55 results on '"Turk"'
Search Results
2. Bri̇bery offence in Turki̇sh Cri̇mi̇nal Law
- Author
-
Sancar, Fatma, Alşahin, Mehmet Emin, Hukuk Anabilim Dalı Kamu Hukuku Bilim Dalı, and Hukuk Anabilim Dalı
- Subjects
Hukuk ,Kamu Yönetimi ,Bribery ,Türk ,Public Administration ,Turkish criminal law ,Turkish Penal Code ,Criminal Law ,Public personnel ,Crime ,Rüşvet ,Law ,Public Law - Abstract
ÖZETBu çalışmada 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitabının “Millete ve Devlete Karşı Suçlar” başlıklı Dördüncü Kısmının “Kamu İdaresinin Güvenirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” başlıklı bölümünde 252. ile 254. maddeleri arasında düzenlenen rüşvet suçu üç bölümde incelenmiştir. Birinci bölümde kamu idaresi, kamu görevlisi ve rüşvet kavramları incelenmiş ve rüşvetin nedenleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca rüşvet suçunun tarihi gelişimi ile uluslararası hukukta Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) bünyesinde kabul edilen düzenlemeler değerlendirilmiştir. İkinci bölümde öncelikle rüşvet suçunun yapısı, rüşvet anlaşması ve rüşvet suçuyla korunan hukuksal değer incelenmiş ve sonra rüşvet suçunun unsurları açıklanmıştır. Üçüncü bölümde rüşvet suçunun özel görünüş şekilleri ele alınmış ve etkin pişmanlık, soruşturma ve kovuşturma usulü ile yaptırım konuları incelenmiştir. Sonuç bölümünde ise genel bir değerlendirme yapılmıştır.Çalışmanın herkese faydalı olması dileğiyle. Anahtar Kelimeler: Rüşvet, Kamu Görevlisi, Kamu İdaresi, Yolsuzluk, Ceza Hukuku, Suç. ABSTRACTIn this study; bribery, which was regulated in the articles between 252 and 254, in the section titled, “Crimes Aganist Reliability And Operation Of Public Administration” of the “Crimes Against The Nation And Government And Final Adjudications” titled fourth chapter in the second volume of 5237 numbered Turkısh Penal Code, has been examined in third parts. In the first chapter public will, public officer and bribery. Also the historical development of bribery regulations, adapted within the structure of United Nations (UN), Europen Union (EU), Organization For Economic Conperation and Development (OECD) are evalvated in international law. In the second chapter, the struchture of the crime of bribery, sweetheart deal and juridical value which is reserved by bribery and constituent of bribery are explained. İn the third chapter proper viewed shapes of bribery are addressed and effective remorse, examining and prosecution ancestor with sanction titles are considered. In the last chapter general evaluation is done. The study wish to be useful to everyone. Keywords: Bribery, Public Official, Public Administration, Corruption, Penal Code, Crime.
- Published
- 2015
3. Nationalism in the Turkish constitutions
- Author
-
Şirin, Tolga, Kaboğlu, İbrahim Özden, Hukuk Anabilim Dalı Kamu Hukuku Bilim Dalı, Kaboğlu, İbrahim, and Hukuk Anabilim Dalı
- Subjects
Nationalism ,Hukuk ,Kamu Yönetimi ,Constitutional Law ,Türk ,Constitution ,Public Administration ,Anayasa ,Law ,Turkish Constitution ,Turkish Constitutional Law - Abstract
Stichwörter: Verfassung, Nation, Nationalismus ZUSAMMENFASSUNGNATIONALISMUS IN DEM TURKISCHEN VERFASSUNGENNationalismus ist ein fremder Grundsatz im Verfassungsrecht. Mit den Militärputschen wurde Nationalismus im türkischen Verfassungsleben ab 1937 in der Verfassung verankert. Obwohl der Grundsatz Nationalismus in der Verfassung in verschiedenen Orten und mit verschiedenen Adjektiven geändert wurde, gab es keine Änderung von seiner Anwendung als rechtfertigende Grund für die Eingriffe in den Grundrechten. Diese Prinzip steht im engen Bezug zu den Problemen mit Rassismus, Muttersprache und Staatsangehörigkeit und es ist unerlässlich in einer sich verändernde Welt die Funktion dieses Prinzips zu hinterfragen. In dieser Arbeit wurde die Funktion dieses Prinzip hinterfragt, wurde die Versuch genommen die Bedeutung von Nationalismus in geschichtliche und soziale Hinsicht zu verstehen und außerdem anhand der gründende Regierungsmacht und höchsrichterliche Rechtssprechung im juristichen Sicht das Verhältnis dieses Grundsatzes mit den Grundrechten zu bearbeiten. Außerdem wurde die Beziehung dieses Prinzips mit der Religion nur in Bezug auf die Türkei hinterfragt. Im Ergebnis wurden für die herausgearbeiteten Probleme einige Lösungsansätze in der Grenzen von Verfassungsrecht entwickelt.Anahtar Kelimeler: Anayasa, Millet, MilliyetçilikÖZETTÜRK ANAYASALARINDA MİLLİYETÇİLİKMilliyetçilik, anayasa hukukuna yabancı bir ilkedir. Askeri darbelerin etkisiyle birçok kırılma ve kopma gerçekleşen Türkiye anayasalarında ise milliyetçilik, 1937 yılından itibaren süreklilik taşıyacak biçimde kendisine yer bulmuştur. İlkenin anayasadaki yeri ve başında bulunan sıfatlarda değişiklikler olmuşsa da, özellikle hak ve özgürlükleri sınırlama işlevinde bir değişiklik olmamıştır. Irkçılık, anadil ve vatandaşlık sorunlarıyla yakından ilişkisi bulunan bu ilkenin, değişen dünya koşullarına işlevinin sorgulanması kaçınılmazdır. Çalışmamızda bu işlev sorgulanmış, milliyetçiliğin sosyal ve tarihsel anlamı kavranmaya çalışılmış; bununla birlikte hukuksal açıdan hak ve özgürlüklerle ilişkisi, kurucu iktidar ve yüksek yargı görüşlerinden de yararlanılarak ele alınmıştır. Ayrıca, bu ilkenin Türkiye özelinde dinsel yanı sorgulanmıştır. Sonuç itibariyle, tespit edilen bazı sorunların çözümüne yönelik olarak, anayasa hukukunun sınırları içinde öneriler geliştirilmiştir.
- Published
- 2009
4. The Relations between Turkish cinema and literature
- Author
-
Çakir, Süreyya, Türkoğlu, Nurçay, İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Bilim Dalı, and Diğer
- Subjects
Turkish cinema ,Türk ,Literature ,İletişim Bilimleri ,Communication ,Communication Sciences ,Cinema ,Sinema - Abstract
300
- Published
- 2003
5. Türk basınında promosyon açmazı
- Author
-
Özdemir Çalışkan, H. Oya, Şimşek, Melda Cinman, and İletişim Bilimleri Anabilim Dalı Halkla İlişkiler Bilim Dalı
- Subjects
Türk ,Basın Türkiye ,Promosyon ,basın - Abstract
ÖZETBu çalışmamda, basında promosyonun ortaya çıkış sebeplerini, gelişimini, yarar ve zararlarını ilgili görüşlerden de faydalanarak anlatmaya çalıştım. Çalışmada gazetelerin varoluş mücadelesinde tirajın önemi vurgulanarak çıkar pastasından yeme kavgasında verilen mücadele de anlatılmıştır.Basında promosyonun gelişim evreleri tarih süzgeci içinde ele alınmış, 1960'dan günümüze değin yaşanan gelişmelere yer verilmiştir. Askeri darbelerle sarsılan, ekonomik krizlerle zorluklar yaşayan basının hedeflediği tiraja ulaşmak için mûbah saydığı promosyona nasıl dört elle sarıldığı anlatılmaya çalışılmıştır.Bu arada, çıkar pastasından yeme yarışında basının içine düştüğü çirkinliklere değinilmiş, promosyonun çılgın seviyelere ulaştığı 1990'lı yıllar 1995'e kadar incelenmiştir.Promosyonun gazetecilik etiği açısından ortaya çıkardığı yanlışlıklara yer verilen çalışmada, hediye kampanyalarının kime yarar, kime zarar getirdiği verilerle açıklanmaya çalışılmıştır.Günümüz toplumunda promosyon kültürüyle "kültürel kirlenme" yaşandığının belirtildiği çalışmada, gerçek okurun yerini hediye alıcılarının aldığına dikkat çekilmiştir. Promosyon kampanyalarıyla şekillendirilen basının saygınlığını da azaldığı belirtilerek, günümüzde tekelleşen medyanın "gazeteci"den çok "satıcı"ya itibar ettiği ifade edilmiştir. Kupon okurlarının promosyon yoluyla daima tüketiciliğe yönlendirildiğine işaret edilen çalışmada, promosyonun, ancak gazete patronlarına ticari yarar sağlayabildiği belirtilmiştir.Çalışmada ayrıca, gazete sahipleri, gazeteciler, akademisyenler ve okurların görüşlerine de yer verilmiştir. Promosyonla ilgili kişilerin çoğunun buna karşı olmalarına rağmen maddi çıkar dolayısıyla uyguladıkları, kendi ifadeleriyle çalışmada anlatılmaktadır. Promosyondan çıkış yolunun ancak bütün medya kuruluşlarının alacakları ciddi ve vazgeçilmez kararlar bağlamında gerçekleşebileceğine dikkat çekilmiştir.SUMMARYI wanted to explain the reasons of promotion appearance in press; its development; advantages and a varages with the help of interested view in this working.The development stages of promotion in press are reecived in the history filter, are placed to the development from 1960 till today. The work of clasp to the promotion of press was explained in order to reach circulation of newspapers through the difficulty of economical crisis. Therefore the arrival promotional 1990 years coming out through the uglier levels of promotion of press are studied till 1995 year.The present campaigns of promotion are presented with its datums of; weather they brought the benefits oc damages.The attention was called to the population that, how real readers were replaced by present customers, ıt was expressed hour media reputated to the salesman instead of reporters, ıt was appeared that the promotion provided the trading, benetits for the newspapers' patrons.There were replaced the ideas of newspaper reporters'; journalists'; academics' and readers. Although the protest of the men interested of promotion; therefore applicated for their benefit. The way out of promotion would be realized of the whole media concerns' desicions were called one's attention.
