9 results on '"al-māturīdī"'
Search Results
2. İmâm Mâtürîdî'nin İman ve Ahlâk Anlayışı (Te'vilâtü'l-Ku'rân ve Kitâbü't-Tevhîd Bağlamında).
- Author
-
FINDIK, Aydın
- Subjects
- *
ISLAMIC theology , *ETHICS , *HUMANITY , *FAITH - Abstract
This study reviews the Mehmet Kenan Şahin's work titled above and can be translated as: Imâm al-Mâturîdî's understanding of faith and ethics with regards to his Ta'wîlât al-Qur'ân and Kitâb al-Tawḥîd. While laying out the key elements of faith, deeds, humanity and morality according to the mentioned works in the title, Sahin also argues that al-Mâturîdî explained the definition of faith with a different approach than his contemporaries. Moreover, the author draws further attention to an established connection between faith and moral life in al-Mâturîdî's thought. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
3. İmam Mâturîdî’nin Fikirlerinde Ebû Hanîfe’nin Etkisi
- Author
-
Saliha Vidinlioğlu
- Subjects
kalām ,al-māturīdī ,abū hanīfah ,faith ,prophethood ,kelâm ,i̇mam mâtürîdî ,ebû hanîfe ,i̇man ,nübüvvet ,Islam ,BP1-253 ,Practical Theology ,BV1-5099 ,Moral theology ,BV4625-4780 - Abstract
Bu çalışma İmam Mâturîdî’nin Fikirlerinde Ebû Hanîfe’nin Etkisi adlı Metin Avcı’nın doktora tezinden kitaplaştırılan eseri konu edinmektedir. Avcı, Ebû Hanîfe ve Mâtürîdî’nin tevhid ve ulûhiyet, imanın mahiyeti, iman amel ilişkisi, büyük günah işleyen kişinin durumu, nübüvvet ve âhiret ve son olarak da kader ve kulların fiilleri gibi meselelerde görüşlerini ele almıştır. Avcı, Ebû Hanîfe’nin Mâtürîdî’nin fikirlerinin oluşmasında bir temel teşkil ettiğini ve Mâtürîdî’nin Ebû Hanîfe’nin görüşlerini detaylandırıp geliştirdiğini savunur.
- Published
- 2023
4. İmam Mâturîdî'nin Fikirlerinde Ebû Hanîfe'nin Etkisi.
- Author
-
VİDİNLİOĞLU, Saliha
- Subjects
- *
ACADEMIC dissertations , *PROPHETS , *FAITH , *ISLAMIC theology , *SIN - Abstract
This study deals with the work titled The Influence of Abū Hanīfa on the Ideas of Imam Māturīdī, which was produced from Metin Avcı's doctoral dissertation. Avcı discusses the opinions of Abū Hanīfa and al-Māturīdī on issues such as tawhīd and divinity, the nature of faith, the relationship between faith and deeds, the status of the person who commits major sins, prophethood and the hereafter, and finally fate and the actions of the servants. Avcı argues that while Abū Hanīfah's views on these issues form the basis for Māturīdī's ideas, Māturīdī provides a detailed and sophisticated account of Abū Hanīfah's theological views. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
5. İyilik ve Sonsuzluk: Mâtürîdî ve Debûsî’nin Metafiziğinde Ölüm ve Hayatın Anlamı
- Author
-
Engin Erdem
- Subjects
kalām ,al-māturīdī ,religion ,death ,life ,faith ,al-dabūsī ,mâtürîdî ,din ,ölüm ,hayat ,i̇man ,debûsî ,kelâm ,Islam ,BP1-253 ,Practical Theology ,BV1-5099 ,Moral theology ,BV4625-4780 - Abstract
