Search

Denizel organizmalardan doğal polisakkarit yapılı polimer üretimi oldukça geniş bir çalışma alanıdır. Doğal polimerlerin teknolojik ve endüstriyel uygulamalar için önemi ve gün geçtikçe yapılan çalışmalar artmaktadır. giderek artmaktadır. Bu polimerlerin uygulamalarının tamamen sentetik materyal kullanımına göre daha iyi bir alternatif olduğu düşünülmektedir. Bu doğrultuda Ege Üniversitesi Mikroalg Kültür Koleksiyonu (EGEMACC) bünyesinde bulunan farklı alg gruplarından gelen Chrysoreinhardia sp. Cylindrotheca closterium, Nostoc linckia, Prasinococcus sp. ile Porphyridium cruentum, mikroalg ve siyanobakteri türleri polisakkarit yapılı polimer üretimi için uygun koşullar altında üretilerek hasat edilmiştir. Mikroalglerin ürettikleri polisakkaritler yine üç farklı ekstraksiyon yöntemi ile elde edilmiş ve ekstraksiyon verimleri hesaplanmıştır. Elde edilen polisakkaritler ultrafiltrasyon ile saflaştırılarak ekstraksiyondan gelebilecek protein, tuz ve diğer kirliliklerden arındırılmıştır. 10 kDa'luk membrandan geçirilerek saflaştırılan polisakkaritler liyofilizasyonla kurutularak filtrasyon öncesi ve filtrasyon sonrası polimerin şeker ve protein miktarları belirlenmiştir. Elde edilen polisakkarit yapılı polimerin yapısal özelliklerinin belirlenmesi için FT-IR spektroskopisi kullanılmıştır ve SEM görüntüleri çekilmiştir. Son olarak polimerlere Saos2 hücre hattı ekilerek hücre tutunması ve hücre canlılığı analizleri yapılmıştır. The field of natural polysaccharides of marine origin is already large and expanding. Natural polymers are increasingly important for technological and industrial applications. Application of these natural polymers are thought to be a better alternative than use of completely synthetic materials. For this direction, Chrysoreinhardia sp. Cylindrotheca closterium, Nostoc linckia, Prasinococcus sp. and Porphyridium cruentum,which are obtained from EGEMACC, were culvated and harvested for polysaccharide based polymer production. Three different extraction methods were applied for extraction of polysaccharide from microalga and extraction yield was calculated. These polysachharides were purified with ultrafiltration and cleaned from other contaminations, which are proteins, salts and other contaminants. They were purified with 10 kDa filter and dried with lyophlization. Before purification and after purification total sugar and protein contents of polysaccharides were observed. Obtained polysaccharide structure properties were determined by FT-IR spectroscopy and Scanning electron microscopy. Lastly, Saos2 cell lines were inoculated into polysaccharide based polymers and cell adhesion and cell viability analaysis were applied. 102

Aşırı sera gazı emisyonları ve küresel ısınma üzerindeki eş zamanlı etkisi, dünya üzerinde çevresel, sosyal ve ekonomik bir tehdit oluşturmaktadır. Bu durum alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi kaçınılmaz kılmaktadır. Bu çalışma ile maya fabrikası atık çamuruna substrat olarak eklenen çeşitli ön işlemlere maruz kalmış mikroalglal biyokütlenin toplam biyogaz miktarına olan etkisi incelenmiştir. Chlorella sp., Oscillatoria acuminata, ve Scenedesmus armatus türlerinden oluşan karışık mikroalg kültürü, maya fabrikası atıksu arıtma tesisinin son havuzundan toplanarak izole edilmiştir. Ön işlem olarak mikrodalga, otoklav ve sonikasyon yöntemleri öncelikle Spirulina platensis'e