Search

In this study, 5318 cases whose reports were documented by Forensic Medicine Department of Medicine Faculty of Gaziantep between 1998 January and December 2005 examined retrospectively. The results were assessed and tried to determine whether were parallel with literature or not, and to examine in the view of new Turkish Panel Code (TPC). All cases were classified as an age, report date, sex, and types of forensic case. 4392 of cases were male and 926 of cases were female. The mean age of the cases was 28.5±15.7 years and most of them were between 21-30 years old. Traffic accidents constituted most of the cases (28.9%). 5086 of cases had came department before 2005 June, and 232 of cases had came after 2005 June. Analysis of the cases which examined before 2005 June in the view of the new TPC, revealed that 87 of cases which were (0-10 days) daily activity failure should be determined as unbeatable by Simple Medical Treatment; and 8 cases which were under 11 ages should not be examined. 23 cases will be determined as a "distinct and permanent scar on the face". After adaptation of the reports of cases which have the conclusion of "a situation which endangers a person's life" as to new TPC, it is found that there will be no differences between reports about that conclusion., Bu çalışmada, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nca Ocak 1998-Aralık 2005 tarihleri arasında raporu tanzim edilen 5318 olgu retrospektif olarak incelendi. Sonuçlar değerlendirilerek literatürle uyumlu olup olamadığı belirlenmeye çalışıldı ve yeni Türk Ceza Kanunu kapsamında tartışılması amaçlandı. Olgular cinsiyet, yaş, olay türü, rapor tarihlerine göre ayrıldı. Olguların 4392'si erkek, 926'sı kadınlardan oluşmaktaydı. Olguların çoğunluğu (1472 olgu) 21-30 yaş aralığındaydı ve yaş ortalamasının 28.5Ü5.7 olduğu tespit edildi. En sık 1539 (%28.9) olgu ile trafik kazasının olduğu görüldü. Olguların 5086'sı Haziran 2005'ten önce, 232'si ise Haziran 2005 ve sonrasında başvurmuştu. Eski TCK'na göre verilen adli raporların yeni TCK'ya göre uyarlanarak yapılan değerlendirmesinde; 87 raporda "10 gün mutad iştigalden kalır" şeklindeki karar yerine "basit bir tıbbi müdahale ile giderilemez" şeklinde sonuç verilmesi gerektiği tespit edildi. Farik ve mümeyyiz olduğuna karar verilen 11 yaş içindeki 8 olguya hiç cezai işlem uygulanmayacağı, "çehrede sabit eser olmadığına" karar verilen 23 olguya ise "yüzde sabit iz" şeklinde rapor verileceği belirlendi. Eski ve yeni TCK'nda hayati tehlike kriterleri aynı kaldığından raporlarda bir değişiklik olmayacağı anlaşıldı.

Öz Van ve çevresinde yaşayan, 10 ile 30 yaş arasındaki sağlıklı, 276 erkek ve 144 kadın olmak üzere toplam 420 bireyin serumunda, insulin, glukoz, total kolesterol, trigliserit, HDL kolesterol, LDL kolesterol ve VLDL kolesterol ölçülerek, aralarındaki ilişki yaşa, cinsiyete, kan basıncına ve vücut kitle indeksine göre araştırıldı. Bu ilişki yaş gruplarına göre incelendiğinde, 10-14 yaş grubunda insülin ile HDL-C arasında önemli negatif korelasyon (r=-0.27, p

