Search

The aim of this study is to determine the rightness percentages of the referees and teams in the objections made through the Video Evaluation System (VES) applied in the matches played in the Turkish Volleyball Federation (TVF) Sultanlar League and Efeler League. In the study, in all competitions played in the TVF Sultanlar League and Efeler League in the 2021/2022 and 2020/2021 seasons, using VES, including-excluding ball, block contact, net contact, attack line violation, center line violation, service line violation, antenna contact and four-hit violations. The number of objections raised was evaluated. In the data collected within the scope of the study, the percentages of the referees and teams that were justified in the Sultanlar League and the Efeler League were evaluated according to the seasons and leagues. As a result of the statistical analysis, in the objections made via VES in the TVF Sultans League and Efeler League competitions, the percentage of the referee's decisions is much higher than the teams in both the 2021/2022 and 2020/2021 seasons (except for four strokes). In addition, in the 2021/2022 season, the percentage of justification in the referee's decisions increased more than the percentage of the referee's decisions in the previous season. Based on these results, it can be said that the VES applied in the TVF Sultanlar League and Efeler Leagues increases the reliability of the competition results and improves the decision-making processes of the referees., Bu çalışmanın amacı, Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) Sultanlar Ligi ve Efeler Liginde oynanan müsabakalarda uygulanan Görüntülü Değerlendirme Sistemi (GDS) aracılığıyla yapılan itirazlarda hakemlerin ve takımların haklılık yüzdelerinin belirlenmesidir. Çalışmada TVF Sultanlar Ligi ve Efeler Liginde, 2021/2022 ve 2020/2021 sezonlarında oynanan tüm müsabakalarda GDS kullanılarak dahil-hariç top, blok teması, file teması, hücum çizgisi ihlali, orta çizgi ihlali, servis çizgisi ihlali, anten teması ve dört vuruş ihlallerine yapılan itiraz sayıları değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında toplanan verilerde Sultanlar Ligi ve Efeler Liginde hakem ve takımların haklı çıkma yüzdeleri sezonlara ve liglere göre değerlendirilmiştir. Yapılan istatistiksel analiz sonucunda TVF Sultanlar Ligi ve Efeler Ligi müsabakalarında GDS aracılığıyla yapılan itirazlarda hem 2021/2022 hem de 2020/2021 (dört vuruş dışında) sezonlarında hakem kararlarının haklılık yüzdesi takımlara oranla çok daha fazladır. Ayrıca 2021/2022 sezonunda hakem kararlarındaki haklılık yüzdesi ise bir önceki sezondaki hakem kararlarındaki haklılık yüzdesine göre daha fazla artmıştır. Bu sonuçlardan hareketle TVF Sultanlar Ligi ve Efeler Liglerinde uygulanan GDS’nin müsabaka sonuçlarının güvenilirliğini artırdığı ve hakemlerin karar verme süreçlerini de geliştirdiği söylenebilir.

Supplementary Material 1

One of the most important factors affecting the outcome of the match in volleyball is the attacking skills of the players and the attacks that they result in score points (attack score points) throughout the match. In this respect, determining the variables that affect the attack score points and being aware of these variables by the coach and the players, has importance for the victory. For this purpose, in the study, using the attack data after the 20th scores of the players in the 2018-2019 Turkish Volleyball Federation Sultans Volleyball League (TVFSVL) teams; it was examined whether the variables nationality, player position, number of good attacks (positive attacks), number of bad attacks (negative attacks), failure to attack, and blocked attacks, have an effect on the attacks that resulted in score points. CHAID (Chi-squared Automatic Interaction Detection) algorithm, which is one of the decision tree techniques and is frequently used in data mining applications due to its easy interpretation, was used to determine the effective variables. As a result of the analysis, it was determined that the player position does not affect the attack score points at all, and the number of bad attacks is the variable that most affected the attack score points among the other variables., Voleybolda maç sonucunu etkileyen en önemli etkenlerden biri, oyuncuların atak becerileri ve maç boyunca sayı ile sonuçlandırdıkları ataklardır. Bu nedenle, oyuncuların atak sayılarını etkileyen değişkenlerin belirlenmesi ve bu değişkenlerin antrenör ve oyuncular tarafından bilinmesi galibiyet için oldukça önemlidir. Bu amaçla çalışmada, 2018-2019 Türkiye Voleybol Federasyonu Sultanlar Voleybol Ligi takımlarındaki oyuncuların 20. sayılar sonrası atak verileri kullanılarak uyruk, mevki, iyi atak sayısı (pozitif atak), kötü atak sayısı (negatif atak), atak hatası ve bloklanan atak değişkenlerinin sayı ile sonuçlanan atak üzerinde etkili olup olmadıkları incelenmiştir. Etkili değişkenlerin belirlenmesi için karar ağacı tekniklerinden biri olan ve kolay yorumlanabilir olması nedeniyle veri madenciliği uygulamalarında sıkça kullanılan CHAID (Chi-squared Automatic Interaction Detection) algoritmasından yararlanılmıştır. CHAID karar ağacı sayesinde sayı ile sonuçlananatakları en iyi açıklayan değişkene göre oyuncular gruplandırılarak bu oyuncular için ayrı ayrı bir dizi kararlar oluşturulmuştur. Analizler sonucunda, sayı ile sonuçlanan atakları; oyuncu mevkisinin hiç etkilemediği, kötü atak sayısının ise diğer değişkenler içerisinde en çok etkileyen değişken olduğu belirlenmiştir.

