18 results on '"YAĞCI, Filiz"'
Search Results
2. The determinants of Turkish CDS volatility: An ARDL approach covering COVID period
- Author
-
Sunal, Onur and Yağcı, Filiz
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. Relationship Between Stress Coping Strategies and Activity-Role Balances of Families with Children Having Special Needs in the Quarantine Situation Because of Covid-19
- Author
-
YILDIZ, Ebru, primary, YÜCEL, Hülya, additional, and YAĞCI, Filiz, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
4. Prosthetic Rehabilitation Following Vestibuloplasty Surgery: A Case Report
- Author
-
Eraslan, Ravza, Naghiyeva, Nergiz, Soylu, Emrah, and Yağci, Filiz
- Abstract
This case presents the prosthetic rehabilitation following vestibuloplasty surgery in a patient with insufficient vestibular depth, which prevented the use of a total prosthesis.
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
5. İşitme Kayıplı Yetişkinlerde Sosyal Kaygı ve Saldırganlık Arasındaki İlişkinin Araştırılması
- Author
-
KILIÇ, Mert, YAĞCI, Filiz, and POLAT, Zahra
- Subjects
social anxiety ,aggression ,hearing loss ,psychology ,Health Care Sciences and Services ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri ,sosyal kaygı ,saldırganlık ,işitme kaybı ,psikoloji - Abstract
Objective: Our research aims to investigate the relationships between social anxiety and aggression of adults with hearing loss and, to examine social anxiety and aggression in terms of many variables.Materials and Methods: 118 volunteers with hearing loss between the ages of 18-60, who were reached through various institutions or the internet, were included in the study. The study data were collected using the Buss-Perry Aggression Questionnaire (BPAQ), the Liebowitz Social Anxiety Scale (LSAS) and the Demographic Information Form. In the statistical analysis, appropriate parametric or non-parametric tests were used according to the distribution of the data.Results: In the results of our study, weak positive correlations were found between the BPAQ and LSAS scores of adults with hearing loss (p, Amaç: Araştırmamız, işitme kayıplı yetişkinlerin sosyal kaygıları ve saldırganlıkları arasındaki ilişkileri araştırmayı ve sosyal kaygı ve saldırganlığı birçok değişken açısından incelemeyi amaçlamaktadır.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, çeşitli kurumlar veya internet üzerinden ulaşılmış, 18-60 yaş aralığında 118 işitme kayıplı gönüllü birey dahil edilmiştir. Çalışmanın verileri Buss – Perry Saldırganlık Ölçeği (BPSÖ), Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği (LSKÖ) ve Demografik Bilgi Formu kullanılarak toplanmıştır. İstatistiksel analizde verilerin dağılımına göre uygun parametrik veya non-parametrik testler kullanılmıştır.Bulgular: Çalışmamızın sonuçlarında, işitme kayıplı yetişkinlerin BPSÖ ve LSKÖ puanları arasında zayıf pozitif korelasyonlar saptanmıştır (p
- Published
- 2021
6. Kurumsal Yönetim Endeksi ile BIST Endekslerinin Performanslarının Karşılaştırılması
- Author
-
YAĞCI, Filiz, TÜRKDÖNMEZ, Cem S., and YÜMLÜ, Adnan
- Subjects
Corporate Governance Index,Portfolio Performance Criterias,Corporate Governance ,Business Finance ,Kurumsal Yönetim Endeksi,Portföy Performans Ölçütleri,Kurumsal Yönetim ,İşletme Finans - Abstract
In this study, performances of BIST50, BIST30, BIST Financial Index, BIST Service Index, BIST Technology Index, BIST Industrial Index and Corporate Governance Index were analysed between the period of 31.08.2007-31.12.2020. The main aim of this study is comparing the performance of Corporate Governance Index with the other indexes. Performance criterias which was used are Sharpe Ratio, M² Criteria, Treynor Index, T² Criteria, Jensen Alfa Index. In the said period, it was determined that the Corporate Governance Index showed an average performance according to all criteria. However, it has been observed that BIST Technology index has the highest risk and best return level according to all criteria, and it ranks first as the index with the best performance in the said period., Bu çalışma kapsamında BIST50, BIST30, BIST Mali Endeks, BIST Hizmetler Endeksi, BIST Sınai Endeksi, BIST Teknoloji Endeksi ve Kurumsal Yönetim Endeksi’nin 31.08.2007-31.12.2020 dönemi itibari ile göstermiş olduğu performanslar incelenmektedir. Çalışmanın esas amacı, Kurumsal Yönetim Endeksi performansının diğer endeks performansları ile kıyaslanmasıdır. Performans ölçütü olarak ise Sharpe oranı, M² Ölçütü, Treynor Endeksi, T² Ölçütü, Jensen Alfa endeksi kullanılmıştır. Söz konusu dönemde tüm ölçütlere göre Kurumsal Yönetim Endeksi’nin ortalama bir performans sergilediği tespit edilmiştir. Bununla birlikte, tüm ölçütlere göre en yüksek risk ve en iyi getiri düzeyinin BIST Teknoloji endeksinde olduğu söz konusu dönemde en iyi performansı gösteren endeks olarak birinci sırada yer aldığı görülmüştür.
