Search

İflâsın takiplere etkisi, iflâsın açılmasının en temel sonuçlarından biridir. İİK m. 193 uyarınca, `İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer. İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamaz`.İflâs kurumu, icra takiplerinden farklı olarak, alacaklıların toplu ve eşit biçimde tatmin edilmelerini hedefler. İİK m. 193 hükmü ve bu hükmün düzenleme konusu ettiği takip yasağı, bu amaca hizmet eden en önemli kurumlardan biridir. Takip yasağı kuralı, iflâs kurumu ile son derece sıkı ilişki içerisindedir. İflâs kurumunun tarihi gelişim çizgisi içinde bu yasağın varlığını değişik biçimlerde de olsa sürdürmesi, alacaklıların eşit işleme tabi tutulabilmesi bakımından yasağın önemini göstermektedir. Tez çalışmamızın amacı, iflâs sürecinin önemli parçalarından biri olan takip yasağını tüm hatlarıyla ortaya koyabilmek ve Türk iflâs hukuku bakımından bir çerçevesini çizmektir. Bunun için, birinci bölümde, öncelikle yasağın tarihi gelişim çizgisi, amacı ve temel hak ve özgürlüklerle ilişkisi ele alınmıştır. Daha sonra, yasağın kapsamını tam olarak belirleyebilme amacıyla, icra takip işlemlerinin durması gibi benzer kurumlarla karşılaştırmalar yapılmıştır. İkinci bölümde, takip yasağı genel hatlarıyla ortaya konulmuştur. Yasak kapsamında kalan icra takiplerinin tabi olduğu hukuki rejim, bu bağlamda ayrıntılı olarak incelenmiştir. Daha sonra, yasaktan etkilenmeyecek olan icra takipleri ele alınmıştır. Bu takiplerin en önemli örneklerini, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipler ile iflâs alacağı konumunda bulunmayan alacaklar için yapılan takipler oluşturmaktadır. Tez kapsamında, son olarak, icra hukuku ile doğrudan bağlantılı kurumlar olan ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kurumları, takip yasağı çerçevesinde değerlendirilmiştir. Effect of the bankruptcy on the debt enforcement proceedings are regulated by the Article 193 of Turkish Debt Enforcement and Bankruptcy Code. According to this Article, `The opening of bankruptcy halts the debt enforcement proceedings on seizure and providing a security, which are commenced before the opening of the bankruptcy. These debt enforcement proceedings are discontinued when the bankruptcy judgement becomes final. During the bankruptcy proceedings, such proceedings cannot be commenced`. The concept of bankruptcy, in spite of debt enforcement proceedings, aims the equal satisfaction of the creditors. Article 193 of Turkish Debt Enforcement and Bankruptcy Code and the prohibition of debt enforcement proceedings during bankruptcy within this article, also serves this aim of bankruptcy. The aim of this study is to outline the prohibition of the debt enforcement proceedings during bankruptcy. In order to do that, in the first chapter of the study, the historical background, aim and the relation of the prohibition to the fundamental human rights and freedoms are examined. Then, in order to determine the scope of the prohibition, the prohibition is compared to the relevant concepts that are regulated by the Turkish Debt Enforcement and Bankruptcy Code, which have parallel effects. In the second chapter of the study, the legal regime of the debt enforcement proceedings that are affected by the prohibition is broadly examined. Afterwards, the particular debt enforcement proceedings that are not affected by the prohibition are reviewed. Lastly, the effect of prohibition on the execution of relevant temporary legal protection judgements are analyzed. 321

Çalışmamızda öncelikli olarak icra ve iflâs hukukundaki davaların taraflar arasında tahkim anlaşması bulunması durumunda tahkimde görülüp görülmeyeceği sorunu incelenmiştir. Tahkime elverişli kabul edilen davaların ne şekilde tahkimde ele alına-cağı bir diğer inceleme konusudur. Bu inceleme yapılırken konu üç bölümde ele alınmıştır. İlk bölümde tahkimin niteliği ile ilgili bilgiler kısaca özetlenmiş ve çalışma konusu ile bağlantılı olan tahkime elverişlilik ve tahkimde kabul edilen kompetenz-kompetenz prensibi incelenmiştir. Bu bölümde ayrıca tahkimin icra ve iflâs hukukuna temas ettiği ilâmsız icraya konu olma ve ihtiyati haciz konuları incelenmiştir. Çalışmamızın ikinci bölümünde icra hukukundaki davalar değerlendirilmiş ve bu davaların nitelikleri itibariyle tahkime elverişli olup olmadığı, taraflar arasındaki tahkim anlaşması kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve son olarak tahkimde ne şekilde uygulanabileceği incelenmiştir. Çalışmamızın üçüncü bölümünde ise iflâs hukuku meselelerinin tahkim alanında ne şekilde tezahür edebileceği ve iflâsın tahkim anlaşmasının icrasını nasıl etkileyebileceği mukayeseli olarak belir-lenmeye çalışılmıştır. In this dissertation, it is mainly focused on the arbitrability of the disputes related to enforcement procedures and bankruptcy. The consequences of the arbitrable cases related to enforcement and bankruptcy proceedings are also examined. Dissertation consists of three chapters. In the first chapter, general information regarding arbitra-tion has been rendered. Afterwards, the main issues, such as arbitrability and compe-tence-competence principles, which are in close relationship with the dissertation, are examined. In the second chapter, arbitrability of the cases which arise from the en-forcement proceedings are analyzed, with respect to their nature and characteristics. Effects of bankruptcy on arbitration agreements and arbitrability of the bankruptcy disputes are examined at the third chapter. 433

