Search

Gunumuz yuksek rekabet ortaminda faaliyet gosteren isletmeler gelismis teknolojilerini artan sekilde is sureclerine uyarlayip kullanmaktadirlar. Gelismis teknolojilerin kullanim alanlarindan biri de sosyal aglardir (veya genis kabul gormus adiyla sosyal medyadir). Sosyal medya isletmelerde sadece eglenme ve sosyallesme amaciyla degil is amaclari icin de kullanilmaktadir. Fakat, sosyal medyanin personelin is performansina etkisi hakkinda yazinda sinirli bilgiye rastlanilmaktadir. Dolayisiyla, bu ampirik calismada sosyal medya kullaniminin calisanlarin is performansina etkisinin hizmet isletmeleri kapsaminda arastirilmasi amaclanmistir. Hizmet sektorunde faaliyet gosteren isletmelerinde, yuz yuze anket yoluyla rastgele secilmis 205 is gorenden veri elde edilmistir. Veri analizinde yapisal esitlik modellemesi teknigi kullanilmistir. Arastirmada, sosyal medya kullanimi ile is goren performansi arasinda pozitif ve anlamli iliski oldugu belirlenmistir. Arastirma sonucuna gore calisanlarin isletmelerde sosyal medya kullaniminin kacinilmaz bir gercek oldugu degerlendirilmistir. Bu gercekten hareketle yoneticilerin, calisanlarin sosyal medyayi is amacli kullanmalari yonunde bilgilendirmeleri ve hatta tesvik etmelerinin gerektigi soylenebilir. Bu sekilde hareket edildiginde isletmeler is sureclerinde sosyal medyadan maksimum fayda elde edebilirler.

The present study examines the relationship between service recovery and brand evangelism. Service recovery is represented by three dimensions namely distributive justice, procedural justice, and interactional justice. These three dimensions of service recovery were derived from the integration of justice theory, social exchange theory, and equity theory. Purposive sampling technique was employed for data collection with a total of 338 questionnaires were usable for data analysis using Analysis of Moment Structures (AMOS) software. The results demonstrate that distributive justice and interactional justice were positively related to brand evangelism. However, the relationship between procedural justice and brand evangelism was not significant. Further discussion on the findings and suggestions for future studies are also offered in this paper.