Bu çalışmanın amacı, elit kadın voleybolcuların antrenmanlarda içsel yük Algılanan Zorluk Derecesi (AZD) değerleri ve zindelik durumu değerlerinin aylık olarak takip edilmesidir. Çalışmaya Vestel Venüs Sultanlar Lig’inde oynayan 15 kadın (yaş=26.4 ± 3.43) voleybolcu gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların zindelik durumları; zindelik durum anketi, antrenman içsel yükleri; AZD anketi ile 16 hafta boyunca kaydedilmiştir. Çalışmadaki verilerin analizinde, tekrarlı ölçümler arasındaki farklılıkları belirlemede, nonparametrik testlerden Friedman testi kullanılmış, ölçümler arasındaki fark ise Wilcoxon testi ile belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel analiz sonuçlarına göre voleybolcuların aylık zindelik durumlarının tekrarlanan ölçümleri arasında 1. ay ile 2. ay arasında 2. ay lehine; 1. ay ile 4. ay arasında 4. ay lehine; anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Buna karşın antrenman içsel yük, AZD’nin tekrarlanan ölçümlerinde aylar arasında anlamlı fark olmadığı belirlenmiştir. Elit bir voleybol takımının sezon boyunca yoğun antrenman ve maç takvimleri göz önünde bulundurulduğunda sporcuların antrenman yüklerinin kolay bir şekilde uygulanan ve hızlı sonuç veren zindelik durum ve AZD anketleri ile takip edilmesi antrenman periyotlamasına yön veren önemli bir parametre olabilir., The aim of this study was to monitor the internal load perceived difficulty values (AZD) and fitness status values of elite female volleyball players in training on a monthly basis. 15 athletes (age=26.4 ± 3.43) from a womens volleyball team competing in the Vestel Venus Sultans League in the 2018-2019 season participated in the study voluntarily. The fitness status of the participants; fitness status scale, training internal loads; It was recorded with the RPE scale for 16 weeks. In the analysis of the data in the study, the Friedman test, which is one of the nonparametric tests, was used to determine the differences between repeated measurements, and the difference between the measurements was determined by the Wilcoxon test. According to the statistical analysis results, among the repeated measurements of the monthly fitness of volleyball players between the 1st month and the 2nd month in favor of the 2nd month; between the 1st month and the 4th month in favor of the 4th month; a significant difference was detected. On the other hand, it was determined that there was no significant difference between the months in the repeated measurements of training internal load RPE. Considering the intense training and match schedules of an elite volleyball team throughout the season, monitoring the training loads of the athletes with fitness status and RPE surveys that are applied easily and give fast results can be an important parameter that guides the training period.

Background and Purpose: This study was conducted to compare the isokinetic knee muscle strength and hamstring / quadriceps (H / Q) ratios of female volleyball players according to their player positions. Methods: 59 elite female volleyball players playing in different positions (hitter n=26, setter n=14, middle blocker n=19) participated in the study voluntarily. The dominant and nondominant isokinetic leg strengths of the participants were determined by isokinetic dynamometer at the angular velocities of 60°s-1 and 180°s-1. Kruskal Wallis H test was used in determining the isokinetic strength difference between the players’ positions. Results: According to the statistical analysis, there is no significant difference between the positions of the female players and isokinetic knee muscle strength and H/Q ratios (p

