Search

Amaç: Bu çalışmanın amacı doğurganlık çağındaki kadınların HPV ve HPV aşısı hakkındaki farkındalık ve bilgi düzeylerini ortaya çıkarmaktır. Materyal ve Metod: Çalışmaya 15-49 yaş aralığındaki 294 kadın dahil edildi. Yazarlar tarafından literatür taranarak hazırlanan anket formunun doldurulması istendi. Bulgular: Katılımcıların ortalama yaşı 30.5±8.9 idi. Yalnızca %24.5'i HPV enfeksiyonundan, %28.2'si ise HPV aşısından haberdardı. Katılımcılardan 188'i bilgi sorularından sıfır puan aldı. Sonuç: Bu çalışma birinci basamağa başvuran kadınların düşük bilgi düzeyinde olduklarını , bireysel ve toplumsal eğitimin gerekliliğini göstermiştir. Birinci basamak sağlık politikalarında hasta eğitimine önem verilmesi toplumun bilgi ve farkındalık düzeylerini artıracak ve kanser insidansının düşmesini sağlayacaktır.

Purpose: The aim of this study was to identify the knowledge and awareness about human papilloma virus (HPV) and human papilloma virus (HPV) vaccine of women in reproductive age. Material and Methods: The study covered 294 women aged between 15 and 49. A questionnaire was prepared by the researchers based on the literature review. Results: The mean age of the participants was 30.5+/-8.9 years. Only 24.5% had heard about HPV infection and 28.2% had heard HPV vaccine. Of the participants, 188 (63.9%) got zero point from the knowledge questions. Conclusion: This study indicates that the women who apply primary care units have low knowledge levels; it is apperent that personal and social education is needed. Paying importance to patient education on HPV and cervical cancer in primary care health politics will increase knowledge and awareness for HPV infection and HPV vaccination. [Cukurova Med J 2015; 40(3.000): 517-524]

Soğuk algınlığı, çocukluk çağında sık görülen hastalıklardan biridir. Psödoefedrin hidroklorür (PEH) çocuklarda soğuk algınlığının tedavisinde dekonjestan olarak sıklıkla kullanılan sempatomimetik etkili bir ilaçtır. Bu olgu sunumunda, PEH kullanımının yol açabileceği ciddi yan etkilere dikkat çekmek amaçlanmıştır.

Common cold is one of the frequently seen disease in childhood. Pseudoephedrine hydrochloride (PEH) is a sympathomimetic drug which is widely used for treatment of common cold as a decongestant on children. The aim of this case report is, to draw attention to serious adverse effects of PEH treatment. [Cukurova Med J 2013; 38(3.000): 506-510]

Cameron ülseri, geniş hiatal herni kesesi içerisindeki gastrik mukozal katlantılarda lineer uzanan ülserdir. Üst gastrointestinal sistem (GIS) endoskopisi ile incelenen hiatal hernili olguların %5"inde görülür. Cameron ülserinin klinik önemi, GIS kanama ve anemiye neden olabilme potansiyelinden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada Aile Hekimliği polikliniğinde demir eksikliği anemisi tanısı konulan ve etyolojiye yönelik araştırma esnasında yapılan üst GIS endoskopisinde Cameron ülseri saptanan bir vaka sunulmuştur.

Amaç: Bu çalışmada hipertansif hastaların, hipertansiyon (HT) hakkındaki bilgi düzeylerinin değerlendirilmesi, yaşam tarzı değişikliklerine uyumlarının saptanması ve antihipertansif tedavi altındaki kan basıncı düzeylerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Bu kesitsel çalışmaya, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği polikliniklerine 1 Şubat-30 Nisan 2012 tarihleri arasında ilk defa başvuran HT hastaları dahil edilmiştir. Hastalar, kan basıncı kontrolü başta olmak üzere tedavi hedeflerine ulaşma oranları ve bunları etkileyebilecek faktörler açısından değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya 340 hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 60,5±10,7 yıl olup 222"si (%65,3) kadındı. 108 (%31,8) hastanın kan basıncı kontrol altında değildi. Erkek hastaların ortalama vücut ağırlıkları kadın hastalara göre istatistiksel olarak fazlaydı (p=0,015). Normal tansiyon değerinin kaç olması gerektiğini bilen 249 (%73,2) hastanın, 155"i (%62,2) kadındı ve 179"u (%71,9) 65 yaşından gençti (p=0,0001). 41 (%12,1) hastanın halen sigara içmekte olduğu, 46 hastanın (%13,5) düzenli diyet yaptığı ve 32 hastanın (%9,4)"ünün düzenli egzersiz uyguladığı tespit edildi. Düzenli egzersiz yapan hasta grubunda kan basıncı kontrol oranı daha yüksekti (p=0,001). Erkek hastalarda düzenli diyet ve egzersiz yapma oranı kadınlara göre daha yüksekti (p=0,09). Hastaların ancak 86"sı (%25,3) kullandığı antihipertansif ilacın ismini bilmekte ve 65"i (%19,1) ilacının dozunu bilmekteydi. Kadın hastaların, erkek hastalara göre daha fazla oranda ilaçlarının adını bildiği tespit edildi (p=0,002). 156 hasta (%45,9) iki çeşit antihipertansif ilaç kullanmaktaydı. 58 hastanın (%17,1) haftada bir kaç defa doz atladığı öğrenildi. Sonuç: HT hastalarının, hastalıkları hakkındaki bilgi düzeyi ve ilaç dışı tedaviye uyumları yetersiz olup, güncel kılavuzlara göre geliştirilmiş bir hasta - hekim ilişkisi ile hasta uyumun arttırılmasına ihtiyaç vardır.

