Modernleşme sürecinde hızı ve yoğunluğu artan kent hayatında farklı nitelikte alt kültürler dikkat çekmeye başlamıştır. Türkiye'de özellikle 1980 sonrası dönemde kentleşme hareketi tavan yapmıştır. Bu durum kentsel mekanda siyasal, ekonomik ve sosyo-kültürel değişmelerin yaşanmasına neden olmuştur. Bilindiği üzere toplumsal değişmenin yönü 'nötr'dür: Toplumsal değişme, koşul ve etkenlerin konfigürasyonuna göre pozitif veya negatif yön anlamlı olabilen süreçtir (Tezcan, 1991:7 vd). Habermas'ın nitelemesiyle, negatif yön anlamlı toplumsal değişmeler gündelik dilde 'meşruiyet krizleri' olarak ifadesini bulmaktadır. Meşruiyet krizleri ise siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel alanların birinde, birkaçında veya topyekûn olabilmektedir (Slattery, 2008: 426-439). Konumuz itibariyle kültürel alandaki meşruiyet krizlerinden bir tanesi mekân-kültür görünümlü olanıdır. Mekân-kültür krizi modern toplumun kentleşme sürecinde ortaya çıkmıştır ve günümüzde giderek derinleşen bir olgudur. Mekân-kültür krizi özde 'kültürleşme sorunu'dur. Modernleşme teorilerinin iddialarının aksine özellikle büyük metropolislerde kentsel bütünleşme değil kentsel ayrışma süreçleri toplumsal gerçeklik halini almaktadır. Buna kent sosyolojisinde kentsel ortamdaki ikili yapılar denilmektedir (Sassen, 1991; Tekeli, 2014: 1-12). Bu ikili yapıların Türkiye' deki görünümünün bir ayağını `gecekondular` oluşturmaktadır. Türkiye' nin toplumsal yapısını oluşturan dinamikler ekseninde şekillenen Türkiye' nin kentleşme süreci bir çıktı olarak gecekondunun oluşumuna zemin hazırlamıştır. Gecekondular, göç ile kente gelen bireylerin, grupların kendi ve çevresindeki insanların hayatlarını pozitif yönde değiştirebilecekleri birer yeni yaşam alanı olarak göç edenlerce kurgulanmıştır. Bu kurgulamayı eyleyen birey, aile ya da gruplar, kentsel mekanda, kendilerine ait olmayan arazilere derme çatma barınakları bir gecede inşa etmişlerdir. Bu bir gecede ve izinsiz olarak oluşturulan yapılara 'Gecekondu' denilmektedir ve bu kavramın Türk toplum yapısına özgü yanları vardır. Gecekondular, 1950'lerde başlayıp 1990 sonrası çıkarılacak olan gecekondu affı yasasına kadar hem fiziki alan olarak hem de içinde barındırdığı insan sayısı bakımından bir gelişme sürecini ortaya koymuşlardır. Gecekondular ve gecekondu yaşantısı, gecekondu affı yasaları ile hukuksal ve politik anlamda meşruiyet kazanmıştır. Ayrıca gecekondulaşma, zaman içerisinde, mafyalaşma, kapitalist ilişkiler ağının bu mekânlara sızması ve apartmanlaşma gibi başka süreçlerle farklı etkileşim içerisinde nitelik değiştirmiştir.Kentleşme sürecinin ileri aşamasında özellikle ikinci kuşak gecekondularda olgunun tanım ve içeriği değişmeye başlamıştır. Başlangıçta umudu içinde barındıran gecekondu mekanları (Karpat, 2003) giderek umutsuzluk alanları halini almaya başlamıştır (Kurtuluş, 2005). Türkiye'de sosyal devlet ilkesinin uygulanmasında yaşanan sıkıntılar, yerel yönetimlerin geleceğe dair öngörülerindeki yetersizlikler ve özellikle akraba ve hemşerilik gibi mekanik dayanışma ilişkilerinin kapitalist süreçlerin etki alanına girmesi gibi sıralanan bir dizi nedensellik gecekondularda varoşlaşma olarak adlandırılan (Bozkulak, 2005) yeni değişim sürecini başlatmıştır. Varoşlaşan alanlarda fuhuş, hırsızlık, uyuşturucu gibi suçlar yaygınlaşmakta, giderek normalleşmektedir ve mekana aidiyet hissi giderek kaybolmaktadır Bu tez çalışmasında özel olarak incelendiği üzere, uyuşturucu kullanımının, ticaretinin ve buna bağlı asayiş olaylarının artışı, varoşlaşma sürecine hızlandırıcı etkide bulunmaktadır. Daha çok tıp, kriminoloji ve biyoloji gibi disiplinlerde incelenen uyuşturucu, bu çalışmada varoş alt kültür oluşumunun ortamı ve etkeni olarak ele alınmıştır.Anahtar Kelimeler: Gecekondu, Varoş, Alt kültür, Uyuşturucu, The effect of the drug subculture slum on the suburb of the transformation process: Mersin example Within the process of modernization, even though different cultures live all together