- Published
- 2002
6. Türk vergi hukukunda ispat
- Author
-
Sağlık Güngör, Deniz, Saban, Nihal, and Maliye Ana Bilim Dalı Mali Hukuk Bilim Dalı
- Subjects
Türk ,Vergi Hukuku - Abstract
ÖZET2365 sayılı Yasadan önceki dönemde VUK.' nun çeşitli maddelerinden ispat ve delil sistemine ilişkin olarak, maddi delil esasına dayalı kanuni delil sisteminin benimsendiği görülmektedir. Bu dönemden 2365 sayılı yasanın çıkmasına kadar olan süreçte delil sistemi, danıştay kararları ile delil serbestisi ilkesine yaklaşmıştır. 2365 sayılı yasa ile vergi hukukunda ispat ve delile ilişkin olarak VUK. 3/ B maddesi ile getirilen düzenleme bu husustaki uygulamaların yasal zemine ulaşmış halidir. 2365 sayılı yasa ile Ekonomik yaklaşım ve Delil Serbestisi ilkeleri ispat ve delil sistemimize VUK. 3/ B maddesi ile katılmıştır. Bu ilkeler vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin tespitine ve vergisel olayların kavranmasına hizmet etmektedir.Vergi yargılamasında idari yargıya hakim olan ilkeler VUK. 3/ B 'deki ispat kuralından hareketle vergi yargılaması hukuku için de geçerlidir.VUK. 3/ B 'de deliller konusunda ayrıntılı bir düzenleme olmamakla birlikte yemin hariç her türlü delilin vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin tespitinde kullanılacağı ifade edilerek delil serbestisi ilkesi açıkça kabul edilmiştir. Ayrıca tanık delili konusunda vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan tanık ifadesinin delil olarak kullanılamayacağı ifade edilmiştir. Bu hüküm tanık ifadesinin delil niteliğini kabul etmekte ancak yargılama sırasında tanığın mahkemede dinlenip dinlenmeyeceğine dair bir açıklık getirmemektedir. VUK. 3/ B maddesi 2365 sayılı yasa' dan önceki dönemde var olan tartışmaları ve belirsizlikleri ortada kaldırmayı amaçlamış ve büyük ölçüde de başarılı olmuştur. Ancak özellikle yukarıda bahsedilen tanığın mahkemede dinlenememesi sorununa çözüm getirilmelidir. Vergi hukukunun özerk bir hukuk dalı olması Vergi Yargılamasının idari Yargılama Usulü Kanunu'ndan bağımsız bir Vergi Yargılaması Usulü Kanununa ihtiyaç duyurması sonucunu doğurmaktadır.ABSTRACT PROOF IN TURKSIH TAX LAWIt can be seen from the various clauses of VUK related to the proof and evidence that the legal proof system based on the material proof basis had been accepted in the period before the code numbered 2365. The proof system from that period to the execution date of the code no 2365 approached to the proof freedom principle by the decisions of the State Council. The arrangement brought with VUK.3/ B clause related to the proof and evidence in the tax law by 2365 no code bases on a legal ground for such applications. The Economical approach and proof freedom principles have been added to our proof and evidence system with VUK.3/B clause by 2365 no code. These principles help to determine the event bearing tax and the real cost of procedures related to this event and to comprehend the tax type events. The principles of tax judgement that dominate on the administrative judging are also valid for the tax judgement law depending on the proof rules in VUK. 3/B. Though there is not any detailed arrangement about the proofs in VUK.3/B , it is expressed that all kinds of proofs ,except the oath, can be used to determine the actual content of the event bearing tax and procedures related to this event and so proof freedom principle has been clearly accepted. Besides, with regard to witness proof , it is expressed that the statement of a witness that is not clearly and naturally related to the event bearing the tax would not be used as a proof. This provision accepts the proof quality of a witness statement but does not clearly indicate whether a witness will be heard at the court during judging. VUK 3/B clause aims to remove the discussions and uncertainties existed in the period before 2365 no code and it has become greatly successful. However, the problem about not to hear the witness at the court could not be solved. As the tax law is an autonomous law branch, the tax judging requires a Tax Judgement Procedure Code independent from the Administrative Judging Procedure Code
- Published
- 2002
7. Rusen Efendi's lyrics magazine authored in the 19 th century
- Author
-
Sağman, Sevgi Hatice, Uygun, M Nuri, İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı Türk Din Musikisi Bilim Dalı, Uygun, Mehmet Nuri, and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
- Subjects
Music history ,türk ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Mecmua-i İlahiyyat ,Turkish music ,Turkish Language and Literature ,Müzik ,Lyrics ,Rusen Efendi's ,Dini Müzik ,Music ,19. century - Abstract
ÖZETTez konusu olan güfte mecmuası, Rûşen Efendi tarafından XIX. yüzyılın ikinci yarısında kaleme alınmış olup, hâlen Üsküdar'da Hacı Selim Ağa Kütüphânesi, Hüdâyî Kitapları Bölümü 1804 numarada kayıtlı bulunmaktadır. Eser bestelenmiş dinî mûsikî formlarına ait güfteleri içermektedir. İki bölüm olarak tertip edilen tezimizin "Giriş" bölümüne, Mûsikî tarihi bakımından güfte mecmualarının ehemmiyeti izah edilmekle başlanmıştır. Daha sonra XIX. yüzyıl Türk Mûsikîsi tarihi hakkında kısa ve özlü bilgilere yer verilmiştir. Birinci bölüm, üzerinde çalıştığımız güfte mecmuasının şekil ve muhtevâ bakımından incelenmesine ayrılmıştır. Muhtevâ bakımından eserin değerlendimesi yapılırken, mecmuada eserleri bulunan bestekârlar ve güfte yazarları, yazmada geçen makâm ve dinî mûsikî formları zikredilmiştir. Yine bu bölümde mecmuada birden fazla tekrarlanan güfteler ve hangi makâmlarda bestelendikleri liste halinde verilmiştir. Bölümün sonunda ise mecmuayı tertip eden Rûşen Efendi'nin hayatına dâir kaynaklardan derlediğimiz bilgiler bulunmaktadır. İkinci bölümde, Mecmûa-i İlâhiyyât adlı eserin baş kısmında bulunan vakfiye notunun yanısıra, makâmlar fihristi ve mecmuadaki güftelerin metni yer almaktadır. Ayrıca araştırmamızdan istifâde edilebilmesini kolaylaştırmak amacıyla, tezin sonunda fihristlere yer verilmiştir. Bu fihristler; şiirlerin mecmuada yer aldıkları sıraya, güftelerin ilk harflerine, makâm ve bestekârlara göre alfabetik olarak tertip edilmiştir. Daha sonra çalışmamızda varılan neticelerin değerlendirildiği "Sonuç" bölümü ve faydalanılan kaynakların belirtildiği "Bibliyografya" bölümü yer almaktadır. Tezimizin sonunda ise, mecmuanın orjinal metni ek olarak verilmiştir.SUMMARYThe subject of the thesis is the lyrics (words of a song) magazine, which is authored by Rusen Efendi in the second half of the 19th century, recorded in Haci Selim Aga Library, Hudayi Books Section No. 1804, in Uskudar, Istanbul. The work includes the words of the sonfs composed in the religious music forms.The thesis consists of two parts. The Introduction starts with emphasising the importance of the lyrics magazines followed by a brief information on the history of 19th century Turkish music. The first chapter studies the lyrics magazine in terms of forms and contents. With regard to content, the composers and authors, and the makams and religious music forms that take place in the magazine are mentioned. Also, the lyrics and corresponding makams that are repeated more than once are listed. The chapter concludes with the compiled information on the life of Rusen Efendi, the editor of the magazine.In addition to the Foundation (Vakfiye) Note that takes place in the beginning of the magazine, the second chapter includes an index of forms and the text of the words of the songs covered in the magazine.In order to facilitate for further research, indexes organized by the sequence (in the magazine) of lyrics, the first letter of the words of the songs, the makams and the composers in alphabetical order in the end of the thesis. The thesis concludes with the Conclusion where the findings of the research are evaluated. After the Bibliography, the original text of the magazine is presented as an Annex.