Given the nature of the game pace and weekly fixture density of today's football, athletes with millions of lira costs should be protected from injuries and reached their optimum performance levels. The meaningful information revealed by the follow-up of the training load and the analysis of the data obtained facilitates the athletes to reach their goals by making it easier to cope with the pace of today's football. Therefore, it is very important for the football world to transform and make sense of the physiological, kinematic, psychological and mechanical loads created by training and competitions on athletes. The training load tracking methods that allow the observation of the positive and negative situations occurring in athletes and to take action according to these situations, the development of technological tools today and the fact that the users in the world of sports science are more experienced than the past, facilitates the loads more effective in the training of athletes.The systems that enable us to direct the training by transforming the obtained data into understandable information as well as measuring the training load are developing in parallel with the technology today. It is thought that sports scientists and coaches can transform the information they have gained from all these methods and technologies into understandable visuals that enable them to communicate easily with technical staff or players in the team. In this review, contrary to the studies that have been done previously and have not only examined the training load tracking methods but can not answer the questions how we can analyze the obtained data and transform it into practical usable information, however, how the data obtained in the analysis methods should be converted into understandable visuals. Intended to pass on to readers., Günümüzdeki futbolun maç temposunun ve haftalık fikstür yoğunluğunun yapısı göz önünde bulundurulduğunda, milyonlarca liralık maliyetleri olan sporcuların sakatlıklardan korunmaları ve optimum performans seviyelerine ulaştırılmaları gerekmektedir. Antrenman yükünün takibi ve elde edilen verilerin analizi sonucu ortaya koyulan anlamlı bilgilerde sporcuların günümüz futbolundaki tempoyla başa çıkmalarını kolaylaştırarak amaçlarına ulaşmalarını kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle antrenmanların ve müsabakaların sporcular üzerinde oluşturduğu fizyolojik, kinematik, psikolojik ve mekanik yükleri objektif verilere dönüştürüp anlamlandırmak futbol dünyası için oldukça önemlidir. Sporcularda oluşan pozitif ve negatif durumları gözlemleyip bu durumlara göre aksiyon almayı sağlayan antrenman yükü takip yöntemleri, günümüzde teknolojik araçların gelişmesi ve spor bilimi dünyasındaki kullanıcıların geçmişe göre daha tecrübeli olması, sporcuların antrenmanlarında oluşan yüklerin daha efektif bir şekilde elde edilmesini kolaylaştırmaktadır. Antrenman yükünün ölçülmesi kadar, elde edilen verilerin işlenip anlaşılabilir bilgilere dönüştürülerek antrenmanlara yön verebilmemizi sağlayan sistemlerde günümüzde teknolojiye paralel bir şekilde gelişmektedir. Spor bilimciler ve antrenörler tüm bu yöntemler ve teknolojilerden elde etmiş olduğu bilgileri anlaşılabilir görsellere dönüştürerek takımdaki teknik personellerle ya da oyuncularla kolay iletişim kurmalarını sağlayabilirler. Bu derlemede daha önce yapılmış olan ve sadece antrenman yükü takip yöntemlerini incelemiş fakat elde edilen verileri nasıl analiz ederek pratik kullanılabilir bilgilere dönüştürebiliriz sorularına cevap veremeyen çalışmaların aksine, antrenman yükü takibini ve elde edilen verilerin analizini aynı zamanda analiz yöntemlerinde elde edilen verilerin anlaşılabilir görsellere nasıl dönüştürülmesini gerektiğini okuyuculara aktarmak amaçlanmıştır.

Bu çalışmada 2018-2019 Türkiye Efeler Voleybol Liginde mücadele eden 12 takımın, servis karşılama kalitesi ile kazandığı maç sayısı, pas dağılımları ve takım sıralaması arasındaki ilişki araştırılmıştır. Çalışmanın araştırma örneklemi, 2018-2019 sezonu Türkiye Efeler Voleybol Ligi takımlarının birinci ve ikinci devre maçlarına ait verileridir. Veriler, Data-Volley voleybol müsabaka analizi programında elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlar 22 haftalık 132 maça ait, toplamda 1040 set, 18238 servis karşılama (8156 mükemmel-iyi karşılama, 6087 kötü-vasat karşılama), 1286 servis karşılama hatası verisinden türetilmiştir. Elde edilen çıktılar (SPSS, Windows 21.0) paket programı kullanılarak α=.05 güven düzeyi esas alınarak uygulanmıştır. Kullanılan verilerin sürekli değişken olması sebebiyle analiz için Pearson korelasyon katsayıları yöntemi kullanılmıştır. Analizler öncesinde serpilme grafiği yapılmış ve değişkenler arasındaki doğrusal ilişki analiz edilmiştir. Kazanılan maç sayısı ile mükemmel-iyi servis karşılama, vasat-kötü servis karşılama, servis karşılama hatası arasındaki ilişkiyi araştırmış ve sadece servis karşılama hatası ile kazanılan maç sayısı arasında pozitif bir ilişki tespit etmiştir (p< 0.05). Servis karşılama kalitesi (mükemmel-iyi servis karşılama ve vasat-kötü servis karşılama) ile pasörün pas tercihleri (4, 3, 1, ve 6 numara) arasındaki anlamlı ilişki tespit edilemezken (p>0.05), sadece mükemmel-iyi servis karşılama ile 2 numaraya atılan paslar arasında istatistiksel olarak pozitif ve anlamlı bir ilişki tespit etmiştir (p