in urban life where its rapidness and intensity increases, subcultures with different characteristics have started to stand out. Social change has emerged spontaneously through the urbanization movement in Turkey especially in the period after 1980 (Bal, 2006:77). As it is known, the direction of social change is 'neutral': Social change may be positive or negative direction in accordance with the configuration of conditions and factors (Tezcan, 1991:7 vd). As Habermas points out, social change based on the negative directions corresponds to 'crisis of legitimacy' in ordinary language. Crisis of legitimacy might exist in one, some or all of the political, social, economical and cultural domains (Slattery, 2008). One of the crisis of legitimacy in cultural domain is the place-culture. Place-culture crisis appeared within the urbanization process of modern society, and it is getting deeper in the present day. Place-culture crisis is fundamentally a culturalising problem. Especially in big capitals, not urban union but the urban dissociation process becomes social reality despite the assertions of modernization theories. In urban sociology, this is called as dual occupancy dwellings. One part of the appearance of these dual occupancy dwellings in Turkey is comprised of shacks. The urbanization process of Turkey, within the framework of dynamics that form social structure of Turkey, provides a basis for the formation of shacks. Shacks have been thought as a new living space that would change the lives of individuals, groups themselves who migrated to city, and people around them in a positive way. Individuals, family and groups who think that way have built jerry-built houses only in one night to the lands which do not belong to them. These houses which were built in one night and without official authorization are called shacks, and this term is something unique to Turkish community structure. From the founding of the republic to the shack amnesty that woud publish after 1990, shacks exposed a development process in terms of headcounts of accommodations and physical space. With the legislation called shacks amnesty, shacks and shacks life have gone into a context switching in terms of political and legal aspects. This process, in its most general sense, comprised of three tittles which are becoming gangs, establishing apartments, and leaking of capitalists relations to the shacks. In advancing years of shack process, especially in the second generation, the description and the context of these shacks have changed. Shack regions that host hopes have gone into a change in a negative way along (Kurtuluş, 2005) with leaking of capitalist relations to these lands (Karpat, 2003). Due to the hardships experienced in the implementation of social state notion, the deficiency of local government's foresights, and especially getting relatives and citizenship relations into the orbit of capitalist process, the change and the process has kept proceeding its negative movement (Bozkulak, 2005). Showing up of the things considered as crime such as women trade, theft, drug etc occurred by the change in shack places reflects getting disappeared of the expression 'the place that host hopes' referring to first generation shacks. Increasing rate of drug use on world, Turkey and Mersin scale has become noticeable by individuals going on their everyday lives as well.On Mersin scale, like other cities, capitalist relations has generated changes in existing social structure. Besides, in the context of triggering identification of individuals, drug and drug subculture in urban space form the cultural segment of social change. The drug, which is the subject area of medicine, criminology, and biology fields, has turned individuals, family or groups, who migrated to the city but could not be adapted to it, into an actor position that would be able to provide them to identify themselves.Key Words: Shack, Slum, Subculture, Drug 133