23 results on '"Yanar, Yusuf"'
Search Results
2. Bazı patates melez klonlarının Phytophthora ınfestans'akarşı reaksiyonlarının belirlenmesi
- Author
-
Demir, Büşra, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
Bu çalışma bazı patates klonlarının geç yanıklık hastalık etmeni olan Phytophthora infestans'ın A1 ve A2 eşleşme tiplerine ait izolatlara karşı reaksiyonlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada koparılmış yaprak testi uygulanmıştır. A1 tipine ait izolata karşı 12 farklı melez ailesinden 383klon, A2 tipine ait izolata karşı ise 11 farklı melez ailesinden 139 klonun reaksiyonları belirlenmiştir. A1 izolatına karşı test edilen klonlardan 250 tanesi dayanıklı bulunmuştur. Diğer taraftan A2 izolatına karşı testlenen izolatlardan ise 8 tanesi dayanıklı bulunmuştur. Toplamda 104 adet klon hastalığın her iki üreme tipine ait izolatlarla testlenmiş olup, 42 klon iki üreme tipine hassas, 1 klon ise iki üreme tipine ait izolatlara karşı dayanıklı olarak belirlenmiştir. Bu çalışma sonucu elde edilen dayanıklı klonların çeşit olarak geliştirilme potansiyelleri bulunmaktadır.2019, 45 SAYFA This study was carried out in order to determine the reactions of some potato clones against isolates belonging to A1 and A2 mating types of late blight disease agent Phytophthora infestans. In this study, detached leaf test was performed. Reactions of 383 clones belonging 12 hybrid families and 139 clones belonging to 11 hybrid families were tested against isolates of A1 and A2 mating types of P. infestans respectively. 250 out of the 383 clones tested against the A1 isolate were found to be resistant. On the other hand, 8 out of 139 isolates tested against A2 were found to be resistant. A total of 104 clones were tested with isolates of both mating types of the pathogen. 42 clones were susceptible to two mating types and 1 clone was resistant to isolates belonging to both mating types. The resistant clones obtained as a result of this study have the potential to develop as varieties.2019, 45 PAGE 57
- Published
- 2019
3. Determining of the reactionsof some potato clons to potato wort disease (Synchytrium endobioticum)
- Author
-
Öksüz, Atilla, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture ,Potato ,Durability - Abstract
Bu çalışma beş farklı melez ailesine ait patates klonlarının sera ortamında saksılara dikilerek ve doğal yetiştirme alanlarında doğrudan toprağa dikilmesi ile patates siğil hastalığı etmeni Synchytrium endobioticum'a karşı reaksiyonlarını belirlemek amacıyla 2016 yılında gerçekleştirilmiştir. İnvitro testler Modifiye Glynne - Lemmerzahl Yumru Testi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Tarla denemeleri ise Ordu ili Aybastı ilçesinde yoğun olarak hastalıkla bulaşık olduğu bilinen üretici tarlasında gerçekleştirilmiştir. İnvitro test sonuçlarına göre 8,9,11,12 ve 13'cü melez ailelerine ait 245 klondan 6 tanesi (72,196,276, 286, 370 ve 406) hastalığa dayanıklı bulunurken 29 klon hastalığa karşı tolerant reaksiyon göstermiştir. Tarla denemelerinde ise 6 klon dayanıklı ve 16 klon tolerant reaksiyon göstermiştir. Sera ortamında saksılarda yürütülen çalışmada ve doğal yetiştirme alanlarında doğrudan toprağa dikilerek yapılan testlerde klonların reaksiyonları farklılık göstermektedir. Bunun inokulum yoğunluğu ve çevre faktörlerinin etkisinden kaynaklandiği düşünülmektedir. This study was conducted in 2016 to determine the reactions of potato clones of five hybrids family against potato wart disease caused by Synchytrium endobioticum in invitro and invivo conditions. Invitro tests were performed using Modified Glynne Lemmerzahl Lemmerzahl test. The field experiments were carried out in the producer field known to be contaminated with diseases intensively in Aybastı district of Ordu province. According to in vitro test results, 6 of 245 clones (72,196,276, 286, 370 and 406) belonging to 8, 9, 11, 12 and 13 hybrid families were resistant to the disease and 29 had a tolerant reaction to the disease. In field experiments 6 clones were resistant and 16 clones showed tolerant reaction. In in vitro and in vivo tests, the reactions of the clones was differ. It is thought to be due to the influence of inoculum density and environmental factors 60
- Published
- 2017
4. Tokat ili orman alanlarından izole edilen entomopatojen fungusların patates böceği (Leptinotarsa decemlineata (Say)) (Coleoptera:Chrysomelidae)'ne etkisinin belirlenmesi
- Author
-
Polat, İlker, Yanar, Yusuf, Yanar, Dürdane, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Leptinotarsa decemlineata ,Ziraat ,Agriculture ,Beauveria bassiana - Abstract
Bu çalışma 2014 yılında Tokat İlinde Merkez, Artova, Başçiftlik, Erbaa, Niksar, Pazar, Reşadiye, Sulusaray, Turhal, Yeşilyurt ve Zile ilçelerinde yürütülmüş ve çalışmanın materyalini bölgedeki orman alanlarından toplanan toprak örneklerinden elde edilen entomopatojen fungus izolatları ve Leptinotarsa decemlineata (Say) (Coleoptera: Chrysomelidae) 3. dönem larva ve erginleri oluşturmuştur. Bölgede bulunan entomopatojen fungus varlığının tespiti amacıyla Tokat Merkez ve ilçelerindeki orman alanlarından 206 adet toprak örneği alınmıştır. Bu sürveyler sonucunda 33 entomopatojen fungus izolatı elde edilmiş olup, 25 izolat Beauveria bassiana, 8 izolat Talaromyces spp. olarak tanılanmıştır. Entomopatojen funguslar 3. dönem larvalarda erginlere göre daha etkili olmuştur. Elde edilen 33 fungus izolatının L. decemlineata erginlerine ve 3. dönem larvalara etkinliğini belirlemek amacıyla 1x108 konidiospor ml-1 konsantrasyonunda tek doz denemesi yapılmış olup, yüksek etkiye sahip 4 izolat ile doz-ölüm ve zaman ölüm denemeleri yürütülmüştür. Yapılan analiz sonuçlarına göre LC50 değeri 1.4x106 konidiospor ml-1 ve LT50 değeri 10.63 gün ile GOPT-552 numaralı B. bassiana izolatı %90 ölüm oranı ile en yüksek etkiyi göstermiştir. Bu izolatın zararlının mücadelesinde daha detaylı değerlendirilmesi için özellikle sera ve tarla şartlarında endofit etkisinin araştırılması için ileriye dönük çalışmaların yapılması gerekmektedir. This study was conducted in Central, Artova, Başçiftlik, Erbaa, Niksar, Pazar, Reşadiye, Sulusaray, Turhal, Yeşilyurt and Zile counties of Tokat in 2014. Materials of the study were entomopathogenic fungal isolates which were obtained from soil samples collected from forestland in the region and Leptinotarsa decemlineata (Say) (Coleoptera: Chrysomelidae) 3. larval instars and adults. In order to determine the presence of entomopathogenic fungi in the region, 206 soil samples were taken from forestlands in Tokat province and its counties. From these soil samples 33 entomopathogenic fungal isolates were obtained. Species distrubition of the isolates as follows; 25 isolates Beauveria bassiana, 8 isolates Talaromyces spp. Entomopathogenic fungi were found to be more effective on 3. larval instars than adults. In order to determine the effectiveness of isolates on the 3. larval instars and adults of L. decemlineata, single dose treatment was performed in 1x108 conidiospor ml-1 concentrations, dose-mortality and time-mortality treatments were conducted with four isolates having higher virulence. According to the results of analysis, the highest effect was observed in the GOPT-552 coded B. bassiana isolate with LC50 value of 1.4x106 konidispor ml-1, LT50 value of 10.63 days and %90 mortality. For the detailed evaluation in the control of the pest, further studies need to be conducted especially to investigate the endophytic activity of this isolate. 100
- Published
- 2017
5. Bazı entomopatojen fungus izolatlarının, yonca yaprak böceği, [Gonioctena fornicata (Brüggeman) (Coleoptera:Chrysomelidae)] ve yonca hortumlu böceği, [Hypera postica (Gyllenhal) (Coleoptera:Curculionidae)]'ne karşı etkinliklerinin araştırılması
- Author
-
Baysal, Emine, Atay, Turgut, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
2015-2017 yılları arasında yürütülen bu çalışma ile Tokat ilinin yoğun olarak yonca tarımı yapılan 12 köyünde (Ulaş, Güryıldız, Büyükyıldız, Emirseyit, Söngüt, Yağmurlu, Gökdere, Gümenek, Karakaya, Bedirkale, Kızık ve Aktepe) entomopatojen fungus varlığı ve elde edilen entomopatojen fungusların Gonioctena fornicata ile Hypera postica larvalarına karşı etkinliği araştırılmıştır. Bu maksatla 40 farklı yonca ekim alanından toprak örneği ve toprak örneğinin alındığı tarladan Gonioctena fornicata ve Hypera postica erginleri toplanmıştır. Bu sürveyler sonucunda 102 entomopatojen fungus izolatı elde edilmiştir. Bunlar içerisinden seçilen 12 Beauveria bassiana, 2 Talaromyces sp. ve 1 Paecilomyces sp. olmak üzere 15 entomopatojen fungus izolatının Gonioctena fornicata ve Hypera postica larvalarına etkinliğini belirlemek amacı ile 1x107 konidispor ml-1 konsantrasyonunda tek doz denemesi yapılmıştır. Yüksek etkiye sahip olduğu belirlenen izolatlar ile 1x103, 1x105, 1x108 ve 1x109 dozları kullanılarak doz-ölüm denemeleri yürütülmüştür. Tek doz denemesi sonucu Beauveria bassiana izolatları ön plana çıkmış ve doz tarama çalışmaları belirlenen Beauveria bassiana izolatları ile yürütülmüştür. Doz ölüm çalışmalarında kullanılan tüm Beauveria bassiana izolatları 3.günden itibaren istatistiki açıdan önemli derecede etki göstermeye başlamış, inkübasyon süresine bağlı olarak neden oldukları ölüm oranları da belirgin düzeyde artmıştır. Kullanılan Beauveria bassiana izolatlarından GN-4 ve GN8-1 kodlu izolatlar her iki böcek üzerinde de etkili bulunmuştur. Elde edilen sonuçlara göre Gonioctena fornicata ve Hypera postica larvalarının doz ölüm çalışmalarında kullanılan tüm B.basiana izolatlarına karşı hassas olduğu ortaya konmuştur. Bu izolatlar ile sera ve arazi şartlarında daha detaylı çalışmaların yapılması gerekmektedir. In this study conducted between 2015-2017, it was investigated the presence of entomopathogenic fungi in the 12 villages (Ulaş, Güryıldız, Büyükyıldız, Emirseyit, Söngüt, Yağmurlu, Gökdere, Gümenek, Karakaya, Bedirkale, Kızık ve Aktepe) of Tokat province where alfalfa was cultivated intensively and the effect of the obtained entomopathogenic fungi against Gonioctena fornicata and Hypera postica larvae. For this purpose, soil samples were taken from 40 different alfalfa cultivation areas. In addition, Gonioctena fornicata and Hypera postica adults were collected from the same areas. As a result of these surveys, 102 entomopathogenic fungus isolates were obtained. Among them, 15 entomopathogenic fungi isolates (12 Beauveria bassiana, 2 Talaromyces sp., 1 Paecilomyces sp.) were selected and a single dose trial was conducted in order to determine the efficacy against Gonioctena fornicata and Hypera postica larvae at a concentration of 1x107 conidispor ml-1. Dose-mortality trials were carried out with isolates determined to have high effect using doses of 1x103, 1x105, 1x108 and 1x109.As a result of single-dose trial, Beauveria bassiana isolates were found to be effective and dose-mortality studies were conducted with isolates of Beauveria bassiana. All Beauveria bassiana isolates used in dose-mortality studies began to show effects to be statistically significant from day 3. Depending on the incubation period death rates increased significantly. GN-4 and GN8-1 isolates of Beauveria bassiana were found to be effective against both species. According to the results obtained in this study Gonioctena fornicata and Hypera postica larvae are susceptible to all Beauveria bassiana isolates used in dose-mortality studies. With these isolates, more detailed studies should be conducted in greenhouse and field conditions. 61