TEZ ÖZETİTakip hukuku, borçluların borcunu rızası ile yerine getirmemesi durumunda, alacaklıların devlet otoritesini kullanarak alacaklarına kavuşmasını sağlayan hukuki bir mekanizmadır. Her hukuk düzeni içinde o düzene uymayanlar için cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Bu yaptırımlar bazen parasal bir nitelikte, bazen de kişisel hürriyeti bağlayıcı bir nitelikte olabilmektedir. Takip hukukunda da düzenlenen bu mekanizmanın sağlıklı ve etkin bir şekilde işlemesini sağlamak amacıyla bir takım cezai müeyyideler öngörülmüştür. İcra ve İflas Kanunumuzun “cezai müeyyideler” başlığını taşıyan onaltıncı babında öngörülen bu cezai müeyyide gerektiren eylemler özel olarak düzenlenmiştir. Bu bap dışında İcra ve İflas Kanunumuz içinde cezai müeyyide gerektiren eylemler vardır. İİK.’nun içinde düzenlenen bu suçlar, uygulama ve doktrinde “icra iflas suçları” olarak adlandırılmaktadır.Çalışmamız kapsamında İcra ve İflas Kanunumuz içinde düzenlenen cezai müeyyide gerektiren bu eylemler incelenmiştir. Konuyla ilgili inceleme yapılırken öncelikle bu suçların tarihsel gelişimi üzerinde durulmuş, bu kapsamda Roma Hukuku, İslam Hukuku ve Türk Hukukunda icra-iflas suçlarının gelişimi üzerinde durulmuştur.İkinci bölümde icra-iflas suçlarının özel nitelikli suçlar olması nedeniyle bu suçların tümü için uygulanan ortak hükümlere ve ortak özelliklere yer verilmiştir.Üçüncü bölümde İcra ve İflas Kanunumuzda düzenlenen cezai müeyyide gerektiren eylemler ayrı başlıklar altında incelenmiştir. Bu kapsamda her bir suç için öncelikle kanun maddesine ve bu maddenin zaman içinde uğramış olduğu değişikliklere değinilmiş, sonra suçun unsurları doktrin ve uygulama göz önüne alınarak açıklanmış, son olarak da yargılama usulü ve verilebilecek kararlara değinilmiştir.Çalışmamızın dördüncü bölümünde ise, icra iflas suçlarının Anayasaya aykırılık sorunu irdelenmiştir. Sonuç kısmında, bu suçlarla ilgili düzenlemenin aksayan yönleri ve yeni bir düzenleme yapılması yönündeki görüşlerimize yer verilmiştir. ZU SAMMENFASSUNGGesetzfolge ist ein rechtliches Mechanismus für die Wiederstelllung der Auteritat des Staates über die Forderungen, mit Zustimmungen der Schulden im Fall von Schuldnern, Glaubigern.Für alle, die nicht gehorchen die Rechtslichkeit in der Strafrechtlichen Sanktionen vorgesehen. Diese Sanktionen sind manchmal Geldund manchmal Freiheit einzuschranken.Dieses Meckanismus ist gesetzyich gehalten um sicherzustellen, eine gesunde und effiziente Funktionieren der vorgesehenen strafrechtlichen Sanktionen ein Team.Wahrend der Analyse auf die Frage konzentriert sich hauptsachlich auf die historische Entwicklung dieser Verbrechen in diesem Zusammenhang, das römische Recht, islamische Recht und tünki sche Strafferfolgungsbehörden auf die Entw icklung der Konkurs Versrechen konzentriert.İmzweiten Teil, aufgrund derbesonderen Natur dieser Verbrechen sind für aille gangigen Bedingungen und gemeinsamen Merkmalen gegeben.Konkurs im dritten Kapitel unter verschiedenen Überschriften beiunserem Gesetbuch untersucht die Aktionen, die Strafrechtliche Regelung für den ersten Artikel und diesem Artikel auf die Veranderungen, die im Laufe der Zeit gelitten haben, unter Berücksichigung ded Elemente ded Straftat in Lehre und Praksis, Versuch beschriebene Vorgesehenweise, und schlieslich die Entscheidungen erwahnt gegeben. İm vierten Teil unserer Studie untersuchte die Frage der Verfassungswidrichkeit Durchsetzung des Konkurrechts Verbrechen. Eine neue Anordnung hat in der Schlussfolgerung dieser Mangel vonVereinbarungen im Zusammenhang mit Verbrechen, die unsere Ansichten und Richtungen eine neue Anordnung.

Tezimizde, iflas tasfiyesinde alacaklılar tarafından önerilen adaylar arasından icra mahkemesince seçilen iflas idaresi ele alınmıştır. Giriş kısmında, iflas idaresinin tasfiye içindeki yeri belirtildikten sonra, genel olarak iflas kavramına yer verilmiştir.Birinci bölümde, ticaret mahkemesi tarafından iflas kararının verilmesinden sonra, müflisin yurt içinde veya yurt dışında, nerede bulunursa bulunsun müflise ait tüm taşınır ve taşınmaz mallar, bankadaki paralar, paylı ve elbirliği mülkiyet hisseleri, intifa hakları, taksim edilmemiş bir mirastaki hisseler, fikir ve sanat eserleri üzerindeki mali haklar, kar payları ile oluşturulan iflas masası ele alınmıştır. İflas dairesi, kendisine iflas kararı bildirildikten sonra, hemen kıymetlerini de tespit ederek müflisisin mallarını yazdığı defterin içeriğine göre; iflas masasına giren malların bedelinin adi tasfiye masraflarını karşılayacağını anlarsa ya da basit tasfiyenin ilanı üzerine alacaklılar, masrafını peşin yatırmak suretiyle, adi tasfiye yapılmasını isterlerse, iflasın tasfiyesinin adi tasfiye usulüne göre yapılmasına karar verir. İflas idaresi, adi tasfiyede karşımıza çıkmaktadır. Ancak iflas idaresi, adi tasfiyenin bütün aşamalarında bulunmaz, bir kısmında iflas dairesi de görevlidir. Tezimizin ikinci bölümünde, geniş ve dar anlamda iflas idaresinin kavramıincelenerek, geniş anlamda iflas idaresi kavramının hem iflas idaresi hem de resmi organ olan iflas dairesini de kapsadığı anlatılmıştır. Daha sonra, iflas idaresinin hukuki niteliği konusundaki görüşler ana hatları ile ele alınarak Kanunumuzun da kabul ettiği görüş olan; iflas idaresinin `masanın kanuni mümessili` olduğu görüşü ayrıntılı olarak incelenmiştir. İflas idaresinin seçimi hususunda mevcut sistemler, kısaca ele alındıktan sonra, hukuk sistemimizde benimsenen ve iflas idaresinin birinci alacaklılar 117 toplantısında ya da ikinci alacaklılar toplantısında seçilebileceği durumlar, ayrı ayrıele alınmıştır. İflas idaresinin vazifeleri İİK.?nun 226 ıncı maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre iflas idaresi, masanın kanuni mümessilidir, idare masanın menfaatlerini gözetmek ve tasfiyesini yapmakla mükelleftir. Bu kapsamda, iflas idaresinin istihkak iddiaları hakkında kabul veya ret kararı verdiği, acele satışlarıyaptığı, iflas masasına bildirilen (yazdırılan) alacakları incelediği, sıra cetvelini düzenlediği, takip ettiği davalarda, İİK. m. 226/c.2?de öngörülen sınıra kadar olan alacaklarda, doğrudan doğruya sulh ve tahkim sözleşmesi yapabileceği, iflas masasına giren mal ve hakları paraya çevirip (İİK. m. 241), elde