Search

Bu araştırmanın amacı; beden eğitimi derslerinde öğrenciye verilen farklı dönütlerin (sözel, görsel, sözel+görsel) erişi, kalıcılık ve transfere etkisinin incelenmesidir. Bu amaçla, 2007?2008 öğretim yılı bahar döneminde Kırıkkale Hüseyin Kahya Yatılı İlköğretim Okulu 8. sınıfta beden eğitimi dersi alan ve bazı değişkenler açısından benzer özellikler taşıyan dört gruptaki toplam 80 öğrenci ile araştırma yapılmıştır. Araştırmada ?Test ? İşlem - Test ? Ara - Test? deney deseni kullanılmıştır. Desende basketbol ünitesi ?sıçrayarak şut?, ?turnike? ve ?sektirmeli pas? konuları ele alınmıştır. Deney gruplarından birincisine sözel, ikincisine görsel, üçüncüsüne sözel+görsel dönüt verilerek, kontrol grubu olan dördüncü gruba ise dönüt verilmeden ders işlenmiştir. Verilerin toplanmasında bilişsel alan testi, devinişsel alan gözlem formları, duyuşsal alanda ise Beden Eğitimi ve Spor Tutum Ölçeği II kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde ortalama, standart sapma, ortanca değerleri hesaplanmış ve verilerin analizinde parametrik olmayan testlerden ?Kruskal Wallis Varyans Analizi? ve ?Mann Whitney U- Testi? uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre bilişsel alanda tüm grupların puanları arasında farklılık bulunmuştur. Devinişsel alanda basketbolda sıçrayarak şut, turnike ve sektirmeli pas konularında erişi bakımından deney gruplarının puanlarının kontrol grubuna göre daha yüksek, sözel+görsel dönüt alan grubun ise en yüksek, aynı şekilde kalıcılık bakımından incelendiğinde de, deney gruplarının puanlarının kontrol grubuna göre daha yüksek, sözel+görsel dönüt alan grubun ise en yüksek puana sahip olduğu bulunmuştur. Sıçrayarak şut konusunda deney ve kontrol gruplarının transfer puanları arasında anlamlı fark bulunduğu, bu farkın tüm deney grupları ile kontrol grubu arasındaki puan farklarından kaynaklandığı görülmektedir. Turnike konusunda deney ve kontrol gruplarının transfer puanları arasında anlamlı fark bulunduğu, bu farkın tüm deney grupları ile kontrol grubu arasında, sözel+görsel grupla sözel grup ve görsel gruptan kaynaklandığı görülmüştür. Deney ve kontrol gruplarının beden eğitimi dersine ilişkin tutum puanları arasında anlamlı fark bulunduğu, bu farkın sözel+görsel ve sözel dönüt alan grubun diğer gruplara göre puanlarının yüksek olmasından kaynaklandığı, en yüksek tutum puanına ise sözel+görsel dönüt alan grubun sahip olduğu görülmüştür. Sonuç olarak tüm becerilerde erişi, kalıcılık ve transfer puanları açısından sözel+görsel dönüt alan grubun en yüksek puanlara sahip olduğu bulunmuştur. Beden eğitimi derslerinde dönüt kullanımının etkili olduğu ancak zor becerilerde görsel dönütün tek başına etkili olmadığı, görsel dönütle birlikte sözel dönütünde kullanılmasının en fazla etkiyi sağladığı söylenebilir. The aim of this study was to analyze the effects of different feedback types (verbal, visual, verbal+visual), as applied to students in physical education lessons, on success, retention and transfer. This study was implemented in four groups, totally 80 students, who were similar with respect to different demographic variables and who took the physical education lesson in the 8th grade, spring semester of the 2007-2008 academic year, in Kırıkkale Hüseyin Kahya Primary Boarding School. ?Test ? Process - Test ? Break - Test? experimental design was used in this research. As an experimental pattern, ?jump shot, lay-up and bounce pass?, which were included in the basketball unit, were used. In experimental groups 1, 2, and 3, the lessons were done using verbal, visual, or verbal+visual feedback, respectively. No feedback was given in the last group, which served as the control. Observation forms in psycho-motor domain, cognitive domain test in cognitive domain, and Physical Education and Sport Attitude Scale II in affective domain were used to collect data. Mean, standard deviation, and median were calculated; Kruskal-Wallis Variance Analysis and Mann-Whitney U test were used in data analysis. Significant differences were determined between all groups in the cognitive domain. Jump shot, lay up and bounce pass scores of the experimental groups were higher than those of the control group in terms of both success and retention. The experimental group in which verbal+visual feedback was applied had the highest score in psycho-motor domain. There were significant differences between the transfer points of experimental groups and the control group with regard to both jump shot and lay up. These differences were derived from the scores taken in verbal+visual feedback group ? verbal group and verbal+visual feedback group ? visual group. Another significant difference was found between experimental groups and the control group regarding attitudes toward the physical education lesson. Groups in which verbal+visual and verbal feedbacks were applied had higher attitude scores than the others. The highest attitude score was seen in the verbal+visual feedback group. In conclusion, the verbal+visual feedback group achieved the highest points in success, retention and transfer. We can thus say that usage of feedback is absolutely effective in physical education lessons. Verbal+visual feedback is more effective than other feedback types, although visual feedback is not sufficient in skills with high difficulty level. It can also be said that usage of both verbal and visual feedback together provides the highest impact in physical education lessons. 193

ÖZET Bu araştırmanın amacı ilköğretim okullarında görev yapan sınıf öğretmenlerinin beden eğitimi dersi hakkındaki düşünceleri, beklentileri ve beklentilerinin gerçekleşme düzeyini belirlemektir. Sivas il merkezinde bulunan ilköğretim okullarından 4 Tinde görev yapan toplam 600 öğretmenden 337*sine ulaşılabilmiş (182 erkek, 155 bayan) ve çalışma yapılmıştır. Araştırmada belirtilen amaçlara ulaşabilmek için, elde edilen bilgiler ışığında ve araştırmanın amacına uygun olarak üç bölümden ye toplam 36 sorudan oluşan anket formu geliştirilmiştir. Hazırlanan anket formunun geçerliliği ve amaçlan test etme bakımından uygunluğu uzman görüşü alınarak gerekli düzeltmelerden sonra çoğaltılmış, anketler Sivas il merkezinde 41 ilköğretim okulunda görev yapan sınıf öğretmenlerine dağıtılmıştır. Anketten elde edilen veriler toplam sayı ve yüzdelerle açıklanmış, karşılaştırmalarda X2 ( Khi Kare ) testi uygulanmıştır. İstatistiksel anlamlılık için 0.05 anlamlılık düzeyi seçilmiştir. Araştırmada, bulgularından elde edilen bilgilere göre sınıf öğretmenlerinin ilköğretim okullarında beden eğitimi dersi için yetersiz oldukları ve beden eğitimi branş öğretmenine ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır. 77 SUMMARY The aim of this work was to determine the troughts of primaryscool teachers who give physical training cours ebaut their cours, their expectations and how much of these expectations are put into practike. İn total 337 teachers (182 male, 155 femal ) out of 600who work in 41 primary schools in Sivas City centre in order to reach the goal of the research, a questionnare containing 36 questions was ( compiled in three parts ) developped after a preevaluation of the information collected prior to xeroxing the questionere forms. The applicability and the aim of questions in the form were examined and checket by an expert. The questionnare were then given to the primary school reachers to be answered in 41 primary schools in the centre of Sivas. The data were explained by giving them as totals and percentages and statistically evaluated by using X2 (Chi-Square ) test. The significance lewel was chosen as 0.05. In conclusion the teachers working at the primary schools were found to be insufficient in giving phisical training to the students and there fore teachers who are speciliased in physical training are needed. 78 86