- Published
- 2001
8. Müstakimzade’ nin 'Mecmua-i İlahiyyat' adlı güfte mecmuası: 2 cilt
- Author
-
Sağman, Şengül, Uygun, M Nuri, and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
- Subjects
Türk ,Islam Dini ,Müzik ,musiki ,kaynaklar - Abstract
ÖZETTez konusu olan güfte mecmuası, Müstakîmzâde Süleyman Sadeddin Efendi tarafından kaleme alınmış olup, bu mecmuayı Derviş Halil bin İbrahim 1212/1797 tarihinde müellif nüshasından istinsah etmiştir. Bestelenmiş dini mûsikî formlarına ait güfteleri ihtiva eden bu eser Süleymaniye Kütüphanesi Es'ad Efendi Bölümü 3397 numarada kayıtlı bulunmaktadır. Üç bölüm olarak tertip edilen tezimizin "Giriş" bölümüne, Mûsikî tarihi bakımından güfte mecmualarının ehemmiyetini izah etmekle başladık. Daha sonra XVIII. yüzyıl Türk mûsikîsi tarihi hakkında kısa ve özlü bilgilere yer verdik. Birinci bölüm, üzerinde çalıştığımız güfte mecmuasının şekil ve muhtevâ bakımından incelenmesine ayrılmıştır. Muhtevâ bakımından eserin değerlendirmesi yapılırken, mecmuada eserleri bulunan bestekârlar ve güfte yazarları, yazmada geçen makâm ve dinî mûsikî formları zikredilmiştir. Yine bu bölümde mecmuada birden fazla tekrarlanan güfteler ve hangi makâmlarda bestelendikleri liste halinde verilmiştir. Bölümün sonunda ise mecmuayı tertip eden Müstakîmzâde Süleyman Sadeddin Efendi'nin hayatına dâir mevcut kaynaklardan derlediğimiz bilgiler bulunmaktadır. İkinci bölümde, "Mecmûa-i İlâhiyyât" adlı eserin baş kısmında bulunan vakfiye notunun yanısıra, makâmlar fihristi, usul cetveli ve mecmuadaki güftelerin metni yer almaktadır. Mecmuanın sununda Şeyhülislam Es'ad Efendi'nin "Atrabü'l-Âsâr" adlı eserinde yer alan mûsikîşinasların listesi verilmiş ve bu listeye " Müstakîmzâde Süleyman Sadeddin Efendi'nin Cem'idir" başlığı altında 50 bestekârın daha ismi ilave edilmiştir. Ayrıca araştırmamızdan istifâde edilebilmesini kolaylaştırmak amacıyla, tezin sonunda fihristlere yer verilmiştir. Bu fihristler; şiirlerin mecmuada yer aldıkları sıraya, güftelerin ilk harflerine, makâm ve bestekârlara göre alfabetik olarak tertip edilmiştir. Daha sonra çalışmamızda varılan neticelerin değerlendirildiği "Sonuç" bölümü ve faydalanılan kaynakların belirtildiği "Bibliyografya" bölümü yer almaktadır. Tezimizin sonunda ise, mecmuanın orijinal metni verilmiştir.SUMMARYThe subject of the thesis is the lyrics (words of a song) magazine, which is authored by Müstakîmzâde and Derviş; Halil bin İbrahim copied that in the 1212/1797. The work includes the words of the sonfs composed in the religious music forms and recorded in Süleymaniye Library, Es'ad Efendi Section No. 3397, in Istanbul.The thesis consists of two parts. The Introduction starts with emphasising the importance of the lyrics magazines followed by a brief information on the history of 18th century Turkish music. The first chapter studies the lyrics magazine in terms of forms and contents. With regard to content, the composers and authors, and the makams and religious music forms that take place in the magazine are mentioned. Also, the lyrics and corresponding makams that are repeated more than once are listed. The chapter concludes with the compiled information on the life of Müstakîmzâde Süleyman Sadeddin Efendi, the editor of the magazine.In addition to the Foundation (Vakfiye) Note that takes place in the beginning of the magazine, the second chapter includes an index of forms and the text of the words of the songs covered in the magazine.At the end of work there are names which is in the Atrabu'l-Âsâr authored by Şeyhülislam Es'ad Efendi. The names include some dath date. And there are 50 mûsikî-lover names recorded as subtitle "Müstakîmzâde Süleyman Sadeddin Efendi'nin Cem'idir".In order to facilitate for further research, indexes organized by the sequence (in the magazine) of lyrics, the first letter of the words of the songs, the makams and the composers in alphabetical order in the end of the thesis. The thesis concludes with the Conclusion where the findings of the research are evaluated. After the Bibliography, the original text of the magazine is presented as an Annex.
- Published
- 2001
9. 'Milli Mecmua' ve 'Tiyatro ve Musiki' adlı dergilerdeki Türk Musikisi ile ilgili makaleler
- Author
-
Duran, M. Hadi, Özcan, Nuri, and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
- Subjects
Türk ,Islam Dini ,Müzik ,musiki ,kaynaklar - Abstract
ÖZETTürk Musikisi Tarihi hem sanat, hem nazariyat, hem de dönem açısından son derece renkli ve hareketli bir tarihe ve birikime sahiptir. Bu çalışmada, özellikle Osmanlı Devleti'nin son, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemlerinde musiki üzerine yazılmış ilmi yapıtlardan bahsedilerek günümüze ışık tutması amaçlanmıştır.Çalışmamıza dahil ettiğimiz "Milli Mecmua" ve "Tiyatro ve Musiki" dergileri bahsettiğimiz dönem içerisinde milli musikimiz ile ilgili çok sayıda makale ve ilmi yorumların yer aldığı dergiler olduğu tespit edilmiştir."Tiyatro ve Mûsıkî" mecmuası haftalık bir dergi olup genel olarak musiki, tiyatro (temaşa) ve sinema dallarındaki haber ve yazıları içermektedir. 1928 yılında yayımlanmaya başlayan dergi sadece 11 sayı neşredilmiş olmasına rağmen dönemin en etkili ve verimli çalışmalarından olmuştur. Mecmuada musiki ile ilgili olarak devrin meşhur isimlerinden Hakkı Süha, Rauf Yekta, Ali Rıfat Bey gibi önemli şahısların yazıları mevcuttur. Milli Mecmua ise 1923 yılında başlanarak on beş günde bir yayınlanmış, musikinin yanısıra genel olarak ilmi, iktisadi, edebi ve kültürel konuları da içeren bir dergidir. Toplam 276 sayı neşredilmiştir. Mahmut Ragıp, Saffet Örfî, Halil Bediî gibi önemli şahısların yazıları mecmuada yer almıştır.Çalışmamızda her iki mecmuada neşredilen Türk mûsıkîsiyle alakalı yüz civarında ilmî makaleyi çeşitli alternatifler değerlendirerek şu şekilde tasnif ettik.Öncelikle makaleleri dört ana başlık altında topladık.Bunlar: A.Türk Mûsıkîsi TarihiB.NazariyatC.Konser tenkitleri ve mûsıkî haberleriD.Alaturka ve alafranga meselesiBu tasnifi yaparken Türk mûsıkîsi tarihi içinde alt başlık olarak Türk mûsıkîsi üzerine düşünceler,şahıs biyografileri,Türkiye'de mûsıkî hareketleri gibi konuları da ayırmayı uygun bulduk.Makaleler hakkındaki genel değerlendirmemizi ise sonuç kısmında yaptıABSTRACTTurkısh Musıc History has an extremely rich cultural heritage in terms of theories and also periods.In this study it is aimed to enlighten our day by mentioning scientific written works about music in the last decade of Ottoman State and in the early period of the Turkish Republic.It is understood that "Milli Mecmua" and "Tiyatro ve Musiki", which this study includes are the periodicals which have consisted of many articles and scientific interpretations about our national music in the sense that is mentioned above."Tiyatro ve Musiki" is a weekly periodical and generally includes the news and the articles about music, theatre and cinema. The periodical which started to be published in 1928 was one of the most effective works in that term altough ıt had only 11 additions. In these periodicals, there are articles about music written by the famous names in that term like Hakkı Süha, Rauf Yekta, Ali Rıfat."Milli Mecmua" which started to be published in 1923 was a periodical published in every two weeks and contained the articles written on literature, science and econımics. Totally 276 additions were published . There were articles of the distinguished writers like Mahmut Ragıp, Saffet Örfi, Halil Bedii in this periodical.In our work, we classified approximately 100 scientific articles published in both periodicals about Turkısh Music criticizing them in different aspects.First we classified all the articles under four main headings. These are as followed:a-The history of Turkısh Musicb-Theoriesc-Review of concerts and the news about musicd-The problem of Traditional Turkısh and European StyleWe thought ıt was appropriate to categorize the history of Turkısh Music into subheadings given below:a-Turkısh Musicb-Biographiesc-The Music trends in TurkeyOur general view of these articles are mentioned in the conclusion part.
