30 results on '"egemenlik"'
Search Results
2. Devletin Kurucu Unsurları Bağlamında Kıbrıs Meselesi.
- Author
-
ASLAN, Nur and YALÇINKAYA, Alaeddin
- Abstract
Copyright of Econder International Academic Journal is the property of Econder International Academic Journal and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2019
3. DEVLET YÖNETIMI AÇıSıNDAN KENDI KADERINI TAYIN HAKKı: TEORIK BIR İNCELEME.
- Author
-
DEMİR, Konur Alp
- Subjects
POLITICAL organizations ,SOVEREIGNTY ,FOOD sovereignty ,EXPLOITATION of humans ,SELF ,PERFORMANCE - Abstract
Copyright of Ankara Barosu Dergileri is the property of Ankara Bar Association and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
4. Hakikatin intikamını aldığı bir siyaset ve hukuk teorisyeni: Carl Schmitt ve nazi totalitarizmiyle ilişkisi.
- Author
-
Cepdibi, Aylin Kılıç
- Abstract
Copyright of Felsefelogos is the property of Felsefelogos and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
5. IN THE FRAME OF POLITICAL SCIENCE, THE SOVEREIGNTY PROBLEM OF GLOBALIZATION AND NATIONAL-STATE
- Author
-
DEĞİRMENCİ, Mehmet and ÖNAL, Yusuf Bihar
- Subjects
Social ,devlet ,küreselleşme ,ulus devlet ,egemenlik ,Sosyal ,state ,globalization ,nation-state ,sovereingy ,politics - Abstract
Tarihte insanların ilk devlet tecrübesi olarak görülen Yunan “Polis” kavramından günümüze kadar varlığını sürdüren ve sürekli sosyal bilimler alanının tartışma ve inceleme konusu olan “devlet” kavramı, “Modern Devlet” olarak nitelendirilmeye başlanmasından itibaren hızlı bir şekilde küreselleşme kavramı ile ilişki içerisine girmiştir. İşte bu ilişki neticesinde ortaya çıkan “Ulus Devlet” kavramı, yine küreselleşme etkisi ile egemenlik sorunu ile de karşı karşıya kalmaktadır. Ulus devletlerin tarihsel gelişimini de ele aldığımızda, küreselleşme olgusunun, egemen olan bu devletlerin egemenlikleri üzerinde etkili olmaya başladığına tanık olmaktayız. Bu etkinin tarih içerisindeki seyri ve gelecekteki muhtemel yol haritası çalışmamızın ana planını oluşturmaktadır. Birçok alanda bu egemenlik kavramı tartışmaya açılmış olsa da çalışmamızın amacı, bu etkileşim sonucu egemenlik kavramı üzerinde siyaset bilimi açısından oluşan etkinin incelenmesi olmuştur. Görülmektedir ki; küreselleşme kavramı beraberinde getirdiği bir dizi olgu ile egemenlik üzerinde olumsuz sayılabilecek etkiye sahiptir. Ve bu etki her alanda ortaya çıkmakta ve adım adım ilerlemektedir., The concept of "state", has always been a subject of debate and examination in the field of social sciences, which has continued its existence from the Greek "Polis" concept, which is seen as the first state experience of humanity in the course of history, has been rapidly connected with the concept of globalization. So, it began to be described as "the Modern State". The concept of the "nation-state" that emerged due to this relationship has also faced the problem of sovereignty with the effect of globalization. When we consider the historical development of nation states, we witness that the phenomenon of globalization has begun to affect the sovereignty of these sovereign states. The history of this activity and the possible future road map constitute the main plan of our study. Although the concept of sovereignty has been dealt with in many issues, our work has aimed to examine the effect of political science on the concept of sovereignty. It is seen that; The concept of globalization has a negative effect on sovereignty with a series of phenomena that it brings with it. And this effect appears in every field and progresses step by step.
- Published
- 2022
6. THE CONCEPT OF 'SOVEREIGNTY' IN UNITED NATIONS' DOCUMENTS.
- Author
-
TATAR, Volkan
- Subjects
SOVEREIGNTY ,INTERNATIONAL relations ,INTERNATIONAL organization - Abstract
Copyright of Electronic Turkish Studies is the property of Electronic Turkish Studies and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
7. EGEMENLİĞİN MANTIĞI, FAŞİZM VE ŞİDDET.
- Author
-
KÜÇÜKALP, DERDA
- Abstract
Copyright of Conservative Thought / Muhafazakar Düşünce is the property of Muhafazakar Dusunce Dergisi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
8. Uluslararası İlişkiler Kuramında Silahlı Grupları Kavramlarla Açıklama
- Author
-
Özgün Özger Bölükbaş and Davut Ateş
- Subjects
silahlı gruplar ,devlet ,egemenlik ,anarşi ,savaş ,armed groups ,state ,sovereignty ,anarchy ,war the type of research: research ,Social sciences (General) ,H1-99 - Abstract
980’lerden bu yana, devlet dışıaktörler kategorisinde yer alan silahlıgrupların, gerek sayılarında gerekse çeşitlerinde hızlıbir artışyaşanmıştır. Teröristler, savaşkrallarıve isyancılardan oluşan silahlıgruplar, uluslararasıilişkilerde çok önemli aktörler konumuna gelmiştir. Soğuk Savaşboyunca yerel olarak hareket eden silahlıgruplar, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra “uluslararasılaşmaya” başlamıştır. Son yirmi yılda yaşanan gelişmeler silahlıgrupların ulus-ötesi kapasite geliştirmelerine yardımcıolmuştur. Bu çalışmada, silahlıgrupların doğasıve genel özellikleri ortaya konduktan sonra, silahlıgruplar ve devlet arasındaki ilişkiye yer verilmiş; silahlıgrupların egemenliği tartışılmış; silahlıgrupların anarşik ortamdaki yeri ve amaçlarıortaya konmuş; savaşlarda silahlıgrupların yeri incelenmiş, ve silahlıgrupların tıpkıdevletler gibi uluslararasıilişkilerde önemli bir aktör kabul edilmesi gerektiği gösterilmeye çalışılmıştır.
