Amaç: Meme kanseri kadınlarda en sıkgörülen kanser olması nedeniyle önemlidir. Literatürde meme kanserinin aileninhastalığı olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu çalışmada,meme kanserli hasta yakınlarının sosyodemografik özellikleri ile bakım yüklerive yaşam kaliteleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.Materyalve Metot: ÇalışmamızaManisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Tıbbi Onkoloji veRadyasyon Onkolojisi polikliniklerine Kasım 2016-Mart 2017 tarihleri arasındabaşvuran 100 meme kanserli hastanın öncelikli yakını dâhil edilmiştir. Veritoplama aracı olarak sosyodemografik form, Zarit Bakıcı Yükü Ölçeği, WHOQOLBREF-TR (Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Ölçeği – Türkçe Ulusal Kısa Sürümü)kullanılmıştır. Anketler yüz yüze görüşme tekniği ile araştırmacı tarafındanuygulanmıştır.Bulgular: Meme kanserli hasta yakınlarının %68,00 oranında erkek ve %54,00oranında hastanın eşi olduğu, %56,00 oranında ilköğretim eğitim seviyesinde,%53,00 oranında gelir düzeylerinin orta düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Yaşam kalitesi sosyal alan puanının erkek cinsiyette ve hastaya yakınlığa göreeşlerde daha düşük olduğu; bakım verenin yaş ortalaması arttıkça sosyal alandayaşam kalitesinin azaldığı; gelir seviyesi arttıkça çevresel, ulusal çevreselve sosyal alanda yaşam kalitesinin arttığı; eğitim seviyesi arttıkça çevreselve ulusal çevresel alanda yaşam kalitesinin arttığı; bakım verme süresiaçısından ilk 6 ay sosyal alan yaşam kalitesi puanlarının en yüksek düzeydeolduğu ve bakım yükü arttıkça çevresel, ulusal çevresel ve sosyal alanda yaşamkalitesinin azaldığı, bakım yükünün ise gelir seviyesi azaldıkça arttığı,cerrahi, kemoterapi, radyoterapi süreçlerini tamamladıktan sonraki süreçte dahafazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Sonuç: Meme kanserli hastayakınlarının bakım yükleri ve yaşam kaliteleri periyodik aralıklarladeğerlendirilmeli, meme kanserli hastalar kadar onlara bakım veren hastayakınları; sosyoekonomik durumları göz önünde bulundurularak sosyal açıdan,özellikle hastanın eşi eğitim açısından desteklenmelidir. Bakım verenlerineğitim alanında, sosyal ve ekonomik alanda gereksinimlerinin belirlenmesi vekarşılanması, sorunlarının göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Böylece bakımverenlerin bakım yüklerinin azaltılması ve yaşam kalitelerinin iyileşmesi, memekanseri tedavisi alan hastaların tedavi süreçlerini ve hastalıkla başa çıkabilmeçabalarını da olumlu etkileyecektir., Objectives: Breast cancer is vital because it’s the most frequent type of cancer observed in women. It’s stressed in the literature that breast cancer needs to be considered as a family disease. In this study, the aim is to examine the relationship between the sociodemographic characteristics as well as the burden of caregiving on the patient’s relatives and their life quality. Materials and Methods: The close relatives of 100 patients with breast cancer admitted to the Medical Oncology and Radiation Oncology Polyclinics of Hafsa Sultan Hospital in Manisa Celal Bayar University between November 2016 and March 2017, are included in our study. As data collection tool, sociodemographic form, the Zarit caregiver burden scale, WHOQOL BREF-TR (World Health Organization Quality of Life Scale – Turkish national short version) were used. Surveys were implemented by the researcher with face-to-face interview technique.Results: The results show that 68.00% and 54.00% of patient relatives with breast cancer are male and are the patient's spouses, and 56.00% and 53.00% are at the primary education level and at the middle-income level, respectively. The results are as follows: Life quality score in social domain is lower in males and spouses when considered in terms of kinship. As age average of caregivers increases, their life quality decreases in social domain. As income level goes up, life quality in environmental, national environmental and social domain increases. When education level arises, life quality increases in environmental and national environmental domain. In terms of caregiving period, the first six months have the highest scores of life quality in social domain and as caregiving burden rises, life quality in environmental, national environmental and social domain reduces. Moreover, when income level decreases, caregiving burden increases and it rises dramatically in the period after surgical, chemotherapy, radiotherapy processes are completed. Conclusion: Caregiving burdens and life quality of patient’s relatives should be evaluated at periodic intervals. Both patients with breast cancer and patient relatives, especially spouses, should be supported in terms of education by their socio-economic conditions being taken into consideration. The educational, social and economic needs of caregivers should be determined and fulfilled and their problems should not be ignored. In that way, burdens of the caregivers would be reduced and their life quality would improve and this would have a positive impact on the treatment process of the patients and on their efforts to cope with the cancer.