7 results on '"Çakir, Ahmet"'
Search Results
2. İRAN KLASİK MÜZİĞİNDE KULLANILAN FORMLAR VE VEZİNLERİ/USÛLLERİ
- Author
-
RAEISI, Ehsan and ÇAKIR, Ahmet
- Subjects
Social ,Vezin ,Usul ,Iranian Music ,Form ,İran müziği ,Usûl ,Sosyal - Abstract
In this study, the forms used in Iranian classical music and the vezins (usûls) used in these forms were researched and examined by considering the music journals called radif of important musicians such as Mirza Abdollah (d. 1918), Musa Ma’rufi (d. 1965) and Ali Akbar Shahnâzî (d. 1985) as well as the works and interpretations of important theoricians of Iranian music. In the radifs of Iranian music, besides the azad (free vezin) gushes which form the dastgahs and avazs, there are also gushes with vezin (rhytmic). The gushes with vezin which form dastgahs and avazs, besides being just a gushe with vezin, were also sometimes used in a specific and depicted form. It is possible to sort these forms used in Iranian classical music as tasnif ( فینصت ), pish daramad ( دمآرد شیپ ), chahar mezrab ( بارضم راهچ ), reng (گنرِ) ) and zarbi ( یبرض ). This study is limited to above-mentioned forms and local and religious music forms of Iran are not taken into the scope of the research. In this study, using historical musicology, literature review and comparison methods, tasnif, pish daramad, chahar mezrab, reng and zarbi forms and the vezins of the forms were examined and compared with the forms used in Turkish music. However, some information was given about the general structure of Iranian music in the introduction part in order to shed light on the theoretical ground of the study before this examination and comparison were made. At the end of the study, it was determined that 2/4, 3/4, 3/8, 4/4, 6/8 and 6/16 vezins were used in these forms. Moreover, it came out that the reng form reminds of the sirto and longa forms used in Turkish music., Bu çalışmada İran klasik müziğinde kullanılan formlar ve bu formlarda kullanılan vezinler (usûller), İran müziğinin önemli nazariyatçılarının eser ve yorumlarının yanı sıra Mirza Abdollah (ö. 1918), Musa Ma’rûfî (ö. 1965) ve Ali Akbar Shahnâzî (ö. 1985) gibi önemli müzik adamlarının redif adı verilen müzik mecmuaları dikkate alınarak araştırılıp incelenmiştir. İran mûsikîsi’nin rediflerinde, destgâh ve âvâzları oluşturan âzâd (serbest vezinli) gûşelerin yanı sıra vezinli (ritmik) gûşeler de yer almaktadır. Destgâh ve âvâzları oluşturan vezinli gûşeler sadece bir vezinli gûşe olmalarının yanı sıra bazen belirli ve tarif edilmiş bir form halinde de kullanılmışlardır. İran klasik müziğinde kullanılan bu formları tasnîf ( ,(فینصت pîş derâmed ( دمآرد شیپ ), çahâr mızrâb ( بارضم راهچ ), reng ( گنرِ ) ve darbî (یبرض) olarak sıralamak mümkündür. Bu çalışma adı geçen formlarla sınırlı olup İran’ın mahalli ve dini mûsikî formları araştırmanın kapsamına alınmamıştır. Bu çalışmada tarihsel müzikoloji, kaynak tarama ve karşılaştırma yöntemleri kullanılarak tasnîf, pîş derâmed, çahâr mızrâb, reng ve darbî formlar ve vezinlerini incelenip Türk müziğinde kullanılan formlarla karşılaştırılmıştır. Ancak bu inceleme ve karşılaştırma yapılmadan önce çalışmanın kuramsal zeminine ışık tutması amacıyla giriş kısmında kısaca İran müziğinin genel yapısı hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmanın sonunda bu formlarda 2/4’lük, 3/4’lük, 3/8’lik, 4/4’lük, 6/8’lik ve 6/16’lık vezinlerin kullanıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca reng formunun Türk müziğinde kullanılan sirto ve longa formlarını anımsattığı ortaya çıkmıştır.