- Published
- 2014
9. Türk Kültüründe Egemenliğin Dinsel ve Mitolojik Kökleri.
- Author
-
BAL, Şahin
- Abstract
This article deals with the social factors at formation of the state and the sovereignty concepts in the history, and foundations of sovereignty at Gokturk Empire which used Turk name as a political nationality. As a result of this study a hypothesis was developed which says that every political power emerges because of a humanistic requirement, and a result of people's longings and their experiences. This power gains legitimacy with values of society which indicatives "the common good" like a religion. These values are rationalities of the society at first but with the passage of time they undergo degeneration. After this point the power begins to create some mythological stories to legitimate it's sovereignty. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
10. ÖZGÜRLÜK ÇIĞLIĞININ YANKILANDIĞI SON KALE: EGEMENLİK
- Author
-
Kürşat Kan
- Subjects
egemenlik ,devlet ,çatışma ,dönüşüm ,arap baharı ,sovereignty ,state ,conflict ,transformation ,arab spring ,Business ,HF5001-6182 - Abstract
Egemenlik kavram olarak yeni olmasına rağmen binlerce yıldır varlığını sürdüren bir olgudur. Son dönemlerde devlet kuramında en çok sözü edilen tartışma da yine egemenlik olmuştur. Sümerlerden günümüze değişen ve gelişen bir şekilde karşımıza çıkan kavram binlerce yıldır süregiden şiddet ve çatışmaların da ya sebebi ya da sonucu olmuştur. Modern devletin de en önemli gücü yine egemenliği içinde barındırmasıdır. Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı kültürlerden, farklı dini inançlardan, farklı ekonomik sınıflardan ve farklı siyasal rejimlerden meydana gelen devletlerde kendi içinde büyük bir çatışma yaşanmaktadır. Tüm bu çatışmaların özündeki sebep egemenliktir.
- Published
- 2011
11. EGEMENLİK YETKİSİNİN SINIRININ DÜŞÜNÜRLER BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ.
- Author
-
PANK, Çiğdem
- Abstract
Copyright of Journal of International Social Research is the property of Journal of International Social Research and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
12. MACHİAVELLİ'NİN PERSPEKTİFİNDEN BUGÜNÜN ULUSLARARASI İLİŞKİLERİ.
- Author
-
SEMERCİOĞLU, Harun
- Abstract
Copyright of Journal of International Social Research is the property of Journal of International Social Research and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2016
13. Uluslararası İlişkiler Kuramında Silahlı Grupları Kavramlarla Açıklama.
- Author
-
BÖLÜKBAŞ, Özgün ÖZGER and ATEŞ, Davut
- Abstract
Copyright of Selcuk University Social Sciences Institute Journal is the property of Selcuk University Social Sciences Institute Journal and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2014
14. ULUS DEVLETİN DÖNÜŞÜMÜNDE HÜKÜMET DIŞI ÖRGÜTLERİN ETKİSİ.
- Author
-
TUNCEL, Gökhan
- Subjects
- *
ECONOMIC change , *TECHNOLOGICAL innovations , *SOCIAL change , *POLITICAL change , *GLOBALIZATION , *NONGOVERNMENTAL organizations - Abstract
Changes in economic, technological, social and political fields result in changing and transformation of believes, values, institutions and rules. The change sand transformations experienced in the globalization process where the time shortens and the space narrows, seriously affect along many things also the nation states which are one of the main actors of international system. Globalization process brings together a great amount of change and transformation in content and application of the right of sovereignty. The functions of the nation states diminish, and the affect area of the nation states narrow, and the right to sovereignty is eroded because of in the one hand supranational political and economic structures which are also important agents of the international system, and in the other, because of share of central Powers with local government and civil structures. The non-governmental organizations (NGOs) which desire to increase their effects on international area come forward as one of the actors which affect nation states multi directionally. The effects of NGOs on nation states differ from of international political structures and multinational corporations, because of some of their characteristics. In this study it is examined the effects of NGOs on the nation states' ideas, structures and functioning which differ from effects of other political and economic structures. The research is handled from the thought that characteristics of NGO's are very effective on nation state. However at the same time their same characteristics are defective. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2014
15. Türkiye'de Vatandaşlık ve Anayasal Süreç.
- Author
-
Ulutaş, Ejder
- Abstract
Copyright of Journal of Academic Inquiries / Akademik Incelemeler Dergisi is the property of Akademik Incelemeler Dergisi (Journal of Academic Inquiries) and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
16. Crypto money issues and state authority
- Author
-
Canlı Akbaş, Adalaet and Kalabalık, Halil
- Subjects
Hukuk ,Crypto money ,Sovereignty ,Authority ,Egemenlik ,Devlet ,Money ,Kripto para ,Otorite ,Law ,Para ,State - Abstract
Bu tezde, teknolojinin gelişmesinin ve yaygınlaşmasının bir sonucu olarak devlet dışı oluşumların yarattığı dijital paralar incelenerek kripto para ile devlet otoritesi ilişkisi ortaya konmaya çalışılmıştır. Son yıllarda kripto paraya yönelik bireysel ve kurumsal ilgi kripto para birimlerinin hukuki niteliğinin çerçevesinin oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. Yakın zamana dek kâğıt ya da dijital, sadece devlet parası kullanılmışken günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde resmî para kullanımının azalarak kripto paraya bir yönelişin olduğunu ifade etmek mümkündür. Dolayısıyla piyasalarda her geçen gün kullanıcısı artan kripto-paranın hukuki niteliğinin ve devlet otoritesinden bağımsız basılmış paranın insanlar tarafından tanınmasının genel kamu hukuku kapsamında değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Şimdiye kadar gerçekleştirilen çalışmalarda kripto para ya sadece menkul bir değer olarak iktisadi anlamda ele alınmış ya da teknolojik gelişmelere paralel olarak yeni nesil ödeme aracı olması açısından değerlendirilmiştir. Çalışmada, kripto paraya ilişkin literatür incelenerek devlet otoritesi ile ilişkisi hukuki bağlamda teorik bir biçimde ortaya konulmuş ve genel kamu hukuku açısından değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, para basmanın merkezi otoritenin yetkisi dışına çıkmasının anlamları üzerinde değerlendirmelerde bulunulmuştur. This thesis aims clarification of the relation between crypto money and state authority, by handling the digital currencies created by non-state authorities as a result of the improvement and popularization of the technology. In recent years, individual and corporate interest in crypto money has made it necessary to establish the framework of the legal nature of crypto currencies. Today, it is possible to state that the use of official currencies is decreasing, especially in developed countries, and there is a trend towards crypto money. Therefore, it is aimed to evaluate the legal nature of the cryptocurrency, whose users are increasing day by day in the markets and the possibility of coining money independent of the state authority within the scope of general public law. In the studies carried out so far, crypto money has either been handled economically only as a securities value or has been evaluated as a new generation payment instrument in parallel with technological developments. In this study, the literature on crypto currency is examined, its relationship with the state authority is presented in a theoretical manner in a legal context and evaluated in terms of general public law. As a result, evaluations were made on the meaning of coining money out of the authority of the central authority.
