Bu çalışmadaki temel amaç kuazimorfizmaların neler olduklarını anlamaktır. Homomorfizmaların daha genel bir durumu olan kuazimorfizmalar ikinci sınırlı kohomoloji gruplarının bariz olmayan elemanlarıdır, yani ikinci sınırlı kohomoloji grubu homomorfizma olmayan veya sınırlı olmayan kuazimorfizmalar tarafından oluşur. Difeomorfizma grupları için bu kuazimorfizmaların varlığı simplektik geometriciler arasında geniş bir çalışma alanıdır. Bu çalışmaların esas amacı bu grupların geometrilerini anlamak üzerine kuruludur. Temel olarak, eğer bu şekildeki difeomorfizma grupları üzerinde bariz olmayan kuazimorfizmalar var ise o zaman grubun çapı sonsuz olduğu sonucunu çıkarırız.Tezin ilk bölümü standart ve sınırlı kohomoloji grupları üzerine kuruludur. İlk olarak kozincirlerimizi oluşturarak bu grupların temellerini atıyoruz. Standart kozincirler bir ayrık grubun kuvvetlerinden bir abelyen gruba giden fonksiyonların kümesi olarak tanımlanırken sınırlı kozincirler ise bir ayrık grubun kuvvetlerinden bir abelyen gruba giden sınırlı fonksiyonların kümesi olarak tanımlanır. Oluşturduğumuz kozincirler arasında kosınır fonksiyonlarımızı tanımlıyoruz. Kozincirleri birbirine bağlayan kosınır fonksiyonları ile kokompleksler elde ediyoruz. Standart kohomoloji grubunu elde etmek için standart kokompleks yardımıyla bir kosınır fonksiyonumuzun çekirdeğindeki elemanların kümesini aynı kosınır fonksiyonumuzun bir alt derecesindeki kosınır fonksiyonunun görüntüsü olan elemanların kümesine bölüyoruz. Sınırlı kohomoloji grubunu da elde etmek için aynı yöntem ile bu sefer sınırlı kokompleks yardımıylı sınırlı kohomoloji grubumuzu elde ediyoruz. Kabaca diyebiliriz ki sınırlı kohomoloji grubu bir ayrık gruptan abelyen bir gruba giden sınırlı fonksiyonların kümesidir. Standart kohomoloji grubunda ise böyle bir sınırlılık kısıtlaması olmadığı için sınırlı kohomoloji grubu standart kohomoloji gurubunun özel bir durumudur, yani alt kümesidir. Gromov'un çalışmalarıyla birlikte bu alanda bir çok çalışma da başlamış oldu. Bu tezde Hatcher'ı takip ederek standart kohomoloji uzaylarından tanımlara yer veriyoruz. Daha sonra da ayrık grupların sınırlı kohomoloji gruplarını detaylı bir şekilde inceliyoruz. Ayrıca, amenable grupların tanımını veriyoruz. Bir ayrık grubun amenable olması için bu ayrık grup üzerinde normla donatılmış reel değerli sınırlı Banah uzayının var olması gerektiğini ifade ediyoruz. Amenable gruplara örnek olarak ise sonlu grupları ve abelyen grupları gösterebiliriz. Amenable grupların sınırlı kohomoloji ile bağıntısını gösteren Trauber teoremini ispatlıyoruz. Bu teoremin yardımıyla eğer ayrık grubumuz amenable ise bu ayrık gruptan herhangi bir abelyen gruba giden fonksiyonların oluşturduğu sınırlı kohomoloji grubunun aslında sıfır grubundan başka birşey olmadığını görüyoruz ve bu teoremin standart kohomoloji grupları için geçerli olmadığını gösteren Bucher'ın örneğini analiz ediyoruz.İkinci sınırlı kohomoloji grupları bu çalışmanın esas odak noktalarıdır. İkinci sınırlı kohomoloji grubu ile ikinci standart kohomoloji grubu arasında karşılaştırma fonksiyonu tanımlanır ve bariz olmayan kuazimorfizmalar bu karşılaştırma fonksiyonunun çekirdeğinin içinde kalırlar. Kabaca diyebiliriz ki kuazimorfizmalar homomorfizmaların hatalı halidir. Mükemmel gruplardan reel sayılara (veya herhangi bir abelyen gruba) tanımlı tüm homomorfizmalar sıfır homomorfizması olacağından bu gruplar üzerinde tanımlı kuazimorfizmaların varlığı önemli bir problem olur. Örnek olarak da iki üreteçli serbest gruplarda tanımlanan kuazimorfizmaların sonsuz bir ailesini tanımlayan Brooks'un sonucunu ayrıntılarıyla irdeliyoruz. Brooks'un bu örneğinde iki üreteçli serbest gruplar üzerinde tanımladığımız fonksiyonun homomorfizma olamayacağını ve buna ek olarak da bu fonksiyonun sınırlı da olamayacağını gösteriyoruz.Son bölüme başlamadan önce diferensiyel geometriden temel kavramları hatırlıyoruz. İlk olarak, bir vektör uzayının kendisiyle kartezyen çarpımı üzerinde tensörün tanımını reel değerli bir fonksiyon yardımıyla