- Published
- 2017
6. Drone kullanılarak görüntü işleme tekniği ile şeker pancarı yaprak lekesi hastalık (Cercospora beticola) düzeyinin belirlenmesi
- Author
-
Altaş, Ziya, Özgüven, Mehmet Metin, Yanar, Yusuf, and Biyosistem Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
Tokat şartlarında şeker pancarı yetiştiren yerel çiftçi tarlasından bir Drone sistemi kullanılarak tarladan alınan görüntüler geliştirilen görüntü işleme algoritmaları ile yaprak lekesi hastalığının (Cercospora beticola) olup olmadığı, hastalık var ise hastalığın hangi aşamasında olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, araziden farklı zamanlarda ve farklı doğal aydınlanma koşullarında çekilen ve hastalığın farklı gelişim düzeylerini gösteren 12 adet görüntü MATLAB programının Image Processing Toolbox modülü kullanılarak görüntü işleme tekniğiyle işlenmiştir. Çalışma sonucunda, elde edilen hastalık şiddeti; a: %100, b: %48, c: %42, d: %21, e: %80, f: %28, g: %74, h: %47, i: %29, j: %46, k: %20, m: %51 ile gözlem sonuçları; a: %100, b: %50, c: %45, d: %20, e: %70-80, f: %30, g: %75-80, h: %50, i: %30, j: %50 k: %15-20 m: %50-55 karşılaştırılmıştır. Bu değerlerin çok yakın olması çalışmanın başarıyla gerçekleştirildiğini göstermektedir. Ayrıca, görüntü işleme teknikleri kullanılarak yapılan çalışma sonuçlarının gözlemle belirlenemeyecek hassasiyette, hastalıklı alanın kesin değerini verdiği belirlenmiştir. The local farmer field growing sugar beets in the Tokat conditions, the images taken from field by using a drone system, the image processing algorithms developed to determine whether the leaf spot disease is present (Cercospora Beticola) or not. If the disease is present, it is aimed to determine what is the stage of the disease. For this purpose, 12 images showing different levels of development of the disease, taken at different times and different natural lighting conditions from the field have been determined by image processing technique using Image Processing Toolbox module of MATLAB program. As a result of the study, the disease severity results acquired; a: 100%, b: 48%, c: 42%, d: 21%, e: 80%, f: 28%, g: 74%, h: 47%, i: 29%, j: 46%, k: 20%, m: 51% with observation results; a: 100%, b: 50%, c: 45%, d: 20%, e: 70-80% , f: 30%, g: 75-80%, h: 50%, i: 30%, j: 50%, k: 15-20% m: 50-55% have been compared. These values are very close indicates that the study was successfully carried out. In addition, it has been determined that the results of the study using image processing techniques give precise and accurate value that can not be determined by observation. 67
- Published
- 2017
7. Identification of bean halo blight (Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola) with bean common bacterial blight (Xanthomonas axonopodis pv. phaseoli) diseases and determination of their reactions on bean lines at Middle Black Sea region
- Author
-
Çelik Ertekin, Demet, Çalış, Özer, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Bilim ve Teknoloji ,Agriculture ,Science and Technology - Abstract
Bu çalışmada Samsun, Tokat ve Amasya illerinde fasulye üretim alanlarında yapılan sürveylerde toplanan hasta bitkilerden toplam 72 bakteri izolatı elde edilmiştir. Patojenite testine tabi tutulan bu izolatlar ile yapılan morfolojik, biyokimyasal testler ve tanıyı destekleyici LOPAT testleri ve moleküler analizler (PCR) sonucunda 30 izolat Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola ve 17 izolat Xanthomonas axonopodis pv. phaseoli olarak tanılanmıştır. Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola izolatları 8 farklı fasulye çeşitinden oluşan ırk ayrım setindeki bitkilere ayrı ayrı inokule edilmiş ve çeşitlerin verdiğini reaksiyonlara göre Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola'nın ırk/ırkları belirlenmiştir. Çeşit reaksiyonlarına göre Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola izolatlarının tamamının 1 nolu ırk olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bu çalışmada 22 taze ve 20 kuru fasulye ıslah hattının Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola ve Xanthomonas axonopodis pv. phaseoli bakteriyel etmenlerine karşı dayanıklılık düzeylerinin ve sahip oldukları dayanıklılıkla ilgili genlerin belirlenmesine çalışılmıştır. Bu amaçla ıslah hatlarının yaprak ve meyveleri virülent Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola ve Xanthomonas axonopodis pv. phaseoli bakteri izolatı ile inokule edilerek çeşitlerin dayanıklılık düzeyleri simptomatolojik olarak incelenmiştir. Buna ilave olarak Pse-1, Pse-3 genlerine ve Xanthomonas axonopodis pv. phaseoli Major QTL bölgelerine spesifik SCAR markörleri ile PCR yöntemi kullanılarak çeşitlerin söz konusu dayanıklılık genlerini bulundurma durumları belirlenmiştir. Yapılan moleküler analizler sonucunda toplam 20 taze ve kuru fasulye ıslah hattının Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola 1 nolu ırka dayanıklılığı dağlayan Pse-1 genine ve toplam 31 taze ve kuru fasulye ıslah hattının Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola 3 nolu ırka dayanıklılığı sağlayan Pse-3 genine sahip olduğu tespit edilmiştir. Taze ve kuru fasulye ıslah hatlarında hem simptomatolojik çalışmalar hem de moleküler analizler sonucunda Xanthomonas axonopodis pv. phaseoli bakteriyel etmenine karşı dayanıklılık olmadığı belirlenmiştir. In this study, 72 isolates of bacteria were collected from surveys which were conducted bean grown areas of Samsun, Tokat and Amasya provinces. All the isolates were assayed in pathogenicity test with morphological, biochemical analyses. Further identification methods were conducted with LOPAT tests and molecular analyses (PCR), their results have revealed that 30 isolates were Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola and 17 isolates were Xanthomonas axonopodis pv. phaseoli found. The Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola isolates were separately inoculated on 8 bean species to determine their races according to their phenotypic reactions. Their reactions on 8 bean species were revealed that all Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola isolates were determined as Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola race 1. Additionally, to assess resistance loci of 22 fresh and 20 dry bean lines were tested with virulent isolates of Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola and Xanthomonas axonopodis pv. phaseoli. Leaves and pots of beans were inoculated with the virulent isolates and their symptoms were evaluated on scale. Meanwhile specific SCAR markers of Pse-1, Pse-3 genes to Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola and QTL region gene to Xanthomonas axonopodis pv. phaseoli were analyzed in PCRs to understand presence of the resistance genes in the beans. The molecular analyses have amplified specific DNA segment for Pse-1 gene to Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola race 1 isolate in 20 fresh and dry beans and have amplified product for Pse-3 gene to Pseudomonas savastanoi pv. phaseolicola race 3 isolate in total 31 bean lines but no amplification resulted QTL region gene to Xanthomonas axonopodis pv. phaseoli in these bean lines. 164
- Published
- 2016
8. Tokat ili bağlarında asma ur hastalığının (Agrobacterium spp.) belirlenmesi ve tanılanması
- Author
-
Durak, Haci, Cangi, Rüstem, Yanar, Yusuf, and Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture ,Grapevine - Abstract
Bu çalışma ile, Tokat ili bağ alanlarında asma ur hastalığının belirlenmesi ve hastalık etmeni Agrobacterium spp.'nin tanılanması amaçlanmıştır. 2015 yılında Tokat ili Merkez, Erbaa, Zile, Niksar, Pazar ve Turhal ilçelerinde bulunan bağ alanları incelenmiş ve hastalıklı asmalardan ur örnekleri alınmıştır. 6 ilçede, 49 köydeki 238 bağda tarama yapılmış olup, iki dönemde toplam 297 adet ur örneği alınmıştır. Hastalıklı omcalardaki urlu dokulardan yapılan izolasyonlar sonucu toplam 150 adet bakteri elde edilmiştir. Elde edilen izolatlara klasik tanılama testleri (Gram Reaksiyon, Oksidaz, PDA+CaCO3 Besi Yerinde Asit Temizleme, %2 NaCl İçeren Besi Yerinde Gelişme, Demir Amonyum Sitrat Kullanımı) ve tanıyı destekleyici PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) analizi yapılmıştır. Yapılan testler sonucu, 150 izolattan 149 tanesi gram negatif, 141 tanesi oksidaz pozitif, 55 tanesi PDA+CaCO3 besi yerinde pozitif, 148 tanesi %2 NaCl içeren besi yerinde pozitif, 93 tanesi demir amonyum sitrat kullanımı testinde pozitif sonuç vermiştir. 120 adet izolat ile yapılan PCR çalışmasında ise, 43 izolat 224 bp büyüklüğünde bant oluşturarak Agrobacterium spp. olarak tanılanmıştır. Anahtar Kelimeler: Vitis vinifera, Asma ur hastalığı, Agrobacterium spp., tanı, Narince üzüm çeşidi Determination of grape crown gall disease in vineyard of Tokat province and identification of disease agent Agrobacterium spp. were aimed by this study. In 2015, vineyards in Central, Erbaa, Zile, Niksar, Pazar and Turhal districts of Tokat were surveyed and infected plant samples with crown gall were collected. Total of 238 vineyards in 49 villages in the 6 districts were surveyed and in two survey periods 297 gall samples were collected. 150 bacterial isolates were isolated from the galls samples. Classic bacteriological techniques (Gram reaction, oxidase, acid purification in PDA+CaCO3 medium, growth in medium including %2 NaCl, use of ferric ammonium citrate) and PCR (Polymerase Chain Reaction) were applied to isolates. Based on the results, 149 of 150 isolates were Gram negative, 141 isolates were oxidase positive, 55 isolates were positive in PDA+CaCO3 medium, 148 isolates were positive in medium including %2 NaCl, 93 isolates were positive in use of ferric ammonium citrate. 43 of 120 isolates were identification as Agrobacterium spp. by 224 bp in PCRKeywords: Vitis vinifera, grape crown gall disease, Agrobacterium spp., identification, Narince grape cultivar 63
- Published
- 2016