- Published
- 2020
17. MODERN EGEMENLĠĞĠN NOMOS?U OLARAK ĠSTĠSNA HALĠ.
- Author
-
BAŞTÜRK, Efe
- Subjects
SOVEREIGNTY ,PRACTICAL politics ,LEGISLATION ,SOCIAL theory ,CONSTITUTIONAL law ,POLITICAL science - Abstract
Copyright of Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi (FLSF) is the property of Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi (FLSF) and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2013
18. DEDE KORKUT HİKÂYELERİNDE EGEMENLİK KAVRAMINA AİT UNSURLAR.
- Author
-
Özarslan, Bahadır Bumin
- Subjects
- *
TURKS , *CULTURE , *LITERATURE & history , *SOVEREIGNTY , *STATE, The - Abstract
Dede Korkut stories, formed of stories belonging to Oghuz Turks, have been the theme of quite a few researchs in literature and history up till now. Elements regarding sovereignty are also involved in these stories, reflecting the life of Turkish culture in terms of various points. Sovereignty, which may be described as the rulership of a power in general, is one of the basic existing provision of a state. In Dede Korkut stories, there isnt spoken of the presence of a state but it is understood that there is a superior political authority. From the stories understood, Oghuz Turks have a state and this state is a mechanism, ongoing from of old. This fact shows one more time that, Turks have a tradition of state and its root extends to pretty much back [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2012
19. EGEMENLİK VE ULUSLARARASI HUKUK ÇELİSKİSİ: MİLLİ YETIKİ KAVRAMI AÇISINDAN BİR ANALİZ.
- Author
-
Dalar, Mehmet
- Subjects
- *
INTERNATIONAL law , *INTERNATIONAL organization , *JURISDICTION (International law) , *SOVEREIGNTY , *HOME rule , *POLITICAL science , *INTERNATIONAL relations , *INTERNATIONAL agencies , *SOCIAL contract - Abstract
Examining the reality and content of Domestic Jurisdiction notion in international law this study debates intervention of international organizations in internal matters to be arranged by State jurisdiction under international law restricting sovereign power of State. Regarding existence of domestic jurisdiction area as arguable subject this study aims to indicate that the area of Domestic Jurisdiction is increasingly constricted through evolution of international law as becoming part of this law. From point of view that sovereignty is an authority solely determined and limited by law, this study evaluates Domestic Jurisdiction under the fact that mutual relation and integration exist between domestic and international law and no matters are considered to be exclusively within Domestic Jurisdiction. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2009
20. Kosova'nın devlet olma süreci ve Avrupa Birliği'nin rolü
- Author
-
Fandaj, Abdyl, Yılmaz, Muzaffer Ercan, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı., and Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı
- Subjects
Sovereignty ,Nato ,Egemenlik ,International Relations ,Balkanlar ,Uluslararası İlişkiler ,Kosovo ,European union ,Devlet ,Balkans ,Kosova ,Eulex ,European Union ,Avrupa Birliği ,State ,North Atlantic Treaty Organisation - Abstract
Çalışmada, Kosova Cumhuriyeti'nin bağımsız devlet olma sürecini, hem tarihsel açıdangeçmişten günümüze kadar yaşanan gelişmeler çerçevesinde hem de egemenlik teorileriaçısından devlet olabilme kriterleri göz önünde bulundurarak, özerk bir bölgeninbağımsız egemen bir devlet olabilme yolunda uluslar üstü bir örgüt niteliği taşıyanAvrupa Birliği'nin bu süreçte nasıl bir rol üstlendiğinin incelenmesi amaçlanmıştır.Bubağlamda egemen devlet unsurları, Kosova'nın tarihsel süreçte bu kriterleri nasıl vehangi gerekçelerle sağladığı değerlendirilmiştir. Çalışmanın konusu çerçevesinde,Avrupa Birliği'nin gelişim süreci, Kosova Cumhuriyeti'ne bağımsızlık ilanı öncesi vesonrasında yapılan katkılar ve üstlendiği rol bazında ele alınmıştır. Yugoslavya'ya bağlıözerk bölge olan Kosova, soğuk savaş sonrasında milliyetçilik akımının bu bölgedehızla yayılmasıyla birlikte soykırıma varan şiddete maruz kalmıştır. NATO birliklerinininsani müdahalesi gerekçesi ile bölgeye konuşlanmış, Kosova halkı uzun yıllardırbeklediği huzura kavuşmuştur. Kosova Cumhuriyeti, 17 Şubat 2008 tarihindebağımsızlığını ilan etmiş, günümüzde 116 ülke tarafından tanınmıştır. Bu süreçteKosova, egemenliğini sağlayarak yeni devlet olma mücadelesi verirken, uluslar arasıtoplumda tanınma mücadelesi de vermektedir. Bu tezde esas itibariyle, KosovaCumhuriyeti'nin bağımsızlık vurgusu ile birlikte devletleşme süreci belirtilmektedir.Ayrıca Kosova – Avrupa Birliği ilişkileri incelenen bu tezde, bağımsızlığa giden süreçteAB'nin bölgeye yönelik politikaları analiz edilmiş, bölgede barış ve istikrarınsağlanabilmesi için Kosova'nın AB ile bütünleşme çabaları, yapılan anlaşmalar veçalışmalar analiz edilerek entegrasyon süreci de değerlendirilmiştirAnahtar Sözcükler: Kosova, Devlet, Egemenlik, Balkanlar, Avrupa Birliği, Nato,Eulex. In this study it is aimed at explaining the role of the European Union (EU), as a supranationalorganization, on the statehood process of Kosovo in the context of historicaldevelopments, as well as the criterias of being a sovereign state. In this context, theelements of a sovereign state and how and by which basis Kosovo has met thesecriterias in the historical process is studied. In the context of the topic, the EU'sdevelopment process, its contributions before and after the declaration of independencehas been discussed. Kosovo, as an autonomous region, contingent to Yugoslavia wassubject to violence acts which nearly got up to genocide, after the Cold War era, whenthe nationalism was rised. After the NATO troops entered Kosovo fort he purpose ofhumanitarian intervention, the people of Kosovo found peace. The republic of Kosovodeclared independence on 17 February 2008 and is recognised by 116 countries as astate at the present time. In this process, Kosovo tries to assure its sovereignty and togain recognition of the international community at the same time. In this study it isemphasized on the independence and the process of statehood of Kosovo and theKosovo-EU relations. In the process of the statehood of Kosovo, EU's regional policies,the efforts of Kosovo to integrate with EU and the agreements are analysed.Keywords: Kosovo, State, Sovereignty, Balkans, European Union, Nato, Eulex. 139
- Published
- 2018
21. Broyler rasyonlarına orta zincirli yağ asitleri ilavesinin performans ve bazı kan parametreleri üzerine etkileri
- Author
-
Demirci, Mehmet, Başalan, Mehmet, KKÜ, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, and Kırıkkale Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Veterinary Medicine ,Modern state ,Türk-İslam düşüncesi ,Lauric acid ,Veteriner Hekimliği ,Fattening performance ,Caprylic acid ,Poultry feed ,State ,Devlet anlayışı ,State understanding ,Egemenlik ,Kutadgu Bilig ,Modern devlet ,Justice ,Devlet ,Broiler rations ,Turkish-Islamic thought ,Broiler chickens ,Poultry enterprises ,D-SABE/2968 ,Broiler performance ,Adalet ,Chicken farming ,Fatty acids ,Sovereignty - Abstract
