Search

The aim of this research is to determine the perceptions of different generations about the concept of sport by using the metaphor method. This research was carried out within the scope of phenomenology, one of the qualitative research designs, in terms of revealing the perceptions about sports. The research group consists of a total of 105 people, 56 women and 49 men, from different generations in the province of Erzincan. The research data showed that the participants “Sports ……. like this. Because ………” is obtained by completing the sentence. It is limited to the thoughts and opinions expressed by the participants. The analysis of the data consisted of the stages of "classifying, naming, developing a category, ensuring validity and reliability, and transferring the data to the computer environment". A total of 105 participants participated in the research, generation X 46, Y generation 48, Z generation 40 metaphors. When the categories to which these metaphors belong are examined, it is understood that they produce metaphors belonging to the categories of Health, Life, Relaxing and Positive Contribution. As a result, it is understood that the perception of sports is explained with similar metaphors in all generations. This result shows that the perception of sports continues to exist without any change in the historical process., Bu araştırmanın amacı farklı kuşakların spor kavramıyla ilgili algılarını metafor metodu kullanarak belirlemektir. Bu araştırma spora yönelik algıları ortaya koyması bakımından nitel araştırma desenlerinden olgubilim kapsamında yapılmıştır. Araştırma grubu Erzincan ilinde farklı kuşaklarda bulunan 56’sı kadın 49’u erkek olmakla birlikte toplam 105 Kişiden oluşmaktadır. Araştırma verileri katılımcıların “Spor ……. gibidir. Çünkü………” cümlesini tamamlamaları ile elde edilmiştir. Katılımcıların beyan ettikleri düşünce ve görüşler ile sınırlıdır. Verilerin analizi " tasnif etme, adlandırma, kategori geliştirme, geçerlik ve güvenirliği sağlama ve verileri bilgisayar ortamına aktarma" aşamalarından oluşmuştur. Araştırmaya katılan toplam 105 katılımcı, X kuşağı 46, Y kuşağı 48, Z kuşağı 40 metafor üretmişlerdir. Üretilen bu metaforların ait olduğu kategoriler incelendiğinde Sağlık, Yaşam, Rahatlama ve Pozitif katkı kategorilerine ait metaforlar ürettikleri anlaşılmıştır. Sonuç olarak spor algısı bütün kuşaklarda benzer metaforlarla açıklandığı anlaşılmaktadır. Bu sonuç spor yapısının tarihsel süreçte başkalaşım yaşamadan varlığını sürdürdüğüne işaret etmektedir.

Bu çalışmanın amacı, altı hafta süresince uygulanan farklı statik germe sürelerinin esneklik gelişimi üzerine olan etkisini araştırmaktır. Araştırmaya ilköğretim 8-9 yaş kız öğrencilerinden 44 gönüllü öğrenci katılmıştır.Denekler 2 deney ve 1 kontrol grubu olmak üzere rastgele 15 'er kişilik 3 gruba ayrılmıştır. Deneklere ön-test olarak Otur-Uzan Testi uygulanarak esneklik seviyeleri belirlenmiştir.Deney grubu- 1 'e (n=14) 10 sn. statik germe egzersizi altı hafta süresince hafta da 5 gün, deney grubu-2'ye (n=15) 20 sn. statik germe egzersizi altı hafta süresince yaptınlmıştır.Kontrol grubuna (n=15) ise hiçbir egzersiz yaptırılmamıştır. Altı hafta sonra ön-testte uygulanan prosedür tekrarlanmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde, nonparametrik testlerden Wilcoxon Signed Ranks Test, Kruskal Wallis Test, Mann Whitney U Test ve Univariate varyans analiz test kullanılmıştır.Anlamlılık düzeyi (p0.05). Key words : Flexibility, Static Streching, Child 89

Amaç: Gelişim dönemi içerisindeki 10-14 yaş aralığında bulunan ilköğretim öğrencilerinin futbol eğitimi öncesi durumları da dikkate alınarak, aldıkları futbol eğitimi ile antropometrik özellikleri ve vücut gelişimleri arasındaki ilişkileri Eurofit Test Bataryaları aracılığıyla karşılaştırmalı olarak incelemektir.Materyal ve Metot: Araştırmaya Iğdır ilinin Aralık ilçesinde bulunan Atatürk Ortaokulundaki 10-14 yaş grubundaki öğrenciler dahil edilmiştir. 