Rize şehri kuzeyde Karadeniz, batıda Fener Burnu ile doğuda Taşlıdere arasında yükseltisi 300-350 m'yi bulan tepelerle çevrelenmiş bir koyun çevresinde kurulmuştur. Şehir, Doğu Karadeniz'de, Karadeniz kıyısı ile güneyde yükseltisi 2500 m'yi geçen Rize Dağları'nın kuzey yamaçlarında yer almaktadır. İlin batı sınırını Derepazarı ve Kalkandere, doğu sınırını ise Çayeli ilçeleri oluşturmaktadır.Rize genelinde Paleozoyik bir temel üzerinde Kretase'de başlayan büyük orojenezle yüzeye çıkmış granodiyorit ve flişler geniş alan kaplamakla birlikte Neojen depolarına da rastlanılmaktadır. Litoloji olarak volkanik kayaçlar andezit, bazalt, dasit ve riyodasitlerden oluşmaktadır. Bu birimler dışında Üst Kretase dönemine ait volkano-sedimanter kayaçlar ise Rize şehri güneyinde yüzeylenmektedir. Kıyı düzlükleri ve vadi tabanlarının genişlediği alanlarda alüvyonlar görülmektedir. Rize şehrinin kurulduğu alanda denizel taraçalar, tepeler ve vadiler önemli morfolojik birimleri oluşturmaktadır. Şehrin kurulduğu alanın litolojik ve jeomorfolojik özellikleri yerleşmeleri olumsuz etkilemektedir.Şehrin yerleşme tarihi M.S. V. yüzyıla kadar gitmekte olup farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Şehrin kurulduğu alanın topoğrafik yapısı nedeniyle şehrin genişlemesi ve gelişmesine uygun arazi sınırlıdır. Bu nedenle şehir için zorunlu olarak kıyıdaki düzlük alanlar kullanılmıştır. Kısa sürede bu düzlüklerin dolmasıyla denizden arazi kazanma çalışmaları başlamıştır. İlk dolgu çalışmaları 1960'lı yıllarda başlamış olup günümüzde artarak devam etmektedir. Günümüzde resmi rakamlara göre Rize şehrindeki yerleşmelerin % 70'e yakını dolgular üzerinde yer almaktadır. Son 50-60 yıldan beri kıyıda yapılan dolgu çalışmaları nedeniyle kıyı bölgesinin morfolojik yapısında çok ciddi değişiklikler yaşanmıştır. Bu değişimin en bariz örneği kıyının 250-500 m arasında değişen değerlerde gerilemiş olmasıdır. Son 10 yılda denizin doldurulması dışında kıyı gerisindeki yamaçlarda yer alan çay üretim alanları da yerleşmeye açılmıştır. Rize şehrinin genişlemesine bağlı olarak jeomorfolojik birimlerde önemli değişmeler yaşanmıştır. Bu değişimin başında doğal kıyının ortadan kaldırılması, vadilerin doldurulması, yamaç ve sırtların oyulması gelmektedir. Yol ve yerleşme alanları için yapılan kazı çalışmalarında litoloji ve jeomorfoloji dikkate alınmamıştır. Bu durum nedeniyle sel, taşkın ve kütle hareketleri gibi doğal afetlerin sayısında ve etkisinde artış görülmektedir. Özellikle şehir içerisinde kalan dere yataklarının ortadan kaldırılması veya kanala alınması nedeniyle ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde şiddetli sağanaklar sonrasında can ve mal kayıplarına neden olan sel ve taşkınlar yaşanmaktadır. Sel ve taşkın dışında büyük çaplı heyelanlar da yerleşmeler için ciddi tehlike arz etmektedir.Rize şehrinin 1980'den sonra hızlı gelişmesi ve bu gelişmede jeomorfolojik birimlerde ortaya çıkan değişme ve bu değişmenin doğal afetler üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla bu çalışma hazırlanmıştır. Doğu Karadeniz kıyı kuşağında yer alan şehirlerin hemen tamamında benzer sıkıntılar görülmekle birlikte, yerleşme alanı bakımından en sıkıntılı olanı Rize şehridir. Doğal afetlerin görülme sıklığı açısından da Rize şehri en ön sırada yer almaktadır. Şehrin bu özel durumu nedeniyle detaylı jeomorfoloji çalışmalarına uygun bir alandır. The City of Rize is located around a bay between the Black Sea in the north, Fener Cape in the west and Taşlıdere in the east. As a province, it is located in East Black Sea Region, between Black Sea coast and northern slopes of Rize Mountains that exceeds the height of 2500 meters. The provincial borders are formed by Derepazarı and Kalkandere in the west and Çayeli Country in the east. The City of Rize is located between Fener Cape and Taşlıdere, and around a bay which is surrounded by hills reaching up to 300-350 meters.While granodiorites and flysches surfaced with the orogenesis, started in the Cretaceous Period, on a Palaeozoic basement cover large areas, Neogene basins can also be observed throughout Rize. Lithologically, volcanic rocks are composed of andesite, basalt, dacite, and rhyodacite. Apart from these units, volcano sedimentary rocks from the Upper Cretaceous Period curop out on the southern part of Rize. Alluvial deposits are observed in coastal plains and widened valley basins. Marine terraces, hills, and valleys, where Rize City is established, are the prominent morphological units. The lithological and geomorphological features of the provincial zone affect urban settlements negatively.The first settlements in Rize go back to 5th Century A.D. and the city was home to different civilizations. As a result of the topographical structure of the area where the city is located, there is a limited area for the expansion and growth of the city. Therefore the coastal plains are used for urban settlements. The efforts of obtaining land from the sea have taken place in a short time after the existing plains were filled by settlements. The first landfilling works began in 1960's, and today these works continue increasingly. Official figures indicate that approximately 70% of the city settlements are on the filled areas. Serious changes occurred in the morphological structure of the coastal areas due to filling operations that have been made for the last 50-60 years. The most significant example of this change is the removal of the natural coastline away with varying distances between 250-500 meters. In the last 10 years, besides filling of the sea, the tea gardens on the hillsides have also been opened to settlement. Significant changes occurred in the geomorphological units due to the expansion of Rize City. These changes mainly occurred as removal of the natural coastline, landfilling of valleys and excavation of hillsides and ridges. Lithology and geomorphology are disregarded in excavation operations in roads and settlement areas. For this reason, increased frequency of natural disasters such as floods, overflows and mass movement of soil is observed. Particularly due to removal or canalizing of stream beds within the urban area, floods and overflows that cause loss of life and property occur with heavy soakers in spring and fall seasons. Apart from floods and overflows, the large scale landslides also create serious risks for settlements.This study was prepared to determine the changes in geomorphologic units with the rapid development of Rize City after 1980, and effects of these changes on natural disasters. Although similar problems are observed in almost every city that is located on the coastline of East Black Sea, Rize City has the biggest concerns in terms of the urban settlement. Rize City has the highest frequency of natural disasters in the mentioned region. The city is an appropriate area for detailed geomorphology studies because of these special conditions. 240