23 results on '"ŞAHİN, MEHMET"'
Search Results
2. Günümüz Kelâm İlminin Sorunsalı Üzerine Eleştirel Bir Bakış
- Author
-
ŞAHİN, Mehmet Kenan
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,Kelâm,Günümüz Kelâm İlmi,Metodoloji,İman - Abstract
Kelâm, Kur’ân’da belirtilen inancın dinî parametrelerini belirleyen vetemellendiren bir ilim alanıdır. Dinî düşünce ve ahlâkî ilkelerin aklî vemantıkî yorumudur. Bu makale günümüz kelâm ilminin metodolojisi ve ilgialanlarını yeniden gözden geçirmeye ihtiyacı olduğu, yeni inanç sorunlarınakarşı özgün metodolojisiyle mücadele etmesi gerektiği hususu üzerindedurmaktadır. Böylelikle de halen mevcut olan kelâm anlayışlarında ortaya çıkansorunsalı doğru belirlemeyi ve durumun yeniden bir değerlendirmesini yapmayıamaçlamaktadır. Bu açıdan bakıldığında günümüzde dinin orijinal doktrinlerinidoğru anlamak için yeni bir çatıya ve aklî bir metodolojiye sahip yeni birkelâm ilmine ihtiyaç duyulmaktadır.
- Published
- 2018
3. HASAN BASRİ ÇANTAY (18887-1964) VE PRATİK AHLÂK ANLAYIŞI
- Author
-
ŞAHİN, Mehmet Kenan
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,Hasan Basri Çantay,Ahlâk,Adalet,Kardeşlik - Abstract
Bu makale, Balıkesir Üniversitesi İlahiyatFakültesi tarafından, 19-21 Eylül 2014 tarihleri arasında Balıkesir’dedüzenlenen Vefatının 50. Yılında Hasan Basri Çantay Sempozyumu’nda sözelbildiri olarak sunulan bildirinin yeniden gözden geçirilmiş ve genişletilmişşeklidir.Bumakalenin amacı Hasan Basri Çantay’ın hayatını ve pratik ahlâk anlayışını ortayakoymaktır. Çantay’a göre ahlâkî yaşam toplumun geleceğini belirleyen güvenli vesağlıklı bir toplum için vazgeçilmez bir unsurdur. Bir toplumun ahlâkî yönününçökmesi istikbaline ve kalkınmasına en büyük tehdittir. Çantay, adalet,kardeşlik ve hoşgörü gibi ahlâkî değerlerin toplumu bir arada tuttuğuna inanır.Hak ve hukuk dışı uygunsuz davranışlarla mücadeleyi bir görev bilir. Toplumuzaafa uğratan ve çöküntünün eşiğine getiren adaletsizliği ve ihtikârı ise aslabenimsemez. Çantay iman ile ameli de birbirinden ayırmamıştır. İman ile amelarasında sıkı bir bağ kurmuştur. Bu yönüyle de amele büyük önem vermiştir.İslâm ahlâkını savunmuştur. İslâmiyet’in önem verdiği ahlâkî değerleri bizzatkişiliğiyle bütünleştirmiştir. Çantay ahlâksızlığı hedef alan yazılarıylatoplumu sürekli bilinçlendirmiştir. The aim of this article is toexamine Hasan Basri Cantay’s life and his practial moral thought. According toÇantay, moral life is an indispensable element for a safe and healthy societythat determines the future of a society. The collapse of a society's moralorientation is the greatest threat to the development and future of thatcommunity. Çantay believes that moral values, such as justice, brotherhood andtolerance, hold society together. He knew a duty to struggle with illegitimateinappropriate behavior. He has never accepted the injustice and wittiness thathas inflicted demoralization on society and brought it to the brink ofcollapse. Çantay, did not distinguish between faith andworkmanship. He established a close connection between faith and deed. In thisrespect, He gave great importance to the direction of the action. He defendedIslamic morality. He personally integrated the moral values that Islam hasgiven importance to. Hasan Basri Çantay has always been conscious of thesociety with his writings aimed at morality.
- Published
- 2018
4. Andrew Lang’i̇n Eserleri̇nde Folklor, Mi̇toloji̇, Di̇n ve Yüce Varlık Anlayışı
- Author
-
Şahin, Mehmet, Selçuk Üniversitesi, and Şahin, Mehmet
- Subjects
religion ,mythology ,primitive ,Andrew Lang ,supreme being - Abstract
Although Andrew Lang (1844-1912) was known as the fiction writer, poet, essayist and literary critic of his time, he was the greatest contributor to the anthropology of his time with his ideas regarding folklore, mythology and religion. For him, mythology consists of codes conveying meaningful and universal signs. Religion is die rational expression of faith though mythology is the irrational expression. In contrast to the ideas of the positivists, Andrew Lang discovered that, among primitive tribes, who can be regarded as the social groups still having the traces of primitive faiths, there is a belief in a ‘supreme being’, who has no beginning and no end, the maker of everything, who is in favour of human beings. This Being, who never demands sacrifice, should be the trace of a primitive faith among the primitives, undergoes a degeneration process and thus secondary beings and later polytheism appears., İngiliz Edebiyatına şiir, hikaye, edebiyat eleştirisi, klasik eserlerin çevirmeni olarak katkıda bulunan İskoçyalı Andrew Lang (1844-1912) aynı zamanda bir antropolog olarak da önemli eserler verdi. Bu eserlerinde din, mitoloji ve folklor gibi konulara hakim görüşlere aykırı izahlar getirdi ve özellikle dinin gelişim sürecini ele alırken bir dejenerasyon sürecinden bahsetti. Dinin kökeni ile ilgili tartışmalara Yüce Varlık Teorisi' adını verebileceğimiz bir teorinin temellerini oluşturdu ve daha sonra ilkel monoteizm olarak ileri sürülecek teorinin temelini att. Her şeyin evrimci bir anlayış ile izah edildiği bir dönemde Andrew Lang, bu yaklaşımlara karşı çıkarak kendi anlayışını ortaya koydu. Pozitivist veya materyalist olarak nitelenen bu bakış açılarına karşı çıku ve spirituel olarak nitelendirilebilecek bir yol izleyerek kendi yaklaşımının temeline Yüce Varlık inancını yerleştirdi. Bu makalede, Lang'in bu kavramlara yüklediği anlam ve ileri sürdüğü teorinin ele alınış sürecini inceleyeceğiz.
