Search

In this study, it was investigated some properties of gypsum particleboards which is produced with olivine mineral. Wood particles were added as reinforcement in different proportions (70% and 30%) to two types of plasterboard. The effects of inorganic olivine mineral added to these two types of boards were evaluated in terms of their physical and mechanical properties, thermal conductivity, and combustion behaviour. Subsequently, tests were carried to determine their water absorption, thickness swelling, internal bonding, bending strength, modulus of elasticity, thermal conductivity, and combustion performance. The properties of the boards were then examined using Fourier-transform infrared spectroscopy and thermogravimetric analysis. The Fourier-transform infrared analysis revealed the typical traces of cellulose, hemicellulose, and lignin in the wood material, traces of gypsum as the binder, and varying traces of olivine, according to the additive ratio, were also observed. Thermal analysis determined the positive contribution of olivine to the basic stability of both types of boards. It can be concluded that olivine, when added in different proportions, is a suitable reinforcement material for improving the technical properties of gypsum particleboard., Bu çalışmada, olivin minerali ile üretilen alçılı yonga levhaların bazı özellikleri araştırılmıştır. İki farklı oranda alçı (%70 ve %30) eklenerek oluşturulan levhalara farklı oranlarda odun yongaları eklenmiştir. Bu iki tip levhaya ilave edilen inorganik olivin mineralinin, levhanın fiziksel özellikleri, mekanik özellikleri, ısıl iletkenlik ve yanma davranışlarına olan etkileri değerlendirilmiştir. Üretilen levhaların su alma, kalınlığına şişme, çekme direnci, eğilme direnci, elastikiyet modülü, termal iletkenlik ve yanma performansını belirlemek için testler yapılmıştır. FTIR analizi, ahşap malzemede selüloz, hemiselüloz ve lignin varlığını, bağlayıcı olarak alçının ve katkı oranına göre değişen olivinin varlığını ortaya koymaktadır. Termal analiz ile olivin'in her iki tip levhanın stabilitesine olumlu etkisi olduğu belirlenmiştir. Olivin, farklı oranlarda eklendiğinde, alçılı yonga levhanın bazı özelliklerini geliştirmek için uygun bir takviye malzemesi olduğu sonucuna varılabilir

The purpose of the study was to comparatively evaluate the efficacy of Scillaren-A in rats. A total of 32 female Wistar albino rats were used to develop acute toxicity for 48 h. The rats were randomly divided into four groups including n=8 / each group (G.I-G.IV). Toxicity groups (G.I, G.II, and G.III) and control group (G.IV) were established. The experimental groups were intoxicated with scillaren A, corn cob powder, and their combinations, respectively. The rats in the control group were remained intoxicated and fed with standard pellets. The experiment was ended 48 hours after the intoxication. Histopathological findings in vital organs (liver, kidney, lung, heart, brain) and then other organs (intestine, spleen) were evaluated. Tissues were fixed in 10% buffered formalin (pH=7.2) and embedded in paraffin. The histopathologic findings were evaluated on the standard H&E stained sections. The major histopathological changes, vascular changes including hyperemia and haemorrhagia, alterative changes including degeneration and necrosis, inflammation, some regenerative and reparative changes including hyperplasia and fibrosis in organs were scored. It is believed that both formulations can be effective on death later on, be utilized as a rodenticide without environmental toxic effect, and be consumed rapidly by rats due to their attractive chemical traits., Çalışmanın amacı Scillaren-A’nın ratlarda etkinliğini karşılaştırmalı olarak değerlendirmekti. Kırk sekiz saat boyunca akut toksisite geliştirmk için toplam 32 dişi Wistar albino rat kullanıldı. Ratlar rastgele dört gruba ayrıldı (her grupta n=8 / G.I-G.IV). Toksisite grupları (G.I, G.II ve G.III) ve kontrol grubu (G.IV) oluşturuldu. Deney grupları sırasıyla scillaren A, mısır koçanı tozu ve bunların kombinasyonu ile zehirlendi. Kontrol grubundaki ratlar zehirlenmedi ve standart peletler ile beslendi. Toksikasyondan 48 saat sonra deney sonlandırıldı. Yaşamsal organlarda (karaciğer, böbrek, akciğer, kalp, beyin) ve ardından diğer organlarda (bağırsak, dalak) histopatolojik bulgular değerlendirildi. Dokular %10’luk tamponlu formalin (pH=7.2) içinde tespit edildi ve parafine gömüldü. Histopatolojik bulgular standart H&E boyalı kesitlerde değerlendirildi. Organlardaki önemli histopatolojik değişiklikler, hiperemi ve hemorajiyi içeren vasküler değişiklikler, dejenerasyon ve nekrozu içeren alteratif değişiklikler, yangı, hiperplazi ve fibrozis gibi bazı rejeneratif ve reperatif değişiklikler skorlandı. Her iki formülasyonun da ilerleyen zamanda ölüm gelişmesinde etkili olabileceğine, çevresel toksik etkisi olmaksızın bir rodentisit olarak kullanılabileceğine ve çekici kimyasal özellikleri nedeniyle ratlar tarafından hızla tüketilebileceğine inanılmaktadır.