Yapılan çalışmanın amacı,kadın voleybolcuların izokinetik el bileği ve omuz kuvveti ile servis atış vesmaç vuruş hızı arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışmaya 34 kadınvoleybolcu gönüllü olarak katılmıştır. Voleybolcuların el bileği (60°s-1 ve 90°s-1 ) ve omuz kuvvetleri(60°s-1 ve 180°s-1)izokinetik dinamometre ile, servis atış ve smaç vuruş hızları radaraleti ile belirlenmiştir. Voleybolcuların izokinetik el bileği ve omuz kuvvetiile servis ve smaç hızı arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson KorelasyonAnalizi kullanılmıştır. Yapılanistatiksel analiz sonucunda, kadın voleybolcuların el bilek ve omuz izokinetikkuvveti ile servis ve smaç hızları arasında anlamlı bir ilişki belirlenmezken, (p>0,05)el bileği ile omuz izokinetik kuvvetleri arasında pozitif yönde anlamlı birilişki tespit edilmiştir (p

Yapılan çalışmanın amacı, 14 haftalıkvoleybol branşına özgü antrenmanların izokinetik diz kas kuvveti ve dinamikdenge performansı üzerine etkisinin incelenmesi ve izokinetik diz kas kuvvetiile dinamik denge performansı arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Çalışmaya10 elit bayan voleybolcu katılmıştır. Çalışmaya katılan voleybolcuların sezonbaşladıktan 1 hafta sonra ve ilk ölçümden 14 hafta sonra olmak üzere iki kezizokinetik diz kas kuvvetleri ve dinamik denge performansları ölçülmüştür. Voleybolcularınizokinetik diz kas kuvvetleri izokinetik dinamometre ile, dinamik dengeperformansları izokinetik denge sistemi ile belirlenmiştir. Voleybolcularınizokinetik diz kas kuvvetleri ve dinamik denge performanslarının ön test-sontestleri arasındaki farklılık Wilcoxon Testi ile belirlenmiştir. Elde edilensonuçlara göre hamstring ve quadriceps kas kuvvetlerinin 60°s-1 180°s-1 açısal hızlardaön test ile son testleri arasında istatiksel olarak anlamlı farklılıkçıkmamasına rağmen, her iki açısal hızda da hem hamstring hem de quadriceps kaskuvvetlerinin arttığı belirlenmiştir. Dinamik denge performansının ön test ileson test arasında istatikselolarak anlamlı şekilde arttığı tespit edilmiştir. Ayrıca dominant bacakizokinetik quadriceps kas kuvveti ile dinamik denge arasında negatif anlamlıbir ilişki olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak quadriceps kas kuvvetininartırılmasının bütün sportif performasların temelini oluşturan dengeperformansı üzerine son derece önemli bir katkısı olduğu söylenebilir.

Investigating the effects of plyometric training on dynamic balance of prepubertal femalevolleyball players may enable to enhance comprehensive knowledge aboutneuromuscular control enhancement and may further provide basis for developing training protocolsencouraging lifelong regular physical activity for prepubertal volleyballplayers. The aim of this study was to compare theeffects of 12-week plyometric training on dynamic balance in female prepubertalvolleyball players. Twenty-nine female volleyball players were recruited toparticipate in the study. Participants were randomly separated into two studygroups; plyometric training (n=14) and control group (n=15). All participantswere assessed at baseline and after 12-week training. Dynamic balance wasassessed with Star Excursion Balance test (SEBT). A repeated-measures ANOVA was performed. Comparisons showed thatafter 12-week training, plyometric training resulted in improvements in SEBTanterior, posterolateral and posteromedial scores for both dominant andnondominant leg whereas there were no differences found in the control group. Compared tocontrol training, plyometric training resulted in additional gains for dynamicbalance in female prepubertal volleyball players. The findings of the studyprovide basis for developingtraining protocols for prepubertal volleyball players.