uygulanmış ve yüksek verim veren ön işlem seçilmiştir. Biyogaz deney dizaynı olarak, 1 litrelik karıştırmalı anaerobik reaktör 1/10 seyreltilmiş metajonik maya çamuruyla inoküle edilmiş, sıcaklık 35 oC ye sabitlenerek, reaktörlere 30 gün işletim süresi olacak şekilde günlük çıkartılan miktarda mikroalgal biyokütle beslemesi yapılarak, biyogaza olan etkisi incelenmiştir. Ön çalışma olarak Spirulina platensis biyokütlesine uygulanan mikrodalga, otoklav ve sonikasyon yöntemleri sonucunda, metan miktarında sırasıyla % 23.6, % 18 ve % 16, ve biyogaz miktarlarında ise sırasıyla %58, %57 ve %38 'lik bir artış gözlenmiştir. Aynı prosedürde mikrodalga ön işlemine maruz bırakılan karışık mikroalg kültürünün içerdiği kalın hücre duvarlı türlerden dolayı, işlem süresi yetersiz kalarak bir artış gözlenememiştir. Due to decreased fossil fuel reserves and increased prices of petrochemical fuels, and the simultaneous effect of fossil fuels on excessive greenhouse gas emissions leading global warming, the world is trying to find an alternative renewable energy sources. Due to not requiring arable land, their higher productivity and higher biofuel yield compared to terrestrial plants, microalgae has the highest attention in the field of bioenergy. In this study, it is aimed to determine the effect on the total amount of the biogas by adding differently pretreated algal biomass as a substrate in yeast factory sludge. Mixed culture, including Chlorella sp., Oscillatoria acuminata, and Scenedesmus armatus , were collected and isolated from last settling tank grown in yeast waste water treatment system. As a pretreatment, physical processes were carried out which were microwave, sonication, and autoclaving on Spirulina platensis as a pre-study. For biogas experiments, the reactors (1L) were inoculated with a methanogenic yeast sludge. The CSTRs were operated by each daily feeding event being initiated by the removal of an appropriate volume at a hydraulic residence of 30 d at 35 oC. As a pre-study with Spirulina platensis, the methane content were increased % 23.6, % 18 ve % 16 and the biogas amount were increased %58, %57 and %38 with microwave, sonication, and autoclaving, respectively. Due to the strong cell wall of the species presenting in the mixed culture, pre treatment time was not efficient enough to increase biogas amount. 104

Son yüzyılda ortaya çıkan endüstrileşmenin bir sonucu olarak, bugün dünyada ve ülkemizde tamamıyla enerjiye dayalı bir yaşam şekli benimsenmiş bulunmaktadır. Bu tez çalışmasında, lignoselülozik atıklar kullanarak düşük maliyetli ve yüksek verimli etanol üretim konfigürasyonu tanımlanması amaçlanmıştır. Böylece biyoetanol üretiminde insanların birincil yaşam ihtiyacı olan gıda ve yem kaynaklı zirai ürünlerin kullanımı engellenmiş olacaktır. Bu kapsamda, rekombinant suşlar ile glikoz ve selüloz sentetik ortamları, ayrıca kavuz, meşe talaşı, buğday samanı, ayçiçeği sapı ve pamuk sapı gibi lignoselülozik atıklar substrat olarak kullanılarak yüksek verimli üretim koşullarını belirlemek için biyoetanol üretim denemeleri gerçekleştirilmiştir. Biyoetanol eldesi için ise pervaporasyon işlemi uygulanmıştır. Bu tezde, biyokütle, etanol, toplam şeker ve indirgen şeker, yan ürünler ve uçucu yağ asitleri miktarları üretim kinetikleri olarak, permeat akışı ve etanolün yoğuşma yüzdesi ise pervaporasyon kinetiği olarak belirlenmiştir.