- Published
- 2002
5. Elmalılı M. Hamdi Yazır'da Kur'an tasavvuru
- Author
-
Şahin, Mehmet, Kasar, Veysel, and Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Koran ,Din ,"null" ,God - Abstract
Çalışmamızda, Osmanlı'nın son dönem aydınlarından Merhum Elmalılı M. Hamdi Yazır'ın eserlerinde, `bir iman objesi` olarak Kur'anı nasıl ele aldığı ve incelediği ele alınmaktadır.Araştırmada vahiy, ilahi vahyin hiçbir tereddüt ve şüpheye maruz kalmadan insanlara ulaştırılması ve benzeri konulardaki oryantalist kaynaklı şüphelere karşı 'Kelâm ilminin penceresinden', Kuran'ın ilahi bir kitap olma vasıfına, Elmalılı'nın, tefsiri ve diğer eserleri taranarak incelenmiştir.Tezimiz bir giriş, üç bölüm ve sonuç kısımlarından oluşmaktadır.Giriş bölümünde Merhum Elmalılı M. Hamdi Yazır'ın Hayatı, Eserleri, İlmi şahsiyeti ve Kelâmi görüşleri ile ilgili bilgi verilmiştir. Bu bilgilerden anlaşılmıştır ki; Elmalılı, çağdaşları arasında benzerine az rastlanır geniş kültürlü, mütefekkir bir din âlimi olduğu gibi, aynı zamanda sanatçı bir kişiliğe de sahiptir. Müellifin kelâm alanında müstâkil bir eseri olmamasına rağmen eserlerinde, kelâmi problemlere yer verdiği, neredeyse hepsine çözümler araştırdığı görülmektedir. Tezin birinci bölümünde, kitaplara iman konusu bağlamında Kelâmcıların Kur'an ile ilgili görüşleri ve Elmalılı M. Hamdi Yazır'ın `Kitaplara iman`ı nasıl ele aldığı araştırılmıştır. Burada, Elmalılı Hamdi, özelde Kur'an'a, genelde ise mukaddes kitap ve suhuflara imanın muhtevasını anlatmıştır. Kelâmcıların ise bu konudaki görüşlerini Allah'ın kelâm sıfatına dair konular incelenirken ele alındığı biliniyor.Çalışmanın İkinci bölümünde, Elmalılı'nın görüşleri, çağdaşı olan üç müfessir; Konyalı Mehmet Vehbi Efendi, Beddiüzzaman Said Nursi ve Ömer Nasuhi Bilmen ile karşılaştırılmıştır. Yapılan karşılaştırmalarda, hem Yazır'ın hem de diğer mütefekkirlerin 20. asır ve önceki asırdan beri devam eden açık ve sinsi Kur'an muarızlığına, büyük ölçüde aynı noktalardan hareket ederek Allah Kelamı olan Kur'an'a yönelik şüpheleri giderici izahlar getirdikleri görülmüştür.Üçüncü bölümde, `Kur'an ile ilgili Çağdaş Tereddütler` başlığı altında, çağımızda Kur'an tasavvurunu etkileyen bir unsur olarak, Oryantalistlerin ya da oryantalist görüşlerin uzantılarına dikkat çekilmiştir. Bu çerçevede İslam dünyasındaki modernistlerin Kur'an'ın mevsukiyetini gölgeleyen görüşlerine değinilmiştir. Yazır'ın bu iddialara karşı akli ve nakli delillerle makul cevapları olduğu görülmüştür.Sonuç olarak Elmalılı M. Hamdi Yazır'ın gerek tefsirinde gerekse diğer eserlerinde `Kitaplara iman` bağlamında ilahi bir kitap olarak Kur'an'a yöneltilen her türlü saldırıya Kur'an ve Sünnet perspektifinde gerekli ve yerinde savunmalar yaptığı karşımıza çıkmaktadır.Anahtar Sözcükler: Elmalılı M. Hamdi Yazır, Kitap, Allah, Kur'an'ı Kerim, Kelâm, Tefsir, Çağdaş, Çağdaşı, Oryantalizm, Modernizm,Tasavvur. This thesis examines the theological (kalam-i) approach of Elmalılı M. Hamdi Yazır, a well known scholar of the late Ottoman period, to the Quran and his defense of the holy book against the views of the orientalists. In order to find out the similarities and the differences, not only Elmalılı but also his contemporaries Konyalı Mehmet Vehbi Efendi, Bediüzzaman Said Nursi and Ömer Nasuhi Bilmen are studied. This work has underlined that not only Elmalılı but also his contemporaries dealt with the issues raised by the orientalists regarding the originality of the Quran, the concept of revelation, the attributes of God, belief in the books. etc. It is underlined that using the similar methods (rational and textual evidences), they provided reasonable and convincing arguments against the approach of the orientalists. It is emphasized that although Elmalılı had no separate work on Islamic Theology (kalam), he dealt with the kalami problems and issues of his time, proposing certain solutions. Key Words: Elmalılı M. Hamdi Yazır, Holy Book, The Quran, Allah, Kalam, Orientalism, Modernism. 119
- Published
- 2013
6. Kur'ân ayetleri ışığında cahiliye toplumundan islam toplumuna değişim süreci
- Author
-
Şahin, Mehmet Emin, Sönmezsoy, Selahattin, and Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Koran ,Din ,Jahiliyye Period ,Social change ,Islamic society ,Change ,Verses ,Islam - Abstract
Biz bu çalışmamızda Kur'ân ayetleri ışığında cahiliye toplumundan İslam toplumuna değişim sürecini incelemeye çalıştık.Çalışmamız bir giriş ve üç bölümden meydana gelmektedir. Giriş kısmında konuyu inceleme amacımızı ve önemini ifade etmeye çalıştık.İkinci bölümde değişim kavramı ve sosyal değişme başlığı altında sosyal değişmenin etmenleri, koşulları ile sosyal değişme modelleri ve sosyal değişme - din arasındaki ilişkiyi sosyoloji bilimi çerçevesinde tanıtmaya çalıştık.Üçüncü bölümde Kur'ân'ın Mekke toplumunda inanç ve ibadette yaptığı değişimi ve bu değişim sürecini ayetler ışığında inceledik.Dördüncü bölümde ise Kur'ân'ın sosyal ve siyasi yapıda yaptığı değişimi ve bu değişim sürecini ayetler ışığında inceledik.Sonuç kısmında da çalışmamızdan elde ettiğimiz verileri kullanarak bir değerlendirmede bulunduk. In this study, we have tried to analyze the transformational process of the unenlightened society into İslâmic Society.Our study has consisted of three parts, one of which is introduction. We have expressed the purpose of the study and importance in the introduction section.In the second section, we have tried to describe the factors of social changing, its conditions along with the social changing models and the reation between religion and social transformation under the topics of ?The term of Transformation and Social Transformation? with view of sociological framework.In the third part, we have studied the affect of the Holy Koran on the belief of Mekke?s society and on their religous services and worship with guidance of The Verses Of Holy Koran.In the fourth part, we have searched the affect of the Holy Koran on the transformation social and and political structure of Mekke with guidance of The Verses Of Holy Koran.In the conclusion part, we have demostrated an evaulaiton of the data we gained from our study and research. 123
- Published
- 2010
7. İlahiyat fakültesi öğrencilerinin popüler kültür unsurlarına ilişkin yaklaşımları üzerine sosyolojik bir araştırma
- Author
-
Şahin, Mehmet Cem, Akyüz, Niyazi, and Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Sociology ,Theology faculties ,Consumption society ,Popular culture ,Sosyoloji ,Youngs - Abstract
