Search

Amaç: Yakın zamanda yayınlanan karotis arter darlığı tedavisindeki çalışmalar eski sonuçlarla çelişmektedir. Bazı uzmanlar, bu bulguların asemptomatik hastalarda karotis revaskülarizasyona (karotis endarterektomi veya karotis stentleme) konservatif yaklaşımı desteklediğini ifade etmektedir. Bu çalışmanın amacı karotis endarterektomi sonuçlarının preoperatif semptom durumuna dayalı olarak incelenmesidir.Gereç ve Yöntemler: Bu retrospektif çalışmaya Ağustos 2008 ve Ağustos 2015 tarihleri arasında internal karotis arter darlığına karotis endarterektomi uygulanan hastalar dahil edilmiştir. Hastalar preoperative semptomlarına göre iki gruba ayrıldı. Asemptomatik grup preoperatif nörolojik semptomu bulunmayan 41 hasta içermekte ve semptomatik grup preoperatif nörolojik semptomu (vertigo, amorozis fugax, geçici iskemik atak ve iskemik inme) olan 62 hasta içermekte idi. Postoperatif dönemde tüm hastalara kılavuzların önerisine uygun olarak standart tedavi uygulandı.Bulgular: Bu çalışmaya 103 hasta dahil edildi. Hastaların ortalama yaşı 68,20±9,79 (aralık, 41-86) yıl ve 27 (%26,2)’si kadın idi. Gruplar arasında, risk grubu dışında demografik özellikler açısından istatiksel anlamlı farklılık yoktu; asemptomatik grupta yüksek riskli olarak gruplanan hasta daha fazlaydı (p=0,001). Asemptomatik grupta, semptomatik grup ile karşılaştırıldığında postoperatif mortalite istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha fazla görüldü (p=0,028). Preoperatif değişkenlerinin hiç biri postoperatif inme ile ilişkili değildi. Semptomatik grupta, postoperatif inme preoperatif geçici iskemik atak ve majör inme olan hastalarda görüldü.Sonuç: Asemptomatik karotis arter hastalığında cerrahi tedavinin zamanlaması hastanın kardiak risk faktörlerine göre yapılmalıdır.

Background Internally displaced children are those who have been forced to flee their homes due to severe unfavourable conditions (war, violence or disasters) but have not crossed international borders. Emerging research shows these children face multiple health challenges. However, we found no review focused solely on the health of such internally displaced children. Thus, this review sought to examine what is known about their health and their health concerns.Methods A scoping review of the literature was conducted. A total of 10 databases were searched in January 2019, yielding 6602 articles after duplicates were eliminated. Two research assistants independently selected articles that met inclusion criteria. A numerical summary and thematic analysis were conducted to facilitate data extraction and data analysis.Results A total of 25 articles met the inclusion criteria, including 16 quantitative, 6 qualitative and 3 mixed methods studies. The findings reveal elevated mental health problems and infectious diseases in this population. Findings on the nutritional status of internally displaced children as a broad group are mixed, with some studies showing poorer nutritional status among the children in this group and others showing poorer nutritional health status among host society children. Internally displaced children also experience challenges with access to health services. Premigration factors (trauma) and postmigration factors (humanitarian assistance on displacement) all contribute to the health of internally displaced children.Conclusion Findings provide insight into the complex array of factors influencing the health of internally displaced children. More intervention studies are required to address the needs of this population.

Piyoderma gangrenozum, tahmini insidansı yılda milyon kişi başına 3 ila 10 vaka olan, etiyolojisi açıklanamamış çok nadir görülen bir durumdur. Alt ekstremitenin akut iskemisi ile tetiklenen, daha önce öyküsü olmayan bir pyoderma gangrenozum vakası bildiriyoruz. Yetmiş yedi yaşında kadın hasta acil servise sol alt ekstremite anteriyor yüzde nekrotik yara ile başvurdu. Digital subtraction arteriography ile total tıkalı olduğu saptanan sol ana femoral artere lokal anestezi altında başarılı bir şekilde thrombektomi uygulandı. Nekrotik alan debride edildi ve biyopsiler alındı. Patolojik incelemede pyoderma gangrenozum saptandı ve steroid tedavisi başlandı. Hasta postoperative 10. günde 30 gün boyunca günlük 48 mg prednisone tedavisi ile taburcu edildi. Sebat eden cilt lezyonlu iskemik perifer arter hastalığı olan hastaların tedavisi sırasında, piyoderma gangrenozum ayırıcı tanılar listesinde bulunmalıdır.