Search

Bu çalışmada 4. Sınıf İngilizce öğretmenliği öğrencilerinin okul deneyimi dersi kapsamında okullarda işledikleri derslerde pedagojik hedeflerini kurma ve sürdürme yolları konuşma çözümlemesi yoluyla incelenmiştir. 16 öğretmen adayının ders anlattığı 43 farklı ders video kameralarla kaydedilmiş, çevriyazıya aktarılmış ve konuşma çözümlemesi yolu ile analiz edilmiştir. Öğretmen adaylarının öğrencilerle beraber pedagojik hedefleri doğrultusunda yarattıkları bağlamların yapının odak olduğu, anlamın odak olduğu ve akıcılığın odak olduğu bağlamlar olarak 3'e ayrıldığı bulunmuştur. Bu farklı ve kendine özgü etkileşimsel kaynaklar yardımıyla kurulan odakların sürdürülmesi ve öğretim fırsatlarının ortaya çıkması için öğretmen adaylarının kullandığı etkileşimsel ve pedagojik kaynaklar incelenmiştir. Öğretmen adayları yapı ve doğruluğa odaklandıkları durumlarda öğrencilerden cümlenin tamamını söylemelerini isteyerek öğrencilerin takip eden söz sıralarında onarım yapmalarını sağlamıştır. Akıcılığın odak olduğu bağlamlarda öğretmen adayları kendi kısa hikayelerini anlatarak öğrenci katkılarını etkin bir şekilde almayı başarmışlardır. Bu iki etkileşimsel ve pedagojik kaynak sınıf içi etkileşimsel yeti içinde yerini alabilir. Öte yandan öğretmen adaylarının dil kullanımı bazı öğretim fırsatlarını kaçırmalarına sebep olmuştur ve bu çalışma kaçırılan öğretim fırsatlarının konuşma çözümlemesi yoluyla incelenmesi açısından bir ilktir. Öğrenciler yetersiz bilgi iddialarında bulunduklarında, bilinmeyen kelime arayışına girdiklerinde ve soru sorduklarında öğrencilerin bu sorunlarına yönelmedikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca değerlendirme yapılması beklenen son söz sırasını da atladıkları bulunmuştur. Bu pratiklerin de öğretme fırsatlarının değerlendirilmemesine yol açtığı ortadadır. Tezin sonuçları ışığında öğretmen eğitimi, sınıf içi araştırma yöntemleri ve sınıf içi etkileşimsel yetinin gelişimi ile ilgili önerilerde bulunulacaktır. This micro-analytic L2 classroom interaction study aims to unearth establishment and maintenance of the pedagogical focus in EFL classrooms led by pre-service teachers. 16 pre-service EFL teachers' teachings in 43 different lessons in practicum context were video-recorded and transcribed using Jefferson transcription convention. Employing conversation analysis as research method, the data were analyzed to investigate the emerging contexts in EFL classroom interaction led by pre-service teachers. And then interactional and pedagogical resources to establish and maintain those emerging contexts were identified. With regards to teaching opportunities, the resources were analyzed to decide their potential to open or hinder space for teaching. The findings indicate that focus on form, focus on meaning and focus on fluency were the contexts that emerged in classroom interaction. Pre-service teachers employed some pedagogical and interactional resources to facilitate teaching opportunities. When teacher candidates focused on form, they requested for full sentence for learners to repair their next turns. The second action is to initiate self-stories in focus on fluency to involve learners and elicit their contributions in the following turns. On the other hand, some interactional practices hindered teaching opportunities and this study was the first one to analyze missed teaching opportunities using conversation analysis. The actions that led preservice teachers to miss teaching opportunities were leaving learners' questions, word searches or claims of insufficient knowledge unattended and passing up third turn, The implications for teacher education, classroom research and classroom interactional competence framework were provided in the light of the results. 253

