Search

İlkokul ve ortaokul ders kademesinde verilen derslerden biri olan Sosyal Bilgiler öğretiminde çeşitli modeller veya teknikler kullanılabilir. Bu modellerden biri de 5E Modelidir. 5E Modeli; Giriş, Keşfetme, Açıklama, Derinleştirme ve Değerlendirme aşamalarından oluşmaktadır. Sosyal Bilgiler dersi bu modele göre hazırlanacak olsa dersin beş temel aşamada işlenmesi gerekir. Öğretmenlerin derslerine hazırlıklı girmesi ve derste bir model takip ederek ders işleme sürecini geçirmesi öğrenci başarısına ve öğretmen yeterliliğine büyük katkı sağlar. Dolayısıyla bu çalışmada öğretmenlerin 5E Modeliyle hazırladıkları ders planlarını incelemek ve ders planı hazırlama becerilerini tespit etmek önemli olacaktır. Yapılan çalışmada 10 özel, 10 devlet okulunda görev yapan 20 farklı okuldan öğretmenlerin hazırlamış oldukları ders planları incelenmiştir. Doküman inceleme yöntemiyle yapılan değerlendirmeler için 10 farklı uzman görüşü alınarak, “5E Modeli Ders Planı Değerlendirme Formu” hazırlanmıştır. Özel okul ve devlet okulunda görev yapan sosyal bilgiler öğretmenleri tarafından 5E Modeline uygun olarak hazırlanan ders planları 5E Modeli Ders Planı Değerlendirme Formu’ na göre yapılan incelemeler sonucunda; özel okul öğretmenlerinin hazırladığı ders planlarının yeterlilik düzeyinin, devlet okulu öğretmenlerinin ders planlarına göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir., Various models or techniques can be used in Social Studies teaching, which is one of the courses given at primary and secondary school levels. One of these models is the 5E Model. Model 5E; It consists of Introduction, Exploration, Explanation, Deepening and Evaluation stages. If the Social Studies course is to be prepared according to this model, the course should be taught in five basic stages. The fact that teachers enter their classes prepared and follow a model in the lesson and pass the lesson process greatly contributes to student success and teacher competence. Therefore, in this study, it will be important to examine the lesson plans prepared by the teachers with the 5E Model and to determine their lesson plan preparation skills. In the study, lesson plans prepared by teachers from 20 different schools working in 10 private and 10 public schools were examined. For the evaluations made by the document review method, the "5E Model Lesson Plan Evaluation Form" was prepared by taking the opinions of 10 different experts. As a result of the examinations made according to the 5E Model Lesson Plan Evaluation Form, the lesson plans prepared in accordance with the 5E Model by the social studies teachers working in private and public schools; It has been determined that the proficiency level of the lesson plans prepared by private school teachers is higher than the lesson plans of public school teachers.

Bu çalışmanın amacı, istasyon tekniği kullanımının öğrencilerin akademik başarı ve tutumlarına etkisini araştırmaktır. Araştırmada 4. Sınıf Sosyal Bilgiler dersi “Bilim, Teknoloji ve Toplum” ünitesine yönelik hazırlanan istasyon etkinlikleri kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu; 2021-2022 eğitim öğretim yılının bahar döneminde Çanakkale şehri merkez ilçesinde bulunan bir devlet okulunda, 50 kişiden oluşan 4. sınıf öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırmada, deneysel desenlerden ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırma deney ve kontrol grubu olmak üzere iki şubede yapılmıştır. Uygulama öncesi hazırlanan 5 farklı istasyon etkinliği haftada 4 ders saati kullanılarak 4 haftada uygulanmıştır. Araştırma verileri araştırmacı tarafından geliştirilen “Bilim, Teknoloji ve Toplum Ünitesi Başarı Testi” ile Evin-Cansel, İ. (2006) tarafından geliştirilen “Sosyal Bilgiler Dersine Yönelik Tutum Ölçeği” ile elde edilmiştir. Araştırmada ulaşılan veriler bilgisayar ortamında analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda; istasyon tekniği kullanılan deney grubu öğrencilerinin akademik başarı düzeyinin olumlu etkilendiği, mevcut programdaki yöntemlerin kullanıldığı kontrol grubu öğrencilerinin ise başarı düzeyinde anlamlı farklılık olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğrenci tutumlarına bakıldığında ise istasyon tekniği kullanımının tutuma yönelik bir değişiklik meydana getirmediği sonucuna ulaşılmıştır., The aim of this study is to investigate the effect of station technique use on students' academic achievement and attitudes. In the research, station activities prepared for the "Science, Technology and Society" unit of the 4th grade Social Studies lesson were used. The study group of the research; It consists of 50 4th grade students in a public school located in the central district of Çanakkale city in the spring term of the 2021-2022 academic year. In the research, quasi-experimental design with pretest-posttest control group was used. The research was carried out in two branches, the experimental and the control group. 5 different station activities prepared before the application were applied in 4 weeks using 4 lesson hours per week. The research data were obtained from the "Science, Technology and Society Unit Achievement Test" developed by the researcher, and Evin-Cansel, İ. (2006) "Attitude Scale Towards Social Studies Lesson" developed by. The data obtained in the research were analyzed in the computer environment. As a result of the research; It was concluded that the academic achievement level of the experimental group students who used the station technique was positively affected, and there was no significant difference in the success level of the control group students who used the methods in the current program. When the students attitudes were examined, it was concluded that the use of station technique did not cause a change in attitude.