- Published
- 2001
10. Kara film (Film Noir)
- Author
-
Orhan, Vural, Esen, Şükran, and Radyo Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı Radyo Televizyon Bilim Dalı
- Subjects
Türk ,Sinema Filmleri ,Sinema - Published
- 2001
11. From 1960's to 1990's Turkish politic cinema
- Author
-
Taş Koncavar, Ayşe, Oskay, Ünsal, Radyo Telervizyon ve Sinema Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Bilim Dalı, and Radyo Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı
- Subjects
Turkish cinema ,İletişim Bilimleri ,Politics ,Güney, Yılmaz ,Sahne ve Görüntü Sanatları ,Türk ,Military intervention ,Political cinema ,Social structure ,Communication Sciences ,Cinema ,Turkish society ,Sinema ,Performing and Visual Arts - Abstract
1960'lardan 1990'lara Türk Siyasal sineması adlı tezimizde siyasal sinemaya ait pek çok tanım yapılmıştır. En basit tanıma göre siyasal sinema konusunu bizzat siyasetten alan sinemaya denmektedir. Bu anlamda siyasal sinemada ya bir siyasal düzen ya da bir toplumsal ya da siyasal bir olay anlatılacaktır. Siyasal sinema tartışmasına Ayzenstayn "Politik olmayan sanat yoktur." Sözünü de göz önünde bulundurarak daha geniş perspektifte bir bakış açısı getirebiliriz. Biz tezimizde Türk Siyasal sinemasını 1960 ile 1990 yılları arasında sınırlı tuttuk. Belli bir dönemi incelememizin nedeni; siyasal film örneklerinin bu dönemde en yoğun bir biçimde verilmiş olmasındandır. Biz tezimizi üç bölümde incelemeyi uygun bulduk. Birinci bölümde;film eleştirisine kuramsal bir çerçeve oluşturması açısından film eleştirisi kuramlarını inceledik. Yine aynı bölümde, Türk sinemasının tarihsel özelliklerini ve toplumsal durumunu irdelemeye çalıştık. İkinci bölümde; Yılmaz Güney ve 12 Eylül sinemasına bir alt yapı oluşturması açısından 1960'lardan 1990'lara Türkiye'nin ekonomik, siyasal ve toplumsal durumunu inceledik. Üçüncü bölümde; Siyasal sinemayı çeşitli görüşlere yer vererek tartışmaya çalıştık. Bunun yanı sıra ; dünya sineması bir yana konup yalnızca kendi sinemamıza baktığımızda bile pek çok sorunla karşılaşırız. Elbette ki bu sorunlar kimi ekonomik, kimi sosyal, kimi de kültürel kökenlidir. Bu anlamda sinemanın toplumsal bir sanat olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Sinema bu denli toplumsal bir sanatken içeriğini toplumdan alır ve yapılan sanatla yine topluma döner. Sinema toplumsal değerleri değiştirme, dönüştürme işlevini üstlenir. Siyasal sinema, sinemanın değiştirme, dönüştürme işlevini en görünen biçimde ortaya koyan sinemasal türdür.Sonuç olarak; sinema hangi türüyle olursa olsun insanın anlam arayışını ve yaşadığı toplumdaki sorunları en görünen biçimde (görsel ve işitsel olması nedeni ile)yansıtan bir sanat dalıdır. Son olarak; siyasallığı geniş anlamı ile alırsak özünde her film siyasaldır. Başka bir deyişle; her filmin siyasal bir boyutu vardır. Ancak bizim tezimizde ele aldığımız üzere 'siyasal sinemanın' söylemi ve içeriği de siyasaldır. Başka bir deyişle; bir Kemal Sunal filminde 'siyasallık' örtük olarak varken Yılmaz Güney filminde içeriği ile söylemi ile açık açık vardır. In our thesis so called from 1960s to 1990s Turkish Political Cinema, several definitions with regards to political cinema have been made. According to the simplest definition, political cinema is called as the cinema, which focuses on particularly politics. In this term, in political cinema either a political system or a social or political event will be told. Considering ; Einstein's saying, "There is no art which is not political" we present a wider point of view to the political cinema discussion. We, in our thesis, have confined Turkish political cinema between 1960s and 1990s. The reason why we have analysed a particular period is that the examples of political films were submitted the most in this period. We have found it suitable to analyse our thesis in three sections. In the first section we looked into the theories of film criticism because of their establishing a theoretical frame to the film criticism. Again in the same section, we have tried to concentrate on historical properties and social position of Turkey from 1960s to 1990s in view of its setting up a background for Yılmaz Güney and September, 12'th cinema. In the third section, we have endeavoured to discus political cinema giving opportunity for different views.In addition to this, we encounter so many problems when we even look at only our own cinema putting the world cinema aside. Of course; the sources of these problems are economical, social and cultural. In this respect, it is not wrong to define cinema as a social art. Cinema being so much social, it obtains it's content from society and comes back to society again with the performed art. Cinema takes the responsibility of changing and transforming social values. Political cinema is the gender mostly carrying out the changing and transforming function in the best way. As a result, cinema is a branch of art reflecting the human's looking for meaning and the problems he/she experiences in the clearest way (As it is both visual and audible) whatever its gender is.As a conclusion; each film is political when we consider politics with its widest meaning. In other words, each film has political dimensions. However, as we have studied on our thesis, the message and content of political cinema are also political. In other saying, while in a Kemal Sunal film politics exists covered, in a Yılmaz Güney film it exists with its content and message in a clear way.
