9 results on '"Acar, Didem"'
Search Results
2. Sağlık Davranış Kuramları Çerçevesinden Hamilelikte Sigara Bırakma: Güncel Bir Derleme
- Author
-
ACAR, Didem, primary and SERTEL BERK, H. Özlem, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
3. HEALTH PSYCHOLOGY EDUCATION: AN EXAMINATION OF TURKEY
- Author
-
ACAR, Didem and TAŞKALE, Nermin
- Subjects
Psikoloji ,education ,Psychology ,health psychology,training,curriculum,undergraduate education,graduate education ,sağlık psikolojisi,eğitim,müfredat programı,lisans eğitimi,lisansüstü eğitim - Abstract
The importance of the specialty of health psychology has been increasing in Turkey and all over the world with the help of the value given to health, health practices, and the increase in diseases in recent years. The objective of this study is to provide information about the definition and the state-the-art of health psychology and its training in Turkey. Therefore, curriculum programs of Psychology departments (21 state, 50 private universities) active in the 2017-2018 academic year were examined. Health psychology education is offered in 56 of the undergraduate programs (80%), mostly as elective courses. Fourteen of the graduate programs (18%) have courses in the field of health psychology. These numbers highlight the need to expand health psychology training in Turkey. Similarly, there is yet no accredited health psychology program in Turkey. The starting and continue of the accreditation process will be possible via standard and permanent curriculum programs., Sağlık ve sağlık uygulamalarına verilen değerin artmasına ek olarak son yıllarda hastalıklarda görülen artış, psikolojinin uzmanlık alanlarından biri olan sağlık psikolojisinin tüm dünyada ve ülkemizde önemini artırmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı sağlık psikolojisinin tanımı ve sunuluş biçimi hakkında bilgi sunmak ve sağlık psikolojisi eğitiminin Türkiye’deki durumunu tespit etmektir. Bu amaçla, 2017-2018 öğretim yılında aktif olan Psikoloji bölümlerinin (21 devlet, 50 vakıf üniversitesi) lisans ve lisansüstü müfredat programları incelenmiştir. Lisans programlarının 56’sında (% 80) sağlık psikolojisi eğitimi sunulmaktadır. Lisans programlarındaki sağlık psikolojisi eğitiminin çoğunlukla seçmeli derslerle yürütüldüğü görülmüştür. Lisansüstü programların 14’ünde (% 18) sağlık psikolojisi ile ilgili bir ders bulunmaktadır. Bu oranlar uluslararası müfredat programlarında olduğu gibi Türkiye’de de sağlık psikolojisi eğitiminin, yaygınlaştırılması gerektiğine işaret etmektedir. Bunu destekler şekilde, Türkiye’de akredite edilmiş bir sağlık psikolojisi programı henüz bulunmamaktadır. Akreditasyon süreçlerinin başlaması ve sürdürülmesi Türkiye’deki müfredat programlarının standart ve sürekli hâle gelmesi ile mümkün olacaktır.
- Published
- 2020
4. Smoking Cessation in Pregnancy within the Framework of Health Behavioral Theories: A Current Review.
- Author
-
Acar, Didem and Berk, Özlem Sertel
- Subjects
- *
SMOKING cessation , *SOCIAL cognitive theory , *HEALTH behavior , *PREGNANCY , *PREGNANT women , *CLINICAL health psychology - Abstract
Since smoking during pregnancy affects both health of the mother and the baby, smoking cessation during pregnancy is an important health behavior and is one of the important issues of health psychology. The aim of this article is to review descriptive studies which handle smoking cessation during pregnancy within the framework of "health behavioral theories" and theory-based intervention studies conducted after 2000 about this topic. For this purpose, several databases were scanned with the "smoking cessation in pregnant women", "health behavior models", "theory-based interventions" keywords between February-March 2021. Approximately 70 related articles were accessed, but only 9 of them were evaluated within the scope of theory-based interventions. It was seen that achieved studies were handled within the scope of social cognitive theory, planned behavior theory and transtheoretical model, and self-efficacy as a trans-theoretical concept was the important predictor of intention to quit smoking among pregnant women. Although it is difficult to mention clear findings about the effectiveness of theory-based interventions on this topic, studies have pointed out that interventions based on stages of change can be supportive. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
5. Güncel Bir Paradigma: Yazılı Duygusal Dışavurum
- Author
-
ACAR, Didem and DİRİK, Gülay