İlahiyat fakültesi öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiş olan bu betimsel araştırma, Türkiye'de din işlerinde hizmet vermek üzere yetiştirilen ve yüksek din eğitimi alan gençlerin, seküler yaşama ilişkin bakış açıları ve tutumları hakkında ipuçları verebilecek bir alan olan popüler kültür unsurlarına ilişkin yaklaşımlarını belirleyen sosyolojik süreçlerin neler olduğunu anlama amacına yönelik olarak tasarlanmıştır.Araştırma, Türkiye'de en fazla öğrenci kontenjanı bulunan beş ilahiyat fakültesi'nde (Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi) öğrenim görmekte olan birinci ve dördüncü sınıf öğrencilerinden 400 kişi üzerinde, 2007 yılı mart, nisan, mayıs aylarında gerçekleştirilmiştir.Araştırma bulguları, ilahiyat fakültesi öğrencilerinin popüler kültürün tüketim (alışveriş), müzik, sinema, TV ve hayran kitlesi alt kültürü gibi çeşitli alt boyutlarına ilişkin yaklaşımlarını biçimlendiren en temel sosyo-kültürel gerçekliğin din ve gelenek olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Ayrıca araştırma sonuçları bu öğrencilerin popüler kültür unsurlarına ilişkin yaklaşımlarının cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey, barınma yeri türü ve öğrenim gördükleri fakülteler gibi değişkenler açısından önemli farklılıklar göstermediğini de ortaya koymuştur.Araştırma sonucunda, ilahiyat fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin popüler kültür unsurlarına ilişkin yaklaşımlarının dini duyarlılıklar çerçevesinde şekillendiği ve bu gençlerin hazcı tüketime dayalı popüler kültür unsurlarına karşı mesafeli bir tutum sergiledikleri anlaşılmıştır. The aim of the research was to explore the sociological processes that determine the approaches of the students, attending faculty of divinity that educates students to deliver religious services, about popular culture issues by which secularism is covered.The research was conducted in the most crowded faculty of divinities in Türkiye, including Ankara University Faculty of Divinity, Marmara University Faculty of Divinity, Selçuk University Faculty of Divinity, Atatürk University Faculty of Divinity, Uludağ University Faculty of Divinity during the March, April, May in 2007, with the group size of 400 students.The findings revealed that the most basic socio-cultural determinants of the approaches of the divinity faculty students related to consumption of the popular culture were religion and tradition. Moreover, it revealed that there were no significant differences among the perceptions and behaviors of the consumption of popular culture related gender, socio-economical level, residency, and faculty that they have attending.As the conclusion of the research, faculty of divinity students do not search for the meaning of their life according to the factors related with the popular culture which has a base of hedonistic consumption, because their perceptions and behaviors toward popular culture issues are determined by their religious sensitivity. 232
- Published
- 2007
8. Din-dış politika ilişkisi: Abd örneği
- Author
-
Şahin, Mehmet, Yılmaz Şahin, Türel, and Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Siyasal Bilimler ,Din ,Political Science ,International Relations ,Uluslararası İlişkiler - Abstract
11 Eylül 2001 tarihinde ABD'de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'ayapılan terörist saldırılarla birlikte, din uluslararası politikanın en çok tartışılankonularından biri haline geldi. Modern uluslararası ilişkilerde VestfalyaAntlaşması (1648) temel alındığından din, uluslararası politikada?görmezlikten? gelindi. Batı siyasi tarihi ve bilimsel gelişimi üzerinetemellendirilen uluslararası ilişkiler disiplininde din, uluslararası politika/dışpolitikada bir faktör/unsur olarak görülmedi. Bu yaklaşım Batı açısındandoğru görülebilir, fakat bu durumu tüm dünya için geçerli saymak doğrusonuçlar vermez. Nitekim Vestfalya'dan günümüze kadar geçen zaman bunuortaya koymuştur. Dinin ?görmezlikten gelinmesi? onun uluslararası politikadayok olduğu/etkisiz olduğu anlamına gelmemektedir. Fakat uluslararası ilişkileruzmanları dini uluslararası politika/dış politika çözümlemelerinde/yorumlamalarında değerlendirme dışı bırakmışlardır. VestfalyaAntlaşması'yla din uluslararası politikada belirleyici olma özelliğinikaybetmiştir, fakat yok olmamıştır. Ulus-devletin hâkim konuma gelmesiyleberaber araç olarak da olsa din, uluslararası politikada varlığını hepsürdürmüştür.20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, dinin uluslararası politikada etkinolduğunu gösteren olaylar meydana gelmeye başladı (1948 yılında İsrail'inkurulması, 1979 İran İslam Devrimi, Yeşil Kuşak Projesi, dini temelliörgütlerin kurulması gibi).Soğuk Savaş'ın sona ermesi, Sovyetler Birliği'nin dağılması ve ArapMilliyetçiliği gibi seküler milliyetçiliklerin başarısız olması, dini daha belirginbir şekilde uluslararası politikanın önemli bir faktörü haline getirdi.Günümüzde dinin uluslararası politika/dış politikada önemli bir faktör/unsurolduğunu gösteren birçok konu vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:? Karar Alıcıların Dini Düşünce ve İnançları? Dinin Dış Politikada Meşruiyet Kaynağı Olarak Kullanılması? Dini Çatışmaların Ülke Sınırlarını Aşarak Bölgesel veyaUluslararası Sorun Haline Gelmeleri? Ulus veya Devlet Kimliği Olarak Din? Kutsal Mekânların Dış Politikaya Etkisi? Dinin Uluslararası Örgütlerin Kurulmasına Dayanak Olması? Din Bir Çatışmanın Temel Kaynağı Olarak Dış Politikayı Etkilemesi? Grup Kimliği Olarak Dinin Dış Politikaya Etkisi? Kurum Kimliği Olarak Dinin Dış Politikaya Etkisi? Dinin İttifak Kurmada Etkisi? Devlet Müdahalelerinde Dinin Etkisi? Dini Temelli Sivil Toplum Örgütlerinin Dış Politikayı Etkilemeleri? Dinin Bir ?Terör? Sorunu Olarak Dış Politikaya Etkisi? Dinin Silahlı Örgütlerin Kurulmasına Etkisi? Dinin ?Aktör? Kimliği Olarak Dış Politikaya Etkisi? Dinin İç Çatışmaların Temel Kaynağı Olarak Dış Politikaya Etkisi? Dinin Uluslararası Metinlerde Yer Almasının Dış Politikaya Etkisi? Medeniyetin Temel Unsurlarından Biri Olarak Dinin Dış PolitikayaEtkisiYukarıdaki maddelerden de anlaşıldığı üzere, din artık uluslararasıpolitika/dış politikada önemli bir unsurdur. Bundan dolayı, sağlıklı ve doğruuluslararası/dış politika çözümlemelerinin yapılabilmesi için dinin rasyonel birşekilde değerlendirmeye alınması gerekmektedir. Bunun için de uluslararasıilişkilerde bir ?politik teoloji?ye ihtiyaç vard Religion became one of the issues of international politics that aremost widely discussed by the terrorist attacks to World Trade Center andPentagon on September 11, 2001. Religion was ?pretended not to be seen?in international politics since Westphalia Treaty (1648) was taken as thebases of modern international relations. Religion was not regarded as afactor/ element in international politics/foreign politics in the discipline ofinternational relations which was based on the political history and scientificdevelopment of the West. This approach can be true for the West. However,accurate conclusions cannot be reached if it is claimed that this is true for thewhole world. As a matter of fact, the time from Westphalia until todayrevealed this. Pretending that ?religion is not seen in international relations?does not mean that it does not exist/does not have an influence ininternational politics. However, international relations experts left religion outof the evaluation in their analysis/interpretations of internationalpolitics/foreign politics. Religion lost its determining feature in internationalpolitics with the Westphalia Treaty, but it did not disappear. Religion alwayscontinued to exist in international politics, even as an instrument, with thedominance of the nation-state.Events indicating that religion is effective in international politicsoccured since the second half of the twenteeth century.