Bu çalışmada, ilköğretim ve lise düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin; sporda şiddet ve istenmeyen davranışlara karşı görüşleri incelenmiştir. Bu çerçevede sporda şiddet konusunda istenmeyen davranışlara ilişkin farklı eğitim düzeylerinde öğrenim gören çocukların görüşleri çeşitli değişkenler bağlamında ele alınmıştır. Çalışmanın verileri Sporda Şiddet Anketi kullanılarak, Ordu ili merkez ilçesindeki ortaokul ve liselerde öğrenim gören öğrencilerden toplanmıştır. Toplanan veriler SPSS 25 programında çözümlenmiştir. Verilerin çözümlenmesinde ikili küme karşılaştırmalarında Mann Whitney U testinden, ikiden çok küme karşılaştırmalarında ise Kruskal Wallis testinden yararlanılmıştır. Verilerin çözümlenmesiyle özet olarak şu bulgulara ulaşılmıştır: Öğrenciler spor müsabakalarında şiddet konusuna ilişkin maçlardan önce taraftarlara ücretsiz bilet dağıtılmasını önerirken, Sporda güvenlik konusuna ilişkin maçlarda daha fazla sayıda emniyet mensubunun bulunmasını önermişlerdir. Bayanların spora katılımı konusuna ilişkin bayanların spor müsabakalarına katılması beğendiklerini ifade etmişlerdir. Öğrenciler spor ahlakı ve şiddet konusuna ilişkin, ders programlarında spor ahlakına daha fazla yer verilmesini istemektedirler. Son olarak ta, okullarda ve evde şiddet konusunda kaba kuvvetin kullanılmasına olumlu yaklaştıkları sonucuna ulaşılmıştır.Anahtar Kelimeler: Spor, Sporda Şiddet, Sporda İstenmeyen Davranışlar In this study, primary and high school students' views of violence and unwanted behaviors in sports are investigated. Regarding this framework, the opinions of children studying at different levels of education related to undesired behaviors in terms of violence in sports are discussed in the context of various variables.The data of the study were collected from the students studying in middle and high schools in the central district of Ordu province by using the Violence Questionnaire in Sport. The collected data were analyzed in SPSS 25 program. In the analysis of the data, Mann Whitney U test was used for two sets comparisons and Kruskal Wallis test was used for more than two sets of comparisons.With the analysis of the data, the following summarised findings are obtained: The students suggested that free tickets should be distributed to the fans before the games related to violence in sports competitions, and that more safety members should be present in the sports related matches. They stated that they liked to see women's participation in sports competitions. The students stated that they want to see more sports ethics and sports violence topics in the curriculum. Finally, it has been concluded that they have a positive approach to the use of brute force in accordance with violence in schools and home.Keywords: Sports, Violence in Sports, Undesirable Behaviors in Sports 116

Yapılan bu çalışma betimsel bir çalışma olup, ilişkisel tarama modelinin uygulandığı bir çalışmadır. Araştırmanın amacı Sivas ilindeki ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin beden eğitimi ve spor dersine karşı tutumlarının cinsiyet, sınıf seviyesi, yaş ve spor yapma durumu değişkenlerine bağlı olarak incelenmiştir.Araştırmanın örneklemi Sivas ili merkezinde yer alan lise öğrencilerinden gönüllü katılım sağlayan 924 öğrenciden oluşmaktadır. Bu öğrencilerden 483'ü kız öğrenci, 441'i ise erkek öğrencidir. Araştırmaya 9. sınıflardan 165 kişi, 10. sınıflardan 193 kişi, 11. sınıflardan 344 kişi 12. sınıflardan ise 222 kişi katılım sağlamıştır. Yaş guruplarından ise en dazla katılım 17 yaş ve üzerindeki öğrencilerden sağlanmıştır. Spor yapma durumunda ise öğrencilerin çoğunluğunun spor yaptığı tespit edilmiştir.Verilerin toplanabilmesi amacıyla iki bölümden oluşan anket formu kullanılmıştır. Anketin birinci bölümünde araştırmacı tarafından oluşturulan kişisel bilgi formu, ikinci bölümünde ise öğrenci tutumlarının ölçülmesi için; Demirhan ve Altay (2001) tarafından geliştirilen `Beden Eğitimi ve Spor Tutum Ölçeği` (BESTÖ) kullanılmıştır.Çalışmamızda; elde edilen veriler SPPS (22.0) programına yüklenerek verilerin değerlendirilmesinde parametrik test varsayımlar yerine getirilemediğinden (Kolmogorov-Smirnov) bağımsız iki gruptan elde edilen ölçümler karşılaştırılırken Man-Whitney U testi, bağımsız ikiden fazla gruptan elde edilen ölçümler karşılaştırılırken Kruskal- Wallis testi kullanılmış ve tablolarda aritmetik ortalama, standart sapma, ortanca, minimum- maksimum değer, birey sayısı ve yüzde şeklinde belirtilip yanılma düzeyi 0,05 olarak alınmıştır.Araştırmada elde edilen veriler incelendiğinde, öğrencilerin beden eğitimi ve spor dersine karşı olumlu bir tutum geliştirmiş oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin geliştirmiş olduğu bu tutumlar cinsiyet değişkeni ile karşılaştırıldığında erkek öğrencilerin kız öğrencilere kıyasla daha olumlu bir tutum içerisinde oldukları tespit edilmiş, spor yapma durumu değişkeni ile kıyaslandığında ise spor yapan öğrencilerin spor yapmayanlara kıyasla çok daha olumlu bir tutum içerisinde oldukları belirlenmiştir. Çalışmada sınıf değişkeninin ve yaş değişkeninin istatistiksel açıdan bir anlam ifade etmediği sonucuna ulaşılmıştır. This study is a descriptive study is a study of the relational model has been applied to the scan. The purpose of the survey the province of Sivas in secondary education students ' attitudes to physical education and sport of sex, grade level, depending on the age and sports state variable.The sample of Sivas province is located in the Centre of 924 students that provides voluntary participation of high school students. These students 483 female students, 441 of the male student. Research, 9. class 165 people, from 10. class of 193 people, 11. 344 people from class 12. class is of 222 people. Age group is, refer to the participation of 17 years and provided the students. In the case of the majority of the students sports exercise has been found to do.The data for the research was collected via a surves that consists of two parts. In the first part, personal information is required from the students, in the second part `Beden Eğitimi ve Spor Tutum Ölçeği` (BESTÖ) by Demirhan and Altay (2001) was used to measure the attitude of the participant students.The data collected in the survey was uploaded onto SPSS(22.0), however, evaluation of the data showed that parametric test hypothesises are not met (Kolmogorov-Smirnov), so Man-Whithney U test was used while comparing measurements acquired from two irrelevant groups and Kruskal-Wallis test was used to compare acquired measurement from more than two irrelevant groups. Arithmetic average, standart deviation, median, minimum-maximum value, the percentage and number of participant individuals are given in the tables and margin of error is calculated as 0,05.When the data obtained in the study were examined, it was concluded that the students had developed a positive attitude towards physical education and sports lesson. When the attitudes developed by the students were compared with the gender variable, it was determined that the male students had a more positive attitude than the female students, and the students doing sports were found to have a more positive attitude compared to the ones who did not do sports. In the study, it was concluded that the class variable and the age variable did not make a meaningful difference statistically. 65