- Subjects
Health Care Sciences and Services ,Yazılı duygusal dışavurum,travma,stres,psikolojik sağlık,fiziksel sağlık ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri ,Written emotional disclosure,trauma,stress,psychological health,physical health - Abstract
Stres verici ya da travmatik olaylarla ilgili duygu ve düşünceleri ifade etmenin sağlık için yararlı olduğu uzun yıllardan beri düşünülmektedir. Bu bağlamda, Pennebaker duygu ve düşüncelerin sadece sözlü değil yazılı dışavurumunun da önemine işaret ederek “yazılı duygusal dışavurum paradigmasını” geliştirmiş ve yazılı duygusal dışavurumun fiziksel ve psikolojik sağlığı geliştirdiğini vurgulamıştır. Araştırmalar, hem sağlıklı hem de sağlık sorunları olan bireylerin travmatik ya da stres verici deneyimle-rinden yaklaşık 2 ay sonra, birbirini takip eden 3-4 günde ve en az 15 dakika yazdıklarında birçok sağlık sonucunda olumlu değişim yaşadıklarına işaret etmektedir. Ayrıca bu paradigmadan kimlerin fayda sağlayabileceğini inceleyen araştırmaların önemli bulgular sunduğu da göze çarpmaktadır. Bu derleme makalesinin amacı, yazılı duygusal dışavurum paradigmasının yapısını, ortaya çıkardığı değişim ve faydaları, bu değişimlerin temelindeki etki mekanizmalarını, prosedürünü ve bireysel farklılıklar ile ilişkisini alan yazındaki araştırmalar eşliğinde gözden geçirmek ve ele alınan çalışmaların uygulama açısından doğurgularını tartışmaktır., It has been supposed for years that expressing feelings and thoughts about stressful or traumatic events is helpful for health. In this regard, Pennebaker developed “Written Emotional Disclosure Paradigm” that refers to the importance of not only verbal but also written disclosure of feelings and thoughts. He suggested that written emotional disclosure improves physical and psychological health. The studies pointed out that individuals who are healthy or have health problems experience positive changes in various health outcomes when they wrote for 3-4 consecutive days, for at least 15 minutes and after about 2 months from traumatic or stressful experiences. Also, important findings from studies that examine who can benefit from this paradigm attracted attention. The aim of this article is to review the structure of written emotional disclosure paradigm, its effects and benefits, mechanisms of action underlying these effects, its procedure and relationship with individual differences on the basis of the studies in the literature and to discuss the implications of these studies in terms of practice.
- Published
- 2019
6. Yazılı duygusal dışavurum paradigmasının kanser hastalarının eşlerinde psikolojik sağlık sonuçları ve travma sonrası gelişim açısından test edilmesi
- Author
-
Acar, Didem, Dirik, Gülay, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Psikoloji Anabilim Dalı/Klinik Psikoloji Bilim Dalı., and Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Somatizasyon ,Depresyon ,Patients ,Depression ,Family health ,Yazılı duygusal dışavurum ,Cancer patients ,Travma sonrası gelişim ,Travma sonrası stres ,Psychological health ,Written emotional disclosure ,Anxiety ,Posttraumatic stress ,Trauma ,Psikolojik sağlık ,Posttraumatic growth ,Patient nearness ,Psikoloji ,Psychological problems ,Emotional expression styles ,Married couples ,Somatization ,Psychology ,Acting out ,Kaygı - Abstract
Bu çalışmanın amacı, yazılı duygusal dışavurum paradigmasını kanser hastalarının eşlerinde psikolojik sağlık sonuçları (psikolojik sıkıntı, depresyon, kaygı, somatizasyon, travma sonrası stres belirtileri) ve travma sonrası gelişim için test etmektir. Çalışmada, Uludağ Universitesi Onkoloji Kliniğine başvuran 50 kanser hastasının eşi, birbirini takip eden 4 günde 15 dakika yazmak üzere üç yazma koşulundan birine seçkisiz atanmıştır: 1) Olumlu Yazılı Dışavurum (YD), 2) Olumsuz Yazılı Dışavurum (YD) ve 3) Olumsuz+olumlu (karma) Yazılı Dışavurum (YD). Olumlu YD koşulunda katılımcılardan eşlerinin hastalığı ile ilgili sadece olumlu duygu düşüncelerini, olumsuz YD koşulunda sadece olumsuz duygu ve düşüncelerini, karma YD koşulunda ise ilk iki gün olumsuz, son iki gün ise olumlu duygu ve düşüncelerini yazmaları istenmiştir. Tüm katılımcılar psikolojik sağlık, travma sonrası gelişim ve duygu ifade edilebilirliği ölçümlerini ilk yazma seansından önce, 4. yazma seansından sonra ve 1 aylık takipte doldurmuştur. Analiz sonuçları, yazılı dışavurumun kanser hastalarının eşlerinde psikolojik sıkıntı, depresyon, kaygı, somatizasyon ve travma sonrası