- Published
- 2021
7. Dijital diş hekimliği hakkında bilgi kaynağı olarak YouTube’un değerlendirilmesi
- Author
-
YAĞCI, Filiz, primary
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
8. Relationship Between Stress Coping Strategies and Activity-Role Balances of Families with Children Having Special Needs in the Quarantine Situation Because of Covid-19
- Author
-
YILDIZ, Ebru, YÜCEL, Hülya, and YAĞCI, Filiz
- Subjects
Coping skills,parents,children with disabilities,coronavirus disease 2019 virus ,baş etme becerileri,ebeveynler,engelli çocuklar,koronavirüs hastalığı 2019 virüsü ,Rehabilitation ,Rehabilitasyon - Abstract
Purpose: This study was conducted to examine the relationship between the stress coping strategies of parents of children with special needs during the quarantine process and their activity-role balances. Material and Methods: The sample of the study consisted of 54 parents with children with special needs who had to interrupt their special education and treatment due to the quarantine period between 15 March and 15 June 2020. Information form created by the researchers, the Coping Strategies with Stress Inventory (COPE), Zarit Caregiver Burden Scale (Zarit BVYÖ) and the Activity-Role Balance Questionnaire were used as data collection tools. Results: It was found that there was a positive moderate (r= 0.536; p=0.000) significant relationship between coping strategies with stress and the burden of care. There was no significant relationship between coping strategies with stress and activity-role balance (r= -0.167; p=0.274), and between care burden and activity-role balance (r= 0.180; p=0.238). It was found that the parents participating in the study had the most difficulty in participating in recreational activities due to their caregiving burden during the quarantine period (20 people, 37.2%). Conclusion: There is a need for studies examining the strategies of coping with stress and other parameters that may affect the activity-role balance of parents with children with special needs. In addition, considering the result that parents have difficulty in participating in leisure time activities as the perceived caregiver burden increases, it is recommended to create occupational therapy programs aimed at regulating life balance., Amaç: Bu çalışmanın amacı karantina sürecinde özel gereksinimli çocuk ebeveynlerinin ortaya çıkan stresle baş etme stratejileri ile aktivite-rol dengeleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın örneklemini 15 Mart-15 Haziran 2020 tarihlerinde karantina dönemi nedeniyle özel eğitim ve tedavilerine ara vermek durumunda olan özel gereksinimli çocuğa sahip 54 ebeveyn oluşturdu. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından oluşturulan bilgi formu, Stresle Başa Çıkma Tutumları Ölçeği (Coping Strategies with Stress Inventory-COPE), Zarit Bakım Veren Yükü Ölçeği (Zarit BVYÖ) ve Aktivite-Rol Denge Anketi kullanıldı. Sonuçlar: Stresle başa çıkma tutumları ile bakım yükü arasında pozitif yönde orta düzeyde (r= 0,536; p=0,000) anlamlı ilişki olduğu bulundu. Stresle başa çıkma tutumları ile aktivite-rol dengesi arasında (r= -0,167; p=0,274) ve bakım yükü ile aktivite-rol dengesi arasında (r= 0,180; p=0,238) anlamlı ilişki bulunmadı (p>0,05). Çalışmaya katılan ebeveynlerin karantina döneminde bakım verme yükleri nedeni ile en fazla rekreasyonel aktivitelerine katılım zorluğu yaşadıkları bulundu (20 kişi, %37,2). Tartışma: Özel gereksinimli çocuğa sahip ebeveynlerde stresle başa çıkma stratejileri ve aktivite-rol dengelerini etkileyebilecek başka parametrelerin incelendiği çalışmalara ihtiyaç vardır. Ayrıca ebeveynlerin algılanan bakım veren yükü arttıkça serbest zaman aktivitelerine katılımda zorluk yaşadıkları sonucu dikkate alınarak yaşam dengesinin düzenlenmesi hedefli ergoterapi programlarının oluşturulması önerilmektedir.