This study was conducted to compare the functional movement patterns of female volleyball players from different countries. 34 the women’s volleyball national team athletes from three different countries participated in the study; Turkey (n=9), Azerbaijan (n=16) and Kyrgyzstan (n=9). Functional movement screen of the athletes were determined by the Functional Movement Screen (FMS) test kit. The Kruskal-Wallis H Test was used for multiple comparisons from nonparametric tests in determining the difference between functional movement patterns of national teams. At the end of the study, it was determined that the FMS total scores of the teams were higher than 14 points which were considered as critical limits and there was no statistically significant difference between the FMS total scores of the teams (p

Purpose: The aim of this study was to investigate whether taping the quadriceps muscleusing the KinesioTex facilitation technique affected isokinetic strength during an 8-weektraining program.Methods: 20 female volunteer volleyball players aged 15–19 were divided into two groups;taping and control group. Isokinetic muscular strength was measured three times: beforetaping (1st measurement), 45 minutes after the first taping (2nd measurement) and after an8-week taping process (3rd measurement).Results: No significant differences were found between taping and control groups in isokinetic strength of Quadriceps (p>0.05). No significant variations were seen in peak torque andtotal work values before taping and after the 8-week taping process (p>0.05).Discussion: In conclusion, it can be seen that long-term taping for healthy individuals doesnot cause any increase in muscle strength. The reason why no significant results are observed in other parameters may be that Kinesio® taping does not give sufficient tactile stimulusto cause increase in strength of healthy individuals; or that the facilitation technique suggested for Quadriceps muscle is insufficient, on its own, to stimulate the muscle., Amaç: Araştırmada amaç, 8 haftalık antrenman programı süresince Quadriceps kasına KinesioTex fasilitasyon tekniği kullanılarak uygulanan bantlamanın izokinetik kas kuvvetine olanetkisini araştırmaktır.Yöntem: Yaş aralığı 15-19 olan 20 kadın gönüllü voleybol oyuncusu bantlama (N=10) vekontrol grubu (N=10) olarak rastgele iki gruba ayrıldı. İzokinetik kas kuvvetleri üç kez ölçüldü:bantlamadan önce (1. ölçüm), bantlamadan 45 dakika sonra (2. ölçüm) ve 8 haftalık bantlamaişleminden sonra (3. ölçüm).Bulgular: Bantlama ve kontrol grubu arasında izokinetik kas performansında fark (p> 0.05)bulunmamıştır. Bantlama öncesi ve 8 haftalık bantlama işlemi sonrasında da zirve tork vetotal work değerleri arasında anlamlı farklılıklar görülmemiştir (p> 0.05).Tartışma: Sağlıklı bireylere uzun süreli uygulanan bantlamanın izokinetik kas kuvvetinde herhangi bir artışa neden olmadığı görülmektedir. Anlamlı farklar görülmemesinin nedeni Kinesio® bantlamanın sağlıklı bireylerde kas kuvveti artışına neden olacak oranda yeterli taktiluyaran vermemesi ya da Kuadriseps kasına fasilitasyon tekniği ile yapılan bantlamanın kasıstimüle etmekte yetersiz olması şeklinde düşünülebilir.