Bu nitel durum çalışması, İngiliz Dili öğretmen adaylarının, profesyonel öğretmen kimliğinin esas özelliklerine, öğretmenlik uygulaması boyunca kendi profesyonel kimlik gelişimlerine, öğretmenlik uygulaması ve yansıtıcı düşünmenin profesyonel kimliklerini anlamaya olan etkilerine ilişkin düşüncelerini incelemeyi amaçlamıştır. Staj sürecinin ikinci aşaması niteliğindeki FLE 404 Öğretmenlik Uygulaması dersine kayıtlı 31 İngiliz Dili öğretmen adayı bu çalışmaya katılmıştır. Veri öğretmenlik uygulaması öncesi ve öğretmenlik uygulaması sonrası odak grup mülakatları, ve yansıtıcı makale cevap günlükleri aracılığıyla toplanmıştır.Sonuçlar çalışmaya katılan İngiliz Dili öğretmen adaylarına gore profesyonel öğretmen kimliğinin öğretmenleri konu alanı uzmanları, öğretici uzmanlar, ve eğitimsel uzmanlar olarak kapsadığını göstermiştir. Sonuçlar aynı zamanda öğretmenlik uygulaması dersi boyunca İngiliz Dili öğretmen adayları için ipucu-temelli ve örnek-temelli kimliklerinden kural-temelli ve şema-temelli kimliklerine bir geçiş olduğunu ortaya çıkarmıştır. Öğretmenlik uygulaması dersi gerçek sınıf içi uygulamarı gözlemleriyle nitelenen profesyonel gelişim süreci olarak algılanmıştır ve yansıtıcı düşünme katılımcıların profesyonel kimliklerini derinlemesine anlamasına yardımcı olduğu bulunmuştur.Bu bağlamda, İngiliz Dili öğretmen adayları profesyonel kimlikleri üzerinde daha sık eleştirel yansıtıcı düşünmeye teşvik edilebilir; öğretmenlik uygulaması dersi ve yansıtıcı düşünme uygulamaları buna göre uyarlanabilir. This qualitative case study aims at exploring the pre-service EFL teachers' opinions on the essentials of teacher professional identity, their own professional identity development throughout practice teaching, and the effects of practice teaching and reflection on their understanding of their professional identity.Thirty-one pre-service EFL teachers, enrolled to the second course of the practicum component FLE 404 Practice Teaching, participated in the study. Data were gathered through pre-practice teaching and post-practice teaching focus-group interviews and article reflective response journals. The findings revealed that teacher professional identity encompasses teachers as subject-matter experts, didactical experts, and pedagogical experts according to the participant pre-service EFL teachers. The findings also suggested that there was a transition from cue-based and exemplar-based identities to rule-based and schema-based identities of pre-service EFL teachers during practice teaching. Practice teaching was perceived as a process of professional growth characterized by observations of real classroom practices and reflection was found helpful for an in-depth understanding of the participants' professional identities.In this regard, pre-service EFL teachers can be encouraged to reflect critically on their professional identities more frequently; practice teaching and reflective practice could be tailored accordingly. 208

İngilizce öğretmenlerinin kariyer yolculuğu aday öğretmenler öğretmen yetiştiren bölümlerden mezun olmadan önce ortaya çıkmaya başlar ve sonrasında da devam eder. Bu araştırmanın amacı son sınıf İngilizce öğretmenlerinin mezuniyet öncesi sahip oldukları kariyer planları ve kariyer seçim memnuniyetlerini, ve bunları etkileyen faktörleri incelemektir. Hizmet öncesi öğretmenlerin kariyer planları, kariyere, mesleğe ve çalışma yerlerine ilişkin hedeflerini kapsamaktadır. Kariyer hedefleri öğretmenlik kariyerinde devam etme, kariyer değiştirme veya kariyeri bırakmaya dair kararlarına ilişkindir. Katılımcıların mesleki hedefleri: mesleki gelişim stratejileri, mesleki kimlik ve liderlik motivasyonlarıdır. Çalışma yerine dair hedefleri ise kurumsal, bölgesel, yerleşim yeri bazında ve ülke bazında hedefler olmak üzere dörde ayrılmışıtr. Araştırma sorularını cevaplamak için bir karma yöntem araştırması tasarlanmıştır. 13 farklı üniversitenin İngilizce öğretmenliği bölümünden 672 katılımcı araştırma anketini yanıtlamış, ve 8 üniversiteden 88 katılımcı yarı yapılandırılmış görüşmelere katılmıştır. Katılımcıların çoğu kariyerlerinin sonuna değin İngilizce öğretmenliği yapmayı hedeflemektedir. Hedeflenen mesleki kimlikler metodolojik, kişilerarası (ilişkilere dair)ve mesleki yönelimler etrafında tanımlanmıştır. Mesleki gelişim için kişisel ve kurumsal stratejileri kullanmayı ve yurt dışına çıkmayı planlamaktatdırlar. Bunlara ek olarak, katılımcılar düşük liderlik eğiilimi göstermektedirler. Devlet kurumları özel kurumlardan daha çok tercih edilmektedir. Bölgelerin ve yerleşim yerlerinin sosyo-ekonomik özellikleri katılımcıların