- Published
- 2021
9. Ergenlik Dönemi Çocukların Cinsel Eğitime Yönelik Tutumları İle Ebeveynlerinin Toplumsal Cinsiyet Algıları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
- Author
-
YAĞCI, Filiz, GÜRBÜZ, Melike Durdane, and SEZGİN, Esin
- Subjects
Ergenlik,cinsel eğitim,toplumsal cinsiyet,ebeveyn,tutum ,Social ,Adolescence,sexual tendency,gender,parent,attitude ,Sosyal - Abstract
Sexual education is to give real and accurate information about physical, emotional and sexual development to the individual. Sexual education is to give adolescents and children real and false information about the function and function of the organs that carry out reproduction. This education is a process starting from birth to adolescence and even the whole life. The general purpose of this study is to examine the relationship between adolescents 'attitudes towards sexual education and their parents' gender perceptions. Adolescence children's attitudes towards sexual education and parents' gender perceptions were identified using a quantitative research design. Anatolian High School, located in the city center of Kayseri, consists of 320 students enrolled in Anatolian Imam Hatip and Vocational Technical Anatolian High School and their parents. As data collection tools, the "Personal Information Form" containing information about adolescents and their parents, the "Attitude Scale towards Sexual Education (CEYTÖ)" to determine the attitudes of adolescents towards sexual education and the "Gender Perception Scale (TCAÖ)" to determine the parents' perception of gender.)" used. As a result of the correlation analysis conducted, it was revealed that there was a positive low-medium level relationship between the attitude of adolescents towards sexual education and their parents' gender perceptions. When the gender perceptions of the parents were examined on the basis of gender, it was found that there was a significant difference in favor of women. Also another result is that there is no difference in children's attitudes towards sexual education according to gender. In order to prevent adolescents from accessing sexual information from wrong sources, it is recommended to add a sexual education course to the curriculum within the framework of ethical limits., Cinsel eğitim, bireye fiziksel, duygusal ve cinsel gelişim hakkında gerçek ve yanlışsız bilgiler vermektir. Bu eğitim doğumdan başlayarak ergenlik dönemine hatta tüm hayat boyu devam eden bir süreçtir. Bu araştırmanın genel amacı ergenlerin cinsel eğitime yönelik tutumları ile ebeveynlerinin toplumsal cinsiyet algıları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Ergenlik dönemi çocukların cinsel eğitime yönelik tutumları ile ebeveynlerin toplumsal cinsiyet algıları nicel araştırma deseni kullanılarak tanımlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Kayseri il merkezinde bulunan Anadolu Lisesi, Anadolu İmam Hatip ve Mesleki Teknik Anadolu Lisesine kayıtlı 320 öğrenci ve ebeveynleri oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak, ergenler ve ebeveynlerine ilişkin bilgileri içeren “Kişisel Bilgi Formu” ile ergenlerin cinsel eğitime yönelik tutumlarını belirlemek üzere “Cinsel Eğitime Yönelik Tutum Ölçeği (CEYTÖ)” ve ebeveynlerin toplumsal cinsiyet algılarını belirlemek için ise “Toplumsal Cinsiyet Algısı Ölçeği (TCAÖ)” kullanılmıştır. Araştırma yapılan korelasyon analizi sonucunda ergenlerin cinsel eğitime yönelik tutumu ile ebeveynlerinin toplumsal cinsiyet algıları arasında pozitif yönde düşük-orta seviye de bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Ebeveynlerin toplumsal cinsiyet algıları cinsiyetlerine göre incelendiğinde, kadınların lehine anlamlı bir fark olduğu ortaya çıkmıştır. Çocukların cinsel eğitime yönelik tutumlarında cinsiyete göre farklılık görülmemesi bir diğer sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Ergenlik dönemindeki çocukların yanlış kaynaklardan cinsel bilgilere ulaşmasını önleyebilmek için ders müfredatlarına etik sınırlar çerçevesinde cinsel eğitim dersinin eklenmesi önerilmektedir.