Bu çalışmada, Türkiye 1. Bayanlar Voleybol Ligi verileri esas alınarak, müsabaka sonucunu belirleyen değişkenlerin tespiti, etki dereceleri, müsabaka kazanma bahis oranları ve olasılıklarını tahmin eden yeni model önerileri geliştirilmiştir. Çalışmadaki değişkenler etkinlik ve teknik elementler olarak iki grupta ele alınmıştır. Etkinlik Modeli değişkenleri olarak Libero Etkinliği (LE), Pasör Etkinliği (PE), Orta Oyuncu Etkinliği (OOE), Pasör Çaprazı Etkinliği (PCE) ve Dört Numara Etkinliği (N4E) alınmıştır. Teknik Elementler Modeli değişkenleri ise Set Başına Servisten Alınan Sayı (SBSAS), Set Başına Bloktan Alınan Sayı (SBBAS), Set Başına Toplam Manşet Hatası (SBTMH), Set Başına Toplam Hücum Hatası (SBTHH), Set Başına Toplam Hücumdan Alınan Sayı (SBTHAS) ve Set Başına Kaçırılan Servis Sayısı (SBKSS) dikkate alınmıştır. Bu bağlamda, model bağımlı değişkeni Maç sonucu kazanan-kaybeden (1-0) olarak tanımlanmış olup, etkinlik modeli ve teknik elementler modeli lojistik regresyon formunda oluşturularak tahmin edilmiştir.Araştırma örneklemini 2008?2009 yılında Türkiye 1. Bayanlar Voleybol Liginde bulunan 12 takım arasından play-off oynamaya hak kazanan ilk 8 takımın müsabaka verileri oluşturmuştur. Bu takımların, 54 tanesi Türkiye ligi, 20 tanesi play-off, 6 tanesi Türkiye kupası, 2 tanesi şampiyonlar ligi olmak üzere toplam 82 maçına ilişkin 164 gözlemden (oyun) hareketle analizler gerçekleştirilmiştir.Etkinlik Modelinde tüm değişkenler, Teknik Elementler Modelinde SBKSS hariç diğer değişkenler maç sonucunu açıklamada anlamlı bulunmuştur.Çalışmada oluşturulan modellerden Etkinlik Modeli, maç sonucunu %87.65 olasılıkla doğru tahmin ederken; Teknik Elementler Modeli maç sonucunu %84.66 olasılıkla doğru tahmin etmiştir.Tahmin edilen lojistik regresyon modelleri aynı zamanda kazanma-kaybetmeye ilişkin bahis, bahis oranları ve olasılıkların da tahmin edilmesine imkan sağlamaktadır.Anahtar Kelimeler: Voleybol, Müsabaka Analizi, lojistik regresyon, olasılık, bahis, etkinlik modeli, teknik elementler modeli. Based on the Turkey First Woman Volleyball League data, in this study, new model suggestions are developed for determination of the variables defining the bout results and estimation the effect levels, odds ratio and probabilities of the achivement in the matches.In this study variables are divided into two groups; efficiency and technical elements.For the Efficiency Model variables, Libero Efficiency (LE), Setter Efficiency (PE), Middle Blocker Efficiency (OOE), Opposite (Universal Player) Efficiency (PCE) and Number Four Efficiency (N4E) are taken.For the variables of Technical Elements Model, Serve Score Per Set (SBSAS), Block Score Per Set (SBBAS), Serve Reception Error Per Set (SBTMH), Total Attack Error Per Set (SBTHAS), Missed Serve Score Per Set (SBKSS) are taken into consideration. In this sense, model dependent variable is defined as Match result winner-loser (1-0) and estimated in the logistic regression form of the efficiency model and technical elements model.Research samples include the match data of the top 8 team which gain a right for play-off among the 12 teams in the 2008-2009 Turkey First Woman Volleyball League. Analyses is done from 164 observation (game) regarding total 82 match; 54 Turkey league, 20 play-off, 6 Turkish Cup, 2 champions league.All variables in the Efficiency Model and other variables except from the Missed Serve Score Per Set (SBKSS) in the Technical Elements Model are meaningful for the match result explanation.From the models formed in this study Efficiency Model estimates the match result right with 87.65 percent; Technical Elements Model estimates the match result right with 84.66 percent.Estimated logistic regression models provide opportunity for estimation of the odds regarding winning-losing, odds ratios and probabilities.Key Words: Volleyball, Game Analysis, logistic regression, probability, odds ratio, Efficiency Model, Technical Elements Model. 176