stres belirtilerinde azalmaya yol açmadığını, travma sonrası gelişim düzeyini ise yazma öncesinden sonrasına arttırdığını göstermiştir. Ancak bu sonuçlar için yazılı dışavurum koşulları birbirinden farklılaşmamıştır. Çalışmanın sonuçları ilgili literatür kapsamında tartışılmış olup çalışmanın sınırlılıkları belirtilerek gelecek çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.Anahtar kelimeler: Yazılı duygusal dışavurum, psikolojik sağlık, depresyon, kaygı,somatizasyon, travma sonrası stres, travma sonrası gelişim The aim of the current study was to test written emotional disclosure (WED) on spouses of cancer patients for psychological health (psychological distress, depression, anxiety, somatization, posttraumatic stress) and posttraumatic growth (PTG). In the research, 50 spouses of cancer patients from Uludağ University were randomly assigned to one of three groups to write during 15- min sessions on 4 consecutive days: 1) Positive WED, 2) Negative WED and 3) Negative+positive (mixed) WED. While in positive WED, participants were asked to write only positive thoughts and feelings about cancer, in negative WED were asked to write only negatives and in mixed WED were asked to write only negatives in the first two writing sessions and only positives in the last two writing sessions. All participants completed measures of psychological health, PTG and emotional expression prior to the first writing session, following the fourth writing session and a 1 month follow-up. The results of analysis indicated that written emotional disclosure was not effective for decreasing psychological distress, anxiety, depression and somatization, posttraumatic stress among spouses of cancer patients but effective for increasing PTG from pre-writing to post-writing. However, there was not difference in groups for these results. The results of the study were discussed within the relevant literature, and suggestions were made for further studies in the lights of the limitations.Key words: Written emotional disclosure, psychological health, depression, anxiety, somatization, posttraumatic stress, posttraumatic growth 162
- Published
- 2015
7. A Current Paradigm: Written Emotional Disclosure.
- Author
-
Acar, Didem and Dirik, Gülay
- Subjects
- *
LIFE change events - Abstract
It has been supposed for years that expressing feelings and thoughts about stressful or traumatic events is helpful for health. In this regard, Pennebaker developed "Written Emotional Disclosure Paradigm" that refers to the importance of not only verbal but also written disclosure of feelings and thoughts. He suggested that written emotional disclosure improves physical and psychological health. The studies pointed out that individuals who are healthy or have health problems experience positive changes in various health outcomes when they wrote for 3-4 consecutive days, for at least 15 minutes and after about 2 months from traumatic or stressful experiences. Also, important findings from studies that examine who can benefit from this paradigm attracted attention. The aim of this article is to review the structure of written emotional disclosure paradigm, its effects and benefits, mechanisms of action underlying these effects, its procedure and relationship with individual differences on the basis of the studies in the literature and to discuss the implications of these studies in terms of practice. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
8. Ses ve mekan: Form üretimi üzerine disiplinlerötesi bir yaklaşım
- Author
-
Acar, Didem, Bayazıt, Nurgün, and İç Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Subjects
Interior Design and Decoration ,Structure ,Space ,Mimarlık ,Art History ,Architectural characteristics ,Soundscape ,Representations of space ,Architecture ,İç Mimari ve Dekorasyon ,Voice ,Sanat Tarihi ,Architectural elements ,Acoustic ,Visual image - Abstract