Sosyal Bilgiler dersinde hatırat kullanımına ilişkin öğretmen görüşlerinin incelendiği bu çalışma, özel durum çalışması desenlerinden biri olan araçsal durum çalışması deseni çerçevesinde tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu gönüllü 40 Sosyal Bilgiler öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, çevrim içi ortamda hazırlanan açık uçlu soruların yer aldığı bir form aracılığıyla, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında toplanmıştır. Elde edilen veriler, NVivo 10 programında içerik analizine tabi tutularak çözümlenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre öğretmenlerin hatırat kelimesini daha çok geçmişle ilişkilendirerek açıkladıkları ve genel itibariyla literatürle uyumlu açıklamalarda bulunabildikleri görülmüştür. Bununla birlikte, öğretmenlerin öğrenilen bilgilerin kalıcılığını artırmak ve konuyu ilgi çekici kılmak amacıyla, Sosyal Bilgiler dersinde en çok tarihsel konuların öğretiminde hatırat kullandıkları tespit edilmiştir. Ayrıca öğretmenlerin Sosyal Bilgiler öğretimi sürecinde hatıratın başta konu ve kazanıma uygunluk olmak üzere, birtakım kriterlerin dikkate alınarak kullanılması gerektiğine dair görüşlere sahip oldukları belirlenmiştir. Ancak öğretmenlerin, Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’ndaki hatırat kullanılabilecek konular hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıkları ve Sosyal Bilgiler dersinde hatırat kullanımında kendilerini mesleki açıdan tam anlamıyla yeterli bulmadıkları ortaya koyulmuştur. Diğer taraftan araştırmada, Sosyal Bilgiler dersinde hatırat kullanımında öğretmen, öğrenci, ders kitabı ve programdan kaynaklanan bazı sorunların yaşandığı belirlenmiştir. Son olarak araştırmada öğretmenlerin, Sosyal Bilgiler dersinde hatırat kullanımının eğitsel değerine ilişkin kısmi farkındalığa sahip oldukları ve hatıratın Sosyal Bilgiler dersinde etkili kullanımı konusunda mesleki eğitime ihtiyaç duydukları sonucuna ulaşılmıştır., The present study, which examines teachers' opinions on the use of memoirs in social studies course, was designed within the framework of instrumental case study design, from one of the case study designs. The study group of the research consists of 40 volunteer social studies teachers. The research data were collected through an online form containing open-ended questions. The obtained data were analyzed by content analysis in the NVivo 10 program. According to the findings obtained from the research, it was seen that the teachers were able to make explanations about the word “memoir” in general. Along with this, it has been determined that teachers mostly use memoirs in the teaching of historical subjects in the social studies course to increase the permanence of the learned information and make the subject interesting. In addition, it has been determined that teachers have opinions that memoirs should be used in the process of teaching social studies, taking into account certain criteria, especially suitability for the subject and learning outcome. However, it has been revealed that teachers do not have enough knowledge about the subject/learning outcomes that can be used for memoirs in the Social Studies Curriculum and they do not consider themselves fully professionally competent in the use of memoirs in social studies. On the other hand, it was determined in the study that some problems were experienced in the use of memoirs in the social studies course arising from the teacher, student, textbook and program. Finally, it was concluded in the study that the teachers had partial awareness of the educational value of the use of memoirs in the social studies course and they needed professional training on the effective use of memoirs in the social studies course.