9. Domates bakteriyel kanser ve solgunluk hastalığına karşı dayanıklı M3-15 mutant domates bitkisinde haritalama çalışmaları
- Author
-
Karakaş, Halil, Yanar, Yusuf, Çalış, Özer, and Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Bilim ve Teknoloji ,Agriculture ,Biyoteknoloji ,Science and Technology ,Biotechnology - Abstract
Bakteriyel kanser ve solgunluk hastalığı (Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis) Solanacea familyasında özellikle domateste %100'e varabilen kayıplara neden olmaktadır. Hastalığın kontrolünde kültürel ve kimyasal mücadele yöntemleri uygulanmakta fakat etkin bir mücadele yapılamamaktadır. En etkin ve çevreci yöntem olarak dayanıklı çeşit kullanılması gerektiği bilinsede Dünya'da bu hastalığa karşı dayanıklı domates çeşidi olmadığı bilinmektedir. Bu çalışma ile daha önceden kimyasal mutasyon ile elde edilen dayanıklı M3-15 bitkisinde dayanıklılığı sağlayan lokusun kromozomlar üzerinde yerleri bilinen markörlerle haritalanması amaçlanmıştır. M3-15 domates bitkisi hassas ticari domates çeşitleri ile melezlenerek F1 ve F2 popülâsyonları oluşturulmuştur. Bu popülâsyonların Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis ile patojenisite testlerinde F1 bitkilerinin tümü hassas, F2 popülasyonunda ise ¾ oranında hassas ve ¼ oranında dayanıklı domates bitkileri bulunmuştur. F2 popülâsyonundaki fenotipik olarak en hassas ve en dayanıklı 10'ar domates bitkileri ebeveynleriyle birlikte haritalama çalışmalarında kullanılmıştır. Haritalama çalışmalarında 100'den fazla SSR ve INDEL markırı test edilmiş olup M3-15 domates bitkisinde dayanıklılık lokusu 5 no'lu kromozom üzerindeki markırla eşleşmiştir. Böylece M3-15 domates bitkisinde Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis'e karşı dayanıklılık lokusu domates kromozomu üzerinde haritalanmıştır. Bacterial cancer and bacterial wilting disease caused by Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis in is able to result 100% yield losses particularly on tomato and other Solanaceae plants. For management of such bacterial pathogen, cultural and chemical control methods have been applied but these control methods are inadequate to the bacterial canker disease. The most efficient and environmentally friendly method to control the bacterial canker disease is to use resistant tomato varieties; however, there is no resistant tomato variety governs resistance to the bacterial disease not only in Turkey but also in the world. In this study, we intend to map previously obtained resistant M3-15 mutant with a molecular marker where its location knows on tomato chromosomes. M3-15 tomato plant were crossed with susceptible commercial tomato varieties. From these crosses F1 and F2 populations were formed and all the F1 and F2 plants are inoculated with a virulent Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis pathogen. Pathogenicity test revealed that all tested F1 plants were susceptible whereas ¾ of F2 plants were susceptible and ¼ of F2 plants were resistant to the Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis pathogen. From the F2 population, phenotypically the most susceptible and resistant tomato plants have chosen and PCR amplifications have conducted to map resistance locus with molecular markes with their susceptible and resistant parents. In the mapping studies, more than 100 SSR and INDEL markers were tested to match plants' phenotypes with their genotypes. Resistant locus of M3-15 resistant plant was matched with a molecular marker on chromosome 5. Hence, the resistant locus was mapped in tomato genome with a knowm molecular marker. 101
- Published
- 2016
10. Tokat ili ve ilçelerinde bağ virüs hastalıklarının serolojik yöntemlerle saptanması
- Author
-
Karadeniz, Hale, Yağcı, Adem, Yanar, Yusuf, and Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Plant viruses ,Agriculture - Abstract
Bağcılık Tokat ilinde ekonomik açıdan önemli tarım kollarından biridir. Bağcılığın önemli sorunlarından biride virüs hastalıklarıdır. Virüs hastalıklarından dolayı üzümlerde önemli verim kayıpları yaşanmaktadır. Tokat ilinde yetiştiriciliği yapılan üzüm çeşitlerinde verim ve kalite kayıplarına neden olan ve sertifikasyon sistemi içerisinde yer alan bazı virüslerin Tokat ilinde varlığının belirlenmesi için yapılan bu çalışmada, bağcılığın yoğun olarak yapıldığı Tokat merkez, Zile, Erbaa, Niksar, Pazar ve Turhal ilçelerinde bağcılık yapılan işletmelerden hastalık belirtisi gösteren bitkilerden örnek toplanmıştır. Toplanan örnekler, bağlarda önemli verim kayıplarına neden olan Strawberry latent ring spot virus (SLRSV), Grapevine leafroll-associated virus 1(GLRAV-1), Grapevine fanleaf virus (GFLV), Arabis mosaic nepovirus (ArMV), Grapevine virus A (GVA), Grapevine fleck virus (GFkV) viral etmenlerinin varlığını belirlemek amacıyla ` Double Antibody Sandwich Enzyme-linked Immuno Sorbent Assay` (DAS-ELISA) yöntemi ile testlenmiştir. Test sonucuna göre toplanan örneklerde % 11.78 GLRaV-1, % 5.73 ArMV, % 4.77 GVA, % 4.45 SLRSV, % 0.63 GFkV, % 0.31 GFLV oranlarında viral etmenlerin varlığı tespit edilmiştir. Grape leafproduction is one of the important branch of agriculture in Tokat. The most important problem of the vineyards is virüs diseases. There are significant yield loss due to virüs infection on grape varieties grown in the Tokat province. The purpose of the study is to determine presence of key grapevine viruses that may causeyield loss and quality of grape varieties cultivated inTokat province. The samples were collected from diseased grape plants from vine yards in Tokat Central, Zile, Erbaa, Niksar, Pazar and Turhal districts. The samples were tested for Strawberry latent ring spot virus (SLRSV), Grapevine leafroll-associated virus 1 (GLRAV-1), Grapevine fanleaf virus (GFLV), Arabis mosaic nepovirus (ArMV), Grapevine virus A (GVA), Grapevine fleck virus (GFkV) by Double Antibody Sandwich Enzyme-linked Immuno Sorbent Assay (DAS-ELISA). Acccording to test results, the samples were infected with % 11.78 GLRaV-1, % 5.73 ArMV, % 4.77 GVA, % 4.45 SLRSV, % 0.63 GFkV, % 0.31 GFLV 63
- Published
- 2016
11. Di̇si̇yani̇dogümüş(I) i̇çeren koordi̇nasyon bi̇leşi̇kleri̇ni̇n anti̇mi̇krobi̇yal akti̇vi̇teleri̇
- Author
-
Karaca, Kübra, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture ,Antifungal activity ,Antibacterial activity - Abstract
Mevcut fungisit ve bakterisitlere karşı dayanıklılık gelişiminden dolayı yeni bileşiklerin sentezlenmesine duyulan ihtiyaç artarak devam etmektedir. Bu çalışmada yeni sentezlenmiş 12 disiyanidogümüş içeren maddelerin ([Ni(hydeten)2Ag(CN)2] [Ag(CN)2].H2O (K1), [Cd2(hydeten)2Ag4(CN)8].H2O (K2), [Ni(bishydeten)2Ag(CN)2] [Ag(CN)2].H2O (K3), [Cu(bishydeten)2Ag2(CN)4] (K4), [Cd(bishydeten)0.5]2[Ag(CN)2]4.3H2O (K5), [Ni(N-bishydeten)Ag3(CN)5] (K6), [Cu(Nbishydeten) Ag3(CN)5] (K7), [Zn(N-bishydeten)Ag3(CN)5] (K8), [Cd(N-bishydeten)] 4[Ag(CN)2]8[Ag(CN)]2 (K9), [Cu(edbea)Ag2(CN)4].H2O (K11), [Cd(edbea) 2][Ag(CN)2]2.H2O (K12), and [Cd(edbea) Ag3(CN)5] (K13) farklı dozlarının Alternaria solani, Rhizoctonia solani ve Fusarium oxysporum f.sp. lycopersici ile Pseduomonas syringae pv. tomato, Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis ve Xanthomonas campestris pv. vesicatoria üzerindeki antimikrobial etkileri belirlenmiştir. Maddeler dimethyl sulfoxide (DMSO) de çözülerek 20 mg/ml'lik stok solüsyonları hazırlanmıştır. Standart ilaç olarak Bakır oksit, Maneb ve rifampicin antibiyotiği kullanılmıştır. Test yöntemi olarak agar kuyucuk difüzyon yöntemi kullanılmıştır. En iyi sonuç K9 maddesinden elde edilmiş olup, fungusların spor çimlenmesi, miselyum gelişimini ve bakterilerin koloni gelişimini %90 ve üzerinde engellemiştir. K12 ve K13 maddeleri A. solani ve F. oxysporum f.sp.lycopersici'nin miselyum gelişimi ve spor çimlenmesini 40 μg/ml dozda %95 ve üzerinde engellerken K7'nin bu funguslar üzerinde engelleyici etki göstermediği belirlenmiştir. Diğer taraftan K4 ve K8 maddeleri herhangi bir bakterisit etki göstermezken test edilen 13 maddeden 9 tanesinin C. michiganensis subsp. michiganensis'in gelişimini %90 ve üzerinde engelledikleri belirlenmiştir. K12 ve K13 maddeleri çalışmada kullanılan bakterilerin minimum %72 ile %100 arasında değişen oranlarda engellemişlerdir. Hesaplanan LC50 ve LC90 değerlerine bakıldığında miselyum gelişiminde bu değerler sırasıyla 6-24.5 μg/ml ve 19-198.7 μg/ml arasında değişmektedir. Diğer taraftan bu değerler bakteri koloni gelişiminde sırasıyla 3.8-27 ve 10.7-132.2 arasında değişmiştir. Maddelerin çoğunluğundan antibakteriyel ve antifungal etkilerine yönelik ümit var sonuçlar elde edilmiştir. Ancak ileriye dönük bu maddelerin tarla koşullarında etkinliklerini belirlemeye yönelik çalışmaların yapılması There is a growing need to develop new antibacterial and antifungal agents in order to overcome the emergence of resistance to existent bactericides and fungicides. Different doses (5, 10, 15, 20, 30 ve 40 μg/ml) of twelve the newly synthesized diciyanido argentate compounds ([Ni(hydeten)2Ag(CN)2][Ag(CN)2].H2O (K1), [Cd2(hydeten)2Ag4(CN)8].H2O (K2), [Ni(bishydeten)2Ag(CN)2][Ag(CN)2].H2O (K3), [Cu(bishydeten)2Ag2(CN)4] (K4), [Cd(bishydeten)0.5]2[Ag(CN)2]4.3H2O (K5), [Ni(Nbishydeten) Ag3(CN)5] (K6), [Cu(N-bishydeten)Ag3(CN)5] (K7), [Zn(Nbishydeten) Ag3(CN)5] (K8), [Cd(N-bishydeten)]4[Ag(CN)2]8[Ag(CN)]2 (K9), [Cu(edbea)Ag2(CN)4].H2O (K11), [Cd(edbea) 2][Ag(CN)2]2.H2O (K12), and [Cd(edbea) Ag3(CN)5] (K13) were evaluated for their antifungal activity against Alternaria solani, Rhizoctonia solani and Fusarium oxysporum f.sp. lycopersici. The antibacterial activity was evaluated against Pseduomonas syringae pv. tomato, Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis and Xanthomonas campestris pv. vesicatoria . The compounds dissolved in dimethyl sulfoxide (DMSO) to prepare chemicals of stock solution of 20 mg/ml. The tested compounds Copperoxide and maneb were taken as a reference for the antifungal effect, while rifampicine was the standard used for the evaluation of antibacterial activity. Antimicrobial activity was determined using the agar well diffusion assay method. The best results were demonstrated by compound K9 both as antifungal and antibacterial, it possessed over 90% inhibition on mycelial growth,spore germination and bacterial growth. K12 and K13 caused over 95% inhibition both on the mycelial growth and spore germination of A. solani and F. oxysporum f.sp.lycopersici , while K7 had no effect on both mycelial growth and spore germination of these fungi at 40 μg/ml. On the other hand, K4 and K8 had limited antibacterial effects on tested bacterial species at 40 μg/ml. Nine out of 13 compounts exhibited over 90% inhibition on C. michiganensis subsp. michiganensis. Inhibitory effects of K12 and K13 on tested bacteria were varied between 72% and 100%. The calculated LC50 values of the compounds against mycelia growth of tested fungi ranged from 6 μg/ml to 24.5 μg/ml and LC90 values ranged from 19 μg/ml to 198.7 μg/ml. On the other hands the calculated LC50 values of the compounds against colony growth of test bacteria ranged from 3,8 μg/ml to 27 μg/ml and LC90 values ranged from 10.7 μg/ml to 132.2 μg/ml. Most of these compounds showed promising activities against both tested fungi and bacteria. Further studies should be conducted to test the efficasy of these compounds under field conditions. 76