Physical, mechanical and some thermal properties of gypsum-wood mixture particleboards were analyzed for specimens which were prepared in different proportions previously conditioned at 23 ˚C and 65% relative humidity. Water absorbtion (WA) and thickness swelling (TS) properties were measured after soaked in water for 24 hours. Furthermore, the increment of wood particle was increased the water absobtion values around 28.5 % and 2.1% thickness swelling values, respectively. However, the reduction of gypsum ratio was negatively effected the mechanical resistance of the boards. The highest MOR, MOE and internal bond (IB) values were observed in the C1 code board with 4.73 MPa, 27.04 MPa and 0.97 N/mm2 respectively. The thermal conductivty of wood-gypsum boards were ranged from 0.7404-0.5021 W/mK. The highest density was found in C1 type board as 1.333 kg/m³ and also the highest thermal coductivity was observed at the same sample. Besides, the highest surface temprature which was passed to opposite side of flame source, was found in C5 as 141.7 oC after 300 seconds. However, the lowest value was observed in C1 type board as 93.3 ˚C after 300 seconds., Farklı oranlarda hazırlanan, 23 ° C'de ve % 65 bağıl nemde iklimlendirilen numuneler için alçı-ahşap karışımı yonga levhaların fiziksel, mekanik ve bazı ısıl özellikleri analiz edilmiştir. 24 saat suya batırıldıktan sonra su emme (WA) ve kalınlık şişme (TS) özellikleri ölçülmüştür. Ayrıca, odun katkısının artışı, su emme değerlerini sırasıyla %28.5 ve kalınlık şişme değerlerini %2,1 civarında artırmıştır. Ancak alçı oranının azalması levhaların mekanik direncini olumsuz yönde etkilemiştir. En yüksek MOR, MOE ve IB değerleri sırasıyla 4.73 MPa, 27.04 MPa ve 0.97 N / mm2 ile C1 kodlu levhada gözlenmiştir. Ahşap alçı levhaların ısıl iletkenliği 0.7404-0.5021 W/mK arasında değişmiştir. En yüksek yoğunluk 1.333 kg/m³ olarak C1 tipi levhada bulunmuş ve en yüksek ısıl iletkenlik aynı numunede gözlenmiştir. Ayrıca alev kaynağının karşı tarafına geçen en yüksek yüzey sıcaklığı 300 saniye sonra 141.7 °C olarak C5'te bulunmuştur. Ancak en düşük değer 300 saniye sonra 93.3 ˚C olarak C1 tipi levhada gözlenmiştir.