Bireyin kendini sevmesi, kabul etmesi ve kendi hakkında olumlu duygular beslemesi olarak tanımlanan özgüven önemli bir kişilik özelliğidir. Yüksek veya olması gereken düzeyde olan özgüven bireyin yaşantısını pozitif yönde etkilediği gibi düşük seviyede olan özgüven kişinin yaşamı boyunca birçok problemin temelini oluşturur ve bireyin yaşantısını olumsuz yönde etkileyen önemli bir kavramdır. Bu önemli duygu hali geliştirilebilir bir durum olması sebebiyle eksikliğinde birçok problemi beraberinde getiren özgüvenin gelişimi üzerine çalışmaların artırılması insanlık ve bilim adına önemlilik arz etmektedir. Çalışmamız bu gibi çalışmalara kaynak olması ve ailelerde, eğitimcilerde, antrenörlerde farkındalık oluşturmak amacıyla yapılmış olup çalışmamızda halk oyunları eğitiminin özgüven gelişimi üzerine etkisi incelenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada evreni, 2018-2019 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde Sivas il merkezindeki Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda ilkokul ve ortaokul düzeyinde eğitim gören öğrenciler ile lisede öğrenim gören 9. ve 10. sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Çalışma örneklemini, 9-16 yaş arası, halk oyunları eğitimi alan ve almayan bireyler olmak üzere toplam 800 kişi oluşturmaktadır. Çalışmaya katılan bireyler tamamen gönüllük esasına göre çalışmaya dâhil edilmiştir. Verilerin toplanmasında; çalışma grubunun demografik özelliklerini kapsayan ve araştırmacı tarafından hazırlanan ''Kişisel Durum Formu'' ve 1964 yılında Piers ve Harris tarafından geliştirilen, 9-20 yaş arasını kapsayan Piers-Harris'in Çocuklarda Öz-Kavramı Ölçeği kullanılacaktır. Bu envanterdeki 80 maddelik sorulara katılımcılar `evet` veya `hayır` şeklinde cevap vermektedir. Öner (1996) ve Çataklı (1985) tarafından Türkçeye uyarlaması yapılan ölçeğin çocukların kendilerine yönelik düşünce, duygu ve tutumlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır.Çalışma verilerinin istatiksel olarak değerlendirilmesinde; parametrik test varsayımları yerine getirilmediğinden bağımsız iki gruptan elde edilen ölçümleri karşılaştırırken Mann Whitney U testi, bağımsız ikiden fazla gruptan elde edilen ölçümler karşılaştırılırken Kruskal Wallis-H testi kullanılmış, sonuçlar tablolarımızda birey sayısı ve yüzdesi şeklinde belirtilip yanılma düzeyi 0,05 olarak alınmıştır.Çalışmamızda elde edilen bulgular doğrultusunda yapılan istatiksel hesaplamalar sonucu; halk oyunları eğitiminin özgüven gelişimine olumlu etkisi ortaya konmuş, halk oyunları eğitimi alan deneklerin özgüven puanları bu eğitime katılmamış deneklerden yüksek çıkmış ve gruplar arası farklılık önemli bulunmuştur (p0,05).Halk oyunları eğitimi alan ve almayan katılımcıların yaş değişkenine göre özgüven puanlarını belirlemek üzere yapılan Kruskal Wallis testi sonuçlarına göre; halk oyunları eğitimi almış katılımcıların özgüven puanları incelendiğinde gruplar arası fark önemli bulunmuştur ( p0,05), halk oyunları eğitimi almamış bireylerin sınıf seviyesine göre özgüven puanlarında anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p0,05). Benzer bir şekilde halk oyunları eğitimi almamış bireylerin de özgüven puanlarında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır (p>0,05). Self relianceis depicted as self-love, agreement and positive feelings about a person. High or low self reliance positively affects the person's life and low self reliance underlies the basis of many problems during the life of the individual and is an important concept that negatively affects the person's life. Because of the fact that this important emotional situation can be improved, it is important to increase the studies on the development of self reliance that turn it into a problem. The goal of this work is to raise awareness of families, trainers and coaches and to examine the effects of folk dance education on self-confidence development. In this study, the system has been consisted of elementary and secondary school students who are participated in the schools that associated with the Ministry of National Education in Sivas city center in the second semester session of 2018-2019 academic year, and 9th and 10th grade students studying in high school. The sample of the study composes of 800 people that 9-16 years old, with and without folk dance education. People who participate in this study were included voluntary basis. In the collection of data; The Report of Personal Situation Form which is prepared by the researcher including the demographic characteristics of the study group and Piers-Harris's Self-Concept Scale in Children between the ages of 9-20 developed by Piers and Harris in 1964 will be used. The participants will be answer 80 questions in this questionary inventory as `yes` or `no`. The scale which was revisioned to Turkish language by Öner (1996) and Çataklı (1985), intend to evaluate children's thoughts, feelings and tendencies towards them. In the estimating of the study of datas; Due to the fact that the parametric test assumptions were not fulfilled in the evaluation of the data, Mann Whitney U test was used when comparing the measurements attained from two independent groups, and Kruskal Wallis-H test was used when comparing the measurements that gained from more than two independent groups and the result are stated in the tables as the number and percentage of individuals and the error leves is taken as 0,05.In accordance with this purpose of statistical calculations which was made in line with the findings obtained in our study, the positive effect of folk dance education on self-confidence development was presented, and the self-confidence scores of the subjects who received folk dance education were higher than the reagents who did not participate in this training and the difference between the groups was found to be significant (p0,05).According to the results of Kruskal Wallis test, which was executed to determine the self-reliance points of the participants who did and did not receive folk dance drill education according to the age variable; when the self-reliance points of the participants who were educated in folk dances were examined, the difference between the groups was found as important (p0.05). Due to the results of Kruskal Wallis test, which was conducted to analyze the self-reliance points of the participants who did and did not get training folk dance education according to their grade levels; While there was no significant difference in self-reliance scores of participants who received folk dance education (p>0.05), there was a significant difference in self-confidence scores of people who did not receive folk dance education according to class level (p0.05). Similarly, no significant difference was found in the self-confidence scores of individuals who did not receive folk dance education (p>0.05). 105

Bu araştırma, spor yapan ve yapmayan öğretmen adaylarının yaratıcı düşünme becerilerinin incelenmesini amaçlamıştır. Araştırmada 2018-2019 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin Eğitim Fakültesi ve Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulunda öğrenim gören Fen Bilgisi Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Müzik Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği, Resim İş Öğretmenliği, İlköğretim Matematik Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği, Psikolojik Rehberlik ve Danışmanlık Bölümü, Okul Öncesi Öğretmenliği, İngilizce Öğretmenliği, Beden Eğitimi Ve Spor Öğretmenliği bölümlerinde bulunan toplam 531 öğretmen adayı yer almıştır. Araştırma kapsamında öğretmen adaylarının yaratıcı düşünme becerilerinin incelenmesi için `Ne Kadar Yaratıcısınız?` ölçeği kullanılmıştır. Bu ölçek Raudseep (1977) tarafından `How Creative Are You?` olarak geliştirilen Sungur (1997) tarafından `Ne Kadar Yaratıcısınız?` olarak Türkçeye uyarlanan Çetin Çoban (2016) tarafından Türk dili ve yazını açısından tekrar inceletilen ve gözden geçirilerek yeniden düzenlenen, geçerlilik güvenirliliği güncellenen yaratıcılık ölçeği öğretmen adaylarının yaratıcılık düzeylerini ölçmek için kullanılmıştır. Ölçeğin geçerlik değeri 0,796 olarak hesaplanırken güvenirlik kat sayısı Cronbach Alfa; .94 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak; araştırma kapsamında spor yapan ve spor yapmayan öğretmen adaylarının bölümlerine göre yaratıcılık puanları karşılaştırıldığında farklılık önemli bulunmuştur (p0,05).Anahtar Kelimeler: Spor yapmak, Yaratıcılık, Beden Eğitimi, Öğretmen Adayları This study purposes the examination of creative thinking skills of the prospective students who are doing or not doing exercises. Total of 531 prospective teachers who are studying at the departments of Science Teaching, Social Science Teaching, Music Teaching, Classroom Teaching, Art Teaching, Primary Education of Mathematics Teaching, Turkish Language Teaching, Psychological Counseling and Guidance, Physical Education Teaching, Preschool Teaching, English Language Teaching, Religious Culture and Moral Knowledge Teaching of the Education Faculty of Cumhuriyet University for second term of 2018-2019 academic year, take part in the study.The scale of `How Creative Are You?` is used to analyze the creative thinking skills of prospective teachers in the scope of the study. This creativity scale which is developed by Raudseep 1977 and translated to Turkish language as `Ne Kadar Yaratıcısınız?` by Sungur (1997) and updated its validity and reliability by Çetin Çoban (2016), has been used to measure the creativity levels of the prospective teachers. While validity value of the scale is calculated as 0.796, the reliability coefficient which is called as Cronbach's Alpha is found as 0.94. In conclusion; when creativity points of the prospective teachers accordingly their departments are compared, the discrepancy is found meaningful (p0.05).Key words: Doing exercise, Creativity, Physical Education, Prospective Teachers 111