Bu makale, Hanefî düşünce geleneğinin iki önemli isminin, İmam Mâtürîdî ve Ebû Zeyd Debûsî’nin genel din doktrini açısından ölüm ve hayatın anlamı hakkındaki görüşlerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Birinci bölümde, Mâtürîdî ve Debûsî’nin delile dayalı din anlayışının genel çerçevesi çizilmektedir. İkinci bölümde, Mâtürîdî’nin ölüm ve hayatın anlamı hakkındaki görüşleri ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde, ilahi emir ile varlık, ilahi nehiy ile yokluk arasında dikkat çekici bir bağlantı kuran Ebû Zeyd Debûsî’nin ölüm ve hayatın anlamı hakkındaki görüşleri ele alınmakta, son bölümde ise genel bir değerlendirme yapılmaktadır. Mâtürîdî din olgusunun bizatihi kendisini ve dinin unsurlarını tartışmaya açarak çağdaş anlamda din felsefesi yapmanın oldukça özgün ve sistematik bir örneğini ortaya koymuştur. Mâtürîdî, dine ilişkin tikel, spesifik konuları tartışırken, sorunları evrensel, teorik bir temele oturtmayı, bütüncül bir metafizik bir anlayış ortaya koymayı amaçlar. Klasik Batı müziğinde barok türü eserlerde senfoni boyunca tekrar eden ana notalar olduğu gibi, Mâtürîdî’nin metafiziğinde de bütün tikel tartışmaları dikey olarak kesen tümel ilkeler mevcuttur. Mâtürîdî metafiziğinin temel ilkesi şu düşünceye dayanır: Tanrı hakîm bir varlıktır, abes hiçbir fiilde bulunmaz. Buna göre, bir şeyi bozmak için yapmak abestir; Tanrı insanı yok olması için yaratmamıştır. Yaşam sevgisi ve ölüm korkusu ölüme doğru giden sonlu bir varlık olarak insanın karşı karşıya olduğu en derin varoluşsal sorundur. Din, insanın sonluluk konusundaki nihai endişesine makul bir çözüm sunduğu ölçüde diğer dünya görüşlerine karşı güçlü bir alternatif olarak görülebilir. Mâtürîdî açısından, ne ölüm korkusunu vurgulayan kötümser anlayışlar ne de ölümü yok sayan hazcı yaklaşımlar makul bir çözüm sunmaktadır. Tanrı, ölümü insanların en çok korktuğu ve sakındığı, hayatı ise en çok sevdiği ve arzuladığı şey olarak yaratmıştır. İnsanın sınanması, ölüm korkusu ve yaşama arzusu arasında kalmasıyla ilgilidir. Mâtürîdî’ye göre, insanın karşı karşıya olduğu bu ikilem aynı zamanda çıkış yoluna da işaret etmektedir. Eğer insan, hayat sevgisi sebebiyle güzel ve yararlı işler yaparsa ve ölüm korkusuyla saçma ve çirkin işlerden kaçınırsa, kendi çabasıyla hayatını sonsuz kılıp, ebedî azaptan kurtulabilir. Diğer Hanefî düşünür, hukuk felsefecisi Ebû Zeyd Debûsî’nin görüşleri Mâtürîdî ile paralellik arz etmektedir. Debûsî’ye göre, Tanrı insanı sınamak üzere, onun tabiatına bir taraftan ruh ve aklı, diğer taraftan nefs ve hevâyı yerleştirmiştir. Nefs ve hevâ insanı bilgisizce geçici olana çağırırken, ruh ve akıl bilgiyle kalıcı olana davet eder. İnsanın sınanması, geçici ve kalıcı hayat arasında tercihte bulunmasıyla ilgilidir. Debûsî açısından, insanın kendini yokluğa düşmekten kurtarıp, ebedi hayatı kazanması aklını kullanmasına bağlıdır. Başka bir ifadeyle, akıl insanı hayata bağlar, hevâ ise onu yokluğa sürükler. Debûsî, akletmek ile varlık, cehaletle yokluk arasında paralellik kurarak ilâhî emir ve ilâhî nehiy terimlerini oldukça özgün tarzda tanımlar. Ona göre, ilâhî emir, var edilmesi gereken, ilâhî nehiy ise var edilmemesi gereken şeydir. Eğer insan, Tanrı’nın var edilmesini emrettiği şeyleri var ederse kendi varlığını ebedi kılabilir. Eğer Tanrı’nın varlığa çıkmasını istemediği şeyleri var ederse kendini yokluğa sürüklemiş olur. Son olarak, hem Mâtürîdî hem Debûsî açısından, dine duyulan ihtiyaç akli bir temele dayanır; zira aklını kullanıp kullanmamak bir varlık-yokluk meselesidir. Hayat, insana yaşadığı her an yaptığı güzel iş ve eylemlerle sonsuz hayatı elde etmesi için sunulan ilâhî bir lütuftur. İman ve amel arasında ontolojik ve etik düzlemde koşutluk kuran, iyiliği, bu dünyadan cennete ve sonsuzluğa götüren bir köprü/sırat olarak gören bu metafizik sistem, Hanefî-Mâtürîdî geleneğin din ve dünya görüşünün özünü oluşturur.