Bu çalışmada rasyona orta zincirli serbest yağ asitleri ilavesinin, broylerlerin büyüme performansları, bazı hematolojik ve serum biyokimyasal parametreleri ile göğüs eti yağ asidi profili üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışma, toplam 120 adet günlük erkek broyler civcivden (Ross 308) biri kontrol ve üçü deneme olmak üzere 30'ar bireyli 4 ana grup oluşturacak şekilde tesadüf blokları deneme deseni modelinde yürütülmüştür. Her bir ana grupta 10'ar civcivli üçer alt gruba pay edilmiştir. Temel (bazal) rasyon mısır, soya, buğday endüstrisi yanürünleri ve bitkisel karma yağ içerikli olup kontrol grubuna katkısız şekli ile, deneme gruplarına ise bazal rasyona % 0.2 oranında orta zincirli yağ asitlerinden kaprilik (C8:0), kaprik (C10:0) ve laurik (C12:0) asitlerin ilavesi ile 42 gün boyunca verilmiştir. Çalışmada, grupların büyüme performans parametreleri olan toplam yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, canlı ağırlık artışı ile ortalama canlı ağırlık, sıcak-soğuk karkas verimi ve randımanı verileri yönünden gruplar arasında anlamlı bir farklılığın oluşmadığı (p>0.05) belirlenmiştir. En düşük ölüm oranları C8 ve C10 gruplarında görülmüştür (p0.05). Kan parametrelerinden alyuvar (RBC), akyuvar (WBC), hematokrit (HCT), ortalama alyuvar hacmi (MCV), ortalama alyuvar hemoglobini (MCH) ve ortalama alyuvar hemoglobin konsantrasyonu (MCHC) değerleri yönü ile gruplar arasında anlamlı bir farklılığın oluşmadığı (p>0.05) ancak hemoglobin değeri yönü ile C8 grubunun diğer gruplardan daha yüksek sonuçlandığı (p0.05) ancak trigliserit değerinin deneme gruplarında anlamlı derecede düşük sonuçlandığı (p0.05) saptanmıştır. Sonuç olarak, broyler rasyonlarına % 0.2 oranında serbest kaprilik, kaprik veya laurik asitlerden birinin katılmasının genel itibarı ile gruplar arasında -bazı kan parametreleri ve yağ asidi tipleri dışında- özgün etkiler ve belirgin farklılıklar oluşturmadığı anlaşılmış, ancak olumsuz bir etkileri ile de karşılaşılmamıştır. Çalışılan bu yağ asitlerinin özgün etkilerinin ve incelenen parametreler yönüyle de gruplar arası muhtemel istatistiksel farklılıkların net olarak ortaya konulabilmesi için değişken katkı oranları ile çalışılması anlamlı olabilecektir. In this study, it was aimed to investigate the effects of the addition of medium-chain free fatty acids on the performance of broilers, some haematological and serum biochemical parameters and the effect on breast meat fatty acids profile. The study was conducted on a randomized trial design model, in which a total of 120 daily male broiler chicks (Ross 308) will form 4 main groups of 30 individuals, one control and three trials. In each main group, three subgroups with 10 chicks were distributed. Basic (basal) ration contains corn, soy, wheat products and vegetable mixed oil and is given without additives to the control group. For the experimental groups, the basal ration was given for 42 days with the addition of caprylic (C8:0), capric (C10:0) and lauric (C12:0) acids from medium chain fatty acids at 0.2% ratio. In the study, there was no significant difference (p>0.05) between groups in terms of total feed consumption, feed utilization rate, weight gain, mean weight, hot-cold carcass yield data. The lowest mortality rates were seen in the C8 and C10 groups (p0.05). There was no significant difference (p>0.05) between the groups in terms of red blood cell (RBC), white blood cell (WBC), haematocrit (HCT), mean corpuscular volume (MCV), mean corpuscular hemoglobin (MCH) and mean corpuscular hemoglobin concentration (MCHC) but hemoglobin values were higher in the C8 group than in the other groups (p0.05) but the triglyceride level was significantly lower in the experimental groups (p0.05). As a result, it was concluded that the addition of 0.2 % ratio of free caprylic, capric or lauric acids to broiler rations generally did not result in specific effects or significant differences between the groups (except some blood parameters and meat fatty acids) but with it, that applications it was not constituted adverse effects. For demonstration that the specific effects of these fatty acids being studied and the possible statistical differences between the groups, it may be meaningful to work with fluctuated contribution rates. 104
- Published
- 2018
22. Antik Yunandan günümüze devlet
- Author
-
Korkmaz, Meryem, Köse, Melda, Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı, Köse Marduç, Melda, Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Korkmaz, Meryem
- Subjects
Ancient Greece ,Sovereignty ,Land ,Egemenlik ,İnsan ,Toplum ,Devlet ,Political Power ,Güç ,Toprak ,Hukuk ,Government ,Eart ,State understanding ,Antik Yunan ,Philosopher ,Society ,Filozof ,Law ,İktidar ,State ,Human - Abstract
Tarihte devlet kavramı toprak parçası üzerinde egemenliği ifade etmiştir. Tarihler boyunca insanların sahip oldukları bencil duygular toplumları güç savaşına itmiş, ihtiyaç duyulan gücü ve toprak parçasını elinde bulundurmak isteyen toplumlar devleti kurmuştur. Devlet, belli bir toprak parçasında egemenlik sağlamış toplumların üstün güç olmak için insan, ülke ve egemenlik unsurlarının birleşmesinden oluşmuştur. Hukuk kurallarının belirlenmesiyle de kurulmuş olan devlet kendine kimlik kazanmıştır. Devletler tüzel kişilik kazanmaları ile hiçbir devletin müdahalesine uğramadan kendi belirlemiş olduğu kurallar ile sürekliliklerini sağlamıştır. Modern devlete can veren egemenlik anlayışının temelleri ise ortaçağ ve yeniçağın başlarında atılmış ve egemenliğin oluşmasına neden olan birçok tarihsel olayı içine almıştır. Toplumlar devlet kavramı etrafında oluşan zıt teoriler ve değişik ideolojileri tasvir eden filozoflar sayesinde devlet kavramı gerçekleştirmek istedikleri amaca ulaşmak için bir araç olarak değerlendirmiştir. Farklı siyasal felsefe akımlarına sahip olan filozoflar savundukları görüşler bakımından zıtlıkların oluşmasını sağlamıştır. Bu sebeple devletlerin siyasi, ekonomik ve hukuk sistemlerinde farklılıklar ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak devletler, devletsiz toplumlardan kent devletlerine, imparatorluklardan modern devlet anlayışına, gelişen siyasal iktidarlara ve devletlerin ulusal üstünlüğüne doğru iktidar yapılanmaları açısından tarihsel değişim ve gelişimlere sahip olmuştur. Devletlerin egemenlik açısından gelişimi ele alındığında da siyasi iktidarın sahip oldukları meşrutiyet ideolojisinden teokratik meşruluğa ve ondanda demokratik meşruluğa yönelen bir değişimlere sahip olmuştur. Bu da devletlerin eski varlıklarını tüm değişimlere uyum sağlayarak varlıklarını devam ettirdiğini göstermiştir. Böylece devlet gücü oluşmuş ve sınırlı egemenlik anlayışı uygulanmasıyla toplumların hakları devlet içinde korunmuş devletler üstün konumları sayesinde varlıklarında güçlü hale getirilmiştir., The consept of State expresses the sovereignty on piece of land in the past. Self- centeredness of people causes power struggle throughout history and the societies wishing to have the power and the piece of land establish a state. The State consists of human, country and sovereignty of people who to be a superior power on a certain piece of land. The State has gained an identity by determining the rules of law. Thanks to the legal entity, the States have maintained their continuity by their own rules without any state invervention. The