(such as theestablishment of Israel in 1948, 1979 Iran Islamic Revolution, Green BeltProject and the establishment of religious groups)Religion became an important actor more clearly with the end of theCold War, the demise of the Soviet Union and the failure of the secularnationalisms such as Arab Nationalism. Today there are many topics whichshows that religion is an important factor/element in internationalpolitics/foreign politics. Some of them are these:? Religious Thoughts and Beliefs of the Decision Makers? The Use of Religion in Foreign policy as a Legitimising Source? The Expansion of Religious Disputes Over the Territories of theCountries and Become Regional or International Problems? Religion as an Identification of Nation or State? The Effect of Sacred Places on Foreign Policy? The Support of Religion to the Establishment of InternationalOrganisations? The Effect of Religion on Foreign Policy as the Basic Source ofa Dispute? The Effect of Religion on Foreign Policy as a Group Identity? The Effect of Religion on Foreign Policy as an InstitutionIdentity? The Effect of Religion in Forming Alliances? The Effect of Religion in State Interventions? The Influence of Religious Based Civil Society Organisations onForeign Policy? The Influence of Religion on Foreign Policy as a Question of?Terror?? The Influence of Religion on the Formation of ArmedOrganisations? The Influence of Religion on Foreign Policy as an ?Actor?Identity? The Influence of Religion on Foreign Policy as the Main Sourceof Domestic Disputes? The Efffect of the Presence of Religion in International Texts onForeign Policy? The Influence of Religion on Foreign Policy as one of the MainSources CivilisationAs it can be deduced from the matters above, religion, from now on, isan important element in international/foreign politics. Because of this fact,religion should be taken into consideration in a rational way for the formation 202
- Published
- 2007
9. Mustafa Fevzi B. Numan'ın hayatı eserleri ve dinî edebiyatla ilgili şiirleri
- Author
-
Şahin, Mehmet, Akkuş, Mehmet, and İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Din ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Turkish Language and Literature - Abstract
Mustafa Fevzi Efendi 19. yüzyılın son çeyreği ve 20. yüzyılın ilk çeyreğindeyaşamış, telif ettiği manzum eserleri ve Cerûde-i Sûfiyye gazetesindeki makaleleriyleDinû-Tasavvufû Türk Edebiyatı içerinde önemli bir yazar ve şairdir. Mustafa FevziEfendi 19. yüzyılın son çeyreği ile 20. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamıştır. O 1871 yılındaErzincan'ın Kemaliye ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babasının adı Numan'dır. 7 yaşındaiken İstanbul'a zamanının Huzur Dersleri hocalarından olan Kasapzâde Vaiz Efenditarafından getirilmiş ve ilk dini tahsilini hocasından yapmıştır.Zamanının sosyal problemleri ile ilgilenmiş, halkın sorunlarını gazetedekiköşesine taşımıştır. Döneminde ortaya çıkan kavmiyetçilik ve ateistlik akımlarına karşıeleştirel bir tavır takınmış ve bu fikirleri savunan Abdullah Cevdet'e reddiye babındaIzhar-ı Hakikat eserini telif etmiştir. Özellikle eserlerinde verdiği tasavvufû ıstılahlarbölümü incelenirken, müellifin tasavvufû muhtevaya ve terminolojiye hakimiyetigörülmektedir.Mustafa Fevzi Efendi'nin şairliği ile fikirlerin savunduğu mutasavvıf kişiliğimündemictir. Fikir ve düşüncelerini şiir ile ifade etmiştir. Şiirlerinde yer yer Arapça veFarsça terkipler kullanmasına rağmen sade ve anlaşılır bir dil hakimdir. Şiirlerididaktik ve nasihat varidir. Eserlerinde ve şiirlerinde Ahmed ZiyauddinGümüşhânevû'nin etkisi görülmektedir.Müellifini dönemin siyasi faaliyetlerine katılmamıştır fakat toplumsalsorunlarla ciddi ve yoğun bir şekilde ilgilenmiştir. Batıcılık, Osmanlıcılık, Türkçülük veİslâmcılık gibi akımların ortaya çıktığı dönemde yaşayan müellifimiz Osmanlıcılık veİslamcılık akımlarını benimsemiştir. Panİslâmizm ve ittihad-ı İslâm görüşlerinisavunmuştur. Gazetede yazdığı makalelerde kavmiyetçiliği ve batıcılığa eleştirelyaklaşırken İslâmcılık akımına da öncülük etmiştir. Döneminin çöküş şartlarınının yolaçtığı üzüntüyü yüreğinde hissetmiş ve çıkış yollarını aramıştır. Bulduğu çıkış yollarınıgazetede yazdığı yazılarında okuyucu ile paylaşmış entelektüel bir yazardır. The theme of my thesis is life of Mustafa Fevzi bin Numan, his works, his poemson religious topics. He became famous with his scientific works, poems a n d articles in?Ceride-i Sufieye? news paper and his sufi character.Mustafa Fevzi Efendi lived in the last quarter of 19th century and the first quarterof 20th century. He was a very important author in Turkish Religious-Sufi Literature. Hewas born in 1871 in Kemaliye Erzincan. His father name was Numan. When he was sevenyears old, he was taken to Istanbul by Kasapzade Vaiz Efendi, who was one of the lecturerof Padishah ?Huzur Dersleri Hocası? at that time.He examined in his articles social problems of his period and discussed problemsof people in his column in the newspaper. He opposed nationalistic and atheisticmovements and wrote his book ?Izhar-ı Hakikat? opposing thoughts of Abdullah Cevdet. Itis possible to consider influence of Ahmed Ziyaeddin Efendi in his works and poems.He was a prominent poet and author who wrote about the social problems andSufi philosophy of his period in very pure and delicate manner.He advocated Pan Islamism and unification of Muslims. He leaded IslamismMovement while he was approaching nationalism and westernization of Ottoman Societyin a critical way in his articles. He felt the sorrow in his heart, which the decliningconditions of Ottoman paved the way. He searched the ways to overcome the case. He wasan author sharing his thoughts with his readers. 165
- Published
- 2006
10. Eş'arî kelâmcılarla Meşşâî filozoflar arasındaki tartışmalarda bilgi sorununun tahlili
- Author
-
Şahin, Mehmet Kenan, Doğan, İsa, and Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Din - Abstract
292
- Published
- 2005
11. Andrew Lang'in eserlerinde din ve Yüce Tanrı kavramı
- Author
-
Şahin, Mehmet, Aydın, Mehmet, Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı, and Enstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Din ,God ,High God ,Lang, Andrew ,Andrew Lang ,Tanrı ,Mitology - Abstract
127
- Published
- 2002
12. Kuran ve hadislerde şefaat
- Author
-
Şahin, Mehmet Kenan, Doğan, İsa, and Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Hadith ,Din ,Intercession ,Islam - Abstract
141
- Published
- 1998
13. Resulullah döneminde mehir
- Author
-
Şahin, Mehmet, Keskin, Yusuf Ziya, and Diğer
- Subjects
Religion ,Din ,Mehir ,Hz. Muhammed Dönemi ,Marriage ,Bride price ,Islam - Abstract
77
- Published
- 1996
14. İmam Yâfiî'nin (Ö.768/1367) 'er-Risâletü'l-Mekkiyye fî Tarîki's-Sâdâti's-Sûfiyye' adlı eserindeki tasavvufi görüşleri
- Author
-
Kahvecioğlu, Muhammed Şerif, Şahin, Mehmet, Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Temel İslam Bilimleri, Şahin, Mehmet., and Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Religion ,Din ,Tasavvuf, Yâfiî, Tarikat, Kadirîlik, Sûfi - Abstract
