Search

Giriş: Bazı bitkiler yüzyıllardır tıbbi amaç için kullanılmaktadır. Gastrointestinal bozukluklar, inflamasyon ve diyabet gibi bazı patolojik durumlar için İranlılar ve Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi tarafından kullanılan en popüler bitkilerden biri Teucrium polium L. ‘dir. Literatürde Teucrium polium L. bitkisinin toksisite seviyesini gösteren herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada amaç; Türkiye’de yetişen Teucrium polium L. bitkisinin HepG2 hücre hattı üzerindeki etkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda; Teucrium polium L. bitkisinin toksisite seviyesini ölçmek için hücre kültürü metodu kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmamızdan elde ettiğimiz sonuçlara göre; Teucrium polium L. bitkisi HepG2 hücre hattı üzerinde yüksek oranda toksisite göstermiştir.Sonuç: Çalışmamızdan elde ettiğimiz bilgilere göre; insanların bilinçsizce tükettiği ürünler doğal da olsa, insan vücudunda tahribatlara, hücre ölümlerine, DNA kırıklarına neden olabilir. Teucrium polium L. bitkisi insanlar tarafından kullanıma uygun değildir., Introduction: Some plants have been used for medicinal purpose for centuries. One of the most popular plant is Teucrium polium L. that is used by Persian and Southeastern Anatolia Region of Turkey for many pathological situations such as gastrointestinal disturbance, inflammation and diabetes. There are no study showing the level of toxicity of the Teucrium polium L. in the literature. The aim of this study is to investigate the effect of Teucrium polium L. Plant on HepG2 Cell Line Plant Grown in Turkey. Material and Method: To measure of the toxicity levels Teucrium polium L. plant, cell culture method was used. Results: According to the results, Teucrium polium L. plant has shown high level of toxicity on the HepG2 cell line. Conclusion: According to our findings, unconsciously consumed products, even if they are natural, could be destroying in human body, or causing deaths and DNA breaking. Teucrium polium L. plant is not suitable for human use.

Amaç: Literatürde antioksidan özelliklerine atıfta bulunulan Lamiaceae familyası üyeleri T. parviflorum ve T. polium bitkilerinin etanol ekstrelerinin toplam fenolik ve flavonoid miktarları ile antioksidan ve antikolinesteraz aktiviteleri, GC-MS ile uçucu yağlarının içerikleri ve LC-MS/MS ile kimyasal içeriklerinin belirlenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: T. parviflorum'un toprak üstü, T. polium'un kök ve toprak üstü kısımlarının etanol ekstrelerinin toplam fenolik ve flavonoid miktarları belirlendi. DPPH serbest radikal giderimi, ABTS katyon radikali giderimi, metal bağlama ve CUPRAC yöntemleri ile antioksidan aktiviteleri ve Ellman metoduyla antikolinesteraz aktiviteleri belirlendi. LC-MS/MS ile fenolik bileşik içerikleri belirlendi. Ayrıca Clavenger aparatıyla elde edilen uçucu yağların GC-MS ile analizi yapıldı. Bulgular: T. polium köklerinin etanol ekstresinin toplam fenolik ve flavonoid içeriğinin en yüksek değere sahip olduğu bulundu. Ekstrelerden hiçbiri metal bağlama ve asetilkolinesteraz inhibisyon aktivitesi göstermedi. T. polium'un kök ve toprak üstü ekstrelerinin, tüm yöntemlerde T. parviflorum ekstresinden daha iyi antioksidan potansiyelinin olduğu belirlendi. T. polium kök ekstresinin DPPH serbest radikal giderim aktivitesinde standart olarak kullanılan BHT'den ve ABTS katyon radikal giderim aktivitesinde standart olarak kullanılan BHA'dan daha iyi aktivite gösterdiği belirlendi. GC-MS analizinde T. parviflorum'un major bileşeni germakren D (%32,7), T. polium'un (Z)-β-farnesen (%28,9) olarak saptandı. LC-MS/MS analizinde T. polium'un toprak üstü ve kök ekstrelerindeki major bileşenler sırasıyla; naringenin (16327 g/g ekstre) ve (-)-epigallokateşin gallat (3694 g/g ekstre), T. parviflorum'un hesperidin (5687 g/g ekstre) olarak tespit edildi. Sonuç: T. polium'un yüksek fenolik içeriğinden kaynaklı yüksek antioksidan potansiyele sahip olduğu söylenebilir. T. parviflorum bitkisinin antikolinesteraz aktivitesi ve LC-MS/MS ile kimyasal içeriği ilk kez bu tezde çalışıldı. Aim: It was aimed to determine that the total phenolic and flavonoid amounts and antioxidant-anticholinesterase activities of the ethanol extracts of T. parviflorum and T. polium plants that are cited as their antioxidant activity in the literature, also phenolic contents were studied with LC-MS/MS, and volatile oil contents were studied with GC-MS. Material and Method: Root and aerial parts of T. parviflorum and T. polium were extracted by ethanol and, total phenolic and flavonoid amounts of these extracts were detected. Antioxidant activities were determined by DPPH, ABTS, metal binding and CUPRAC methods. Also, anticholinesterase activities were determined via Ellman method. Volatile oils obtained by Clavenger method were analyzed by GC-MS. In addition, phenolic compound contents were obtained with LC-MS/MS. Results: T. polium roots were found that they include the highest amounts of total phenolic and flavonoid contents. None of the extracts have demonstrated the metal binding and acetylcholinesterase inhibition activity. Activities of root and aerial parts extracts of T. polium have shown better antioxidant potential than T. parviflorum for all methods. Also, it was determined that root extracts of T. polium shows better activity than BHT used as standard for DPPH; and than BHA compound which are used as standard for ABTS methods. Major compounds of volatile oil contents obtained by GC-MS analysis were gained as germakren D (32.7%) for T. parviflorum; and (Z)-β-farnesen (28.9%) for T. polium. Also major compounds of phenolic contents obtained by LC-MS/MS analysis were gained as naringenin (16327 g/g extract) for T. polium aerial parts, (-)-epigallocatechin gallate (3694 g/g extract) for T. polium roots, and hesperidin (5687 g/g extract) for T. parviflorum aerial parts. Conclusion: T. polium might be considered as having high antioxidant potential due to its phenolic content. Chemical contents with LC-MS/MS and anticholinesterase activity of T. parviflorum plant was studied for the first time. Dicle Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Başkanlığı (DÜBAP) tarafından ECZACILIK.19.003 numaralı proje ile desteklenmiştir.

Amaç: Literatürde antioksidan özelliklerine atıfta bulunulan Lamiaceae familyası üyeleri T. parviflorum ve T. polium bitkilerinin etanol ekstrelerinin toplam fenolik ve flavonoid miktarları ile antioksidan ve antikolinesteraz aktiviteleri, GC-MS ile uçucu yağlarının içerikleri ve LC-MS/MS ile kimyasal içeriklerinin belirlenmesi amaçlandı.Gereç ve Yöntem: T. parviflorum'un toprak üstü, T. polium'un kök ve toprak üstü kısımlarının etanol ekstrelerinin toplam fenolik ve flavonoid miktarları belirlendi. DPPH serbest radikal giderimi, ABTS katyon radikali giderimi, metal bağlama ve CUPRAC yöntemleri ile antioksidan aktiviteleri ve Ellman metoduyla antikolinesteraz aktiviteleri belirlendi. LC-MS/MS ile fenolik bileşik içerikleri belirlendi. Ayrıca Clavenger aparatıyla elde edilen uçucu yağların GC-MS ile analizi yapıldı.Bulgular: T. polium köklerinin etanol ekstresinin toplam fenolik ve flavonoid içeriğinin en yüksek değere sahip olduğu bulundu. Ekstrelerden hiçbiri metal bağlama ve asetilkolinesteraz inhibisyon aktivitesi göstermedi. T. polium'un kök ve toprak üstü ekstrelerinin, tüm yöntemlerde T. parviflorum ekstresinden daha iyi antioksidan potansiyelinin olduğu belirlendi. T. polium kök ekstresinin DPPH serbest radikal giderim aktivitesinde standart olarak kullanılan BHT'den ve ABTS katyon radikal giderim aktivitesinde standart olarak kullanılan BHA'dan daha iyi aktivite gösterdiği belirlendi. GC-MS analizinde T. parviflorum'un major bileşeni germakren D (%32,7), T. polium'un (Z)-β-farnesen (%28,9) olarak saptandı. LC-MS/MS analizinde T. polium'un toprak üstü ve kök ekstrelerindeki major bileşenler sırasıyla; naringenin (16327 g/g ekstre) ve (-)-epigallokateşin gallat (3694 g/g ekstre), T. parviflorum'un hesperidin (5687 g/g ekstre) olarak tespit edildi.Sonuç: T. polium'un yüksek fenolik içeriğinden kaynaklı yüksek antioksidan potansiyele sahip olduğu söylenebilir. T. parviflorum bitkisinin antikolinesteraz aktivitesi