- Published
- 2021
10. 'Aktif Rasyosu' Kararının Yürürlükten Kaldırılmasının Bankaların Hisse Senedi Getirisine Etkisi: BİST’de İşlem Gören Bankalar Üzerine Bir Değerlendirme
- Author
-
TÜRKDÖNMEZ, Cem S., YÜMLÜ, Adnan, and YAĞCI, Filiz
- Subjects
Aktif Rasyosu,Banka Hisse Senedi Getirisi,Olay Çalışması ,Business Finance ,İşletme Finans ,Asset Ratio,Bank Stock Return,Event Study - Abstract
The purpose of this study is to analyze the effect of the announcement made by the BRSA on 24.11.2020 to remove the asset ratio on the stock returns of 9 deposits and 1 participation bank traded in BIST. In the study, the closing prices of stocks of 10 banks and the closing prices of the BIST100 index were taken as data and the event study method was used. In the analysis, 21 days including 10 days before and 10 days after the event day were taken as the event window, and the prediction window was started from (-91.) day. Made event analysis of the abolition of the assets ratio explanation of results, which is why the provision brings unusual in shares of 10 banks and based on these results under efficient markets hypothesis of capital markets in Turkey, half were reached as a result of the strong form active., Bu çalışmanın amacı 24.11.2020 tarihinde BDDK tarafından yapılan aktif rasyosunun kaldırılması açıklamasının, BİST’de işlem gören 9 mevduat ve 1 katılım bankasının hisse senetleri getirisine olan etkisinin analiz edilmesidir. Çalışmada 10 bankaya ait hisse senetlerinin kapanış fiyatı ile BİST100 endeksinin kapanış fiyatları veri olarak alınmış ve olay çalışması (event study) yöntemi kullanılmıştır. Analizde olay penceresi olarak, olay gününün 10 gün öncesi ve 10 gün sonrasını kapsayan 21 gün alınmış, tahmin penceresine ise (-91.) günden başlanmıştır. Yapılan olay analizi sonucunda aktif rasyosunun kaldırılması açıklamasının, 10 bankanın hisse senedinde normal olmayan getiri sağlanmasına neden olmadığı ve bu sonuca göre etkin piyasalar hipotezi kapsamında Türkiye’de sermaye piyasalarının yarı kuvvetli formda etkin olduğu neticesine ulaşılmıştır.
- Published
- 2021
11. Investigation Of The Relationship Between Empathy Skills, Tendencies to Forgive and Family Integrity Of University Students
- Author
-
YAĞCI, Filiz, ARICI DOĞAN, Duygu, SEZGİN, Esin, and Sağlık Bilimleri Fakültesi
- Subjects
College Students ,Social ,Aile Bütünlük Duygusu ,Sense of Family Integrity ,Üniversite Öğrencileri ,üniversite öğrenci,empati,aile bütünlüğü,affetme ,Empathy ,college students,Empathy,Forgiveness,Sense of Family Integrity ,Sosyal ,Empati ,Affetme ,Forgiveness - Abstract
Kişilerarası ilişkilerin odağında olumlu aile ilişkileri; aile içi etkili iletişim, aile üyelerinin davranışları olduğu kadar aile bütünlük duygusu da bulunmaktadır. Empati ve affetme olguları da olumlu kimlik gelişiminde ve yaşantımızın her alanında insanlar arasındaki iletişimi etkin hale getiren önemli parametrelerdendir. Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin empati becerilerinin, affetme eğilimlerinin ve aile bütünlük duygusu arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda çalışmanın örneklemini Türkiye’de bulunan bazı üniversitelerde 2020-2021 eğitim öğretim yılında öğrenim gören 18-21 yaş aralığındaki 393 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma nicel araştırma yöntemlerinden biri olan ilişkisel tarama modeli ile hazırlanmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler SPSS 22.00 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde bağımsız gruplar t testi, tek yönlü varyans analizi, korelasyon analizi ve ki-kare testleri yapılmıştır. Veri toplama aracı olarak çalışmaya katılan öğrencilerle ilgili detaylı bilgi alabilmek için “Kişisel Bilgi Formu”, “Temel Empati Ölçeği” ve “Affetme ölçeği” ile “Aile Bütünlük Duygusu” ölçeği kullanılmıştır. Sonuç olarak, anlaşılabilirlik ile affetme ve kendini affetme arasında, affetme ile duygusal empati arasında, başkasını affetme ile temel empati ve duygusal empati arasında bir ilişki olduğu bulunmuştur. Aile yapısı ile aile bütünlük duygusu arasında anlamlı ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çekirdek aileye sahip