The aim of this study is to examine the impact of conceptual change texts in teaching the concepts that are challenging and often misunderstood in the field of active citizenship learning contained in the 6th grade social studies course. A total of 67 sixth graders studying in two different classrooms at the same secondary school participated in this study, in which a quasi-experimental design was used as one of the quantitative research approaches. The experimental group was instructed through conceptual change texts during the implementation, while the control group was taught with the existing curriculum. Data were collected with a concept comprehension test and a concept-related academic achievement test. Descriptive and predictive analytics were used for analysing the data. The students in the experimental and control groups were found to have limited understanding to the extent of not understanding the related concepts. After the activities, it was observed that the final knowledge level of the students in the control group as regards concept comprehension did not show a significant change when compared to their prior level of knowledge, while that of the experimental group showed a considerable increase. A statistical significance was found between the scores of the experimental and control groups in favour of the experimental group in the concept-related academic achievement. In this sense, it can be argued that the use of conceptual change texts to teach the concepts determined in the field of active citizenship learning enables students to learn such concepts more easily and is effective in eliminating students’ misconceptions., Bu araştırmanın amacı, altıncı sınıf sosyal bilgiler dersi etkin vatandaşlık öğrenme alanında öğrenilmesinde güçlük yaşanılan ve yanılgıya sahip olunan kavramların öğretilmesinde kavramsal değişim metinlerinin etkisini incelemektir. Nicel araştırma yaklaşımlarından yarı deneysel desenin kullanıldığı araştırma, aynı okulun farklı iki şubesinde öğrenim gören 67 ortaokul altıncı sınıf öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Uygulama aşamasında deney grubunda kavramsal değişim metinleri kullanılırken kontrol grubunda mevcut program kullanılmıştır. Araştırmanın verileri kavram anlama testi, kavram akademik başarı testi ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde betimsel ve kestirimsel analizler kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre deney ve kontrol grubu öğrencilerinin ilgili kavramları anlama ön bilgi düzeylerinin sınırlı anlama ve anlamama düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte, uygulama sonrasında kavram anlama son bilgi düzeyinin kontrol grubunda ön bilgi düzeyi ile karşılaştırıldığında önemli bir değişim göstermediği deney grubunda ise kavram anlama son bilgi düzeyinin yükseldiği görülmüştür. Ayrıca kavram akademik başarısı açısından deney ve kontrol grupları arasında deney grubunun lehine anlamlı bir farklılığın olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda, etkin vatandaşlık öğrenme alanında belirlenen kavramların öğretimde kavramsal değişim metinlerinin kullanılmasının kavramların daha kolay öğrenilmesini sağladığı ve öğrencilerde var olan kavram yanılgılarının giderilmesinde etkili olduğu ifade edilebilir.

This study aims to examine the impact of writing-to-learn approach on teaching about natural disasters and environmental issues contained in the Social Studies course, by adopting a mixed methods research approach. It includes a total of 51 fifth graders for whom various writing-to-learn activities (i.e. writing interviews, poetry, diaries, letters, columns, and newspaper articles) were used during a Social Studies course to provide opportunities for both cognitive and affective learning. The activities were evaluated in the process to give the students necessary feedback. Research data were collected through an academic achievement test, a self-evaluation form, a semi-structured interview form, and a structured classroom observation form. Qualitative data were analysed by content analysis and quantitative data by descriptive and predictive statistics. The results revealed a statistical significance in favour of the experimental group students who were instructed through writing-to-learn activities regarding natural disasters and environmental issues. It appeared that writing-to-learn activities included in the learning process acted as a lever for students while learning, and eased their learning load. The source of the cognitive and affective difference seems to have resulted from such factors as thinking over the subject learned during writing-to-learn activities, transferring what one thinks to the interlocutor by using specific expressions unique to social studies, making mental efforts to transform the information into a different form, being aware of one’s own learning level and making up for the lack of knowledge through feedback. Social studies educat., Bu çalışmanın amacı, sosyal bilgiler dersi içerinde yer alan afetler ve çevre sorunları konularının öğretiminde öğrenme amaçlı yazma pedagojisinin etkisini incelemektir. Karma araştırma yaklaşımı benimsenerek dizayn edilen bu çalışma, beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde toplam 51 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Uygulama