Ülkelerin siyasi yapıları üzerindeki etkileri yanında, özel ve kamu sektörüyle birlikte üçüncü sektör olarak piyasa aktörleri arasında yer alan sivil toplum kuruluşlarının öne çıkan temsilcileri olan dernek ve vakıflar, mali güçleri ölçüsünde toplumun refahı üzerinde de etkili olabilmektedirler. Bu nedenle, Türkiye'de kurulu dernekler, vakıflar ve bunlara bağışta bulunan vergi mükelleflerinin vergi kanunları karşısındaki durumlarının incelenmesi, yükümlülük ve avantajların vurgulanması, bu avantajların hazineye maliyetinin kabul edilebilir düzeyde olup olmadığının tespiti, dernek ve vakıfların bireysel ekonomik çıkar amacıyla kötüye kullanılıp kullanılmadığının sorgulanması ve ulaşılan sonuçların kamu politikası geliştirilmesi amacıyla kullanıma sunulması çalışmanın temel amacı olarak belirlenmiştir. Toplum refahının yükseltilmesindeki rollerinin gereği olarak, dernek ve vakıfların mali yönden desteklenmesine yönelik uygulanan kamu politikalarının kullandığı araçlar arasında öne çıkan vergi avantajlarının kullanımı için yerine getirilmesi gereken koşullar, aynı zamanda sivil toplumun kamu politikası oluşturanlarca yönlendirilebilmesi gibi sivil toplumun sivil olma vasfıyla uyumsuz önemli bir sonuca da işaret etmektedir. Dernek ve vakıflara, yıllık beyanname vermek zorunda olan vergi mükellefleri tarafından yapılan bağışların matrahları aşındırma oranları, gelir ve kurumsal vergisi konsolide beyannamelerinde yer alan bilgiler kullanılarak, bağışların hazineye maliyetinin tespiti amacıyla hesaplanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın belirgin sonucu, dernek ve vakıfların desteklenmesine ilişkin vergi teşvikleri nedeniyle hazinece üstlenilen maliyetin; beyannamelere yansıyan verilerin yetersizliği, bağış ve yardımın dernek ve vakıflara özgülenme güçlüğü, ticari işletmeler tarafından gıda bankacılığı kapsamında yapılan bağışlara ilişkin verilerin beyannamelerde yer almaması gibi nedenlerle ölçülemezliği olmuş ve söz konusu kısıtların, vergi beyannamelerinin spesifik veri üretecek şekilde yeniden tasarımıyla giderilebileceği değerlendirilmiştir.Dünya genelinde, hayırsever kurum nitelikleriyle öne çıkan dernek ve vakıfların, ticari faaliyetlerin gizlenmesi suretiyle doğrudan ya da bağışçı görünümündeki mükelleflere aracılık etmek suretiyle dolaylı şekilde vergi kaçırma amacına hizmet eden kuruluşlar olarak kullanıldığına ilişkin eğilim, sağlanan vergi avantajlarının kamu yararı yerine haksız özel yarara dönüşmesi anlamına da gelmektedir. Çözüm; dernek ve vakıfların mali şeffaflığının sağlanarak, sistemi kötüye kullananların oyun dışı bırakılması ve böylece oluşacak güven ortamı nedeniyle iyi oyuncuların güçlendirilmesinde görülmüştür.Anahtar Sözcükler:Dernek, Vakıf, Kamu Yararı, Vergi Muafiyeti, Vergi Avantajları, Bağış, Mali Şeffaflık Besides their effect on political structures of the countries, associations and foundations acting as the prominent representatives of non-governmental organisations that are among the market actors as the third sector together with public and private sector may affect the welfare of a society in proportion to their financial powers. Therefore, the main aim of this study is to examine the status of associations, foundations established in Turkey and tax payers donating to these, within the context of the tax legislation; to highlight their obligations and advantages; to determine whether the cost of these advantages are reasonable in terms of the treasury; to question whether the foundations and associations are exploited for personal financial interests; and to put the achieved result into use for the development of public policy. Conditions to be fulfilled fort the utilisation of tax advantages as a prominent means of public policy used to support foundations and associations financially as a necessity of the role to increase social welfare point to an important conclusion contradicting with the civilian aspect of civil societies like the orientation of civil society by the public policy makers. Base erosion ratios of donations made to associations and foundations by tax payers obliged to submit annual statements are tried to be calculated by utilising the data in the income and corporate tax consolidated statements, with the aim of determining the cost of donations to the treasury. Accordingly, the prominent result is that the cost assumed by the treasury due to the tax incentives aiming to support the associations and foundations is incalculable because of the lack of data declared in the statements, difficulty of allocating donations and aids to associations and foundations, failure to include data regarding the donations by commercial enterprises made within the framework of food banking; and it has been considered that these restrictions can be eliminated by re-designing the tax statements in a way to present specific data. The tendency to exploit associations and foundations known worldwide with their feature as charitable organisations, for tax evasion either directly by concealing the commercial activities or indirectly by the utilisation of them as intermediary organisations by the tax payers pretending to be donors means that the tax advantages do not serve for public interest, but the unjust personal interests. It is concluded that these can be solved by ensuring the financial transparency of associations and organisations, excluding those who exploit the system and accordingly enhancing the good actors in an environment of trust ensured.KeywordsAssociation, Foundation, Public Interest, Tax Exemption, Tax Advantages, Donation, FinancialTransparency 276