basis of the concept of sovereignty that ensouls the modern state was founnded at the beginning of the middle age and the new age and covered many historical events that led to the formation of sovereignty. The societies have evaluated the consept of State as a means to achieve their wishings thanks to the philosophers describing the contradictory theories and the dfferent ideologies related to this concept. The philosophers who have different Political philosophical movements create opposing views about the State. Therefore, there are differences in the Political, economic and legal systems of the States. Consequently, the States have historical developments with regard to the power structures towards the Political power and the national state supremacy from the societies to the city states, from the emprires to the sense of modern state. When the development of State in terms of sovereignty is taken into consideration, it is seen that the consitutional monarchy of Political Powers changes from theocratical to democratic legitimacy. This situation indicates that the states continue thir existences by adapting to the new developments. Thus, the state has power and the application of the concept of limited sovereignty cause to protect the right of societies within the state and the states have gained strength by their superior positions.
- Published
- 2018
23. Pre-Westphalian ve Westphalian dönemden Post- Westphalian döneme geçerken diplomasinin değişen rolünün analizi
- Author
-
Jane, Murat, Özdal, Barış, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı., and Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Subjects
Sovereignty ,Westphalian sistem ,Egemenlik ,International Relations ,Uluslararası İlişkiler ,Devlet ,Post-westphalian system ,Sovereignity ,Westphalian system ,Post-westphalian sistem ,Modern sovereignty ,State ,Diplomasi ,Diplomacy - Abstract
`Pre-Westphalian ve Westphalian Dönemden Post-Westphalian Döneme Geçerken Diplomasinin Değişen Rolünün Analizi` başlıklı tez çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Pre-Westphalian dönemde diplomasinin gelişimine ve diplomasi kavramına değinilmektedir. İkinci bölümde Westphalia Barış Andlaşmaları'nın imzalandığı 1648 yılından 1991 yılına kadar Westphalian Sistem'de meydana gelen değişimlere diplomasinin ve uluslararası aktörler arası diplomatik ilişkilerin etkileri vurgulanmaktadır. Çalışmamızın son bölümünde Soğuk Savaş'ın sonundan günümüze Westphalian Sistem'deki dönüşümlerin diplomatik ilişkilere olan etkileri ve diplomasinin bu dönüşümlerdeki rolü analiz edilmektedir. Hipotezimize göre Post-Westphalian dönemden sonra devletlerin klasik egemenlik yaklaşımları belirleyici etkisini kaybetmeye başlamış; kamuoyu, gerçek kişiler, sivil toplum kuruluşları ve asimetrik aktörler gibi (f)aktörler devletlerin egemenliğini sınırlamış ve diplomatik ilişkilerini etkilemeye başlamıştır. Çalışmada Post-Westphalian dönemde özgün bir diplomasi sistemi kurulabilmesi ve uluslararası sistemdeki aktörlerin diplomatik ilişkilerini belirleyebilmesi için hukuksal ve kurumsal süreçlerden geçmesi gerektiğini ileri sürülmüştür, diplomasideki sözkonusu değişimler Thomas Kuhn'un paradigma kavramı çerçevesinde değerlendirilmiştir.Çalışmada yerli ve yabancı kitaplar, akademik makaleler ve akademik niteliği olan süreli yayınlar kullanılmış, çeşitli kütüphanelerin ve internet veritabanları taranmıştır.Anahtar Sözcükler: Westphalian Sistem, Egemenlik, Diplomasi, PostWestphalian Sistem, Devlet. Our thesis titles as `The Analysis of Changing Role of Diplomacy While Transiting From Pre-Westphalian and Westphalian Era to Post-Westphalian Era` is consist of three chapters. Development and as a concept of diplomacy in Pre-Westphalian Era is mentioned in the first chapter. Effects of diplomacy and diplomatic relations among actors in international system upon changings occured in Westphalian System between 1648, the year when the Peace Treaties of Westphalia was signed, and 1991 are emphasized. In the last chapter of our work, effects of transformations in Westphalian System from the end of Cold War to nowadays upon diplomatic relations and the role of diplomacy on these mentioned transformations are analyzed. According to our hypothesis, states have lost their classical sovereignity after Post-Westphalian era began; then some (f)actors such as public opinion, real people, NGOs and asymetric actors began to restrain sovereignity of states and this situaton effected upon diplomatic relations among states. It is asserted in our work that juridical and institutive processes must have been negotiated in order to be settled a unique diplomatic system and to designate diplomatic relations among actors in international system in Post-Westphalian era and aforementioned changings in diplomacy is assessed via paradigm concept of Thomas Kuhn.Academic books, essays and periodicals which are noteworthy as academic essay in both native and foreign language are used in our work, databases of various libraries and internet sources are scanned.Keywords: Westphalian System, Sovereignity, Diplomacy, Post-Westphalian System, State. 167
- Published
- 2014
24. Explaining The Armed Groups In International Relations Theory Through Concepts
- Author
-
Bölükbaş, Özgün Özger, Ateş, Davut, Selçuk Üniversitesi, İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, and Ateş, Davut
- Subjects
Savaş ,Sovereignty ,Egemenlik ,Anarchy ,Devlet ,War ,Armed Groups ,Silahlı Gruplar ,State ,Anarşi - Abstract
1980’lerden bu yana, devlet dışı aktörler kategorisinde yer alan silahlı grupların, gerek sayılarında gerekse çeşitlerinde hızlı bir artış yaşanmıştır. Teröristler, savaş kralları ve isyancılardan oluşan silahlı gruplar, uluslararası ilişkilerde çok önemli aktörler konumuna gelmiştir. Soğuk Savaş boyunca yerel olarak hareket eden silahlı gruplar, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra “uluslararasılaşmaya” başlamıştır. Son yirmi yılda yaşanan gelişmeler silahlı grupların ulus-ötesi kapasite geliştirmelerine yardımcı olmuştur. Bu çalışmada, silahlı grupların doğası ve genel özellikleri ortaya konduktan sonra, silahlı gruplar ve devlet arasındaki ilişkiye yer verilmiş; silahlı grupların egemenliği tartışılmış; silahlı grupların anarşik ortamdaki yeri ve amaçları ortaya konmuş; savaşlarda silahlı grupların yeri incelenmiş, ve silahlı grupların tıpkı devletler gibi uluslararası ilişkilerde önemli bir aktör kabul edilmesi gerektiği gösterilmeye çalışılmıştır., Armed groups, as a category of non-state actors, have grown rapidly in number since the 1980s. Armed groups, including terrorists, warlords and insurgencies, are becoming increasingly significant actors in international relations. For most of the Cold War period armed groups acted locally or if they acted internationally, they usually did so via another state. However by the end of the Cold War, armed groups started having international lives of their own in which they interacted on a political, economic or military level across national borders at their own will. Today there are hundreds of armed groups all over the world. They have also become more diverse in terms of their different subtypes, each of which can