40 erkek ve 40 kız öğrenciden deney ve kontrol grupları oluşturulmuş ve deney grubuna sekiz haftalık futbol eğitimi verilmiştir. Eğitim sonucunda her iki grubun gelişimi Eurofit Test Bataryaları ile değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler bağımsız ve ilişkili örneklem t-testleri ile analiz edilmiştir. Bulgular: Yürütülen analiz sonucunda deney grubunu oluşturan futbol antrenmanı yapan erkek öğrencilerin kilo, flamingo denge, durarak uzun atlama, sol el dinamometresi, bükülü kol barfiks, 10x5 m. mekik koşusu ve 20 m dayanıklılık koşusu testlerine ilişkin ön-test ve son-test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Buna karşın kontrol grubunu oluşturan futbol antrenmanı yapmayan erkek öğrencilerin söz konusu değişkenlere yönelik ön-test ve son-test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı sonucu elde edilmiştir. Analiz sonucunda deney grubunu oluşturan futbol antrenmanı yapan kız öğrenciler açısından ise deri kıvrım kalınlığı, disklere dokunma testi, 10x5 m mekik koşusu ve 20 m dayanıklılık testlerinin ön-test ve son-test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir. Ancak kontrol grubunu oluşturan futbol antrenmanı yapmayan kız öğrenciler açısından bu testlerin ön-test ve son-test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür.Sonuç: Bu tez çalışmasından elde edilen sonuçlar; alınan futbol eğitiminin 10-14 yaş aralığındaki erkek öğrencilerin vücut ağırlıklarının, vücut dengelerinin, patlayıcı kuvvetlerinin, sol el pençe kuvvetlerinin, işlevsel kuvvetlerinin, sürat ve çevikliklerinin ve maksimal aerobik kapasitelerinin-dayanıklılıklarının; kız öğrencilerin ise, deri kıvrımı kalınlıklarının, hareket süratlerinin, sürat ve çevikliklerinin ve maksimal aerobik kapasitelerinin-dayanıklılıklarının gelişimine olumlu yönde katkı sağladığına işaret etmektedir. Anahtar Kelimeler: Eurofit test bataryaları, futbol eğitimi, 10-14 yaş arası çocuklar, antropometrik özellikler, vücut gelişimleri. Aim: The aim of this thesis researchis comparatively to examine the relationships between football training and elementary school students' between 10-14 age within the development period anthropometric features and body development through Eurofit test batteries taking into consideration pre-training situationsMaterial and Method: The students between 10-14 age Atatürk Middle School located in Aralık district of Iğdır were included in the research. Experimental and control groups were formed with 40 male and 40 female students and eight-week football training was given to the experimental group. As a result of the training, the development of both groups was evaluated with Eurofit Test Batters. The data were analyzed by the independent and paired samples t-tests.Results: Results of analysis were determined the presence of statistically relationship between male experimental groups' pre-tests and post-tests scores in terms of weight, flamingo balance, standing long jump, left hand dynamometer, twisted arm bars, 10x5 m shuttle run and 20 m durability tests. However, the results were obtained that it was not statistically significant relationship between pre-test and post-test scores for male control group in terms of these variables.As a result of the analysis, a statistically significant difference was found between the pre-test and post-test scores of skin fold thickness, disc touch test, 10x5 m shuttle run, and 20 m durability tests for the female experimental group. But there was no statistically significant relationship between pre-test and post-test scores of these tests for female control group.Conclusion: The results obtained from this thesis study pointed out that football training contributed positively to the development of body weights, body balances, explosive forces, left handed claw forces, functional forces, speed and agility and maximal aerobic capacities - durability of male students and also skin fold thickness, speed of movement, speed and agility and maximal aerobic capacities - durability of female students between 10-14 age.Key Words: Eurofit test batteries, football training, 10-14 years tenagees, anthropometric features, body development. 144