sürecinde hem bilişsel hem de duyuşsal öğrenmelere fırsat tanıyan farklı öğrenme amaçlı yazma etkinliklerine (Röportaj, şiir, günlük, mektup, köşe yazısı, gazete haberi yazma) yer verilmiştir. Yapılan etkinlikler süreç içerinde değerlendirilmiş, öğrencilere geri bildirimler sağlanmıştır. Araştırma verileri akademik başarı testi, öz değerlendirme formu, yarı yapılandırılmış görüşme formu, yapılandırılmış sınıf içi gözlem formu aracılığıyla toplanmıştır. Elde edilen nicel veriler betimsel ve kestirimsel istatistikler yoluyla analiz edilirken nitel veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma bulguları afetler ve çevre sorunları konusunun öğretiminde öğrenme amaçlı yazma etkinlikleriyle desteklenmiş deney grubu öğrencileri lehine anlamlı bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Bu sonuçtan hareketle öğrenme sürecine dahil edilen öğrenme amaçlı yazma etkinlikleri öğrencilerin öğrenmelerinde bir kaldıraç görevi üstlenip onların öğrenme yükünü hafifletmiştir. Öğrenme amaçlı yazma etkinliklerinde öğrenilen konu üzerine düşünme, düşündüklerini kendine özgü sosyal bilgiler diliyle muhatabına aktarma, öğrenilen konuyu farklı bir forma çevirmede zihinsel bir çaba harcama, yapılan geri bildirimler ile kendi öğrenme düzeyinin farkına varma ve eksiklerini tamamlama ortaya çıkan bilişsel ve duyuşsal farkın kaynağını oluşturmaktadır. Bu farkı öğrenme ortamlarına taşımak gayesinde olan sosyal bilgiler eğitimcileri, öğrenme amaçlı yazma pedagojisi üzerinden etkili bir öğretim süreci inşa edebilirler.

This study aims to examine the impact of writing-to-learn activities on teaching certain concepts specific to social studies course. A total of 18 fourth grade students at primary school participated in this study, which was designed according to the intervention mixed methods design. During the implementation process, 10 different writing activities were conducted with a focus on different concepts to monitor students’ concept learning processes. Data were collected via an open-ended concept knowledge test, a concept academic achievement test, a structured classroom observation form, and a semi-structured interview form. Quantitative data were analysed using descriptive and predictive statistics whereas the qualitative data were analysed by content analysis. Writing-to-learn activities show what students have or have not learned, and provide them with feedback besides serving as a projection on teachers’ own teaching processes, resulting in self-regulation to be adopted by students while writing and by teachers while teaching. It has been concluded that the concepts necessary to learn about active citizenship, especially those that are abstract and difficult to learn such as national sovereignty, democracy, and freedom, are learned more easily through writing-to-learn activities. The factors that constitute success involve the mental effort students spend in the concept learning process, the social studies language designed in a way that different participants are able to comprehend, the feedback on the level of learning the concepts, and the active participation of teachers and students. Writing-to-learn approach can be an alternative method in social studies course, integrating many concepts with an interdisciplinary approach., Bu çalışmanın amacı, öğrenme amaçlı yazma etkinliklerinin sosyal bilgiler dersine özgü kavramların öğretimi üzerindeki etkisini incelemektir. Karma araştırma yaklaşımları içerinde yer alan müdahaleli karma desene göre tasarlanan bu çalışma, toplam 18 ilkokul dördüncü sınıf öğrencisinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Uygulama sürecinde farklı kavramlara odaklanmış on farklı öğrenme amaçlı yazma etkinliğine yer verilerek, öğrencilerin kavram öğrenme süreçleri yakından takip edilmiştir. Araştırma verileri açık uçlu kavram bilgi testi, kavram akademik başarı testi, yapılandırılmış sınıf içi gözlem formu ve yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Toplanan nicel veriler betimsel ve kestirimsel istatistikler kullanılarak analiz edilirken nitel veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Öğrencilerin neleri öğrenip neleri öğrenmediğini somut bir şekilde yansıtan öğrenme amaçlı yazma etkinlikleri, bir yandan öğrenciye gizil bir dönüt sağlarken öte yandan öğretmenlerin kendi öğretim süreçlerine projeksiyon tutmuştur. Sağlanan bu projeksiyon öğrenciyi yazma, öğretmeni ise öğretme sürecinde öz düzenlemeye yöneltmiştir. Böylece araştırma sonucunda başta milli egemenlik, demokrasi, özgürlük gibi soyut ve öğrenilmesinde zorlanılan kavramlar olmak üzere etkin vatandaşlık öğrenme alanında yer alan kavramların öğrenme amaçlı yazma etkinlikleri ile daha kolay öğrenildiği görülmüştür. Benzer şekilde kavram öğrenimi sürecinde öğrencilerin harcadığı zihinsel çaba, farklı muhatapların anlayacağı şekilde dizayn edilen sosyal bilgiler dili, kavramların öğrenilme düzeyine ilişkin yapılan geri bildirimler, öğretmen ve öğrencilerin aktif katılımları ortaya çıkan başarının gerekçelerini oluşturmaktadır. Öğrenme amaçlı yazma etkinliklerinin kavram öğretim sürecine yaptığı bu katkılardan hareketle farklı disiplinlerin çok sayıda kavramını disiplinlerarası yaklaşımla bütünleştiren sosyal bilgiler dersinde öğrenme amaçlı yazma pedagojisi alternatif bir öğretim yolu olabilir.