- Published
- 2015
12. Sivas ekolojik koşullarında bazı yem bezelyesi genotiplerinin agro morfolojik özellikleri ve külleme hastalığına (erysiphe polygoni) karşı reaksiyonları
- Author
-
Yörük, Volkan, Yanar, Yusuf, Karaköy, Tolga, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
Ülkemiz birçok kültür bitkisi yönünden zengin genetik kaynaklara sahip olup, bunlardan birisi de bezelyedir. Türkiye orijinli yem bezelyesi gen kaynakları üzerinde yurt içi ve yurt dışı kaynaklı bazı araştırmalar yapılmış olmakla birlikte, bu kaynakların farklı araştırmalar ile agronomik ve kalite özellikleri açısından incelenmesi ve ıslah programlarında değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Bundan dolayı bu çalışmanın temel konusu, ülkemizin farklı bölgelerinden toplanmış olan yem bezelyesi genotiplerinden tek bitki seçimi yapılarak saflaştırılmış olan hatlar üzerinde erkencilik, kalite, yüksek ot ve tohum verimi, külleme hastalığına dayanıklılık gibi özellikleri yönünden değerlendirmek, üstün olan hatların belirlenerek, bunların yem bezelyesi çeşit geliştirme programlarında kullanmak, Sivas ekolojik koşullarına uygun yeni çeşitlerin ıslah edilmesini sağlamaktır. Araştırmada, 4 adet ticari bezelye çeşidi ve ülkemizin farklı bölgelerinden toplanmış olan 60 adet yem bezelyesi genotipinde bazı önemli agro-morfolojik bitkisel karakterler ve bu genotiplerin külleme hastalığına karşı dayanıklılık düzeyleri incelenmiştir. Tüm yem bezelyesi genotipleri Sivas ekolojik koşullarında, Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü araştırma ve deneme alanında yetiştirilmiştir. İncelen agro-morfolojik özellikler ve külleme hastalığına karşı dayanıklılık bakımından yüksek düzeyde varyasyon saptanmıştır. Çiçeklenme gün sayısı (60-83.3 gün), bitki boyu (41-128.7 cm), ilk bakla yüksekliği (16.7-73.3 cm), bitkide kardeş sayısı (1-2), bitkide bakla sayısı (1.3-12.3), baklada tane sayısı (3.3-8.0), bitkide tane sayısı (6.7-38.7), yeşil ot verimi (694.7-1585.0 kg/da), kuru ot verimi (198.2-466.3 kg/da), biyolojik verim (8.6-53.7 g/m2), tane verimi (112.3-508.6 kg/da) ve külleme hastalığına dayanıklılık (0-10) gibi bazı özellikler incelenmiştir. Çalışmada kullanılan genotiplerden 22 tanesi külleme hastalığına aşırı duyarlı, 9 tanesi ise immun bulunmuştur. Diğer taraftan 9 genotip dayanıklı ve 7 genotip hastalığa tolerant bulunmuştur. Turkey has rich genetic sources by means of crop species and one of those is forage peas. Although, several investigations has been conducted on the Turkish forage pea genetic resources, there is further need to conduct more research on these genetic resources to evaluate agronomic performance and quality traits. For this reason the main objective of this research is to find the promising forage pea lines and to use these lines to develop early flowering with higher forage, grain yield potential, better quality and powdery mildew disease resistance that are appropriate for the Sivas ecological conditions.We researched some important agronomic and morphological plant characters of 4 commercial forage pea and 60forage pea genotypes collected from different regions in Turkey. All forage pea genotypes were grown under Sivas Region conditions at Cumhuriyet University, Vocational School of Sivas, Department of Crop and Animal Production research area in Sivas-Turkey. High germplasm variability was observed for agro-morphological traits and powdery mildew disease resistance. There was high diversity among the landraces for flowering time (60-83.3 days), plant height (41-128.7 cm), first nod height (16.7-73.3 cm), number of branch (1-2), number of the pods per plant (1.3-12.3), number of the seed per pod (3.3-8.0), number of the seed per plant (6.7-38.7), forage yield (694.7-1585.0 kg/da), hay yield (198.2-466.3 kg/da), biological yield (8.6-53.7 g/m2), grain yield (112.3-508.6 kg/da) and powdery mildew disease resistance (0-10). According to results of this study some diverse genotypes could be used for some forage pea breeding programs aimed high forage yield, yield components and powdery mildew disease resistance. Based on thre results of the present study, 22 genotypes were found to be extremely susceptible to the disease while 9 genotypes were immun to the powdery mildews. On the other hands, 9 genotypes were resistant and 7 genotypes exhibited tolerant reaction to the disease. 93
- Published
- 2015
13. Tokat ilinde kabakgil üretim alanlarında enfeksiyon oluşturan virüslerin belirlenmesi
- Author
-
Korkmaz, Fatime, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Enzyme-linked immunosorbent assay ,Plant viruses ,Agriculture ,Gourd family - Abstract
Bu çalışma, Tokat ilinde kavun, karpuz, kabak ve hıyar yetiştirilen alanlarda sorun olan virüslerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Merkez, Erbaa, Niksar, Pazar ve Turhal ilçelerindeki kabakgil alanlarında 2014 yılında gerçekleştirilen sürveylerde; yapraklarda iplikleşme, kabarcıklaşma ve mozaik; bitkinin genelinde rozetleşme, gelişme geriliği ve bodurlaşma; meyvede şekil bozukluğu, mozaik ve deformasyon belirtilerine rastlanmıştır. İncelenen her tarlada virüs belirtisi gösteren bitkilerden toplam 571 yaprak örneği toplanmıştır. Alınan örnekler, Kabak sarı mozaik virüsü (Zucchini yellow mosaic virus; ZYMV), Hıyar mozaik virüsü (Cucumber mosaic virus; CMV), Karpuz mozaik virüsü (Watermelon mosaic virus; WMV), Papaya halkalı leke virüsü (Papaya ring spot virus; PRSV), Kabak mozaik virüsü (Squash mosaic virus; SqMV), Domates mozaik virüsü (Tomato mosaic virus; ToMV), Patates Y virüsü (Potato virus Y; PVY) ve Tütün mozayik virüsü (Tobacco mosaic virus; TMV)'ne spesifik antiserumlar kullanılarak enzyme-linked immunosorbent assay (ELISA) yöntemi ile test edilmiştir. Test sonuçlarına göre 571 örnekten %37'sinin WMV, %12'sinin ZYMV, %11'inin CMV, %3,4'ünün PRSV ve %0,2'sinin SqMV ile enfekteli olduğu saptanmıştır. ToMV, TMV ve PVY için toplam 287 kabakgil örneği test edilmiş ve yaklaşık %14'ünün ToMV ile bulaşık olduğu belirlenmiştir. Test edilen örneklerin hiçbirisinde TMV ve PVY'ye rastlanmamıştır. Tüm kabakgil türleri arasında en fazla virüsle bulaşıklık kabak (%74) ve kavunda (%72,4) tespit edilmiştir. Karpuz ve hıyar örneklerinin bulaşıklık oranı ise sırasıyla %47,7 ve %31,7 olarak belirlenmiştir. This study was undertaken in order to reveal the incidence of viruses causing infection in melon, watermelon, squash and cucumber growing areas in Tokat province. It was observed that the most prominent virus symptoms in cucurbit plants were mosaic, mottling and shoestring in leaves, distortion and mosaic in fruits, rosetting and stunting in plants, during surveys in Central, Erbaa, Niksar, Pazar and Turhal districts of Tokat province in 2014. A total of 571 samples were collected from symptomatic plants in cucurbit fields. The samples were tested by DAS-ELISA using Zucchini yellow mosaic virus (ZYMV), Cucumber mosaic virus (CMV), Watermelon mosaic virus (WMV), Papaya ring spot virus (PRSV), Squash mosaic virus (SqMV), Tomato mosaic virus (ToMV) , Tobacco mosaic virus (TMV) and Potato virus Y (PVY)-specific polyclonal antibodies. The results showed that WMV was the most prevalent virus of cucurbits in Tokat province with an overall incidence of 37%, followed by ZYMV (12%), CMV (11%), PRSV (3.4%) and SqMV (0.2%) in the 571 samples tested. Out of 287 cucurbit samples evaluated for the presences of ToMV, TMV and PVY, and 14% were found to be infected with ToMV. However, PVY and TMV were not detected in any cucurbitaceous crop during surveys. Squash (74%) and melon (72.4%) were the most affected crops among cucurbits plants, whereas watermelon and cucumber were found to be less frequently infected with viruses at 47.7% and 31.7%, respectively. 61
- Published
- 2015
14. Tokat yöresinde domates bakteriyel solgunluk hastalığı etmeni (Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis)'nin tanılanması ve epidemiyolojisi üzerine araştırmalar
- Author
-
Belgüzar, Sabriye, Yanar, Yusuf, Aysan, Yeşim, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Identification ,Ziraat ,Bilim ve Teknoloji ,Tomato bacterial cancer ,Epidemiology ,Agriculture ,Epiphytic ,Tokat ,Science and Technology ,Clavibacter michiganensis - Abstract
Bu çalışmada, 2011 ve 2012 yıllarında Tokat ilinde domates üretiminin yoğun olarak yapıldığı Merkez, Pazar, Turhal, Niksar ve Erbaa ilçelerinde domates üretim alanlarında sürvey yapılarak domates bakteriyel solgunluk hastalığının bölgedeki ve tarladaki bulunma oranlarının belirlenmesi, hasta bitki örneklerinden elde edilen izolatların morfolojik, fizyolojik, biyokimyasal testleri, serolojik (ELISA), moleküler (PCR) ve yağ asit metil ester (Fatty Acid Methyl Ester: FAME) analizleri ile tanısının yapılması amaçlanmıştır. Ayrıca hastalığın bölgemiz koşullarında epidemiyolojisi incelenerek hastalığı başlatma yeteneği olan ilk inokulum kaynaklarının tespit edilmesi ve hastalık belirtisi göstermeyen, üreticiler tarafından Tokat yöresinde kullanılan domates fidelerinde Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis'in varlığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yapılan sürvey çalışmalarında 2011 yılında hastalığın tarlada bulunma oranı ortalama %9,64, 2012 yılında ise %4,98 olarak belirlenmiştir. Bölgede hastalığın bulunma oranı ise 2011 yılında Merkez'de %88,88, Niksar'da %54,54, Erbaa'da %52,38, Turhal'da %46,15 ve Pazar'da %18,18 olarak, 2012 yılında ise Erbaa'da %61,90, Merkez'de %52,85, Turhal'da %47,72, Pazar'da %44,44 ve Niksar'da ise %0 olarak belirlenmiştir. Sürveylerde toplanan hasta bitki örneklerinden yapılan izolasyonlar sonucu 2011 yılında toplam 99 adet, 2012 yılında ise toplam 163 adet bakteri izolatı elde edilmiştir. Patojenite ve virülenslik testine tabi tutulan izolatlar, yapılan morfolojik, fizyolojik ve biyokimyasal testler ile tanıyı destekleyici ELISA, PCR ve yağ asit metil ester analizleri ile Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis olarak tanılanmıştır. Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis'in tohum, toprak ve bitki artıklarındaki latent/epifitik yaşam süresinin saptanması amacıyla yapılan çalışmada, kullandığımız yöntemlere göre, etmenin domates tohumlarında birincil inokulum kaynağı oluşturduğu ve tohumlardaki inokulumun hastalığı başlatacak yeteneğe sahip olduğu belirlenmiştir. Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis ile bulaştırılmış tohumlarda etmen 370. güne kadar canlılığını sürdürmüştür. Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis'in topraktaki yaşam süresinin saptanması amacıyla yürütülen denemede ise, etmenin yaz aylarında yaklaşık 15 gün, kış aylarında ise yaklaşık 30 gün canlı kalabildiği saptanmıştır. Toprakta bulunan bulaşık bitki artıklarında patojenin yaşam süresini belirlemek amacıyla yürütülen çalışmada ise, bulaşık bitki artıklarında etmen bir ay canlı kalabilmiştir. Bölgemizde yapılan gözlemlerde Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis'in görüldüğü üretim sezonundan sonraki sezonlarda da hastalığın yeniden ortaya çıktığı saptanmıştır. Domates fidelerinde Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis'in epifitik popülasyonunun belirlenmesi amacıyla yürütülen çalışmada ise, yarı seçici besi yerine ekim ve gelişen bakterilerin toplanarak total genomik DNA izolasyonunu takiben, etmene spesifik PCR testleri şeklinde uygulanan yöntemle, bakteriyel solgunluk hastalığı belirtisinin henüz domates fidelerinde görülmediği dönemlerde, etmenin varlığı başarılı bir şekilde belirlenmiştir. Tokat Merkez ve ilçelerinden toplanan 104 fide örneğinin 19'unda etmene rastlanılmıştır. Bu çalışma ile hastalığın Tokat yöresindeki epidemiyolojisinde kullanılan fidelerdeki epifitik bulaşıklığın rolü de ortaya konulmuştur. This study aimed to determine the intensity of bacterial wilt disease of tomato in Central, Pazar, Turhal, Niksar and Erbaa counties which are main tomato production areas of Tokat. For this purpose surveys were conducted during the 2011 and 2012 growing seasons. For identification of the bacterial isolates, which were isolated from infected plant samples, morphological, physiological and biochemical tests were performed and also serological (ELISA), molecular (PCR) and fatty acid methyl-ester (FAME) analysis were performed. Additional purpose of the study was to evaluate the epidemiology of disease, to determine the initial inoculum sources and determination of Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis on syptomless tomato seedling used by farmers in Tokat province. Based on the survey results, the average disease intensities were 9,64% and 4,98% in 2011 and 2012 respectively. In 2011, the disease prevalences in Central, Niksar, Erbaa, Turhal and Pazar counties were 88,88%, 54,54%, 52,38%, 46,15% and 18,18% respectively. In 2012 the disease prevalence in Erbaa, Central, Turhal, Pazar and Niksar counties were 61,90%, 52,85%, 47,72%, 44,44% and 0%. In 2011, 99 bacterial isolates were isolated from infected plant samples. Number of bacterial isolates, obtained from infected plants, were 163 in 2012 survey. These bacterial isolates were identified as Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis by morphological, physiological and biochemical tests and confirmed by ELISA, PCR and FAME analysis. In the studies conducted to determine latent/epiphytic survival time of Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis in soil, seed and plant debris, it was determined that tomato seeds were primary inoculum source and infected seeds were capable of establishing the disease according to the methods used in the present study. Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis could persist for 370 days in infested tomato seeds. In the conducted to survival period survival of the pathogen in infested soil, it was determined that Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis could survive in soil for 15 days during summer and 30 days during winter time. On the other hand, Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis could persist on infected plant debris only for a month. It was observed that Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis can be re-emerge in sub-sequent season when it was observed previous season in Tokat province. In the studies conducted to determine epiphytic population of Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis on symptomless tomato seedling, Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis was detected successfully on symptomless tomato seedling by specific polymerase chain reaction (PCR) assay after streaking on semiselective medium and extracting DNA of the bacteria growing on the medium. In the symptomless seedling tests, 19 out of 104 tomato seedlings, collected from Tokat province, were contaminated with Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis. This study demonstrated the role of epiphyticaly contaminated tomato seedlings in the epidemiology of the disease in Tokat province. 158
- Published
- 2014
15. DETERMİNATİON OF REACTİON OF CHİCKPEA LAND RACES, COLLECTED FROM THE CİTİES (AMASYA, ÇORUM, TOKAT AND YOZGAT) LOCATED CENTRAL-NORTH INTERSECTIONAL REGION OF TURKEY, TO ASCOCHYTA BLİGHT (Ascochyta rabiei (Pass.) Labr.)
- Author
-
Dağcı, Erdoğan, Yanar, Yusuf, Bitki Koruma Ana Bilim Dalı, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Bitki Koruma Ana Bilim Dalı, and Dağcı, Erdoğan
- Subjects
Nohut ,Antraknoz ,Ziraat ,Verim ,Agriculture ,Genotip - Abstract
Bu çalışma nohut yanıklığı hastalığı etmeni Ascochyta rabiei'ye karşı dayanıklılık kaynaklarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda farklı lokasyonlardan toplanan 91 yerel nohut genotipinin 2009 üretim sezonu içinde tarla ve büyütme kabini koşullarında Ascochyta yanıklığına reaksiyonları test edilmiştir. Hassas çeşit olarak Canıtez kullanılmıştır. Hastalık değerlendirmeleri kontrollü şartlarda 21. gün, tarla koşullarında ise çiçeklenme başlangıcı ve bakla doldurma dönemi olmak üzere iki farklı dönemde olmak üzere 1-9 skalasına göre iki kez yapılmıştır. Ascochyta yanıklığına karşı reaksiyonları açısından genotipler arasında istatistiki olarak önemli düzeyde fark olduğu belirlenmiştir. Hem tarla ve hem de saksı denemesi sonuçları genotipler arasında hastalığa karşı yüksek düzeyde bir dayanıklılığın bulunmadığını göstermekle birlikte, genotipler populasyon olduğu için bazı bitkilerin hiç hastalık belirtisi göstermeyerek yüksek düzeyde dayanıklı olduğu gözlenmiştir. Bu durum genotiplerin kendi içinde yüksek düzeyde varyasyona sahip olduğunu göstermektedir. Bu şekilde reaksiyon gösteren bitkilerin tohumları ayrı hasat edilerek ileride değerlendirilmek üzere muhafaza edilmiştir. This study was conducted to identify sources of genetic resistance against chickpea blight caused by A. rabiei. For this purpose, 91 chickpea land races of different origins were evaluated in both field and growth chamber conditions during 2009 growing seasson. Standart cultivar was used as a reference, Canitez (susceptible). Disease severity scoring was conducted on a 1?9 rating scale 21 days after inoculation in growth chamber test and at flowering and pot filling stages in field tests. Analysis of variance (ANOVA) test showed a significant difference among the chickpea landraces in ascochyta blight resistance at P = 0.05. None of the chickpea land races was highly resistant to the pathogen in growth chamber and field conditions. However, some of the land races resulted in a particular plant to exhibit no disease symptoms, indicating that the variation within chickpea land races was high. Therefore, seeds of this plant were harvested separately and preserved for further evaluations. 47
- Published
- 2012
16. Determination of reaction of some potato clones to early blight disease (Alternaria Solani Ell ve G. Martin)
- Author
-
Çelik, Talip, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
Alternaria solani'nin neden olduğu erken yanıklık hastalığı hem yeşil aksamda ve hemde yumruda sorun oluşturan patatesin önemli hastalıklarından biridir. Dünyada patates üretimi yapılan her yerde görülmektedir. Bu çalışmada 13 melez ailesine ait toplam 224 patates klonunun koparılmış yaprak testi ile A. solani'ye karşı dayanıklılıkları belirlenmiştir. Başçiftlik beyazı ile ticari çeşitler, Agata ve Burren hassas kontrol olarak kullanılmıştır. Bu amaçla tarla koşullarında yetişen bitkilerin uç kısmından gelişmesini tamamlamış yaprakçıklar alınmış ve her bir klona ait üç yaprakçık içinde nemli filtre kağıdı bulunan 90 mm çaplı steril plastik petri kaplarına yerleştirilmiş ve 1 haftalık fungus kültüründen alınan 5 mm lik diskler üzerlerineyerleştirilerek fungus ile inokule edilmiştir. Kontrol için kullanılan yaprakçıkların üzerine ise sade besi ortamı diski konmuştur. Bu şekilde uygulamaya tabi tutulan yaprakçıklar iklim kabinine yerleştirilerek 20±2 ºC'de 12 saat aydınlık ve 12 saat karanlıkta 6 gün süreyle inkübasyona bırakılmıştır. İnkübasyon süresi sonunda lezyon çapları ölçülerek % hastalık oranları hesaplanmıştır. Hastalık reaksiyonları açısındanmelez aileleri arasında ve içerisinde istatistikî olarak önemli farklılıklar görülmüştür (P< 0.05). Çalışmada kullanılan 224 klondan 116 tanesi hiç simptom oluşturmayarak hastalığa karşı yüksek düzeyde dayanıklı bulunmuştur. Örneğin MF-1 X TS-4 melezailesine ait A2/11 ve A2/132 nolu klonlar A.solani'ye karşı aşırı duyarlı bulunurken A2/120, A2/179 ve A2/109 nolu klonlar %100 dayanıklı bulunmuştur. Benzer şekilde Serrana x TS-9 melez ailesine ait A3/20,A3/303, A3/117, T3/36 ve A3/55 nolu klonlarA.solani'ye karşı aşırı duyarlı bulunurken A3/4, A3/66, A3/74 ve A3/284 nolu klonlar %100 dayanıklı bulunmuştur. Hassas kontrol olarak kullanılan çeşitlerde patojene aşırı duyarlılık göstermiştir. Bu çalışma sonuçlarına göre dayanıklı bulunan klonların erken yanıklığa dayanıklı çeşitlerin seleksiyonunda kullanılabilir. Early blight disease, caused by Alternaria solani, is a serious disease of potato foliage and tubers that occurs in most potato-growing regions world-wide. In this study, A total of 224 clones, derived from 13 different hybrid families were evaluated for resistance to A. solani in detached leaf tests. Fully developed leaflets were detached from the middlepart of the 6-weekold field-grown potato plants. Three detached leaflets of each clone were inoculated with 5-mm agar plugs of 1-week-old colonies of A. solani isolate AST- 2 grown on tomato juice agar medium. Treated leaflets were placed on moist, sterile filter paper in a 90 mm covered Petri dish. Another leaflets were inoculated as a control with plain agar plugs. Leaflets were incubated in moist chambers at 20±2 ºC for 7 daysbefore measurements were taken. Significant differences were found among families,and within families (P < 0.05). Out of 224 clones,116 were highly resistant (not show any symptoms of infection). For instance, clones, A2/11 and A2/132 derived from MF-1 X TS-4 hybrid family were very suscebtible to A solani, while the clones A2/120, A2/179 and A2/109 were found highly resistant to the pathogen. Similarly, the clones A3/20,A3/303, A3/117, T3/36, and A3/55 derived from Serrana x TS-9 hybrid family were very suscebtible to A solani while the clones A3/4, A3/66, A3/74, and A3/284 were found highly resistant to the pathogen. Commercial cultivar used as susceptible control exhibited very suscebtible reaction to the pathogen. These results suggest that these potato clones are worthy of use in breeding for early blight resistance. 58