Amaç: Obezite ve yetenek seçimi günümüzde birbirini etkileyen önemli iki kavramdır. Bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı değişimin ve sağladığı kolaylıkların günlük hayatımızı kuşatması ile birlikte, bireylerin günlük iyi oluşları üzerinde çok ciddi derecede psikolojik ve fiziksel etkileri görülmeye başlamıştır. Obezitenin erken yaşta tespit edilebilmesi, motorik özellikleri ve sportif yeteneklerinin en doğru şekilde belirlenmesi ve elde edilen veriler ışığında yeteneklerine göre ilgili spor dalına yönlendirilmesinin sağlanması oldukça önemlidir. Bu araştırmanın amacı; bireylerin doğru spor dallarına yönlendirilmesi için kullanılacak parametre ve faktörlerin tek bir platform altında toplanarak, temel eğitim sürecinde öğrencilerin etkin bir biçimde gelişimlerinin takip edilebilmesidir.Materyal ve Metot: Ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda, öğrencinin sportif yeteneklerini ve eğitim durumunu tek bir çatı altında ölçen, ölçümlerden elde edilen verileri analiz ederek doğru spor dallarına yönlendirme özelliğine sahip ve obezite ile erken yaşta etkili mücadele etmede yardımcı olan web uyumlu EFIT-TR isimli açık kaynak kodlu Hypertext Preprocessor yazılım dilinde web uyumlu çevrimiçi/mobil bir uygulama yapılandırılmıştır. Bulgular: Ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda tasarlanan EFIT-TR web/mobil uyumlu çevrim içi uygulamanın kaynak kodlarının başarılı bir şekilde çalıştığı, internet ortamında başarılı bir şekilde yayın yaptığı, rehber takipçi tarafından sisteme eklenen öğrencileri ve öğrencilere uygulanan test sonuçlarını başarılı bir şekilde kayıt ettiği, bu verileri filtreleyip, analiz edebildiği tespit edilmiştir. EFIT-TR uygulaması aynı zamanda bir veri bankası haline dönüştüğü saptanmıştır. Bu verileri ile, sisteme kaydedilerek ileriki yıllarda başarı elde etmiş sporcuları tespit ederek bir sonraki nesil için parametre değerleri oluşturabilecek bir tasarıma sahip olduğu ve ülkemiz adına branşa özgü daha elit ve yetenekli sporcu seçiminde etkili bir şekilde kullanılabileceği tespit dilmiştir. Aim: Obesity and ability selection are two important copcept effecting each other in our day. With the rapid change in the information technology and its conveniences surrounding our life, some serious physical and psychological effects are start to be seen in our daily well beings. Contemporary sociesties have taken measures to minimize the disadvantages of technology. Surely, the most important disease known, which arised as a result of conveniences in one's daily life is the obesity. It is important to determine the obesity in early ages, to specify motor skills and spotive abilities in the most correct way and in the lights of data obtained, to lead children the related sport branch according his/her abilities.The aim of this research is to effectively follow the developments of the students during the basic educaion by gathering all parameters and factors which will be used to lead the individual appropriate sport branches.Material and method: In accordance with this taget, an online/mobile application was confugired to measure the sportive skills and education status of the student under a single roof and lead the appropriate sport branch by helping in struggling with obesity. By using this application, a tracking system was created to lead the students to an appropriate spor branch with the help of Eurofit Test battery including, flamingo balance test, touching the discs test, sit and reach test, standing long jump test, pull-ups test, curl-ups test, flexed arm hang test, 10x5 meter shuttle run, and endurance shuttle run test as well as height, weight and body composition in antropometric measurements.Results and Conclusion: The software quality of the mobile application named as EFIT-TR was confirmed with all the tests. EFIT-TR is a domestic software in the field of physical training and sports and available for all researches in this field. 84