üniversite öğrencilerinin aile bütünlük duygusunun yüksek olduğu söylenebilir., Positive family relationships at the center of interpersonal relationships; There is effective communication within the family, the behavior of family members as well as a sense of family unity. Empathy and forgiveness are also important parameters that make communication between people effective in positive identity development and in all areas of our lives. In this study, it was aimed to examine the relationship between university students' empathy skills, their tendency to forgive and the sense of family unity. For this purpose, in some universities in the sample of 393 students in Turkey are working in line with the 2020-2021 academic year studying in the 18-21 age range. The study was prepared with the relational scanning model, which is one of the quantitative research methods. The data obtained from the study were analyzed using the SPSS 22.00 package program. Independent groups t test, one-way analysis of variance, correlation analysis and chi-square tests were used to analyze the data. As a data collection tool, "Personal Information Form", "Basic Empathy Scale" and "Forgiveness Scale" and "Family Integrity Scale" were used to obtain detailed information about the students participating in the study. As a result, it was found that there is a relationship between understandability and forgiveness and self-forgiveness, between forgiveness and emotional empathy, between forgiveness of someone else and basic empathy and emotional empathy. It was concluded that there is a relationship between family structure and family cohesion. It was found that university students with nuclear families are happy to spend time with their families.
- Published
- 2021
12. Evaluation of interdisciplinary communications between departments of prosthodontics and orthodontics
- Author
-
YAĞCI, Filiz, primary and ÖZTÜRK, Taner, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
13. Özel Gereksinimli Çocuğu Olan Ailelerin Covid19 Nedeniyle Karantina Sürecindeki Stresle Başa Çıkma Stratejileri ile Aktivite-Rol Dengeleri Arasındaki İlişki.
- Author
-
YILDIZ, Ebru, YÜCEL, Hülya, and YAĞCI, Filiz
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
14. Okul Öncesi Eğitim Kurumuna Devam Eden Çocukların Mizaç Özellikleri ve Öz Düzenleme Becerilerinin İncelenmesi
- Author
-
KIR YİĞİT, Mine, SEZGİN, Esin, and YAĞCI, Filiz
- Subjects
Temperament Traits,Social Skills,Self-Regulation ,Mizaç Özellikleri,Sosyal beceri,Öz-düzenleme ,Education and Educational Research ,Eğitim, Bilimsel Disiplinler ,Eğitim, Eğitim Araştırmaları ,Education, Scientific Disciplines - Abstract
The purpose of this research; To examine the relationship between preschool children's temperament traits and social skillsand behavioral self-regulation skills, and to reveal its predictive effect on temperament traits. In this context, the relationshipsbetween children's temperament characteristics specified as approach/withdrawal, persistence, rhythmicity and reactivity,and social and self-regulation skills were examined. The research was conducted with the correlational survey model. Thestudy group of the research consisted of 169 children between 36-72 months. The data were obtained from the opinions of theparents and teachers giving approval to the research. “Personal Information Form”, “The Short Temperament Scale forChildren-STSC” and “Child Behavior Rating Scale-CBRS” were used as data collection tools. In the study, to determine whetherthe data show normal distribution or not; the "Kolmogorov Smirnov" test, for normally distributed data; the "Independent ttest", to examine the relationship between children's age, self-regulation and temperament characteristics; "Spearmancorrelation analysis", and to determine the predictive role of self-regulation of child temperament traits; "Multiple regressionanalysis" were applied. The research results showed that there was no statistically significant difference between thechildren's gender and temperament characteristics and the averages of self-regulation scores, and there was no relationshipbetween children's