tanımlıyoruz. Bu tensörlere örnek olarak fonksiyonelleri, iç çarpımı ve determinantı verebiliriz. Daha sonra da herhangi iki bileşeninin yerini değiştirdiğimiz zaman tensörün aldığı değerin işaretinin değişmesi durumunu bu tensörün değişken olması olarak tanımlıyoruz. Böyle değişken tensörlere örnek olarak ise determinantı verebiliriz fakat iç çarpımı veremeyiz. Tensörler üzerinde tensör çarpımı tanımladıktan sonra bu tensör çarpımın değişkenleştirerek wedge çarpımı tanımlıyoruz. Daha sonra ise diferensiyel formun tanımını veriyoruz. Türevlenebilir bir manifoldtan her noktasında değişken tensörlere sahip olan bu manifoldun teğet uzayına bir fonksiyonu diferensiyel form olarak tanımlıyoruz. Bir manifold üzerindeki reel değerli fonksiyonlar tanım gereğince 0-form oluştururlar ve bu fonksiyonların türevleri de manifoldun teğet uzayı üzerinde tanımlı reel değerli fonksiyonlar olarak tanımlanırlar. Daha sonra da geri çekme fonksiyonunun tanımını veriyoruz. Öklid uzayı üzerinde geri çekme fonksiyonunun aslında fonksiyonların bileşkesinden başka bir şey olmadığını gösteriyoruz. Böylece bu geri çekme fonksiyonu yardımıyla 1-formları 3 boyutlu öklid uzayındaki bir eğriden aslında birim kapalı aralığa geri çekerek bu 1-formun integralini hesaplayabiliyoruz ve benzer şekilde de 2-formları 3 boyutlu öklid uzayındaki bir yüzeyden geri çekerek bu 2-formun integralini hesaplayabiliyoruz. Daha sonra ise herhangi bir formun dış türevini tanımlıyoruz ve bu dış türevin formunun seçtiğimiz formdan derecesinin bir fazla olduğunu gösteriyoruz. Sonra da sırasıyla 3 boyutlu öklid uzayı üzerinde 0-form bir fonksiyonun türevinin 1-form olduğunu ve bunun da gradient vektörünü doğurduğunu, 1-form bir formun türevinin 2-form olduğunu ve bunun da rotasyon vektörünü doğurduğunu ve 2-form bir formun türevinin 3-form olduğunu ve bunun ise diverjans vektörünü doğurduğunu gösteriyoruz. Bunlara karşın 3 boyutlu öklid uzayı üzerinde 3-formların türevinin olmadığını çünkü 4-form bir formun 3 boyutlu bir manifoldta bulunamayacağını gösteriyoruz.Diferensiyel geometriden bu temel kavramları hatırladıktan sonra ikinci bölüme simplektik topolojinin temellerini detaylandırarak başlıyoruz. Gezegen sistemi gibi klasik mekanik sistem çalışmaları Hamilton denklemlerini sağlayan parçacıkların konfigürasyon uzaylarına dayalıdır. Konfigürasyon uzayları simplektik manifoldlardır ve son otuz yılda simplektik manifoldlar üzerine bir çok çalışmalar yapılmaktadır. Bu tezde ilk olarak simplektik fonksiyonu tanımlayarak simplektik vektör uzayların tanımını veriyoruz. Simplektik vektör uzayının bazının çift sayıda elemandan oluşması sebebiyle de simplektik vektör uzaylarının çift boyutlu olması gerektiği gerçeğine varıyoruz. Çift boyutlu vektör uzayları arasındaki simplektomorfizmayı da daha önce tanımladığımız geri çekme fonksiyonu yardımıyla tanımlıyoruz. Bu tanım yardımıyla da çift boyutlu vektör uzaylarının aslında aynı boyutlu öklid uzayına simplektomorfik olduğununun farkına varıyoruz. Benzer şekilde simplektik manifoldu da bu sefer manifoldun teğet uzayı üzarindeki simplektik bir 2-form yardımıyla kuruyoruz. Bir manifoldun simplektik manifold olması için gerek ve yeter şartın bu manifold üzerinde kurulan formun türevinin sıfıra eşit olması ve bu formun dejenere olmayan bir form olması gerektiği tanımını veriyoruz. Örnek olarak ise çift boyutlu öklid uzayı, karmaşık sayılar uzayı ve küre yüzeyi örneklerini inceliyoruz. Aynı vektör uzayında olduğu gibi manifoldlar arasındaki simplektomorfizmayı da geri çekme fonksiyonu yardımıyla tanımlıyoruz ve yine benzer şekilde çift boyutlu simplektik manifoldların yerel olarak aynı boyutlu öklid uzayına simplektomorfik olduğunun farkına varıyoruz. Daha geometrisel olarak açıklamak gerekirse iki simplektik manifoldun birbirlerine simplektomorfik olabilmesi için gerek ve yeter şart aralarında hacim formu koruyan bir difeomorfizmanın var olmasıdır, yani örneğin birbirine difeomorfik bir küre ile bir elipsoidin simplektomorfik olabilmesi için hacim formlarının (yani, yüzey