1. Sentetik kannabis kullanıcılarında yüzde dışavuran duyguları tanıma-ayırt etme ve iletişim becerilerinin araştırılması: Kesitsel kontrollü çalışma
- Author
-
Şimşek, Hamdi, Altıntoprak, Ayşe Ender, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, and Psikiyatri Anabilim Dalı
- Subjects
Psychiatry ,Emotion ,Communication skill ,Social-emotional skills ,Sentetik Kannabinoidler ,Madde Bağımlılığı ,Yüzden Duygu Tanıma-Ayırt Etme ,Dependency ,Drug Addiction ,Communication Skills ,Psikiyatri ,Synthetic Cannabinoids ,Emotional expression styles ,Drug Addiction and Alcoholism ,Drug addiction ,Facial Emotion Identification-Discrimination ,Emotion recognition ,İletişim Becerileri ,Uyuşturucu Alışkanlığı ve Alkolizm ,Narcotic dependence ,Cannabis - Abstract
Sentetik kannabinoidler (SK), marjinal ve heyecan arayışı içerisinde olan gruplarca kullanılmaya başlansa da, düşük maliyetleri ve toksikolojik testlerdeki sınırlılıklar nedeniyle son yıllarda en yaygın kullanımı olan psikoaktif maddeler arasında yer almaktadır. Kullanıcılarda farklı sağlık sorunlarına neden olmakta ve kimyasal yapılarındaki değişkenlikler nedeniyle tedavileri güçleşmektedir. Çalışmamızda SK kullanımının yüzde dışavuran duyguların tanınması, ayırt edilmesi ve iletişim becerilerindeki olası etkileri, sağlıklı kontrollerle karşılaştırılarak incelenmiştir. Araştırmamız, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Madde Bağımlılığı Polikliniği'ne 2017 Nisan – 2018 Eylül ayları arasında başvuran, son bir yılda SK kullanımına sahip 62 hasta ile gerçekleştirilmiştir. Ayrıca madde kullanım öyküsü olmayan 62 sağlıklı birey kontrol grubu olarak çalışmaya dâhil edilmiştir. Araştırmanın örneklemi 18-56 yaş aralığında, 124 erkek katılımcıdan meydana gelmektedir. Bilişsel bozukluğa, aktif psikotik bozukluğa, aktif duygudurum bozukluğuna ve klinik olarak belirgin zeka geriliğine sahip olmak, araştırmanın dışlama kriterlerini oluşturmaktadır. Ölçek uygulama sürecinde; Sosyodemografik Bilgi Formu, Bağımlılık Profil İndeksi (BAPİ), Yüzde Dışavuran Duyguların Tanınması Testi, Yüzde Dışavuran Duyguların Ayırt Edilmesi Testi ve İletişim Becerileri Ölçeği-Yetişkin Formu kullanılmıştır. Araştırmamızda SK kullanım öyküsü olan hastaların yüzde dışavuran duyguları tanıma beceri puanları kontrol grubundan daha yüksektir. Yüzde dışavuran duyguları ayırt etme beceri puanları, hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farklılık göstermemektedir. SK kullanım süreleri ve bağımlılık şiddeti düzeyleri ile yüzde dışavuran duyguları tanıma ve ayırt etme becerileri arasında anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır. İletişim becerileri açısından her iki grup arasında anlamlı bir fark bulunmazken, SK kullanım öyküsü olan grubun yüzde dışavuran duyguları tanıma ve ayırt etme becerileri ile iletişim becerileri arasında da bir ilişkiye rastlanmamıştır. Kişilerin sosyal uyumlarını artırmalarında, mesleki, akademik, ailevi bağlarını korumalarında, yeni yaşamsal beceriler kazanmalarında iletişim, duygu tanıma ve ayırt etme becerilerinin etkisi yadsınamaz. Madde kullanımlarına bağlı gelişen ya da madde kullanımına sevk eden sosyal becerilerdeki ve duygu tanıma, ayırt etme becerilerindeki zayıflıkların giderilmesi, bağımlılık tedavisinin etkililiğini artıracaktır. Yeni araştırmalarda, bağımlılık alanına özgü ölçme araçlarının geliştirilmesi, daha geniş örneklemlere ulaşılması, araştırmalarda nörogörüntüleme ölçümlerinin ve toksikolojik analizlerin kullanılması, psikoeğitsel müdahalelerin geliştirilmesi yararlı olacaktır., Although synthetic cannabinoids (SK) are used by marginal and excited groups, they are among the most widely used psychoactive substances in recent years due to their low costs and limitations in toxicological tests. Synthetic cannabinoids causes different health problems in the users. Patients treatment becomes difficult because of the variations in their chemical structure. In our research, the possible effects of synthetic cannabinoid use on emotion identification, discrimination and communication skills were compared with control group. Our study was carried out with the participation of 62 patients with synthetic cannabinoid use in the last one year who applied to Ege Universty Faculty of Medicine Department of Mental Health and Mental Disorders Drug Addiction Clinic between April 2017-September 2018. In addition, 62 healthy individuals with no history of substance use were included in the study as a control group. The research sample consisted of 124 male participants aged 18-56 years. The exclusion criteria for the study, significant cognitive disorder, active psychotic disorder, active mood disorders and mental retardation. In the process of applying the scale; Socio-demographic Information Form, Dependency Profile Index (BAPI), Facial Emotion Identification Test, Facial Emotion Discrimination Test and Communication Skills Scale-Adult Form were used. In our study, patients who had a history of SK use had a higher level of facial emotion identification skills than the control group. The ability to facial emotion discrimination does not show a significant difference between the patient group and the control group. There is no significant correlation between the duration of synthetic cannabinoid use, and the severity of addiction, and the facial emotion identification skills and the facial emotion discrimination skills. While there was no significant difference between the two groups in terms of communication skills, there was no correlation between communication skills and the facial emotion identification skills, the facial emotion discrimination skills between the patients who had a history of SK use. The effect of communication, emotion identification and discrimination skills on increasing the social adaptation of individuals, maintaining their Professional and academic lifes and family relations and developed new vital skills cannot be denied. Elimination of weaknesses in social skills and emotion identification, discrimination skills, which are related to substance use will increase the effectiveness of addiction treatment. In new studies, it would be useful to develop measurement tools specific to the field of addiction, to reach larger samples, to use neuroimaging measures in researches, to use toxicological analyzes and to develop psychoeducational interventions.
- Published
- 2019