ÖZETElit Güreşçilerde Maksimal Kuvvet Antrenmanlarının Serum İnterlökin-6 (IL-6) Seviyesi ve Bağışıklık Sistemi Üzerine EtkileriAmaç: Egzersiz esnasında İnterlökin-6 (IL-6) kasılmalarla beraber hızlı bir şekilde etkinleşir. Artış oranı, kaslardaki diğer bütün sitokinler için kaydedilenden daha hızlıdır ve artış miktarı 100 kata kadar çıkabilir. IL-6'nın Egzersizle beraber vücuda salındığı çalışmalarla kanıtlanmıştır. Çalışmalarda sadece kasılan bölgenin IL-6 ürettiği vurgulanmaktadır. IL-6 oranı kişiye, ortama ve egzersiz şiddetine göre değişir. Orta şiddette ve düzenli egzersizin bağışıklık sistemine olumlu yönleri bilim tarafından kanıtlanmıştır. Fakat ağır egzersizlerin ise bağışıklık sistemine olumsuz etkileri gözler önüne serilmiştir. Bu çalışmanın amacı, her sezon ciddi oranda kuvvet antrenmanı yapmak zorunda olan elit sporcuların kuvvet antrenman periyodu süresince, maksimal kuvvet antrenmanlarının IL-6 üzerine hem akut hem kronik etkilerini ve süreç boyunca bağışıklık sistemi hücrelerinin durumunu analiz etmektir.Materyal ve Metot: Milli takım seviyesine ulaşmış, Avrupa, Dünya şampiyonalarında derece yapmış, içlerinde Rio Olimpiyatlarında Türkiye'yi temsil etmiş sporculardan seçilen, TEDAŞ spor kamp tesislerinde kalan aynı beslenme şartlarını taşıyan yaşları 17 ile 25 arasında değişen 20 kişilik elit güreşçi grubu üzerinde yürütüldü. Sporcular haftada 3 gün 8 hafta boyunca maksimal kuvvet antrenmanına tabi tutuldu. Bağışıklık sistemi hücreleri birinci hafta başında ilk maksimal kuvvet antrenmanından önce alınmaya başlanarak her dördüncü ve sekizinci haftalar sonundada antrenman öncesi örnekler alındı. Bağışıklık sistemi hücreleri tam kan sayımı yöntemiyle yapıldı. IL-6 testleri aynı günler antrenman hemen öncesi ve hemen sonrasında alındı. IL-6 ölçümleri ELISA (Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay) yöntemiyle yapıldı. Tam kan sayımı ve IL-6 ölçümleri, tüm Dünyada yaygın olarak kullanılan CAP (College of American Pathologists) ve QC Net (BIO RAD) kalite kontrol programlarına dahil olan Ankara Koru Hastaneleri laboratuarlarında yapıldı.Bulgular: Tekrarlı ölçümler varyans analiz ortalama IL-6 değerlerinin zaman noktaları arasında anlamlı olarak farklılaşmadığını göstermiştir [F(2, 38)= 2.367, p = 0.107, zaman ana etkisi]. Bununla birlikte, antrenman sonrası IL-6 değerleri (0.433) antrenman öncesi değerlere göre (0.028) 0.405 oranında anlamlı olarak artmıştır [F(1, 19)= 12.352, p = 0.002, test ana etkisi]. Sporcularda tüm test noktalarında antrenman öncesi ve antrenman sonrası İnterlökin-6 değerlerindeki değişimler benzerdir [F(2, 38)= 2.393, p = 0.105, zamanxtest etkileşim etkisi]. Bağışıklık sistemi hücrelerinde ise; Lökosit ve alt gruplarında (Nötrofil, Lenfosit, Monosit, Eozinofil, Bazofil), süreç içersinde Nötrofil %' de değeri düşüş eğilimi göstermesine ve Lenfosit %'de değerinde artış eğilimi olmasına rağmen sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05) +/-1 Sh.Sonuç: Elit sporcuların IL-6 antrenman sonrası IL-6 değerleri her ölçümde antrenman öncesine göre yüksek çıkmıştır. Fakat haftalar ilerledikçe IL-6'nın antrenmanlara verdiği tepki ciddi oranda azalmıştır. Uzun süreli ağır antrenmanlara rağmen süreç içerisinde bağışıklık sisteminde herhangi bir olumsuz durum istatistiki olarak ortaya çıkmamıştır. Maksimal kuvvet antrenman periyodu doğru beslenme ve dinlenme aralığı sağlandığı sürece sporcular üzerinde herhangi bir olumsuzluğa sebebiyet vermeyeceği düşünülmektedir.Anahtar Kelimeler: Bağışıklık Sistemi, Bazofil, Eozinofil, İnterlökin-6, Lenfosit, Lökosit, Maksimal kuvvet, Nötrofil. ABSTRACTThe Effect of Maximal Strength Training on Serum Interleukin-6 Level and Immune System in Elite WrestlersAim: During exercise, Interleukin-6 (IL-6) activates quickly with contractions. The increase rate is faster than the ones recorded for all cytokines in muscles and the amount of increase can occur up to 100 times. It has been proven with studies that IL-6 is released to the body with exercise. It has been emphasized with studies that only the contracted area produces IL-6. IL-6 rate differs according to the individual, the setting and the intensity of exercise. Positive aspects of moderate intensity and regular exercise have been proven by science. However, negative effects of severe exercises on the immune system have also been shown. The purpose of this study is to analyze both acute and chronic effects of maximal strength trainings of elite athletes who have to have serious amounts of strength training during the strength training period on IL-6 and also to analyze the state of immune system cells during the process.Material and Method: The study was conducted on a group of 20 elite wrestlers between the ages 17 and 25 who