- Published
- 2022
3. Tasavvufî Bağlamda Müziğin Mimetik Karakteri
- Author
-
ARSLAN, Senem, primary and ÇAKIR, Ahmet, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
4. 17th-18th Century Ottoman Tombstones in Vezirköprü Region
- Author
-
GÜN, Recep, NEFES, Eyüp, CAN, Yılmaz, and ÇAKIR, Ahmet
- Abstract
Bilindiği üzere mezar taşları, muhtelif hususiyetleri itibariyle kültürel varlıklarımız arasında önemli yer tutmaktadır. Yapıldıkları dönemlerin sosyo-kültürel yapıları, maddi ve manevi değerleri ve hayat anlayışları gibi pek çok konuda malumat ihtiva eden bu taşlar ayrıca Türk süsleme sanatı motif ve kompozisyonlarının en yoğun olarak görüldüğü yerler arasındadır. Vezirköprü’nün farklı yerlerinde kendi hallerine terk edilmiş, elli civarında Osmanlı dönemine ait mezar ve bunlara ait mezar taşları bulunmaktadır. Biz bu çalışmamızda elde ettiğimiz verilerden hareketle tarihi ve sanatsal kıymeti haiz bu taşların h.11-12/ m.17-18. yüzyıllar arasına tarihlenen 16 tanesini inceleyeceğiz. Amacımız söz konusu bu eserlerin sanatsal ve kültürel özelliklerini ortaya çıkarmak ve yapılacak çalışmayla yetkililerin ilgilerini bu noktaya çekmektir.Anahtar kelimeler: Mezar, mezar taşı, Osmanlı Dönemi, kitabe, Vezirköprü., As is known, tombstones take an important place among our cultural assets in terms of their various features. Not only do these tombtones involve a great many subjects such as socio-cultural structures in the period when they have been built, their material and sentimental values and lifestyles but the mentioned ones are among structures which involve intensely Turkish ornament art, motifs and compositions as well. There are some fifty graves ,which have been left alone in different parts of Vezirköprü, dating from the Ottoman period and tombstones belonging to these graves. In this study, we will examine the sixteen graves and tombstones belonging to the mentioned graves dated to 11th- 12th centuries AH (17th-18th AD) which have had historical and artistic value with reference to obtained data. Our aim is to reveal the artistic and cultural characteristics of these works, and to attract the attention of the authorities to this issue.Keywords: Grave, tombstone, Ottoman Period, inscription, Vezirköprü.
- Published
- 2016
5. Kutbüddîn Şîrâzî’nin Dürretü’t-Tâc’ında Îkâ‘î Daireler
- Author
-
ÇAKIR, Ahmet
- Subjects
Şîrâzî,îkâ‘î daireler,nakra,usûl tertibi - Abstract
This paper analyzes rhythms as defined in Durra al-Taj by Qutbuddin Shirazi and attempts to determine their status and significance in Turkish Music. It seems that the rhythms in this work have been received partly from the Works of al-Kindi, al-Farabi, Urmawi, and reflects also another rhythms already known in the time of Shirazi. We can consider him to be a scholar conveying both tradition of music and inventing some ideas of music.Key words: Shirazi, circles of rhythms, naqra, order of rhythm, Bu makalede Kutbüddîn Şîrâzî’nin Dürretü’t-Tac li Ğurreti’d-Dibâc adlı eserinde yer alan usuller incelenmiş ve Şîrâzî’nin bu bağlamda Türk müziğindeki yeri ve müziğe katkısı ortaya konmaya çalışılmıştır. Onun ele aldığı usullerden bir kısmının ilk defa Kindî, bir kısmının Fârâbî, bir kısmının da Urmevî’de inceleme konusu edildiği, bir kısmının da kendi döneminde var olan, ancak kimin icad ettiği bilinmeyen usuller olduğu görülmüştür. Şîrâzî’yi, Kindî’den başlayarak dönemine kadar usullerin yanı sıra, döneminde de var olan usulleri eserine alarak bir geleneğin temsilcisi olma görüntüsünün yanında, müziğin gelişimine katkı sunma çabası içinde olan bir kişi olarak değerlendirmek mümkündür.Anahtar kelimeler: Şîrâzî, îkâ‘î daireler, nakra, usûl tertibi
- Published
- 2015
6. Kutbüddîn Şîrâzî’nin Dürretü’t-Tâc’ında Devir ve Cem‘İ-Kâmiller
- Author
-
ÇAKIR, Ahmet
- Subjects
h aralığı,devirler,cem‘i‐zü’l‐küll,cem‘i‐kâmil,simetrik genişleme - Abstract
