Search

Bu araştırmada konjenital hipotiroidi tanısı alan çocuk ve ergenlerde eşlik eden psikiyatrik bozukluklar, bilişsel defisitler, duygusal ve davranışsal sorunlar değerlendirildi.Araştırma grubu olarak, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı'nda konjenital hipotiroidi tanısıyla takip ve tedavi edilen, 6-16 yaşları arasındaki 40 olgu alındı. Kontrol grubu olarak, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Genel Pediatri Polikliniği'ne ebeveynleri tarafından getirilen kronik tıbbi ve nörogelişimsel hastalığı olmayan 40 olgu alındı.Araştırmaya alınan tüm olgulara sosyodemografik veri formu, güçler güçlükler anketi, okul çağı çocukları için duygulanım bozuklukları ve şizofreni görüşme çizelgesi uygulandı. Aynı zamanda tüm olguların bilişsel fonksiyonlarını değerlendirmek amacıyla WISC-R testi kullanıldı.Konjenitalhipotiroidi tanısı olan hastaların %55'i en az bir, % 20'si iki ve üstünde psikiyatrik tanı aldı.Bu hastalara en sık eşlik eden iki psikiyatrik tanı % 22,5 dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, %12,5 özgül öğrenme bozukluğu olarak saptandı.Konjenitalhipotiroidi tanısı olan hastalarda toplam IQ, sözel IQ, performans IQ ve tüm alt testlerin puanları kontrol grubuna göreanlamlı olarak düşük bulundu.Konjenital hipotiroidi tanısı olan olguların; duygulanım, akran ilişkileri, davranım, dikkat eksikliği-aşırı hareketlilik ve toplam güçlük puanları kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu.Sonuç olarak tedaviye erken başlanılmasına rağmen konjenital hipotiroidi grubunda bilişsel fonksiyonlarda etkilenme olduğu düşünüldü. Konjenital hipotiroidi grubunda mental retardasyondan ziyade öğrenme ve dikkat problemleri daha sık saptandı. Literatürdeki diğer çalışmaların aksine, dışa yönelim sorunları, içe yönelim sorunlarından daha fazla bulundu.Bu nedenlerle konjenital hipotiroidi tanısı olan olguların bilişsel fonksiyonlar, eşlik edebilecek psikiyatrik bozukluklar ve duygusal davranışsal sorunlar açısından değerlendirilmesinin önemli olduğu kanaatine varıldı.Anahtar kelimeler: Konjenitalhipotiroidi, bilişsel fonksiyonlar, psikiyatri In this study, psychiatric disorders, cognitive deficits, emotional and behavioral problems were evaluated in children and adolescents diagnosed with CH. 6-16 years old, 40 cases being referred to Trakya University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Endocrinology that are diagnosed congenital hypothyroidism with who were receiving treatment, were obtained as the study group.40 cases being referred to Trakya University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics with no chronical medical or neurodevelopmental disease were obtained as the control group.Socio-demographic data form, strengths and difficulties questionnaires and Schedule for affective disorders and schizophrenia for school age children – present and lifetime version were applied to all cases.Also WİSC-R were used to all cases for assessment cognitive functions.55% of the patients who diagnosed with CH have at least one, 20% of them have at least two psychiatric disorder. Two most common comorbidity psychiatric diagnosed were ADHD with 22,5%, SLD with 12,5%.The scores of total IQ, verbal IQ, performance IQ, and all subscales were significantly lower in patients with CH than in the control group.In the cases with CH group, hyperactivity,conduct,emotional, peer relations and total diffuculty scores were found higher than in the control group.Consequently, it was thought that in the group cognitive function were affected even though they started to take medication early. It was determined that learning difficulties and attention problems were frequently in the case group rather than mental retardation. Contrary to other studies in the literature, externalizing problems were found were more than internalizing problem. Because of these reasons it's important that assesment cognitive functions, psychiatric disorder, emotional-behavioral problems in the case with CH.Keyword: Congenital hypothyroidism, cognitive fuctions, psychiatry 64

Çalışmamızda ergenlik dönemindeki obezitenin öfke kontrolü, dürtü kontrolü ve psikiyatrik bozukluklar üzerine etkisinin olup olmadığı araştırılmıştır.Araştırma grubu olarak, obezite tanısıyla takip ve tedavi edilen 55 olgu vekontrol grubu olarak, kronik tıbbi ve nörogelişimsel hastalığı olmayan 55 olgu alınmıştır. Olgu ve kontrol gruplarındaki ergenlerle Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Polikliniğinde görüşme yapılmıştır.Çalışmaya dahil edilen araştırma ve kontrol grubu olgularına sosyodemografik veri formu, Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği, Barrat Dürtüsellik Ölçeği, Turgay ölçeği ve Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi uygulanmıştır.Obezite tanısı olan olguların %60'ı en az bir psikiyatrik hastalık tanısı almışlardır. Çalışmamızda obez ergenlerde en sık eşlik eden psikiyatrik bozukluk, %32,7 ile Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu olarak bulunmuştur. Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu'nu %25,4 ile Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu izlemektedir. Çalışmamızda obezite tanılı olgular ile sağlıklı gönüllüler arasında Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğuve Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu tanıları açısından anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Obezite tanılı olgularla kontrol grubu arasında sürekli öfke, dışa öfke, öfke kontrolü, dürtüsellik açısından anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Ancak sağlıklı kontrollerde obezite tanılı olgulara göre içe öfke ve Obsesif Kompulsif Bozukluk açısından anlamlı bir farklılık saptanmıştır.Çalışmamızın bulgularını değerlendirdiğimizde, ergenlerde obezitenin psikiyatrik sorunları arttırmadığı bulgusuna ulaşıyoruz. Ancak literatürde bu konuda kısıtlı sayıda43çalışma olması nedeniyle bulduğumuz sonucun ileri çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.Anahtar kelime: Obezite, öfke, dürtü, psikiyatri, ergen In this study it is investigated that if obesity in adolescence has any effects on anger management, impulse management and psychiatric disorders.55 cases followed and treated with obesity diagnosis were obtained as the study group; and 55 cases with no chronical medical and neurodevelopmental disorders were obtained as the control group. Interviews with adolescents from both study and control group are conducted at Department of Child and Adolescent Psychiatry Polyclinic. Socio-demographic data form, State-Trait Anger Expression Inventory, Barratt scale of impulsivity, Turgay DSM-IV-based child and adolescent behavior disorders screening and rating scale and Schedule for affective disorders,and schizophrenia for school age children – present and lifetime version were applied to all cases in study and control group.60% of the cases who were diagnosed with obesity have diagnosed with at least one psychiatric disorder. In our study, most common comorbid psychiatric disorder in obese adolescents was oppositional defiant disorder with 32,7% frequency. Followed by Attention Deficit Hyperactivity Disorder with 25,4% frequency. In our study, there is no significant differences between cases with obesity diagnosis and healthy volunteers was found in terms of Attention Deficit Hyperactivity Disorder and Oppositional Defiant Disorder. Significant differences for anger state, anger expression out, anger control and impulsivity was not found between obesity diagnosed cases and control group. However, significant difference for angerexpression in and Obsessive Compulsive Disorder were found between healthy control group and obesity diagnosed cases. When we evaluated our research results, we conclude that adolescent obesity does not increase psychiatric problems. However our study needs to be supported with new research data, because of limited study in the literature.Key words: Obesity, anger, impulse, psychiatry, adolescent 69

Çalışmamızda Hashimoto tiroiditi tanılı çocuk ve ergenlerde psikiyatrik bozukluklar değerlendirilmiştir.Araştırma grubu olarak, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı'nda, Hashimoto tiroiditi tanısıyla takip ve tedavi edilen 65 olgu alınmıştır. Kontrol grubu olarak, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Genel Pediatri Polikliniği'nde değerlendirilen kronik tıbbi ve nörogelişimsel hastalığı olmayan 65 olgu alınmıştır. Çalışmaya dahil edilen araştırma ve kontrol grubu olgularına sosyodemografik veri formu, güçler güçlükler anketi, Turgay ölçeği ve okul çağı çocukları için duygulanım bozuklukları ve şizofreni görüşme çizelgesi uygulanmıştır.Hashimoto tiroiditi tanısı olan hastaların %38,4'ü en az bir psikiyatrik hastalık tanısı almışlardır. Çalışmamızda çocuklarda hashimoto tiroiditine en sık eşlik eden psikiyatrik bozukluk %20 ile özgül fobi bulunmuştur. Özgül fobiyi %9,2 ile DEHB ve depresif bozukluk izlemektedir. Çalışmamızda hashimoto tiroiditi tanılı olgular ile sağlıklı gönüllüler arasında dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik ve karşıt olma karşı gelme bozukluğu açısından anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Hashimoto tiroiditi tanılı olgularla kontrol grubu arasında duygulanım, davranım, dikkat eksikliği ve hareketlilik, akran ilişkileri, sosyal davranış ve toplam güçlük puanları açısından anlamlı bir farklılık saptanmamıştır.Çalışmamızın bulgularını değerlendirdiğimizde Hashimoto tiroiditinin çocukların psikolojisi üzerine herhangibir etkisi bulunmadığı sonucuna ulaşıyoruz ancak literatürde bu konuda kısıtlı sayıda çalışma olması nedeniyle bulduğumuz sonucun tekrar eden çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.Anahtar kelimeler: Hashimoto tiroiditi, otoimmünite, psikiyatrik bozukluk In this study psychiatric disorders were assessed in children and adolescents with Hashimoto thyroiditis. 65 cases of diagnosed Hashimoto Thyroiditis were referred to Trakya University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Endocrinologyand obtained as the study group. 