bu alanlarda çalışma eğilimlerini tanımlamaktadır. Katılımcıların büyük bir kısmı Türkiye'de çalışmak istemektedir. Son olarak, kariyer seçim memnuniyeriti ve kariyer hedeflerinin birbiri ile ilintili oldğu bulunmuştur. Bu sonuçlar öğretmen eğitimi ile ilgilenenler ve öğretmen işgücünü planlayanlar için yararlı olacaktır.nahtar Kelimeler: Lisans İngilizce öğretmenleri, kariyer planları, kariyer hedefleri, kariyer seçim memnuniyetleri, etkili faktörler. English teachers' professional journey begins to emerge before candidate teachers graduate from teacher education programs and continues after on. The aim of this study is to investigate the career plans and career choice satisfaction of senior year English teachers before they graduate from the program, and the factors that has an influence on them. Pre-service teachers' career plans embrace their career intentions, professional intentions and workplace intentions. Career intentions refer to their decisions to stay, change or give up teaching English career. Professional intentions are the intended professional development strategies, intended professional identities and leadership motivations of the participants. Workplace intentions are further divided into four as organization based, region based, district-based and country-based intentions. In this regard, a mixed methods research was designed to answer the research questions. 672 participants from 13 different universities' English teaching programs answered the questionnaire, and 88 participants from 8 universities took part in the semi-structured interviews. The results of the study indicate that most of the participants aim to teach English till the end of their career. Intended professional identities are defined around their methodological, interpersonal and professional orientations. For professional development they plan to use personal strategies, institutional strategies and to go abroad. In addition to these, they have low leadership intentions. State organizations are preferred over the private ones. The socio-economic characteristics of the regions and the districts define participants' intention to work in those places. A majority of participants want to teach English in Turkey. Finally, career choice satisfaction and career intentions are found to be related. The results would be useful for teacher educators and teacher workforce planners.Key Words: Pre-service English teachers, career plans, intentions, career choice satisfaction, influential factors 327

Edimbilimsel yeterlilik 40 yılı aşkın bir süredir kültürlerarası çalışmaların ele aldığı temel konulardan biri olmuştur ve bugüne kadarki çalışmalarda pek çok yönden incelenmiştir. Fakat İngilizce öğretmeni adaylarının edimbilimsel yeterliliği konusunda yeterli çalışma yapılmamıştır. Bu çalışma İngilizce öğretmeni adaylarının İngilizcedeki hitap ifadelerini kullanımlarını ve kullandıkları ifadelerin uygun olup olmadığını araştırmaktadır. Hitap ifadeleri bir dili konuşan kişilerin toplumdaki genel nezaket, saygı, kimlik gibi unsurları ifade etmelerini sağlayan ve kültürden kültüre farklılık gösteren ifadelerdir. Anadili İngilizce olmayan İngilizce öğretmenleri hem öğrencisi hem de öğretmeni oldukları yabancı dilde iletişim kurarken çoğunlukla iki kültür arasında kalırlar ve hangi kültürün değer sistemine göre konuşacaklarına karar vermeleri zor olabilir. Bu sebeple, bu öğretmenlerin, yabancı dil ve kendi ana dilleri arasındaki hitap ifadelerindeki farklılıklar konusunda bilinçlerinin artırılması gerekir. Bu bağlamda, bu çalışma birinci ve dördüncü sınıf İngiliz Dili Eğitimi öğrencilerinin İngilizcede akademik ve akademik olamayan durumlarda kullanmayı tercih ettikleri hitap ifadelerini incelemektedir. Çalışmada hem nicel hem nitel veri toplama araçları kullanılmıştır. Öğrencilerden veri toplamak için söylem tamamlama anketi, sesli-düşünme yöntemi ve odak grup mülakatları kullanılmıştır ve ana dili Amerikan İngilizcesi olan kişilerden de bir basamaklı ölçek yoluyla veri toplanmıştır. Çalışmanın bulguları İngiliz Dili Eğitimi öğrencilerinin İngilizcedeki hitap ifadeleri konusunda oldukça sınırlı bir dağarcıkları olduğunu ve bu açıdan