Gerçek ötesi çağın ortaya çıkmasının en önemli sebepleri siyasi ve medya düzeninin geçirdiği değişimdir. 2016 yılında ABD’de gerçekleşen seçim kampanyaları sırasında ve seçimler sonrasında siyasi alanda ortaya çıkan yeni eğilimler ve bu eğilimler sonucunda medyada yalan haberlerin dolaşımı ile “Gerçek ötesi” olgusu politik ve medya ilişkilerinin sürece yansımasıyla ortaya çıkmıştır. Haberde “gerçeklik” nitelemesinin sorunlu doğası gerçek ötesi olgusunun politik ve medya ilişkilerinin bir niteliği olarak karşımıza çıkması ile birlikte olgusal gerçeklik yerini duygu ve kişisel inançlara bırakmıştır. Haberde gerçek ve gerçeğe bağlı olgusallık ortadan kaybolmuştur. Çevrimiçi haberde gerçeklik, duygu ve kişisel inançlarımızın ürünü olup, evrensel arzularımızın yaşama geçirilmesinin bir sonucu haline gelmiştir. Gerçek ötesi dönem ile birlikte haberde gerçeklik itibarını kaybederken diğer yandan da çevrimiçi haberde önemli etik ihlallerini gündeme getirmiştir. Çevrimiçi haberde gerçeklik ayrımının yapılmasının zorlaşmasına sebep olan gerçek ötesi olgusu enformasyonu bağlamından kopararak, nesnel olgulardan uzak bulanık bir mecra inşa edilmesine neden olmuştur. Çalışmada çevrimiçi ortamda yapılan paylaşımlarda kitlelerin haberde doğruyu ve yanlışı ayırt etmesinin nasıl zorlaştığı mercek altına alınmıştır. Çalışmanın amacı, kitlelerin habere erişim sürecinde gerçek ve yalan haber arasındaki ayrıma ilişkin algılarının ve haber üretim sürecine müdahale karşısındaki tutumlarının ne olduğunu ortaya koymaktır. Çalışmada profesyonel habercilik kodları ve çevrimiçi ortamda gerçek haberlere erişebilmenin olanakları çerçevesinde, gerçek ve yalan haber arasındaki sınırların okurlar tarafından nasıl ayrıştırıldığı ele alınmıştır. Kullanıcıların haberde gerçeklik ve yalan haber konularında zihinsel çıkarımları üzerine yapılmış anket çalışması ve toplanan verilerin analizleri, çevrimiçi habere güven, yalan haberlerin kullanıcılar üzerindeki etkisi ve haberde doğrulama üzerine bilgiler vermektedir.--------------------Technological changes can change the access sources for true information, as well as our opinions about the truth itself. The primary reasons for the emergence of the post-truth age do originate from the transformation of the political and the media order. The definitions regarding the “post-truth” phenomenon, echoing the political and media relations during the election campaigns and after the elections of 2016 held in the USA, are mostly shaped under the shadow of the newly emerging tendencies in the political sphere, and in compliance with these tendencies with the circulation of the fabricated news in the media. The problematic nature of the attribution to “reality” in news, added to the recognition of the post-truth phenomenon as a characteristic of political and media relations enabled the shift from facts to personal beliefs and feelings. The truth, and facts based on truth have vanished. The reality of online news became the product of our personal beliefs and feelings, and the actualization of our universal desires. With the post-truth era, as the reality at news loses its general respectability, online news has brought up important ethical violations with itself. The post-truth phenomenon, which caused reality checks hard to be done at online news, by pulling information out of its context, has evoked a blurred medium far from objective facts. This study focuses on how hard it is for the masses to differentiate between right and wrong via online sharing practices. The study humbly aims to reveal the perception of the masses in their news accessing process about the differentiation between the real news and the fake ones, and their stance towards the intervention to the news production process. The study deals with how the readers dissociate the boundaries between the real news and the fake ones, according to the professional journalism codes and pursuant to the improbability of accessing the real news in online environment. With the survey on the users’ intellectual inferences on the reality of the news and the fake news, and the analysis of the collected data, the study also informs about the trust to online news, the impact of fake news on users, and the need to confirmation of the news.