Emerging market economies can increase their interest rates to obtain the capital they need from foreign countries in order to realize their economic development. However, short-term foreign movements that come to the country as a result of interest rates can cause devastating results as they can suddenly exit to other countries with higher interest rates. In this study, the relationships between short-term capital movements towards Turkey and the Central Bank policy interest rate, deposit interest rate and discount interest rate are empirically examined with quarterly data for the period 1991:4-2021:1. Empirical analyses were utilized by bound test, Autoregressive Distributed Lag (ARDL) model, Toda-Yamamoto causality test and impulse-response analysis. According to the results, interest rates affect short-term capital movements statistically significantly and positively in the short run and there is a unidirectional causal relationship from interest rates to capital movements. Additionally, capital movements gave significanty positive responses to interest rate shocks in the second period. Therefore, it is very important to reduce the short-term capital dependent structure determined as a result of the analysis in order to avoid the negative consequences of interest rate changes in the future., Gelişmekte olan ülkeler, ekonomik kalkınmalarını gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duydukları sermayeyi yabancı ülkelerden temin edilmek için faiz oranlarını artırabilmektedir. Ancak faiz oranları neticesinde ülkeye gelen kısa vadeli yabancı hareketleri, daha yüksek faiz veren başka ülkelere doğru aniden çıkış yapabildiği için yıkıcı sonuçlara sebep olabilmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’ye yönelik kısa vadeli sermaye hareketleri ile Merkez Bankası politika faiz oranı, mevduat faiz oranı ve reeskont faiz oranı arasındaki ilişkiler 1991:4-2021:1 dönemine ilişkin çeyrek yıllık verilerle ampirik olarak incelenmektedir. Ampirik analizlerde sınır testi, Gecikmesi Dağıtılmış Otoregresif (ARDL) modeli, Toda-Yamamoto nedensellik analizi ve etki-tepki analizi yöntemlerinden yararlanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, kısa dönemde tüm faiz oranları kısa vadeli sermaye hareketlerini istatistiksel olarak anlamlı şekilde pozitif yönde etkilemekte ve faiz oranlarından kısa vadeli sermaye hareketlerine doğru tek taraflı nedensellik ilişkisi bulunmaktadır. Ayrıca kısa vadeli sermaye hareketleri, tüm faiz oranlarında yaşanan şoklara karşı, ikinci dönemde anlamlı ve pozitif tepki vermiştir. Dolayısıyla analizler neticesinde belirlenen kısa vadeli sermayeye bağımlı yapının azaltılması, ileriki dönemlerde yapılacak faiz oranı değişikliklerinin olumsuz sonuçlarından kaçınabilmek adına oldukça önemlidir.