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
6. İYİLİK VE SONSUZLUK: MÂTÜRÎDÎ VE DEBÛSÎ'NİN METAFİZİĞİNDE ÖLÜM VE HAYATIN ANLAMI.
- Author
-
ERDEM, Engin
- Subjects
- *
PHILOSOPHY of religion , *AFTERLIFE , *FEAR of death , *HUMAN behavior , *HUMAN beings , *TERROR management theory - Abstract
This article aims to analyze the views of two pioneering Ḥanafī scholars, Abū Manṣūr al- Māturīdī and Abû Zayd al-Dabūsī, on the meaning of death and life in terms of their general doctrine of religion. In the first part, the general framework of Māturīdī and Dabūsī's evidentialist conception of religion are drawn. In the second part, Māturīdī's views on the meaning of death and life and are explored. In the third part, the views of Abū Zayd al-Dabūsī on the meaning of death and life, who establishes a striking connection between the divine order and existence, divine prohibition and non-existence, are examined, and a general evaluation is offered in the last section. Al-Māturīdī proposed a very original and systematic example of doing philosophy of religion, which still promising for the modern problems of the field, by opening the phenomenon of religion itself to discussion, and analyzing the nature and elements of religion. Māturīdī aims to place the problems on a universal and theoretical basis and to present a holistic, metaphysical understanding while discussing specific and particular issues in religion. Just as there are main notes in classical Western music that repeat throughout the symphony in baroque style, there are universal principles in al-Māturīdī's metaphysics that cut all particular debates vertically. The basic principle of the al-Māturīdī's metaphysics is based on this idea: God is a wise being, he does not do anything wise. Accordingly, it is absurd to create something to destroy; God did not create man to perish. The love of life and the fear of death are the deepest existential problems facing man as a finite being that goes towards death. Religion can be regarded as a powerful alternative to other worldviews to the extent that it provides a reasonable explanation for man's deep concern about finitude. For al-Māturīdī, neither pessimistic understandings that emphasize only the fear of death nor hedonistic understandings that ignore death offer a reasonable solution. God created death as something that people fear the most and avoid, and life as something they love and desire. The testing of man is about being between the fear of death and the desire to live in the world. According to al-Māturīdī, this dilemma that man is facing also shows him the way out. If people do good and useful deeds because of their love for life, and avoid nonsense and ugly deeds because of their afraid of death, they can make their life eternal with their own efforts and escape from eternal/permanent death. The other Hanafī thinker, a philosopher of law Abū Zayd al-Dabūsī's views on the meaning of death and life are parallel to Māturīdī's. According to al-Dabūsī, to test man, what God has placed in human nature is not only the soul and reason but also the spirit (al-nafs) and whim (al-hawa). While the spirit and whim invites man to the temporary by ignorance, it calls the soul and reason to the permanent by knowledge. The test for human beings is to choose between the temporary and the eternal life. For al-Dabūsī, man's saving himself from falling into nothingness and gaining the eternal life depends on his use of reason. In other words, the reason binds human beings to life, and the whim leads them to nothingness. Drawing a parallel between reasoning and existence, ignorance and absence, Dabūsī defines the terms divine command and divine prohibition in a very original way. For him, the divine command is the things that must exist, and the divine prohibition is the things that must not exist. If the man helps exist the things that God wills to exist, he can make his own existence eternal. If the man helps exist the things that God does not will to exist, he puts himself into nothingness. Lastly, both for al-Māturīdī and al-Dabūsī, life is a divine grace bestowed on human being to gain eternal life through the good deeds he does at any moment. In short, reason is necessary in religion because its use is a preference of existence to non-existence. This metaphysical system, which sees goodness as a bridge from this finite world to heaven and eternity and makes a connection between faith and deeds on the ontological and ethical level is the essence of the worldview of the Hanafī-Māturīdī tradition. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