Bu çalışmanınamacı, Voleybol Genç Bayan Milli Takımında yer alan sporcuların yarışmadan 1hafta, 3 gün, 1 gün, 2 saat, 20 dakika önce ve yarışmadan 2 saat sonra yarışmakaygısı ve bileşenlerinde (bilişsel kaygı, bedensel kaygı ve kendine güvendüzeylerinde) ne tür değişimler yaşadıklarını saptamaktır. Çalışmaya yaş ortalamaları18.00 + 0.91 yıl olan 14 sporcu katılmıştır Sporculara yarışma öncesinde vesonrasında Yarışma Durumluk Kaygı Envanteri (CSAI-2) uygulanmıştır.Sporcuların, yarışma yaklaştıkça bilişsel ve bedensel kaygı puanlarınınyükseldiği, kendine güven puanlarının ise düştüğü gözlenmiştir. Yarışmasonrasında ise bilişsel ve bedensel kaygı puanları düşerken, kendine güvenpuanında artma saptanmıştır. Sonuçta CSAI-2 ile ölçülen durumluk kaygının,yarışma öncesi ve sonrası değişimleri gösterdiği ve kaygı bileşenlerindedeğişim olduğu gözlenmiştir., Thepurpose of the study is to identify what kind of changes a National Young WomanVolleyball Team players experience a week before, 3 days before, a day before,2 hours before and 20 minutes before and 2 hours after the competition incompetitive anxiety and its components (cognitive anxiety, somatic anxiety andself confidence). 14 athletes having age average of 18±0.91 participate in thisstudy. Before and after the competition athletes are administered TheCompetitive State Anxiety Inventory (CSAI-2). As the competition time come closer,athletes’ cognitive and somatic anxiety scores increases and self confidencescores decreases. After the competition while cognitive and somatic anxietyscores decreases, self confidence scores increases. Results show that, stateanxiety measured with CSAI-2 and anxiety components changes after and beforethe competition.

Bu çalışmanın amacı ülkemizde bulunan bayan voleybol takımlarının altyapılarından ve A-takımlarından seçilen (20 yaş altı) Genç Bayan Voleybol Milli takım oyuncularına yarışma durumluk kaygı ölçeği uygulayarak; (C.S.A.L-2 Competitive State Anxiety Inventory) Bilişsel Kaygı, Bedensel Kaygı ve Kendine Güven değerlerleriyle, müsabaka istatistik değerleri arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmaya 2003 yılında yapılan 20 yaş altı Genç Bayanlar Dünya Şampiyonası grup eleme maçları oynayacak olan 12 bayan sporcu denek olarak kullanılmıştır. Deneklerin yaş ortalaması x 18.08, ± 0.66 yıl, spor yaşlan x 5.75, ± 0.45 yıldır. Araştırmada durumluk kaygıyı ölçmek amacıyla CS AI-2, müsabaka parametrelerinin toplanması için Türkiye Voleybol Federasyonunun resmi istatistik programı Data Project-Data Volley programı kullanılmıştır. Elde edilen verilerin istatistiksel analizi (BÎL.K) Bilişsel Kaygı, (BE.K.) Bedensel Kaygı, (K.G) Kendine Güven ile (TS) Atılan Toplam Servis, (+S) Servisten Alman Sayı, (OS) Oyundaki Servis, (-S) Kaçan Servis, (TM) Karşılanan Toplam Manşet, (+M) İyi Karşılanan Manşet, (OM) Oyundaki Manşet, (-M) Hatalı Karşılanan Manşet, (TH) Toplam Yapılan Hücum, (+H) Sayı Alman Hücum, (OH) Oyundaki Hücum, (-H) Hata Yapılan Hücum, (TB) Yapılan Toplam Blok, (+B) Sayı Alman Blok, (-B) Başarısız olan blok sayısı arasındaki korelasyona Sperman Braun Rho tekniği kullanılarak bakılmıştır. İstatistiksel analizler sonucunda 1. maçta Bilişsel Kaygı ile bloktan alınan sayı arasında (r =.918), 2. maçta Kendine Güven ile atılan toplam servis arasında (r =.973), 3. maçta Bilişsel Kaygı ile atılan toplam servis arasında (r = -.755)'lik bir ilişki gözlenmiştir. 2. maçta Bilişsel Kaygı ve Bedensel Kaygı ile servisten alman sayı arasında (r = -.866)' lık bir ilişki bulunmuştur. Kaybedilen maçta ise (3. maç) Bilişsel Kaygı ile oyundaki hücum arasında (r = -.677)'lik, Bedensel Kaygı ile oyundaki hücum arasında (r = -.718)'lik bir ilişki-61- bulunmuştur. Elde edilen bulgular, Bilişsel Kaygı ve Bedensel Kaygı arttıkça sporcunun performansının azaldığını böylece CSAI-2'nin duramluk yarışma kaygısı ölçeği olarak performans ölçütleriyle ilişkilendirilebileceğini ve bu ilişkiyi algılayabildiğini göstermektedir. The aim of this study is that to determine the relationship between value of cognitive anxiety, somatic anxiety, self esteem and value of competition statistics by applying C.S.A.I-2 on Turkish young national woman volleyball team players. 12 woman volleyball players who played group of under 20 young woman 2003 world championship qualification tournament are taken place in this research. Players' average age x =18.08, ±0.66, their average sports age is 6 x 5.75, ±0.45 year. To measure to state anxiety CSAI-2 and to collect the competition parameters DATA PROJECT- DATA VOLLEY statistics programes was used statistical analysis of collected data which are cognitive anxiety (BÎL.K.), somatic anxiety (BE.K.), self esteem (K.G), total serves (TS), point from serve (+S),, serve in game (OS), error in serve (-S), total reception (TM), good reception (+M), reception in game (OM), error in reception (-M), total offence (TH), point in offence (+H), offence in game (OH), error in offence (-H), total block (TB), point in block (+B),blok in game (OB) error in block (-B) done by Sperman Braun Rho technique. Statistical analysis shows that there are relations between first game's cognitive anxiety and point from block (r =.918), in second game's self esteem and total serves, in third game's cognitive anxiety and total serves (r = -.755.). In second game there are relations cognitive anxiety and point from serve and somatic anxiety and point from serve (r = -.866). In last game (third game) between cognitive anxiety and total serve (r = -.755); between cognitive anxiety and offence in game (r = -.667), between somatic anxiety and cognitive anxiety (r = -.718) relations are found. Data shows that when the cognitive anxiety and somatic anxiety increase, player's performance decreases and thus it may be related with the performance figures of CSAI-2 which a competitive state anxiety inventory. Also this result shows that CSAI-2 can noticed the relationship of CSAI-2 and performance parameters. 76