ettiği paralarıdüzenleyeceği pay cetveline göre iflas alacakları arasında paylaştıracağı (İİK. m. 247) ve alacağını tamamen alamamış olan alacaklılara geri kalan alacakları için aciz vesikası (İİK. m.251) vereceğinin düzenlendiği, iflas masasındaki tüm mal ve hakların paraya çevrilmesinden ve paralar alacaklılara dağıtıldıktan sonra, iflasın kapanmasına (İİK. m. 254 ) karar verilebilmesi için, son rapor hazırlayıp iflas kararıvermiş olan ticaret mahkemesine başvurması gerektiği hususları, ayrıntılı olarak incelenmiştir. Son bölümde ise, iflas idaresinin hangi durumlarda görevinin sona ereceği hususu ele alınmıştır. İflas idaresinin görev ve yetkileri kural olarak, tasfiyenin bitmesi ile sona erer. Tasfiye işlemleri bittikten sonra, iflas idaresi son raporu düzenleyerek, iflas tasfiyesinin yapılış şekli hakkında masaya giren malların hangi usulle paraya çevrildiğini, bundan ne kadar para elde edildiğini, bu paraların alacaklılara nasıl dağıtıldığını, masa borçlarının ne kadar olduğunu, bunun nerelerden kaynakladığını, alacağını tamamen alamamış olan alacaklılara aciz vesikasıverildiğini, müflisin iflas etmiş olmasında kusurlu olup olmadığını, müflisin taksiratlı118 ve hileli müflis sayılıp sayılmayacağını belirterek ayrıntılı bilgi verir ve iflasın tasfiyesine ilişkin elindeki tüm dosya ve belgeleri, ticaret mahkemesine sunar. Ticaret mahkemesi, bir noksanlık veya hata bulmadığı takdirde, iflasın kapanmasına karar verir. İflasın kapanması ile de iflas idaresinin görevi sona erer. Aynı şekilde, iflasın kaldırılması ile tasfiyenin basit usulle yapılmasına karar verilmesi, iflas idare memurlarının görevden uzaklaştırılmaları veya kendi istekleri ile görevden ayrılmaları durumlarında da iflas idaresinin görevi sona erer. İflas idaresi çeşitli organlar eliyle denetlenir, bunlar; iflas dairesi, alacaklılar, icra mahkemesi ve iflasa karar veren ticaret mahkemesidir. İflas idaresinin denetiminin ne şekilde gerçekleştiği ele alındıktan sonra, denetlemenin doğal sonucu olan sorumluluk konusu incelenmiştir. İflas idaresi, sorumluluğu olan bir organdır. Bu kapsamda iflas idaresinin hukuki, cezai ve disiplin sorumluluğu tezimizin son bölümünde incelenerek, tezimize son verilmiştir In our thesis, we handle the administration of bankruptcy which was chosen by enforcement court from among the candidates proposed by the creditors during the settlement of bankruptcy. In the introductory part, the place of the administration of bankruptcy in the liquidation process is explained and then the concept of bankruptcy is handled in general. The first part handles with the bankruptcy assets consisting of all estates and assets, cash at banks, joint and co-owned equities, legal usufructs, the undivided shares from a legacy, commercial rights on any intellectual property, share of profits belonging to the insolvent regardless of whether at home or abroad following the decree of insolvency issued by the tribunal of commerce. The Bankruptcy Office, after being notified of such a bankruptcy case, by immediately assessing the values of the assets of the bankrupt according to the content of the books in which these values are registered, decides the liquidation to be exercised according to the principles of a simple liquidation, if, it is understood that the values of the assets included in the bankrupt?s estate matches the costs from the simple liquidation or if the creditors, following the declaration of such a simple liquidation, demand a simple liquidation by paying the costs of such a simple liquidation in advance. We encounter with administration of bankruptcy during a simple liquidation. However, the administration of bankruptcy does not take place in all phases of a simple liquidation; in some parts bankruptcy office is also responsible. 120 In the second part of our thesis, through the examination of the concept of administration of bankruptcy in its broader and narrower senses, it is explained that the concept includes both administration of bankruptcy and its official organ of bankruptcy office. Further on, the views on the legal dimension of the administration of bankruptcy were addressed and the view, as accepted by our law too, that ?the administration of bankruptcy is the legal representative of its bankrupt's estate? was examined in detail. After a short look into the current systems about the selection of the Administration of bankruptcy, the cases, in which the administration of bankruptcy can be chosen during the first or second creditors? meeting, as also adopted by our legal system, were discussed separately. The duties of the administration of bankruptcy were regulated under the article 226 of the Enforcement and Bankruptcy Law. According to this, the administration is the legal representative of bankrupt's estate; the administration is responsible for considering the interests and realization of the liquidation of the bankrupt's estate. The Administration of bankruptcy decides against or in favor of the claims of property recovery, makes forced sales, examines the receivables notified to the Bankrupt?s estates; can, in the cases where it arranges the Schedule of sequence and pursues a law suit, decide directly on a reconciliation via arbitrage about the receivables within the limits allowed by the article 226/c.2 of the Enforcement and Bankruptcy Law. On the other hand, the administration, can convert the assets and shares into cash (article 241of the Enforcement and Bankruptcy Law) or allocate the 121 Money obtained to the creditors according to the Schedule of sequence/allocation (article 247 of the Enforcement and Bankruptcy Law). The administration can also prepare certificate of insolvency for the creditors for the rest of their receivables; after the total encashment of the assets and shares in the bankrupt?s estate and after the distribution of this