ages and temperament characteristics and self-regulation skills. It is concluded that behavioral selfregulation has a negative correlation with approach/withdrawal and reactivity, and a positive correlation with persistenceand rhythmicity. It is found that there is a positive correlation between social skills and approach/withdrawal and reactivity, anegative correlation with rhythmicity and a weak relationship with persistence. Furthermore, as a result of the regressionanalysis, it is confirmed that temperament traits are significant predictors of behavioral self-regulation and social skills,temperament traits and social skills explain 61.6% and behavioral self-regulation explain 55.9% of total variance., Bu araştırmanın amacı; okul öncesi dönem çocukların mizaç özellikleri ile sosyal beceri ve davranışsal öz-düzenleme becerileri arasındaki ilişkiyi incelemek ve mizaç özelliklerinin üzerindeki yordayıcı etkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda, çocukların sıcakkanlılık, sebatkarlık, ritmik ve tepkisellik olarak belirlenen mizaç özellikleri ile davranış becerilerinden sosyal ve öz-düzenleme becerileri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Araştırma ilişkisel tarama modeliyle yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu, Zonguldak ili Ereğli ilçesinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bağımsız anaokullarına devam eden 36-72 ay arası 169 çocuk oluşturmuştur. Veriler araştırmayı kabul eden çocukların ebeveynleri veöğretmenlerinin görüşlerinden elde edilmiştir. Veri toplama araçları olarak, “Kişisel Bilgi Formu”, “Çocuklar için Kısa Mizaç Ölçeği” ve “Çocuk Davranış Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmada verilerin normal dağılım gösterip göstermediğini belirlemek için “Kolmogorov Smirnov” testi, normal dağılım gösteren veriler için “Bağımsız t-testi”, çocukların yaşı, öz düzenleme ve mizaç özellikleri arasındaki ilişkiyi incelemek için “Spearman korelasyon analizi” ve çocuk mizaç özelliklerinin öz düzenlemenin yordayıcı rolüne ilişkin “çoklu regresyon analizi” uygulanmıştır. Araştırma sonuçları incelendiğinde, çocukların cinsiyeti ile mizaç özellikleri ve öz-düzenleme puanlarının ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı, çocukların yaşları ile mizaç özellikleri ve öz düzenleme becerileri arasında ilişki olmadığı görülmektedir. Bir diğer ortaya çıkan sonuç, davranışsal öz-düzenlemenin sıcakkanlılık ve tepkisellik mizaç alt boyutları ile negatif yönde, sebatkârlık ve ritmiklik alt boyutları ile pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Sosyal beceri ile mizaç alt boyutları olan sıcakkanlılık, tepkisellik arasında pozitif yönde, ritmiklik ile negatif yönde, sebatkârlıkla çok zayıf anlamlı ilişki saptanmıştır. Ayrıca regresyon analizi sonucunda, mizaç özelliklerinin davranışsal öz- düzenleme ve sosyal becerilerin anlamlı yordayıcısı olduğu, mizaç özellikleri ile sosyal beceri toplam varyansın %61,6’sını ve davranışsal öz-düzenleme toplam varyansın %55,9’unu açıkladığı tespit edilmiştir
- Published
- 2020
15. Evaluation of the enamel thickness of anterior teeth and safe preparation depth for porcelain laminate veneers
- Author
-
Yagci, Filiz
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
16. DENTAL PROTEZLERDE KULLANILAN MIKNATISLARIN OLUŞTURDUĞU STATİK MANYETİK ALANIN İNSAN GİNGİVAL DOKU FİBROBLASTLARININ MİTOTİK AKTİVİTELERİNE OLAN ETKİLERİNİN İN VİTRO İNCELENMESİ
- Author
-
YAĞCI, Filiz, KESİM, Bülent, AKALIN, Hilal, DÜNDAR, Munis, and KILINÇ, Halil İbrahim
- Subjects
fibroblast,statik manyetik alan,mitotik indeks Dental mıknatıs,gingival ,equipment and supplies ,human activities ,Dental magnet,gingival fibroblast,static magnetic field,mitotic index - Abstract