Kâmil, 19.yy'da Çağatay sahasında yetişmiş en önemli devlet adamı ve şairlerinden biridir. Kâmil'in ortaya koyduğu fikir ve düşünceler; öncülük ettiği yenileşme hareketleri ve açmış olduğu kültür sanat merkezleri yaşadığı döneme ve Klasik Sonrası Çağatay Edebiyatına damga vurmasını sağlamıştır. 1825'te Hive'de doğan ve 1899'da da Hive'de ölen şair eğitimli bir ailenin çocuğu olmasından dolayı iyi bir eğitimden geçmiştir.Kâmil Divan'ının elimizdeki nüshası sağdan sola değil; soldan sağa tertip edilmiştir. Divan besmeleyle başlar ve ardından da gazeller sıralanır. Divanda sırasıyla gazeller, musammatlar, kasideler, mesneviler bulunmakla birlikte eserin sonunda 2 varak ve bir satırdan oluşan mensur bölüm mevcuttur.Kâmil Divan'ına dair; İstanbul Süleymaniye Kütüphanesinde, Hacı Mahmud Efendi Koleksiyonunda, 3303 arşiv numarasıyla kayıtlı olan nüsha araştırmamızda ele alınmıştır. 119 gazel, 1 murabba, 3 muhammes, 29 tahmis, 5 müseddes, 1 müsemmen, 11 kıt'a, 3 kaside, 5 mesnevi ve bir mensur bölümden oluşan Kâmil Divan'ı transkripsiyonlu olarak aslına uygun şekilde aktarılmıştır. Eser hem muhteva hem de şekil açısından incelenmiştir.Bu çalışma neticesinde Klasik Sonrası Çağatay Edebiyatı şairlerinden olan Kâmil'in hayatı ve Divanı Türk edebiyatına kazandırılmış, böylece Divan şiirine ve Anadolu sahasındaki Klasik Sonrası Çağatay Edebiyatı bilimsel çalışmalarına katkı sağlanmıştır.Anahtar Kelimler: Kâmil, 19.yy, Klasik Sonrası Çağatay Edebiyatı, Kâmil Dȋvânı, Divan şiiri Kamil was one of the most important statesmen and poets in the 19th century. The ideas and thoughts put forward by Kamil; The innovation movements he led and the culture and art centers he opened led him to mark the era he lived in and Post-Classical Chagatai Literature. Born in Hive in 1825 and died in Hive in 1899, the poet went through a good education because he was the child of an educated family.The copy of Kamil Divan is not from right to left; from left to right. The sofa starts with a feed and then the ghazels are ordered. Although there are ghazals, musammats, kasides, mesnevi, respectively, there are 2 proxies and a prose section at the end of the work.About Kamil Divan; The copy, which is registered with the archive number 3303 in the Suleymaniye Library of Istanbul, in the Haci Mahmud Efendi Collection is discussed in our research. The Div Kamil Divan 119, which consists of 119 ghazals, 1 murabba, 3 muhammes, 29 tahmis, 5 sahedes, 1 musemmen, 11 continents, 3 kasids, 5 mesnevi and a prose, was transcribed in its original form. The work was examined both in terms of content and form.As a result of this study, Kamil's life and Divan, which was one of the poets of Post-Classical Chagatai Literature, were introduced to Turkish literature, thus contributing to Divan poetry and scientific studies of Post-Classical Chagatai Literature in Anatolia.Key Words: 19th Century, Post-Classical Chagatay Literature, The Dȋvân of Kâmil, Dȋvân poetry 422

Bu çalışmada, Akdeniz bölgesinde yoğun olarak yetişen ve ülkemizin endüstriyel odun üretimindeki en önemli odun hammaddesi olan kızılçam odun ve atıklarından (kozalak ve kabuk), ayrıca yine seralarda tarımsal üretim için yoğun olarak yetiştirilen domates ve patlıcan sap ve artıklarından, domolit ve olivin mineral maddeleri ile değişik oranlarda karışım yapılarak, sentetik üre-formaldehit tutkalı yardımıyla deneme panel levha ürünleri üretilmiştir. Çalışmada elde edilen deneme levhalarının kimyasal, fiziksel, mekanik, termal, ısı yalıtım, radyasyon ve yangın yalıtımı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Deneme levhalarının yüzeye dik çekme dirençleri, genel olarak hemen hemen tüm levha tipleri ve üretim şartlarında, standart değer olan 0,28 N/mm2 den daha yüksek direnç değerleri elde edilmiştir. Kızılçam kozalak/dolomit ve domates sapı/dolomit ile üretilen levhaların eğilme direnç özellikleri bazı şartlarda olivinle üretilenlerden daha yüksek olduğu bulunmuştur. Isı iletim katsayıları belli derecelerde bir malzemenin yalıtım malzeme sınıfında yer alması için gerekli olan değere ulaşılamamıştır. Olivin ile üretilmiş levha tiplerinin, benzer üretim veya karışım şartlarında dolomit ile üretilenlerden daha düşük kütle kaybı yani yangına karşı direnç gösterdiği sonucuna varılmıştır. In this study, experimental composite products were produced by the mixture of red pine wood, wastes (red pine cones and bark), tomato and eggplant stalks residues, dolomite and olivine mineral with the help of synthetic urea-formaldehyde glue in various proportions. Hence, the effects of mineral substances on chemical, physical, mechanical, thermal insulation, radiation and fire insulation properties of boards were investigated.The internal bond values of the test boards were obtained more than the standart value of 0.28 N / mm2. The bending strength properties of the pine/dolomite and tomato stalk /dolomite boards were found higher than with olivine mixed samples in the similar manufacturing conditions. The heat transfer coefficients were not reached in the insulation material class. It was concluded that the board types produced with olivine were not resistant to mass loss in fire compared to those produced by dolomite. The results have been shown that tomato and eggplant stalks, pine cone and barks can use in board manufacturing as alternative raw material. And also they can bonded to dolomite and olivine minerals with urea-formaldehyde resin. 184