Bu çalışmada Scenedesmus sp. EGEMACC (Ege Üniversitesi Mikroalg Kültür Koleksiyonu) CC-24 (Burdur Gölü) ile yağ potansiyeli yüksek türler olan Botryococcus sudeticus UTEX 2629, Isochrysis galbana UTEX LB 2307 ve Neochloris oleoabundans UTEX LB 1185 kullanılmıştır. Scenedesmus sp. 18, 24 ve 30oC gibi farklı sıcaklıklarında; 1, 5 ve 10 klux gibi farklı ışık şiddetlerinde ve 0 (%0 azot), 1,5 (%50 azot) ve 3 mM (%100 azot) gibi farklı azot konsantasyonlarında kültüre alınmıştır. Bu parametrelerin hücre büyümesine ve toplam yağ içeriğine olan etkileri araştırılmıştır. Diğer üç mikroalg ise, kendi uygun besin ortamlarında 24oC sıcaklıkta ve 5 klux ışık şiddetinde kültüre alınmışlardır. Çalışmada kuru ağırlık ölçümleri ile optik yoğunluk ölçümleri alınmıştır. Hücreler santrifügasyonla hasat edilmiş, liyofilize hale getirilmiş ve daha sonra Bligh&Dyer metodu ile yağ ekstraksiyonu yapılmıştır.Scenedesmus sp. için büyüme hızının en fazla olduğu durum 24oC sıcaklık ve 5 klux ışık şiddetindeki 3mM azot konsantrasyonlu besin ortamı olmuşken, yağ içeriğinin en fazla olduğu durum ise 24oC sıcaklıkta ve 5 klux ışık şiddetindeki azotsuz besin ortamı olmuştur.Bu koşullar altında Scenedesmus sp. hem büyüme hızı (0,254 gün-1) hem de yağ içeriği (kuru ağırlığın %26'sı) bakımından göz önüne alındığında çalışmaya değer bulunmuştur. In this study, Scenedesmus sp. EGEMACC (Ege University Microalgae Culture Collection) CC-24 (Lake of Burdur) and Botryococcus sudeticus UTEX 2629, Isochrysis galbana UTEX LB 2307 and Neochloris oleoabundans UTEX LB 1185 were used. Scenedesmus sp. was cultured at different temperatures as 18, 24 and 30°C; at different light intensities as 1, 5 and 10 klux and in different nitrogen concentrations as 0 mM (0% nitrogen), 1,5 mM (50% nitrogen) and 3 mM (100% nitrogen). The effects of these parameters to cell growth and total lipid content were investigated. The other microalgae species were cultured in their suitable growth media at temperature of 24oC and light intensity of 5 klux. For determining the cell concentration in the study, dry weight and optical density measurements were accomplished. Cells were harvested by centrifugation, lyophilized and then extracted for lipids by the method of Bligh and Dyer (1959).While the maximum growth rate was achieved at temperature of 24oC, light intensity of 5 klux and 3 mM nitrogen concentration, maximum lipid content was found at temperature of 24oC, light intensity of 5 klux and 0 mM nitrogen concentration for Scenedesmus sp..In that condition, it was found that Scenedesmus sp. is the most feasable strain when compared with the others regarding to either growth rate (0,254 day-1) or lipid content (26% of dry weight) characteristics. 102

Termal sularda gelişen mikroalglerin özellikle yosun terapisi olarak kullanıldığı, ciltte nemlendirici, canlandırıcı ve besleyici etkilerinin olduğu ve sedef, egzama gibi cilt hastalıklarının rahatlatılmasında yararlı etkilerinin bulunduğu saptanmıştır. Avrupa ve Amerika'da mikroalg katkılı, cilt hastalıklarına yönelik bakım ürünlerinin ve kozmetik ürünlerinin üretimi ve kullanımı yaygın olmakla birlikte Türkiye'de böyle bir üretim bulunmamaktadır.Literatürde Pseudanabaena sp. türü ilgili yapılmış çalışmaların sayısı oldukça kısıtlı olduğundan, potansiyel kullanım alanları tam olarak bilinmemektedir. Türkiye'de Pseudanabaena sp.'nin doğal ortamında üretimi söz konusudur. Fakat, ticari bir ürün için kullanılacak mikroorganizmanın büyük çapta ve kontrollü ortam koşullarında (ışık, sıcaklık, pH, besin ortamı?) üretilmesi gerekmektedir.Bu çalışmada, Pseudanabaena sp.'nin doğal ortamından izole edilerek laboratuvar koşullarında üretiminin sağlanması, optimum büyüme koşullarının belirlenmesi, bu şekilde ticari üretimi için bir altyapı oluşturulması amaçlanmıştır. Ayrıca, hakkında yeterince literatür bulunmayan Pseudanabaena sp. türü ile ilgili bilimsel bir veritabanı oluşturulması amaçlanmaktadır.Pseudanabaena sp. Denizli'deki termal bir havuzdan izole edilmiştir. Bu suş ilk aşamada, izole edildiği termal suya hazırlanan modifiye BG?11 ortamında kültüre alınmıştır. Üretime 250ml'lik erlenlerde başlayıp ölçek büyüterek 500 ml'lik erlenlere, 1L ve 2L' lik kültür şişelerinde devam edilmiştir. Üretim sırasında, kuru ağırlık analizi ve spektrofotometrik ölçümden yararlanarak Pseudanabaena sp.' nin büyüme eğrisi belirlenmiştir. Üretim aşamasında farklı ışık yoğunlukları, sıcaklıklar ve besin ortamları denenerek bu parametrelerin mikroorganizma üzerindeki etkisi incelenmiştir. Üretim sonunda ise toplam yağ miktarı, protein miktarı ve polisakkarit miktarı belirlenmiştir.