ve LC-MS/MS ile kimyasal içeriği ilk kez bu tezde çalışıldı. Aim: It was aimed to determine that the total phenolic and flavonoid amounts and antioxidant-anticholinesterase activities of the ethanol extracts of T. parviflorum and T. polium plants that are cited as their antioxidant activity in the literature, also phenolic contents were studied with LC-MS/MS, and volatile oil contents were studied with GC-MS.Material and Method: Root and aerial parts of T. parviflorum and T. polium were extracted by ethanol and, total phenolic and flavonoid amounts of these extracts were detected. Antioxidant activities were determined by DPPH, ABTS, metal binding and CUPRAC methods. Also, anticholinesterase activities were determined via Ellman method. Volatile oils obtained by Clavenger method were analyzed by GC-MS. In addition, phenolic compound contents were obtained with LC-MS/MS.Results: T. polium roots were found that they include the highest amounts of total phenolic and flavonoid contents. None of the extracts have demonstrated the metal binding and acetylcholinesterase inhibition activity. Activities of root and aerial parts extracts of T. polium have shown better antioxidant potential than T. parviflorum for all methods. Also, it was determined that root extracts of T. polium shows better activity than BHT used as standard for DPPH; and than BHA compound which are used as standard for ABTS methods. Major compounds of volatile oil contents obtained by GC-MS analysis were gained as germakren D (32.7%) for T. parviflorum; and (Z)-β-farnesen (28.9%) for T. polium. Also major compounds of phenolic contents obtained by LC-MS/MS analysis were gained as naringenin (16327 g/g extract) for T. polium aerial parts, (-)-epigallocatechin gallate (3694 g/g extract) for T. polium roots, and hesperidin (5687 g/g extract) for T. parviflorum aerial parts.Conclusion: T. polium might be considered as having high antioxidant potential due to its phenolic content. Chemical contents with LC-MS/MS and anticholinesterase activity of T. parviflorum plant was studied for the first time. 115

Gastrointestinal sistemin kronik, tekrarlayıcı ve inflamatuvar hastalıkları olan ülseratif kolit ve Crohn hastalığının henüz küratif bir tedavisi yoktur. Bu çalışmada antioksidan ve antiinflamatuvar özellikleri nedeniyle bölgemizde halk tıbbında yaygın olarak kullanılan Teucrium polium (TP) bitkisinin deneysel kolit modelindeki etkinliğinin araştırılması amaçlandı.Çalışma için 40 adet Wistar albino cinsi erkek rat alınarak 5 gruba ayrıldı. Birinci grup sham grubu olarak belirlendi ve rektal serum fizyolojik verildi. Diğer 4 gruba rektal yolla % 4 asetik asit verilerek deneysel kolit oluşturuldu. İkinci gruba tedavi verilmezken, 3. gruba 5 mg/kg sc infliksimab, 4. gruba 400 mg/kg gavajla TP ve 5. gruba her iki tedavi birlikte 5 gün verildi. Çalışma sonunda kolon örneklerinde histopatolojik skorlamalar yapıldı. Antiinflamatuvar etkinlik için tümör nekrozis faktör ? (TNF-?) düzeyleri ve oksidatif stres için total antioksidan kapasite (TAK) ve total oksidan status (TOS) düzeyleri ölçüldü. Grup II' de grup I' e göre histopatolojik skorlarda belirgin bozulma, TAK değerinde azalma, TOS değerinde artma ve TNF-? değerinde artma saptandı. Grup III ve V' de tüm parametrelerde grup II' ye göre anlamlı düzelme görüldü. Grup IV' de makroskopik skorlar ve TOS dışındaki parametrelerde grup II' ye göre istatistiki olarak anlamlı düzelme elde edildi. Grup V' de TP ve infliksimabın birlikte verilmesi istatistiki olarak ek iyileşme sağlamadı.Antioksidan kapasitede artma, histopatolojik skorlarda düzelme ve antiinflamatuvar etkileri nedeniyle TP inflamatuvar bağırsak hastalıkları tedavisinde alternatif bir ilaç olarak değerlendirilebilir. Crohn's disease and ulcerative colitis are chronic, recurrent and inflammatory diseases of the gastrointestinal system, and still there is not a curative therapy for them. This study attempts to investigate the efficiency of Teucrium polium (TP) in a rat model which is a traditional medicine and frequently used due to its anti-inflammatory and anti-oxidant features.Forty