Âlim, mutasavvıf, Kâdirî tarikatinin önemli Ģahsiyetlerinden biri olan Abdullah b.Es‟ad el-Yâfiî Yemen, Mısır ve Arabistan‟ın Hicaz bölgesini görüĢleri ile etkilemiĢ önemli birĢahsiyettir. Zahiri ilimlerde Necmeddin Taberî, Radiyuddin Taberî ve ġerafeddin Ahmed b.Ali Harâzî‟den ders alırken, batınî ilimlerde ise ġeyh Mes‟ud el-Câvi ve Ali b. Abdullah etTavâĢî‟den ders almıĢtır. Zahiri ve Bâtınî ilimlerde geliĢerek, Kâdirîliğin Yâfiiyye kolunukurarak, bölgesinde islam tasavvuf kültürünün oluĢmasına katkı sağlamıĢtır. Bu çalıĢma ilehem Ġmam Yâfiî hakkında bilgi verilmiĢ hem de `Er-Risâletü‟l-Mekkiyye fî Tarîki‟s-Sâdâti‟sSûfiye` isimli eserindeki görüĢleri incelenmiĢtir.Ġmam Yâfiî, kelamda EĢ‟ari, tasavvufta Kâdirî, ilimde ise ehl-i sünnet görüĢlerinibenimsemiĢ, âlim, ârif, Ģair, müfessir, fakih olan çok yönlü bir 14.yy âlimidir.Anahtar Kelimeler: Tasavvuf, Yâfiî, Tarikat, Kadirîlik, Sûfi Abdullah b. Es‟ad al-Yâfiî Yemen, who is a scholar, sufi and one of the importantfigures of Qadiriyya, is an important personality that influenced the Hijaz region of Egypt andArabia with his views. While taking lessons from Necmeddin Taberî, Radiyuddin Taberî andġerafeddin Ahmed b. Ali Harâzî in artificial sciences, he also took lessons from ġeyh Mes‟udel-Câvi ve Ali b. Abdullah et-TavâĢî in spiritual sciences. By improving in artificial - spiritualsciences and establishing the Yâfiiyye branch of Qadiriyya, he contributed to the foundationof an Islamic-Sufi culture in its region. With this study, both information about Imam Yâfiîwas given and his views in his book named `Er-Risâletü‟l-Mekkiyye fî Tarîki‟s-Sâdâti‟sSûfiye` were examined.Imam Yâfiî is a versatile 14th-century scholar who has adopted the views of EĢ'ari inkalam, Qadiriyya in Sufism, and the followers of the Sunnah in artificial science, who is ascholar, an enlightened, a poet, a mufassir and a scribe.Key words: Yâfiî, Sufism, Tariqa, Kadirî, Sufi 133
- Published
- 2020
15. Nûreddin es-Sâbûnî ve bazı kelâmî görüşleri
- Author
-
Özkan, Gülten, Şahin, Mehmet Kenan, and Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Din - Abstract
`Nûreddin es-Sâbûnî ve Bazı Kelâmî Görüşleri` adlı bu çalışmamız iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; Sâbûnî'nin hayatını, yaşadığı bölgenin sosyo-kültürel ve siyasî yapısını ele aldık ve onun eserleri hakkında bilgi vererek bilimsel kişiliğini ortaya koymaya çalıştık. Sâbûnî'nin yaşadığı çevrede etkin olan itikâdî mezheplere ve kelâmî görüşlere de yer verererek onun nasıl bir kültürde yetiştiğini göstermeye çalıştık. İkinci bölümde ise Sâbûnî'nin iman, ilâhiyat, nübüvvet, imamet, kazâ ve kader gibi kelâm ilminin en temel konularda onun görüşlerine yer verdik ve yeri geldikçe diğer itikâdî mezheplerin görüşleriyle de karşılaştırmaya çalıştık. Sonuç bölümünde Sâbûnî'nin kelâm ilmine katkıları ve kelâm ilmine verdiği önemden bahsedilmiştir. İslâm inanç ve akîdesine uygun olmayan kelâmî görüşlere verdiği cevaplar ifâde edilmiş, İslâm tevhid inancını savunmasındaki önemine değinilmiştir. Dolayısıyla da çalışmada Sâbûnî'nin eserlerindeki görüşleri üzerinde durulmaktadır. Sâbûnî'nin hayatı, eserleri ve kelâmî görüşleri incelenmektedir. Sâbûnî, eserlerinde ele aldığı itikâdî meseleleri anlaşılır bir dille ifade eden önemli bir Mâturîdî kelâmcısıdır. O, Ebû Mansûr el-Mâturîdî (ö. 333/944) ve Ebû'l-Muîn en-Nesefî'nin (ö. 508/1115) görüşlerini benimsemiş ve bu görüşlere açıklık getirmeye çalışmıştır. Mâturîdiyye'nin sistemli bir mezhep haline gelip yayılmasında önemli hizmetler ifâ ettiği söylenebilir. Bu hizmetler temele alınarak, Nûreddin es-Sâbûnî'nin Mâturîdiyye ile ilgili görüşlerinin araştırılması ve belirtilmesi önem arzetmektedir.Anahtar Kelimeler: Sâbûnî, İlahî Sıfatlar, İsbât-ı Vâcip, İtikât, Kelâm. This study named `Nureddın Es-Sabunı And Hıs Some Kalamı Vıews` consists of two parts. In the first part we dealt with the life of es-Sabuni, the socio-cultural and the political structure of the region in which lived her. The Faith sects and Kalamist ideas which were influential in the period of al-Sâbûnî were lived and the culture of Sâbûnî was tried to be explained. We gave place to sects and kalami views which were influential in the period when Nureddin es-Sabunı lived. We tried to show how of culture he grew up in. In the second part, we gave place to Nûreddin es-Sabunı's kalami views about the subjects such as faith, theology, prophecy, imam, accident and destiny. We took care to compare their views with those of other sects.In the conclusion part, the importance that he gave and the value that added to the science of Kalam of the es-Sabunı was emphasized. The answers he gave to kalami views that are not suitable for the Islamic faith and akîde (religious faith) was expressed, his importance in the defense of Islamic monotheism (tawhid/onesess faith) was mentioned. In the conclusion section, the contributions of al-Sâbûnî to the science of Kalam and the importance it attaches to the science of Kalam are mentioned. His answers to the Islamic faith and Kalamist ideologies that are not appropriate to Aqidah are explained and the importance of his defense of Islamic monotheism is mentioned. Therefore, the study focuses on the views of al-Sâbûnî in his works. The life, works and Kalamist ideas of al-Sâbûnî are discussed.Sâbûnî is an important Mâturîdî Kalamists who expresses itikâdî issues in understandable language in his works. Sâbûnî defended the ideas of Abu Mansur al-Maturîdî (d. 333/944) and Abu'l-Muîn en-Nesefî (d. 508/1115) and tried to interpret these ideas. It can be said that Mâturîdiyye had important services in becoming a systematic sect and spreading. On the basis of these services, it is important to be researched and be specified the views related to Maturidiyye of Nureddin es-Sabunı.Key Words: es-Sabunı, Divine Adjectives, Proof of Obligatory, Faith, Kalam 101
- Published
- 2020
16. Antalya'da tasavvufî hayat
- Author
-
Berber, Tuğba, Şahin, Mehmet, and Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Din - Abstract
`Antalya'da Tasavvufî Hayat` başlığı altındaki çalışmamızda, Antalya şehri coğrafî durumu, tarihi, kültürü, günümüze ulaşan yapıları hakkında kısaca bilgiler verilmiştir. Antalya'nın tasavvufî tarihine bir nebze de olsa ışık tutmayı amaçladığımız bu tezimizde, öncelikle Antalya'da yayılma istidadı göstermiş tasavvufî hareketler ve tarîkatlar, şeyhler, hangi tarîkata mensup olduğu bilinmeyen zâtlar-velîler, hayatları ve türbeleri, toplum üzerindeki etkileri incelenip ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Antalya'da varlığı tespit edilen Bektâşiyye, Halvetîyye, Mevlevîyye, Nakşibendîyye Kâdiriyye, Desûkiyye tarîkatları hakkında bilgiler verilmiştir.Tarîkata mensubiyeti belirlenemeyen zâtlar hakkında elde edilen bilgiler genel itibariyle halk söylemlerine dayanmış olup yeterli bilgilerin bulunamadığı da gözlemlenmiştir.Araştırmamız sırasında ulaşabildiğimiz kaynaklar 'alan araştırması/kaynak taraması'yöntemi kullanılarak, gerekli veriler 'veri toplama tekniği'ile uygulanmıştır. Ortaya çıkan veriler ışığında Antalya ili tasavvufî hayatı incelenmiştir. In our study under the title of `Sophistic Life in Antalya `, Antalya cıty's geographic status, history, culture and structures that reached the present day were brıefly given. Under this thesis aims to light up the sophistic Life in Antalya the effects on society have been investigated and revealed the concept of Sûfîsm, and its choracakteristics, Sûfî mavements and cult that have shown the desire to spreod in Antalya, prominent sheikhs of the cult, the order in which the saint belonget is unknow, their lives and mausoleums. It were given information about Bektâşîyya, Halvetîyya, Mevlevîyya, Nakşibendîyya, Kadiriyya, Desukiyya tarîkats which were found in Antalya.The information obtained about the persons whose membership to the order could not be determined was based on the general public discorse and it was observed that there was not enough information.The sources that we can reach during our research were applied with the data collection technigue by using the 'field research/ source screening 'method. In light of the resulting data the sophistic Life in Antalya was examined. 178
- Published
- 2019
17. Türkiye'de geleneksel din anlayışı ve medya: Nihat Hatipoğlu örneği
- Author
-