Müzik ve mimarlık işitsel ve görsel bir form yaratmak için tarih boyunca matematiksel oranları kullanmıştır. Geçmişten günümüze bakıldığında mimarlık ve müzik arasında disiplinler arası bir etkileşim mevcuttur. Bunun sebebi ikisinin de asırlardır süre gelen estetik arayışıdır. Günümüzde bu estetik arayışı yerini korurken, mimarlık yeni bir dünya tasarlama arayışına gitmiş, bilgisayar teknolojisinin gelişimiyle mekân tasarımı disiplinlerötesi bir hal almış, bina tasarımı yüzey estetiğinden kütle estetiğine kaymıştır. Buna rağmen geçmiş ya da gelecek matematik her zaman estetik sonuçları etkileyen en önemli faktör olmuştur.Mimarlıkta matematiksel ifadeler kullanılarak üretilen yüzlerce sessiz forma rastlarız. Müzikte ise besteciler soyut estetik kompozisyonlarını oluştururken belli frekans değerlerine sahip notaları kullanırlar. Her klasik müzik sanatçısı estetiğe ulaşabilmek için bu frekansların fraktal (matematikte, çoğunlukla kendine benzeme özelliği gösteren karmaşık geometrik şekillerin ortak adıdır) dizilimini kullanır. Müzik ve mimarlığın disiplinler arası etkileşimini düşünürsek somut hiçbir mimari form sessiz, soyut hiçbir müzikal yapı görünmez değildir. Bu bağlamda çalışmanın amacı belirlenen bir klasik müzik eserinin frekans aralıkları ve frekansların dizilimlerini dijital tasarım ortamında betimlemek ve akustik performans odaklı akıllı geometrik mimari formların ses deneyimlerini inceleyerek mimarlıkötesi formlar oluşturmaktır. Bu çalışmada iki disiplinin kesişimine mimarlık perspektifinden bakılacak, işitsel formların, görsel formlara dönüşümü ile günümüz mimarisi form arayışları için kışkırtıcı ve sorgulayıcı bir başlangıç yapılacak ve müzikal kodların alınmasıyla oluşabilecek mekânların, yapıların, ses deneyimlerinin tasarım üzerinde getireceği yenilikleri tartışabilmek için bir zemin oluşturulacaktır.Günümüze baktığımızda, muhteşem ses yalıtımına sahip, yüzeyleri pürüzsüz hale getirilmiş, havalandırma sistemleriyle tertemiz yapılmış, hissiyattan yoksun binalar, görme duyusu haricinde hiçbir duyuya hitap etmeyen plastik öğelerdir. Öteseme yöntemi kullanılarak, tek disiplinin katı kurallarından çıkmak ve mekan tasarımına yeni ve özgün bir yaklaşım getirmek gerekmektedir.Bu tez altı ana bölümden oluşmaktadır. Çalışma kapsamında giriş bölümde geçmişten günümüze müziğin tasarımı ne şekilde etkilediği anlatılacaktır. Amaç ve kapsam tanımlandıktan sonra ikinci bölümde, iki bilim arasındaki içsel bağlantıyı sağlayan matematik-müzik, matematik- mimarlık etkileşimine ayrı perspektiflerden bakılacaktır. Üçüncü bölümde disipliner kavramlar ve günümüze kadar yapılan çalışmalardan örneklere yer verilecek, benzer projelerin kapsamlı olarak araştırılması yapılacaktır. Yapılan araştırma kapsamında literatür taraması ile yaklaşım yöntemleri kategorilere ayrılarak örneklerle incelenecektir.Dördüncü bölümde formların oluşumunun dayandığı kavramsal alt yapı, süreçler ve sonuç ürünleri bağlamında, üretiminin metodolojisi açıklanacaktır. Belirtilen yöntemle üretilen dört farklı müzikal formdan üretilen somut formlara yer verilecektir.Son olarak beşinci bölümde niceliksel olarak ölçülebilen akustik bileşenler bazında bir inceleme yapılarak, oluşan formların deneyimleyiciye aks ettirdiği etki incelenecektir. In order to create a visual form, music and architecture have used mathematical ratios over the history. From past to present, there have been an interdisciplinary interaction between music and architecture, the reason of which is the pursuit of aesthetic continuing for centuries. In our day, while this pursuit of aesthetic keeps on, architecture has gone into a quest of designing a new world; by the development of computer technology, space design has come to an transdisciplinary state; building design has changed into bulk aesthetic from surface aesthetic. Nevertheless, in the past or in the future, mathematics has always been and will be the most significant factor to affect aesthetic results.In architecture, we encounter many silent forms being generated by the use of mathematical expressions. And in music, while generating abstract aesthetic compositions, composers use musical notes having certain frequency values. To reach the aesthetics, every music artist uses fractal (common name in music, for complex geometrical forms demonstrating mostly the feature of resembling itself) arrangement of these frequencies. Considering the interdisciplinary interaction of music and architecture, no form is invisible, no artefact is silent. Transforming a tangible architectural form into a musical composition or a musical abstract form into an architectural work is possible. Within this context, the aim of the study is to depict the frequency ranges and frequency arrangements of a determinated musical piece in digital design environment and constitute transarchitectural forms by examining the sonic experience of acoustic performance-oriented, smart geometric architectural forms. In this study, the intersection of two disciplines will be examined in the perspective of architecture; a stumper and interrogative start for