Bu araştırma, Üniversite Öğrencilerinin İletişim Becerileri ve Atılganlık Düzeylerinin İncelenmesi amacıyla yapılmıştır.Araştırmanın çalışma grubunu, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğrencilerioluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma evren ve örneklemini; 2017-2018 eğitimöğretim yılı II. dönemde öğrenim gören Sivas Cumhuriyet Üniversitesi öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmaya Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin farklı bölümlerinde öğrenim gören 561 erkek ve 564 bayan olmak üzere toplam 1125 öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler; Fakülte veYüksekokullardan örnekleme alınacak öğrencilerde basit rastgele örnekleme ve küme örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Tek bir bölüm ya da az sayıda bölümü olan fakültelerde basit rastgele örneklem, çok bölüme sahip fakültelerde ise küme örneklem yöntemi kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında;öğrencilerin bireysel demografik özelliklerini kapsayan ve araştırmacılartarafından hazırlanan `Kişisel Durum Formu`, Rathus (1973) tarafından geliştirilen `Rathus Atılganlık Envanteri` (RAE) ve Ersanlı ve Balcı (1998) tarafından geliştirilen `İletişim Beceri Ölçeği` kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler, SPSS (Ver: 22.0) programına yüklenerek verilerin değerlendirilmesinde parametrik test varsayımları yerine getirildiğinden (Kolmogorov-Simirnov) bağımsız guruplarda iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi, varyans analizi (one way anova) ve Analiz sonucunda önemlilik kararı verildiğinde farklılık yapan grup ya da grupları bulmak için Tukey testi kullanılmış olup veriler tablolarda; aritmetik ortalama, standart sapma, birey sayısı ve % şeklinde belirtilerek yanılma düzeyi 0.05 olarak alınmıştır.Elde edilen bulgular doğrultusunda çalışmaya katılan Üniversite öğrencilerinin; cinsiyet durumu açısından iletişim becerileri, zihinsel alt ölçek puanları karşılaştırıldığında farklılık önemsiz bulunurken (p>0.05), davranışsal alt ölçek puanlarında farklılık önemli bulunmuştur (p0.05).Elde edilen bulgular doğrultusunda çalışmaya katılan Üniversite öğrencilerinin; atılganlık puanları, cinsiyet durumu açısından incelendiğinde farklılık önemli bulunmuştur. Baba mesleği, anne mesleği, baba eğitim, anne eğitim, aile aylık gelir, yaşanılan yer ve okul başarı durumları atılganlık puanları incelendiğinde farklılık önemli bulunmuştur (p0.05), there was signifance with the behavioural sub-scale points (p0,05). As result of the study; it is found out that communication skills and assertiveness concepts are related with each other. Besides, the findings are stated as clear, understandable and in detail. In general, it can be said that the university students whose assertiveness level are high have high level of communication skills and this helps them to maintain communication skills positively. 89

Bu araştırmanın amacı spor yapan ve yapmayan ergenlerin yalnızlık düzeylerinin ve algılanan ebeveyn tutumlarının ve çeşitli değişkenlerin akademik başarıya etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2018-2019 eğitim öğretim yılı birinci döneminde Sivas İl Merkezindeki Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ortaokullarda eğitim-öğretim gören 7. ve 8. sınıf öğrencileri ile liselerde eğitim-öğretim gören 9. ve 10. sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Buna göre 24.190 öğrenci evreni oluşturmaktadır. %5 yanılma düzeyinde ve %5 sapma miktarında 24.190 kişiden örnekleme 1435 kişi alınmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak, kişisel bilgi formu, ucla yalnızlık ölçeği, kısaltılmış algılanan ebeveyn tutumları ölçeği - çocuk formu` (KAET-Ç) kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise Frekans analizi, Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis ve MANOVA testleri uygulanmıştır. Elde edilen bulgular 0,05 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda spor yapan ergenlerin spor yapmayan ergenlere göre yalnızlık düzeylerinin daha düşük olduğu; spor yapan ve spor yapmayan ergenlerin algılanan ebeveyn tutumları arasında anlamlı farklılıklar olduğu; çeşitli değişkenlere göre yalnızlık düzeyleri ile akademik başarı düzeyleri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu; çeşitli değişkenlere göre algılanan ebeveyn tutumları ile akademik başarı düzeyleri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmüştür. The aim of this study was to investigate the effect of loneliness levels and perceived parental attitudes and various variables on academic achievement of adolescents of sporting and non-sporting. The population of the study consists of secondary schools and high schools of the MEB in the City of Sivas in the first period of the 2018-2019 academic year. The study was composed of 7th and 8th grade students attending secondary schools and 9th and 10th grade students in high schools. According to this, 24.190 students form the universe. 1435 people were taken from the 24.190 population in 5% error level and 5% deviation. In the research, personal information form, loneliness scale, shortened perceived parental attitudes scale - child form (KAET-Ç) were used as data collection tools. Frequency analysis, Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis and MANOVA tests were used to analyze the data. The findings were evaluated at 0.05 significance level. As a result of the analyzes, the loneliness of sporting adolescent is less than the loneliness of non-sporting adolescent; there are significant differences between perceived parental attitudes of adolescents of sporting and non-sporting; There is a significant relationship between the levels of loneliness and academic achievement levels according to various variables; There was a significant relationship between perceived parental attitudes and academic achievement levels according to various variables. 129

Oyun ve fiziki etkinlikler öğrencinin bütüncül eğitiminde önemli bir potansiyele sahiptir. Öğrenciler oyun ve fiziki etkinliklere katılırken fiziksel, duygusal, sosyal, zihinsel vb. özelliklerini geliştirme ve bunlara bağlı sağlığını iyileştirme fırsatlarını elde etmektedir. Bu nedenle, öğrencilerde ilkokuldan itibaren oyun ve fiziki etkinliklere düzenli katılım alışkanlığı geliştirme ve bunlara bağlı bilgi birikimini edinme, genel eğitimin önemli hedeflerinden biridir. Bu hedefleri gerçekleştirmek için eğitim sisteminde yer alan ` Beden Eğitim` dersi, isim değişikliğine gidilerek ` Oyun ve Fiziki Etkinlikler` (OFE) dersi adını almıştır ve bu derse sınıf öğretmenleri girmektedir. Bu dersle ilgili görev ve sorumlulukları yerine getirmede sınıf öğretmenlerine son derece önemli görevler düşmektedir. Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmenlerinin oyun ve fiziki karşılaştıkları problemleri belirlemek, dersin verimliliği hakkında fikir sahibi olmak, sınıf öğretmenlerinin Oyun ve Fiziki Etkinlikler dersindeki yeterliliklerini belirlemektir. Araştırma nicel bir arştırma olup veri toplama aracı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2008 tarihinde yürürlüğe koyulan `Beden Eğitimi Öğretmeni Özel Alan Yeterlilikleri` soru şekline dönüştürülerek kullanılmıştır. Beden Eğitimi Dersi Özel Alan Yeterlilikleri ile ilgili 6 alt boyut ve 30 sorudan oluşan ölçme aracı kullanılmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlılık sayısı .85 olarak bulunmuştur. Bu değerler, ölçeğin kendi içerisinde tutarlığının yüksek olduğunu gösteren değerdir. (Demircioğlu,2011) Ölçme aracı; demografik bilgiler ve `öğretmen yeterlikleri ile ilgili bilgiler şeklinde iki grup halinde oluşturulmuştur. Demografik bilgiler çok seçenekli ve boşluk doldurma şeklinde, öğretmen yeterlikleri ile ilgili sorular ise 5'li likert tipindedir.Her soruda yeterliklere sahip olma düzeyini belirten bir sütun bulunmaktadır. Ölçekteki ifadeler yeterliklere sahip olma düzeyinde; `1= Kesinlikle Katılmıyorum, 2=Katılmıyorum, 3=Fikrim yok, 4=Katılıyorum, 5=Kesinlikle Katılıyorum.` şeklinde puanlanmıştır. Verilerin analizinde parametrik olmayan testlerden `Kruskal Wallis Varyans Analizi ve `Mann Whitney U- Testi` uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre sınıf öğretmenlerinin Beden Eğitimi Özel Alan Yeterliklerine sahip olma dereceleri toplam puanlarının yüksek olması; sınıf öğretmenlerinin bu yeterliklere büyük ölçüde sahip olduğu anlamına gelmektedir. Öğretmenlerin cinsiyete ve mezun olunan bölüme göre bu yeterliklere sahip olma derecelerinde anlamlı bir farklılık bulunmazken, hizmet yılı ve yaşa bağlı olarak yapılan testlerde anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Hizmet yılına göre bakıldığında anlamlı bulunan farklılığın 6-10 yıl arasında olan grubun lehine olduğu görülmektedir. Yaşa göre bakıldığında ise 26-30 yaş grubu lehine bir sonuçla karşılaşılmaktadır. Game and Physical Activities have an important potential in the student's holistic education. Students have the opportunity to improve physical, emotional, social, mental characteristics e.tc. and accordingly their health when they participate in Games and Physical Activities. Therefore, developing students' regular participation in Game and physical activities from elementary school and correspondingly gaining knowledge is one of the important goals of general education.In order to achieve these goals, the Physical Education course in the education system has been renamed as Game and Physical Activities (GPA) course and the Primary School Class teachers have this course. Primary Shool Class teachers have a very important role in fulfilling their duties and responsibilities for this GPA course. The aim of this study is to determine the problems encountered by the class teachers in the course of Game and Physical Activities, to have an idea about the efficiency of the course, to determine the qualifications of the class teachers in the Course of Game and Physical Activities. The research is a quantitative study and as a data collection tool `Physical Education Teacher Special Field Qualifications` which enacted by the Ministry of Education in 2008, was used as questions. A Measurement instrument consisting of 6 sub-dimensions and 30 questions related to Special Field Competencies has been used. The Cronbach Alpha internal consistency of the scale was found as .85. These values are the values that show that the scale is high in itself. (Demircioğlu, 2011) Measurment tools were formed as two groups; Demographic information and `information on teacher qualifications` Demographic is multi-choice and gap-filling, while questions about teacher qualifications are 5-point Likert-type. Each question has a column indicating the level of competences. The expressions in the scale are at the level of having qualifications have been categorized as `1 = Strongly Disagree, 2 = Disagree, 3 = No idea, 4 = Agree, 5 = Strongly Agree.` In the analysis of the data, `Kruskal Wallis Variance Analysis` and `Mann Whitney U-Test` which are nonparametric tests` have been applied.According to the findings of the research, the high total score of the class teachers to have the Physical Education Special Field Competencies means that class teachers have a great deal of competence. While there is no significant difference in the degree of having these competences according to the gender and the graduate, there is a significant difference between the years of service and age tests. When the year of service is examined, it is seen that the significant difference is in favor of the group which is between 6-10 years. When the age is considered, a result is observed in favor of the 26-30 age group. 94