edimbilimsel yeterliliklerinin tam olmadığını göstermiştir. Bu bulgu dil öğretmeni yetiştirme programlarında bu anlamda bir eksiklik olduğu şeklinde değerlendirilebilir.Key Words: Edimbilimsel yeterlilik, hitap ifadeleri, dil öğretmeni yetiştirme Pragmatic competence has been one of the main concerns of cross-cultural studies for more than 40 years now and has been investigated from various aspects. However, the pragmatic competence of pre-service English language teachers seems to be a rather neglected area. This study investigates the use of English address forms by pre-service English language teachers. The address system of a language consists of an inventory of address forms through which the speakers of the language express the underlying norms and conventions in a society and which are culturally-determined. As learners and prospective teachers, pre-service English language teachers find themselves between, at least, two cultures when they are communicating in the foreign language and it is challenging for them to choose the addressing norms that they should conform to. Therefore, it is necessary that their awareness in this regard be raised. To that end, this study examines the forms of address pre-service English language teachers prefer to use in academic and non-academic settings. The data for the study were collected through both quantitative and qualitative data collection tools. These tools were a Discourse Completion Task (DCT) questionnaire, a Scaled Response Task (SRT) questionnaire, think-alouds, and interviews. The findings of the study suggest that pre-service English language teachers have a rather limited repertoire of forms of address in English and they are not pragmatically-competent enough regarding their knowledge of address forms in English, which might be suggesting the existence of a gap in language teacher education programs in Turkey.Key words: Pragmatic competence, forms of address, language teacher education 313

Bu çalışma, İngilizce öğretmenlerinin almış oldukları bilgisayar destekli dil eğitiminin (BDDE) sınıf içi uygulamaları üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu ve hangi faktörlerin bu uygulamayı etkilediğini incelemektedir. Çalışmaya, 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında, Orta Doğu Teknik Üniversitesinde Yabancı Diller Eğitimi Bölümünde eğitim gören ve FLE 318 kodlu Bilgisayar Destekli Dil Eğitimi (BDDE) seçmeli dersini alan 35 İngilizce öğretmen adayı ve bu adaylardan daha sonra çeşitli özel ve devlet okullarında öğretmenlik mesleğine başlayan 25 İngilizce öğretmeni katılmıştır. Çalışmada nitel ve nicel araştırma yöntemlerinden faydalanılmıştır. Katılımcılar tarafından yapılan eğitim sırasında ve sonrasında tutulan kayıtlar, okul deneyimi derslerinde hazırlamış oldukları ders planları, katılımcıların verilen anketler ve katılımcılarla sınıf içi uygulamalarla ilgili yapılan görüşmeler almış oldukları eğitimin, çeşitli bilgisayar destekli dil materyallerini ve araçlarını sınıf içinde uygulamalarına yardımcı olduğunu göstermiştir. Ayrıca, yapılan analizler, çalışmış oldukları okuldaki imkânların, izlencelerin ve ülke çapında uygulanan sınavların, bilgisayar destekli dil materyallerinin ve araçlarının sınıf içi uygulamalarını etkileyen en önemli faktörler arasında yer aldığını göstermiştir. The study investigates the impact of CALL training on in-service language teachers? use of CALL-based activities in their classrooms and what factors influence their use of CALL in their classroom. The participants included 35 pre-service English as a Foreign Language (EFL) teachers participated who took an undergraduate-level elective CALL course (FLE318) offered during the 2008-2009 academic year in the Department of Foreign Language Education at Middle East Technical University and 25 of these participants who started teaching English during the Fall semester in the academic year 2009-2010 at several private and state institutions. Both quantitative and qualitative research methods were applied. The journals kept by the participants during and after the training, the lesson plans of micro and macro teaching, the questionnaires given to the participants to determine their perceived computer knowledge, the interview sessions held with the participants? on their practices showed that the training provided to the participants helped them infuse a variety of CALL-based materials and tools into their classroom practices. The analyses also indicated that the most paramount factors or issues that hinder the infusion of CALL-based materials in language teaching and learning are the school environment, curriculum, and the national exams. 208