65 cases being referred toTrakya University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics with no chronical medical or neurodevelopmental disease were obtained as the control group.Socio-demographic data form, strengths and difficulties questionnaires,Turgay DSM-IV-based child and adolescent behavior disorders screening and rating scale and Schedule for affective disorders,and schizophrenia for school age children – present and lifetime version were applied to all cases.38.4% of the patients who were diagnosed with Hashimoto Thyroiditis have at least one psychiatric disorder. In our study the most common psychiatric disorder comorbid with Hashimoto thyroiditis was specific phobia with 20% frequency. Attention Deficit Hyperactivity Disorder and Depresive Disorder were follow specific phobia with 9.2% frequency. We couldn't find any clinically significant difference between the cases with Hashimoto thyroiditis and healthy volunteers related to Attention Deficit, Hyperactivity and Impulsivity and Oppositional Defiant Disorder.In the cases with Hashimoto thyroiditis group, emotional,conduct, attention deficit and hyperactivity, peer relations,social behaviour, and total diffuculty scores were found similar in the control group.When we asses our research results, we conclude that Hashimoto Thyroiditis doesn't have any influence on children's psychology but there is limited study in the literature, hence our study needs to be supported with new research data. Key words: Hashimoto thyroiditis, autoimmunity, psychiatric disorder 65

Bu araştırmada, kanserli çocuklarda ve bakım verenlerindeki ruhsal belirti ve bozukluklar ile bakım verenlerinin stresle başa çıkma tarzları değerlendirildi. Araştırma grubu olarak, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı'nda, kanser tanısıyla takip ve tedavi edilen 45 olgu alındı. Kontrol grubu olarak, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Genel Pediatri Polikliniği'nde değerlendirilen kronik tıbbi ve nörogelişimsel hastalığı olmayan 80 olgu alındı. Araştırmaya alınan tüm olguların bakım verenlerine sosyodemografik veri formu, çocuklar için yaşam kalitesi ölçeği, güçler güçlükler anketi, belirti tarama listesi, Beck depresyon envanteri, durumluk-sürekli kaygı envanteri ve stresle başa çıkma tarzı ölçeği uygulandı. Sadece olgu grubuna okul çağı çocukları için duygulanım bozuklukları ve şizofreni görüşme çizelgesi–şimdi ve yaşam boyu şekli uygulandı.Kanserli olgularda yaşam boyu psikiyatrik tanı alma sıklığı %77,8 ve en sık tanı %48,9 duygulanım bozuklukları saptandı. Kanserli olguların yaşam kalitesi skorları kontrol grubuna göre daha düşük; duygulanım, akran ilişkileri ve toplam güçlük skorları kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu. Kanserli olguların bakım verenlerinin depresyon, anksiyete, obsesyon, kişiler arası duyarlılık, öfke-düşmanlık, fobik-anksiyete, pozitif belirti düzeyi skorları kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu. Kanserli olguların psikiyatrik belirtileri ile bakım verenlerinin psikiyatri belirtileri arasında ilişki bulundu.Bakım verenlerin kontrol grubuna göre kendine güvenli yaklaşım skorları daha düşük, çaresiz ve boyun eğici yaklaşım skorları daha yüksek bulundu. Aktif başa çıkma tarzlarının kullanımının daha az psikiyatrik belirtiyle, pasif başa çıkma tarzlarının kullanımının daha çok psikiyatrik belirtiyle ilişkili olduğu bulundu. Bu bulgular, kanser hastalığının ve bakım verenlerin stresle başa çıkma tarzının, çocuklarda ve bakım verenlerde psikopatoloji gelişiminde etkisi olabileceğini düşündürdü. In this study, psychiatric symptoms and disorders seen in children with cancer and their caregivers were assesed along with styles of coping with stress of the caregivers.45 cases being referred to Trakya University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Heamatology-Oncology that are diagnosed with cancer who were receiving treatment at that time being, were obtained as the study group. 80 cases being referred to Trakya University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics with no chronical medical or neurodevelopmental disease were obtained as the control group.Socio-demographic data form, pediatric quality of life inventory, strengths and difficulties questionnaires, symptom checklist, Beck depression inventory, state-trait anxiety inventory and ways of coping inventory were applied to all cases. Schedule for affective disorders and schizophrenia for school age children – present and lifetime version was applied only to the case group.The rate of lifetime psychiatric illness diagnosis was 77.8% and the most common diagnosis that was found in cases with cancer was mood disorders with %48,9.Quality of life scores of the cases with cancer were found lower than those in the control group whereas mood, peer relations and total diffuculty scores were found higher. Depression, anxiety, obsession, interpersonal