Fedakar Gönül, Gülseren, Şahin, Mehmet Cem, and Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Sociology ,Din ,Sosyoloji - Abstract
Dinin modern dünyadaki karşılığı ve onun anlam dünyasını daha iyi anlamak için, günümüz toplumundaki dindarların hangi dini konularla ilgilendiklerine dikkat etmek gerekmektedir. Bu yüzden bu çalışmada halkın zihnini meşgul eden sorular üzerinden, halkın günümüzde inandığı geleneksel din anlayışını tespit etmeye çalıştık. Önceleri insanlar din adamlarına ve dini bilgiye ulaşmak için ibadet yerlerini kullanırken, küreselleşen dünyada mesajların hızlı bir şekilde alıcıya ulaşmasını sağlayan medya organlarının etkini bir biçimde kullanmaya başlanmasıyla, insanlar dini bilgiyi medyadan edinebilmektedir. Biz de bu çalışmada insanların zihnindeki geleneksel din anlayışını, Hatipoğlu'nun televizyon programına gelen soruları inceleyerek analiz etmeye çalıştık. Çalışmada Nihat Hatipoğlu'nun programlarından 2016 Eylül – 2018 Haziran ayları arasında yayınlanan `Nihat Hatipoğlu Sorularınızı Cevaplıyor` programları ve sadece Ramazan döneminde yayınlanan `Nihat Hatipoğlu İle İftar` programlarından toplam 45 program sistematik örnekleme yöntemiyle seçilerek izlenmiş ve sorulan sorular incelenerek içerik analizi gerçekleştirilmiştir. Toplamda 500 soru bu çalışma kapsamında incelenmiştir. Birinci bölümde, konunun kavramsal çerçevesinde Türkiye'nin Müslüman olma ve modernleşme süreci, geleneksel din anlayışı, medya ve din konularına yer verilmiş ve ilgili literatür çalışmaları yapılmıştır. İkinci bölümde ise belirtilen dini programlara sorulan sorular incelenmiş, bulgular tartışılmıştır. Ayrıca vaizin ve medyanın konuya etkisi konusunda da değerlendirmeler yapılmıştır. Sonuç kısmında ise çalışmadan çıkarılan sonuçlara yer verilmiştir In order to better understand the meaning of religion in the modern world and its semantic meaning, it is necessary to pay attention to which religious subjects of today's society are interested in. Therefore, in this study, we tried to determine the traditional understanding of religion that people believe today through the questions that engage the mind of the people. At first, people used religious places to reach clergy and religious knowledge, and in the globalizing world, people began to use religious information effectively by the use of media which enabled the messages to reach the recipient quickly. In this study, we tried to analyze the traditional religious understanding in the minds of people by examining the questions that were asked to Hatipoğlu's television program. In this study, a total of 45 programs from `Nihat Hatipoğlu Sorularınızı Cevaplıyor` and `Nihat Hatipoğlu İle İftar` which were published between September 2016 and June 2018 were analyzed by systematic sampling method. A total of 500 questions were analyzed in this study. In the first section, in the conceptual framework, the issues of Turkey's Islamization and modernization process, the traditional understanding of religion, media and religion were included and related literature were given. In the second part, the questions asked to the religious programs are examined and the findings are discussed. In addition, the impact of the preacher and the media on the issue was evaluated. In the conclusion part, the conclusions drawn from the study are given 136
- Published
- 2019
18. İmam hatip lisesi öğrencilerinin okul dışı zamanlarını değerlendirme biçimleri üzerine sosyolojik bir araştırma
- Author
-
Aksu, Kahraman, Şahin, Mehmet Cem, and Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Sociological analysis ,Din ,İmam hatip high schools ,Extracurricular activities ,Values ,Religious sociology ,High schools students - Abstract
Son yıllarda sayıları git gide artan imam hatip liselerini bu araştırmada mercek altına aldık. Uzun diyaloglar , nitel ve nicel gözlemler sonucu derinlemesine sosyolojik gözlemler yaparak imam hatip lisesi öğrenci ve ergenlerinin boş zaman eylemleri üzerine ortaya koyduğumuz bulguları değerlendirdik.Bu araştırmalar veli profili yapısı, sosyo ekonomik düzey farklılığı olan okullardan meydana gelmekteydi.Hızlıca gelişen teknolojik ürünler ,kitle iletişim araçları ,dokunmatik aygıtlar,sosyal hesaplar,en son sürümünün bir öncekini çöpe attığı değişik ürünler ve uygulamalar bizim gözlemlerimize göre sosyolojinin ana kurumlarından olan boş zaman sosyolojisinin günümüz gençliği üzerindeki ana unsurlarıydı.Sayıları giderek artan alışveriş merkezleri ,gündelik diziler, televizyon yapımları gerçekten dini müfredata tabi olarak eğitim alan imam hatip gençliğini bir kuşatma altına alarak adeta etrafında seküler ve hedonist bir duvar oluşturmuştu. Değerlerin gitgide zayıfladığı 2016 Türkiye sinde imam hatip liselerine gönüllü katılanlarda namaz kılma oranının yüksek olduğunu gözlemledik.Her ne kadar normal lise öğrencisiyle aynı popüler bombardımana maruz kalsa da imam hatip liselerinde muhafazakar bir eğilim ,Milli değerlere saygı söz konusu idi.Pratikte uygulamaları her ne kadar tam olmasa da,imam hatip liselerindeki öğrenci kalitesi her ne kadar istenen seviyede olmasa da.imam hatip geleneği ve birikiminin gene de bir şekilde aktarımının olduğu bir gerçektir.ve bu kültürün sonraki kuşağa da geçeceği bir sosyolojik olgudur.Anahtar Kelimeler: İmam hatip lisesi,popüler bombardıman,Milli değerler, Boş zaman sosyolojisi We have examined closer the Imam Hatip High Schools numbers ever-mounting in recent years in this research. We have evaluated the findings manifested on free time of Imam Hatip High School students and teenagers by deep sociological observations as a result of long dialogues, qualitative and quantitative observations. These researches were constituted from the different student's guardian type and socio-economical level. The rapidly-developed technological products, mass media, touch devices, social accounts, products' new version is coming into use consistently and applications are the key fact of the free time sociology is one of the main facts of sociology over the youth of today pursuant to our observations. The numbers ever increasing shopping centers, television series and television products are surrounding the Imam Hatip High School students and constituting a secular and hedonist wall around of them. In the decreased in value facts of 2016 year of Turkey, we have observed that the rate of performing the prayer (salaat) was really high for the students who has enrolled to Imam Hatip High School with their own volition. A bien-pensant and respecting to national values are very important facts for the Imam Hatip High School students in despite of they are exposing to the same popular bombardment with the Normal High School students. The Imam Hatip High Schools are transmitting the Imam Hatip tradition and cultural accumulation to the next generations and the reality of this culture will be transmitted to the next generation is a sociological fact although practical applications are unsatisfying and the student quality is low in the Imam Hatip High School.Key Words: Imam Hatip High School, Popular bombardment, National values, The free time sociology 146
- Published
- 2018
19. Ebu'l Muîn en-Nesefî'de insan fiilleri (Efâlü'l-ibâd)
- Author
-
Çayir, Boran, Şahin, Mehmet Kenan, and Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Ebu`l-Muin en-Nesefi ,Koran ,Din ,Action ,Free will ,Power ,Destiny ,God ,Islam ,Creating ,Human - Abstract