Eğitim, insanların gelecekteki hayatlarını doğrudan etkilemesi ve sosyal yapının oluşmasındaki önemli etkisi nedeniyle toplumların gelişmesinde en önemli süreçtir. Bu itibarla, toplumun eğitim ihtiyacını karşılamak amacıyla, okul öncesi eğitimden yükseköğretime, yetişkin eğitiminden mesleki görgü ve bilgi artırımına kadar sürekli geliştirme çalışmaları yapılmaktadır (MEB, 2007). Milli Eğitim Bakanlığı bu çalışmalara paralel olarak gençlerimizin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gelişimlerini sağlamaları için, farklı türde ortaöğretim kurumları açmıştır. Bu kurumlardan biri de spor liseleridir. Bu okullar, öğrencilerin beden eğitimi ve spor alanında temel bilgi ve beceri kazanmaları için ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim-öğretim görmelerini, beden eğitimi ve sporla ilgili yükseköğrenime hazırlanmalarını, spor alanında araştırmaya yönelmelerini; bu alanda yetenekleri doğrultusunda uygulama yapabilecek kişiler olarak yetiştirilmelerini, sağlamak amacıyla açılmıştır (MEB, 2010). Spor liseleri eğitimin ve sporun kesiştiği önemli bir konumda bulunmaktadır. Bu okulların amaçlarından biride beden eğitimi ve sporu yaygınlaştırmaktır. Bu amaçla, spor liselerinde öğrenim gören öğrencilerin bazı değişkenler açısından çoklu zekâ alanları arasındaki farkı ortaya koymak önemlidir. Buradan hareketle bu çalışma neredeyse ülkemizin her yerine açılan spor liselerinde öğrenim gören öğrencilerin çoklu zekâ profillerinin belirlenmesi, öğrencilerin çoklu zekâ alanlarında kendilerini tanımaları, ilgi ve yeteneklerinin farkında olmaları ve bu okullarda görev yapan öğretmenlerin öğrencilerini daha iyi tanımalarına ve planlamalarını da buna göre yapmalarına yardımcı olması amacıyla yapılmıştır.Araştırma, betimsel bir çalışmadır ve evreni, 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılında eğitim-öğretim yapan Türkiye'deki tüm spor liselerinde, öğrenim gören 1. 2. 3. ve 4. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemi ise; İç Anadolu Bölgesinde 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılının II. döneminde eğitim öğretim yapan 8 spor lisesinde öğrenim gören 1. 2. 3. ve 4. sınıf öğrencilerinden toplam 762 kişi oluşturmaktadır.Araştırmada, Özden (2008) tarafından geliştirilen `Çoklu Zekâ Envanteri` uygulanmıştır. Çoklu zekâ envanteri 5'li likert tipinde olup, 10 bölümden ve toplam 80 maddeden oluşmaktadır. Bu çalışmada elde edilen verilerin değerlendirilmesinde parametrik test varsayımları yerine getirilemediğinden, Kruskal-Wallis varyans analizi testi, Mann-Whitney U testi kullanılmış ve frekans ve yüzdeler ile ifade edilmiştir. Yanılma düzeyi 0,05 olarak alınmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre, cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenlerine göre zekâ alanları arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır (p>0,05). Aile gelir durumuna göre mantıksal, görsel, müziksel, doğacı ve bedensel zekâ puanları arasındaki farklılık önemli bulunurken (p0,05). The difference between logical, visual, musical, naturalistic and physical intelligence scores according to family income status was found significant (p

Spor, günümüz insanının yoğun temposuna karşı gerek fiziksel gerek psikolojik anlamda rahatlama, zinde kalma amacıyla yürütülen egzersizlerdir. Geçmiş yıllarda sporcunun başarıyı elde etmesinde fiziksel performansın en etkili faktör olduğu düşünülmekteyken, bugün güdülenme faktörünün fiziksel performans faktöründen daha etkili olduğu ifade edilmektedir. Bir güdülenme türü olarak içsel güdüleme, sporcunun kendini başarıya odaklaması, başaracağına inanması bağlamında önem taşımaktadır. Sporcuların başarıya ulaşma yolunda tercih ettikleri yöntemler veya teknikler kadar, başarı algıları da günümüzde değişime uğramaktadır. Güdüsel iklim kavramı, spor psikolojisi alanında gittikçe önem kazanan bir kavramdır ve bu çalışmanın da temel çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu araştırma, takım sporlarında algılanan antrenör, ebeveyn ve akran güdüsel iklim faktörlerinin başarı algısı üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla Sivas'ta bulunan ve futbol, basketbol, voleybol ve hentbol sporlarıyla en az 3 yıl deneyim kazanmış 362 adet sporcu üzerinde uygulanmıştır. Güdüsel iklim konusunda yeterli çalışmalar bulunurken ebeveyn ve akran güdüsel iklim konularında literatürde çok az çalışma olması nedeniyle önem taşımaktadır. Çalışmada, sporcuların başarı algılarını belirlemek amacıyla nicel araştırma yöntemlerinden anket tekniği kullanılmıştır. Geniş örneklemlere sahip olan araştırma ve çalışmalar için anket tekniği oldukça elverişlidir. Anket tekniği katılımcıların herhangi bir konudaki görüşlerini çeşitli türlerde sorular sorarak toplamayı hedefleyen bir tekniktir. Araştırmacıya istatistiki anlamda sağlıklı veriler vermektedir. Anket formları, katılımcılara yüz yüze uygulanmış ve elde edilen veriler SPSS istatistik programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında frekans analizi, çapraz tablo, t testi gibi istatistiki analizler yapılmıştır. Elde edilen veriler analize tabi tutularak değerlendirilmiştir.Bulguların değerlendirilmesi sonucunda, katılımcıların demografik özellikleri ile güdüsel iklim envanteri alt boyutları olan ustalık, performans, başarı algısı envanteri alt boyutları olan görev, ego, akran güdüsel iklim envanteri alt boyutları olan takım içi çatışma ve ebeveyn güdüsel ilkim envanteri alt boyutları baba-anne endişe iklimi, baba-anne çabasız başarı, baba-anne öğrenme haz arasında anlamlı farklılıklar saptanmıştır (p