Bu çalışmanın amacı farklı sıcaklıklı jeotermal suların kızılçam(P. brutia Ten.) diri odununda bazı özellikler üzerine etkileriniaraştırmaktır. Jeotermal sular Sakarya bölgesi Kuzuluk, Geyve ve Taraklıjeotermal kaynaklarından alınmıştır. Her jeotermal kaynak için ± 2ºChassasiyetle 23ºC, 48ºC, 69ºC ve 92ºC olmak üzere dört farklı sıcaklıktajeotermal sıvılar hazırlanmıştır. Termik yöntem kullanılarak bu sıvılarla ayrıayrı muamele edilen odun örneklerinin su alma oranı, elastikiyet modülü veliflere paralel basınç direnci özellikleri test edilmiştir. Testlerden eldeedilen bulgular, her özellik için istatistiksel olarak ayrı ayrıdeğerlendirilmiştir. Sonuç olarak, jeotermal sıcak su muamelesi kızılçam diriodununun elastikiyet modülü üzerine anlamlı bir etki yapmazken, su alma oranıve liflere paralel basınç direnci üzerinde önemli derecede etkili olmuştur. Sualma oranı için, en yüksek değer (%79.10) Kuzuluk 92°C muamelesinde bulunurken,en düşük değer (%58.10) Geyve 48°C muamelesinde elde edilmiştir. Üç farklıjeotermal kaynak için, liflere paralel basınç direncinin, muamele edilmemişkontrol örneklerine kıyasla önemli ölçüde azaldığı görülmüştür., The aim of this study is to investigate the effects ofdifferent geothermal hot waters on some properties of Turkish red pine (P.brutia Ten.) sapwood samples. The geothermal waters were taken from thegeothermal resources which are Kuzuluk, Geyve and Taraklı of Sakarya region inTurkey. The treatment fluids with four different temperature (23ºC, 48ºC, 69ºC,92ºC) were prepared (±2 degrees of precision) for each geothermalresource. After the wood samples wereseparately impregnated with these liquids using the thermic method, theproperties (rate of water absorption, modulus of elasticity, compressionstrength parallel to grain) of these samples were tested. Findings obtainedfrom the tests were evaluated separately statistically for each properties. As aresult, while geothermal treatments did’t make a meaningful contribution tomodulus of elasticity of the red pine wood, they influenced the rate of waterabsorption and compression strength parallel to grain properties significantly.For rate of water absorption, the highest value (79.10%) was found in Kuzuluk92°C treatmen but the least value (58.10%) was obtained in Geyve 48°Ctreatment. For three different geothermal sources, it was seen that thecompression strength parallel to grain decreased significantly compared to thecontrol (untreated) samples.

In this study, the effects of truck loads on pile forces for straight integral bridges is investigated togetherwith the variations in superstructure parameters. For this purpose, finite element models of numerousthree-dimensional integral bridges are built and the analyses are conducted under AASHTO LRFD liveloads. Truck loads are located in various longitudinal and transverse positions on the bridge in order toget the most critical loading. In the analyses, the superstructure parameters such as bridge length, girdertype, girder spacing, number of girders, slab thickness and cantilever length are considered and the pileforces for all these bridges are obtained. The analyses results reveal that all the superstructure parametersexcept girder type and slab length have significant effect on pile forces. Additionally, in almost allbridges, for some load cases tension forces in piles are observed.&nbsp, Bu çalışmada, integral köprülerin kazıklarında oluşan kuvvetlere hareketli yüklerin etkisi, çeşitli üstyapıparametrelerinin değişimleriyle birlikte incelenmiştir. Bu amaçla, birçok üç boyutlu integral köprününsonlu elemanlar modelleri kurulmuştur. Bu modellerin analizleri AASHTO LRFD hareketli yüklerialtında yapılmıştır. Hareketli yükler en kritik etkileri bulabilmek için köprüler üzerinde enine ve boyunayönde farklı konumlara yerleştirilmişlerdir. Analizlerde köprü uzunluğu, kiriş boyutu ve aralığı, kirişadedi, tabliye kalınlığı ve konsol uzunluğu gibi çeşitli üstyapı parametreleri ele alınmıştır. Sonluelemanlar analizleri sonucunda farklı parametrelere bağlı kazık kuvvetleri elde edilmiştir. Analizlersonucunda, kiriş tipi ve tabliye kalınlığı dışındaki parametrelerinin kazık kuvvetlerini önemli ölçüdeetkiledikleri gözlenmiştir. Ayrıca, ele alınan birçok köprüde yükleme durumlarına bağlı olarak bazıkazıklarda çekme kuvveti oluşmuştur.