- Published
- 2001
12. Kırşehirli Nizameddin İbn Yusuf’ un Risale-i Musiki adlı eseri
- Author
-
Sezikli, Ubeydullah, Arıcan, Erişah, and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı Türk Din Musikisi Bilim Dalı
- Subjects
Türk ,Dini müzik ,İslam dini ,Müzik - Published
- 2000
13. Ziya Gökalp’te millet kavramı ve milletleşme süreci
- Author
-
Erdinç, Yasemin, Arslantürk, Zeki, and Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Türk ,Milliyetçilik ,Milli Devlet - Abstract
ZİYA GÖKALP'TE MİLLET KAVRAMI VE MİLLETLEŞME SÜRECİ XIX. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğunun hem dahili, hem de harici şartların ağırlığı ile hızlı bir şekilde çöküşe doğru gittiği bir devrin aydını olan Ziya Gökalp'in, oldukça problemli ve karmaşık bir mesele olan Millet ve milletleşme hususunda ortaya koyduğu tavır ve teorilerini işleyen bu çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm dönemin tarihi atmosferini ve siyasi şartlarını yansıtmayı hedef alan iki kısımdan oluşmuştur: "Çağı İçinde Ziya Gökalp",kendinden önceki fikri ve siyasi düşünce ve görüşlerin oluşturduğu, Gökalp'in zihin dünyasının tasvirini içerir. İkinci kısımda ise "İmparatorluktan Millete" geçerken eski toplum (İmparatorluk) ve yeni toplum (millet) aşamalarını teorik planda ve hususen de Türk toplum yapısının şartları içersinde tasvir edilmiştir. İkinci bölümde, "Millet Olgusu" üzerinde kavramsal bir çerçeve çizilerek, Gökalp'ten önceki dönem içersinde muhtelif fikir akımları merkezinde geçirdiği mana farklılıkları ve muhteva özellikleri devrin tarihi şartları dahilinde verilmeye çalışılmıştır. "Milletleşme Süreci", merkezi bütünlük ve siyasi birlik telakkisinin nasıl temin edilebileceği hususundaki problem ve teoriler; "Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak" ilkeleri etrafında teşekkül edilmeye gayret edilen halkın, bu hususta durduğu konumu veya kendisine biçilen konumu ne derece idrak edebildiği ile alakalıdır. İki kısımdan oluşan bu bölümde ise sürecin bir devamı olarak, "Millet-Milliyet İlişkisi" ve "Milleti Meydana Getiren Unsurlar" genelde muhtelif nazariyelerin mukayasesi özelde Ziya Gökalp sistemi dahilinde, sonraki tarihi süreç içinde kazandığı boyutlar da dikkate alınmak suretiyle ele alınmıştır. Millet-milliyet ilişkisinde tebarüz eden "mefkure" kavramının, yeni bir toplum modeli oluşturmaya dönük içeriği bundan hareketle de; yeni bir devlet teşkilatı başta olmak üzere; lisan, ahlak, vatan, hukuk, din, iktisad v.b. gibi unsurların birbirleri ile olan münasebetleri de bu sistem dahilinde işlenmiştir. "Milliyetçilik, Ümmetçilik, Batıcılık" bölümünde ise, 1839'dan itibaren Osmanlı toplumunun aydın kesimini içine alan fikir akımlarının muhteva farklılığıyla da olsa, günümüze kadar uzanan tezahürleri işlenmiştir. Bu süreçte Ziya Gökalp'in durduğu yerin ve telifçi sistematiğinin Türk toplum yapısı bakımından, önemi de vurgulanmıştır. Osmanlı'nın bozulma sürecine girmesiyle ortaya çıkan modernleşme temayülleri ve bunların ardından gelen iç ve dış şartlar dengesinde siyasi rejim arayışları sorunu bu dönemde, bir çok aydını farklı çözüm önerileri sunmaya sevketmişti. Bu bağlamda Gökalp'in kendisinden önceki fikirleri sentezci bir yaklaşımla ele alarak, Milliyetçi bir teori üretmesi ve bunun sosyo-kültürel ve siyasi boyutlarının seyri verilmiştir. Son bölümün konusu "Ziya Gökalp ve Türk-İslam Sentezi Ekolü"ne ayrılmıştır. Türk-İslam Sentezi, toplum tarihimizin ve milli kimliğimizin özünü ifade eden bir düşünce sistemidir. Türklük milli varlığımızın bir ifadesi olarak, İslam ise dini varlığımızı yansıtarak, yüzyıllarca süren bütünleşmiş bir yapı oluşturmuşlardır. Gökalp, bu hakikati üçlü sentezinde ifade etmiş ve kendinden sonrası için, sistemli bir tavır ortaya koymuştur. Cumhuriyet tarihi boyunca bazı kırılmalara maruz kalan bu tavır, mevcut şartlar içinde kör bir taklit içine girmiş olan aydınlar ve devlet adamlarınca anlaşılamayacak ve hatta bir hayli uzaklaşılacaktır. 1960 yılından itibaren daha güçlü bir şekilde ifade edilmeye başlayacak olan Türk-İslam Sentezi düşüncesi müessese ve yayın organları vasıtasıyla günümüze dek başta Cumhuriyet devri yanlış fikir cereyanlarına karşı ve ikinci olarak da materyalist dünya görüşleri muvacehesinde ortaya çıkmış olan ideolojik sistemlere bir cevap teşkil etmeye devam etmiştir.NATİON CONSEPT AT ZİYA GÖKALP AND THE PERİOD OF BEİNG NATİONSince the beginnig of XIX century, at Ottoman Empire statemen and intellectuals has lots of responsibility when the inner and outer troubles were after escaping from the position of Emperies depression to reach political and social untireness.In the international political balans, Ziya Gökalp gave a new identitiy esteeming te nation spiritual and psychological aggregation. Following that Gökalp, who developed the theory of new society and political organization, gave an importance to society center. At the sistem that he proved the nation consept and the society parts, that makes what society is, was taking inspiration of Turkısh community's cultural and historical aggregation. Since 1839, the nationalizm, ümmetçilik, westernalizm problems that Ottoman's entellectual argue, abaut chanced face to totolitarian edifice. After analiysing three ideas one by one, according to Gökalp who developed synthesis theory as a result, there is no opposite between this three ideas. This three ideas became an orijinal characteristic of Gökalp who was aiming to make a central sistem. As a matter of fact he produced a different theory agains to ther Ottoman entellectuals. According to that "Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak", were he unpostable parts of community to develope and improve.The result that Gökalp reached, is still protecting its importence for Turkısh society. Since 1860's Türk-İslam senthesis idea that was affirm as reformed by institution and media is the re-explanation of result that Gökalp reached in the historical conditions.
- Published
- 2000
14. II. Meşrutiyet dönemi dergilerinde musiki (1908- 1923)
- Author
-
Aslan, Emine, Uğurcan, Sema, and Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,Meşrutiyet II, 1908 ,TÜRKİYE ,TARİH ,DERGİLER ,MÜZİK - Published
- 1999
15. İngiliz belgelerinde ikinci dünya savaşı öncesi Türk- İngiliz ilişkileri (1938- 1939)
- Author
-
Karakuş, Erdoğan, Öztürk, Cemil, and Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,İNGİLİZ İLİŞKİLERİ ,TARİH - Abstract
Türk-İngiliz ilişkileri her iki taraf için tarihin bütün dönemlerinde çok önemli olmuştu. İlişkiler, Birinci Dünya Savaşı'nda en kötü dönemini yaşamış, Birinci Dünya Savaşı'nda büyük bir itibar kazanan İngilizler, Kurtuluş Savaşı'nın bütün mazlum milletlere örnek olmasına, İngilizlerin sömürgelerde ve dünyada etkisinin azalmasına mani olamamıştı. Bu durum, dünya tarihinin gelişimini de etkileyecek, tarihin seyrini değiştirecekti. Türkler, İngilizlerin bütün hesaplarını bozmuştu. İşte, İngilizlerin Türklere ve Mustafa Kemal'e kızgınlıklarının büyük nedeni buydu. 1938 yılına gelindiğinde, İngilizler için Türkiye'yle ilgili özellikle iki önemli konu vardır: Bunlardan birincisi aşikar hale gelen Atatürk'ün hastalığı, diğeri ise kendisini hissettiren muhtemel savaşın Türkiye'yi nasıl etkileyeceği, Türkiye'nin hangi tarafta yer alacağıdır. İşte 1938 ve 1939 yıllarındaki Türkiye'yle ilgili İngiliz belgeleri genelde bu iki konu üzerinde durmaktadır.Atatürk'ün hastalığı, İngilizler için çok önemlidir. Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'ün gücünü kırmak, onu yok etmek için uğraşan İngilizler, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, Atatürk'ün ülkede yaptığı hamleler, batı medeniyeti yolundaki ilerlemeler, zaman içinde İngilizlerle Atatürk yönetimi arasında dostluk ve işbirliği yaratmıştır. İngilizler, Atatürk başta kaldığı sürece herhangi bir sorunla karşılaşmayacaklarını biliyorlardı. Ancak, Atatürk hastaydı. Her geçen gün Almanya'nın Avrupa'da etkisi artmaktaydı. Bu nedenle, Atatürk'ün ne kadar daha yaşayabileceği ve idareyi elinde tutabileceği çok önemliydi. Evet, Türkiye'de geçen 15 yıldan sonra tekrar padişahlığın kurulması ihtimali uzak görülmekteydi. Ancak, Atatürk'e, bir şey olursa, yerini kim alabilirdi? İnceleme yapıldığında, muhtemel adayların hiç birisi Atatürk kadar İngiliz dostluk ve işbirliğine önem vermeyeceği değerlendirilmekteydi. Bu nedenle, hem Atatürk dönemi, hem de ileride ilişkileri sıcak tutmak Türkiye'nin maden kaynaklarını harekete geçirerek silah sanayisinde yararlanmak için Türkiye'ye kredi açmak gerekliydi.Bir kısım muhalefete rağmen, Türkiye'ye 16 milyon sterlin askeri ve ticari kredi açıldı. Türkiye'nin savaşta tarafsızlığı bile İngiltere için fevkalade önemliydi. Avrupa'da Alman yayılmacılığına karşı mücadele için, İngiltere'nin Fransa'yla anlaşması, bu anlaşmaya Türkiye'nin de katılması gerekliydi. Ancak; Türkiye ile Fransa arasındaki Hatay sorunu, bu anlaşmayı engelleyen en büyük sorundu. Bu sorundan Almanya ve İtalya yararlanıyordu. İşte, İngiltere sabırla, her iki ülkeyi tatmin edecek çözüm yolu bulmak için büyük bir gayret gösteriyordu.