Bu araştırma Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin Covid-19 salgın süreci ve uzaktan eğitime yönelik algılarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji (olgu bilim) deseninde tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, Afyonkarahisar il merkezinde bulunan devlet ortaokullarında görev yapmakta olan 28 Sosyal Bilgiler öğretmeninden oluşmaktadır. Çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örneklem yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemi kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak uzaman görüşü alınarak hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış, veriler yarı yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiş, tablolaştırılarak frekanslarla sunulmuş, doğrudan alıntılarla desteklenmiştir. Araştırma sonucunda; Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin Covid-19 salgını hakkında düşünceleri, Covid-19 salgınının eğitim sistemine etkileri konusunda görüşleri, Covid-19 uzaktan eğitimle Sosyal Bilgiler dersi öğretimine yönelik görüşleri, Covid-19 salgınında uygulanan uzaktan eğitim sürecinde yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerileri ve Covid -19 salgını sonrasında eğitim hayatında yaşanacak değişiklikler hakkında görüşleri temalarına ulaşılmıştır. Sosyal Bilgiler öğretmenleri Covid-19 salgını ve uzaktan eğitim sürecini öğrenci, öğretmen, eğitim-öğretim süreci, yüz yüze eğitim açısından değerlendirmişlerdir. Sosyal Bilgiler öğretmenleri; Covid-19 salgını sebebiyle okuldan uzak kalan öğrencilerin ve öğretmenlerin motivasyonunun düştüğü, psikolojilerinin olumsuz etkilendiğini vurgulamışlardır. Covid-19 salgını sürecinde uzaktan eğitimin zorunlu olmasıyla birlikte, teknolojinin verimli kullanılması, EBA’nın yaygınlaşması ve farklı uzaktan eğitim uygulamalarının eğitim hayatına girmesi gibi olumlu özelliklerini vurgulayan Sosyal Bilgiler öğretmenleri bundan sonraki süreçte uzaktan eğitimin kalıcı olabileceğini, yakında Covid-19 ve diğer salgınların öğretim programlarına girebileceğini ifade etmişlerdir. This research was conducted to determine the perceptions of Social Studies teachers about the Covid-19 epidemic process and distance education.The research was designed in the pattern of phenomenology (phenomenology), one of the qualitative research methods. The study group of the research consists of 28 Social Studies teachers working in public secondary schools in Afyonkarahisar city center.Maximum variation sampling, one of the purposeful sampling methods, was used to determine the study group.As a data collection tool, a semi-structured interview form prepared by taking expert opinion was used, and the data were collected through semi-structured interviews.The data obtained were analyzed by content analysis, presented in tables and presented with frequencies, and supported by direct quotations.As a result of the research; Social Studies teachers' thoughts on the Covid-19 epidemic, their views on the effects of the Covid-19 epidemic on the education system, their views on teaching Social Studies course with Covid-19 distance education, the problems and solution suggestions they experienced during the distance education process applied in the Covid-19 epidemic and the Covid -19 epidemic. Afterwards, the themes of opinions about the changes that will occur in education life have been reached.Social Studies teachers evaluated the Covid-19 epidemic and the distance education process in terms of students, teachers, education-teaching process, and face-to-face education.Social Studies teachers; They emphasized that the motivation of students and teachers who were away from school due to the Covid-19 epidemic decreased and their psychology was negatively affected.Social Studies teachers, who emphasized the positive features such as the efficient use of technology, the widespread use of EBA and the introduction of different distance education applications into education life, together with the necessity of distance education during the Covid-19 epidemic process, said that distance education could be permanent in the next period, and that Covid-19 and other epidemics could soon be an educational system. stated that they could enter their programs.