resultant cash to the creditors, for the decision of closing of the bankruptcy (article 251of the Enforcement and Bankruptcy Law) to be effective, it has to prepare a final report to be submitted to the commercial court who took the decision of any such case of bankruptcy; above-cited issues, Within this framework, were examined in deep here in our work. In the latest section, the cases where the responsibilities of the Administaration of bankruptcy end were discussed about. As a principle, this responsibility ends with the completion of the liquidation. After the completion of the liquidation process, the Administration files a report which contains information on the procedure used in the encashment of the assets and shares in the bankrupt?s estate, the amount of cash gained from such an encashment, the method used in the allocation of the cash to the creditors, the amount of debt of the bankrupt?s estate and the origin of this debt. The report also includes the information on the certificate of insolvency given to the creditors whose receivables not covered completely by stating whether the bankrupt is guilty for such a bankruptcy on one hand, telling the commercial court about whether or not the bankrupt can be regarded as a negligent or fraudulent one on the other. Finally all detailed information together with all files and documents in hand related to the liquidation is submitted to the commercial court by the Administration. 122 The commercial court gives the decision of the closing of the bankruptcy if it finds no fault or defect. With the closure of the bankruptcy, the mission of the administration comes to an end. In the same way, the decision to realize the liquidation in the simple way, suspension of the officers of bankruptcy administration or their resignation on their own accord are among the reasons which lead to the termination of the mission of bankruptcy administration. Administration of bankruptcy is inspected through various organs like the bankruptcy office, creditors, enforcement court and the commercial court who gives the decision about the bankruptcy. The natural result of the inspection is responsibility. The bankruptcy Office is also an organ having its own responsibilities. The legal, criminal and disciplinary responsibilities of the Bankruptcy Office were examined in the last part of our thesis. 131

Tezimizde, borcun sona erme şekillerinden biri olan ?takas? Borçlar Hukuku, Usul Hukuku ve İflas Hukuku kapsamında incelenmiş olup, çalışmamız giriş ve sonuç bölümleri haricinde toplam dört bölümden oluşmaktadır.İlk bölüm içerisinde takas kavramı açıklanmış, benzer kavramlarla arasındaki farklılıklar incelenmiştir. Ayrıca takasın çeşitlerine değinilerek, akdi takas ve kanuni takasın özellikleri, muhtevası ve şekli gibi konular açıklanmıştır. Takasın hukuki niteliğine de birinci bölümde yer verilerek, bu konuda doktrinde ortaya atılmış görüşler birbirleriyle karşılaştırılarak izah edilmiştir.İkinci bölümde takasın şartları ele alınmıştır. Buna bağlı olarak takasın olumlu ve olumsuz şartları tek tek açıklanmıştır. Aynı bölüm içerisinde takasın şartlarından olarak algılanan ama aslında takasın şartlarına dâhil olmayan hususlara da yer verilmiştir.Üçüncü bölümde takas, yargılamada ve iflas halinde takas olarak Medeni Usul Kanunu ve İcra İflas Kanunu kapsamında ele alınmıştır. Yargılamada takas konusu, mahkeme dışı takas ve dava esnasında takas olarak iki başlık altında incelenmiştir. Dava esnasında ileri sürülen takasın hukuki niteliği ve şekli gibi konular üzerinde durulmuş, takas savunması ve karşılık dava hususlarında ayrıca açıklamalar yapılmıştır. Terditli takas beyanı da, bu bölüm içerisinde doktrinde ortaya atılan görüşlerle birlikte izah edilmiştir. Üçüncü bölümde son olarak borçlunun iflası halinde takasa yer verilmiştir. İflasta takasın olumlu ve olumsuz şartları tek tek açıklanarak, takas beyan etme yetkisine sahip olanlar belirtilmiştir. Ayrıca iflas halinde takasa itiraz edilerek takasın nasıl iptal edilebileceği de açıklanmıştır.Dördüncü ve son bölümde takastan ayrı olarak, takas beyanı ele alınmıştır. Takas beyanının hukuki niteliği, muhtevası, özellikleri, şekli ve geçersizliği gibi konular detaylıca izah edilmiştir. Bu bölümün sonunda takasın hukuki sonuçlarına yer verilerek, takas edilen alacakların sona ermesi ve takasın geriye etkisi incelenmiştir.Tez çalışmamız içerisinde Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve İcra İflas Kanunu temel alınarak açıklamalar yapılmıştır. Ancak 1 Temmuz 2012'de Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe gireceği için, 818 sayılı Borçlar Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu birlikte değerlendirilmiştir. Bu anlamda olmak üzere aynı konuda her iki kanun arasında farklı düzenlemeler varsa, bu husustaki açıklamalara ilgili konuların sonunda yer verilmiştir. In our thesis ?set off? which is one of the forms of ending the debit has been examined within the scope of Law of Obligations, Law of Procedure and Law of Bankruptcy and our study is composed of totally four sections excluding the sections of introduction and conclusion.In the first section the concept of set off was explained and the differences between this concept and similar concepts were examined. Furthermore the types of set off were mentioned and such subjects including the characteristics, content and form of contractual set off and legal set off were explained. And the legal nature of set off was discussed in the first section and the opinions suggested in the doctrine about this subject were explained by comparing them with one another.In the second section the conditions of set off were discussed. Accordingly the positive and negative conditions of set off were explained one by one. In the same section those issues perceived as among the conditions of clearing but in reality not