 growers to find out their agricultural information sources. Findings related to socio-economic characteristics showed that %51,23 of the respondents were younger than 50 years of age. In this research area, growers spents an average 5,98 hours of total working day in clonal apple growing. İt was also found that their educational level is high and 55% of them are buying boks and CD's about apple growing. Clonal apple growers prefer agricultural engineers/technicians as a main information source with 40,85% and radio-TV with 17,99%. Klonal anaçlı elma yetiştiriciliği Konya İli Çumra ilçesindeki üreticiler için önemli bir tarımsal faaliyettir. Çumra ilçesindeki 42 klonal anaçlı elma yetiştiricisinin tarımsal bilgi kaynaklarını tespit edebilmek amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Yetiştiricilerin sosyo-ekonomik özelliklerine göre yetiştiricilerin %51,23'ü 50 yaşın altındadır. Bu çalışma alanındaki yetiştiriciler klonal anaçlı elma yetiştirmek için günde ortalama 5,98 saat çalışmaktadır. Eğitim seviyesi yüksek bulunan yetiştiricilerin %55'i elma yetiştiriciliği konusunda kitap ve CD satın almaktadır. Klonal anaçlı elma yetiştiricilerinin en önemli bilgi kaynakları %40,85 ile Ziraat Mühendisi/teknisyen ve %17,99 ile radyo-TV'dur.

TEZ8197 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2010. Kaynakça (s. 57-58) var. xi, 60 s. : res., hrt., çizelge ; 29 cm. The aim of this study was to determine the socio-economic characateristics, input levesl, production factors, production economics and marketing channels of durum wheat farms in Mardin. Durum wheat production accounts for about 15 % of the total Turkey production. For this reason 77 durum wheat producers were interviewed with face to face questionannire. It was found that average 3.13 hours machine power and 1.53 hours labor was needed to produce durum wheat in one decar. The durum wheat average yield was 490 kg/da. It was also found that farmers were using 33.53 kg/da seed, 54.08 kg/da fertilizer and 0.14 liter/da pesticide. As a result, gross production income was 256,91 TL/da and total production cost was 205,88 TL/da in durum wheat production. Durum wheat production cost was 0.35 TL per decare. Bu çalışmada, Türkiye'de makarnalık buğdayın % 15'inin üretildiği Mardin ilinde, makarnalık buğday üretiminde bulunan işletmelerin sosyo-ekonomik özellikleri, üretimde kullanılan girdi miktarları, üretime etki eden faktörler, üretim ekonomisi ve pazarlama kanalları araştırılmıştır. Bu amaçla 77 adet işletmede üreticilerle yüz yüze anket çalışması yapılmıştır. İncelenen işletmelerde ortalama olarak bir dekarda üretilen makarnalık buğday için 3.13 saat çeki gücü ve 1.53 saat işgücü kullanıldığı, 1 dekar araziden ortalama 490 kg buğday alındığı tespit edilmiştir. Buğday üreticilerinin ortalama dekara 33.53 kg tohum, 54.08 kg gübre ve 0.14 litre zirai ilaç kullanıldığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak, buğday üretimindeki GSÜD 256,91 TL/da ve üretim masrafları toplamı 205,88 TL/da bulunmuştur. 1 kg buğdayın maliyetinin 0.35 TL olduğu tespit edilmiştir.