Cameron ulcer is a linear gatric ulser on the mucosal folds in patients with a large hiatal hernia. Cameron ulcer could be seen in 5% of patients with hiatal hernia who undergo upper gastrointestinal system (GIS) endoscopy examination. The clinical relevance of Cameron ulcer is due to its potential complications such as GIS bleeding and anemia. In this report a case who was applied to Family Medicine outpatient clinics with the diagnosis of iron deficiency anemia and determined Cameron ulser at upper gastroentestinal endoscopy was presented. [Cukurova Med J 2013; 38(2.000): 315-318]

Purpose: The aim of the study is to evaluate the knowledge of patients about hypertension (HT), compliance with lifestyle changes and to determine their blood pressure levels under antihypertensive therapy. Method: Hypertensive patients that applied to Family medicine outpatient clinics of Diskapi Yildirim Beyazit Education and Research Hospital for the first time, in 2012 (between February 1 to April 30), were included in our cross-sectional study. Patients are evaluated primarily for the control and the factors that can affect high blood pressure and the rate on achieving treatment goals. Results: Three hundred and forty patients were included in the study. The mean age of the patients was 60.5±10.7 years and 222 of them (65.3%) were female. The blood pressure was not under control in 108 (31.8%) patients. The mean body weight of male patients was statistically higher than females (p=0.015). The number of the patients that knew the normal blood pressure value was 249 (73.2%). Among those 155 (62.2%) were women and 179 (71.9%) were younger than 65 years of age (p=0.0001). Forty one patients (12.1%) were still smoking, 46 (13.5%) patients were exercising regularly and 32 (9.4%) were consuming regular diet. Blood pressure was better controlled in the group that was exercising regularly (p=0.001). The rate of male patients that were on regular exercise and diet, were higher than females (p=0.09). Only 86 patients (25.3%) knew the name of their antihypertensive medication and 65 of patients (19.1%) knew the dose of their medication. Female patients knew the name of their medication better than males (p=0.002). 156 patients (45.9%) were using two kinds of antihypertensive medication. 58 patients (17.1%) were skipping doses a few times a week. Conclusion: The knowledge of hypertensive patients on their illness and their compliance on non-drug treatments were inadequate. The compliance of patients should be improved by development of patient-doctor should be improved by development of patient-doctor relationship according to up-to-date guidelines [Cukurova Med J 2013; 38(2.000): 224-232]

Tek taraflı internal karotis arter (ICA) hipoplazisi, son derece nadir rastlanan konjenital bir anomalidir. Tanı genellikle başka bir nedenle yapılan radyolojik araştırma esnasında rastlantısal olarak konulur. Sıklıkla asemptomatik seyretmekle birlikte, hayatı tehdit eden gelişimsel anomaliler eşlik edebilir. Bu çalışmada, vertigo nedeni ile araştırılırken yapılan radyolojik görüntülemelerde sol internal karotis arter hipoplazisi saptanan bir vaka sunulmuştur.

Unilateral hypoplasia of the internal carotid artery, is an extremely rare conjenital anomaly. It is usually diagnosed incidentally during radiological examination for another reason. Although mostly asymptomatic, it may be accompanied with life-threatening developmental anomalies. In this report a case determined with left carotid artery hypoplasia in radiological imaging for evaluation of dizziness was presented. [Cukurova Med J 2013; 38(1.000): 131-134]