Albino Wistar rats were randomly divided into five experimental groups. First group was determined as sham group and only rectal serum physiologic was given. Rectal 4% acetic acid was given to all four groups to create experimental colitis on rat model. The second group was not treated but the third group received 5 mg/kg subcutaneous infliximab. The fourth group received 400 mg/kg TP by gavages and the fifth group received combination of both therapies for five days. At the end of the trial, histopathological scorings were made on dissected colons. In order to measure anti-inflammatory efficiency, tumor necrosis factor-alpha (TNF-?) levels were detected. Total anti-oxidant capacity (TAC) and total oxidant status (TOS) were used to measure oxidative stress. In contrast to group I, there was remarkable deterioration in histopathological scores, decreases in TAC values, and significant increases in TOS values and TNF-? levels? of group II. There was significant improvement in all parameters of group III and V in contrast to group II. Excluding the macroscopic scores and TOS values, there were statistically significant improvements in group IV. Combination of TP and infliximab did not make a difference.TP can be considered as an alternative therapy choice in the treatment of inflammatory bowel diseases since it has achieved a significant increase in anti-oxidant capacity, remarkable improvement in histopathological scores and assistive anti-inflammatory feature. 59

ÖZET Türkiye bitki örtüsünde Teııcıium cinsi 27 tür ile temsil edilmektedir. Özellikle T. chamaedrys ve T. pottum türleri halk arasında mide ağrılarına, şeker hastalığına, sanlığa ve hemoroite karşı kullanılmaktadır (6,73). Bu çalışmada, T. chamaedrys subsp. syspirense ve T. pcföum bitkileri taşıdıkları fenilpropanoit heterozitleri ve bu heterozitlerin antiinflanıatuvar, analjezik ve sitotoksik aktiviteleri yönünden incelenmiştir. Bitkinin açık havada kurutulmuş toprak üstü kısımları, metanol ile ekstre edilmiştir. Metanollu ekstrenin suda çözünen kısmı üzerinde yapılan kromatograök (klasik açık kolon kromatografîsi (poliamit, silika jel) ve OBSKJ çahşmalar sonucu teukriozit (TC-1), poliumozit (TP-1) ve verbaskozit (TP-2) olarak yapılan aydınlatılan üç fenilpropanoit heteroziti ve sispirensin A (TC-2), sispirensin B (TC-4) ve teulolin A (TP-3) olarak adlandırılan neo-klerodan tipi 3 yeni diterpen izole edilmiştir. İzole edilen bileşiklerin yapılan kimyasal (asetilasyon) ve spektral (UV, İR, ^-NMR, 13C-NMR ve FAB-Kütle sp.) yöntemler kullanılarak aydınlatılmıştır. Fenilpropanoit heterozitleri üzerinde yapılan aktivite çahşmalan sonucunda, bu bileşiklerin analjezik ve sitotoksik aktiviteye sahip olduğu tesbit edilmiştir. Aynı bileşiklerin antiinflamatuvar aktivite tayini çalışmalarında ise anlamlı bir etki gözlenmemiştir. 128 SUMMARY Teucrium genus is represented by 27 species in Turkish flora. Among these species, especially T. chamaedrys and T. poUwm used in Turkish folklor medicine in the treatment of diabetis, hepatitis, hemorrhoid as well as stomach pain. In this study T. chamaedrys subsp. syspirense and T. pdLiwn are studied from the view point of their phenylpropanoid glycoside contents as well as antiinflammatory, analgesic and cytotoxic activities. The air-dried overground parts of the title plants were extracted with methanol. With the chromatographic studies on the water soluble parts of the methanolic extracts (open coloumn chromatography (poliamide, silica gel) and MPLC) three phenylpropanoid glycosides; teucrioside (TC-1), poliumoside (TP*1) and verbascoside (TP-2) as well as three new neo- clerodane type diterpenes syspirensin A (TC-2), syspirensin B (TC-4) and teulolin A CTP-3) were isolated. Structure elucidation of the isolated compounds were performed by chemical (acetylation) and spectral (UV, IR, iH-NMR, 13C-NMR and FAB-Mass sp.) methods. As a result of the activity studies on the phenylpropanoid glycosides, they were all shown to have analgesic and cytotoxic activities. However on the antiinflammatory activity studies, no significant activity was observed. 129 144