TEZ8198 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2010. Kaynakça (s. 51-52) var. xi, 65 s. : hrt., çizelge ; 29 cm. The aim of this study was to analyze TAR-GEL project objectives and current status of projects personnel, the duties which they performed, opinions and suggestions about the project. Face to face interview was used to gather data from 31 agricultural consultants and 142 farmers which served from these consultants. These agricultural consultants provided consultancy services to around 376 villages with 1.913.617 decar agricultural land. Not only agricultural consultants but also farmers were agreed that the Project was successful. 95.8% of farmers pointed out that agricultural consultants have meet the farmers demand about agricultural production. 74.2% of agricultural consultants agreed that women farmers were reluctant to get information from men agricultural consultants. Only 9 agricultural consultants were living at the villages. They have been experiencing transportation and accommodation problems. Bu çalışma, TAR-GEL projesinin amaçlarını ve bu projede görev yapan tarım danışmanlarının mevcut durumunu, kendilerine yüklenen görevleri ne ölçüde yerine getirdiklerini, proje hakkındaki düşüncelerini ve önerilerini ortaya koymak amacıyla yürütülmüştür. Araştırma verileri 31 tarım danışmanı ve görev yaptıkları köylerden seçilen 142 üretici ile yüz yüze anket çalışması yapılarak toplanmıştır.31 tarım danışmanı 376 köy ile 1.913.617 da alana danışmanlık hizmeti vermektedir. Elde edilen veriler analiz edilmiş ve sonuç olarak tarım danışmanları ve üreticilerin başarılı olduğu görüşünde oldukları belirlenmiştir. Üreticilerin % 95,8'i danışmanların üreticilerin tarımsal üretimle ilgili taleplerini karşılayabildikleri belirtmişlerdir. Tarım danışmanlarının % 74,2'si kadın üreticilerin sözleşmeli personelde cinsiyet farkı gözettiklerini belirtmişlerdir. Tarım danışmanlarının sadece 9'u köyde ikamet etmektedir. Tarım danışmanlarını gerek ulaşımda gerekse ikamet etmekte sorunlar yaşamaktadır. Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: ZF2009YL51.

TEZ7002 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2008. Kaynakça (s.55-59) var. x, 60 s. : res. ; 29 cm. Bu çalışmada Osmaniye İli Düziçi İlçesinde hayvancılık yapan işletmelerde tarımsal yeniliklerin benimsenmesi ve yayılmasında kooperatiflerin rolü incelenmiştir. Araştırma kapsamında hayvancılık yapan 116 işletme ile ve bölgede kurulu bulunan 8 kooperatif yöneticisi ile görüşme yapılmıştır. Bölgedeki tarımsal yayım faaliyetleri incelenmiştir. Araştırma sonucunda işletmelerin tarımsal yenilikleri benimsemesindeki en önemli sorunların bilgiye ulaşamamak ve uygulamada karşılaştıkları maddi sorunlar olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca üreticilerin bilgi kaynakları olarak veterinerleri ve diğer üreticileri tercih ettiği, kooperatiflerin rolünün ise oldukça az olduğu belirlenmiştir. This study investigated the role of co-operatives in extension and adoption of agricultural innovations in organisations of animal husbandry in the district of Düziçi, Osmaniye. Local agricultural activities were investigated by collecting data using questionnaires with owners of 116 animal husbandry organisations and managers of 8 regional co-operatives. The results showed that the most significant problems in adopting the agricultural innovations of the organisations were lack of access to relevant knowledge of innovations and financial problems in applying these innovations. It was also found that the farmers preferred veterinarians and other fellow farmers as sources of knowledge, and that the role of the co-operatives as knowledge sources was quite low. Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No:ZF2006YL65