Giris ve Amaç: Yara yaşı tespit sorunu otopsi vakalarında ciddi sorunların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bu problemlerin aşılabilmesi için çeşitli güncel çalışmalar yapılmasına rağmen bu konuda bilgilerimiz hala netleşmemiştir. Adli pratikte önemi büyük olan bu konuda biz de immunohistokimyasal yöntemlerle ubiquitin, Ki-67 antikorlarını çalışarak yara yaşı tespiti konularına ışık tutacabileceğimizi düşünmekteyiz.Gereç ve yöntem: Ortalama 25-30 gr. ağırlığında ve 6-8 hafta büyüklüğünde toplam 50 adet balb/c tipi erkek fındık faresi her bir grupta 5 fare olacak şekilde toplam 10 gruba ayrıldı. Genel anestezi sonrası 1.5 cm. lik cilt-ciltaltı kesi ile yara oluşturuldu. Fareler sırası ile 1., 3., 6., 12., 24 saatlerde., 5., 7., 14. günlerde servikal dislokasyon ile sakrifiye edilerek yaralar etrafında 1 cm.lik sağlam doku kalacak şekilde çıkarıldı. Toplam 8 farenin ölmesiyle Grup 6 çalışma dışı bırakıldı ve 42 fare ile çalışma tamamlandı.Bulgular: Yara kenarında Ki-67 pozitif boyanan fibroblast ortalamasının Grup 4 ten itibaren artmaya başladığı Grup 5 ve 7'de anlamlı olduğu görülmüştür. Benzer şekilde Ki-67 pozitif boyanan bazal hücre ortalamasının Grup 5 ve 7'de anlamlı olduğu saptanmıştır. Grup 8 ve 9 kontrol grubuyla benzer özellikler göstermiştir.Grup 4'e kadar kontrol grubuyla benzer özellik gösteren ubiquitin pozitif fibroblast hücrelerin Grup 5, 7, 8'de anlamlı olduğu görülmüştür.Sonuç: Yara yaşı tespitinde; ubiquitin belirtecinin özellikle yara yaşının bir günden fazla olup olmadığı ve 1-7 gün arasındaki yaralarda kullanılabileceği düşüncesindeyizKi-67 belirtecinin ise 1-5 günlük yaralarda immunohistokimyasal metodlar ile kullanılmasının yara yaşı tespitine katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz.Anahtar Kelimeler: Adli Patoloji, Yara Yaşı Tespiti, Ubiquitin, Ki-67, İmmunohistokimya Introduction: Wound vitality and wound age determination in autopsy cases has brought serious problems. Although several studies have recently made about this subject, clear informations couldn?t be obtained. We aimed to work about this subject which has a great importance In forensic practice, by using ubiquitin and Ki-67 antibodies with immunohistochemical methods to shed light on wound viability and / or wound age determinationMaterials and methods: A total of 50 (balb/c) male 6-8 week old mice, weighing 25-30 gr. were divided into 10 group including 5 mice in every group. After general anesthesia, a 1.5 cm full-thickness incision was made on the dorsal skin using a scalpel. After 1, 3, 6, 12, 24 hours and 3, 5, 7, 14 days following the incision, a total of 42 mice were sacrified by cervical dislocation. A 1 cm area surrounding the wound was excised. Group 6 excluded from the study due to lack of mice. One mice died in per group 7, 8, 9 for that reason study complated with 42 mice.Findings: The ratio of Ki-67 positive staining fibroblasts began to increase at Group 4 and also Group 5 and 7 were statistically significant. Similarly Ki-67 positively staining basal cell ratio in Group 5 and 7 was found statistically significant, Group 8 and Group 9 showed similar features with control group.Ubiquitin positive staining fibroblast cells showed smiliar fetaures with control group from Group 1 to Group 4 and in Group 5, 7 and Group 8 the ratio of ubiquitin pozitive fibroblast cells were statistically significant.Conclusion: We are considering that use of ubiquitin maybe useful in determining the wound age between 1-7 days and it may also be useful to find the wound age older than 1 day or not.Ki-67 marker will contribute to identify the wound age which is between 1-5 days by using immunohistochemical methods.Keywords: Forensic Pathology, Immunohistochemistry, Wound Age Determination, Ubiquitin, Ki-67 62

Amaç: Bu çalışmada; Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına (A.D)'na madde kullanımı iddiasıyla gönderilen vakaların sosyo-demografik özelliklerini ve kullandıkları maddelere ait özellikleri literatür eşliğinde incelemeyi amaçladık.Yöntem: Kliniğimize son on yılda başvuran vakaların dosya ve bilgisayar kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Tüm verileri bir formda toplanarak ve SPSS 10.0 programı kullanıldı. Tanımlayıcı analizler, ki-kare ve tek yönlü varyans analizi ile değerlendirildi.Bulgular: 325 madde kullanan olgu saptanmıştır. Bunların çoğunluğu gençtir, yaş ortalaması 27.58 (ss=10.43) yıl, madde kullanmaya başlama yaşı ise 18.80 (ss=8.20) olarak bulunmuş, hastaların %88.3'ü erkek, %11.7'si kadındır, en çok kullandığı maddeler, çoğul madde (%30.8) ve esrardır (%26.4). Uçucu madde kullanımına başlama yaşı belirgin olarak düşük bulunmuştur. İşsizlik %38 gibi yüksek bir orandadır. Eroin kullananlar, yurt dışı doğumlu ve yüksek gelir düzeyine sahipSonuç: Kliniğimiz verilerine göre madde kullanımı gençleri de etkileyen önemli bir sorundur. Konuyla ilgili epidemiyolojik çalışmalara ihtiyaç vardır.Anahtar kelimeler: Madde kullanımı, Adli Tıp, sosyo-demografik özellikler Objective: İn this study we aimed to investigate the socio-demographic characteristics of the patients and the characteristics oft the drugs that they claimed to use with literature which sent to the the Gaziantep University Department of Forensic Medicine.Method: We examined retrospectively, the patient reports, computer records of the patients who were admitted to forensıc medıcıne in the last decade. All the data were collected and analyzed using descriptive analysis, chi-square and one-way ANOVA.Result: The sample of the study consisted of 325 patients who use substances and were treated in the last decade. The average age of the sample was 27.58 (sd=10.43) andBeginning age to substance use was 18.80 (ss=8.20). Most of the patients were male (88.3%) and 11.7% of the patients were female. Multipl substances (30.8%) and cannabis(26.4%) were the most frequently used substances. The majority of the patients in study were young. Beginning age of inhalant use was significantly young. Un employment rate was high (38%). Patients who use heroin had higher socio economical status and they had emigrated from a foreign country. A higher proportion of inhalan tuserslived inshantyt owns as opposed to properflats.Conclusion: According to Department of forensıc medıcıne?s data, substance use is an important problem that effected young people. Epidemiologic studies are needed.Key Words: Substance use, forensıc medıcıne, socio-demographic characteristics 63