Sosyal Bilgiler dersinin amacı, sorumluluklarını bilen iyi vatandaşlar yetiştirmektir. Öğrencilere yaşamı için gerekli bilgileri verirken aynı zamanda davranış ve tutumlarımıza yön veren değerleri de onlara kazandırmak sosyal bilgiler dersinin temel amaçlarındadır. Çünkü topluma faydalı bireylerin yetişmesi akıl ve duygu birlikteliğinin olmasına bağlıdır. Bu amacın gereği doğrultusunda Sosyal Bilgiler Öğretim Programında temel insani değerlerin kazandırılması gerekliliği vurgulanmakta ve ayrı bir başlık altında da yer verilmektedir. Bu nedenle sosyal bilgiler dersi kazanımlarını gerçekleştirmeye yönelik uygulanacak etkinliklerde bilişsel hedefler ile duyuşsal hedeflerin birlikte ele alınması oldukça önemlidir. Bu kapsamda çalışmanın amacı, sosyal bilgiler dersinde yer alan kök değerlerin kazandırılmasında ve akademik başarı sağlanmasında kanıt temelli öğrenmeden nasıl faydalanılabileceğini ortaya koymaktır. Araştırma için, en uygun desenin nitel araştırma yöntemlerinden, eylem araştırma deseni olduğuna karar verilmiş ve eylem araştırma deseni ile planlanıp, süreç uygulanmaya konulmuştur. Değerler öğretiminde kanıt temelli öğrenme ile zıtlıklar, çelişkiler ve farklılıklar bir arada verilerek öğrencilerin değerleri üst düzey zihinsel düşünme becerilerini kullanarak özümsemesini sağlayacağı düşünülmüştür. Zikredilen amaçlar doğrultusunda önce değerler ile kazanımların eşleştirilmesi yapılmış ve kazanımların hangi konu ile bağlantılı olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda kazandırılmak istenilen kazanımlara uygun olarak konu ile alakalı kanıtlar kullanılarak eylem planları oluşturulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Kütahya’nın Simav ilçesinde bulunan bir ortaokulun 7. sınıf öğrencileri oluşturacaktır. Örneklem seçiminde amaçlı örneklem yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın uygulama süreci, araştırmacının kendisi tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak ön ve son görüşme formu, kanıt temelli hazırlanmış etkinlik yaprakları, araştırmacı ve öğrenci günlükleri, sınıf içi iletişim kayıtları, ön ve son başarı değerlendirme soruları kullanılacaktır. Elde edilen veriler betimsel ve içerik analiz teknikleri ile irdelenmiştir. Araştırma sonunda öğrencilerin kanıt temelli öğrenmeye ilişkin ve kanıt temelli değerler eğitimine ilişkin görüşlerinde önemli değişme gerçekleşmiştir.. Değerlerin aktarımında kanıtların kullanımının ve kanıt temelli etkinliklerin uygulanmasının, değerleri kazandırmada önemli bir artış ve yarar sağlayacağı ortaya konulmuştur. Bu süreçte öğrencilerin derse olan ilgisinin de arttığı, kanıt temelli öğrenmeye ilişkin olumlu bir tutum ve tavır sergiledikleri ve derse aktif olarak katıldıkları gözlemlenmiştir. Öğrencilerin tutumlarındaki değişme ve sürece aktif katılımları öğrencinin akademik olarak başarısının artmasına da katkı sağlamıştır. The purpose of social studies course is to raise good citizens who know their responsibilities. It is the main objectives of social studies course to give students with the necessary information for their life and to provide students with values that guide our behavior and attitudes at the same time. Because growing of individuals beneficial to society depends on coexistence of mind and heart. In line with this purpose, necessity of gaining basic human values in the Social Studies Curriculum is emphasized and is also included under a separate heading. Therefore, cognitive goals and affective goals should be handled together in activities to be implemented in order to realize the gain of social studies course. In this context, the purpose of the study is to reveal how evidence-based learning can be used to gain root values in social studies course and to ensure academic development. For this research, it was decided that the most appropriate pattern is the action research pattern, which is one of the qualitative research methods, and the research will be planned with action research pattern and process will be implemented. It is thought that in teaching of values, evidence-based learning will be combined with contrasts, contradictions and differences, and will enable students to assimilate values by using their high-level mental thinking skills. In line with these purposes, firstly, matching values and gains were performed, and it will be determined that gains are related to which subject. In this direction, action plans will be created by using relevant evidence in accordance with achievements