sensitivity, hostility, fobic anxiety, positive symptom level scores of caregivers of cases with cancer were higher than those in the control group. A relation was found between psychiatric symptoms of children with cancer and psychiatric symptoms of their caregivers. Self-confidence approach scores of caregivers were found lower and helplessness and submissiveness approach scores were found higher than those in the control group. It was found that, using active coping styles were related to milder psychiatric symptoms, using passive coping styles were related to more severe psychiatric symptoms. These findings taught us that cancer and styles of coping with stress of the caregivers could be effective on development of psychopathology in children as well as their caregivers. 105

Bu çalışmada, özgül öğrenme bozukluğu tanısı alan çocuk ve ergenlerdeki psikiyatrik eştanıların sıklığı, eştanı sıklığına etki eden faktörler, özgül öğrenme bozukluğu alt tipleriyle bilişsel profil üzerine olan etkileri araştırılmıştır.Çalışmamız, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'na Ocak-Haziran 2015 tarihleri arasında ders özgül öğrenme bozukluğu tanısı alan 6-15 yaş grubu 80 olguyla yapılmıştır.Çalışmada Çocuk ve Ergenlerde Davranış Bozuklukları için DSM-IV'e Dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği, Özel Öğrenme Güçlüğü Belirti Ölçeği ve WISC-R testi uygulanmıştır. Görüşme sırasında özgül öğrenme bozukluğu alt grubunu tanımlamak ve hata profilini değerlendirmek amacıyla okuma-yazma-matematik becerileri değerlendirme listesi (hata analizi) uygulanmıştır. Psikiyatrik eştanıların belirlenmesi amacıyla araştırmacı tarafından Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam boyu Şekli Türkçe uyarlaması uygulanmıştır. Olguların %92.5'inde eşlik eden bir psikiyatrik bozukluk vardır. Olgularda en sık görülen psikiyatrik eştanı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (%82.3) olup, bunu özgül fobi (%46.3), karşıt olma karşı gelme bozukluğu (%26.3), enürezis (%25) ve tik bozukluğu (%22.5) izlemektedir.Özgül öğrenme bozukluğuna dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun eşlik ettiği olgularda daha sık psikiyatrik eştanı bulunmuştur.Özgül öğrenme bozukluğu alt tiplerinden en sık olanı, okuma, yazma ve matematik bozukluğunun birlikte olduğu kombine tip bozukluktur (%37.5). Matematik bozukluğu olan olguların WISC-R puanları daha düşük olduğu bulunmuş, okuma ve yazmayı daha geç öğrendikleri ve eş tanı psikiyatrik bozuklukların daha fazla olduğu saptanmıştır.Çalışmamızın sonuçları, özgül öğrenme bozukluğunun diğer psikiyatrik bozukluklarla birlikteliğinin sık olduğunu göstermektedir. Özgül öğrenme bozukluğunun tek bir klinik bozukluk olarak düşünülmemesi,eştanılı psikiyatrik bozukluklarla birlikte değerlendirilip tedavi edilmesi gerekmektedir. In this study, the frequency of psychiatric comorbidity in children and adolescents who were diagnosed with specific learning disorder, the factors that affect the frequency of comorbidity, the subtypes of specific learning disorder and the effects on cognitive profile have been researched.Our study was performed among 80 cases with the age range 6-15 years who diagnosed with specific learning disorder in Trakya University Faculty of Medicine,Child and Adolescent Psychiatry Department between January and June 2015.In the study, DSM-IV Based Screening and Evaluation Scale for Child and Adolescent Behavioural Disorders, Specific Learning Disability Evaluation Scale and the WISC-R test were performed. During the interview, reading-writing-math abilities evaluation list (error analysis) was performed in order to define the specific learning disorder subgroup and to evaluate the detailed error profile of the specific learning disorder subgroup. Kiddie Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-age Children-Present and Lifetime Turkish Version was performed to detect psychiatric comorbidity diagnoses.92.5% of the cases have a comorbid psychiatric disorder. The most frequent psychiatric comorbidity was attention deficit hyperactivity disorder (82.3%), followed by specific phobia (46.3%), oppositional defiant disorder (26.3%), enuresis (25%) and tic disorders (22.5%). Psychiatric comorbidity is detected more often in patients with specific learning disorder accompanied by attention deficit and hyperactivity disorder. The most frequent subtype of specific learning disorder is combined type disorder consisting of reading, writing and math disorder (37.5%). The WISC-R score of the patients who had math disorder were found to be lower than the others,and also it was detected that they learned reading and writing later and have more comorbid psychiatric disorders.The results of our study indicate that associated psychiatric disorders are frequent with specific learning disorder. Specific learning disorder should not be considered as a single disorder, but should be assessed and treated with comorbid psychiatric disorders. 89