Bu çalışmanın amacı dental protezlerde kullanılan mıknatısların oluşturduğu statik manyetik alanın (SMA) insan gingival doku fibroblastlarının mitotik aktivitesine etkisinin in vitro olarak araştırılmasıdır.Bu araştırmada 500 gr çekme kuvvetinde Dyna dental mıknatıslar kullanıldı. Mıknatıslar tek ve çift olmak üzere iki ayrı düzende otopolimerizan akrilik rezine gömüldü. Bilgilendirilmiş onamları alındıktan sonra 14 bireyden alınan dişeti örnekleri kültüre edilerek 2 farklı mıknatıs düzeneğinin oluşturduğu ve şiddeti ölçülen SMA’ya maruz bırakıldı. Her bireyden alınan dişeti örneğinden deney ve kontrol olmak üzere iki ayrı kültür oluşturuldu. Toplamda 28 gingival fibroblast kültürü yapıldı. Kültürler sonlandırıldıktan sonra mitotik indeks analizi yapıldı. Veriler p=0,05 anlamlılık düzeyinde student t ve eşleştirilmiş t testi ile analiz edildi. İstatistiksel analiz sonuçlarına göre, iki deney grubu (Dyna-1ve 2) arasında mitotik indeks değerleri açısından fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0,889). Mıknatıs uygulanması sonucu elde edilen mitotik indeks değerlerinin kendi kontrol değerleri ile karşılaştırıldığı grup içi karşılaştırmalarda da, fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (Dyna-1 için p=0,623; Dyna-2 için p=0,196). Bu sonuçlara göre uygulanan manyetik alanın gingival fibroblastlarının mitotik aktivitesini etkilemediği söylenebilir, The aim of this study is to investigate the effects of static magnetic field (SMF) produced by magnets used in dental prostheses, on human gingival tissue fibroblasts’ mitotic activity in vitro.For this investigation Dyna dental magnetic attachments which have 500 gr brake-away force were used. Magnets were embedded into cold curing acrylic resin for two different configuration including single and double magnets. After informed consent had been obtained from all subjects, gingival biopsies were taken from 14 individuals and cultured in SMF which is produced by two different magnet configurations. Each gingival biopsy divided into two pieces and cultured as experiment and control flasks. Thereby totally 28 gingival fibroblast cultures were conducted. After cultures had been terminated, mitotic index analysis was performed. The data was analyzed at p=0,05 significance level statistically by student t and paired t test. Our statistical evaluations reveoled that, the difference of mitotic index rates, between the two experimental groups (Dyna-1 and 2) was not statistically significant (p= 0,889). Intra-group comparisons (between experiment and control groups) of mitotic index rates did not reveal any statistically significant difference, either (For Dyna-1 p=0,62; for Dyna-2 p=0,196). In the light of these results, it can be said that magnetic field applied in this study, did not affect gingival fibroblasts’ mitotic activity
- Published
- 2012
17. Dental protezlerde kullanılan mıknatısların oluşturduğu statik manyetik alanın insan gingival doku fibroblastlarına olan genotoksik etkilerinin in vitro incelenmesi
- Author
-
Yağci, Filiz, Kesim, Bülent, and Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Diş Hekimliği ,Dentistry ,Magnetic fields ,Genetics ,Dental restoration ,Magnets ,Gingiva ,Genetik ,Genotoxicity ,Fibroblasts ,Dental porcelain - Abstract
Bu çalışmanın amacı dental protezlerde kullanılan mıknatısların oluşturduğu statik manyetik alanın (SMA) insan gingival doku fibroblastlarına olan genotoksik etkilerinin mikronükleus, mitotik indeks analizleri ve agaroz jel elektroforezi ile DNA kırığının değerlendirilmesi yöntemleriyle in vitro olarak araştırılmasıdır.Bu araştırmada 500 gr çekme kuvvetinde Dyna ve 173 gr çekme kuvvetinde Steco marka dental mıknatıslar kullanıldı. Mıknatıslar tek ve çift olmak üzere iki ayrı düzende otopolimerizan akrilik rezine gömülerek 4 farklı konfigürasyon elde edildi. Bilgilendirilmiş onamları alındıktan sonra 28 bireyden alınan dişeti örnekleri kültüre edilerek 4 farklı mıknatıs düzeneğinin oluşturduğu ve şiddeti ölçülen SMA'ya maruz bırakıldı. Her bireyden alınan dişeti örneğinden deney ve kontrol olmak üzere iki ayrı kültür oluşturuldu. Toplamda 56 gingival fibroblast kültürü yapıldı. Kültürler sonlandırıldıktan sonra mikronükleus ve mitotik indeks analizleri yapıldı. Veriler p=0,05 anlamlılık düzeyinde ANOVA, Wilcoxon işaret testi ve eşleştirilmiş t testi ile analiz edildi. Agaroz jel elektroforezi yöntemi ile DNA kırıkları incelendi. .