vary considerably with respect to vision, mission, and the means and methods employed. Nevertheless, armed groups do share some common characteristics. In this context, the general characteristics of armed groups has been tried to be presented in the second part of the study. These include the following: all armed groups challenge the authority, power, and legitimacy of states, seeking to undermine or co-opt them; some may have above-ground operations that seek legitimacy and public support, locally and internationally, and command significant territory; the leaders and followers of armed groups believe in force and violence to achieve political, religious, economic and personal aims; armed groups do not recognize international norms, the rule of law, or the idea of human rights, and they are willing to kill those who oppose them; armed groups use a range of protracted irregular paramilitary tactics, and they are also skilled in the use of the media, propaganda, and the Internet to advance their narrative; armed groups may operate within and across national boundaries, across geographical regions and, sometimes globally like Al Qaeda. The fact that armed groups began to be analyzed in the discipline of International Relations has been created curiosity, interest and uneasiness at the same time by other international actors. What are the developments that provided armed groups since the end of the Cold War with the capabilities to pose such serious threats to such major states? Over the last two decades changes in the international system have made available new enablers-power enhancers- that improved the capabilities and power projection capacity of armed groups. These enablers included: globalization; information technology; network-based organizations; and the blurring of lines between the modes of force and military power. When these power enhancers are coupled with the fact that armed groups maintain clandestine organizations often comprised of complex operational and support units, the security challenges they pose today for states have magnified considerably. Their clandestine components provide armed groups with a broad assortment of means, both violent and non-violent, to acquire the support of or control over the population and to gain ascendancy over state and other armed group rivals. The best way to be adopted while examining the armed groups will be comparing them with the states considered as the unique actors of international relations. Therefore, in the third part of the study state phenomena is examined firstly. Then, armed groups and state phenomena are tried to be compared within the scopes of territoriality, centrality, sovereignty, nationality, and politics. While armed groups and state phenomena are being compared, it is given more emphasis on the concept of “sovereignty”, it is examined under a separate title. In this section sovereignty is divided into two groups as "legal sovereignty" and "de facto sovereignty". Empirical sovereignty is one piece, which described an actor as being de facto the highest authority over territory or a population. Juridical sovereignty referred to the admission by the international community that an actor is sovereign as well as the granting of the rights and responsibilities that go along such an admission. This section showed that although armed groups are not considered to have the juridical form of sovereignty, they do have the empirical form, and it is this form that it is central to the balance of power. Also in this section issues such as management, self sustaining, economy, continuity and motivation of armed groups are examined. The main thesis of this section is: “Armed groups should, like states, be considered decisive units in the international system. Their organization is cohesive enough to be directed, in particular, to direct military might. Although possibly lacking in an integral territory, armed groups have a closed political community that is separate from other political communities. Moreover, they can maintain their organization and its autonomy indefinitely through enacting an economic and motivational system. This unit can defend itself and thereby maintain autonomy and empirical sovereignty. They are also motivated by the pursuit of power and survival. Armed groups occupy an odd position within the world of international actors. They are not states, but neither are they normal non-state actors. Although lacking formal recognition as sovereign actors, they are able to insist on an autonomy and independence that amounts to a de facto sovereignty that other non-state actors do not have.” In the section having the title of “Armed Groups Challenge States”, it is focused on the fact that an armed group has two goals in an anarchic system. The first is having independent and different state on the particular piece of land emerging in ethnonationalist nature. This situation can be regarded as “secessionism”. The second is trying to change or take the charge of the regime of a specific state emerging in ideological nature. This is an ideological case. This two situations show that in the international area, each armed group seeks to become a state in the degree that it gains control. On the other hand, of course, each state seeks to prevent this situation. In the international anarchic environment, the purpose of the armed groups is to maximize their benefits. The meaning of maximizing benefits is “the desire for being state” according to armed groups. From this point of view, the goal of the armed groups ultimately is “to have a nation state”. Thus, if a movement which begins as terror achieves success, the result is the fact that the new actor who can prove its power become a legal member of anarchy. War which is witnessed in international system generally, occurs between sovereign states and is examined as armed conflicts took on different dimensions in consequence of Hague Convention dated 1907 and Rome Status dated 1998. The obligation that the parties must be states disappeared, the conflict between two armed groups gained war status too. Within this scope, the place of armed groups is tried to be examined in the fourth section where international war theory of Carl Von Clausewitz is examined firstly. Then, report of Heilderberg Institute for International Conflict Research which was published on 2009 was included. The wars happening on 2009 are explained in this report. In this report, legal place of armed groups in wars and anarchic system was tried to be proved. Consequently, when organizational structures, economies, self sustaining, populations, de facto sovereignty of armed groups and their roles in the wars are considered, it is seen that they have very important place in international relations. When all of these aspects are considered, it is not wrong to state that “they are illegal states of international anarchy”. In brief, in this paper “armed groups” are examined in the scope of the concepts of “state, sovereignty, anarchy, war” which are used in international relations discipline, and it is claimed that armed groups are self governing actors in anarchical system of international relations.
