Search

Küreselleşmeyle birlikte İngilizcenin ortak iletişim dili haline gelmesi, bu dilin Türkiye'de yükseköğretim kurumlarının hazırlık okullarında yoğun bir biçimde öğretilmesini gerekli kılmıştır. Fakat İngilizce dil becerilerini bir akademik yılda öğrencilere kazandırmak oldukça zorlu bir süreçtir. Özellikle üretici bir beceri olan konuşma becerilerinin öğretiminde önde gelen sorunlardan biri, İngilizce konuşma kaygısıdır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, Hazırlık Sınıfı'nda öğrenim gören öğrenciler için zorlayıcı bir durum olan yabancı dil konuşma kaygısını gidermeye ve konuşma performansını geliştirmeye yönelik bir eylem planı geliştirmektir. Bu nedenle bu çalışmada araştırmacı, "Eş zamansız çevrimiçi İngilizce konuşma grubunun hazırlık öğrencilerine ve ilgili öğretim programına katkıları nelerdir?" sorusuna yanıt aramıştır. Çalışma grubunu, Ege Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu'nda CEFR A1 seviyesinde İngilizce hazırlık eğitimi alan 19 Kimya Mühendisliği öğrencisi oluşturmuştur. Araştırma, 2015-2016 akademik yılının güz döneminde gerçekleştirilmiş ve eylem planının uygulanması 12 hafta sürmüştür. Eylem araştırmasının eş zamansız çevrimiçi İngilizce konuşma grubu ayağı, WhatsApp adlı akıllı telefon uygulaması üzerinden yürütülmüştür. Çalışmanın katılımcıları diledikleri akranlarıyla WhatsApp üzerinden 4-5 kişilik gruplar kurmuş; araştırmacı dokuz hafta boyunca bu gruplara yazılı ya da sesli mesaj olarak çoğunlukla görsel ya da video destekli İngilizce konuşma görevleri (betimleme, kıyaslama ve karar verme, tartışma) göndermiş; katılımcılar da bu görevleri sesli mesaj olarak gerçekleştirip kendi gruplarına yollamışlardır. Katılımcılar etkinlikleri değerlendirmişler ve değerlendirmelerini WhatsApp üzerinden yazılı mesaj olarak doğrudan araştırmacıya yollamışlardır. Araştırmacı da katılımcılara performanslarına dair WhatsApp üzerinden yazılı dönüt vermiştir. Araştırmada veri toplamak için Woodrow (2006) tarafından geliştirilen ve araştırmacı tarafından Türkçeye uyarlanan İngilizce Konuşma Kaygısı Ölçeği (11. haftada) uygulanmış, yarı-yapılandırılmış görüşmeler (11. haftada son-test sonrası) yapılmış, öğrencilerin konuşma becerileri sınavından aldıkları puanlar (12. haftada) ve araştırmacı-öğretim elemanının çalışma boyunca tuttuğu yansıtıcı günlükler kullanılmıştır. Wilcoxon işaretli sıralar testinden elde edilen bulgular, öğrencilerin kaygı seviyesinde istatistiksel olarak anlamlı bir düşüşe işaret etmektedir (z= -2.660, p = .008, r= -.84 ). Ayrıca, öğrencilerin konuşma sınavından aldıkları puanların ortalaması 15 üzerinden 12.68 olarak bulunmuştur (başarı oranı %84.56). Nitel bulgular ise, eş zamansız öğrenme sürecinin katılımcıların konuşma kaygısını azalttığını ve konuşma performanslarını artırdığını düşündüklerini, sürecin esneklik sağladığını, paydaşlar arası iletişimin öğrenme sürecinde etkili olduğunu, motivasyonun öğrenme sürecine katılımda belirleyici bir rol oynadığını, sürecin öğrenci merkezli işletilmesinin oldukça büyük önem taşıdığını ve konuşma becerilerinin gelişimini takip etmek için araştırmacı dönütlerinin vazgeçilmez bir unsur olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar, uygulanan eylem planının öğrencilerin İngilizce konuşma kaygısını azaltma ve konuşma performanslarını artırmada işe yaradığına işaret etmektedir. Bu nedenle, eş zamansız çevrimiçi konuşma etkinliklerinin Hazırlık Sınıfı'nın eğitim programına dâhil edilmesinin iyi bir fikir olduğu düşünülmektedir. Bu eylem araştırması sonuçlarının öğrencilerin yabancı dil konuşma kaygısı sorununa ışık tutmak üzere öğretmenlere rehberlik edeceği ve teknolojiden en iyi şekilde yararlanarak dil becerilerini geliştirmek için alternatif fikirler sunacağı umulmaktadır., The fact that English has become a lingua franca together with globalization has necessitated teaching English intensively at university preparatory schools. However, it is quite a tough process to help students acquire English language skills in merely one academic year. Specifically, one of the most outstanding problems in teaching speaking skills, which are productive skills, is English speaking anxiety. In this context, the purpose of this research is to develop an action plan to alleviate foreign language speaking anxiety, which is a challenging issue for prep (Preparatory Class) students, and to improve speaking performance. Therefore, the researcher sought an answer to the question "What contributions would asynchronous online English speaking group make to the students and related curriculum?" This action research was carried out by the teacher-researcher of 19 prospective Chemical Engineering students at CEFR A1 level at Ege University School of Foreign Languages. The research took place over a 12-week period in the fall term of 2015-2016 academic year. Asynchronous online English speaking activities were done using WhatsApp application. The participants created WhatsApp groups of 4-5 people with the peers they chose; the researcher sent them either written or voice messages with English speaking tasks (picture description, comparison and making a decision, discussion) almost always supported by images and videos; and they performed these tasks and sent their voice messages to their groups. The participants evaluated the activities and sent their written evaluations to the researcher directly on WhatsApp. The researcher gave them written feedback on their English speaking performance on WhatsApp, as well. Data were gathered through English Speaking Anxiety Scale (ESAS) by Woodrow (2006), semi-structured interviews, participants' speaking exam grades and teacher-researcher's reflective journal. The Turkish version of ESAS was administered as pretest (in week 1) and posttest (in week 11); six students were interviewed (in week 11, after the posttest); the speaking exam was administered (in week 12); the teacher-researcher kept a reflective journal (throughout the research). The analysis of quantitative data shows that Wilcoxon signed-rank test elicited a statistically significant change in English speaking anxiety of students (z= -2.660, p= .008, r= -.84); that is, their anxiety level decreased. Also, the students' speaking exam grade average was found 12.68 out of 15 (with 84.56% success rate). Qualitative data matched up with quantitative data. As for the content analysis of qualitative data, these results were obtained: the students' speaking anxiety decreased, their speaking performance increased, asynchronous learning provided flexibility, interaction among stakeholders was of importance in the learning process, motivation played a determining role in participating in the activities, fostering student-centered learning was vital, and feedback from the researcher was indispensible to monitor the development of speaking skills. These results indicate that the action plan worked well to alleviate students' English speaking anxiety and to enhance their speaking performance. Therefore, it is thought to be a good idea to integrate asynchronous online speaking activities into the related curriculum. It is hoped that results of this research will guide teachers and provide insight into students' foreign language speaking anxiety, and give alternative ideas to improve language skills by getting the most out of technology.