Acente, acentelik sözleşmesi süresince müvekkili ile rekabet edemez. Bu durum gerek TTK gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda hükme bağlanmıştır. Müvekkili, acentenin rakip faaliyetlerinden koruyucu nitelikteki bu düzenleme, acentelik sözleşmesi süresince geçerli olduğundan, acente, acentelik sözleşmesi sonrasında müvekkili ile rekabet edebilir. Acenteyi sözleşme sonrası için rakip faaliyetlerden engelleyici kanuni bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yüzden müvekkilin sözleşme sonrası menfaatlerinin korunması için acentelik sözleşmesi sırasında, sözleşme sonrası için, acentenin rakip faaliyetlerini sınırlandırıcı nitelikte bir anlaşmayı taraflar serbestçe yapabilirler. Uygulamadaki deneyimler, söz konusu anlaşmanın, müvekkile ekonomik yönden bağımlı ve sözleşmenin zayıf tarafı olan acentenin, sözleşme sonrası için ticari faaliyetlerinin aşırı derecede sınırlanmasına neden olduğunu göstermektedir. İşte, kanun koyucu, acenteyi korumak amacıyla, sözleşme sırasında yapılan ve sözleşme sonrası uygulanacak olan rekabet yasağı anlaşmasının esaslarını belirleyen 123. madde hükmünü kabul etmiştir.Hüküm, Alman Ticaret Kanunu'nun 90a paragrafından alınmıştır. 123. madde, Avrupa Birliği'nde 1986 yılında kabul edilmiş olan Üye Ülkelerin Bağımsız Acenteleriyle İlgili Mevzuatın Eşgüdümüne İlişkin 86/653 sayılı Yönergeye uygundur. Dolayısıyla hukukumuz, rekabet yasağı anlaşması hususunda Avrupa Birliği hukuku ile eşit seviyede bir hükme kavuşmuştur.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 123. maddesi, acenteyi korumak amacıyla anlaşmanın yazılı yapılmasını ve anlaşma hükümlerini içeren ve müvekkil tarafından imzalanmış bulunan bir belgenin acenteye verilmesini hükme bağlamıştır. Ayrıca anlaşma en çok, ilişkinin bitiminden itibaren iki yıllık süre için yapılabilir ve yalnızca acenteye bırakılmış olan bölgeye veya müşteri çevresine ve kurulmasına aracılık ettiği sözleşmelerin taalluk ettiği konulara ilişkin olabilir.Hüküm, müvekkilin, rekabet sınırlaması dolayısıyla, acenteye uygun bir tazminat ödemesini öngörmektedir.Rekabet yasağı anlaşması esasında bir sözleşme ilişkisi olduğundan kanun koyucu, anlaşmayı sona erdiren iki hali düzenlemiştir. 123. maddenin 2. fıkrasına göre, müvekkil, sözleşme ilişkisinin sona ermesine kadar, rekabet sınırlamasının uygulanmasından yazılı olarak vazgeçebilir, bu hâlde vazgeçme beyanından itibaren altı ayın geçmesiyle tazminat ödeme borcundan kurtulur. Takip eden fıkraya göre, taraflardan birinin, diğer tarafın kusurlu davranışı nedeniyle haklı sebeplerle sözleşme ilişkisini feshederse, fesihten itibaren bir ay içinde rekabet sözleşmesiyle bağlı olmadığını diğer tarafa yazılı olarak bildirebileceği hükme bağlanmıştır.123. maddenin son fıkrasına göre ise, maddeye aykırı şartlar, acentenin aleyhine olduğu ölçüde geçersizdir.Ülkemizin acenteler cenneti, çoğu acentenin de yabancı şirketlerin birer temsilcisi olduğu göz önüne alındığında, yerli (millî) acentelerimizin korunmalarının önemi ortadadır. Bu korumayı sağlamaya yardımcı olması açısından hükmün, yeni Türk Ticaret Kanunu'na alınmasının yerinde olduğu düşünülmektedir. A commercial agent is not entitled to compete with its client throughout the term of an agency contract. This fact is stipulated both in the former Turkish Commercial Code and in the Turkish Commercial Code No 6102. As this legal arrangement, which protects the client from competitive activities of the commercial agent, is valid and binding throughout the term of the agency contract; such a commercial agent becomes entitled to compete with its client after the contractual relationship, which arises from the agency contract, has ended. There is no legal arrangement which inhibits a commercial agent from competitive activities after an agency contract becomes null and void. For this reason, in order for protection of the client?s interests as to the period after the contract becomes null and void; the parties may, during the term of the agency contract, freely reach an agreement which limits the competitive activities of the commercial agent for the period after the agency contract becomes null and void. The experiences, which have been gained in practical terms, indicate that the mentioned agreements cause an overly limitation of the commercial activities of commercial agents for the period after the contracts have become null and void, where such commercial agents are dependent on the clients in terms of economic aspects and constitute the weak parts of agency contracts. Therefore, in order to safeguard the commercial agents, the legislator has adopted the provision of the Article 123 which determines the guidelines as to the noncompetition agreements which are made during the term of the contract and shall apply after the agency contracts have become null and void.The mentioned provision has been quoted from the paragraph 90a contained in the German Commercial Code. The Article 123 is in conformity with the Council Directive of 1986 on the coordination of the laws of the Member States relating to self-employed commercial agents (86/653/EEC). Therefore, Turkish Law has obtained a provision which is in the same level with the European Union Law in terms of noncompetition agreements.In order to safeguard commercial agents, the Article 123 of the Turkish Commercial Code No 6102 stipulates that such an agreement shall be made in written form and that, a document, which contains the provisions of this agreement and has been signed by the client, shall be submitted to the commercial agent. In addition; it is possible to make such an agreement for a maximum period of two years following the end of the contractual relationship and, such an agreement may pertain only to the territory or customers group that has been granted to the commercial agent and only to the issues contained in the contracts for which the commercial agent has carried out intermediary activities for signature of such contracts. The provision stipulates that the client is obliged to pay the commercial agent an appropriate indemnity due to the limitation on competition.As a contractual relationship occurs also during the noncompetition agreement; the legislator has arranged two circumstances that terminate the agreement. According to the paragraph 2 of the Article 123; the client is, until termination of the contractual relationship, entitled to waive from enforcement of the limitation on competition, provided that such a waiver shall be in written form. In such a case, it relieves of the obligation to pay indemnity, upon six months have passed from the time when the declaration of waiver has been submitted. According to the paragraph which follows the aforementioned one; if either party terminates the contractual relationship with a just cause arising from a wrongful act of the other party, it is entitled to notify the other party in written form and within one month from the date of termination that the noncompetition agreement is not binding on it.In addition, according to the last paragraph of the Article 123; any terms and conditions, which are contrary to the Article, are invalid to the extent that they are to the detriment of the commercial agent.When the fact that our country is a commercial agents heaven, and that many commercial agents are representatives of foreign companies is taken into consideration; it is evident and there is no doubt that our native (national) commercial agents should be protected, and that this issue is of importance. The opinion is reached that it will be appropriate if the provision is included into the new Turkish Commercial Code, in order that it helps ensuring this protection. 204