desired. The study group of the research will be 7th grade students of Darici Secondary School located in Yesildere Village of Simav district of Kutahya in 2021-2022 academic year. Purposeful sampling method will be used in sample selection. The research process will be carried out by the researcher. In the process, it is considered to keep teacher of social studies course as an observer and it is assumed that teacher's observations will contribute to the process. Open-ended teacher and student interview forms, social studies teacher and student diaries focus interview with students, interview with social studies teacher, photo recordings and action plans in the application process will be used as data collection tool in the research. The data obtained will be analyzed with descriptive and content analysis techniques. At the end of the research, a significant change is expected in the students' views regarding evidence-based learning and evidence-based values education. It is assumed that the use of evidence in transfer of values and application of evidence-based activities will provide a significant increase and benefit in gaining values. In this process, it is thought that students' interest in course will increase, they will display a positive attitude towards evidence-based learning and actively participate in the lesson. It is assumed that change in students' attitudes and their active participation in the process will also contribute t academic development of student.

Bu çalışmada ilkokul dördüncü sınıf Sosyal Bilgiler dersinde mizahi bir unsur olan karikatürlerle desteklenmiş Probleme Dayalı Öğrenme yönteminin öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algılarına, Sosyal Bilgiler dersine yönelik tutumlarına ve erişi düzeylerine etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda denkleştirilmemiş-eşitlenmemiş ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul ili, Üsküdar ilçesinde yer alan bir ilkokulda öğrenim gören 55 dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Deney grubunda karikatür destekli probleme dayalı öğrenme yöntemi, kontrol grubunda ise sadece Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Program içeriği ve etkinlikleri uygulanmıştır. Deneysel uygulama yedi hafta sürmüştür. Verilerin toplanmasında “Kişisel Bilgiler Formu”, “İlköğretim Düzeyindeki Çocuklar İçin Problem Çözme Envanteri”, “Tutum Ölçeği” ve “Sosyal Bilgiler Dersi Bilim, Teknoloji ve Toplum Öğrenme Alanı Başarı Testi” kullanılmıştır. Ölçme araçlarından elde edilen veriler frekans (f), yüzde (%) ve çeşitli Non-Parametrik testler kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular ışığında ilkokul dördüncü sınıf Sosyal Bilgiler dersinde karikatür destekli probleme dayalı öğrenme programının öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algılarını, Sosyal Bilgiler dersine yönelik tutumlarını ve erişi düzeylerini olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler sonucunda araştırma kapsamında çeşitli önerilere yer verilmiştir. This study attempted determining the impact of the problem-based learning method supported by cartoons, which are humorous elements, in fourth-grade Social Studies course on students’ perceptions of their problem-solving skills, their attitudes to the social studies course and their level of achievement. Accordingly, the study is quasi-experimental and has a pre-test post-test unequalled control group design. The study group consists of 55 fourth-grade primary school students receiving education at a primary school located in Üsküdar, Istanbul. The cartoon-supported problem-based learning method was applied in the experimental group, whereas the standard Social Studies Curriculum was followed in the control group. The experiment lasted for seven weeks. In the collection of data, ‘Personal Information Form’, ‘Problem-Solving Inventory for Children at the Level of Primary Education (PSIC)’, ‘Attitude Scale’ and ‘Science, Technology, and Society Learning Space in Social Studies Achievement Test’ were used. The data obtained from the measurement tools were analysed using frequency (f), percentage (%), and various Non-Parametric tests. Based on the findings, it was concluded that the use of cartoon-supported problem-based learning method in teaching fourth-grade Social Studies course positively affected the students' perceptions of their levels of problem-solving skills, their attitudes to the social studies course and their level of achievement.