Üretim denemelerinde en yüksek spesifik büyüme hızları sırasıyla; Termal BG 11 2000 lüks havalandırmalı ve ASN III 4000 lüks havalandırmalı setlerinde, 0,095 gün-1 ve 0,122 gün-1'dür. Bu setlerde üretim sonundaki kuru ağırlık miktarları ise Termal BG 11 ortamında 0,41g/L, ASN III ortamında ise kuru ağırlık miktarı 0,508g/L değerlerine ulaşmıştır.Anahtar Kelimeler: Mavi-yeşil algler, Pseudanabaena sp., termalkaynaklar, kültür koşulları It is known that, microalgae living in thermal springs, are especially used for alga therapy and they have moisturizing, refreshing and nourishing effects in skin, also they have beneficial effects in reassurance of skin diseases such as cutaneous disease, eczema. The production and application of microalgae containing skincare products which are used for skin diseases and cosmetic products is very common in Europe and U.S.A, but there has not been such kind of production in Turkey.Because of the fact that there have been limited number of studies about Pseudanabaena sp. in literature, its potential application areas are not known exactly. In Turkey Pseudanabaena sp. is produced in its natural habitat. However, the microorganism used for a commercial product has to be produced in large scale with controlled conditions such as light, temperature, pH, and culture media.The aim of this study is to optimise the growth of Pseudanabaena sp. by producing in laboratory conditions. By this way, preparing a substructure for commercial production is aimed. Because there is notsufficient number of literature of Pseudanabaena sp. Also in this study, obtaining a scientific database in respect to Pseudanabaena sp.is aimed.Pseudanabaena sp. is isolated from a thermal spring in Denizli. This microorganism was cultured in BG-11 medium which is prepared with thermal water. Production started in 250 ml culture flasks, and then it continued in 500ml flasks and 1L and 2L culture bottles. During the production process, growth curve of Pseudanabaena sp. was determined using dry weight analysis and spectrophotometric measurements. The experiments were set on different light intensities, temperatures and culture mediums. Thus, effects of these parameters were investigated on the growth of this organism. After production, the analyses were carried out to investigate total lipid, protein and polysaccharide amount. In cultivation sets, maksimum specific growth rates were obtained in Termal BG 11 2000 lux with aeration and ASN III 4000 lux with aeration(0,095 d-1 ve 0,122 d-1 respectively). Dry weights measured at the end of these cultivations are 0,41g/L and 0,508g/L dry weight respectively.Keywords: Blue-green algae, Pseudanabaena sp., thermal springs, culture conditions 132

Bu çalısmada, cilt kremi olarak gelistirilecek Spirulina platensisham ekstrakt katkılı cilt kremlerinin hücre kültürleri üzerinde in vitroolarak sitotoksik, genotoksik ve yara iyilesmesi çalısmaları yapılmıstır.Mikroalgler ve mavi-yesil algler, çok eski yıllardan beri terapötikamaçlı kullanılmaktadır. Mikroalgler, yararlı terapötik ajan, etken maddeolarak kullanılabilecek biyolojik aktiviteye sahip birçok yeni bilesiginönemli üreticilerindendir. Spirulina, Chlorella gibi mikroalgler, protein,karbonhidrat, gama linolenik asit, yag asidi, karotenoidler, vitamin B1 veB2 gibi birçok biyoaktif bileseni bünyesinde barındırmaktadır. Ayrıcabazı mikroalgler, içerdikleri omega?3 ve omega?6 yag asitleri,karotenoidler, tokoferol, fikosiyanin ve fenolik bilesikler nedeniyleantioksidan özellik göstermektedir. Bunlara baglı olarak birçok mikroalgve mavi-yesil