included in the conditions of set off were discussed.In the third section set off was discussed within the scope of Law of Civil Procedure and Law of Execution and Bankruptcy as set off in judgment and set off in the case of bankruptcy. The subject of set off in judgment was examined under two titles namely set off out of court and set off during litigation. Such subjects including legal nature and form of set off claimed during litigation were emphasized and separate explanations were made in the subjects of set off defense and counter-litigation. And alternative pleading set off statement was explained together with the opinions suggested in the doctrine. Finally in the third section set off in the case of bankruptcy of the debtor was discussed. The positive and negative conditions of set off in bankruptcy were explained one by one and those authorized to declare set off were specified. Furthermore how the set off may be objected in the case of bankruptcy and set off may be cancelled was explained.In the fourth and last section set off statement was discussed as separate from set off. Such subjects including legal nature, content, form and invalidity of set off statement were explained in detail. At the end of this section, the legal results of set off were discussed and the ending of credits cleared and retrospective effect of clearing was examined.Within our thesis study, explanations were made on the basis of Law of Obligations, Court Procedures Law of Execution and Bankruptcy. However since Turkish Law of Obligations shall come into effect on the 1st July 2012, Law of Obligations numbered 818 and Turkish Law of Obligations numbered 6098 were assessed together. In the case there are arrangements that differ between the two laws in the same subject in this context the explanations in this regard were given at the end of the relevant subjects. 105

İyiniyet, bir hakkın kazanılmasına veya hukuki durumun meydana gelmesine ait bir engeli bilmeme ve bilebilecek durumda da olmama durumudur. Hukuk düzenince iyiniyete hukuki sonuç bağlanan hallerde iyiniyet, bir kimsenin karşılaşacağı hukuki sonuçlardan korunmasını ve hukuki sonucun değişmesini sağlar. Yani bir hukuk kuralına uyulmaması, kural olarak istenen amaca ulaşılamaması sonucunu doğururken, kimi durumlarda iyiniyet buna engel olur ve hukuk kuralına uyulmamış olmasına rağmen hukuki sonuç doğar.Tasarruf işlemi, bir hakkı ya da hukuki ilişkiyi doğrudan doğruya etkileyen, onu başkasına geçiren (devreden), içeriğini sınırlayan, değiştiren, külfet yükleyen veya sona erdiren hukuki işlemlerdir. Tasarruf işlemi yapabilmek için, kural olarak tasarruf yetkisine sahip olmak gerekir. Tasarruf yetkisi, hakkın esaslı bir unsuru olup, hakkın içeriğine dâhildir. Bunun bir sonucu olarak, bir hak üzerinde, esas olarak hak sahibi tasarrufta bulunabilir, hak sahibinin tasarruf yetkisi bulunmaktadır. Ancak bazı durumlarda hak sahibinin tasarruf yetkisi, kanuni bir hükümle sınırlandırılabilir ya da tamamen ortadan kaldırılabilir. Bu hallerde hak sahibi, kanuni sınırlama gereği, serbestçe tasarruf işlemi yapmaz, yapsa bile geçersizlik müeyyidesiyle karşılaşır. Bu tasarruf sınırlamalarından bir kısmı da İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenmiştir. Mallarının haczedilmesi (İİK m. 86, 91) ve iflasın açılması (İİK m. 191) durumları buna örnek olarak gösterilebilir. İşte bu durumlarda, kişinin tasarruf yetkisinin kanunen sınırlanmış olmasına ve yapmış olduğu tasarruf işleminin geçerli sonuç doğurmamasına rağmen, Kanun'da iyiniyete yönelik olarak istisnalar düzenlenmiş ve işlemin geçerli olacağı kabul edilmiştir. Bizim çalışmamızın esas konusunu da, İcra ve İflas hukukunda iyiniyete yönelik olarak düzenlenmiş bu istisnalar oluşturmaktadır.Anahtar Kelimeler: İyiniyet, Tasarruf Yetkisi, Sınırlama, İlan, Tescil. Der gute Glaube ist eine Tatsache, durch die eine Behinderug nicht zu wissen und nicht imstande ist, zu einem rechtlichen Fall zuführen. In den Faellen, in denen vom gesetzlichen Auftrag die Rede ist, erlaubt der gute Glaube einer Person, sich vor rechtlichen Konsequenzen zu schützen, auf die sie gestossen ist, und damit sorgt sie für die Anderung des rechtlichen Ergebnises. Also, bei Nichteinhaltung der Rechtsattalichkeit führt es in der Regel dazu, das gewünschte Ziel nicht zu erreichen. Aber der gute Glaube bewirkt manchmal, dass etwas nicht geschieht oder dass jemand etwas nicht zu tun kann. Daraus resultiert eine Rechtschlussfolgerung, obwohl man Rechtstaatlichkeit nicht eingehalten kann.Ein Sparendebetrieb (Verfügungprozess) ist juristische Behandlung, die ein Recht oder Rechtsverhaltnis unmittelbar beeinflusst, transferiert und den Inhalt beschraenkt sowie andert oder beendet. Um einen sparenden Betrieb zu machen, muss man in der Regel eine Sparenbefugnis (Sparenberechtigung) haben. Die Sparenbefugnis ist wesentliches Element des Rechts und einschliesslich der Rechtsinhalte. Also eine Person, die über ein Recht Verfügungen machen will, muss in der Lage sein, irgendwie mit dem Rechtverhaltniss zu tun. Aber manchmal ist Sparenberechtigte zu sparen befugt, und es mit einer gesetzliche Bestimmung zu beschraenken oder vollstandig zu eliminieren. Der Berectigte ist nicht in der Lage aufgrund rechtlicher Beschrankungen, frei zu verfügen, auch wenn ungültig waere. Einige Beschraenkung zur Verfügung wird in der Zwangvollstreckungs- und Konkursordnung aufgestellt. Für Pfandung von Waren (Artikel İİK (Türkische Zwangvollstreckungs- und Konkursordnung) 86, 91) und Eröffnung des Konkursverfahren (Artikel İİK 191) kann man an dieser Stelle als Beispiele anführen. Das Hauptthema unserer Untersuchung stellen im Zwangvollstreckungs- und Konkursrecht die Ausnahmen dar.Die Schlüsselworte: der gute Glaube, die Sparenbefugnis (Sparenberechtigung), Beschraenkung, die Anzeige, die Eintragung. 162

