1. Hannah Arendt düşüncesinde 'Siyasal olan'
- Author
-
Dinçer, Esin Hamdi, Bakırezer, Güven, and Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Siyasal Bilimler ,Political philosophy ,Action ,Political Science ,Government ,Politics ,Speaking ,Arendt, Hannah - Abstract
Hannah Arendt yaşamı boyunca siyasal faaliyetlere katılımı ve özgür/özerk biçimde kamusal alanda konuşmayı öne çıkarmıştır. Kitlesel olarak insanları düşünmemeye, eylemsiz biçimde konuşmaya ya da harekete yönelten egemenlik anlayışlarını `siyaset dışı` ve/veya `siyaset karşıtı` olarak nitelendirmiştir. Marksizm ve liberalizmi insanın özgürlüğünü çalışma, üretim ve tüketimin sürekliliğine indirgedikleri gerekçesiyle eleştirir. Bunun yanında totaliter rejimlerse (Nazizm ve Stalinizm) insanlık durumunu dışlayıcı siyasete zorunlu bırakır ve düşünsel bir tekliğin içine hapseder. İnsanı eleştirel düşünceden uzaklaştırır, hakkı olan bir varlık olmaktan çıkarır ve insana itaat etmekten başka bir seçenek bırakmaz. Arendt gerçek siyasal eylemi ise `doğumluluk`, `anımsama`, `hergünkülük`, `umut`, `şiddetsizlik` gibi kavramlar bağlamında tanımlar. Ona göre siyasal eylem, söz konusu kavramlar eşliğinde tekçi iradeyi reddetmeye, çoğulcu karaktere ve deneyime açık olmaya eğilimlidir.Arendt düşüncesinde dinamik ve ilkelere dayalı siyasal olan önemli bir vurgu olarak öne çıkar. Onun siyasal olanı kurduğunu iddia ettiği söz konusu özgürlükçü ilkelerin kökleri ise Heidegger, Kant ve Aristoteles'e dayanır. `Şimdi ve orada olma` (Dasein), `sıçrayış`, `değişim`, kavramlarının yanısıra `öteki/başkası ile birlikte` bir `yaşam alanı` (Lebenswelt) kurabilme yollarının tartışmaya açıldığı Arendt düşüncesinde `anlama`, `yargı gücü` (Urteilskraft), `çoğulculuk` ve `konuşmaya muktedir olma` (Zoon Logon Echon) onun siyasal olan anlayışını şekillendiren merkezi kavramlar olarak öne çıkar. Çalışma üç kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda antik Yunan ve modern dönemlerdeki siyasal olan kavrayışı hem siyasal yaşam pratiği hem de düşünsel kaynaklar düzleminde ele alınmaktadır. İkinci kısımda Arendt'in antik Yunan'a referansla zorunluluk ve özgürlük kategorileri arasında ortaya koyduğu ayrım ve modern siyasete eleştirisinin ayrıntıları şekillendirilmektedir. Üçüncü kısımda ise Arendt'in `siyasal olan`ı kurduğunu iddia ettiği özgürlükçü ilkelerin felsefi köklerine değinilmektedir. Bu çalışmada Arendt'teki siyasal olan kavramsallaştırmasının dayandığı ilkeler tartışılmaktadır. Bu ilkelerin bugün önemli olduğu kadar önümüzdeki yıllarda da önemini koruyacağı vurgulanmaktadır. Tez boyunca Arendt'in `siyasal olan` kavrayışının güncel siyaseti kavramada yaptığı olumlu katkılar ortaya konmaktadır. Çalışmanın farklı kısımlarında Türkiye siyasal yaşamında kadın, Alevi, Kürt sorunu gibi başlıklar bu amaçla ele alınmaktadır. Sınıf ya da kimlik siyasetinin dışlayıcı egemenlik kavrayışı karşısında Arendt'in ilkelere dayalı özerk siyasal olan bakışının önemi tespit edilmiştir. Arendt'in özgürlüklerden taviz vermeyen sürekli gelişmeye açık ilkesel kavrayışı önemle vurgulanmıştır.Anahtar kavramlar: Hannah Arendt, Siyasal Olan, Özgürlükçü Cumhuriyetçilik, Çoğulculuk, Kamusal Alan, Konuşma, Eylem. Hannah Arendt advocated for participation to political processes and free and autonomous speech in the public sphere throughout her life. She labeled sovereignty types that did otherwise and made people to act without thinking or speak without action as 'apolitical' and/or 'anti-political.' She critiqued Marxism and liberalism based on their reduction of human freedom to cyclical world of work, production and consumption. Totalitarian regimes such as Nazism and Stalinism, on the other hand, forces the human condition to adopt exclusionary politics and restrains it to intellectual monism. They also push humans away from critical thought, they strip them off their rights and leaves no choice other than obeying. Arendt, however, defines the real political action via concepts like `natality,` `remembering,` `everydayness,` `hope,` and `violencelessness.` Building on such conceptual tools, political action denies any monist will and embraces pluralist character and experience.The political, based on a dynamic structure and principles, is an important theme in Arendt's thought. The roots of these emancipatory principles, which builds the political realm in her thought, go back to Heidegger, Kant and Aristotle. Her approach allows us to reflect on concepts like `Dasein,` `leap,` and `change` along with opening up new spaces to debate others such as `being with the other,` and establishing a `living space.` Other concepts such as `understanding,` `judgment,` `pluralism,` and `being a rational animal` also occupy a central place in her political thought.This thesis lays out Arendt's criticisms and own philosophical framework in three chapters. The first chapter focuses on the idea of 'the political' in Ancient Greece and modern times in the context of the practice of vita activa as well as the intellectual sources. The second chapter investigates the differences between the concepts of necessity and freedom in reference to Ancient Greece and how Arendt employs this distinction to critique modern politics. The third chapter explores the philosophical roots of the emancipatory principles that Arendt claims to be at the heart of the construction of 'the political.'In this work, the principles that form the basis of Arendt's philosophy of the political are discussed. It is argued that these principles were very important in the past and they retain their importance today as well. That's why potential and actual contributions of the Arendtian thought to the matters of contemporary politics are underscored throughout this dissertation. In various places throughout this study, I draw attention to current political issues such as women in Turkish politics, the Kurdish and Alevite questions to illustrate the competence of her framework. Against the exclusionary nature of class and identity politics, the significance of Arendtian conception of 'the political' based on principles and autonomy is acknowledged.Keywords: Hannah Arendt, The Political, Emancipatory Republicanism, Pluralism, Public Sphere, Speech, Action. 204
- Published
- 2015