Search

Orgutlerde calisanlarin gelisimi icin yapilan uygulamalar giderek artmaktadir. Calisanlarin orgute bagliliklarinin arttirilmasi, calisan ve orgut performansinin arttirilmasi, potansiyel calisanlarin orgute cekilmesi yaninda calisanlarin is tatminlerinin ve motivasyonlarinin saglanmasi icin bu tur uygulamalar yapilmaktadir. Ancak calisanlarin bu uygulamalara zorunlu katilimlari ulasilmak istenen hedeflerde sapmalara yol acmaktadir. Bu nedenle bu tur calismalarin calisanlarin zorunluluk hissetmeyecekleri sekle sokulmasi ve hem orgut hem de calisan icin kazancli hale donusturulmesi gerekmektedir. Performans bazli ucretlendirme calisan gelisiminin saglanmasinda arac olarak kullanilabilecek uygulamalardan biridir. Bu calismada performans bazli ucretlendirme ile calisan gelisiminin saglandigi bir vaka calismasi ortaya konmustur.

Human resources functions is in a physological trauma as it has been moving away from administrative duties to focusing on strategic management roles. Underlying this trauma is the desire of the professional human resources managers to gain more respect and recognition within their organizations as strategic partners with others from this stand. The common denominator of recognition and respect is being equipped with financial intelligence. To understand the contribution of human resources to the financial performance of the company, and to interpret this rightly with human resources point of views is also a reality which is stressed by the shareholders. In this work, first, the literature on the subject is studied, then a definition of financial intelligence from the view of the human resources managers who wants to be a partner is attempted to be made and the significance of human capital is tried to be analyzed by looking at some ratios., İnsan kaynakları fonksiyonları yönetsel görevlerden stratejik iş girişimlerine doğru gelişen bir odaklanma eksenindeki kayma nedeni ile psikolojik bir travma yaşamaktadır. Travmanın olası nedenlerinin altında insan kaynakları profesyonellerinin örgütleri içerisinde stratejik iş ortakları olarak artan ölçüde saygı ve tanınma isteği yatmaktadır. Saygı ve tanınmanın ortak paydası finansal zeka ile donatılmış bakış açısıdır. İnsan kaynaklarının sundukları ve sonuçlarının şirketlerin finansal sonuçlarına yönelik etkisi insan lensi ile doğru biçimde yorumlamak bu ortak paydanın altını doldurmanın yanında paydaşlar tarafından dayatılan bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu çalışmada ilk olarak bu konuda yazılmış literatür taranmış, iş ortağı olmak isteyen insan kaynakları yöneticisi açısından finansal zekanın tanımlanması, insan sermayesinin önemi, sayıların gücü ve örnekler verilerek anlatılmıştır

Bu araştırmanın öncelikli amacı, ilköğretim ve ortaöğretim dengi okullarda görev yapan öğretmenlerin iş doyumu ve mesleki tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. İkincil olarak, araştırmaya katılan öğretmenlerin iş doyumu ile tükenmişlik düzeylerinin hangi sosyo-demografik değişkenlere göre farklılıklar gösterip göstermediğinin araştırılmasıdır. Araştırmada iş doyumu; Smith, Kendall ve Hulin (1969) tarafından oluşturulan “İş Betimleme Ölçeği” ile ölçülmüştür. Mesleki tükenmişlik ise, Maslach ve Jackson (1981) tarafından geliştirilen “Maslach Tükenmişlik Envanteri” ile ölçülmüştür. Araştırmada sosyo-demografik soru formuna da yer verilmiştir. Uygulama, İzmir ilinin Kemalpaşa ilçesinde yer alan ilköğretim ve ortaöğretim okullarında görev yapan toplam 224 öğretmen ile gerçekleştirilmiştir. Uygulamadan elde edilen verilerin istatistiksel analizleri yapılarak iş doyumu ve mesleki tükenmişlik ile sosyo-demografik değişkenler arasındaki ilişkiler ortaya konmuştur, The primary aim of this study is to invastigate of link the job satisfaction and experienced burnout of the teachers at primary and secondary equivalent schools. The second aim is to study whether the exhaustion levels of teachers, who participated in the study with job satisfaction differ or not according to which socio-demografic variables. “Job Identification Scale” which was constituted by Smith, Kendall and Hulin (1969) is used in the study due to measure job satisfaction level. On the other hand, vocational burnout is evaluated with ‘Maslach Burnout Inventory’ which was developed by Maslach and Jackson (1981) A socio-demographic questionary takes part in this study too. The application is performed among 224 teachers who work in primary and secondary schools in Kemalpaşa town of İzmir. In this study, the link has reported between job satisfaction, burn-out and socio-demografic variables

Gunumuzde kazanabilmeleri sahip olduklari nitelikli insan kaynaklarina ve bu kaynaklari ellerinde tutabilme duzeylerine baglidir. Geleneksel personel yonetiminden insan kaynaklari yonetimine dogru gerceklesen donusum, hizla degisen cevresel kosullar karsisinda yetersiz kalmaktadir. Isletmelerin tek basina uygulamaya koydugu yapisal degisiklikler; isletmelerde koklu bir degisimin gerceklestirilmesi ve olamamaktadir. Rekabette soz sahibi olabilmek, cagin gerisinde kalmamak ve en onemlisi hayatta kalmak icin degismek zorunda olan orgutler insan kaynaklarina stratejik perspektiften bakmak zorundadirlar. Nitekim bu kavramsal calismada stratejik insan kaynaklari yonetimi kavrami ve kavrama iliskin gelistirilen bakis acilari tartisilmaktadir. Stratejik insan kaynaklari yonetiminin onem kazanmasiyla beraber gelisen yatay ve dikey uyum kavramlari ve belirleyicileri de irdelenerek yazina katkida bulunulmaya calisilmaktadir

Bu calismada insan kaynaklarinin rekabetci avantaj olusturmadaki rolu cok boyutlu ve butuncul bir bakis acisiyla irdelenmistir. Ozellikle paydaslar acisindan deger yaratarak sayginlik kazanmasi gereken insan kaynaklarinin strateji ile baglantisi arastirma bulgusu olarak karsimiza cikmaktadir. Kaynak bazli bakis acisi, surdurulebilir rekabetci avantaj acisindan insan kaynaklarinin kosullarinin saglanmasinin onemli oldugunu ortaya cikarirken literaturdeki tartisma farkliliklari da bizlere yol gosterici olmustur.

Son donemlerde strateji kavrami tekrar isletme literaturundeki yerini almaktadir. Stratejinin yurutulmesi formule edilmesi kadar onemlidir. Strateji, paydaslar acisindan nasil deger yaratilacaginin bir tasvirini olusturmaktadir. Ozellikle soyut varliklarin isletmelerin piyasa degerlerini, %75’inden fazlasini olusturmasi nedeniyle strateji kavramina butuncul bir bakis acisinin kazandirilmasi onemlidir. Bu calismada orgutun stratejisine dort farkli perspektiften neden-sonuc iliskileri acisindan yaklasilarak stratejik dusunmeye farkli pencereler acilmasi yoluna gidilmistir.