were on national team level, who had degrees in European and World Championships, some of whom represented Turkey in Rio Olympics, who were staying in TEDAŞ sports camp facility and who had the same nutritional conditions. The athletes were exposed to maximal strength training for 3 days a week for a total period of 8 weeks. Immunity system cells were started to be taken before the maximal strength training at the beginning of the first week and samples were taken before training at the end of fourth and eighth weeks. Immunity system cells were conducted with complete blood count method. Interleukin-6 tests were taken on the same day both before and after training. IL-6 measurements were conducted with ELISA (Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay) method. Complete blood counts and IL-6 measurements were conducted in Ankara Koru Hospital laboratory which is included in CAP (College of American Pathologists) and QC Net (BIO RAD) quality control programs commonly used in the whole world.Results: Repeated measurements showed that variance analysis average IL-6 values did not differ significantly between time points [F(2, 38)= 2.367, p = 0.107, main effect of time]. On the other hand, post-training IL-6 values (0.433) were found to increase significantly at a rate of 0.405 when compared with pre-training values (0.028) [F(1, 19)= 12.352, p = 0.002, main effect of test]. In athletes, the changes in pre-training and post-training Interleukin-6 values are similar at all test points [F(2, 38)= 2.393, p = 0.105, timeXtest interaction effect]. In immune system cells, although Neutrophil % value was found to have a tendency to decrease and Lymphocyte % value was found to have a tendency to increase in leukocyte and sub-groups (neutrophil, lymphocyte, monocyte, eosinophile, basophile), the results are not statistically significant (p>0.05) +/-1 Sh.Conclusion: Post-training IL-6 values of elite athletes were found to be high when compared with pre-training in each measurement. However, as the weeks passed by, IL-6's reaction to trainings decreased significantly. Despite long-term intense trainings, no negative situation was found to occur statistically in immune system during the process. It is thought that maximal strength training will not cause any negations on athletes as long as correct nutrition and resting intervals are provided.Key Words: Basophile, Eosinophile, Immune System, Interleukin-6, Leukocyte, Lymphocyte, Maximal Strength, Neutrophil. 93

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüklerinde Çalışan Personelin Mobbing Düzeylerinin Araştırılması ve Örgütsel Bağlılık Yönünden DeğerlendirilmesiAmaç: Bu araştırmanın amacı; Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde çalışan personelin mobbing düzeylerini tespit etmek ve örgütsel bağlılık üzerine ilişkisini araştırmaktır.Materyal ve Metot: Araştırmanın evrenini; Doğu Anadolu Bölgesindeki 'Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde' çalışan personeller oluştururken; örneklem grubunu ise Elazığ, Erzurum, Erzincan, Muş, Kars, Bingöl, Malatya ve Ağrı gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüklerinde çalışan 235 personel oluşturmuştur.Araştırmada çalışanların mobbing düzeylerinin belirlenmesi için Öztürk ve ark. tarafından geliştirilmiş 68 soruluk ''Mobbing Ölçeği'' kullanılmıştır. Ölçekten 204 puanın üstünden alınması mobbing yaşandığını, 204 puanın altında alınması ise mobbing yaşanmadığını göstermektedir. Araştırmada çalışanların örgütsel bağlılıklarını ölçmek için ise Meyer ve Allen tarafından geliştirilmiş 18 soruluk ''Örgütsel Bağlılık'' ölçeği kullanılmıştır. Ölçekten alınan toplam puanların ortalaması katılımcıların örgütsel bağlılık düzeylerini ifade etmektedir. Katılımcıların demografik özelliklerini belirlemek için frekans analizi, cinsiyet, medeni durum, statü ve kadro durumlarına göre mobbing düzeylerinin karşılaştırılmasında bağımsız gruplarda t-testi; gelir, yaş, kıdem, eğitim, kurumdaki görevleri ve çalıştıkları illere göre mobbing düzeylerinin karşılaştırılmasında tek yönlü varyans analizi uygulanmıştır. Örgütsel bağlılık ve mobbing ilişkisini ölçmek için de korelasyon analizinden yararlanılmış ve anlamlılık düzeyi (p