ÖZYÜKSEK L SANS TEZGENET Ğ DEĞ ŞT R LM Ş ÜRÜNLER N MEVCUT YAPISI VEADANA'DAK TÜKET C LER N B LG DÜZEYAli Necati YILDIRIMÇUKUROVA ÜN VERS TESFEN B L MLER ENST TÜSÜTARIM EKONOM S ANAB L M DALIDanışman : Doç. Dr. Dilek BOSTAN BUDAKYıl 2006, Sayfa : 48Jüri : Doç.Dr. Dilek BOSTAN BUDAKDoç.Dr.Nazan DARCANYrd. Doç.Dr.Tuna ALEMDARGenetiği modifiye edilmiş (GM) ürünler 1996 yılında pazara sürülmüştür.Bugün yaklaşık 90 milyon hektarlık alanda 21 ülkede GM ürünler üretilmektedir vebu ürünler soya, mısır, pamuk, kanola, kabak ve papayadır. GM ürünlerin dünyaçapında artan ekim alanları GM ürünlerin gelecekte benimsenmesinde önemli birgöstergedir. Gerek sanayileşmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde üreticilerin vetüketicilerin GM ürünlerin sağlamış olduğu verimlilik, çevre, ekonomik ve sosyalfaydaların artması GM ürünlerin benimsenmesindeki artışa yansımıştır. GM ürünlerhakkındaki endişelerin devam etmesine rağmen tüketiciler yeni teknolojileridesteklemektedir.Araştırma sonucunda, Adana ilindeki tüketicilerin GM ürünler sağlıklı veucuz olursa talep edebilecekleri anlaşılmaıştır. Bireylerin eğitim ve gelir seviyesininde GM ürünler hakkındaki bilgi düzeylerine etki ettiği görülmüştür. Sonuç olarak,tüketicilerin büyük bir bölümü GM ürünlerin gelecek nesiller için çok önemliolduğunu vurgulamasıdır.Anahtar Kelimeler: Genetiği Değiştirilmiş, Tüketiciler, Bilgi, AdanaI ABSTRACTMASTER THESISCURRENT STRUCTURE OF GENETICALLY MODIFIED CROPS ANDCONSUMERS? KNOWLEDGE IN ADANAAli Necati YILDIRIMDEPARTMENT OF AGRICULTURAL ECONOMICSINSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCESUNIVERSITY OF ÇUKUROVAAdvisor : Assoc.Prof. Dr. Dilek BOSTAN BUDAKYear: 2006, Pages:48Jury : Assoc.Prof. Dr.Dilek BOSTAN BUDAKAssoc.Prof. Dr.Nazan DARCANAssist.Prof. Dr.Tuna ALEMDARGenetically modified (GM) foods have been in the marketplace since 1996.Today, approximately 90,0 million hectares of GM crops, in 21 countries, are grownin the world, with farmers producing GM soybeans, corn, cotton, canola, squash andpapaya. The increased hectare growing GM crops is an important trend withimplications for the future adoption and acceptance of biotech crops worldwide.The continuing rapid adoption of GM crops reflects the substantialimprovements in productivity, the environment, economics, health and socialbenefits realized by farmers, consumers and society in both industrial and developingcountries. Despite continuing concerns about GM foods consumers support new usesof the technology. From the survey results, it is clear that consumers will demandGM foods if they are healthy and cheap in Adana. The survey shows that educationand income level of consumers play a significant role in people knowledge towardGM foods. Finally, majority of consumers believe that GM foods will be veryimportant for the next generation.Keywords: Genetically modified, consumer, knowledge, AdanaII 54

TEZ5598 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2005. Kaynakça (s. 38-39) var. viii, 48 s. ; 29 cm. The purpose of this study was to determine the perceptions related to organizational climate of faculty members at Cukurova University, Faculty of Agriculture in 2003-2004 academic year. Also, it was analysed to determine whether or not there was a difference between gender, age, title, experience and working years to organizational climate. Questionnaire was send with e-mail to 157 faculty members but only 79 faculty members (50.31%) returned to questionnaire. Age was found an important variable on organizational climate. Faculty members who were 50 years or older were more pozitif about communication, trust and respect and participation on decision making process. Bu çalışmada, 2003-2004 Eğitim-Öğretim yılında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesinde görevli bulunan Öğretim Üyelerinin fakültenin örgüt iklimi hakkındaki düşünceleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, cinsiyetlerine, yaşlarına, unvanlarına, mesleki deneyimlerine ve Çukurova Üniversitesindeki çalışma yıllarına göre örgüt iklimi ile ilgili anlamlı bir ilişki olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma kapsamındaki 157 Öğretim Üyesinin tamamına e-mail yoluyla anket gönderilmiştir. Ancak çalışmaya gönüllü olarak 79 öğretim üyesi (%50.31) katılmıştır. Kurumdaki örgüt iklimi öğretim üyelerinin yaşları ile bağlantılı bulunmuştur. 50 yaş ve üzerindeki öğretim üyeleri kurumdaki iletişime, güven ve saygıya, kararlara katılıma daha pozitif bakmaktadır. Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: ZF2004YL2.