alg farmasötik özellikleri ve olumlu etkileri nedeniylekozmetik sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır. Mikroalgal vesiyanobakteriyel ekstraktlar cilt bakım ürünlerinde kullanılmaktadır.Bu çalısmada Spirulina platensis'in laboratuvar kosullarındakontrollü olarak üretimi saglandıktan sonra ham ekstraktı elde edilmistir.Krem formulasyonuna ilave edilecek olan optimum ham ekstrakt oranınıbulmak için farklı ham ekstrakt oranlarıyla bir seri ön denemeyapılmıstır. Daha sonra belirlenen farklı oranlar gelistirilen cilt kremininformulasyonuna ilave edilmis ve in vitro sitotoksisite, genotoksisite veyara iyilesmesi testleri yapılmıstır.In vitro kosullarda hem sitotoksisite, proliferasyon ve yaraiyilesmesi hem de genotoksisite denemelerinde en iyi sonuç, % 1.125oranında Spirulina platensis ham ekstrakt içeren kremde elde edilmistir.Anahtar sözcükler: Spirulina platensis, kozmetik, fikosiyanin, sitotoksisite, genotoksisite In this study, in vitro cytotoxic, wound healing and genotoxicinvestigations of skin creams including Spirulina platensis crude extracton animal cell culture were performed.Microalgae have been used for agelong due to their therapeuticvalue. Microalgae are important producers of new compounds whichhave biological activity for using as therapeutic agent. Microalgae suchas Spirulina, Chlorella contain many bioactive ingredients such asproteins, carbonhydrates, carotenoids, vitamins, gamma linolenic acids.Additionally some of them have antioxidant properties due to omega-3and omega-6 fatty acids, carotenoids, tocopherol, phycocyanin andphenolic compounds. Thus, many microalgae have pharmaceuticalproperties and positive effects on skin are used in cosmetic industry.Microalgal and cyanobacterial extracts are mainly used in skin-careproducts.After production of Spirulina platensis in controlled laboratoryconditions, crude extracts of Spirulina platensis were obtained. Differentcrude extract dilutions were studied to determine the optimum crudeextract ratio will be added in cream formulation. These optimumdilutions were added to skin cream formulation and cytotocity, woundhealing and genotoxicity studies were carried out.In in vitro conditions the best result was obtained in skin creamincluding % 1.125 Spiruliina platensis crude extract either cytotoxicity,proliferation and wound healing or genotoxicity assays.Key words: Spirulina platensis, cosmetics, phycocyanin, cytotoxicity, genotoxicity 116

Bu tezin amacı ekonomik açıdan değerli kimyasalları üretebilen ve bir kırmızı alg türü olan Porphyridium cruentum türünün farklı büyüme koşulları altında büyümesinin ve biyokimyasal değişiminin incelenmesidir.Değerli fikobiliproteinlerin, sülfatlı ekzopolisakkaritlerin ve doymamış yağ asitlerinin kaynağı olan Porphyridium cruentuma ilgi giderek artmaktadır. Porphyridium cruentum türünden elde edilen bu ürünler gıda, kozmetik ve ilaç sanayilerinde kullanılmaktadır.Ege- Macc kültür koleksiyonundan temin edilen Porphyridium cruentum (Ege Macc- 9) , laboratuar ortamında, 2 litrelik şişelerde çeşitli sıcaklık, ortam, ışık ve ışık kalitesinde kültürü yapılmış ve her bir koşul için protein, toplam karbonhidrat , hücre dışına salgılanan polisakkarit, pigment ve toplam yağ içeriğinin analizleri yapılmış ve büyüme karakteristiği belirlenmiştir.En yüksek spesifik büyüme hızı, 25 oC'deki yüksek (5000 lüks) ışık şiddetindeki F/2 ortamındaki kültürü için 0,111 gün-1 olarak hesaplanmıştır. Birim hacimdeki maksimum spesifik protein üretim hızı ise, 16 oC'deki yüksek (5000 lüks) ışık şiddetindeki F/2 ortamındaki kültürü için 0,003174 mg/L gün olarak, birim hacimdeki maksimum spesifik karbonhidrat üretim hızı ise, 0,175097 mg/L gün olarak, 20 oC'deki yüksek (5000 lüks) ışık şiddetindeki F/2 ortamındaki kültürü için; birim hacimdeki maksimum spesifik hücre dışı polisakkarit üretim hızı ise, düşük ışık şiddetindeki (3000 lüks) 25 oC'deki kültürde 0,144563 mg/L gün; maksimum spesifik R-fikosiyanin üretim hızı ise, 0,161296 mg/L gün olarak, 16 oC'deki yüksek ışık şiddetindeki (5000 lüks) F/2 ortamındaki kültür için, birim hacimdeki maksimum