Bu çalışma sosyal bilgiler dersi eğitiminde 5N1K Yöntemi ile ders sonlandırmanın öğrencilerin akademik başarısı ve kalıcılığı üzerine etkisini araştırmayı amaçlamıştır. Araştırma, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılının 2. yarıyılında, Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı olan Akdere İmam Hatip Ortaokulu ile Mahzemin İmam Hatip Ortaokulunda öğrenim gören 7. sınıf öğrencileri üzerinde yürütülmüştür. Ön test uygulaması yapılan 4 sınıftan puan ortalamaları birbirine en yakın olan Mahzemin İmam Hatip Ortaokulu 7/A Şubesi, Mahzemin İmam Hatip Ortaokulu 7/B şubesi ve Akdere İmam Hatip Ortaokulu 7/A şubesi, Akmescit Garip Altemel Ortaokulu 7/A şubesi örnekleme alınmıştır. Hangi sınıfın deney grubu ve hangi sınıfın kontrol grubu olacağı random atama ile belirlenmiştir. Buna göre Akdere İmam Hatip Ortaokulu 7/A Şubesi deney grubunu, Mahzemin İmam Hatip Ortaokulu 7/A Şubesi ise kontrol grubunu oluşturmuştur. Alt problemlerde ifade edilen durumlara ilişkin istatistiksel analizler SPSS for Windows paket programında gerçekleştirilmiştir. İstatiksel analizler sonucunda aşağıdaki bulgular elde edilmiştir: 1. Kontrol grubunun ön test-son test sonuçları karşılaştırıldığında kontrol grubunun ön test ve son testi arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. 2. Deney grubunun ön test-son test sonuçları karşılaştırıldığında deney grubunun son testi lehine anlamlı bir farklılık bulunmuştur. 3. Deney ve kontrol grubu son test sonuçları karşılaştırıldığında her iki grubun son test sonuçları arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 4. Deney ve kontrol grubunun kalıcılık testi sonuçları karşılaştırıldığında deney grubu ve kontrol grubu kalıcılık testi arasında anlamlı bir farklılık yoktur 5. Deney grubu son test-kalıcılık testi sonuçları karşılaştırıldığında son test ve kalıcılık testi arasında deney grubunun son testi lehine anlamlı bir farklılık bulunmuştur. 6. Kontrol grubu son test ve kalıcılık testi sonuçları karşılaştırıldığında son test ve kalıcılık testi arasında anlamlı bir farklılık yoktur. Araştırma sonucunda ulaşılan bulgulara dayanarak, gelecekte yapılacak araştırmalar için çeşitli öneriler getirilmiştir. This study aims to work on the academic and permanence of completing the courses with the WH-QUESTIONS Method in social studies education. The research is comprehensive about the 7th education in Akdere Imam Hatip Secondary School and Mahzemin Imam Hatip Secondary School, which are affiliated to Kayseri Provincial Directorate of National Education, in the 2nd year of 2020-2021 education and training. Mahzemin Imam Hatip Secondary School 7/A Branch, Mahzemin Imam Hatip Secondary School 7/B store, Akdere Imam Hatip Secondary School 7/A store, Akmescit Garip Altemel Secondary Secondary School 7/A branch were taken as the sample from the 4 classes that were the pre-test application. Which class's experimental group and which class's control group is made by random assignment. Accordingly, Akdere Imam Hatip Secondary School 7/A Branch Imam Hatip Secondary School 7/A Branch formed control groups. Evaluations according to the concept of expression in subproblems can be performed in SPSS for Windows. In terms of statistical analysis, it has been ensured: 1. When the pretest-posttest results of the control group were compared, no significant difference was found between the pretest and posttest of the control group. 2. When the pretest-posttest results of the experimental group were compared, a significant difference was found in favor of the posttest of the experimental group. 3. When the post-test results of the experimental and control groups are compared, there is no significant difference between the post-test results of both groups. 4. When the permanence test results of the experimental and control groups are compared, there is no significant difference between the retention test of the experimental group and the control group. 5. When the posttest permanence test results of the experimental group were compared, a significant difference was found between the posttest and the permanence test in favor of the posttest of the experimental group. 6. When the control group posttest and retention test results are compared, there is no significant difference between posttest and retention test. Based on the findings obtained as a result of the research, various suggestions were made for future research.