- Published
- 2014
25. Değişen vatandaşlık ilişkilerinin dayandığı nokta: Toplumsal sözleşme temelli bir anayasa (Türkiye örneği)
- Author
-
Ulutaş, Ejder, Aktay, Yasin, Sosyoloji Anabilim Dalı, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Sovereignty ,Egemenlik ,Demokrasi ,Devlet ,Social agreement ,Anayasa ,Citizen ,Vatandaşlık ,Democracy ,Kamusal alan ,İnsan hakları ,Constitution ,Sociology ,Constitutional amendments ,Public space ,Citizenship ,Human rights ,Vatandaş ,Sosyoloji ,State - Abstract
Anayasa ve vatandaşlık kavramları üzerine bir şeyler söylemenin ağır bir sorumluluğu da üstlenmek anlamına geldiği kabulüyle hareket eden bu çalışmanın mütevazı bir katkı olma niyeti taşıdığını belirtmek gerekiyor. Mevcut anayasa da (1982) dahil olmak üzere Türkiye'de inşa edilen anayasalar ciddi sosyolojik, siyasal ve hukuksal problemlere sahiptir. Anayasalar genellikle askeri müdahalelerin akabininde oluşturulmuştur. Dolayısıyla demokratik değerlerlerin karşısında konumlandırılacak bir mahiyet arz etmektedir. Bu tez, Türkiye'deki demokrasi ve insan hakları konusunda yaşanan ve gelinen süreci de göz önünde bulundurarak anayasa ve vatandaşlığa dair bir değerlendirme niteliğini taşımaktadır. Bilindiği üzere, Cumhuriyeti kuran siyasi iradede, Osmanlı yönetim yapısının tebaaya yönetici karşısında edilgen bir konum biçtiği ve bu durumun aşılması gerektiği düşüncesi hakimdi. Bu amaçla tebaa yerine vatandaş kavramı ön plana çıkarıldı. Yapılan analizlerde edilgen tebaanın yerine ikame edilmeye çalışılan etkin vatandaş profilinin aslında pek de inşa edilmediği görülmektedir. Egemenlik ilişkisinin Osmanlı'nın aksine Cumhuriyet tarihinde demokratik bir temele oturduğunu söylemek zordur. Osmanlı'da yöneten-tebaa ilişkisi Cumhuriyet Türkiyesi'nde anayasa-vatandaş biçimine evirilmiştir. Anayasaların tanımladığı vatandaş, belli bir kesimi temsil etmekten öteye geçememiştir. Ancak son dönemlerde küresel konjonktürün de etkisiyle hem devlet kanadında hem de halk içerisinde insan haklarına dayalı sosyal mutabakatın yani yeni bir anayasanın inşası yönünde olumlu bir irade hakim. Bu iradenin cisimleştiği yerlerden biri de şüphesiz entelektüel camiadır. Entelektüel camianın üç önemli figürü olan Ali Bulaç, Oral Çalışlar ve Mehmet Altan'ın köşe yazıları kısmi bir söylem analizine tabi tutulmuştur. Anahtar Kavramlar: Anayasa, Vatandaş, Vatandaşlık, Devlet, Demokrasi, İnsan Hakları, Kamusal Alan, Egemenlik., Commenting on the concepts related to a constitution and citizenship puts one under great responsibility. This study has been conducted within this framework of mind and with the aim of making a modest contribution to this area. All Constitutions written in Turkey have had some serious sociological, political and judicial problems including the last one drawn up in 1982. Constitutions in Turkey have generally been established following military coups and therefore have some features that can be positioned against democratic values. This thesis aims to assess the constitution and citizenship taking into consideration some developments regarding democracy and human rights in Turkey. As known, the political power which founded the Turkish Republic was strongly against the idea of commoners being passive subjects of the Ottoman rulers. Furthermore, they firmly believed that this situation had to be transcended. To this end, instead of a subject the concept of citizenship was endorsed. However, upon analysis, it is observed that trying to substitute an active citizen profile instead of a passive one could not quite be accomplished. In contrast to the Ottomans, in the history of the Turkish Republic, it is difficult to affirm the notion that sovereignty was based on democracy. The relationship between rulers and subjects evolved to form the basis of the constitution and citizenship in the Republic of Turkey. The citizen, who was defined by constitutions, has not been able to go beyond representing a certain group. In the recent years, however, with the influence of the global conjuncture, both at the state level and in the public sphere, there is a consensus to construct a social deal, i.e. a new constitution embracing human rights. This consensus is embodied in intellectual circles and to this end the political discourse of 3 prominent columnists of the Turkish intelligentsia; Ali Bulaç, Oral Çalışlar and Mehmet Altan have been partially analyzed in this study. Key Words: Constitution, Citizen, Citizenship, State, Democracy, Human Rights, Public Area, Sovereignty.
- Published
- 2012
26. The last fortress where the cry for freedom echoes: sovereignty
- Author
-
Kan, Kürşat
- Subjects
Dönüşüm ,Sovereignty ,Çatışma ,Conflict ,Arab spring ,Egemenlik ,Devlet ,Arap baharı ,State ,Transformation - Abstract
URL: http://dergipark.gov.tr/susead/issue/28413/302368, Egemenlik kavram olarak yeni olmasına rağmen binlerce yıldır varlığını sürdüren bir olgudur. Son dönemlerde devlet kuramında en çok sözü edilen tartışma da yine egemenlik olmuştur. Sümerlerden günümüze değişen ve gelişen bir şekilde karşımıza çıkan kavram binlerce yıldır süregiden şiddet ve çatışmaların da ya sebebi ya da sonucu olmuştur. Modern devletin de en önemli gücü yine egemenliği içinde barındırmasıdır. Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı kültürlerden, farklı dini inançlardan, farklı ekonomik sınıflardan ve farklı siyasal rejimlerden meydana gelen devletlerde kendi içinde büyük bir çatışma yaşanmaktadır. Tüm bu çatışmaların özündeki sebep egemenliktir., Although sovereignty is new as a concept, it has been exercised by many sovereigns for thousands of years. Recent arguments related to the theory of state mostly involve sovereignty. It has either become the result or the reason of many wars since it emerged in Sumerian times. The modern state is strong because it inherently exercises sovereignty. Recent years have witnessed fierce conflicts and violence in countries within themselves irrespective of their regions, cultures and religions.