oz YÜKSEK LİSANS TEZİ GAZİANTEP ILI YAVUZELİ İLÇESİNİN SOSYO-EKONOMIK YAPISI VE TARIMSAL YAYIM AÇISINDAN KALKINMA OLANAKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Hasan Atilla ERGEN ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI Danışman : Yrd.Doç.Dr..Dilek BOSTAN BUDAK Yıl: 2004, Sayfa: 57 Jüri: Yrd.Doç.Dr.Dilek BOSTAN BUDAK : Doç.Dr.Aykut GÜL : Yrd.Doç.Dr.A.Musa BOZDOĞAN Bu çalışmanın amacı Gaziantep ili Yavuzeli ilçesinin sosyo-ekonomik durumunu ortaya koymak ve ilçenin kalkınma olanaklarını tarımsal yayım açısından araştırmaktır. Çalışmanın ana materyali beş köyden tesadüfi olarak seçilen 78 üreticiden yüz yüze yapılan anketten elde edilen veriler oluşturmaktadır. Yavuzeli erkeklerinin okuma yazma oranı % 55,6 ile Türkiye ortalamasının (% 54,3) üzerinde iken kadınların okuma yazma oram % 44,4 ile Türkiye ortalamasının (% 45,7) altındadır. Yavuzeli ilçesinin esas geçim kaynağı antepfıstığı üretimidir. Üreticilerin büyük bir çoğunluğu sulama olanaklarının kısıtlı olmasından dolayı kuru tarım yapmaktadır. Tarımsal yayım hizmetleri araştırma alanında yeterli teknik elemana ve araca sahip olmamalarından dolayı oldukça etkisizdir. Tarımsal yayım servisi kırsal alandaki insanların kendine yardımcı olabilmesi için yol göstermekle beraber tarım sektöründeki verim artışına da destek olmalıdır. Yayım programlan ve materyalleri üreticinin beceri ve eğitim seviyesine göre geliştirilmelidir. Kadın üreticilere ulaşabilmek için daha fazla kadın yayım elemanı eğitilmelidir. Analiz sonuçları üreticilerin yaşam koşullarını iyileştirebilmeleri için tarımsal yayım eğitimine ihtiyaç duyduklarım göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Sosyo-Ekonomik Yapı, Tarımsal Yayım, Tarımsal Kalkınma ABSTRACT M.Sc.Thesis SOCIO-ECONOMIC STRUCTURE OF YAVUZELİ COUNTY IN GAZİANTEP AND DEVELOPMENT OPPORTUNITIES THROUGH AGRICULTURAL EXTENSION Hasan Atilla ERGEN UNIVERSITY OF ÇUKUROVA INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES DEPARTMENT OF AGRICULTURAL ECONOMICS Adviser : AsstProf.Dr.Dilek BOSTAN BUDAK Year: 2004, Pages: 57 Jury: Asst.Prof.Dr.Dilek BOSTAN BUDAK : Assoc.Prof.Dr.Aykut GÜL : Asst.Prof.Dr.A.Musa BOZDO?AN The aim of this research is to determine the socio-economic structure of Yavuzeli county in Gaziantep and investigate the opportunities of development through agricultural extension. The main material was collected with face to face interview from 78 farmers which were selected randomly from five villages. The literacy rate of men which is 55,6 % in Yavuzeli is higher than Turkey (54,3 %) while women's literacy rate which is 44,4 %, lower than Turkey (45,7%). The main economic activity in Yavuzeli was pistachios production. Majority of farmers are doing dry farming because of low irrigation opportunity. Agricultural extension is not effective in this research area because of limited personnel and vehicles. Agricultural extension services must guide to insubstantial improvements for rural people themselves, as well as increase the productivity of the agricultural sector. Extension programs and materials should be developed with taking into consideration of farmers' talent and educational level. To reach women farmers, more female extension workers should be trained. It can be concluded from the analysis that farmers need extension education to improve their living conditions. Key Words: Socio-economic Structure, Agricultural Extension, Agricultural Development II 67