- Published
- 2012
17. Study on distribution and anastomosis groups of rhizoctonia solani causal agent of potato stem cancer and black scurf disease in potato production areas of Çorum
- Author
-
Saraçoğlu Eraslan, Burcu, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Anastomosis ,Rhizoctonia solani ,Pathogenicity ,Agriculture ,Potato ,Solanum tuberosum - Abstract
Bu çalışma, Çorum Yöresinde yetiştirilen patates (Solanum tuberasum) bitkilerinin toprak altında kalan hastalıklı gövde yumrularından izole edilen Rhizoctonia solani Kühn'nün anastomosis gruplarını, bunların patojenisiteleri ile hastalık oranını belirlemek amacıyla 2007-2009 yılları arasında yapılmıştır.Patates bitkilerinde boy kısalığı, zayıf gelişme ve tepe yapraklarında antasiyon birikimine neden olan R. solani, toprak altında kalan gövdeler üzerinde içe çökük kırmızı kahverengi lezyonlar, yumrular üzerinde ise çok sayıda siyah renkte sklerotiler oluşturmaktadır.Çorum yöresinde 2007 yılında yoğun patates tarımı yapılan Deliler Köy'ünde hastalık oranını belirlemek amacıyla yapılan sürveylerde bu fungusun her tarlada bulunmadığı tespit edilmiş ve hastalıklı yumru oranı ortalama % 1,54 olarak saptanmıştır. 2008 yılında Altınbaş, Bayat, Beydili, Çeşmeören, Deliler, Düvenci, Hamamlıçay, Karapürçek, Ömerbey, Üyük, köylerinde yapılan sürveyler sonucu ortalama hastalık oranı ise % 6,60 olarak tespit edilmiştir.2007-2008 yılları arasında patates tarlalarından toplanan bitkilerin toprak altındaki miselyum ve lezyon görülen gövdelerinden yapılan 86 izolasyon sonucunda R. solani izolatı elde edilememiş ortamlarda çoğunlukla Fusarium türleri gelişmiştir. Sklerotlı yumrulardan yapılan 63 izolasyon sonucu elde edilen izolatların ise hepsinin AG-3 anastomosis grubu ile uyumlu olduğu tespit edilmiş ve bölgede AG-3 anastomosis grubunun hakim olduğu yapılan çalışma ile belirlenmiştir.Yapılan mikroskobik gözlemlerde R. solani' nin hifleri distal septumun yakınından genellikle dik bir açı ile dallanmakta ve dallanmanın başlangıç noktasında daralma görülmektedir. İzolatların koloni gelişimleri ile günlük gelişim hızları da saptanmıştır.Yaprak ve gövde de yapılan patojenisite testlerinde Agria patates çeşiti ile şansa bağlı olarak seçilen izolatlar üzerinde uygulama yapılmıştır. Yapılan yaprak patojenisite testinde 15 farklı patates tarlasından elde edilen izolattan 10 tanesinde %100 lezyon gözlenmiştir. En düşük lezyon ise %47,64 2009 yılında Altınbaş Köyünden elde edilmiş olan Rh9YAl2 kodlu izolatta gözlenmiştir. Gövde de yapılan patojenisite testinde ise %68,07 hastalık oranı ile 2009 yılında Karapürçek Köyünden elde edilen Rh9YKa3 kodlu izolatın en virülant olduğu; 2008 yılında Altınbaş Köyünden elde edilen Rh8YAl2 kodlu izolatın ise virülant olmadığı gözlemlenmiştir. This study was carried out to determine anastomosis groups cultural characteristics pathogenicity and disease rates at Rhizoctonia solani Khün isolates recovered from crown tubers, stolons and stems of potato (Solanum tuberesum L.) plants grown in the vicinity of Çorum during 2007 and 2009 growing seasons.R. solani caused standing, aerial tubers, dark brown sunken leasons an crown and stem, an tubers, it devoloped dark brown to black irregularly shaped sclerotia.In 2007, survey was conducted in potato fields located in Deliler Village of Çorum to determine the disease level. R. solani was not found in every field surveyed in Deliler and tuber disease rate was 1.54 % percet. In 2008, survey was conducted in Altınbaş, Bayat, Beydili, Çeşmeören, Deliler, Düvenci, Hamamlıçay, Karapürçek, Ömerbey, Üyük, and average disease rate was found to be 6.6%. In 2007-2008, R. solani could not be isolated from infected crown, root and stolon of potato plants. Mainly Fusarium spp. were obtained from these plant samples.A total of 63 R. solani isolates were isolated from patato tubers covered with sclerotia and all of them belonged to anastomosis group AG-3. This study showed that the common AG-group was AG-3 in Çorum. Daily radial growth rates of the isolates from anastomosis groups AG- 3 were determened on potato destrose agar medium.Pathogenicity of randomly selected isolates were determened by using detached leaf and stem tests on Agria potato cultivar. Ten of the tested isolates caused 100 % lesion development on the potato leaves. Lowest lesion development was observed (47.64 %) with isolate Rh9YA12 obtained from Altınbaş. Based on the detached stem test resulds, isolate Rh9YKa3, obtained from Karapürçek in 2009, was the most virulant isolate with 68.07 % disease rate while the isolate Rh8YA12, obtained from Altınbaş in 2008, was found to be non-pathogen on potato. 52
- Published
- 2010
18. Bazı mikrobiyal ajanların domates erken yanıklık hastalık etmeni Alternaria solani (Ell. and G. Martin) Sor.'ye karşı etkilerinin belirlenmesi üzerine araştırmalar
- Author
-
Yazici, Sabriye, Yanar, Yusuf, Karaman, İsa, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Bacteria ,Biological control ,Alternaria ,Agriculture ,Antogonistic ,Biology ,Biyoloji - Abstract
Bu çalışma, bazı mikrobiyal ajanların domates erken yanıklık hastalık etmeni Alternaria solani (Ell. ve G. Martin) Sor.'ye karşı etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. İn vitro ve biyolojik testler şeklinde yürütülen çalışmada, afit, sivrisinek larvası, karınca, kın kanatlı, çekirge, elma ve armut dalı gibi farklı konukçulardan izole edilen 190 bakteri izolatının A. solani ile olan etkileşimine bakılmıştır.A. solani hiflerinin yayma ekiminin yapıldığı besi yerinin orta kısmına bakteri izolatları çizgi halinde ekilmiş, ortamlar 28°C'de 3 gün inkubasyona bırakılmıştır. Testlenen bakteri izolatlarından 23 bakteri, 9-31 mm arasında değişen engelleme zonları oluşturarak A. solani misel gelişimini engellemiştir. In vitro test sonuçlarına göre en etkili izolatın 31,3 mm'lik bir inhibisyon bölgesi ile Bacillus licheniformis olduğu saptanmıştır. Ayrıca bakteri izolatlarının A. solani'yi antagonizm yoluyla engellediği, Serratia marcescens-GC subgroup A izolatının ise hiperparazitizm yoluyla engellediği gözlemlenmiştir. Bakteri izolatlarının A. solani sporları üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla yapılan in vitro testte, bakteri izolatlarının ekiminin yapıldığı besi yerine A. solani sporları fırça ile aktarılarak bakteri üzerinde çimlenen spor oranına bakılmıştır. Yapılan gözlemlerde, en az oranda spor çimlenmesi Bacillus cereus-GC subgroup A (%0,57) ve İK-159 suş kodlu Bacillus subtilis (%0,99) izolatlarının ekiminin yapıldığı ortamlarda görülmüştür.Biyolojik testler ise, saksı denemeleri ve yaprak testleri şeklinde in vitro testlerde etkin bulunan 23 bakteri izolatı kullanılarak yürütülmüştür. Saksı denemesinde, domates bitkilerine ilk olarak her bakteri izolatının 0,5x108 hücre/ml `lik bakteri süspansiyonu, bir gün sonra A. solani spor-hif süspansiyonu püskürtülmüştür. Bitkiler iklimlendirme dolabında, bir aylık süre ile 20 °C`de %90 nemde, 12 saat ışık altında inkubasyona bırakılmıştır. Yaprak testlerinde ise, bitkilerden alınan yaprakçıkların üzerine saksı denemesindeki gibi ilk olarak her bakteri izolatının 0,5x108 hücre/ml `lik bakteri süspansiyonu, bir gün sonra A. solani spor-hif süspansiyonu sprey edilmiştir. Yaprakçıklar, nemli kurutma kağıdı içeren petri kaplarına yerleştirilmiş ve 10 gün süre ile 20 °C `de 12 saat ışık altında inkubasyona bırakılmıştır. Alınan gözlemlerde, saksı denemelerinde Paenibacillus macerans-GC subgroup A (1,82), Bacillus licheniformis (1,78), Bacillus coagulans (1,75), Serratia marcescens-GC subgroup A (1,50), Bacillus pumilis ?GC subgroup B (1,50), Pantoea agglomerans (1,32) bakteri izolatları A. solani enfeksiyonunu kayda değer oranda durdurmuştur. Yaprak testlerinde ise, bakterilerin hastalık şiddetini kontrole göre %5-72 oranında engellediği ve Burkholderia cepacia (%5), Bacillus licheniformis (%7) Erwinia chrysanthemi (%8) izolatlarının A. solani üzerinde daha etkin olduğu belirlenmiştir. Değişik faktörlerin etkisiyle sonuçların biyolojik ve in vitro testlerde birbirinden farklı olmasına karşın bu çalışmada etkin bulunan bakteri izolatlarının ticari preparatlarının geliştirilmesine yönelik çalışmaların yapılması yararlı olacaktır. This study was conducted to determine the effects of some microbial agents against Alternaria solani (Ell. and G. Martin) Sor. causal agent of tomato early blight. Interaction between A. solani and 190 bacterial isolates, which were isolated from different hosts such as aphids, mosquito larva, formic, betle, locust, apple and pear branches, were investigated by using in vitro and biological tests.Bacterial isolates were applied in line on center of medium where A. solani hyphae were spread previously and plates were incubated at 28°C for 3 days. Of these bacterial isolates, 23 inhibited the mycelial growth of A. solani by forming inhibition zone ranged from 9 mm to 31 mm. The most effective isolates was Bacillus licheniformis with 31,3 mm of inhibition zone according to in vitro test results. While bacterial isolates which were tested inhibited the mycelial growth of the fungus by antagonism, Serratia marcescens-GC subgroup A inhibited mycelial growth of the fungus via hyperparasitism. İn in vitro test, which was conducted to determine the effects of the 23 bacterial isolates on spor germination rate of A. solani, bacterial isolatlar were spread on medium. After, A. solani spores were inoculated with brush on bacterial isolates. Minimum spor germination rate was obtained with Bacillus cereus-GC subgroup A (%0,57) ve İK-159 suş kodlu Bacillus subtilis (%0,99).In biological tests, 23 bacterial isolates found to be effective in vitro tests were tested via leaflet and whole plant tests. In whole plant tests, 0,5x108 cfu/ml bacterial suspension was sprayed an done day later A. solani spores and mycelial fragments suspension were applied on tomato seedlings and tomato seedlings were incubated in moist chamber at 20°C with 90% RH, 12 hr photoperiods for one month. Tomato leaflets, which were taken from tomato plants, were treated with biocontrol agents (0,5x108 cfu/ml) 24 hours prior to inoculation with A solani and placed in petri dished containing moist fitler paper than petri dishes were in cubated for ten days at 20°C with 12 hr light and 12 hr dark periods. Based on the whole plant tests, Paenibacillus macerans-GC subgroup A (1,82), Bacillus licheniformis (1,78), Bacillus coagulans (1,75), Serratia marcescens-GC subgroup A (1,50), Bacillus pumilis ?GC subgroup B (1,50), Pantoea agglomerans (1,32) bacterial isolates inhibeted the early blight disease significantly as it compared with control. İn leaflet tests, bacterial isolates tested the early blight disease rate between 5 to 72% compared with control and among them especially Burkholderia cepacia (%5), Bacillus licheniformis (%7) Erwinia chrysanthemi (%8) bacterial isolates were more effective against A solani than the others. Although results of in vitro and biological tests were different with effects of diverse factories, further studies should be done for developing commercial preparates of these agents. 61