Qutbuddin Shirazi discusses some topics of music in one section of his workDurra al‐Taj, following the sytle of Safiyuddin Urmawi before him. In this paper,we try to analyze the scales named dawr and jam‐i kamil in the bookabove mentioned. What is interesting in his work can be put as follows: He isthe first person who used so called “h” distance which is the same with A2(artık ikili); he seemed to have synthesized new modes (maqams) thoughthey handed down to us with different names; moreover he attempted togenerate different maqams by adding symmetrical notes and four notesscales above to basic eight notes scales. From this perspective, Shirazi can beaccepted as a man of music who made new contributions to the music of hisage, Safiyyüddîn Urmevî’den sonra Dürretü’t-Tâc adlı eserinin bir bölümünü müzik teorisine ayıran Kutbüddîn Mahmud Şîrâzî olmuştur. Bu makalemizde Şîrâzî’nin adı geçen eserinde yer alan devir ve cem‘i-kâmil adlı dizileri incelenmiştir. Onun, günümüzde kullanılan artık ikili (A2) aralığının karşılığı olan “h” aralığını ilk kullanan kişi olması; günümüze farklı isimlerle gelen yeni makamların tertibini ortaya koyması; bir sekizli dizilerin tiz taraflarında hem simetrik genişleme yaparak hem de yine tiz tarafta bir sekizli diziye farklı bir dörtlü ilave ederek yeni makamlar oluşturma çabası dikkat çekici unsurlar olmuştur. Bu anlamda, Şîrâzî bu yaklaşım ve buluşlarıyla müziğin gelişimine katkılar sağlayan bir isim olarak anılabilir
- Published
- 2015
7. Alişah B. Hacı Büke Evbehî ve Mûsikî Nazariyatçılığı
- Author
-
ÇAKIR, Ahmet
- Abstract
In this paper, we searched for the life and the works of Ali Shah b. Haji Buka Awbahi. He lived in 15. Century at the time of Husayn Bayqara in Herat, the Sultan of Turkistan. Ali Shah got a due reception by the eminent musicians of his time after his works started to circulate among musical masters. His major work, Muqaddima al-Usûl has two copies today. Hüseyin Sadeddin Arel as a hand writing manuscript copied one of them. His work, Usûl al-Vusûl is completely lost and hence has no copy today. We find behind his musical background some eminent names like Farabi, Avicenna, Qutbuddin of Shiraz, Abdulqadir Maraghi in general and Safiyyuddin Urmawi in particular. The genius of Ali Shah discloses itself particularly in his scholarly contribution to the works by his predecessors mentioned above. His contribution reaches its peak in his discussion of some theoretical issues on the music of his time. We can see this concretely in his invention of some maqam scales and in his construction of some synthetic (i.e., composed of two maqams scales) maqam scales which is a favorite subject for modern scholars of our time. In addition, he made some contribution to the establishment of new usûl (rhythms)., Bu makalede önce Alişah b. Hacı Büke Evbehi’nin hayatını ve musiki nazariyatçılığını incelemeye çalıştık. Alişah XV. Yüzyılda Herat’ta Hüseyin Baykara zamanında yaşamıştır. Mukaddimetü’l-Usul adlı nazariyat eseriyle musiki dünyasında şöhret kazanmıştır. Bu eserin şu anki araştırmalara göre dünyada iki nüshası mevcuttr. Bu nüshalardan biri de Hüseyin Sadeddin Arel’in ilk nüshadan istinsah ettiği nüshadır. Usulü’l-Vusul veya Aslü’l-Vusul adlı başka bir eser daha yazdığı anlaşılan Alişah’ın bu eserinin nerede olduğu hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Alişah’ın nazariyatçılığının temellerini Farabi, İbn Sina, Kutbüddin Şirazi, Abdülkadir Meraği ve özellikle de Safiyyüddin Urmevi oluşturmaktadır. O, bu kişilerden oldukça istifade etmekle birlikte onları aşmaya, nazariyat çalışmalarını güncelleştirmeye ve daha da ileri götürmeye çalışmıştır. Özellikle bu, yeni makam dizileri icad edilmesinde ve günümüzde yapıldığı gibi mürekkep makam dizilerinin oluşturulmasında somut adımlar atmasında görülmektedir. Usullerin yapılandırılmasında yeni teknikler kullanması ve yeni usul icadı da nazariyata katkılarına başka örneklerdir.
- Published
- 2014
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.