İngiltere, Türkiye ve Fransa arasında bağ kurmaya çalışırken Atatürk, Hatay'ı şahsi sorunu yapmıştı. Bunun için sağlığını dahi tehlikeye sokacak hareketlerde bulunuyordu.Beklenen olmuş ve Atatürk hayata gözlerini yummuştu. Ancak, yönetimde büyük bir sarsıntı olmadan kısa sürede İsmet İnönü ağırlığını hissettirmişti. İngilizler memnundu, çünkü İnönü de genel olarak dış siyasette Atatürk'ün gösterdiği yolda yürümekteydi. Ancak; bu arada Almanya'yla da münasebetlerin bozulmaması için gayret gösteriliyordu. Nitekim kısa bir süre sonra Almanlarla 150 Milyon Mark'lık ticari ve askeri kredi anlaşması imzalandı. Fakat Almanya ve İtalya'nın saldırgan tutumları Türkiye'ye güven vermiyordu. Buna rağmen Türkiye; bazı uygun olmayan davranışları sineye çekerek Almanya'dan elde ettiği kredinin sonuçlarını elde etmeye, savaş malzemelerini almaya çalışıyordu. Ancak; Almanya ve onun doğrultusundaki İtalya ile münasebetlerin gerginleşmesi kaçınılmazdı. Hele İtalya'nın Arnavutluk'u işgali kabul edilemeyecek ortam yaratmıştı. Türkiye'nin Almanya'ya karşı tutum göstermesi halinde, Almanya'nın Türkiye'ye savaş malzemesi satışını durdurma ihtimali mevcuttu. Ancak; Türkiye'nin de elindeki kozu savaş malzemelerinin imalinde hammadde olarak kullanılan krom, manganez ile tahıl vardı. Türkiye ayrıca; Almanya'nın savaş malzemesi satışını durdurma ihtimaline karşı, İngiltere'den daha fazla savaş malzemesi ve kredi alabilmek için İngiltere'ye başvurmuştu. İngiltere'nin cevabı Türkiye için tatmin edici değildi. Nitekim Türkiye, ilerideki tarihlerde yapılacak olan Türkiye-İngiltere-Fransa Antlaşmasını imzalamak için, İngiltere'nin Türkiye'ye vereceği savaş malzemelerinin teslimini şart koşacaktı. Yoksa Antlaşmayı askıya koyma maddesinin Antlaşmaya konmasını isteyecekti. Türkiye, ne olursa olsun, İngiltere ile yakın ilişkilerinin Sovyetler ile ilişkilerini gölgede bırakmasını hiçbir zaman arzu etmiyordu. Tam tersine, İngiltere ile yakınlaşma ve ortak işbirliğine girmekte esas fikir, Sovyetler Birliği'nin de bu ortaklıkta yer alacağı konusundaki düşünceden ileri gelmekteydi. Bu arada Alman tehlikesi Fransa'yı zoraki olarak Hatay konusunda Türkiye ile anlaşmaya zorluyordu. Sonunda Hatay'la ilgili Türk-Fransız Antlaşması yapıldı. Hatay Türkiye'ye verildi. Alman basını, Hatay'ın Türkiye'ye verilmesini, Versay galiplerinin kendi rızaları ile barış antlaşmalarında değişiklik yapmalarının ilk örneği olduğunu, bu değişikliğin Akdeniz'deki mevcut durumun farklılaşmasına neden olduğunu ve bu nedenle İngiliz-İtalyan Antlaşmasının ihlali olarak değerlendirildiğini belirtmiştir.Polonya'nın Almanya ve Rusya tarafından işgalinden sonra Türkiye-İngiltere-Fransa arasında sonuçlanan Antlaşmaya göre; bir Avrupa ülkesinin başlattığı askeri bir harekat sonrasında, Bulgaristan ve Yunanistan sınırına ulaşılması halinde, Türkiye'nin talep etmesi durumunda tüm yardım ve desteğin sağlanacağı belirtiliyordu. Müteakiben, İngiltere Savaş Kurulu'nda Türkiye'nin Alman veya Rus saldırısına maruz kalması halinde, Türkiye'ye askeri yardım konusu ele alınıyordu. Türkiye'nin Rusya tarafından tehdit edilmesi halinde İngiltere'nin Deniz Kuvvetleriyle Karadeniz'de yardımcı olabileceği Türkiye'ye bildiriliyordu.Turkish-English relations have became very important in the history for both nations. The worst relationships observed were in the period of time during the World War I. The British people who got high respect in the World War I, could not prevent that the Salvation War being an example to oppressed nations and that reducing the effect of British people in the colonies and in the world. This situations, would affect the world history's occurance and would change the flowing of the history. The Turks demolished all the British accounts. So, this was the big reason of English management's angryness to the Turks and Mustafa Kemal. At the year of 1938, there were especially two important subjects about Turkey for the British management: One of them was Atatürk's illness that became clear, the second one was that how the probable war which causes to feel itself would affect Turkey and in which side Turkey would take place. Thus, British documents related to Turkey in 1938 and 1939 focused generally these on these two subjects. Atatürk's illness is very important for English management. During the Salvation War English management challenged to break Atatürk's force and to destroy him. After Salvation War, Atatürk's attempts and developments in the way of European civilization in Turkey in the flow of time caused to a friendship and cooperation between English management and Atatürk's management. English management knew that they would not encounter to any problem so long as Atatürk was the president. But, Atatürk was ill. Day by day German effect on European countries was increasing. Therefore, how long Atatürk would live and be the president was very important theme. after the 15 years, the possibility of construction of Sultan regime again was seen so far away in Turkey. But, if something happened to Atatürk who would replace him? When it was investigated, anyone of the possible candidates were esteemed that would not give importance to English friendship and cooperation as Atatürk gave. Therefore, in order to maintain good relations both in Atatürk's period and in the future and by giving movement to Turkey's mine resources to make use of weapon industry it was required to give credit to Turkey.Although some oppositions, £ 16 million millitary and commercial credit was subjected to Turkey. Turkey's neutrality in the war was also very important for England. For challenge against to German spread out in Europe, agreement between England and France and Turkey's entrance to this agreement was necessary. But, Hatay problem between Turkey and France was the biggest matter preventing this agreement. Germany and Italy were making use of this mater. Thus, England, was patiently trying to pay a big force to find a solution satisfying both of two country.While England was trying to construct a relation between Turkey and France, Atatürk perceived Hatay problem as a personal matter. For this reason, he was making actions that would be dangerous for health.The expected thing happened and Atatürk closed his eyes to life. However, İsmet İnönü made perceived his force without being a shock in the administration in a short time. English management was happy because in general İnönü, in foreign politics, was in the way that Atatürk has showed. However, at the same time, in order to not destroy the relations with Germany it was also being paid effort. As a matter of fact, after a short time with Germany a 150 million DM millitary and commercial credit agreement was signed. On the other hand, the agressive manners of Italy and Germany didn't give trust to Turkey. However Turkey; was trying to get results of the credit that has gotten from Germany and to get war materials although some inappropriate behaviours. But; it was inevitable that the relations with Germany and Italy who was being in the direction of Germany, to become stretched. Especially, Italy's occupation of Albania, provided an unacceptable environment. In the case that Turkey showed manner against Germany, There was the possibility of stopping the sale of war materials by Germany. However; Turkey had in hand as a trump, cromium, manganese and grain which was used as raw material in the manufacture of war materials. Moreover, On the contrary to the possibility of stopping the sale of war material by Germany in order to get more war material and credit from England, Turkey applied to England. England's reply was not satisfactory for Turkey. As a matter of fact Turkey, in order to give sign to the pact that would be made later on between Turkey-England-France, would stipulate that England to give war materials to Turkey. Otherwise Turkey, would request to put the "article of remaining in suspense"to the pact. Come what may, Turkey never desired the closely relations with England and to surpass the relations between Turkey and Soviets. On the contrary, the main idea in getting close relation and cooperation with England was the thought the Soviet Unions would take place in this partnership. Meanwhile, Germany threat was forcing France to make agreement with Turkey about Hatay. Finally, the Turk-France agreement was signed about Hatay. Hatay has been given to Turkey. The German press declared that giving Hatay to Turkey was the first example of the changes made by the Versailles winners willingly in the peace agreements and this change resulted in the differentiation of current situation at the Mediterranean, thus it was assessed as the violation of the English-Italian Treaty.In accordance with the Treaty resulted between Turkey-England and France, after the occupation of Poland by Germany and Russia; after a military operation started by an European country, in the situation that Bulgaria and Greece boarders were reached and in the case that Turkey desired, it was declared that all assistance and support would be provided. Subsequently, in England War Board, in the case that Turkey was subjected to German and Russian attack, the matter of millitary aid to Turkey was being discussed. It was being declared to Turkey that when Turkey was threated by Russia, England would help to Turkey at the Black Sea with naval forces.