- Published
- 2009
19. Vermikest ve vermikest hümik fraksiyonlarının hıyar (C.sativus l.) kök ve gövde çürüklük etmenleri R. solani (kühn) ve F. oxysporum f.sp. cucumerinum üzerindeki baskılama etkisinin belirlenmesi
- Author
-
Şimşek Erşahin, Yurdagül, Haktanır, Koray, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
Pestisit ve gübrelerin yo un kullanımının sebep oldu u çevre sorunları konusundaartan farkındalıkla beraber, alternatif organik gübre ve toprak orjinli bitki hastalıklarınınkontrolünde biyolojik ajan olarak compost ürünlerinin kullanımı konusu son yirmi yılın enfazla ilgi çeken konularındandır. Vermikompost, organik artıkları çevre dostu güvenilir birteknikle de erlendirme yöntemi ve sonuçta da bitki tarafından hazır alınabilir formda oldukçazengin bitki besin elementlerini içeren bir ürün sunmaktadır. Bu çalı madaEisenia fetida (L.) kullanılarak sı ır gübresi ve bitkisel artıklardan elde edilen vermikestin vevermikest hümik fraksiyonlarının, hıyar fide yan yatması hastalı ı etmenleri Rhizoctoniasolani ve Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum'u baskılama etkisi ara tırıldı. Biyokontrolajanı Trichoderma harzianum bula tırılmı veya bula tırılmamı %0, 10, 20 ve 30miktarlarında kullanılan vermikestin, Cevher çe idi hıyar fidelerinde her iki patojeninenfeksiyonunu etkin seviyede engelledi i görülmü tür. Her iki patojen, %0 ve 10 kest içerensaksılarda ölümlere ve bitki büyümesinde iddetli gerilemeye sebep olmu tur. Yüzde yirmimiktarında kest içeren saksılar hiç bir simptom sergilememi ve tüm bitki büyümede i kenleri için en yüksek de erlere ula mı lardır. Di er taraftan, %30 kest içerensaksılardaki bitki köklerinde hafif simptomlar görülmü tür. T. harzianum bula tırılmamı%20 ve 30 kest içeren F. oxysporum ile inoküle edilen saksılar, hafif kök simptomlarıgösterirken, R.solani ile inokule edilen %20'lik aynı vermikest karı ımları hiç bir simptomgöstermemi tir. Ancak, %30 kest içeren saksılardaki bitki köklerinde bazı simptomlargörülmü tür. Vermikestin yüksek EC ve pH de erlerinin olumsuz etkilerinin bu sonucudo urdu u dü ünülmektedir. Vermikestin sterile edilmesi esnasında etkisini kaybetti igözlenmi tir. Vermikest hümik fraksiyonlarının petride, her iki patojenin büyümesi üzerindeherhangi bir inhibisyon etkisi olmamı tır. Ancak, vermikestin su ile hazırlanan ekstraklarıylayapılan çalı malarda her iki patojen üzerinde antagonistik etki gözlenmi tir. Hem saksıdenemeleri hem de mikrobiyolojik çalı malardan elde edilen sonuçlar baskılama etkisininbiyolojik kökenli oldu u kanaatini güçlendirmektedir. Gelecek çalı malarla, bu baskılamaetkisini ortaya çıkaran mekanizma veya mekanizmaların ara tırılması gerekmektedir.Anahtar Kelimeler: vermikest, vermikompost zemin-yatak tekni i , hastalık baskılama,toprak kökenli bitki patojenleri, hıyarda fide yan yatması Along with the increasing awareness on environmental problems caused by intensiveuse of chemical pesticides and fertilizers, application of compost products have receivedtremendous attention as alternative organic fertilizers and biological agents effective oncontrol of soil-borne diseases during last two decades. Vermicomposting technique providesa sound environmentally friendly way of managing organic wastes and a highly valuable endproduct called vermicast consisting of readily available plant nutrients at very high levels. Inthis study, potential suppressive effect of humic extracts derived from vermicast, producedfrom cow manure and plant wastes using compost worm E. fetida, on the control of dampingoff of cucumber caused by R. solani and F. oxysporum f.sp. cucumerinum was investigated.Vermicast, either inoculated with Trichoderma harzianum, added to container media at levelsof 0, 10, 20 and 30% greatly inhibited infection of cucumber seedlings cv. Cevher by bothpathogens. In pots with 0 and 10% vermicast, the pathogens caused deaths and severelystunted planth growth. Plants in amended pots with 20% cast, expressed no symptoms andexhibited the best condition in all plant growth variables. On the other hand, plants in potswith 30% vermicast, expressed some faint symptoms in roots. Those pots having 20% and30% vermicast not inoculated with T. harzianum infected by F. oxysporum expressed somefaint root symptoms in 20 and 30% vermicast amended pots, while those of 20% cast infectedby R.solani showed no symptoms. However, pots with 30% of vermicast inoculatedseparately by both pathogens exhibited some symptoms on the roots. It was attributed to thegreater EC and pH rendered by higher amount of vermicast that resulted in inappropriateenvironment for plant growth. Vermicast lost its effect as it was sterilized by heating. Humicextracts of vermicast had no suppressive effect on the growth of both pathogens? cultures.However, some antagonistic interactions between some bacteria colonies derived from watersolution of vermicast and both pathogens have been observed on petri. This may be the reasonfor the inhibition of R. solani infection in amended pots with 20% vermicast not inoculatedwith T. harzianum. Results from both pot experiments and microbiological studies indicated abiotic nature that is responsible for the suppressiveness. Further studies should be carried outto reveal the mechanism/s regulating that suppressiveness effect.Key words: vermicast, vermicomposting flor-bed technique, disease suppressiveness, soilborneplant pathogens, damping off of cucumber seedlings 128
- Published
- 2007
20. Tokatve Amasya yöresinde seralarda hıyarlarda görülen beyaz çürüklük etmeni Sclerotinia scleroioruml (Lib.) DeBary'un yaygınlığı, patojenitesi ve miselyum uyumluluk gruplarının belirlenmesi üzerine araştırmalar
- Author
-
Onaran, Abdurrahman, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
Ill ABSTRACT STUDY ON DISTRIBUTION, PATHOGENİCÎY AND MYCELIAL COMPATIBILITY GROUPS OF Sclerotinia sclerotiorum (LİB.) DE BARY, CAUSAL AGENT OF WHITE MOLD DISEASE OF GREENHOUSE GROWN CUCUMBER IN THE VİCİNİTY OF TOKAT AND AMASYA Abdurrahman ONARAN Gaziosmanpaşa Üniversitesi Graduate School of Natural Applied Science Deparment of Plant Protection Master Thesis 2005, 57 page Supervisor: Asist. Prof. Dr. Yusuf YANAR Jury: Prof. Dr. İzzet KADIOĞLU Jury: Prof. Dr. Erkol Demirci All Sclerotinia sclerotiorum isolates recovered from infected greenhouse grown cucumber in Tokat and Amasya provinces, in 2003-2004, were tested compatibility and assigned to a mycelial compatibility group (MCG). Five MCG's were identified among 235 isolates. From both localitions isolates pairs were designated compatible when no barrage zone was formed in the region of contact. They were designated incompatible when a clear zone and red line were formed in the region where the hyphae interact. MCG- 1, 2, 3, 4 and 5 consisted of 27, 20, 31, 58 and 12 isolates respectively remaining eighty seven isolates did not give any compatible reaction with each other and with one of five groups.IV Twenty three isolates representing 5 MCG's were evaluated for aggressiveness on cucumber seedlings usin a limited-term inoculation test. This test identified significant differecens in aggressiveness among isolates in different MCG's as well as in the same MCG. Key words: Cucumber, White mold ÇS. sclerotiorum), MCG, Pathogenicity Ill ABSTRACT STUDY ON DISTRIBUTION, PATHOGENİCÎY AND MYCELIAL COMPATIBILITY GROUPS OF Sclerotinia sclerotiorum (LİB.) DE BARY, CAUSAL AGENT OF WHITE MOLD DISEASE OF GREENHOUSE GROWN CUCUMBER IN THE VİCİNİTY OF TOKAT AND AMASYA Abdurrahman ONARAN Gaziosmanpaşa Üniversitesi Graduate School of Natural Applied Science Deparment of Plant Protection Master Thesis 2005, 57 page Supervisor: Asist. Prof. Dr. Yusuf YANAR Jury: Prof. Dr. İzzet KADIO?LU Jury: Prof. Dr. Erkol Demirci All Sclerotinia sclerotiorum isolates recovered from infected greenhouse grown cucumber in Tokat and Amasya provinces, in 2003-2004, were tested compatibility and assigned to a mycelial compatibility group (MCG). Five MCG's were identified among 235 isolates. From both localitions isolates pairs were designated compatible when no barrage zone was formed in the region of contact. They were designated incompatible when a clear zone and red line were formed in the region where the hyphae interact. MCG- 1, 2, 3, 4 and 5 consisted of 27, 20, 31, 58 and 12 isolates respectively remaining eighty seven isolates did not give any compatible reaction with each other and with one of five groups.IV Twenty three isolates representing 5 MCG's were evaluated for aggressiveness on cucumber seedlings usin a limited-term inoculation test. This test identified significant differecens in aggressiveness among isolates in different MCG's as well as in the same MCG. Key words: Cucumber, White mold ÇS. sclerotiorum), MCG, Pathogenicity 66
- Published
- 2005
21. Tokat yöresi patates üretim alanlarından izole edilen Rhizoctonia solani kühn.'ün yayılışı, patojenisiteleri ve anastomosis (miselyum uyumluluğu) gruplarının belirlenmesi üzerinde araştırmalar
- Author
-
Çeşmeli, İbrahim, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Anastomosis ,Rhizoctonia solani ,Pathogenicity ,Agriculture ,Potato - Abstract