İstatistiksel analiz sonuçlarına göre, 4 deney grubu (Dyna-1ve 2; Steco-1 ve 2) arasında mitotik indeks değerleri açısından fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0,764). Mıknatıs uygulanması sonucu elde edilen mitotik indeks değerlerinin kendi kontrol değerleri ile karşılaştırıldığı grup içi karşılaştırmalarda da, fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Mıknatıs uygulanan 4 deney grubu arasında mikronükleus oluşumu açısından fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p = 0,350). Mıknatıs uygulaması sonucu elde edilen mikronükleus değerlerinin kendi kontrol değerleri ile karşılaştırıldığı grup içi karşılaştırmalarda, sadece Steco-2 grubunda fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p = 0,016). Yani Steco-2 grubu kontrollere göre daha fazla mikronükleus oranına neden olmuştur. Agaroz jel elektroforez yöntemi ile elde edilen görüntüye göre DNA kırıklarının rastgele büyüklükte oluştuğu söylenebilir ve genellikle mıknatıs uygulanan örneğin, kontrolü ile görüntüsü benzerdir. Bu nedenle uygulanan SMA'nın DNA kırıklarını artırdığı söylenemez. The aim of this study is to investigate in vitro genotoxic effects of static magnetic field (SMF) produced by magnets used in dental prostheses on human gingival tissue fibroblasts by micronuclei, mitotic index analysis and evaluation of DNA strand breaks by agarose gel electrophoresis assay.For this investigation Dyna dental magnetic attachment which has 500 gr brake-away force and Steco dental magnetic attachment which has 173 gr brake-away force were used. Magnets embedded into cold curing acrylic resin for 4 different configuration including single and double magnets of each type. After informed consent had been obtained from all subjects, gingival biopsies were taken from 28 individuals and cultured in SMF which is produced by 4 different magnet configurations. Each gingival biopsy divided into two pieces and cultured as experiment and control flasks. Thereby totally 56 gingival fibroblast cultures were conducted. After cultures had been terminated, micronucleus and mitotic index analysis were performed. The data was analyzed at p=0,05 significance level statistically by ANOVA, Wilcoxon signed rank test and paired t test. DNA strand breaks were evaluated by agarose gel electrophoresis assay. As a result of our statistically evaluations it was seen that, in terms of mitotic index rates, among the 4 experimental groups (Dyna-1 and 2; Steco-1 and 2) the difference hadn?t been found statistically significant (p= 0,764). Intra-group comparisons (between experiment and control groups) of mitotic index rates didn?t reveal any statistically significant difference, too. In terms of micronucleus rates, among the 4 experimental groups (Dyna-1 ve 2; Steco-1 ve 2) the difference hadn?t been found statistically significant (p = 0,350). Among intra-group comparisons (between experiment and control groups) of micronucleus rates, only Steco-2 group revealed statistically significant difference (p = 0,016). So, application of Steco-2 group caused more micronucleus rate according to controls. According to image that was provided from agarose gel electrophoresis assay, it can be said that DNA strand breaks? dimensions were random and typically the subject?s view which was exposed to static magnetic field and its control subject?s view were similar. Therefore it can?t be said that the SMF that is applied with our magnetic attachments, increase DNA strand breaks in gingival fibroblasts. 113
- Published
- 2010
18. (BSM,BSD) Makina ve dil sistemi tasarımı
- Author
-
Yağci, Filiz, Ünlü, Fevzi, and Diğer
- Subjects
Matematik ,Computer systems ,Mathematics - Abstract
(BSM, BSD) Machine and Language System has been designed for teaching the String Processing to the students in the age groups of the Elementary School and High School. It İs an entegrated System of a computer BSM, and its programming language BSD, which makes possible to program BSM The Objective, the elements, the relations existing between the elements of the entegrated system (BSM, BSD) have been accomplished by the (FLA, HOB) design technique given in Onlö[l, 2, 3, 4, 5, 6] with the assignments of `FLA
- Published
- 1995
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.