- Published
- 1999
16. Türk iş hukuku normlarının ILO normları açısından değerlendirilmesi
- Author
-
Bayram, Fuat, Baykal, Ferit Hakan, and Kamu Hukuku Anabilim Dalı
- Subjects
Hukuk ,Kamu Yönetimi ,TÜRK ,İŞ HUKUKU ,Public Administration ,Law - Abstract
137
- Published
- 1998
17. Social communication and the little bourgeois ethic in Turkish novel form the view of literature Ottoman modernization and intellectual personality
- Author
-
Aymaz, Göksel, Türkoğlu, Nurçay, Radyo-TV ve Sinema Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Bilim Dalı, and Radyo Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı
- Subjects
ROMAN ,Türk Dili ve Edebiyatı ,İletişim Bilimleri ,Communication ,Social communication ,Turkish Language and Literature ,Intellectuals ,Morality ,Türk Romanı ,TÜRK ,Literature ,EDEBİYAT ,Communication Sciences ,Bourgeoisie ,Novel - Abstract
ÖZET `Toplumsal İletişim ve Edebiyat/Osmanlı Modernleşmesi ve Aydın Kimliği Açı sından Türk Romanında Küçük Burjuva Etiği` adlı bu çalışma, Marmara Üniver sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı'nda `yüksek li sans tezi` olarak hazırlanmıştır. Çalışma, `aydın/toplum iletişimi`nin, Osmanlı imparatorluğu'nun moderni zasyon sürecindeki nitelik, durum ve koşullarını, dönem aydınlarının kaleme al dığı `roman` türünde açığa çıkan etik yönleriyle konu edinmiştir. Bu çerçevede, modern dönemde kamuoyu yaratmanın bir aracı olarak işlev kazanan savlı ro manın ve bunun aktörü olarak da romancının, Türkiye'de hangi etkiler altında bulunduğu, nelere koşut bir gelişme gösterdiği ve neye yöneldiğine bakılmaya çalışılacak. Çalışmanın konusu olan `Osmanlı aydını`, imparatorluğun 19. yüzyıldaki mo dernizasyon girişimlerinin siyasal kanadını ifade eden Jöntürk hareketinin içinde yer almış, burada siyaseten faal rol oynamış olan aydınlardır. Seçilen roman da, Ahmet Midhat gibi, Jön Türk hareketinin önemli bir ismi olan edebiyatçıya aittir. Modernleşmenin siyasal dinamiği olarak Osmanlı aydınının profil çizimine, bu profilin niteliklerini kendisine kazandıran tarihsel/kültürel mirasın gözden ge çirilmesiyle başlanmıştır. Bunu takiben, Osmanlı modernleşmesinin artık belli bir karakter ve hız kazandığı 1 9.yy'daki reel tarihsel/toplumsal durum, makro dü zeyde verildikten sonra, modernleşme sürecinin belirgin bir ürünü olan `ro man`da ortaya çıkan mikro karakter özelliklerinin de incelenmesiyle çizimin ta mamlanması hedeflenmiştir. Roman, `gelenekten kopuş` ve `modernleşme` etkinliğidir, ya da en azından bu sürece bağlı bir üretimdir. Dolayısıyla, geleneksel hayatı düzenleyen ve ge çerli kılan etik karşısında bağımsız bir anlatı formudur roman. Romanın, etik karşısındaki bağımsız tavrı, Osmanlı modernleşmesinde ve bağlı olarak ilk Türk romanlarında görülebilmiş bir şey değildir. Bunun temelinde, Anadolu tarihinde saklı bir gelenek vardır; bu gelenek, top rağın tasarruf biçimlerine göre şekillenen, merkezî bürokrasi ve otoriter siyasetin toplum içinde yerleşikleştirdiği patrimonyal etiktir. Modernleşmenin toplum hayatında yarattığı etik erozyon, gelenek ile muhafazakâr bir ilişki içinde olan ilk romancılarımızı yitip giden değerleri sahip lenmeye itmiştir. Ahmet Mithat Efendi, bunun en tipik örneğidir. SUMMARY This study, which is named as; `Social Communication and the Little Bourgeois Ethic in Turkish Novel form the view of Literature / Ottoman Modernization and Intellectual Personality, has been prepared in the Marmara University, Social Science Institute, Main Science Branch, as a master thesis. The subject of the work is the ethic concerns of the `novels` written by the intellectuals of the period, about the characteristics, conditions of the modernization process of Ottoman Empire. In this frame, it is going to be researched, how the asserted novel which functioned as an implement to create a public opinion in the modern period, and the novelist as a lead of this act, effected in Turkey, how developed against the situations and where oriented. The `Ottoman Intellectual` that is subjected in the study, is the man, who played an active role in politics and was included in the Jöntürk (Juvenile Turk) campa'gn, which was the political shape of the modernization initiatives of the Ottoman in 19th century. The selected novel is written by a literary man who played an important role in the Jöntürk campaign, like the other writer Ahmet Midhat. Novel, is the `leaving the traditions` and `modernization` activity, or at least a production bounded with this process. Consequently, novel is a narration form, which arranges and makes valid the traditional life. The independent behaviour of novel against ethic, is something which couldn't be seen in Ottoman modernization, and due to this, in initial Turkish novels. In the base of this, there is a tradition which is hidden in Anatolia history, this tradition, is the patrimonial ethic, which has been established in to the society bycentral bureaucracy and authoritarian politics and which was shaped due to the disposition manner of land. The ethic erosion in the social life created by modernization, has oriented our initial novelists, who were in conservative relation with tradition, to possess our lost values. Ahmet Mithat Efendi is the best typical example. 84
- Published
- 1998
18. Tasarım ve yönetim yönüyle keçeler
- Author
-
Akça Tokatlı, Ülkü, Yağan, Şahin, and Geleneksel Türk El Sanatları Ana Sanat Dalı Halı-Kilim Kumaş Desenleri Sanat Dalı
- Subjects
TÜRK ,EL SANATLARI - Published
- 1998
19. Safevi devri tezhip sanatı (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’ndeki Eserlerin incelenmesi)
- Author
-
Özcan, Nermin, Derman, Çiçek, and Geleneksel Türk El Sanatları Tezhip Anasanat Dalı
- Subjects
Tezhip Sanatı ,Türk - Published
- 1998
20. Modernleşmenin başlangıcında bir iletişim formu olarak Türk romanının Aşk’a bakışı
- Author
-
Çakır, Süreyya, Oskay, Ünsal, and İletişim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
türk ,Roman ,imgeler - Published
- 1998
21. Leasing’in Türk vergi sistemi içindeki yeri ve uygulama örneği
- Author
-
Güleç, M. Serdar, Altuğ, Osman, and İşletme Anabilim Dalı Muhasebe-Finansman Bilim Dalı
- Subjects
VERGİ SİSTEMİ ,TÜRK ,LEASING ,FİNANSAL KİRALAMA - Published
- 1997
22. Rauf Yekta Bey ve Türk Musikisi üzerindeki çalışmaları
- Author
-
Erguner, Süleyman, Özcan, Nuri, İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim dalı, and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,TARİH ,Turkish music ,Müzik ,MÜZİK ,Music ,Rauf Yekta Bey - Abstract
311
- Published
- 1997
23. Şeyyad Hamza mi’rac - name
- Author
-
Güzelışık, Gülten Feşel, Akar, Metin, and Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,EDEBİYAT ,ŞİİR - Published
- 1996
24. Ihlamur Kasr-ı döşeme ve perdelik kumaşlarının motif ve kompozisyon açısından incelenmesi
- Author
-
AIltuntaş, Mutlu Fatma, İnez, Feryal, and Geleneksel Türk El Sanatları Anasanat Dalı Eski Kumaş Desenleri Sanat Dalı
- Subjects
TÜRK ,EL SANATLARI - Published
- 1996
25. Türk resminde yeni arayışlar '1950 sonrası'
- Author
-
Okçuer, Emre, Koçan, Hüsamettin, Resim Anasanat Dalı, and Diğer
- Subjects
TÜRK ,20.YY ,Fine Arts ,Plastic arts ,Turkish painting art ,Pictures ,Güzel Sanatlar ,Westernization ,RESİM SANATI - Abstract
115
- Published
- 1996
26. Türk musikisinde Abdülbaki Nasır Dede : (1765-1821)