Özürlülerin toplum yaşamına tam katılımının sağlanması ve yaşam standartlarının yükseltilmesi çağdaş toplum anlayışının gereğidir. Özürlü insanlar, normal sağlıklı bireylerin faydalandığı çoğu haklardan yararlanamamaktadırlar. Gelişmiş devletlerin özürlülere sağladığı geniş imkânlar, ülkelerin sosyoekonomik seviyeleri ile doğru orantılı olarak farklılık göstermektedir. Sosyal güvenlik uygulamaları toplumda adil bir paylaşım ve eşitliği sağlamada etkin bir araç olma konumundadır. Öncelikle kabul edilmesi gereken konu, özürlülerin sağlam insanlara göre istihdam edilmeye çok daha fazla ihtiyaç duyduklarıdır. Araştırmamızda, Ocak 2004-Temmuz 2007 tarihlerini kapsayan dönemde özürlü raporu almak için başvuran 601 olgunun raporları geriye dönük incelendi. Bunların 494'ü (%82.2) erkek, 107'si (%17.8) kadındı. Olgular en çok 21?40 yaş aralığında başvurdular. Başvuranların 205'i (%31.1) için malulen emeklilik kararı verildi. Araştırmamız daha çok bir sakatlığı olup, bunu raporla belgelemek isteyen olguları kapsadığı için, maluliyet oranları Türkiye'de genel nüfus üzerinde yapılan araştırmalara oranla yüksek çıkmıştır. Resmi Gazete'nin 16 Temmuz 2006 tarih, 26230. sayısında yer alan özürlü maluliyet cetveli'nin uygulanmaya başlamasıyla, uygulayıcılar çeşitli sorunlar yaşamaktadır. Cetveldeki eksiklik ve hatalardan oluşan bu sorunlar, dağınık bir görüntü içinde olan özürlüler ile ilgili kurum ve kuruluşların koordinasyon halinde olması gerektiğinin kanıtıdır. Bu raporlar, Hastanemiz'e başvuru yapan olguları kapsadığından, raporu olmayan benzer olgular hakkında da yorum yapmamızı sağlayacağı gibi, elde ettiğimiz veriler, yapılacak benzer araştırmalara basamak olabilir. Ülkemizde bu konuda yapılan araştırmaların sayısının az, veri tabanın sınırlı olması ve özürlülerle ilgili uygulamaların farklı kurumlar tarafından değişik kanunlarla yürütülmesi, özürlülere daha fazla önem verilmesi gerektiğini göstermektedir.Anahtar Kelimeler: Özürlü Sağlık Kurulu Raporu, Maluliyet, Rehabilitasyon, Özürlü Sınıflandırması It is a necessity for a modern society concept to provide fully participating of thedisabled in society life and to promote their life standards. The disabled aren't able to benefitfrom many of the advantages which normal healty people make use of. The broad advantageswhich developped countries provide for the disabled are increasing directly proportional tosocioeconomic levels of that countries. Practices of social security remains as an effectivemean in society to provide a just sharing and equality. First of all, it must be admitted that thedisabled need to be employed much more than healty people.In our study, between January 2004-July 2007, reports of 601 cases which apply forgetting disability medical certificate were studied retrospectively. There were men andwomen in study respectively 494(%82.2) and 107(%17.8). The cases applied mostly in theages of 21-40. For 205(%31.1) of them, disability retirement was decided. As our studycovered the ones who are disabled and want to document this with a certificate, the rates ofdisability retirement appeared high than other studies which performed in Turkey on generalpopulation.With the start of practicing of disablement and disabled schedule which appear in officialgazette dated July 16, 2007, issue 26230, practicioners have had problems. This problemsstemming from deficiencies and errors in the schedule proves that organizations andinstitutions concerning the disabled are disorganized and so should act in coordination.As this reports covered the phenomenons applying to our Hospital, we can comment onother similar phenomenons without reports and this data can be a step to other similar studies.In our country, that the number of studies concerning this subject are very few and database islimited; the practices about the disabled are conducted by different institutions with divergentlaws show that necessary importance to the disabled isn't given.Key Words: The Disabled Health Committee Report, Disability, Rehabilitation, DisabilityCategories 101

54