7. Faslün Fî Usûli'l-İmân Adlı Risale ve Maturidi'ye Aidiyeti
- Author
-
Ahmet Ak
- Subjects
al-Mâturîdî ,Mâturidsim ,Asharism ,faith ,deeds ,Kitâb al-Tawhid ,al-irada al-juziyya ,Philosophy. Psychology. Religion ,Moral theology ,BV4625-4780 - Abstract
In this article, a treatise “entitled “fasl fi usul al-iman” that shows some similarities to to the Maturidite views will be dealt with as to whether it belongs to al-Maturidi or not. Therefore, the views put forth in the treatise have been compared with that of Kitab al-Tawhid and Ta’wilat al-Qur’ân. As a result, it hasa been concluded that the terms used in the treatise such as al-irâda al-juz’iyya, al-irâda al-kulliyya and al-ba‘th ba‘d al-mawt have not been used by al-Maturidi in his works. Thus, it has been argued that the treatise in question was written by a Maturidite school long after the date of Maturidi. Besides, it has been emphasized that this treatise sets an example for the fact that the Asharite views had found their places in the Maturidite sources
- Published
- 2015
8. MÂTURÎDÎ DÜŞÜNCE SİSTEMİNDE İMAN ANLAYIŞI.
- Author
-
KARAAĞAÇ, Hilmi
- Subjects
- *
FAITH , *AFFIRMATIONS (Self-help) , *REASONING , *ISLAM , *MATURIDIYAH ,RELATIONS - Abstract
al-Imam al-Maturîdî is considered the founder of Maturîdızm. He developed and systematized views of Abu Hanîfa about faith. His views of faith defended by his successor such as an-Nasafi, al- Pezdevi and as-Sabunî who are scholars in Maturîdîzm. He discussed the theological views in details in his book al-Kıtabu't-Tawhid. In Maturîdızm, the faith means affirmation. For this reason, the issues of faith shaped within the framework of affirmation. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2011
9. Kedudukan Pemikiran al-Ash ari dan al-Maturidi dalam Mazhab Ahli Sunnah Waljamaah.
- Author
-
Stapa, Zakaria
- Subjects
- *
REASON , *ISLAM , *FAITH , *RELIGIONS - Abstract
Off late, there has been an organized movement to deny the position of al-Ash ari and al-Maturidi in the overall framework of the Ahli Sunnah Waljamaah School. This is caused by the thinking of faith of these two great figures which are seen as involving the use of reason, hence being labeled as members of the Mutakallimun group, which is categorized by this movement as not being part of the Ahli Sunnah Waljamaah School. Though the status and position of these two characters as the main figures of the Ahli Sunnah Waljamaah School is evident in the history of Islamic thoughts, threats from certain parties that wish to deny the position of these two figures are smoothly on track, through the publications of books containing accusations against these two great figures; labeling them as Ahl Bid ah and Ahl al-Ahwa' that are equal with the likes of the al-Jahmiyyah, al-Mu tazilah, al-Murji ah, Shiites, al-Karamiyyah, al-Mushabbihah and other classes that have deviated from Islam. In actual fact, these two great figures accept in total the Salaf 's method that holds on to the Qur'anic text in matters relating to faith; apart from using their reason to support and strengthen the Qur'anic text. The al-Ash'ari and al-Maturidi method in discussing issues relating to faith is the best approach, as it is a middle ground between two extremes: The use of Qur'anic text alone or the use of the reason alone, that both have their own respective weaknesses. The method of these two great figures is clearly more authoritative as the Qur'an itself acknowledges and promotes the use of the reason to strengthen the faith; apart from the fact that the Salaf al-Salih themselves, including al-Sahabah uses the reason to debate and uphold the faith. Therefore, threats by certain parties that question the position of al-Ash ari and al-Maturidi in the Ahli Sunnah Waljamaah School are rogue acts which are not beneficial and needs to be eradicated. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2011
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.