Spor, evrensel kültürün bir unsuru olup dünyada lisanı, ırkı, dini aynı olmayan bireyleri bir araya getiren mühim araçtır. Spor, bedensel yararlarıyla birlikte kişilerin psikolojik sağlığına da pozitif olarak etki etmek, toplumsal ve moral olarak faydalar ortaya çıkarmak ile yapılan davranışların geneli olarak ifade edilmektedir. Mental iyi oluş, bireyin kendi yeteneklerinin farkında olması, yaşamında oluşan stresin üstesinden gelebilmesi, iş yaşamında üretken ve faydalı olabilmesi ve yetenekleri doğrultusunda toplumuna katkı yapması olarak tanımlamıştır (WHO, 2004). Pozitiflik ise öznel iyi oluşun temel belirleyicisi olarak tanımlamaktadır ve zaten iyi olan yaşamın tüm yönlerini değerlendirmeye yönelik bir eğilim olarak ifade edilmektedir. Buradan hareketle araştırmada, mental iyi oluş ve pozitiflik kavramları üzerinde sporun etkili olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmada ön-test, son-test, kontrol gruplu deneysel desen uygulanmıştır ve veri toplama araçları olarak; Tennant ve arkadaşları (2007) tarafından geliştirilen ve orijinal adı `Warwick-Edinburgh Mental Well-Being Scale` (WEMWBS) olan ve Keldal (2015) tarafından Türkçeye uyarlanmış `Mental İyi Oluş` Ölçeği ve Caprara ve diğerleri (2012) tarafından geliştirilen ve orijinal adı `The Positivity Scale` olan ve Çıkrıkçı, Çiftçi ve Gençdoğan (2015) tarafından Türkçeye uyarlanan `Pozitiflik` ölçeği kullanılmıştır. Mental iyi oluş ölçeğinin orijinal formu ile ölçeğin Türkiye örneklemlerine uyarlanmasıyla karşılaştırıldığında güvenirlik cronbach alfa iç tutarlılık (α) kaysayısı .92 olarak bulunurken, Pozitiflik Ölçeğinin iç tutarlık katsayısı .75, ölçeğin test tekrar test güvenirliği korelasyon katsayısı .91 olarak bulunmuştur. Araştırmada, parametrik varsayımlar yerine getirildiğinden; Varyans Analizi, Tukey Testi, Eşler Arasındaki Farkın Önemlilik Testi ve sayımla elde edilmiş verilerin değerlendirilmesinde Khi Kare testi kullanılmış ve yanılma düzeyi 0.05 olarak alınmıştır. Araştırma, bazı değişkenlere göre (yaş, cinsiyet, spor özgeçmişi vb. gibi) denklikleri sağlanmış 10. sınıf öğrencilerinden 20 şer kişiden oluşan 3 grup oluşturularak yapılmıştır. Gruplar; sportif etkinlik grubu, sosyal etkinlik grubu ve kontrol grubu olarak isimlendirilmiştir. 1. gruba düzenli aralıklarla ve belli bir program dâhilinde antrenman ve müsabakaların da yer aldığı spor etkinlikleri, 2. gruba yine düzenli aralıklarla sosyal etkinlikler yaptırılmış, kontrol grubu olan 3. grup ise normal hayatlarına devam etmişlerdir. 10 haftalık süreç sonunda ilk uygulanan testler öğrencilere tekrar uygulanmış ve her üç grupta yer alan öğrencilerin test puanları karşılaştırılmıştır. Araştırma bulgularına göre; Her üç gruptaki bireylerin ön test ve son test pozitiflik puanları karşılaştırıldığında gruplar arası farklılık önemsiz bulunmuş (p>0.05), son test mental iyi oluş puanları karşılaştırıldığında ise gruplar arası fark önemli bulunmuştur (p0.05). Kontrol grubu ön test ve son test pozitiflik puanlarında son test puanları yönünde düşüş olmuş ve fark önemli bulunmuştur (p0.05) Being an element of universal culture, sports is the most important tool bringing close together individuals whose religion,race, language aren't same in the world. With its physical benefits,sports expressed as usual behaviours, made with effects positively to people's phsycological health, revealing benefits as social and moral. It is described that mental well being, individual's awaressness of his abilities, getting rid of stress in his life, being useful and productive in his business life, making contrubition to his society with his abilities. Postivity is described as determiner of being well individually and expressed as tendency to evaluating all aspects of life which is well. Thus, investigating of whether sports is effective on positivity concepts and mental well being or not in the study. In the study, pretest and last test control group experimental design are practised and postivitiy scale adapted to Turkish by Çıkrıkçı, Çiftçi and Gençdoğan, the originan name is Positivity Scale, Mental Well Being Scale adapted to Turkish by Keldal, original name Warwick Edinburgh mental well being Scale developed by Tennant and at al. are used as data collection tool.When the original form of mental well being scale and and Turkish adapted form of it are compared, reliability Croanch alpha coefficient (α) is found as .92, internal consistency coeficient is found as .74, test retest reliablity coefficient is found as .91. In the study because paramethric presuppositions are carried out variance analysis, Tukey Test Pairs Difference Importance Test, Khikare test at evaluating data obtained with counting are used and level of significancy is taken as 0.05. The study is done forming 3 groups with 20 people from 10th class students according to the some factories (age-gender-sports cv.). Groups are named sports activity group, social activity group and control group. Some spor activities containing race and antreman to the first group with a program and social activities are done to the second group and the third group, control group goes on their normal life. At the end of the 10 week, the first tests practised to students and grades of all students takes part in each 3 group are compared. According to the study findings, when the pretest and last test postivitiy grades of individuals at each 3 groups are compare, difference between group is unimportant (p>0.05) but when grades of last test mental well being are compared, difference is important (p0.05). Grades of pretest and last test of control group are declined and difference is important (p0.05).Key words: Mental Well-Being, Positivity, Sports In Adolescents, Social Activity In Adolescents 83

Amaç: Beden Eğitimi Dersleri (BED)'nde kullanılan Özel Öğretim Yöntemlerinden Komut Yöntemi ve Katılım Yönteminin voleybol öğretimi açısından 6.sınıf düzeyinde karşılaştırılması.Materyal ve Metot: Araştırma grubu; 2014–2015 Eğitim öğretim yılında öğrenim gören 6.sınıf öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırmada öğrenciler, kontrol (n=32), komut yöntemi (n=34) ve katılım yöntemi (n=34) grubu olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Tüm öğrenciler 8 hafta boyunca haftada 2 saat olmak üzere kendileri için belirlenen yöntemle voleybol dersi almışlardır. Araştırma grubundaki tüm öğrencilere; araştırmacı tarafından geliştirilen 38 soruluk Voleybol Bilişsel Alan Testi (VBAT), Demirhan ve Altay (2001) tarafından geliştirilen Beden Eğitimi ve Spor Tutum Ölçeği (BESTÖ) ve voleybol branşında uzman olan 3 jürinin geliştirdiği Voleybol Psikomotor Beceri Testi (VPBT) ön ve son-test olarak uygulanmıştır. Bulgular: BESTÖ ön test puanları karşılaştırıldığında, 3 grup arasındaki farklılık önemsiz bulunmuştur (p>0.05). Katılım yönteminin uygulandığı grubun BESTÖ son test puanları, kontrol ve komut yöntemi gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur (p0.05). When VPBT post-test scores of which the volleyball jury scored analyzed, the Inclusion Style group's Finger Passing, Forearm Passing and Lower Service Skills levels have been founded statistically higher than the Control and Command Style group's (p