Amaç;Bu çalışmada uluslararası pazarlara giriş yöntemleri ve yeni bir yöntem olarak elektronik pazaryerlerinin incelenmesi ele alınmıştır. Dünyanın en büyük B2B elektronik pazaryeri Alibaba.com hakkında detaylı bir çalışma yapılmıştır.Gereç ve yöntem;Uluslararası pazarlara giriş yöntemleri ve yeni bir yöntem olarak elektronik pazaryerlerinin masa başı araştırması yapılmış olup sektörde Alibaba.com'un direktörü ve yayınladıkları raporlar ile uzman kişilerle elektronik yazışmalar yapılmıştır.Bulgular ve sonuçlar;Uluslararası pazarlara giriş yöntemleri artık klasik yöntemler olarak kabul edilirken, yeni bir yöntem olarak elektronik pazaryerleri her gün artan bir ivme ile yeni bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Dünyanın en büyük B2B elektronik pazaryeri Alibaba.com oluşturduğu değerle her geçen gün daha da büyümekte ve dijital işbirliklerine gitmektedir. B2B elektronik pazaryerleri uluslararası pazarlara girişte KOBİ'ler için bir fırsat olduğu açıkça görülmektedir Purpose;In this study examination of input methods, and electronic marketplaces as a new method to international markets are discussed. The world's largest B2B electronic marketplaces has made a detailed study about Alibaba.com.Metarials and Methods;There are international markets, input methods and a new method of electronic trading desk research director of Alibaba.com sector is made and reports published by experts in electronic communications.Findings and conclusions;International market entry strategies now being considered by classical methods, electronic marketplaces with increasing momentum every day as a new method is accepted as a new method. The world's largest B2B electronic marketplace to create value that I Alibaba.co every day is going to grow even more, and digital collaboration. B2B electronic marketplaces is evident that there is an opportunity for SMEs in entering the international market 102

Gözenekli yüzeyler; katı oksit yakıt pili, ısı eşanjörleri ve biyomedikal implantlar gibi geniş uygulama alanına sahiptirler. Bu çalışmada, toz metalurjisi yöntemiyle farklı boyut ve aralıklarına sahip nikel, 316L paslanmaz çelik ve Inconel 600 metal tozları kullanılarak gözenekli yüzeyler üretilmiş ve numunelerin gözeneklilik, mikrosertlik ve ısıl genleşme katsayısına üretim parametrelerinin etkileri incelenmiştir. Numuneler 300, 375 ve 450°C sıcaklıklarda ve 200, 300 ve 400MPa basınç değerlerinde kompakt hale getirilmiş ve azot-hidrojen atmosferinde 1 saat süreyle 1200°C' de sinterlenmiştir. Numuneler tabakalı olarak üretilmiş olup üst ve alt tabakalar göreceli olarak daha yüksek gözenekliliğe, orta tabaka ise en az gözenekliliğe sahip olacak şekilde üretilmiştir. Üst ve alt tabakaların üretiminde 90-125 µm, orta tabaka üretiminde ise 0-25µm boyutlarındaki tozlar kullanılmıştır.Elde edilen sonuçlara göre; gözeneklilik genellikle artan üretim sıcaklığı ve basıncı ile azalmıştır. Üretim parametrelerinin mikrosertlik değerlerine belirgin bir etkisi olmadığı gözlenmiştir. Isıl genleşme katsayısı artan üretim basıncı ve sıcaklığı ile düşmüştür. En düşük ısıl genleşme katsayısı (17.36).10-6.K-1 olarak elde edilmiştir. Porous surfaces have wide range of applications such as solid oxide fuel cells, heat exchangers and biomedical implants. In this study, porous surfaces have been fabricated using nickel, stainless steel 316L and Inconel 600 metal powders with different size and ranges through powder metallurgy approach and the effects of the manufacturing parameters on the porosity, microhardness, coefficient thermal expansion measurements were investigated. Samples were consolidated at 300, 375 and 450°C temperatures and under 200, 300, 400 MPa pressure and sintered in a tube furnace with controlled nitrogen-hydrogen atmosphere at 1200°C for 1 hour. Samples with top and bottom layers having relatively higher porosity, mid layer having minimum porosity are manufactured as laminated. Powders with size of 90-125µm were used to produce top and bottom layers and powders with size of 0-25µm are used to produce mid layer. According to the obtained results, porosity and coefficient of thermal expansion have usually decreased with the increase of manufacturing pressure. It has observed that manufacturing temperature has no clear effect on porosity. Coefficient of thermal expansion of samples has diminished with the increase of manufacturing pressure and temperature. İt is obtained that the lowest coefficient of thermal expansion is (17.36).10-6.K-1 84