Takip hukukunda borçlunun birden fazla alacaklısının söz konusu olduğu durumlarda, bu alacaklıların hangi sıra düzeni çerçevesinde tatmin edileceği sorunu ortaya çıkar. Özellikle borçlunun cebrî icraya konu edilen malvarlığının, bütün alacakları ödemeye yetmemesi halinde paylaştırmanın ne şekilde ve hangi sıraya göre yapılacağı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Bu noktada borçlunun muhatap olduğu birden çok alacaklı arasında ortaya çıkan menfaat çatışmasının nasıl çözümleneceği ile ilgili olarak İcra ve İflâs Kanunu'nda öngörülen sisteme göre alacaklılar, alacaklarının niteliklerine ve sahip olduğu teminatlara göre çeşitli kategorilere ayrılmışlardır. Bu çerçevede aynî teminat ile güvence altına alınan alacaklar diğer alacaklılara göre kural olarak öncelik hakkına sahip olurlar. Ayrıca Kanunkoyucunun, çeşitli gerekçelerle bazı özel kanun hükümlerinde öngördüğü rüçhanlı alacaklar da bulunmaktadır. Nitekim icra ve iflâs hukukundan başka birçok maddî hukuk normundan bahsedilebilir, ki bu normlarda çeşitli alacak türlerine ilişkin imtiyaz, rüçhan yahut öncelik hakkında ilişkin kurallara yer verilmiştir. Dolayısıyla hem takip hukukunda hem de maddî hukukun çeşitli kodifikasyonlarında, bazı alacaklara rüçhaniyet verilmiş olmakla birlikte bu alacaklıların korunması amacı güdülmüştür.Alacakların belli bir sıra düzenine tâbi tutulması, her ne kadar eşitlik ilkesine aykırı gibi gözükse de, birtakım alacakların tahsil kabiliyetini güçlendirmek için, mutlak eşitlikten ziyade nisbi eşitlik kuralının uygulanması, daha adilane sonuçlar doğuracaktır. Bu çerçevede, tezimizde İcra ve İflâs Kanunu'nun 206 ncı maddesinde öngörülen sıra düzeni incelenmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun benimsediği temel prensibe göre, adi alacaklara geçilmeden önce rüçhanlı ve rehinli alacaklar ödenmeli; ardından özel kanunlarda öngörülmüş öncelikli alacaklara geçilmelidir. Daha sonra artan para ise İcra ve İflâs Kanunu'nun 206 ncı maddesinde düzenlenecek olan sıra cetvelinde 4 sıra halindeki adi alacaklara dağıtılmak üzere ayrılmalıdır. In case of multiple creditors for a debtor in the law of quashing, the problem of the order in which these creditors would be satisfied shall rise. The matter of the way and order of sharing has to be clarified particularly in case property holding of debtor subjected to compulsory execution is not sufficient to pay all monetary claims. At this point, creditors are divided into several categories according to the nature of their monetary claims and warranties they hold in accordance with the system specified in the Law of Enforcement and Bankruptcy concerning the way of settling a conflict of interests which has risen among multiple creditors to whom the debtor addresses. In this framework, any monetary claims guaranteed with collateral guarantee shall have the right of priority as a rule. In addition, there are also preferential monetary claims specified in some special laws by the Law Maker for different reasons. As a matter of fact, a number of material law norms may be mentioned in addition to the law of enforcement and bankruptcy, and these norms comprise the rules of privilege, preference or priority rights concerning different types of monetary claims. Therefore, some monetary claims are granted privilege both in the law of quashing and various codifications of the material law, so these monetary claims are aimed to be protected.Even though subjecting monetary claims to a certain sort order seems as contradictory with the principle of equality, implementation of relative equality rather than absolute equality shall give more justly results in order to strengthen the collection capability of some monetary claims. In this framework, our thesis studies on the sort order specified in the Law of Enforcement and Bankruptcy, Article 206. According to fundamental principle adopted in principle by the Law of Enforcement and Bankruptcy, privileged and pledged monetary claims should paid before unsecured debts; then preferential debts specified in special acts should be paid. Then, remaining sum shall be reserved to be distributed to unsecured debts in form of 4 sort orders in the order list to be arranged in the Law of Enforcement and Bankruptcy, Article 206. 283

Günümüzde ekonomik krizlerle çalkalanan dünyada iflâs kurumu bütün ekonomiler için önem arz etmektedir. Özellikle ülkemizde son on yılda yaşanan gerek ulusal gerek global krizin etkileri bu kurumu sıkça karşımıza çıkarmaktadır. Ancak son dönemde dünyada iflâsı önlemeye yönelik çabalar da hızla artmaktadır. Yeniden yapılandırma ve iflâsın ertelenmesi gibi kurumlar Amerika ve Avrupa'dan sonra Türkiye'de de uygulama alanı bulmuştur.Bu çalışmamızda iflâsı önlemeye yönelik kurumlar ve özellikle iflâsın dava ve takipler üzerindeki etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Ayrıca iflâs tasfiyesinde oynadığı rol nedeniyle iflâs idaresine de değinilmiştir. Today, with the economic crisis shaking the world the concept of bankruptcy is of great importance. In our country due to the effects of national or global crises, we have often encountered this concept especially in the last decade. However, the efforts to prevent bankruptcy in the world are increasing rapidly. Such issues like restructuring and postponement of bankruptcy have begun to be applied in Turkey following the United States and Europe.This study aimed to analyze the concepts related to prevention of bankruptcy, especially the effects of bankruptcy on judgment process and legal proceedings. In addition, bankruptcy administration was covered because of its role in bankruptcy dissolution. 132