- Published
- 2011
27. Thomas Hobbes'da iktidar ve adalet kavramları
- Author
-
Koçdemir, Hakan, Yakuboğlu, Kenan, Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe Ana Bilim Dalı, and Felsefe Anabilim Dalı
- Subjects
Sovereignty ,Siyaset felsefesi ,Egemenlik ,Justice ,Devlet ,Hak ,State sovereignty ,Hukuk ,Philosophy ,Hobbes, Thomas ,Right ,Felsefe ,Political philosophy ,Government ,Power ,Adalet ,Law ,İktidar ,State - Abstract
Günümüzde halen tartışılmakta olan iktidar ve adalet problemi, tarihin en eski zamanlarına kadar gider. İktidar ve adalet, eski zamanlardan günümüze farklı anlamlar taşıyarak gelmiştir. Fakat anlamlar ne kadar değişik olursa olsun, adaleti içermeyen bir iktidar anlayışı, tarihin hiçbir döneminde mümkün olmamıştır. Böylelikle de her iktidar anlayışı, adalet anlayışıyla birlikte var olmuştur.Modern siyaset anlayışı, modern devlet fikrini de beraberinde getirmekle birlikte yeni bir iktidar ve adalet anlayışı ortaya koymuştur. Modern devlet teorisinin tarihsel süreç içindeki oluşumunu tamamlayan Hobbes, kuramında, insan doğasından hareketle sözleşmeye ve oradan da modern devletin oluşumuna giden süreci, kurgusal bir yolla aktarmıştır. Böylelikle de Leviathan'ı yani Devleti, ya da diğer adıyla Ölümlü Tanrı'yı kurmuştur. Hobbes, insanın, ancak mutlak iktidarın varlığıyla olağan bir yaşam süreceğini düşünür.Anahtar Sözcükler: İktidar, Egemenlik, Hak, Hukuk, Adalet, Devlet, Siyaset Felsefesi The topic of power and justice being still discussed nowadays dates back to prehistoric times. The terms of power and justice have had different meanings in historical process up to these days. But however the meanings are different, a sense of power which doesn?t include the justice have never been possible at any age. By this way, every sense of power have only existed together with the sense of justice.In spite of bringing with the idea of modern state, modern sense of politics has put forth a new sense of power and justice. Hobbes completing the formation of modern state in historical process, quoted the process of agreement concerning human nature and the process of modern sense of state based agreement. By this way he established Laviathan meaning State called as well ?Deadly God? Hobbes believed that human being lives a normal life with only the existence of absolutepower.Key Words: Power, Sovereignty, Right, Law, Justice, State, Political Philosophy 119
- Published
- 2010
28. Hobbes and Rousseau: Social contract theory
- Author
-
Ekici, Ekrem
- Subjects
Laws of nature ,Doğal durum ,Sözleşme ,Egemenlik ,Devlet ,Contract ,Domination ,State ,Doğa yasaları ,Natural situation - Abstract
Bu metinde modem siyaset felsefesinde tarihsel planda kurucu bir öneme sahip olan toplum sözleşmesi kuramı, bu kuramın en önemli iki temsilcisinin. Thomas Hobbes ve Jean Jacques Rousseau'nun görüşleri temelinde tartışılmaktadır. Bu kuram, devletin insan yapısı bir yaratı olduğunu insan doğasından hareketle temellendirir. Bu anlamda toplumsallık ve daha sonra yurttaşlık olguları doğal süreçlerin bir sonucudur. In this text, the theory of social contract, which has fundemental imponance for modem political philosophy, is argued on the base of Thomas Hobbes and Jean Jacques Rousseau's points of views, who are the most imponant two delegates of this theory, Rousseau's point of views. This theory argues that state is a human creation and this is a result of human nature. In that mean, the facts of sociality and then citizenship one result of natural process'.
- Published
- 2006
29. 5 Aralık 1857 Tarihli Osmanlı Devleti-Rusya Sınır Anlaşması.
- Author
-
APAYDIN, Bahadır
- Abstract
Copyright of Review of International Law & Politics / Uluslararasi Hukuk ve Politika is the property of International Strategic Research Organization and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2009
30. ÖZGÜRLÜK ÇIĞLIĞININ YANKILANDIĞI SON KALE: EGEMENLİK
- Author
-
Kürşat Kan
- Subjects
arap baharı ,conflict ,transformation ,dönüşüm ,sovereignty ,arab spring ,devlet ,state ,lcsh:Social Sciences ,lcsh:H ,Egemenlik,Devlet,Çatışma,Dönüşüm,Arap Baharı ,egemenlik ,çatışma ,lcsh:H1-99 ,lcsh:Social sciences (General) ,Sovereignty,State,Conflict,Transformation,Arab Spring - Abstract
Egemenlik kavram olarak yeni olmasına rağmen binlerce yıldır varlığını sürdüren bir olgudur. Son dönemlerde devlet kuramında en çok sözü edilen tartışma da yine egemenlik olmuştur. Sümerlerden günümüze değişen ve gelişen bir şekilde karşımıza çıkan kavram binlerce yıldır süregiden şiddet ve çatışmaların da ya sebebi ya da sonucu olmuştur. Modern devletin de en önemli gücü yine egemenliği içinde barındırmasıdır. Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı kültürlerden, farklı dini inançlardan, farklı ekonomik sınıflardan ve farklı siyasal rejimlerden meydana gelen devletlerde kendi içinde büyük bir çatışma yaşanmaktadır. Tüm bu çatışmaların özündeki sebep egemenliktir., Although sovereignty is new as a concept, it has been exercised by many sovereigns for thousands of years. Recent arguments related to the theory of state mostly involve sovereignty. It has either become the result or the reason of many wars since it emerged in Sumerian times. The modern state is strong because it inherently exercises sovereignty. Recent years have witnessed fierce conflicts and violence in countries within themselves irrespective of their regions, cultures and religions.
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.