ÖZET TOKAT YÖRESİ PATATES ÜRETİM ALANLARINDAN İZOLE EDİLEN Rhizoctonia solanı KÜHN'NÜN YAYDLIŞI, PATOJENİSİTELERİ VE ANASTOMOSİS (MİSELYUM UYUMLULUĞU) GRUPLARININ BELİRLENMESİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR İbrahim ÇEŞMELİ Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Koruma Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi 2003, 48 sayfa Danışman: Yrd.Doç.Dr. Yusuf YANAR Jüri: Prof.Dr. Zeki ÖZER Jüri: Doç.Dr. Güngör YILMAZ Bu çalışma, Tokat Yöresinde yetiştirilen patates (Solatium tuberestım L.) bitkilerinin toprak altında kalan hastalıklı gövde ye yumrularından izole edilen Rhizoctonia solanı Kühn'nün anastomosis gruplarını, bunların kültürel karakterlerini,patojenisiteleri ile hastalık oranını belirlemek amacıyla 2001-2002 yılları arasında yapılmıştır. Patates bitkilerinde boy kısalığı, zayıf gelişme ve tepe yapraklarda antasyon birikimine neden olan R. solanı, toprak altında kalan gövdeler üzerinde içe çökük kırmızı kahverengi lezyonlar, yumrular üzerinde ise çok sayıda siyah renkte sklerotiler oluşturmaktadır. Tarla şartlarında ortalama hastalıklı bitki oranı 2001 yılında % 28,04; 2002 yılında % 31,20 olarak11 bulunmuştur. Depo şartlarında ortalama hastalıklı yumru oram 2001 yılında % 23,00; 2002 yılında % 26,00, olarak saptanmıştır. Distal septumun yakınından genellikle dik bir açı ile dallanan, dallanma noktasının başlangıcında daralma ve hemen sonra septum oluşan çok çekirdekli R. solanı izolatlanrim eşleştirildikleri zaman hifleri arasında çift yönlü çekim, tek yönlü çekim veya çekim olmaması gibi durumlar gözlenmiştir, çekim olayı görülen Hiflerde anastomosis tam birleşme, noksan birleşme veya temas birleşmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Belirlenen anastomosis gruplarının PDA' da (patates dekstrose agar) koloni gelişimleri ile günlük gelişme hızları da saptanmıştır. Miselyum ve lezyon görülen patates bitkilerinin toprak altında kalan gövdelerinden ve depolardan alınan sklerotili yumrulardan yapılan izolasyonlar sonucu toplam 326 R. solani izolat, elde edilmiştir.. Bu izolatlarm % 1.09'unun AG-2 tip 1, %1.63'ünün AG-2 -2-4, % 78,22'sinin AG-3, % 4,90'mm AG-2-1, % 3.98'nm AG-5'e ait,olduğu saptanmıştır. Bu izolatlarla başçiftlik patates çeşidinde yapılan patojenisite testi sonucu AG- 9'un en virulant anastomosis grubu olduğu belirlenmiştir.. Anahtar Kelimeler: Patates, (Solarium tuberesum L.) Rhizoctonia solani, Anastomosis, patojenisite m ABSTRACT STURY ON THE DISTRIBUTION, PATHOGENECITY AND ANASTOMOSIS GROUPS OF Rhizoctonia solani KUHN. ISOLATED FROM POTATO FIELDS IN THE VICINITY OF TOKAT TURKEY Ibrahim ÇEŞMELİ Gaziosmanpaşa University Graduate School of Natural and Applied Science Department of Plant Protection Master Thesis 2003, 48 page Supervisor: Yrd.Doç.Dr. Yusuf YANAR Jury: Prof.Dr. Zeki ÖZER Jury: Doç.Dr. Güngör YILMAZ This study was conducted to determine anastomosis groups cultural characteristics pathogenicity and disease rates at Rhizoctonia solani Khun isolates recevered from crown tubers, stolons and stems of potato (Solanum tuberesum L.) plants growen in the vicinity of Tokat during 2001 and 2002 growing. seasons.IV R. solanı caused standing, aerial tubers, dark brown sunken leasons an crown and stem, an tubers, it devoloped dark brown to black irregularly shaped sclerotia. Under field conductions, average disease rates were 28,04 % and 31,2 % in 2001 and 2002 growing seasons respectively 23 % and 26 % in 2001 and 2002 respectively. When the multi nucleated R. solani isolates, isolated from potato plants and tubers in the vicinity of Tokat, placed in the same culture medium, both sided attraction and one sided attraction were observed between the hyphae of the to isolates from the same anostomasis group however no attraction was seen between the isolates of the different anastomosis groups. After the hyphae were attracted anastomosis were occured as perfect, imperfect and contact fasions. Daily radial growth rates of. the isolates from different anastomosis groups were determened on potato destrose agar medium. A total of 326 R. solani isolates were isolated from patato plants and tubers grown in the vicinity of Tokat. Of 326 isolates 78, 22%, 1,09 %, 1, 63%, 4,9% and 3,98% belonged to anastomosis group AG-3, AG-2- typel, AG-2-2-4, AG- 2-1 and AG-5 respectively. Based an the patogenicity test result isolates belonged to AG-9 were found to be more virulant than the other groups. Key Words: Potato, (Solanum tuberosum L.) Rhizoctonia solani, Anastomosis, Patojenisity 48
- Published
- 2003
22. Study on diagnosis and control of soil-borne fungal pathogen of greenhouse grown pepper (capsicum annum L.) in the vicinity of Kumluca Antalya
- Author
-
Duranal, Ramazan, Yanar, Yusuf, and Tarım Makineleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Solar thermal ,Ziraat ,Pepper ,Chemical control ,Agriculture ,Drying technique ,Agricultural machinery ,Tomato ,Maize - Abstract
ÖZET GÜNEŞ ISITICILI KURUTMA SERASINDA, BİBER, DOMATES VE KOÇAN MISIRIN KURUTMA PARAMETRELERİNİN BELİRLENMESİ O. Cengiz DURAK Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Makinalan Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi 2000, 64 Sayfa Danışman : Doç. Dr. Ali KASAP Jüri : Doç. Dr. Ali KASAP : Doç. Dr. Gazanfer ERGÜNEŞ : Doç. Dr. Resul GERÇEKÇİOĞLU Tokat bölgesi iklim değerlerini dikkate alarak, biber, domates ve mısır, yürütülen çalışmada, kurutma serası içinde ve dışmda kurutulmuştur. Domatesler yıkanarak yarım ve çeyrek parçalara ayrılmıştır. Biberler yıkanarak saplan ve çekirdekleri çıkartılmış tüm ve kıyılmış olarak kurutulmuştur. Mısır ise koçan halinde ve tanelere ayrılarak kurumaya alınmıştır. Ürünlerin kuruma karakteristikleri 3 ayrı dönemde belirlenmiştir. Denemeler süresince kurutma ortamlarının sıcaklık ve nem değerleri ölçülmüştür. Denemeler sonucunda bütün ve kıyılmış olarak kurutulan biberlerin sera içinde dış ortama göre daha hızlı kuruduğu saptanmıştır. Sera içinde bütün olarak kurutulan biberlerin nem değeri 5. Gün sonunda % 8,80 olurken sera dışında 6. gün sonunda % 6,73 olmuştur. Kıyılmış biberlerin nem değerleri ise sera içinde 3. gün sonunda% 6,27 ve sera dışında 5. gün sonunda %9,00 olduğu belirlenmiştir. Yarım parçalar halinde denemeye alınan domateslerin sera içinde ve sera dışında 6. ve 7. günde % 7,80 ve % 8,96 çeyrek parçalar halinde ki domateslerin ise sera içinde ve sera dışında 5. ve 6. günde % 6,55 ve % 7,50 sabit nem değerine ulaştığı görülmüştür. Koçan mısırın sera içinde ve sera dışında 4. günde % 9,97 e, tane mısır ise üç günde % 7,34 sabit nem değerine ulaştığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler : Kurutma serası, güneşte kurutma, biber, domates, mısır. m ABSTRACT DETERMINATION OF DRYING PARAMETERS OF PEPPER, TOMATO AND CORN IN SOLAR HEATING DRYING HOUSE Ö.Cengiz Durak Gaziosmanpaşa University Graduate School of Natural and Applied Science Department of Agricultural Machinery Master Thesis 2000, 64 Page Supervisor: Assoc. Prof. Ali KASAP Jury : Assoc. Prof. Ali KASAP : Assoc. Doç. Dr. Gazanfer ERGÜNEŞ : Assoc. Doç. Dr. Resul GERÇEKÇİO?LU Pepper, tomato and corn dried in and out of drying hot-house in the study carried out in Tokat, taking into account regional climate values. Tomatoes were washed and sliced into half and quarter pieces. Peppers were also washed and dried whole or sliced after their steams and seeds were removed. Corn were dried either in whole or only seed. Drying characteristics of the processed materials were studied in 3 different periods. Throughout the research, temperature and humidity in the drying places were recorded. It is determined that peppers either whole or sliced were dried faster in the hot-house. Humidity of the dried-whole-peppers was 8,80 % at the end of the 5th day in the hot house, humidity was 6,73 % at the end of the 6th day out of the hot-house. Humidity of the sliced-peppers in the hot-house was 6,27 % at the end of the 3rd day, and out of theIV hot-house was 9 % at 5th day. Humidity of the tomatoes treated as half pieces was 7,80 % and 8,96 % in and out of the hot-house at 6th and 7th day, respectively. However, quarter pieces tomatoes reached to constant humidity of 6,55 % and 7,50 % at 5th and 6th day in and out of the hot-house, respectively. Drying of corn was completed at 4th and 3rd day at the humidity of 9,97 % and 7,34 % for whole and seed form respectively in and out of the hot-house. Key Words : green houses drier, solar drying, pepper, tomato, corn. 58
- Published
- 2000
23. Kumluca (Antalya) ilçesinde serada yetiştirilen biber (capsium annum ı.) in toprak-altı organlarında sorun olan fungal patojenler ve kontrol yöntemleri üzerine araştırmalar
- Author
-
Duranal, Ramazan, Yanar, Yusuf, and Bitki Koruma Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Pepper ,Rhizoctonia solani ,Chemical control ,Agriculture ,Greenhouses ,Phytotıora capsici ,Plant protection ,Antalya-Kumluca - Abstract
ÖZET KUMLUCA (ANTALYA) İLÇESİNDE SERADA YETİŞTİRİLEN BİBER (CAPSiCUM ANNUM)'RİN TOPRAK ALTI ORGANLARINDA SORUN OLAN FUNGAL PATOJENLER VE KONTROL YÖNTEMLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR Ramazan DURANAL Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Korama Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi 2000, 5# sayfa Danışman : Yard. Doç. Dr. Yusuf YANAR Jüri : Prof. Dr. Zeki ÖZER Jüri : Prof.Dr. N. Kemal KOÇ Bu çalışma, Kumluca (Antalya) yöresinde seralarda üretilen biter bitkilerinde sorun olan toprak kökenli patojenlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Örnekler; Kumluca'mn güney kuzey batı ve doğusundan olmak üzere tesadüfi olarak seçilen 15 adet seradan haftalık olarak alınmıştır. Bitki örnekleri plastik poşetler içerisinde laboratuvara getirilmiştir. İzolasyonlarda patates dekstroz ağarı ve domates suyu ağarı kullanılmıştır. İzolasyonlar sonucunda çoğunlukla Phytopthora capsici L. ve Rhizoctonia solanı L. elde edilmiştir. Elde edilen izolatlarla patojenite testleri yapılmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre; Kumluca seralarında ana patojenin P. capsici L olduğu görülmektedir. Bu patojenin kimyasal kontrolüne yönelik çalışmalarda kullanılan fungusitler etken bir kontrol sağlamıştır. ANAHTAR KELİMELER : Phytothora capsici, Rhizoctonia so/anl, Kimyasal mücadele, ABSTRACT STUDY ON DIAGNOSIS AND CONTROL OF SOIL- BORNE FUNGAL PATHOGEN OF GREENHAUSE GROWN PEPPER (CAPSİCUM ANNUM L.)m THE VICINITY OF KUMLUCA ANTALYA Ramazan DURANAL Gaziosmanpaşa University Graduate School of Natural and Applied Science Department of Plant Protection Masters Thesis 2000, Si page Supervisor : Yard.Doç.Dr. Yusuf YANAR Jury : Prof.Dr. Zeki ÖZER Jury : ProtDr. N. Kemal KOÇ This study was carried out in order to determine the soil - borne fungal pathogenof greenhouse grown pepper in the vicinity of Kumluca - Antalya. Diseased plant samples were collected from 15 greenhouses located in the north, south, east and west of Kumluca at weekly intervals. Plant samles were brought to the laboratory, isolation were made on potato dexroz agar and Tomato juise agar medium. Mostly Phytopthora capsici Leon, and some Rhizoctonia solani L. were isolated. They were tested for pathogenicityon pepper. Resulrs of this study shown that P. capsici is the major pathogen of greenhouse pepper in Kumluca province. Fungicites provided the most effective control of the pathogen.. Key Words: Phytopthora capsici, Rhizoctonia solani. Chemical control 58
- Published
- 2000
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.