Çalışma konumuzu teşkil eden ve İcra ve İflas Kanunu'nun 33. ve 33a maddelerinde düzenlenmiş olan ?icranın geri bırakılması? kurumu bir takip hukuku müessesesidir. Kanunda yer alan ?icranın geri bırakılması? müessesesi ilâmlı icra takiplerinin uygulanması bakımından söz konusu olmaktadır. Bu nedenle kanun sistematiği bakımından ?ilâmlı icra?ya ilişkin hükümler (m. 24-41) arasında yer almaktadır. İcranın geri bırakılması ilâmlı icraya özgü bir kurumdur ve bu nedenle ilâmsız icra yoluyla takiplerde ve iflâs yoluyla takiplerde uygulanamaz. Tez konumuzu oluşturan icranın geri bırakılması kavramı doktrindeki görüşler ve yargı kararları ışığında incelenmeye çalışılmıştır.Çalışmamız dört ana bölüm altında incelenmiştir.Birinci bölümde; icranın geri bırakılması müessesesinin uygulanma alanı bulduğu ilâmlı icra ile takip yolu genel olarak incelenmiştir. Bu bölüm altında genel olarak ilâmlı icra takibi kavramı açıklanmış, ilâm ve ilâm niteliğinde belgeler incelenmiş ve ilâmlı icra takibinin başlama prosedürüne değinilmiştir.İkinci bölümde; icranın geri bırakılması kavramı incelenmiş, bu inceleme dahilinde tanımı, kapsamı, sebepleri, icra mahkemesinde uygulanan yargılama usulü ve icranın geri bırakılması davalarının kabulü ve reddi kararlarının sonuçları ile bu kararlara karşı başvurulacak kanun yolları konuları incelenmiştir.Üçüncü bölümde; Yargıtay tarafından icranın geri bırakılması hususu ve İİK m. 36'nın istisnaen icra mahkemesi kararlarının temyizi halinde uygulanması hususu incelenmiştir.Son olarak dördüncü bölümde ise, icranın geri bırakılması; takibin iptal ve taliki, itiraz ve menfî tespit davası ile karşılaştırılmıştır.Çalışmamız, konu hakkındaki tespit ve değerlendirmelerimiz doğrultusunda sonuç kısmıyla sona ermiştir. Foundation of ?drawal of execution?, which is forming our subject of study and is ordered in the 33 and 33a articles of Execution and Bankrupt Law, is an institution of enforcement law. Foundation of ?drawal of execution? taking place in the code exists to apply final court decision enforcement proceedings. Because of that, in terms of law systematics, it holds a place in judgements about final court decision enforcement (article 24-41). Drawal of execution is a foundation which is peculiar to final court decision enforcement and because of that it can?t be applied in ways of enforcement proceedings without judgement or bankruptcy. Notion of drawal of execution forming our subject of study is aimed to examine in consideration of views in doctrine and judicial decisions.Our study is inspected under four chapters.In the first chapter; the way of final court decision enforcement which foundation of the drawal of execution has scope of application is viewed in general. Under this chapter, the notion of final court decision enforcement proceedings are cleared in general, final court decision and documents as final court decision are viewed and touched on the starting procedure of final court decision enforcement proceedings.In the second chapter; drawal of execution is inspected, its definition, scope, causes, prosedure of judging by enforcement court in this inspection and the acceptance or refusal decisions results of the postponing of enforcement proceeding actions and legal remedies against these decisions are viewed.In the third chapter; the case of the drawal of execution by the high court and the case of apply in case of enforcement courts decisions appeal in the exeption of code of execution and bankruptcy, 36th article are viewed.Finally, in the forth chapter; the case of drawal of execution is compared to the case of cancellation and adjournment of proceedings, objection and negative declaratory action.Our study is ended with the consequence part in the direction of our determinations and assessments about the case. 117

Anahtar Kelimeler: İflas, İflas Ertelemesi, Mali Analiz, İyileştirme Projesi, Borca BatıklıkÖZETİFLAS ERTELEMESİNİN TÜRKİYE’DE UYGULAMA SÜREÇLERİ VE İYİLEŞTİRME PROJELERİNDE MALİ DEĞERLENDİRME VE ANALİZİN ÖNEMİİflasın ertelenmesi kurumu, İcra ve İflas Hukuku içerisinde yer almaktadır. Türk hukukuna 2003 yılında 4949 sayılı Kanun ile girerek, 2004 yılında 5092 sayılı Kanun ile son halini almıştır. İflas ertelemesi, iflas davası türlerinden biri olup sadece bir ertelemedir, bir cebri icra aracı değildir. İflas ertelemesi belirli bir takım şartların yerine getirilmesi halinde (borca batık olma ile kabul edilebilir kapsamlı mali analizi yapılmış dürüst bir iyileştirme projesi) iflas kararının mahkeme tarafından ertelenmesidir. İflasın ertelenmesi kurumunun amacı; şirketin zamansız iflasının sadece şirket için değil, alacaklılar için de yaratabileceği olumsuz sonuçlardan kaçınmaya imkan vermektir. Bu çalışmada iflas ertelemesinin Türkiye’deki uygulama süreçleri anlatılmış, iflas ertelemesinin şartlarından olan iyileştirme projesinde mali analizin önemi ortaya çıkarılmıştır.Keywords: Bankruptcy, Postponement of Bankruptcy, Financial Analysis, Recovery Project, Submerged DebtABSTRACTAPPLICATION PROCESS OF THE POSTPONEMENT OF BANKRUPTCY IN TURKEY AND THE IMPORTANCE OF FINANCIAL EVALUATION AND ANALYSIS IN THE RECOVERY PROJECTSThe postponement of bankruptcy is included in the Code of Debt Enforcement and Bankruptcy. This institution has entered to the Turkish Law in 2003 with the 4949 numbered act and in 2004 it has been finalized with 5092 numbered act. The postponement of bankruptcy is one of the types of bankruptcy proceedings and is only a postponement, not a tool to foreclosure.This institution is the postponement of bankruptcy decision by the court when some conditions are met (being in submerged debt and has an honest and acceptable recovery project that has a comprehensive financial analysis). The purpose of this institution is to avoid the negative consequences of the company's untimely bankruptcy not only for the company also for the creditors.In this study; the application process of postponement of bankruptcy in Turkey is explained and the importance of financial evaluation and analysis in the recovery projects has been revealed.