pursuit of architectural forms of the present day with the transformation of auditory forms to visual forms will be made; and a basis will be provided to be able to discuss the innovations that the spaces, structures and auditory experiences which can be formed by obtaining musical codes bring.When we look at the present, the buildings remain as plastic units being sound insulated, the surfaces of which are smooth-rubbed, rendered clean by ventilation system, lacking soul and appealing to no sense except visuality. With the use of transvergence method, it is required to go beyond the strict rules of single discipline and bring a new and genuine approach to space design.This thesis is consisted of six sections. Within the scope of the study, in the introduction, in which ways the music has affected the design from past to present will be explained. After defining the aim and the scope, in the second section, the interaction of mathematics-music, mathematics-architecture providing the internal connection between two disciplines will be examined from different perspectives. In the third section, disciplinary concepts and studies made throughout the present-day will be included; a comprehensive examination of similar projects will be made. Within the context of the executed research, literature review and approach methods will be examined with examples by being divided into categories.In the fourth section, conceptual basis of form generations; processes; and, in terms of outcomes, methodology of generation of forms will be explained. Four different concrete forms will be generated using the specified method.Finally, in the fifth section, by making an examination quantitatively on the basis of acoustic components, the reflected impact of the generated forms on the experiencer will be examined. 171
- Published
- 2015
9. Health psychology education: An examination of Turkey
- Author
-
Taşkale, Nermin, Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü., and Acar, Didem
- Subjects
Health psychology ,Eğitim ,Undergraduate education ,Müfredat programı ,Training ,Lisans eğitimi ,Graduate education ,Sağlık psikolojisi ,Curriculum ,Lisansüstü eğitim - Abstract
Sağlık ve sağlık uygulamalarına verilen değerin artmasına ek olarak son yıllarda hastalıklarda görülen artış, psikolojinin uzmanlık alanlarından biri olan sağlık psikolojisinin tüm dünyada ve ülkemizde önemini artırmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı sağlık psikolojisinin tanımı ve sunuluş biçimi hakkında bilgi sunmak ve sağlık psikolojisi eğitiminin Türkiye’deki durumunu tespit etmektir. Bu amaçla, 2017-2018 öğretim yılında aktif olan Psikoloji bölümlerinin (21 devlet, 50 vakıf üniversitesi) lisans ve lisansüstü müfredat programları incelenmiştir. Lisans programlarının 56’sında (% 80) sağlık psikolojisi eğitimi sunulmaktadır. Lisans programlarındaki sağlık psikolojisi eğitiminin çoğunlukla seçmeli derslerle yürütüldüğü görülmüştür. Lisansüstü programların 14’ünde (% 18) sağlık psikolojisi ile ilgili bir ders bulunmaktadır. Bu oranlar uluslararası müfredat programlarında olduğu gibi Türkiye’de de sağlık psikolojisi eğitiminin, yaygınlaştırılması gerektiğine işaret etmektedir. Bunu destekler şekilde, Türkiye’de akredite edilmiş bir sağlık psikolojisi programı henüz bulunmamaktadır. Akreditasyon süreçlerinin başlaması ve sürdürülmesi Türkiye’deki müfredat programlarının standart ve sürekli hâle gelmesi ile mümkün olacaktır. The importance of the specialty of health psychology has been increasing in Turkey and all over the world with the help of the value given to health, health practices, and the increase in diseases in recent years. The objective of this study is to provide information about the definition and the state-the-art of health psychology and its training in Turkey. Therefore, curriculum programs of Psychology departments (21 state, 50 private universities) active in the 2017-2018 academic year were examined. Health psychology education is offered in 56 of the undergraduate programs (80%), mostly as elective courses. Fourteen of the graduate programs (18%) have courses in the field of health psychology. These numbers highlight the need to expand health psychology training in Turkey. Similarly, there is yet no accredited health psychology program in Turkey. The starting and continue of the accreditation process will be possible via standard and permanent curriculum programs.
- Published
- 2021
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.