- Author
-
Başer, Fatma Adile, Fayda, Mustafa, and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,TARİH ,MÜZİK - Published
- 1996
27. Farabi’nin kitabu ihsau’l-ika’at adlı risalesinin neşri
- Author
-
Jebrini, Alaeddin, Serin, Muhittin, and İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Türk Din Musikisi Anabilim Dalı
- Subjects
türk ,Dini Müzik - Published
- 1996
28. Ali Üsküdari, motif ve üslup anlayışı
- Author
-
Duran, Gülnur, Derman, Çiçek, Geleneksel Türk El Sanatları Anasanat Dalı, and Derman, Fatma Çiçek
- Subjects
Decorative art ,Stylistic ,TÜRK ,Motifs ,EL SANATLARI ,Üsküdar, Ali ,Crafts ,El Sanatları - Abstract
In this thesis entitled, `Ali Üsküdarî-His Motifs and Method Understanding`, the career and methods, of this illumination and flower painter, master of lacquer and bookbinder were studied. In addition, the works of this 18th century artist were examined one by one, the methods that influenced him were researched. Unfortunetly, it was not possible to discover much about his personel life, since little is known about it. Although his unpublished works are not included in this study, some of his unsigned works and the dates they were. produced were discovered based on the characteristics of his style. Twenty-six of his art works were catalogued according to their date as a part of this study. These art works include his decoration of reed pen cases, his decoration and illustration of manuscripts, the framed inscriptions and murakka's (a number of `kitas` by a calligrapher was collected and bound into an albüm). Also, his works of art were analyzed from the viewpoint of an illuminator, and his motifs and designs were shown and grouped in drawings and plans. This thesis considers the most important aspect of his style to be his use of new and classic decorations and methods in such a way that the typical characteristicks of each type of work are not lost. 255 280
- Published
- 1996
29. Safiyyuddin Abdulmu’min urmevi ve 'kitab’ul-edvar'
- Author
-
Uygun, Mehmet Nuri, Özcan, Nuri, and İslam Medeniyeti ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,TARİH ,MÜZİK - Published
- 1996
30. Cumhuriyet sonrası Türk resminde ekspresyonizm
- Author
-
Gencer, Özkan, Erimez, Dençer, and Resim-İş Eğitimi Anasanat Dalı
- Subjects
TÜRK ,EKSPRESYONİZM ,RESİM SANATI - Published
- 1995
31. Levni minyatürlerinde kadın figürleri
- Author
-
Yalçin, Şehnaz, Mülayim, Selçuk, Resim-İş Eğitimi Anasanat Dalı, and Diğer
- Subjects
Women figure ,TÜRK ,Art History ,Fine Arts ,Levni ,LEVNİ (MİNYATÜR SANATÇISI) ,Sanat Tarihi ,Güzel Sanatlar ,Minyature ,Ottoman Period ,MİNYATÜR SANATI - Abstract
82
- Published
- 1995
32. Müstecip Ülküsal hayatı ve faaliyetleri
- Author
-
Altuğ, Giray Saynur, Devlet, Nadir, and Tarih Anabilim Dalı Genel Türk Tarihi Bilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,BİYOGRAFİ ,TARİH ,MÜSTECİP ÜLKÜSAL - Published
- 1995
33. Türk sinemasında tür
- Author
-
Süllü, Jale Nur, Onaran, Alim Şerif, and Radyo Televizyon Anabilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,SİNEMA ,TÜRLER - Published
- 1995
34. Cumhuriyet’ten 1940’lara kadar Türk resmi
- Author
-
Çutsay, Tuğrul, Mülayim, Selçuk, and Resim İş Eğitimi Anasanat Dalı
- Subjects
TÜRK ,20.YY ,RESİM SANATI - Published
- 1994
35. Çağdaş Türk resim ve süreci içindeki minyatürün temel yapısı ve yeri
- Author
-
Duru, Ergun, İnan, Ergin, and Geleneksel Türk El Sanatları Anasanat Dalı
- Subjects
TÜRK ,TARİH ,MİNYATÜR SANATI ,RESİM SANATI - Published
- 1994
36. Geleneksel Türk seyirlik sanatları içinde ' Meddah ' ve ' Hak dostum hak '
- Author
-
Eraslan, Z. Neslihan, Uysal, Ömer Saydam, and Sinema-Tv Bölümü
- Subjects
TÜRK ,ORTAOYUNU ,SENARYO ,TİYATRO ,SİNEMA - Published
- 1993
37. Yağcıbedir Halıları’nın günümüzdeki durumu
- Author
-
Çukurova, Didem Atiş and YYağan, Şahin
- Subjects
HALI SANATI ,TÜRK - Published
- 1993
38. Türk vergi hukukunda yeniden değerleme
- Author
-
Zabun, Rıza, Doğrusöz, A Bumin, and Mali Hukuk Bilim Dalı.
- Subjects
TÜRK ,VERGİ HUKUKU - Published
- 1993
39. Hafi’nin Zadul Mead adlı eserinin Nur-ı Muhammedi’nin intikalindenden sona kadar olan kısmında, Süleyman Çelebi Mevlid’i ile müşterek motifler
- Author
-
Tural, Şecaattin, Pekolcay, Necla, and Türk İslam Sanatları Tarihi Anabilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,SANAT TARİHİ - Published
- 1993
40. Milli Saraylar’da bulunan ipekli seccadelerin desen ve boya özellikleri
- Author
-
Çiloğlu, Hakan, Eti, Erol, and Geleneksel Türk El Sanatları Tekstil El Sanatları Anasanat Dalı
- Subjects
HALI SANATI ,TÜRK ,SECCADELER ,TÜRK SANATI - Published
- 1992
41. Türk resminde perspektifin gelişimi
- Author
-
Buğali, Hakime, Erimez, Dinçer, Resim İş Anabilim Dalı Resim Bilim Dalı, and Diğer
- Subjects
TÜRK ,Fine Arts ,Turkish painting art ,Perspective ,Pictures ,Güzel Sanatlar ,RESİM SANATI - Abstract
109
- Published
- 1992
42. Türk Vergi Hukuku’nda uzlaşma
- Author
-
Doğan, Mahmut, Nadaroğlu, Halil, Maliye Bölümü Maliye Teorisi Anabilim Dalı, and Maliye Anabilim Dalı
- Subjects
Hukuk ,TÜRK ,Economics ,Turkish Tax Law ,Tax Law ,Reconciliation ,Ekonomi ,Law ,Finance ,VERGİ HUKUKU - Abstract
333
- Published
- 1992
43. Türk vergi sisteminde vergi güvenlik müesseseleri
- Author
-
Gönen, Ramazan, Nadaroğlu, Halil, Maliye Bölümü, and Diğer
- Subjects
Autocontrol ,VERGİ SİSTEMİ ,TÜRK ,Economics ,GÜVENLİK ,Turkish tax system ,Tax security enterprise ,Ekonomi ,Finance - Abstract
107
- Published
- 1992
44. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ ın romanlarında çocuk
- Author
-
Tilki, Bahriye, Enginün, İnci, and Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,ROMAN ,EDEBİYAT ,GÜRPINAR, HÜSEYİN RAHMİ, 1864-1944 - Published
- 1991
45. Çağdaş anlatımda Edirne Ocakları çıkışlı şömine
- Author
-
Girit, Makbule, Öktem, Tankut, Uygulamalı Sanatlar Bölümü Seramik ve Cam Anasanat Dalı, and Diğer
- Subjects
SERAMİK SANATI ,Ceramics ,TÜRK ,Fine Arts ,Fireplace ,Güzel Sanatlar - Abstract
109
- Published
- 1991
46. Anadolu Selçuklularının yaşayış biçimlerine ve sanatlarına genel bir bakış
- Author
-
Şentürk, Ahmet, Karayiğitoğlu, Hakkı, Heykel Anasanat Dalı, and Diğer
- Subjects
TÜRK ,Art History ,Architectural decorations ,SANAT TARİHİ ,SOSYAL HAYAT ,Sanat Tarihi ,Sculpture ,SELÇUKLU İMP ,Anatolian Seljuks ,Handicrafts - Abstract
84
- Published
- 1991
47. Kadızade Tirevi ve musiki risalesi
- Author
-
Uygun, M. Nuri, Özcan, Nuri, and İslam Medeniyeti ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,KAYNAKLAR ,KADIZADE TİREVİ ,TARİH ,MÜZİK - Published
- 1990
48. Hacılar kültürünün Türk endüstriyel seramik tasarımında desen açısından kullanımı
- Author
-
Ergin, Zeynep, Bakla, Erdinç, Uygulamalı Sanatlar Bölümü Seramik Anasanat Dalı, and Diğer
- Subjects
SERAMİK SANATI ,Ceramics ,TÜRK ,Design ,Fine Arts ,Pattern ,Güzel Sanatlar ,Burdur-Hacılar - Abstract
53
- Published
- 1990
49. Roma hukuku ve Türk hukuku bakımından vekaletsiz iş görme (negoti- orum gestio)
- Author
-
Cündübeyoğlu (İpek), Nurcan, Tahiroğlu, Bülent, and Özel Hukuk Anabilim Dalı
- Subjects
TÜRK ,İŞ HUKUKU - Published
- 1990
50. Abdülbaki Nasır Dede ve tedkik u tahkik
- Author
-
Aksu, Fatma Adile and Özcan, Nuri
- Subjects
TÜRK ,TARİH ,Abdülbaki Nasır Dede ,MÜZİK - Published
- 1988
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.