spesifik allofikosiyanin üretim hızı ise, 0,188482 mg/L gün olarak, 20 oC'deki kültürde ve yüksek beyaz ışık şiddetine (5000 lüks) maruz kalan F/2 kültürü için hesaplanmıştır;birim hacimdeki maksimum spesifik B-fikoeritrin üretim hızı ise 0,111509 mg/L gün, olarak 16 oC'de ve F/2 ortamı için hesaplanmıştır. Toplam yağ değerlendirldiğinde ise, sgenelde farklı parametrelerde çok büyük farklılıklar gözlenmediği; maksimum yağ miktarının yüksek ışık şiddetinde ve Erdshreiber ortamında %11,77. The aim of this study is to investigate of the effect of different culture conditions on the growth and the alterations in biochemical composition of Porphyridium cruentum, a member of Rhodophyta and producing potentially valuable chemicals.Porphyridium cruentum has an increasing attention because of its ability to produce valubale chemicals such as phycobiliproteins, sulphated exopolysaccharide and polyunsatureted fatty acid such as arachidonic acid and eicosapentaenoic acid. Valuable chemicals are are produced by Porphyridium cruentum is widely used in cosmetics, food industry and pharmaceutics. 266

Bu çalışmada, alg biyokütlesine etki eden optimum parametrelerin vefarklı koşullarda yetiştirilen hücrelerin antioksidan ve antibakteriyalaktivitelerindeki değişimin belirlenmesi amaçlanmıştır.Isparta' nın Eğirdir gölünden izole edilen yeşil bir mikroalg olanScenedesmus protuberans Fritsch.'in antioksidan ve antimikrobiyalaktivitesi belirlenmiştir. S. protuberans' ın farklı kültür ortamlarında, ışıkşiddetlerinde ve sıcaklıklarda büyüme eğrileri araştırılmıştır. Daha sonraSoxhlet aparatı kullanılarak farklı çözücülerdeS. protuberansekstraksiyonu yapılmıştır. Bu ekstraktların antimikrobiyal aktivitesi diskdifüzyon metodu ile 9 bakteri ve 1 mayaya karşı uygulanmıştır. β-karotenrenk açılması ve DPPH ölçüm metotları kullanılarak antioksidanaktiviteleri değerlendirilmiştir. Bundan başka, Fenol-Ciocalteauprosedürü kullanılarak ekstraktların fenolik içerikleri belirlenmiştir.VIAnahtar kelimeler: Scenedesmus protuberans, antimikrobiyal aktivite,antioksidan aktivite, β-karoten renk açılması, DPPH ölçümü, Fenol-Ciocalteau. Aim of this study are to determine optimum parameters affecting thealgal biomass of Scenedesmus protuberans and to investigateantimicrobial and antioxidant activity variations of the algae grown indifferent conditions.The green microalgae Scenedesmus protuberans Fritsch., isolated fromthe Egirdir Lake, Isparta, Turkey, was examined for its antioxidant andantimicrobial activities. Growth curves of S. protuberans grown indifferent culture media, light intensities and temperatures were studied.Then S. protuberans was extracted with different solvents by usingSoxhlet apparatus. The extracts were tested against 9 bacteria and 1 yeastby the disc diffusion method for the antimicrobial activity. Antioxidantactivity was evaluated by using β-carotene bleaching and DPPHmethods. Furthermore, phenolic content of the extracts were determinedby Fenol-Ciocalteau procedure.VIIIKeywords: Scenedesmus protuberans, antimicrobial activity, antioxidantactivity, β-carotene bleaching, DPPH assay, Fenol-Ciocalteau. 175

Bu çalışmada, siyanobakteri/mikroalglerin biyokütle artışı ve ticari değeri olan metabolitlerinin üretimine etki eden parametrelerin optimizasyon çalışmalarına temel oluşturacak verilerin toplanması, bu verilerin biyoreaktör tasarımı için kullanılması amaçlanmıştır. Model organizma olarak, siyanobakteri olan Spirulina platensis seçilmiştir. Üretimler 2 Lʼlik kültür kaplarında ve panel tip reaktörlerde fotoototrofik olarak gerçekleştirilmiştir. Üretimlerde standardizasyonu sağlamak için öncelikle inokulum yaşı belirlenmiştir. Daha sonra farklı ışık dalga boyu aralıkları, sıcaklıklar ve inokulum konsantrasyonlarının biyokütle, biliprotein, klorofil-a ve protein miktarları üzerine etkileri incelenmiştir. En iyi biyokütle artışının sağlandığı inokulum konsantrasyonu kullanılarak aydınlatma süresinin etkisi incelenmiştir. Panel tip reaktörlerde yapılan çalışmalar ile de farklı ışık yollarının ve karıştırmanın kültür verimi üzerine etkileri incelenmiştir.