Bu çalışmanın amacı elektronik portfolyo çalışmasının ODTU Yabancı Diller Eğitimi Bölümünde uygulama dersi alan öğretmen adaylarının elektronik günlükler yoluyla yansıtıcı düşünmelerini ve kendi öğrenimlerinin sorumluluğunu ve kontrolünü almalarını sağlayarak kendi kendine öğrenmeleri üzerindeki rolünü incelemektir. Aday öğretmenlerin çalışma öncesi ve sonrası yapılan teknoloji becerileri anketleri ile öz-denetimli öğrenme ölçekleri, mülakatları ve web-tabanlı elektronik portfoyolarında sergilenen elektronik günlükleri ile portfolyo ürünlerinden oluşan verilerin analizleri için nitel durum çalışması metodu uygulanmıştır. Çalışma verileri ODTÜ İngiliz Dili Eğitimi bölümünde kayıtlı 4. Sınıf Okul Deneyimi dersi öğrencisi sekiz aday öğretmenden 2008-2009 eğitim öğretim yılı güz döneminde elde edilmiştir.Elektronik portfolyolar öğretmen adaylarının öğrenim hedeflerinin ve stratejilerinin sonuçlarını düzenli olarak takip etmelerini sağlar ve öğretmen adayları çalışmalarını ve yansıtıcı günlük yazılarını izleyerek kendi gelişimlerini gözden geçirip öğrenim ve öğretim süreçlerini değerlendirme imkanı elde ederler. Temel olarak, elektronik portfolyolar dinamik bir süreç olmaları sayesinde öğrenim sorumluluğunu ve karar verme yetisini öğrenciye devreder; öğrencilerden edindikleri bilgi ve bu bilgiyi nasıl öğrendikleri üzerinde yansıtma yapmaları beklendiğinde, öğrenim uygulamalarını kendi kontrolleri altındaki bir süreç olarak kabul etmeye başlarlar. Bu oluşturmacı yaklaşımı temel alarak bilgi ve iletişim teknolojisi araçlarının, özellikle de elektronik portfolyaların kullanımının yansıtıcı düşünce, özgün öz-değerlendirme, öz-yönetim, ve öğrenim sürecinin sahiplenmesi becerilerini geliştirdiği ve teknolojik yeterliliklerini arttırdığını, sonuç olarak bu becerilerin kendi kendine öğrenme yetisini geliştirdiğini öngörmektedir. The purpose of this study was to investigate the role of electronic portfolio building in development of self-directed learning by fostering reflective thinking through electronic journals and by compelling individual to take responsibility and control of one?s own learning in a practicum course among pre-service teachers from the Department of Foreign Language Education, Middle East Technical University. A qualitative case study research method was applied to analyze the data gathered from pre- and post-ICT surveys, pre- and post Self-Directed Learning Readiness Scales, interviews, and the electronic journals and artifacts demonstrated in pre-service teachers? web-based electronic portfolios. The data were collected from eight 4th grade undergraduate pre-service teachers enrolled in School Experience course of the English Language Teaching program at METU during 2008-2009 Fall Term.Electronic portfolios, having the opportunity to provide multimedia displays, allow the pre-service teachers to monitor the outcomes of their learning goals and strategies regularly and by monitoring their studies and reflections they review their own work and have a chance to evaluate their learning and teaching process. Essentially, portfolios transfer the responsibility of learning and decision making to the student with its dynamic process; when students are required to reflect on the information they acquire and on how they acquire this information, they begin to accept their learning practice as a process under their control. This study takes the constructivist stance that using ICTs tools, mainly electronic portfolios in this case, enhances reflective thinking, authentic self-assessment, self-management, and ownership over learning process and facilitates technological competence which all in all foster self-direction in learning. 99