Bu çalışma, ilk ve ortaöğretim okullarında görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin beden eğitimi ve spor dersinde kullandıkları öğretim yöntemleri ve bu yöntemlerin uygulanmasında karşılaşılan sorunların belirlenmesi amacıyla yapılmış betimsel bir çalışmadır.Araştırmanın evrenini, 2011?2012 eğitim öğretim yılı 2. Döneminde Doğu Anadolu Bölgesi, Güney Doğu Anadolu Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi olmak üzere 6 ili kapsamaktadır. Araştırmanın örneklemini ise tesadüfi örneklem yöntemine göre belirlenen Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Gaziantep, Sivas, Kayseri illerinde görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinden toplam 700 öğretmen oluşturmuştur. Araştırmaya katılan öğretmenlerin 503'ü (%71,9) erkek, 197'si (%28,1) bayandır. Araştırmacıların 289'u (%41,3) ilköğretim okulunda, 411'i (%58,7) lisede görev yapmaktadırlar.Araştırmada, araştırmacı tarafından ölçek geliştirme tekniklerine uygun olarak geliştirilen ve 27 maddeden oluşturulan ölçek kullanılmıştır. Ölçek, demografik bilgiler ve kullanılan öğretim yöntemleri ve temel sorunlar şeklinde boşluk doldurma ve 5'li likert tipi sorulardan oluşmaktadır. Ölçeğin geçerliği için uzman görüşü alınmış, güvenirlik için 126 Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenine uygulama yapılmış ve cronbach alfa iç tutarlılık değeri 0.86 olarak bulunmuştur. Araştırmada frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma, t-testi ve varyans analizi kullanılarak yanılma düzeyi 0.05 olarak alınmıştır.Araştırmaya katılan öğretmenlerin mesleki yeterlik durumlarına bakıldığında meslekle ilgili yeterli bilgi birikimine sahip olabilmesi, derse girmeden önce dersle ilgili ön hazırlık yapabilmesi, dersteki etkinliklerin işlem basamaklarını sıralı bir şekilde gerçekleştirebilmesi, öğrencilere eksikliklerini giderebilmeleri için yardımcı olabilmesi, mezun olduğu bölümde yeterli özel öğretim dersi alabilmesi, kullanacağı özel öğretim yöntemini seçerken bilgi düzeyinin yeterli olabilmesi, konunun içeriğinin etkili ve öğrencinin hazır bulunuşluk seviyesinin etkili olabilmesi gibi sorulara her zaman ve genellikle cevap verdikleri görülmüştür.Araştırmaya katılan öğretmenlerin beden eğitimi derslerinde özel öğretim yöntemlerini kullanamamasına neden olarak dönüt vermede yaşanan sıkıntılar, öğretmenin bilgi yetersizliği, uygun ders ortamının olmaması, öğretmen merkezli ders işlenmesi, ders saatlerinin yetersizliği, ders dışı etkinliklerin fazla olması, öğrencinin istememesi, görev yaptığı okuldaki öğrencinin seviyesinin düşük olması gibi cevapları verdikleri görülmektedir.Araştırmaya katılan öğretmenlerin cinsiyet, yaş, görev yaptıkları okul ve hizmet süresine göre toplam anketten aldıkları puanlar karşılaştırıldığında farklılık önemsiz bulunmuştur (P>0.05).Araştırmaya katılan öğretmenlerin öğretim yöntemlerini kullanma durumlarına göre, en fazla tercih ettikleri eşli çalışma, komut ve alıştırma yöntemleridir. En az tercih ettikleri kişisel öğrenci tasarımı, yönlendirilmiş buluş ve kendi kendine öğrenme yöntemleridir. Öğretmenler en yararlı yöntemlerin alıştırma ve kendini denetleme yöntemi, en kolay ise komut, alıştırma ve eşli çalışma yöntemler, öğrencilerin ilgisini en fazla çeken ise komut, alıştırma ve eşli çalışma yöntemler olarak bildirmişlerdir.Sonuç olarak beden eğitimi öğretmenlerinin en fazla kullandığı öğretim yöntemleri komut, alıştırma ve eşli çalışma yöntemleri olup öğretmenlerin özel öğretim yöntemlerini derslerde yeterince kullandıkları söylenebilir. This research is a descriptive study aims to determine both teaching methods using in physical education and sport courses by teachers serve in elementary and secondary schools and encountered problems by applying these methods.Eastern Anatolia Region, South Eastern Anatolia Region and the Central Anatolia Region covers six provinces. 2011-12, 2. term. Sample population consists of 700 randomly selected physical education teachers serve in cities of Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Gaziantep, Sivas, Kayseri. 503 of them (71.9 %) are male person, 197 of them are female person. 289 of total subjects (41.3 %) serve in elementary schools and 411 of them (58.7 %) serve in high schools.A scale consists of 27 clauses which was developed in accordance with scale development techniques was used by researcher in this study. The scale consists of demographic features, gap-filling in the way of teaching methods and basic problems and finally 5 point likert questions. To provide validity for the scale, researcher consulted expert opinion and reliability was checked analysing 126 teachers? data and right after, Cronbach?s alpha internal consistency value was .86 significance level was accepted as 0.05 using frequency, percentile, arithmetic mean, standard deviation, t-test and variance analysis (ANOVA) in the research.As considering conditions of occupational competence, it was shown that participating teachers answered some questions; such as having adequate occupational knowledge, making preliminary before course, carrying out the processing steps of activities in a correct sequence, helping students by overcoming their deficiencies, taking adequate courses of special instruction in students? graduation branch, having adequate knowledge by choosing special teaching method, determining effective contents of course topics and readiness level of students with ?always? or ?generally? by filling of surveys.As a reason of teachers? inability of using special teaching methods, subjects gave answers such as problems experienced by responding, teachers? lack of knowledge, lack of appropriate course environment, teacher-centred teaching, inadequacy of course hours, redundancy of extracurricular activity, reluctance of students, lowness of students? level, etc.In comparison with points of participatory teachers of the research, there is no significant difference according to gender, age, school they serve in and service time (P>0,05).According to participatory teachers? using condition of teaching methods; pair work, command and practice methods are most preferred conditions. Personal student design, directed discovery and self-learning are least preferred conditions. Teachers reported most useful methods as practice and self-assessment method, easiest methods as command, practice and pair work methods and most remarkable methods as command, practice and pair work methods.Consequently, the most commonly used teaching methods by teacher are command, practice and pair work; additionally, one can say that teachers use special teaching methods in courses adequately. 147