alanlarının) birbirine eşit olması gerekir. Bu temelleri attıktan sonra ise bir manifold üzerindeki Hamilton difeomorfizmaları grubu ve Simplektomorfizmalar grubuna odaklanıyoruz. Banyaga'nın klasik sonucu gösteriyor ki bu gruplar basit gruplardır ve dolayısıyla bu gruplardan reel sayılara bariz olmayan homomorfizma bulmak mümkün olmamaktadır. Bu yüzden bu gruplar üzerindeki kuazimorfizmalar bariz olmayan kuazimorfizmalar olmasından dolayı önem kazanır. Örnek ve son olarak ise disk ve torus üzerindeki simplektomorfizmalar grubundan reel sayılara bariz olmayan kuazimorfizmalar buluyoruz ve bunu da ilk bölümde incelediğimiz ikinci sınırlı kohomoloji gruplarıyla bağdaştırıyoruz.Sonuç olarak, eğer bir manifold üzerindeki simplektormorfizmalar grubunda bariz olmayan kuazimorfizmalar bulabiliyorsak o halde; daha önce de bahsettiğimiz üzere bu simplektomorfizmalar grubunun çapı sonsuz olur (bu da bize bu grubun geometrisi hakkında bilgi verir), komütatörler çarpımı biçiminde yazılabilen bir difeomorifizmayı oluşturan komütatörün boyu sonsuz olur ve bu simplektomorfizmalar grubunun ikinci sınırlı kohomoloji grubu ikinci standart kohomoloji grubundan farklı olur. Bu sonuçları ifade ederek tezi noktalıyoruz. Son zamanlarda Polterovich ve öğrencileri ile Gambaudo ve Ghys simplektik manifoldlar için bir çok kuazimorfizma örnekleri kuruyorlar. Onların yapmakta olduğu ispatlar bu tezin sınırları ötesindedir. In this study, the main goal is to get an understanding of the concept of quasimorphisms. Quasimorphisms exist as the nontrivial elements of the second bounded cohomology group. The existence of quasimorphisms for certain groups of diffeomorphisms is an active research area among symplectic geometers. Main motivation of these studies focus on understanding the geometry of such groups. Basically, if there is a nontrivial quasimorphism on such diffeomorphism groups, then one concludes that the diameter of the group is infinite.The first part of the study is devoted to bounded cohomology. Roughly, bounded cohomology is the cohomology of chain complexes where cochains are bounded functions into reals, integers etc. Since the seminal paper of Gromov, various studies have been made on this subject. In this thesis, we recall the definitions from the usual cohomology of spaces, following Hatcher. Next, we examine the bounded cohomology of discrete groups in more detail. As an example, we analyze the theorem of Trauber proving that the bounded cohomology groups of amenable groups are trivial, folowing Bucher.The second bounded cohomology group is in the heart of this study. Namely, nontrivial quasimorphisms lie in the kernel of the comparison map between bounded and usual cohomology groups in the second degree. Roughly, quasimorphisms are homomorphisms up to an error. Since perfect groups do not admit nontrivial homomorphism into reals (or any abelian group), it is natural to seek nontrivial quasimorphisms defined for such groups. As an example, we include the result of Brooks in detail in which an infinite family of quasimorphisms are defined in the free group on two generators.In the final chapter, we recall basics of symplectic topology. The study of classical mechanical systems such as the planetary system is based on configuration spaces of particles satisfying certain equations (Hamilton equations). The configuration spaces are symplectic manifolds and there have been large number of studies on symplectic manifolds in the last three decades. In this thesis, we first review basics of symplectic topology and focus on the group of Hamiltonian diffeomorphisms of symplectic manifolds. A classical result due to Banyaga shows that this group is perfect and hence, quasimorphisms on this group become important. Recently, Polterovich and his students and Gambaudo and Ghys construct quasimorphisms for certain symplectic manifolds. We finish the thesis by stating these results. Their proofs include spectral invariants of Floer theoretic backgrounds and are beyond the scope of this study. 61