89

110 ÖZET Doğrudan doğruya iflâs yolu, hukukumuzda düzenlenmiş bulunan cebri icranın bir çeşidi oian külli icra (iflâs) içerisinde yer alan ve belli şartların gerçekleşmesi halinde, iflâsa tabi borçlunun alacaklılarına ve bazen bizzat borçluya iflâs takibi sözkonusu olmadan yetkili ticaret mahkemesinden iflâs isteme yetkisi veren iflâs yoludur. Doğrudan doğruya iflâs yolu ile takip de, Türk Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılanlar ve tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflâsa tabi bulundukları bildirilen gerçek ve tüzel kişiler hakkında mümkündür. İflâsa tabi kişiler için doğrudan doğruya iflâs sebepleri İİK'da ve bazı özel kanunlarla düzenlenmiş olup istisnai niteliktedir. Kanunların düzenlediği hallerden başka sebeplerle bir kimsenin doğrudan doğruya iflâsı istenemez. Çalışmamızda, İcra İflâs Kanunu'nun 177 inci ve 179 uncu maddelerindeki hallerden birinin varlığında veya Türk Ticaret Kanunu'nun 180/11 ve 182/1 inci madesine göre alacaklının önce icra dairesinde iflâs takibinde bulunmaksızın ve borçluya iflâs talebini içeren bir ödeme emri göndermeksizin doğruca ticaret mahkemesinden borçlunun doğrudan doğruya iflasını isteyebileceği, yine İcra İflâs Kanunu'nun 178/1,111 üncü maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde borçlu herhangi bir iflâs takibi sözkonusu olmadan ticaret mahkemesinden doğrudan doğruya iflâsını isteyebileceği incelenmiştir. 1 1 1 Summary The direct way of bankruptcy is a method of bankruptcy, included in the frame of the general execution (bankruptcy), which is one of the variants of the compulsory execution, put in order in our law and which is giving to the creditors of the debtor, who is subject to a bankruptcy and sometimes personally to the debtor the right to request from the authorized commercial court a bankruptcy without performing of any bankruptcy persecution. The execution through the method of direct bankruptcy is possible to be applied against those who, in accordance with the Turkish Commercial Law, are concerned to be merchants and those who are subject to the provisions, applied to the merchants as well as against those who are declared to be subject to bankruptcy although that according to the special laws they are not merchants. The causes for direct bankruptcy of the persons, subject to bankruptcy, are put in order in the Law on Execution and Bankruptcy and they have a character of exception. In our study we have investigated the cases when in the existence of one of the situations mentioned in the articles 177 and 179 of the Law on Execution and Bankruptcy or according to the articles 180/11 or 182/1 of the Turkish Commercial Law the creditor may request directly from the Commercial Court the direct bankruptcy of the debtor without execute first any execution in the Court Bailiff's Office and sending of any order of payment to the debtor, including the request for bankruptcy and the cases when, provided that the circumstances mentioned in the articles 187/1 and 178/111 of the Law on Execution and Bankruptcy are fulfilled the debtor may directly request from the Commercial Court his bankruptcy without performing of any bankruptcy execution. «WB«K*«££Î 111

134

ZUSAMMENFASSUNG Die Aktiengesellschaft ist im türkischen Wirtschaftsleben von grosser Bedeutung. Folglich haben sich die wirtschaftliche Wandel der achtziger Jahre mit vermehrten Konkursen auf diese Gesellschaftsform besonders stark ausge- wirkt. Die Frage des Konkurseröffnung bei der Aktiengesellschaft und damit verbundenen Probleme sind Aktüeli. Diese Arbeit will darlegen, im welchen Faellen der Konkurs über eine Aktiengesellscaft zu eröffnen ist, welche möglichkeiten eine Aktiengesellschaft hat, das abzuwenden und welche Wirkungen der Konkurs über die Aktienge sellschaft hat. Dabei geht es nicht urn wirtschaftliche, sondern allein um rech- tliche Aspekte. Gegenstand dieser Arbeit ist die gewohnliche Aktiengesell schaft; die in Spezialgesetzen geregelten Soderfaelle, wie Banken, bleiben unberücksichtigt. Behandelt werden das schweizerische und insbesondere im bereich der Überschuldung, das deutschen Recht. Trotzdem ist die Arbeit nicht rechts- vergleichend angelegt. in dieser Abhandlung berühren sich verschiedene Rechtskreise, naemiich das Aktienrecht, das Konkursrecht und das Bilanzrecht. Das bewirkt unter anderem, dass die Literatür von drei verschiedenen Gebiete zusammenkommt. Die Abhandlung gliedert sich in vier Teile: Zuerst sind die Voraussetzun- gen des Konkurses einer Aktiengesellschaft, insbesondere die Konkursgründe und die Besonderheiten des Konkursverfahrens erörtert; im zweiten Teil werden die Voraussetzungen und die Wirkungen des Konkursaufschubs dar- gestelt; im dritten Teil werden die Wirkungen der Konkurseröffnung über die Aktiengesellschaft und über den Glaeubigern ausführlich behandelt; im vier- ten Teil wird der Schluss des Konkursverfahrens, insbesondere Widerruf des Konkurses dargestelt. Den Abschluss bilden eine Zusammenfassung sowie die Vorschaelege für de lege Ferenda. 290 290