ÖZETYüksek lisans tez çalışması amacıyla yapılan bu araştırmada ? Spor liselerindeokuyan öğrencilerin profillerinin belirlenmesi? amaçlanmıştır. Yapılan literatür taramasındaspor liseleri ile ilgili çok az sayıda kaynağa ulaşılmıştır. Bu nedenle bu ve benzeriaraştırmaların sonuçları ışığında, spor liselerinin eğitiminin kalitesinin yükseleceğidüşünülmektedir. Spor liseleri günümüzde geleceğin sporcu, antrenör ve spor yöneticileriniyetiştirmek amacı ile kurulmuştur. Biz de bu süreçte Karadeniz Bölgesi'nde faaliyet gösterenspor liselerini ele aldık. Amacımız spor liselerinin amacına uygun faaliyet gösterebilirliğiniaraştırmaktır. Bu amaç ile uyguladığımız anketimizde spor liselerinde okuyan öğrencilerineğitim ve öğretim memnuniyetlerini araştırdık. Aldığımız cevapları değerlendirmeye alarakspor liselerinin ne kadar amaca uygun hareket ettiklerini saptamaya çalıştık. Bütün bu verileritoplayarak bilimsel çalışma haline dönüştürüp spor liselerinin verimini artırmada önemli birbilgi haline getirmeyi amaçladık. Bugün dünyada tüm ülkeler tarafından önemli bir saygınlıkunsuru olarak kullanılan spora yeteri kadar önem verebilmenin mücadelesini veren ülkemizbu alanda da kendini ispatlamak için gerekli spor alt yapısını kurmaya gayret etmektedir. Varolan spor akademileri, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve daha sonra kurulan spor liseleriTürkiye'nin spor temelini oluşturmak için kurulmuşlardır. Temeli sağlam atılan hiçbir bilgi vebeceri asla zayi olmayacaktır. Yetenekli öğrenciler yetiştirilip spor akademilerinegönderilerek geleceğin şampiyon sporcuları yetiştirilecektir. Spor akademilerini bitiren hazıryetiştirilmiş yetenekli sporcular Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün her kademesinde sporyöneticisi ve antrenör olarak görev alarak misyonlarını bu şekilde devam ettireceklerdir.Böylece kendileri de kurulmuş olan bu sistemden yetişmiş yönetici ve antrenör olarak işlerinidaha iyi yapacaklardır. Böylelikle ülkemiz, dünya spor piyasası denilen bu sektörden hakkınadüşen payı fazlasıyla alacaktır. Psikolojik, sosyolojik ve ekonomik getirisi olan sporpiyasasında söz sahibi olan bir Türkiye için tüm bu çalışmaların tamamlanmasıgerekmektedir. İşte yapmış olduğumuz `' Spor Liselerinde Okuyan Öğrencilerin ProfillerininBelirlenmesi `' başlıklı tezimizde amaçlamak istediğimiz spor liselerinde var olan eksikliklerinbelirlenmesi ve çözüm yollarının tartışılıp belirlenen eksikliklerin giderilmesini sağlayacak birürün elde etmektir.Çalışmamız alan araştırması olması sebebiyle, çalışmamızda 25 sorudan oluşananket formu kullanılmıştır. Ayrıca konuyla ilgili literatür çalışmaları yapılmıştır. Çalışmamızın4evreni Türkiye'deki Spor Liselerindir. Örneklem olarak Karadeniz Bölgesindeki Spor Liselerikullanılmıştır. Çalışmamızda SPSS sistemi ile veri analizi elde edilmiştir.Çalışmamızın bulgularında önceki yıllara göre daha çok sayıda öğrenci sporliselerini tercih etmektedir, Öğrencilerin büyük çoğunluğu erkektir, tercih edilen branş'ında futboldur, öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun ailesi Şehir Merkezinde ikametetmektedir, ebeveynlerin eğitim durumunun ilkokul da yoğunlaşmıştır, öğrencilerinin büyükbir çoğunluğu gelecekte profesyonel bir sporcu olmayı hedeflemektedir, çoğunluğununokulundan mezun olduktan sonra spora devam etmeyi düşünmesi ve henüz lise öğrencisiolmasına rağmen % 84,3'nün Lisanslı sporcu olması bu öğrencilerin gelecekte spor adınaönemli başarılar elde edebileceğini işaret etmektedir, öğrencilerin büyük bir çoğunluspor liselerinin yeterliliği konusunda az yeterli daha az olmak üzere, az yeterli ve yeterligörüşündedir, Karadeniz Bölgesindeki Spor Liselerinde okuyan öğrencilerin büyük çoğunluğuerkek olmakla beraber, son yıllarda 15 ve 16 yaşlarındaki kız öğrenci sayılarında artış olması,son yıllarda spor liselerine kızların ilgisinin arttığını göstermektedir.Bu çalışmayla görülmüştür ki, Spor Liselerinde okuyan öğrencilerin profillerindençıkan analizde orta ve düşük gelirli aile çocukları oldukları gözlenmiştir. Geleceğe dairsporla ilgili olumsuz düşünceleri olduğu gözlemlenmiştir. Bu durum Spor Liselerindeverilen eğitimin yetersizliği ve öğrencilerin ailelerinin sporu meslek olarak görmemelerindenkaynaklanmaktadır. ABSTRACTIn this research carried out for the purpose of the post graduate thesis study `? Defining the profilesof the students that study at sports high schools?? has been targeted.Few sources about sports highschools have been attained in the litterateur survey. Therefore in consideration of the results ofthis research or related researches the quality of education of these sports high schools is toughtto improve. Nowadays sports high schools are established in order to raise the sportsmen,trainersand directors of the future. Meanwhile we dealed with the sports high schools in the Black SeaRegion.Our purpose is to research the ability of them to operate relevantly. In our survey that we5carried out for this purpose we researched the educational satisfaction of the students attendingthe sport academies. Evaluating the answers we took we tried to determine how relevantly thesports high schools operate.Collecting all this data and turning it into scientific study we aimed toturn it into important data in the increment of effiency of the sports high schools.Today our countrystriving to pay enough attention to sports that is used as a prestige element by all countries isendeavoring to create the essential infrastructure of sports to prove itself in this field.Current sportacademies, General Directorate of Youth and Sports and sports high schools established later havebeen founded in order to form Turkey?s sports basis.No knowledge or skill based firmly will be neverlost. Skillful students will be trained and sent to the sports academies thus the champion sportsmenof the future will be trained.Available skillful sportsmen who have graduated from sports academieswill maintain their mission working as director or trainer in every rank of General Directorate ofYouth and Sports.Therefore as directors or trainers from this established system they will do theirworks better. In this way,our country will get a large share that it deserves from this sector calledthe world?s sports market. For a `Turkey? which has a voice in the sports market that bares profitpsychologically,sociologically and ecomically all these studies must be completed.The thing wewant to aim in our thesis entitled `? Defining the profiles of the students that study at sports highschools? is to define the deficencies available at sports high schools and attain a product providing toovercome the defined deficiencies by discussing the solutions. 99

Bu tez, Sivas il merkezindeki ilköğretim okullarında görev yapan beden eğitimi öğretmenlerinin ders dışı egzersiz çalışmalarında karşılaştıkları sorunların incelenmesi, varsa sorunların çözümü için gerekli tedbirlerin alınması ve ilköğretim okullarındaki ders dışı egzersiz çalışmalarının veriminin arttırılması amacıyla hazırlanmıştır.Araştırmada Sivas il merkezinde görev yapan beden eğitimi öğretmenlerine ait çeşitli değişkenler (cinsiyet, yaş, medeni durum, haftalık egzersiz ders saati) incelenmiştir.Araştırmada araştırmacı tarafından test geliştirme yöntemlerine göre bilgi toplama formu (anket) hazırlanmıştır. Bilgi toplama formları 2009/2010 eğitim öğretim yılı 2. döneminde evrenin tamamını oluşturan 96 beden eğitimi öğretmenine uygulanmıştır.Araştırmada tanımlayıcı istatistikler (frekans, yüzde, ortalama, standart sapma) ve değişkenler arasındaki farklıkları ortaya koymak amacıyla bağımsız gruplar t testi uygulanmıştır.Araştırma sonucunda cinsiyete göre bayanların erkeklere göre ders dışı egzersiz çalışmalarında daha fazla sorunla karşılaştıkları görülmektedir. Yaş, medeni durum, haftalık ders dışı egzersiz ders saati değişkenlerine göre genelde anlamlı bir fark bulunamamasına rağmen ankete ait bazı alt ifadelerde anlamlı farklılık ortaya çıkmıştır.Anahtar Kelimeler: Beden Eğitimi, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni, Ders Dışı Egzersiz. This dissertation was prepared for analyzing the problems to which Physical Education Teachers, who work at secondary schools in Sivas City Center, face at extracurricular exercises, taking necessary steps for the problems if exist, and increasing the effectiveness of the extracurricular activities.At the study, a variety of variables (gender, age, marital status, and weekly teaching periods for exercises) belong to physical education teachers, who work at Sivas city center, were analyzed.At the study, a data collection form (survey) according to test development methods was designed by the researcher. The data collection forms were applied to 96 physical education teachers, who constitute the whole universe, in 2nd Term of 2009/2010 Academic Year.At the study, in order to show the differences between the defining statistics (frequency, percent, mean average, standard deviation) and variables, a ?t independent groups test? was hired.At the result of the study, it is seen that women face more problems than men at extracurricular exercises when it is examined according to the gender. Although there is generally no rational differences according to the variables on age, marital status and weekly teaching periods for extracurricular activities, the rational difference at some sub-statements belong to the survey appeared.Keywords: Physical Education, Physical Education and Sports Teacher, Extracurricular Exercise. 81