İnsanın farklı sebeplerin teşvik ve tahrikiyle davranışa yansıyan, ortaya çıkmasında bizzat insanın rol aldığı ve özgür iradesinin etken olduğu fiillerine insan fiilleri denir. İnsan fiilleri ve hürriyeti meselesi Kelâm tarihinde `Kader` ile ilgili konularla bağlantılı olduğu için, Kelâm eserlerinde genellikle kader meselesiyle beraber değerlendirilmiştir.İnsan fiilleri problemi temelde iki ana grup fikir etrafında şekillenmiştir. Bunlardan birincisi; insanın fiillerini yaparken fiili yapacak güç ve iradesinin olmadığı buna bağlı olarak fiillerinin sonuçlarından sorumlu tutulamayacağını ifade eden ve bunun fikri altyapısını Kur'ân-ı Kerim, hadisler ve aklı esas alarak sağlamaya çalışan görüştür. Bu görüşün savunucuları ise başta Cebriyye ve bazı Mürciî akımlardır. İkincisi ise; Başta Mu'tezile olmak üzere zikri geçen kaynaklar temel alınarak, insanın fiilinin hâlikı olduğu, fiili kendi irade ve gücüyle yaptığı, Allah'ın bu fiillerin yaratılmasına müdahale etmediğini savunan görüştür. Bu anlayışa göre insanın fiillerinin sonucunda sorumlu olabilmesi için, insanın fiillinin yaratıcısı olması ve o fiili kendi özgür iradesiyle ortaya koyması gerekmektedir. Sorumluluk için fiilin yaratılması ameliyesini insana bağlamaktadır.Ayrıca bu görüş içerisinde insanın sorumluluğunun kendi yapıp ettikleri sonucu olduğunu savunan ve fakat bunu fiilin yaratılmasına değil de; o fiilin, insanın başlangıçta Allah tarafından verilen kudretle, sebeplerin temel yaratıcısı olarak yine Allah'ı kabul etmekle beraber insanın özgür iradesiyle yapılmasına bağlayan uzlaştırmacı bir görüşte vardır. Bu görüşte Selefîlik- Eş'ârilik ve Mâtüridîliğin öncülük ettiği Ehl-i Sünnet ve'l- Cemaat'in görüşüdür.Biz bu çalışmada Ehl-i Sünnetin önde gelen temsilcilerinden biri olan Ebu'l Muîn Nesefî'nin görüşleri bağlamında insan fiilleri konusunu ana kaynaklar doğrultusunda incelemeye ve farklı yönlerini ortaya koymaya çalıştık.Anahtar kelimeler: Yaratma, kudret, özgür irade, kader, sorumluluk The acts of human beings are the human conducts that reflect on behaviours due to the incentives and incitements caused by different reasons for which humans in itself play role and being a factor by his own free will. As this problem is associated with the topics related to `Fate` in the history of Kalam, it is typically evaluated together with fate problems in Kalam Works. The acts of human beings problem is, in essence, formed around two main opinion groups. One of them is the view asserting that human beings are lacked of power and will to act and correspondingly they can not be held responsible for his acts. Proponents of this wiew use Qur'an, Hadiths and Reason as base. Cehmiyyah and some Murji'ah currents are the exponents for this view. The other view is advocated by primarily Mu'tazilah. By grounding on the mentioned sources It asserts that human beings are the creator of their acts, do acts by his own power and will and the God never interferes in those acts. According to this doctrine, human beings must be creator of their own acts and execute his acts by his own free will to be responsible for his own acts. In this way operation of creating act for responsibility is related with human beings. On the other hand, Ahl as-Sunnah wa'l-jama'ah, pioneered by Salafiyya, Ash'ariyyah and Maturidyyah, puts forward a concilliatory idea that asserting responsibility of human beings results from the acts of his own actions. In other words they are realized by the free will of human beings albeit they are acted originally by the power of the God. These views are termed by the Kalam historians as Cehmiyyah, Mu'tazilah and Ahl as-Sunnah (Salafiyya-Ash'ariyyah-Maturidiyyah) as in progress of time ideas have become systematic. In this study we, in the context of views of Abu al –Mu'în al-Nasafi, approach the acts of human beings in a way to address modern world of thought and in accordance with the main sources. Key Words: Creation, Power, Free Will, Fate, Responsibility 94
- Published
- 2017
20. Batı'da islamofobi ve medya: Fransa örneği
- Author
-
Sayim, Gülbahar, Şahin, Mehmet Cem, and Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Religious philosophy ,Press ,Media ,Phobic disorders ,Sociology ,Din ,Religious sociology ,France ,Sosyoloji ,Islam ,Islamophobia ,Islamic radicalism - Abstract
Günümüzde İslam dininden korkma, önyargılı yaklaşma ve Müslümanlara karşı duyulan irrasyonel korku ve hoşnutsuzluğu ihtiva eden İslamofobi kavramı, bazı kesimler tarafından kabul edilmese de, özellikle Batı dünyasında 11 Eylül saldırılarından sonra, Fransa'da ise 2015 yılında gerçekleşen Charlie Hebdo ve Bataclan terör saldırılarından sonra meşru bir söylemle medyada sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. İslamofobi, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık, dışlanma, ötekileştirme ve terör gibi kavramlarla tanımlanmasında, sosyal, kültürel, tarihî, siyasî ve dinî etkilerin sebep olduğunu söylemek mümkündür. Tezimizde, Batı medeniyeti tarihini göz önünde bulundurarak en kalabalık Müslüman toplumuna sahip olan Avrupa ülkelerinden Fransa'da son dönemde yaygınlaşan İslamofobi olgusunun toplumu ne derecede etkilediğini incelemeye çalıştık. Çalışmamızda ayrıca medyanın bu nefret suçunda ne kadar etkili olduğunu ve kamuoyunun algısını nasıl etkilediğini ele aldık. Anahtar kelimeler: İslam, İslamofobi, Medya, Fransa, Radikalizm. Although İslamophobia, which means the irrational fear, bitterness, and biasness towards Muslims and İslam, is not approved by certain segments, it is frequently used as a licit tool by the Media. In other words, the Western World, after the 9/11 attack, and France after the attacks of Charlie Hebdo and Bataclan that occured in 2015, started to utilize Media to promote İslamophobic discourses. It is licit to say that the recoginition of İslamophobia as a term meaning racism, xenophobia, exclusion, and terrorism is due to social, cultural, political, and religious factors. In this study, we analysed and discussed the influence of İslamophobia on the society in France, which consitutes the most Muslim-populated country in Europe. We considered the Western civilization history, and especially focused on the role of the Media in enhancing this hate crime and shaping the public opinion.Key words: İslam, İslamophobia, Media, France, Radicalism. 107
- Published
- 2017
21. Hakîm es-Semerkandî ve kelamî görüşleri
- Author
-
Karaman Bayrak, Hatice Kübra, Şahin, Mehmet Kenan, and Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Prophethood ,Koran ,Din ,Islamic theology ,Attributes of God ,The grave life ,Maturidi ,Hakim es-Semerkandi ,Islam - Abstract