Yapılan çalışmanın amacı, kadın voleybolcuların izokinetik el bileği ve omuz kuvveti ile servis atış ve smaç vuruş hızı arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışmaya 34 kadın voleybolcu gönüllü olarak katılmıştır. Voleybolcuların el bileği ve omuz kuvvetleri izokinetik dinamometre ile, servis atış ve smaç vuruş hızları pocket radar gun aleti ile belirlenmiştir. Voleybolcuların izokinetik el bileği ve omuz kuvveti ile servis ve smaç hızı arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Yapılan istatiksel analiz sonucunda, kadın voleybolcuların el bilek ve omuz izokinetik kuvveti ile servis ve smaç hızları arasında anlamlı bir ilişki belirlenmezken, el bileği ile omuz izokinetik kuvvetleri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Bu sonuçlarla voleybolcuların servis ve smaç hızlarının üst ekstremite kuvvetleri ile ilişkili olduğu bilinmesine rağmen, yalnızca el bileği yada yalnızca omuz kuvvetinin servis atış ve smaç vuruş hızını arttırmadığı, tüm üst ekstremite ve hatta gövde kaslarının da etkisiyle gerçekleştiği söylenebilir. Bu durum göz önüne alınarak, voleybolcuların servis atış ve smaç vuruş hızlarını geliştirebilmek için el bileği ve omuz kuvvetine ilaveten diğer değişkenleri de (tüm üst ekstremite ve gövde kaslarınında kuvvetlendirilmesi, vuruş tekniğinin geliştirilmesi vb.) geliştirmeleri gerektiği düşünülmektedir.Anahtar Kelimeler Voleybol, smaç hızı, servis hızı, el bileği kuvveti, omuzkuvveti, izokinetik kuvvet The purpose of this study is to examine the relationship between woman voleyball players' isokinetic wrist and shoulder strenght and their spike and serve speeds. 34 woman voleyball player participated in the study voluntarily. The wrist and shoulder strenght of the players is defined with isokinetic dynamometer whereas the speed of their spike and the serve is estimated with pocet radar speed gun equipment. Pearson correlation analysis was used to calculate the relationship between players' isokinetic wrist and shoulder strenght and their spike and serve speeds. As a result of the statistical analysis, no meaningful relationship was found out between the wrist and the shoulder isokinetic strenght and the speed of the serve and the spike. However, a positive correlation was found out between the wrist and the shoulder isokinetic strenght. Consequently, though it has been known that the speed of the spike and the serve is positively correlated with upper extremity forces, it is said that just the wrist and the shoulder isokinetic strenght does not improve the serve and spike speed and actualizes though the effect of all upper extremity and even body muscles. Taking this situation into consideration, it can be suggested that in order to develop voleyball players' spike and serve speed, together with wrist and shoulder strenght, all other variables (such as enforcing all upper extremity forces and body muscles and improving strike techniques) need to be improved.Key Words :Voleyball, spike speed, serve speed, wrist strenght, shoulderstrenght, isokinetic strenght 111