Bu tezde ilk dönem Mâturîdî âlimlerinden olan Hakîm es-Semerkandî'nin Kelâm ilmine dair görüşleri tesbit ve tahlil edilmektedir. Semerkandî'nin düşüncelerinde içinde yaşadığı toplumun kültürel, sosyo-ekonomik ve dinî izlerinin etkisi görülmektedir. Semerkandî, Kelâm ilmine dair görüşlerini Hanefî-Mâturîdî kelâm geleneğine bağlı kalarak ortaya koymuştur. Semerkandî'nin kullandığı bilgi kaynakları haber, ayetlerin literal anlamları ve sıhhat şartı aramaksızın hadislerdir. Semerkandî itikadî düşüncelerine aykırı olarak bulduğu tüm fikirleri şiddetle eleştirmiş ve bu düşünce sahiplerini bid'atçi olarak nitelemiştir.Semerkandî, Sevâdu'l-Â'zam adlı eserinde Allah'ın isimleri, Allah'ın sıfatları, Ru'yetullah, Kabir ahvali, hesap, mizan, şefaat gibi Kelâm ilminin önemli ve ihtilaflı pek çok konusu hakkında görüşlerini bildirmiştir.Anahtar Kelimeler: Semerkandî, Sevâdu'l-Â'zam, Allah'ın sıfatları, Şefaat,Ru'yetullah, Kabir ahvali. The views about Kalam science of Hakim as-Samarkandi is that early term Maturidi scholar are fixed and analyzed in this thesis. Opinions of Samarkandi reflect cultural, socio-economic, religious effect of his own society. Samarkandi put forth his views about Kalam science adhering to Hanafi-Maturidi traditions.Samarkandi expressed his opinions about God's names, God's attributes, Possibility of seeing God, Life in the grave, Day of judgement, Intercession as important and controversial subject in Savadu'l-A'zam.Samarkandi uses source of informations are khaber, Qur'an with the literal meaning and regardless of truth all of the hadith. Also he criticized strongly the ideas which are contradictory to his ideas and defined as bid'at (Subsequently derived stuff).Keywords: Samarkandi, Savadu'l-A'zam, God's attributes, Intercession,Possibility of seeing God, Life in the grave. 97
- Published
- 2017
22. İran'da siyasi meşruiyet ve din: İmam Rıza Türbesi örneği
- Author
-
Eshaghi, Peyman, Şahin, Mehmet Cem, and Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Siyasal Bilimler ,Din ,Political Science ,Shi'is ,Political structure ,Religion ,Visiting places ,Sociology ,Political system ,Religious sociology ,Tombs ,Sosyoloji ,Democratic legitimacy ,Legitimacy ,Government system - Abstract
Bu tezin konusu, Şii mezhebine bağlı olan insanlar için önemli türbelerden biri olan Ali bin Musa Er-Rıza'nın türbesi ve onun etrafında şekillenen sosyal bir tarihtir. Şii mezhebinde geçmişten bugüne kadar İmamların türbelerinin ziyaretlerine önem verilmiştir. Görünüşte türbeler dini bir mekân olarak görülse de siyasi, iktisadi ve sosyal bir öneme sahiptir. Bu tezde yöntemimiz, din sosyolojisi ve tarihi araştırmaları birleştirerek İran'ın dini ve siyasi tarihi hakkında inceleme yaparak açıklamaktır. Disiplinler arası bir araştırma vermek istedik. Bu tezde İmam Rızanın hayatı ve türbesinin ait binalar ve meşruiyet kavramları açıklayıp, Safevi döneminden bugüne kadar ziyaret, yönetim, vakıf, yapı, hizmetçilik, törenler, ilticanın resmikabul edildiği alan, külliye'deki simgeler ve isim verilmesi konularda meşruiyet ve din ilişkilerini inceledim. İran modern döneminde türbeden meşruiyet kazanmasının temeli bu dönemde oluştu. Bu dönemde din, hükümetlerin meşruiyetinin temeliydi. Şii İslam'da türbe ziyaretleri kültürü üzerindeki etkileri din ve siyaset seviyesinde önemlidir. Bunlardan dolayı; modern çağda İran siyaseti, halk kültürü, siyasi meşruiyet, İmam Rıza türbesiyle karışık ve birbirine bağlı etkileyen bir görüngü oldu. İran'daki hükümetler kendileriyle İmam Rıza türbesi arasında bağ kurmaya çalıştılar ve kasıtlı ve tekel şekilde, türbeden meşruiyet kazanmaya çalıştılar.Anahtar kelimeler: İran, Güç, İkna, Din, Meşruiyet The theme of this thesis is the social history of one the most important shrines to the Shiite Muslims namely the tomb of Imam Abi bin Musa al-Riza. Visitation of Imams' graves has been always an important phenomenon to the Shiites and shrines attributed to Imams and their descendants have played an influential role not only in their religious life but also in their political, social and political history. In this thesis, an interdisciplinary approach including the sociology of religion and history has been selected to analyze a subject in the political history of Iran. By investigating the life of Imam Riza and constructions developed around his grave as well as the concept of legitimation in the literature of sociology, notions of pilgrimage, management, endowment, construction, religious service, rituals, taking sanctuary, using symbol and politics of naming has been investigated from the Safavid period until now. It has been shown that in Iranian modern history, the tomb of Imam Riza has been considered as an important source of legitimation seeking by Iranian political powers. In this period, the foundation of some of the political orders was defined in reference to this tomb. As pilgrimage entails some political functions beyond its religious one in Shiite Islam, a strong relation between the Iranian politics, national folklore, and political legitimation is discernible. Iranian political powers and states have intentionally defined themselves with respect to this tomb and have tried their best to gain legitimation from that.Key Words: İran, Power, Persuasion, Religion, Legitimation 137
- Published
- 2017
23. The role of religion in the Turkish-Iranian relations
- Author
-
Safari, Mahmoud, Şahin, Mehmet, and Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Religious policy ,Turkey ,International Relations ,Shi'is ,Uluslararası İlişkiler ,Iran Revolution ,Turkish-Iran relations ,Iran - Abstract
16. asrın başlarında ilk resmi Şii devlet kimliği ile ortaya çıkan Safevi devleti ile Osmanlı devleti arasında ki ilişkiler daima çatışmaya sahne olmuştur. 1923 Türkiye cumhuriyeti ve İran'da Pehlevi rejimi kurulduğunda ilişkiler tamamen iyileşmeye başlamış ve tüm problemler ortadan kalkmıştır. Bu dönem mezhep faktörü ikili ilişkilerde önemini kaybetmiştir. İran'da İslami devrimiyle beraber iki ülkenin siyasi sistem farkından oluşan güvensizlik ilişkileri tekrar olumsuz etkilemiştir. Türkiye'de iktidara yükselen muhafazakâr İslami partilerle 1996'dan günümüze ilişkiler daima yükselme eğilimi göstermiştir. Bu dönem ilişkiler dinin, Osmanlı döneminin tersine yakınlaştırıcı bir faktör olduğuna delalet etmektedir. Osmanlı dönemi ve İran İslam devrimi sonrası ikili ilişkilerde din ve bölgesel etkenler ilişkileri bölge dışı etkenlere göre daha fazla etkilemiştir. Pehlevi döneminde iki devletin dış politikası Batı ekseninde ve küresel denge politikası çerçevesinde şekillenmişse günümüzde Türkiye ve İran'ın dış politikaları bölgeye dönük denge politikası izleme stratejisi esasında görünmektedir. İki devletin ikili ilişkilerinde din faktörü daima dolaylı veya dolaysız şekilde etkili olmuştur. The Safavid State, who had made its appearance as the first offical Shiite State at the beginning of 16th century, and its Relations with the Ottoman State had full of disputes. When the Turkish Republic and the Pehlevi regime in Iran has established in 1923, the Relations had begun to improve and all of the disputes had disappeared. During this period, the problems related with the sect factor had lost its importance. After the Islamic Revolution had occurred in Iran, good Relations between the two countries began to deteriorate due to the political system differences. The Relations after 1996 and afterwards had the tendency to improve while the conservative Islamic Parties in Turkey had risen to power. This period shows that the religion has a positive impact on the Relations unlike the Ottoman Period. After the Ottoman State and the Iran Islamic Revolution, religion and the regional factors had affected the Relations more than the factors which are outside the region. Although the foreign policies of the two countries seemed to be West oriented and the global balance politics in the Pehlevi period, the foreign policies of Iran and Turkey pursue nowadays involve strategies to follow balance politics that are related with the region. The religion factor has somehow, directly or indirectly, affected the Relations between Iran and Turkey. 147
- Published
- 2011
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.